36

epilepsi 2011-3

Embed Size (px)

DESCRIPTION

EPILEPSI is an official publication of the Turkish Epilepsy Society. It is a peer-reviewed periodical that considers for publication clinical and experimental studies, case reports, technical contributions, and letters to the editor. Published three times a year.

Citation preview

Page 1: epilepsi 2011-3
Page 2: epilepsi 2011-3
Page 3: epilepsi 2011-3

��

��

������� ��� ����� ��

�����

� � � �

JOURNAL OF THE TURKISH EPILEPSY SOCIETYCilt / Volume 17 Sayı / Number 3 Yıl / Year 2011

TÜRK EPİLEPSİ İLE SAVAŞ DERNEĞİ’NİN YAYIN ORGANIDIR

Index Copernicus, DOAJ, Türk Medline, Gale/Cengage Learning ve Türkiye Atıf Dizini’nde dizinlenmektedir.

Indexed in Index Copernicus, DOAJ, Turk Medline, Gale/Cengage Learning and Turkish National Citation Index.

Page 4: epilepsi 2011-3
Page 5: epilepsi 2011-3

J O U R N A L O F T H E T U R K I S H E P I L E P S Y S O C I E T YTÜRK EPİLEPSİ İLE SAVAŞ DERNEĞİ’NİN YAYIN ORGANIDIR

Cilt / Volume 17 Sayı / Number 3 Yıl / Year 2011

DÖRT AYDA BİR YAYINLANIRPUBLISHED THREE TIMES A YEAR

ISSN 1300-7157

Türk Epilepsi ile Savaş DerneğiAdına SahibiOn behalf of Turkish Epilepsy Society Owner

Çiğdem Özkara, Prof. Dr.

Editör(Editor)

Fehim Arman, Prof. Dr.

Yardımcı Editörler(Associate Editors)

Sibel Velioğlu, Prof. Dr. Nerses Bebek, Doç. Dr.

Yazışma Adresi (Correspondence Address)

Türk Epilepsi ile Savaş Derneği (The Turkish Epilepsy Society)

Cerrahpaşa Mah., Etyemez Tekke Sok., Merih İş Merkezi, No: 45/37, Fatih, İstanbul, Turkey

Yayın Türü (Type of Publication) Yaygın süreli (Periodical)

Yayın Koordinasyonu (Coordination) KARE Yayıncılık

Online Dergi (Online Manuscript) LookUs

Sayfa Tasarım (Design) Ali Cangül

Baskı (Press) Yıldırım Matbaacılık

Basım Tarihi (Press Date) Aralık (December) 2011

Baskı Adedi (Circulation) 1500

İÇİNDEKİLER / CONTENTS

Editörden ............................................................................................................................v

Yazarlara Bilgi ..................................................................................................................vii

Instructions to Authors .....................................................................................................ix

Temporal Lob Epilepsisinde Cerrahi Tedavi Öncesi ve Sonrası Depresyon, Anksiyete ve Yaşam Kalitesinin DeğerlendirilmesiSurgical Treatment of Temporal Lobe Epilepsy Before and After Depression,

Anxiety and Quality of Life Evaluation

İrem Yıldırım Çapraz, Erhan Bilir, Atilla Erdem .................................................... 77

Parsiyel Epilepsi Hastalarında Uzun Süreli Video-EEG Monitörizasyon ile Belirlenen Semiyolojik Lateralize Edici Bulgular ve İktal EEG Özelliklerinin KarşılaştırılmasıThe Comparison of the Lateralizing Semiological Signs and

Ictal Electoencephalographic Findings During Long Term

Video-EEG Monitoring in Partial Epilepsy Patients

Levent Öcek, İrem Fatma Uludağ, Yaşar Zorlu.................................................... 85

Epilepsisi Olan Bireylerin Epilepsiye Dair Sahip Oldukları Tutum, Bilgi ve Bilgi KaynaklarıLevel of Knowledge About and Attitude Toward, and Sources of

İnformation About Epilepsy

Nuran Aydemir, Pınar Ünsal, Çiğdem Özkara ..................................................... 90

Epilepsi Dergisi 2011 Yılı 17. Cilt Konu ve Yazar DiziniIndex of Volume 17 .......................................................................................................... 97

Page 6: epilepsi 2011-3

Türk Epilepsi ile Savaş Derneği Yönetim Kurulu - Executive Committee of the Turkish Epilepsy Society

Danışma Kurulu - Consulting Editors

Başkan / President ............... : Barış Baklan, Dr. Sayman / Accountant ......... : İbrahim Öztura, Dr. Üyeler / Members .....: Candan Gürses, Dr.2. Başkan / 2. President ...... : Berrin Aktekin, Dr. ...................................................... Özlem Çokar, Dr.Sekreter / Secretary ............. : Kadriye Ağan Yıldırım, Dr. ...................................................... Gülnihal Kutlu, Dr.

Rezzan AKER, Dr.Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı

Berrin AKTEKİN, Dr.Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı

Şakir ALTUNBAŞAK, Dr.Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı

Nilgün ARAÇ, Dr.Ege Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı

Fehim ARMAN, Dr.Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı

Baki ARPACI, DrBakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi

Dilek ATAKLI, Dr.Bakıröy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi

Nurbay ATEŞ, Dr.Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı

Giuliano AVANZINI, M.D.Instituto Neurologica Carlo Benta, Milano, İtalya

Sabiha AYSUN, Dr.Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Anabilim Dalı

Barış BAKLAN, Dr. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Işın BARAL KULAKSIZOĞLU, Dr.İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Betül BAYKAN, Dr.İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Nerses BEBEK, Dr.İstanbul Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı

Erhan BİLİR, Dr.Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Canan Aykut BİNGÖL, Dr.Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

İbrahim BORA, Dr.Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Hacer BOZDEMİR, Dr.Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Fernando CENDES, M.D.Department of Neurology, Cidade Universitária, Campinas, Brezilya

Nilgün CENGİZ, Dr.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümü

Abdurrahman CİĞER, Dr.Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Hande ÇAĞLAYAN, Dr.Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji Anabilim Dalı

Oğuz ÇATALTEPE, Dr.University of Massachusetts Medical School Neurosurgery MA, ABD

Tamer DEMİRALP, Dr.İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı

A. Veysi DEMİRBİLEK, Dr.İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümü

Ayşın DERVENT, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Charlotte DRAVET, M.D.Centre Saint-Paul Marseille, Fransa

Atilla ERDEM, Dr.Ankara İbn-i Sina Hastanesi Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı

Füsun ERDOĞAN, Dr.Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Esat EŞKAZAN, Dr.İstanbul Bilim Üniversitesi, Farmakoloji Anabilim Dalı

Oğuz Osman ERDİNÇ, Dr.Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Candan GÜRSES, Dr.İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Zeki GÖKÇİL, Dr.Gülhane Askeri Tıp Akademisi Nöroloji Anabilim Dalı

Baki GÖKSAN, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Ayşen GÖKYİĞİT, Dr.İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Péter HALÁSZ, M.D.Postgraduate Medical University, Deparment of Neurology, Budapest, Macaristan

Lütfü HANOĞLU, Dr.İstanbul Medipol Üniversitesi, Nöroloji Anabilim Dalı

Christoph HELMSTAEDTER, M.D.Universitatsklinik für Epileptologie, Bonn, Almanya

Cıvan IŞLAK, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Naci KARAAĞAÇ, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Mehmet KAYA, Dr.İstanbul Tıp Fakültesi Fizyoloji ve DETAE Anabilim Dalı

Levent KAYAALP, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı

Nalan KAYRAK, Dr.Medikal Park Göztepe Hastane Kompleksi, Nöroloji Kliniği

Naci KOÇER, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı

Sezer KOMŞUOĞLU, Dr.Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Barış KORKMAZ, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Pavel MARES, M.D.Institute of Physiology, Academy of Sciences of the Czech Republic Prague, Çek Cumhuriyeti

Filiz ONAT, Dr.Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı

Uğur ÖZBEK, Dr.İstanbul Üniversitesi DTAE Genetik Anabilim Dalı

Çiğdem ÖZKARA, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Meral ÖZMEN, Dr.İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Gelişim Nörolojisi Bilim Dalı

Mine ÖZMEN, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Emin ÖZYURT, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı

Serap SAYGI, Dr.Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Ayşe SERDAROĞLU, Dr.Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Anabilim Dalı

Roberto SPREAFICO, M.D.Instituto Nazionale Neurologico Carlo Besta, Milano, İtalya

Torbjorn TOMSON, M.D.Karolinska Institute, Stockholm, İsveç

Meral TOPÇU, Dr.Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Anabilim Dalı

Güzide TURANLI, Dr.Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Anabilim Dalı

Dilşad TÜRKDOĞAN, Dr.Marmara Üniversitesi Nörolojik Bilimler Enstitüsü

Peter WOLF, M.D.Danish Epilepsy Centre, Dianalund, Danimarka

Sibel VELİOĞLU, Dr.Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesı Nöroloji Anabilim Dalı

Destina YALÇIN, Dr.Şişli Etfal Hastanesi Nöroloji Kliniği

Cengiz YALÇINKAYA, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Dilek YALNIZOĞLU, Dr.Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Anabilim Dalı

M. Gazi YAŞARGİL, Dr.University of Arkansas, Neurosurgery, AR, ABD

Aytaç YİĞİT, Dr.Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

S. Naz YENİ, Dr.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Hikmet YILMAZ, Dr.Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Page 7: epilepsi 2011-3

Değerli Okurlar,

2011 yılının son sayısında üç araştırma yazısı yer almaktadır. İlk yazının başlığı “Temporal Lob Epilepsisinde Cerrahi Tedavi Öncesi ve Sonrası Depresyon, Anksiyete ve Yaşam Kali-tesinin Değerlendirilmesi”dir. Konu ülkemizde epilepsi cerrahisi hastanın psikolojisi ve ya-şam kalitesine katkısını göstermesi bakımından önemli ve cerrahi tedaviler için umut ve-ricidir.

Diğer araştırma yazıları “Epilepsisi Olan Bireylerin Epilepsiye Dair Sahip Oldukları Tutum, Bilgi ve Bilgi Kaynakları” ve “Parsiyel Epilepsi Hastalarında Uzun Süreli Video-EEG Monitö-rizasyon ile Belirlenen Semiyolojik Lateralize Edici Bulgular ve İktal EEG Özelliklerinin Kar-şılaştırılması” epilepsinin sosyal ve klinik yönlerini ele alıyor.

2011 yılının dergimiz açısından daha verimli geçtiğini görmek, dergimizin geleceği açısın-dan umut vericidir. Dergimize giderek artan katkılarınız nedeniyle siz okurlarımıza teşek-kür ediyor ve keyifli okumalar diliyorum.

Saygılarımla,

Dr. Fehim Arman

Epilepsi Dergisi Editörü

Editörden - EditorialEditörden - Editorial

Page 8: epilepsi 2011-3

2nd Course on Epilepsy Surgery 26 - 28 Ocak 2012, Çek Cumhuriyeti

Sponsord by European Project on Development of Epilepsy Surgery Program, Commission on European Affairs and ILAE

Bilgi: Prof. Dr. Cigdem [email protected]

7th Annual Pharmacovigilance Conference 30 - 31 Ocak 2012, Londra, İngiltere

Bilgi: www.visiongain.com/Conference/316/7th-Annual-Pharmacovigilance-Conference

14th Annual Meeting of the International Symposium on Surgery for Catastrophic Epilepsy in Infants 18 - 19 Şubat 2012, Tokyo, Japonya

Bilgi: www.iss-jpn.info

4th International Conference and the 4th Clinical Neurology Course 22 - 26 Şubat 2012, Khartoum, Sudan

Bilgi: [email protected]

The 6th World Congress on Controversies in Neurology (CONy) 8 - 11 Mart 2012, Viyana, AvusturyaBilgi: http://comtecmed.com/cony/2012/

9th Asian and Oceanian Epilepsy Congress 21 - 25 Mart 2012, Manila, Filipinler

Bilgi: www.epilepsymanila2012.org

2nd International Congress on Epilepsy, Brain and Mind 28-31 Mayıs 2012, Prag, Çek Cumhuriyeti

Bilgi: www.epilepsy-brain-mind2012.eu

3rd Annual Congress of NeuroTalk 18 - 20 Mayıs 2012, Pekin, Çin Halk Cumhuriyeti

Bilgi: http://www.bitlifesciences.com/neurotalk2012/default.asp

Eleventh Eilat Conference on New Antiepileptic Drugs (Eilat XI) 6 - 10 Mayıs 2012, Eilat, İsrailBilgi: http://www.eilat-aeds.com

12th International Child Neurology Congress & 11th Asian and Oceanian Congress of Child Neurology

27 Mayıs - 2 Haziran 2012, South Brisbane, AvustralyaBilgi: www.icnc2012.com/

22nd Meeting of the European Neurological Society 9 - 12 Haziran 2012, Prag, Çek Cumhuriyeti

Bilgi: www.congrex.ch/ens2012

1st African Epilepsy Congress 21 - 23 Haziran 2012, Nairobi, Kenya

Toplantı - Kongre - DuyurularToplantı - Kongre - Duyurular

Page 9: epilepsi 2011-3

Yazarlara Bilgi

EPİLEPSİ DERGİSİEPİLEPSİ Dergisi, Türk Epilepsi ile Savaş Derneği’nin yayın organıdır. Epilepsi hastalıkları konularında bilimsel birikime katkısı olan klinik ve deneysel çalış-maları, editöryel yazıları, klinik olgu sunumlarını ve bu konulardaki teknik kat-kılar ile son gelişmeleri yayınlar. Dergi yılda üç sayı yayınlanır. Türkçe ve İngi-lizce tam metinlere Genel Ağ (Internet) ulaşımı ücretsizdir (www.turkepilep-si.org.tr/jvi.aspx?plng=tur).

Tüm yazılarda editöryel değerlendirme ve düzeltmeye başvurulur; gerekti-ğinde, yazarlardan bazı soruları yanıtlanması ve eksikleri tamamlanması iste-nebilir. Dergide yayınlanmasına karar verilen yazılar “manuscript editing” sü-recine alınır; bu aşamada tüm bilgilerin doğruluğu için ayrıntılı kontrol ve de-netimden geçirilir; yayın öncesi şekline getirilerek yazarların kontrolüne ve onayına sunulur. Editörün, kabul edilmeyen yazıların bütününü ya da bir bö-lümünü (tablo, resim, vs.) iade etme zorunluluğu yoktur.

TELİF HAKKIDergiye yazı teslimi, çalışmanın daha önce yayınlanmadığı (özet şeklinde ya da bir sunu, inceleme ya da tezin bir parçası şeklinde yayınlanması dışın-da), başka bir yerde yayınlanmasının düşünülmediği ve EPİLEPSİ’de yayın-lanmasının tüm yazarlar tarafından uygun bulunduğu anlamına gelmekte-dir. Yazar(lar), çalışmanın yayınlanmasının kabulünden başlayarak, yazıya ait hakkı Türk Epilepsi ile Savaş Derneği’ne devretmektedir(ler). Yazar(lar), Türk Epilepsi ile Savaş Derneği’nden izin almaksızın çalışmayı başka bir dilde ya da yerde yayınlamayacaklarını kabul eder(ler). Dergiye gönderilen her yazıya, tüm yazarlar tarafından imzalanmış yazar formu (Yazarlara Bilgi bölümünün sonunda yer almaktadır) mutlaka eklenmelidir.

YAZILARIN TESLİMİEPİLEPSİ Dergisi yalnızca “www.turkepilepsi.org.tr” ve “www.journalagent.com/epilepsi” adresindeki internet sitesinden on-line olarak gönderilen yazı-ları kabul etmekte, posta yoluyla yollanan yazıları değerlendirmeye almamak-tadır. Tüm yazılar ilgili adresteki “Online Makale Gönderme” ikonuna tıklandı-ğında ulaşılan Journal Agent sisteminden yollanmaktadır. Sistem her aşamada kullanıcıyı bilgilendiren özelliktedir.

YAZILARIN HAZIRLANMASIYazılar iki satır aralıklı olmalı, bilgisayarla yazılmalı ve sayfa kenararında 2.5 cm boşluk bırakılmalıdır. Sayfalar, başlık sayfasından başlayarak numaralan-dırılmalıdır.

Yazılar Türkçe ya da İngilizce yazılmış olabilir. Tüm yazılarda editöryel değer-lendirme ve düzeltmeye başvurulur, gerektiğinde, yazarlardan bazı soruları cevaplaması ve eksik bilgiyi tamamlanması istenebilir.

YAZININ ORGANİZASYONUBaşlık sayfasında yazının başlığı, tüm yazarların adları ve soyadları, bölüm ve ku-rum adları ve iletişim için adres, telefon, faks ve GSM numaraları ve e-posta ad-resi bulunmalıdır. Başlıkla ilgili herhangi bir dipnot bu sayfada gösterilmelidir.

Giriş bölümü konuyu birkaç cümleyle tanımlamalı ve okuyucuya konu üze-rinde yapılan en yeni çalışmaları tanıtmalıdır.

Gereç ve Yöntem bölümü, hasta ve/veya laboratuvar hayvanları üzerine açık ve kısa tanımlar sunmalı ve kullanılan araç, kimyasal malzemeler ve yöntemleri be-lirtmelidir. Başvurulan istatistiksel analiz yöntem(ler)i de kısaca belirtilmelidir.

Bulgular bölümü çalışmanın sonuçlarını vermelidir. Veriler mümkün oldu-ğunca net, tercihen tablo ya da şekil içinde sunulmalıdır. Tabloların çok ha-cimli olamasından ve dergi sayfa sınırlarını aşmasından kaçınılmalıdır.

Tartışma bölümünde bulgulardan çıkarılan sonuçlar ele alınmalıdır. Bulgular yalnızca ilişkili literatür ışığında tartışılmalıdır.

KAYNAKLAR

Kaynaklar çift satır aralıklı yazılmalı ve yazıda gösterildiği sırada olmalıdır. Kaynak listesine yalnızca yayınlanmış ya da yayınlanması kabul edilmiş çalış-malar yer almalıdır. Kaynak bildirme “Uniform requerements for Manuscripts submitted to Biomedical Journals (Ann Intern Med 1997;126:36-47) adlı kıla-vuzun en son güncellenmiş şekline uymalıdır. Dergi adları Index Medicus’a uygun şekilde kısaltılmalıdır. Altı ya da daha az sayıda olduğunda tüm yazar adları verilmeli, daha çok yazar durumunda altıncı yazarın arkasından “et al.” ya da “ve ark.” eklenmelidir. Kaynakların dizilme şekli ve noktalamalar aşağı-daki örneklere uygun olmalıdır:

Dergi makalesi: Gulgonen S, Demirbilek V, Korkmaz B, Dervent A, Townes BD. Neuropsychological functions in idiopathic occipital lobe epilepsy. Epi-lepsia 2000;41:405-11.

Kitaptan bölüm: Henriksen O. Classification of seizures and epilepsies. In: Wallance S, editor. Epilepsy in children. 1st ed. London: Chapman&Hall Me-dical; 1996. p. 143-52.

Kitap: Fenichel GM. Neonatal neurology. 3rd ed. New York: Churclill Living-stone; 1990.

Çeviri (Kitaptan bölüm): ”Diyaliz tedavisi” adlı kitapta [Nissenson AR, Fine RN, editors, Dialysis therapy. 2nd ed. Baltimore: Hasley & Belfus Com.: 1995] ”Nörolojik fonksiyonun değerlendirilmesinde elektroensefalogram” [Warren SB. EEG in the evaluation of neurologic functions]. Çeviri editörü: Erek E. İs-tanbul: Nobel Tıp Kitabevi; 1995. s. 257-64.

Çeviri (Kitap): “Sphelman’ın EEG el kitabı” alı kitapta “Amplitüdde jeneralize değişiklikler” [Fisch B. Fisch and Spehlmann’s EEG Primer. 6th ed. New York: Elsevler Science; 1997] Çeviren: Şahiner T. İstanbul: Turgut Yayıncılık; 1998. s. 477-91.

TABLO VE ŞEKİLLER

Tablolar iki satır aralıklı yazılmalı ve yazıda belirtilme sırasına göre numara-landırılmalıdır. Tablo verileri yazı içinde ya da şekillerde tekrarlanmamalıdır.

Şekillere ait numara ve açıklayıcı bilgiler ana metinde ilgili bölüme yazılma-lıdır. Mikroskobik şekillerde resmi açıklayıcı bilgilere ek olarak, büyütme ora-nı ve kullanılan boyama tekniği de belirtilmelidir. Yazarlara ait olmayan, baş-ka kaynaklarca daha önce yayınlanmış tüm resim, şekil ve tablolar için yayın hakkına sahip kişilerden izin alınmalı ve izin belgesi dergi editörlüğüne ay-rıca açıklamasıyla birlikte gönderilmelidir. Renkli resimlerin basılması dergi maliyetini önemli derecede arttırdığından, ek katkı için yazarlara düşen pay editörden öğrenilebilir. Kişinin kimliğinin anlaşılabileceği resimlerde, hasta-nın ya da kanuni temsilcisinin imzalı onayı gönderilen yazıya eklenmeli; aksi halde isimleri ya da gözleri bantla kapatılmalıdır.

BİLGİLENDİREREK ONAY ALMA - ETİK

İnsanlar üzerinde yapılan deneysel çalışmaların sonuçlarını bildiren yazılarda, bu çalışmanın yapıldığı gönüllü ya da hastalara uygulanacak prosedür(lerin) özelliği tümüyle anlatıldaktan sonra, kendilerinin bilgilendirilip onaylarının alındığını gösterir bir cümle bulunmalıdır. Yazarlar, bu tür bir çalışma söz-konusu olduğunda, uluslararası alanda kabul edilen kılavuzlara ve T.C. Sağ-lık Bakanlığı tarafından getirilen ve 29 Ocak 1993 tarih ve 21480 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan” İlaç Araştırmaları Hakkında Yönetmelik” ve daha sonra yayınlanan diğer yönetmelik ve yazılarda belirtilen hükümlere uyulduğunu belirtmeli ve kurumdun aldıkları Etik Komitesi onayını göndermelidir. Hay-vanlar üzerinde yapılan çalışmalarda ağrı, acı ve rahatsızlık verilmemesi için neler yapıldığı açık bir şekilde belirtilmelidir.

Yazarlara Bilgi

Page 10: epilepsi 2011-3

Yazarlık

Yazar olarak bildirilen kişilerin tümü yazarlık şartlarını yerine getirmelidir. Her bir yazarın, yazı içeriğinin sorumluluğunu üstlenecek derecede çalışmada gö-rev almış olması gerekir. Yazarlık, yalnızca aşağıda belirtilen katkılardan elde edilecek bir haktır: 1) Düşünce ve tasarım ya da verilerin analizi ve yorumlan-ması, 2) makaleyi yazma ya da bilimsel içeriği açısından kapsamlı inceleme, 3) yayınlanmasına karar verilen makalenin son olarak gözden geçeçirilmesi ve onay verme. Her bir yazar, makalede yazar olarak adının geçebilmesi için bu üç koşulu yerine getirmelidir.

Çalışma için mali destek arama ve bulma ya da verilerin toplanması gibi kat-kılar tek başına yazar olma hakkını doğurmaz. Ayrıca, çalışma yürütenlere ge-nel olarak yapılan yardım ve rehberlikler de yazarlık için yeterli bir şart değil-dir. Çalışmanın sonuçları ve bütünlüğü ile ilgili olarak yazıda yer alan her bö-lüm, en az bir yazarın sorumluluğu olmalıdır.

Makalelerde yazar sayısını gereksiz artırma gibi etik dışı bir uygulamanın ve kişilerin haksız akademik, vb. yarar sağlama davranışlarının önlenmesi için editör, yazarlardan her bir yazarın yazıya yaptığı katkının açıklanmasını iste-yebilir ve bu bilginin yayınlanmasını uygun görebilir.

Çok-merkezli çalışmalarda, yazı başlığının altında yazar olarak bildirilenlerin tümü, yazarlık için yukarıda belirtilen şartları yerine getirmelidir. Bu şartla-rı taşımayan grup üyeleri, kendi izinlerinin de alınması koşuluyla, “Teşekkür” bölümünde belirtilebilir.

Yazar sıralaması, tüm yazarların ortak kararına dayanmalıdır. Yazarlık sırası-nın belirlenmesindeki farklılıklardan dolayı, yazarlar tarafından aksi belirtil-medikçe, bildirilen sıra esas alınacaktır. Yazarlar, farklı bir sıralama sözkonusu olduğunda bu durumu dipnotla açıklayabilirler.

Yazarlara ilişkili olabilecek ve bildirilmesi gereken diğer alanlar (confilict of interest)

Herhangi bir yazıda, yayının değerlendirme kurulunda yer alan bir danışman ve yayın sürecinde rol alan yayıncı, yazar(lar), değerlendirmeci ve editör, ka-rarlarını uygunsuz şekilde etkileyebilecek çalışmaların içindeyse ya da bu tür çalışmalarla ilişkisini sürdürüyorsa, kararlarının tarafsız olup olmadığına ve konumunun bu kararlar üzerinde etkili olup olmadığına bakılmaksızın, bu kişi ve kişilerın ilişkili olduğu alan (confilict of interest) var demektir.

Gerek kendi adına gerekse yakın aile bireyleri aracılığıyla, şirketlerde ve iş dünyasıyla mali ilişkiler (kurumlarda çalışma durumu, danışmanlık, hissedar-lık, onursal üyelik, bilirkişilik, vb.) genellikle en önemli çakışma alanları olarak değerlendirilmekterdir. Başka konularda da çakışma alanları doğabilir: Kişisel veya çıkar ilişkileri, akademik yarış ve rekabet, entelektüel hırs, vb.

Danışmanlık sürecinin ve yayınlanan yazıların güvenilirliği, yazıların yazılma ve değerlendirilme aşamalarında ve editöryel kararlarda bu alan çakışmaları-nın nasıl ele alındığına bağlıdır. Çalışmaya ait bilimsel yöntem ve hükümlerle ilgili uygunsuzluklar ya da tarafgirlik dikkatli bir incelemeyle saptanabilir ve saf dışı edilebilir. Mali ilişkiler ve çıkar ilişkileri ve bunlardan doğabilecek et-kilerin ise belirlenmesi daha zordur. Yazıların değerlendirilmesi ve yayın süre-cinde görev alanlar ve bu yazıların hazırlanmasında sorumluluk üstlenen ya-zarlar, başka alanlarla olan ilişkilerini açıklamak zorundadırlar; böylece başka-ları yayınlar üzerinde meydana gelebilicek olası etkileri değerlendirme olana-ğına kavuşmuş olur.

Yazarlar, dergiye herhangi bir yazı gönderdiklerinde, çalışmanın tarafsızlığı ile ilgili bilinmesi gereken herhangi bir mali ya da diğer çakışma ve ilgi alanları-nı açıklamakla yükümlüdürler. Ayrıca, yazıda çalışmaya yapılan tüm mali kat-kıları ya da sponsorlukları, çalışmayla ilgili yürütülen mali ya da kişisel ilişki-leri açıklamalıdırlar. Bu açıklama, yayının gönderildiği sırada editöre yazılan mektupta da bildirilmeli ve kendilerinden istendiğinde gerekli belge ve izin-ler sunulmalıdır.

Yazarlar ve çalışmayla ilgili herhangi bir çakışma alanı bulunmasa da bu du-rum editöre yazılan mektupta açık bir şekilde bildirilmelidir (Kaynak: Uniform requirements for manuscripts submited to biomedical jourmals. Ann Intern med 1997;126:36-47)

Yazar(lar) ya da çalışma sonuçlarıyla ilgili herhangi bir çakışma ya da ilişki ala-nı olup olmadığını belirtiniz; varsa bilgi veriniz. (Mutlaka yanıtlanacaktır).

Yazının başlığı: ....................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Yukarıda başlığı bildirilen yazımız, yayınlanması ya da değerlendirilmesi için başka bir yere gönderilmemiş, daha önce kısmen ya da tümüyle yayınlanmamıştır.Aşağıda ismi, soyadı, katkısı ve imzaları olan yazarlar yazının son halini okumuşlar ve yayın hakkını EPİLEPSİ Dergisi’ne devrettikerine onay vermişlerdir.

Yazar Adları Katkı Tarih / İmza

1. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

2. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

3. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

4. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

5. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

6. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

7. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

8. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

İletişim kurulacak yazar adı, soyadı: ....................................................................................

Kurum telefonu: ....................................................................................

Faks: ....................................................................................

GSM no: .....................................................................................

e-posta: .....................................................................................

EPİLEPSİ Dergisi’ne Gönderilecek Yazılara Aşağıdaki Form Yanıtlanıp EklenmelidirEPİLEPSİ Dergisi’ne Gönderilecek Yazılara Aşağıdaki Form Yanıtlanıp Eklenmelidir

Page 11: epilepsi 2011-3

EPILEPSI

EPILEPSI is an official publication of the Turkish Epilepsy Society. It is a peer-reviewed periodical that considers for publication clinical and experimental studies, case reports, technical contributions, and letters to the editor. Published three times a year. Free full-text articles in Turkish and English are available at www.turkepilepsi.org.tr/jvi.aspx?plng=eng.

All submissions are initially reviewed by the editor, and then are sent to reviewers. All manuscripts are subject to editing and, if necessary, will be returned to the authors for answered responses to outstanding questions or for addition of any missing information to be added. For accuracy and clarity, a detailed manuscript editing is undertaken for all manuscripts accepted for publication. Final galley proofs are sent to the authors for approval. Unless specifically indicated otherwise at the time of submission, rejected manuscripts will not be returned to the authors, including accompanying materials.

COPYRIGHT

Submission of a manuscript implies: that the work has not been published before (except in the form of an abstract or as part of a published lecture, review, or thesis); that it is not under consideration or publication elsewhere; that its publication in EPILEPSI has been approved by all co-authors. The author(s) transfer(s) the copyright to the Turkish Epilepsy Society to be effective if and when the manuscript is accepted for publication. The author(s) guarantee(s) that the manuscript will not be published elsewhere in any other language without the consent of the Turkish Epilepsy Society. All manuscripts should be accompanied by a statement undersigned by all

the authors (you may find at the end of this section).

SUBMISSION OF MANUSCRIPTS

EPILEPSI accepts only on-line submission via Internet based manuscript processing system (www.turkepilepsi.org.tr and www.journalagent.com/epilepsi) and refuses printed manuscript submissions by mail. All submissions are made by the on-line submission system called Journal Agent, by clicking the icon “Online manuscript submission” at the above

mentioned web site homepage. The system includes directions at each step.

MANUSCRIPT PREPARATION

Manuscripts should be typed on one side of the paper only, in double-line spacing, leaving a margin of 2.5 cm on each side of the paper. The pages should be numbered consecutively, starting with the title page. Manuscripts should be written in Turkish or in English. All manuscripts are subject to editing and will, if necessary, be returned to the authors for questions to be

answered or for missing information to be added.

ORGANIZATION OF THE MANUSCRIPT

The title page should include title of the paper, first names and last names of all the authors, department, institution, adress and telephone and fax numbers, and an e-mail address for correspondence. Any footnotes referring to the title should appear on the title page.

The Introduction should define the subject matter in a few sentences and refer the reader to the most recent reviews on the subject. The Materials and Mathods section should give clear, concise descriptions of patients and/or labaratory animals concerned and specify the equipment, chemical preparations and methods used. A clear description of the statistical analysis employed should also be given.

The Results section should describe the outcome of the study. Data should

be presented as concisely as possible, preferably in the form of tables or

figures; very large tables should be avoided.

In the Discussion, the conclusions inferred from the results should be stated.

The results should be discussed with reference only to the relevant literature.

REFERENCES

References should be typed double-spaced and numbered in the order of

mention in the text. References should only include works that have been

published or accepted for publication. Reference format should conform

to the “Uniform requirements for manuscripts submitted to biomedical

journals” (Ann Intern Med 1997;126:36-47) and its updated version. Journal

titles should be abbreviated according to Index Medicus. Journal references

should provide inclusive page numbers. All authors, if six or fewer, should

be listed; otherwise the first six and “et al.” should be written.

The style and punctuation of the references should follow the formats

below:

Journal article: Gulgonen S, Demirbilek V, Korkmaz B, Dervent A, Townes

BD. Neuropsychological functions in idiopathic occipital lobe epilepsy.

Epilepsia 2000;41:405-11.

Chapter in book: Henriksen O. Classification of seizures and epilepsies.

In: Wallace S, editor. Epilepsy in children. 1st ed. London: Chapman & Hall

Madical; 1996. p. 143-52.

Book: Fenichel GM. Neonatal neurology. 3rd ed. New Yok: Churchill

Livingstone; 1990.

TABLES-FIGURES

Tables should be typed in double-line spacing and numbered with arabic

numerals in the order in which they are mentioned in the text. Data from

tables should not be repeated in the text or figures.

All figures and tables should be numbered in the order of appearance in

the text. The desired position of figures and tables should be indicated in

the text. Legends should be included in the relevant part of the main text

and those for photomicrographs and slide preparations should indicate

the magnification and the stain used. Color illustrations will be accepted:

however, the authors will be notified by the Editor to make a contribution.

For recognizable photographs, signed releases of the patient names or eyes

must be blocked out to prevent identification.

On the back of each illustration, a label should be placed indicating the

title, the figure number, and the top of the figure, with no mention of the

name(s) of the author(s). The desired position of figures and tables should

be indicated in the text.

INFORMED CONSENT

Manuscripts reporting the results of experimental studies on human

subjects must include a statement that informed consent was obtained

after the nature of the procedore(s) had been fully explained. Authors are

advised to comply with internationally accepted guidelines, stating such

compliance in their manuscripts.

Instructions to AuthorsInstructions to Authors

Page 12: epilepsi 2011-3

Acknowledgement of Authorship, Exclusive Publication Statement, Conflict of Interest Statement, and Transfer of Copyright Agreement

All authors of the manuscript titled ..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... certify that they qualify for authoship because of substantial contribution to the work submitted. The authors undersigned declare that this maniscript has not been published nor is under simultaneous cosideration for publication elsewhere. The authors agree to transfer the copyright to the Journal of the Turkish Epilepsy Society to be effective if and when the manuscript is accepted for publication and that the manuscript will not be published elsewhere in any other language without the consent of the Journal of the Turkish Epilepsy Society. The final form of the manuscript has been seen and approved by all authors.

Authors, Name, Subname Contribution Date/Signature

1. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

2. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

3. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

4. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

5. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

6. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

7. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

8. ...................................................................................................................... ..................................................................................................... ..............................................................................

Correspondent author: ........................................................................................................

Tel: ........................................................................................................

Fax: ........................................................................................................

GSM: .....................................................................................

e-mail: .....................................................................................

Authorship

All persons desingnated as authors should qualify for authorship. Each author should have participated sufficiently in the work to take public responsibility for the content.

Authorship credit should be based only on substantial contributions to 1) conception and design, or analysis and interpretation of data; and to 2) drafting the article or revising it critically for important intellectual content; and on 3) final approval of the version to be published. Conditions 1, 2, and 3 must all be met. Participation solely in the acquisition of funding of the collection of data does not justify authorship. General supervision of the research group is not sufficient for authorship. Any part of an article critical to its main conclusions must be the responsibility of at least one author.

Editors may ask authors to describe what each contributed; this information may be published.

Increasingly, multicenter trials are attributed to a corporate author. All members of the group who are named as authors, either in the authorship position below the title or in a footnote, should fully meet the above criteria for authorship. Group members who do not meet these criteria should be listed, with their permission, in the Acknowledgments or in an appendix.

The order of authorship should be a joint decision of the coauthors. Because the order is assigned in different ways, its meaning cannot be inferred accurately unless it is stated by the authors. Authors may wish to explain the order of authorship in a footnote.

Conflict of Interest

Conflict of interest for a given manuscript exists when a participant in the peer review and publication process-author, reviewer, and editor has ties to activities that could inappropriately influence his or her judgment, whether or not judgment is in fact affected. Financial relationships with industry (for example, through employment, consultancies, stock ownership, honoraria, expert testimony), either directly or through immediate family, are usually considered to be the most important conflicts of interest. However, conflicts can occur for other reasons, such as personal relationships, academic competition, and intellectual passion.

Public trust in the peer review process and the credibilty of published articles

depend in part on how well conflict of interest is handled during writing,

peer review, and editorial decision making. Bias can often be identified and

eliminated by careful attention to the scientific methods and conclusions

of the work. Financial relationships and their effects are less easily detected

than other conflicts of interest.

Participants in peer review and publication should disclose their conflicting

interest, and the information should be made available so that others can

judge their effects for themselves. Because readers may be less able to detect

bias in review articles and editorials than in reports of original research, some

journals do not accept reviews and editorials from authors with a conflict of

interest.

When they submit a manuscript, whether an article or a letter, authors are

responsible for recognizing and disclosing financial and other conflicts

of interest that might bias their work. They should acknowledge in the

manuscript all financial support for the work and other financial or personal

connections to the work.

(*Reference: Uniform requirements for manuscripts submitted to biomedical

journals. Ann Intern Med 1997;126:36-47)

Authors should clearly state below whether or not there are any conflicts of

interest regarding the submission and publication of the manuscript and its

potential implications.

Acknowledgement of Authorship, Exclusive Publication Statement, Conflict of Interest Statement, and Transfer of Copyright Agreement

Page 13: epilepsi 2011-3

Temporal Lob Epilepsisinde Cerrahi Tedavi Öncesi ve Sonrası Depresyon, Anksiyete ve Yaşam Kalitesinin DeğerlendirilmesiSurgical Treatment of Temporal Lobe Epilepsy Before and After Depression, Anxiety and Quality of Life Evaluation

İrem Yıldırım Çapraz,1 Erhan Bilir,1 Atilla Erdem2

ÖzetAmaç: Depresyon ve anksiyete dirençli temporal lob epilepsisinde (TLE) en sık izlenen psikiyatrik hastalıklardır. Bu çalışmada, dirençli tem-poral lob epilepsili olgularda anterior temporal lobektomi (ATL) öncesi ve sonrası depresyon, anksiyete ve yaşam kalitesi (YK) değerlendirildi.

Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda dirençli TLE olan 23 olgu prospektif olarak incelendi. Olguların klinik nöbet özellikleri, temporal lob lokali-zasyonu, nöbet sıklığı, eğitim düzeyleri, sosyoekonomik durumları, antiepileptik ilaçları (AEİ), kraniyal manyetik rezonans görüntülemeleri ve patoloji sonuçları incelendi. Cerrahi öncesi ve cerrahiden sonra standart aralıklarla Beck depresyon envanteri (BDE), Beck anksiyete envante-ri (BAE) ve Short Form 36 (SF-36) ölçekleri uygulandı.

Bulgular: Çalışmamızda cerrahi tedavi öncesi depresyon ve anksiyete oranı %43.5 olarak bulundu. Olgularda depresyon ve anksiyetenin, de-mografik ve klinik özellikler açısından sadece nöbet sıklığı ile ilişkili olduğu saptandı. Nöbet sıklığı arttıkça depresyon ve anksiyete oranı da artmaktadır (sırası ile p<0.001 ve p=0.012). ATL sonrası depresyon ve anksiyetenin belirgin olarak düzeldiği izlendi. Bu düzelme cerrahi teda-vi sonrası nöbetsizlik halini sağlamakla doğrudan bağlantılı idi (p<0.001). SF-36’nın alt ölçeklerinin tümünde cerrahi tedavi sonrası belirgin düzelme izlendi.

Sonuç: Bu seride titizlikle seçilmiş dirençli TLE olgularında ATL’nin sadece epileptik nöbetlerin düzelmesini değil aynı zamanda psikopatolojinin de düzelmesini sağladığı görülmüştür. Cerrahi tedavi sonrası nöbetsizlik hali, depresyon, anksiyete ve YK’da düzelmenin en güçlü prediktörüdür.

Anahtar sözcükler: Anterior temporal lobektomi; temporal lob epilepsisi; yaşam kalitesi.

SummaryObjectives: Depression and anxiety are the most common psychiatric disorders in patients with drug resistant temporal lobe epilepsy. This study evaluated depression, anxiety and quality of life in patients with temporal lobe epilepsy before and after ATL.

Methods: This prospective study was performed in 23 patient with resistant temporal lobe epilepsy. Clinical seizure characteristics, temporal lobe localization, seizure frequency, educational and socioeconomic status, antiepileptic medication, cranial MRI and pathology of cases were evaluated. BDE, BAI and SF-36 scales administered before and after ATL with standard interval.

Results: We found a rate of 43.5% for depression and anxiety before surgical treatment. Depression and anxiety were found to be related only seziure frequency in terms of clinical and demographic features. The rate of depression and anxiety increased with increased frequency of sei-zures (p<0.001 and p=0.012 respectively). Depression and anxiety improved markedly following ATL in our cases. This improvement is directly associated with attaining a seizure-free state following surgical treatment (p<0.001). We found a marked improvement in all subscales of SF 36.

Conclusion: We found in this series that ATL can benefit carefully-chosen drug resistant TLE cases both with an improvement in epileptic seizures and also in the psychopathology. A seizure-free state following surgical treatment is the most powerful predictor of improvement

findings of depression, anxiety and quality of life.

Key words: Anterior temporal lobectomy; temporal lobe epilepsy; quality of life.

1Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, Ankara2Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Ankara

Epilepsi 2011;17(3):77-84 DOI: 10.5505/epilepsi.2011.32932

77

Accepted (Yayın kabul tarihi): 12.6.2011e-mail (e-posta): [email protected]

© 2011 Türk Epilepsi ile Savaş Derneği© 2011 Turkish Epilepsy Society

Page 14: epilepsi 2011-3

Giriş

Genel popülasyon ve diğer kronik nörolojik hastalıklar-la kıyaslandığında epilepsili hastalarda daha yüksek oran-da (%19-48), psikiyatrik hastalıklara rastlanır.[1] Özellikle di-rençli temporal lop epilepsisi olan hastalarda bu oran, di-ğer epilepsilere kıyasla daha yüksektir (%60).[2]

Epilepsi bireylerin tüm yaşam alanlarında çeşitli güçlüklere yol açmaktadır. Klinik nöbet özelliklerinin, nöbet tipi, has-talığın süresi, nöbetlerin sıklığı ve ciddiyetinin başta olmak üzere antiepileptik ilaçlarında yaşam kalitesi üzerine nega-tif etkileri olduğu gösterilmiştir. Cerrahi tedavi sonrası nö-bet kontrolünün sağlanması ile yaşam kalitesinde (YK) dü-zelme umulan bir sonuçtur. Nöbetsiz durum psikososyal düzelmede güçlü bir pozitif prediktördür.[2] Daha sık ve cid-di depresyon semptomları olanlarda, Beck depresyon en-vanterinde (BDE) ve YK’de daha kötü puanlar elde edilmek-tedir.[3] Bu nedenle epilepsili hastalarda YK’ni değerlendirir-ken eşlik eden psikiyatrik hastalıklarında göz önünde bu-lundurulması gereklidir.

Bu çalışmada, dirençli temporal lob epilepsili olgularda an-terior temporal lobektomi (ATL) öncesi ve sonrası depres-yon, anksiyete ve YK değerlendirildi.[4]

Gereç ve Yöntem

Çalışmaya Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Telemetri Merkezi-ne yatırılan, dirençli TLE öntanısı olan 23 hasta alındı. En az iki yıldır nöbetleri olan, iki veya daha fazla ilaç monoterapi-sini etkin doz ve sürede kullanıp tedaviden cevap alınama-yarak kombine ilaç tedavisi uygulanmasına rağmen nöbet-leri kontrol altına alınamayan hastalar dirençli TLE olarak ka-bul edildi. Bu olgulara TLE cerrahisi öncesi noninvaziv ince-lemeler olan video-EEG monitorizasyon, kraniyal manyetik rezonans görüntüleme (MRG), nöropsikolojik ve psikiyatrik değerlendirme, Wada testi yapıldı. Olgulara cerrahiden 3 ay önce ve cerrahiden sonra 6. ayda BDE, Beck anksiyete envan-teri (BAE) ve SF-36 testleri verilerek doldurmaları sağlandı.

Video-EEG monitörizasyonu sırasında 32 kanallı EEG ve ila-ve olarak anterior temporal elektrodlar da monitörizasyon-da kullanıldı. Hastaların tipik nöbetlerinin en az 3 tanesi izlenene kadar hastalar monitörize edilmiştir. Olgular 3-7 gün arasında, ortalama 5.2 gün monitörize edildi. Yirmi üç olgunun, izlendiği dönemde, nöbet sırasındaki iktal semi-

yolojileri, eşlik eden iktal EEG ve interiktal dönemdeki EEG bulguları incelendi. Olguların temporal lob lokalizasyonu ile sağ veya sol lateralizasyonu, iktal klinik bulguları, iktal ve interiktal EEG ile korele edilerek yapıldı.

Kraniyal MRG incelemeleri 1.5 tesla gücünde bir sigma üni-tesinde yapıldı. Gradient eko sekansında, üç boyutlu gö-rüntüleme teknikleriyle, tüm beynin görüntüleri 3 mm ka-lınlığında ve aralıksız yapılmış olup, T1 - T2, flair ağırlıklı ke-sitler aksiyal, koronal ve sagital olarak elde edildi. Temporal lob protokolünde MRG tüm hastalardan istendi. Yapısal bir lezyon varlığı, displaziler ve özellikle hipokampuslar dik-katlice incelendi. MRG’de saptanan hipokampal anormal-likler ile video-EEG’de elde edilen nöbet odağının uyumlu olup olmadığı değerlendirildi.

Psikiyatrik Değerlendirme

Tüm olgularda Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri bölü-mü tarafından yapıldı. Hiçbir hastada cerrahi için kontraen-dikasyon taşıyan psikiyatrik bozukluk saptanmadı.

Nöropsikolojik Değerlendirme

Nöropsikolog tarafından tüm hastalara cerrahi öncesi ba-tarya şeklinde verildi. Wechler yetişkinler için zeka ölçeği, Stroop Victoria Formu, Pegboard ve Geshuind el tercih for-mu, Boston isimlendirme testi, yüztanıma testi, Rey karma-şık figürler testi, Bender-Gestult, saat çizimi, işitsel sözel öğrenme testi, izbulma A ve B formları yapıldı.

BDE, depresyonda görülen somatik, duygusal, bilişsel ve motivasyonel belirtileri ölçmektedir. Yirmi bir belirti kate-gorisi içerir. Formda 21 belirti kategorisinin her birinde dört seçenek vardır. Her madde 0 ile 3 arasında puan alır. Bu pu-anların toplamı ile depresyon puanı elde edilir. Alınabilecek en yüksek puan 63’dür. Toplam puanın yüksek oluşu dep-resyon düzeyinin ya da şiddetinin yüksekliğini gösterir.

Bireylerin yaşadığı anksiyete belirtilerinin sıklığının belirlen-mesi amacıyla kullanılan BAE bir kendini değerlendirme öl-çeğidir. Yirmi bir maddeden oluşan, 0-3 arası puanlanan Li-kert tipi bir ölçektir. Ölçekten alınan toplam puanların yük-sekliği, bireyin yaşadığı anksiyetenin şiddetini gösterir.[2-5]

SF-36 yaşam kalitesini değerlendirmek amacıyla kullanılan, epilepside güvenirliliği kanıtlanmış bir testtir.[6] Sekiz boyu-tun ölçümünü sağlayan 36 maddeden oluşmaktadır. Fizik-sel fonksiyon (10 madde), sosyal fonksiyon (2 madde), fi-

Epilepsi 2011;17(3):77-84

78

Page 15: epilepsi 2011-3

ziksel sorunlara bağlı rol kısıtlılıkları (4 madde), emosyonel sorunlara bağlı rol kısıtlılıkları (3 madde), mental sağlık (5 madde), enerji/vitalite (4 madde), ağrı (2 madde) ve sağlı-ğın genel algılanması (5 madde) olmak üzere sekiz boyut-tan oluşur. Alt ölçekler sağlığı 0-100 arasında değerlendirir ve 0 kötü sağlık durumunu, 100 iyi sağlık durumunu göste-rir. Bedensel hastalığı olanlarda, yaşam kalitesinin değer-lendirilmesinde kullanılabilir.

Cerrahiye karar verilen tüm hastalara Wada testi yapılmıştır. İlk aşamada hastaya bilateral karotis anjiyografisi yapılarak vasküler anomaliler saptanır, ardından sırası ile intrakarotid amobarbital (veya metoheksital) enjekte edilir. Eş zamanlı olarak EEG çekimi yapılarak hemisfer disfonksiyonu incele-nir. Temel amaç cerrahi öncesi, bellek ve dil işlevlerinin han-gi hemisfere lateralize olduğu ve cerrahi sonrası ortaya çıka-bilecek lisan ve bellek kusurları hakkında bilgi edinmektir.

Cerrahi Yöntem

Çalışmaya alınan tüm olgular, Ankara Üniversitesi Tıp Fa-kültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi kliniğinde opere edildi. Ol-guların 18’ine (%78.3) anterior temporal lobektomi, 5’ine (%21.7) anterior temporal lobektomiye ek olarak tümör re-zeksiyonu yapıldı.

İstatistik

Değerlendirmeler SPSS for Windows 11.5 paket programın-da yapıldı. Cerrahi öncesine göre cerrahi sonrası değişimin istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığı Bağımlı t testi veya Wilcoxon işaret testi ile değerlendirildi. Kategorik karşılaş-tırmalar için ki-kare veya Fisher’in kesin testi kullanıldı. Cer-rahi öncesi depresyonun, yaşam kalitesi alt ölçek puanları yönünden aralarında farkın olup olmadığı için Student’s t test ya da Mann-Whitney U testiyle incelendi. Depresyon ve anksiyete ölçeklerinin yaşam kalitesi üzerine doğrusal etki-sini değerlendirmek için Pearson veya Spearman korelas-yon testleri kullanıldı. Doğrusal ilişkinin saptandığı durum-larda Çoklu Regresyon Analiziyle değerlendirildi. P<0.05 için tüm sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.

Bulgular

Olgulardan 14’ü (%60.9) kadın, 9’u (%39.9) erkekti; yaş ara-lığı 18-55, yaş ortalaması 27 idi. Olguların nöbet başlangıç yaşları 1-54 arasında değişmekte olup, ortalama 11 bulun-du. İncelemeler sonucunda 23 olguda klinik ve elektrofiz-yolojik olarak kesin TLE tanısı koyuldu. Bu olguların iktal

semiyolojisi ve iktal EEG’leri değerlendirildiğinde 12’sinde (%52.2) sağ temporal lob, 11’inde (%47.8) sol temporal lob başlangıçlı nöbetleri olduğu saptandı.

Temporal lob epilepsisi için olası risk faktörleri sorgulan-dığında olguların 8’inde (%34.8) sadece febril konvüzyon, 1’inde (%4.3) sadece kafa travması, 1’inde (%4.3) ailede epi-lepsi öyküsü, 2’sinde (%8.7) sadece SSS enfeksiyonu sapta-nırken, 2 olguda (%8.7) febril konvülzyon ve kafa travma-sı, 2 (%8.7) olguda da febril konvülzyon ve SSS enfeksiyonu şeklinde iki risk faktörü birlikte saptandı. Yedi (%30.4) olgu-da hiçbir risk faktörü mevcut değildi.

Olguların eğitim düzeylerine bakıldığında 4’ü (%17.4) ilko-kul mezunu, 8’i (%34.8) ortaokul mezunu, 8’i (%34.8) lise mezunu ve 3’ü (%13) üniversite mezunuydu.

Sosyoekonomik durumları, asgari ücrete göre değerlen-dirildi. Aile geliri asgari ücretin altında olanlar kötü, asga-ri ücret ve 3 katı olan arasında olanlar orta, bunun üzerinde olanlar iyi sosyoekonomik seviyede olarak değerlendirildi. Olgulardan 4’ünün (%17.4) sosyoekonomik durumu kötü, 12’sinin (%52.2) orta, 7’sının (%30.4) iyi olarak saptandı.

Olguların 1’i (%4.3) hariç tüm olguların interiktal EEG’lerinde anormallikler mevcuttu. Bu anormalikler zemin aktivitesin-de yavaşlama veya sağ yada sol temporal bölgede epilep-tik aktivite şeklindeydi.

Tüm olguların temporal lob protokolünde çekilen krani-yal MRG’leri dikkatlice incelendi. Kraniyal MRG inceleme-si olguların 3’ünde (%13.0) normal bulunurken, geri kalan 20’sinde (%87) klinik ve elektrofizyolojik olarak nöbet oda-ğı düşünülen taraf temporal lobda atrofi veya tümöral de-ğişiklik saptanmıştır.

AEİ’tedavisine bakıldığında 1 (%4.3) olgu ilaçlarını kendi-si kestiği için AEİ kulanmıyordu, 5 (%21.7) olguda monote-rapi, 17 (%73.9) olguda ise politerapi uygulanmakta olup, postoperatif 6 aylık dönemde de tedaviye aynı ilaç ve doz-larda devam edilmiştir.

Olguların 18’inde (%78.3) sağ ya da sol ATL, 5’inde (%21.7) ATL’ye ek olarak temporal tümöral eksizyon yapılmıştır. Ol-guların patoloji sonuçlarına bakıldığında ATL yapılan 18 ol-guda (%78.3) hipokampal skleroz, ATL’ye ek olarak tümör rezeksiyonu yapılan 5 olguda (%21.7) temporal bölgede

Temporal Lob Epilepsisinde Cerrahi Tedavi Öncesi ve Sonrası Depresyon, Anksiyete ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

79

Page 16: epilepsi 2011-3

çeşitli tümöral patolojiler saptanmıştır. Tümöral patoloji saptanan 5 olgudan 2’sinde (%8.7) grade 1 ganglioglioma, 1’inde (%4.3) grade 3 anaplastik astrositom, 1’inde (%4.3) grade 1 disembrioblastik nöroepitelial tümör (DNET), 1’inde de (%4.3) pilositik astrositom bulunmuştur. Hastala-rın demografik ve klinik özellikleri Tablo1’de gösterilmiştir.

Cerrahi öncesi 3. ayda psikiyatri bölümünde yapılan psiki-yatrik değerlendirme sırasında 4 (%5.75) olguya depresyon teşhisi ile antideprasan ilaç başlanmış, diğer 19 (%94.25) olguya herhangi bir antidepresan ilaç kullanımı önerilme-miştir. Bu değerlendirme olgulara verilen BDE ve BAE’den bağımsız olarak, sadece psikiyatrist tarafından yapılmıştır. Antidepresan ilaç kullanan olguların cerrahi tedavi sonrası 6. ayda yapılan psikiyatrik değerlendirmesi sırasında, hep-sinin ilaçlarının kesilmesi uygun görülmüştür.

Cerrahi tedavi öncesi ve sonrası tüm olgulara nöropsikolog tarafından nöropsikolojik testler uygulanmış, cerrahi sonra-sı hastalarda herhangi bir bellek bozukluğu saptanmamıştır. Bir (%4.3) olguda cerrahi sonrası okuma güçlüğü ortaya çık-

mış olup kısa sürede düzelmiştir. Cerrahi tedavi öncesi olgu-lar nöbet sıklığı açısından nöbetsiz (grup 1), ayda 1-5 arasın-da nöbeti olanlar (grup 2), ayda 6 ve üzerinde nöbeti olanlar (grup 3) olarak 3 gruba ayrıldığında; olguların 11’i (%47.8) 2. grupta, 12’si (%52.2) 3. grupta yer almaktadır. Cerrahi tedavi sonrası 6 aylık izlemde olgularımızın tümü nöbetsizdir (EN-GEL Sınıf I). Cerrahi öncesi aldıkları AEİ tedavisine aynı şekil-de devam edilmektedir. Kliniğimizde cerrahi tedavi sonrası nöbetsiz olgularda protokol olarak 1. yıl sonunda AEİ tedavisi tedricen azaltılmaya başlanmakta ve 2. yılını dolduran olgu-larda tüm antiepileptik medikasyon tamamen kesilmektedir.

Olguların cerrahi tedavi öncesi 3. ayda BDE puanları ortala-ma 13.8 (SD 5.69) ve BEA puanları ortalama 14.5 (SD 9.39) olarak bulunmuştur. Cerrahi tedavi sonrası 6. ayda BDE pu-anları ortalama 6.1 (SS 2.58), BAE puanları 6.7 (SD 4.35) ola-rak saptanmış olup, cerrahi tedavi sonrası puanlardaki belir-gin azalma istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.001) (Şekil 1).

BDE puanlarının cerrahi öncesi ve cerrahi sonrası farklarına yaş, cinsiyet, nöbet başlangıç yaşı, risk faktörleri, temporal

Epilepsi 2011;17(3):77-84

80

Tablo 1. Olguların demografik ve klinik özellikleri

Ortalama (Min-Maks.)

Yaş 27 (18-55)Nöbet başlangıç yaşı 11 (1-54)

Sayı (n) Yüzde (%)

Cinsiyet Erkek 9 (39.1) Kadın 14 (60.9)Kullanılan AEİ Kullanmayan 1 (4.3) Monoterapi 5 (21.7) Politerapi 17 (73.9)Risk faktörü Yok 7 (30.4) Febril konvülzyon 8 (34.8) Kafa travması 1 (4.3) Ailede epilepsi öyküsü 1 (4.3) SSS enfeksiyonu 2 (8.7) İki risk faktörü 4 (17.4)MR Normal 3 (13.0) Bozuk 20 (87.0)Operasyon tipi ATL 18 (78.3) ATL+ temporal tümör rezeksiyonu 5 (21.7)Operasyon yeri Sağ temporal 12 (52.2) Sol temporal 11 (47.8)Patoloji Hipokampal skleroz 18 (78.3) Tümör 5 (21.7)

Page 17: epilepsi 2011-3

lob lokalizasyonu, patoloji, AEİ, uygulanan cerrahi yöntem, sosyoekonomik durum açılarından bakıldığında puanlar-daki düşme ile anlamlı bir ilişki saptanamamıştır. Eğitim düzeyine bağlı olarak BDE puanlarında cerrahi sonrası dö-nemde meydana gelen değişim miktarları arasında istatis-tiksel olarak anlamlı bir fark görülmüştür (p=0.033). Buna göre ilkokul ve ortaokul mezunu olgularda, lise ve üniver-site mezunlarına göre BDE puanları daha belirgin düşmek-tedir (0.009).

BDE ve BAE’nin cerrahi tedavi öncesi ve sonrası değişim in-celendiğinde nöbet sıklığı 2 ve 3 olan gruplar arasında cer-rahi sonrası depresyon ve anksiyete düzeylerinde meydana gelen değişim miktarları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (sırasıyla, <0.001 ve 0.004). Nöbet sıklığı daha fazla olan grup nispeten nöbet sıklığı az olan gruba göre daha fazla değişim göstermişlerdir (Şekil 2).

Cerrahi öncesi BDE’den aldıkları puanlara göre olgular 12 ve altı ile 13 ve üstü olarak 2 gruba ayrılıp tekrar değer-lendirildi. On üç ve üstü puan alan olgular depresyon ola-

rak kabul edildi. Buna göre olguların 10’unda (%43.5) dep-resyon saptanırken, 13’ünde (%46.5) depresyon yoktu. Depresyonu olan ve olmayan olgular arasında tek anlam-lı farklılığın olguların nöbet sıklığı açısından olduğu görül-dü. Cerrahi öncesi BDE puanlarına göre nöbet sıklığı grup 2 olan 12 olgudan hiçbirinde depresyon saptanmazken, grup 3’de olan 11 olgudan 10’unda (%91) depresyon sap-tanmıştır. Nöbet sıklığı arttıkça olgularda depresyon oranı da artmaktadır ki bu sonuç istatistiksel olarak da anlamlı-dır (p<0.001). Cerrahi öncesi BAE puanlarına bakıldığında, puanları dü-şük ve yüksek olan olgular arasında da tek fark nöbet sıklığı açısından saptandı. BAE’de alınan puanlara göre nöbet sık-lığı grup 3 anksiyete puanları diğer gruptan daha yüksek-ti. Nöbet sıklığı arttıkça BAE puanlarının istatistiksel olarak anlamlı şekilde arttığı görüldü (p=0.012) (Tablo 2).

SF-36’nın fiziksel fonksiyon, rol güçlüğü (fiziksel ve emos-yonel), ağrı, genel sağlık, vitalite, sosyal fonksiyon, men-tal sağlık’dan oluşan 8 alt ölçeğinin tümünde cerrahi teda-

Temporal Lob Epilepsisinde Cerrahi Tedavi Öncesi ve Sonrası Depresyon, Anksiyete ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

81

30

20

10

BDE BAE0

Cerrahi öncesi Cerrahi sonrası

Şekil 1. Cerrahi tedavi öncesi 3. ayda ve cerrahi tedavi sonrası 6. ayda BDE ve BAE puanlarındaki azalma gösterilmiştir.

Nöbet sıklığıBDE BAE0

-4

-8

-12

-16

-20Grup 2

Grup 1Skor

değ

işim

i

Şekil 2. BDE ve BAE skorlarında nöbet sıklığı fazla olan grupta daha belir-gin düşme gösterilmiştir.

Page 18: epilepsi 2011-3

vi sonrası cerrahi öncesine göre belirgin, istatistiksel olarak anlamlı düzelme izlenmiştir (Şekil 3).

Cerrahi tedavi sonrası BDE ve SF-36 alt ölçekleri arası ilişki-ye bakıldığında, BDE ile hiçbir yaşam kalitesi alt ölçeği ara-sında doğrusal bir ilişki saptanamamıştır.

Cerrahi tedavi sonrası BAE ile yaşam kalitesi alt ölçekleri-ne bakıldığında, BAE puanları ile SF-36’nın GS ve SF alt öl-çekleri arasında ters yönlü doğrusal bir ilişki saptanmıştır. GS alt ölçeği için için %45’lik (p=0.029) ters yönlü doğrusal bir ilişki vardır. BAE ile GS arasındaki ilişki depresyona göre düzeltilip, GS ile BAE’nin tek değişkenli regresyon analizi ile birlikteliği incelendiğinde bu korelasyonun devam et-tiği görüldü ve %21’lik bir ilişki saptandı. Çıkan bu sonuç yaş, cinsiyet ve nöbet sıklığına göre düzeltildiğinde ise ha-len anksiyetenin genel sağlık üzerine etkisinin devam etti-ği görüldü (R²=0.301) (anksiyeteye ilişkin regresyon katsa-yısı ß=-1.83) (p=0.0012). BAE ile sosyal fonksiyon arasında-ki ilişkiye bakıldığında ise bu ilişkinin depresyona bağlı ola-rak değiştiği gözlenmiştir (r=0.301; p=0.101).

Tartışma

Dirençli TLE’de psikiyatrik komorbid hastalıklar Edeh ve

ark.nın[7] yaptığı çalışmada (%60), diğer fokal epilepsilerde

%40, primer jeneralize epilepsilerde %37 olarak bulunmuş-

tur. Bizim çalışmamızda cerrahi tedavi öncesi depresyon ve

anksiyete oranı %43.5 olarak bulunmuş olup, bu oran di-

ğer çalışmalarla benzerdir. Cerrahi sonrası 6. ayda ise hiç-

bir hastamızda depresyon saptanmamıştır. Glosser ve ark.

nın[8] yaptığı çalışmada ATL öncesi %65 oranında depres-

yon, anksiyete ve kişilik bozuklukları saptanırken ilk 3 ayda

bunun %31’e indiğini, 6.ayda %15’e indiğini göstermişler-

dir. Postoperatif ilk 3 ayda cerrahi tedaviye, yeni yaşam ko-

şularına, gelecekle ilgili kaygılara bağlı psikososyal sorun-

lar daha yoğundur. Postoperatif ilk 6 ay içinde psikiyatrik

semptomlarda ve şiddetinde belirgin azalma olmaktadır.

Bizim çalışmamızda da postoperatif 6. ayda hastaların be-

lirtilerinin cerrahi öncesi döneme göre belirgin olarak dü-

zeldiği görülmektedir.

ATL, TLE cerrahisinde en sık kulanılan ve en başarılı sonuç-

Epilepsi 2011;17(3):77-84

82

Tablo 2. Cerrahi öncesi BDE ve BAE puanlarının nöbet sıklığı ile ilişkisi gösterilmiştir. Cerrahi öncesinde grup 2’de depresyon ve anksiyete puanları daha yüksektir.

Nöbet sıklığı Grup 2 (n=12) Nöbet sıklığı Grup 3 (n=11)

Ortanca Minimum Maksimum Ortanca Minimum Maksimum P

BDE 10 7 12 17 12 30 <0.001BEA 8 4 34 18 3 36 0.012

100

90807060

504030

2010

0FF RG (F) Ağrı GS SFVital RG (E) MS

Cerrahi öncesi Cerrahi sonrası

Şekil 3. Cerrahi öncesi ve sonrası SF-36 alt ölçeklerinin puanları gösterilmiştir.

Page 19: epilepsi 2011-3

ların alındığı yöntemdir. Nöbet kontrolünde %62-96 ara-sında başarılı olduğu gösterilmiştir.[9] Cerrahi tedavi sonrası kalıcı afazi, hemiparezi, hemianopsi, superior kuadronopsi, hafıza kusurları gibi komplikasyonların gelişme riski %2’dir. Sadece 1 olgumuzda geçici okuma güçlüğü gelişmiş, kısa sürede düzelmiştir. Hiçbir hastamızda bellek kusuru sap-tanmamıştır. Olgularımızda postoperatif 6 aylık dönemde nöbet izlenmemiştir.

Depresyon, anksiyete gibi eşlik eden psikiyatrik hastalıklar-da düzelme epileptik hastalarda uygulanan tedavi ile doğ-rudan ilişkilidir. Medikal tedaviye göre, ATL yapılan olgular-da belirgin düzelme olduğu gösterilmiştir.[10] Hatta yapılan cerrahi yöntemler arasında da farlılıklar saptanmaktadır. Bi-zim çalışmamızda da olduğu gibi ATL cerrahi tedavi sonra-sı depresyon ve anksiyete de en belirgin düzelme sağlayan cerrahi yöntemdir.[10,11] Bu ilişki cerrahi tedavi sonrası nö-betsizlik halini sağlamakla doğrudan bağlantılıdır. Hastala-rımızda cerrahi tedavi sonrası depresyon ve anksiyetenin belirgin düzelmesinin de tek anlamlı farklılık nöbet sıklığı ve eğitim durumu açısından saptanmıştır. İlkokul ve ortao-kul mezunu olan hastalarımızda depresyon düzeyleri pos-toperatif lise ve üniversite mezunu hastalarımıza göre daha belirgin azalmaktadır. Daha yüksek eğitim düzeyine sahip olgularda, buna bağlı olarak daha yüksek beklenti düzey-lerinin olması ve postoperatif 6 ay gibi kısa bir sürede bu-nun gerçekleşememesi ile ilişkili olabileceğini düşündür-mektedir. TLE’de epileptik odağın lateralizasyonuna göre depresyon ve anksiyete gelişme riski farlılıklar gösterebilir. Özellikle sol TLE olgularında, sağ TLE olgularına göre daha sık dep-resyon ve anksiyete geliştiği bildirilmiştir.[12,13] Bunun ter-sine sağ TLE daha sık depresyon ortaya çıktığını veya iki-si arasında fark olmadığını gösteren çalışmalar da vardır.[9-13] Bizim çalışmamızda sağ yada sol temporal lob lokali-zasyonun, depresyon ve anksiyete açısından farklı olmadı-ğını desteklemektedir.

Toplumsal ön yargılar, hastalık ve sonuçları hakkındaki yan-lış değerlendirmeler epileptik bireyin, tüm yaşam alanla-rında çeşitli güçlüklere yol açmaktadır. Aile, okul ve iş ya-şamındaki güçlükler, özellikle toplumumuz gibi epilep-sinin tam olarak anlaşılamadığı ülkelerde, kişinin yaşam standartlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Klinik nöbet özelliklerinin, antiepileptik ilaçlar hastalık süresi, sosyoeko-nomik durum, eğitim düzeyi yaşam kalitesi üzerine etkileri

olduğu gösterilmiştir.[2,10,14] Hastalarımıza diğer toplumlara göre daha iyi aile desteği sağlanması, sosyoekonomik du-rumlarının daha az etkilenmesi ile ilişkili olabilir. Toplumu-muz gibi eğitim düzeyinin düşük olduğu ülkelerde epilepsi hastalarında eğitim düzeyi ile YK arasında bir ilişki de sap-tanamamasına neden olabilir. Nöbet sıklığı tek başına YK’yi en belirgin etkileyen faktördür. Nöbetlerin sıklığı ve şidde-ti arttıkça hastaların bağımlılıkları artıp, sosyal fonksiyonla-rı azalmakta, toplum içindeki rol güçlükleri belirginleşmek-tedir. Özelikle nöbet sıklığının SF36’nın ağrı, fiziksel fonksi-yon, mental sağlık alt ölçeklerini belirgin etkilendiği belir-tilmektedir.[14] Ancak çalışmamızda SF-36’nın hiçbir alt ölçe-ği ile nöbet sıklığı arasında bir ilişki saptanmamıştır.

Çalışmamızda cerrahi tedavi sonrası SF-36’nın fiziksel fonk-siyon, rol güçlüğü (fiziksel ve emosyonel), ağrı, genel sağ-lık, vitalite, sosyal fonksiyon, mental sağlık’dan oluşan 8 alt ölçeğinin tümünde cerrahi öncesine göre belirgin düzelme izlenmiştir. Cerrahi tedavi sonrası nöbet kontrolünün sağ-lanması ile YK’de düzelme umulan bir sonuçtur. Çalışma-mızda da görüldüğü gibi nöbetsiz durum psikososyal dü-zelmede en güçlü pozitif prediktördür.[2] Cerrahi sonrası medikal tedavinin devam etmesi, hastanın yaşam koşulla-rının değişmesi ve altta yatan psikososyal-fizyolojik fonksi-yon bozukluklarının devam etmesi ile ilgilidir. Hasta cerrahi sonrası kronik nöbetle ilgili yaşam koşullarını değiştirmek ve hayatını o şekilde sürdürmeye adapte olmalıdır ki bu ol-dukça kompleks bir prosesdir. Hastanın düşüncelerine yer-leşmiş kronik hastalıkdan vazgeçip, iyileştiği fikrinin yerleş-mesi uzun zaman almaktadır, bu nedenle bu değerlendir-melerin uzun intervallerde tekrar değerlendirilmelidir.

Epilepsili hastalarda DSM III-R’ye göre majör depresyo-nu olanlarda, YK skorları daha düşük olmaktadır.[1] Gilli-am ve ark.[3] tarafından yapılan çalışmada interiktal depre-sif semptomlarla YK arasında doğrusal lineer bir ilişki oldu-ğu belirtilmektedir. Daha sık ve ciddi depresyon semptom-ları olanlarda YK’de daha kötü puanlar elde edilmektedir. Anksiyete semptomları da, depresyondan bağımsız, yine düşük YK ile ilişkilidir. Çalışmamızda cerrahi tedavi sonra-sı BDE ve SF-36 alt ölçekleri arasında ile hiçbir yaşam kali-tesi alt ölçeği arasında doğrusal bir ilişki saptanamamıştır. Bu sonuç hasta grubumuza veya toplumsal faktörlere bağ-lı olarak literatürden farklı saptanmış olabilir.

Cerrahi tedavi sonrası BAE ile yaşam kalitesi alt ölçeklerine bakıldığında, BAE puanları ile SF-36’nın genel sağlık ve sos-

Temporal Lob Epilepsisinde Cerrahi Tedavi Öncesi ve Sonrası Depresyon, Anksiyete ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

83

Page 20: epilepsi 2011-3

yal fonksiyon alt ölçekleri arasında ters yönlü doğrusal bir ilişki saptanmıştır. BAE ve SF alt ölçeği arasındaki ilişkinin ise analiz sonrası depresyona bağlı olduğu saptanmıştır.

Sonuç olarak, titizlikle incelenerek seçilen uygun adaylar-da ATL, TLE’de en başarılı tedavi yöntemidir. Cerrahi önce-si incelemelerde en önemlisi video-EEG monitörizasyon ile epileptik odağın saptanmasıdır. Bunun kraniyal MRG ve in-teriktal EEG ile desteklenmesi ile cerrahi başarı oranı art-tırmaktadır. Diğer incelemelerle de hastada cerrahi tedavi sonrası çıkabilecek komplikasyonların önlenmesine çalışıl-maktadır.

Kronik ve kompleks bir hastalık olan epilepsi YK’yi olum-suz yönde etkiler ancak psikiyatrik semptomlar, YK’yi epi-lepsinin birçok nöbet değişkeninden daha çok etkilerler. Dirençli TLE’de %50’den fazla hastada depresyon ve anksi-yetenin teşhis ve tedavisi mümkün olmamaktadır. Epilepsi-ye eşlik eden komorbid bu psikiyatrik hastalıkların tedavi-si önemlidir. Bizim çalışmamızda da olduğu gibi ATL cerra-hi tedavi sonrası depresyon ve anksiyete de en belirgin dü-zelme sağlayan cerrahi yöntemdir. Bu ilişki cerrahi tedavi sonrası nöbetsizlik halini sağlamakla doğrudan bağlantılı-dır. Bu seride epilepsi cerrahisi sadece epileptik nöbetlerin düzelmesini değil aynı zamanda psikopatolojinin de dü-zelmesini sağlamıştır. TLE’li hastalarda depresyonun pre-dominant nedeni endojen nedenlerdir. Bu bulgular bera-berce değerlendirildiğinde azalmış seratonin, noradrena-lin, GABA aktiviteleri her iki hastalığın etyolojisinde de rol aldığından, ortak patolojik mekanizmalara bağlı olabilece-ği düşünülmektedir.

Ülkemizde TLE’de YK, depresyon ve anksiyete ile ilgili yapıl-mış çok az sayıda çalışma mevcuttur. Yapılan diğer çalışma-lardan farklı ve yeni sonuçların elde edilmesi verilen testle-rin toplumlar arası farklılıklar göstermesi ile ilişki olabilir. Bu konuda kesin bilgilerin elde edilmesi için yapılacak yeni ça-lışmalara ihtiyaç vardır.

Kaynaklar1. Wiegartz P, Seidenberg M, Woodard A, Gidal B, Hermann B. Co-

morbid psychiatric disorder in chronic epilepsy: recognition

and etiology of depression. Neurology 1999;53(5 Suppl 2):S3-8.

2. Johnson EK, Jones JE, Seidenberg M, Hermann BP. The rela-

tive impact of anxiety, depression, and clinical seizure fea-

tures on health-related quality of life in epilepsy. Epilepsia

2004;45(5):544-50.

3. Gilliam F. Optimizing health outcomes in active epilepsy. Neu-

rology 2002;58(8 Suppl 5):S9-20.

4. Bilir E. Epilepside nöropsikolojik değerlendirme. Organik psiki-

yatri. Ankara: Tayf Matbaası; 1999. s. 319-26.

5. Gaitatzis A, Trimble MR, Sander JW. The psychiatric comorbidity

of epilepsy. Acta Neurol Scand 2004;110(4):207-20.

6. Jacoby A, Baker GA, Steen N, Buck D. The SF-36 as a health sta-

tus measure for epilepsy: a psychometric assessment. Qual Life

Res 1999;8(4):351-64.

7. Edeh J, Spalding P. Screening for HIV, HBV and HCV markers

among drug users in treatment in rural south-east England. J

Public Health Med 2000;22(4):531-9.

8. Glosser G, Zwil AS, Glosser DS, O’Connor MJ, Sperling MR. Psy-

chiatric aspects of temporal lobe epilepsy before and after

anterior temporal lobectomy. J Neurol Neurosurg Psychiatry

2000;68(1):53-8.

9. Gilliam F, Kuzniecky R, Meador K, Martin R, Sawrie S, Viikinsalo

M, et al. Patient-oriented outcome assessment after temporal

lobectomy for refractory epilepsy. Neurology 1999;53(4):687-

94.

10. Reuber M, Andersen B, Elger CE, Helmstaedter C. Depression

and anxiety before and after temporal lobe epilepsy surgery.

Seizure 2004;13(2):129-35.

11. Wrench J, Wilson SJ, Bladin PF. Mood disturbance before and

after seizure surgery: a comparison of temporal and extratem-

poral resections. Epilepsia 2004;45(5):534-43.

12. Altshuler LL, Devinsky O, Post RM, Theodore W. Depression,

anxiety, and temporal lobe epilepsy. Laterality of focus and

symptoms. Arch Neurol 1990;47(3):284-8.

13. Dulay MF, Schefft BK, Fargo JD, Privitera MD, Yeh HS. Severity of

depressive symptoms, hippocampal sclerosis, auditory memo-

ry, and side of seizure focus in temporal lobe epilepsy. Epilepsy

Behav 2004;5(4):522-31.

14. Argyriou AA, Papapetropoulos S, Polychronopoulos P, Corcon-

dilas M, Argyriou K, Heras P. Psychosocial effects and evaluation

of the health-related quality of life in patients suffering from

well-controlled epilepsy. J Neurol 2004;251(3):310-3.

Epilepsi 2011;17(3):77-84

84

Page 21: epilepsi 2011-3

Parsiyel Epilepsi Hastalarında Uzun Süreli Video-EEG Monitörizasyon ile Belirlenen Semiyolojik Lateralize Edici Bulgular ve İktal EEG Özelliklerinin KarşılaştırılmasıThe Comparison of the Lateralizing Semiological Signs and Ictal Electoencephalographic Findings During Long Term Video-EEG Monitoring in Partial Epilepsy Patients

Levent Öcek, İrem Fatma Uludağ, Yaşar Zorlu

ÖzetAmaç: Uzun süreli video-EEG kaydı sırasında nöbet geçiren parsiyel epilepsi hastalarının semiyolojik lateralize edici bulguları ile öngörülen epileptik odak lateralizasyonu verilerinin iktal EEG’den elde edilen verilerle karşılaştırılmasıdır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 8’i kadın, 19’u erkek, yaş ortalaması 26.4±11.8 (2-46) olan 27 parsiyel epilepsi hastası alındı. Hastaların 21’I eks-tratemporal lob epilepsisi, 6’sı temporal lob epilepsisi olarak sınıflandırıldı. Hastaların video-EEG çekimindeki nöbet kayıtlarında yüksek dü-zeyde lateralize ve lokalize edici değere sahip semiyolojik bulgular belirlendi, iktal EEG ile olası epileptik alan araştırıldı.

Bulgular: Ekstratemporal lob epilepsisi hastalarının 3’ünde hem semiyolojik bulgular hem de iktal EEG bulguları aynı hemisferdeki epilepto-jenik odağı işaret ederken, 2’sinde çelişen bulgular elde edildi. Temporal lob epilepsisi hastalarının 2’sinde semiyoloji ve iktal EEG bulguları-nın uyumsuz olduğu gözlendi.

Sonuç: Temporal lob epilepsisi hastalarında iktal EEG bulguları semiyolojik lateralize edici bulgulardan daha çok bilgi vermiş, ekstratemporal lob epilepsisi hastalarında ise bu durumun tersi izlenmiştir. En güçlü semiyolojik lateralize edici bulgunun zorlu baş ve göz versiyonu, en az güç-

lü semiyolojik lateralize edici bulgunun unilateral göz kırpma olduğu saptanmıştır.

Anahtar sözcükler: Ekstratemporal lob epilepsisi; semiyolojik lateralize edici bulgular; temporal lob epilepsisi; video-EEG.

SummaryObjectives: Ictal semiology provides valuable information about the lateralization and the localization of the epileptogenic zone. Lateral-izing semiological signs during seizures, however, cannot lateralize a seizure focus with absolute certainty. The aim of this study is to compare the lateralizing semiological signs and ictal electoencephalographic findings during long term video-EEG monitoring in partial epilepsy patients.

Methods: Twenty-seven patients with partial epilepsy (8 female, 19 male; mean age 26.4±11.8) (21 extratemporal lobe epilepsy and 6 tem-poral lobe epilepsy) underwent to the study. The lateralizing semiological signs and the ictal EEG findings in epileptic seizures during long term video-EEG monitoring were analyzed.

Results: The lateralizing semiological signs and the ictal EEG findings were concordant in three of the extratemporal lobe epilepsy patients and were incongruous in two of the extratemporal lobe epilepsy and in two of the temporal lobe epilepsy patients.

Conclusion: In temporal lobe epilepsy patients, ictal EEG findings were more reliable than the semiological lateralizing signs in the lateraliza-tion of the epileptogenic focus. The most valuable semiological lateralizing signs were the lateral head and eye movements and the least

valuable semiological lateralizing sign was the unilateral eye blinking.

Key words: Extratemporal lobe epilepsy; Lateralizing semiological signs; temporal lobe epilepsy; long term video-EEG monitoring.

İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği, İzmir

Epilepsi 2011;17(3):85-89 DOI: 10.5505/epilepsi.2011.52523

85

Accepted (Yayın kabul tarihi): 21.7.2011e-mail (e-posta): [email protected]

© 2011 Türk Epilepsi ile Savaş Derneği© 2011 Turkish Epilepsy Society

Page 22: epilepsi 2011-3

Giriş

İlaca dirençli epilepsi hastalarının epilepsi cerrahisi önce-si değerlendirmelerinde, klinik nöbet semiyolojisi epilep-tik odağın lateralizasyonu ve lokalizasyonu ile ilgili önem-li bilgiler sunmaktadır. “Lateralize edici bulgular” adı verilen ve nöbetin hangi hemisferden başladığı hakkında öngörü-de bulunmayı sağlayabilen bazı semiyolojik bulgular daha çok temporal lob epilepsisini veya temporal lob epilepsi-sinin de dahil olduğu farklı parsiyel epilepsileri temel alan çalışmalarda yayınlanmıştır.[1,2]

Bu çalışmada, 2010 yılı içerisinde İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği Video-EEG Monitori-zasyon Laboratuvarı’nda, uzun süreli video-EEG kaydı sıra-sında nöbet geçiren parsiyel epilepsi hastalarının semiyo-lojik lateralize edici bulguları ile iktal EEG verileri karşılaş-tırılarak incelendi.

Gereç ve Yöntem

Çalışmaya 8’i kadın, 19’u erkek, yaş ortalaması 26.4±11.8 (2-46) olan 27 parsiyel epilepsi hastası alındı. Tüm hastalar-dan Bilgilendirilmiş Onam Formu alındı. Çalışmamız hasta-ne etik komitesi tarafından onaylanmıştır. Hastaların video-EEG kayıtlarından önce, nöbet ve hastalık öyküleri alınmış, fizik ve nörolojik muayeneleri yapılmış ve daha önceki EEG ve nörogörüntüleme çalışmalarının sonuçları incelenmiştir. Bu verilerle hastalar temporal lob epilepsisi (TLE) ve eks-tratemporal lob epilepsisi (ETLE) hastaları olarak ikiye ay-rılmıştır.

Video-EEG çekiminde GRASS-Telefactor Beehive Milleni-um uzun süreli epilepsi monitörizasyon sistemi kullanıldı. Video kaydı devamlı olarak kapalı devre televizyon siste-

mi ile, değerlendirme ve analiz GRASS-Telefactor okuma is-tasyonu ve TWin EEG ve uzun süreli monitorizasyon yazılı-mı ile yapıldı.

Hastaların video-EEG çekimindeki nöbet kayıtları iki ba-ğımsız gözlemci tarafından izlenerek yüksek düzeyde la-teralize edici değere sahip semiyolojik bulgular belirlen-miş ve iktal EEG ile olası epileptojenik alan ortaya konul-muştur.

Bulgular

Hastaların 6’sı TLE, 21’i ETLE olarak sınıflandırıldı. 21 hasta-nın kraniyal MRG’si normalken, 4 hastada epilepsi ile iliş-kisi olmayan anomaliler, 1 TLE hastasında mezial temporal skleroz ve 1 ETLE hastasında geçirilmiş iskemik inme sap-tandı. Tablo 1’de hastaların demografik ve klinik özellikleri sunulmuştur. Semiyolojik olarak TLE hastalarının 1’inde 1, 1’inde 2 lateralize edici bulgu, ETLE hastalarının 10’unda 1, 2’sinde 2, 1’inde 4 lateralize edici bulgu vardır. Hastala-rın video-EEG’de saptanan semiyolojik lateralize edici bul-guları Tablo 2’de, iktal EEG bulguları Tablo 3’de, bu veri-lerin karşılaştırılması Tablo 4’de görülmektedir. ETLE has-talarının 3’ünde hem semiyolojik bulgular hem de iktal EEG bulguları aynı hemisferdeki epileptojenik odağı işa-ret etmiştir (Tablo 4). Beş ETLE hastasında hem semiyo-loji hem de EEG bulguları ile lateralizasyon yapılamamış, 2 ETLE hastasında semiyoloji ve iktal EEG bulguları çeliş-kili sonuçlar vermiş, 3 ETLE hastasında semiyolojik olarak lateralize edici bulgu izlenmemiş ve 8 ETLE hastasında ik-tal EEG’de epileptik odağın hangi hemisferden orijin aldı-ğı belirlenememiştir (Tablo 4). TLE hastalarının 3’ünde se-miyolojik olarak lateralize edici bulgu görülmemiş, 2’sinde semiyoloji ve iktal EEG bulgularının uyumsuz olduğu göz-lenmiş ve 1’inde epileptojenik odak lateralize edileme-

Epilepsi 2011;17(3):85-89

86

Tablo 1. Hastaların demografik ve klinik özellikleri

TLE ETLE Tüm hastalar

Sayı 6 21 27Kadın/erkek 2/4 6/15 8/19Epilepsi süresi 18.1±1.6 12.1±9.2 13.4±8.5 (16-20) (1-30) (1-30)Nöbet sıklığı 2.8±1.3 2.2±3.1 2.3±2.8(nöbet/ay) (1-4) (0.25-15) (0.25-15)

TLE: Temporal lob epilepsisi; ETLE: Ekstratemporal lob epilepsisi.

Page 23: epilepsi 2011-3

miştir (Tablo 4). Semiyolojik lateralize edici bulguların ik-tal EEG bulguları ile uyumu tek tek incelendiğinde en güç-lü lateralize edici bulgunun zorlu baş ve göz versiyonu, en az lateralize edici bulgunun unilateral göz kırpma olduğu belirlenmiştir.

Tartışma

Çalışmamızda TLE hastalarında epileptojenik odağın late-ralizasyonu hakkında iktal EEG bulguları semiyolojik bulgu-lardan daha çok bilgi vermiş, ETLE hastalarındaysa bu du-rumun tersi izlenmiştir (Tablo 2 ve Tablo 3). ETLE hastaları-nın çoğunluğunu frontal lob epilepsisi hastaları oluşturur. Yüzeyel EEG ile geniş frontal lob alanlarının değerlendiril-mesinin zorluğu ve frontal loblar içindeki yaygın bağlan-tıların epileptik deşarjların hızlı yayılımına yol açması ne-deniyle frontal lob epilepsisi hastalarında interiktal ve ik-tal EEG’ler lateralizasyon ve lokalizasyon açısından yeter-li bilgi veremeyebilmektedir. Çalışmamızda ve daha önce-ki çalışmalarda ETLE hastalarında TLE hastalarına göre iktal

EEG bulgularının epileptik odağın lateralizasyonu açısın-dan daha az yardımcı olması bu şekilde açıklanmaktadır.[3,4]

ETLE hastalarında interiktal ve iktal EEG’lerin epileptik oda-ğın lateralizasyonu ile ilişkili olarak sunduğu bilginin sınır-lı olması bu hastalarda semiyolojik lateralize edici bulgula-rın önemini daha da arttırmaktadır. ETLE hastalarında ver-siyon, unilateral klonik aktivite, unilateral distonik ve tonik postürler ve unilateral yüz buruşturma karşı hemisferdeki epileptik odağı, nöbetin asimetrik sonlanması aynı tarafta-ki epileptik odağı işaret eden iktal semiyolojik bulgulardır.[1,5,6] Bu verilerle çalışmamızda ETLE grubunda epileptojenik odak lateralizasyonu 21 hastadan 13’ünde (%62) semiyolo-jik bulgular ile yapılabilmiştir (Tablo 2).

Bonelli ve ark.[1] frontal lob nöbetlerinde semiyolojik bul-gular ile epileptik odağın 31 hastadan 25’inde (%81) müm-kün olduğunu bildirmişlerdir. Sonuçlarımıza göre lateralize edici değeri en yüksek bulgu olan versiyon, lateralize edi-ci en düşük olan bulgulardan biriyse unilateral göz kırpma-

Parsiyel Epilepsi Hastaları, Semiyolojik Lateralize Edici Bulgular, İktal EEG Özellikleri

87

Tablo 2. Hastalarda nöbetler sırasında izlenen lateralize edici bulgular

TLE (n=6) ETLE (n=21)

Zorlu baş ve göz versiyonu 0 4Unilateral distonik postür 1 4Figür-4-bulgusu 0 1İktal tükürme 0 1Unilateral göz kırpma 1 3Postiktal burun silme 0 4Postiktal parezi 1 2Lateralize edici semiyolojik 2/4 13/8bulgu var/yokSol/sağ hemisfer bulguları 1/1 5/8

Tablo 3. Hastaların iktal EEG özellikleri

TLE (n=6) ETLE (n=21)

Jeneralize epileptik aktivite 1 12Sol temporal lob kaynaklı epileptik aktivite 3 3Sağ temporal lob kaynaklı epileptik aktivite 2 3Sol frontal lob kaynaklı epileptik aktivite 0 2Sağ frontal lob kaynaklı epileptik aktivite 0 0Bifrontal başlangıçlı epileptik aktivite 0 1Lateralize edici iktal EEG bulgusu var/yok 5/1 8/13Sol/sağ hemisfer bulguları 3/2 5/3

Page 24: epilepsi 2011-3

dır. Literatürde ETLE hastalarında tek taraflı klonik aktivite, tek taraflı yüz buruşturma ve versiyon lateralize edici yük-sek semiyolojik bulgularken, figür 4 bulgusu, elde tek taraf-lı otomatizma, erken baş deviasyonu, tek taraflı göz kırpma ve postiktal burun silmenin lateralize edici değerinin daha az olduğu bilinmektedir.[1,5,6]

ETLE ve TLE hastalarında semiyolojik bulguların anlamı farklılık göstermektedir. Örneğin TLE’de unilateral el oto-matizması ve karşı tarafta distonik postür tipik bir bulgu iken frontal lob epilepsisi hastalarında lateralize edici de-ğeri yüksek değildir.[1,7] Yine başta erken versiyon, tek taraf-lı göz kırpma ve postiktal burun silme TLE’de yüksek de-recede lateralize edici değerdeyken frontal lob epilepsisin-de aynı anlamlılığa sahip değildir.[5,8] TLE ve ETLE hastaları arasında aynı semiyolojik bulguların farklı kortikal bölgele-ri işaret edebilmeleri frontal ve temporal loblardaki epilep-tik alanların farklı hızlarda ve farklı yolları kullanarak yayıl-malarına bağlanmaktadır.[1] Yukarıda söz edildiği gibi ETLE hastalarında iktal EEG bulguları epileptik odağın laterali-zasyonu için yetersiz kalabilirken TLE hastalarında daha de-ğerli olabilmektedir. Çalışmamızda TLE hastalarımızda se-miyolojik bulgular epileptik odağın lateralizasyonu açısın-dan yeterli bilgi verememiş olması ve Tablo 4‘de görüldü-ğü gibi 6 ETLE hastasından hiçbirinde semiyolojik bulgula-rın iktal EEG’ye üstünlük sağlayamaması bu nedenlere bağ-lanmıştır.

Epileptik nöbetler sırasında görülebilen semiyolojik late-ralize edici bulguların tanınması, epilepsi cerrahisi ada-yı hastaların cerrahi öncesi değerlendirmelerinde önem-li yer tutmaktadır. Ancak bu bulguların klinik olarak göz-den kaçırılması mümkün olabilmekte, aynı nöbette fark-lı hemisferlerdeki epileptik odakları düşündüren bulgu-lar bir arada izlenebilmekte ve epileptojenik ve sempto-

matojenik alanlar arasında olabilecek uyumsuzluk yanlış değerlendirmelere yol açabilmektedir. Semiyolojik bulgu-ların hem lateralize edici değerleri hem de işaret ettikle-ri kortikal alanlar TLE ve ETLE hastalarında farklılık göster-mektedir. Bu nedenlerle semiyolojik lateralize edici bulgu-lardan hiçbiri epileptik odağı kesin olarak lateralize ede-mese de iktal EEG, nörogörüntüleme ve nöropsikolojik in-celeme ile birlikte ele alındığında epilepsi cerrahisi öncesi değerlendirmede son derece önemli katkı sağlamaktadır.

Çalışmamızda özellikle EEG bulguları ile lateralizasyonun daha güç olduğu ETLE hastalarında semiyolojik verilerin önemi vurgulanmış, ETLE ve TLE hastaları arasında semi-yolojik bulguların ve iktal EEG bulgularının epileptojenik odağı belirleyebilme oranları karşılaştırılmış, farklı semi-yolojik bulguların lateralize edici değerleri ve üzerinde durulmuştur.

Kaynaklar

1. Bonelli SB, Lurger S, Zimprich F, Stogmann E, Assem-Hilger E,

Baumgartner C. Clinical seizure lateralization in frontal lobe

epilepsy. Epilepsia 2007;483:517-23.

2. Loddenkemper T, Kotagal P. Lateralizing signs during seizures

in focal epilepsy. Epilepsy Behav 2005;7:1-17.

3. Foldvary N, Klem G, Hammel J, Bingaman W, Najm I, Lüders H.

The localizing value of ictal EEG in focal epilepsy. Neurology

2001;57:2022-8.

4. Quesney F, Risinger M, Shewmon A. Extracranial EEG evalua-

tion. In: Engel J Jr, editor. Surgical treatment of the epilepsies.

2nd ed. New York: Raven Press; 1993. p. 173–95.

5. Janszky J, Fogarasi A, Jokeit H, Ebner A. Lateralizing value of

unilateral motor and somatosensory manifestations in frontal

lobe seizures. Epilepsy Res 2001;43:125-33.

Epilepsi 2011;17(3):85-89

88

Tablo 4. Semiyolojik lateralize edici bulgular ve iktal EEG bulgularının karşılaştırılması

Lateralize edici bulgu TLE ETLE

Semiyolojik İktal EEG’de (n=6) (n=21)

+ +* 0 3 + - 0 8 - + 3 3 - - 1 5 + +** 2 2

*Aynı hemisferi işaret eden bulgular

**Farklı hemisferleri işaret eden bulgular

Page 25: epilepsi 2011-3

6. Jobst BC, Siegel AM, Thadani VM, Roberts DW, Rhodes HC, Wil-

liamson PD. Intractable seizures of frontal lobe origin: clinical

characteristics, localizing signs, and results of surgery. Epilepsia

2000;41:1139-52.

7. Kotagal P, Lüders H, Morris HH, Dinner DS, Wyllie E, Godoy J, et

al. Dystonic posturing in complex partial seizures of temporal

lobe onset: a new lateralizing sign. Neurology 1989;39:196-201.

8. Leutmezer F, Serles W, Lehrner J, Pataraia E, Zeiler K, Baumgart-

ner C. Postictal nose wiping: a lateralizing sign in temporal lobe

complex partial seizures. Neurology 1998;51:1175-7.

Parsiyel Epilepsi Hastaları, Semiyolojik Lateralize Edici Bulgular, İktal EEG Özellikleri

89

Page 26: epilepsi 2011-3

Epilepsisi Olan Bireylerin Epilepsiye Dair Sahip Oldukları Tutum, Bilgi ve Bilgi KaynaklarıLevel of Knowledge About and Attitude Toward, and Sources of İnformation About Epilepsy

Nuran Aydemir,1 Pınar Ünsal,2 Çiğdem Özkara3

ÖzetAmaç: Epilepsisi olan bireylerin (EOB), epilepsiye dair tutum, bilgi ve bilgi kaynaklarını bir kontrol grubu ile karşılaştırarak incelemek.

Gereç ve Yöntem: Yetmiş EOB ve 56 kontrol katılımcısına Epilepsi Bilgi ve Epilepsi Tutum Ölçekleri ile çeşitli açık-uçlu soruların yer aldığı bil-gi formlarını içeren anket verilmiştir.

Bulgular: EOB’in ilk tanı ve bugün epilepsiye dair sahip oldukları bilgi miktarı anlamlı olarak farklıdır. Her ne kadar EOB, kontrollere oranla epi-lepsiye dair sahip oldukları bilgi miktarını daha fazla yeterli olarak değerlendirse de, her iki grupta genel olarak epilepsi bilgilerini yetersiz gör-mektedir. EOB’in, kontrollere oranla epilepsi bilgisi daha fazla, epilepsiye dair tutumları ise kontrol grubuna benzerdir. EOB’lerin en çok belirt-tikleri bilgi kaynağı “doktorlar ve diğer sağlık personeli”, kontrollerin ise “çevre ve aile”dir.

Sonuç: EOB’in zaman içinde bilgi miktarı artmaktadır. EOB’in en çok belirtilen bilgi kaynağının, “doktorlar ve sağlık personeli” olması da, bilgi-ye ulaşma sürecinde sağlık personelinin ne kadar önemli bir kaynak olduğunu gösteren önemli bir bulgudur. Çalışma ayrıca, epilepsiye dair bilgiyi arttırmak ve tutumları daha pozitif kılmak için, ülke çapında yapılacak kampanyalara ihtiyaç duyulduğunu işaret etmektedir.

Anahtar sözcükler: Bilgi; bilgi kaynağı; epilepsi; tutum.

SummaryObjectives: To determine the level of knowledge about and attitude toward and sources of information about epilepsy.

Methods: Seventy individuals with epilepsy (IWE) and 56 control participants (CPs) received Epilepsy Knowledge Scale, Epilepsy Attitude Scale and information forms which required answers to related open-ended questions.

Results: There was a significant difference between the initial and current amount of epilepsy knowledge of the IWE. The IWE evaluate their epilepsy knowledge as adequate more than CPs, however as general both groups stated inadequate epilepsy knowledge. Also, the IWE had more knowledge about epilepsy, but there was no difference in the attitudes toward epilepsy between IWE and CPs. The most frequently reported source of information by IWE was “doctors and other health staff”, and “family and acquaintances” by CPs.

Conclusion: The level of knowledge about epilepsy was increasing with the passage of time among the IWE. As the most cited source of information, health staff have an important role on providing information to IWE. The study also indicates the need of national campaigns in

order to increase the knowledge of epilepsy and create more favorable attitudes toward epilepsy.

Key words: Attitude; epilepsy; knowledge; source of information.

1İzmir Ekonomi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü, İzmir2İstanbul Universitesi, Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü, İstanbul3İstanbul Universitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Bölümü, İstanbul

Epilepsi 2011;17(3):90-96 DOI: 10.5505/epilepsi.2011.68077

Accepted (Yayın kabul tarihi): 29.8.2011e-mail (e-posta): [email protected]

© 2011 Türk Epilepsi ile Savaş Derneği© 2011 Turkish Epilepsy Society

90

Page 27: epilepsi 2011-3

91

Giriş

Epilepsi dünyada en yaygın olarak rastlanan nörolojik has-talıktır ve tüm dünyada yaklaşık olarak 50 milyon kişi epi-lepsi hastasıdır. Epilepsinin rastlanma sıklığı gelişmiş ülke-lerde her bin kişide yedi olarak bulunmuşken,[1] Türkiye’de ise her 1000 kişide yaklaşık 10 olarak tespit edilmiştir.[2] Bu da bize Türkiye’de yaklaşık 800.000 epilepsi hastası olduğu-na işaret etmektedir.

Ancak, epilepsi en yaygın nörolojik hastalık olmanın öte-sinde, epilepsi hastalarının hayatını son derece olumsuz yönde etkileyen negatif toplumsal tutumlar, epilepsiye dair yanlış kavramlaştırmalar ve bunlara dayanılarak yapı-lan epilepsi hastalarına yönelik bir takım sosyal ayrımcılık-larla da ilişkilidir. Epilepsi hakkında toplum içinde halen ge-çerliliğini koruyan yanlış bilgiler ve negatif stereotipler, epi-lepsisi olan bireylerin (EOB) stigma ile mücadele etmelerini gerektirmekte ve bu durum EOB tarafından yaşanan sıkın-tının büyük bir bölümünü oluşturmaktadır.[3,4]

EOB’in yaşam kaliteleri üstünde epilepsiye yönelik negatif tutumlar kadar önemi bir diğer faktör de, epilepsiye dair sahip oldukları bilgidir. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, epilepside yaşam kalitesinden bahis edilirken, belirtil-mesi gereken diğer bir nokta da, hastaların yaşam kalite-lerinin, hastalara hastalıkları hakkında bilgi vermek yoluy-la arttırılabileceğidir. Çalışmalar, bireyin epilepsi hakkın-da daha fazla bilgi sahibi olması halinde, epilepsiye dair uyumunun arttığını,[5,6] stigma ve epilepsinin olumsuz et-kisi değerlerinin düştüğünü göstermektedir.[5] Bu da bize, hastalara bilgi vermenin önemini son derece net bir şekil-de işaret etmektedir. Ancak, Doughty ve ark.[7] tarafından on farklı Avrupa ülkesinde yapılan bir çalışmada (Belçika, Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya, Polonya, Portekiz, İspan-ya, Türkiye ve İngiltere), Türkiye ve Portekiz’de ki epilepsi hastalarının, epilepsiye dair sahip oldukları bilginin diğer Avrupa ülkelerindeki epilepsi hastalarından daha az oldu-ğu gözlenmiştir.[7]

Daha önce Aydemir[8] tarafından Türk toplumunun epilep-siye dair bilgi ve tutumunu tespit etmek amacıyla 1354 ye-tişkin katılımcıyla yapılan bir çalışmada, katılımcıların dört-te üçünün epilepsiye dair bir takım bilgiler duymuş olduk-ları ve katılımcıların yarısının epilepsi hastası olan birini ta-nıdıkları tespit edilmiştir. Katılımcıların epilepsiye dair sa-hip oldukları bilgi seviyesi orta olarak gözlenmiş ve epilep-

siye dair tutumlarının da pozitif uca daha yakın olduğu be-lirlenmiştir. Epilepsiye dair pozitif tutumu yordayan değiş-kenler ise, genç olmak, erkek olmak ve epilepsiye dair daha fazla bilgi sahibi olmaktır.[9]

Mevcut çalışmanın amacı ise, EOB’in epilepsiye dair sahip oldukları bilgi ve tutumları tespit etmektir. Epilepsi grubu-nun, epilepsiyle daha uzun süre yaşamış olmasına ve dene-yimlere bağlı olarak, sağlıklı kontrol katılımcılarına oranla epilepsi bilgilerinin daha fazla ve epilepsi tutumlarının da daha olumlu olması beklenmektedir. Çalışmada ayrıca, epi-lepsi hastalarının ve kontrol katılımcılarının epilepsiye dair sahip oldukları bilgi miktarını yeterli bulup bulmadıkları ve epilepsiye dair sahip oldukları bilgileri en çok hangi kay-naklardan edindiklerini tespit etmek hedeflenmektedir.

Gereç ve Yöntem

KatılımcılarÇalışmaya en az dört yıldır epilepsi hastası olan ve son iki yılda en az bir kez epilepsi nöbeti geçirmiş olan veya şu an nöbetsiz olup halen anti-epileptik ilaç kullanan 70 yetişkin epilepsi hastası alınmıştır. Epilepsi grubunda yer alan tüm katılımcıların, daha önceden ayrıntılı nörolojik ve nöropsi-kolojik testleri nöropsikologlar tarafından yapılmış oldu-ğundan, zeka düzeyi çalışmada uygulanacak ölçekleri an-lamaya yeterli olmayan hiçbir hasta çalışmaya dahil edil-memiştir. Epilepsi hastalarının tümü, İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Nöroloji Bölümü’ne rutin muaye-ne için gelen gönüllü hastalardan oluşmuştur.

Çalışmaya ayrıca, epilepsi grubuyla karşılaştırma yapma-ya imkan sağlaması amacıyla herhangi bir nörolojik ya da psikiyatrik hastalığı olmayan 46 yetişkin kontrol katılım-cısı alınmıştır. Kontrol katılımcıları, mümkün olduğunca yaş, cinsiyet ve eğitim süresi açısından epilepsi grubuy-la eşleştirilmeye çalışılmıştır. Kontrol katılımcılarının hepsi İstanbul’da yaşayan gönüllülerden seçilmiştir.

Mevcut çalışma, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fa-kültesi Etik Kurulu’nca incelenmiş, 31.01.2006 tarih ve 2378 Sayı’lı karar ile etik açıdan uygun olduğuna karar verilmiş-tir. Ayrıca, çalışmaya katılan tüm katılımcılardan “Onam Formu” alınmıştır.

Ölçüm AraçlarıEpilepsi Bilgi Ölçeği Türk toplumunun epilepsiye dair sahip olduğu bilgiyi tes-

Epilepsisi Olan Bireylerin Epilepsiye Dair Sahip Oldukları Tutum, Bilgi ve Bilgi Kaynakları

Page 28: epilepsi 2011-3

Epilepsi 2011;17(3):90-96

92

pit amacıyla 613 yetişkine uygulanarak Aydemir[8] tarafın-dan geliştirilen, Epilepsi Bilgi Ölçeği kullanılmıştır. Bilgi öl-çeğindeki maddeler, epilepsinin nedenlerini, tedavi yön-temlerini, nöbeti tetikleyen sebepleri, epilepsinin yarattı-ğı sosyal kısıtlamaları ve uygun nöbet müdahalesini kapsa-maktadır (Örneğin; Epilepsi hastalığının pek çok türü var-dır).

Bilgi ölçeği 16 maddeden oluşmaktadır. Bu ölçekte toplam puan 0-16 arasında değişmekte, yüksek puan daha fazla epilepsi bilgisine işaret etmektedir. Bilgi ölçeğinin cevap seçenekleri doğru, yanlış ve bilmiyorum olarak oluşturul-muştur.

Bilgi ölçeği için yapılan faktör analizi, bilgiyi açıklayan üç ayrı faktör olduğunu ve bunların da toplam varyansın %35.7’sini açıkladığını ortaya koymuştur. 1. Faktör: epi-lepsi hastalarının bilişsel-davranışsal özelliklerine dair bil-gi; 2. Faktör: epilepsinin nedenlerine, tedavisine, epileptik sendromlara dair bilgi ve 3. Faktör: nöbete dair semptom-lara ve uygun nöbet müdahalesine dair bilgi olarak adlan-dırılmıştır. Bilgi ölçeğinin güvenirlik değeri olarak Kuder-Richardson-20 Katsayısı: 0.72 olarak bulunmuştur.[8]

Epilepsi Tutum ÖlçeğiTürk toplumunun epilepsiye ve epilepsi hastası olan birey-lere yönelik tutumlarını tespit etmek amacıyla Aydemir[8] tarafından geliştirilen Epilepsi Tutum ölçeği kullanılmıştır. Tutum ölçeğindeki maddeler, epilepsiye ve epilepsi hasta-sı olan bireylere yönelik katılımcıların sahip oldukları olum-lu ya da olumsuz tutumu ve bunun derecesini tespit etmek amacıyla oluşturulmuştur (Örneğin; Epilepsi hastası olan biriyle evlenirdim). Epilepsi tutum ölçeği 14 maddeden oluşmaktadır. Tutum ölçeğinin cevap seçenekleri ise, ta-mamen katılıyorum, katılıyorum, katılmıyorum, hiç katılmı-yorum ve fikrim yok olarak belirlenmiştir. Ölçekte toplam puan: 14-70 arasında değişmekte, yüksek puan epilepsiye ve EOB’e yönelik daha olumlu bir tutuma işaret etmektedir.Tutum ölçeği için ise, faktör analizi tüm varyansın %46.3’ünü açıklayan iki faktör olduğunu göstermiştir. Bun-lardan birincisi; kişisel korku, sosyal kaçınma ve stigma; ikincisi ise; epilepsiye dair olumlu tutum, olarak isimlendi-rilmiştir. Tutum ölçeğinin güvenirliği α=0.84 olarak bulun-muştur.[8]

Bilgi Formları Katılımcıların demografik ve klinik bilgilerini elde etmek

amacıyla her grup için ayrı ayrı bilgi formları oluşturulmuş-tur. Epilepsi hastaları için hazırlanan bilgi formunda nöbet sıklıkları, kullandıkları ilaç sayısı ve hastalıklarının süresi gibi klinik bilgiler de yer almıştır (Tablo 1). Daha sonra, epi-lepsi grubu katılımcılarına tanıyı ilk aldıklarında epilepsiye dair herhangi bir bilgileri olup olmadığı, varsa bu bilgilerin ne olduğu, epilepsiye dair bügün ne bildikleri, sahip olduk-ları bu bilgileri yeterli bulup bulmadıkları ve sahip oldukla-rı bilgileri hangi kaynaklardan edindikleri gibi açık-uçlu so-rular sorulmuştur.

Kontrol katılımcılarına sunulan bilgi formunda ise, temel demografik bilgilerin haricinde sadece epilepsiye dair her-hangi bir şey bilip bilmedikleri, sahip oldukları bilgiyi yeter-li olarak değerlendirip değerlendirmedikleri ve bilgi kay-naklarının ne olduğu sorulmuştur.

UygulamaUygulama sırasında katılımcılara önce, çalışmanın amacı kısaca anlatılmış sonra onam formu sunulmuş ve daha son-ra da her grup için ayrı ayrı geliştirilmiş olan bilgi formları doldurulmuştur. Epilepsi grubu ve Kontrol grubu katılım-cıları daha sonra, Epilepsi Bilgi ve Epilepsi Tutum Ölçekle-rini rastgele bir sırayla sunulmuştur. Tüm formlar ve ölçek-ler araştırmacı tarafından uygulanmış ve doldurulmuştur.

Tablo 1. Epilepsi grubunun klinik özellikleri

Epilepsi grubu (n=70)

Nöbet / Atak başlangıç yaşı (SD) 15.9 (6.8)Hastalığın süresi (SD) 16.6 (10.6)Anti-epileptik Sayısı (SD) 1.6 (0.8)Nöbet / Atak sıklığı (Bir ay için) (%) Hiç: 12.9 <10: 72.9 >10: 13.3Komorbidite (%) Evet 11.4 Hayır 88.6 Nöbet tipi (%) Jeneralize tonik-klonik 45.7 Basit parsiyel 18.8 Kompleks parsiyel 21.4 Absans 2.9 Miyokloni 11.4 Nöbetleri dirençli olanlar (%) Evet 58.6 Hayır 41.4

Page 29: epilepsi 2011-3

Epilepsisi Olan Bireylerin Epilepsiye Dair Sahip Oldukları Tutum, Bilgi ve Bilgi Kaynakları

93

Bulgular

Grupların Demografik ÖzellikleriGruplar arasında demografik değişkenler açısından her-hangi bir fark gözlenip gözlenmediğini tespit etmek ama-cıyla kategorik değişkenler için ki-kare, sürekli değişkenler için ise, bağımsız gruplar için t-testi uygulanmıştır. Analiz-ler için SPSS versiyon 17 kullanılmıştır.

Sonuçlar göstermektedir ki, epilepsi ve kontrol grupları arasında eğitim yılı (t=-0.14, df=114 p>0.05); yaş (t=-1.70, df=114 p>0.05),cinsiyet [X² (1, 116)= 0.73, p=0.25] açı-sından herhangi bir fark yoktur. Buna karşın, medeni du-rum [X² (2, 116) = 13.74, p= 0.00] ve iş durumu [X² (4, 116) =10.12, p=0.04] açısından gruplar arasında anlamlı farklar mevcuttur (Tablo 2).

Epilepsi ve Kontrol Katılımcılarının Epilepsiye Dair Sahip Oldukları Bilgiyi Ne Ölçüde Yeterli Olarak DeğerlendikleriEpilepsi grubu katılımcılarının %87.1’i “Tanıyı ilk aldığınız-da epilepsiye dair herhangi bir bilginiz var mıydı?” sorusu-na “hiçbir bilgim yoktu” olarak cevap vermiştir. Bu soruya “evet” diyen katılımcılara “Tanıyı ilk aldığınızda epilepsiye dair ne biliyordunuz?” sorusu açık-uçlu olarak sorulmuştur. Daha sonra katılımcıların verdikleri cevaplar incelenmiş ve içerdikleri doğru bilgi miktarına göre birinci yazar tarafın-

dan değerlendirilmiştir. Katılımcıların verdikleri her doğ-ru bilgi beş puan almış ve buna göre toplam bir puan he-saplanmıştır. Buna göre, katılımcıların ilk tanı aldıklarında sahip oldukları bilgi miktarı son derece azdır [M (SD)=0.74 (1.79)].

Örneğin; “Bayılmalarla, düşmeyle olan bir hastalık” (Erkek, 37 yaş).

Daha sonra epilepsi grubu katılımcılarına “Epilepsi hakkın-da bugün ne biliyorsunuz?” diye sorulmuş ve verdikleri ce-vaplar yine puanlanmıştır.

Örneğin; “Travmadan olabiliyor, genetik olabiliyor. İlaçlarla, bazen ameliyatla tedavi edilen bir hastalık” (Kadın, 25 Yaş).Buna göre, katılımcıların bugün sahip oldukları bilgi mikta-rı, tanıyı aldıkları zamana oranla anlamlı düzeyde daha faz-ladır [M (SD)=10.56 (9.40)] (t= -6.97, df= 53, p=0.00).

Epilepsi grubu katılımcılarına ayrıca “Hastalığınıza dair sa-hip olduğunuz bilgi sizce yeterli mi?” diye sorulmuştur. Bu soruya epilepsi hastalarının %34.3’ü “evet” yanıtını vermiş-tir. Kontrol katılımcılarına ise “Epilepsi hastalığına (sara) dair sahip olduğunuz bilgi sizce yeterli mi?” sorusu sorulmuştur. Bu grubun sadece %21.8’i bu soruya “evet” cevabını vermiş-tir. Yapılan ki-kare analizi (X² (1, 114)= 9.26, p=0.00), iki grup arasında sahip olunan bilgi miktarını yeterli bulma açısın-

Tablo 2. Epilepsi ve kontrol grubunun demografik özellikleri

Gruplar Epilepsi grubu (n=70) Kontrol grubu (n=46)

Cinsiyet (%) Erkek 31.4 39.1 Kadın 68.6 60.9Yaş (SD) 32.3 (10.5) 35.7(11)Eğitim süresi-yıl (SD) 9.2 (3.9) 9.3(4.4)Medeni durum (%)* Bekar 48.6 15.2 Evli 42.9 73.9 Boşanmış / Dul 8.6 10.8İş durumu (%)* Çalışıyor 47.1 71.7 İşsiz 14.3 2.2 Ev kadını 22.9 19.6 Öğrenci 14.3 4.3 Emekli 1.4 2.2

*p<0.05.

Page 30: epilepsi 2011-3

Epilepsi 2011;17(3):90-96

94

dan anlamlı düzeyde fark olduğunu göstermektedir. Buna göre epilepsi grubu, epilepsiye dair sahip olduğu bilgi mik-tarına kontrol katılımcılarına oranla daha fazla yeterli ola-rak görme eğilimindedir.

Epilepsiye Dair Bilgi ve Epilepsiye Yönelik Tutumİlk olarak epilepsi ve kontrol grubunun Epilepsi Bilgi ve Epi-lepsi Tutum ölçeklerinden aldıkları puanlar incelenmiş-tir. Epilepsi grubunun, Epilepsi Bilgi ölçeğinden elde ettiği puan [M (SD)=14.12 (1.53)], kontrol grubundan daha yük-sektir [M (SD)=11.33 (3.17)]. Epilepsi Tutum ölçeğinde de, epilepsi grubunun tutum ortalaması [M (SD)=63.31 (7.32)], kontrol grubununkinden [M (SD)=61.18 (11.36)] daha faz-ladır. Epilepsi ve kontrol katılımcılarının, epilepsi bilgisi ve epilepsiye yönelik tutumları açısından anlamlı bir fark gös-terip göstermediklerini tespit amacıyla bağımsız gruplara t-testi uygulanmıştır. Sonuçlar beklendiği gibi epilepsi bil-gisi açısından, epilepsi grubunun lehine iki grup arasında anlamlı bir fark olduğunu (t= 6.24, df= 111, p=0.00) ancak, beklenenden farklı olarak epilepsiye yönelik tutum açısın-dan, gruplar arasında anlamlı bir fark gözlenmediğini (t= 1.21, df= 111, p=0.23) ortaya koymuştur.

Epilepsi ve Kontrol Katılımcıları Tarafından Belirtilen Bilgi KaynaklarıEpilepsi ve kontrol katılımcılarının “Epilepsiye dair şu an sa-hip olduğunuz bilgileri en çok hangi kaynaktan edindiniz?” açık-uçlu soruna verdikleri cevaplar, Excel programında lis-telenmiştir. Daha sonra tez yazarının yanlı olabileceği dü-

şünülerek, onun hiçbir müdahalesi olmaksızın iki uzman psikolog (İ.Ö.T ve İ.K) tarafından açık-uçlu sorulara verilen cevaplar teker teker incelenmiş, sonra her bir hastanın ver-miş olduğu cevaba göre farklı kategoriler oluşturulup, her bir cevap bu kategorilere yerleştirilmiştir. Bazen bir katılım-cının vermiş olduğu cevap aynı anda birden fazla katego-riyi kapsayabilmektedir. Kategorilere yerleştirme işlemi, iki araştırmacı tarafından birlikte yapılmış (İ.Ö.T ve İ. K) ve ka-rar veremedikleri cevaplar aralarında tartışılarak kategori-leştirilmiştir.

Sonuçlar göstermektedir ki, epilepsi grubu katılımcıları epilepsiye dair sahip oldukları bilgileri en çok “doktorlar ve sağlık personeli”nden ve “gazete, kitap ve dergiden” edin-mektedirler. Buna karşın kontrol grubu katılımcıları en yay-gın bilgi kaynağı olarak “çevre-aile”yi belirtmektedirler (Şe-kil 1).

Tartışma

Çalışmanın ilk aşamasında epilepsi ve kontrol grubu de-mografik değişkenler açısından birbiriyle karşılaştırılmıştır. Sonuçlar iki grup arasında anlamlı farkların sadece mede-ni durum ve iş durumu açısından olduğunu göstermiştir. Önceki çalışmalarla[10-13] uyumlu olarak mevcut çalışmada da, EOB arasında bekarların ve işsiz olanların sayısı, kont-rol grubuna oranla anlamlı olarak daha fazladır. Çalışmanın bulgularının ilk gösterdiği, epilepsi grubu katılımcılarının epilepsiye dair sahip oldukları bilgi miktarının zaman geç-

Şekil 1. Epilepsi ve kontrol grubu katılımcıları tarafından belirtilen epilepsiye dair bilgi edinme kaynakları.

50

40

30

20

10

0

Doktorla

r ve sa

ğlık perso

neli

Gazete, k

itap ve derg

iTV

İnternet

Kaynak yok

Çevreden / Aile

yakınları

Kendi deneyim

leri

Epilepsi

Kontrol

Page 31: epilepsi 2011-3

Epilepsisi Olan Bireylerin Epilepsiye Dair Sahip Oldukları Tutum, Bilgi ve Bilgi Kaynakları

95

tikçe arttığıdır. Bu da, EOB’lerin epilepsiyle yaşarken aynı zamanda epilepsiye dair bilgiye de ulaştıklarını göstermesi bakımından umut vericidir.

Mevcut çalışmada ayrıca, epilepsi hakkında sahip olunan bilgi düzeyinin, yaşam kalitesini yükseltmek, hastalığa uyu-mu arttırmak ve stigmayı düşürmek açısından son derece önemli bir değişken olduğu bilindiğinden, epilepsi ve kont-rol katılımcılarına, epilepsiye dair sahip oldukları bilgi mik-tarını yeterli bulup bulmadıkları sorulmuştur. Sahip olduk-ları bilgi miktarını yeterli bulma açısından gruplar arasın-da epilepsi grubu lehine anlamlı bir fark gözlenmiştir. An-cak, epilepsi grubunun yaklaşık üçte birinin, kontrol grubu-nun ise sadece beşte birinin sahip oldukları bilgi miktarı-nı yeterli olarak değerlendirdikleri gözlenmiştir. Bu bulgu da, Türk EOB içinde hastalıklarına dair sahip oldukları bilgi-yi yeterli olarak değerlendirenlerin oranının, batı ülkelerin-de yaşayan EOB’in[14,15] belirttikleri %41-48 gibi oranlardan çok daha düşük olduğunu göstermektedir. Bu çalışma, ge-rek epilepsi hastalarını gerekse toplumu epilepsiye dair bil-gilendirmede yeterli olmadığımızı, bu açığı kapatmak için çeşitli uygulamalara (Kitap, dergi, broşür, sözel ve görsel programlar v.b.) ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.

Epilepsi hastalarının sahip oldukları bilgi miktarını kendi öznel değerlendirmelerinin dışında, bir ölçekle tespit et-mek ve epilepsiye dair sahip oldukları tutumu belirlemek amacıyla, epilepsi ve sağlıklı kontrol katılımcılarına Epilep-si Bilgi ve Epilepsi Tutum ölçekleri uygulanmıştır. Bunun sonucunda öngörüldüğü gibi, epilepsi grubunun epilepsi bilgisinin, sağlıklı kontrol katılımcılarından anlamlı oranda daha fazla olduğu gözlenmiştir. Buna karşın, öngörülme-yen bir şekilde, epilepsiye yönelik tutum açısından epilepsi ve kontrol grubunun farklı olmadığı tespit edilmiştir. Kont-rol katılımcılarının belirtikleri bu olumlu tutumların, gerçek tutumlarını mı yoksa sosyal arzulanırlık sebebiyle verdikle-ri cevaplar olup olmadığını tespit etmek için, ileride yapıla-cak çalışmalara ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.

Bu çalışmada yer alan EOB’, daha önce Aydemir[9] çalışma-sında, Epilepsi Bilgi Ölçeği’nden Türk toplumunun elde et-miş olduğu ortalama dokuz doğru cevaptan daha fazlasını elde etmiştir. Bu da EOB’in, epilepsi bilgilerinin kendi öznel değerlendirmelerine göre yetersiz olsa bile, objektif olarak yetersiz olmadığını göstermesi açısından olumlu bir bul-gu olarak kabul edilebilir. Mevcut çalışmada ayrıca, EOB’in ve sağlıklı kontrol katılımcılarının, elde ettikleri Epilepsi Tu-

tum değerleri de, Aydemir[9] tarafından elde edilen ortala-madan [M (SD)=55.94 (8.37)] daha yüksek, yani daha olum-ludur. Bu bulgu, EOB’in epilepsiye dair tutumlarının genel popülasyondan daha olumlu olduğunu göstermesi açısın-dan özellikle önemlidir. Çalışmada en son olarak, hem epilepsi hem de kontrol gru-bu katılımcılarına epilepsiye dair bilgi kaynakları sorulmuş-tur. Sonuçlar, epilepsi hastalarının bilgi kaynağı olarak en çok “doktorlar ve sağlık personelini” belirttiklerini göster-mektir. Bunu takip eden kaynak “gazete, kitap ve dergi”dir. Bu da sağlık personelinin EOB’in hayatındaki önemini işa-ret eden bir bulgudur. Aydemir, Jacoby ve Özkara[16] tarafın-dan EOB’le yapılan bir çalışmada, epilepsi hastalarının epi-lepsiye dair sahip oldukları duygu ve düşüncelerin olum-lu ya da olumsuz olmasını yordayan değişkenlerden biri de epilepsiye dair sahip olunan bilgi olarak tespit edilmiş-tir. Bu da pek çok hasta tarafından hem otorite hem de gü-venilir bir kaynak olarak görülen sağlık personelinin, EOB’e ve ailelerine tedavinin yanı sıra epilepsiye dair bilgi verme-sinin önemini göstermektedir. Kontrol katılımcılarının epi-lepsiye dair en çok belirttikleri bilgi kaynağı ise, “çevre-aile” olarak gözlenmiştir. Bu bulgu da, genel popülasyonda bi-limsel ve doğru bilgilerin yerine, epilepsiye dair yanlış bil-gi ve kavramlaştırmaların kulaktan kulağa nasıl yayıldığına işaret etmektedir. Bu bulgu, epilepsiye dair doğru bilginin yazılı ve görsel basın yoluyla halka aktarılmasına dair ihti-yaca işaret etmektedir.

Sonuç

Mevcut çalışma, epilepsisi olan bireylerin tanıyı almaların-dan itibaren geçen süre içerisinde epilepsiye dair sahip ol-dukları bilgi miktarının arttığını ve kendi öznel değerlen-dirmelerine göre epilepsiye dair sahip oldukları bilgi mik-tarı yetersiz olsa bile, genel Türk popülasyonuna[9] oranla bilgilerinin daha fazla olduğunu göstermektedir. EOB’lerin, epilepsiye dair tutumları da genel popülasyona oranla daha olumludur. Ancak, gerek kontrol katılımcılarının ge-rekse epilepsi grubunun, bilgilerini yetersiz olarak değer-lendirmeleri ve kontrol katılımcılarının epilepsiye dair bilgi-ye daha çok başka insanlardan ulaşıyor olmaları, epilepsiye dair bilimsel bilgileri yazılı ve görsel basının yoluyla toplu-ma ulaştıracak kampanyalara ihtiyaç olduğunu göstermek-tedir. Epilepsi grubu tarafından en çok belirtilen bilgi kay-nağının, “doktorlar ve sağlık personeli” olması da, bilgiye ulaşma sürecinde sağlık personelinin ne kadar önemli bir kaynak olduğunu gösteren önemli bir bulgudur.

Page 32: epilepsi 2011-3

Epilepsi 2011;17(3):90-96

96

Kaynaklar

1. Snyder PJ, Nussbaum PD. Clinical neuropsychology: A pocket

book for assessment. Ed. Washington: American Psychological

Association; 1998.

2. Karaagaç N, Yeni SN, Senocak M, Bozluolçay M, Savrun FK, Oz-

demir H, et al. Prevalence of epilepsy in Silivri, a rural area of

Turkey. Epilepsia 1999;40:637-42.

3. Jacoby A. Stigma, epilepsy, and quality of life. Epilepsy Behav

2002;3:10-20.

4. Morrell, M M. Stigma and epilepsy. Epilepsy Behav 2002;3:21-5.

5. Baker GA, Jacoby A, De Boer H, Doughty J, Myon E, Taïeb C. Pa-

tients’ understanding of and adjustment to epilepsy: interim

findings from a European survey. Epilepsia 1999;40:26-9.

6. May TW, Pfäfflin M. The efficacy of an educational treatment

program for patients with epilepsy (MOSES): results of a con-

trolled, randomized study. Modular Service Package Epilepsy.

Epilepsia 2002;43:539-49.

7. Doughty J, Baker GA, Jacoby A, Lavaud V. Cross-cultural dif-

ferences in levels of knowledge about epilepsy. Epilepsia

2003;44:115-23.

8. Aydemir N. Developing two different measures for assessing

knowledge of and attitudes toward epilepsy for the Turkish

population. Epilepsy Behav 2008;12:84-9.

9. Aydemir N. Familiarity with, knowledge of, and attitudes to-

ward epilepsy in Turkey. Epilepsy Behav 2011;20:286-90.

10. Jalava M, Sillanpää M, Camfield C, Camfield P. Social adjustment

and competence 35 years after onset of childhood epilepsy: a

prospective controlled study. Epilepsia 1997;38:708-15.

11. Shackleton DP, Kasteleijn-Nolst Trenité DG, de Craen AJ, Van-

denbroucke JP, Westendorp RG. Living with epilepsy: long-term

prognosis and psychosocial outcomes. Neurology 2003;61:64-

70.

12. Stavem K, Lossius MI, Kvien TK, Guldvog B. The health-related

quality of life of patients with epilepsy compared with angina

pectoris, rheumatoid arthritis, asthma and chronic obstructive

pulmonary disease. Qual Life Res 2000;9:865-71.

13. Strine TW, Kobau R, Chapman DP, Thurman DJ, Price P, Balluz

LS. Psychological distress, comorbidities, and health behaviors

among U.S. adults with seizures: results from the 2002 National

Health Interview Survey. Epilepsia 2005;46:1133-9.

14. Goldstein LH, Minchin L, Stubbs P, Fenwick PB. Are what people

know about their epilepsy and what they want from an epi-

lepsy service related? Seizure 1997;6:435-42.

15. Jarvie S, Espie CA, Brodie MJ. The development of a question-

naire to assess knowledge of epilepsy: 2--Knowledge of own

condition. Seizure 1993;2:187-93.

16. Aydemir N, Jacoby A, Özkara Ç. Investigating the changes in

the attributions toward epilepsy by the passage of time. Pro-

ceedings of the 12th European Congress of Psychology. Istan-

bul; 2011.

Page 33: epilepsi 2011-3

Epilepsi Dergisi 17. Cilt Konu Dizini

Abdomen tomografi bkz. 2011;17(1):14-16Anterior temporal lobektomi bkz. 2011;17(3):77-84Bilgi bkz. 2011;17(3):90-96Bilgi kaynağı bkz. 2011;17(3):90-96Cerrahi bkz. 2011;17(2):39-45Çocuk bkz. 2011;17(1):1-8Demans bkz. 2011;17(2):61-64Dirençli epilepsi bkz. 2011;17(1):1-8Down sendromu bkz. 2011;17(2):61-64Ekstratemporal lob epilepsisi bkz. 2011;17(3):85-89Elektrolit imbalansı bkz. 2011;17(1):14-16Epilepsi bkz. 2011;17(2):39-45Epilepsi bkz. 2011;17(2):46-52Epilepsi bkz. 2011;17(2):53-57Epilepsi bkz. 2011;17(2):61-64Epilepsi bkz. 2011;17(3):90-96Hiponatremi bkz. 2011;17(2):58-60Kafa travması bkz. 2011;17(2):46-52

Lamotrijin bkz. 2011;17(2):53-57Levetirasetam bkz. 2011;17(1):1-8Levetirasetam bkz. 2011;17(2):53-57Lipid bkz. 2011;17(2):53-57Maliyet bkz. 2011;17(2):39-45Okskarbazepin bkz. 2011;17(2):58-60Prognoz bkz. 2011;17(2):46-52Semiyolojik lateralize edici bulgular bkz. 2011;17(3):85-89Status epileptikus bkz. 2011;17(1):14-16Temporal lob epilepsisi bkz. 2011;17(3):77-84Temporal lob epilepsisi bkz. 2011;17(3):85-89Tutum bkz. 2011;17(3):90-96Ultrasonografi bkz. 2011;17(1):14-16Uygunsuz antidiüretik hormon salınımı bkz. 2011;17(2):58-60Video-EEG bkz. 2011;17(3):85-89Yaşam kalitesi bkz. 2011;17(2):39-45Yaşam kalitesi bkz. 2011;17(3):77-84Yemek yeme epilepsisi bkz. 2011;17(1):1-8

Epilepsi Dergisi 17. Cilt Yazar Dizini

Acar F bkz. 2011;17(2):39-45Acar G bkz. 2011;17(2):39-45Altuğ F bkz. 2011;17(2):39-45Aras D bkz. 2011;17(2):39-45Aslan K bkz. 2011;17(1):9-13Aslan K bkz. 2011;17(2):46-52Aydemir N bkz. 2011;17(3):90-96Baklan B bkz. 2011;17(2):39-45Bilir E bkz. 2011;17(3):77-84Bozdemir H bkz. 2011;17(1):9-13Bozdemir H bkz. 2011;17(2):46-52Cemal Özcan C bkz. 2011;17(2):53-57Değirmenci Y bkz. 2011;17(2):58-60Demir T bkz. 2011;17(2):46-52Erdem A bkz. 2011;17(3):77-84Ersoy A bkz. 2011;17(1):14-16Gedik B bkz. 2011;17(2):39-45Hacıfazlığlu NE bkz. 2011;17(1):1-8İdris S bkz. 2011;17(1):1-8İlhan A bkz. 2011;17(1):14-16Koç ER bkz. 2011;17(1):14-16

Kudiaki Ç bkz. 2011;17(2):61-64

Meryem Bakır M bkz. 2011;17(2):53-57

Öcek L bkz. 2011;17(3):85-89

Örs CH bkz. 2011;17(2):58-60

Özden Kamışlı Ö bkz. 2011;17(2):53-57

Özışık Karaman HI bkz. 2011;17(2):58-60

Özkara Ç bkz. 2011;17(3):90-96

Peköz T bkz. 2011;17(1):9-13

Sezer C bkz. 2011;17(1):9-13

Sorgun MH bkz. 2011;17(2):61-64

Suat Kamışlı S bkz. 2011;17(2):53-57

Uludağ İF bkz. 2011;17(3):85-89

Ünsal P bkz. 2011;17(3):90-96

Yıldırım Çapraz İ bkz. 2011;17(3):77-84

Yılmaz A bkz. 2011;17(2):39-45

Yılmaz Y bkz. 2011;17(1):1-8

Yılmaz Y bkz. 2011;17(2):58-60

Yiğit A bkz. 2011;17(2):61-64

Yüksel Kaplan Y bkz. 2011;17(2):53-57

Zorlu Y bkz. 2011;17(3):85-89

Epilepsi Dergisi 2011 Yılı 17. Cilt Konu ve Yazar Dizini

97

Page 34: epilepsi 2011-3

Epilepsi 2011;17(3)

98

www.turkepilepsi.org.tr

Page 35: epilepsi 2011-3
Page 36: epilepsi 2011-3