7
35 BİTHYNİA’DAN YANSIYAN SAKLI İZLER: KOCAELİ VE ÇEVRESİNDE BULUNAN BİRKAÇ KÜLT ANITI Engin BEKSAÇ * Şule NURENGİN BEKSAÇ ** ‘… Solus de superis qui tua terga vides, Dexter adeus ducibus, quorum secura labore. Otia terra ferax, otia Pontus agit. Dexter ades patribus que tuis populo que quirini, Et resera nud candida templa tuo.’ Ovidius: Nasonis Fastorum Libri Sex. 63-70. Kocaeli ve çevresi arkeolojik açıdan zengin mirasa sahip bir bölge olmasına rağmen, iyi çalışılamadığı veya iyi değerlendirilemediği için, birçok anıtı tam olarak anlaşılamadan kayıtlara yanlış tanımlarla aktarılmıştır. Bu anıtlar arasında gerçekten çok dikkat çekici örnekler mevcuttur. Bölgede çalışan araştırmacıların çoğu konuya uzak alanlardan gelen kişiler olduğu için de bu göz alıcı anıtların önemli bir bölümü yanlış olarak değerlendirilmiş veya hiç anlaşılamadan ortada kalmış bulunmaktadır. Bu anıtların iyi bir çalışmasının yapılması zorunluluk arz etmektedir. Bu anıtları çalışacak kişilerin bölgeyi ve komşu olan yerleri iyi bilmesi de büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada ele alınacak anıtlar genellikle haklarında bilgi sahibi olunmasına rağmen, yeterince uzman görüşüne başvurulmamış veya yanlış değerlendirilmiş örnekler olarak dikkat çekmektedirler. Bu çalışmanın ana amacı genel olarak komşu bölgelerde önemli örneklerine rastlanan kaya anıtlarının Kocaeli ve çevresindeki varlığına işaret etmek ve daha sonra yapılacak çalışmalar için bir zemin oluşturmaktır. Bu çalışmaya konu oluşturan kaya anıtlarının Trak ve Traklar ile bağıntılı toplumlar ile ilintili kalmasına çalışılmış olması da Kocaeli ve çevresinin genellikle gözden kaçırılan bir yönüne, yani Traklar ile ilişkisine ışık tutmak için yapılmıştır. Çalışmada ele alınacak anıtların tümü de kaya veya kaya oyma anıtlar olarak seçilmiş bulunmaktadır. Kocaeli ve çevresinde kaya veya kaya oyma anıtların sayısının hayli fazla olduğu tahmin edilmesine rağmen, şu ana kadar bilinen örneklerin sayısı ne yazık ki çok fazla değildir. * Prof. Dr., Sanat Tarihi Bölümü, Edebiyat Fakültesi, Trakya Üniversitesi, Balkan Kampüsü, e-mail: [email protected] ** Öğr. Gör., Sanat Tarihi Bölümü, Edebiyat Fakültesi, Trakya Üniversitesi, 22030 Edirne.

BİTHYNİA’DAN YANSIYAN SAKLI İZLER: KOCAELİ VE …

  • Upload
    others

  • View
    32

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BİTHYNİA’DAN YANSIYAN SAKLI İZLER: KOCAELİ VE …

35

BİTHYNİA’DAN YANSIYAN SAKLI İZLER: KOCAELİ VE ÇEVRESİNDE BULUNAN

BİRKAÇ KÜLT ANITI

Engin BEKSAÇ*

Şule NURENGİN BEKSAÇ**

‘… Solus de superis qui tua terga vides, Dexter adeus ducibus, quorum secura labore.

Otia terra ferax, otia Pontus agit.Dexter ades patribus que tuis populo que quirini,

Et resera nud candida templa tuo.’Ovidius: Nasonis Fastorum Libri Sex. 63-70.

Kocaeli ve çevresi arkeolojik açıdan zengin mirasa sahip bir bölge olmasına rağmen, iyi çalışılamadığı veya iyi değerlendirilemediği için, birçok anıtı tam olarak anlaşılamadan kayıtlara yanlış tanımlarla aktarılmıştır. Bu anıtlar arasında gerçekten çok dikkat çekici örnekler mevcuttur.

Bölgede çalışan araştırmacıların çoğu konuya uzak alanlardan gelen kişiler olduğu için de bu göz alıcı anıtların önemli bir bölümü yanlış olarak değerlendirilmiş veya hiç anlaşılamadan ortada kalmış bulunmaktadır.

Bu anıtların iyi bir çalışmasının yapılması zorunluluk arz etmektedir. Bu anıtları çalışacak kişilerin bölgeyi ve komşu olan yerleri iyi bilmesi de büyük önem arz etmektedir.

Bu çalışmada ele alınacak anıtlar genellikle haklarında bilgi sahibi olunmasına rağmen, yeterince uzman görüşüne başvurulmamış veya yanlış değerlendirilmiş örnekler olarak dikkat çekmektedirler.

Bu çalışmanın ana amacı genel olarak komşu bölgelerde önemli örneklerine rastlanan kaya anıtlarının Kocaeli ve çevresindeki varlığına işaret etmek ve daha sonra yapılacak çalışmalar için bir zemin oluşturmaktır.

Bu çalışmaya konu oluşturan kaya anıtlarının Trak ve Traklar ile bağıntılı toplumlar ile ilintili kalmasına çalışılmış olması da Kocaeli ve çevresinin genellikle gözden kaçırılan bir yönüne, yani Traklar ile ilişkisine ışık tutmak için yapılmıştır.

Çalışmada ele alınacak anıtların tümü de kaya veya kaya oyma anıtlar olarak seçilmiş bulunmaktadır.

Kocaeli ve çevresinde kaya veya kaya oyma anıtların sayısının hayli fazla olduğu tahmin edilmesine rağmen, şu ana kadar bilinen örneklerin sayısı ne yazık ki çok fazla değildir.

* Prof. Dr., Sanat Tarihi Bölümü, Edebiyat Fakültesi, Trakya Üniversitesi, Balkan Kampüsü, e-mail: [email protected]** Öğr. Gör., Sanat Tarihi Bölümü, Edebiyat Fakültesi, Trakya Üniversitesi, 22030 Edirne.

Page 2: BİTHYNİA’DAN YANSIYAN SAKLI İZLER: KOCAELİ VE …

36

Elde mevcut örnekler bölgedeki Frig aşamasından başlayarak Bithynia ile ilişkili süreçlere kadar açılım göstermekte ve daha çok da bölgedeki Trak Etnik Kimliği’nin yabancı etkiler ile varlığını iyice kaybettiği aşamaların öncesine denk düşmektedir. Çünkü Kocaeli ve çevresi Trak etnik kimliğine haiz ulusların var olduğu diğer bölgelere oranla dış etkilerin daha fazla hissedildiği bir bölgedir.

Kocaeli ve çevresinde Trak kimliğini en iyi biçimde görebileceğimiz ve çok erken tarihlerden itibaren Trakya ve Balkanlar ile bağıntılı kültler ve dini inanç sistemlerinin en güzel göstergesi olan kutsal anıtları da kaya veya kaya oyma anıtlardır. Bu anıtlar da esasında Trakya ve Balkanlar’ın Orfik dini yapılanması ve Ktonik karakterli inanç sistemlerinin çalışılabileceği dini algılama biçiminin en güzel örnekleri olarak karşımızda durmaktadır.

Kocaeli ve çevresindeki Trakya ve Balkanlar ile bağlantılı dini anıtların çok erken süreçlere gittiğini gösteren en ilginç örnek hiç şüphesiz Karadeniz Ereğli yakınlarında bulunan Yassıkaya’dır.1 Yassıkaya kutsal mağarası ve altarları ile de dikkat çeken bir kült alanı olduğu kadar, bölgedeki Balkanlı varlığını gösteren önemli bir arkeolojik anıt olarak dikkat çekmektedir.

Kocaeli ve çevresinde özellikle Ana Tanrıça Kültü ile ilişkili Frig Dönemi Kaya anıtlarının varlığı bilinen bir gerçektir. Bunlar arasında dikkat çeken bir anıt Göynük’e bağlı Soğukçam (Germanos) Köyü yakınlarında bulunan Türbeönü Kayası’dır. Bu kült anıtı bir Frig kalesi ile birlikte paylaştığı coğrafya içinde dikkat çekici özelliklere sahip olması kadar, Frigçe bir kitabe ihtiva etmesi nedeniyle de büyük öneme haizdir. Kitabede Ana Tanrıça ‘nın adının geçmesi de anıtın bu kült ile ilişkisini gösteren önemli bir belge olarak teşhis edilmektedir.2

Bölgedeki Ana Tanrıça Kültü ile ilişkili kutsal alanların varlığını ortaya koyan bir başka örnek de, üzerinde Ana Tanrıça Kültü ile ilintili çok ilginç kabartma tasvirler ile birlikte birisi Frigçe, diğeri de Yunanca iki kitabe taşıyan ilginç bir steldir. Bu stel Bilecik İli sınırları içinde kalan Vezirhan yakınlarında bulunmuş olup, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde korunmaktadır. Stel üzerinde değişik bölümler halinde önemli kültistik tasvirler ile birlikte yer alan kitabelerde bir kutsal alan ve kutsal koruluğun bahsi geçmektedir. Bu kayıt bölgede bir Frig Kült alanının varlığına işaret etmektedir.3

Bu noktada, Vezirhan yerleşmesinin yanı başında bulunan Merdivenli Kaya stel üzerinde bölgede bulunduğu bildirilen kutsal alanlar için güzel bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır.4 Yeterince çalışma yapılmamış olsa da Merdivenli Kaya’nın Frig Dönemi ile ilişkilendirilebilecek bir kaya anıtı olduğu fark edilirken, daha sonraki süreçlerde de kullanılmış olduğunu tahmin etmemize imkân tanıyan özelliklere sahip olduğu da gözlemlenebilmektedir.

Merdivenli Kaya’nın içinde bulunduğu vadi tabanında yer alan akarsu ve çevresindeki doğal arazi yapısına hâkim olan yükseltiler ile yakından ilişkili bir konumu olduğu da gözden kaçmamaktadır. Çevrede bazı gömü alanlarının varlığı da Merdivenli kaya’nın kültistik işlevi için önemli açıklayıcı unsurlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Esasında Vezirhan’daki Merdivenli Kaya’nın Ana Tanrıça Kültü kadar, Güneş Kültü ile de iç içe olduğunu gösteren peyzaj oluşumları bölgede yer alan diğer kutsal alanlar için de önemli ipuçları vermektedir. Bu durum da bu Ktonik karakterli kutsal anıtların 1 Efe T. 2002, 2004.2 Berndet-Ersöz, 2006; Rein, M.J. 1996, s. 234; Fıratlı, N – Tuğrul, N. 1966.3 Gorbachov, Y. 2008.4 Vezirhan Steli üzerinde bulunan sahneler arasında yer alan yaban domuzu avı sahnesi genel olarak güneş kültü ve

reenkarnasyon kavramıyla ilintili ikonografik bir öğe olarak değerlendirilmektedir.

Page 3: BİTHYNİA’DAN YANSIYAN SAKLI İZLER: KOCAELİ VE …

37

Engin BEKSAÇ

Şule NURENGİN BEKSAÇ

ölüm ve ölüm ötesi kadar reenkarnasyon süreçleri ile ilişkili ayinler için de önemli bir alan oluşturduğunu göstermektedir.

Bu ölüm ve ölüm ötesi ayinlerle ilişkilendirebileceğimiz anıtların bir başka örneği ise, İznik yakınlarında Elbeyli’de bulunan Merdivenli Kaya’dır.

Elbeyli ‘de bulunan Merdivenli Kaya tamamen İznik Gölü ile ilişkili bir perspektif içinde şekillendirilmiş olup, çok geniş bir gömü alanları bütününün merkezinde yer almaktadır. Bu noktada, İznik Gölü’nün anıtın batı kesiminde yer alması çok dikkat çekici olup, bu tip kaya anıtları ve sular dünyası arasındaki bağ için önemli bir kanıt teşkil etmektedir. Özellikle batı tarafta yer alan bu göl olgusu, kaya anıtları ile ölüm ve ölüm ötesi dönüşüm çevirimi için önemli bir nitelik taşımaktadır.5

Kocaeli çevresinde yer alan adı geçen anıtlarda tespit ettiğimiz tüm öğelerin belki de tam bir bütünleşmesi olarak karşımıza çıkan en dikkat çekici örnek genellikle gözden kaçırılan ve yanlış değerlendirilmiş bir kaya anıtıdır.

Tüm Kocaeli çevresi için belki de en önemli kaya anıtlarından biri olan bu anıt, Körfez İlçe merkezinin hemen arkasında, kuzey taraftaki yükseltiler arasında yer alan Bilim Tepe Kesimi’ndeki Belen Mevkii’nde yer almaktadır. Şu anda bir kaya mezarı olarak tescil edilmiş bulunan bu alanın Trakya ve Balkanlar ile ilişkili bir kült alanı olduğu ilk bakışta belli olmaktadır.6

Antik çağlarda suyunun bol olduğu anlaşılan bir akarsu yatağının hemen yanı başından yükselen bir kayalık yamaç ve bu kayalık yamaç üstünde yer alan alt kesimlerden oluşan geniş bir açık hava kült alanı oluşturan bu anıt, Trakya ve Balkanlar kadar Kuzey Batı Anadolu’dan tanıdığımız önemli kültistik elemanlara sahiptir.

Bu kült alanı üzerinde kaya oyma kült odaları ile birlikte, kaya oyma yuvarlak disk düzenlemelerine rastlanılmakta olması çok dikkat çekicidir. Bunlar dışında akarsu yatağı kenarında bulunan ve üstü düzleştirilmiş bir kaya üzerinde yer alan uzun dikdörtgen biçimli kaya oyma çukur da bu tip anıtlarda rastlanan ve daha çok kremasyon törenleri ile iç içe geçmiş bir kült öğesi olarak dikkat çekmektedir.

Bu kültistik öğelerin bulunduğu dik yamaçların yanı sıra akarsu yatağının karşısına gelen kaya yüzeylerinde yer alan ve günümüzde hayli zorlukla seçilen bazı kazıma unsurların varlığı da dikkat çekici bir nitelik arz ederek, detaylı çalışmaları beklemektedir.

Günümüzde bir kara yolu tarafından ikiye ayrılmış bulunan bu kült alanının hemen yanı başında yer alan ve daha çok Yörük mezarlıklarını hatırlatan karataşlı bir mezarlık alanının varlığı da bölgedeki kutsal kimliğin çok uzun süreçlerle korunduğunu belgelemektedir.

Bunlar dışında kaya oyma odaların cephelerinde rastlanan bazı düzenlemeler de Helenistik Dönem özellikleri ile bu kutsal alanın Bithynialılar’ın bölgedeki varlığı ile ilişkili olabileceğine işaret eder gibi durmaktadır.

Alanın işlevi ile ilişkili harita ve hava fotoğrafları ile birlikte ele alınan peyzaj çalışmaları bu kutsal alanın daha çok kuzey batı yönü ile irtibatlı bir düzenlemeye sahip olduğunu ortaya koymuş bulunmaktadır. Bu yön Trakya ve Kuzey Batı Anadolu ‘da yer alan birçok benzeri anıttan gayet iyi tanıdığımız bir durum olup, 21 Haziran sürecinde, yani yılın en uzun gününde güneşin battığı yön olarak dikkat çekmektedir. Eldeki veriler bize bu kutsal alanın Güneş Kültü ile ilişkisine işaret etmektedir.

5 Beksaç, E. – Nurengin Beksaç, Ş. 2012.6 2004 yılında Kocaeli Müzesi ve Trakya Üniversitesi , Sanat Tarihi Bölümü tarafından Gölcük, Yazlık Beldesi çalışmaları

esnasında bu anıtı bize gösteren Kocaeli Kültür Varlıkları Koruma Kurulu Müdürü Arkeolog Taner Aksoy ve öğrencimiz Erhan Memiş ‘ e teşekkürlerimizi sunarız.

Page 4: BİTHYNİA’DAN YANSIYAN SAKLI İZLER: KOCAELİ VE …

38

Bu da alan içinde yer alan kaya oyma daireler, yani kaya oyma disk tasvirleri için de önemli bir açıklama yapma olanağı tanımaktadır.

Bu kutsal alan içinde mevcut bulunan kaya oyma daireler, Frigya, Lidya ve Misya için çok seyrek rastlanan kültistik elemanlar olmalarına rağmen, Trakya ‘da çok sık karşımıza çıkan kültistik öğelerdir. Bu da bize Belen Mevkii Kutsal alanının Anadolu’dan çok Trakya ile daha yakın ilişkisi olduğunu göstermektedir.

Akarsu yatağı, kaya oyma odalar, kaya oyma disk tasvirleri yanında bazı altar düzenlemelerini hatırlatan oluşumlar ile kaya üzerindeki kazıma şekiller ile bütünleşen kremasyon çukuru gibi öğeler dikkat çekici bir niteliği haizdir. Trakya ve Balkanlar ile birlikte Kuzey Batı Anadolu ‘da ve Kocaeli çevresinde var olan benzer anıtlardan tanıdığımız özellikleriyle bu öğeler, bu kutsal alanın Ana Tanrıça Kültü ile ilişkisine işaret ederken, aynı zamanda Güneş Kültünü ‘nün de burada temsil edilmiş olduğunu göstermektedir.

Ana Tanrıça kültünün bölgedeki varlığı çok iyi bilinen bir durum oluştururken, çok erken kayıtlarda da bölgede Güneş Kültü ’nün varlığını da tespit etmek mümkün olmaktadır. Güneş Kültü’nün bölgedeki varlığı Homeros ‘un çağından başlayarak birçok Antik kaynakta belgelenmiştir.7

Ana Tanrıça ve Güneş Kültü’nün bir birini tamamlayan kimliğiyle Kocaeli ve çevresindeki varlığını kanıtlayan ilginç bir örnek de mevcuttur. İznik veya Trilye yakınlarında bulunmuş olup, günümüzde Atina Ulusal Müzesi ‘nde bulunan Helenistik Dönem’den kalma bir stel özellikle dikkat çekicidir.8 Bu stel Ana Tanrıça ve Apollon’a adanmış olmasıyla dikkat çekmektedir. Helenistik Dönem’de şekillenen yeni oluşumlar içinde Apollon ile özdeşen eski Güneş Kültü burada açıkça gözlemlenmektedir.

Kayaya oyulmuş dairelere, yani kaya oyma disk tasvirlerine Kocaeli sınırları içinde başka yerlerde de rastlanmaktadır.

Ayrıca, kaya oyma anıtlar ve bu tip kaya oyma anıtlar ile ilişkili inanışların günümüze kadar gelen izlerine Kocaeli sınırları dâhilinde halen de rastlanmaktadır. Bu durumun en güzel örneği hiç şüphesiz, Gebze İlçesi sınırları dâhilinde kalan Aydınlı ‘da bulunan Hacetderesi’dir.

Günümüzde de halen kültistik açıdan öneme haiz olan Hacetderesi eski kutsal anıtlardan tanıdığımız tüm özelliklere haizdir. Esasında bu alanın çok yakınında bulunduğu ve 20. yüzyıl içinde imha edildiği yerel halk tarafından anlatılan bir kaya oluşumuyla birlikte Hacetderesi, Kocaeli ve çevresindeki eski kutsal anıtların kimliği ve işlevini anlamamız açısından halen yaşayan bir örnek olarak büyük önemi haizdir.

Ana Tanrıça ve Güneş, Trak kökenli halklar için dini açıdan daima büyük önemi haiz olmuştur. Yaşam kadar Ölümü de kontrol eden Ana Tanrıça aynı zamanda kadere de hükmeden bir güç olarak büyük önemi haizdir. Kayalar ve kayalık alanlar ve dağlar ile bütünleşen Ana Tanrıça hayatın materyal yönünü sergilemektedir.

Buna karşın ‘Parlak Yüce Varlık’ olan Güneş fiziki dünyayı temizleyen ve aynı zamanda da yaşamı başlatan bir eril güç olarak algılandığı için Ana Tanrıça’nın materyal kimliğini bütünleyen, ona enerji veren, yaratıcı ve dönüştürücü bir manevi güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Evrenin Ruhu Güneş’tir. Yeniden Doğuş süreçlerini Gök desteğiyle sağlayan da Güneş’tir. Materyal olgulara can verecek can verme gücü olan Güneş’tir. Bu nedenle ruhların yeniden doğmasını da sağlayacak olan ‘Yüce Güç’ Güneş’tir.

7 Cramer, J. A. 1832; s. 172; Strabon, 12-3-22; Meen, H 1780.8 Metropoulou, E. 1996.

Page 5: BİTHYNİA’DAN YANSIYAN SAKLI İZLER: KOCAELİ VE …

39

Engin BEKSAÇ

Şule NURENGİN BEKSAÇ

Güneş’in Trak kökenli topluluklarda bir disk biçiminde ifade edildiği gayet iyi bilinen bir gerçektir.9 Bu durumu belgeleyen birçok anıta ve sanat eserine Trakya, Balkanlar ve hatta Anadolu’nun birçok yerinde rastlamak mümkündür.10

Trak Dünyası ile ilintili bu anıtların birçok öğesi Ezoterik ve Okültik anlam ve işlevleriyle geçerlik kazanırlar. Kocaeli ve çevresindeki kült anıtları için de bu durum geçerliğini korumaktadır.

Aslında Güneş Diskleri yaratılışın enerji akışını sağlayan gücü temsil eden bir semboldür. Ana Tanrıça ile temsil edilen statik materyal hayata yaşama enerjisi katarlar.

Sular Dünyası çevresel bütünlüğü sağlayan bir güç olduğu kadar, yenilenmeye de olanak tanır. Karanlıkta kalan olguyu temsil eden mağaralar ve kaya oyma odalar karanlıktan çıkışı, karanlıktan doğan ışığı vurgularken, aynı zamanda karanlıklardan kurtuluşu muştular.

Ölü bedenlerin yakıldığı kremasyon çukurları da madde dünyasından kurtuluşu ve ruhun yakılan bedenden uzaklaşmasını sağlar.

Trak kökenli toplulukların bakış açısından baktığımızda Kocaeli ve çevresindeki bu kült anıtlarının işlevini anlamak kolaydır. Ölümsüzlüğe inanan Trak kökenli halklar için bu anıtların her biri geçen zamana karşı direnen saflığı ve ölümsüzlüğe geçiş sağlar. Var olanla olmayan ’ın ortasında duran Trak kimliğinin ölümsüzlüğe adanmış sonsuz belgesi olurlar.

9 Macurdy, G. H. 1925, s. 88;98-111, 180,Marazov I-Fol, A. 1998, s. 43, Marazov, 2005, s.184, Hannay, J . B. 1912, s. 117.10 Bu tür disklerin en ilginç örneklerine Bulgaristan, Yunanistan ile birlikte Türkiye Trakyası ’nda da rastlanmaktadır.

Bunlar dışında Fethiye Merkez’e bağlı Ceylan Köyü yakınlarında bulunan Oinoanda Antik Yerleşmesi Nekropolü yanı başında bulunan mermer disk de bu kültün uzantısı olan ilginç bir örnek olarak dikkat çekmektedir. Amorium yakınlarında yer alan bir Frig Altarı üstünde de böyle bir disk tasvirine rastlanmıştır (Berndt-Ersöz, S. 2006, s. 51-52).

Ayrıca bir disk önünde yapılan töreni gösteren ilginç bir seramik örnek Bulgaristan ‘da bulunmuştur (Bkz. Fol, V, 2008, s. 89).

Page 6: BİTHYNİA’DAN YANSIYAN SAKLI İZLER: KOCAELİ VE …

40

KAYNAKLARApollodorus Rhod.

Herodot

Hesiodos

Homeros

Macrobius Saturnalia

Plinius Naturalis Historia

Strabon

Thukydides

Xenephon, Anabasis

Asgari, N., Anadolu Medeniyetleri, Ankara, 1983.

Beksaç, E., ‘Voices Of Mysia. The Three Rock-Cut Sanctuaries Of Bigadic In Province Of Balikesir’, Thracia XV, Sofia, 2003, s. 149-161.

Beksaç, E., ‘Bithynia’nın Erken Tarihinde Sakarya Ve Arkeolojisi’, Sakarya Tarihi, Sakarya, 2005, s. 11-32.

Beksaç, E., ‘Trakların Anıları. Trakyanın Anıtları’, Yöre, 118, 2010, s. 3-18.

Beksaç, E., ‘Trakların Anıları. Trakyanın Anıtları’, Yöre, 119/120, 2010, s. 59-76.

Beksaç, E., ‘Kartepe ve Çevresinin Arkeolojisi’, Kartepe Kitabı, Vl. 2, Kocaeli, 2013, s. 685-695.

Beksaç, E., Nurengin Beksaç, Ş., ‘The Foggy Phantoms Near The Sea’, Thracia, XVIII, Sofia, 2009, s. 391-415.

Beksaç, E., Nurengin Beksaç, Ş., ‘El Mar, El Rio Y El Santuario’, Izkustvo I Ideologiya, Sofia, 2012, s. 472-487.

Beksaç, E., Nurengin Beksaç, Ş., ‘Kocaeli ve Çevresinin Erken Tarihi ve Arkeolojisine Kısa Bir Bakış’, Uluslararası Gazi Akçakoca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Kocaeli, 2015, Cilt 1, s. 41-59.

Berndt-Ersöz, S., Phrygian Rock-Cut Shrines, Leiden, 2006.

Bosch, E., ‘Bitinya Tetkikleri. I. Kısım’, Belleten, X-17, 1946, s. 29-53.

Bouzek, J., Thracians And Their Neighbors, Prag, 2004.

Campbell, J., The Mysteries New York, 1955.

Cencillo, C., Historia Sistematica De Los Dioses, Madrid, 1998.

Cook, A. B., Zeus, Cambridge, 1914.

Cramer, J. A., Geographical And Historical Description Of Asia Minor With A Map, Vl. 1, Oxford, 1832.

Dana, D., Zalmoxis DE La Herodot La Mircea Eliade: İstorii Despre Un Zeu Al Pretextului, Bucurest, 2008.

Efe, T., ‘Yassıkaya: Karadeniz Ereğli (Heraclea Pontica) Yakınlarında Bir İlk Tunç Çağı Yerleşmesi’, 23. Kazı Sonuç-ları Toplantısı, 2001, Ankara, 2002, s. 315-326.

Efe, T., ‘Yassıkaya’, Festschrift für Nemejcova Pavukova, Berlin, 2004, s. 27-38.

Fıratlı, N., Tuğrul, M., ‘Germanos Frig Kitabesi’, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Yıllığı, 13-14, 1966, s. 230-235.

Fiedler, G., Le Monde Phrygien Du Xe s. Au IVe s. Avant Notre Ere: Culture Materielle, Territoires Et Structures Sociales, Universite de Provence Aix-Marseille I’de Savunulmuş Tez, 2003.

Fol, A., ‘Paralleles Thraco-Bithyniens de l’Epoque Preromaine. I. Le Regime de la Propiete’, Etudes Historiques, Aout 1970, s. 177-189.

Fol, A., ‘Thrako-Bitynische Parallelen im Vörromischen Zeitalter. II Bevölkerungs–und Gesellschaftsstrukturen’, Thracica, 1972, s. 197-212.

Fol, A., Ancient Thrace, Sofia, 2001.

Fol, A., Thracian Culture, Told And Untold, Sofia, 2010.

Fol, V., Orpheus, The Thracian, Sofia, 2008.

Fol, V., Skalni Toposi Na Vyara V Yugoiztochna Europa i V Mala Aziya Prez Grebnostta, Sofia, 2007.

Fol, A. – Fol, V., The Thracians, Sofia, 2005.

Page 7: BİTHYNİA’DAN YANSIYAN SAKLI İZLER: KOCAELİ VE …

41

Engin BEKSAÇ

Şule NURENGİN BEKSAÇ

Fol, A. – Marazov, I., Thrace And The Thracians, Sofia, 1977.

Goodison, L., Death, Women And The Sun, Londra, 1989.

Gorbachov, Y., ‘Nine Observations On The Old Phrygian Inscription From Vezirhan’, Kadmos, 47, 2008, s. 91-108.

Hannay, J. B., Symbolism In Relation To Religion, London, 1912.

Hoddinot, R., The Thracians, London, 1982.

Karauğuz, G., ‘On Open Air Cult Area In Devrek And Environment’, Anodos, 6/7, 2006/2007, Trnava, 2008, s. 227-233.

Knight, R. P., The Symbolic Language Of Ancient Art And Mythology, London, 1892.

Macurdy, G.H., Troy And Paeonia: With Glimpses Of Ancient Balkan History, New York, 1925.

Marazov, I., Ancient Thrace, Plovdiv, 2005.

Marazov, I., Thracian Warrior, Sofia, 2005.

Marazov, I – Fol, A., Ancient Gold: The Wealth Of The Thracians, New York, 1998.

Meen, H., The Argonautics Of Apollonius Rhodius, London, 1780.

Metropoulou, E., ‘The Goddess Cybele In Funerary Banquets With An Equestrian Hero’, Lane, E. N., Cybelle, Attis And Related Cults, Leiden, 1996, s. 135-167.

Meyer, E., ‘Bithynia’, Real Encyklopedia, Vl. 3, 1898, s. 510-524.

Molev, E. A., Vlastitelv Ponta, Moskova, 1995.

Porozhanov, K – Portalsky, A., ‘A Rock-Cut Object In The Arctonnesos (Apoll. Rhod. Arg. 961-1102 ), Proceeding Of The First International Symposium, Ancient Cultures In South Eastern Europe And The Eastern Mediterrane, Megalithic Monuments And Cult Practices. Blagoevgrad, 2012, s. 58-62.

Ramsey, W. M., The Historical Geography Of Asia Minor, Cambridge, 1890.

Reine, M J., ‘Phrygian Matar: Emergence Of An Iconographic Type’, Lane, E. N: Cybelle, Attis And Related Cults, Leiden, 1996, s. 223-239.

Riggs, Ch., The Oxford Handbook Of Roman Egypt, Oxford, 2012.

Roller, L. E., In Search Of God The Mother Berkeley, 1999.

Sivas, H., ‘Frig Vadilerinde Helenistik ve Roma Dönemlerine Ait Kaya Anıtları’, Sivas Tüfekçi, T. – Sivas, H.: Frig Vadileri, Eskişehir, 2007, s. 54-80.

Sivas Tüfekçi, T., ‘Frig Vadileri’nden Günümüze Kalan Frig İzleri’, Sivas Tüfekçi – Sivas H.: Frig Vadileri, Eskişehir, 2007, s. 16-54.

Tacheva, M., Ancient Thrace And South East Europe, Sofia, 1976.

Tacheva, M., Eastern Cults In Moesia Inferior And Thracia, Leiden, 1983.

Tamsü Polat, R., ‘Phrygian Rock-Cut Altars In The Light of New Findings And A Typology Propossal’, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10/1 2010, s. 203-222.

Theodossiev, N., ‘The Ithyphalic Altar From Polianthos And The Sacred Marriage Of The Gods’, Oxford Journal Of Archaeology, 13-3, 1994, s. 313-323.

Theodossiev, N., ‘The Lantern – Roofed Tombs In Thrace And Anatolia’, Proceedings Of The 10th International Congress Of Thracology, Atina, 2006, (Ms.).

Ulugün, F. Y., Tarih Öncesi ve Hellenistik Dönemi Bithynia, İzmit, 2004.

Vassileva, M., ‘Thracian-Phrygian Cultural Zone’, Tuna, N., Aktüre, Z – Lynch, M.: Thracians And Phrygians: Prob-lems Of Paralelism, Ankara, 1998, s. 13-19.

Vassileva, M., ‘Thracian And Phyrigian Rock-Cut Tombs: A Comparative Overview’, Proceeding Of The First In-ternational Symposium. Ancient Cultures In South Eastern Europe And The Eastern Mediterrane. Megalithic Monuments And Cult Practices, Blagoevgrad, 2012, s. 44-58.

Woudhuizen, F. C., ‘Phrygian And Greek’, Talanta, XL-XLI, 2008-2009, s. 181-217.

Zdravkova-Dimitrova, Y., ‘From Late Bronze Age To Early Iron Age Thracian Sanctuaries In The Eastern Rhodopi Mountain, Bulgaria’, Anodos, 6/7, 2006/2007, Trnava, 2008, s. 493-509.