Upload
lamphuc
View
235
Download
1
Embed Size (px)
Citation preview
The Journal of Academic Social Science Studies
International Journal of Social Science
Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3133
Number: 40 , p. 403-428, Winter I 2015
Yayın Süreci
Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma Tarihi
19.10.2015 27.12.2015
TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI BAĞLAMINDA MASLOW’UN
İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİNİN YENİDEN İNCELENMESİ
VE GÖSTERİŞÇİ TÜKETİM RE-INVESTIGATION OF MASLOW’S HIERARCHY OF NEEDS IN THE
CONTEXT OF CONSUMER BEHAVIOUR AND CONSPICUOUS
CONSUMPTION Arş. Gör. Yıldırım YILDIRIM
İnönü Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü
Özet
Tüketici davranışları ve onların neden, niçin satın aldıklarına dair bugüne ka-
dar birçok araştırma yapılmış ve ortaya konan sonuçlarla tüketici davranışlarına anlam
verilmeye çalışılmıştır. Günümüz tüketim anlayışında, tüketiciler ürünlerden salt fayda
elde etmek için satın alma yapmamakta, o üründen sosyal ve psikolojik bir yarar elde
etmeyi de ummaktadır. Kullandığı ürünlerin kendisini yüceltmesini, grup içinde kendis-
ine statü kazandırmasını, ürünlerinin başarıyı simgelemesini ve tüm harcamalarının
kendisine manevi tatmin sağlamasını beklemektedir. Bu anlamda zaman zaman ra-
syonel satın alma davranışının dışına çıkarak, bütçesini daha ucuz ve tasarruf sağlayıcı
ürünler arasında paylaştırmaktansa, lüks ve gösterişli ürünleri tercih edebilmektedir.
Araştırma kapsamında düşük gelir düzeyindeki 148 kişi ile görüşülmüş ve yüz yüze an-
ket uygulanmıştır. Elde edilen veriler Frekans yüzdeleri, çapraz tablolar ve Anova testi
kullanılarak analiz edilmiştir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin gösterişçi tüketim
bağlamında yeniden incelendiği bu araştırmanın sonuçlarına göre fizyolojik ihtiyaçlar-
dan sonra saygı ihtiyacının ikinci sırada geldiği görülmüş ve katılımcıların hayatta en
çok sahip olmayı istedikleri şeylerin önem sırasında yine birinci olarak gerçek dostlar ile
saygı ihtiyacı önde gelmiştir. Yapılan faktör analizi sonuçlarına göre araştırmacı tarafın-
dan geliştirilen ‘Gösterişçi Tüketim Ölçeğinin’ 3 alt faktörde toplandığı ve Anova testi
sonuçlarına göre ise bu faktörlerden yalnızca F1 ve F2 için alınan ölçek puanları ile Ait
olma ve sevgi ihtiyacı ile Saygı ihtiyacının sıralanması arasında anlamlı bir fark olduğu
gözlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Gösterişçi Tüketim, Hedonik Tüketim, Tüketici Dav-
ranışları, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Piramidi
404
Yıldırım YILDIRIM
Abstract
Up until today, a lot of research has been done about consumer behaviours and
the reasons why people buy things; and the results that have been put forth have been
used to explain the meanings of these behaviours. In today’s sense of consumption, con-
sumers have become more critical and judgmental individuals, who are able to make
choices among different alternatives, who can be punishing or rewarding, and who per-
ceive consumption as a life style. A person, as a social being, doesn’t buy things just for
deriving benefits; he also expects to gain both social and psychological advantages from
that product. He hopes that the products he uses dignify him, give him a respectable sta-
tus in group; represent success and all his expenditures give him moral satisfaction. In
this sense, not behaving in a rational way at times, he prefers luxurious and showy
products, rather than using his budget for cheaper and money saving products. As a re-
sult of research it was understood that Maslow’s Hierarchy of Needs has changed and
need for respect became second after the physiological needs. With respect to the factor
analysis ‘Conspicuous Consumption Scale’ is divided in three sub-factors. There is
meaningful difference between F1 and F2 scale scores and ordering needs of love and re-
spect
Keywords: Conspicuous consumption, Hedonic Consumption, Consumer Be-
haviour, Maslow’s Needs Hierarcy
GİRİŞ
İhtiyaç kavramı ve bu kavramla il-
gili görüşler, fikirler, ayrılıklar, tanımlar ve
sıralamalardan – özellikle ‘Maslow’un İhti-
yaçlar Hiyerarşisi Kuramından’ – işletme ve
pazarlama yazınında sıkça bahsedilmiş ve
yazılan her pazarlama kitabında bu ihtiyaç-
lar hiyerarşisine tüketici davranışları kap-
samında yer verilmiştir (Aktepe, 2010; 20-
21; Altunışık, Özdemir ve Torlak, 2006; Ay
ve Ural, 2011: 116; İslamoğlu, 2008: 131;
Mirze, 2010: 310; Mucuk, 2009: 79; Odabaşı
ve Barış, 2007: 21; Tek ve Özgül, 2010: 4).
İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi Ame-
rikalı psikolog Abraham Maslow tarafın-
dan 1943 yılında yayınlanmış bir çalışmada
ortaya atılmış ve sonrasında geliştirilmiş
insan psikolojisi ile ilgili bir teoridir. Mas-
low, ihtiyaçları beş temel kategoride ince-
lemiş, ihtiyaçları hiyerarşik olarak ele almış
ve insanın en alttaki ihtiyaçlarının karşı-
lanmasının ardından bir üstteki ihtiyaçlar
kategorisine doğru yöneldiğini söylemiştir.
Bu ihtiyaçlar hiyerarşisine göre, insanlar
temel ihtiyaçlardan başlayıp, belirli katego-
rilerdeki ihtiyaçlarını karşılayıp daha ileriki
safhaya geçer ve piramit şeklinde o katego-
rideki ihtiyaçlarını gidermeye çalışıp yine
bir üst kategoriye geçer. En alt seviyede
insanların en temel ihtiyaçları bulunurken,
üst katmanlara çıkıldıkça ihtiyaçlar daha
kompleks hale gelir. İnsan, en altta bulunan
zorunlu ve temel ihtiyaçlarını karşılama-
dıkça bir üst ihtiyacın farkına varamaz.
Maslow’un beş temel kategoride
incelediği ihtiyaçlar şunlardır (Karapınar,
2008: 9-12; Erdem, 2008: 6):
Fizyolojik ihtiyaçlar; yeme, içme,
barınma, hava, uyku ve seks gibi ihtiyaç-
lardır. Maslow bu ihtiyaçların hiyerarşide
en temel ve içgüdüsel olduğunu düşün-
mekte ve bu ihtiyaçlar karşılanmadığında
insan benliğinde huzursuzluk yarattığını
söylemektedir
Güvenlik ihtiyacı; kendini güven ve
emniyet içinde tehlikeden uzak hissetme,
bağlanma, dayanma, korunma ihtiyaçları,
korkusuz, kaygı ve kargaşadan uzak yaşa-
ma ihtiyacı, yapılanmış, düzenli, kurallı,
ilkeli, kanunlu, sınırların belirli olduğu bir
ortam ihtiyacı vs. Güvenlik ihtiyaçlarda
yaşamsal faaliyetler için çok önemlidir an-
cak fizyolojik ihtiyaçlar kadar hayati değil-
dir.
Ait olma ve sevgi ihtiyacı; sevme,
sevilme, bir gruba mensup olma, başkaları
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 405
ile ilişki kurmak, kabul edilmek, yardımse-
verlik ve şefkat türünden ihtiyaçlar bu gru-
ba örnek gösterilebilir.
Saygı ihtiyacı; insanlar sevmek, se-
vilmek dışında kendilerine saygı duyulma-
sını da isterler. Tanınma, kendine değer
verme, sosyal statü ya da prestij/itibar sahi-
bi olma, başarı elde etme, takdir edilme gibi
ihtiyaçlara yönelirler.
Kendini gerçekleştirme ihtiyacı; hi-
yerarşinin bu son ve en üst aşamasında
birey ideallerini ve yeteneklerini gerçekleş-
tirme ihtiyacı duyar. Kişinin amacını ger-
çekleştirmesi ve potansiyelini ortaya çıkar-
ması, kişisel tatmin, yaratıcılık, gelişim,
kişisel başarı ve bilimsel buluşlar bu aşa-
madaki ihtiyaçlar arasında sayılabilir.
Maslow, kuramında ortalama bir
kişinin hayatı boyunca fizyolojik ihtiyaçla-
rının %85’ini, güvenlik ihtiyaçlarının
%70’ini, sosyal ihtiyaçlarının %50’sini, saygı
görme ihtiyaçlarının %40’ını ve kendini
gerçekleştirme ihtiyaçlarının %10’unu tat-
min etmiş olabileceğini ileri sürmüştür
(Koçel, 2005). Maslow, teoride geçen tüm
ihtiyaçların bir içgüdü gibi olduğuna ve
davranış motivasyonunda çok önemli bir
rol oynadığına inanmaktadır. Genel olarak
Maslow bir kişinin aynı anda tüm ihtiyaçla-
rı hissetmediği ve en öncelikli ihtiyacı gi-
dermedikçe, daha az önemdeki ya da daha
üst sıradaki ihtiyaçlara yönelmeyeceğini
belirtmektedir. Ancak burada yapılan eleş-
tirilerden biri bunun her zaman böyle ol-
madığı ve kişiden kişiye değiştiği yönün-
dedir. Maslow’dan sonra bu kuramı yo-
rumlayan Yoshio Kondo’ya göre birey,
bütün düzeylerdeki ihtiyaçlara aynı anda
sahip olabilir ancak göreli önemleri kişinin
yaşam standardına göre değişebilir. Asgari
ücretle çalışan ve henüz fizyolojik ihtiyaçla-
rını zar zor karşılayan bir kişinin, bir gruba
ait olma, saygı görme gibi daha üst düzey-
lerdeki ihtiyaçlarının olamayacağını ya da
uzun süre bu ihtiyaçlarını gideremeyeceği-
ni söylemek günümüzde ne kadar doğru
bir yaklaşım olacaktır? (Ertürk ve Kıyak,
2011: 140).
Benzer şekilde İslamoğlu da (2008)
ihtiyaçlar arasındaki bu katı sıralamanın
her koşulda geçerli olmadığını ve kişi, belir-
li ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra, bazı
ihtiyaç sıralarını atlayarak daha üst düzey-
deki ihtiyaçlara yönelebileceğini söylemek-
tedir. Bu yönelme dış dünyadan gelen uya-
rıcıların gücüne, kişinin kendi sosyal pozis-
yonuna ve kendini tanımlamasına bağlıdır.
Örneğin, orta gelir grubunda bulunan bir
tüketici bir kooperatife üye olup bir konut
edinecek yerde, toplum içindeki konumunu
güçlendirmek için güvenlik ihtiyacını erte-
leyerek bir otomobil satın alabilir. Nitekim
bir ildeki 250 otomobil sahibi üzerinde ya-
pılan bir araştırmada, otomobil sahiplerinin
%30’unun kendilerine ait bir konutu olma-
dığı ortaya çıkmıştır (İslamoğlu, 1993: 1)
Günümüzde tüketicilerin tüketim-
lerini daha çok hangi amaçlarla yaptıkları
araştırılacak ve bu çalışma kapsamında
Maslow’un ihtiyaçlar Hiyerarşisi piramidi-
ne günümüz tüketim kalıpları çerçevesinde
bakılacaktır. Bu bağlamda çalışmanın iki
temel önermesi bulunmaktadır. Bunlardan
birincisi, tüketicilerin ihtiyaçlar hiyerarşi-
sinde yer alan gereksinimlerin öncelik sıra-
sını değiştirip değiştirmediğinin araştırıl-
ması ve esas olan fizyolojik ve güvenlik
ihtiyaçları yerine daha üst sıralarda bulu-
nan sosyal ve kendini gerçekleştirme ihti-
yaçlarını karşılayıp karşılamadıkları, ikinci
önermemiz ise temel olan bu fizyolojik ve
güvenlik ihtiyaçlarını karşılarken bile gös-
terge ve sembollerden yararlanıp, kendile-
rine statü sağlayacak ürün ve hizmetleri
kullanıp kullanmadıklarıdır. Yani salt ihti-
yaç giderme düşüncesi yerine kendine haz
verecek ürünlerle mutlu olmaya odakla-
nılmasıdır.
406
Yıldırım YILDIRIM
1. İhtiyaç Olmayan Malların Tü-
ketimi
Tüketim üzerine yapılan sosyolojik,
psikolojik ve kültürel çözümlemeler sürekli
olarak tüketim alışkanlıklarımızın değişti-
ğini ve bugünün tüketicilerinin dünden
farklı olduğunu vurgulamaktadır. Modern
dönemin kapanıp postmodern dönemin
başladığı 21. yüzyılda haz peşinde koşan
tüketicilerin varlığından söz edilmekte ve
bu tüketiciler de postmodern tüketiciler
olarak adlandırılmaktadır. Kırdar (2012: 19)
postmodern tüketicinin ürün değil imaj
tüketimi yapmakta olduğunu, yeni dönem
tüketicilerin fiyat konusundaki duyarlılığı-
nın azaldığını ve tüketicinin, ürünün fiya-
tından çok, kendisine sağladığı değe-
ri/değerleri önemsediğini söylemektedir.
Tüketim, üretilen mal ve hizmetlerin, ihti-
yaç ve isteklerini karşılamaları amacıyla
insanlar tarafından kullanılması olarak
tanımlanır. Bu anlamda, tüketimin teme-
linde her zaman ekonomik faaliyetleri kar-
şılamak değil, hayaller, arzular, kimlikler
ve iletişim yatar (Kırdar, 2012: 68). Günü-
müzde tüketim, temel ihtiyaçların karşı-
lanmasından çok, kişilerin toplum içindeki
yerini, konumunu belirleyen bir gösterge
niteliği taşımaktadır. Sosyal statü arayışına
girişen bireyler, tüketim alışkanlıklarıyla ve
tükettikleri ürünlerle kendilerini kanıtla-
maya çalışmakta, tüketim, ihtiyacı değil
egoyu tatmin etme ve sosyal statüyü yük-
seltmeyi hedeflemektedir (Çelik, 2013: 173).
Bu anlamda tüketiciler satın aldıkları ürün-
lerle ihtiyaçlarını olduğu kadar düşlerini de
doyurmaktadır. Bu konuda yapılan araş-
tırmalarda, tüketicilerin alışveriş sırasında
sadece rasyonel davranan bireyler olmadı-
ğını ve kişinin duygusal yapısının da satın
alma karar sürecini büyük ölçüde etkiledi-
ğini göstermektedir (Akça, 2009: 46). Küre-
selleşme ile birlikte tüketicilerin satın alma
davranışlarında meydana gelen değişmeler
pazarlama çabalarının da farklı bir boyut
kazanmasına neden olmuştur. Geleneksel
pazarlama anlayışında tüketiciler somut
ihtiyaçlara yönelirken, günümüz modern
dönemde tüketicilerin daha çok somut ol-
mayan (psikolojik ve felsefik) bir takım
zevk almaya odaklı ihtiyaçlara yöneldiği
görülmektedir (Fettahlıoğlu ve diğerleri,
2014: 311-312). Bu, hedonik tüketim biçi-
miyle eşdeğer bir anlayışı kapsamaktadır.
Hedonizm, iyi bir hayatın temelinde haz
alınan bir hayat olduğunu savunan kadim
bir teoridir (Ersoy, 2012: 217). Buna göre
hedonik (hazcı) tüketim, tüketimin birçok
duyuya hitap eden, duygusal ve fantezi
içeren yönleriyle alakalı tüketici davranış
şekilleri olarak tanımlanır. Tüketicilerin
satın aldığı ürünlerden sadece fizyolojik
yarar sağlamayı beklemediği, aynı zaman-
da alışverişi bir zevk olarak gördükleri ve
ürünlerden sosyal ve psikolojik yararlar
sağlamayı umdukları bilinmektedir. O hal-
de tüketicilerin, her zaman rasyonel dav-
ranmak yerine kimi zaman da duygularıyla
hareket ederek lüks marka satın almanın
sonucu olan gösterişçi tüketime kendilerini
kaptırdıkları söylenebilir (Dikmen, 2008:
52).Lüks ürün alımı sadece ekonomik fak-
törlere bağlı değildir. Bu anlamda lüks ve
ihtiyaç dışı tüketimin de, bireyin kendisini
gösterişçi/kıskandırıcı tatmin isteğinin bir
gösteriş yolu olarak öne çıktığı söylenebilir
(Tığlı ve Akyazgan, 2003: 21). Chaney
(1999: 23) tüketimin, biyolojik gereksinimle-
rin giderilme süreci olarak değil, her za-
mankinden çok, zihinde halledilmesi gere-
ken bir beyin ve kafa meselesi olarak gö-
rülmesi gerektiğini belirtmektedir.
Yetinen toplumdan tüketen toplu-
ma doğru geçişin olduğu bir zamanda tüke-
tim kültüründen bahsetmek yerinde olabi-
lir. Bu kültürde tüketiciler ürünleri sadece
işlevlerinden dolayı değil, imajlarından
dolayı da satın alıp tüketmektedirler. Böyle
bir toplumda işaret ya da gösterge ekono-
misi söz konusudur (Odabaşı, 2009: 166).
Tüketim kültürü eğer bir toplum kültürü-
nün temelini oluşturuyorsa ve eğer o top-
lumun bireyleri sadece gerçek ihtiyaçları
nedeniyle satın alma davranışı göstermek
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 407
yerine ‘ihtiyacı olmayan ihtiyaçlar’ tüket-
meye başlıyorsa onlar birer tüketim toplu-
mu bireyi olarak tanımlanabilir. Tüketim
kültürünün hâkim olduğu tüketim toplu-
munda ürünler, anlamlarını toplumsal sis-
tem içerisinde almakta ve tüketim bir ilişki
biçimi olarak tanımlanmaktadır (Gökaliler
vd., 2011: 36). Tüketim toplumunun en
önemli özelliği, tüketim mallarının tanım-
lanmış bazı temel ihtiyaçların karşılanması
için değil, daha çok bir yaşam tarzını ve
parasal gücü göstermek amacıyla statü
işaretleri olarak kullanılmasıdır (Güner,
2011). Miller, pazarlamacıların, elle tutulan
ürünlerin fiziksel dünyasıyla değil, işaretle-
rin, sembollerin, resimlerin ve markaların
psikolojik dünyasıyla ilgilendiklerini söy-
lemektedir (2012: 18).
2. Gösterişçi Tüketim ve Tüketi-
ciler Üzerindeki Yansımaları
Amerikalı sosyolog ve iktisatçı
Thorstein Veblen, 1899 yılında yazdığı ünlü
kitabı ‘Theory of the Leisure Class’ - Aylak
Sınıfın Kuramında – gösterişçi ve hazcı
tüketimden bahsetmekte ve gösterişçi tüke-
timi, kişinin çevresine statü veya prestijini
göstermek amacıyla yaptığı alışverişler
şeklinde tanımlamaktadır (Güllülü, Ünal ve
Bilgili, 2010:106). Veblen, yazdığı kitapta
her ne kadar zenginlerin bu tür harcamalar
yaptığını söylese de, her sınıfın gösterişçi
tüketim yapmaktan geri durmadığını belir-
terek diğer sınıflara da değinmiştir (Açıka-
lın ve Erdoğan, 2004:8). Zengingönül de
(2012: 39) modern dönem tüketiciliğinin en
önemli özelliğini üst sınıfların ötesinde
hemen her kesimlere ulaşması olarak be-
lirtmektedir. İletişim araçlarının gelişmesi,
farklı toplumların kültürlerinin birbirinden
haberdar olmasına olanak tanımakla birlik-
te günümüzde kültürel değişimi daha da
hızlandırmaktadır. Tüketimin evrenselleş-
miş olması, az gelişmiş ülke tüketicilerinin
gelişmiş ülkedekilerden geri kaldığının
gizlenemeyecek duruma gelmiş olması bu
tüketicilerde derin tatminsizliklere yol aç-
maktadır (Kırdar, 2012: 23; İslamoğlu, 2008:
7). Genel kanı, yoksulların geçimlerini sür-
dürecek ölçüde bir ücreti buldukları zaman
tüketicilik zincirine dâhil olup olmamayı
çok önemsemedikleri yolundadır. Ancak bu
çalışmada öne sürüldüğü üzere “umursa-
mama” eşiği her gün bilinçli veya bilinçsiz
bir şekilde maruz kaldığımız pazarlama
stratejileriyle aşılmaktadır. Bireyin yoksul
olması onun bugünkü paradigma içinde
sosyal statüsünün de olmadığı anlamına
gelmemektedir. Nitekim ulaşılamayan öze-
nilendir. Özenilen ise psikolojik olarak bi-
reyi dışa veya içe vurum yoluyla eyleme
geçirmektedir (Zengingönül, 2012). Bazı
şeyleri satın almayı çok istediği, bunlara
büyük bir özlem duyduğu halde almaya
gücü yetmeyen ya da şimdilik durumu
uygun olmayan pek çok kişi vardır. Bu
kişiler heveslerini bir şekilde tatmin etme
yolu aramaktadırlar (Lindstrom, 2011: 67).
Bocock (1997) reklamı yapılan malların
tamamı herkes tarafından alınamasa bile
çalışan insanların çalışmalarının hedefi ve
ödülü olarak işlev gördüğünü söylemekte-
dir. Gelişmiş kültürlere ait tüketim kalıpla-
rının az gelişmiş veya gelişmekte olan ülke-
lerin tüketim kalıplarından farklı oluşu,
tüketicilerin birbirlerini kıskanmasına ve
kendilerini ait olmadıkları sınıftan, gruptan
gösterebilmek için benzer tüketimleri yap-
masına neden olmaktadır. Reklamların,
modanın, dergi, gazete ve televizyon gibi
kitle iletişim araçlarının tüketimi sürekli
körüklemesi de bu taklit etme, benzemeye
çalışma ve kıskanma durumlarını besle-
mektedir.
Açıkalın ve Erdoğan (2004: 9), ‘in-
sanlar yalnızca diğerlerinin varlığı sayesin-
de yaşar ve insan, doğası gereği alışkanlık-
lara göre yeniden şekil almak zorundadır’
sözüyle, düşük dereceli sınıflarında taklit
etme, benzemeye çalışma ve özentiden
dolayı bu tür harcamalar yaptıklarını ve
408
Yıldırım YILDIRIM
bunların azımsanmayacak önemde oldu-
ğunu vurgulamaktadırlar. Örneğin, bir
bölgede yaşayan insanlardan küçük bir
grup, markalı giyimin, belli tarz otomobil-
lerin ve buna benzer nesnelerin tüketicisi
olduklarında diğerleri de onlar gibi olmayı
isteyebileceklerdir (Bocock, 1997: 61). Buna
göre tüketicilerin, sosyal statüye göre zen-
ginliklerini gösterme amaçlı ve zenginmiş
gibi yaptıkları harcamaların her biri rasyo-
nel davranışa ters düşmektedir.
Veblen de, kişinin saygınlığını ka-
zanıp koruması için yalnızca servet ya da
güç sahibi olmasının yeterli olmadığını bu
servet ya da gücün dışarıya yönelik olarak
gösterişsel bir şekilde kanıtlanması gerekti-
ğini söylemektedir (2005: 40). Lindstrom,
taklit etme, özenme ve kıskan(dır)ma konu-
sunda şöyle söylemektedir: “satın alma
gerekçelerimiz arasında bu taklit etme kav-
ramı devasa bir yer tutar. Bir ürünle hiç
ilgilenmez, hatta onu itici bulurken sonra-
dan fikrinizi değiştirdiğiniz oldu mu? Bir
ayakkabı modeli karşılaştığınız üç kişiden
birinin ayağında görünceye kadar size ber-
bat geliyor muydu? Ne çirkin şey fikrinden
bir anda bende bunlardan almalıyım görü-
şüne geçtiniz mi? Anlatmak istediğim ba-
zen bir ürünü üst üste her yerde görmek
içimizde ona yönelik bir istek uyandırabilir.
Moda dergilerinde mankenler görür ve
onlar gibi giyinme, onlar gibi makyaj yap-
ma isteğine kapılırız. Zengin ve ünlü kişile-
rin altlarındaki göz alıcı arabaları, içinde
keyif çattıkları, paraya acımadan dayanıp
döşenmiş evleri görür ve bende böyle ya-
şamak isterim diye aklımızdan geçiririz.
Arkadaşlarımızın etkileyici yeni LCD tele-
vizyonunu, İPhone marka telefonunu gö-
rünce bunlara sahip olmak için içimiz gi-
der” (2011: 62)
Underhill (2012), ‘eğer mağazalara
sadece ihtiyacımız olan bir şeyi satın almak
için gitseydik ve gitmişken de sadece ihti-
yacımız olan şeyi satın alsaydık ekonomi
çökerdi’ diyerek ihtiyacımız olmayan ancak
bizi, kendimizin idealize olmuş diğer sü-
rümüne çevirecek ürün ve hizmetlere muh-
taç olduğumuzu veciz bir sözle açıklamak-
tadır. Elbise bizi güzelleştirir, o rujla öpü-
lesi oluruz, o lamba evimizi zarif ve güzel
bir yere dönüştür, o saat bizi zamanın
efendisi yapar, o parfümle en çekici erkeğe
dönüşüveririz. ‘Axe etkisini’ tamda bu nok-
tada anımsamak gerekir. Reklamlarda bu
deodorantı kullanmak bir erkeği yığınla
kadın için dayanılmaz hale getiriyordu
(Saad, 2012: 231). Ürünler bireysel farklılık-
ların sergilenmesinde bir araç olma özelliği
taşıdığından, maddi tüketim ürünlerini
işlevsel bağlamdan ve kullanım değerinden
uzaklaştırmaktadır. Bu nedenlerle tüketici-
lerin çoğunluğu yararcı olmayan, statü
arama, ilgi uyandırma, yenilik arama gibi
özelliklerle öne çıkan ürün ve hizmetleri
arzulamakta hatta peşine düşüp, edinip
sergilemektedirler. İnsanlar kim oldukları
ile değil kim olmak istedikleri ile ilgilenir
ve başkalarının kendisini nasıl algılamasını
istediğini dikkate alır. Bunun için ürünün
ne olduğundan çok neyi temsil ettiği önem-
lidir. Ürünün taşıdığı ve yarattığı imaj odak
noktasıdır (Ceylan, 2007: 37). Chaney (1999:
53), yaşam tarzı için geçerli olan simgesel
anlamların, yani gözle görülebilen kimlikle-
rin üstünde ve ötesinde anlamlar olduğunu
söylemekte ve Armani marka bir takım
elbisenin veya bir Porche 911 marka oto-
mobilin parasal değerinden uzaklaşarak,
toplumsal ve kültürel değerlere büründü-
ğünü söylemektedir. Özellikle reklamlar
ürünlerin kullanım ve mübadele değerini
sömürmeye muktedir olup, sabun, bulaşık
makinesi, otomobil ve alkollü içecekler gibi
sıradan tüketim mallarına romantik sevda,
egzotizm, arzu, güzellik, doyum, paylaşım,
bilimsel ilerleme ve iyi hayat imgeleri yer-
leştirmekteler (Featherstone, 2013: 41).
3. Araştırmanın Amacı
Bu araştırmanın amacı, Maslow’un
ihtiyaçlar hiyerarşisinde yer alan zorunlu
(fizyolojik ve güvenlik) ihtiyaçlarının yerini
günümüzde lüks ve gösterişçi tüketimin
alıp almadığını araştırmaktır. Bu bağlamda
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 409
hiyerarşide yer alan ihtiyaçların sıralaması-
nın değişip değişmediğinin araştırılması
çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Ayrı-
ca düşük gelir düzeyindeki kişilerin de-
mografik (yaş, cinsiyet, gelir, eğitim, mede-
ni durum vs.) özelliklerinin ve ihtiyaç önce-
liklerinin belirlenmesi de araştırmanın
amaçları arasındadır. Araştırmanın bir di-
ğer amacı ise İhtiyaçlar Hiyerarşisindeki
Sıralama ile araştırmacı tarafından geliştiri-
len “Gösterişçi Tüketim Ölçeğinden” alınan
puanlar arasında bir fark olup olmadığının
araştırılmasıdır.
4. Araştırmanın Kapsamı
Bu çalışma kapsamında düşük gelir
düzeyindeki kişiler hedef grup olduğundan
araştırmanın asgari ücretle çalışan ve işçi
statüsünde olan kişilerle gerçekleştirilmesi-
ne karar verilmiştir. Bu bağlamda araştırma
asgari ücretle çalışan taşeron işçilerin katı-
lımıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma İnönü
Üniversitesi ile sınırlandırılmış olup çalış-
manın sonuçlarının Malatya ili için genelle-
nemeyeceği söylenebilir.
5. Araştırmanın Hipotezleri
Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Hi-
yerarşisi piramidinin günümüz tüketim
kalıpları içerisinde yeniden incelendiği bu
çalışmada gösterişçi tüketimin etkisi araştı-
rılmış ve zorunlu ihtiyaçların yerini lüks
ihtiyaçların alıp almadığı incelenmiştir.
Piramitte yer alan ihtiyaçların önem derece-
leri de asgari ücretle çalışan kişiler tarafın-
dan nasıl algılandığı yani ihtiyaçların dü-
şük gelir grupları tarafından nasıl sıralan-
dığı araştırılmıştır. Geliştirilen “Gösterişçi
Tüketim Ölçeği” ile her bir ihtiyaç arasında
grup içi ve gruplar arasında anlamlı bir
farkın olup olmadığı araştırılarak aşağıdaki
hipotezler oluşturulmuştur.
Ana problem, İhtiyaçlar Hiyerarşi-
sindeki Sıralama ile Gösterişçi Tüketim
Ölçeğinden alınan puanlar arasında bir fark
olup olmadığının araştırılmasıdır. Buna
göre alt problemleri şu şekilde sıralayabili-
riz.
H1: Ait olma ve sevgi ihtiyacının sı-
ralanması ile gösterişçi tüketim ölçeğinden
alınan puanlar arasında bir fark vardır.
H2: Güvenlik ihtiyacının sıralanma-
sı ile gösterişçi tüketim ölçeğinden alınan
puanlar arasında anlamlı bir fark vardır.
H3: Saygı ihtiyacının sıralanması ile
gösterişçi tüketim ölçeğinden alınan puan-
lar arasında anlamlı bir fark vardır.
H4: Fizyolojik ihtiyaçların sıralan-
ması ile gösterişçi tüketim ölçeğinden alı-
nan puanlar arasında anlamlı bir fark var-
dır.
H5: Kendi gerçekleştirme ihtiyacı-
nın sıralanması ile gösterişçi tüketim ölçe-
ğinden alınan puanlar arasında anlamlı bir
fark vardır.
6. Çalışma Grubu ve Veri Topla-
ma Tekniği
Araştırmanın çalışma grubunu
İnönü Üniversitesinde asgari ücretle çalışan
taşeron işçileri oluşturmaktadır. Bu çalış-
manın asgari ücretle çalışan taşeron işçileri
ile gerçekleştirilme nedeni aldıkları düşük
ücretler ve gösterişçi tüketim için uygun
gelir grubuna ait olmamalarıdır. Bu sebep-
le araştırmanın, ekonomik ve rasyonel dav-
ranması beklenen bu gelir grubundaki tü-
keticilerin gösterişçi tüketime verdikleri
önem ve harcamalarında rasyonel davranıp
davranmadıklarını öğrenmek için işçiler
üzerinde yapılmasına karar verilmiştir.
Gönüllülük esasına göre seçilen kişilerin
her birine hazırlanan anketler uygulanmış-
tır. Araştırmanın verileri üç bölümden olu-
şan anket aracılığıyla toplanmıştır. Anketin
birinci bölümünde demografik değişkenle-
re ilişkin sorular yer almaktadır. Anketin
ikinci bölümünde ‘Gösterişçi Tüketim Öl-
çeği’ araştırmacı tarafından geliştirilmiş
olup, ölçekte 23 ifade bulunmaktadır. Ölçe-
ğin kapsam geçerliliği uzman görüşleri ile
sağlanmış olup yapı geçerliliği için açımla-
yıcı faktör analizi yapılmıştır.
410
Yıldırım YILDIRIM
Veri setinin faktör analizi için uy-
gun olup olmadığının belirlenmesinde; uç
ve kayıp değerlerden arınıklık, veri setinin
normal dağılımı, örneklem büyüklüğü ve
örnekleme yeterliliğine (KMO ve Bartlett's
küresellik testi) bakılmıştır. Yapılan incele-
me sonucu puanların normal dağılım gös-
terdiğine karar verilmiştir. Örneklem bü-
yüklüğünün yeterliliğini belirlemek ama-
cıyla yapılan test sonucu (KMO=.935) ve
Barlett Küresellik testi sonuçları (X2=
8136,049; sd=465; p= .000) dikkate alındı-
ğında örneklem sayısı yeterli bulunmuştur.
Veri setinin faktör analizi için uygun-
luğunun belirlenmesinin ardından Varimax
dik döndürme yöntemi kullanılarak açım-
layıcı faktör analizi yapılmıştır. Faktör yü-
kü alt kesme noktası .40 olarak alınmış ve
iki faktörde alınabilecek yük miktarı ara-
sındaki farkın en az 0.10 olması gerektiği
varsayılmıştır Yapılan incelemeler sonucu
ölçeğin orijinalinde yer alan 22. Madde iki
faktörde yakın yük değeri aldığından
(.10’dan az) 5. Madde ise bir faktörde 2
madde yer alması gerekçesiyle ölçekten
çıkarılmıştır Sonuçta 3 faktörlü bir yapı
elde edilmiştir.
Tablo 1. Ölçeğin Açımlayıcı Faktör Analizi Sonuçları
Madde Ortak
faktör
varyansı
1. Faktör
için yük
değerleri
2. Faktör
için yük
değerleri
3. Faktör
için yük
değerleri
23 ,764 ,832
18 ,661 ,771
20 ,609 ,754
19 ,620 ,738
21 ,637 ,733
14 ,600 ,705
13 ,619 ,700
12 ,566 ,687
16 ,507 ,625
15 ,573 ,612
17 ,542 ,547
11 ,610 ,758
10 ,640 ,690
2 ,537 ,627
1 ,508 ,586
7 ,529 ,538
3 ,635 ,769
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 411
4 ,598 ,732
6 ,475 ,636
9 ,569 ,608
8 ,527 ,577
Özdeğer
Açıklanan Varyans Oranı
Toplam=%59,177
Croanbach alpha ,938
6,053
28,825
,932
3,255
15,501
,814
3,119
14,850
,790
1.Faktör ‘Özenti Gösterişçiler’ baş-
lığı ile ifade edilmiş, 2. Faktör ‘Marka Ba-
ğımlıları’ ve 3. Faktör ise ‘Statükocular’
olarak isimlendirilmiştir. Anketin üçüncü
bölümünde ise Maslow’un İhtiyaçlar Hiye-
rarşisindeki beş temel ihtiyaç kategorisi yer
almakta olup, katılımcılardan bu kategori-
leri kendi önem derecelerine göre, en önem-
li gördükleri ihtiyacı 1.ci sıraya, daha az
önemli gördükleri ihtiyacı 2.ci sıraya, orta
derecede önemli gördükleri ihtiyacı 3.cü
sıraya, pek önemli görmedikleri ihtiyacı
4.cü sıraya ve hiç önemli değil dedikleri
ihtiyacı ise 5.ci sıraya koyarak 1-5 arası sayı
vermek suretiyle sıralamaları istenmiştir.
7. Araştırmanın Bulguları ve Ana-
lizi
Araştırmaya katılanların %28,4’ü
(42 kişi) kadın, %71,6’sı erkeklerden oluş-
makta, bunların büyük çoğunluğu (%68)
26-45 yaş aralığında bulunmaktadır. Anketi
cevaplayanların %75’i maaşlı olup, %66’sı
evli, %33’ü bekârdır. Katılımcıların
%38,5’inin çocuğu yokken, %45’inin iki ve
ikiden fazla çocuğu vardır. Araştırmaya
dâhil edilenlerin yarısına yakını (%49,3)
ortaokul mezunu ve 501-1000TL arası gelire
sahipken, bunu %40,5 ile 1001-1500TL geli-
re sahip olanlar ile %34,5 ile lise mezunları
takip etmektedir. Bu sonuca göre kişilerin
kendilerini ait hissettikleri gelir grubu ola-
rak çoğunlukla (%67,6) alt gelir grubunu
işaretlemeleri beklenen bir tablodur. Katı-
lımcıların tam olarak yarısı kendi evinde
yarısı ise kirada otururken, %94’ünün bir
cep telefonu bulunmakta, bunların %36,5’i
ise akıllı telefon sahibidir. Demografik de-
ğişkenlere ait özet tablo aşağıda verilmek-
tedir.
Tablo 2. Cevaplayıcıların Demografik Özellikleri
Çalışma
durumunuz
f % Aylık geliriniz
(TL)
f % Çocuğunuz
var mı?
f %
Emekli 0 0 500 TL ve altı 6 4,1 Hayır yok 57 38,
5
Ücretli 32 21,6 501-1000 73 49,3 1 tane var 24 16,
412
Yıldırım YILDIRIM
2
Maaşlı 111 75 1001-1500 60 40,5 2 tane var 36 24,
3
Kendi işye-
rinde çalışan
5 3,4 1501-2500 7 4,7 3 tane var 24 16,
2
Emekli çalı-
şan
0 0 2501 TL ve üstü 2 1,4 3 ten fazla 7 4,7
Cinsiyetiniz f % Medeni durumu f % Oturulan ev f %
Kadın 42 28,4 Evli 98 66,2 Kira 74 50
Erkek 106 71,6 Bekâr 50 33,8 Kendi evim 74 50
Yaşınız f % Eğitim durumu-
nuz
f % Ait hissedi-
len gelir
grubu
f %
15-25 38 25,7 İlkokul 6 4,1 Alt gelir 100 67,
6
25-35 55 37,2 Ortaokul 73 49,3 Alt-orta 17 11,
5
36-45 46 31,1 Lise 51 34,5 Orta gelir 28 18,
9
46-55 9 6,1 Üniversite 18 12,2 Üst-orta 1 0,7
55 yaş ve
üstü
0 0 Üst gelir 2 1,4
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 413
Arabanız
var mı?
f % Cep telefonunuz
var mı?
f % Akıllı cep
telefonunuz
varmı
f %
Hayır, yok 128 86,5 Hayır, yok 8 5,4 Evet 54 36,
5
1 tane var 18 12,2 1 tane var 139 93,9 Hayır 94 63,
5
2 tane var 2 1,4 2 tane var 1 0,7
2 den fazla 0 0 2 den fazla 0 0
Bu çalışmanın temel amaçlarından
biri Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisini
günümüz tüketim kalıpları içerisinde de-
ğerlendirmek ve postmodern olarak adlan-
dırılan tüketicilerin en çok hangi ihtiyaçlara
önem verdiğini belirlemektir. Bu anlamda
katılımcılara piramitte yer alan değişken-
lerden en çok hangisine değer verdikleri
sorularak bunları önem derecesine göre
1’den 5’e kadar sıralamaları istenmiştir
(1=en önemli, 2=daha az önemli, 3=orta
derecede önemli, 4=pek önemli değil, 5=hiç
önemli değil). Ancak tüketicilere piramitte
yer alan değişkenler karıştırılarak verilmiş
ve rast gele sıralamalarda Maslow’un sıra-
laması ile bilinçsiz uyum gösterilmesi hata-
sı önlenmek istenmiştir. Buna göre, C1 (Ait
olma ve sevgi ihtiyacını), C2 (Güvenlik
ihtiyacını), C3 (Saygı ihtiyacını), C4 (Fizyo-
lojik ihtiyaçları) ve C5 (Kendini gerçekleş-
tirme ihtiyacını) temsil etmektedir. Aşağı-
daki tabloda tüketicilerin önem verdikleri
ve Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Pira-
midinde yer alan değişkenler yüzdeleri ile
birlikte gösterilmektedir.
Tablo 3. İhtiyaçların Önem Derecelerine Göre Sıralanması
C1 % C2 % C3 % C4 % C5 %
Önem
dereceleri
En önemli 16,9 8,8 20,3 43,9 10,1
Daha az önemli 16,9 29,1 33,8 8,8 11,5
Orta derecede
önemli 20,9 14,2 20,9 23,6 20,3
Pek önemli
değil 24,3 17,6 11,5 12,8 33,8
414
Yıldırım YILDIRIM
Hiç önemli
değil 20,9 30,4 13,5 10,8 24,3
Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0
Yukarıdaki tablo özetine göre anke-
te katılanlar en çok C4 değişkenini (fizyolo-
jik ihtiyaçları) birinci sırada önemli görür-
ken, daha az önemli görülen bir değişken
olarak C3 (saygı ihtiyacı) ikinci sırada yer
almıştır. Orta derecede önemli olarak C1
değişkeni (ait olma ve sevgi ihtiyacı) üçün-
cü sırada yer alırken, dördüncü sırada C5
değişkeni (kendini gerçekleştirme ihtiyacı)
ve son sırada ise C2 değişkeni (güvenlik
ihtiyacı) hiç önemli görülmeyen değişken-
ler arasında yer almıştır. Araştırma sonu-
cunda C1 (ait olma ve sevgi ihtiyacı) ile C5
(kendini gerçekleştirme ihtiyacı) aynı dü-
zeyde önem derecesine sahip olarak çıkmış-
tır. Ancak araştırmacının kendisi tam bir
sıralama yapabilmek adına C1 değişkeninin
orta derecede önemli-pek önemli değil ara-
sındaki yüzde farkı C5 değişkenine göre
daha az olduğundan C1 değişkeninin sıra-
sını en yüksek çıkan yüzde değerden he-
men sonra gelen yüzdelik değeri baz alarak
değiştirmiştir.
Tablo 4. Hayatta Sahip Olunmak İstenen Şeyleri Temsil Eden 12 Maddenin Önem
Derecesine Göre Sıralanması
Maddeler (Yüzde olarak)
En
önemli
Daha az
önemli
Orta
derece
önemli
Pek
önemli
değil
Hiç
önemli
değil
Sıra-
lama
dışı
Sizleri çok seven gerçek dostlar 21,6 8,1 8,1 12,8 7,4 41,9
Lüks bir ev 7,4 8,8 6,8 4,7 - 72,3
Hayalimdeki işi yapma fırsatı 8,1 10,8 12,2 6,8 4,1 58,1
Son derece başarılı biri olmak 5,4 21,8 12,8 7,4 5,4 47,3
Sadece onurlu ve huzurlu bir ya-
şam
5,4 8,8 11,5 6,8 6,8 60,8
Lüks bir araba 7,4 10,8 12,8 6,8 4,7 57,4
Yararlı bir buluş gerçekleştirmek 1,4 7,4 5,4 4,7 3,4 77,7
Her şeyi satın alabilecek maddi güç 14,9 6,8 4,1 9,5 8,1 56,8
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 415
Sade, sakin bir yaşam sürmek 1,4 4,7 6,1 12,8 16,9 58,1
Herkes tarafından saygı görmek 16,2 8,8 12,2 12,2 7,4 43,2
Güzel/Yakışıklı bir eşe sahip olmak ,7 1,4 4,1 7,4 10,1 76,4
İhtiyaçlarımı karşılamaya yetecek
kanaatkâr bir hayat sürmek
10,1 2,7 4,1 7,4 25,7 50,0
Yukarıdaki özet tabloda katılımcı-
lara on iki adet madde verilmiş ve bunları
hayatta sahip olmak istenen önceliklere
göre sıralamaları istenmiştir. Yukarıdaki
tablodan da anlaşılacağı üzere asgari ücret-
le geçinen insanların 1 numara vererek
hayatta en çok sahip olmak istediklerini
belirttikleri şeyler arasında “Sizleri seven
ve her zaman yanınızda olacak gerçek dost-
lar” (%21,6), “Herkes tarafından saygı gör-
me ihtiyacı” (%16,2) ve “Her şeyi satın ala-
bilecek maddi güçlerinin olmasıdır”
(%14,9). Daha az önemli görülenler arasın-
da “Son derece başarılı olmak” (%21,8),
“Lüks bir eve sahip olmak” (%8,8) ve “Ya-
rarlı bir buluş gerçekleştirmek” (%7,4)
maddeleri yer almaktadır. Hayatta sahip
olunmak istenenler açısından orta derecede
önemli görülen maddeler içinde “Hayalim-
deki işi yapma fırsatımın olması” (%12,2),
“Lüks bir araba” (%12,8) ile “Sadece onurlu
ve huzurlu bir yaşam” (%11,5) yer almak-
tadır. Pek önemli görülmeyen derecesinde
madde bulunmazken, hiç önemli değil di-
yerek 5 numara verdikleri maddeler ise
“İhtiyaçlarımı karşılamaya yetecek kanaat-
kâr bir hayat sürmek” (%25,7), “Sade, sakin
bir yaşam sürmek” (%16,9) ve “Gü-
zel/Yakışıklı bir eşe sahip olmak” (%10,1)
maddeleridir. Sıralama dışı yüzdeler tablo-
da yer alsa da araştırmacı tarafından dikka-
te alınmamıştır. Çünkü 12 maddeden sade-
ce 5’ini öncelik sırasına göre seçecek olma-
ları sıralama dışı yüzdelerin oldukça yük-
sek çıkmasına neden olmuştur. Bu sebeple
bu çalışma ve araştırmacı için önemli olan
sıralamanın ne şekilde oluştuğunu öğren-
mektir.
Tablo 5. C1 (Ait olma ve sevgi ihtiyacı) ile Gösterişçi Tüketim Faktörlerine Yönelik ANOVA
Testleri
Tanımlayıcı istatistik değerleri
C1
(Ait olma ve sevgi İhtiyacı)
N Ortalama Std. Sapma
F1
En önemli 25 2,6982 1,29571
Daha az önemli 25 2,3091 1,07949
Orta derecede önemli 31 2,5161 ,98176
416
Yıldırım YILDIRIM
Pek önemli değil 36 2,7045 ,90084
Hiç önemli değil 31 2,6598 ,99280
Toplam 148 2,5878 1,03741
F2
En önemli 25 2,9680 1,14700
Daha az önemli 25 2,6240 1,02684
Orta derecede önemli 31 2,7806 1,20594
Pek önemli değil 36 2,9611 1,09421
Hiç önemli değil 31 2,9419 ,94825
Toplam 148 2,8635 1,08120
F3
En önemli 25 3,4720 ,84238
Daha az önemli 25 2,9840 ,94149
Orta derecede önemli 31 3,1677 1,09678
Pek önemli değil 36 3,1722 1,08196
Hiç önemli değil 31 3,0065 ,90404
Toplam 148 3,1554 ,98914
ANOVA (F) Testi
Kareler toplamı df Kareler ort. F P
F1
Gruplar arası 3,057 4 ,764 ,704 ,590
Grup içi 155,148 143 1,085
Toplam 158,205 147
F2
Gruplar arası 2,454 4 ,613 ,518 ,723
Grup içi 169,389 143 1,185
Toplam 171,843 147
F3
Gruplar arası 3,943 4 ,986 1,008 ,406
Grup içi 139,883 143 ,978
Toplam 143,826 147
Yukarıdaki tablolarda verilerimize
ait tanımlayıcı istatistikler ve varyans anali-
zi değerleri bulunmaktadır. Tanımlayıcı
tablosundaki ortalama değerler 3 faktörün-
de “ait olma ve sevgi ihtiyacına” yönelik
önem derecelerini göstermekte olup,
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 417
1.Faktördeki kişiler (Özenti gösterişçiler) bu
ihtiyacı pek önemli görmezken, 2. ve
3.Faktörde yer alan kişiler (Marka bağımlı-
ları ve Statükocular) en yüksek ortalama ile
bu ihtiyacı en önemli olarak görmüşlerdir.
Ancak %95 güven aralığında p>0,05 bulun-
duğundan H0 hipotezi kabul edilir. Göste-
rişçi tüketim ölçeğinden alınan puanlar ile
‘ait olma, sevgi’ kategorisinin sıralanması
arasında anlamlı bir farklılık yoktur.
Tablo 6. C2 (Güvenlik ihtiyacı) ile Gösterişçi Tüketim Faktörlerine Yönelik ANOVA Testleri
Tanımlayıcı istatistik değerleri
C2
(Güvenlik İhtiyacı)
N Ortalama Std. Sapma
F1
En önemli 13 2,6713 1,30085
Daha az önemli 43 2,1268 ,94437
Orta derecede önemli 21 2,5022 1,12508
Pek önemli değil 26 2,8392 ,84435
Hiç önemli değil 45 2,8990 ,97609
Toplam 148 2,5878 1,03741
F2
En önemli 13 2,5692 ,84792
Daha az önemli 43 2,5674 ,95512
Orta derecede önemli 21 2,9714 1,13188
Pek önemli değil 26 2,8154 1,18649
Hiç önemli değil 45 3,2089 1,10285
Toplam 148 2,8635 1,08120
F3
En önemli 13 3,1692 ,84002
Daha az önemli 43 2,9488 ,93818
Orta derecede önemli 21 3,1905 1,02269
Pek önemli değil 26 3,1846 ,84081
Hiç önemli değil 45 3,3156 1,13577
Toplam 148 3,1554 ,98914
418
Yıldırım YILDIRIM
ANOVA
Kareler toplamı df Kareler ort. F P
F1
Gruplar arası 15,382 4 3,845 3,850 ,005
Grup içi 142,824 143 ,999
Toplam 158,205 147
F2
Gruplar arası 10,568 4 2,642 2,343 ,058
Grup içi 161,275 143 1,128
Toplam 171,843 147
F3
Gruplar arası 3,039 4 ,760 ,772 ,545
Grup içi 140,786 143 ,985
Toplam 143,826 147
Yukarıdaki değerlere baktığımızda
C2 (güvenlik ihtiyacının) önem derecesinin
sıralaması ile F1 ve F2 faktörleri arasında
anlamlı bir farklılık gözlenirken, F3 ile gü-
venlik ihtiyacının sıralanması yönünden
anlamlı bir farklılık görülememiştir
(p<0,05). Buna göre, H0 hipotezi reddedile-
rek H1 hipotezi kabul edilir. Buna göre gös-
terişçi tüketim ölçeğinden alınan puanlar
ile ‘güvenlik ihtiyacının’ sıralanması ara-
sında anlamlı bir farklılık vardır
Tablo 7. C3 (Saygı ihtiyacı) ile Gösterişçi Tüketim Faktörlerine Yönelik ANOVA Testleri
Tanımlayıcı istatistik değerleri
C3
(Saygı İhtiyacı)
N Ortalama Std. Sapma
F1
En önemli 30 2,7848 1,04923
Daha az önemli 50 3,0309 ,96988
Orta derecede önemli 31 2,3783 1,05028
Pek önemli değil 17 1,8021 ,55413
Hiç önemli değil 20 2,1773 ,91694
Toplam 148 2,5878 1,03741
F2
En önemli 30 3,0267 1,13470
Daha az önemli 50 3,1840 1,09458
Orta derecede önemli 31 2,7484 1,05194
Pek önemli değil 17 2,4941 ,92768
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 419
Hiç önemli değil 20 2,3100 ,85956
Toplam 148 2,8635 1,08120
F3
En önemli 30 3,1867 1,12149
Daha az önemli 50 3,3800 1,01599
Orta derecede önemli 31 2,8903 ,98365
Pek önemli değil 17 2,9765 ,91892
Hiç önemli değil 20 3,1100 ,68510
Toplam 148 3,1554 ,98914
ANOVA
Kareler toplamı df Kareler ort. F P
F1
Gruplar arası 26,207 4 6,552 7,098 ,000
Grup içi 131,998 143 ,923
Toplam 158,205 147
F2
Gruplar arası 14,792 4 3,698 3,367 ,011
Grup içi 157,051 143 1,098
Toplam 171,843 147
F3
Gruplar arası 5,315 4 1,329 1,372 ,247
Grup içi 138,510 143 ,969
Toplam 143,826 147
Yukarıdaki tablo değerlerine baktı-
ğımızda C3 (saygı ihtiyacının) önem dere-
celerine göre sıralanması yönünden F1
(p=0.000<0.05) ile F2 (p=0.011<0.05) arasında
anlamlı bir farklılık vardır. Ortalamalar
bakımından değerlendirirsek F1 ve F2 gru-
bundaki kişiler saygı ihtiyacını en yüksek
ortalama ile daha az önemli bulmuşlar ve
2.ci sırada değerlendirmişlerdir. Buna göre
H0 hipotezi reddedilir ve H1 hipotezi kabul
edilir. Saygı ihtiyacının sıralanması ile gös-
terişçi tüketim ölçeğinden alınan puanlar
yönünden faktörler arasında anlamlı bir
fark vardır.
420
Yıldırım YILDIRIM
Tablo 8. C4 (Fizyolojik ihtiyaçlar) ile Gösterişçi Tüketim Faktörlerine Yönelik ANOVA
Testleri
Tanımlayıcı istatistik değerleri
C4
(Fizyolojik İhtiyaçlar)
N Ortalama Std. Sapma
F1
En önemli 65 2,4587 ,88977
Daha az önemli 13 2,9161 ,91020
Orta derecede önemli 35 2,6857 1,24029
Pek önemli değil 19 2,7416 1,08172
Hiç önemli değil 16 2,4489 1,17338
Toplam 148 2,5878 1,03741
F2
En önemli 65 2,7969 1,06095
Daha az önemli 13 3,1077 ,95084
Orta derecede önemli 35 2,7486 1,08068
Pek önemli değil 19 3,1158 ,93408
Hiç önemli değil 16 2,8875 1,43289
Toplam 148 2,8635 1,08120
F3
En önemli 65 3,0554 ,95558
Daha az önemli 13 3,4154 1,06915
Orta derecede önemli 35 3,2629 ,91622
Pek önemli değil 19 3,1789 ,97956
Hiç önemli değil 16 3,0875 1,26062
Toplam 148 3,1554 ,98914
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 421
ANOVA
Kareler toplamı df Kareler ort. F P
F1
Gruplar arası 3,578 4 ,894 ,827 ,510
Grup içi 154,628 143 1,081
Toplam 158,205 147
F2
Gruplar arası 2,744 4 ,686 ,580 ,677
Grup içi 169,099 143 1,183
Toplam 171,843 147
F3
Gruplar arası 2,017 4 ,504 ,509 ,730
Grup içi 141,808 143 ,992
Toplam 143,826 147
Anova testi sonuçlarına baktığı-
mızda her üç faktör arasında da C4 değiş-
keninin (fizyolojik ihtiyaçların) sıralanması
yönünden anlamlı bir fark bulunamamıştır
(p>0.05). Buna göre H0 hipotezi kabul edilir
ve Fizyolojik ihtiyaçların sıralanması yö-
nünden faktörler arasında anlamlı bir fark
yoktur.
Tablo 9. C5 (Kendini gerçekleştirme İhtiyacı) ile Gösterişçi Tüketim Faktörlerine Yönelik
ANOVA Testleri
Tanımlayıcı istatistik değerleri
ANOVA
Kareler Topla-
mı
df Kareler ort. F P
F1
Gruplar arası 2,744 4 ,686 ,631 ,641
Grup içi 155,461 143 1,087
Toplam 158,205 147
F2
Gruplar arası 3,606 4 ,901 ,766 ,549
Grup içi 168,237 143 1,176
Toplam 171,843 147
F3
Gruplar arası ,961 4 ,240 ,240 ,915
Grup içi 142,865 143 ,999
Toplam 143,826 147
422
Yıldırım YILDIRIM
Kendini gerçekleştirme ihtiyacının
sıralanması ile gösterişçi tüketim ölçeğin-
den alınan puanlar arasında faktörler yö-
nünden anlamlı bir fark bulunamamıştır
(p>0,05). Buna göre yapılan ANOVA testi
sonucunda H0 hipotezi kabul edilerek H1
hipotezi reddedilmiştir.
C5
(Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı)
N Ortalama Std. Sapma
F1
En önemli 15 2,4970 ,93525
Daha az önemli 17 2,6096 ,95008
Orta derecede önemli 30 2,8242 ,71659
Pek önemli değil 50 2,5818 1,21995
Hiç önemli değil 36 2,4268 1,08174
Toplam 148 2,5878 1,03741
F2
En önemli 15 2,9067 1,18771
Daha az önemli 17 2,8353 1,31194
Orta derecede önemli 30 3,1267 ,95192
Pek önemli değil 50 2,8480 1,11872
Hiç önemli değil 36 2,6611 ,97608
Toplam 148 2,8635 1,08120
F3
En önemli 15 2,9867 1,18916
Daha az önemli 17 3,0706 ,97453
Orta derecede önemli 30 3,2667 ,95171
Pek önemli değil 50 3,1800 1,04764
Hiç önemli değil 36 3,1389 ,89164
Toplam 148 3,1554 ,98914
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 423
8. Sonuç ve Öneriler
Tüketici davranışları bağlamında
Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin yeni-
den ele alındığı bu çalışmada piramitte yer
alan değişkenlerin (ihtiyaçların) sıralaması-
nın günümüzde değişip değişmediği araştı-
rılmıştır. Gösterişçi tüketimin etkisiyle mo-
dernite sonrası post-modern olarak adlan-
dırılan tüketicilerin alışveriş yaparken ter-
cihlerini lüks ürünlerden yana kullandıkla-
rı, eğer bu tarz ürünleri satın almaya güçle-
ri yetmiyorsa bir gün mutlaka satın alacak-
larının hayalini kurdukları ve bunun için
çalıştıkları söylenmektedir. Maslow’un
iddia ettiği gibi kişinin en temel ihtiyaçla-
rından biri olan yeme, içme, uyku, hava
gibi gereksinimlerini gidermeden pirami-
din bir üstüne geçememesi durumu bu-
günkü tüketim anlayışıyla karşılaştırılmış
olup, ortaya çıkan sonuçlar kapsamında
yeni bir ihtiyaç piramidi önerilmesi amaç-
lanmıştır.
Kırdar’ın (2012) ifadesiyle günü-
müzde tüketim, refah düzeyi ile çok farklı
şekillerde ilişkilendirilmektedir. Artan re-
fah düzeyi tüketicilerin alım gücü (geliri)
ile değil, bizzat aldıkları ile yorumlanmak-
tadır. Malların, zaruri olmasından çok, lüks
ihtiyaçları karşılaması ve statü göstergesi
olan malların daha çok tüketilmesi, tüketi-
cinin refahının artması olarak yorumlan-
maktadır. Bu anlamda araştırmamız asgari
ücretle çalışan taşeron işçileri üzerinde
gerçekleştirilmiş olup, onların tüketim –
bilhassa gösterişçi tüketim – eğilimleri be-
lirlenmeye çalışılmıştır.
Araştırma sonuçlarımıza göre katı-
lanların %28,4’ü (42 kişi) kadın, %71,6’sı
erkeklerden oluşmakta, bunların büyük
çoğunluğu (%68) 26-45 yaş aralığında bu-
lunmaktadır. Anketi cevaplayanların %75’i
maaşlı olup, %66’sı evli, %33’ü bekârdır.
Katılımcıların %38,5’inin çocuğu yokken,
%45’inin iki ve ikiden fazla çocuğu vardır.
Araştırmaya dâhil edilenlerin yarısına ya-
kını (%49,3) ortaokul mezunu ve 501-
1000TL arası gelire sahipken, bunu %40,5
ile 1001-1500TL gelire sahip olanlar ile
%34,5 ile lise mezunları takip etmektedir.
Bu sonuca göre kişilerin kendilerini ait his-
settikleri gelir grubu olarak çoğunlukla
(%67,6) alt gelir grubunu işaretlemeleri
beklenen bir tablodur. Katılımcıların tam
olarak yarısı kendi evinde yarısı ise kirada
otururken, %94’ünün bir cep telefonu bu-
lunmakta, bunların %36,5’i ise akıllı telefon
sahibidir. Araştırmaya katılanların büyük
çoğunluğunun (%86,5’inin) arabası bulun-
mamaktadır.
İhtiyaçların sıralanmasına yönelik
Maslow’un piramidinde yer alan değişken-
ler katılımcılara sorulmuş ve bunları kendi
önceliklerine göre sıralamaları istenmiştir.
En önemli gördükleri ihtiyaca 1 vermeleri
ve önemsiz gördükleri ihtiyaca ise 5 verme-
leri istenerek 1’den 5’e kadar ihtiyaçların
kendileri için taşıdıkları önem anlaşılmaya
çalışılmıştır. Buna göre, ankete katılanlar en
çok %43,9 ile fizyolojik ihtiyaçları birinci
sırada önemli görürken, daha az önemli
görülen bir değişken olarak saygı ihtiyacı
(kendine değer verme, tanınma, sosyal
statü elde etme, başarı kazanma ve takdir
edilme vs.) %33,8 ile ikinci sırada yer almış-
tır. Orta derecede önemli olarak ait olma ve
sevgi ihtiyacı (sevme, sevilme, yardımse-
verlik, şefkat, bir gruba ait olma vs.) %20,9
ile üçüncü sırada yer alırken, %33,8 ile dör-
düncü sırada kendini gerçekleştirme ihtiya-
cı (ideallerini ve yeteneklerini gerçekleştir-
me, kişisel tatmin, buluş, kişisel başarı,
potansiyelini ortaya çıkarma vs.) ve son
sırada ise güvenlik ihtiyacı (barınma ve
emniyette olma) %30,4 ile hiç önemli gö-
rülmeyen değişkenler arasında yer almıştır.
Bu sonuçlara göre ortaya şöyle bir piramit
çıkmaktadır.
424
Yıldırım YILDIRIM
Şekil 1. Maslow’un Piramidi Şekil2.Araştırma sonucunda ortaya çıkan
piramit önerisi
Asgari ücretle geçinen taşeron işçi-
ler arasında yapılan araştırma sonucunda
fizyolojik ihtiyaçlar tıpkı Maslow’un İhti-
yaçlar Hiyerarşisi piramidinde olduğu gibi
ilk sırada önemli çıkmıştır. Onu takip eden
ihtiyaçlar arasında bir farklılaşma olup
“Saygı ihtiyacı” güvenliğin yerini almış,
“Kendini gerçekleştirme ihtiyacı da” pira-
midin en sonundaki yerinden bir basamak
alta inerek, önem düzeyini arttırdığını gös-
termiştir. Ait olma ve sevgi ihtiyacı Mas-
low’un piramidinde olduğu gibi değişme-
den yerinde kalmıştır. Öte yandan ait olma
ve sevgi ihtiyacı ile kendini gerçekleştirme
(kişisel tatmin, kişisel başarı, buluş, idealle-
rini ve yeteneklerini gerçekleştirme) ihtiyacı
aynı önem derecesine sahip olarak görül-
müştür. Özetle, araştırma sonuçlarından şu
çıkarılabilir; günümüz tüketicisi saygı ihti-
yacını fizyolojik ihtiyaçlarından hemen
sonra en önemli ihtiyaç olarak görmekte,
kişisel başarı, buluş yapma, ideallerini ve
yeteneklerini gerçekleştirme ve potansiye-
lini ortaya çıkarma gibi ihtiyaçlarını ise
eskiye nazaran çok daha fazla önemsemek-
tedir. Ayrıca Abraham Maslow’un vurgu-
ladığı gibi kişinin piramidin altında yer
alan bir ihtiyacını gidermeden bir üst ihti-
yaca geçemediği varsayımı bu araştırma
sonucunda yeniden sorgulamaya açılmıştır.
Çünkü piramidin ortasında yer alan bir
ihtiyaç ile piramidin çok daha yüksek ba-
samaklarında yer alan bir ihtiyaç aynı dere-
cede önemli görülmüş ve katılımcılar tara-
fından aynı önem puanı verilmiştir. Buna
göre katılımcılar bir yandan ait olma ve
sevgi ihtiyaçlarını gidermek isterken, aynı
anda kendini gerçekleştirme ihtiyacını da
duymakta ve bu ihtiyaçlarını da gidermeyi
isteyebilmektedirler. Hızda bazı bireylerin
gösterişe yönelik mal ve hizmet taleplerinin
fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarından daha
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 425
önde olabileceğini iddia etmektedir (2009:
39). Yaşanan ekonomik, kültürel ve sosyal
ve ideolojik dönüşümler neticesinde, tüke-
timin anlamı başarı, haz, eğlence ve özgür-
lük gibi kavramları çağrıştıracak şekilde
genişlemiş ve iyi bir yaşamın anahtarı ola-
rak görülmeye başlanmıştır. Buna ilaveten,
yaşam standartlarının yükselmesiyle bera-
ber daha fazla tüketebilmek, gücün ve mut-
luluğun göstergesine dönüşmüş, bireyin
tüketim tarzı giderek sosyal kimliğin temeli
olarak algılanmıştır (Güleç, 2015: 75).
Yanıklar (2010: 26) kapitalist bir sis-
temde üretim ve tüketim arasındaki ilişki-
nin piyasa, para, fiyat, rekabet ve kâr, diğer
bir deyişle de, bütün bir meta mübadelesi
araçlarıyla yönlendirildiğini söylemektedir.
Bu nedenle, insan ihtiyaçları bir yandan
kestirilemeyen ve yapay bir niteliğe bü-
rünmüş bir yandan da sermayenin sürekli
olarak arttırılabilmesinin önkoşuluna dö-
nüşmüştür. Bu görüş insan ihtiyaçlarının
doğuştan geldiğini ve hiyerarşik bir yapı
sergilediğini ileri süren Abraham Mas-
low’un yaklaşımına karşıttır.
Nitekim katılımcılara hayatta en
çok sahip olmak istediğiniz ilk beş şeyi
önem sırasına göre belirtmeleri soruldu-
ğunda “En önemli” olarak birinci sırada
%21,6 oranla ‘sizleri çok seven ve her za-
man yanınızda olacak olan gerçek dostlar’
ifadesini önemsemişlerdir. Ardından en
önemli gördükleri ve hayatta sahip olmayı
isteyecekleri arasında %16,2 ile ‘herkes
tarafından saygı görmek’, %14,9 ile ‘istedi-
ğim her şeyi satın alabilecek maddi gücü-
mün olması’ ifadesini işaretlemişlerdir.
Daha az önemli olarak gördükleri ve 2.
sıraya koydukları ihtiyaçları arasında %21,8
ile ‘son derece başarılı olmak’, %8,8 ile ‘lüks
bir evde oturmak’ ve %7,4 ile ‘yararlı bir
buluş gerçekleştirmek’ ifadelerini önemse-
mişlerdir. Orta derecede önemli gördükleri
ve 3. Sıraya yerleştirdikleri ifadeler arasın-
da %12,8 ile ‘lüks bir araba sahibi olmak’,
%12,2 ile ‘hayalimdeki işi yapma fırsatımın
olması’ ve %11,5 ile ‘sadece onurlu ve hu-
zurlu bir yaşam sürmek’ ifadeleri bulun-
maktadır. Hiç önemli değil diyerek 5.ci
sıraya koydukları ifadeler arasında en yük-
sek yüzdeye %25,7 ile ‘ihtiyaçlarımı karşı-
lamaya yetecek kanaatkâr bir hayat sür-
mek’ ifadesi bulunmakta, arkasından %16,9
ile ‘sade, sakin bir yaşam sürmek’ ve %10,1
ile ‘güzel/yakışıklı bir eşe sahip olmak’
ifadeleri yer almaktadır. Türkiye’de değer-
lerle ilgili yapılan çalışmalarda da özerklik,
başarı, kendini geliştirme gibi bireyci de-
ğerlerin vurgulandığı görülmüştür (Özde-
mir ve Koruklu, 2011: 204).
Buradan anlaşılmaktadır ki, asgari
ücretle geçinen taşeron işçiler kanaatkâr ve
sade bir yaşama razı olmamakta, daha yük-
sek bir yaşam standardının hayalini kur-
maktadırlar. Ayrıca en önemli ve önemli
görülen ifadeler arasında maddi olanakla-
rın yanı sıra başarılı olmak, saygı görmek,
buluş gerçekleştirmek gibi manevi ve kişi-
sel tatmin ihtiyaçlarının da bulunması kişi-
nin aynı anda piramitteki birkaç ihtiyaca
aynı düzeyde sahip olabileceğini göster-
mektedir. Yani, lüks bir ev isteyen (güven-
lik-barınma ihtiyacı duyan) kişi aynı anda
sevgi ihtiyacını, ait olma ve saygı görme
ihtiyacını da hissedebilmektedir. 1.ci ve 2.ci
sırada önemli gördükleri ifadeleri kendi
aralarında bir değerlendirmeye tabi tuttu-
ğumuzda da ortaya tüketici davranışları
anlamında anlamlı sonuçlar çıkmaktadır.
Örneğin, birinci sırada önemli gördükleri
ifadeler arasında en yüksek yüzdeye ‘ger-
çek dostlar’ ifadesi sahipken (Maslow’daki
ait olma ve sevgi ihtiyacına karşılık gelmek-
tedir), hemen arkasından saygı ihtiyacı en
önemli görülenler arasında ikinci gelmek-
tedir. Daha az önemli gördükleri ifadeler
arasında ise ilk sırada son derece başarılı
olmak ifadesi gelmektedir. Kısaca araştırma
sonuçları önerilen piramidi destekler nite-
likte ortaya çıkmıştır. Güleç, yaptığı çalış-
426
Yıldırım YILDIRIM
mada gösterişçi tüketimi yönlendiren un-
surları sıralamıştır. Bunların en başında
ihtiyaç kavramı gelmektedir. Tüketim top-
lumunda, fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlar
gibi temel ihtiyaçlar dışında, bazı ürünlerin
insanlara birinci derece ihtiyaçlarıymışçası-
na sunulması gösterişçi tüketimi yönlendi-
ren faktörlerin başında gelmektedir. Artan
mal ve hizmet çeşitliliği, kişilerin takdir
görme ve statülerini yükseltme isteği, gelir
seviyesinin artması veya ani gelir artışları,
çevrenin değişimi ve moda gösterişçi tüke-
timi yönlendiren diğer unsurlar arasında
sayılabilmektedir (2015: 76-78).
Yapılan faktör analizi sonuçlarına
göre ise üç alt faktör belirlenmiştir. Bu fak-
törler sırasıyla ‘Özenti Gösterişçiler’, ‘Mar-
ka Bağımlıları’ ve ‘Statükocular’ olarak
adlandırılmıştır. Beş temel ihtiyaç kategori-
sinin sıralanması yönünden faktörler ara-
sında bir fark olup olmadığının araştırılma-
sı sonucunda ise C1 (ait olma ve sevgi ihti-
yacı), C4 (fizyolojik ihtiyaçlar) ve C5 (ken-
dini gerçekleştirme ihtiyacı) arasında an-
lamlı bir farkın olmadığı görülmüştür. Bu-
na karşın, Güvenlik ihtiyacının ve Saygı
ihtiyacının sıralanması yönünden Özenti
Gösterişçiler ve Marka Bağımlıları arasında
bir farkın olduğu yapılan Anova analizi
sonucunda ortaya çıkmıştır. Marka Bağım-
lıları Özenti Gösterişçilere göre güvenlik
ihtiyacını çok daha az önemli görmüşlerdir.
Aynı şekilde Marka Bağımlıları saygı ihti-
yacını Özenti Gösterişçilere göre daha az
önemli görmüşler, Özenti Gösterişçilerin
saygı ihtiyacı daha yüksek çıkmıştır. Tüke-
timin sadece ürün satın almak ve kullan-
mak anlamına gelmediği günümüzde, tüke-
tim yolu ile yeni kimliklerin inşa edildiğini
ve kullanılan ürünler ile diğer insanlara
birtakım mesajların verildiğini söyleyebili-
riz. Gösterişçi tüketimde bulunurken seçi-
len ürünlerin çevre tarafından onaylanması
ve kişiye prestij ve saygınlık kazandırması
beklenmektedir. Bu açıdan bakıldığında
tüketim birey ile toplum arasında bağlantı
kuran bir göstergeler sistemi olarak betim-
lenebilir (Kula, 2013). Markaya düşkünlük
kavramının incelendiği çalışmada ille de bir
marka isminde ısrar eden tüketici grupları-
nın ürün kategorilerine göre değişkenlik
gösterdiği belirtilmekte ve bunun markaya
bağlılık ve marka sadakati kavramlarından
farklı olduğu söylenmektedir (Pak ve Kas-
nakoğlu, 2014: 75-76)
Bu sonuçlara göre marka bağımlıla-
rının markalı ürünleri kullanma amaçları
kendilerini iyi hissetme, markalı ürünlere
olan güven ve daha uzun süre kullanılabi-
lirlik olduğu, buna karşın özenti gösterişçi-
lerin satın aldıkları ürünleri daha çok dışa-
rıya yönelik olarak çevrelerinden onay al-
ma maksatlı kullandıkları düşünülebilir.
Özenti gösterişçilerin tıpkı Veblen’in vur-
guladığı gibi ürünleri saygınlığın, prestijin
bir ifadesi olarak görmeleri ve gösteriş
amaçlı alışveriş yaptıkları söylenebilir. Zira
Aydın ve Karamehmet’te gösterişçi tüketi-
me uygun olan lüks ürünlerin genel kabul
gören boyutlarını yüksek kalite, yüksek
bilinirlik, iyi bir imaj, yüksek fiyat, az bulu-
nurluk, sahibine statü ve saygınlık katabil-
mesi, kullanıcısına haz vermesi ve kendini
ödüllendirme imkânı sunması olarak sıra-
lamışlardır (2015: 160).
KAYNAKÇA
Açıkalın, S., & Erdoğan, L. (2004). “Veb-
len’ci Gösteriş Amaçlı Tüketim”,
Selçuk Üniversitesi İİBF Sosyal ve
Akademik Araştırmalar Dergisi, Sayı
7, ss.1-18.
Akça, E. (2009). Hedonik Tüketim Davranı-
şını Belirleyen Demografik Faktör-
lerin Analizi, Dumlupınar Üniversi-
tesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İş-
letme Anabilim Dalı, Yüksek Lisans
Tezi, Kütahya.
Aktepe, E. (2010). Genel İşletme, 4.Baskı,
Nobel Yayın Dağıtım: Ankara.
Altunışık, R., Özdemir, Ş., & Torlak,
Ö.(2006). Modern Pazarlama,
4.Baskı, Değişim Yayınları: İstan-
bul.
Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 427
Ay, C., & Ural, T. (2011). Pazarlama İlkele-
ri, 1.Baskı, Lisans Yayıncılık: İstan-
bul.
Aydın, G., & Karamehmet, B. (2015). “Gös-
terişçi Tüketimin Cinsiyetler Ara-
sında Tercih Sebepleriyle İlgili Bir
Deneysel Çalışma”, Journal of Aca-
demic Social Science Studies, No.37,
ss.159-172.
Bocock, R. (1997). Tüketim, Çev. İrem Kut-
luk, 1.Basım, Dost Kitapevi: Anka-
ra.
Ceylan, C. (2007). Hedonik Tüketimin Ne-
denleri Üzerine Bir Araştırma, Ata-
türk Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.
Chaney, D. (1999). Yaşam Tarzları, Birinci
Baskı, Dost Kitapevi: Ankara.
Çelik, N. (2013). “Thorstein Veblen’in Gös-
terişçi Tüketim Yaklaşımı: Niğde
Üniversitesi İdari Personeli Örne-
ği”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilim-
ler Enstitüsü Dergisi, Cilt 1, Sayı 34,
ss.171-203.
Dikmen, G. Ö. (2008). “Lüks Marka Pazar-
laması, VERTU Örneği”, İstanbul
Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi,
Sayı 31, ss.51-64.
Erdem, E. (2008). Maslow’un İhtiyaçlar
Hiyerarşisi Kuramına Göre Konut-
ların SWOT Analizine Göre Değer-
lendirilmesi, Ankara Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü, Ev Ekono-
misi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans
Tezi, Ankara.
Ersoy, E. (2012). Değer Farklılaşmalarının
Sosyolojik Boyutu, Birinci Basım,
Kum Saati Basım Yayın: İstanbul.
Ertürk, K. Ö., & Kıyak, C. M. (2011). Müşte-
ri Memnuniyetini Arttırma Aracı
Olarak Halkla İlişkilere Maslow’un
İhtiyaçlar Hiyerarşisi Penceresin-
den Bakmak, İletişim Kuram ve Araş-
tırma Dergisi, Sayı 32.
Featherstone, M. (2013). Postmodernizm ve
Tüketim Kültürü, 3.Basım, Ayrıntı
Yayınları: İstanbul.
Fettahlıoğlu, H. S., Yıldız, A., & Birin, C.
(2014).”Hedonik Tüketim Davranış-
ları: Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi ve Adıyaman Üniver-
sitesi Öğrencilerinin Hedonik Alış-
veriş Davranışlarında Demografik
Faktörlerin Etkisinin Karşılaştırmalı
Olarak Analizi”, Journal of Academic
Social Science Studies, No.27, ss.307-
331.
Gökaliler, E., Sabuncuoğlu, A. A., & Gülay,
G. (2011). “Bir Statü Tüketimi Gös-
tergesi Olarak İPhone Markalı Akıl-
lı Telefon Algısı: Üniversite Öğren-
cileri Üzerine Bir Araştırma”, Selçuk
Üniversitesi İletişim Fakültesi Akade-
mik Dergisi, Cilt 7, Sayı 1, ss.36-38.
Güleç, C. (2015). “Thorstein Veblen ve Gös-
terişçi Tüketim Kavramı”, Erciyes
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, Sayı 38, 2015/1, ss.62-82.
Güllülü, U., Ünal, S. & Bilgili, B. (2010).
“Kendini Gösterim ve Kişilerarası
Etkileşimin Gösterişçi Tüketim
Üzerindeki Etkilerini Belirlemeye
Yönelik Bir Uygulama”, Hacettepe
Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt 28, Sayı
1, ss.105-139.
Güner, P. (2011). Gösterişçi Tüketim Üzeri-
ne Teorik ve Uygulamalı Bir Çalış-
ma: Pamukkale Üniversitesi Örne-
ği, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Halkla İlişkiler ve Tanı-
tım Anabilim Dalı, Yüksek Lisans
Tezi, Ankara.
İslamoğlu, A. H. (1993). “Değişik Otomobil
Markalarına Sahip Tüketicilerin Ki-
şilik Özellikleri Birbirinden Farklı
mı”, Pazarlama Dünyası, Yıl 7, Sayı
40.
İslamoğlu, A. H. (2008). Pazarlama Yöneti-
428
Yıldırım YILDIRIM
mi, 4.Baskı, Beta Basım Yayın: İs-
tanbul.
Karapınar, A. (2008). Endüstri Çalışanlarını
Motive Eden Etmenlerin Maslow ve
Herzberg’in Kuramlarına Göre İn-
celenmesi, Maltepe Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul.
Kırdar, Y. (2012). Postmodern Pazarlama ve
Tüketim Kültürü, 1.Baskı, Kitapsal
Basım Yayın: İstanbul.
Koçel, T. (2005). İşletme Yöneticiliği, Arıkan
Yayıncılık: İstanbul.
Kula, N. (2013). “TV Dizileri Yoluyla Yeni-
den Üretilen Tüketim Kültürü”, Jo-
urnal of Academic Social Science Stu-
dies (JASSS), Cilt 6, Sayı 1, ss.989-
1010
Lindstrom, M. (2011). Buy-ology, Çev. Ümit
Şensoy, 1.Baskı, Optimist Yayınları:
İstanbul.
Miller, G. (2012). Tüketimin Evrimi, Çev.
Gülçin Vardar, 1.Baskı, Alfa Basım
Yayın: İstanbul.
Mirze, S. K. (2010). İşletme, 1.Baskı, Litera-
tür Yayıncılık: İstanbul.
Mucuk, İ. (2009). Pazarlama İlkeleri,
17.Basım, Türkmen Kitapevi: İs-
tanbul.
Odabaşı, Y., & Barış, G. (2007). Tüketici
Davranışı, 7.Baskı, MediaCat Kitap-
ları: İstanbul.
Odabaşı, Y. (2009). Tüketim Kültürü: Yeti-
nen Toplumdan Tüketen Topluma,
3.Baskı, Sistem Yayıncılık: İstanbul.
Pak, H. ve Kasnakoğlu, B. T. (2014). “Mar-
kaya Düşkünlük Kavramı ve Ürün
Kategorisine Göre Farklılıklar”, Pa-
zarlama ve Pazarlama Araştırmaları
Dergisi, Cilt 7, Sayı 14, ss.75-86
Saad, G. (2012). Tüketim İçgüdüsü: Neden
Ferrari, Fastfood ve Porno Seviyo-
ruz?, Çev. Nadir Özata, 1.Basım,
MediaCat Kitapları: İstanbul.
Tek, Ö. B., & ÖZGÜL, E. (2010). Modern
Pazarlama İlkeleri: Uygulamalı Yö-
netimsel Yaklaşım, 3.Baskı, Birleşik
Matbaacılık: İzmir.
Tığlı, M., & Akyazgan, M. A. (2013). “Özel-
likli (Lüks) Tüketim Ürünlerinde
Enderlik Prensibi ve Bir Uygula-
ma”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bi-
limler Enstitüsü Dergisi, 5 (1), ss.21-
37.
Underhill, P. (2012). Neden Satın Alırız?,
Çev. Fezal Gülfidan, 1.Basım, Op-
timist Yayınları: İstanbul.
Veblen, T. (2005). Aylak Sınıfın Teorisi,
Çev: Zeynep Gültekin-Cumhur
Atay, 1.Basım, Babil Yayınları: İs-
tanbul.
Zengingönül, O. (2012). Küresel Put: Tüke-
tim Ekonomisi ve Yeni Sapkınlık:
Sosyal Bilinç, 1.Baskı, Nobel Basım
Yayın: Ankara.