26
The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3133 Number: 40 , p. 403-428, Winter I 2015 Yayın Süreci Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma Tarihi 19.10.2015 27.12.2015 TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI BAĞLAMINDA MASLOW’UN İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİNİN YENİDEN İNCELENMESİ VE GÖSTERİŞÇİ TÜKETİM RE-INVESTIGATION OF MASLOW’S HIERARCHY OF NEEDS IN THE CONTEXT OF CONSUMER BEHAVIOUR AND CONSPICUOUS CONSUMPTION Arş. Gör. Yıldırım YILDIRIM İnönü Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Özet Tüketici davranışları ve onların neden, niçin satın aldıklarına dair bugüne ka- dar birçok araştırma yapılmış ve ortaya konan sonuçlarla tüketici davranışlarına anlam verilmeye çalışılmıştır. Günümüz tüketim anlayışında, tüketiciler ürünlerden salt fayda elde etmek için satın alma yapmamakta, o üründen sosyal ve psikolojik bir yarar elde etmeyi de ummaktadır. Kullandığı ürünlerin kendisini yüceltmesini, grup içinde kendis- ine statü kazandırmasını, ürünlerinin başarıyı simgelemesini ve tüm harcamalarının kendisine manevi tatmin sağlamasını beklemektedir. Bu anlamda zaman zaman ra- syonel satın alma davranışının dışına çıkarak, bütçesini daha ucuz ve tasarruf sağlayıcı ürünler arasında paylaştırmaktansa, lüks ve gösterişli ürünleri tercih edebilmektedir. Araştırma kapsamında düşük gelir düzeyindeki 148 kişi ile görüşülmüş ve yüz yüze an- ket uygulanmıştır. Elde edilen veriler Frekans yüzdeleri, çapraz tablolar ve Anova testi kullanılarak analiz edilmiştir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin gösterişçi tüketim bağlamında yeniden incelendiği bu araştırmanın sonuçlarına göre fizyolojik ihtiyaçlar- dan sonra saygı ihtiyacının ikinci sırada geldiği görülmüş ve katılımcıların hayatta en çok sahip olmayı istedikleri şeylerin önem sırasında yine birinci olarak gerçek dostlar ile saygı ihtiyacı önde gelmiştir. Yapılan faktör analizi sonuçlarına göre araştırmacı tarafın- dan geliştirilen ‘Gösterişçi Tüketim Ölçeğinin’ 3 alt faktörde toplandığı ve Anova testi sonuçlarına göre ise bu faktörlerden yalnızca F1 ve F2 için alınan ölçek puanları ile Ait olma ve sevgi ihtiyacı ile Saygı ihtiyacının sıralanması arasında anlamlı bir fark olduğu gözlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Gösterişçi Tüketim, Hedonik Tüketim, Tüketici Dav- ranışları, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Piramidi

TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI BAĞLAMINDA MASLOW’UN …Ÿ. Gör. Yıldırım... · the reasons why people buy things; and the results that have been put forth have been ... ve iletişim

  • Upload
    lamphuc

  • View
    235

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

The Journal of Academic Social Science Studies

International Journal of Social Science

Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3133

Number: 40 , p. 403-428, Winter I 2015

Yayın Süreci

Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma Tarihi

19.10.2015 27.12.2015

TÜKETİCİ DAVRANIŞLARI BAĞLAMINDA MASLOW’UN

İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİNİN YENİDEN İNCELENMESİ

VE GÖSTERİŞÇİ TÜKETİM RE-INVESTIGATION OF MASLOW’S HIERARCHY OF NEEDS IN THE

CONTEXT OF CONSUMER BEHAVIOUR AND CONSPICUOUS

CONSUMPTION Arş. Gör. Yıldırım YILDIRIM

İnönü Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü

Özet

Tüketici davranışları ve onların neden, niçin satın aldıklarına dair bugüne ka-

dar birçok araştırma yapılmış ve ortaya konan sonuçlarla tüketici davranışlarına anlam

verilmeye çalışılmıştır. Günümüz tüketim anlayışında, tüketiciler ürünlerden salt fayda

elde etmek için satın alma yapmamakta, o üründen sosyal ve psikolojik bir yarar elde

etmeyi de ummaktadır. Kullandığı ürünlerin kendisini yüceltmesini, grup içinde kendis-

ine statü kazandırmasını, ürünlerinin başarıyı simgelemesini ve tüm harcamalarının

kendisine manevi tatmin sağlamasını beklemektedir. Bu anlamda zaman zaman ra-

syonel satın alma davranışının dışına çıkarak, bütçesini daha ucuz ve tasarruf sağlayıcı

ürünler arasında paylaştırmaktansa, lüks ve gösterişli ürünleri tercih edebilmektedir.

Araştırma kapsamında düşük gelir düzeyindeki 148 kişi ile görüşülmüş ve yüz yüze an-

ket uygulanmıştır. Elde edilen veriler Frekans yüzdeleri, çapraz tablolar ve Anova testi

kullanılarak analiz edilmiştir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin gösterişçi tüketim

bağlamında yeniden incelendiği bu araştırmanın sonuçlarına göre fizyolojik ihtiyaçlar-

dan sonra saygı ihtiyacının ikinci sırada geldiği görülmüş ve katılımcıların hayatta en

çok sahip olmayı istedikleri şeylerin önem sırasında yine birinci olarak gerçek dostlar ile

saygı ihtiyacı önde gelmiştir. Yapılan faktör analizi sonuçlarına göre araştırmacı tarafın-

dan geliştirilen ‘Gösterişçi Tüketim Ölçeğinin’ 3 alt faktörde toplandığı ve Anova testi

sonuçlarına göre ise bu faktörlerden yalnızca F1 ve F2 için alınan ölçek puanları ile Ait

olma ve sevgi ihtiyacı ile Saygı ihtiyacının sıralanması arasında anlamlı bir fark olduğu

gözlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Gösterişçi Tüketim, Hedonik Tüketim, Tüketici Dav-

ranışları, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Piramidi

404

Yıldırım YILDIRIM

Abstract

Up until today, a lot of research has been done about consumer behaviours and

the reasons why people buy things; and the results that have been put forth have been

used to explain the meanings of these behaviours. In today’s sense of consumption, con-

sumers have become more critical and judgmental individuals, who are able to make

choices among different alternatives, who can be punishing or rewarding, and who per-

ceive consumption as a life style. A person, as a social being, doesn’t buy things just for

deriving benefits; he also expects to gain both social and psychological advantages from

that product. He hopes that the products he uses dignify him, give him a respectable sta-

tus in group; represent success and all his expenditures give him moral satisfaction. In

this sense, not behaving in a rational way at times, he prefers luxurious and showy

products, rather than using his budget for cheaper and money saving products. As a re-

sult of research it was understood that Maslow’s Hierarchy of Needs has changed and

need for respect became second after the physiological needs. With respect to the factor

analysis ‘Conspicuous Consumption Scale’ is divided in three sub-factors. There is

meaningful difference between F1 and F2 scale scores and ordering needs of love and re-

spect

Keywords: Conspicuous consumption, Hedonic Consumption, Consumer Be-

haviour, Maslow’s Needs Hierarcy

GİRİŞ

İhtiyaç kavramı ve bu kavramla il-

gili görüşler, fikirler, ayrılıklar, tanımlar ve

sıralamalardan – özellikle ‘Maslow’un İhti-

yaçlar Hiyerarşisi Kuramından’ – işletme ve

pazarlama yazınında sıkça bahsedilmiş ve

yazılan her pazarlama kitabında bu ihtiyaç-

lar hiyerarşisine tüketici davranışları kap-

samında yer verilmiştir (Aktepe, 2010; 20-

21; Altunışık, Özdemir ve Torlak, 2006; Ay

ve Ural, 2011: 116; İslamoğlu, 2008: 131;

Mirze, 2010: 310; Mucuk, 2009: 79; Odabaşı

ve Barış, 2007: 21; Tek ve Özgül, 2010: 4).

İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi Ame-

rikalı psikolog Abraham Maslow tarafın-

dan 1943 yılında yayınlanmış bir çalışmada

ortaya atılmış ve sonrasında geliştirilmiş

insan psikolojisi ile ilgili bir teoridir. Mas-

low, ihtiyaçları beş temel kategoride ince-

lemiş, ihtiyaçları hiyerarşik olarak ele almış

ve insanın en alttaki ihtiyaçlarının karşı-

lanmasının ardından bir üstteki ihtiyaçlar

kategorisine doğru yöneldiğini söylemiştir.

Bu ihtiyaçlar hiyerarşisine göre, insanlar

temel ihtiyaçlardan başlayıp, belirli katego-

rilerdeki ihtiyaçlarını karşılayıp daha ileriki

safhaya geçer ve piramit şeklinde o katego-

rideki ihtiyaçlarını gidermeye çalışıp yine

bir üst kategoriye geçer. En alt seviyede

insanların en temel ihtiyaçları bulunurken,

üst katmanlara çıkıldıkça ihtiyaçlar daha

kompleks hale gelir. İnsan, en altta bulunan

zorunlu ve temel ihtiyaçlarını karşılama-

dıkça bir üst ihtiyacın farkına varamaz.

Maslow’un beş temel kategoride

incelediği ihtiyaçlar şunlardır (Karapınar,

2008: 9-12; Erdem, 2008: 6):

Fizyolojik ihtiyaçlar; yeme, içme,

barınma, hava, uyku ve seks gibi ihtiyaç-

lardır. Maslow bu ihtiyaçların hiyerarşide

en temel ve içgüdüsel olduğunu düşün-

mekte ve bu ihtiyaçlar karşılanmadığında

insan benliğinde huzursuzluk yarattığını

söylemektedir

Güvenlik ihtiyacı; kendini güven ve

emniyet içinde tehlikeden uzak hissetme,

bağlanma, dayanma, korunma ihtiyaçları,

korkusuz, kaygı ve kargaşadan uzak yaşa-

ma ihtiyacı, yapılanmış, düzenli, kurallı,

ilkeli, kanunlu, sınırların belirli olduğu bir

ortam ihtiyacı vs. Güvenlik ihtiyaçlarda

yaşamsal faaliyetler için çok önemlidir an-

cak fizyolojik ihtiyaçlar kadar hayati değil-

dir.

Ait olma ve sevgi ihtiyacı; sevme,

sevilme, bir gruba mensup olma, başkaları

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 405

ile ilişki kurmak, kabul edilmek, yardımse-

verlik ve şefkat türünden ihtiyaçlar bu gru-

ba örnek gösterilebilir.

Saygı ihtiyacı; insanlar sevmek, se-

vilmek dışında kendilerine saygı duyulma-

sını da isterler. Tanınma, kendine değer

verme, sosyal statü ya da prestij/itibar sahi-

bi olma, başarı elde etme, takdir edilme gibi

ihtiyaçlara yönelirler.

Kendini gerçekleştirme ihtiyacı; hi-

yerarşinin bu son ve en üst aşamasında

birey ideallerini ve yeteneklerini gerçekleş-

tirme ihtiyacı duyar. Kişinin amacını ger-

çekleştirmesi ve potansiyelini ortaya çıkar-

ması, kişisel tatmin, yaratıcılık, gelişim,

kişisel başarı ve bilimsel buluşlar bu aşa-

madaki ihtiyaçlar arasında sayılabilir.

Maslow, kuramında ortalama bir

kişinin hayatı boyunca fizyolojik ihtiyaçla-

rının %85’ini, güvenlik ihtiyaçlarının

%70’ini, sosyal ihtiyaçlarının %50’sini, saygı

görme ihtiyaçlarının %40’ını ve kendini

gerçekleştirme ihtiyaçlarının %10’unu tat-

min etmiş olabileceğini ileri sürmüştür

(Koçel, 2005). Maslow, teoride geçen tüm

ihtiyaçların bir içgüdü gibi olduğuna ve

davranış motivasyonunda çok önemli bir

rol oynadığına inanmaktadır. Genel olarak

Maslow bir kişinin aynı anda tüm ihtiyaçla-

rı hissetmediği ve en öncelikli ihtiyacı gi-

dermedikçe, daha az önemdeki ya da daha

üst sıradaki ihtiyaçlara yönelmeyeceğini

belirtmektedir. Ancak burada yapılan eleş-

tirilerden biri bunun her zaman böyle ol-

madığı ve kişiden kişiye değiştiği yönün-

dedir. Maslow’dan sonra bu kuramı yo-

rumlayan Yoshio Kondo’ya göre birey,

bütün düzeylerdeki ihtiyaçlara aynı anda

sahip olabilir ancak göreli önemleri kişinin

yaşam standardına göre değişebilir. Asgari

ücretle çalışan ve henüz fizyolojik ihtiyaçla-

rını zar zor karşılayan bir kişinin, bir gruba

ait olma, saygı görme gibi daha üst düzey-

lerdeki ihtiyaçlarının olamayacağını ya da

uzun süre bu ihtiyaçlarını gideremeyeceği-

ni söylemek günümüzde ne kadar doğru

bir yaklaşım olacaktır? (Ertürk ve Kıyak,

2011: 140).

Benzer şekilde İslamoğlu da (2008)

ihtiyaçlar arasındaki bu katı sıralamanın

her koşulda geçerli olmadığını ve kişi, belir-

li ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra, bazı

ihtiyaç sıralarını atlayarak daha üst düzey-

deki ihtiyaçlara yönelebileceğini söylemek-

tedir. Bu yönelme dış dünyadan gelen uya-

rıcıların gücüne, kişinin kendi sosyal pozis-

yonuna ve kendini tanımlamasına bağlıdır.

Örneğin, orta gelir grubunda bulunan bir

tüketici bir kooperatife üye olup bir konut

edinecek yerde, toplum içindeki konumunu

güçlendirmek için güvenlik ihtiyacını erte-

leyerek bir otomobil satın alabilir. Nitekim

bir ildeki 250 otomobil sahibi üzerinde ya-

pılan bir araştırmada, otomobil sahiplerinin

%30’unun kendilerine ait bir konutu olma-

dığı ortaya çıkmıştır (İslamoğlu, 1993: 1)

Günümüzde tüketicilerin tüketim-

lerini daha çok hangi amaçlarla yaptıkları

araştırılacak ve bu çalışma kapsamında

Maslow’un ihtiyaçlar Hiyerarşisi piramidi-

ne günümüz tüketim kalıpları çerçevesinde

bakılacaktır. Bu bağlamda çalışmanın iki

temel önermesi bulunmaktadır. Bunlardan

birincisi, tüketicilerin ihtiyaçlar hiyerarşi-

sinde yer alan gereksinimlerin öncelik sıra-

sını değiştirip değiştirmediğinin araştırıl-

ması ve esas olan fizyolojik ve güvenlik

ihtiyaçları yerine daha üst sıralarda bulu-

nan sosyal ve kendini gerçekleştirme ihti-

yaçlarını karşılayıp karşılamadıkları, ikinci

önermemiz ise temel olan bu fizyolojik ve

güvenlik ihtiyaçlarını karşılarken bile gös-

terge ve sembollerden yararlanıp, kendile-

rine statü sağlayacak ürün ve hizmetleri

kullanıp kullanmadıklarıdır. Yani salt ihti-

yaç giderme düşüncesi yerine kendine haz

verecek ürünlerle mutlu olmaya odakla-

nılmasıdır.

406

Yıldırım YILDIRIM

1. İhtiyaç Olmayan Malların Tü-

ketimi

Tüketim üzerine yapılan sosyolojik,

psikolojik ve kültürel çözümlemeler sürekli

olarak tüketim alışkanlıklarımızın değişti-

ğini ve bugünün tüketicilerinin dünden

farklı olduğunu vurgulamaktadır. Modern

dönemin kapanıp postmodern dönemin

başladığı 21. yüzyılda haz peşinde koşan

tüketicilerin varlığından söz edilmekte ve

bu tüketiciler de postmodern tüketiciler

olarak adlandırılmaktadır. Kırdar (2012: 19)

postmodern tüketicinin ürün değil imaj

tüketimi yapmakta olduğunu, yeni dönem

tüketicilerin fiyat konusundaki duyarlılığı-

nın azaldığını ve tüketicinin, ürünün fiya-

tından çok, kendisine sağladığı değe-

ri/değerleri önemsediğini söylemektedir.

Tüketim, üretilen mal ve hizmetlerin, ihti-

yaç ve isteklerini karşılamaları amacıyla

insanlar tarafından kullanılması olarak

tanımlanır. Bu anlamda, tüketimin teme-

linde her zaman ekonomik faaliyetleri kar-

şılamak değil, hayaller, arzular, kimlikler

ve iletişim yatar (Kırdar, 2012: 68). Günü-

müzde tüketim, temel ihtiyaçların karşı-

lanmasından çok, kişilerin toplum içindeki

yerini, konumunu belirleyen bir gösterge

niteliği taşımaktadır. Sosyal statü arayışına

girişen bireyler, tüketim alışkanlıklarıyla ve

tükettikleri ürünlerle kendilerini kanıtla-

maya çalışmakta, tüketim, ihtiyacı değil

egoyu tatmin etme ve sosyal statüyü yük-

seltmeyi hedeflemektedir (Çelik, 2013: 173).

Bu anlamda tüketiciler satın aldıkları ürün-

lerle ihtiyaçlarını olduğu kadar düşlerini de

doyurmaktadır. Bu konuda yapılan araş-

tırmalarda, tüketicilerin alışveriş sırasında

sadece rasyonel davranan bireyler olmadı-

ğını ve kişinin duygusal yapısının da satın

alma karar sürecini büyük ölçüde etkiledi-

ğini göstermektedir (Akça, 2009: 46). Küre-

selleşme ile birlikte tüketicilerin satın alma

davranışlarında meydana gelen değişmeler

pazarlama çabalarının da farklı bir boyut

kazanmasına neden olmuştur. Geleneksel

pazarlama anlayışında tüketiciler somut

ihtiyaçlara yönelirken, günümüz modern

dönemde tüketicilerin daha çok somut ol-

mayan (psikolojik ve felsefik) bir takım

zevk almaya odaklı ihtiyaçlara yöneldiği

görülmektedir (Fettahlıoğlu ve diğerleri,

2014: 311-312). Bu, hedonik tüketim biçi-

miyle eşdeğer bir anlayışı kapsamaktadır.

Hedonizm, iyi bir hayatın temelinde haz

alınan bir hayat olduğunu savunan kadim

bir teoridir (Ersoy, 2012: 217). Buna göre

hedonik (hazcı) tüketim, tüketimin birçok

duyuya hitap eden, duygusal ve fantezi

içeren yönleriyle alakalı tüketici davranış

şekilleri olarak tanımlanır. Tüketicilerin

satın aldığı ürünlerden sadece fizyolojik

yarar sağlamayı beklemediği, aynı zaman-

da alışverişi bir zevk olarak gördükleri ve

ürünlerden sosyal ve psikolojik yararlar

sağlamayı umdukları bilinmektedir. O hal-

de tüketicilerin, her zaman rasyonel dav-

ranmak yerine kimi zaman da duygularıyla

hareket ederek lüks marka satın almanın

sonucu olan gösterişçi tüketime kendilerini

kaptırdıkları söylenebilir (Dikmen, 2008:

52).Lüks ürün alımı sadece ekonomik fak-

törlere bağlı değildir. Bu anlamda lüks ve

ihtiyaç dışı tüketimin de, bireyin kendisini

gösterişçi/kıskandırıcı tatmin isteğinin bir

gösteriş yolu olarak öne çıktığı söylenebilir

(Tığlı ve Akyazgan, 2003: 21). Chaney

(1999: 23) tüketimin, biyolojik gereksinimle-

rin giderilme süreci olarak değil, her za-

mankinden çok, zihinde halledilmesi gere-

ken bir beyin ve kafa meselesi olarak gö-

rülmesi gerektiğini belirtmektedir.

Yetinen toplumdan tüketen toplu-

ma doğru geçişin olduğu bir zamanda tüke-

tim kültüründen bahsetmek yerinde olabi-

lir. Bu kültürde tüketiciler ürünleri sadece

işlevlerinden dolayı değil, imajlarından

dolayı da satın alıp tüketmektedirler. Böyle

bir toplumda işaret ya da gösterge ekono-

misi söz konusudur (Odabaşı, 2009: 166).

Tüketim kültürü eğer bir toplum kültürü-

nün temelini oluşturuyorsa ve eğer o top-

lumun bireyleri sadece gerçek ihtiyaçları

nedeniyle satın alma davranışı göstermek

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 407

yerine ‘ihtiyacı olmayan ihtiyaçlar’ tüket-

meye başlıyorsa onlar birer tüketim toplu-

mu bireyi olarak tanımlanabilir. Tüketim

kültürünün hâkim olduğu tüketim toplu-

munda ürünler, anlamlarını toplumsal sis-

tem içerisinde almakta ve tüketim bir ilişki

biçimi olarak tanımlanmaktadır (Gökaliler

vd., 2011: 36). Tüketim toplumunun en

önemli özelliği, tüketim mallarının tanım-

lanmış bazı temel ihtiyaçların karşılanması

için değil, daha çok bir yaşam tarzını ve

parasal gücü göstermek amacıyla statü

işaretleri olarak kullanılmasıdır (Güner,

2011). Miller, pazarlamacıların, elle tutulan

ürünlerin fiziksel dünyasıyla değil, işaretle-

rin, sembollerin, resimlerin ve markaların

psikolojik dünyasıyla ilgilendiklerini söy-

lemektedir (2012: 18).

2. Gösterişçi Tüketim ve Tüketi-

ciler Üzerindeki Yansımaları

Amerikalı sosyolog ve iktisatçı

Thorstein Veblen, 1899 yılında yazdığı ünlü

kitabı ‘Theory of the Leisure Class’ - Aylak

Sınıfın Kuramında – gösterişçi ve hazcı

tüketimden bahsetmekte ve gösterişçi tüke-

timi, kişinin çevresine statü veya prestijini

göstermek amacıyla yaptığı alışverişler

şeklinde tanımlamaktadır (Güllülü, Ünal ve

Bilgili, 2010:106). Veblen, yazdığı kitapta

her ne kadar zenginlerin bu tür harcamalar

yaptığını söylese de, her sınıfın gösterişçi

tüketim yapmaktan geri durmadığını belir-

terek diğer sınıflara da değinmiştir (Açıka-

lın ve Erdoğan, 2004:8). Zengingönül de

(2012: 39) modern dönem tüketiciliğinin en

önemli özelliğini üst sınıfların ötesinde

hemen her kesimlere ulaşması olarak be-

lirtmektedir. İletişim araçlarının gelişmesi,

farklı toplumların kültürlerinin birbirinden

haberdar olmasına olanak tanımakla birlik-

te günümüzde kültürel değişimi daha da

hızlandırmaktadır. Tüketimin evrenselleş-

miş olması, az gelişmiş ülke tüketicilerinin

gelişmiş ülkedekilerden geri kaldığının

gizlenemeyecek duruma gelmiş olması bu

tüketicilerde derin tatminsizliklere yol aç-

maktadır (Kırdar, 2012: 23; İslamoğlu, 2008:

7). Genel kanı, yoksulların geçimlerini sür-

dürecek ölçüde bir ücreti buldukları zaman

tüketicilik zincirine dâhil olup olmamayı

çok önemsemedikleri yolundadır. Ancak bu

çalışmada öne sürüldüğü üzere “umursa-

mama” eşiği her gün bilinçli veya bilinçsiz

bir şekilde maruz kaldığımız pazarlama

stratejileriyle aşılmaktadır. Bireyin yoksul

olması onun bugünkü paradigma içinde

sosyal statüsünün de olmadığı anlamına

gelmemektedir. Nitekim ulaşılamayan öze-

nilendir. Özenilen ise psikolojik olarak bi-

reyi dışa veya içe vurum yoluyla eyleme

geçirmektedir (Zengingönül, 2012). Bazı

şeyleri satın almayı çok istediği, bunlara

büyük bir özlem duyduğu halde almaya

gücü yetmeyen ya da şimdilik durumu

uygun olmayan pek çok kişi vardır. Bu

kişiler heveslerini bir şekilde tatmin etme

yolu aramaktadırlar (Lindstrom, 2011: 67).

Bocock (1997) reklamı yapılan malların

tamamı herkes tarafından alınamasa bile

çalışan insanların çalışmalarının hedefi ve

ödülü olarak işlev gördüğünü söylemekte-

dir. Gelişmiş kültürlere ait tüketim kalıpla-

rının az gelişmiş veya gelişmekte olan ülke-

lerin tüketim kalıplarından farklı oluşu,

tüketicilerin birbirlerini kıskanmasına ve

kendilerini ait olmadıkları sınıftan, gruptan

gösterebilmek için benzer tüketimleri yap-

masına neden olmaktadır. Reklamların,

modanın, dergi, gazete ve televizyon gibi

kitle iletişim araçlarının tüketimi sürekli

körüklemesi de bu taklit etme, benzemeye

çalışma ve kıskanma durumlarını besle-

mektedir.

Açıkalın ve Erdoğan (2004: 9), ‘in-

sanlar yalnızca diğerlerinin varlığı sayesin-

de yaşar ve insan, doğası gereği alışkanlık-

lara göre yeniden şekil almak zorundadır’

sözüyle, düşük dereceli sınıflarında taklit

etme, benzemeye çalışma ve özentiden

dolayı bu tür harcamalar yaptıklarını ve

408

Yıldırım YILDIRIM

bunların azımsanmayacak önemde oldu-

ğunu vurgulamaktadırlar. Örneğin, bir

bölgede yaşayan insanlardan küçük bir

grup, markalı giyimin, belli tarz otomobil-

lerin ve buna benzer nesnelerin tüketicisi

olduklarında diğerleri de onlar gibi olmayı

isteyebileceklerdir (Bocock, 1997: 61). Buna

göre tüketicilerin, sosyal statüye göre zen-

ginliklerini gösterme amaçlı ve zenginmiş

gibi yaptıkları harcamaların her biri rasyo-

nel davranışa ters düşmektedir.

Veblen de, kişinin saygınlığını ka-

zanıp koruması için yalnızca servet ya da

güç sahibi olmasının yeterli olmadığını bu

servet ya da gücün dışarıya yönelik olarak

gösterişsel bir şekilde kanıtlanması gerekti-

ğini söylemektedir (2005: 40). Lindstrom,

taklit etme, özenme ve kıskan(dır)ma konu-

sunda şöyle söylemektedir: “satın alma

gerekçelerimiz arasında bu taklit etme kav-

ramı devasa bir yer tutar. Bir ürünle hiç

ilgilenmez, hatta onu itici bulurken sonra-

dan fikrinizi değiştirdiğiniz oldu mu? Bir

ayakkabı modeli karşılaştığınız üç kişiden

birinin ayağında görünceye kadar size ber-

bat geliyor muydu? Ne çirkin şey fikrinden

bir anda bende bunlardan almalıyım görü-

şüne geçtiniz mi? Anlatmak istediğim ba-

zen bir ürünü üst üste her yerde görmek

içimizde ona yönelik bir istek uyandırabilir.

Moda dergilerinde mankenler görür ve

onlar gibi giyinme, onlar gibi makyaj yap-

ma isteğine kapılırız. Zengin ve ünlü kişile-

rin altlarındaki göz alıcı arabaları, içinde

keyif çattıkları, paraya acımadan dayanıp

döşenmiş evleri görür ve bende böyle ya-

şamak isterim diye aklımızdan geçiririz.

Arkadaşlarımızın etkileyici yeni LCD tele-

vizyonunu, İPhone marka telefonunu gö-

rünce bunlara sahip olmak için içimiz gi-

der” (2011: 62)

Underhill (2012), ‘eğer mağazalara

sadece ihtiyacımız olan bir şeyi satın almak

için gitseydik ve gitmişken de sadece ihti-

yacımız olan şeyi satın alsaydık ekonomi

çökerdi’ diyerek ihtiyacımız olmayan ancak

bizi, kendimizin idealize olmuş diğer sü-

rümüne çevirecek ürün ve hizmetlere muh-

taç olduğumuzu veciz bir sözle açıklamak-

tadır. Elbise bizi güzelleştirir, o rujla öpü-

lesi oluruz, o lamba evimizi zarif ve güzel

bir yere dönüştür, o saat bizi zamanın

efendisi yapar, o parfümle en çekici erkeğe

dönüşüveririz. ‘Axe etkisini’ tamda bu nok-

tada anımsamak gerekir. Reklamlarda bu

deodorantı kullanmak bir erkeği yığınla

kadın için dayanılmaz hale getiriyordu

(Saad, 2012: 231). Ürünler bireysel farklılık-

ların sergilenmesinde bir araç olma özelliği

taşıdığından, maddi tüketim ürünlerini

işlevsel bağlamdan ve kullanım değerinden

uzaklaştırmaktadır. Bu nedenlerle tüketici-

lerin çoğunluğu yararcı olmayan, statü

arama, ilgi uyandırma, yenilik arama gibi

özelliklerle öne çıkan ürün ve hizmetleri

arzulamakta hatta peşine düşüp, edinip

sergilemektedirler. İnsanlar kim oldukları

ile değil kim olmak istedikleri ile ilgilenir

ve başkalarının kendisini nasıl algılamasını

istediğini dikkate alır. Bunun için ürünün

ne olduğundan çok neyi temsil ettiği önem-

lidir. Ürünün taşıdığı ve yarattığı imaj odak

noktasıdır (Ceylan, 2007: 37). Chaney (1999:

53), yaşam tarzı için geçerli olan simgesel

anlamların, yani gözle görülebilen kimlikle-

rin üstünde ve ötesinde anlamlar olduğunu

söylemekte ve Armani marka bir takım

elbisenin veya bir Porche 911 marka oto-

mobilin parasal değerinden uzaklaşarak,

toplumsal ve kültürel değerlere büründü-

ğünü söylemektedir. Özellikle reklamlar

ürünlerin kullanım ve mübadele değerini

sömürmeye muktedir olup, sabun, bulaşık

makinesi, otomobil ve alkollü içecekler gibi

sıradan tüketim mallarına romantik sevda,

egzotizm, arzu, güzellik, doyum, paylaşım,

bilimsel ilerleme ve iyi hayat imgeleri yer-

leştirmekteler (Featherstone, 2013: 41).

3. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı, Maslow’un

ihtiyaçlar hiyerarşisinde yer alan zorunlu

(fizyolojik ve güvenlik) ihtiyaçlarının yerini

günümüzde lüks ve gösterişçi tüketimin

alıp almadığını araştırmaktır. Bu bağlamda

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 409

hiyerarşide yer alan ihtiyaçların sıralaması-

nın değişip değişmediğinin araştırılması

çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Ayrı-

ca düşük gelir düzeyindeki kişilerin de-

mografik (yaş, cinsiyet, gelir, eğitim, mede-

ni durum vs.) özelliklerinin ve ihtiyaç önce-

liklerinin belirlenmesi de araştırmanın

amaçları arasındadır. Araştırmanın bir di-

ğer amacı ise İhtiyaçlar Hiyerarşisindeki

Sıralama ile araştırmacı tarafından geliştiri-

len “Gösterişçi Tüketim Ölçeğinden” alınan

puanlar arasında bir fark olup olmadığının

araştırılmasıdır.

4. Araştırmanın Kapsamı

Bu çalışma kapsamında düşük gelir

düzeyindeki kişiler hedef grup olduğundan

araştırmanın asgari ücretle çalışan ve işçi

statüsünde olan kişilerle gerçekleştirilmesi-

ne karar verilmiştir. Bu bağlamda araştırma

asgari ücretle çalışan taşeron işçilerin katı-

lımıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma İnönü

Üniversitesi ile sınırlandırılmış olup çalış-

manın sonuçlarının Malatya ili için genelle-

nemeyeceği söylenebilir.

5. Araştırmanın Hipotezleri

Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Hi-

yerarşisi piramidinin günümüz tüketim

kalıpları içerisinde yeniden incelendiği bu

çalışmada gösterişçi tüketimin etkisi araştı-

rılmış ve zorunlu ihtiyaçların yerini lüks

ihtiyaçların alıp almadığı incelenmiştir.

Piramitte yer alan ihtiyaçların önem derece-

leri de asgari ücretle çalışan kişiler tarafın-

dan nasıl algılandığı yani ihtiyaçların dü-

şük gelir grupları tarafından nasıl sıralan-

dığı araştırılmıştır. Geliştirilen “Gösterişçi

Tüketim Ölçeği” ile her bir ihtiyaç arasında

grup içi ve gruplar arasında anlamlı bir

farkın olup olmadığı araştırılarak aşağıdaki

hipotezler oluşturulmuştur.

Ana problem, İhtiyaçlar Hiyerarşi-

sindeki Sıralama ile Gösterişçi Tüketim

Ölçeğinden alınan puanlar arasında bir fark

olup olmadığının araştırılmasıdır. Buna

göre alt problemleri şu şekilde sıralayabili-

riz.

H1: Ait olma ve sevgi ihtiyacının sı-

ralanması ile gösterişçi tüketim ölçeğinden

alınan puanlar arasında bir fark vardır.

H2: Güvenlik ihtiyacının sıralanma-

sı ile gösterişçi tüketim ölçeğinden alınan

puanlar arasında anlamlı bir fark vardır.

H3: Saygı ihtiyacının sıralanması ile

gösterişçi tüketim ölçeğinden alınan puan-

lar arasında anlamlı bir fark vardır.

H4: Fizyolojik ihtiyaçların sıralan-

ması ile gösterişçi tüketim ölçeğinden alı-

nan puanlar arasında anlamlı bir fark var-

dır.

H5: Kendi gerçekleştirme ihtiyacı-

nın sıralanması ile gösterişçi tüketim ölçe-

ğinden alınan puanlar arasında anlamlı bir

fark vardır.

6. Çalışma Grubu ve Veri Topla-

ma Tekniği

Araştırmanın çalışma grubunu

İnönü Üniversitesinde asgari ücretle çalışan

taşeron işçileri oluşturmaktadır. Bu çalış-

manın asgari ücretle çalışan taşeron işçileri

ile gerçekleştirilme nedeni aldıkları düşük

ücretler ve gösterişçi tüketim için uygun

gelir grubuna ait olmamalarıdır. Bu sebep-

le araştırmanın, ekonomik ve rasyonel dav-

ranması beklenen bu gelir grubundaki tü-

keticilerin gösterişçi tüketime verdikleri

önem ve harcamalarında rasyonel davranıp

davranmadıklarını öğrenmek için işçiler

üzerinde yapılmasına karar verilmiştir.

Gönüllülük esasına göre seçilen kişilerin

her birine hazırlanan anketler uygulanmış-

tır. Araştırmanın verileri üç bölümden olu-

şan anket aracılığıyla toplanmıştır. Anketin

birinci bölümünde demografik değişkenle-

re ilişkin sorular yer almaktadır. Anketin

ikinci bölümünde ‘Gösterişçi Tüketim Öl-

çeği’ araştırmacı tarafından geliştirilmiş

olup, ölçekte 23 ifade bulunmaktadır. Ölçe-

ğin kapsam geçerliliği uzman görüşleri ile

sağlanmış olup yapı geçerliliği için açımla-

yıcı faktör analizi yapılmıştır.

410

Yıldırım YILDIRIM

Veri setinin faktör analizi için uy-

gun olup olmadığının belirlenmesinde; uç

ve kayıp değerlerden arınıklık, veri setinin

normal dağılımı, örneklem büyüklüğü ve

örnekleme yeterliliğine (KMO ve Bartlett's

küresellik testi) bakılmıştır. Yapılan incele-

me sonucu puanların normal dağılım gös-

terdiğine karar verilmiştir. Örneklem bü-

yüklüğünün yeterliliğini belirlemek ama-

cıyla yapılan test sonucu (KMO=.935) ve

Barlett Küresellik testi sonuçları (X2=

8136,049; sd=465; p= .000) dikkate alındı-

ğında örneklem sayısı yeterli bulunmuştur.

Veri setinin faktör analizi için uygun-

luğunun belirlenmesinin ardından Varimax

dik döndürme yöntemi kullanılarak açım-

layıcı faktör analizi yapılmıştır. Faktör yü-

kü alt kesme noktası .40 olarak alınmış ve

iki faktörde alınabilecek yük miktarı ara-

sındaki farkın en az 0.10 olması gerektiği

varsayılmıştır Yapılan incelemeler sonucu

ölçeğin orijinalinde yer alan 22. Madde iki

faktörde yakın yük değeri aldığından

(.10’dan az) 5. Madde ise bir faktörde 2

madde yer alması gerekçesiyle ölçekten

çıkarılmıştır Sonuçta 3 faktörlü bir yapı

elde edilmiştir.

Tablo 1. Ölçeğin Açımlayıcı Faktör Analizi Sonuçları

Madde Ortak

faktör

varyansı

1. Faktör

için yük

değerleri

2. Faktör

için yük

değerleri

3. Faktör

için yük

değerleri

23 ,764 ,832

18 ,661 ,771

20 ,609 ,754

19 ,620 ,738

21 ,637 ,733

14 ,600 ,705

13 ,619 ,700

12 ,566 ,687

16 ,507 ,625

15 ,573 ,612

17 ,542 ,547

11 ,610 ,758

10 ,640 ,690

2 ,537 ,627

1 ,508 ,586

7 ,529 ,538

3 ,635 ,769

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 411

4 ,598 ,732

6 ,475 ,636

9 ,569 ,608

8 ,527 ,577

Özdeğer

Açıklanan Varyans Oranı

Toplam=%59,177

Croanbach alpha ,938

6,053

28,825

,932

3,255

15,501

,814

3,119

14,850

,790

1.Faktör ‘Özenti Gösterişçiler’ baş-

lığı ile ifade edilmiş, 2. Faktör ‘Marka Ba-

ğımlıları’ ve 3. Faktör ise ‘Statükocular’

olarak isimlendirilmiştir. Anketin üçüncü

bölümünde ise Maslow’un İhtiyaçlar Hiye-

rarşisindeki beş temel ihtiyaç kategorisi yer

almakta olup, katılımcılardan bu kategori-

leri kendi önem derecelerine göre, en önem-

li gördükleri ihtiyacı 1.ci sıraya, daha az

önemli gördükleri ihtiyacı 2.ci sıraya, orta

derecede önemli gördükleri ihtiyacı 3.cü

sıraya, pek önemli görmedikleri ihtiyacı

4.cü sıraya ve hiç önemli değil dedikleri

ihtiyacı ise 5.ci sıraya koyarak 1-5 arası sayı

vermek suretiyle sıralamaları istenmiştir.

7. Araştırmanın Bulguları ve Ana-

lizi

Araştırmaya katılanların %28,4’ü

(42 kişi) kadın, %71,6’sı erkeklerden oluş-

makta, bunların büyük çoğunluğu (%68)

26-45 yaş aralığında bulunmaktadır. Anketi

cevaplayanların %75’i maaşlı olup, %66’sı

evli, %33’ü bekârdır. Katılımcıların

%38,5’inin çocuğu yokken, %45’inin iki ve

ikiden fazla çocuğu vardır. Araştırmaya

dâhil edilenlerin yarısına yakını (%49,3)

ortaokul mezunu ve 501-1000TL arası gelire

sahipken, bunu %40,5 ile 1001-1500TL geli-

re sahip olanlar ile %34,5 ile lise mezunları

takip etmektedir. Bu sonuca göre kişilerin

kendilerini ait hissettikleri gelir grubu ola-

rak çoğunlukla (%67,6) alt gelir grubunu

işaretlemeleri beklenen bir tablodur. Katı-

lımcıların tam olarak yarısı kendi evinde

yarısı ise kirada otururken, %94’ünün bir

cep telefonu bulunmakta, bunların %36,5’i

ise akıllı telefon sahibidir. Demografik de-

ğişkenlere ait özet tablo aşağıda verilmek-

tedir.

Tablo 2. Cevaplayıcıların Demografik Özellikleri

Çalışma

durumunuz

f % Aylık geliriniz

(TL)

f % Çocuğunuz

var mı?

f %

Emekli 0 0 500 TL ve altı 6 4,1 Hayır yok 57 38,

5

Ücretli 32 21,6 501-1000 73 49,3 1 tane var 24 16,

412

Yıldırım YILDIRIM

2

Maaşlı 111 75 1001-1500 60 40,5 2 tane var 36 24,

3

Kendi işye-

rinde çalışan

5 3,4 1501-2500 7 4,7 3 tane var 24 16,

2

Emekli çalı-

şan

0 0 2501 TL ve üstü 2 1,4 3 ten fazla 7 4,7

Cinsiyetiniz f % Medeni durumu f % Oturulan ev f %

Kadın 42 28,4 Evli 98 66,2 Kira 74 50

Erkek 106 71,6 Bekâr 50 33,8 Kendi evim 74 50

Yaşınız f % Eğitim durumu-

nuz

f % Ait hissedi-

len gelir

grubu

f %

15-25 38 25,7 İlkokul 6 4,1 Alt gelir 100 67,

6

25-35 55 37,2 Ortaokul 73 49,3 Alt-orta 17 11,

5

36-45 46 31,1 Lise 51 34,5 Orta gelir 28 18,

9

46-55 9 6,1 Üniversite 18 12,2 Üst-orta 1 0,7

55 yaş ve

üstü

0 0 Üst gelir 2 1,4

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 413

Arabanız

var mı?

f % Cep telefonunuz

var mı?

f % Akıllı cep

telefonunuz

varmı

f %

Hayır, yok 128 86,5 Hayır, yok 8 5,4 Evet 54 36,

5

1 tane var 18 12,2 1 tane var 139 93,9 Hayır 94 63,

5

2 tane var 2 1,4 2 tane var 1 0,7

2 den fazla 0 0 2 den fazla 0 0

Bu çalışmanın temel amaçlarından

biri Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisini

günümüz tüketim kalıpları içerisinde de-

ğerlendirmek ve postmodern olarak adlan-

dırılan tüketicilerin en çok hangi ihtiyaçlara

önem verdiğini belirlemektir. Bu anlamda

katılımcılara piramitte yer alan değişken-

lerden en çok hangisine değer verdikleri

sorularak bunları önem derecesine göre

1’den 5’e kadar sıralamaları istenmiştir

(1=en önemli, 2=daha az önemli, 3=orta

derecede önemli, 4=pek önemli değil, 5=hiç

önemli değil). Ancak tüketicilere piramitte

yer alan değişkenler karıştırılarak verilmiş

ve rast gele sıralamalarda Maslow’un sıra-

laması ile bilinçsiz uyum gösterilmesi hata-

sı önlenmek istenmiştir. Buna göre, C1 (Ait

olma ve sevgi ihtiyacını), C2 (Güvenlik

ihtiyacını), C3 (Saygı ihtiyacını), C4 (Fizyo-

lojik ihtiyaçları) ve C5 (Kendini gerçekleş-

tirme ihtiyacını) temsil etmektedir. Aşağı-

daki tabloda tüketicilerin önem verdikleri

ve Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Pira-

midinde yer alan değişkenler yüzdeleri ile

birlikte gösterilmektedir.

Tablo 3. İhtiyaçların Önem Derecelerine Göre Sıralanması

C1 % C2 % C3 % C4 % C5 %

Önem

dereceleri

En önemli 16,9 8,8 20,3 43,9 10,1

Daha az önemli 16,9 29,1 33,8 8,8 11,5

Orta derecede

önemli 20,9 14,2 20,9 23,6 20,3

Pek önemli

değil 24,3 17,6 11,5 12,8 33,8

414

Yıldırım YILDIRIM

Hiç önemli

değil 20,9 30,4 13,5 10,8 24,3

Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0

Yukarıdaki tablo özetine göre anke-

te katılanlar en çok C4 değişkenini (fizyolo-

jik ihtiyaçları) birinci sırada önemli görür-

ken, daha az önemli görülen bir değişken

olarak C3 (saygı ihtiyacı) ikinci sırada yer

almıştır. Orta derecede önemli olarak C1

değişkeni (ait olma ve sevgi ihtiyacı) üçün-

cü sırada yer alırken, dördüncü sırada C5

değişkeni (kendini gerçekleştirme ihtiyacı)

ve son sırada ise C2 değişkeni (güvenlik

ihtiyacı) hiç önemli görülmeyen değişken-

ler arasında yer almıştır. Araştırma sonu-

cunda C1 (ait olma ve sevgi ihtiyacı) ile C5

(kendini gerçekleştirme ihtiyacı) aynı dü-

zeyde önem derecesine sahip olarak çıkmış-

tır. Ancak araştırmacının kendisi tam bir

sıralama yapabilmek adına C1 değişkeninin

orta derecede önemli-pek önemli değil ara-

sındaki yüzde farkı C5 değişkenine göre

daha az olduğundan C1 değişkeninin sıra-

sını en yüksek çıkan yüzde değerden he-

men sonra gelen yüzdelik değeri baz alarak

değiştirmiştir.

Tablo 4. Hayatta Sahip Olunmak İstenen Şeyleri Temsil Eden 12 Maddenin Önem

Derecesine Göre Sıralanması

Maddeler (Yüzde olarak)

En

önemli

Daha az

önemli

Orta

derece

önemli

Pek

önemli

değil

Hiç

önemli

değil

Sıra-

lama

dışı

Sizleri çok seven gerçek dostlar 21,6 8,1 8,1 12,8 7,4 41,9

Lüks bir ev 7,4 8,8 6,8 4,7 - 72,3

Hayalimdeki işi yapma fırsatı 8,1 10,8 12,2 6,8 4,1 58,1

Son derece başarılı biri olmak 5,4 21,8 12,8 7,4 5,4 47,3

Sadece onurlu ve huzurlu bir ya-

şam

5,4 8,8 11,5 6,8 6,8 60,8

Lüks bir araba 7,4 10,8 12,8 6,8 4,7 57,4

Yararlı bir buluş gerçekleştirmek 1,4 7,4 5,4 4,7 3,4 77,7

Her şeyi satın alabilecek maddi güç 14,9 6,8 4,1 9,5 8,1 56,8

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 415

Sade, sakin bir yaşam sürmek 1,4 4,7 6,1 12,8 16,9 58,1

Herkes tarafından saygı görmek 16,2 8,8 12,2 12,2 7,4 43,2

Güzel/Yakışıklı bir eşe sahip olmak ,7 1,4 4,1 7,4 10,1 76,4

İhtiyaçlarımı karşılamaya yetecek

kanaatkâr bir hayat sürmek

10,1 2,7 4,1 7,4 25,7 50,0

Yukarıdaki özet tabloda katılımcı-

lara on iki adet madde verilmiş ve bunları

hayatta sahip olmak istenen önceliklere

göre sıralamaları istenmiştir. Yukarıdaki

tablodan da anlaşılacağı üzere asgari ücret-

le geçinen insanların 1 numara vererek

hayatta en çok sahip olmak istediklerini

belirttikleri şeyler arasında “Sizleri seven

ve her zaman yanınızda olacak gerçek dost-

lar” (%21,6), “Herkes tarafından saygı gör-

me ihtiyacı” (%16,2) ve “Her şeyi satın ala-

bilecek maddi güçlerinin olmasıdır”

(%14,9). Daha az önemli görülenler arasın-

da “Son derece başarılı olmak” (%21,8),

“Lüks bir eve sahip olmak” (%8,8) ve “Ya-

rarlı bir buluş gerçekleştirmek” (%7,4)

maddeleri yer almaktadır. Hayatta sahip

olunmak istenenler açısından orta derecede

önemli görülen maddeler içinde “Hayalim-

deki işi yapma fırsatımın olması” (%12,2),

“Lüks bir araba” (%12,8) ile “Sadece onurlu

ve huzurlu bir yaşam” (%11,5) yer almak-

tadır. Pek önemli görülmeyen derecesinde

madde bulunmazken, hiç önemli değil di-

yerek 5 numara verdikleri maddeler ise

“İhtiyaçlarımı karşılamaya yetecek kanaat-

kâr bir hayat sürmek” (%25,7), “Sade, sakin

bir yaşam sürmek” (%16,9) ve “Gü-

zel/Yakışıklı bir eşe sahip olmak” (%10,1)

maddeleridir. Sıralama dışı yüzdeler tablo-

da yer alsa da araştırmacı tarafından dikka-

te alınmamıştır. Çünkü 12 maddeden sade-

ce 5’ini öncelik sırasına göre seçecek olma-

ları sıralama dışı yüzdelerin oldukça yük-

sek çıkmasına neden olmuştur. Bu sebeple

bu çalışma ve araştırmacı için önemli olan

sıralamanın ne şekilde oluştuğunu öğren-

mektir.

Tablo 5. C1 (Ait olma ve sevgi ihtiyacı) ile Gösterişçi Tüketim Faktörlerine Yönelik ANOVA

Testleri

Tanımlayıcı istatistik değerleri

C1

(Ait olma ve sevgi İhtiyacı)

N Ortalama Std. Sapma

F1

En önemli 25 2,6982 1,29571

Daha az önemli 25 2,3091 1,07949

Orta derecede önemli 31 2,5161 ,98176

416

Yıldırım YILDIRIM

Pek önemli değil 36 2,7045 ,90084

Hiç önemli değil 31 2,6598 ,99280

Toplam 148 2,5878 1,03741

F2

En önemli 25 2,9680 1,14700

Daha az önemli 25 2,6240 1,02684

Orta derecede önemli 31 2,7806 1,20594

Pek önemli değil 36 2,9611 1,09421

Hiç önemli değil 31 2,9419 ,94825

Toplam 148 2,8635 1,08120

F3

En önemli 25 3,4720 ,84238

Daha az önemli 25 2,9840 ,94149

Orta derecede önemli 31 3,1677 1,09678

Pek önemli değil 36 3,1722 1,08196

Hiç önemli değil 31 3,0065 ,90404

Toplam 148 3,1554 ,98914

ANOVA (F) Testi

Kareler toplamı df Kareler ort. F P

F1

Gruplar arası 3,057 4 ,764 ,704 ,590

Grup içi 155,148 143 1,085

Toplam 158,205 147

F2

Gruplar arası 2,454 4 ,613 ,518 ,723

Grup içi 169,389 143 1,185

Toplam 171,843 147

F3

Gruplar arası 3,943 4 ,986 1,008 ,406

Grup içi 139,883 143 ,978

Toplam 143,826 147

Yukarıdaki tablolarda verilerimize

ait tanımlayıcı istatistikler ve varyans anali-

zi değerleri bulunmaktadır. Tanımlayıcı

tablosundaki ortalama değerler 3 faktörün-

de “ait olma ve sevgi ihtiyacına” yönelik

önem derecelerini göstermekte olup,

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 417

1.Faktördeki kişiler (Özenti gösterişçiler) bu

ihtiyacı pek önemli görmezken, 2. ve

3.Faktörde yer alan kişiler (Marka bağımlı-

ları ve Statükocular) en yüksek ortalama ile

bu ihtiyacı en önemli olarak görmüşlerdir.

Ancak %95 güven aralığında p>0,05 bulun-

duğundan H0 hipotezi kabul edilir. Göste-

rişçi tüketim ölçeğinden alınan puanlar ile

‘ait olma, sevgi’ kategorisinin sıralanması

arasında anlamlı bir farklılık yoktur.

Tablo 6. C2 (Güvenlik ihtiyacı) ile Gösterişçi Tüketim Faktörlerine Yönelik ANOVA Testleri

Tanımlayıcı istatistik değerleri

C2

(Güvenlik İhtiyacı)

N Ortalama Std. Sapma

F1

En önemli 13 2,6713 1,30085

Daha az önemli 43 2,1268 ,94437

Orta derecede önemli 21 2,5022 1,12508

Pek önemli değil 26 2,8392 ,84435

Hiç önemli değil 45 2,8990 ,97609

Toplam 148 2,5878 1,03741

F2

En önemli 13 2,5692 ,84792

Daha az önemli 43 2,5674 ,95512

Orta derecede önemli 21 2,9714 1,13188

Pek önemli değil 26 2,8154 1,18649

Hiç önemli değil 45 3,2089 1,10285

Toplam 148 2,8635 1,08120

F3

En önemli 13 3,1692 ,84002

Daha az önemli 43 2,9488 ,93818

Orta derecede önemli 21 3,1905 1,02269

Pek önemli değil 26 3,1846 ,84081

Hiç önemli değil 45 3,3156 1,13577

Toplam 148 3,1554 ,98914

418

Yıldırım YILDIRIM

ANOVA

Kareler toplamı df Kareler ort. F P

F1

Gruplar arası 15,382 4 3,845 3,850 ,005

Grup içi 142,824 143 ,999

Toplam 158,205 147

F2

Gruplar arası 10,568 4 2,642 2,343 ,058

Grup içi 161,275 143 1,128

Toplam 171,843 147

F3

Gruplar arası 3,039 4 ,760 ,772 ,545

Grup içi 140,786 143 ,985

Toplam 143,826 147

Yukarıdaki değerlere baktığımızda

C2 (güvenlik ihtiyacının) önem derecesinin

sıralaması ile F1 ve F2 faktörleri arasında

anlamlı bir farklılık gözlenirken, F3 ile gü-

venlik ihtiyacının sıralanması yönünden

anlamlı bir farklılık görülememiştir

(p<0,05). Buna göre, H0 hipotezi reddedile-

rek H1 hipotezi kabul edilir. Buna göre gös-

terişçi tüketim ölçeğinden alınan puanlar

ile ‘güvenlik ihtiyacının’ sıralanması ara-

sında anlamlı bir farklılık vardır

Tablo 7. C3 (Saygı ihtiyacı) ile Gösterişçi Tüketim Faktörlerine Yönelik ANOVA Testleri

Tanımlayıcı istatistik değerleri

C3

(Saygı İhtiyacı)

N Ortalama Std. Sapma

F1

En önemli 30 2,7848 1,04923

Daha az önemli 50 3,0309 ,96988

Orta derecede önemli 31 2,3783 1,05028

Pek önemli değil 17 1,8021 ,55413

Hiç önemli değil 20 2,1773 ,91694

Toplam 148 2,5878 1,03741

F2

En önemli 30 3,0267 1,13470

Daha az önemli 50 3,1840 1,09458

Orta derecede önemli 31 2,7484 1,05194

Pek önemli değil 17 2,4941 ,92768

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 419

Hiç önemli değil 20 2,3100 ,85956

Toplam 148 2,8635 1,08120

F3

En önemli 30 3,1867 1,12149

Daha az önemli 50 3,3800 1,01599

Orta derecede önemli 31 2,8903 ,98365

Pek önemli değil 17 2,9765 ,91892

Hiç önemli değil 20 3,1100 ,68510

Toplam 148 3,1554 ,98914

ANOVA

Kareler toplamı df Kareler ort. F P

F1

Gruplar arası 26,207 4 6,552 7,098 ,000

Grup içi 131,998 143 ,923

Toplam 158,205 147

F2

Gruplar arası 14,792 4 3,698 3,367 ,011

Grup içi 157,051 143 1,098

Toplam 171,843 147

F3

Gruplar arası 5,315 4 1,329 1,372 ,247

Grup içi 138,510 143 ,969

Toplam 143,826 147

Yukarıdaki tablo değerlerine baktı-

ğımızda C3 (saygı ihtiyacının) önem dere-

celerine göre sıralanması yönünden F1

(p=0.000<0.05) ile F2 (p=0.011<0.05) arasında

anlamlı bir farklılık vardır. Ortalamalar

bakımından değerlendirirsek F1 ve F2 gru-

bundaki kişiler saygı ihtiyacını en yüksek

ortalama ile daha az önemli bulmuşlar ve

2.ci sırada değerlendirmişlerdir. Buna göre

H0 hipotezi reddedilir ve H1 hipotezi kabul

edilir. Saygı ihtiyacının sıralanması ile gös-

terişçi tüketim ölçeğinden alınan puanlar

yönünden faktörler arasında anlamlı bir

fark vardır.

420

Yıldırım YILDIRIM

Tablo 8. C4 (Fizyolojik ihtiyaçlar) ile Gösterişçi Tüketim Faktörlerine Yönelik ANOVA

Testleri

Tanımlayıcı istatistik değerleri

C4

(Fizyolojik İhtiyaçlar)

N Ortalama Std. Sapma

F1

En önemli 65 2,4587 ,88977

Daha az önemli 13 2,9161 ,91020

Orta derecede önemli 35 2,6857 1,24029

Pek önemli değil 19 2,7416 1,08172

Hiç önemli değil 16 2,4489 1,17338

Toplam 148 2,5878 1,03741

F2

En önemli 65 2,7969 1,06095

Daha az önemli 13 3,1077 ,95084

Orta derecede önemli 35 2,7486 1,08068

Pek önemli değil 19 3,1158 ,93408

Hiç önemli değil 16 2,8875 1,43289

Toplam 148 2,8635 1,08120

F3

En önemli 65 3,0554 ,95558

Daha az önemli 13 3,4154 1,06915

Orta derecede önemli 35 3,2629 ,91622

Pek önemli değil 19 3,1789 ,97956

Hiç önemli değil 16 3,0875 1,26062

Toplam 148 3,1554 ,98914

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 421

ANOVA

Kareler toplamı df Kareler ort. F P

F1

Gruplar arası 3,578 4 ,894 ,827 ,510

Grup içi 154,628 143 1,081

Toplam 158,205 147

F2

Gruplar arası 2,744 4 ,686 ,580 ,677

Grup içi 169,099 143 1,183

Toplam 171,843 147

F3

Gruplar arası 2,017 4 ,504 ,509 ,730

Grup içi 141,808 143 ,992

Toplam 143,826 147

Anova testi sonuçlarına baktığı-

mızda her üç faktör arasında da C4 değiş-

keninin (fizyolojik ihtiyaçların) sıralanması

yönünden anlamlı bir fark bulunamamıştır

(p>0.05). Buna göre H0 hipotezi kabul edilir

ve Fizyolojik ihtiyaçların sıralanması yö-

nünden faktörler arasında anlamlı bir fark

yoktur.

Tablo 9. C5 (Kendini gerçekleştirme İhtiyacı) ile Gösterişçi Tüketim Faktörlerine Yönelik

ANOVA Testleri

Tanımlayıcı istatistik değerleri

ANOVA

Kareler Topla-

df Kareler ort. F P

F1

Gruplar arası 2,744 4 ,686 ,631 ,641

Grup içi 155,461 143 1,087

Toplam 158,205 147

F2

Gruplar arası 3,606 4 ,901 ,766 ,549

Grup içi 168,237 143 1,176

Toplam 171,843 147

F3

Gruplar arası ,961 4 ,240 ,240 ,915

Grup içi 142,865 143 ,999

Toplam 143,826 147

422

Yıldırım YILDIRIM

Kendini gerçekleştirme ihtiyacının

sıralanması ile gösterişçi tüketim ölçeğin-

den alınan puanlar arasında faktörler yö-

nünden anlamlı bir fark bulunamamıştır

(p>0,05). Buna göre yapılan ANOVA testi

sonucunda H0 hipotezi kabul edilerek H1

hipotezi reddedilmiştir.

C5

(Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı)

N Ortalama Std. Sapma

F1

En önemli 15 2,4970 ,93525

Daha az önemli 17 2,6096 ,95008

Orta derecede önemli 30 2,8242 ,71659

Pek önemli değil 50 2,5818 1,21995

Hiç önemli değil 36 2,4268 1,08174

Toplam 148 2,5878 1,03741

F2

En önemli 15 2,9067 1,18771

Daha az önemli 17 2,8353 1,31194

Orta derecede önemli 30 3,1267 ,95192

Pek önemli değil 50 2,8480 1,11872

Hiç önemli değil 36 2,6611 ,97608

Toplam 148 2,8635 1,08120

F3

En önemli 15 2,9867 1,18916

Daha az önemli 17 3,0706 ,97453

Orta derecede önemli 30 3,2667 ,95171

Pek önemli değil 50 3,1800 1,04764

Hiç önemli değil 36 3,1389 ,89164

Toplam 148 3,1554 ,98914

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 423

8. Sonuç ve Öneriler

Tüketici davranışları bağlamında

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin yeni-

den ele alındığı bu çalışmada piramitte yer

alan değişkenlerin (ihtiyaçların) sıralaması-

nın günümüzde değişip değişmediği araştı-

rılmıştır. Gösterişçi tüketimin etkisiyle mo-

dernite sonrası post-modern olarak adlan-

dırılan tüketicilerin alışveriş yaparken ter-

cihlerini lüks ürünlerden yana kullandıkla-

rı, eğer bu tarz ürünleri satın almaya güçle-

ri yetmiyorsa bir gün mutlaka satın alacak-

larının hayalini kurdukları ve bunun için

çalıştıkları söylenmektedir. Maslow’un

iddia ettiği gibi kişinin en temel ihtiyaçla-

rından biri olan yeme, içme, uyku, hava

gibi gereksinimlerini gidermeden pirami-

din bir üstüne geçememesi durumu bu-

günkü tüketim anlayışıyla karşılaştırılmış

olup, ortaya çıkan sonuçlar kapsamında

yeni bir ihtiyaç piramidi önerilmesi amaç-

lanmıştır.

Kırdar’ın (2012) ifadesiyle günü-

müzde tüketim, refah düzeyi ile çok farklı

şekillerde ilişkilendirilmektedir. Artan re-

fah düzeyi tüketicilerin alım gücü (geliri)

ile değil, bizzat aldıkları ile yorumlanmak-

tadır. Malların, zaruri olmasından çok, lüks

ihtiyaçları karşılaması ve statü göstergesi

olan malların daha çok tüketilmesi, tüketi-

cinin refahının artması olarak yorumlan-

maktadır. Bu anlamda araştırmamız asgari

ücretle çalışan taşeron işçileri üzerinde

gerçekleştirilmiş olup, onların tüketim –

bilhassa gösterişçi tüketim – eğilimleri be-

lirlenmeye çalışılmıştır.

Araştırma sonuçlarımıza göre katı-

lanların %28,4’ü (42 kişi) kadın, %71,6’sı

erkeklerden oluşmakta, bunların büyük

çoğunluğu (%68) 26-45 yaş aralığında bu-

lunmaktadır. Anketi cevaplayanların %75’i

maaşlı olup, %66’sı evli, %33’ü bekârdır.

Katılımcıların %38,5’inin çocuğu yokken,

%45’inin iki ve ikiden fazla çocuğu vardır.

Araştırmaya dâhil edilenlerin yarısına ya-

kını (%49,3) ortaokul mezunu ve 501-

1000TL arası gelire sahipken, bunu %40,5

ile 1001-1500TL gelire sahip olanlar ile

%34,5 ile lise mezunları takip etmektedir.

Bu sonuca göre kişilerin kendilerini ait his-

settikleri gelir grubu olarak çoğunlukla

(%67,6) alt gelir grubunu işaretlemeleri

beklenen bir tablodur. Katılımcıların tam

olarak yarısı kendi evinde yarısı ise kirada

otururken, %94’ünün bir cep telefonu bu-

lunmakta, bunların %36,5’i ise akıllı telefon

sahibidir. Araştırmaya katılanların büyük

çoğunluğunun (%86,5’inin) arabası bulun-

mamaktadır.

İhtiyaçların sıralanmasına yönelik

Maslow’un piramidinde yer alan değişken-

ler katılımcılara sorulmuş ve bunları kendi

önceliklerine göre sıralamaları istenmiştir.

En önemli gördükleri ihtiyaca 1 vermeleri

ve önemsiz gördükleri ihtiyaca ise 5 verme-

leri istenerek 1’den 5’e kadar ihtiyaçların

kendileri için taşıdıkları önem anlaşılmaya

çalışılmıştır. Buna göre, ankete katılanlar en

çok %43,9 ile fizyolojik ihtiyaçları birinci

sırada önemli görürken, daha az önemli

görülen bir değişken olarak saygı ihtiyacı

(kendine değer verme, tanınma, sosyal

statü elde etme, başarı kazanma ve takdir

edilme vs.) %33,8 ile ikinci sırada yer almış-

tır. Orta derecede önemli olarak ait olma ve

sevgi ihtiyacı (sevme, sevilme, yardımse-

verlik, şefkat, bir gruba ait olma vs.) %20,9

ile üçüncü sırada yer alırken, %33,8 ile dör-

düncü sırada kendini gerçekleştirme ihtiya-

cı (ideallerini ve yeteneklerini gerçekleştir-

me, kişisel tatmin, buluş, kişisel başarı,

potansiyelini ortaya çıkarma vs.) ve son

sırada ise güvenlik ihtiyacı (barınma ve

emniyette olma) %30,4 ile hiç önemli gö-

rülmeyen değişkenler arasında yer almıştır.

Bu sonuçlara göre ortaya şöyle bir piramit

çıkmaktadır.

424

Yıldırım YILDIRIM

Şekil 1. Maslow’un Piramidi Şekil2.Araştırma sonucunda ortaya çıkan

piramit önerisi

Asgari ücretle geçinen taşeron işçi-

ler arasında yapılan araştırma sonucunda

fizyolojik ihtiyaçlar tıpkı Maslow’un İhti-

yaçlar Hiyerarşisi piramidinde olduğu gibi

ilk sırada önemli çıkmıştır. Onu takip eden

ihtiyaçlar arasında bir farklılaşma olup

“Saygı ihtiyacı” güvenliğin yerini almış,

“Kendini gerçekleştirme ihtiyacı da” pira-

midin en sonundaki yerinden bir basamak

alta inerek, önem düzeyini arttırdığını gös-

termiştir. Ait olma ve sevgi ihtiyacı Mas-

low’un piramidinde olduğu gibi değişme-

den yerinde kalmıştır. Öte yandan ait olma

ve sevgi ihtiyacı ile kendini gerçekleştirme

(kişisel tatmin, kişisel başarı, buluş, idealle-

rini ve yeteneklerini gerçekleştirme) ihtiyacı

aynı önem derecesine sahip olarak görül-

müştür. Özetle, araştırma sonuçlarından şu

çıkarılabilir; günümüz tüketicisi saygı ihti-

yacını fizyolojik ihtiyaçlarından hemen

sonra en önemli ihtiyaç olarak görmekte,

kişisel başarı, buluş yapma, ideallerini ve

yeteneklerini gerçekleştirme ve potansiye-

lini ortaya çıkarma gibi ihtiyaçlarını ise

eskiye nazaran çok daha fazla önemsemek-

tedir. Ayrıca Abraham Maslow’un vurgu-

ladığı gibi kişinin piramidin altında yer

alan bir ihtiyacını gidermeden bir üst ihti-

yaca geçemediği varsayımı bu araştırma

sonucunda yeniden sorgulamaya açılmıştır.

Çünkü piramidin ortasında yer alan bir

ihtiyaç ile piramidin çok daha yüksek ba-

samaklarında yer alan bir ihtiyaç aynı dere-

cede önemli görülmüş ve katılımcılar tara-

fından aynı önem puanı verilmiştir. Buna

göre katılımcılar bir yandan ait olma ve

sevgi ihtiyaçlarını gidermek isterken, aynı

anda kendini gerçekleştirme ihtiyacını da

duymakta ve bu ihtiyaçlarını da gidermeyi

isteyebilmektedirler. Hızda bazı bireylerin

gösterişe yönelik mal ve hizmet taleplerinin

fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarından daha

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 425

önde olabileceğini iddia etmektedir (2009:

39). Yaşanan ekonomik, kültürel ve sosyal

ve ideolojik dönüşümler neticesinde, tüke-

timin anlamı başarı, haz, eğlence ve özgür-

lük gibi kavramları çağrıştıracak şekilde

genişlemiş ve iyi bir yaşamın anahtarı ola-

rak görülmeye başlanmıştır. Buna ilaveten,

yaşam standartlarının yükselmesiyle bera-

ber daha fazla tüketebilmek, gücün ve mut-

luluğun göstergesine dönüşmüş, bireyin

tüketim tarzı giderek sosyal kimliğin temeli

olarak algılanmıştır (Güleç, 2015: 75).

Yanıklar (2010: 26) kapitalist bir sis-

temde üretim ve tüketim arasındaki ilişki-

nin piyasa, para, fiyat, rekabet ve kâr, diğer

bir deyişle de, bütün bir meta mübadelesi

araçlarıyla yönlendirildiğini söylemektedir.

Bu nedenle, insan ihtiyaçları bir yandan

kestirilemeyen ve yapay bir niteliğe bü-

rünmüş bir yandan da sermayenin sürekli

olarak arttırılabilmesinin önkoşuluna dö-

nüşmüştür. Bu görüş insan ihtiyaçlarının

doğuştan geldiğini ve hiyerarşik bir yapı

sergilediğini ileri süren Abraham Mas-

low’un yaklaşımına karşıttır.

Nitekim katılımcılara hayatta en

çok sahip olmak istediğiniz ilk beş şeyi

önem sırasına göre belirtmeleri soruldu-

ğunda “En önemli” olarak birinci sırada

%21,6 oranla ‘sizleri çok seven ve her za-

man yanınızda olacak olan gerçek dostlar’

ifadesini önemsemişlerdir. Ardından en

önemli gördükleri ve hayatta sahip olmayı

isteyecekleri arasında %16,2 ile ‘herkes

tarafından saygı görmek’, %14,9 ile ‘istedi-

ğim her şeyi satın alabilecek maddi gücü-

mün olması’ ifadesini işaretlemişlerdir.

Daha az önemli olarak gördükleri ve 2.

sıraya koydukları ihtiyaçları arasında %21,8

ile ‘son derece başarılı olmak’, %8,8 ile ‘lüks

bir evde oturmak’ ve %7,4 ile ‘yararlı bir

buluş gerçekleştirmek’ ifadelerini önemse-

mişlerdir. Orta derecede önemli gördükleri

ve 3. Sıraya yerleştirdikleri ifadeler arasın-

da %12,8 ile ‘lüks bir araba sahibi olmak’,

%12,2 ile ‘hayalimdeki işi yapma fırsatımın

olması’ ve %11,5 ile ‘sadece onurlu ve hu-

zurlu bir yaşam sürmek’ ifadeleri bulun-

maktadır. Hiç önemli değil diyerek 5.ci

sıraya koydukları ifadeler arasında en yük-

sek yüzdeye %25,7 ile ‘ihtiyaçlarımı karşı-

lamaya yetecek kanaatkâr bir hayat sür-

mek’ ifadesi bulunmakta, arkasından %16,9

ile ‘sade, sakin bir yaşam sürmek’ ve %10,1

ile ‘güzel/yakışıklı bir eşe sahip olmak’

ifadeleri yer almaktadır. Türkiye’de değer-

lerle ilgili yapılan çalışmalarda da özerklik,

başarı, kendini geliştirme gibi bireyci de-

ğerlerin vurgulandığı görülmüştür (Özde-

mir ve Koruklu, 2011: 204).

Buradan anlaşılmaktadır ki, asgari

ücretle geçinen taşeron işçiler kanaatkâr ve

sade bir yaşama razı olmamakta, daha yük-

sek bir yaşam standardının hayalini kur-

maktadırlar. Ayrıca en önemli ve önemli

görülen ifadeler arasında maddi olanakla-

rın yanı sıra başarılı olmak, saygı görmek,

buluş gerçekleştirmek gibi manevi ve kişi-

sel tatmin ihtiyaçlarının da bulunması kişi-

nin aynı anda piramitteki birkaç ihtiyaca

aynı düzeyde sahip olabileceğini göster-

mektedir. Yani, lüks bir ev isteyen (güven-

lik-barınma ihtiyacı duyan) kişi aynı anda

sevgi ihtiyacını, ait olma ve saygı görme

ihtiyacını da hissedebilmektedir. 1.ci ve 2.ci

sırada önemli gördükleri ifadeleri kendi

aralarında bir değerlendirmeye tabi tuttu-

ğumuzda da ortaya tüketici davranışları

anlamında anlamlı sonuçlar çıkmaktadır.

Örneğin, birinci sırada önemli gördükleri

ifadeler arasında en yüksek yüzdeye ‘ger-

çek dostlar’ ifadesi sahipken (Maslow’daki

ait olma ve sevgi ihtiyacına karşılık gelmek-

tedir), hemen arkasından saygı ihtiyacı en

önemli görülenler arasında ikinci gelmek-

tedir. Daha az önemli gördükleri ifadeler

arasında ise ilk sırada son derece başarılı

olmak ifadesi gelmektedir. Kısaca araştırma

sonuçları önerilen piramidi destekler nite-

likte ortaya çıkmıştır. Güleç, yaptığı çalış-

426

Yıldırım YILDIRIM

mada gösterişçi tüketimi yönlendiren un-

surları sıralamıştır. Bunların en başında

ihtiyaç kavramı gelmektedir. Tüketim top-

lumunda, fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlar

gibi temel ihtiyaçlar dışında, bazı ürünlerin

insanlara birinci derece ihtiyaçlarıymışçası-

na sunulması gösterişçi tüketimi yönlendi-

ren faktörlerin başında gelmektedir. Artan

mal ve hizmet çeşitliliği, kişilerin takdir

görme ve statülerini yükseltme isteği, gelir

seviyesinin artması veya ani gelir artışları,

çevrenin değişimi ve moda gösterişçi tüke-

timi yönlendiren diğer unsurlar arasında

sayılabilmektedir (2015: 76-78).

Yapılan faktör analizi sonuçlarına

göre ise üç alt faktör belirlenmiştir. Bu fak-

törler sırasıyla ‘Özenti Gösterişçiler’, ‘Mar-

ka Bağımlıları’ ve ‘Statükocular’ olarak

adlandırılmıştır. Beş temel ihtiyaç kategori-

sinin sıralanması yönünden faktörler ara-

sında bir fark olup olmadığının araştırılma-

sı sonucunda ise C1 (ait olma ve sevgi ihti-

yacı), C4 (fizyolojik ihtiyaçlar) ve C5 (ken-

dini gerçekleştirme ihtiyacı) arasında an-

lamlı bir farkın olmadığı görülmüştür. Bu-

na karşın, Güvenlik ihtiyacının ve Saygı

ihtiyacının sıralanması yönünden Özenti

Gösterişçiler ve Marka Bağımlıları arasında

bir farkın olduğu yapılan Anova analizi

sonucunda ortaya çıkmıştır. Marka Bağım-

lıları Özenti Gösterişçilere göre güvenlik

ihtiyacını çok daha az önemli görmüşlerdir.

Aynı şekilde Marka Bağımlıları saygı ihti-

yacını Özenti Gösterişçilere göre daha az

önemli görmüşler, Özenti Gösterişçilerin

saygı ihtiyacı daha yüksek çıkmıştır. Tüke-

timin sadece ürün satın almak ve kullan-

mak anlamına gelmediği günümüzde, tüke-

tim yolu ile yeni kimliklerin inşa edildiğini

ve kullanılan ürünler ile diğer insanlara

birtakım mesajların verildiğini söyleyebili-

riz. Gösterişçi tüketimde bulunurken seçi-

len ürünlerin çevre tarafından onaylanması

ve kişiye prestij ve saygınlık kazandırması

beklenmektedir. Bu açıdan bakıldığında

tüketim birey ile toplum arasında bağlantı

kuran bir göstergeler sistemi olarak betim-

lenebilir (Kula, 2013). Markaya düşkünlük

kavramının incelendiği çalışmada ille de bir

marka isminde ısrar eden tüketici grupları-

nın ürün kategorilerine göre değişkenlik

gösterdiği belirtilmekte ve bunun markaya

bağlılık ve marka sadakati kavramlarından

farklı olduğu söylenmektedir (Pak ve Kas-

nakoğlu, 2014: 75-76)

Bu sonuçlara göre marka bağımlıla-

rının markalı ürünleri kullanma amaçları

kendilerini iyi hissetme, markalı ürünlere

olan güven ve daha uzun süre kullanılabi-

lirlik olduğu, buna karşın özenti gösterişçi-

lerin satın aldıkları ürünleri daha çok dışa-

rıya yönelik olarak çevrelerinden onay al-

ma maksatlı kullandıkları düşünülebilir.

Özenti gösterişçilerin tıpkı Veblen’in vur-

guladığı gibi ürünleri saygınlığın, prestijin

bir ifadesi olarak görmeleri ve gösteriş

amaçlı alışveriş yaptıkları söylenebilir. Zira

Aydın ve Karamehmet’te gösterişçi tüketi-

me uygun olan lüks ürünlerin genel kabul

gören boyutlarını yüksek kalite, yüksek

bilinirlik, iyi bir imaj, yüksek fiyat, az bulu-

nurluk, sahibine statü ve saygınlık katabil-

mesi, kullanıcısına haz vermesi ve kendini

ödüllendirme imkânı sunması olarak sıra-

lamışlardır (2015: 160).

KAYNAKÇA

Açıkalın, S., & Erdoğan, L. (2004). “Veb-

len’ci Gösteriş Amaçlı Tüketim”,

Selçuk Üniversitesi İİBF Sosyal ve

Akademik Araştırmalar Dergisi, Sayı

7, ss.1-18.

Akça, E. (2009). Hedonik Tüketim Davranı-

şını Belirleyen Demografik Faktör-

lerin Analizi, Dumlupınar Üniversi-

tesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İş-

letme Anabilim Dalı, Yüksek Lisans

Tezi, Kütahya.

Aktepe, E. (2010). Genel İşletme, 4.Baskı,

Nobel Yayın Dağıtım: Ankara.

Altunışık, R., Özdemir, Ş., & Torlak,

Ö.(2006). Modern Pazarlama,

4.Baskı, Değişim Yayınları: İstan-

bul.

Tüketici Davranışları Bağlamında Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin Yeniden İncelenmesi ve Gösterişçi ... 427

Ay, C., & Ural, T. (2011). Pazarlama İlkele-

ri, 1.Baskı, Lisans Yayıncılık: İstan-

bul.

Aydın, G., & Karamehmet, B. (2015). “Gös-

terişçi Tüketimin Cinsiyetler Ara-

sında Tercih Sebepleriyle İlgili Bir

Deneysel Çalışma”, Journal of Aca-

demic Social Science Studies, No.37,

ss.159-172.

Bocock, R. (1997). Tüketim, Çev. İrem Kut-

luk, 1.Basım, Dost Kitapevi: Anka-

ra.

Ceylan, C. (2007). Hedonik Tüketimin Ne-

denleri Üzerine Bir Araştırma, Ata-

türk Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı,

Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.

Chaney, D. (1999). Yaşam Tarzları, Birinci

Baskı, Dost Kitapevi: Ankara.

Çelik, N. (2013). “Thorstein Veblen’in Gös-

terişçi Tüketim Yaklaşımı: Niğde

Üniversitesi İdari Personeli Örne-

ği”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilim-

ler Enstitüsü Dergisi, Cilt 1, Sayı 34,

ss.171-203.

Dikmen, G. Ö. (2008). “Lüks Marka Pazar-

laması, VERTU Örneği”, İstanbul

Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi,

Sayı 31, ss.51-64.

Erdem, E. (2008). Maslow’un İhtiyaçlar

Hiyerarşisi Kuramına Göre Konut-

ların SWOT Analizine Göre Değer-

lendirilmesi, Ankara Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü, Ev Ekono-

misi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans

Tezi, Ankara.

Ersoy, E. (2012). Değer Farklılaşmalarının

Sosyolojik Boyutu, Birinci Basım,

Kum Saati Basım Yayın: İstanbul.

Ertürk, K. Ö., & Kıyak, C. M. (2011). Müşte-

ri Memnuniyetini Arttırma Aracı

Olarak Halkla İlişkilere Maslow’un

İhtiyaçlar Hiyerarşisi Penceresin-

den Bakmak, İletişim Kuram ve Araş-

tırma Dergisi, Sayı 32.

Featherstone, M. (2013). Postmodernizm ve

Tüketim Kültürü, 3.Basım, Ayrıntı

Yayınları: İstanbul.

Fettahlıoğlu, H. S., Yıldız, A., & Birin, C.

(2014).”Hedonik Tüketim Davranış-

ları: Kahramanmaraş Sütçü İmam

Üniversitesi ve Adıyaman Üniver-

sitesi Öğrencilerinin Hedonik Alış-

veriş Davranışlarında Demografik

Faktörlerin Etkisinin Karşılaştırmalı

Olarak Analizi”, Journal of Academic

Social Science Studies, No.27, ss.307-

331.

Gökaliler, E., Sabuncuoğlu, A. A., & Gülay,

G. (2011). “Bir Statü Tüketimi Gös-

tergesi Olarak İPhone Markalı Akıl-

lı Telefon Algısı: Üniversite Öğren-

cileri Üzerine Bir Araştırma”, Selçuk

Üniversitesi İletişim Fakültesi Akade-

mik Dergisi, Cilt 7, Sayı 1, ss.36-38.

Güleç, C. (2015). “Thorstein Veblen ve Gös-

terişçi Tüketim Kavramı”, Erciyes

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Dergisi, Sayı 38, 2015/1, ss.62-82.

Güllülü, U., Ünal, S. & Bilgili, B. (2010).

“Kendini Gösterim ve Kişilerarası

Etkileşimin Gösterişçi Tüketim

Üzerindeki Etkilerini Belirlemeye

Yönelik Bir Uygulama”, Hacettepe

Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt 28, Sayı

1, ss.105-139.

Güner, P. (2011). Gösterişçi Tüketim Üzeri-

ne Teorik ve Uygulamalı Bir Çalış-

ma: Pamukkale Üniversitesi Örne-

ği, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Halkla İlişkiler ve Tanı-

tım Anabilim Dalı, Yüksek Lisans

Tezi, Ankara.

İslamoğlu, A. H. (1993). “Değişik Otomobil

Markalarına Sahip Tüketicilerin Ki-

şilik Özellikleri Birbirinden Farklı

mı”, Pazarlama Dünyası, Yıl 7, Sayı

40.

İslamoğlu, A. H. (2008). Pazarlama Yöneti-

428

Yıldırım YILDIRIM

mi, 4.Baskı, Beta Basım Yayın: İs-

tanbul.

Karapınar, A. (2008). Endüstri Çalışanlarını

Motive Eden Etmenlerin Maslow ve

Herzberg’in Kuramlarına Göre İn-

celenmesi, Maltepe Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek

Lisans Tezi, İstanbul.

Kırdar, Y. (2012). Postmodern Pazarlama ve

Tüketim Kültürü, 1.Baskı, Kitapsal

Basım Yayın: İstanbul.

Koçel, T. (2005). İşletme Yöneticiliği, Arıkan

Yayıncılık: İstanbul.

Kula, N. (2013). “TV Dizileri Yoluyla Yeni-

den Üretilen Tüketim Kültürü”, Jo-

urnal of Academic Social Science Stu-

dies (JASSS), Cilt 6, Sayı 1, ss.989-

1010

Lindstrom, M. (2011). Buy-ology, Çev. Ümit

Şensoy, 1.Baskı, Optimist Yayınları:

İstanbul.

Miller, G. (2012). Tüketimin Evrimi, Çev.

Gülçin Vardar, 1.Baskı, Alfa Basım

Yayın: İstanbul.

Mirze, S. K. (2010). İşletme, 1.Baskı, Litera-

tür Yayıncılık: İstanbul.

Mucuk, İ. (2009). Pazarlama İlkeleri,

17.Basım, Türkmen Kitapevi: İs-

tanbul.

Odabaşı, Y., & Barış, G. (2007). Tüketici

Davranışı, 7.Baskı, MediaCat Kitap-

ları: İstanbul.

Odabaşı, Y. (2009). Tüketim Kültürü: Yeti-

nen Toplumdan Tüketen Topluma,

3.Baskı, Sistem Yayıncılık: İstanbul.

Pak, H. ve Kasnakoğlu, B. T. (2014). “Mar-

kaya Düşkünlük Kavramı ve Ürün

Kategorisine Göre Farklılıklar”, Pa-

zarlama ve Pazarlama Araştırmaları

Dergisi, Cilt 7, Sayı 14, ss.75-86

Saad, G. (2012). Tüketim İçgüdüsü: Neden

Ferrari, Fastfood ve Porno Seviyo-

ruz?, Çev. Nadir Özata, 1.Basım,

MediaCat Kitapları: İstanbul.

Tek, Ö. B., & ÖZGÜL, E. (2010). Modern

Pazarlama İlkeleri: Uygulamalı Yö-

netimsel Yaklaşım, 3.Baskı, Birleşik

Matbaacılık: İzmir.

Tığlı, M., & Akyazgan, M. A. (2013). “Özel-

likli (Lüks) Tüketim Ürünlerinde

Enderlik Prensibi ve Bir Uygula-

ma”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bi-

limler Enstitüsü Dergisi, 5 (1), ss.21-

37.

Underhill, P. (2012). Neden Satın Alırız?,

Çev. Fezal Gülfidan, 1.Basım, Op-

timist Yayınları: İstanbul.

Veblen, T. (2005). Aylak Sınıfın Teorisi,

Çev: Zeynep Gültekin-Cumhur

Atay, 1.Basım, Babil Yayınları: İs-

tanbul.

Zengingönül, O. (2012). Küresel Put: Tüke-

tim Ekonomisi ve Yeni Sapkınlık:

Sosyal Bilinç, 1.Baskı, Nobel Basım

Yayın: Ankara.