16
Vocabulary List Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on well iyi geçinmek opinion fikir laid-back rahat/tasasız celebrate kutlamak a secret sır make it gelmek a slumber party pijama partisi get almak a pyjama party pijama partisi for sure tabiki a sleepover party pijama partisi share paylaşmak back up yardım etmek in fact aslında rely on güvenmek good at bir şeyde iyi olmak teen genç spend time vakit geçirmek relaxed/not worried rahat worried endişeli promise söz vermek selfish bencil trust güvenmek jealous kıskanç support desteklemek chance fırsat special özel make friend arkadaş edinmek refuse reddetmek grow up büyümek offer teklif relative akraba invitation davet close friend yakın arkadaş response cevap apologise özür dilemek definitely kesinlikle come round ziyaret etmek busy meşgul imagine hayal etmek cool harika/iyi decide karar vermek make an invitation davet etmek event etkinlik accept an invitation daveti kabul etmek details detay refuse an invitation daveti reddetmek give reason neden göstermek come along eşlik etmek/gelmek entertainment eğlence gardening bahçe işleri excited heyecanlı fun eğlenceli popcorn patlamış mısır have a barbecue mangal yapmak call round ziyaret etmek/uğramak invite davet etmek beach party plaj partisi BBQ party mangal partisi end-of-term party yıl sonu partisi awesome müthiş fancy dress party kıyafet balosu organise düzenlemek Halloween party cadılar bayramı partisi volleyball tournament voleybol tunuvası New Year’s Eve Party yılbaşı partisi Unit 1 Moonlight Vocabulary

Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

  • Upload
    others

  • View
    21

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

Vocabulary List

Kelime Anlamı Kelime Anlamı

a buddy/mate arkadaş bring getirmek

count on güvenmek trainer spor ayakkabısı

get on well iyi geçinmek opinion fikir

laid-back rahat/tasasız celebrate kutlamak

a secret sır make it gelmek

a slumber party pijama partisi get almak

a pyjama party pijama partisi for sure tabiki

a sleepover party pijama partisi share paylaşmak

back up yardım etmek in fact aslında

rely on güvenmek good at bir şeyde iyi olmak

teen genç spend time vakit geçirmek

relaxed/not worried rahat worried endişeli

promise söz vermek selfish bencil

trust güvenmek jealous kıskanç

support desteklemek chance fırsat

special özel make friend arkadaş edinmek

refuse reddetmek grow up büyümek

offer teklif relative akraba

invitation davet close friend yakın arkadaş

response cevap apologise özür dilemek

definitely kesinlikle come round ziyaret etmek

busy meşgul imagine hayal etmek

cool harika/iyi decide karar vermek

make an invitation davet etmek event etkinlik

accept an invitation daveti kabul etmek details detay

refuse an invitation daveti reddetmek give reason neden göstermek

come along eşlik etmek/gelmek entertainment eğlence

gardening bahçe işleri excited heyecanlı

fun eğlenceli popcorn patlamış mısır

have a barbecue mangal yapmak call round ziyaret etmek/uğramak

invite davet etmek beach party plaj partisi

BBQ party mangal partisi end-of-term party yıl sonu partisi

awesome müthiş fancy dress party kıyafet balosu

organise düzenlemek Halloween party cadılar bayramı partisi

volleyball tournament voleybol tunuvası New Year’s Eve Party yılbaşı partisi

Unit 1

Moonlight Vocabulary

Page 2: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

Expressions Anlamı

to have a good relationship İyi geçinmek

to spend the night at your friend’s house Gece arkadaşında kalmak

I promise I won’t tell it to anybody Kimseye söylemeyeceğime söz veririm

Can you back me up? Bana yardım eder misin?

What are you doing this weekend? Hafta sonu ne yapıyorsun?

Nothing much. Planım yok.

I know that I can count you. Sana güvenebileceğimi biliyordum.

Another time, maybe. Belki başka zaman

Sorry, but I can’t make it. Üzgünüm ama gelemem.

That sounds fun. Kulağa çok eğlenceli geliyor.

Really? Why not? Gerçekten mi? Neden?

Would you like to join us? Bize katılmak ister misin?

I’d love to but I can’t. Çok isterdim ama gelemem.

Thanks for inviting me. Davetin için teşekkür ederim.

It sounds awesome/good/great. Kulağa müthiş/iyi/muhteşem geliyor.

I’ll be there for sure. Kesinlikle geleceğim.

I hope to see you there. Seni de orda görmeyi umuyorum.

to celebrate birthday Doğum günü kutlamak

to have a sleepover party Pijama partisi yapmak

for sure Kesinlikle

I have got a friend called Ayşe Ayşe adında bir arkadaşım var

to share secret Sır paylaşmak

I’m worried Endişeliyim

Don’t worry! Endişelenme!

to feel jealous kıskanmak

to make new friends yeni arkadaşlar edinmek

As you grow up Büyüdükçe

to find a new hobby Yeni hobi edinmek

to share the same room Aynı odayı paylaşmak

You don’t need to. Yapman gerekmiyor.

What time shall I come? Saat kaçta geleyim?

Shall I bring some food? Yiyecek bir şeyler getireyim mi?

I’ll text you. Sana mesaj yazarım.

Shame! Yazık!

Well, maybe we’ll call you round. Belki sana uğrarız.

I’ll be there for sure. Kesinlikle orda olacağım.

Let me know as soon as possible En kısa sürede haber ver

I hope you can make it. Umarım gelebilirsin.

Should I bring anything? Bir şey getirmeli miyim?

Unit 1

Moonlight

Vocabulary

Page 3: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

Making an invitation

Would you like to ….?

Fancy joining us?

Fancy coming along?

Why don’t you come along?

Why don’t you spend the night with us?

Would you like some….?

Would you like to join us?

How about a slumber party?

How about coming to my house tonight?

Shall we go for a walk?

Shall I bring anything?

I want to invite you to my party. I hope you can come.

Do you want to join us?

I hope you can make it.

Accepting an invitation

I’d love to, thanks.

Yes. Sounds good.

Thanks. I’ll definitely be there.

I’ll be there for sure.

Cool! See you there.

Yes, please.

It sounds awesome.

Yeah, sounds good/great/awesome/fantastic.

Cool! I’d love to.

Thanks for the invitation to your party. It’s going to be awesome.

Refusing an invitation

I’d love to, but I can’t.

I’d love to but I have to …..

I’m sorry, I can’t.

Sorry, but I can’t make it.

Another time, maybe.

I’m afraid, I can’t.

No, thanks.

Sorry, but I’m too busy on ….

Oh, thanks. I don’t get on well with …

Thanks for inviting me but …..

Unit 1

Moonlight

Vocabulary

Page 4: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

Vocabulary List

Kelime Anlamı Kelime Anlamı casual günlük giysi satisfied memnun fashion moda worried telaşlı impressive etkileyici criticise eleştirmek nerd çekici olmayan foolish aptal outfit takım prefer tercih etmek snob ukala knit örgü örmek trendy modaya uygun relaxing rahatlatıcı fashionable modaya uygun sewing dikiş dikmek stylish şık bake pişirmek attractive çekici faint bayılmak admire hayran olmak proud gurur duymak formal resmi appearance görünüş handbag el çantası average ortalama teenager genç react tepki vermek serious ciddi feel hurt kırılmak ridiculous gülünç/komik laugh at gülmek unbearable dayanılmaz feel nervous gergin hissetmek terrific müthiş jealous kıskanç pretty hoş/sevimli annoyed rahatsız olmak seldom nadiren slouch kambur durmak try on denemek cover kapatmak traditional geleneksel makeover makyaj relax rahatlamak tend eğilimli olmak come along eşlik etmek leave ayrılmak rollerblading patenle kayma often sık sık hardly ever neredeyse hiç twice a month ayda 2 kere sometimes bazen never asla once a week haftada bir usually genellikle always daima seldom nadiren pleased memnun

Unit 2 Moonlight Vocabulary Vocabulary

Page 5: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

Expressions Anlamı help mum cook lunch öğle yemeğinde anneye yardım etmek go to the theatre tiyatroya gitmek go to concerts konsere gitmek meet friends arkadaşlarla buluşmak watch a DVD film Dvd izlemek surf the net internette dolaşmak chat friends online internette sohbet etmek help dad in the garden bahçe işlerinde babaya yardım etmek hang out at the mall avm de dolaşmak It’s yummy. Lezzetli. have breakfast kahvaltı etmek do homework ödev yapmak get up late geç kalkmak play computer games bilgisayar oyunu oynamak stay home evde kalmak have fun eğlenmek watch soap opera dizi izlemek go shopping alışverişe gitmek help around the house ev işlerine yardımcı olmak go skateboarding kaykay yapmak go to an after-school clubs okul kulübüne gitmek wear a uniform üniforma gitmek I can’t stand it Dayanamıyorum And to be honest … Dürüst olmak gerekirse… tidy room odayı toplamak walk to school okula yürümek water plants çiçekleri sulamak make my bed yatağı toplamak have a shower duş almak have dinner akşam yemeği yemek cook dinner yemek pişirmek play chess satranç oynamak do the washing up bulaşık yıkamak have low self-confidence kendine güvenmemek comfortable with yourself kendiyle ilgili rahat quite confident kendine güvenmek have an advantage over you senden daha avantajlı olduklarını düşünmek feel self-conscious içine kapanık have a positive self-image kendini pozitif görmek self-confident kendine güvenen trust yourself kendine güvenmek be crazy about çok sevmek catch the train trene binmek have a snack bir şeyler atıştırmak get dressed giyinmek Thank goodness! Çok şükür! pay much attention çok dikkat etmek

Unit 2 Moonlight

Unit 2 Moonlight

Page 6: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

Daily life Questions What time do you get up? What do you do after you get up? How do you feel? How do you go to school? What time do your lessons start? When does your school finish? Where do you have lunch? What are your after-school activities? What do you do in the evening? What time do you go to bed? What do you do at weekends? Do you often buy anything? How often do you cook dinner? How often does Meltem go to concerts? What does Meltem do on weeknights? What time does Paul get up? How does he go to school? What time do his lessons start? What time does he finish his homework? What does he do after dinner?

Other Questions

What type of music do you prefer? How do you react? What is your reaction? What do you think? How do you feel about that? Do you like rock music? What is Sarah’s favourite kind of music? What do Sarah and Meltem have in common? How about you? A:Which one do you prefer; travelling by car or travelling by plane? B: I prefer travelling by plane to travelling by car. Why do you prefer it?

Page 7: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

VOCABULARY UNIT 3 (COOKING)

Page 8: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

VOCABULARY UNIT 4 (COMMUNICATION)

Page 9: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

VOCABULARY – UNIT 5 (THE INTERNET) access : erişmek, erişim,

account : hesap

addict : bağımlı

adult : yetişkin affect : etkilemek

age : yaş

all the time: her zaman, hep allow : izin vermek

at least : en az

attachment: eklenti, dosya eki

avoid : kaçınmak be careful: dikkatli ol

behaviour: davranış

book fair: kitap fuarı borrow : ödünç almak

browse : göz atmak, taramak

browser: tarayıcı cable modem: kablolu modem

chart : şema, tablo, grafik, çizelge

check : kontrol etmek

clarification: açıklığa kavuşturma comment: yorum

computer part: bilgisayar parçası, bölümü

confirm : doğrulamak connection cable: bağlantı kablosu

dangerous: tehlikeli

delete : silmek desktop : masaüstü

disconnect: bağlantıyı kesmek

distribution: dağılım

download: indirmek (internetten) enter : girmek

Europe : Avrupa

everyone: herkes everywhere: her yer, her yerde

except : ... dışında, ... hariç

expert : uzman

file : dosya geographical region: coğrafi bölge

habit : alışkanlık

hard disk drive (HDD): hard disk sürücüsü headphone : kulaklık

Here you are!.: buyurun

home : ev sahipliği yapmak hour : saat

How are things?: İşler nasıl? Nasıl gidiyor?

It isn’t working right.: Tam / düzgün bir şekilde

çalışmıyor. identity (ID): kimlik

if so, : eğer öyleyse

in person: bizzat, şahsen, yüz yüze instant message: anlık ileti

interaction: etkileşim

Internet connection: internet bağlantısı

keyboard: klavye log in/on: giriş yapmak(siteye),oturum açmak

log off/out: çıkış yapmak(siteden),oturumu kapatmak

look for : aramak magazine: dergi

main idea: ana fikir

make live chats : görüntülü, canlı sohbet yapmak

make yourself clear: kendini açıkça ifade et. Açık konuş

maybe : belki member : üye

memory : hafıza, bellek

mobile device : mobil cihaz monitor : monitör, ekran

Never mind. : Boş ver, takma kafana, Salla gitsin

offline : çevrimdışı

online : çevrimiçi opinion : fikir, düşünce

other side : diğer taraf

password : şifre, parola PC (personal computer): kişisel bilgisayar

personal : kişisel

portable hard disk drive: taşınabilir hard disk sürücüsü post : göndermek, paylaşım yapmak

printer : yazıcı

probably : muhtemelen

processor : işlemci questionnaire : anket (Survey)

register : kayıt olmak

reply : cevap, cevaplamak (respond to) research : araştırmak, araştırma yapmak

reset : yeniden başlatmak, sıfırlamak

rude : kaba rule : kural

safe : güvenli

safety : güvenlik

same : aynı scanner : tarayıcı

school counselling service: okul rehberlik servisi

screen : ekran search engine : arama motoru

search : araştırma yapmak

settings : ayarlar

several times : birçok kez sign in/up : kaydolmak, giriş yapmak

smart phone : akıllı telefon

software : yazılım, bilgisayar programı solve : çözmek

source : kaynak

speaker : hoparlör surely : kesinlikle

system unit : sistem üitesi, kasa

Thanks anyway.: Yine de teşekkürler

total : toplam uncomfortable : rahat olmayan, rahatsız edici

upload : yüklemek(dosya)

USB flash drive: USB flaş bellek use internet phone: intenette telefon görüşmesi yapmak

user : kullanıcı

username : kullanıcı adı

wait : beklemek web browser : internet tarayıcısı

web site designer: web tasarımcı

webcam : web kamerası wireless modem: kablosuz modem

Page 10: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

Important Questıons

adventure macera tower kule What does “extreme sports” mean?

ankle ayak bileği trip gezi Exterem Spor ne demektir?

attract cezbetmek vacation tatil hot air balloon ride Sıcak hava balonu What do you think about extreme sports?

bridge köprü weigh qğırlığında olmak ice-climbing Buz tırmanış sporu Extreme Sporlar hakkında ne düşünüyorsun?

broken kırık wide geniş What sports do adrenalin seekers usually do?

building bina "Adrenalin Arayanlar/Severler" genellikle ne yaparlar?

challenge meydan okuma adrenalin seeker adrenalin arayan/ sever Why do people like dangerous sports / extreme sports?

competition yarışma first-aid ilk yardım İnsanlar tehlikeli/Extreme sporları neden yaparlar?

concept kavram, fikir first-aid kit ilk yardım çantası Are you an adrenalin seeker?

consider düşünmek, kabul etmek medical treatment tıbbi tedavi Sen bir "Adrenalin Arayan/Sever" misin?

countryside kırsal physical risk fiziksel risk minigolf Mini Golf Sporu What do you prefer doing on summer holidays?

danger tehlike raffle coupon çekiliş kuponu motor racing Motosiklet Yarışı Yaz tatillerinde ne yapmayı tercih edersin?

equipment ekipman, malzeme safety item güvenlik malzemesi parachute diving Paraşütle atlama/dalış What do you prefer doing when you are on vacation?

experienced tecrübeli white-water akarsu/ köpüklü akarsu parkour running Parkur, Serbest Koşu Tatilde ne yapmayı tercih edersin?

expert uzman pocket bike racing Mini motosiklet Yarışı Which one do you prefer doing?

explore keşfetmek, incelemek decide on karar vermek rafting Rafting Hangisini yapmayı tercih edersin?

fan hayran, fan get injured yaralanmak rock climbing Kaya Tırmanışı What do you prefer doing in your free time?

fee ücret go wrong ters gitmek skateboarding Kaykay Sporu Boş vaktinde ne yapmayı tercih edersin?

footwear ayağa giyilen şeyler keep fit formunu korumak sky diving Uçaktan Atlama Where do people do parkour running?

freedom özgürlük look like gibi görünmek, benzemek swimming Yüzme İnsanlar Parkur /Serbest Koşma'yı nerde yaparlar?

helmet kask make the difference fark yaratmak trekking Doğa yürüyüşü What do they usually do while performing Parkour running?

hurt incitmek, acı stand for anlamına gelmek Parkur Koşusu sırasında genellikle ne yaparlar?

injured yaralı take part in yer almak How much does it weigh?

involve içermek boring sıkıcı Onun ağırlığı ne dedir?

location yer, konum as …. as possible mümkün olduğu kadar challenging iddialı, zorlu, çetin How fast is it?

movement hareket against karşı dangerous tehlikeli Ne kadar hızlıdır?

pain acı, ağrı in other words diğer bir deyişle easy kolay Why do people consider pocket-bike racing an extreme sport?

popularity tanınırlık more than half yarıdan fazla entertaining eğlenceli İnsanlar M. Motosiklet Yarşını neden extreme spor olarak kabul ederler?

prize ödül such as gibi eye-catching göz alıcı Have you tried any different sports or activities before?

proper uygun, düzgün that's why bu sebepten fascinating büyüleyici Daha önce herhangi bir farklı spor denediniz mi?

protect korumak on vacation tatilde (olmak) hard zor What are some examples of adventure sports?

push themselves sınırlarını zorlamak harmful zararlı Macera sporlarına örnekler nelerdir?

quickly çabucak, hızlıca heart stopping kalp durduran What are the prizes?

reason sebep, neden high quality yüksek kalite Ödüller nelerdir?

safety güvenlik bungee jumping bungee jumping interesting ilginç What’s your favorite sport?

scenery manzara canoeing kano sporu mysterious gizemli En Sevdiğin Spor nedir?

skis kayak takımı caving mağara keşif sporu scared korkmuş Do you prefer watching sports at the stadium or at home on TV?

snowboard kar kaykayı cycling bisiklete binme shocking şok edici Stadyumda mı yoksa evde TV'de mi spor izlemeyi tercih edersin?

test themselves kendini test etmek skillful yetenekli

tiring yorucugo-karting

go kart sporu, küçük yarış

arabası sporu

yelken kanatla uçma

sporuhang gliding

inline skating/ Rollerbladingaltında tek sıra teker

bulunan paten binme

Sports

Important Adjectives

Important Expressions

kayakingKayık Kullanma (çift

başlı küreğin kullanıldığı

kano sporu)

BASE jumpingyüksek yerlerden (bina, kule

köprü vb.) paraşütle atlamak

Unit Words and Word Groups Sports

UNIT 6 ADVENTURES VOCABULARY

Page 11: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

Important Questıons

adventure macera tower kule What does “extreme sports” mean?

ankle ayak bileği trip gezi Exterem Spor ne demektir?

attract cezbetmek vacation tatil hot air balloon ride Sıcak hava balonu What do you think about extreme sports?

bridge köprü weigh qğırlığında olmak ice-climbing Buz tırmanış sporu Extreme Sporlar hakkında ne düşünüyorsun?

broken kırık wide geniş What sports do adrenalin seekers usually do?

building bina "Adrenalin Arayanlar/Severler" genellikle ne yaparlar?

challenge meydan okuma adrenalin seeker adrenalin arayan/ sever Why do people like dangerous sports / extreme sports?

competition yarışma first-aid ilk yardım İnsanlar tehlikeli/Extreme sporları neden yaparlar?

concept kavram, fikir first-aid kit ilk yardım çantası Are you an adrenalin seeker?

consider düşünmek, kabul etmek medical treatment tıbbi tedavi Sen bir "Adrenalin Arayan/Sever" misin?

countryside kırsal physical risk fiziksel risk minigolf Mini Golf Sporu What do you prefer doing on summer holidays?

danger tehlike raffle coupon çekiliş kuponu motor racing Motosiklet Yarışı Yaz tatillerinde ne yapmayı tercih edersin?

equipment ekipman, malzeme safety item güvenlik malzemesi parachute diving Paraşütle atlama/dalış What do you prefer doing when you are on vacation?

experienced tecrübeli white-water akarsu/ köpüklü akarsu parkour running Parkur, Serbest Koşu Tatilde ne yapmayı tercih edersin?

expert uzman pocket bike racing Mini motosiklet Yarışı Which one do you prefer doing?

explore keşfetmek, incelemek decide on karar vermek rafting Rafting Hangisini yapmayı tercih edersin?

fan hayran, fan get injured yaralanmak rock climbing Kaya Tırmanışı What do you prefer doing in your free time?

fee ücret go wrong ters gitmek skateboarding Kaykay Sporu Boş vaktinde ne yapmayı tercih edersin?

footwear ayağa giyilen şeyler keep fit formunu korumak sky diving Uçaktan Atlama Where do people do parkour running?

freedom özgürlük look like gibi görünmek, benzemek swimming Yüzme İnsanlar Parkur /Serbest Koşma'yı nerde yaparlar?

helmet kask make the difference fark yaratmak trekking Doğa yürüyüşü What do they usually do while performing Parkour running?

hurt incitmek, acı stand for anlamına gelmek Parkur Koşusu sırasında genellikle ne yaparlar?

injured yaralı take part in yer almak How much does it weigh?

involve içermek boring sıkıcı Onun ağırlığı ne dedir?

location yer, konum as …. as possible mümkün olduğu kadar challenging iddialı, zorlu, çetin How fast is it?

movement hareket against karşı dangerous tehlikeli Ne kadar hızlıdır?

pain acı, ağrı in other words diğer bir deyişle easy kolay Why do people consider pocket-bike racing an extreme sport?

popularity tanınırlık more than half yarıdan fazla entertaining eğlenceli İnsanlar M. Motosiklet Yarşını neden extreme spor olarak kabul ederler?

prize ödül such as gibi eye-catching göz alıcı Have you tried any different sports or activities before?

proper uygun, düzgün that's why bu sebepten fascinating büyüleyici Daha önce herhangi bir farklı spor denediniz mi?

protect korumak on vacation tatilde (olmak) hard zor What are some examples of adventure sports?

push themselves sınırlarını zorlamak harmful zararlı Macera sporlarına örnekler nelerdir?

quickly çabucak, hızlıca heart stopping kalp durduran What are the prizes?

reason sebep, neden high quality yüksek kalite Ödüller nelerdir?

safety güvenlik bungee jumping bungee jumping interesting ilginç What’s your favorite sport?

scenery manzara canoeing kano sporu mysterious gizemli En Sevdiğin Spor nedir?

skis kayak takımı caving mağara keşif sporu scared korkmuş Do you prefer watching sports at the stadium or at home on TV?

snowboard kar kaykayı cycling bisiklete binme shocking şok edici Stadyumda mı yoksa evde TV'de mi spor izlemeyi tercih edersin?

test themselves kendini test etmek skillful yetenekli

tiring yorucu

Unit Words and Word Groups Sports

UNIT 6 ADVENTURES VOCABULARY

go-kartinggo kart sporu, küçük yarış

arabası sporu

yelken kanatla uçma

sporuhang gliding

inline skating/ Rollerbladingaltında tek sıra teker

bulunan paten binme

Sports

Important Adjectives

Important Expressions

kayakingKayık Kullanma (çift

başlı küreğin kullanıldığı

kano sporu)

BASE jumpingyüksek yerlerden (bina, kule

köprü vb.) paraşütle atlamak

Page 12: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on
Page 13: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

advice tavsiye Chores Günlük işler

allow izin vermek cook the meals yemekleri pişirmek

armchair koltuk do the laundry çamaşır yıkamak

as 1-için, çünkü 2-olarak do the cleaning temizlik yapmak

basic skills temel beceriler do the shopping alışveriş yapmak

borrow ödünç almak do the ironing ütü yapmak

burn off calorie kalori yakmak do the washing-up bulaşık yıkamak

can't stand dayanamamak dust the furniture mobilyanın tozunu almak

chew gum sakız çiğnemek dry the dishes tabakları kurulamak

chores günlük işler empty the dishwasher bulaşık makinasının boşaltmak

content içerik empty the rubbish bin çöp kovasını boşsaltmak

discipline disiplin, sıkı düzen iron the clothes kıyafetleri ütülemek

embarrassed utanmış load the dishwasher bulaşık makinasını doldurmak

entrance giriş make a to-do list yapılacaklar listesi hazırlamak

explain açıklamak make the bed yatak yapmak

flatmate ev arkadaşı mop the floor yeri paspaslamak

fix tamir etmek pay the bills faturaları ödemek

get on one's nerves sinir etmek post the letters mektupları postalamak

go off in a huff hışımla çıkmak set the table masayı kurmak

housework ev işi sweep the leaves yaprakları süpürmek

I don't mind umursamam take out the garbage çöpü dışarı çıkarmak

it doesn't concern you seni ilgilendirmez take the dog for a walk köpeği yürüyüşe çıkarmak

keep fit formda kalmak tidy up the toys oyuncakları toplamak

long sleeves uzun kollu vacuum the carpet halıyı süpürmek

lock kilitlemek wash the car arabayı yıkamak

mess with karışmak, müdahale etmek wash the dishes bulaşık yıkamak

mess up dağıtmak water the plants bitkileri sulamak

share paylaşmak

of course tabiki, elbette

obey uymak, itaat etmek

obligation zorunluluk

physical activity fiziksel aktivite

public place halka açık yer

realise farkına varmak

refuse reddetmek

respect saygı duymak

responsibility sorumluluk

responsible for …-dan sorumlu olmak

return geri vermek

right hak, hukuk

rubbish / trash / garbage çöp

rule kural

smell koku, koklamak

untidy dağınık, düzensiz

useless faydasız, yararsız

trolley market arabası

yourself kendin

waste of time zaman kaybı

wear lipstick ruj sürmek

writing the essays denemeler yazmak

8th Grade Unit 8 Vocabulary - Chores- Moonlight 2018

www.ingil

izdili.o

rg

Page 14: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

accident kaza invent icat etmek

advance gelişim,ilerleme ketchup ketçap

airplane uçak laboratory labaratuvar

amount miktar, oran later models sonraki modeller

anaesthetic anestezik, uyuşturucu leaf yaprak

antibiotic antibiyotik leg bacak

artificial suni, yapay letter mektup

arthritis artrit hastalığı light bulp ampül

audience dinleyici lightning şimşek

bandage sargı bezi, bandaj limb kol bacak gibi uzuv, organ

beyond ötesinde look for aramak

bionic eye biyonik göz Look out! Dikkat et!

bionics biyonik long-lasting uzun ömürlü

bottom dip, alt lose kaybetmek

breathe nefes almak lyric şarkı, şiir sözü

bucket kova medicine man büyücü doktor

button düğme,tuş miracle mucize

canon kanun microscope mikroskop

capture tutmak, yakalamak minor küçük, ufak, ikincil

carbon dioxide karbon dioksit model maket, model

cause sebep, sebep olmak morover ayrıca

cell hücre necessary gerekli

cellulose selüloz nucleus çekirdek, öz

chemical substance kimyasal madde object nesne

chemistry kimya operate çalıştırmak, işletmek

chlorophyll klorofil operating table ameliyat masası

chloroplast kloroplast, organel orbit yörünge, etrafında dolanmak

clumsy sakar, beceriksiz oxygen oksijen

come along with ortaya çıkmak, görünmek painful ağrılı

company şirket painkiller ağrı kesici

contain içermek, barındırmak particle zerre, parçacık, partikül

cotton pamuk patient hasta kişi

cover örtmek, kaplamak penicillin penicilin

decide karar vermek philosopher filozof

depth derinlik photosynthesis fotosentez

depressed depresyonda plant bitki

design tasarlamak,dizayn etmek pour dökmek, akıtmak

determine tespit etmek, belirlemek predict tahminde bulunmak

develop geliştirmek process süreç

disadvantage dezavantaj prosthetic protez, takma

discover keşfetmek recover iyileşmek, düzelmek

discovery keşif refine rafine etmek, arıtmak

doing experiment deney yapmak regain yeniden kazanmak

dolly iki tekerli yük taşıyıcısı replace yer değiştirmek

drug ilaç research araştırma

electricity elektrik researcher araştırmacı

electric current elektrik akımı result sonuç

electronically controlled elektronik olarak kontrol edilen sailor gemici

engineer mühendis satellite uydu

entertainment eğlence science fiction bilim kurgu

even bile, hatta science myths bilim efsaneleri

examine muayene etmek scrap artık, parça

experiment deney, tecrübe sequeeze sıkmak

8th grade Unit 9 Vocabulary (Moonlight 2018)

www.ingil

izdili.o

rg

Page 15: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on

exploding pen patlayan kalem shaman şaman, rahip doktor

explosion patlama, infilak sick hasta (sıfat)

fact gerçek skill yetenek, beceri

fake sahte solar system güneş sistemi

field alan, saha solve çözmek

fill doldurmak study medicine tıp okumak

float suda durmak, yüzmek sunlight güneş ışığı

football pitch futbol sahası surgeon cerrah

footprint ayak izi surgery cerrahi müdahale, ameliyat

form şekil, hal synthesis sentez

fully automatic tam otomatik test tube test tüpü

fundamental temel, esas thankfully neyseki, şükür ki

gravity yer çekimi thanks to sayesinde

get needle iğne vurunmak throw fırlatmak, atmak

hearing-impaired people duyma özürlü insanlar treat tedavi etmek

headset kulaklık unlike me benim tersime

herb bitki uranium uranyum

human insan vaccinate aşılamak

implant tıbbi yerleştirme washing machine çamaşır makinesi

improve iyileştirmek, düzeltmek weird science tuhaf bilim

including içeren, kapsayan windmill yel değirmeni

incredible inanılmaz virtual reality sanal gerçeklik

infection enfeksiyon without olmadan, -sızın,-sizin

in order to …mak için (amaç bildirir) wringer çamaşır sıkmak için mengene

inside içerisi X-ray X-ışını

I’m sorry. I can’t follow you. Can you speak slowly?

I think I missed the point. Can you please repeat?

I couldn’t understand you very well. Can you say it again?

www.ingil

izdili.o

rg

Page 16: Moonlight Vocabulary - ingilizcecin.com · Vocabulary List . Kelime Anlamı Kelime Anlamı a buddy/mate arkadaş bring getirmek count on güvenmek trainer spor ayakkabısı get on
İBRA-9
Pencil Drawing