Upload
others
View
21
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
Vocabulary List
Kelime Anlamı Kelime Anlamı
a buddy/mate arkadaş bring getirmek
count on güvenmek trainer spor ayakkabısı
get on well iyi geçinmek opinion fikir
laid-back rahat/tasasız celebrate kutlamak
a secret sır make it gelmek
a slumber party pijama partisi get almak
a pyjama party pijama partisi for sure tabiki
a sleepover party pijama partisi share paylaşmak
back up yardım etmek in fact aslında
rely on güvenmek good at bir şeyde iyi olmak
teen genç spend time vakit geçirmek
relaxed/not worried rahat worried endişeli
promise söz vermek selfish bencil
trust güvenmek jealous kıskanç
support desteklemek chance fırsat
special özel make friend arkadaş edinmek
refuse reddetmek grow up büyümek
offer teklif relative akraba
invitation davet close friend yakın arkadaş
response cevap apologise özür dilemek
definitely kesinlikle come round ziyaret etmek
busy meşgul imagine hayal etmek
cool harika/iyi decide karar vermek
make an invitation davet etmek event etkinlik
accept an invitation daveti kabul etmek details detay
refuse an invitation daveti reddetmek give reason neden göstermek
come along eşlik etmek/gelmek entertainment eğlence
gardening bahçe işleri excited heyecanlı
fun eğlenceli popcorn patlamış mısır
have a barbecue mangal yapmak call round ziyaret etmek/uğramak
invite davet etmek beach party plaj partisi
BBQ party mangal partisi end-of-term party yıl sonu partisi
awesome müthiş fancy dress party kıyafet balosu
organise düzenlemek Halloween party cadılar bayramı partisi
volleyball tournament voleybol tunuvası New Year’s Eve Party yılbaşı partisi
Unit 1
Moonlight Vocabulary
Expressions Anlamı
to have a good relationship İyi geçinmek
to spend the night at your friend’s house Gece arkadaşında kalmak
I promise I won’t tell it to anybody Kimseye söylemeyeceğime söz veririm
Can you back me up? Bana yardım eder misin?
What are you doing this weekend? Hafta sonu ne yapıyorsun?
Nothing much. Planım yok.
I know that I can count you. Sana güvenebileceğimi biliyordum.
Another time, maybe. Belki başka zaman
Sorry, but I can’t make it. Üzgünüm ama gelemem.
That sounds fun. Kulağa çok eğlenceli geliyor.
Really? Why not? Gerçekten mi? Neden?
Would you like to join us? Bize katılmak ister misin?
I’d love to but I can’t. Çok isterdim ama gelemem.
Thanks for inviting me. Davetin için teşekkür ederim.
It sounds awesome/good/great. Kulağa müthiş/iyi/muhteşem geliyor.
I’ll be there for sure. Kesinlikle geleceğim.
I hope to see you there. Seni de orda görmeyi umuyorum.
to celebrate birthday Doğum günü kutlamak
to have a sleepover party Pijama partisi yapmak
for sure Kesinlikle
I have got a friend called Ayşe Ayşe adında bir arkadaşım var
to share secret Sır paylaşmak
I’m worried Endişeliyim
Don’t worry! Endişelenme!
to feel jealous kıskanmak
to make new friends yeni arkadaşlar edinmek
As you grow up Büyüdükçe
to find a new hobby Yeni hobi edinmek
to share the same room Aynı odayı paylaşmak
You don’t need to. Yapman gerekmiyor.
What time shall I come? Saat kaçta geleyim?
Shall I bring some food? Yiyecek bir şeyler getireyim mi?
I’ll text you. Sana mesaj yazarım.
Shame! Yazık!
Well, maybe we’ll call you round. Belki sana uğrarız.
I’ll be there for sure. Kesinlikle orda olacağım.
Let me know as soon as possible En kısa sürede haber ver
I hope you can make it. Umarım gelebilirsin.
Should I bring anything? Bir şey getirmeli miyim?
Unit 1
Moonlight
Vocabulary
Making an invitation
Would you like to ….?
Fancy joining us?
Fancy coming along?
Why don’t you come along?
Why don’t you spend the night with us?
Would you like some….?
Would you like to join us?
How about a slumber party?
How about coming to my house tonight?
Shall we go for a walk?
Shall I bring anything?
I want to invite you to my party. I hope you can come.
Do you want to join us?
I hope you can make it.
Accepting an invitation
I’d love to, thanks.
Yes. Sounds good.
Thanks. I’ll definitely be there.
I’ll be there for sure.
Cool! See you there.
Yes, please.
It sounds awesome.
Yeah, sounds good/great/awesome/fantastic.
Cool! I’d love to.
Thanks for the invitation to your party. It’s going to be awesome.
Refusing an invitation
I’d love to, but I can’t.
I’d love to but I have to …..
I’m sorry, I can’t.
Sorry, but I can’t make it.
Another time, maybe.
I’m afraid, I can’t.
No, thanks.
Sorry, but I’m too busy on ….
Oh, thanks. I don’t get on well with …
Thanks for inviting me but …..
Unit 1
Moonlight
Vocabulary
Vocabulary List
Kelime Anlamı Kelime Anlamı casual günlük giysi satisfied memnun fashion moda worried telaşlı impressive etkileyici criticise eleştirmek nerd çekici olmayan foolish aptal outfit takım prefer tercih etmek snob ukala knit örgü örmek trendy modaya uygun relaxing rahatlatıcı fashionable modaya uygun sewing dikiş dikmek stylish şık bake pişirmek attractive çekici faint bayılmak admire hayran olmak proud gurur duymak formal resmi appearance görünüş handbag el çantası average ortalama teenager genç react tepki vermek serious ciddi feel hurt kırılmak ridiculous gülünç/komik laugh at gülmek unbearable dayanılmaz feel nervous gergin hissetmek terrific müthiş jealous kıskanç pretty hoş/sevimli annoyed rahatsız olmak seldom nadiren slouch kambur durmak try on denemek cover kapatmak traditional geleneksel makeover makyaj relax rahatlamak tend eğilimli olmak come along eşlik etmek leave ayrılmak rollerblading patenle kayma often sık sık hardly ever neredeyse hiç twice a month ayda 2 kere sometimes bazen never asla once a week haftada bir usually genellikle always daima seldom nadiren pleased memnun
Unit 2 Moonlight Vocabulary Vocabulary
Expressions Anlamı help mum cook lunch öğle yemeğinde anneye yardım etmek go to the theatre tiyatroya gitmek go to concerts konsere gitmek meet friends arkadaşlarla buluşmak watch a DVD film Dvd izlemek surf the net internette dolaşmak chat friends online internette sohbet etmek help dad in the garden bahçe işlerinde babaya yardım etmek hang out at the mall avm de dolaşmak It’s yummy. Lezzetli. have breakfast kahvaltı etmek do homework ödev yapmak get up late geç kalkmak play computer games bilgisayar oyunu oynamak stay home evde kalmak have fun eğlenmek watch soap opera dizi izlemek go shopping alışverişe gitmek help around the house ev işlerine yardımcı olmak go skateboarding kaykay yapmak go to an after-school clubs okul kulübüne gitmek wear a uniform üniforma gitmek I can’t stand it Dayanamıyorum And to be honest … Dürüst olmak gerekirse… tidy room odayı toplamak walk to school okula yürümek water plants çiçekleri sulamak make my bed yatağı toplamak have a shower duş almak have dinner akşam yemeği yemek cook dinner yemek pişirmek play chess satranç oynamak do the washing up bulaşık yıkamak have low self-confidence kendine güvenmemek comfortable with yourself kendiyle ilgili rahat quite confident kendine güvenmek have an advantage over you senden daha avantajlı olduklarını düşünmek feel self-conscious içine kapanık have a positive self-image kendini pozitif görmek self-confident kendine güvenen trust yourself kendine güvenmek be crazy about çok sevmek catch the train trene binmek have a snack bir şeyler atıştırmak get dressed giyinmek Thank goodness! Çok şükür! pay much attention çok dikkat etmek
Unit 2 Moonlight
Unit 2 Moonlight
Daily life Questions What time do you get up? What do you do after you get up? How do you feel? How do you go to school? What time do your lessons start? When does your school finish? Where do you have lunch? What are your after-school activities? What do you do in the evening? What time do you go to bed? What do you do at weekends? Do you often buy anything? How often do you cook dinner? How often does Meltem go to concerts? What does Meltem do on weeknights? What time does Paul get up? How does he go to school? What time do his lessons start? What time does he finish his homework? What does he do after dinner?
Other Questions
What type of music do you prefer? How do you react? What is your reaction? What do you think? How do you feel about that? Do you like rock music? What is Sarah’s favourite kind of music? What do Sarah and Meltem have in common? How about you? A:Which one do you prefer; travelling by car or travelling by plane? B: I prefer travelling by plane to travelling by car. Why do you prefer it?
VOCABULARY UNIT 3 (COOKING)
VOCABULARY UNIT 4 (COMMUNICATION)
VOCABULARY – UNIT 5 (THE INTERNET) access : erişmek, erişim,
account : hesap
addict : bağımlı
adult : yetişkin affect : etkilemek
age : yaş
all the time: her zaman, hep allow : izin vermek
at least : en az
attachment: eklenti, dosya eki
avoid : kaçınmak be careful: dikkatli ol
behaviour: davranış
book fair: kitap fuarı borrow : ödünç almak
browse : göz atmak, taramak
browser: tarayıcı cable modem: kablolu modem
chart : şema, tablo, grafik, çizelge
check : kontrol etmek
clarification: açıklığa kavuşturma comment: yorum
computer part: bilgisayar parçası, bölümü
confirm : doğrulamak connection cable: bağlantı kablosu
dangerous: tehlikeli
delete : silmek desktop : masaüstü
disconnect: bağlantıyı kesmek
distribution: dağılım
download: indirmek (internetten) enter : girmek
Europe : Avrupa
everyone: herkes everywhere: her yer, her yerde
except : ... dışında, ... hariç
expert : uzman
file : dosya geographical region: coğrafi bölge
habit : alışkanlık
hard disk drive (HDD): hard disk sürücüsü headphone : kulaklık
Here you are!.: buyurun
home : ev sahipliği yapmak hour : saat
How are things?: İşler nasıl? Nasıl gidiyor?
It isn’t working right.: Tam / düzgün bir şekilde
çalışmıyor. identity (ID): kimlik
if so, : eğer öyleyse
in person: bizzat, şahsen, yüz yüze instant message: anlık ileti
interaction: etkileşim
Internet connection: internet bağlantısı
keyboard: klavye log in/on: giriş yapmak(siteye),oturum açmak
log off/out: çıkış yapmak(siteden),oturumu kapatmak
look for : aramak magazine: dergi
main idea: ana fikir
make live chats : görüntülü, canlı sohbet yapmak
make yourself clear: kendini açıkça ifade et. Açık konuş
maybe : belki member : üye
memory : hafıza, bellek
mobile device : mobil cihaz monitor : monitör, ekran
Never mind. : Boş ver, takma kafana, Salla gitsin
offline : çevrimdışı
online : çevrimiçi opinion : fikir, düşünce
other side : diğer taraf
password : şifre, parola PC (personal computer): kişisel bilgisayar
personal : kişisel
portable hard disk drive: taşınabilir hard disk sürücüsü post : göndermek, paylaşım yapmak
printer : yazıcı
probably : muhtemelen
processor : işlemci questionnaire : anket (Survey)
register : kayıt olmak
reply : cevap, cevaplamak (respond to) research : araştırmak, araştırma yapmak
reset : yeniden başlatmak, sıfırlamak
rude : kaba rule : kural
safe : güvenli
safety : güvenlik
same : aynı scanner : tarayıcı
school counselling service: okul rehberlik servisi
screen : ekran search engine : arama motoru
search : araştırma yapmak
settings : ayarlar
several times : birçok kez sign in/up : kaydolmak, giriş yapmak
smart phone : akıllı telefon
software : yazılım, bilgisayar programı solve : çözmek
source : kaynak
speaker : hoparlör surely : kesinlikle
system unit : sistem üitesi, kasa
Thanks anyway.: Yine de teşekkürler
total : toplam uncomfortable : rahat olmayan, rahatsız edici
upload : yüklemek(dosya)
USB flash drive: USB flaş bellek use internet phone: intenette telefon görüşmesi yapmak
user : kullanıcı
username : kullanıcı adı
wait : beklemek web browser : internet tarayıcısı
web site designer: web tasarımcı
webcam : web kamerası wireless modem: kablosuz modem
Important Questıons
adventure macera tower kule What does “extreme sports” mean?
ankle ayak bileği trip gezi Exterem Spor ne demektir?
attract cezbetmek vacation tatil hot air balloon ride Sıcak hava balonu What do you think about extreme sports?
bridge köprü weigh qğırlığında olmak ice-climbing Buz tırmanış sporu Extreme Sporlar hakkında ne düşünüyorsun?
broken kırık wide geniş What sports do adrenalin seekers usually do?
building bina "Adrenalin Arayanlar/Severler" genellikle ne yaparlar?
challenge meydan okuma adrenalin seeker adrenalin arayan/ sever Why do people like dangerous sports / extreme sports?
competition yarışma first-aid ilk yardım İnsanlar tehlikeli/Extreme sporları neden yaparlar?
concept kavram, fikir first-aid kit ilk yardım çantası Are you an adrenalin seeker?
consider düşünmek, kabul etmek medical treatment tıbbi tedavi Sen bir "Adrenalin Arayan/Sever" misin?
countryside kırsal physical risk fiziksel risk minigolf Mini Golf Sporu What do you prefer doing on summer holidays?
danger tehlike raffle coupon çekiliş kuponu motor racing Motosiklet Yarışı Yaz tatillerinde ne yapmayı tercih edersin?
equipment ekipman, malzeme safety item güvenlik malzemesi parachute diving Paraşütle atlama/dalış What do you prefer doing when you are on vacation?
experienced tecrübeli white-water akarsu/ köpüklü akarsu parkour running Parkur, Serbest Koşu Tatilde ne yapmayı tercih edersin?
expert uzman pocket bike racing Mini motosiklet Yarışı Which one do you prefer doing?
explore keşfetmek, incelemek decide on karar vermek rafting Rafting Hangisini yapmayı tercih edersin?
fan hayran, fan get injured yaralanmak rock climbing Kaya Tırmanışı What do you prefer doing in your free time?
fee ücret go wrong ters gitmek skateboarding Kaykay Sporu Boş vaktinde ne yapmayı tercih edersin?
footwear ayağa giyilen şeyler keep fit formunu korumak sky diving Uçaktan Atlama Where do people do parkour running?
freedom özgürlük look like gibi görünmek, benzemek swimming Yüzme İnsanlar Parkur /Serbest Koşma'yı nerde yaparlar?
helmet kask make the difference fark yaratmak trekking Doğa yürüyüşü What do they usually do while performing Parkour running?
hurt incitmek, acı stand for anlamına gelmek Parkur Koşusu sırasında genellikle ne yaparlar?
injured yaralı take part in yer almak How much does it weigh?
involve içermek boring sıkıcı Onun ağırlığı ne dedir?
location yer, konum as …. as possible mümkün olduğu kadar challenging iddialı, zorlu, çetin How fast is it?
movement hareket against karşı dangerous tehlikeli Ne kadar hızlıdır?
pain acı, ağrı in other words diğer bir deyişle easy kolay Why do people consider pocket-bike racing an extreme sport?
popularity tanınırlık more than half yarıdan fazla entertaining eğlenceli İnsanlar M. Motosiklet Yarşını neden extreme spor olarak kabul ederler?
prize ödül such as gibi eye-catching göz alıcı Have you tried any different sports or activities before?
proper uygun, düzgün that's why bu sebepten fascinating büyüleyici Daha önce herhangi bir farklı spor denediniz mi?
protect korumak on vacation tatilde (olmak) hard zor What are some examples of adventure sports?
push themselves sınırlarını zorlamak harmful zararlı Macera sporlarına örnekler nelerdir?
quickly çabucak, hızlıca heart stopping kalp durduran What are the prizes?
reason sebep, neden high quality yüksek kalite Ödüller nelerdir?
safety güvenlik bungee jumping bungee jumping interesting ilginç What’s your favorite sport?
scenery manzara canoeing kano sporu mysterious gizemli En Sevdiğin Spor nedir?
skis kayak takımı caving mağara keşif sporu scared korkmuş Do you prefer watching sports at the stadium or at home on TV?
snowboard kar kaykayı cycling bisiklete binme shocking şok edici Stadyumda mı yoksa evde TV'de mi spor izlemeyi tercih edersin?
test themselves kendini test etmek skillful yetenekli
tiring yorucugo-karting
go kart sporu, küçük yarış
arabası sporu
yelken kanatla uçma
sporuhang gliding
inline skating/ Rollerbladingaltında tek sıra teker
bulunan paten binme
Sports
Important Adjectives
Important Expressions
kayakingKayık Kullanma (çift
başlı küreğin kullanıldığı
kano sporu)
BASE jumpingyüksek yerlerden (bina, kule
köprü vb.) paraşütle atlamak
Unit Words and Word Groups Sports
UNIT 6 ADVENTURES VOCABULARY
Important Questıons
adventure macera tower kule What does “extreme sports” mean?
ankle ayak bileği trip gezi Exterem Spor ne demektir?
attract cezbetmek vacation tatil hot air balloon ride Sıcak hava balonu What do you think about extreme sports?
bridge köprü weigh qğırlığında olmak ice-climbing Buz tırmanış sporu Extreme Sporlar hakkında ne düşünüyorsun?
broken kırık wide geniş What sports do adrenalin seekers usually do?
building bina "Adrenalin Arayanlar/Severler" genellikle ne yaparlar?
challenge meydan okuma adrenalin seeker adrenalin arayan/ sever Why do people like dangerous sports / extreme sports?
competition yarışma first-aid ilk yardım İnsanlar tehlikeli/Extreme sporları neden yaparlar?
concept kavram, fikir first-aid kit ilk yardım çantası Are you an adrenalin seeker?
consider düşünmek, kabul etmek medical treatment tıbbi tedavi Sen bir "Adrenalin Arayan/Sever" misin?
countryside kırsal physical risk fiziksel risk minigolf Mini Golf Sporu What do you prefer doing on summer holidays?
danger tehlike raffle coupon çekiliş kuponu motor racing Motosiklet Yarışı Yaz tatillerinde ne yapmayı tercih edersin?
equipment ekipman, malzeme safety item güvenlik malzemesi parachute diving Paraşütle atlama/dalış What do you prefer doing when you are on vacation?
experienced tecrübeli white-water akarsu/ köpüklü akarsu parkour running Parkur, Serbest Koşu Tatilde ne yapmayı tercih edersin?
expert uzman pocket bike racing Mini motosiklet Yarışı Which one do you prefer doing?
explore keşfetmek, incelemek decide on karar vermek rafting Rafting Hangisini yapmayı tercih edersin?
fan hayran, fan get injured yaralanmak rock climbing Kaya Tırmanışı What do you prefer doing in your free time?
fee ücret go wrong ters gitmek skateboarding Kaykay Sporu Boş vaktinde ne yapmayı tercih edersin?
footwear ayağa giyilen şeyler keep fit formunu korumak sky diving Uçaktan Atlama Where do people do parkour running?
freedom özgürlük look like gibi görünmek, benzemek swimming Yüzme İnsanlar Parkur /Serbest Koşma'yı nerde yaparlar?
helmet kask make the difference fark yaratmak trekking Doğa yürüyüşü What do they usually do while performing Parkour running?
hurt incitmek, acı stand for anlamına gelmek Parkur Koşusu sırasında genellikle ne yaparlar?
injured yaralı take part in yer almak How much does it weigh?
involve içermek boring sıkıcı Onun ağırlığı ne dedir?
location yer, konum as …. as possible mümkün olduğu kadar challenging iddialı, zorlu, çetin How fast is it?
movement hareket against karşı dangerous tehlikeli Ne kadar hızlıdır?
pain acı, ağrı in other words diğer bir deyişle easy kolay Why do people consider pocket-bike racing an extreme sport?
popularity tanınırlık more than half yarıdan fazla entertaining eğlenceli İnsanlar M. Motosiklet Yarşını neden extreme spor olarak kabul ederler?
prize ödül such as gibi eye-catching göz alıcı Have you tried any different sports or activities before?
proper uygun, düzgün that's why bu sebepten fascinating büyüleyici Daha önce herhangi bir farklı spor denediniz mi?
protect korumak on vacation tatilde (olmak) hard zor What are some examples of adventure sports?
push themselves sınırlarını zorlamak harmful zararlı Macera sporlarına örnekler nelerdir?
quickly çabucak, hızlıca heart stopping kalp durduran What are the prizes?
reason sebep, neden high quality yüksek kalite Ödüller nelerdir?
safety güvenlik bungee jumping bungee jumping interesting ilginç What’s your favorite sport?
scenery manzara canoeing kano sporu mysterious gizemli En Sevdiğin Spor nedir?
skis kayak takımı caving mağara keşif sporu scared korkmuş Do you prefer watching sports at the stadium or at home on TV?
snowboard kar kaykayı cycling bisiklete binme shocking şok edici Stadyumda mı yoksa evde TV'de mi spor izlemeyi tercih edersin?
test themselves kendini test etmek skillful yetenekli
tiring yorucu
Unit Words and Word Groups Sports
UNIT 6 ADVENTURES VOCABULARY
go-kartinggo kart sporu, küçük yarış
arabası sporu
yelken kanatla uçma
sporuhang gliding
inline skating/ Rollerbladingaltında tek sıra teker
bulunan paten binme
Sports
Important Adjectives
Important Expressions
kayakingKayık Kullanma (çift
başlı küreğin kullanıldığı
kano sporu)
BASE jumpingyüksek yerlerden (bina, kule
köprü vb.) paraşütle atlamak
advice tavsiye Chores Günlük işler
allow izin vermek cook the meals yemekleri pişirmek
armchair koltuk do the laundry çamaşır yıkamak
as 1-için, çünkü 2-olarak do the cleaning temizlik yapmak
basic skills temel beceriler do the shopping alışveriş yapmak
borrow ödünç almak do the ironing ütü yapmak
burn off calorie kalori yakmak do the washing-up bulaşık yıkamak
can't stand dayanamamak dust the furniture mobilyanın tozunu almak
chew gum sakız çiğnemek dry the dishes tabakları kurulamak
chores günlük işler empty the dishwasher bulaşık makinasının boşaltmak
content içerik empty the rubbish bin çöp kovasını boşsaltmak
discipline disiplin, sıkı düzen iron the clothes kıyafetleri ütülemek
embarrassed utanmış load the dishwasher bulaşık makinasını doldurmak
entrance giriş make a to-do list yapılacaklar listesi hazırlamak
explain açıklamak make the bed yatak yapmak
flatmate ev arkadaşı mop the floor yeri paspaslamak
fix tamir etmek pay the bills faturaları ödemek
get on one's nerves sinir etmek post the letters mektupları postalamak
go off in a huff hışımla çıkmak set the table masayı kurmak
housework ev işi sweep the leaves yaprakları süpürmek
I don't mind umursamam take out the garbage çöpü dışarı çıkarmak
it doesn't concern you seni ilgilendirmez take the dog for a walk köpeği yürüyüşe çıkarmak
keep fit formda kalmak tidy up the toys oyuncakları toplamak
long sleeves uzun kollu vacuum the carpet halıyı süpürmek
lock kilitlemek wash the car arabayı yıkamak
mess with karışmak, müdahale etmek wash the dishes bulaşık yıkamak
mess up dağıtmak water the plants bitkileri sulamak
share paylaşmak
of course tabiki, elbette
obey uymak, itaat etmek
obligation zorunluluk
physical activity fiziksel aktivite
public place halka açık yer
realise farkına varmak
refuse reddetmek
respect saygı duymak
responsibility sorumluluk
responsible for …-dan sorumlu olmak
return geri vermek
right hak, hukuk
rubbish / trash / garbage çöp
rule kural
smell koku, koklamak
untidy dağınık, düzensiz
useless faydasız, yararsız
trolley market arabası
yourself kendin
waste of time zaman kaybı
wear lipstick ruj sürmek
writing the essays denemeler yazmak
8th Grade Unit 8 Vocabulary - Chores- Moonlight 2018
www.ingil
izdili.o
rg
accident kaza invent icat etmek
advance gelişim,ilerleme ketchup ketçap
airplane uçak laboratory labaratuvar
amount miktar, oran later models sonraki modeller
anaesthetic anestezik, uyuşturucu leaf yaprak
antibiotic antibiyotik leg bacak
artificial suni, yapay letter mektup
arthritis artrit hastalığı light bulp ampül
audience dinleyici lightning şimşek
bandage sargı bezi, bandaj limb kol bacak gibi uzuv, organ
beyond ötesinde look for aramak
bionic eye biyonik göz Look out! Dikkat et!
bionics biyonik long-lasting uzun ömürlü
bottom dip, alt lose kaybetmek
breathe nefes almak lyric şarkı, şiir sözü
bucket kova medicine man büyücü doktor
button düğme,tuş miracle mucize
canon kanun microscope mikroskop
capture tutmak, yakalamak minor küçük, ufak, ikincil
carbon dioxide karbon dioksit model maket, model
cause sebep, sebep olmak morover ayrıca
cell hücre necessary gerekli
cellulose selüloz nucleus çekirdek, öz
chemical substance kimyasal madde object nesne
chemistry kimya operate çalıştırmak, işletmek
chlorophyll klorofil operating table ameliyat masası
chloroplast kloroplast, organel orbit yörünge, etrafında dolanmak
clumsy sakar, beceriksiz oxygen oksijen
come along with ortaya çıkmak, görünmek painful ağrılı
company şirket painkiller ağrı kesici
contain içermek, barındırmak particle zerre, parçacık, partikül
cotton pamuk patient hasta kişi
cover örtmek, kaplamak penicillin penicilin
decide karar vermek philosopher filozof
depth derinlik photosynthesis fotosentez
depressed depresyonda plant bitki
design tasarlamak,dizayn etmek pour dökmek, akıtmak
determine tespit etmek, belirlemek predict tahminde bulunmak
develop geliştirmek process süreç
disadvantage dezavantaj prosthetic protez, takma
discover keşfetmek recover iyileşmek, düzelmek
discovery keşif refine rafine etmek, arıtmak
doing experiment deney yapmak regain yeniden kazanmak
dolly iki tekerli yük taşıyıcısı replace yer değiştirmek
drug ilaç research araştırma
electricity elektrik researcher araştırmacı
electric current elektrik akımı result sonuç
electronically controlled elektronik olarak kontrol edilen sailor gemici
engineer mühendis satellite uydu
entertainment eğlence science fiction bilim kurgu
even bile, hatta science myths bilim efsaneleri
examine muayene etmek scrap artık, parça
experiment deney, tecrübe sequeeze sıkmak
8th grade Unit 9 Vocabulary (Moonlight 2018)
www.ingil
izdili.o
rg
exploding pen patlayan kalem shaman şaman, rahip doktor
explosion patlama, infilak sick hasta (sıfat)
fact gerçek skill yetenek, beceri
fake sahte solar system güneş sistemi
field alan, saha solve çözmek
fill doldurmak study medicine tıp okumak
float suda durmak, yüzmek sunlight güneş ışığı
football pitch futbol sahası surgeon cerrah
footprint ayak izi surgery cerrahi müdahale, ameliyat
form şekil, hal synthesis sentez
fully automatic tam otomatik test tube test tüpü
fundamental temel, esas thankfully neyseki, şükür ki
gravity yer çekimi thanks to sayesinde
get needle iğne vurunmak throw fırlatmak, atmak
hearing-impaired people duyma özürlü insanlar treat tedavi etmek
headset kulaklık unlike me benim tersime
herb bitki uranium uranyum
human insan vaccinate aşılamak
implant tıbbi yerleştirme washing machine çamaşır makinesi
improve iyileştirmek, düzeltmek weird science tuhaf bilim
including içeren, kapsayan windmill yel değirmeni
incredible inanılmaz virtual reality sanal gerçeklik
infection enfeksiyon without olmadan, -sızın,-sizin
in order to …mak için (amaç bildirir) wringer çamaşır sıkmak için mengene
inside içerisi X-ray X-ışını
I’m sorry. I can’t follow you. Can you speak slowly?
I think I missed the point. Can you please repeat?
I couldn’t understand you very well. Can you say it again?
www.ingil
izdili.o
rg