Upload
others
View
6
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
tb3 3J \
•• •• •• • GUNUMUZDE AILE
(FAMILY IN THE WORLD AND IN TURKEY)
Uluslararası Aile Sempozyumu International Smposium on Family
02-04 Aralık/ December 2005 Eresin Topkapı Hotel/İstanbul
'1'tiflHy6 Pllyıtnet v aKTı lııliim Ai'a~tırımıları Merkezi
İstanbul 2007
KUtUphanesi
Dem. No: ~At;g9.>31
Tas. No: 3ö\·4'2-GlSN.A
{ED ~
ENSAR NEŞRİYAT Ticaret Anonim Şirketi
ISBN: 978-9944-152-84-6
İSLAMi İLİMLER ARAŞTIRMA V AKFI Tarhşmalı İimi Toplantılar Dizisi: 49
Milletlerarası Tartışmalı İlmi Toplantılar Dizisi: 11
KitabınAdı
Günümüzde Aile
Editör Prof. Dr. Ömer ÇAHA
Yayın Öncesi Hazırlık Dr. İsmail KURT
Seyit Ali TÜZ
SonOkuma Sadık ÇELENK
Kapak Düzeni Erhan AKÇAOGLU
Baskı
Step Ajans 0212 446 88 46
1. Basım Nisan2007
isteme Adresi Ensar Neşriyat Tic. A.Ş.
Süleymaniye Cad. No: 13 Süleymaniye 1 İstanbul Tel : (0212) 513 43 41 Faks : (0212) 522 46 02
www.ensamesriyat.com.tr
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECiNDE
AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ
Dr. Ebiilfez SÜLEYMANOV"
Bilindiği gibi aile, içinde yer aldığı toplumun şartlarından yani dış çev
reden etkilenen ve kendisi de dış çevreyi etkileyen bir sosyal kurumdur. Bu
etkileşim, toplumun yaşadığı sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal değişim
Ierin kısa sürede aileye de yansımasını kaçınılmaz kılmaktadır. Özellikle gü
nümüzde " global kültürün" etkisi, tüm dünyada aile fertlerini doğrudan et
kileyen ve aile içi kültür değişmelerini hızlandıran önemli bir faktör olarak
ortaya çıkmaktadır.
Azerbaycan toplumu, özellikle sosyo-kültürel açıdan önemli bir değişim
süreci yaşamaktadır. Bu süreç içinde Azerbaycan ailesine has bir takım özel
liklerin de değişime uğraması kaçınılmazdır. Bir yandan siyasi ve ekonomik
sistemdeki değişmeler, diğer yandan kitle iletişim araçlarının etkileri aile ya
şantısını da etkilemekte ve bu etkileşim artık çok hızlı olmakta
dır.Azerbaycan"ın sosyal yapısında ortaya çıkan bu değişmeler karşısında
aile yapısı güçleniyor mu, zayıflıyor mu?
• Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Felsefe, Siyaset ve Hukuk Araştırmalan Enstitüsü Sosyoloji Bölümü
530 GÜNÜMÜZDE AİLE
Bu tebliğimizde Azerbaycan' da aile kurumu ana hatlanyla çözümlen
ıneye -çalışılmıştır. İlk başta Azerbaycan" daki aile biçimlerinin sınıflamlan yapılarak, bu aile biçimlerinin özellikleri, yaygınlık dereceleri, ailede evlilik
karan ve eş seçimi, akraba evliliği, ailede otorite örüntüsü, ailede kan-koca
ilişkisi, erkek çocuğun değeri gibi konular üzerinde durulmuştur.
İkinci aşamada sosyo-ekonomik değişme sürecinde Azerbaycan aile ya
pısında meydana gelen yeni değişmeler ve bu değişmeleri meydana getiren
faktörler (nüfus yapısında meydana gelen değişmelere, iç ve dış göçler, yok
sulluk, kitle iletişim gibi faktörlerin aile yapısında meydana getirdiği
değışmeler vs) üzerinde durulmuştur.
Tebliğimizin ana kaynağını Başbakanlık TİKA uzmanı ve Azerbaycan
Kafkas Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi eski dekanı Dr.Eyüp
Zengin"le ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz "Azerbaycan Aile Yapısı Araştırma
sı"nın verileri teşkil etmektedir.Bu araştırma hızlı değişim süreci yaşayan
toplumumuzda, toplumun en küçük ve temel birimi olan aile kurumunun
yapı ve özelliklerini tesbiti amacıyla 2003 yılında yapılmıştır. Şüphesiz aile
yapısındaki özelliklerin tesbiti, genel toplumsal yapıyı değerlendirmeyi de kolaylaştıracaktır.
Azerbaycan genelinde, yedi bölge esası ve kır-kent ayrımı örnekiemi ile
1500 hanede uygulanan ve ülke geneline ağırlıklandırılan araştırma ülke ge
nelinde aile ve toplum hayatına ilişkin geniş kapsamlı bir saha çalışması ol
ması bakımından bir ilktir. Araştırmada ele alınmış temel sorun alanlan şun
lardır: Demografik özellikler, aile içi ilişkiler, kuşaklararası ilişkiler, kimlik
ve imaj sorunlan, uyum ve entegrasyon, eğitim-öğretim sorunlan, çalışma
hayatı, tüketim ve tasarruf alışkanlıklan vb. Bu ölçekte bir araştırma ile aile
yapımızın temel özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır. Azerbaycan"ı temsil
etmek üzere seçilen bir örnekleme modeli tekelinde toplam 1500 görüşmenin
verilerine dayanmaktadır. Örnekleme modelinde yer alan değişkenler, coğ
rafi bölgeler, kent-kır ayrımı ve hanelecin sosyo-ekonomik statü gruplan olarak ele alınmaktadır.
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECiNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 531
Ailenin dünkü durumunu bilmek, değişimleri izlemek için şart olmak
tadır. Ancak bu sayede; ailedeki değişimi analiz etmek, ailedeki değişime
neden olan veya neden olacak faktörleri incelemek ve aile refahını arttırıo
yönde alınacak önlemlerin gerçekçi olmasını sağlamak mümkün olacaktır.
Azerbaycan ailesinin dünden bugüne nereden nereye geldiğini olumlu ve
olumsuz değişik boyutlarıyla tahlil edebilmek için elimizde önceki yılların
verilePinin olması gerekir. Maalesef Azerbaycan ailesi üzerine uzun dönem
böyle bir çalışma yapilınamıştır. Daha çok etnografik araştırmalar var. Bu
yüzden de araştırmadan elde olunan verileri değerlendiriken daha önce ya
pılan araştırmalarla karşılaştırma yapamadığımızı üzülerek belirtmek gere
kir.
Azerbaycan' da Aile Biçimleri Oranı
Azerbaycan' da aile biçimlerinin oranıyla ilgili yapılan çeşitli araştırma
lar ve bu araştırmalardan elde olunan veriler, Azerbaycan' da çekirdek aile
biçimin yaygın olduğunu göstermektedir. Ana-baba ve çocuklardan teşekkül
eden çekirdek aile tipi bölgeler arasında küçük farklılılar göstermesine rağ
men ülkemizde yaygın durumdadır.
Azerbaycan Aile Yapısı araştırmasına katılanların verdiği cevaplara gö
re ailelerin %60,2" si anne-baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile yapısına
sahiptir. %32,2"ünde büyükanne ve büyükbabanın da yer aldığı görülmek
tedir. Ailelerin %7,9"unda başka akrabalar da yaşamaktadır.{1, s.)
Azerbaycan' da aile yapısını anlamada çok öneınli bir gösterge de ülke
deki toplam hane sayısı ve hane başına düşen kişi sayısıdır. 1999 yılı Genel
Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, Azerbaycan' da toplam hane sayısı 1 milyon
279 bin adet olarak saptanmıştır. Toplam nüfusun hane sayısına bölünmesi
ile elde edilen ortalama hane halkı büyüklüğü ise 4.7" dir. Bir başka deyişle
Azerbaycan' da ortalama olarak her ailedeki fert sayısı 4,7 kişidir .(2, s.34)
Bugünkü gün Azerbaycan' da 1000 erkeğe düşen kadın sayısı 1048" dir.
Son 5 yılda ülkede ortalama 116.000 çocuk başka bir değişle her gün yaklaşık
532 GÜNÜMÜZDE AİLE
olarak 318 çocuk doğmaktadır.2002 yılında ülkede doğum oranı 1000 kişiye
14 çocuk olarak denk gelmektedir. (2, s.15)
Piyasa ekonomisi şartlan albnda çocuğun doğması yeni ekonomik yük getireceyi endişesiyle karşılanmaktadır.Ülke nüfusunun önemli bir bölümü
nün gelir düzeyinin düşük olması, elverişsiz yaşam şartlan bu sebepler ara
sında zikredilebilir. Bu yüzdende daha önceki yıllarla karşılaştırdığımızda
kadınlarda doğurganlık oranı bir haylı düşük olduğu görülmektedir. Daha
önceki yıllarda 6-7 çocuklu ailelere sık-sık raslandığı halde bugün ailelerde
veliler 1-3 çocukla yetinmek zorunda kalıyorlar.Bunun sebepleri arasında
çocuğu yetiştirme ve büyütme masrafları, gösterilmektedir.
Ailelerin Kuruluşu, Boşanma ve Evliliğe Bakış
Ülkemizin toplumsal yapısının esasını teşkil eden, ülke ekono~sinin
gelişmesinde başlıca rol oynayan ailelerin sayı giderek artmaktadır.Bu husus
istatistiklerde de kendini göstermektedir. Sosyoloji araştırmaların sonuçla
rından da görüldüğü gibi gençler karşılıklı sevgi, çıkar ve fikir biriiyi esasın-
. da evlilik yapıyorlar.Bununla birlikte istatistik bilgiler boşanmaların sayısın
da arhş olduğu gözleniyor.
Tablo-1: 1990-2002 Yılları Arasında Evlenme ve Boşanmaların Sayısı
Nikahlann Sayı Boşanmalann Saıy
Yıllar Toplam Şehir Köy Toplam Şehir Köy 1990 73119 37748 35371 14040 13210 830 1991 74378 35852 38526 10679 9160 1519 1992 68740 32962 35778 9465 7946 1519 1993 60028 29689 30339 6564 5552 1012 1994 47147 23796 23351 6256 5465 791 1995 43130 21478 21652 5669 4819 850 1996 38572 20037 18535 5598 4718 880 1997 46999 23293 23706 5806 5088 718 1998 40851 20322 20529 5657 4659 998 1999 37382 18799 18583 5013 4028 985 2000 39611 19994 19617 5478 4332 1146 2001 41861 22927 18934 5382 4341 1041 2002 41661 22438 19223 5738 4726 1012
Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Kurumu
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECİNDE AZERBAYCAN AİLE!:! İNİN ÖZELLİKLERİ 533
Evlilik karan ve Eş seçimi
Azerbaycan'da evlilik kararında ve eş seçiminde son kararı kirnin verdi
ğine göre, evlenme karan ve eş seçimi şekilleri arasında iki şekil yaygındır
1. Evlenecek olan erkek veya kızın istekleri göz önünde bUlundurularak, . ailelerin karşılıklı olarak evliliği kararlaşhrması,
2. Eş seçimini gençlerin kendisi seçmesi ve evlilik karan konusunda aile
lerin onayının alınması,
Ana-baba rızası olmadan gençlerin bir-birini seçmesi ve evlilik karan
vermesi durumuna çok az rastlanmaktadır. Aile içerisindeki diğer akrabalar
ve ailenin kadın üyeleri de bu kararın alınmasında etkili olmaktadırlar. Özel
likle geniş ailelerde bu durum yaygındır.
Evlenecek kişilerin yaş seviyesi arttıkca ailelerin eş seçiminde daha etkili
olduğu görülmektedir. Çalışmak amacıyla uzun süre yurt dışında bulunan
erkeklerin (Son dönemlerde bunların sayısında önemli bir artış gözlenmektedir) evliliklerinde ailelerin, özellikle kadın üylerinin (ana, kız kardeş, hala,
teyze) etkili olduğu gözlenmektedir. Fakat bu durum ileride aile içi etkile
şirnde önemli sorunların meydana gelmesine sebep olmakta ve hatta boşan
malara yol açtığı da görülmektedir.
Ülkemizde özellikle kırsal alanlarda önce yakın veya uzak akrabalarla,
bu mümkün olmadığı taktirde aynı topluluk içerisinde kız alıp verme yaygın
bir gelenektir. Bunun nedenleri olarak akraba grupları arasında yeni ve ya
kın ilişkilerin kurulması, akrabalar arasında mevcut ilişkilerin daha da güç
lendirilmesi, evlilik yoluyla mirasın parçalanmasını önlemek gibi sebepler
gösterilebilir. Diğer taraftan yakından tanman ailelerin çocuklannın namus
ve karakteri hakkında doğrudan doğruya bilgi edinmenin mümkün olması
akraba evliliğini teşvik eden bir başka sebeptir.
Akraba evliliğinin yaygınlık derecesi bölgelere göre farklılık göstermek
tedir. Akraba evliliğinin daha çok Azerbaycan"in kuzey kesimlerinde
534 GÜNÜMÜZDE AİLE
(%31,0) yaygın olduğu görülür. Nalıçıvan (%26,9), Bakü (%28,4) ve Güney .
bölgesinde (%23,0) de akraba evliliğinin oranı diğer bölgelere göre yüksektir.
Fakat son zamanlar akraba evliliğine toplumun değer yargılarında ö
nemli bir değişikliğin meydana geldiği gözlenmektedir.
Bu konudaki ·değişme eğilimlerinin sebeplerini birkaç noktada toplaya
biliriz.
a. Genç kuşağın yakın akraba ile evlenmek istememe eğilimleri görül
mektedir. Bu tür evliliğin sakıncaları da esasen araştırmada gençler tarafın
dan belirtilmiştir.
b. Baldız ve kayınbiraderle evlenme biçimlerinde de evlenecek gençler
eskiden anababalarının isteği ile evleniyorlardı. Fakat şimdi gençler bu ko
nuda diienmeye başlamıştır. Onlar istemezse ya evlilik gerçekleşmiyar ya da
evlenınişlerse evlilik yürümüyor.
c. Büyükler de artık yakın akraba ile evlenmeleri gençlerin isteğine bı
rakmaya başlamışlardır. Oğlumun ya da kızıının gönlü varsa evlendiririm
diyorlar. Nitekim Azerbaycan Aile Yapısı araştırmasında ebeveynlere, ço
cuklarının dayı, teyze, amca, hala çocuklarıyla evlenmesi konusunda düşün
celeri soruldukcia "Kesinlikle karşıyım" (%21,9)ve "Hoş Görmüyorum"
(%22,2) (1, s. 49) cevabını verenlerin oranının bir hayli yüksek olması, son
dönemlerde akraba evliliğine karşı bu tutumun kanıtıdır.
Bunun en önemli nedeni gibi akraba evliliği yapan çiftler arasında an
laşmazlığın ve bunun neticesinde boşanmaların sayının çoğalmasını göstere
biliriz. Bu durum hem evli çiftler açısından ve aynı zamanda akraba grupları
arasında önemli sorunların meydana gelmesine sebep olmaktadır. Özellikle
kendileri akraba evliliği yapan ebeveynlerin bu tür evliliğe karşı olması bu
açıdan düşündürücüdür. Ebeveynlerin bu tür evliliğe karşı olmasının bir di
ğer sebebi gibi akraba evlilikleri yapan çiftierin çocuklarında gözlenen irsi
hastalıklardır. (%8,1) (1, s. 18)
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECiNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 535
Akraba evliliğine karşı olmanın bir diğer nedeni ileride ortaya çıkabile
cek akarahalararası sorunlar gösterilemktedir. Nitekim evde bir anlaşmazlık olduğunda (dövülme, kötü söz) kız hemen annesine uğrayıp durumu bil
dirmekte, o zaman da onlarla kırgınlık doğmaktadır.
d. Artık, tercih nedenleri olarak, karşı tarafın durumunun iyi olması ve
gençlerjn birbirlerini sevmesi gibi hususlara önem verilmektedir.
İlk Evlenme Yaşı
Azerbaycan yasalarına göre evlenme yaşı erkekler ve kadınlar için 18
olarak belirlenmişti.
Azerbaycan' da özellikle kırsal kesimlerde özellikle kızlar arasında son
dönemler yasal evlenme yaşının altında erken evlenmelere rastlanmaktadır.
Devlet İstatistik Kurumunun verilerine göre Azerbaycan' da erkelerin
evlenme yaşı ortalaması 23, kadınlar için 21 olarak belirlenmişfu. Kırsal yö
relerde evlenme yaşının kentlere göre düşük olduğu görülmektedir.
Tablo-2: 1990-2002 Yılları Arasında Evlenme Yaşları
Evlilik Yapaniann Orta Yaşı İlk Evlilik Yapaniann Orta Yaşı
Yıllar Kadın Erkek Kadın Erkek 1990 27,4 24,3 26,2 23,2
1991 26,8 23,3 26,2 22,9
1992 26,7 23,2 25,9 22,7
1993 27,0 22,8 25,9 22,3
1994 27,3 22,9 24,2 22,3
1995 27,5 23,0 26,5 22,9
1996 28,0 23,3 26,6 22,6
1997 28,0 23,2 26,8 22,6
1998 28,1 23,3 26,6 22,6
1999 28,4 23,5 27,1 22,9
2000 28,4 23,6 27,3 23,1
2001 28,4 23,6 27,3 23,1
2002 28,6 23,8 27,6 23,4
Kaynak: Azerbaycan Devlet İstatistik Kurumu
536 GÜNÜMÜZDE AİLE
Azerbaycan Aile Yapısı Araşhrmasıda Sizce en uygun evlenme yaşı kaç
olmalıdır? sorusuna %37 kızlar için en ideal evlenme yaşının 20, %54 erkek
ler için en ideal evlenme yaşının 25 olduğunu belirtmişler.
Azerbaycanda ilk evlenme yaşı aile biçimlerine göre değişmektedir. A
taerkil geniş ailede ilk evlenme yaşı, çekidek aileye göre daha küçüktür.
Üzerinde durulması gereken bir diğer konu son dönemlerde gelir du
rumlarına göre evliliklerin giderek çoğalması Ebeveynlerin çocukarını ev
lendirirken toplumsal statüsü kendisine denk olan ailelerin evlatlarını tercih
ettikleri görülmektedir.Toplumun üst tabakasında görülen bu evlilik türü
giderek yaygınlık kazanmaktadır.Bu durum sosyolojik açıdan bir diğer ö
nemli tarafı tabakalaşmanın bu şekilde dah_a da artma eğilimi göstermesidir.
Bir diğer önemli konu yabancılarla evliliğin son dönemleryaygınlık ka
zanması.Bu açıdan özellikle kızlar arasında yabancılarla yapılan evliikierde
görülen artışdır.Bu da küreslleşmenin aile yapısı üzerindeki etkisi gibi de
ğerlendirilebilir. Oysa özellikle Sovyet döneminde Türk ve müslüman kızla
rın gayr-i milletlerle evlenmesi erkelere göre çok az görülen bir durumdu.
Sovyet döneminde Azerbaycan" has milli kültür özelliklerinin korunmasın
da bunun önemli yeri ve rolü vardır.
Burada parantez aÇarak bu yönde Sovyet döneminde yapılan uygulama
lara değinmek gerekir. Sovyet döneminde karışık evlilikler Sovyet yönetimi
tarafından teşvik ediliyorqu. Nitekim Sovyetler Birliğinin kuruluş dönemle
rinde her kırk evliliğin sadece biri karışık evlilik olduğu halde, 1970'li yıllar
da her 7 evlilikten biri karışık evlilik olarak kayıtlara geçmiştir.(7, s. 183) A
zerbaycan' da da Sovyet yönetimi yıllarında karışık evliliklerin oranı bir hayli
artmıştır. Dönemin çağdaş Azerbaycan ailesi üzerine bir araşhrma yapan
Geybullayev, evliliklerde dini ve milli faktörü gün geçtikçe önemini kaybet
tiğini özel olarak vurguluyordu. (8, s. 35)
Bakü'nün merkezi ilçelerinden birinin evlendirme dairesinin kayıtları
esasında yapılan araşhrmayla 1929, 1930, 1940, 1951, 1961, yıllarına ait karı
şık evlilikterin oranlarını tespit etmek mümkün olmuştur. 1929 yılında bu
ilçede yapılan evliliklerin %88 aynı milletin temsilcileri arasında yapıldığı
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECiNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 537
halde, karışık evliliklerin oranı %12'dir. Bu %12'nin içerisinde Azerbaycanlı,
Ermeni ve Ruslar arasında yapılan evliliklerdi. Nitekim 18 ayn çeşit evlilik
arasında 10'la kadınlar Ruslardı. 1940' da karışık evliliklerin oranı adı geçen ilçede %23,18; 1951' de %23,05 ve 1961' de %27,6 olarak kayda alınmıştır.
Bu evliliklerin büyük çoğunluğu Azerbaycanlı erkekler ile Rus kadınlar
arasırıda yapılan evliliklerdi. 1960'lardan sonra Rus kadınlarla beraber Er
meni kadınlarla yapılan evliliklerin sayısında da artış olduğu gözlenmektey-~;
di. Bu tür evliliklerin büyük çoğunluğu zorunlu evlilikler olarak kabul edile-
bilir. Zira eşinin Rus veya diğer I-hristiyan nüfusdan olması Azerbaycanlı er
kekler için görevde yükselmesi için önemli bir avantaj olarak görülüyordu.
Nitekim resmi olmayan istatistiklere göre, Azerbaycan' da özellikle 1970 ve
80'li yıllarda yönetici konumunda bulunan birçok kişinin eşlerinin Rus ve
diğer I-hristiyan nüfusun da üyelerinden olduğu biliniyor. Özellikle yeni ku
rulan Sovyet şehirlerinde (bu şehirlerin nüfusunun karışık milletlerden ol
masına dikkat ediliyordu ve bu şehirler ''beynelmilel" şehir sıfatıyla nitelen
diriliyordu) karışık evliliklerin oranı diğerlerine göre daha yüksektir. Bu ye
ni Soyet şehirlerinden olan Azerbaycan'ın Sumgait kentinde karışık evlilikle
rm oranı 1975-1979 yılı verilerine göre %21,,5 olarak kayıtlara geçmiştir.
Burada bir başka sorun ortaya çıkıyordu:Sayıları az da olsa karma evli
likler, karma özellikler taşıyan yeni tip bir toplumun oluşmasına mı yol aça
caktı? Bu ~oruya cevap verebilmek için böyle evliliklerden doğmuş çocukla
rm milliyettercihlerinin incelendiği" sanayileşmiş ve göçlerden etkilenen bir
. çe'vr~de,:jaşayan'' K~an Tatarları'yla yapılan araştırmanın sonuçlarının gözdert geçirilmesi faydalı olacaktır. Sovyetler' de,on altı yaşında kimlik cüz-
. dam verilirken, milliyetini seçmesi söz konusu olan her Sovyet vatandaşının
(anne -Je babaları farklı milletlerden olan çocukların durumu böyleydi) biz
zat kendisinin karar vermesi isteniyordu. Burada, gençlerin seçimlerinin be
lirli durumlarda kesin kurallara bağlı olduğu görülmekteydi. Babanın
müslüman,annenin gayrimüslim olması durumunda, genellikle çocuk baba
sının milliyetini almaktaydı. Müslümanlarda,genel olarak, sosyal grup ve
eğitim düzeyi ne olursa olsun babanın milliyeti baskın çıkınaktaydı.(9, s. 45)
538 GÜNÜMÜZDE AİLE
Ancak bu, karma evliliklecin böyle evlilikler sonucu doğan çocuklar ü
zerinde tamamen etkisiz olacağı anlamına da gelmiyordu. Bu etki, önce dil
lerinde kendini gösteriyordu. Rus ya da başka gayrimüslim ile müslümandan oluşan karma bir ailede konuşulan dil genellikle Rusça'ydı.
Dini açıdan da bu çocuklann hangi dine kendilerini ait edeceği belirsizliğini
koruyordu. Zira Müslüman bir erkekle nikaha giren Hıristiyan kadınlar
kendi dinlerini terk etmiyorlardı. Oysa 1917 ihtilalinden önce Müslüman er
keklerle evlilik yapan Hıristiyan kadınlann birçoğu İslam dinini kabul etmiş
lerdi.
Erkekler arasında Rus ve diğer Hıristiyan kadınlarla· evliliklecin görül
düğü halde Müslüman genç kıziann Rus ve diğer milletierin üyeleri ile ev
lenmesi çok nadir hallerde olabiliyordu. Bu durumun önemli sebebi gibi din
faktörünü gösterebiliriz. Zira İslam, dinine göre Müslüman kadınının bir Hı
ristiyan yahut başka dinden biriyle evlenmesi, yasak ve imkansızdı. Bunun
bir diğer sebebi gibi de bu dönemde kadınlann erkeklere göre milli şuur yö
nünden daha duyarlı olmasını gösterebiliriz. Nitekim Azerbaycan milli kül
tür değerlerinin Sovyet baskı yönetimine rağmen korunup muhafaza edil
mesinde kadınlann büyük rolü olduğu daha sonraki yıllarda yapılacak araş
hrmalarda özellikle vurgulanmışhr.
Sovyet dönemine nazaran özellikle kızlann daha çok yabancılan tercih
etmenin sebebine bir kaç faktöre bağlı olarak açıklanmaktadır
1. Küreselleşmenin etkisiyle yapılan evliklerde milliyet ve din farkının
giderek ikinci plana itilmesi
2. -Evlilik yaşında olan erkek nüfusun büyük kısmının yurt dışında ol
ması sebebiyle kızların, daha fazla Azerbaycan' da yaygın olan bir deyimle
"elçilik süpürgesinin üzerinde oturub" (damat taşının üstünde oturarak)
damat yolu beklemek istememeleri gösterilmektedir.
Bu evlilikler arasında özellikle kızlann Türkiye, İran ve Pakistan gibi
müslüman ülkelerin vatandaşlanyla olan evlilikler çoğunluk teşkil etmekte
dir. Fakat son dönemde gözlenen bir diğer önemli ve olumsuz olarak değer
lendirilebilecek eğilim özellikle kızlann müslüman olmayan ülkelerin vatan-
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECiNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 539
daşlarıyla yapılan evliliklerdi.(10, s. 5) Eskiden böyle vakaların hiç ya~anma
dığı bir toplumda bu tür evliliklerin giderek yaygınlaşması düşündürücüdür.
Aile Değerleri
AZerbaycan toplumu sahip olduğu kültürel ve dini değerlerin etkisiyle
tarih boyunca aile kurumuna hak ettiği değeri vermiş ve yüceltmiştir. Bu ne
denle Azerbaycan ailesi yapısal olarak zaman içinde değişse de varlığını hala
güçlü bir şekilde sürdürmektedir. 1920" de Azerbaycan" ın Sovyet Rusyası
tarafından istilası soması Azerbaycan ailesi Sovyet rejimi tarafından yapılan
uygulamlarla Sovyet aile modeliyle, özellikle manevi yönden yıpratılmaya
çalışılmıştır. Sovyetler'' de aileye alternatif olabilecek kolhoz ve komün gibi
yapay kurumlar kurulmaya çalışılmıştır. Evlenme ve boşanmalar kolaylaşh
rılarak, çocukların bakımından devlet tarafından üstlenmesi öngörülerek ge
leneksel aile yapılarının dağılıp yok olması beklentisi içine gidilmiştir. Ana
hatlarıyla belirttiğimiz bu uygulamalar hep yapay kalmış ve başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Azerbaycan ailesi bu yeni aile modelinde kendi kültürel de
ğerlerini mümkün olduğu kadar korumaya çalışarak ve sahip olduğu payla
şımcı ve dayanışmacı kimliğini muhafaza ederek bu değişim sürecini en az
zararla atıatmayı başardı.
Azerbaycan ailesinin diğer Türk ve İslam topluluklarında olduğu gibi,
en önemli özelliği dayanışmacı, paylaşınacı bir yapıya sahip olmasıdır. Ha
len yaşamakta olan ağır ekonomik bulıranın bu güçlü aile değerleri ile
hafıfletildiği konusunda toplumda ortak bir kanaat mevcuttur.
Azerbaycan Aile Yapısı Araştırmasında aile kurumuna ilk addımı oluşturan evlilikle ilgili tutum ve davranışları belli-başlı değişkenler olan kır
kent, cinsiyet ayrımı ve öğrenim düzeyi ile karşılaştırmalar yapılmıştır.
Birden fazla seçeneğin işaretlenebildiği "Evlilik niçin önemlidir?" soru
suna cevap veren kişilerin %68.4"ü neslin-soyun devamı için, yüzde 40 daha
rahat yaşamak için, yüzde 25.6 güvenli yaşayabilmek için, yüzde 24 daha
düzenli bir hayat için, yüzde 22.5 dinimiz emrettiği için, yüzde 16.4 gelenek
540 GÜNÜMÜZDE AİLE
olduğu için, yüzde 15,7 hayalımı sevdiğimle paylaşmak için ve yüzde 7.9"ü
aile servetimi arbrmak için seçeneklerini işaretlemişlerdir.(1, s. 19) Verilerden de görüldüğü cibi cevab veren kişilerin evliliğin önemi konusundaki en
önemli beklentinin nesiin-soyun devamı, daha rahat yaşamak olduğu anla
şılmaktadır
Birden fazla seçeneğin işaretlenebildiği "Sizce mutlu bir ailenin en ö
nemli şartlan nelerdir?" sorusuna cevap veren kişilerin %77,7 karşılıklı say
gı, sevgi ve bağlılık, yüzde 39,4 çocuk sahibi olmak, yüzde 11,2 ekonomik re
fah ve rahatlık seçeneklerini işaretlemişlerdir.
Azerbaycan' da aileler çocuklan evlendirmed e önemli derecede rol oy
nadığı için, evlilik karan ve eş seçimi üzerinde de büyük etkisi vardır. Azer
baycan toplumunda gerek büyük ailede gerekse küçük ailede eşierin evlilik
karan vermesinde ana-baba nzasının alınmasına çok büyük önem verilmek
tedir. Köy-kent ekseninde bazı farklılıklara rağmen özellikle kızların evlen
me kararında ailenin etkisi erkeklere göre daha fazla olmaktadır.
Azerbaycan aile yapısı sonuçlara göre bugünde ailelerin büyük çoğun
luğu bazı temel d:inl vecibeleri yerine getirdikleri görülür. Dinl gürılerde
(bayram ve kandillerde) ailenizde aşağıdakilerden hangileri yapılmaktadır?
Sorusuna; Bayram ziyareti yapmak (%100), Kabir ziyareti (%30,7) Kuran o
kumak(%23,7), Yardıma muhtaçlara yardım etmek (%19,7) cevabını vermiş
lerdir (1, s. 58)
Çocuklara d:inl bilgilerin verilmesini ister misiniz? Sorusuna ebeveynle
rin %85,2 evet yanıtını vermiştir. Kız Çocukların eş seçiminde din, milliyet
ve yöre farkı gözetir misiniz? Sorusuna babaların yüzde 52,4, annelerin yüz
de 50,9 "Aynı dinden birisi ile evlenebilir" şıkkım cevaplamışlardır. Buna
karşılık annelerin yüzde 5,6"sı ve babaların yüzde 4,7 kız çocuklan iÇin "Farklı dinden birisi ile evlenebilir" cevabını işaretlemişlerdir. Babalarm
yüzde 64"ü ve annelerin yüzde 66"sı kızlannın aynı milliyetden biriyle ev
lenmelerini tercih eldiklerini belirtmişlerdir. Erkek çocuklar içinde buna ya
kın rakamlar söz konusudur.
J.. !
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜREdNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 541
Bu sorunun neticelerinden yola çıkarak şunu söyleyebiliriz: Anababalar
çocuklanna eş seçerken dini ve milli özellikleri göz önünde bulundurur ve bu konuda duyarlıdırlar. Fakat çocuklarm son dönemlerde anababalardan
farklı düşündüklerini yukarıda evlilikle ilgili hususlara irdelerken değinmiş
tik.
~rbaycan'da evlenme adet ve görenekieri arasında resmi (medeni) ni
kah ve imam nik~ önemli bir yeri vardır. Hem resmi nikahın hem de
imam nikahının birlikte kıyılmasına sık sık rastlanmaktadır. 1989 yılında
Sovyetler Birliğinde yapılan bir araştırma sonucunda hem resmi hem de dini
nikah kıyıını oranı Azerbaycancia %61.5 olarak çıkmıştır. (2, s. 144)
Özellikle Sovyet döneminde evlilik yapan kişiler arasında bu durumun
çokca görülmesi, Sovyet rejiminin dini dışlayan temel ideolojisine karşın in
sanlann çok önemli dini veeibeleri yerine getirmelerinin önemli bir gösterge
sidir.(erkek çocuklarm sünnet olunması, yas merasimlerinde kuran okumak
gibi dini vecibelerin yerine yetirilmesi vs. gibi hallar bu konuyu destekle
mektedir)
Aile İçi Rol Bölüşümü ve Etkileşim
Çekirdek aile daha genel geçer bir yapılanma olmasına karşılık, aileler
kültürel tutumları itibariyle farklılık göstermektedir. Ancak, gerek kırsal ge
rekse de kentsel olsun, çekirdek aile yapısının kültürel düzlemde tanımlayan
öğe ataerkil değerlerin hakim olmasıdır.
Azerbaycan' da gerek kent, gerekse köy ailelerinde olsun otorite, aile bi
çimlerine göre değişmesine rağmen genellikle erkeğe aittir. Kır-kent ayrımı,
kültürel ve sosyo-ekonomik düzey farklılıkları belirleyici olmakla beraber,
ailelerin çoğunda hane halkı reisi erkekdir. Ailede bir otorite hiyerarşisi var
dır.
Toplumsal tabakalaşmada üst düzeylere çıktıkca değişme olmasına karşın, ev işleri ve evin yakın çevresi esas olarak kadının alanı olarak görülmek
tedir. Kadının eğitimi, ev dışında çalışması, eve, ev işlerine ilişkin sorumlu-
542 GÜNÜMÜZDE AİLE
luğunu azaltmakta yeterli olmamaktadır. Çoğu kez kadın, iki soruroluğu (iş ve ev) birden yürütme durumunda kalmaktadır.
Ailede kaç çocuğun olmasuu karı-koca birlikte karar veriyorlar. Diğer
kişilerin görüşleri o kadar da büyük etkiye sahlp değildir. Fakat çocuğun
sayıyıla ilgili kararlara bazı özel şartların tesiri altında kabul edilebilir
Ailede karar katılma ve karar verme konusunda erkeğin karar verme
durumunun hakim olduğu görülmektedir. Eşiniz kararlaruuza katılmadığı
zaman ne yaparsınız? sorusuna erkeklerin %40,4, kadınların yüzde 17,6 "E
şim kararlarıma katılır" şıkkuu cevaplamışlardır. Ayrıca böyle durumlarda
kadınların yüzde 54.1 ve erekelerin yüzde 42.6" sı "İkna etmeye çalışırım"
cevabuu vermişlerdi.
Araştırmanın sonucuna göre aile için kararlarda ve önemli konularda
karar verme sürecine kadının da katılması yüksek oraniara ulaşmıştır. Bu
gün evillerin 3/2" si önemli konularda hanımlarına danıştıklaruu ifade etmiş
lerdir.
Ailedekarı-koca ilişkileri aile biçimlerine göre değişmektedir. Şehir aile
lerinde köy ailelerine göre karı-koca ilişkileri daha eşitlikçidir. Bu tip aileler
de-kadınlar karar alma sürecine köy ailelerine göre daha fazla katılmaktadır
lar.
Kararlara katılma süreci yaş durumu ile korelasyon içinde değerlendi
rilmiştir ve yaş düzeyinin bu tutumu daha fazla etkilediği görülmüştür. 36-
55+ yaş arasmda "Eşim kararlarıma katılır" diyenierin yüzdesi 18-35 yaş
arasındakılara göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Özellikle son dö
nemde gözlenen boşanmalar içerisinde 18-35 yaş arası boşanmalarda gözle
nen anlaşmazlık faktörünün kabarık olarak vurğulanması son dönemde ö
zellikle eşler arsında uyumsuzluk konusunda ciddi sorunlar olduğunun bir
belirtisidir.
1
~-
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECiNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 543
Ailede Anababa-çocuk ilişkisi ve çocukann d~ğeri
Tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de Azerbaycan ailesinde çocuk,
aile kurumunun olmazsa olmaz şarh olarak görülmektedir. Azerbaycan Aile
Yapısı Araştırmasında çocuk sahibi olmanın mutlu bir ailenin en önemlı şart
lan arasında yüzde 39,4 gibi çok yüksek bir oranla belirtilmesi, çocuğun A
zerbayean ailesinde bugün de çok önemli olduğunun en önemli göstergesi
dir.
Ailede çocuğa verilen değer, onun toplumdaki yerini daha iyi
açıklaycağından, bu konuya eğilrnek gereği duyulmaktadır. Böylece h~m ai
lenin hem de toplumun stroktürü ortaya çıkar.
Azerbaycan ailesinde çocukların değeri ailenin ekonomik değeri ile öz
deşleştirilmiştir. Geleneksel değerle çeşitli olabilmektedir.
Bu konudakı araştırmalar da dikkate alındığında çocuğun ailedeki öne
mi tarihten günümüze ulaşılan önemi şöyle sıralanabilir: Aileyi tamamlayıcı;
kan-kocayı yaklaştıncı işlevi; sağladığı neşe ve canlılık; _aile adını devam et
tirmesi; yaşlılıkta güven sağlayıcı işlevi vs.
Kadının aile içindeki statüsü çocuk doğurmasıyla yakından ilişkilidir.
Hatta bugün bile çocuğu olmayan aileler arasında boşanma oranının yüksek
olması bu tutumun devam etdiğini göstermektedir.
Yapılan araştırmada "bir ailenin kaç çocuğu olmalıdır" sorusu sorul
rriuştur. Araştırmaya katılanların %1,4"ü bir çocuğu, %29.2"si iki çocu
ğu, %35,3"ü üç çocuğu, %26,4"ü ise dört çocuğu yeterli görmüştür. An
cak %5 dörtden çok c ocuğu uyğun görmüştür.
Çocuğun bu kadar önemli olduğu toplumuzda ebeveynlerin çocukların geleceğini temin etmek için birçok zorluğa katlandıkları görülmektedir. Ö
zellikle çocukarı akutmak ve ona iyi bir eğitim imkarn sağlamak ailelerin en
önemli görevleri arasında yer almaktadır. Ailede hane halkı reisierinin ço
cuklar için eğitim arzusu kuvvetli olarak saptanmışhr. Ebeveynler arasında
544 GÜNÜMÜZDE AİLE
hem erkek hem de kız çocuğunun okuyabildikleri kadar okumaları gerektiği
görüşü yaygındır (%49,5)
Bu arada kız ve erkek çocuğu için istenen meslekler farklıdır. Kız
çocukarı için öğretmenlik, doktorluk ve hemşirelik gibi meslekler istenirken,
erkeler için en çok istenen meslekler sırasıyla hukuçu, memurluk ve polis o
larak saptanmıştır.
Geleneksel Azerbaycan ailesinde erkek çocuk ailenin devamını sağla
yan, gelecekte ailenin yaşlı üyelerine bakan ve ailenin ekonomik sorumlulu
ğunu yüklenecek olan bir kişi olarak görüldüğü için kız çocuğundan ayrı bir
statüye sahiptir. Sadece bir tek çocuk sahibi olsaydınız kız mı erkek mi olsun
isterdiniz? Yüzde 33,3 erkek, yüzde 8,9, yüzde 57,8 fark etmez şıkkım cevap
lamışlardır.
Azerbaycan' da ailelerin erkek çocuk isteme nedenleri araştırma sonuçla
rına göre şu şekilde sıralanmaktadır:
1- Erkek çocuğun sevilmesi (%85,5)
2- Erkek çocuğunun geleneksel olarak, " aile adının devam etmesini"
sağlayan bir kişi olarak görülmesi (%21,6)
3- Erkek çocukların daha kolay yetiştirlimesi inana (%12A)
4- Ailenin erkek çocuğunu yaşlılık güvencesi olarak görmesi (%8,3)
Erkek çocuk, kadın için de çok önemlidir. Çünkü kadınlar aile içerisin-
deki statülerini erkek çocuk vasıtasıyla kazanırlar. Geleneksel Azerbaycan
ailesinde kadının erkek çocuk doğurması, aile içinde kadının statüsünü artı
rabileceği gibi, kocası ile olan ilişkilerini de olumlu bir şekilde etkiler
Erkek çocuğun doğumuyla kiz çocuğunun doğumu karşısındakı tututm
ve davranışlan da farklıdır. Mesela ilk doğan erkek çocuğu olduğu taktirde
babanın ve iıilenin sevinci çok daha farklı olmaktadır. Aynca arka arkaya
doğan kız çocukalnndan sonra bir erkek çocuğunun doğması bütün aile fertleri tarfından kutlanan sosyal bir olaydır.
Günümüzde erkek çocuğuna verilen değer bir takım sosyal değişmeler
sonucunda giderek değişmektedir. Bugün toplumun farklı kesimlerinde de-
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECiNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 545
ğerler değişimine bağlı olarak kız çocuklannın statüsü erkek çocuklarına
yaklaşmakta hatta zaman zaman üzerine çıkhğı gözlenmektedir. Bunun ne
denleri arasında oğulun ebeveynler açısından sosyal güvenlik fonksiyonu
nun azalması, kız çocuklarının insan ilişkileri açısından statüsünün değişme
si, ana-babaya sosyal güvenlik statüsü temin etmesini gösterebiliriz. Bir za
manlar sözü edilineyen kız çocuğun sadakah yerine-"kız evlat daha hayırlı
dır" ka'Vramı ortaya çıkmaktadır. Nitekim araşhrma sonuçlarına göre kız ço
cuk iteme sebepleri arasında kız çocukalrının Ana-babaya daha yakın olma
larının yüzde 24 olarak gösterilinesi bunun önemli kanıhdır.
Azeri-Ermeni Savaşının Aile Yapısına Etkisi
Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgali, Güney Kafkasya'da siyasi
istikrarın, ekonomik gelişmenin ve bölgesel işbirliğinin önündeki en önemli
engel olmuştur. Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgalineticesinde bir
milyondan fazla Azerbaycan Türkü evlerinden sürgün edilmiş ( deporta tion)
ve göçmen statüsü ile çok zor şartlar altmda yaşam mücadelesi vermeye zor
lanmışhr.
1988 yılında eski DKÖB'de (Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi) Ermeniler
tarafından başlatılan gerginlik, 1992-1994 yılları arasında tam anlamıyla bir
etnik temizlik (genocide) ve sürgüne (deportation) dönüşmüştür.
Ermeni işgalleri sırasında 18 bin Azerbaycan Türkü hayahnı kaybeder
ken yaklaşık 20 bin kişi yaralanmış, 50 bin kişi sakat kalmış ve 66'sı çocuk
5101 Azerbaycan Türkü ise kayıp veya esir edilmiştir. Söz konusu 66 çocu
ğun anne - babası öldürülmüş ve Ermenilerin eline geçen çocukların akıbeti
belirsiz kalmışhr. Son on yılda Ermenistan'ın en fazla organ satışı yapan ülke
olması, özellikle esir/kayıp Azerbaycan Türkleri düşünüldüğünde kafalarda
soru işaretleri bırakmaktadır.
Topraklarının yüzde 20'si işgal altmda olan Azerbaycan'da, "kaçgın" o
larak adlandırılan bir ınilyon kişiden 135 bini sağlıksız koşullar altmda va
gonlarda, çadır kentlerde ve mülteci kamplarında yaşam mücadelesi verir
ken, yüz binlerce Azerbaycan Türkü ya akrabalarının yanında sığınh olarak
546 GÜNÜMÜZDE AİLE
yaşamakta ya da devlete ait binalarda yaşam mücadelesi vermektedir.(6, s.
287)
Bir milyon mülteci içerisindeki 200 bin çocuktan 86 bini okul çağının al
hnda bulunmakta, geri kalanlan okul çağındaki çocuklardan oluşmaktadır.
Çadır kentlerde,. terkedilmiş tren vagonlannda ve devlet tarafından oluştu
rulan mülteci kamplannda bu çocuklara oldukça zor şartlar allında eğitim
verilmeye çalışılmaktadır. Mültecilerin yaşam koşullannın elverişsizliği yüzünden sağlık problemleri gittikçe artmaktadır. Azerbaycan Hükümeti 2003
yılı resmi rakamianna göre, mülteci çocuklar arasında, toplumun geri kala
nındaki çocuklara oranla üç-dört kat daha fazla ölüm vakası görülmektedir.
İkarnet edilen yerlerin asgari yaşam standartlarının altmda olması, yeterli
suyun bulunamaması yani alt yapıdaki yetersizlikler, sağlık şartlarını zorlar
ken, çeşitli salgın hastalıklann ortaya çıkışına da zemin hazırlamaktadır.
Göçmenlerin yüzde 26'sı yetersiz beslenmeden kaynaklanan hastalıklara ya
kalanmaktadır.
Bağımsızlığını yeni kazanmış olan Azerbaycan devleti, vatandaşianna
elinden gelen yardımı sağlamaya çalışmaktadır. Her bir göçmen (kaçgın) için
ayda ortalama 5 dolar maaş vermekte ve erzak yardımı yapmaktadır. 214 bin
kişiye dağıtımı yapılan yardım paketleri içerisinde standart olarak 5 kg un, 1
kg şeker, 1 kg sıvı yağ bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler
Yüksek Komiserliği gibi milletlerarası kuruluşlar tarafından da 2005'te sona
erecek olan bir yardım programı uygulanmaktadır. Yaklaşık 143 bin kişiye
ulaşan söz konusu yardırnlara hayırseverler de katkıda bulunmaktadır. Her
ne kadar mültecilere yönelik bu yardımlar yapılsa da topraklanndan sürgün
edilen ( deporta tion) bu insanlar için söz konusu yardımlar asgari yaşam
standartlarını sağlamaktan çok uzaktadır.
Ekonomik Sorunların Aileye Etkileri
Sosyal yapımızın olduğu kadar ulusal ekonominin temel ünitelerinden
biri olan aile; toplumdaki sosyo-ekonomik gelişim ve değişimlerden en çok
etkilenen ve bunu yansıtan bir kurumdur. Tüm diğer eski Sovyet toplulllkan
gibi toplumuz da hızlı bir sosyo-ekonomik değişim süreci içindedir. Sosya-
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜREciNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 547
list ekonomiden piyasa ekonomisine geciş sonrasında yaşanan ardıl ekono
mik krizler, sosyal devletten vazgeciş sürecini hızlandınken, işsizierin ve
yoksulların sayısıznda büyük artışlar olmuştur. İş ve istihdam ilişkilerinde enformelleşme, çocuk çalışbrma ve güvencesizlik eğilimleri güçlenirken
yoksulluk yapısal bir sorun haline gelmiştir.
Makroekonomik yapıdaki değişme ve gelişmeler doğrudan veya dalaylı
olarak ailenin ekonomik yapısında köklü nitelik değişmelerine yol açarak
yaşama düzeyini devamlı olarak etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu etki ve
değişim son yıllarda yoksul ailelerin artması yönünde olmuştur. Ayrıca Aze
ri-Ermeni savaşı sonrası bir milyon kişinin mülteci durumda olması ve bu
kişilerin büyük çoğunluğunun çalışma ve barınma koşullarınının çok kötü
olması ülkedeki yoksulluğu körükleyen sebepler arasında yer almaktadır.
Ailenin kontrolü dışında oluşan değişmelerle üstesinden gelemeyeceği
bir fakirlik içine düşmesi, toplumun temeli olan bu kurumu koruyucu sosyal
politika önlemlerini zorunlu kılmışbr. Ücret artışlarından, aileye yönelik
sosyal yardırnlara kadar birçok uygulama bu amaçla geliştirilen önlemler a
rasındadır. Ancak bu uygulamalan daha çok devletin üstleurnesi ve devletin
imkfuı.lannın kısıtlı olması yüzünden sunulan hizmetler dağınık ve yetersiz
kalmaktadır.
Aile her nevi sosyal ve ekonomik politikalardan, doğrudan etkilenen bir
yapıya sahiptir. Ekonomide her olumlu gelişme kısa zamanda aileye yansı
dığı gibi, ekonomideki daralmalar ve her türlü enflasyonist baskılar da, aile
yapımızda olumsuz etkilerini kısa zamanda hissetirmektedir. Geçinme in
dekslerindeki yükselişler, ev ekonomilerini devamlı sarsmakta, evlerde aylık
geliriere göre bütçe oluşturulması fevkalade güçleşmektedir.
Yaşanan ekonomik krizler bağlı gelir durumundaki uçurumun büyüme
si, yoksulluğun derinleşmesi gibi konular aile kurumunu yakından etkile
mektedir. İMF ve Dünya Bankası gibi çeşitli yabancı kuruluşların araşbrma
sonuçlarına göre Azerbaycan genelinde yoksulluk oranı yüzde 40 seviyesin
dedir. resınl rakamlara göre de Azerbaycan'da yoksulluk seviyesi yüzde 37-
38 oranmdadır. (Azerbaycan Ekonomi va Kalkınma Bakanlığııun 2005 yılı
548 GÜNÜMÜZDE AİLE
için verileri). Dünya Bankasının verilerine göre Azerbaycan' da vatandaşların
yüzde 40 yüzde 50 civarında olan gündelik kazancı bir d olların da altında
dır. 2005 yılı hanehalkı temelindeki son verilere göre hane halkları
nın %34.4" dü yoksuldur.
Yoksulluk seviyesi Karabağdan göçe zorlanmış aileler arasında çok daha
yüksektir. Nitekim kaçkın çadırlarında yaşayan 200 hane üzerinde yapılan
araştırma sonuçlarına göre ankete katılan kişilerin sadece 18"i yani yaklasık
yüzde 2" si yoksulluk sınırı gibi götürülmüş 175 bin manat (yaklaşık 35
Dallar) üzerinde bir gelire sahiptir. Geri kalanların aylık geliri bu rakamın
altında olduğu tespit olunmuştur. Bu özellikle mecburi kaçkınlar arasında
yoksulluk oranının yüzde 90larda seyr ettiğini gösteriyor
Ailenin yoksullaşması, ailenin toplumsal konumunu, rollerini, iş gücüne
katılım biçimlerini, ev içi sorumlukların dağılımını, ailenin varlık durumu
nu, ailenin toplumsal çevre ile ilişkilerini ve toplumsal yaşama katılım eği
limlerini etkilemektedir. Halkın ekonomik güçlükleri yoğun olarak sırtında
hissetmesi, artan işsizlik, toplumda yaşanan çeşitli olaylar, ekonomik ve si
yas! bir takım güçlükler ev likleri ciddi risk altına sokmaktadır. Nitekim aile
içi huzursuzlukların ve son dönemde giderek arhş gösteren boşanmaların en
önemli sebepleri arasında ekonomik sorunlar ili< sırada yer almaktadır.
Gelirin yetersizliği dolayısıyla yoksulluğun bir göstergesi de ailelerin ta
sarruf yapabilme durumudur. Tasarruf gelirin fonksyonu olduğunda ülke
mizde ailelerin tasarruf eğilimi ve hacmi düşüktür .. Azerbaycan Aile Yapısı
araştırması sonuçlarına göre ailelerin yarıdan fazlası tasarruf yapamamakta
dır(%23,4). Tasarruf yapabilen ailelerin tasarruflarını en fazla altın, döviz ve
gayr-i menkul (%31,9)olarak değerlendiridkleri yapılan araştırmalarla belir
lenmiştir. Tasarrufların değerlendirmesi dolayısıyla yatırımla ilgili bu sonuç
lar ailelerin, halk arasında yatırı kabul edilen geleneksel yollarla tasarrufları
nı değerlendirdiklerini göstermektedir.
Araştırmalara göre özellikle büyük çoğunluğu kırsal kesimden olan dü
şük gelirli ailelerin önemli bir kısmı her zaman veya bazen mevcut harcama
larını devam etmek amacıyla borclanmaktadırlar. Allerin öncelikle yakın ak-
SOSYO-KÜL TÜR EL DEGİŞİM SÜRECiNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 549
rabalara ve tanıdklara ve mağazalara (bakkalara ve esnafa) borçlarının ağır
lık taşıdığı göriilınektedir. Borçlanmaların büyük bölümü faizsiz olmaktadır.
Yoksulluğa rağmen Azerbaycan ailesinin temellerinin yıkılmadığını söy
lemek mümkündür.
Göç,;veAile
Azerbaycan ailesinin sorunları, devam etmekte olan hızlı iç ve dış göç
süreci, şehirleşme ve sanayileşme olgusuyla ortaya çıkan genel sorunlarla
paralellik arzetmektedir.
Azerbaycan' da şehirleşme, sanayileşmeye bağlı olmaksızın daha çok ül
kenin en büyük kenti konumunda bulunan Bakü"ye nüfus yığılması şeklin
de ortaya çıkmaktadır. Bu da, aileler için bir takım ekonomik ve sosyal prob
lemierin doğmasına yol açmaktadır.
Beslenme, sağlık, konut, eğitim, işsizlik, göç eden aile bireylerinin kente
alışma süreci içerisinde yaşadığı uyumsuzluk, kent içi iletişim problemleri,
genç-ebeveyn çalışmaları, çalışan annenin sorunları gibi.
Son dönemler hızlanan iç göç olgusunun değerler üzerinde etkisinden
de söz etmek mümkündür. Toplumdaki sıcak ve yüz yüze ilişkiler bu süreç
ile birlikte özellikle şehirlerde parçalnamakta birbj.rininden kopuk ilişkilere
dönüşmektedir. İnsanlar ilgilerini sınırlamakta her bir ilişkiyi bu sınırlar i
çinde düşünmektedir. Bu da kentleşmeye özgü bir yabancılaşma demektir.
Çünkü, insan ilişkilerinin parçalanması sonucu yabancılaşma doğmuştur
Öte yandan Azerbaycan' da iş imkamarının kısıtlı olması sebebiyle erkek
nüfusun önemli bir bölümünün (resmi rakamlara göre 500 bin, resrrli olma
yan rakamlara göre 1,5 milyona yakın) yurtdışına ve özellikle Rusya, Ukray
na, Türkiye gibi ülkelere çalışmak amacıyla gitmesi "parçalanmış aile" olgu
sunu da gündeme getirmektedir. Yurt dışına çıkan aynı zamanda hane halkı
reisi olan erkelerin özellikle Azerbaycan"ın bazı bölgelerinde (Şirvan, Aran,
Nahçıvan bölgeleri ağırlikta olmak üzere) giderek çoğalması ve bu tür aile
lerde yaşanan sorunlar bu konuyu bizim açımızdan önemli kılmış ve bu tür
550 GÜNÜMÜZDE AİLE
aileler üzerine ayrı bir araşhrmaya sevk etmiştir. Değerlendirmenin halen
devam ettiği bu araşhrmada göze çarpan en önemli konuları ailede çocuk
terbiyes:in:in ve çocuğun sosyalleşmesi sorunları, eşierden bir:in:in (özellikle
kadınların) birçok sorunlar karşı karşıya bırakılması olarak nitelendirilebilir.
Bu araşhrmanm ilk sonuçlarına göre yurtdışına işçi göçünün aile üzerindeki etkilerini şöyle sıralayabiliriz:
Yurtdışına işçi göçü, aileyi parçalamaktadır. Gerçi bu durum, geçici bir
bölünmedir. Fakat süresi belli olmadığı için ailenin bütünleşmesi uzun za
man almaktadır. Böylece genellikle kadın terk ediliyor. Resmen boşanma
olmasa da erkek bir yıl ya da daha fazla süreyle ailesinden uzakta kalıyor.
Erkek bulunduğu yerde başka bir kadınla ilişki kuruyor. Bu konuda öne çı
kan sorunlar:
a) Çocuk eğitiminde ortaya çıkan sorun başta gelmektedir. Anne, çocu
ğun eğitiminden sorumlu olmakta, tek başına birçok güçlüklerle karşılaş
maktadır. Çocuğun okul yaşamı, gereksinimleri her şey kadının üstündedir.
Bu da kadın için ağır bir yük olmaktadır. Yani kadının rollerincieki arhş, onun yükünü arhrmaktadır.
b) Çocuk baba sevgisinden uzak kalmaktadır. Çocuğun an ne sevgisin
den başka baba sevgisine de gereksinimi varken çocuk bu gereksinimini ye
terince karşılayamamaktadır.
c) Ailede tüketim sorunları ortaya çıkmaktadır. Kocasından yeterli para
gelmeyen kadın güç durumda kalmclktadır,
d) Ailenin geçim sorunlan tamamen kadının üstünde olduğu için onun
ge çim yükü ağır gelmektedir.
e) Çevrede kadın hakkında dedikodular çıkmakta, kadın bunlarla yıp
ranmaktadır. Çevre, yalnız kadına olumsuz bakmaktadır.
f) Eğer üyeler arasındaki bağlar güçlü değilse kuşkusuz bu tür ailede
boşanma oranı daha yüksek olmaktadır. Çocuk olmayışı da boşanmayı yük-
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECiNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 551
seltmektedir. Bazı giderlerde olağanüstü artışlar olmaktadır. Yurtdışı uzun
telefon konuşmaları, uçak masraflan önemli aranlara varmak ta dır.
Kültür Değişimin Ve Kitle İletişim Araçlannın Aileye Etkisi
Sovyet dönemindeki sosyalist ekonomisinin şartlarından doğan hayat
tarzına.nispetle yeni ve değişik bir yaşam, insan ve toplum anlayışı ve dünya
görüşünü beraberinde getiren piyasa ekonomisi, Azerbaycan' da toplumsal
yapıyı, kültür ve dünya görüşünü derinden etkilemiş bulunmaktadır.
Ailenin her türlü etkilenmenin odağında bulunması gerçekte toplumsal
değişmenin aile özelinde ortaya çıkan bir aşaması olarak kabul edilmelidir.
Zira ekonomik alandaki yeniden yapılanma girişimleri beraberinde kül
türel ve sosyal etkilerini de getirmektedir.
Kültürel değişim sosyal yaşamda da birtakım değişimler meydana ge
tirmekte, daha doğrusu sosyal yapıda kültürel değişim il~ paralel olarak de
ğişmektedir. Toplumda geçerli olan değer yargılan ve bunların benimsenişi
zaman içerisinde değişikliğe uğramakta, söz konusu değerler çağın jlıtiyaç
larına göre değişmektedir.
Ancak değerler arasındaki söz konusu geçiş her zaman beklenildiği gibi
olmamakta toplumlarda kaybolan değerlerin yerine yeni değerlerin ikame~i
gecikmektedir. Özellikle "parasal gücün yüceleştirdiği ve hatta meta (nesne)
fetişizmi yoluyla kutsallaştırıldığı toplumda bu ekonomik değerlere uyumlu
yeni ahiili değerlerin yaratılması ve bu iki değer sisitemini uyumlu ve den
geli bir biçimde içselleştirmiş bir kişilik yapısının oluşması" uzun bir zaman
gerktirmektedir
Azerbaycan toplumu tüm bu yoğun etkilerle tarihin hiç bir döneminde
yaşamadığı ölçüde kültürel kimlik problemi ile karşı karşıya kalmıştır. Kül
türel kimlik problemi yaşıyan bir toplumda aile kurumunun bundan etki
lenmemesi mümkün değildir. Kitle iletişim araçlan yoluyla topluma sunulan
bu farklı yaşam kültürü ailede en çok gençleri ve çocuklan etkilemektedir.
552 GÜNÜMÜZDE AİLE
Değişmelere rağmen geleneksel özellikleri ağır basan Azerbaycan ailesi,
sahip olduğu değerlerin muhafazası ile yeni değerlerin benimsenmesi açı
sından sosyo-kültürel değişimin doğasına uyğun çalışmalara konu olmakta
dır.
Ailede meydana gelen önemli değişmelerden birisi de babanın otoritesi
nin azalması ve ailedili yaşlı bireylerin karar verme yetkililerinin sınırlandı
rılmasıdır.
Araştırmalara ve gözlemlere bakıldığında modem hayat tarzı Azerbay
can ailesinin gücünü de zayıflatmakta ve sosyal değerlerin aşınınasma yol
açmaktadır. Akrabalık ilişkileri de bundan payını almakta ve karşılıklı olarak
bağlılık duyğuları zayıflamaktadır. Ancak yine araştırmalara yansıyan bir
olgu olarak Azerbaycan' da modem hayat tarzının Azerbaycan aile yapısını
aşınciırma ve aile ve akrabalık bağlarını zayıftatınada Balılı ülkelerdeki ka
dar başarılı olamadığı söylenebilir. Diğer bir deyişle Azerbaycan ailesi hızlı
bir toplumsal değişme yaşamasına rağmen sahip olduğu kültürel değerlerin
desteğiyle günümüzde kendisine ait köklü kültürel değerleri koruma konu
sunda direnmesini sürdürmekte ve araşhrma sonuçlarına göre toplumuzda
aile kurumu ve aile bağlarına büyük önem verildiği ortaya çıkmaktadır. An
cak bilinçli, çok yönlü ve rasyonel aile politikaları oluşturulup uygulamaya
konulmazsa aile yapımız övgüye değer direnmesini sürdürmeyebilir.
Bir diğer önemli husus ailelerde mirasın bölüşümüyle ilgili olarak orta
ya çıkan durum. Eğer daha önceki dönemlerde ailede miras daha ziyade er
kek çocuğa veya erkek çocuk yoksa ebeveynlerin vasiyet ettiği çocuklardan
birine bırakıldığı ve diğer çocukar bu karara karşı saygıyla yaklaşhklan hal
de, günümüzde çocukarın her biri baba mirasından pay almak isteyerek mi
rasın eşit bölüştürülmesini talep ettikleri görülınektedir.
Yok olan kültürel değerler öncelikle sosyolojik çalışmalar için önem
arzetmektedir. Bunun yanında ulusal kültür değerlerinin belgelendirilmesi
ve korunması milli kültür politikaları açısından büyük önem arzetmektedir.
Bu değişimle birlikte bir sosyolojik yapının hızla çözüldüğü ve tümüyle yok
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECİNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 553
olduğu gerçeği dikkate alındığında konunun aciliyeti daha derinden anlaşı
lacaktır.
Geçiş sürecindeki aileyi etkileyen en önemli öğelerden biri kitle iletişim
aradan ve özellikle televizyondur. Televizyon, toplumun ve ailenin kültürel
değişiminde temel belirleyici bir unsur olarak karşunıza çıkmaktadır. Yaph
ğımız araşhrmada "Boş zamanlarınızı daha çok ne şekilde değerlendirirsi
niz?" Sorusuna ailelerin %52,3 televizyon seyrederek diye cevap vermişler
dir.
Hafta içi yayınlanan büyük çoğunluğu Güney Amerika yapımı olan di
ziler yoluyla, kültürümüzün temel koruyucu ve taşıyıası olan aile yapunızı
çözülmeye götürecek oldukça farklı bir yaşam tarzının özendirildiği görül
mektedir. Televizyonların olumlu yönde kullanılması gereken etkileri de, bu
tarz filmler yoluyla olumsuz olmaktadır. Bu filmlerde, kahramanların hayat
tarzları kültürel yapunıza son derece zıthr.Üstelik bu filmlerdeki karakterler
ve yaşam tarzları sadece çocukları değil, ailenin diğer üyeleri ve onların
kendi aralarındaki ilişkileri de etkilemektedir. Bu karakterlerin genel özelliği
bolca eşya tüketmek, karşı cinsten arkadaş edinmek ve istedikleri her şeyi
yapabilmektir
Televizyonların çocuk ve gençler üzerindeki etl<isi, toplumun diğer ke
simlerine oranla çok daha fazladır. Bu etki televizyonların sadece bilgi ak
tarmaları yoluyla olmayıp, daha ziyade belli davranış modelleri sunmaları
suretiyle cereyan etmektedir. Bu tipler özellikle çocuklar için büyük bir taklit
kaynağı olan modellerdir.
Günümüz gençleri büyük aile fertleriyle iletişimden ziyade, televizyon
kanallarından aktarılanları pasıf izleme yoluyla, sosyal ve kültürel olarak
beslenmektedirler.
Bunun sonucu olarak günümüz gençliğinin öneınli bir bölümü arabesk
pop sanatçılığı, mankenlik gibi şöhretli meslekleri kendilerine uygun mes
lekler olarak idealize etmeye başlamışlardır. Kısa dönemde şöhret olma ve
para kazanına arzusu, onların niteliklerini geliştirmeden, kendine ve
yetenekelrine emek vermeden, beslemeden yaşamalarma neden olmaktadır.
554 GÜNÜMÜZDE AİLE
Gelecekte gençlerdeki bu yapılanmanın ve yaşayış tarzının bireyler, aileler
ve toplumun geleceği işin ciddi bir tehdit olduğu düşünülmektedir.
Sonuç
Azerbaycan toplumu, özellikle sosyo-kültürel açıdan önemli bir değişim
süreci yaşamaktadır. Toplum yapısında ortaya çıkan bu değişmeler, aile ya
pısında da belirli dönüşümleri beraberinde getirmektedir.
Toplum ve dolayısıyle aile canlı, hareketli bir organizmadır. Değişme
onun tabiatında olan birşey. Fakat çağımızda karşılaştığımız değişme, özel
likle kendi toplumuz için yepyeni kültürlerle, yaşama şekilleriyle, şehirleşme
ile; aile ve aile bireylerinin rol ve statülerinde, nüfus politikalarında, çocuğun
eğitimi ve sosyalleşmesinde; yetiştirdiği ve kendisine bakacakları beklentisi
içinde olduğu evlatlarından ayrı düşen, giderek de artan yaşlı nüfusun ba
kımında, ailelerin sosyal güvenlik politikaları açısından desteklenmesi ihti
yacında vs. kendisini derinden hissettiriyor.
Azerbaycan toplumu sahip olduğu kültürel değerlerin de etkisiyle tarih
boyunca aile kurumuna hak ettiği değeri vermiş ve onu hep yüceltmiştir. Bu
nedenle Azerbaycan ailesi değişmenin meydana getirdiği koşulların etkisiyle
bazı değişiklklere maruz kalsa da varlığını hala güclü şekilde devam ettir
mektedir. Azerbaycan ailesinde değişen şartlara rağmen, akrabalar arası iliş
kilerin ve yardımlaşma duygusunun halen devam ettiğini söyleyebiliriz. A
zerbaycan ailesinin en önemli özelliği olarak, aile içi ve akrabalar arasındaki
dayanışma ve kader birliğini gösterebiliriz. Bu özellikler, kırsal kesimde ol
duğu kadar böyük şehirlerde de halen yaygın şekilde devam etmektedir.
Aile kurumu toplumun diğer kuruluşları gibi, gelişme ve entegrasyon
süreci içinde bir takım değişikliklere uğrar. Bu süreç içinde Azerbaycan aile
sine has bir takım özelliklerin de değişime uğraması kaçınılmazdır. Günü
müzde yaşanan hızlı sosyo-kültürel değişmeler, özellikle genç kuşaklarda
yeni kimlik arayışlarına, tutum ve davranışlarında çelişkilere, çatışmalara ve
ikilernlere yol açmaktadır. Son dönemler özellikle yeni evlilik yapan aileler-
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECiNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 555
de gözlenen boşanma arhşı ve evi sık-sık terk etme durumları bu görüşü desteklemektedir.
Evlilik öncesi ve sonrasında aile ve çocuk sağlığını koruyucu ve destekleyici psiko-sosyal hizmetler yetersizdir.
Aile toplumsal değerlerin korunması ve sürdürülmesinde rolü bulunan ~ .
toplumsal kurumların başında gelir. Bu işlevi ile aile statükocu bir toplumsal
kurumdur. Ancak ailenin zor ama gerekli olan bir işlevi daha bulunur. Bu
işlev de ailenin değer yaratma işlevidir. Aile,degişimi bu işlevi ile göğüsler
ken, değişimle gelebilecek olası tehditleri ve tahribalı da yine bu işleviyle
hertaraf edebilir. Değer üretme di ği, üretemediği zamanlarda ise ailenin o
lanca varlığıyla içinde kıvrılması, dışarıya ve değişime sırt çevirmesi kaçı
nılmaz olur. Bu tür ailelerden meydana gelen toplumların ise benzer sonu
yaşamaları doğal bir şey olamaz (5, s. 163).
Teknolojik gelişmenin yol açhğı yeni davranış ve yaşama biçimleri top
lumsal hareketliliği hızlandırıken, b~ı geleneksel değerlerin de büyük ölçü
de sarsınh geçirmesine neden olmaktadır. Kitle iletişim araçları ile taşınan
yeni değerler toplumsal dinamiklerle birlikte değişimin yönünün ve hızını
belirlemektedir. Televizyonun özellikle çocukların ve gençliğin üzerinde ah
lak standarhnı düşürdüğü ortaya konulmuştur.
Anne ve babalar da bu hızlı değişim karşısında çocuklarına rehber ol
makta zorlukla karşılaşmaktadırlar.
Azerbaycan ailesinde geleneksel değerlerle yenilikçi değerleri uzlaşma
bilecek kültürel, ekonomik ve toplumsal donanıma kavuşturmak için gerekli
önlemler alınmalıdır.
Sosyalist ekonomiden piyasa ekonomisine geçişin sosyal politikalarla
desteklenmeden gerçekleştirilmesi yüzünden toplumda gelir dağılımı önemli ölçüde bozulrhuştur. Ülkemizde ailelerin istihdam, sosyal güvenlik, gelir
dağılımı, harcama, tasarruf, yatırım ve borcianma bakımından ciddi sorun
larla karşı karşıya oldukları görülmektedir. Ülkemizde muhtac vatandaşiara
sosyal refahlarını sağlamak amacıyla devletin bazı önlemler almasıyla bera-
556 GÜNÜMÜZDE AİLE
ber bu önlemlerin yetersiz olması, ülkenin savaş durumunda olması, bağım
sızlığın ilk dönemlerinde yaşanan ekonomik krizler ve işsizlik nedeniyle ge
lir dağılımının daha da bozulması ve aile yapısındaki değişimler gibi neden
lerle sosyal hizmet ve yardırnlara ihtiyac artmaktadır. Diğer yandan sosyal
ve ekonomik yoksulluk içindeki ailelere ayni ve nakdi yardım hizmeti sunan
yerli ve yabancı kurum ve kuruluşların yanı sıra gönüllü kuruluşların da a
rasında ortak kriter ve hizmet standarh oluşturulamaınıştır.
Ekonomik gelişme sağlanırken, ailenin önemi gözardı edilmemeli aileyi
destekleyici ekonomik, sosyal ve kültürel tedbirler birlikte uygulanmalıdır.
Yoksullukla ve ekonomik sıkıntılarla mücadelede bir başka yöntem de
toplumsal dinamikleri harekete geçirmektir. Hayırsever vatandaşların saha
vet damarlarını harekete geçirecek projeler geliştirilrnelidir(Vakıf, dernek gi
bi). Mutlak yoksulluk içinde olan ailelere oluşturulacak ve tahsisi edilecek
fonlarla acil yardırnlar yapılmalıdır.
Değişim engellenrneyen biİ süreçtir. Yapılması gereken bu sürecin aile
üzerindeki etkilerin çok iyi incelenmesi gerekliliğidir.
Azerbaycan toplumu bu etkileşim sürecinden ancak kendi kültürel de
ğerlerine sahip çıkarak ve onları bizzat yaşatarak en az zararla çıkabilir.
Ülkenin geleceğı açısından ailenin güçlü temellere dayanması, sağlıklı bi
yapı içerisinde varlığını sürdürmesi gerekmektedir. Bunu gerçekleştirecek
politikaların geliştirilmesi ve etkin bir biçimde uygulanması şarttır.
SOSYO-KÜLTÜREL DEGİŞİM SÜRECiNDE AZERBAYCAN AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ 557
KAYNAKLAR
1. Zengin, E., Süleymanov, E., Azerbaycan Aile Yapısı Araştırması, (Yayınlanmamış Araştırma
Sonuçlan)
2. Azerbaycanda Kadınlar ve Kişiler 2004, Azerbaycan Respublikası Dövlet Statistika Komitesi,
Bakı, 2004
3. Süleymanov, E., Azerbaycan'ın Yakın Tarihinde Milli Kimlik Ararayışlan üzerinde Sosyo-
lojik Bir İnceleme, Yayınlanmaınış Doktora Tezi,
4. http:Uwww.iqtisad.net/me1124.htm
5. İsmail Dogan, Sosyoloji Kavrarnlar ve Sorunlar, 5. Baskı, Pegem Yayıncılık, Ankara, 2002
6. Eyüp Zengin- Vefaeddin İbayev, "Kültür Varlıklarının Savaş Sırasında Korunması: Ermenis
tan İşgali Altındaki Azerbaycan Topraklannda Durum", KÖK Sosyal ve Stratejik Araştır
malar Dergisi, C. II, Sa:2, (Güz 2000},
7. Gorovskiy F., Sovetskiy Narod Kak İnternaçionalnaya Obşnost, Kiev, Vişa Şkola, 1982
8. Geybullayev G., "Sovremennaya Semyai Semeynıy Bit Azerbaydjançev", Avtoreferat
Kandidatskoy Disertaçii, Baku, 1966
9. Sovetskaya Etnografiya, Mart 1976
10. Kızlar ecnebilerle evliliğe niye üstünlük verir?
http://www.ucnoqta.com/2005/08/13/anons.php?m=15