33
1 CİNSEL AKTİF AVUSTURALYALI KADINLARDA SERVİKAL MYCOPLAZMA,UREOPLAZMA,TRİCHOMONAS VE VİRAL AJANLARIN MULTİPLEKS PCR İLE TANIMLAMA ORANLARI Dr Özlem Aydemir Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

Dr Özlem Aydemir Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

Embed Size (px)

DESCRIPTION

CİNSEL AKTİF AVUSTURALYALI KADINLARDA SERVİKAL MYCOPLAZMA,UREOPLAZMA,TRİCHOMONAS VE VİRAL AJANLARIN MULTİPLEKS PCR İLE TANIMLAMA ORANLARI. Dr Özlem Aydemir Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

1

CİNSEL AKTİF AVUSTURALYALI KADINLARDA SERVİKAL

MYCOPLAZMA,UREOPLAZMA,TRİCHOMONAS VE VİRAL AJANLARIN MULTİPLEKS PCR İLE

TANIMLAMA ORANLARI

Dr Özlem Aydemir

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

Page 2: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

Multiplex PCR Testing Detection of Higher-than-Expected Rates of Cervical Mycoplasma, Ureaplasma, and Trichomonas and Viral Agent Infections in Sexually Active Australian Women

JOURNAL OF CLINICAL MICROBIOLOGY, May 2009,

Page 3: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

3

• Servisit, uterin serviksin akut yada kronik inflamasyonudur ve genellikle seksüel geçişli ajanlarla meydana gelir.

• Neisseria gonore, Clamidya trochomatis sıklıkla raporlanan ajanlardır.

• Bununla birlikte etyolojik ajanların çoğu tanımlanamamıştır.

• Diğer yapılan epidemiyolojik çalışmalar servikal enfeksiyöz ajanların sıklığı açısından önemli farklılıklar göstermektedir

Page 4: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

4

• Tedavi edilmeyen servisitler endometrit, pelvik inflamatuar hastalık, salpenjit gibi asenden enfeksiyonlarla sonuçlanabilir.

• Ayrıca servisit mukozanın bozulmasına, inflamatuar hücrelerde viral replikasyonun artmasına izin vererek HIV virüsüne duyarlılığı artırır.

• PCR ve DNA hibridizasyonu gibi moleküler metodların geliştirilmesiyle genital infeksiyonlarda rolleri olan CMV, HSV1, HSV2, adenovirüs, mollicutes, ureoplazma parvum, urealticum, mycoplazma hominis ve genitalium içine alan ajanların daha fazla araştırılmasına olanak sağlamıştır

Page 5: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

5

• EBV, VSV ve enterovirüslerin sebep olduğu genital infeksiyonlar raporlanmıştır.

• Yukarıda belirtilenlere ek olarak Tropenoma pallidum, Clamidya trochamatis, Trichomonas vaginalis, B grubu streptokoklar ve 5 adenovirüs türünün tespiti için geleneksel tabanlı VDL05, VDL06, VDL07, VDL09 dört PCR kullanımı raporlanmıştır.

Page 6: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

6

Materyal-metod• 2006-2007 yılları arasında Avusturalya Sidney’de servisit

araştırması için yapılan henüz yayınlanmamış vaka kontrol araştırması için ve işe alım için alınan 175 kadının servikal sürüntü örnekleri(233) incelendi.

• Bunların içinde servisit olan ve olmayan kadınlar vardı.

• Kadınların tümü 18 yaş üstündeydi.

• Kadınlar, antibiyotik tedavisi almayan yada önceki ay içinde jinekolojik müdahale yapılmayan, IU kontraseptif kullanmayan, hamile yada menstruasyon döneminde olmayan semptoma bakılmaksızın bir internal muayene olan kadınlardı.

Page 7: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

7

Örnekleme yöntemi:

• Servikse steril bir metal spekulum kullanılarak ulaşıldı ve steril olmayan bir eküvyon çubukla eksuda kaldırıldı.

• Endoservikal sürüntü pamuk bir eküvyonla alındı ve viral transport mediuma koyulmadan önce bakteriyel ajanları değerlendirmede kullanıldı ve -70 derecede saklandı.

• Aynı bölgeden alınan iki ardışık numunede kullanılan viral transport eküvyon, viral transport medium ile süspanse edildi.

• Bu iki örnek aşağıdaki testlerle test edildi.

Page 8: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

8

Nükleik asit extraksiyonu- PCR

• Bu eküvyonlar nükleik asidin ekstraksiyonundan önce 500 ml transport mediumda süspanse edildi.

• Çalışma protokolü üretici firmanın talimatlarına uygun olarak robotik sistemle ((MagNaPure LC; Roche, Germany) ekstraksiyon yapıldı.

• +4 derecede saklanan örnekler 48 saat içinde çalışıldı.

Page 9: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

9

Molliculet sınıfının tanımlaması(VDL06)

• U. parvum, U. urealtikum , M. genitalium, M. hominisi tanımlamak için tek yönlü mPCR master mix tasarlandı.

• Bu ticari master miks tanı labaratuarında kullanılan moleküler metodları doğrulamak amaçlı kullanıldı.

• RT basamaklarında 50 derecede 30 dk, denatürasyonda 94 derecede 30 dk 50 siklus, 57 derecede 30 sn, 72 derecede 1 dk, ayrılma basamağında 72 derecede 7 dk bekletildi.

• Ürünler gel elektroforezde görüntülendi.

• Probe hibridizasyonla identifiye edildi.

• Bilinen pozitif klinik örneklerden PCR ile kontrol grubu oluşturuldu.

Page 10: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

10

Virüs tanımlaması(VDL05)

• CMV, HSV1, HSV2, VZV ve enterovirüs tanımlaması için nested mPCR kullanıldı.

• Ürünler gel elektroforezi ile görüntülendi.

• Probe hibridizasyon ile identifiye edildi.

Page 11: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

11

Adenovirüs A-E tanımlaması

• Adenovirüs tanımlaması daha önce tanımlanan metodlara dayanmaktadır.

• Termal siklusta denatürasyon basamağında 94 derecede 5 dk, 30 siklus, ve ekstansiyon basamağında 72 derecede 5 dk bekletildi.

• Ürünler gel elektroforezi ile görüntülenmiştir.

Page 12: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

12

Sensitivite ve spesifite ölçümü

• Çoğu ajan için pozitif kontrollerin sayısı yeterli değildi.

• Testlerin duyarlılıkları plazmid algılama sınırı ölçülerek değerlendirildi ve her ajan için plazmid yakalama sınırı tespit edildi.

Page 13: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

13

kontrol:

• Yukarıda belirtilen testler için pozitif kontroller ya kültür ya da kanıtlanmış moleküler kaynaklardan elde edilmiştir .

• Daha önce açıklanan primerler kullanılarak tüm örneklerdeki gliseraldehit-3-fosfat dehidrogenaz geninin amplifikasyonu, ekstraksiyon ve PCR’ı doğrulamak için yapıldı.

Page 14: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

14

sonuçlar

• Her bir ajan için tesbit sınırı 10-105 kopya arasındaydı.

• Ajanların tümü 175 katılımcı kadının ilk veya daha sonraki muayenelerinden alınan örneklerde tespit edildi.

• En sık karşılaşılan organizma mollicutes sınıfı idi ve 233 sevikal sürüntünün 159 tanesinde (%68.2) tespit edildi.

Page 15: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

15

• Tek başına yada U. parvum ile kombinasyonu en sık tanımlananlardı.

• Bunu M. hominis, U. urealticum, M. genitalium izledi.

• Virüslerden CMV baskındı ve VSV izledi.

• Örneklerin %3’ünden azında EBV,HSV1, HSV2 tanımlandı.

• Adenovirüs tanımlanamadı..

Page 16: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

16

• VDL07 ile en sık tanımlanan ajan T. vaginalisti.(%4)

• Clamidya trochomatis ve B grubu streptokok örneklerin %1’inden azında tanımlandı.

• 175 kadının 42’sinde multipl infeksiyon tanımlandı.

• Bu hastaların ikisinde 2 ayrı durumda infeksiyon vardı.• Koinfeksiyonu olan 44 hastanın tümünde mollicutes sınıfı

vardı ve bunlardan en sık U. parvum görüldü.

Page 17: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

17

• 8 hastada trichomonas tanımlandı.

• 6 hastada U. parvum ile koinfeksiyonu tanımlandı.

Page 18: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

18

Page 19: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

19

tartışma

• mPCR testleri tek reaksiyonda birden fazla ajanın eş zamanlı saptanmasına olanak sağlar ve burada geniş oranda mikroorganizma tespit edilmiştir.

• Bu çalışmada geliştirilen PCR daha önce rutin tanı labaratuvarında virüslerin tespiti için yapılan tanımlamalara

dayanmaktadır.

Page 20: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

20

• Rutin tanı labaratuvarında temel moleküler hizmetler ile testlerin performansı iş akışını kolaylaştırır.

• Revers transkriptaz reaksiyonunu içine alan bir ticari master mix seçimi ajanların DNA ve RNAsını tespit eden yoğun labaratuvar ortamında faydaları vardır.

• VDL05 mPCR ve VDL07 nested PCR sensitivitesi artmışken PCR sonrası prob hibridizasyon ile spesifitesi artmıştır.

• Türe spesifik primerler tarafından hedef bölgelerdeki değişim nedeniyle adenovirüs m PCR post PCR probhibridizasyon olmadan tek basamaklı PCR ile sınırlı kaldı.

Page 21: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

21

• M hominis, M. genitalium, U. parvum ve urealticum(VDL06) için tek basamaklı PCR kullanıldı.

• Bu ajanların tanımlaması için bu metodu Yoşhida geliştirdi.

• Bununla birlikte bu yöntem bu çalışmadaki hibridizasyon reaksiyonu için U. parvum ve urealticum ile çapraz reaksiyon verdi.

Page 22: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

22

• VDL05 kullanılarak en sık izole edilen virüs CMV idi.

• CMV bağışıklığı iyi olan kadınlarda servisitlerde sık karşılaşılan bir ajan değildir.

• Bununla birlikte Çin’de yapılan prospektif bir çalışmada servikal human papillomavirüslü kadınların %5.1’inde, eraziv servisitlerin %14’ünde gösterilmiştir.

Page 23: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

23

• Hamilelerde infeksiyon, spontan düşüklere sebep olabilir.

• Fetal infeksiyon ve konjenital anomaliler için önemli risk faktörüdür.

• Bu çalışmada kadınların %6.3 ünde CMV tanımlanmıştır ve bu oran daha önce Avusturalya kliniklerinde raporlanmamıştır.

• Önceki çalışmalar en sık genital HSV infeksiyonunun HSV2 olduğunu göstermişken daha yeni çalışmalar HSV1 genital infeksiyonunun giderek arttığını göstermiştir.

Page 24: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

24

• Bu çalışmada HSV1, HSV2 den daha sık tespit edilmiştir.

• Bu çalışmada 175 kadının hiç birinde test sırasında akut HSV infeksiyonunun yada genital erezyonun bulguları yoktu.

• Kadınlarda EBV ilişkili genital ülserler raporlandı.

• Bu durum tanımlanamayan veya yanlış tanımlanmış HSV infeksiyonuna bağlı olabilir.

Page 25: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

25

• Yeni yapılan bir çalışmada EMN ile infekte bir partnerden cinsel yolla infeksiyonun bulaştığını gösteren güçlü kanıtlar vardı.

• Tayland’da bir çalışmada HSV ilişkili genital herpesi olan kadınların %56.7 sinde klinik önemi belirlenmiş olmamasına rağmen EBV DNA nın mevcut olduğu görüldü.

• Kadın genital sistemindeki enterovirüs varlığı, antenatal ve perinatal infeksiyona yatkınlık oluşturabilir.

Page 26: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

26

• Rusya da yapılan bir çalışmada genç kızların %16.3 ünde vulvavajinitin uzamış formlarında vajinal salgılarında coxsackie A ve B virüsü tespit edildi.

• Daha yakın zamanda Afrika’da yapılan bir çalışmada doğurganlık çağındaki kadınların yaklaşık %10 unda enterovirüs RNA tespit edildi.

• Bu, anneden çocuğa antenatal ve perinatal geçişin sebebi olabilir.

Page 27: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

27

• Çalışmamızdaki kadınların %2.8 enterovirüs saptanması risk altındaki hastaların oranını gösterir.

• Bu çalışmada mollicutesin üreme yetersizliği genitoüriner yol infeksiyonu ile neonatal morbidite ve mortalite ile olan ilişkisi tanımlandı.

• Bu çalışmada genital infeksiyonlarla ilişkili mollicutesin dört türünün tanımlanma oranları önceki çalışmalarla uyumluydu.

• En sık U. parvum tanımlandı.

Page 28: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

28

• M. genitaliumun tanımlanması giderek önem kazanmaktadır.

• Servisitli kadınlarda son zamanlarda yüksek oranda raporlanmaktadır.

• Ayrıca infekte cinsel partnerden cinsel yolla bulaşma sıklığı yüksektir.

• Bu analizde T. vaginalis %4 le kadınlarda en sık tespit edilen ajan oldu ve pap smear, mikroskopi gibi geleneksel yöntemlere göre moleküler tekniklerin daha avantajlı olduğu kanıtlanmış oldu.

Page 29: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

29

• Bu analiz, seksüel geçişli ve sıklıkla asemptomatik trichomonas infeksiyonunun tanımlanmasına imkan vermiştir.

• T. vaginalis; pelvik inflamatuar hastalık ve olumsuz doğum sonuçları ve HIV virüsü bulaşma riski ile ilişkili bulunmuştur.

• B grubu streptokoklarla vaginal kolonizasyon genellikle seksüel geçişle ilişkili değildir ve asemptomatiktir.

• Bununla birlikte eğer B grubu streptokokların servikal kolonizasyonu tanımlanmamışsa ve eradike edilmemişse fetüs ve yenidoğanda patolojilere sebep olabilir.

Page 30: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

30

• C. trochomatis sıklıkla servisitle ilişkilidir ve dünya genelinde cinsel yolla geçen bakteriyel infeksiyonların en sık nedenidir.

• Bu populasyondaki klamidyal infeksiyonların saptanma oranı (%1) beklenenden daha düşüktür ve bu durum bu çalışma grubunda PID olan ve antibiyotik tedavisi alan kadınların dışlanması ile açıklanabilir.

• Burada belirgin olduğu gibi frengili servisit nadirdir ama tanımlanması önemlidir.

• Çünkü infeksiyon klinik ve kolposkopik olarak primer serviks kanserini taklit eder.

Page 31: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

31

• İdeal olanı bu ajanın tanımlanmasında kullanılan tahliller daha duyarlı olmalı ve yüksek riskli hastalarda duyarlılığı artırmak için monopleks yapılmalıdır.

• Adenovirüsler nadiren genital infeksiyonla ilişkilidir.

• Burada adenovirüs tanımlanamamıştır.

• N. gonorenin N. subflava ve cineria gibi yakından ilgili suşlarla çapraz reaksiyon vermesi nedeniyle tanımlamada bir test geliştirilemedi.

Page 32: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

32

• Bu patojenin tanımlamasında kültür teknikleri basit ve uygun işlemlerdir.

• Burada görüldüğü gibi seksüel sağlık kliniklerinde tedavi edilen kadınların servikslerinde mollicutesin beklenenden daha yüksek oranda görüldüğü gözlenmiştir.

• Bu PCR testleri kommensal patojenlerin ayırt edici özelliklerini ve bu mikroorganizmaların infeksiyonlardaki önemini açıklamayı kolaylaştıracaktır.

Page 33: Dr Özlem Aydemir                Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özdemir

33

• Sonuçta servisit ve diğer genital infeksiyanların tanısında ve spesifik patojenlere karşı tedavideki ajanların seçiminde, uygun müdahaleleri yönlendirecektir.

• Servisitin etkin tedavisinin, jinekolojik infeksiyonları ve fetal gelişim risklerini azaltması gibi önemli sonuçları vardır.