50
www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 70 17 Eylül 2006 Fiyat›: 1 Milyon / 1 YTL (kdv dahil) [email protected] Halklar› böyle teslim almak istiyorlar Kürt-Türk, fiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; EZ‹LEN TÜM HALKLAR EMPERYAL‹ZME KARfiI B‹RLEfiEL‹M! IRAK’ta mezhep çat›flmas› TÜRK‹YE ’de Türk-Kürt çat›flmas› LÜBNAN’da Müslüman-H›ristiyan çat›flmas› “Tecrite Karfl› Sanatç›lar Giriflimi” bu kez ‹zmir’de kurdu “Tecrit” hücrelerini... Ege’den ayn› hayk›r›fl› yükselttiler: “Tecrite Son!” ISSN 13005 - 7944 “Tecrite Karfl› Dayan›flma Komitesi” her yerde ayn› talebi dile getiriyor

“Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 70

17 Eylül 2006Fiyat›: 1 Milyon / 1 YTL

(kdv dahil)

[email protected]

Halklar› böyle teslim almak istiyorlar

Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan;

EZ‹LEN TÜM HHALKLAR

EMPERYAL‹ZME KARfiI

B‹RLEfiEL‹M!

IRAK’ta mezhep çat›flmas›

TÜRK‹YE’de Türk-Kürt çat›flmas›

LÜBNAN’da Müslüman-H›ristiyan çat›flmas›

“Tecrite Karfl›Sanatç›larGiriflimi”

bu kez ‹zmir’de

kurdu “Tecrit” hücrelerini... Ege’den ayn›

hayk›r›fl› yükselttiler:

“Tecrite SSon!”

ISSN 13005 - 7944

“Tecrite Karfl›Dayan›flmaKomitesi”her yerdeayn› talebi dile getiriyor

Page 2: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelemizin 21 Eylül

27 Eylül

Sahibi vve YYaz›iflleri MMüdürü:Sevtap TTÜRKMEN

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.‹stiklal Cad. Büyükparmakkap› Tel

Sok. No:4 Kat:4/2 Beyo¤lu/‹STANBULTelefon: 0 212 251 94 21 Faks: 0 212 251 94 35

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE Pieter de Hoochstr. 30

3021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet AAdresi: www.yuruyus.comMail AAdresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Hesap No: 1051 - 1637885 SevtapTürkmen Türkiye ‹fl Bankas› fiiflli fib.

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›kBask›: ASPAfi Pazarlama-Evren Mah. GülbaharCad. No:7 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: 0 212 655 88 64

Da¤›t›m: Merkez Da¤›t›m Pazarlama San. ve Tic.A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Fiyat›: 1 YTL Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Haftal›k SSüreli YYerel YYay›n

Abdi ‹pekçi’de4. Y›la Do¤ruMutlulu¤un resmini çizmek kadar zorolsa gerek “sabr›n” resmini çizmek.Ama böyle bir ifle giriflmek isteyenher sanatç›ya esin kayna¤› olacak birtablo var Ankara’n›n orta yerinde. Birparkta, yaz k›fl, gece gündüz deme-den oturan TAYAD’l›lar, sabr›n tim-sali olarak oradalar.

Abdi ‹pekçi Park›’ndaki direnifl 16Eylül Cumartesi günü, 3. y›l›n› bitirip4. y›l›na “Merhaba” diyecek. Parkta-ki ailelerde 4. y›la girecek olman›ntelafl›, heyecan› var.

Ailelerin duygular›n› paylaflmak için parka gidiyoruz. 16 Eylül gününe ha-z›rl›klar› sürüyor. Kimisi DKÖ’lere davetiye götürüyor, kimisi orada yap›la-cak ifllerin haz›rl›¤›nda.

Park›n emektarlar›ndan bir ana oturuyor elin alt›nda. Adana’da “baflka ana-lar a¤lamas›n” diyerek bedenini açl›¤a yat›ran bir anan›n yan›ndan gelmifldaha birkaç gün önce. 3 günlük destek açl›k grevi için gitmifl. Herkese çokselam ve sevgileri oldu¤unu söylüyor. Selam ve sevgilerini al›p gö¤sümü-zün bir yan›na koyuyoruz. Ve orada bize anlatt›klar›n›, bir anan›n, bir tuts-ak yak›n›n›n ça¤r›s› olarak aynen aktar›yoruz:

“Biz burada 3 y›l› bitirdik, 4. y›la girece¤iz. Çocuklar›m›z hala ölmeye de-vam ediyor. Bu 3 y›lda neler yaflamad›k, neler görmedik ki. Hele gece bura-da kalan çocuklar›m›z. As›l ahlaks›zl›¤›n, namussuzlu¤un nas›l yafland›¤›n›en iyi onlar görüyorlar. Bazen bize anlat›yorlar, anlat›rlarken bile utan›yor-lar. Art›k siz düflünün nas›l bir sistem içinde yaflad›¤›m›z›.

Geçen gün Lübnan’a asker gitmesin, Kofi Annan ülkemizden gitsin diyen18 çocu¤umuz tutukland›. Ondan önce de kepenk eyleminden 7 evlad›m›ztutuklanm›flt›. Bugün, yani 12 Eylül 1980’de bu i¤rençli¤in temelleri at›ld›.12 Eylül zihniyeti halen ülkeyi yönetmeye devam ediyor. ‹flte bu sistemekarfl› olduklar› için evlatlar›m›z hücrelere at›ld›lar. Buradan geçenlerden ki-misi “burada oturarak m› tecriti kald›racaks›n›z?” diye soruyor. Geneldesorulan soru bu. Ne yaz›k ki daha çokta kendine solcuyum, demokrat›m di-yenler bu soruyu soruyor. Tecriti kald›racak olan evlatlar›m›z›n 6 y›ldan beriyapt›¤› ölüm orucu direniflidir. As›l içerdeki evlatlar›m›z›n direnifli kald›ra-cak. Biz burada sadece onlar›n sesi oluyoruz. Sansürü bir parça da olsa k›r-maya çal›fl›yoruz. Onlar direnmese biz burada oturuyor olur muyduk?

Otursak bile neyi anlatacakt›k?

Biz bu direniflte herkesin yapaca¤› bir fleyler oldu¤una inan›yor ve biliyo-ruz. Örne¤in ilk ad›m olarak 16 Eylül Cumartesi günü saat 16.00’da Abdi‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip yanlar›nda bir, iki ki-fli getirebilirler. Bu da bir fleydir. Art›k bu bir insan olup olmama sorunu ha-line geldi. Gece parkta gördüklerimiz gündüz de görülür duruma gelecekyak›nda. Bunlardan biri belki de sizin k›z›n›z, o¤lunuz olabilir. O bata¤a ba-tabilir. Bunun hiçbir garantisi yoktur. Y›lan bizi sokmadan y›lan› yokedelim.Bu direnifle destek verelim. Yüre¤inde insan sevgisi tafl›yan herkesi 16 Ey-lül ve daha sonraki günlerde Abdi ‹pekçi’ye davet ediyoruz. Birilerinin dahaellerini tafl›n alt›na sokman›n vaktinin geldi¤ini düflünüyorum.”

● Trabzon Linç DavasıYer: EErzurum, 2. Asl. Cz. Mah.

Tarih: 26 Eylül 2006, Sal›

Saat: 10.00

● Bursa 1 Mayıs DavasıYer: BBursa, 7. Asl. Cz. Mah.

Tarih: 26 Eylül 2006, Sal›

Saat: 11.00

●Gazi Halk ŞöleniTarih: 17 Eylül PAZAR

Yer: Gazi Barajüstü Orman›

Grup Yorum, Ferhat Tunç, Tolga Sa¤,K›v›rc›k Ali ve daha birçok sanatç›Gazi halk›yla birlikte olacak!

�Ça¤r›

‹lan

21 Eylül 1995’de Buca Ha-pishanesi’nde özgür tutsaklarayönelik sald›r›da, bir direnifldestan› yaratarak flehit düfltü-ler.

Yusuf BA⁄, Kayseri P›narba-fl› 1970 do¤umluydu. Çerkesmilliyetindendi. ‹zmir’in ilkDEV-GENÇ’lilerindendi. Eylül1993’de tutsak düfltü.

Turan KILIÇ, 1958 do¤umlu,iki çocuk babas› bir emekçiydi. ‹zmir K›n›k ilçesi Tafltepe Köylüleri’nin önderiydi. Hareketinbölgede verdi¤i irili ufakl› bütün görevlere koflturdu.

U¤ur SARIASLAN, 1971 Kayseri do¤umluydu. ‹zmir’de Liseli DEV-GENÇ saflar›nda görevald›.

Partinin kuruluflunun ard›ndan önemli sorumluluklar üstlenerek bunlar›yerine getirmeye haz›rlan›rken 25 Eylül 1994’de kazayla yaraland›,illegalite koflullar›nda hareketin güvenli¤ini düflünüp hastaneye kald›r›l-mas›na izin vermeyerek, kan›yla umudun ad›n› yazarak flehit düfltü.

1960 Mersin Kazanl› do¤umluydu. 1975’te mücadeleye kat›ld›. Memurörgütlenmesinde çeflitli görevler ald›. Cuntayla birlikte 11 y›l tutsak ola-rak direnifl içinde yaflad›. Tahliye edildi¤inde yeri yine belliydi. Parti Ku-rulufl Kongresi’ne kat›ld›. fiehit düfltü¤ünde Genel Komite üyesiydi. Dev-rimci ‹flçi Hareketi sorumlulu¤u ve Seher fiahin Silahl› Propaganda Bir-

li¤i’nin komutanl›¤› göreviyle partili yaflam›na bafllam›flt›.

27 Eylül 1992’de Sivas’›n Zara/BüyükgüneyKöyü’nde oligarflinin askeri güçleriyle girdikleriçat›flmada flehit düfltüler.

1972 Sivas Hafik do¤umlu olan Nurettin, ‘89’da‹stanbul’da mücadeleye kat›ld›. Çiftlik Halk Kül-tür Dayan›flma Derne¤i’nde çal›flt›.

Denizli Tavas do¤umlu olan ve 10 yafl›ndaykenailesi ile birlikte Belçika’ya giden Ahmet, 14-15yafllar›ndayken yurtd›fl›nda mücadeleye kat›ld›.

Ve umudun bayra¤›n› da¤larda dalgaland›rmak üzere yurduna döndü.

Halil TTÜRKERAziz DDÖNMEZ Nevzat ÇÇ‹FTÇ‹

Ümit AALTINTAfi Abuzer ÇÇAT Mahir EEMSALS‹ZZafer KKIRBIYIK Önder GGENÇASLAN

BediiCENG‹Z

Nurettin TOPAL

Ahmet BAfiÇAVUfi

Ordu'nun Aybast› ilçesinde faflist cuntaya karfl›direnifli örgütleyen Devrimci Sol militanlar›ndanAyd›n Yalç›nkaya ve Vedat Özdemir, örgütlerin-den ba¤›ms›z olarak da¤a ç›km›fl olan DevrimciYol militanlar›ndan Feridun Ayd›nl› ve MehmetKuru ile birlikte 25 Eylül 1980'de Aybast›'dajandarma pususunda flehit düfltüler.Vedat

ÖZDEM‹R

Yusuf BBA⁄ Turan KKILIÇ U¤ur SSARIASLAN

26 Eylül 1999’da Ulucan-lar Hapishanesi’nde düzenle-

nen ve bombalar›n, kurflunlar›n kullan›ld›¤›, hapishanenin bir iflkencehaneye çevrildi¤i sald›r›-da, kahramanca direnerek flehit düfltüler.

Ulucanlar’da fiehit Düfltüler

Buca’da fiehit Düfltüler

‹smet KAVAKLIO⁄LU, 1963’de Bal›kesir Gö-nen’de do¤du. 1979’da mücadeleye kat›ld›. 12Eylül y›llar›nda örgütsüz bir devrimci olarak ya-flad›. Hareket ile yeniden ba¤ kurdu¤unda Bur-sa ve Bal›kesir çevresinde, Karadeniz’de çeflitlilegal ve illegal görevler ald›. Tutsakl›k yaflam›n-da birçok direnifl örgütledi. Ulucanlar tutsak ör-gütlenmesinin sorumlusuydu.

Ahmet SAVRAN, 1967’de Ayd›n’da do¤du.Manisa Spor Akademisi’nde DEV-GENÇ’lilerle ta-n›flt›. 1994’de ö¤retmenli¤e bafllad›. DevrimciMemur Hareketi içinde mücadelesini sürdürdü.

Aziz DÖNMEZ, 1981 Tokat Almus do¤umlu.Konfeksiyon, deri atölyelerinde iflçiydi. 1996’daCephelilerle tan›flt›. Demokratik mücadele içindeyerald›.

Halil TÜRKER, 1973, Tokat Aktepe do¤umlu.93’de örgütlü mücadeleye kat›ld›. TKP/ML Da-vas›’ndan tutsak düfltü.

Nevzat Ç‹FTÇ‹, 1967, Elaz›¤ Karakoçan do-

¤umlu. 1987’de hareketinin saflar›nda yerald›.TK‹P Davas›’ndan tutsak düfltü. Merkez Komite-si üyesiydi.

Ümit ALTINTAfi, 1972, Mu¤la Çaybükü do-¤umludur. 91 sonunda örgütlülük içinde yerald›.TK‹P Davas›’ndan tutsak düfltü. Merkez Komiteüyesiydi.

Abuzer ÇAT, 1968, Malatya Haçova Köyü do-¤umludur. 1996'da MLKP Davas›’ndan tutsakdüfltü. 1996 Ölüm Orucu gönüllüsüydü.

Zafer KIRBIYIK, 1971 do¤umludur. Gazi Üni-versitesi'ndeyken mücadelede yerini ald›. T‹KBDavas›’ndan tutsak düfltü.

Mahir EMSALS‹Z, 1974 Samsun do¤umludur.Üniversitede mücadeleye kat›lm›flt›r. MKP dava-s›ndan tutsak düfltü.

Önder GENÇASLAN, 1973 Çank›r› do¤umlu-dur. Üniversite sürecinde örgütlü mücadeleyead›m att›. MKP Davas›’ndan tutsak düfltü.

BüyükDireniflte fifiehit

Düfltüler

9 Kas›m 1973’deAd›yaman’›n Mer-kez Gökçay (Kari-kan) Köyü’ndedo¤du. 1991’de‹TÜ Tekstil Mühen-disli¤i ö¤rencisiy-ken devrimci ha-reketin saflar›ndamücadeleye kat›ld›. 1994’te tutsak düfltü.

F Tipi sald›r›s›na karfl› 1. Ölüm OrucuEkibi’nde yerald›. Sakat b›rak›l›p tahli-ye edildi. O ihanetin batakl›¤›n› de¤il,direnmenin onurunu seçti. Katliamlara,zorla müdahalelere, tahliyeye, polisleiflbirli¤i yapan ailesine karfl› 343 günboyunca direnerek 27 Eylül 2001’deArmutlu’da kahramanlar kervan›na ka-t›ld›.

Ayd›n YALÇINKAYA

Diyarbak›r Zindan›’nda Katledildiler

Mehmet ASLAN, Kadri DEM‹R, Edip DÖNEKÇ‹, M.Nimet ÇAKMAK, Erkan Ha-kan PER‹fiAN, R›dvan BULUT, Hakk› TEK‹N, Mehmet Kadri GÜMÜfi, CemalÇAM, Ahmet ÇEL‹K24 Eylül 1996’da Diyarbak›r Hapishanesi’nde oligarflinin planl› bir katli-am› yapand›. 10 tutsak, özel olarak katliam için getirilen özel timler tara-f›ndan demir çubuk, jop ve kalaslarla dövülerek katledildiler.

Zeynep, Malatya Hekimhan’l›yd›. 1968do¤umluydu. 1986-87’de ‹stanbul Üni-versitesi’nde ö¤renciyken kat›ld› mücadeleye. Yaklafl›k 5 y›lDEV-GENÇ içinde çeflitli görevler ald›. 92’de, büyük direniflteölümü birlikte kucaklayacaklar› Kaz›m Gülba¤ ile evlendi. Da-ha sonra ‹stanbul SPB Komutan› olarak mücadelesini sürdürür-ken tutsak düfltü. Harbiye Orduevi’ne lavla sald›r› düzenlemek-den yarg›lanm›flt›. Tutsakl›k koflullar›ndaki büyük direniflte be-denini silah yapt›. Ölüm orucunda hastane hastane dolaflt›r›l›r-ken Mengelelere karfl› direndi. Tahliye edildi¤inde Armutlu di-renifl mahallesinde direniflini sürdürerek 27 Eylül 2001’deölümsüzleflti.

Zeynep AAr›kanGÜLBA⁄

A. RR›za DDEM‹R

Ahmet SSAVRAN‹smet KKAVAKLIO⁄LU

Page 3: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Böl-parçala-yönet! Yüzy›llard›rbirçok siyasi tahlilde kullan›lan

bir kavramd›r bu. Egemen s›n›flar›nyüzy›llard›r halklar› yönetmek içinbaflvurdu¤u bir politikad›r. Kaba birtaktiktir. Halklar›n defalarca tan›koldu¤u aflina bir taktiktir, ama bunara¤men hâlâ etkili olmaya devamedebilmektedir. Neden etkili olabili-yor hâlâ? Çünkü milliyetçilik, mez-hepçilik, afliretçilik, insanlar›n vetoplumlar›n ufkunu daraltan birduygudur ayn› zamanda. Gerçeklergörülemez hale gelir. “Dar görüfl-lülük” iflte tam da bu durumun ad›-d›r. Kendi milliyetinin, kendi mez-hebinin, kendi afliretenin ç›karlar›-n›n ötesini düflünmez hale gelir budar görüfllülük kapan›na giren. Em-peryalistler ve iflbirlikçiler de ifltebu zeminde “böl-parçala-yönet” po-litikas›n› tekrar ve tekrar sahneyekoyma imkan› bulurlar.

Emperyalizm, sosyalist sisteminda¤›lmas›n› sa¤lad›¤› karfl›-dev-

rimci sald›r›n›n ard›ndan çok yo¤unolarak bu politikay› uygulamaya ko-

yuldu. Sosyalist sistemin birlefltirdi-¤i halklar›, ülkeleri bölüp parçala-madan denetimi alt›na alamazd›. Y›-k›lan sosyalist ülkelerin birço¤unun“çok uluslu” olmas› gerçe¤indenhareketle, emperyalizm milliyetçili-¤i körükledi. Sonuç olarak ortayaç›kan bilanço son derece çarp›c›-d›r: SSCB'nin da¤›lmas›ndan sonra“ulusal” farkl›l›klar temelinde, 15yeni devlet do¤du. Ki bu süreç özel-likle Kafkaslar'da henüz sonuçlan-mam›flt›r. Yugoslavya'da yine “et-nik” özelliklere dayal› 7 devlet do¤-du. Çekoslovakya’dan iki devletdo¤du. Yani k›sacas›, 3 sosyalist,ilerici ülkeden 24 “kapitalist” dev-let yarat›lm›fl oldu.

Amerikan emperyalizminin Or-tado¤u’da, Afrika’da egemenli-

¤ini pekifltirmeye yönelik 2000’le-rin bafl›nda bafllatt›¤› sald›r›da dabaflvurdu¤u en önemli politikalar›n-dan biri yine milliyetler, mezheplertemelinde uygulad›¤› böl-parçala-yönet politikas›d›r. Irak’ta direniflimezhep çat›flmas›yla etkisizlefltir-

meye çal›fl›yor. fiii, Sünni ve Kürtbölgeleri olmak üzere üç ayr› devletoluflumu, iflgalin bafl›ndan beri gün-demde tutuluyor... Afganistan’daiflgal yönetimi, Özbekler, Türk-menler, Beluciler, Pefltunlar ara-s›ndaki çeliflkilerden yararlanarakiktidar›n› sürdürüyor... Lüb-nan’da, ‹srail müslüman-h›ristiyançat›flmas› yarat›p sonuç almak iste-di. Türkiye oligarflisi, bugün Türk-Kürt çat›flmas›yla halk›n mücadele-sinin önüne set örmek istiyor... Em-peryalizmin hedefindeki ülkelerolan ‹ran’da, Suriye’de de ABDyine ulusal, dini ayr›l›klar› körüklü-yorlar... ‹ran’da Farslar, Araplar,Azeriler, Kürtler, Beluciler aras›n-daki çeliflki, emperyalizmin iflgalplanlar›n›n en önemli dayanaknoktalar›ndan birini oluflturuyor.ABD, Kürt, Azeri, Beluci ve Fars-lara mensup “muhalifleri”, “mollarejimine” karfl› e¤itiyor, finanseediyor... Suriye'nin nüfusunun ço-¤unlu¤unu Arap Sünniler olufltursada iktidarda “fiii”ler a¤›rl›kta; ülke-de Kürtler, Ermeniler, Asuriler, Ale-vi fiiileri ve Dürziler'den oluflan ulu-sal, dini kesimler ve bunlar aras›ndaiktidar çekiflmeleri var. ABD, Suri-ye hesaplar›nda da bu çeliflkileri kö-rüklemeye özel bir yer veriyor.

Küçük-burjuva diktatörlüklerin,gerici faflist yönetimlerin ülke-

lerindeki “di¤er” uluslara, milliyet-lere, mezheplere karfl› bask›c› yak-lafl›mlar›, emperyalizmin iflini ko-

Emperyalizm ve milliyetçilik böler!

Devrimciler birlefltirir!

Türkiye’nin emperyalizme karfl› zafer kazanmas› da halk›m›z›n arala-r›ndaki tüm ulusal, dini, mezhepsel farkl›l›klar› bir yana b›rak›p em-

peryalizme ve iflbirlikçilerine karfl› birleflmesiyle mümkündür.

3 Emperyalizm ve milliyetçilik böler ! Devrimciler

birlefltirir!

5 5 y›lda yükselen emperyalist terör ve halklar›n

direniflidir

8 Kolay zaferden uyan›fl

10 Halklar›n düflman› NATO

12 Diyarbak›r’da katliam

13 Tecritten Haberler : Tekirda¤ 1 No’lu F Tipi’nde

tutsaklara sald›r›

14 Ölüm beklemiyor

16 Gülcan Görüro¤lu: 12 Eylül F Tipleriyle,

tecritle, katliamlarla sürüyor!

18 Tecrite Son!

19 “Bu fanuslarda yaflamay› reddediyoruz”

21 Avukatlar meslektafllar›na sahip ç›k›yor

22 ‹zmir’li ayd›nlar “Hepimiz Tecritteyiz” dedi

23 Bas›ndan: Zaman Akar

24 Mehmetçik emperyalizmin hizmetine! Anti

emperyalistler hapishaneye!

26 Halk›n Cephesi: Konfederasyonlar birlikte

mücadeleden neden kaç›yor ?

28 1,5 milyon insan›n hapsedildi¤i Gazze

29 ‹smaila¤a tek tarikat de¤il, Çarflamba’da yeni

bir fley yok

30 ‹nkarc› zihniyet ya da ‘dipnotluk’ Alevilik

31 Hayat›n ‹çindeki Teori: Düzen ve tarikatlar

35 Güruh Akyaz›’da

37 Faflizme karfl› mücadele meflrudur

yarg›lanamaz

38 Emek: F›nd›kta sömürüye son

40 Söz Gençlikte: Paral› e¤itim temel haklar›n

gasp›d›r

42 Buca

45 Yap› Yol-Sen ifl yavafllatt›

46 Yurtd›fl›: Belçika’da DHKC davas› sürüyor

48 Armutlu 3. Güz fienli¤i

50 Kültür: Halk›n kültürünü halk›n

dayan›flmas›yla yaflatmak

� � � � � � � � � � �

Page 4: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

laylaflt›r›yor. Ancak halklar, gericidiktatörlüklere karfl› emperyalizmleel ele tutuflamazlar. Bunu meflrulafl-t›ran her yaklafl›m, emperyalizminböl-parçala-yönet politikas›na uy-gun zeminlerin haz›rlanmas›ndansorumlu olur. Dolay›s›yla emperya-lizme hizmet etmifl olur.

Biz her flart alt›nda, dünya çap›n-da ve ülkemiz özelinde, halkla-

r›n birlikte mücadelesini savunuyo-ruz. Ülkemizde 1980 öncesi, halk›ndevrimci mücadelesinin geliflimikarfl›s›nda alevi-sünni ayr›m› kö-rüklendi. Halk› birbirine düflürerek,birbirine karfl› güvensizlefltirerekgüçsüzlefltirmek, sömürücü egemens›n›flar›n evrensel politikas›d›r. Butür çat›flmalar›n sonunda hep ege-menler kazan›r. Bunu görmezdengelmek, halk› bu konuda uyarma-mak, e¤itmemek, halk›n güçsüz b›-rak›lmas›na yolaçar.

Emperyalizm bugün böl-parçala-yönet politikas›n› dünya çap›n-

da yeni bir boyuta da tafl›m›flt›r.Dünya çap›nda müslümanlarlah›ristiyanlar birbirine giderek dahafazla düflman edilmekte, birbirinekarfl› giderek daha fazla güvensiz-lefltirilmektedir. Emperyalist ülke li-derlerinin demeçlerinde ikide bir“haçl› seferleri”nden sözetmeleri,müslümanlar› afla¤›lay›c› deyimlerkullanmalar›, art›k bir “dil sürçme-si” olarak görülemeyecek kadaraç›k bir politikad›r. Dünya halklar›-n›n özellikle Irak’›n iflgali karfl›s›n-da müslüman› hristiyan›yla ortak veyayg›n bir tepki göstermesi, emper-yalistlerin böl-yönet-politikas›nadaha fazla yönelmelerine neden ol-mufltur. Kuflkusuz bölüp-parçala-man›n arac› sadece din ve ulusalözellikler de¤ildir. Bunun d›fl›ndada halklar›n mücadelesini bölmeyi,devrimci, demokratik, anti-emper-yalist örgütler aras›nda birlikleri ön-lemeyi amaçlayan say›s›z yöntemebaflvurulmaktad›r.

Ülkeleri, halklar›, örgütleri birbi-rinden ayr› tutmay› amaçlayan

TECR‹T de, bir yan›yla böl-parçala-yönet politikas›yla ayn› muhtevayasahiptir. Tecriti kabul etmek, bölü-

nüp parçalanmay›, daha uygun birdeyiflle “atomize edilmeyi” kabuletmektir. Atomize edilmifl bireyler-den, parçalanm›fl halklardan emper-yalist sisteme bir zarar gelmez.

Bölünüp parçalanan halklar, ba-zen ony›llar, bazen yüzy›llar

sonra fark›na var›rlar bu oyunun;ama o zaman ifl iflten geçmifl olur.Irak’ta mezhep çat›flmas›, iflgalcilerigüçlendiriyor. Peki ülkemizde Kürt-Türk çat›flmas›, laik-fleriatç› çat›fl-mas› kimi güçlendirir? Akl› bafl›ndaherkes bunun cevab›n› düflünmeli-dir. Bu ülkeye ve halka karfl› sorum-luluk duyan her siyasal güç, bunusorgulamal›d›r. Emperyalizmin kla-sik yöntemidir: Halklar› birbirinedüflürmek, “kurtar›c›” olarak orta-ya ç›kabilmenin de gere¤idir. Halk-lar›n birbirine düflürüldü¤ü yerde,“bar›fl” ancak bir “d›fl gücün” mü-dahalesiyle sa¤lanabilir hale getiri-lir. Bu d›fl güç de tabii ki emperya-listler olur ve “bar›fl” ad›na o ülkele-re daha fazla yerleflir, o ülkeler üze-rinde daha fazla söz ve karar sahibiolurlar. Nitekim Balkanlar’da, çeflit-li Afrika ülkelerinde böyle yap›ld›.Yugoslavya’da S›rplar’›n, Boflnak-lar’›n, müslümanlar›n, Arnavutla-r’›n nas›l birbirine k›rd›r›ld›¤›n› ha-t›rlay›n...

Bir ülkeyi ya da halk› “içten çö-kertmek” denilen fley asl›nda

budur; halk›n bölünmesi ve birbiri-ne düflürülmesidir. Bölünmeyen,birbirine düflürülmeyi reddeden vesömürücülerin, zalimlerin, iflgalci-lerin karfl›s›na tek vücut olarak ç›-kan bir halk› hiçbir güç yenemez.Dünyada son on-onbefl y›lda yafla-nanlar, tüm halklar için, halklar›nç›karlar›n› savunma iddias›ndaki ör-gütler için büyük derslerle doludur.

Halklar› bölüp parçalamaya çal›-flan politika, emperyalizmin

politikas›d›r. Ancak bu politikay›uygulayan her yerde do¤rudan em-peryalizmin kendisi de¤ildir. Pek-çok ülkede, bu emperyalist politika,ülke içindeki “milli” görünümlügüçler taraf›ndan uygulan›r. Meselaülkemizde bugün kim ki Türk-Kürtçat›flmas›n› körüklüyorsa, bilinmeli-

dir ki o, emperyalizmin politikalar›-n›n tafleronudur. fiovenizm temelin-de linç sald›r›lar›n› örgütleyen, hi-maye eden MHP’den DYP’ye,AKP’ye, hatta CHP’ye kadar tümdüzen partileri, esas›nda emperya-lizmin bu politikas›n›n hizmetinde-dirler. Bu partilerin bir k›sm›, lafagelince, “Bat› bizi bölmek istiyor”paranoyas›yla konuflur; oysa Kürt-Türk düflmanl›¤›n› körükleyerek,kendileri emperyalistlere ifl b›rak-mamakta, emperyalizmin istedi¤ipolitikay› hayata geçirmektedirler.

Bu k›flk›rtmalar›n ve bölücülü¤ünhalk›n haklar ve özgürlükler

mücadelesinin önüne nas›l ç›kabile-ce¤inin bir örne¤i f›nd›k üreticileri-nin mitinginde yafland›. BirkaçMHP’li, IMF’nin ve IMF’ci iktida-r›n sömürü politikas›na karfl› alandamücadele eden emekçilerin baz›lar›-n› “solcu, komünist veya Kürt” ol-du¤u gerekçesiyle meydandan kov-maya kalk›flt›. ‹flte emperyalizminuflakl›¤› tam da budur. ‹flte emperya-lizmin böl-parçala-yönet politikas›-n›n tafleronu olmak tam da budur.Trabzon’dan bu yana linç sald›r›lar›-na bilinçsizce kat›lanlar da asl›ndaemperyalizmin istedi¤ini yap›yorlar.

Emperyalizmin “böl-parçala-yö-net” politikas›n›n karfl›s›na, biz

devrimciler, “birleflelim-savafla-l›m-kazanal›m” politikas›yla ç›k›-yoruz. Emperyalizm, milliyetçilik,mezhepçilik bölüyor, devrimcilikbirlefltiriyor. Bu son yüzelli y›l bo-yunca, dünyan›n her yerinde böyleoldu asl›nda. Devrimciler dünyan›nbir çok ülkesinde, farkl› milliyetler-den, farkl› dinlerden, farkl› mezhep-lerden halklar› birlefltirerek, emper-yalizme karfl› zaferler kazand›lar.Türkiye’nin emperyalizme karfl› za-fer kazanmas› da halk›m›z›n arala-r›ndaki tüm ulusal, dini, mezhepselfarkl›l›klar› bir yana b›rak›p emper-yalizme ve iflbirlikçilerine karfl› bir-leflmesiyle mümkündür. Halk› bö-lüp-parçalayan her türlü söylemi vepolitikay› reddedip, mahkum edip,birleflelim! Birleflelim ve emperya-lizme, oligarfliye karfl› birlikte mü-cadelede edelim. Devrimcilerinça¤r›s› budur.

4

17 Eylül 2006 / 70

Page 5: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Amerikan emperya-lizminin askeri, ekono-mik güçlerinin simgele-rine yönelik düzenlenensald›r›lar›n üzerindenbefl y›l geçti. ‹flgallerle,katliamlarla, halklar›ntehdit ve tecrit edilme-siyle, ambargolarla, hu-kukun, hak ve özgürlük-lerin yokedilmesiyle,emperyalist terörün dün-yan›n dört bir yan›na ya-y›lmas›yla geçen befl y›l›kaydetti haf›zas›na, yafll›dünyam›z. Ama o belle-¤e düflülen notlar sadecebunlar de¤ildi elbette.Zulmün, bask›n›n oldu-¤u yerde isyanlar›n kaç›-n›lmaz olarak geliflti¤inebinlerce y›ld›r tan›kl›keden dünya, yine halkla-r›n direnifllerini kaydettibelle¤ine. Emperyalistle-rin 11 Eylül eylemlerinibahane yaparak uygulamaya koydu-¤u politikalar›n karfl›s›nda, baflta si-lahl› olmak üzere, çok çeflitli biçim-lerde aya¤a kalkan, direnen, teslimolmay› reddeden halklar vard› bubefl y›lda. Emperyalizm cephesin-den dahi bugün yap›lan 11 Eylül de-¤erlendirmelerinde, kaç›n›lmaz ola-rak emperyalist politikalar›n baflar›-s›zl›¤›na vurgu yap›lmak durumun-da kal›nmaktad›r.

Evet, ne hedeflemiflti emperya-listler, bu befl y›lda neler yafland›,hangi politikalar›, stratejileri belirle-diler ve sonuç ne oldu? 11 Eylül’ükullanarak nas›l bir dünya yaratt›-lar? Özetle de olsa, bu sorular›n ›fl›-¤›nda, “milad” olarak de¤erlendiri-len 11 Eylül’den bu yana de¤iflendünya tablosuna bakal›m.

11 Eylül ve Emperyalist Sald›rganl›k

11 Eylül, s›radan insanlar›n ölü-mü gibi elefltirilecek birçok noktas›bulunmas›na karfl›n, as›l olarak ezi-len halklar›n öfkesinin bir ifadesiy-di. Ölen Amerikal›lar’›n sorumlusu,dünyay› açl›¤a, zulme bo¤an Ameri-

ka baflta olmak üzere emperyalist-lerden baflkas› de¤ildi.

11 Eylül sald›r›s›nda y›llar önce“imparatorluk” starejisini haz›rlad›-¤› ortaya ç›kan Amerikan emperya-lizmi, 11 Eylül’ü bu stratejiyi devre-ye sokmak için “f›rsat” olarak de-¤erlendirdi. “Yeni Bir Yüzy›l ‹çinStratejiler” isimli raporda ifade edi-len, bu “Ulusal Güvenlik Strateji-si”nin, ne Amerikan güvenli¤i ile nede “dünya güvenli¤i” ile ilgisi yok-tu elbette. Belgede, aç›k bir flekildeABD’nin “dünya imparatoru” olmaamac› ortaya konuluyor, hiçbir dip-lomatik kavram›n arkas›na s›¤›n›l-madan, dünya düzeninin ekonomik,siyasi, askeri, hukuki her aç›danAmerikan ç›karlar›na göre flekillen-dirilmesi hedefi aç›kça telaffuz edi-liyordu. Bunun için “önleyici vu-rufl” doktrini ile, Amerika’n›n iste-di¤i ülkeye sald›rmas›, iflgal etmesimeflru hale getiriliyordu. Dünyan›nyeni bir hukuksuzluk ça¤›na do¤ruat›m att›¤›n›n ifadesiydi asl›nda“önleyici vurufl”. Esas olarak sosya-list sistemin y›k›lmas›n›n ard›ndangündeme gelen, Balkanlar’›n parça-lanmas›, Kafkaslar’daki geliflmeler

ve 1991’de Irak’a sald›r›bu strateji etraf›ndan fle-killenmiflti. 11 Eylül ise,daha yayg›n ve pervas›zbiçimde uygulanmas›navesile yap›ld›. Bu amacaulaflmak yani ABD im-paratorlu¤u önündekiengelleri temizlemek,direnen güçleri yoket-mek için, gelifltirileceksald›r› ve iflgallerde “Te-rörizme karfl› savafl” gibibir argüman›n öne ç›ka-r›lmas›na yarad›. Bushtüm dünyaya saflaflmay›çok aç›k biçimde daya-tan aç›klamas›n› yapt›:“Ya bizden yanas›n›zya terörden...” Terörlesavafl dediklerinin, halk-larla savafl oldu¤unu ha-t›rlarsak, asl›ndaBush’un söyledi¤i biryan›yla do¤ruydu; yahalklar›n cephesindesi-

niz ya da tekellerin.

“Terörle savafl” söyleminin arka-s›na gizlenen, tekellerin dünya ha-kimiyetini kurmakt›. Sosyalist sis-temin varl›¤›nda, bu hakimiyetin d›-fl›nda kalabilmifl ülkeleri pazara da-hil etmek, enerji ve hammadde kay-naklar›n› denetime almak, sömürüa¤lar›n› dünyan›n en ücra köflelerinekadar yaymak temel amaçt›. Emper-yalist kapitalizmin varl›k kofluluyduyaflananlar. Çünkü daha emperya-lizm aflamas› öncesinde, Marks veEngels’in ‘Komünist Manifesto’da160 y›l önce söyledi¤i gibi, burjuva-zi “ürünleri için sürekli geniflleyenbir pazar gereksinmesi” duyuyordu.Yeryüzünün dörtbir yan›na yay›lma,dünya pazar›n› sömürme” zorunlu-lu¤u buradan ortaya ç›k›yordu.

Dünyan›n en yoksul ülkelerin-den biri olan Afganistan bombalarlay›k›l›p iflgal edildi. “Kolay bir zafer-di” Afganistan iflgali. Zafer sarhofl-lu¤u içindeki emperyalistler, Taliba-n’›n sonunun Saddam Hüseyin bafl-ta olmak üzere, “fler ekseni” diye ta-n›mlad›klar›, dize getirilmesi gere-ken ülkelere “ders olmas›n›” söylü-yordu. Kuzey Kore, Suriye, Küba,

5

17 Eylül 2006 / 70

5 yy›lda yyükselen emperyalist tterör vvehalklar›n direniflidir

Page 6: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

‹ran hedef ülkeler ilan edilirken,Irak dünyan›n gözleri önünde yak›-l›p y›k›ld› ve iflgal edildi. Ne kitleimha silahlar›n›n ne de “Saddam-ElKaide ba¤lant›s›”n›n gerçekle ala-kas› olmad›¤› bugün art›k kan›tlan-m›fl gerçekler aras›ndad›r.

11 Eylül’ün tetikledi¤i sadece buiki ülkenin iflgali de¤ildi. Emperya-lizmin Ortado¤u’daki kolu olan ‹sra-il’in Filistin’deki iflgal ve katliamla-r›nda düne göre daha pervas›zlaflma-s›, Lübnan’da yaflanan vahflet de, ay-n› politikan›n parças›yd›. ABD em-peryalizminin ‘Büyük Ortado¤uProjesi-BOP’ olarak adland›rd›¤› bupolitikan›n hedefinde 20’den fazlaülkenin rejimlerinin de¤ifltirilmesi,onlarca direniflçi örgütün yokedil-mesi yeral›yordu. ABD D›fliflleri Ba-kan›’n›n, Lübnan’da çocuk cesetleri-ni “Yeni Ortado¤u’nun do¤um san-c›lar›” olarak de¤erlendirmesindekendini gizleme gere¤i dahi duyma-dan itiraf edildi¤i gibi, BOP halkla-r›n kan› üzerine kurulacakt›.

“Terörle savafl” söylemini kendimuhaliflerini yoketmek için daya-nak noktas› yapan ve bask› ve terörpolitikalar›n› yo¤unlaflt›ran gerici,faflist diktatörlüklerin döktükleri ka-n› da bu bilançoya eklemeliyiz.

5 Y›ll›k A¤›r Bilanço

11 Eylül sonras› ABD öncülü-¤ündeki emperyalistlerin halklarakarfl› savafl›nda baz› rakamlara gözatt›¤›m›zda, “terörle savafl”›n bilan-çosu aç›kça ortaya ç›kmaktad›r.

Befl y›l içinde “teröre karfl› sa-vafl” ad› alt›nda 62 bin kifli do¤ru-dan, 118 bin kifli ise dolayl› olarakölümüne yol açt›lar. 5 y›lda 180 bininsan, resmi rakamlar› ifade ediyor,ki bugün ölen Irakl›lar’›n, Afganl›-lar’›n say›s›n›n bunun çok çok üze-rinde oldu¤u bilinmektedir. Mülteci

durumuna düflürülen insan say›s›ise, 4.5 milyonu bulmaktad›r. Befly›lda Afganistan ve Irak’a gönderi-len asker say›s› 1.350.000. HalenIrak’ta 145.000 asker bulunduranABD, her iki ülkede 2934 askerinikaybetti.

ABD yönetiminin geçen Tem-muz ay›nda haz›rlad›¤› bir raporagöre, ABD Senatosu’nun ‘terörekarfl› savafl’ operasyonlar›na 437milyar dolar ayr›ld›¤› ifade edilir-ken, askeri uzmanlar, “Bu rakam,Vietnam ve Kore Savafl›’nda harca-nanlar›n toplam›ndan daha fazla”de¤erlendirmesi yapt›lar. ‹ngiltereise, 4.5 milyar dolar harcad›.

Öte yandan, özellikle Amerikansavunma ve enerji-petrol sanayinehakim olan tekeller, halklar›n kan›döküldükçe kârlar›n› katlad›lar.ABD’de geçen hafta yap›lan biraraflt›rmaya göre; ABD’deki petrolve savunma tekellerinin sahipleriservetlerini bu süre içinde katlad›lar.100 flirketin incelendi¤i araflt›rma-da, listenin bafl›ndaki ilk 34 üst dü-zey tekel yöneticisinin 11 Eylül’densonra bir milyon Irakl›’y› tekrar iflsahibi edecek ve Irak’›n yeniden in-flaas›n› sa¤layabilecek düzeyde, 1milyor dolar kazand›klar›n› ortayakoydu. 1998’den 2001’e yani 11Eylül’e kadar savunma sanayiindekiyöneticilerin 3.6 milyon dolar olankazançlar›, bu tarihten 2005 y›l›nakadar geçen sürede 7.2 milyon dola-ra katlad›lar. En büyük kâr› ise, sa-vafl helikopterleri üreten BirleflikTeknolojiler Tekeli kazan›rken,ABD Eski Baflkan Yard›mc›s› DickCheney’in ba¤lant›s›n›n bulundu¤upetrol ve savunma tekeli Hallibur-ton fiirketi de devasa kârlar› ile dik-kat çekiyor.

Peki bu a¤›r bilançoya karfl›n ne-yi baflard› emperyalistler? Kendisöylemleri ile “terörizmi yendiler”mi? Aksine “dünyan›n befl y›l önce-kinden daha tehlikeli oldu¤unu”kendi halklar› söylüyor. ABD karfl›-t› cephe hem ülkeler hem de halklaranlam›nda büyüdü. Latin Amerikaülkelerinde ABD karfl›t› sol hükü-metler iflbafl›na geçti. Filistin’de Ha-mas, Lübnan’da Hizbullah güç ka-

zand›, Ortado¤u genelinde radikalislamc› örgütler güçlendiler.

Halklar›n Direnifllerini Geçemediler

11 Eylül sonras› yaflanan befl y›l-da madalyonun bir yüzünde katli-amlar, iflgaller, emperyalist politika-lar yeral›rken, öbür yüzünde halkla-r›n direniflleri vard›r. Bu befl y›ll›ksüreci as›l belirleyen de bu direnifl-ler olmufltur. Rahatça söyleyebilirizki, emperyalistler -dünya halklar›nagözda¤›- d›fl›nda hiçbir amaçlar›naulaflamad›lar. Yakt›lar, y›kt›lar, iflgalettiler, ambargolar uygulad›lar, an-cak direniflleri k›ramad›lar.

Irak’ta üç y›ld›r ne “istikrarl›”bir hükümet kurmay› baflarabildilerne de direniflin h›z›n› kesebildiler.Aksine baflkent Ba¤dat’›n kontroledilmesi dahi iflgalciler ve kukla or-du aç›s›ndan büyük bir sorun teflkiletmektedir. Afganistan’da geç de ol-sa yükselifle geçen direnifl, NA-TO’ya, yani tüm emperyalistlerekök söktürmektedir. Filistin, tarihi-nin en barbarca sald›r› ve katliamla-r›n›n, hukuk tan›maz iflgallerinin ya-fland›¤› bir süreçte teslim al›nama-m›fl, direnifl ruhunu diri tutarak dün-ya halklar›na örnek olmaya devametmifltir. ‹srail siyonizminin emper-yalist cephe ad›na gerçeklefltirdi¤iLübnan sald›r›s› bir baflka örnektir.Birkaç bin kiflilik silahl› bir direniflgücü, dünyan›n beflinci büyük aske-rî gücüne sahip ve tüm bir emperya-list cephe taraf›ndan desteklenen ‹s-rail ordusunu periflan etmifltir. ‹srailtarihinin en a¤›r darbelerinden biriolan bu hezimet, ‹srail kamuoyundada ciddi tart›flmalara neden olmufl,bugün için savafl› yöneten bir gene-ralin istifas›n› getirirken, kriz dahada derinleflmeye do¤ru gitmektedir.

Emperyalist sald›rganl›¤›n bo-yutlanmas›na karfl›, halklar silahl›direnifl cephesinde yeni yöntemler,savafl taktikleri, yeni bir savaflmakültürünü de gelifltirdiler. En genelifade ile ‘feda kültürü’ ve ‘feda ey-lemleri’ diyebilece¤imiz bu tarz, as-l›nda tarihi olarak eski olmas›nakarfl›n, yayg›nlaflmas› ve emperya-

6

17 Eylül 2006 / 70

Page 7: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

list askeri teknolojinin devasa gelifl-miflli¤i karfl›s›na bu düzeyde ç›kma-s› yeni say›l›r. Halklar emperyaliz-me; “geliflmifl silahlar›n, teknolojinolabilir, vahflette s›n›r tan›mayabi-lirsin, hiçbir savafl kural›na, huku-kuna uymadan terör estirebilirsin...Ama inançlar›, vatanlar› u¤runa ölü-mü göze alm›fl insan› yenemezsin”diye meydan okumaktad›rlar.

Silahl› direnifl cephesinin yan›s›-ra, bu direnifllere büyük bir güç tafl›-yan, dünya çap›ndaki büyük kitlegösterileri, “silahs›z halk›n direnifl-leri” de alt› çizilmesi gereken birbaflka geliflmedir. Dünya halklar›,1990’l› y›llar›n ataletini üzerindenatarak emperyalizme karfl› sesiniyükseltmifl, özellikle Irak iflgali kar-fl›s›nda tarihte görülmedik genifllik-te gösteriler düzenlenmifl, kitlelermeydanlara dökülmüfltür. Bu tepki-ler tek bafl›na emperyalist sald›r› po-litikalar›n› durduramam›fl olabilir,halklar bunun nedenlerini de sorgu-lay›p yeni mücadele biçimleri gelifl-tireceklerdir. Ancak aslolan, bu tep-kilerle kendini gösteren müthifl birbilinçlenme ve emperyalizme karfl›bilenme potansiyelidir.

Dünya çap›nda hiç olmad›¤› ka-dar Amerikan karfl›tl›¤›n›n yüksel-mesi bu bilinçlenmenin ve öfkeninbir yans›mas›d›r. ‹ster silahl› ister si-lahs›z olsun, direnifli belirleyen bi-linçlenmedir. 11 Eylül sonras› Avru-pa bas›n› “Hepimiz Amerikal›y›z”manfletleri atm›flt›. Dünya çap›ndagenel hava bu minvaldeydi. Emper-yalistler, stratejik sald›r›lar›n› bafl-latmak için bu havan›n kendilerinesa¤lad›¤› avantaj› alabildi¤ine hoy-ratça kulland›lar. Afganistan iflgalide, baflta Avrupa ayd›nlar›, sol ke-simleri olmak üzere ya desteklen-mifl ya da sessizlikle karfl›lanm›flt›.Sözde emperyalizme karfl› olanlardahi, “ne savafl ne terör” slogan›ndaifadesini bulan, anlams›z bir “taraf-s›zl›k” görüntüsü alt›nda emperya-lizmin ideolojik hegamonyas›na bo-yun e¤mifller, bir baflka deyiflle al-danm›fllard›.

Bugün art›k Afganistan iflgali dedahil olmak üzere, emperyalist iflgalve sald›r›lar çok daha genifl bir bi-

çimde sorgulanmakta, elefltirilmek-tedir. Emperyalizm üzerine k›sa birdönem hükmünü sürdüren teorilerinçöküflü de bu befl y›ll›k sürecin ya-ratt›¤› sonuçlardan biridir. “Emper-yalizmin de¤iflti¤i, bask› rejimleri-ne, diktatörlüklere karfl› oldu¤u, de-mokrasi ve özgürlük götürdü¤ü” gi-bi, emperyalizm üzerine ne kadaryanl›fl teori varsa, büyük darbe al-m›flt›r. Bu teorilerin sahipleri dahi,bugün emperyalizmin Lenin’in tarifetti¤i emperyalizm oldu¤u gerçe¤inikabul etmek durumunda kalmakta-d›rlar. Irak’ta, Afganistan’da götü-rülen demokrasinin nemenem birdemokrasi oldu¤u; Ortado¤u’nunbask›c› diktatörlüklerinin emperya-list destekle ayakta duruyor oluflu;yerleflik burjuva hukuk kurallar›n›ndahi ayaklar alt›na al›nd›¤› bir per-vas›z sald›rganl›¤›n yayg›nlaflt›r›l›pdayat›lmas›; baflka türlü tahlillere deolanak tan›mamaktad›r.

Bugün dünyan›n hemen her ye-rindeki halklar, ABD-‹ngiltere cep-hesinin "terörle savafl" ad›yla sür-dürdü¤ü sald›r›lar›n amac›n›n ger-çekte ne oldu¤unu bilmektedir.Halklar›n sahip oldu¤u bu yüksekdüzeyde ve h›zl› bilinçlenme, dün-yan›n birçok yerindeki direnifllerinflafl›rt›c› ölçüde büyük olmas›n›n datemelini oluflturmaktad›r. Bugün,Bush’un Irak yalanlar›na ya da “te-rörizm” üzerine att›¤› nutuklara ina-nacak insan bulmakta dahi zorlan-maktad›rlar. ABD politikalar›n›ndestekçisi ‹ngiltere’de son günlerdeyaflanan geliflmeler, “teröre karfl› sa-vafl” kurmaylar›n›n ilk büyük diyet-leridir. Blair, ‹ngiliz halk›n›n vekendi partisinin muhalefeti sonucu,bir y›l içinde istifa edece¤ini aç›kla-mak zorunda kalm›flt›r. Tam da bu-günlerde yap›lan bir araflt›rmada,‹ngiliz halk›n›n % 80'den fazlas›n›nBlair'i “yalanc›” olarak görmesi,%82'sinin, Londra'daki bombalamaolaylar›n›n temel nedeninin, Blair'insavafl 盤›rtkanl›¤› yapmas› oldu¤u-nu düflünmesi, % 72'sinin de Bla-ir'in yalan üzerine kurulu savafl ç›-¤›rtkanl›¤› politikalar›n›n ‹ngilte-re'yi ‘terörün hedefi’ haline getirdi-¤ine inan›yor olmas›, yukar›da sö-

zünü etti¤imiz bilinçlenmenin çar-p›c› bir örne¤ini teflkil etmektedir.

Burada flu sorulabilir; Amerikanemperyalizminin “imparatorluk”politikalar› çöktü mü? BOP hayalmi oldu? Elbette böyle de¤erlendi-renler de vard›r, ama henüz bu tarzbir de¤erlendirme abart›l›d›r. BOPçökmemifltir, türlü biçimlerde yürü-tülmeye çal›fl›lmaktad›r. Ama büyükbir darbe alm›flt›r ve flu gerçek orta-ya ç›km›flt›r; emperyalistler istedik-leri politikalar› planlad›klar› gibiuygulayam›yorlar, karfl›lar›na halk-lar›n devasa gücü, direnifli ç›k›yor.‹flte bu gücü geçemiyorlar.

Emperyalistler öyle bir dünyadüzenini dayatmaktad›rlar ve silahgücüyle yaflama geçirmeye çal›fl-maktad›rlar ki, halklara direnifltenbaflka hiçbir yol b›rak›lmamaktad›r.Örne¤in, dünyan›n süper gücününbaflkan› “evet bizim gizli iflkenceha-nelerimiz var” diye ilan ediyor, an-cak “dünya bar›fl› ve adaleti” ad›nakuruldu¤u iddia edilen kurumlar›n,BM’nin ya da Lahey Adalet Diva-n›’n›n sesi ç›km›yor. Peki kim sa¤-layacak adaleti? Ya da Lübnan’dayaflananlar, iflgaller, tehditler, dayat-malar, halklar›n iradesini hiçe say-malar... Veya gittikçe yay›lan açl›kve sefalet... Direnifli iflte bunlar bü-yütüyor. Ve tereddütsüz söyleyebili-riz ki, emperyalist politikalar›n kar-fl›s›nda art›k devasa bir güç vard›r;direnen halklar. Bu anlamda dünyatek kutuplu de¤ildir; bir yanda em-peryalistler di¤er yanda ezilen halk-lar olmak üzere iki kutuplu bir dün-ya tablosu her geçen gün daha dabelirginleflmektedir. Ortado¤u’da,Asya’da, Latin Amerika’da direnifl-ler sürece damgas›n› vurmaktad›r vekimsenin kuflkusu olmas›n ki, dire-niflleri ezemeyecekler, aksine dahada yükselecek.

7

17 Eylül 2006 / 70

Page 8: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Günlerce süren bombard›man›nard›ndan, Amerikan askerleri iflgalettikleri Afganistan’›n baflkenti Ka-bil’e girdiklerinde dünya flaflk›nl›kiçinde izliyordu olanlar›. Olan fluy-du: Taliban ciddi hiçbir direnifl gös-termeden da¤lara çekilmifl, emper-yalistlerin tüm halklar› hedef alan“terörle savafl›”n›n bu ilk cephesin-de, kolay bir zafer kazan›lm›flt›.

5 y›ld›r yer yer ülkenin güneyin-de yaflanan çat›flmalara, operasyon-lara karfl›n iflgalcileri zorlayan ciddibir direnifl de görülmemiflti. ‹lk di-renifl haberleri bu y›l›n bafl›nda du-yuldu. NATO’yu kendi ad›na iflgalisürdürmekle görevlendiren Ameri-ka, kay›plar› önce “kaza” gibi ya-lanlarla aç›klad›. Ard›ndan Tali-ban’›n ülkenin güneyinde kimi ka-sabalar›, kentleri belli sürelerle elegeçirdi¤inin haberleri duyuldu. Ni-tekim geçen hafta da Helmand Eya-leti’ndeki Garmser kenti Taliban’›neline geçti. Kabil’de ABD kararga-h›n› hedef alan ve iki Amerikan as-kerinin öldü¤ü büyük sald›r› ile bir-likte art›k gerçek gizlenemez halegeldi.

Sessizce çekilen Taliban iflgalci-lere kafa tutarak dönüyordu.

‹flgalciler panik içinde

Afganistan'daki Uluslararas›Güvenlik Destek Gücü (‹SAF) ko-mutas›nda, 26’s› NATO üyesi ol-mak üzere 37 ülkenin askeri bulu-nuyor. Türkiye’nin de bir dönemkomutas›n› üstlendi¤i ‹SAF, esasenAmerikan ç›karlar› ad›na savafl›yorülkede. Pefltun as›ll› unsurlar›n

oluflturdu¤u Taliban, daha çok ülke-nin güneyinde örgütlü bulunuyor.‹SAF’›n bafllatt›¤› ‘medusa’ operas-yonu da genel olarak bu bölgelerdecereyan ediyor. Güneydeki mevcutsavafl veya lojistik destek faaliyetiAmerikal›, ‹ngiliz, Kanadal›, Hol-landal› ve Danimarkal› birliklerceyürütülüyor.

NATO aç›klamalar›na bak›l›rsa,her gün her çat›flmada 50 ila 100aras›nda Taliban’› öldürüyorlard›.Halk› katlet, Taliban diye aç›kla!Klasik psikolojik savafl yalanlar›bunlar. Ki, Taliban NATO’nun y›l-bafl›ndan beri binden fazla Taliban’›öldürdüklerine iliflkin aç›klamas›n›yalanlayarak, sivillerin katledildi¤i-ni duyurdu.

‹flgalcilerin bu yalanlara ihtiyac›var, çünkü yükselen direnifl karfl›-s›nda tam anlam›yla panik ve flafl-k›nl›k içindeler. Son iki haftada 14‹ngiliz 5 Kanadal› asker öldü. ‹flga-lin bafl›ndan beri ölen emperyalistasker say›s› 460’› buldu. Baflta Kan-dahar olmak üzere güneyde yo¤unçat›flmalar yaflan›rken, NATO Avru-pa Kuvvetleri Komutan› Amerikal›General James Jones, NATO üyele-rinden takviye asker istedi. Özellik-le Kabil’deki Türk askerlerinin veAlman askerlerinin güneye kayd›-r›lmas›n› talep etti. Türk askerleri,bu savafl›n “islama karfl› olmad›¤›-n› göstermek için” de gerekiyordu.

NATO üyeleri Varflova ve Brük-sel’de olmak üzere geçen hafta için-de iki kez topland›lar. 19 bin olanNATO askeri say›s›n›n acilen 24 bi-ne ç›kar›lmas›, helikopter, uçak gibiteçhizat takviyesi yap›lmas› isteni-

yordu. Ancak hiçbir NATO üyesiülke savaflmak için güneye gitmeyikabul etmedi flu ana kadar. Direnifl-çilerin karfl›s›na ç›kmak, bir flekildeoradaki varl›klar›n› kendi ülkelerin-de farkl› aç›klam›fl bulunan ülkeleriçin, içinden ç›kamayacaklar› zor-luklarla karfl›laflmak demekti. Örne-¤in, bugüne kadar Afganistan’da“insani yard›m” için bulunduklar›masal› anlatan ve Afganl›lar’›n ken-dilerini nas›l iyi karfl›lad›¤› yalanla-r›n› söyleyen Türkiye oligarflisi,muhtemel asker kay›plar›n› nas›laç›klayacakt›? Yüselen direnifl em-peryalistler aç›s›ndan büyük birrisktir, bu nedenle askeri ihtiyaçlar›-n› bir biçimde karfl›layacaklard›r.Ancak bu da çare olamayacakt›r.

“Direnifl Irak’tan daha yo¤un durumda”

ABD D›fliflleri Bakan› Rice, Ka-nada ziyaretinde, Afganistan’dakidurumu flu sözlerle özetliyor ve da-ha fazla asker iste¤ini yineliyordu:“e¤er bat› bu ülkedeki güvenlik vedemokrasi çabalar›na destek ver-mezse, Afganistan çöker ve yenidendünyaya zarar verebilir”.

Bir baflka deyiflle, “Taliban yeni-den iktidar olabilir” diyordu Ri-ce. Benzeri uyar›lar, baflka emper-yalistlerden de geldi.

NATO Genel Sekreteri Jaap deHoop Scheffer, üye ülkelerden, ope-rasyona asker katk›s›nda bulunmaküzere verdikleri sözleri tutmalar›n›isterken, NATO'nun Afganistan'dabekledi¤inden daha sert bir Tali-ban direnifliyle karfl›laflt›¤›n› söy-ledi. ‹ngiliz güçlerinin komutan›General Ed Butler da, sadece kendibirliklerinin günde 12 sald›r›ya ma-ruz kald›klar›n› söylerken, “Irak ilekarfl›laflt›r›ld›¤›nda bu sald›r›lar›nal›fl›lmad›k bir yo¤unlukta görüldü-¤ünü” belirtti.

Kabil, Londra, Paris ve Brük-sel’de bürolar› bulunan Senlis Kon-seyi adl› kuruluflun ülkedeki duru-ma iliflkin haz›rlad›¤› raporda da, ifl-galcilerin kaybetmekte oldu¤u be-lirtiliyor. Kurulufl, burjuva medya-

8

17 Eylül 2006 / 70

Kolay Zaferden Uyan›flEmperyalistler Afganistan fiaflk›n›

Afganistan’da yükselifle geçen direnifl, iflgalcileri zor-luyor. NATO “imdat” diyor, emperyalist generaller“buras› Irak’tan beter” 盤l›klar› at›yor. ‹flgal halk›kazanamad›, Afganistan’› denetim alt›na alamad›.

Page 9: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

n›n gizledi¤i bir gerçe¤i de iffla ede-rek, Taliban’›n ülkenin güneyini ne-redeyse tümüyle ele geçirdi¤ini,ilerleyiflinin durdurulamad›¤›n›kaydediyor ve flu bilgileri veriyor:“Taliban ön cephesi flu anda ülkeyiboydan boya kat ederek ikiye böl-mekte, güney bölgelerinin tamam›n›kapsamaktad›r. Bölgenin tamam›açl›k ve yoksullu¤a mahkûm edildi.Bu durum Taliban’a yönelik halkdeste¤ini art›rd›, örgüt yerel halk›nihtiyaçlar›na yan›t verdi.”

Amerikal› General Jones’in, Ta-liban militanlar›n›n gösterdi¤i dire-niflin kendilerini flafl›rtt›¤›n› söyle-mesi; daha üç ay önce “büyük çapl›Taliban sald›r›lar›n›n iyi oldu¤unu,çünkü böylece onlar› büyük say›lar-da öldürebildiklerini” söyleyen, Af-ganistan’da a¤›r kay›plar veren Ka-nada’n›n Savunma Bakan› GordonO’Connor’un ise, “Taliban’› askerigüçle yok edemeyiz. Onlarla bir fle-kilde görüflmek durumunday›z” de-me noktas›na gelmesi; Afganistanve Pakistan Devlet Baflkanlar›’n›n

birbirlerini “Taliban’a karfl› yeterliönlemi almamakla” suçlamas›; ku-ruluflun raporunu do¤rulayan, düfl-man cephesindeki sonuçlar›d›r.

Ülkeyi Taliban vahfletinden kur-taracaklard›! Kalk›nd›racaklar, yok-sullu¤u tüketeceklerdi, fonlar kurul-du, uluslararas› toplant›lar yap›ld›,ba¤›fllar topland›. Afganistan halenen yoksul ülkelerin bafllar›nda.2002’den bu yana askeri operasyon-lara 82.5 milyar dolar harcan›rken,sözde kalk›nmaya harcanan sadece7.3 milyar dolar. Her NATO operas-yonunda sivil halk katledildi, dü¤ünevleri, kerpiç damlar bombaland›.

Kukla Karzai hükümeti, yolsuz-lu¤un doruklar›na ç›km›fl durumda.Taliban uyuflturucu ticaretindenbeslenen savafl a¤alar›n› bast›rm›flt›,iflgalciler bunlar› yeniden iktidaratafl›d›. Ve Afgan halk›na tüm bunla-ra ve iflgale boyun e¤mesi, Bat› me-deniyetini hayal ederek beklemesisöylendi. Afgan halk›n›n iflgalciler-den hiçbir beklentileri olmad›¤›, ifl-galin halk› kazanamad›¤›, kendi ka-

rargahlar›n›n birkaç kilometrekare-lik alan› d›fl›nda ülkenin hiçbir ye-rinde denetim sa¤layamad›klar›aç›kt›r. fiimdi emperyalist yalanlar-la yarat›lan sis bulutu da¤›l›yor vegerçekler tart›fl›l›yor. Sessizce da¤-lara çekilenler kaleflnikof sesleriyle,bomba gürültüleriyle dönerken, ifl-galciler kolay zaferden kan içindeuyan›yorlar. Bu kan kuflku yok ki,onlar› bo¤acakt›r. Çünkü bu ülkeyi“mücahit” diye diye Taliban’a tes-lim eden de onlard›, “Talibandankurtarma” ad›na iflgalle ve savafla¤alar› ile yöneten de onlar.

Direnifl karfl›s›nda ki flaflk›nl›kla-r›na ise, art›k flafl›rmamak gerekir.Irak’ta da böyle olmufltu. Böyle di-renifl beklemiyorlar, hesap etme-mifllerdi. Öyle ya, her fley onlar›nhesap ettikleri gibi olmal›yd› zaten,hiçbir direniflle karfl›laflmadan iflgal-ler yapmam›lar, o ülkelerin halklar›da iflgalcilerini güllerle kar-fl›lamal›yd›! Halklar birkez daha,kendilerinin d›flta tutuldu¤u hesap-lar›n bozulaca¤›n› ö¤retiyor.

9

17 Eylül 2006 / 70

‹flkenceci ABDABD Baflkan› Bush'un

CIA’n›n ülke d›fl›nda gizli sor-

gu merkezleri bulundu¤unu itiraf

etmesine karfl›n, iflkence yap›lma-

d›¤›n› söylemiflti. Ancak, bu gizli

merkezlerden Guantanamo'ya na-

kil edilece¤i aç›klanan 14 yabanc›

tutukludan biri olan Ebu Zubey-

de'ye sorgulama s›ras›nda nas›l

"iflkence" yap›ld›¤›n›n detayl› bilgi-

leri, New York Times Gazetesi’nde

yay›nland›. Eski ve yeni istihbarat

yetkililerine dayand›r›lan haberde,

Mart 2002’de Pakistan'da yaral›

yakalanan Zubeyde CIA’n›n flu uy-

gulamalar›na maruz kald›:

50 derece s›cakl›ktaki bir oda-

ya konuldu. Vücudu morar›ncaya

kadar ›s› yükseltilmedi. Sorgu me-

murlar› önünde ç›r›lç›plak soyuldu.

Kulaklar› sa¤›r edecek kadar yük-

sek sesli müzik dinletildi. Yaralar›

mikrop kapt›. Fakat buna ra¤men

ölümcül bir hale gelinceye kadar

hastaneye götürülmedi.

CIA ajanlar› aniden odas›na

girerek onu flaflk›na çevirip

"Hadi itiraf et" diye ba¤›rd›. Fizik-

sel iflkenceye maruz b›rak›ld›...

Paral› iftirac›ABD emperyalizminin

direniflin simgesi olan Küba’ya

ve onun lideri Fidel’e yönelik kara-

lama kampanyalar› bilinir. Bas›nda

yeralan bu tarz haberler nas›l yaz-

d›r›l›yor, bir örnek ortaya ç›kt›.

ABD yönetimi 2001'den beri

Güney Floridal› 10 gazeteciyi, ko-

münist hükümet karfl›t› propagan-

da yapmalar› için maafla ba¤lam›fl.

The Miami Herald Gazetesi’nin hü-

kümet belgelerine dayand›rd›¤›

haberine göre; Amerikan Küba Ya-

y›nc›l›k Ofisi, Castro'yu küçük dü-

flüren haberler yapmalar› amac›yla

gazetecilere yüz binlerce dolar

ödedi. The Miami Herald'›n ‹span-

yolca versiyonu El Nuevo He-

rald'›n yazar› Pablo Alfonso, befl

y›lda ald›¤› 175 bin dolarla on kifli-

lik listenin ilk s›ras›nda.

Amerikan Küba Yay›nc›l›k Ofisi

gazetecilere para ödendi¤ini do¤-

rularken, paral› gazeteciler liste-

sindeki en ilginç isim, sadece bu

y›l 11 bin 500 dolar alan WJAN-TV

muhabiri Manuel Cao. Bu muha-

bir, temmuzdaki Mercosur Zirve-

si’nde, Castro’ya, 'siyasi bir mu-

halifinin ülkeyi terketmesine neden

izin vermedi¤ini' sormufl ve Fi-

del’in cevab› flu olmufltu: "Sana

kim para ödüyor, paral› asker".

Paral› demokrasiABD dolarlar›n›n devre-

de oldu¤u bir baflka ülke ise,

Venezuella. Devlet Baflkan› Hugo

Chavez, ülkesindeki muhalif lider-

lerin, bu y›l yap›lacak seçimler ön-

cesinde ABD'den para yard›m› ve

talimat ald›klar›n› aç›klad›. Serma-

yenin adaylar›n› "imparatorlu¤un

adaylar›" olarak nitelendiren Cha-

vez, CIA elemanlar›n› kastederek,

"fieytan›n temsilcileriyle görüflü-

yorlar" dedi.

Amerikan Yöntemleri

1122

33

Page 10: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

A f -g a n i s -

tan’da 5 y›ld›remperyalizm ad›na

savaflanlar›n üstünde NATO bayra-¤› dalgalan›yor. “Kuzey AtlantikPakt›”, bugün aç›k olarak ABD stra-tejisinin yürütücüsü ve emperyalisttekellerin ç›karlar›n›n savunucusuolarak görev üstlenmifl durumdad›r.

Sosyalist sistemin ve VarflovaPakt›’n›n da¤›lmas›ndan sonra“NATO’nun rolü sona erdi” türün-den görüfller ortaya at›l›rken, bu gö-rüfllerin tam tersi yönde bir süreçyaflan›yor. NATO, emperyalizminpolitikalar›nda giderek daha fazlakullan›lan bir güç haline dönüflüyor.

ABD iflgalcili¤ini ve iflbirlikçilerin uflakl›¤›n› perdeleyen NATO2000’lerin bafl›ndan itibaren t›r-

manan emperyalist sald›rganl›k po-litikas› içinde NATO’nun daha çokkullan›lmak istenmesi, hem Ameri-kan emperyalizminin hem de iflbir-likçi yeni-sömürge ülke yönetimle-rinin ifline geliyor. Emperyalistplanlar›n hayata geçirilmesi NA-TO’ya, yani bir “uluslararas› güce”havale edilerek, iflgaller, katliamlarNATO bayra¤› alt›nda gerçekleflti-rildi¤inde, hem ABD emperyalizmikendini k›smen gizlemifl ve teflhirolmaktan kurtulmufl olurken, yeni-sömürgelerin yönetimleri de Ameri-kan uflakl›klar›n› k›smen de olsaperdeleme imkan› bulmufl oluyorlar.

Ony›llarca “komünizm tehdidi-ne karfl› ortak savunma örgütü” ola-rak lanse edilen NATO, iflbirlikçiülkeler için emperyalizme uflakl›kyapmay›, emperyalizmin ucuz aske-ri olmay› gizleyen bir ifllev görüyoradeta. Nitekim, Türkiye’nin Afga-nistan’a asker göndermesi sürecin-

de, Amerikan emperyalizmininTSK’dan operasyonal güç iste¤i D›-fliflleri Bakanl›¤› taraf›ndan “NATOkapsam›nda olursa, olabilir” flek-linde cevaplanm›fl ve asker gönder-me de NATO kapsam›nda gerçek-leflmifltir. Emperyalizmin hizmetineasker vermeyi, NATO bayra¤› alt›n-da yapmay›, kendi halk›na karfl› da-ha kolay savunabilece¤ini düflün-mektedir iflbirlikçi iktidarlar.

Bu anlamda da, NATO’nun üze-rindeki “uluslararas› güç” flal›n› ve“savunma örgütü” etiketini kald›r›pNATO gerçe¤ini halklar nezdindeteflhir etmek hâlâ gerekli ve güncelbir görevdir.

NATO, ABD’nin yede¤indedirEmperyalizmin “ortak” askeri

gücü NATO, esas›nda bafl›ndan iti-baren ABD damgas›n› tafl›yan biraskeri örgüttür. Özellikle 1990’lar-dan itibaren, Birleflmifl Milletler’deoldu¤u gibi, NATO’da da ABD et-kisi daha da artm›flt›r. Ve bugün Af-ganistan’da oldu¤u gibi, ABD, NA-TO’yu kendi politikalar› do¤rultu-sunda yedeklemifltir. Kuflku yok ki,NATO emperyalistler aras› çeliflki-lerin tezahür etti¤i alanlardan biridirve bu anlamda mutlak bir belirleyi-cilikten sözedilemese de, ABD’ninhükümranl›¤› da aç›kt›r. ABD, NA-TO’yu bafl›ndan itibaren denetimialt›nda tutmaktad›r. Dünyan›n pek-çok ülkesine yay›lm›fl NATO ku-rumlar›, üsleri, esas olarak ABD ku-rumlar› durumundad›r.

Afganistan’da bugün NATO’yaba¤l› 9 bin asker var. Afganistan ifl-galine Avrupa emperyalistleri de ka-t›lm›flt›r. Ancak sald›r› karar› ve pla-n› ABD’nindir; Avrupa emperyaliz-mi ABD’nin peflinde kat›lm›flt›r busavafla; NATO da ayn› flekilde dahil

edilmifltir. NATO’nun dahil edilme-si demek ise, Türkiye’nin de otoma-tikman dahil edilmesi demekti.

Kan dökerek üye olunan yerde, üyelik de kan dökerek sürdürülür! NATO üyesi olmak, emperyalist

politikalara ortak olmakt›r. Türkiyeiçin de NATO üyeli¤i, en bafl›ndanitibaren bu niteliktedir. Nitekim, Tür-kiye henüz NATO’ya üye olmam›fl-ken, Türkiye'ye gelen Amerikal› birsenatör, görüfltü¤ü yetkililere flöylediyordu: “Koreye asker yollarsa-n›z NATO'ya girebilirsiniz!”

Sözlerin anlam› aç›kt›: Emper-yalist dünyaya kabul edilmek, NA-TO'ya üye olabilmek için emperya-lizm ad›na dünya halklar›n›n ka-n›n› dökmek gerekiyordu. Türkiyeemperyalizm ad›na savaflabilece¤inikan›tlamal›yd›. Kore’de emperya-lizmin ç›karlar› için ölüme yollananbinlerce asker, bunun kan›t› oldu!

Türkiye, stratejik, ekonomik veaskeri aç›dan emperyalizme suna-cak pek çok fleyi olan bir ülkeydi.Üstelik Kore’de kendini de kan›tla-m›flt›. ‹flte bütün bunlar›n sonucun-da Türkiye 15 fiubat 1952'de NA-TO'ya al›nd›. O günden bu yanaTSK mensuplar›, NATO’nun “ucuzaskeri” olarak görev yap›yor.

NATO üyeli¤inin sonuçlar› sa-dece bu kadar de¤il tabii. NATO ka-rar›yla ülkemizde “Gladio” teflkila-t› kuruldu. Halk›m›za karfl› kontrge-rilla taraf›ndan katliamlar, provo-kasyonlar örgütlendi. NATO anlafl-malar› gere¤ince say›s›z üs aç›ld›.Asker sivil devlet görevlileri, Orta-do¤u ülkelerine yönelik say›s›z as-keri veya örtülü operasyonda yeral-d›. Topraklar›m›za nükleer füzeleryerlefltirildi.

1950’lerden itibaren NATO’nun

10

17 Eylül 2006 / 70

Halklar›n Düflman› NATO� Türkiye, 1952’den Beri, NATO’ya Üye;Emperyalizmin Katliamlar›na Ortak

Page 11: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

11

17 Eylül 2006 / 70

“ileri karakolu” olarak konum-land›r›ld› Türkiye. Yani daha aç›kbir deyiflle “emperyalizmin bekçisi”olma görevi verilmiflti. NATO’nunsosyalist sistemle “en uzun s›n›rasahip” ülkesiydi. Dolay›s›yla NATOüyeleri aras›nda, Avrupa'da en çokasker besleyen, savunmaya en çoködenek ay›ran üye durumunda olduhep. Kendi halk›n› aç b›rakarak em-peryalizmin savunmas› için silah-lanmaya para ay›rd›.

1952’den bu yana da, NA-TO’nun giriflti¤i her operasyonda,emperyalistlerin çizdi¤i s›n›rlariçinde siyasi, askeri ve co¤rafi ola-rak yerald›.

Türkiye gibi ülkelerin NATOüyeli¤inin ABD aç›s›ndan ne ifle ya-rad›¤›n› zaman›nda ABD yetkililerigayet pervas›z sözlerle aç›klam›fl-lard›: ABD D›fliflleri Bakanlar›n-dan John F. Dulles flöyle demiflti:“NATO'ya en ucuz askeri Türkiye

sa¤l›yor. Bir Türk askerinin bize

maliyeti 23 cent!”

Bugün Afganistan’daki 9 bin NA-TO askerinin içinde NATO’nun enucuz askeri olan TSK mensuplar› dayeral›yor. ABD ve NATO, daha dafazlas›n› istiyor bu ucuz askerlerden.

AKP haz›r. Genelkurmay Bafl-kan› Yaflar Büyükan›t “çat›flmayagönderilecek askerimiz yok” diyor;ama bunu derken, “emperyalizmad›na” savaflmaya m› karfl› ç›k›yor?Hay›r, Genelkurmay Kuzey Irak’lailgili ABD’yle pazarl›k manevralar›yap›yor. De¤ilse, NATO’nun “yenikonsepti”ne hiçbir itiraz› yokturGenelkurmay’›n. O “yeni konsept”için, Balkanlar’dan Ortado¤u’yabinlerce askeri emperyalizmin aske-ri olarak istihdam etmekte mahzurgörmemifltir.

NATO: “Teröre karfl› savafl”›n operasyon gücüNATO’nun amac›, “Sosyalist

sisteme karfl› güçlü bir askeri sa-vunma –ki bu sald›r› diye okunmal›-d›r– örgütü oluflturmak, Avrupa'y›olas› bir devrim tehlikesinden koru-mak, yeni-sömürgelerin ulusal kim-likli ordular›n› kendi denetimi alt›-

na alarak yönlendirmek”ti.

Ülkemizdeki tüm iktidarlar veordu, 1952’den beri, sosyalist siste-me, devrimlere, ulusal kurtulufl sa-vafllar›na karfl›, NATO bünyesindekarfl›-devrimci bir politikay› kabuledip uygulam›fllard›r.

Sosyalist sistemin y›k›lmas›n›nard›ndan bu stratejik amaç yeni birkal›ba döküldü.

1991’deki NATO Zirvesi’ndeABD’nin çizdi¤i yeni bir çerçevey-le “Rusya’da ve eski sosyalist ülke-lerde kar›fl›kl›klar›n sürmesi”, “Or-tado¤u ve Akdeniz’in güneyindekiülkelerden gelebilecek tehditler”NATO’nun varl›¤›n›n devam etme-sinin gerekçeleri olarak sunuldu. Buçerçevede Yugoslavya sald›r›s›,yeni stratejinin ilk prati¤i oldu.

1999’da NATO’nun politikalar›yeni bir zirvede ele al›nd›. Bu zirve-deki karara göre, NATO, art›k “‹s-tikrars›zl›klar, organize suçlar, kitleimha silahlar›n›n yay›lmas› ve te-rör” tehdidine karfl› savaflacakt›.Baflka bir deyiflle, NATO, ABD’nin“teröre karfl› savafl”›n›n askeri örgü-tü olacakt› art›k. NATO’nun ABDpolitikalar›na yedeklenmesinde buzirve önemli bir dönüm noktas›d›r.

Bu politikalar çerçevesinde NA-TO aç›k bir sald›r› gücü olarak yeni-den tan›mland›. Al›nan kararlaragöre NATO, “dünyan›n her yerin-deki flüpheli terörist üslere sald›r›düzenleyebilecek... ‘terörist üs-ler’in bulundu¤u ülkenin onay› daaranmayabilecek... teröristlerin bi-yolojik veya kimyasal silah saklad›-¤› düflünülen bölgelere müdahaleiçin kullan›lacak.. bu konuda ilgiliülkenin NATO’dan yard›m talepedip etmedi¤ine bak›lmayacak”t›.

‹flte Türkiye Cumhuriyeti hükü-metleri ve Türk Silahl› kuvvetleri,halklara karfl› resmilefltirilen bu efl-kiyal›¤› onaylam›fllard›r. TSK bir-likleri, bu eflkiyal›¤›n uygulanma-s›nda emperyalizmin askeri olarakgörev üstlenmektedirler.

Ülkemizdeki düzen partileri, dö-nemsel ç›karlar›, oy hesaplar›, hal-k›n tepkilerini istismar etmek gibiçok çeflitli etkenlerle, birçok fleye

karfl› ç›km›fllard›r. Mesela emperya-lizmin Ortado¤u planlar› için ko-nuflland›rd›¤› “Çekiç Güç”e veyaIMF’ye, Dünya Bankas›’na göster-melik de olsa muhalefet ettiler. AmaNATO, hiçbir düzen partisinin gös-termelik bile olsa karfl› ç›kmad›¤›,karfl› ç›kma demagojisi bile yapma-d›¤› bir ittifakt›r. Cuntalar dahi, ikti-dara yeni oturan her gücün “NA-TO’ya ba¤l›y›z” yeminini tekrarla-mas› adeta bir klasiktir ülkemizde.

Bir baflka çarp›c› NATO gerçe¤i,zaman zaman birbiriyle çeliflki için-de olan hükümetler ve Genelkur-may’›n, birbiriyle hiç çeliflkiye düfl-medi¤i konular›n da bafl›nda gelirNATO taahhütleri.

Elbette nedeni var bu durumun.Oligarflik diktatörlük, daha yeni-sö-mürgecili¤in bafl›ndan itibaren NA-TO’yu, kendi düzeni için en önemlidayanaklardan biri olarak görmüfl-tür. Oligarfli için devrimler karfl›s›n-da bir “subap”t›r NATO! Bu neden-le de 1952’den bu yana NATO’yahizmette hiç kusur etmemifltir. NA-TO’ya hizmet, ABD’ye hizmettir.Bugün AKP hükümetinin veTSK’n›n, ABD’nin “teröre karfl› sa-vafl›”n›n en önemli destekçilerindenbiri olmas›, 54 y›ll›k NATO üyeli¤itarihine eklenen kanl› ve utanç doluyeni bir sayfad›r. Ba¤›ms›z bir ikti-dar›n ilk ifllerinden biri, bu “emper-yalizmin ucuz askeri” olma utan-c›na son vermek olacakt›r.

Emperyalizm aad›na bbir üülkeye

gidenler, hhangi ““ulusal” bbayra¤›

tafl›yor vveya hhangi ““uluslararas›

güç”e mmensup oolurlarsa oolsun-

lar, oonlar› bbekleyen --

Afganistan’da dda ooldu¤u ggibi-

halklar›n ööfkesidir.

Page 12: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

12

17 Eylül 2006 / 70

Diyarbak›r'da 12 Eylül akflam›Kofluyolu Park›'nda meydana gelenpatlamada 7’si çocuk 11 kifli yafla-m›n› yitirdi. Patlamada ölenlerden5’i ayn› ailedendi.

Katliam, Diyarbak›r’da binlercekiflinin kat›ld›¤› gösterilerle protes-to edilirken, binlerce kifli patlama-n›n meydana geldi¤i yere karanfil-ler b›rakt›, bölgedeki esnaf kepenkkapatt›. Ayr›ca Diyarbak›r'da 2 günyas ilan edildi.

Diyarbak›r Büyükflehir BelediyeBaflkan› Osman Baydemir, DEP Es-ki Milletvekili Selim Sadak, DTPGenel Baflkan Yard›mc›s› ve De-mokratik Toplum Partisi (DTP) ilyöneticileri, Demokratik Kitle Ör-gütü temsilcilerinin de aralar›ndabulundu¤u binlerce kifli dakikalarca

alk›fl ve z›lg›tlar eflli¤inde, "KatilErdo¤an Hesap Versin", "KatilDevlet Hesap Verecek", "fiehitNam›r›n" sloganlar›n› att›.

Daha sonra kitle Sunay Cadde-si'ni trafi¤e kapatarak eylemini"Amed Halk› Uyuma, fiehidineSahip Ç›k", "Çocuklar›n Hesab›Sorulacak" sloganlar›yla devamettirdi.

*

Patlaman›n DTP’nin PKK’yeyapt›¤› “ateflkes” ça¤r›s›n›n hemenarkas›ndan gelmesi dikkat çekiciy-di. Bu yan›yla, iktidar, polis ve fa-flist bas›n›n “PKK’li teröristler yap-t›” aç›klamas›na karfl›n, burjuva ba-s›nda da “provokasyon”, “derindevlet” flüpheleri dile getirildi.

Aç›k ki, olay e¤er bir “kaza” de-

¤ilse, halka karfl› bir eylemdir. Vekontrgerilla tarz›d›r.

Koma Komalen Kurdistan(KKK) ve Kongra-Gel taraf›ndanyap›lan aç›klamalarda da sald›r› k›-nand›. KKK’nin aç›klamas›nda,“baflta DTP olmak üzere birçok de-mokratik çevrenin yapt›¤› ateflkesça¤r›lar›n›n hemen ard›ndan geliflensald›r›n›n, faillerin kimli¤i ve ar-kas›ndaki güçleri ele verdi¤i” be-lirtildi. Kongra-Gel aç›klamas›ndapatlama “fiemdinli’nin devam›”olarak nitelendirilirken, HPG de“sald›r›n›n hesab›n›n sorulaca¤›”fleklinde bir aç›klama yapt›.

Patlaman›n ard›ndan Diyarbak›rValili¤i, “patlaman›n bomba tafl›n-mas› s›ras›nda meydana geldi¤i”fleklinde bir aç›klama yapt›. Ancakdaha sonra bu aç›klamay› kan›tlaya-cak bir bilgi ve bulguya ulafl›lmad›-¤› belirtildi.

12 Eylül akflam› yaflanan katli-am›n ard›ndan polis ve askeri güç-ler, Diyarbak›r’da tam bir terör es-tirirken, flehrin çeflitli yerlerindeprotestolar da sürdü.

11 kiflinin yaflam›n› yitirmesinesebep olan patlamay› Türk ‹nti-kam Tugay› üstlendi. Ayn› adl›kontra sitesinde sald›r›n›n “Siirt'inEruh ‹lçesi'nde ölen Er Ali Bal›k-ç›’n›n intikam›n› almak için düzen-lendi¤i” iddia edildi.

Dergimiz yay›na haz›rland›¤› s›-rada, patlama üzerine spekülatif yo-rum ve aç›klamalar sürüyordu.

Diyarbak›r’da Katliam!

Yasalar yenidenyaz›l›yor sanki, “Te-

röristin cenazesine

kat›lmak suç, topra-

¤a vermek suç”...

Üstelik bununla suçlanan, cena-zenin babas›ndan, kardefllerindenbaflkas› de¤il.

Sivas'ta ç›kan bir çat›flmada ya-flam›n› yitiren HPG'li SelmanTunç'un cenazesinin 29 A¤ustos’tamemleketi A¤r›'n›n Diyadin ‹lçe-si’nde topra¤a verilmesinin ard›n-dan cenazesine kat›lan babas› Ab-dullah Tunç, a¤abeyi Orhan Tunç,

amcalar› Mehmet fiirin Tunç ve H›-d›r Tunç ile ilçe sakinlerinden 9 kiflihakk›nda, Selman Tunç'un cenaze-sine kat›ld›klar› gerekçesiyle Diya-din Cumhuriyet Savc›l›¤›'nca sorufl-turma bafllat›ld›.

Diyadin Cumhuriyet Savc›l›¤›,bu soruflturmadan k›sa süre önce de,Selman Tunç'un cenazesine kat›l›pdini vecibeleri yerine getiren imam

hakk›nda so-ruflturma aç-m›flt›.

Poliste ya-p›lan sorgudaBaba Tunç’a

“O teröristin cenazesine niçin kat›l-d›n›z, neden topra¤a verdiniz?” di-ye soruldu.

Abdullah Tunç, bu soruya “Sizinçocu¤unuz ölürse onu çöpe mi atar-s›n›z?” diye baflka bir soruyla cevapveriyor. Acaba bu soruyu cevapverecek bir hukukçu veya burjuvapolitikac› var m› bu ülkede?

Bir baba hakk›nda yap›labilecek en saçma ve insanl›k d›fl› suçlama:

O¤lunun Cenazesine Kat›lmak Suçu!

Page 13: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

13

17 Eylül 2006 / 70

12 Eylül’de Tekirda¤ 1No’lu Hapishanesi’ne gi-den ziyaretçiler, orada tut-saklara karfl› bir sald›r› ger-çeklefltirildi¤ini ö¤rendiler.

Zindanc›lar, havaland›r-ma kap›lar›n› keyfi olarak kapatmakiçin geldiklerinde tutsaklar›n bukeyfili¤e izin vermemesi üzerinehak gasb› fiili sald›r›ya dönüfltürü-lüyor. Tüm tutsaklar keyfilik karfl›-s›nda ayn› tavr› ald›¤› için tüm tut-saklara sald›r›l›yor.

Tutsaklar bu sald›r›y› protestoetmek için kap› dövme eylemi yap›-yorlar. Nazi Toplama Kamp› yöneti-cileri, buna da 3 ay görüfl yasa¤› ve-riyor. Bu cezaya karfl› tutsaklar tek-rar kap› dövüyor. Tekrar ceza verili-yor... Toplam 10 ay görüfl yasa¤› ve-rilmifl durumda.

Ayr›ca, idare tekli hücreleri bo-flalt›p hücre cezalar›na haz›rl›yorlar.Sald›r›larda bütün tutsaklar yarala-n›yor. Yaral› olmayan yok. Ancaktutsaklar›n coflkusu, morali her za-manki gibi, yani yüksek!

Tekirda¤ F Tipi’ndekisald›r›larla ilgili olarak bü-romuza ayn› gün ulaflan vetecritin nas›l iflledi¤ini gös-teren bir mektubu da afla¤›-da yay›nl›yoruz:

Merhaba; Yürüyüflümüzün cofl-kusuyla kucakl›yorum. Dileriz iyisi-nizdir. Bizler her fleye ra¤men çokiyiyiz.

Bulundu¤umuz hapishanede tem-muz ay› ortalar›ndan itibaren esti-rilen soruflturma terörü ve havaland›r-ma hakk›m›z›n gasbedilmesine kadarvard›r›lan bask›lar hakk›nda bilgi ver-mek istiyorum.

Hastane sevki s›ras›nda arkadaflla-r›m›za sözlü fiili sald›r›lm›fl, arkadafl-lar›m›z slogan atarak bu sald›r›larakarfl› tepkilerini göstermifllerdir. ‹daresald›r›n›n sorumlular›n› cezaland›r-mak yerine arkadafllar›m›za çeflitli di-siplin cezalar› vererek iflkencecileriödüllendirmifltir.

14 Temmuz’da arkadafllar›m›zaverilen disiplin cezalar›n› protesto et-mek amac›yla slogan at›p kap›laravurdu¤umuz gerekçesiyle, tüm siyasitutsaklar hakk›nda 1 ay mektup ya-sa¤› ve 1 ay ziyaretten men cezalar›verilmifltir.

15 A¤ustos’da her ay düzenli ola-rak yapt›¤›m›z flehitlerimizi anmaprogram›m›z nedeniyle yine hakk›-m›zda disiplin soruflturmas› aç›ld›.Yine hepimize 1 ay süreyle men ce-zas› verildi.

Y›llard›r düzenli olarak yapt›¤›-m›z programlar nedeniyle ceza veril-mezken bugün keyfi bir flekilde veri-len cezalar› protesto etmek amac›ylaslogan at›p kap›lara vurdu¤umuz ge-rekçesiyle hakk›m›zda pefl pefle disip-lin soruflturmalar› aç›lmaya baflland›.Bu noktadan sonra idare kelimenintam anlam›yla bir soruflturma ve di-siplin cezas› ya¤d›rma furyas› bafl-latt›.

2006/70 No ve 28.08.2006 tarihli

kararla tüm siyasi tutsaklar hakk›nda3 ay süreyle ziyaretten men cezas›verildi. Öyle ki, 14 A¤ustos'ta ameli-yat olmak için Edirne T›p Fakülte-si'ne sevk olan Muhittin Eser adl› ar-kadafl›m›za dahi "21 A¤ustos'ta" ka-p›lara vurdu¤u gerekçesiyle disiplincezas› verildi.

Peflis›ra 04.09.2006 tarihi kararlayine ayn› gerekçelerle tüm siyasi tut-saklara yine 3 ay süreyle ziyaretmen cezas› verildi.

Böylece tüm siyasi tutsaklara 1y›ldan fazla mektup ve ziyarettenmen cezalar› verilmifltir. fiu haliyleTekirda¤ 1 No'lu F Tipi bir y›l sü-reyle tüm dünyaya kapal›d›r.

Tutsaklar›n dünya ile ba¤lar›n›kesmek idareye yetmemifl olmal› ki,07.09.2006 günü saat 11.00'de hücre-lere ani bask›nlar yaparak havalan-d›rma kap›lar›n› zorla kapatt›. Fiiliolarak hücre cezas› anlam›na gelenhavaland›rma hakk›m›z› da gasbet-meye bafllad›. Kap›lar›n zorla kapat›l-mas› esnas›nda yine arkadafllar›m›zafiili sald›r›lar gerçeklefltirildi. Bir-likte kald›¤›m›z Kemal Alev'in belinetekme at›lmas› nedeniyle daha önceameliyat oldu¤u bel f›t›¤› tekrar nük-setti. Havaland›rma kap›lar› kapal› ol-du¤u için di¤er arkadafllar›n durumla-r›n› ayr›nt›l› bilmemekteyiz.

Temmuz ay› ortalar›ndan bu yanagün geçmiyor ki, idare bir bahane ya-rat›p hak gasp› ve fiili sald›r›lar›n› t›r-mand›rmas›n.

Mektup yasak! Ziyaret yasak! Ha-valand›rma yasak! Yasal yay›nlar ya-sak! Ve güya bunlar›n hepsi F Tiple-ri’ndeki tutsaklara tan›nan haklar.Gerçekte ise F Tipleri’nde tek bir"hakk›m›z" var: Yasaklardan yasakseçme hakk›!.. 5 y›ld›zl› lüks otellerdenilerek reklam› yap›lan F Tipleri’n-deki son durum böyle. Ancak yasak-lar›, bask›lar›, nice olursa olsun, bizbildi¤imiz yoldan milim flaflmadanemin ad›mlarla yürümeye devam edi-yoruz. Aslolan da bu. Gerisi ayr›nt›.Günü vakti geldi¤inde bilahare bu ay-r›nt›lar› da ele alaca¤›z elbette.

Tüm Tekirda¤ tutsaklar›ndan her-keslere selam ve sevgilerimizi ileti-yorum. Kendinize iyi bak›n.

Sinan ÜNLÜ

B1-49 Tekirda¤ 1 No'lu

Hapishanelerde TTECR‹T VVar !!

HABERLERTECR‹TTEN

Tekirda¤ 1 No’lu F Tipi’nde Tutsaklara Sald›r›

X Sald›r›lar sonucunda yaral› olmayan tutsak yok!

X Tutsaklara 10 AY görüfl, mektup yasa¤› verildi!

Page 14: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Bundan 26 y›l önceydi, birçokkiflinin 'art›k hiçbir fley eskisi gibiolmayacak' korkusuna kap›ld›¤›,kendisini korkular›yla düflünceleriaras›nda seçim yapmak zorundahissetti¤i bir sürecin bafllang›c›yd›.11 Eylül darbeyle, kanla, zulümleevrilmiflti 12 Eylül'e. Ve art›k birçokkifli için 11 Eylül öncesiyle 12 Eylülsonras› birbirinden çok farkl› ola-cakt›. Birbirinin devam›, birbirinitamamlayan olmayacakt› art›k gün-ler. Klasik bir deyiflle "Karabasangibi çökecekti" zulüm. Ve bu zulümkorku da¤lar›n› büyütecekti. Kimi-leri yurtd›fl›na kaçmakta bulacakt›çareyi, kimileri de korkular›yla örü-lü bir kapanda s›k›fl›p kendini koru-maya çal›flmakta.

Bugün 12 Eylül'ün yarg›lanma-s›n› isteyen protesto eylemleri yap›-l›yor ülkemin de¤iflik yerlerinde.Kendi korkular›n› anlatan, meflru-laflt›rmaya çal›flan köfle yaz›lar›, sa-t›rlar, darbeciler yarg›lans›n spotlar›birçok gazetenin sayfalar›nda yeral›yor. O sürecin insanlar› demeçlerveriyor.

Ve direnenler, mücadelelerinikesintisiz sürdürenler. Bulunduklar›her mevziyi direnifl mevzisine dö-nüfltürenler, "darbeciler yarg›lans›n"söylemini 'darbecilerden hesap so-raca¤›z'a dönüfltürenler... Onlar bu-gün yine direnifl mevzisindeler. Oy›lg›nlar›n yayd›¤› umutsuz havayahiçbir zaman ve hiçbir koflulda ka-p›lmayanlar›n yan›nday›z bu haftada. 161 gündür direnifliyle 12 Eylüldarbecilerine ve tüm umutsuzlukla-

ra direnen DireniflEvi'ndeyiz. Türki-ye'nin de¤iflik yerle-rinde 12 Eylül'le il-gili yap›lan eylemle-re Behiç de kendieylemiyle destek ve-riyor, devrim flehit-lerinin b›rakt›¤› mi-ras› can›yla inanc›y-la büyütüyor. Tümflehitlerin hesab›n›soruyor direnifli.Hem de 12 Eylül’üs›rf y›ldönümündehat›rlayanlar›n tersi-

ne 34 y›ld›r süren mücadeleden al-d›¤› mirasla. Behiç’in dinlendi¤iniö¤reniyoruz, biz de yeni demlenmiflçaylar eflli¤inde, destek açl›k gre-vindekilerle sohbete bafll›yoruz.

Onur Gür, tekerlekli sandalye-siyle ilk dikkatimizi çekendi. Yüzütan›d›k, birçok eylemde gördü¤ü-müz birisi. 26 yafl›nda, 1989 y›l›ndaekonomik koflullardan, devlet bas-k›s›ndan dolay› Dersim'den yola ç›-k›p ‹stanbul'a geliyor ailesiyle. fiim-di Sar›gazi'de oturuyor. Tecriti, tec-rite karfl› mücadelenin halka ulaflt›-r›lmas›nda yaflanan eksiklikleri po-litik bir bak›flla de¤erlendiriyor. Ka-pitalist kültürün egemen oldu¤uyerde sosyalist kültürün öneminevurgu yaparak Behiç'in 161. günün-de olmas›na ra¤men moralinin çoketkileyici oldu¤unu ve insana güçverdi¤ini söylüyor. ‹flçi bir aileninçocu¤u Onur. Ezen ezilen çeliflkisi-ni hep yaflad›¤›n› bunun ezikli¤inihissetti¤ini anlat›rken sesi kinleni-yor, sertlefliyor.

Emin Nurtepe'nin gecekondula-r›ndan geliyor. 25 yafl›nda. Mavigözleri gülümseyerek bafll›yor ko-nuflmaya. Utangaç bir hali var, Be-hiç avukatl›¤›n› yapm›fl birkaç kez.Behiç'in ölüm orucu direnifline bafl-layaca¤›n› duyunca o da bas›n aç›k-lamas›na gelen, ilk ad›m›nda yan›n-da olan ilk Nurtepeliler'den olmufl."Behiç Abinin direnifline sayg›ylabak›yorum" diyerek sözlerini biti-rirken biz de Dilek'e dönüyoruz. Di-lek Çoban da Nurtepe'den geliyor. 1günlük açl›k grevi yapacak. Bunun

hem mutlulu¤unu hem de buruklu-¤unu yafl›yor. 2 çocuk annesi Dilek.Bir çocu¤u özürlü. Çocu¤unu kar-defline b›rak›p gelmifl, bu yüzden birgünlü¤üne gelmifl. 29 yafl›nda. Da-ha önce kardefli 3.5 y›l tutsak kalm›flTekirda¤ hücrelerinde. Ziyaretines›k s›k gidermifl. 3 y›l boyunca nelerneler yaflam›fl hapishane önlerinde.Analar›n ac›l› bak›fllar›n› görmüfl,onlarla dertleflmifl, gardiyanlardangördü¤ü muamele, kardeflinin yafla-d›klar› ona birçok fley ö¤retmifl. Sa-lih Sevinel'in k›zlar›yla, ailesiyle ta-n›flt›¤›n› söyleyerek "Salih bizimhemflerimiz. Hapisteyken kardeflim-le sözleflmifller, d›flar› ç›k›nca flöyleyapaca¤›z, Tokat'›n da¤lar›nda so-kaklar›nda dolaflaca¤›z diye. Amasa¤ ç›kamad› o hücrelerden." Veri-len ve tutulamayan sözlerin öfke-siyle konufluyor Dilek. "Yan›nda sü-rekli olamasam da ruhumla yüre-¤imle Behiç'in yan›nday›m".

3 saattir Direnifl Evi'ndeyiz, göz-lerimiz Behiç'i ar›yor. Refakatç›s›nasa¤l›k durumunu soruyoruz. Bizesa¤l›¤›n›n bozuldu¤unu, a¤r›lar›n›nartt›¤›n› söylüyor. ‹lk kez eve geli-yor ve onu göremiyoruz. Bir buruk-luk kapl›yor yüre¤imizi.

Ziyaret defterine düflülen notlarabak›yoruz. Özkan "Behiç Abiyi dim-dik ayakta görünce içim rahat oldu"diyerek heyecan›n› yazm›fl. Onu bukadar uzun süre boyunca göreme-yince Özkan'›n kap›ld›¤› korkununçok da uza¤›m›zda olmad›¤› hissinekap›l›yoruz.

Haberini al›yoruz Gülcan'›n da.Sa¤l›¤› git gide bozuluyor. Mide bu-lant›lar›n›n ve a¤r›l› günlerin yo-¤unlaflaca¤› günler çok yak›n›nda.

Bu aç›kki uzun vadeli program-lara zaman› yok Behiç'in, Gül-can'›n, Sevgi'nin... Günler sonras›naprogramlar yapmak da önemli amasüreci daha h›zl› ifllemek zorunda-y›z. Çünkü ölüm beklemiyor. Uzunvadeli programlar› beklemeyecekölüm. Bu nedenle de rahat olmama-l›y›z. Onlar› sanc›l› günlere b›rak-madan ve b›rakmamak için ne yapa-caksak daha h›zl› yapmak zorunda-y›z. Bu hepimizin sorumlulu¤u.

14

17 Eylül 2006 / 70

Ölüm beklemiyor

Page 15: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

15

17 Eylül 2006 / 70

Ölüm orucu eyleminin 154. gününde olan Av. BehiçAflc›’y› 5 Eylül günü flair Arif Damar ve flair RuhanMavruk ziyaret etti. Ayr› ayr› gerçekleflen ziyaretlerde,Arif Damar, Aflc›’ya “Külliyen Red” adl› fliir kitab›n›hediye etti. Büyük Direnifl üzerine yap›lan konuflmalar-da s›k s›k ayd›n misyonu tart›fl›l›rken, Damar, direnen-lere duydu¤u sayg›y› ifade etti.

Arif Damar, burada bulunmas›n›n ayd›n olman›n ge-reklili¤i oldu¤unu ifade ederken, Behiç Aflç›’n›n halk›nsevincine, s›k›nt›s›na ortak bir ayd›n oldu¤unun alt›n›çizdi ve flöyle dedi: “Daha önce yaz›s›n› okudum. 122kifli öldü diyor. O sorumlu bir ayd›n ki bunu yap›yor.

Böyle bir karar verdi¤ine göre demekki gerekiyordu. O bilinçli bir ayd›n.O’nun kayb›, Allah korusun çok fleyolur, kötü. Umuyorum ve diyorum kiiktidardakiler, eylemine duyars›z kal-mazlar. F Tipi tecrit kalkar umar›mve kaybetmeyiz.”

Ruhan Mavruk ise tecrite karfl› ol-man›n emperyalizme karfl› olmak an-lam›na geldi¤ini belirtirken, Aflc›’n›ndünyaya örnek oldu¤unu kaydetti.Ayd›nlar› destek olmaya ça¤›ranMavruk, Ece Temelkuran’›n kitab›n-da ayd›nlara yönelik elefltirilerine dekat›ld›¤›n› dile getirdi ve “Birçok ay-d›n arkas›n› döndü” dedi.

fiairler Direnifl Evi’nde

Befliktafl Çarfl› Halk›n Tak›m› Grubu ad›na bir grup,10 Eylül günü Direnifl Evi’ndeydi. Tribünlerde yarat›l-mak istenen kültüre alternatif olmak istediklerini anla-tan taraftarlar, ölüm oruçlar›na yabanc› olmad›klar›n›belirterek, daha önce kendilerinden biri olan BerkanAbatay’› örnek verdiler. Çarfl› Grubu olarak toplumunsorunlar›na duyars›z olmad›klar›n›, haklar ve özgürlük-ler mücadelesine tribünlerden ses vermeye devam ede-ceklerini aktaran taraftarlar, tribünlerden “Çarfl› tecritekarfl›” slogan›n› yayacaklar›n› ifade ettiler.

Sorular›m›z› grup ad›na cevaplayan Bar›fl P›narl›,‘meflhur’ Çarfl› Grubu’nun yap›s›n›, kendilerinde belir-ledikleri misyonlar›n› anlat›rken, flunlar› söyledi: “Çarfl›Grubu’nun genel olarak tecrite karfl› çok net bir durufluvar. Sadece hapishanelerde yaflanan bir olay de¤il, tüm

toplumun tecrit edilmesi olarak alg›l›yoruz. Tecriti üret-meyen, de¤erlendirmeyen, sorunlar›na sahip ç›kmak ye-rine arabesk kültürün hakim k›l›nmak istenmesinin birparças› olarak görüyoruz. Tecriti uygulayanlar böyle birtoplum yaratmak istiyorlar. Çünkü ancak böyle yaflayanbir halk üzerinde iktidar›n› daha rahat bir flekilde sürdü-rebileceklerine inan›yoruz. Bu noktada tecrite karfl›y›zve tecrite karfl› direnen baflta Avukat Behiç Aflc› olmaküzere herkesi destekliyoruz. Ölüm orucunun yak›c›l›¤›-n› biz de grup olarak kendimiz birebir yaflad›k. Tribün-lerde birlikte ba¤›rd›¤›m›zbir arkadafl›m›z da tecritekarfl› ölüm orucunda yaflam›-n› yitirdi. Berkan Abataybizden biriydi. Onun ruhunutribünlerde ve kendi içimiz-de yaflatmak için u¤rafl›yo-ruz. O bizim idollerimizdenbirisi çünkü.”

GülcanGörüro¤-lu’nun k›-z› Müge,

iki genç arkadafl› ile birlikte ‹stanbul’a gelip Behiç Afl-c›’n›n yan›nda bir günlük açl›k grevi yapt›.

14 yafl›ndaki Müge, “Annem, Sevgi abla, Behiç a¤a-bey ölüm orucuna bafllad›¤›nda ölmemeleri için elimdengeleni yapaca¤›m› söylemifltim. Bir gün de olsa Behiça¤abeyin yan›nda açl›k grevi yapmak onur verici” söz-leriyle düflüncelerini anlat›rken, 13 yafl›ndaki CerenDikmen flunlar› söylüyor: “Behiç a¤abey ölüm orucun-da bizim için can›n› ortaya koyuyor. Biz de onun içindestek olmak istedik. fiu an kendimi çok flansl› hissedi-yorum. Behiç a¤abeyi bilip ama onun yan›na gelemeyençok insan var. Bir direniflçiyi tan›mak çok farkl› bir duy-gu. Burada geçirdi¤im bir gün flu ana kadar yaflad›¤›mve bundan sonrada yaflayaca¤›m olaylar içerisinde her

saniyesi anlaml› çok güzel bir gündü. Burada bir güngeçirdikten sonra al›fl›yorsun-ba¤lan›yorsun, çok farkl›bir ortam› var, gitmek istemiyorum.”

16 yafl›ndaki Hüseyin Öncü Dikmen ise, buraya ge-lip açl›k grevi yapman›n Müge ve Ceren’in fikri oldu¤u-nu belirterek, “Bana söylediklerinde 1 günde olsa Behiça¤abeyin açl›¤›na ortak olabilece¤imi düflündüm ve kal-k›p geldik. Burada olmak heyecan verici bir olay. Birgün de olsa direniflçinin ya-n›nda olmak farkl› bir duy-gu. Benim için tecrit ölüm-dür, ölüm orucu ise en bü-yük yaflamd›r, ölümsüzlük-tür. 122 insan yaflam›n› yi-tirdi 123 olmas›n. Onlar bi-zim yaflam›m›z için öldü-ler-ölüyorlar” sözleriyleanlatt› duygular›n›.

‘Çarfl›’ Direnifl Evi’nde

Genç Destekçiler

Page 16: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

16

17 Eylül 2006 / 70

Gülcan Görüro¤lu: 12 EYLÜLF T‹PLER‹'YLE, TECR‹TLE, KATL‹AMLARLA SÜRÜYOR!

12 Eylül’ün y›ldönümünde,Gülcan Görüro¤lu, ölüm orucueyleminin 131. günündeydi. Ogün bir aç›klama yapt›; flöyle di-yordu direniflçi:

12 Eylül 1980; iflkencelerin, kat-liamlar›n yafland›¤›, toplumsal mu-halefetin bask›yla susturulmaya ça-l›fl›ld›¤› bir dönemin bafllang›c›. Ogün yap›lan darbe ile yüzbinlercekifli gözalt›na al›nm›fl, iflkenceler-den geçirilmifl, tutuklanm›fl, mil-yonlarca kifli fifllenmifltir. Bununlaherkesin susmas› istenmifltir.

12 Eylül ile uygulanmak isteni-len politikalar 26 y›ld›r iflliyor. Hal-k› susturmak için 26 y›lda deneme-dik hiçbir yol b›rakmad›lar. ... Bu-gün de F Tipleri'yle, tecritle tümhalk susturulmak isteniyor. Sald›r›-lar her alanda sürüyor.

... 6 y›lda Türkiye hapishanele-rinde 122 can alan tecrit sorunu hâ-lâ sürüyor. Bizler bu sorunun çözü-mü için bedenlerimizi açl›¤a yat›ra-rak çözüm isterken, tecriti çözmesigerekenler hapishanelerdeki keyfiuygulamalara yenilerini ekliyorlar.Bu tutumlar›yla da flu an ölüm oru-cunda olan 3 insan›n ölüme yürü-melerine neden olduklar› gibi bun-dan sonra da olabilecek yeni ölüm-lere zemin haz›rlamaktad›rlar.

Ben Gülcan Görüro¤lu. Emper-yalizmin baflta tecrit olmak üzerehalklar›m›z› teslim alma giriflimlerikarfl›s›nda halklar›n teslim al›nama-yaca¤›n›n bir göstergesi olarak vetecritin kald›r›lmas› talebiyle bugün131. gündür ölüm orucunday›m.

Bizler bu ülkenin gelece¤i ad›na, buülkenin gelece¤ini savunduklar›için F Tipleri'nde tecrit iflkencesinemaruz kalanlar›n daha fazla ölme-mesi ad›na bedenlerimizi açl›¤a ya-t›rd›k. Vicdan›m rahat. Çünkü onur-lu olmak ad›na, insan olmak ad›nave devrimci olmak ad›na bir fleyleryapmaya çal›fl›yorum. Hepimiziteslim almay› hedefleyen bu kap-saml› sald›r›lar karfl›s›nda bu ülkehalklar›n›n da direnme d›fl›nda birseçene¤i yoktur. ‹zlemekle, kork-makla ve görmemezlikten gelerekbugüne kadar hiçbir sorunumuz çö-zülmedi. Bundan sonra da çözülme-yecektir. Çocuklar›m›za onurlu birgelecek b›rakma ad›na hepimizinyapmas› gereken bir fleyler var. Bizbunlar› yap›p, mücadele ettikçe bugelecek ilmik ilmik ifllenecektir.Bunun d›fl›nda da bir seçene¤imizyoktur.

***

Ölüm orucu eylemimin 131. gü-nünde sa¤l›k durumum: Tansiyon:78/50, Nab›z:93, Kilo: 43

Kemik batmas›, her iki bacak vesa¤ kolda yo¤un flekilde uyuflma.çok çabuk yorulma, bafl dönmesi,vücutta morluklar, s›v› al›m›ndazorlanma, uyku düzensizli¤i, midebulant›s›, difl etlerinde çekilme, ilti-haplanma ve fliflkinlik, kulaklardat›kanma.

Gençler, Anneler, Gülcan’›n açl›¤›n› paylaflmaya devam ediyorAdana Direnifl Evi’nde Adana

içi ve çevresinden, hatta Ankara ve‹stanbul’dan her yafltan ve her mes-lekten insan›n destek açl›k grevlerisürüyor. Geçen hafta 7 Eylül’de Öz-can H›r 3 günlük destek açl›k grevi-ne bafllad›. H›r, açl›k grevine bafllar-ken “tecritle mücadelede yap›lan

her eylem ve destek önemli diye dü-flünüyorum” dedi.

9 Eylül’de ise Görüro¤lu’nunça¤r›s›na uyarak “baflka analar a¤la-mas›n” diye kilometrelerce uzaktan,Ankara’dan, sabr›n çiçeklerinin aç-t›¤› yerden misafirleri vard› DireniflEvi’nin. Abdi ‹pekçi Direnifli’ninTAYAD’l› analar›ndan Zeynep Yay-la ile Dürdane Vural Keskin Gül-can’n›n açl›¤›n› 3 gün boyunca pay-laflmak için buradayd›lar.

Açl›k grevcisi önlüklerini giy-dikten sonra Dürdane Vural Keskin;duygular›n› flöyle ifade etti: “Buduygular ancak yaflan›r, ifade edil-mez. Ben bu duygular› Ayfle Baflti-mur ve Özlem Durakcan’n›n yan›n-da yaflad›m. Onlar›n bir dönem re-fakatçileri olarak yan›nda kald›m.Asl›nda iyi bilmeme ra¤men flu antam olarak ifade edemiyorum.”

2 çocuk annesi Zeynep Yayla ise“Ben Hüseyin Çukurluöz ve BekirBaturu’yu unutmayaca¤›m. Hapis-haneye o¤lumun ziyaretine gitti¤im-de flehitlik haberlerini ald›m. O an-ki duygular›m› herkese anlataca¤›msoluk ald›¤›m her an. Bu önlü¤ü biranan›n bir anaya vermesi çok an-laml›d›r” dedi.

Önlük töreninden sonra TA-YAD’l›lar getirdikleri hediyeleriGörüro¤lu’na verdiler. Hediyeleraras›nda en anlaml›s› hiç kuflkusuzölüm orucu flehitlerinden Ayfle Bafl-timur’un Dürdane Vural Keskin’erefakatçi oldu¤u dönemde hediyeetti¤i yazma oldu. Kendisine hediyeedilen bu yazmay› Keskin de Görü-ro¤lu’na hediye etti..

Ölüm orucunda flehit düflen AyfleBafltimur ve Özlem Durakcan'a birsüre refakat eden Dürdane Keskin,açl›k grevini bitirip giderken flöylediyecekti: “Ayfle Abla ve Özlem'erefakat ederken d›flar› bile ç›kmak

Page 17: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

istemezdim. Bana sanki d›flar› ç›k›pdöndü¤ümde yerlerinde bulamaya-cakm›fl›m gibi gelirdi. Buradan daayr›lmak bana çok zor geliyor.”

10 Eylül’de üniversite ö¤rencisiTar›k Güler 10 günlük destek açl›kgrevine bafllad›. Güler bafllarken dü-flüncelerini "Emperyalizm ve kapita-lizmin tüm dünya halklar›na uygula-d›¤› bir sorun var. Sorunu hemen he-men hepimiz biliyoruz. Ablalar›m›zve a¤abeylerimiz de bu sorunu çokiyi bildikleri için kendi bedenleriniaçl›¤a yat›rm›fllard›r. Bu sorununad› tecrittir. Ben de k›sa bir süreli¤i-ne de olsa ablam›n yan›nda onunlaberaber açl›¤›n› paylaflmaktan onurduyuyorum" diyerek özetledi.

12 Eylül’de Mehmet B›ld›rc›n 2günlük destek açl›k grevine bafllad›.

B›ld›rc›n eyleme bafllad›¤› gü-nün tarihine dikkat çekerek flöylededi: "Bugün 12 Eylül 2006. 21.yüzy›l›n bafl›nday›z. Ancak dünyadatüm halklara ve de Türkiye'de F Ti-pi hapishanelerde tecrit denen Or-taça¤ zulmü uygulanmakta. Tecritzulmünü uygulayan emperyalistlereve iflbirlikçilerine bir kez daha bu-radan lanet okuyorum. Halk›m›zço¤u zaman ‘emperyalizm nedir?Emperyalistler kimlerdir? Bunlaruzaydan m› geliyorlar?’ diye sorar.Emperyalistler flu an F Tipleri'nde-ki zulmü uygulayanlar›n ta kendisi-dir. ‹nan›yorum ki tecrit zulmünübedeli ne olursa olsun parçalayaca-¤›z. Gülcan'›, Behiç Aflc›'y› ve SevgiSaymaz'› çok seviyorum ve sayg›duyuyorum."

“Ya zafer, ya ölüm” yürüyüflünde bir“do¤um günü”Direnifl Evi’nin geçen haftaki

sürprizi, refakatç›lar taraf›ndan ha-z›rlanan “do¤um günü” kutlamas›y-d›. Eyleminin 129. günü, ayn› za-manda Gülcan Görüro¤lu'nun 34.yafl günüydü. Görüro¤lu'ndan ha-bersiz olarak haz›rlanan etkinlikteSinan Kukul'un "Kadife Tenli Za-manlara" fliiri okunarak Görüro¤-lu'na getirilen hediyeler verildi. Birkez daha eline k›na yak›lan Görü-

ro¤lu, do¤um gününe kat›lanlara te-flekkür etti. Ölüm yolculu¤unda do-¤um günü! Bu kutlama da hayatlaölümün diyalekti¤inin Direnifl Evle-ri’ndeki yans›malar›ndan biri olarakgeçti tarihe.

17

17 Eylül 2006 / 70

S‹Z NASIL OLMASINI ‹ST‹YORSUNUZ?

Direnifl Evi’mizde yafll› bir konu¤umuz var. Y›llar›n izleri teyzenin yüzhatlar›na yans›m›fl. Biraz ma¤rur, biraz üzgün ve yorgun. Eski zamanlar›konufluyoruz teyzeyle. Öyle ya yafll›lar hep "ah eski zamanlar" demez mi?Ve biz gençler her "ah eski zamanlar" denildi¤inde flafl›rmaz m›y›z? Tey-ze de gene "ah nerde o eski zamanlar" diyerek, masal tad›nda bafll›yor an-latmaya: "Eskiden evlad›m, ulafl›m zordu. At ve eflek bile lükstü. Yayangidilirdi her yere. Uzun yola giden yolcular gecenin çökmesiyle beraberönlerine ç›kan ilk köye girer, köyün ilk ç›kan evinin kap›s›n› çalar "es se-lam›n aleykum, ben falan yere gidiyorum ama yolum uzun ve geceye kal-d›m, izniniz olursa bu gece size tanr› misafiri olmak istiyorum" derdi.Evin sahipleri sanki uzun y›llard›r görmedikleri bir akrabalar›, arkadaflla-r› gelmifl gibi, güler yüzle ve mutlulukla hemen o misafiri buyur eder veevin baflköflesine oturturdu... Yap›lanlar ve yaflan›lanlar insan olmayla il-gili, insani reflekslerdi. Ah evlad›m ah! Hani ben sürekli diyorum ya "ner-de eski günler diye" Teyze anlatmaya devam ediyor. Bu örnek 21. yüzy›lapartmanlar›n›, caddelerini, misafir a¤›rlamalar›n› hat›rlat›yor hemen.Teyze geçmiflteki yolculu¤a devam ederken biz bugünde dolaflmaya bafl-l›yoruz.

...

Adana'da bir anne, Gülcan bugün ölüm orucunun 127. gününde. Birazönce gelen misafirleri afla¤›da beklettik ve geri gönderdik. Gülcan'›n mi-desinde bulant› ve a¤r› var. Çünkü o 127 gündür aç. 127 gündür aç kalma-s›n›n nedeni bir yandan F Tipleri’nde tecritle al›nan 122 cana yenilerinineklenmemesi iken, açl›¤›n›n as›l nedeni sizin isteklerinizdir. O da asl›ndasizin dediklerinizi istemektedir. Hem d›flar›da, hem de hapishanelerde es-kisi gibi yaflayabilmeyi istemektedir Gülcan. Hapishanelerde 10-15 arka-dafl›n beraber oturdu¤u, ayr›n›n gayr›n›n olmad›¤›, hastaland›¤›nda sanabir a¤r› kesici içirecek birkaç arkadafl›n›n oldu¤u, güneflin yasak olmad›-¤›, mektuplar›n yasak olmad›¤›, insanca yaflanabilecek koflullar›n oldu¤uortam›, istiyor Gülcan. Siz bakmay›n "terörizm, terörist" masallar› anla-tanlara. Durmadan anlat›yoruz. Ve eminiz anlatt›klar›m›z›n bir bölümünüsizler de görmüflsünüzdür. Denk gelmiflsinizdir "Kahrolsun Amerika, ‹flçi-yiz al›n terimizin karfl›l›¤›n› istiyoruz" diye ba¤›r›rken gaz bombalar›nabo¤ulan, coplar›n ard arda indi¤i mitingler gördünüz. fiu an F Tipi hapis-hanelerde tecritle öldürülen ve onurlar›yla, inançlar›yla oynanarak yafla-yan ölüler haline getirilmeye çal›fl›lanlar› siz de tan›yorsunuz. Onlar tarla-daki köylü Ahmet, üniversitedeki Filiz, fabrikadaki Hasanlar’d›r. Yani on-lar biziz asl›nda. ‹flte Gülcan'da 127 gündür bunu anlatmaya çal›fl›yor si-ze. Gülcan hapishanelerle ilgili çok fley istemiyor asl›nda.

Ama onun as›l istedi¤i sizin de istedi¤iniz eskisi gibi olmak. "Acaba!"diye düflünmeden misafir a¤›rlayabildi¤imiz ve ayn› flekilde misafir ola-bildi¤imiz zamanlardaki gibi olmay› istiyor. Ve bunun için tam 127 gün-dür aç. Ve bunun için kendinden önce ölen 122 insan gibi ölmeyi göze al-m›fl.

Siz nas›l olmas›n› istiyorsunuz?

Page 18: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

18

17 Eylül 2006 / 70

Tecrite karfl› protestoeylemleri, tutsak mektup-lar›yla tecriti halka anlataneylemler ve açl›k grevleri,kararl› ve sab›rl› bir flekilde devamediyor. Destek açl›k grevlerine biryenisi de Dersim’de eklendi.

Dersim’de Açl›k Grevi ve Tecrit Afifline TahammülsüzlükDersim’deki TAYAD’l› Aileler

yapt›klar› aç›klama ile, 13 Eylül gü-nünden itibaren Sanat Soka¤›’ndatecrit zulmüne karfl› yapacaklar› ba-s›n aç›klamas› ile açl›k grevine bafl-layacaklar›n› duyurdular. Polisineyleme karfl› tahammülsüzlü¤ü da-ha bafllamadan kendini gösterdi.

Dersim Temel Haklar binas›ndasürece¤i belirtilen açl›k grevininduyurusunun yap›ld›¤› afiflleri asanZeynep Karademir ve Özcan Do-¤an, 12 Eylül günü Yeralt› Çarfl›s›üzerinde yerlerde sürüklenerek gö-zalt›na al›nd›lar. Polisin keyfi, hu-kuksuz gözalt›s›, çevrede toplananhalk taraf›ndan “‹nsanl›k Onuru ‹fl-kenceyi Yenecek” slogan›yla pro-testo edilirken, Özcan Do¤an ç›ka-r›ld›¤› mahkemede “afifl ast›¤›” ge-rekçesiyle tutukland›.

Tecrit Kalkana Kadar... ‹zmir Forbes’teki açl›k grevi de-

vam ederken, Antakya BüyükPark'ta ki açl›k grevi 8 Eylül günü,100. gününü doldurdu. 100. gün ne-deniyle düzenlenen etkinlikte, tecritkalkana kadar direniflin sürece¤ivurgulan›rken, Hatay Temel Haklarmüzik grubu da bir dinleti sundu.Açl›k grevi flu anda Ali BayramArac› taraf›ndan sürdürülüyor.

Baflta Abdi ‹pekçi Park› olmak

üzere, tecrite karfl› di¤erkentlerde de protesto eylem-leri devam ediyor.

Abdi ‹pekçi Park›’ndatutsak mektubu okumaya de-vam eden TAYAD’l›lar, birkez daha “Tecrite Son” tale-bini dile getirdiler. SemihaEyilik hücre maketi içindenyapt›¤› aç›klamada, “Bu ikti-dar art›k tecrit zulmündenvazgeçmelidir.” diye seslen-di. Ard›ndan, Kand›ra F Ti-pi’nden Gökhan Gündüz’üngönderdi¤i mektup MehmetY›lmaz taraf›ndan okundu.

‹zmir TAYAD’l› Aileler, 9 Eylülgünü Kemeralt›’nda düzenlediklerieylemde, K›r›klar 1 No’lu F TipiHapishanesi’nden gelen SüleymanErol’un mektubu ile ülkemizde vehapishanelerde ki tecriti anlatmayadevam ettiler. TAYAD’l›lar ad›naaç›klama yapan Fatma Alan, ‹z-mir’in kurtulufl gününe vurgu yapa-rak, “‹zmir ya da ülke bugün ger-çekten ba¤›ms›z m›? Halk özgürmü? Elbette ki hay›r! Ülkenin ba-¤›ms›zl›¤›, halk›n özgürlü¤ü için buyoksul halk binlerce flehit verdi. Fa-kat daha 5 Eylül günü bu ülkeninba¤›ms›zl›¤› için ölen flehitlerinüzerine basarak TBMM, emperya-lizmin talimat›yla Lübnan’›n iflgaliiçin gidecek olan askere tezkere ç›-kartt›.” diye konufltu.

Ayn› gün Samsun TAYAD'l› Ai-leler de oturma eylemindeydi. Sü-leymaniye Geçidi'nde toplanan TA-YAD’l›lar, "Tecrite Son” pankart›açarak, "Tecriti Kald›r›n Ölümleri

Durdurun” sloganlar›att›lar.

Mersin’de 31. hafta-

s›na giren oturma eylemi ise, 11 Ey-lül günü Tafl Bina önünde gerçek-lefltirildi. Ölüm orucu direniflçileri-nin resimlerinin tafl›nd›¤› eylemdekonuflan Gülbeyaz Karaer, “HâlâSevgi Saymaz, Gülcan Görüro¤luve Avukat Behiç Aflç› ölüm orucunusürdürüyor. ‹çlerinden herhangi bi-risi 123’üncü olmadan, insanl›k birkez daha ölmeden bu iflkenceyi yokedelim.” ça¤r›s› yapt›. Daha sonrayap›lan oturma eylemi esnas›ndaKand›ra F Tipi tecrit hücrelerindenGökhan Gündüz’den gelen tutsakmektubu okundu.

Adana TAYAD’l›lar›n 29’uncukez gerçeklefltirdikleri oturma eyle-minde, yine “Tecrite Son” pankart›tafl›nd›. ‹nönü Park›’nda birarayagelen TAYAD’l›lar ad›na fiemflettinKalkan, “AKP Hükümeti derhaltecriti kald›rmal›d›r. Yoksa ölümle-rin 123, 124, 125… olmas› an mese-lesidir. Ve bu ölümlerin sorumlusuolacakt›r” dedi.

Tecrite sson!

Antakya aaçl›k ggrevi 1100. ggünü ggeçti

Ölüm orucu flehidi Hamide Öztürk, Harbiye'de bulunan mezar› bafl›nda,Hatay HÖC taraf›ndan 13 Eylül günü an›ld›. “Kahramanlar Ölmez Halk Ye-nilmez” pankart› ve Hamide Öztürk’ün resimlerinin tafl›nd›¤› anmada, Ha-mide’nin devrimci yaflam› ve kiflili¤i anlat›ld›. Konuflmada, “Hamide 96Ölüm orucunda flehit düflen Altan Berdan Kerimgiller'e "bu bayra¤› biz dev-rald›k, yere düflürmeyece¤iz" demiflti. Bu görev s›ras› kendisine geldi¤indeflehit düflen 122 insan gibi kendiside bu görevi aln›n›n ak›yla 443 gün dire-nerek yerine getirdi” denildi. Anma, "Hamide Öztürk Ölümsüzdür, BedelÖdedik Bedel Ödetece¤iz" sloganlar›yla, türkü ve marfllarla bitirildi.

�������

��� �

�������

Page 19: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Ölüm orucu direniflçisi SevgiSaymaz, siz bu sat›rlar› okurken di-reniflinin 140’l› günlerine ulaflm›flolacak. Açl›¤›n›n 5. ay›nda insanl›konurunu, düflüncelerini savunmayadevam ediyor. Özgür Tutsaklar›n FTipi hücrelerde ç›kard›¤› dergilerdenMasala ve Feflmekan’›n, Temmuzay› içinde Sevgi Saymaz’la gerçek-lefltirdi¤i röportajlar› sizlere sunuyo-ruz.

❏ Sevgili Boran›m›z, önceliklekucakl›yor, kutluyoruz... Bize duy-gular›ndan bahseder misin?

- Masala’y› sohbete bekliyordumfakat hemen cevap yazamad›m. Slo-gan atmaktan kaynakl› 3 ayl›k mek-tup cezas› yeni bitti...

Bu yürüyüfle bafllayaca¤›m za-man yoldafllar›m›za yazamayaca¤›-m› ve onlardan gelen sat›rlar› okuya-mayaca¤›m› düflündüm. ‹nsan öfke-leniyor tabii. fiimdiye kadar bizleriay›rabildikleri nerede görüldü ki..Siz cevherinizi yüre¤inizde ve bilin-cinizde tafl›yorsan›z hangi koflullar-da olursan›z olun onu sizden almaya

kimsenin güccü yetmez. Bizim cev-herimizse devrimci düflüncelerimizve ideallerimiz...

Band›m› kuflan›rken hepiniz ya-n›mdayd›n›z. Karanfillerimiz, yol-dafllar›m ve dostlar›m›z...

❏ Yürüyüflümüzü s›n›flar mü-cadelesinde nereye oturtuyorsun?

- Dünyada ilk olmas›n›n yan›s›ra,devrim mücadelesi aç›s›ndan daönemli bir yere sahip oldu¤unu dü-flünüyorum. Bugün sosyalizm ideali-nin alabildi¤ine dejenere edildi¤i veiçinin boflalt›ld›¤› bir dönem. Buinanç ve de¤erleri korumaya çal›fl-maksa kendine ‘sol’ diyen pek çokçevre taraf›ndan dahi gereksiz görü-lüyor. Sebebiyse bedel ödemeyi gö-ze alamamalar›. ... ‹flte yürüyüflümüzbu anlamda büyük bir önem tafl›yor.122 insan, devrimci düflüncelere,hatta muhalif hiçbir anlay›fla yaflamimkan› vermeyen bu sald›r› karfl›s›n-da kendini siper etti.

Tutsak kitlesi olarak bugün ayn›kararl›l›kla yürüyoruz. Hem de tü-mümüz hücre hücre bölünmüflken.Devrim idealine ba¤lanmaks›z›n,devrimcili¤e k›y›s›ndan köflesindentutunmaya çal›flarak bunu gerçeklefl-tirmek olanaks›zd›r. Bu yürüyüfl ta-rih aç›s›ndan sosyalizm idealini bü-yütmektir. Ayn› zamanda halk›n gü-cünü göstermektir.

❏ Günlerin nas›l geçiyor?- H›zl› geçiyor. ‹fllerimi yetifltir-

me s›k›nt›s› yafl›yorum. Hem de ya-n›mda bana yard›mc› olacak arka-dafllar olmas›na ra¤men.

Karfl›laflt›klar›m›z sürpriz olmu-yor. Yürüyüfle bafllad›¤›mda disiplincezas› verildi. Karfl› tarafla ilk karfl›-laflmam›z da böyle oldu. PeflindenYürüyüfl dergileri verilmemeye bafl-lad›. Kimi zaman dergide resmiminbulunmas›n› gerekçe yapt›lar, kimizamansa “ölüm orucuna teflvik etti-¤ini” söylediler. Komik gerekçeler,ben zaten ölüm orucuna bafllam›fl›m

ve yürüyorum. Di¤er bir uygulamay-sa, arkadafllar›n ziyaretçileriyle kar-fl›laflmam›n engellenmesi. Zaten tec-rit koflullar›nday›z, ancak direniflçiolunca katmerleflmifl uygulamalarlakarfl›lafl›yoruz. Onlar bizi y›ld›rmay›hedefliyor, oysa bu yapt›klar›, yürü-yüflteki hakl›l›¤›m›z› pekifltiriyor sa-dece.

❏ 6 y›ll›k yürüyüflümüz süre-since seni çok etkileyen anlardanbiri...

- 19 Aral›k’tan sonra Manisa Ha-pishanesi’nde ringden indirilip ma-lum ifllemlerden geçirildikten sonrahücrelere at›l›rken müdürlerden biriparma¤›n› sallay›p ba¤›r›p duruyor-du: “xxxx xxxxx gösterece¤iz...”Geçen 6 y›lda biz nas›l özgür tutsakolunaca¤›n› gösterdik tüm dünyaya;devrimcilerin iradesinin gücünü gös-terdik.

❏ Avukat›m›z Behiç Aflç› veGülcan Görüro¤lu da d›flar›da y›l-d›z kufland›lar. Neler hissettin?

- Uzun zamand›r ölüm orucu di-reniflçileri hapishanelerden yola ko-yuluyordu. Ve ben isterdim ki d›flar-dan canlar›m›za gerek kalmas›n. D›-flar›dan birinin y›ld›z kuflanmas› biztutsaklara çok farkl› duygular yafla-t›r. “Özgür” bir insan tutsaklar içinkendini feda ediyor... Bencilli¤in ay-yuka ç›kar›ld›¤› bir süreçte Behiç veGülcan’›n yaflamlar›ndan vazgeçe-rek insanl›¤› yücelttiklerini düflünü-yorum. Bu eylemin tecritin kald›r›l-mas›ndan öte çok daha büyük bir an-lam› var.

Ben 1 May›s’ta yürüyüfle baflla-madan önce 5 Nisan’da avukat›m›zBehiç Bey bafllam›flt›. Avukat görüfl-lerinde buralarda yaflad›¤›m›z pekçok s›k›nt›y› ona anlat›yorduk ve hu-kuki olarak yapabileceklerimizi so-ruyorduk. “dilekçe yaz›n, itirazedin...” ve benzeri diyordu. ‹tirazla-ra sürekli “red” cevab› al›yorduk vesanki yeni bir yol bulacakm›fl gibi s›-k›flt›r›yorduk onu da. O anlardaki

19

17 Eylül 2006 / 70

“Bu ffanuslarda yyaflamay› rreddediyoruz”

“92 y›l›nda Newroz kutlamalar›nayönelik sald›r›larda pek çok insan öldü-rülmüfltü. Ben de bu Newroz kampanya-s›ndan al›nd›m ve tutukland›m. Müebbethapis cezas› verildi. O günden beri Ada-na, Malatya, Amasya, Sakarya, Çanak-kale ve Manisa Hapishaneleri’nde kal-d›m. Yaklafl›k 2 y›ld›r da burada, UflakHapishanesi’ndeyim.

Page 20: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

yüz ifadesi geliyor gözlerimin önü-ne. Duyarl› bir yürek baflkalar›n›nyaflad›klar› ac›lar› hisseder. BehiçBey biz tutsaklar›n yaflad›¤› ac›lar›ntoplam›n› hissediyor diye düflünüyo-rum. Müvekkillerini savunmaya de-vam ediyor. Her türlü insani de¤erin,meslek ahlak›n›n ayaklar alt›na al›n-d›¤› bir süreçte mesle¤ini yüceltiyor,

örnek oluflturuyor... Ayn› durumAdana’da yürüyüflüne devam edeniki çocuk annesi Gülcan için de ge-çerli.

❏ Mevcut politikalar› nas›l de-¤erlendiriyorsunuz?

- Koflullar›m›z ve mevcut uygu-lamalar kabul edilebilecek gibi de-¤il. En basit isteklerimizde bile öyle‘çaresiz’ duruma düflürüyorlar kibizleri... Her fley hapishane idaresi-nin elinde. Düflünün ki ayn› hücredekald›¤›m arkadafl›mla beraber ziya-rete ç›kam›yorum. Bekletiliyor vefarkl› saatlerde al›n›yoruz görüfl ka-binlerine. Neden? Birbirimizin ziya-retçisini görme ihtimaline karfl› ön-lem! ‹flte insana böyle yabanc›laflt›-r›lmak isteniyoruz bu mekanlarda.Say›s›z örnek anlatabilirim bu konu-da.

S›k s›k hücrelerde tek kalan arka-dafllar› düflünürüm. Bay›l›p da saat-lerce öyle tek kalanlar›.... Dostca birinsan yüzüne, sözüne hasret olanla-r›... Mesela farkl› hücrede kalan birarkadafl›n›zla bir yere götürülürkenkoridorda karfl›lafl›yorsunuz. An›ndayüzünüzün ifadesi de¤iflir. Gözleri-nizin içi parlar, gülümsemeye bafl-lars›n›z. Belki de ilk kez görüyorsu-nuzdur, yüzünü belle¤inize yerlefltir-mek istersiniz. Ama bu “rastlant›”farkedilir farkedilmez araya girile-cek ve görmeniz engellenecektir.Gülümsemeniz yar›m kal›r o vakit.

Rahats›zland›¤›n›zda bir bardaksu verecek, tafl›d›¤›n›z bir eflyan›nucundan tutacak, sesini duyabilece-¤iniz ve sizinle konuflacak bir insanaihtiyaç duyuyorsunuz.

Biz Avrupal› de¤iliz, kültürümüzfarkl›. ‹nsanlarla iletiflim içinde ol-mazsak, yaflam damarlar›m›z yavaflyavafl kurur. Hiç tan›mad›¤› hemfleh-risine evinin adresini verebilen birkültürden geliyoruz. Avrupa usulütecrit-tretman politikas› bir bütünolarak ülkemiz gerçe¤ine uymaz.Sadece siyasi tutsaklar de¤il, adli tu-tuklular için de geçerli ayn› durum.Ciddi bir araflt›rma yap›l›rsa pek çoktutuklunun a¤›r travma içinde oldu-¤u görülecektir.

❏ Bu politikan›n esas› nedir pe-ki? Ne istiyorlar tutsaklardan,halktan ne istiyorlar?

- Bugün tecrit içeride d›flarda heryerde. Yeni TMY ile koca bir toplumadeta soluksuz b›rak›lmak isteniyor.TMY ile hedeflenenler, hücre tipi ha-pishanelerde hedeflenenlerle ayn›....6 y›l önce hücrelere at›ld›¤›m›zda birgerçe¤i dile getirmifltik: Tecrit politi-kas›n› önce biz tutsaklar üzerinde,sonra da tüm toplum üzerinde dene-yecekler. Süreç bizi do¤rulad›. Yürü-yüflümüze küçücük pencerelerindenbakanlar bu gerçe¤i kavrayamad›larya da kavramak istemediler... Bir an-lay›fl, bir gelenek yaratmak istiyoruzve bu bilinçle yola devam ediyoruz.

Bütün bir toplumu tek tek birey-ler halinde camdan bir fanusa hapset-mek istiyorlar. Sesini ç›karmayacak-s›n deniyor. ‹çinde bulundu¤un ko-flullardan memnun olmayacaks›n,çevrendekilerin s›k›flt›r›lm›fll›klar›n›da göreceksin, fakat sesini ç›karma-yacaks›n, kabulleneceksin. Dayat›lanbudur.

Bizse bu fanuslarda yaflamay› ka-bullenmiyoruz. Sesimizi yükseltmeyi,sadece içinde bulundu¤umuz a¤›r tec-rit koflullar›ndan dolay› de¤il, tarihselbir sorumluluk olarak görüyoruz.

‹nsanlar do¤ru olmayan fleylerekarfl› mücadele etmeli. “Do¤ru de¤il,ama elimden bir fley gelmez”, “benido¤rudan ilgilendiren bir durum de-¤il” gibi yaklafl›mlar, bugün tam dadüzenin istedi¤i, empoze etti¤i dü-flünce tarz›d›r. Bu anlay›fla karfl› mü-cadele etmeliyiz.

❏ Son olarak söylemek istedikle-

riniz?

- Bu sohbetten dolay› teflekkürediyorum. Yaln›z baz› sorular›n üzeriya tamamen karalanm›flt› ya da birbölümü. Dolay›s›yla eksik bölümlerolabilir.

Sizin arac›l›¤›n›zla flunu söyle-mek istiyorum.. Halk›m›, büyük aile-mi ve yoldafllar›m› çok seviyorum vehep yan›bafl›mda hissediyorum...Birgün mutlaka biz kazanaca¤›z, buinançla yürürken selam ve sevgileri-mi gönderiyorum.

20

17 Eylül 2006 / 70

19 Aral›k’ta Çanakkale’deydin ve

Fidan ilk ‘feda’ diyen kad›n tutsaklar›-

m›zdand›. Bizimle paylafl›r m›s›n o an-

ki duygular›n›?

Direniflçiler bir operasyon olursa neyapacaklar›n› aralar›nda konuflup tart›fl-m›fllard›. Fidan bu tür konuflmalardaçok hareketli olurdu, sab›rs›zlan›rd›. 19Aral›k’ta da “ben” demifl, baflka bir fleydememiflti.

Ekipdafllar›yla vedalaflt›ktan sonraodadan ç›kt›. Sa¤l› sollu yoldafllar›ylavedalafl›yordu. Büyük ailemizi, yoldafl-lar›n›, umudun öncesini çok sevdi¤initekrarl›yordu sürekli. Seker gibi, saçla-r›n› savura savura yürüdü malta boyun-ca. Bir fleylere sevindi¤i vakit böylesaçlar›n› savurarak yürürdü.

Bu yürüyüflü ve de 7 dakika boyun-ca gö¤ü kucaklar gibi öylece durup ka-ranfilleflmesi hepimizi etkiledi... Fidannas›l yaflad›ysa öyle de karanfilleflti. ‹çi-d›fl› birdi onun. Benim için Fidan, bera-ber a¤lay›p, beraber güldü¤üm, zamanzaman karfl›l›kl› ba¤›ra ça¤›ra tart›flt›-¤›m, sabahlara kadar beraber çal›flt›¤›m,rahatl›kla bafl›m› omzuna dayad›¤›mcandan bir yoldafl›md›. Fedas›yla pekçok insana güç verdi ve insan iradesiningücünü dosta düflmana gösterdi. Art›kyolumuzu ayd›nlatan bir meflale...”

Page 21: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Dergimizin yay›na haz›rland›¤›saatlerde, Ankara Adliyesi önündeyürüyüfl yapmaya haz›rlanan avu-katlar, hafta içinde de tecrite karfl›seslerini yükseltmeye devam ettiler.

‹stanbul: "Tecrit Sorununun Çözümü ‹çin Somut Ad›m"

‹stanbul Barosu ile Hukuk Felse-fesi ve Sosyolojisi Arflivi Dergisi ifl-birli¤i ile düzenlenen “Hukuka Fel-sefi ve Sosyolojik Bak›fllar-III Sem-pozyumu”nda, tecrit konusu günde-me geldi. 7–9 Eylül tarihleri aras›n-da, Adalet Bakanl›¤› Ord. Prof. Dr.Sulhi Dönmezer E¤itim Merke-zi’nde yap›lan sempozyumun ilkgününde konuflmac› olarak AdaletBakan›’n›n kat›laca¤›n› haber alanTecrite Karfl› Dayan›flma Komite-si’nde yeralan avukatlar da kat›ld›.Adalet Bakan›’n›n mazeret bildir-meksizin kat›lmad›¤› toplant›da, ‹s-tanbul Barosu Baflkan› Kaz›m Kol-cuo¤lu aç›l›fl konuflmas›n› yapt›.

Daha sonra avukatlar, ellerinde bu-lunan ve üzerinde “Avukat, Huku-kun Sesi / Behiç Aflc› Savunman›n -Tecrite Son", "Tecrit SorunununÇözümü için; Somut Ad›m ‹stiyo-ruz" yazan dövizleri havaya kald›ra-rak protesto eyleminde bulundular.

Meslektafllar›n›n ölümüne izinvermeyeceklerini ilan eden avukat-lar, d›flar› ç›k›p kap›n›n önünde“Avukat Behiç Aflç› 156 GündürTecrite Karfl› Ölüm Orucunda” ya-

z›l› pankart açarak bas›n aç›klamas›yapt›.

Adana: “Tecrit ‹flkencedir, Derhal Son Verilmelidir”

Adana Behiç Aflc› ‹le Dayan›fl-ma Komitesi üyesi avukatlar, 12Eylül günü Adana Adliyesi önündeyapt›klar› aç›klama ile bir kez dahatecritin kald›r›lmas›n› istediler. 15Eylül günü Ankara Adliyesi önündeyap›lacak eyleme ça¤r›da bulunanhukukçular, Behiç Aflc›’n›n resimle-

rini tafl›d›lar. Çeflitli DKÖ’lerin dedestek verdi¤i eylemde hukukçularad›na aç›klama yapan Av. ReyhanKay›fll›, Behiç Aflç›’n›n eyleminin6. ay›na girdi¤ini hat›rlatarak, siya-si otoritenin sa¤›r ve dilsiz davran-makta ›srar etti¤ini kaydetti. Av. Ka-y›fll›, “Geri dönülmez fiziksel veruhsal sonuçlar› olan tecrit-tretmanuygulamas› bütün hukuksal metin-lerdeki iflkence tan›m›na uymakta-d›r. Bunun için bu uygulamaya der-hal son verilmesi gerekir” dedi.

21

17 Eylül 2006 / 70

Barolar: Behiç Aflc›’n›n sesine kulak verilmeli

‹stanbul Barosu: “... Ülkemizdeki cezaevinde yaflan›lan sorunlarada de¤inmek istiyoruz. 59. hükümet program›nda cezaevi koflullar›n›n iyi-lefltirilece¤i yönündeki vaatlerin bugüne dek yerine getirilmedi¤ini görmek-teyiz. Mahkumlara özgü insanc›l sorunlar› çözmekten uzak bir uygulaman›nhakl› nedenleri olabilece¤ini kabul etmek mümkün de¤ildir. Bugünkü uygu-lamada cezaevlerinde mahkum ve tutuklular›n sosyal yaflamlar›na önem ve-rilmesi, cezaevinden ç›kt›klar›nda topluma uyum sa¤lamalar›n›n kolaylaflt›-r›lmas› bak›m›ndan büyük önem tafl›maktad›r. Cezaevleri yarg› kararlar› ile

verilen cezalar›n daha a¤›r biçimde çektirilmesine yönelik birer infaz ku-rumuna dönüfltürülmemelidir. Siyasi kayg›lardan uzak olarak, yasam›z›ninsan haklar› konusunda bize verdi¤i görevle, sorunun çözümü konusun-da üzerimize düflen gereken çabay› göstermeye devam edece¤iz. Bu ko-nuda toplumun duyarl›l›¤›n› ve yetkililerin konuya e¤ilmelerini sa¤la-mak için bir meslektafl›m›z taraf›ndan sürdürülen ölüm orucunun sonbulmas›n› ve cezaevi sorunlar›n›n da biran önce çözüme kavuflturulma-s›n› bekliyoruz...”

(‹stanbul Baro Baflkan› Kaz›m Kolcuo¤lu'nun, yeni adli y›l aç›l›fl›nda Sulta-nahmet Adliyesi önünde yapt›¤› aç›klamas›ndan)

***

Antalya Barosu: “... Bugün F Tipi cezaevlerinde uygulanan tecritve izolasyona dayal› infaz rejimi ciddi anlamda sorunludur. Bu cezaevlerin-de uygulanan infaz sistemi ve tart›fl›lmadan ç›kart›lan yeni infaz kanunu,bütün yönleri ile tart›fl›lmal›d›r.

Meslektafl›m›z ‹stanbul Barosu avukatlar›ndan Av. Behiç Aflc›, bu ceza-evlerinde uygulanan "tecrit" modelinin kald›r›lmas› için 5 Nisan AvukatlarGünü'nde ölüm orucuna bafllam›flt›r. Ölüm orucu bugün 150 günü aflm›fl, ha-yati tehlike s›n›r›na gelmifltir. Bu ölüm orucunun sona ermesi için mutlakabir fleyler yap›lmal›d›r. Behiç Aflc›'n›n sesine kulak verilmelidir.”

(Antalya Barosu'nun adli y›l aç›l›fl›nda okudu¤u aç›klamadan)

Avukatlar meslektafllar›na sahip ç›k›yortecrite karfl› mücadele ediyorlar

Page 22: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Daha önce 26 Temmuz’da ‹stan-bul’da oynanan “Hepimiz Tecritte-yiz” isimli oyun bu kez de ‹z-mir’deki ayd›n ve sanatç›lar taraf›n-dan oynand›.

‹zmir’in emperyalist iflgaldenkurtulufl günü olan, 9 Eylül günüKonak Kültür Merkezi’nde oyna-nan oyuna çok say›da ayd›n ve sa-natç› kat›ld›. Etkinli¤e iliflkin yap›-lan ça¤r›da da, 9 Eylül’ün, emper-yalizmden kurtuldu¤umuz gün ol-du¤u hat›rlat›larak, “Neden Tecrit-ten Kurtuldu¤umuz Gün Olmas›n!”denilmiflti.

“Tecriti herkes kalbinde hissetmeli”

Saat 12.00’de düzenlenen bas›ntoplant›s›yla bafllayan oyuna, yakla-

fl›k 150 kifli kat›ld›.

Radikal Gazetesi Yazar› DinçerSezgin, yapt›¤› aç›l›fl konuflmas›n-da, Av. Behiç Aflc›’n›n 159 gündürsürdürdü¤ü ölüm orucuna de¤ine-rek tecritin sadece hapishanelerles›n›rl› de¤il d›flar›da da normal ya-flant›m›zda da yerald›¤›n› söyledi.Sezgin, tecriti herkesin kalbindehissetmesini, hapishanedeki insan-lar›n unutul-m a -

m a -s›n› isterken,‘Hepimiz Tecritteyiz’ oyununu ya-zan Bilgesu Erenus, oyun hakk›ndabilgi verdi. ‹çeride ve d›flar›da hüc-releri parçalamak gerekti¤ini, tecri-tin bütün hayat›m›z› sard›¤›n› ifadeeden Erenus’un ard›ndan sözalan,oyunun yönetmeni Mehmet Esato¤-lu da, oyun hakk›nda baz› teknikbilgiler verdi ve herkese oyuna kat›-l›m ça¤r›s› yapt›.

Ça¤r› üzerine teker teker salondaaya¤a kalkan ayd›nlara tecrit önlük-leri giydirildi. Ayd›nlar 4. katta bu-lunan tecrit odalar›na al›nd›.

Yaklafl›k 6 saat boyunca sürenoyun süresince gergin anlar yaflan-d›, zaman zaman yönetmen taraf›n-dan bunun bir oyun oldu¤u hat›rla-t›larak oyuncular›n sakin olmas› is-tendi.

Tecritten çok etkilenen baz› sa-natç›lar›n a¤lamas›, psikolojisininbozulmas›n›n seyircilere de yans›d›-¤› gözlendi.

Tecrit korkunç biruygulamad›r

Tecrite kat›lan ayd›nlar›n ortakfikri tecritin korkunç bir uygulamaoldu¤u ve bir an önce kald›r›lma-s› gerekti¤i yönünde oldu. Ayd›n-lar toplumun her kesimine tecritkonusunda duyarl›l›k ça¤r›s› yap-

t›lar.

Oyuna kat›lan ayd›nlardan baz›-lar› flunlar:

Oyun Yazar› Bilgesu Erenus, Ya-zar Dinçer Sezgin, Tiyatrocu Meh-met Esato¤lu, ‹zmir Barosu EskiBaflkan› Noyan Özkan, EMO EskiBaflkan› Musa Çeçen, ‹zmir TabibOdas› Eski Baflkan› Dr. Fatih Süren-kök, fiair Yazar Mehmet Sad›k K›-r›ml›, fiair Ü.Yaflar Ifl›khan, Gazete-ciler Erkan Ç›nar ve Seval DenizKarahalilo¤lu, SES Eski Baflkan›Dr. Mevlüt Ülgen , Yay›nc› AdemKarg›, Seramik Sanatç›s› HümeyraBezciler, Piskiyatrist Alp Ayan,PSAKD GYK Üyesi fiehri Tu¤cular,Ege 78’liler Derne¤i Baflkan› ServetAL‹ Ç›nar, Ressam Hasan HüseyinVarol, Sosyal Hizmetler Dan›flman›Fahrettin Güzel, fiair-Balçova Bel-diye Kültür Müdürü Tu¤rul Keskin,Kimya Mühendisleri Oda Baflkan›Ertu¤rul Barka, Yazar Mazhar Alp-han, Av. Gül Kireçkaya, TiyatrocuÖktem Özses, Dansç› Fecri Taflde-mir, Av. Yakup Gül, Mühendis Sa-vafl fiahin, Konak Belediye KültürMüdürü Çal›flan› Ceyhan Kayhan.

22

17 Eylül 2006 / 70

Tecriti yyaflama, ttutsaklar›n nneler yyafla-

d›klar›n› bbiraz oolsun aanlama ss›ras›, ‹‹z-

mirli aayd›nlardayd›. TTecrite kkarfl› ppro-

testolar›n› ‘‘hepimiz ttecritteyiz’ ddiye

gösteren aayd›nlar, ttecritin mmutlaka

kald›r›lmas› ggerekti¤ini ççok ddaha ggüç-

lü bbir flflekilde aanlad›lar.

Oyun vve TTecrit... KKolay yyan yyana gge-

len ssözcükler oolmad›¤›n› bbiliyoruz.

Yan yyana ggetirilifllerindeki aamaç, FF

tiplerinde ttecride mmahkum eedilenlerin

neler yyaflad›klar›n› hhissedip, hhissettire-

bilmektir. SSanat vve kkültür ddünyam›za

katk›lar›n›zdan ddolay› ssizi iizleyenlerin,

Hepimiz TTecritteyiz OOyunu’nda yyer aal-

man›zdan ssonra, ““F ttipi hhapishane

koflullar›ndan hhabersizdik” ddiyemeye-

ceklerini uumuyoruz. ““Bu ooyunda vva-

r›m” ddeyifliniz, eemperyalizmin ddayatt›-

¤› ttecrit ooyununun bbozulmas›na yyöne-

lik bbüyük bbir kkatk› ooluflturaca¤›na

inanc›m›zla... ((Tecrite KKarfl› SSanatç›lar)

‹zmirli Ayd›nlar, “Hepimiz Tecritteyiz” Dedi

Page 23: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

23

17 Eylül 2006 / 70

Ne zaman›n akmas›, ne insan›nerimesi sözcüklerin tek bafl›na an-lam verdi¤i durumlard›r. Zaman›nakt›¤›n› bugünkü bilgilerimize göresöylüyoruz. Zaman›n geçmesiyleayn› anlama geliyor. Zaman içindeoluyor her fley. Zaman sonlu mu,sonsuz mu? Bir bafllang›ç ve bir bi-tifl söz konusu mu? Zaman›n ak›fl›nadair sorular› ço¤altabiliriz. Ya insa-n›n›n erimesi ile kastedilen nedir?‹nsan, zaman içinde bir varl›k oldu-¤una göre, onun do¤mas›, büyüme-si ve ölmesi kaç›n›lmaz. Onda bafl-lang›ç ve bitifller var. ‹nsan›n erime-si ile kastedilen, varl›¤›n yaflam›n›ndo¤al yollardan sona ermesi de¤il.Bir durum ve koflullar söz konusu.Açl›k, hastal›k ya da iradi bir eylemsöz konusu...

Açl›k grevleri ve ölüm oruçlar›-na getirmek istiyorum sözü. Bafllan-g›c›ndan beri ve bulundu¤umuz or-tamlarda, tecrit koflullar›ndan veuygulamalar›ndan ve ölüm oruçla-r›ndan söz ediyorduk. Befl ayd›r da,durum hakk›nda okuyucuyu bilgi-lendirmeye, daha do¤rusu hat›rlat-maya çal›fl›yoruz. Özel nedeni be-nim tan›d›¤›m de¤erli bir meslekta-

fl›m›n, ülke ve belki de dünya sa-vunmanl›k tarihinde görülmedik biryola baflvurmufl olmas›. Müvekkil-lerini bir tür savunuyor. Bilinen biryolla de¤il. Daha önce rastlamad›-¤›m›z bir yolla. Kendi seçimi bu.

Nereden ç›kt› bu tür de¤erlendir-meler demeyin.

...

‹çerde d›flar›da, 122 kifli yaflam›-n› yitirdi. ...

Öykü uzun. Alt› y›ld›r ak›yor za-man. ‹nsanlar eridiler.

Avukat Behiç Aflç› da 5 Nisan2006’dan beri direniyor. Ne yapsa,ne etse insan, zaman içinde, ölümorucuna bafllam›fl ve yemiyorsa, eri-me kaç›n›lmaz. Durdurmak müm-kün. Diyalog yolunun aç›lmas›, bü-yük bir olas›l›kla, bedenindeki ha-sar›n tamirini mümkün k›lacak.

Zaman içinde ne çok olumluluk-lar yaflan›yor. Olumsuzluklar da.Eskiden Türkiye’de 3 günlük açl›kgrevlerinde bile merkezi idareyisarsard›, demokratik kamuoyu..fiimdilerde, gücümüz buna yetmi-yor. Daha büyük çabalar gösterme-miz, daha s›k, daha düzenli etkinlik

düzenlememiz gerekiyor. Kifliselolarak bir eylem türü olarak tercihetmemek kiflisel tercihlerimiz vedüflüncelerimizdir. Ama bizim d›fl›-m›zda bir dünya var ve o dünyadazarar› s›rf kendisine ait olmak üze-re, çözümü zorlay›c› yöntem olarak,sorunu duyurmada yöntem olarakve daha pek çok nedenle bu yolu se-çenlerimiz oluyor. Sorun, tecrit veizolasyon sorunudur. Hepimizin birfleyler yapabilece¤i, yapmas› gere-ken bir sorunla karfl› karfl›yay›z.‹çerde d›flar›da insan onurunu hiçesayan uygulamalar› görüyor, tan›k-l›k ediyoruz. ‹çerde d›flar›da onuruile yaflayanlar da var.

‹çerde tecrit koflullar›nda tutu-lanlar›n durumunu protesto eden veçözüm için zorlay›c› eylemlere,ölüm orucu eylemlerine baflvuranlarda var. fiu anda Behiç Aflç›’n›n d›-fl›nda ölüm orucu eylemini sürdürenSevgi Saymaz’›, Gülcan Görüro¤-lu’nu da anmal›y›z. Ölüm orucun-dalar, de¤iflik kentlerde.

Demokratik tepkiler için, antide-mokratik koflullara tepki koyanlar-la, ayn› ideolojik-siyasi çizgide ol-man›z gerekmiyor. Elefltirel de ba-kabilirsiniz. Ortada bir sorun var di-yorsan›z, bu sorun benim de soru-num diyorsan›z, bir merhaba ile, birimza ile, bir yaz› ile, bir dostunuza,arkadafl›n›za bu konuyu duyurmaile, antidemokratik uygulamalara -tecrite- karfl› ç›kabilirsiniz..

...

(8 Eylül 2006, Evrensel)

ZAMAN AKAR✍bas›ndan

Hüsnü ÖNDÜL

Sorun, tecrit ve izolasyon sorunudur. Hepimizin bir fleyler ya-pabilece¤i, yapmas› gereken bir sorunla karfl› karfl›yay›z. De-mokratik tepkiler için, antidemokratik koflullara tepki koyan-

larla, ayn› ideolojik-siyasi çizgide olman›z gerekmiyor.

Çeflitli DKÖ, sendika ve parti-

ler taraf›ndan oluflturulan Dar-

be Karfl›t› Platform üyeleri,

Ankara ve ‹stanbul’da, düzen-

ledikleri miting ve yürüyüfller-

le, 12 Eylül faflist cuntas›n›

gerçeklefltiren generallerin

yarg›lanmas›n› istediler. Plat-

form üyeleri, 12 Eylül günü de

Ankara’da, ABD elçili¤ine yü-

rüyerek, cuntan›n Amerikanc›

niteli¤ine dikkat çektiler.

TUYAB’dan tecrit protestosuTUYAB'l› tutsak yak›nlar›, hapis-

hanelerdeki hak ihlalleri ve tecriti

protesto etmek için 9 Eylül günü

‹HD'de bir bas›n toplant›s› yapt›.

Aileler ad›na Sezamis Horoz ta-

raf›ndan yap›lan aç›klamada son

zamanlarda Ayd›n, Van, Kürkçü-

ler ve Tekirda¤ Hapishanele-

ri’nde kalan tutuklular›n özelinde

F Tipi hapishanelerde süren tec-

rit uygulamas›n›n keyfi uygula-

malar›na örnekler vererek bask›-

lar› protesto eti.

Cuntac›lar yarg›lans›n!

Page 24: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

24

17 Eylül 2006 / 70

6 Eylül Çarflamba günü tezkereyi ve Ko-fi Annan’›n Ankara’ya geliflini protesto et-mek için eylem yapan Irakta ‹flgale Hay›rKoordinasyonu üyeleri polisin gaz bombal›,tazyikli sulu, coplu sald›r›s›na maruz kal-m›fl ve baflkent sokaklar›na oligarflik iktida-r›n terörü hakim olmufltu. Bu terör, “herkesbizim istedi¤imiz gibi düflünecek, farkl› dü-flünenler susacak, susmayanlar› susturaca-¤›z” diyordu. ‹flbirlikçili¤e kimse sesini ç›-karmas›n istiyordu.

Sald›r› esnas›nda ve daha sonra sokak-larda, demokratik kitle örgütleri önündesürdürülen sürek av› sonucunda 61 kifli gö-zalt›na al›nd›. Çok say›da kifli yaraland›, ka-fas›, kolu k›r›lanlar oldu.

8 Eylülde mahkemeye ç›kar›lan 61 kifli-den 18’i “fliddet yoluyla halk› korkuya vekine teflvik etmek ve örgüt propagandas›yapmak” suçlamas› ile tutukland›.

Serbest b›rak›lanlar Filistin bayra¤› aça-rak “Filistin Halk› Yaln›z De¤ildir”, “Orta-do¤u Halklar› Yaln›z De¤ildir” sloganlar›ile mahkemeden ç›karken, tutuklanan dev-rimciler de “‹srail Askeri Olmayaca¤›z”,“Katil ABD Ortado¤u’dan Defol” sloganla-r›n› att›lar. D›flar›da bekleyen ailelerde slo-ganlara kat›ld›lar. Tutuklananlardan, HÖCüyesi Ebru Benek hapishaneye götürülmeküzere araca bindirilirken polisin sald›r›s›nau¤rad›.

Tutuklananlar›n isimleri flu flekilde:

HÖC üyeleri: Özgür Kel, ‹brahim Y›ld›-r›m, Ebru Benek, Mustafa Do¤ru, Ümit Ço-bano¤lu, ‹smail Hakverdi, An›l Çirkin, Hü-seyin Öztürk, Ulafl Gündüz.

ESP üyeleri: Muhsin Çobano¤lu, Gök-ben Özbek, Arzu Ceylan fiabo, Seval Gün-do¤du, Fatma Özbek, Münevver ‹ltimur.

HKM üyesi Sevda Göktafl, Al›nteri ta-raftar› Atakan Özer ve BDSP üyesi AytenÖzdo¤an.

‹ktidar gerçeklerin halka anlat›lmas›ndan korkuyor

‹ktidar›n iflbirlikçili¤ini teflhir edenlerekarfl› gerçeklefltirilen sald›r› ve sonras›nda

Ankara sokaklar›nda tam bir s›k›yönetimilan edilmesi, kent d›fl›ndan gelenlerin dö-nüfllerinin engellenmesi, gözalt›lar ve tu-tuklamalar, AKP iktidar›n›n muhalif hiçbirsese tahammülü olmad›¤›n›n göstergesidir.Gözda¤› tüm halka, muhalif kesimlere yö-neliktir. Bu sald›r›, tezkereye karfl› olan tümhalka yöneliktir. O meydanda gaz bombala-r›n›n sald›r›s›na u¤rayanlar, tutuklanan dev-rimciler, halklar›m›z›n “tezkereye hay›r”hayk›r›fl›n› soka¤a tafl›m›fllard›r. Savunduk-lar› halk›n düflüncesi, de¤erleri, mazlumhalklardan yana olan tutumudur. ‹ktidar›nyeri ise, Amerika, Avrupa emperyalistleri-nin bölge ç›karlar› için, Siyonist devletingüvenli¤i için zalimlerin saf› olmufltur.

‹flbirlikçili¤i çeflitli yalan ve demagoji-lerle mazur göstermeye çal›flan iktidar, bukonuda gerçeklerin halka anlat›lmas›ndankorkmaktad›r. Tezkerinin “insani yard›m”gibi k›l›flar alt›nda sunulmas› oyununu bo-zan devrimcileri susturmaya çal›flmas› buyüzdendir.

Temel Haklar Federasyonu’nun konuyailiflkin yapt›¤› aç›klamada ifade etit¤i gibi;

“Emperyalizme ba¤›ml›, ucuzasker deposu olma misyonuverilmifl bir ülkede emperyaliz-me ve iflbirlikçilerine tav›r al-man›n, mazlum halklar›n yan›n-da olman›n bedelidir bu. Tutukla-malar›n tek nedeni saf›n› Filistin veLübnan halk›n›n yan› olarak belirle-yen halka gözda¤› verilmek istenme-sidir.

Ne sokaklarda estirilen polis terörüne tutuklamalar halk›n antiemperyalistmücadelesini sindirmeye yetmeyecektir.Dünkünden daha gür flekilde emperyaliz-min ve iflbirlikçilerinin gerçek yüzlerinihayk›rmaya devam edece¤iz.”

‹flbirlikçili¤e karfl› mücadele sürecek

Ankara’daki sald›r› ve tutuklamalar ileLübnan’a asker gönderilmesine karfl› pro-testo eylemlerinde bir kez daha, iktidar›n ifl-birlikçi politikalar› ve emperyalizmin Orta-

‘Mehmetçik’ emperyalizmin hizmetine!Anti-emperyalistler hapishaneye!

Anadolu genç-lerini emperya-listlerin ve si-yonist İsrail’inçıkarları içinLübnan’a gön-deren iktidar,işbirlikçiliğekarşı çıkandevrimcileri FTipi hapishane-lere gönderdi

Page 25: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

25

17 Eylül 2006 / 70

do¤u politikalar› protesto edildi.

Irakta ‹flgale Hay›r Koordinasyonubileflenleri ile Al›nteri, BDSP ve Partizan,gözalt›lar›n serbest b›rak›lmas› talebiyle, 7Eylül günü ‹stanbul’da Tramvay Dura-¤›'nda eylem yapt›. "ABD ‹srail ‹flbirlikçi-leri Halklara Sald›r›yor Bask›lar ve Gözal-t›lar Bizi Y›ld›ramaz" pankart› tafl›nanaç›klamada konuflan Gönül Do¤an, “Bizlertezkereye, emperyalizme, siyonizme, iflbir-likçi ve uflaklar›na karfl› mücadelemizi yük-seltmeye devam edece¤iz.” dedi.

‹zmir Emperyalizme ve Siyonizm’eKarfl› Birlik, 9 Eylül günü Kemeralt› Giri-fli’nde düzenledi¤i eylemle, Ankara’da ya-flanan sald›r› ve tutuklamalar› protesto etti.“ABD ve ‹srail iflbirlikçileri Haklara Sald›-r›yor. Bask›lar, Gözalt›lar Bizleri Y›ld›ra-maz” pankart›n› açarak, “Bask›lar, Gözal-t›lar. Tutuklamalar Bizleri Y›ld›ramaz”slogan›n› atan grup ad›na aç›klama yapanYurdagül Gümüfl, iktidar›n iflbirlikçili¤ekarfl› ç›kanlar› terörle susturmak istedi¤inidile getirdi.

Rize’nin F›nd›kl› ‹lçesinde, HÖC veSGD taraf›ndan 7 Eylül günü Cami Meyda-n›’nda yap›lan eylemde “Lübnan’da Filis-tin’de Direnifl Kazanacak’ pankart› aç›ld›.

“Katil Amerika Ortado-¤u’dan defol, ABD, ‹s-rail Askeri Olmayaca-¤›z, Ortado¤u’da Dire-nifl Kazanacak, Em-peryalizm YenilecekDirenen Halklar Ka-zanacak” dövizleri-ni tafl›nd›¤› eylem-de konuflan ‹lkayÖzdemir, AKPiktidar›n›n askergönderme kara-r›n›n, ‹srail veABD’ye des-tek karar› ol-

du¤unu dile getirdi.Eylem, “Katil ‹srail ‹flbirlikçi

AKP” sloganlar› aras›nda ‹srail bayra¤›n›nyak›lmas›yla son buldu.

6 Eylül günü de, Do¤u Karadeniz Te-mel Haklar, ilçede “ABD, ‹SRA‹L ASKE-R‹ OLMAYACA⁄IZ” bafll›kl› bildiriler da-¤›tarak, ‹srail ile yap›lan ikili anlaflmalariptal edilsini, ABD’nin ç›karlar› için Lüb-nan’a asker gönderilmemesini istemifl, açt›-¤› standa da buna yönelik imza toplam›flt›.

Antalya’da, 5 Eylül günü AKP Antalya‹l Baflkanl›¤› önünde toplanan ve aralar›n-da Temel Haklar’›n da bulunduu DKÖ,parti ve sendikalar “Ülkede, Bölgede veDünyada Bar›fl ‹stiyoruz, Lübnan’a AskerGönderilmesine Hay›r” pankart› açarak ey-lem yapt›lar. 150 kiflinin kat›ld›¤› eylemdeAKP binas› önüne yürümek isteyenleri ‹s-rail’in bekçili¤ini yapan polis, barikat kura-rak durdurdu. AKP binas›n›n oldu¤u soka-¤›n bafl›nda yap›lan aç›klamada, Lübnan’aasker gönderilmesine karfl› ç›k›ld›.

Ortado¤u Halklar›yla Dayan›flmaPlatformu 10 Eylülde Adana’da meflalelibir yürüyüfl düzenledi. Saat 19.00’da U¤urMumcu kavfla¤›nda toplanan platform üye-leri, ‹nönü Park›’na kadar, en önde “Dire-nen Halklar Kazanacak” yaz›l› ve ortak im-zal› pankartla yürüdü. Halk›n alk›fllarladestekledi¤i grup ad›na aç›klama yapanHasan Kutlu, Lübnan’a asker gönderilmesikarar›n›n halk›n de¤il, ABD, AB ve ‹srailSiyonizminin talebi oldu¤unu dile getirdi.

Diyarbak›r HÖC ve ESP üyeleri 10 ey-lül günü Sanat Soka¤› giriflinde birarayagelerek, tutuklamalar› protesto ettiler. “‹s-rail Askeri Olmayaca¤›z, TutuklananlarSerbest B›rak›ls›n" pankart› tafl›nan eylem-de, “Emperyalizm Yenilecek DirenenHalklar Kazanacak" sloganlar› hayk›r›ld›.

Mersin HÖC ve ESP 7 Eylülde Tafl Bi-na önünde biraraya gelerek sald›r› ve tutuk-lamalar› protesto ettiler. “Bask›lar Bizi Y›l-d›ramaz, ‹srail'le Yap›lan Antlaflmalar ‹ptalEdilsin! Lübnan'a Asker GönderilmesineHay›r!" dövizlerinin tafl›nd›¤› eylemde, so-kaklarda estirilen terör, bu iktidar›n emper-yalizmin ç›karlar› için herfleyi yapabilece-¤inin örne¤i olarak de¤erlendirildi.

“AKP’den hesap sormaya devam edece¤iz”

AKP iktidar›n›n iflbirlikçi politikalar›meydanlarda protesto edilirken, devrimcisavaflç›lar da kurflunlar›yla hesap soruyor-lar.

Dergimize telefonla yap›lan bir üstlen-meye göre; 9 Eylül günü saat 21:00'de Av-c›lar Yeflilkent AKP binas› DHKC taraf›n-dan silahla tarand›. Eylemin, “Lübnan veFilistin halklar›yla dayan›flma için” yap›l-d›¤› kaydedilen üstlenmede, “AKP'den he-sap sormaya devam edece¤iz” denildi.

işbirlikçiliğekarşı çıkanlarasaldırdılar, te-rör estirdiler,tutukladılar;ama meydan-larda bağımsızTürkiye müca-delesinin süre-ceğini haykır-maya devam et-tik. Ülkemizbağımsız olanakadar da bu seshiç susmayacak

HÖC,

sald›r› vve ggö-

zalt›lar› 77 EEylül ggünü

fiiflli AAKP bbinas›

önünde pprotesto eetti

ve ddirenen hhalklar›n

yaln›z oolmad›klar›n›

hayk›rd›

Page 26: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

5 Eylül Sal› günü Ankara ZiyaGökalp Caddesi’nde Lübnan’a as-ker gönderilmesi tezkeresini protes-to etmek amac›yla yap›lan eylemdeyaflananlar, göstermelik bir tezkereprotestosu nas›l yap›l›r, bunun çokçarp›c› bir örne¤i olmufltur. Dahabafl›ndan itibaren sanc›l› ve s›k›nt›l›bafllayan süreç, tezkere Meclis'tegörüflülürken daha da vahim bir so-nuca do¤ru evrilmifltir.

“Halk›n tüm kesimlerinin bir-

likte mücadelesi”ni örgütlemek, si-yasi hareketlerin ve tüm demokratikkitle örgütlerinin dilinden düflürme-di¤i bir amaçt›r. Ancak birlikte ör-gütlenen veya örgütlenmeye çal›fl›-lan birçok mücadele, bu amaç konu-sunda ciddi flüpheler yaratmaktad›r.Bazen grupçuluk nedeniyle, bazenoligarflinin icazet s›n›rlar› nedeniy-le, bazen tahakkümcü statükolar›koruma ad›na bu amaçtan kolaycavazgeçilebilmekte.

Tezkerenin Meclis’te 5 Eylül'degörüflülece¤i netleflti¤inde tüm anti-emperyalist, demokratik güçler, tez-kerenin protesto edilmesi konusun-da hemfikirdi ancak bunun nas›l ör-gütlenece¤i konusunda Irak'ta ‹flga-le Hay›r Koordinasyonu (I‹HK) d›-fl›nda hemen hiçbir kurum ve yap›-n›n somut bir düflüncesi ve ad›m›yoktu. Koordinasyon, ancak tek,güçlü ve merkezi bir protestonunörgütlenmesinin tezkerenin ç›kma-s›n›n önüne barikat olabilece¤ini sa-vunmufl ve h›zla ça¤r› yaparak top-lant›lar örgütlemifltir. Devrimci ile-rici siyasi hareketlerden sendikala-ra, kitle örgütlerinden “savafl karfl›-t›” koalisyonlara kadar en genifl ke-sime toplant› ça¤r›s› yap›lm›fl, an-cak bu toplant›lara devrimci de-mokratik kurumlar d›fl›nda kat›lanolmam›flt›r. Kat›lmayan kurum veyap›lar›n, konfederasyonlar›n neyapaca¤›na bakmas›, ona göre ken-di durumunu netlefltirecek olmas›,daha bafltan tezkere karfl›s›nda ör-gütlenecek eylemin bölünmesi veya

zay›flamas› anlam›na geliyordu. Ni-tekim öyle de oldu. Reformizm da-ha bafltan sürecin güçlü bir flekildeörgütlenmesinin önünde engel oldu.Emek Platformu’nun toplant›s›n›nsonuçlar›n› bekleyelim diyen ku-rumlar, gerçekte Emek Platformudiye bir fleyin olmad›¤›n›, ‹stan-bul'da ki Emek Platformu’nun 2 y›l-d›r toplanmad›¤›n› biliyorlard›; 20A¤ustos mitinginin örgütleme süre-cinde bu platformun durumunu birkez daha görmüfllerdi.

Koordinasyon, yapt›¤› toplant›-larda en genifl birlikteli¤e önem ver-mifl ve kendisine ona göre bir tak-vim ç›karm›flt›r. Biraraya gelen ku-rumlar olarak tezkerenin meclistegörüflülecek olmas›ndan dolay› yö-nülerini Meclis'e çevirmek gerekti¤ikarar›n› alm›flt›r. Ve henüz EmekPlatformu’nun karar› ortada yokkenKoordinasyon, Türkiye genelindegüçlerini Ankara'ya davet eden birdeklerasyon aç›klam›flt›r. Anka-ra'daki "emek platformu" ise 1 Ey-lül'de bir aç›klama yaparak herkesi5 Eylül günü Ziya Gökalp'te mitin-ge ça¤›rm›flt›r. Emek örgütlerininhiçbirisinin merkezi olarak bir ça¤-r›s› yoktur. Hiçbiri kitlesine merke-zi bir ça¤r›da bulunmam›fl, Ankarad›fl›ndaki illeri kendi inisiyatiflerineb›rakm›fllard›r.

“Bize tabi olursan›z gelin,

yoksa gidin ayr› yap›n” da-yatmac›l›¤›, birlikte müca-delenin önündeki bafl engel-lerden biridir. Bu süreci en ge-nifl kesimle birlikte örgütlemek içinKoordinasyon yürütmesi Ankara'yagiderek orada bulunan tüm kurum-larla bu sürecin nas›l örgütlenece¤i-ne dair görüflmeler yapm›flt›r. TKP,Halkevleri ve kendisini 8'li olarakifade eden (D‹SK, KESK, TTB,TMMOB, D‹fi HEK‹MLER‹ B‹R-L‹⁄‹, TÜRMOB, BA⁄KUR

EMEKL‹LER DERNE⁄‹, TÜMEMEKL‹LER DERNE⁄‹) demok-ratik kitle örgütlerinin sözcüsü ola-rak D‹SK ve KESK'le yap›lan gö-rüflmelerde, tek ve güçlü bir eylemörgütlemenin yollar› aranm›flt›r.

TKP, ‹stanbul'da oluflturulanbirli¤in alt›nda kendi imzas› da ol-mas›na ra¤men 5 Eylül günü tek ba-fl›na bir eylem yapma karar› alm›fl-t›r. Yap›lan görüflmelerde ortaklafl-maya yanaflmam›fl, ortaklaflma ad›-na kendi program›n› dayatm›flt›r.Devrimcilerden ayr› durma, onlarlazorunlu olmad›kça yanyana gelme-me tavr› Ankara'da çok daha somutbir flekilde görülmüfltür.

Halkevleri ile yap›lan görüflme-lerde bir ortakl›k yakalanm›fl ancakeylem alan›nda Halkevleri’ningrupçu ve reklamc› tav›rlar› eyleminsa¤l›kl› ve sonuç al›c› geçmemesi-nin nedenleri aras›nda yeralm›flt›r.

5 Eylül’de Ankara’daki eylemle-rin flekillenmesinde D‹SK veKESK'in sözcülü¤ünü yapt›¤› 8'li-nin tavr› büyük ölçüde belirleyiciolmufltur. D‹SK ve KESK temsilci-leriyle 2, 3 ve 5 Eylül tarihlerindeüç ayr› görüflme yap›lm›flt›r. ‹lk gö-rüflmede çok net bir flekilde "eyle-min ça¤r›s›n› biz yapt›k, hukukunuda biz belirleriz, bizim çizdi¤imizçerçeveye uyarsan›z gelirsiniz, uy-mazsan›z gidin baflka yerde, ayr› bireylem yap›n" demifllerdir. Bu tavr›nyanl›fll›¤›, "Bu herhangi bir eylemde¤il. Ülkenin kaderini ilgilendirenbir konuda, üstelik sizden çok önceAnkara'ya ça¤r› yapm›fl kurumlar›yok sayarak her fleyi ben belirlerimsiz de uyars›n›z diyemezsiniz. Sizinkendi d›fl›n›zdaki güçleri yok saymagibi bir tavr›n›z var bunu kabul et-miyoruz. Bunu ayr›ca tart›fl›r›z amaöncelikle tezkere görüflmeleri olum-lu ya da olumsuz sonuçlanana kadaralan› terketmeyece¤inizi deklareedin, sonras›nda pro¤ram›n nas›l

26

17 Eylül 2006 / 70

halk›nCephesi Konfederasyonlar, birlikte

mücadeleden neden kaç›yor?

Page 27: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

olaca¤›na dair görüflürüz, yok bun-lar› kabul etmiyoruz diyorsan›z bizkendi program›m›z› uygular›z" de-nildi. KESK ve D‹SK temsilcileriise zaten kendi programlar›n›n tez-kere görüflmeleri bitene kadaralanda kalmak, bu süre içindeMeclis’te görüflmeleri takip etmesiiçin sendika baflkanlar›ndan oluflan50 kiflilik bir heyeti meclise gönder-mek, görüflmeler sonuçlan›nca dabu heyetin gelip meydanda bekle-yen kitleye bir aç›klama yapmas› vesonras›nda eylemin bitirilmesi flek-linde oldu¤unu söylemifltir.

D‹SK ve KESK'le 3 Eylül Pazargünü yap›lan görüflmede ise bu ku-rumlardan üç temel fley istenmifltir.Koordinasyon ve birlikte hareket et-ti¤i 20 kurum ad›na kürsüden sözhakk›, programda devrimci müzikgruplar›n›n yeralmas› ve tezkeregörüflmeleri sonuçlan›ncaya ka-dar alan›n terkedilmeyece¤ininkamuoyuna deklare edilmesi. Sözhakk› d›fl›nda di¤er iki konuda anla-flabilece¤imiz söylendi. Söz hakk›n-da, bu konuda en çok eme¤e sahipKoordinasyon’un ad›n› yeni duydu-¤umuz Ba¤kur Emeklileri Derne¤igibi kurumlarla eflit statüye(!) sahipolamayaca¤›, söz hakk› verilemeye-ce¤i belirtildi. Söz hakk› verme ko-

nusunda KESK'in olumlu yaklafl›m-lar›na D‹SK'in "E¤er Koordinasyo-

n’a söz hakk› verilirse eylemden

çekiliriz" tehditiyle karfl›l›k verme-si görüflmelerin t›kanmas›na nedenolmufltur. Buna ra¤men KESK veD‹SK 4 Eylül Pazartesi günü yap-t›klar› bildiri da¤›t›m› eylemindetezkere sonuçlanana kadar alandakalacaklar›n› deklare etmifltir.

5 Eylül Sal› günü eylemin baflla-mas›na yaklafl›k bir saat kala KESKve D‹SK'ten görüflme talebi gelmifl,yap›lan görüflmede, Koordinasyonbaflta olmak üzere eyleme kat›lantüm kurumlara söz hakk› verilece¤i,Grup Yorum'un sahneye ç›kaca¤› veeylem bafllamadan önce tezkere gö-rüflmeleri sonuçlanana kadaralanda kal›naca¤›n›n tekrar dekla-re edilece¤ini bildirdiler. Bu flekildeyap›lan anlaflma ile eylem bafllad›.

Direnme kararl›l›¤›, kar-fl›l›kl› aç›kl›k ve güven, bir-likte mücadelenin harc›d›r.Ne yaz›k ki, Ankara’daki eylemler-de bu kararl›l›k gösterilmemifl, gü-veni zedeleyen geliflmeler yaflan-m›flt›r. Ses arac›nda bulunan ve ey-lemi yönlendiren KESK ve D‹SKtemsilcileri, alana yaklafl›ld›¤› s›ra-da korteji durdurmufl, sahne, seslen-dirme sistemi ve jenaratörü tafl›yanüç kamyon bu arada kitle içerisin-den geçirilerek polis barikat›na ya-k›n bir yerde konumland›r›lm›flt›r.Polis bu üç kamyona da el koymufl,Konfederasyon baflkanlar› da dahil,KESK ve D‹SK yetkilileri el konu-lan kamyonlar› geri alamam›fl, da-has› almak için ciddi bir tav›r gelifl-tirmemifllerdir. Bu noktada Halkev-leri grubu, di¤er gruplar› yok sayangrupçu bir tav›rla kortejdeki yerin-den ayr›l›p ön tarafa yönelip aleniflov ve reklam amaçl› bir biçimdepanzerlerin üstüne ç›km›flt›r.

D‹SK ve KESK bunu f›rsat bi-lip, bunu gerekçe yaparak alandançekilece¤ini aç›klam›flt›r. Her ikikonfederasyonun temsilcilerine,D‹SK ve KESK'in alandan çekilme-sinin alanda bulunan kitleyi polismüdahalesine aç›k hale getirmek

anlam›na gelece¤i ve bunun siyasisorumlulu¤unun a¤›r olaca¤› defa-larca anlat›lm›flt›r. Buna ra¤menD‹SK ve KESK yapt›klar› aç›kla-may›, verdikleri sözleri çi¤neyerekalan› terketmifl, orada bulunan tümkurumlar› polis sald›r›s›na aç›k halegetirmifltir. Polisin o an sald›rmam›flolmas›, al›nan tavr›n olumsuzlu¤u-nu ve sorumlulu¤unu ortadan kal-d›rmamaktad›r.

Nitekim, ertesi gün polis sald›r-makta tereddüt etmemifltir.

Son derece aç›kt›r ki D‹SK veKESK, halka ve devrimci kurumlarakarfl› verdikleri sözlere, yapt›klarataahhütlere uygun davranmam›fl,alandaki eylem k›r›c›l›¤›yla ve alan-dan program d›fl› çekilmeleriyle,devrimcileri sald›r›ya aç›k hale ge-tirmifl, son derece meflru olan tezke-reyi protesto eylemlerine müdahale-ye zemin haz›rlam›flt›r. Tezkereyekarfl› daha etkili bir eylemin örgüt-lenmesine engel olmufllard›r. Söy-lemde güçlü bir eylemden yana ol-du¤unu belirten bu konfederasyon-lar pratikte Ankara'ya merkezi de¤iltemsili kat›l›m ça¤r›s› yapm›fllard›r.

D‹SK ve KESK 5 Eylül eylemi-nin örgütlenme sürecindeki ve alan-daki tav›rlar›ndan dolay› halka vedevrimcilere özelefltiri borçludurlar.Ama özelefltiriden daha önemli olan,bu tav›rlar›, sorunlar› ortaya ç›karanbak›fl aç›s›n›n sorgulanmas›d›r.

“Biz böyle yap›yoruz, ya bizeuyun, ya ayr› yap›n” tavr›, bazengeri plana düflse de devrimcilerekarfl› süreklilefltirilen bir dayatma-d›r. Ne Demokratik kitle örgütleri-nin ne de devrimci gruplar›n sözhakk›, iradesi, karar hakk›, tart›flmakonusu yap›lamaz. Bunlar› tart›flmagündemine getirmek, bozguncudur,da¤›t›c›d›r. Bu mant›kla, ekonomik,siyasi, hiçbir konuda halk›n cephe-sini ortaya ç›karacak bir mücadelegelifltirilemez. Buna ortak herkesingörmesi ve buna uygun bir sorum-lulukla davranmas› gerekir. Ya daaç›kça “biz birlikte mücadeleden”,“tüm emekçilerin birlefltirilmesin-den” yana de¤iliz denilmelidir!

27

17 Eylül 2006 / 70

Birlikte mücadele, herkesin birbirininiradesine sayg›s›n› gerektirir. Birlikte mücadele, meydanlara

ç›k›ld›¤›nda, herkesin birbirine omzunugüven içinde dayayabilmesidir.

Birlikte mücadele, aç›kl›k, militanl›k,fedakarl›k, emek ve dayan›flmad›r.Halk›n mücadelesi bunlarla büyür!

Page 28: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

The IndependentGazetesi Ortado¤uMuhabiri PatrickCockburn, “Unutu-lan Zindan Gazze”bafll›kl› yaz›s›nda,Filistin halk› ad›naadeta bir 盤l›k at›yor ve bir halk›nyokedildi¤ini hayk›r›yor. “Dünya-n›n en çok insan bar›nan bölgele-rinden biri olan Filistin topraklar›-na, 1.5 milyon hapsedildi.” diyor,Cockburn ve ekliyor:

“Kuzey Gazze’deki fiachayeh’tebirçok evi gasbetti ve 5 gün boyun-ca köyde kald›. ‹flgal ordusu bölge-yi terkederken de 22 Filistinli’yi öl-dürdü, 3 evi y›kt›, zeytin a¤açlar›n›yakt› ve badem a¤açlar›n›n üzerin-den ise, buldozerler geçti.

Gazze’deki sald›r›lar sadece ev-leri y›kmakla kalmad›. Ekonomiyide tamamen çökertti. Dünya Banka-s›’n›n geçen ayki raporuna göre,Gazze ile Bat› fieria, “tahmin edile-mez ekonomik durgunluk dönemi”ile yüzyüze. “2006’n›n üçüncü çey-re¤inde net gelir hissedilir biçimdeazald› ve yoksulluk halk›n üçte ikisi-ni etkilemeye bafllad›.” Kald› ki, Fi-listin’de yoksulluk s›n›r›, günde 2dolar kazanmak demek!

‹srail ordusunun portakal a¤aç-lar›n›n yüzde 70’ini yoketti¤ini be-lirten Gazze Belediye Baflkan› Ma-cid Ebu Ramazan, “Tar›m alanlar›,güvenlik fleridine al›nmaktansa, yo-kedildi. Portakal a¤açlar› ile Filis-tin ihracat›n›n önemli bir bölümünüoluflturan karanfil ve çilek a¤açlar›köklerinden söküldü. ‹srail’in ilkgünlerde ana enerji istasyonlar›n›vurmas›, elektrik gücünün yüzde55’inin kaybedilmesine neden ol-du” diye konufltu.”

Bir halk dünyan›n en büyükaç›khava hapishanesine, dünyan›ngözleri önünde al›nm›fl durumda.Ahlaks›zl›k ve kurals›zl›kta hiçbirs›n›r tan›mayan ve bu s›n›rs›zl›¤›tüm emperyalistlerce desteklenenbir düflmana karfl›, tüm bu sefaletiçinde umutlar›n› ve direnifl ruhunukaybetmeyen bir halk...

‹srail’in “bir askeri” bahane ede-

rek bafllatt›¤› sald›r›larda flu ana ka-dar; 64’ü çocuk 26’s› kad›n 260’›aflk›n Filistinli öldürüldü. SadeceA¤ustos ay›nda 19’u çocuk 76 Filis-tinli öldürüldü. Sald›r›larda yarala-nan 1200 kifliden 60’› el ya da baca-¤›n› kaybetti. Yaral›lar›n üçte biriçocuk. Buna karfl›l›k bir ‹srail aske-ri öldü, 26’s› yaraland›. Gazze’dedört bir yan›ndan kuflat›lm›fl 1.3milyon insan 80 gündür her an sal-d›r› tehdidi alt›nda tutuluyor. Gaz-ze’ye 250’den fazla sald›r› düzenle-nirken, halk›n yaflam›n› sürdürmesi-ne yarayan alt yap› da do¤rudan he-def al›nd›. 120 ev, iflyeri ile dükkantamamen y›k›ld›, 160’› hasar gördü.

Açl›kla, sefaletle, ahlaks›zca y›-k›mlarla, geçim kaynaklar›n› yokederek, evlatlar›n› katlederek teslim

al›nmak isteniyor Filistin.Ebu Ramazan’›n, ‹srail’inkuruldu¤u “1948’den buyana yaflad›¤›m›z en kötüy›l” olarak nitelemesi, sa-n›r›z Filistin’de yaflananfelaketin boyutunu en özlü

flekilde anlatmaktad›r. Ölümün, da-ha do¤rusu Filistinliler’i katletme-nin s›radan haberler aras›nda geçti-¤i, ola¤an karfl›land›¤› bir kabullen-mifllik içinde, kardefllerimizin katli-ni izlettiriyorlar tüm dünyaya.

Ve arkas›na emperyalist deste¤ialm›fl olman›n pervas›zl›¤› içindehareket eden ‹srail’in BaflbakanYard›mc›s› fiimon Peres, 10 Ey-lül’de yapt›¤› aç›klama ile, Bat› fie-ria’daki iflgalin sürece¤ini ilan edi-yor herkese. “Ne hakla, hangi huku-ka dayanarak?” gibi sorular›n an-lams›zlaflt›¤›, hukuksuzlu¤un halk-lara karfl› savafl›n temel kural› hali-ne geldi¤i bir dünya düzeninde ya-fl›yoruz. ‹srail’in bu vahfleti uygula-yabilmesinin yegane koflulunun em-peryalistlerin deste¤i oldu¤u gerçe-¤i ise, dünden çok daha net olaraktüm dünya taraf›ndan bilinmektedir.

Lübnan cephesinde de durumfarkl› de¤il. BM’nin sözde “bar›fl”karar›na karfl›n günlerdir süren ab-lukay› denizden kald›ran ‹srail, yineayn› BM karar›n›n kendine verdi¤ihareket serbestisini hat›rlatmaktanda geri durmuyor: “Suriye'den Hiz-bullah'a silah tafl›d›¤›n› düflündü¤ü-müz konvoylara sald›r›lar›m›z süre-cek”. Ne ad›na? “Kendini savunmahakk›” ad›na! Kim veriyor bu hak-k›? AKP iktidar›n›n s›rt›n› yaslaya-rak iflbirlikçili¤ine k›l›f yapt›¤› BMkarar›. Yani ortada bir ateflkes kara-r› olup olmamas›n›n ‹srail aç›s›ndanhiçbir önemi yok, o ne zaman can›isterse “kendini savunma hakk›”ad›na sald›rabilir.

Böylesine aç›k bir hukuksuzlu-¤un dayat›ld›¤› ve milyonlar›n aç›khapishanelerde sefalet içinde yafla-maya mahkum edildi¤i bir dünyada,tüm k›talarda, tüm ülkelerde, em-peryalistlerin ve iflbirlikçilerin bu-lundu¤u her kara parças›nda halkla-r›n silahlanmaktan ve savaflmaktanbaflka bir çaresi olabilir mi?

28

17 Eylül 2006 / 70

‹srail katliam›na, Amerika’dan

sonra en büyük deste¤i veren, ‹n-

giltere Baflbakan› Tony Blair,

utanmadan kurbanlar›n›n toprak-

lar›na ayak bast›. Filistin’de Mah-

mut Abbas ile, Lübnan’da Baflba-

kan Sinyora ile görüflen Blair, her

iki ülke halk› taraf›ndan da “isten-

meyen adam” ilan edildi, protes-

tolarla karfl›land›. Bu ziyaret ne-

deniyle hükümeti elefltiren Hizbul-

lah Lideri Nasrallah, El Cezire’de

yay›mlanan konuflmas›nda, “Blair,

cinayetin orta¤›d›r. Sonra sen onu

evime, aileme getiriyorsun ve

hoflça a¤›rl›yorsun. Bu insanlar›n

duygular› yok mu?” dedi.

Küstah emperyalist!

‹stenmeyen adam!

1,5 milyon insan›n hapsedildi¤i Gazze

Page 29: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

29

17 Eylül 2006 / 70

Emekli ‹mam Bayram Ali Öz-türk'ün ‹smaila¤a Camisi'nde vaazs›ras›nda öldürülmesi ve öldüren ki-flinin de cemaat taraf›ndan linç edil-mesinden sonra, rafa kald›r›lm›fl ba-z› konular yeniden gündeme geldi.Ama en önemlisi, sözkonusu ‹sma-ila¤a Tarikat›’n›n çeflitli iliflkileri-nin, yöntemlerinin de bu arada aç›-¤a ç›km›fl olmas›yd›.

Tarikatta mafya yöntemiBu iliflkiler mafya iliflkileri, yön-

temler de mafya yöntemleriydi.Bundan bir süre önce gerçeklefltiri-len ve bas›na “Küre operasyonu”olarak yant›s›lan mafya operasyo-nunda tutuklanan Kas›m Zengin ad-l› mafyac›n›n ifadelerinde ‹smaila¤aTarikat›’n›n ad› s›k s›k geçiyordu.

‹fadelere göre, tarikat ileri ge-lenleri, Kas›m Zengin’i bir camininbodrumunda sorguya çekiyor. Ka-s›m Zengin’in marketine ve araba-lar›na da tarikat taraf›ndan el konu-yor.

Tarikata polis himayesi‹lginç olan, bu ifadelerin bugüne

kadar bas›na s›zd›r›lmam›fl olmas›y-d›. Polisteki “tarikatç›lar” anlafl›lanbu bilgilere iyi sahip ç›km›fllard›.Ama linç olay›yla birlikte, bu bilgi-ler de ortal›¤a saç›lmaya bafllad›.

A盤a ç›kan bilgilere göre, An-kara Cumhuriyet Savc›l›¤›, ‹smaila-¤a Tarikat›’n›n Lideri Mahmut Us-taosmano¤lu hakk›nda, ‹stanbulCumhuriyet Baflsavc›l›¤›'na ''silah-l› çete kurdu¤u'' iddias›yla suç du-yurusunda bulundu. Olay›n devam›ise flöyle:

“Ancak Ankara CumhuriyetSavc›s› Kelkit'in suç duyurusu üze-rine bafllat›lan soruflturman›n yürü-tülmesi için polisten istenen bilgi vebelgelerin 4 ayd›r gelmedi¤i ö¤re-nildi.”

Polis, oral› bile de¤il.

Gazeteler polisin bu tavr› karfl›-s›nda flafl›rm›fl görünüyorlar. Oysaonlar da biliyor ki, 4 ayd›r de¤il, ta-biri caizse 40 y›ld›r tarikatlar vefleyhleri “soruflturma” d›fl›! Tam ta-rih verecek olursak, DP iktidar›ndanbu yana böyledir.

Ne 12 Eylüller, ne 28 fiubatlarbu durumu de¤ifltirmemifltir.

28 fiubatlar, vitrine birkaç marji-nal, fazla hükmü olmayan tarikatla-r›n fleyhini koymufl, bu ülkenin anl›flanl› tarikatlar›na, onlar›n fleyhleri-ne ve müritlerine dokunmam›flt›r bi-le. Bu tarikatlarla ilgili yolsuzluk,mala, mülke, paraya el koyma, özelyaflama müdahale gibi iddialar, fli-kayetler, hep sümen alt› yap›lm›flt›r.

Lincin üstü kapat›l›yorBas›ndaki tepkiler üzerine polis

ve yarg›, camideki linç olay›na ilifl-kin “ifadeler” al›nmaya baflland›.

Beklenece¤i gibi, cami cemaat›linci görmemifl, duymam›flt›.

Ve hayrettir ki, sadece bir tek ki-fli linçli ilgile ifade vermiflti. Sözko-nusu kifli, ifadesine göre, ‹mamBayram Ali Öztürk'ü öldüren Mus-tafa Erdal'› tutup mihrab›n üzerineatm›fl, zanl› da kafas›n› mihraba vu-rup can vermiflti.

Bu ifadeyle hem cemaat “linç”suçlamas›ndan kurtar›lm›fl oluyor,hem de “katil zanl›s› kafas›n› mih-raba vura vura kendini öldürdü”fleklinde aç›klama yapan ‹stanbulpolisi k›smen de olsa kurtar›lm›floluyordu...

Herkes aptal, bir tek polis veyarg› zeki ya!

Baflbakan, “fleyh”ine ve “cemaat”ine sahip ç›k›yorÖnce hükümet ad›na Adalet Ba-

kan› Cemil Çiçek konuflarak, bas›-n›n camideki linç olay›yla ilgili ya-y›nlar›n› elefltirdi.

Ard›ndan Baflbakan Tayyip Er-do¤an konufltu. Erdo¤an, bas›n›nlinç üzerinde durup “iki fakülte bi-tirmifl imam›n öldürülmesi” üzerin-de durmad›¤›n› belirterek yine med-yay› elefltirdi. Olay›n “linç oldu¤u-nun” daha belli olmad›¤›n› söyleye-rek de hem polisini, hem linççi ce-maati savundu. Baflbakan yine ken-disine ba¤l› Adli T›p Kurumu’nunMustafa Erdal'›n “darp” sonucu öl-dü¤üne dair raporunu bile kabul et-miyor anlafl›lan.

Tayyip Erdo¤an’›n ‹smaila¤a ta-rikat›ndan olup olmamas› önemlide¤il. O ‹smaila¤a Tarikat› nezdin-den tüm tarikatlara, camideki linççicemaat nezdinde de “tüm dini ce-maatlere” sahip ç›k›yor.

K›l›k-k›yafet yasas› m› var bu ülkede?‹stanbul Fatih’te, Çarflamba

Semti’nin sokaklar›nda dolaflanlar›ngiysilerinin, “k›l›f k›yafet” kanunu-na ayk›r› oldu¤u, camilerin tarikat-lar›n denetiminde oldu¤u da yeni-den keflfedildi bu arada.

Oysa bu olgular›n hiçbiri yenide¤ildir. Burjuva medya da, burjuvapartiler de bunlar›n hep fark›ndad›r.

‹smaila¤a, tek tarikat de¤il!Çarflamba’da yeni bir fley yok!

Bu sahneler Çarflamba’da her

günkü sahneler. Düzenin yasa-

lar› ka¤›t üzerinde böyle giyin-

meyi yasakl›yor. Ama düzen

kendi yasalar›n› uygulam›yor.

Mesele sadece inanç ve giyim

kuflam meselesi de¤il. Düzen,

dini örgütlenmeleri, dini gericili¤i

kendi müttefiki olarak görüyor.

Düzenin kendi yasalar›n›

çi¤nemesinin esprisi de burada.

Page 30: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Diyarbak›r’daki, Batman’dakifaili meçhullerle, kontra cinayetle-riyle ve mezarevleriyle tan›nan Hiz-bullah’›n “sadece Diyarbak›r'da181 camiyi denetim alt›nda tuttu-¤u” devletin resmi raporlar›nda ya-z›yordu... ‹smaila¤a Camii’yle ilgilihaberlerden anlafl›l›yor ki, ‹smaila-¤a Tarikat› da, bu camide üslenmifl.

Peki öteki camiler hangi tarikat-lar›n denetiminde?

Tarikatlar yasakm›fl! Tekkeler vezaviyeler kapat›lm›flm›fl! fieyh gibis›fatlar›n kullan›lmas› yasakm›fl!

Evet evet, mevcut yasalar böylediyor. Ama ya pratik?

O giysiler Çarflamba’da ve baflkayerlerde de kullan›l›yor. O s›fatlar,bizzat devletin en üst kurumlar›,yetkilileri taraf›ndan kullan›l›yor.Hiçbiri yeni bir olgu de¤ildir. Hiçbiriktidar bunlar›n üzerine gitmemifltirve gitmiyor. Oy kayg›s›, dinin ve ta-rikatlar›n halk›n mücadelesininönünde bir nevi barikat olarak kul-lan›lmas›, düzenin onlar karfl›s›nda-ki tavr›n› da belirliyor. Tarikatlar›nkimi mafyalaflm›fl, kimi flirketlefl-mifl, kimi sosyeteye dadanm›fl sap-k›nl›klara yuva olmufl, kimi “saadetzincirleri” kurmufl... Bunlar bilini-yor, yaz›l›yor, konufluluyor, ama nepolis, ne savc›lar harekete geçmi-yor.

Bu ülkede 1 May›s mitinglerinde“tek tip elbise” giyildi diye onlarcadava aç›lm›fl, onlarca insana cezalarverilmifltir. Ama cüppe sar›k giydidiye aç›lan bir dava var m›?.. Mitingfoto¤raflar›, filmleri üzerinde “zehirhafiyelik” yap›p suç ve suçlu icateden düzenin polisi ve yarg›s›, “di-ni” damgal› olunca gözlerinin önün-deki “yasad›fl›l›klara” gözyumuyor-lar. Çünkü asl›nda sistemin mant›¤›,kadrolaflmas› buna uygun.

K›sacas›, Fatih’teki öldürme, velinç olay› çerçevesinde tart›fl›lanolaylar›n düzen aç›s›ndan hiçbir öz-günlü¤ü, yenili¤i yoktur. ‹smaila¤aTarikat› tek tarikat olmad›¤› gibi,Çarflamba’da yeni bir fley olmad›¤›gibi, polis, her zamanki gibi ve ikti-darlar, DP’den beri ayn›d›r...

30

17 Eylül 2006 / 70

Sünni devletin en ba¤naz kesim-lerinin iktidar›nda da Alevi halk› in-kar ve asimile etme politikas› sürü-yor. Cemevlerini ibadet yeri olarakgörmeyen ve milyonlarca Aleviyi“camiye gelin” diyerek Sünni olma-ya ça¤›ran Tayyip Erdo¤an’›n zihni-yeti Din Kültürü ve Ahlak BilgisiDers kitaplar›na da yans›d›.

Asl›nda Alevili¤e bugü-ne kadar bu kitaplardatek kelimelik dahiyer verilmemiflti.Resmen böyle birinanç, böyle bir kültürve bu inanca göre ya-flayan milyonlarcahalk yoktu. AvrupaBirli¤i’nin “az›n-l›k” tan›mlar› ilebast›rmas› sonu-cunda, Alevi ör-gütlerinin yo¤unolarak elefltirile-ri neticesinde, AKP iktidar›“bak›n ayr›mc›l›k yapm›yoruz” di-yebilmek için Alevili¤e ders kitapla-r›nda yer verece¤ini aç›klam›flt›.

Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›n-dan müfredat› yenilenen Din Kültü-rü ve Ahlak Bilgisi Ders kitaplar›n-da, 11'inci s›n›fta, "Hz. Muham-met'in örnek kiflili¤i" bölümündeAlevi-Bektafli kültürü, flairlerden ör-nekler verilerek anlat›lacak.

9'uncu s›n›f için haz›rlanan yeniders kitab›nda Türkler’in ‹slam an-lay›fl›n›n oluflmas›nda etkili flahsi-yetler anlat›l›rken, Hac› Bektafl-›Veli'nin hoflgörü ve insan sevgisininrolüne dikkat çekiliyor. Bu bölümdedipnot olarak "Alevi-Bektafli Kültü-rüne Bak›fllar" adl› kitap kaynakgösterildi. Hac› Bektafl-› Veli'nin"Makalat" eserinden de sözlere yerverildi. Ancak Alevilik ifadesi ye-ralmad›.

11'inci s›n›f kitab›nda ise ‹s-

lam'da uygulamadan gelen farkl›l›k-lara dikkat çekilirken Caferilik, Ha-nefilik, Malikilik, fiafilik ve Hanbe-lilik mezheplerinin özellikleriyle il-gili bilgi verildi. Alevilik ise 'Hazre-ti Muhammed Sevgisi' bafll›¤› alt›n-da iflleniyor.

K›saca asl›nda Alevilik kitaplar-da, e¤itimde yine yok! Alevi

çocuklar›na yine Sünni inan-c›n e¤itimi verilecek zora-

ki olarak. Milyonlar›kapsayan bir inancadipnotlarda yer ver-

mek, hiç yer verme-mekten daha a¤›r birhakaret ve yok saymazihniyetinin yans›ma-

s›d›r. Bu da AKP’yeözgü “flark kur-n a z l › ¤ › ” n › n ,oyalama ve al-datma manevra-lar›n›n bir yans›-

mas›d›r ancak.

Oligarfli nas›l ki, “Kürt realitesi-ni tan›yoruz” deyip, bu tan›man›nalt›n› dolduracak somut hiçbir ad›matm›yorsa, benzeri bir inkar ve asi-milasyon dayatmas›n› çok dahauzun süredir, yüzy›llara dayanan birzaman dilimi içinde Aleviler’e karfl›yapmaktad›r. Katlederek tüküteme-dikleri, yüreklerine korku ekerekilerici, muhalif, zulme isyan gele-neklerini yok edemedikleri Alevi-ler’i asimile etmek için her yolu de-nemeye devam edeceklerdir.

Bu ne AKP’ye ne de baflka biriktidara özgüdür, türlü biçimlerdeuygulanan bir devlet politikas›d›r.

Alevi inanc› üzerindeki bask›la-ra, yasaklara, yok sayma politikas›-na derhal son verilmelidir. Alevihalk›m›z inanc›n› nas›l yaflamak is-tiyorsa, çocuklar›n› nas›l e¤itmek is-tiyorsa, bunun önündeki tüm engel-ler kald›r›lmal›d›r.

‹nkarc› zihniyet ya da ‘dipnotluk’ Alevilik

Page 31: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

31

17 Eylül 2006 / 70

Sevgili Yürüyüfl okurlar›, hepini-zi selamlayarak bafll›yoruz sohbeti-mize. Bugünkü konumuz, tarikatlar.Gazeteler günlerdir tabiri caizse çar-flaf çarflaf yaz›yorlar tarikatlar›. Amayine her zamanki gibi, meselenin nesosyo-ekonomik kökleri var, ne si-yasal sonuçlar›. Ve yine her zaman-ki gibi, sanki bu olguyla yeni karfl›-lafl›yormufl gibi yaz›yorlar.

Fakat flu da bir gerçektir; tarikat-lar, bu düzen içinde hem vard›r, hemyokturlar. Herkesin bildi¤i “illegal”yap›lard›r bir anlamda. Düzenin tümkurumlar› onlar› bir biçimde muha-tap al›r, ama bu iliflkiyi, bu varl›¤›hiçbir zaman da resmilefltirmezler.Tarikatlar› biraz “gizemli” k›lan,toplumsal yap› ve siyasal geliflmelerüzerindeki etkilerini “belirsiz” halegetiren de bu yanlar›d›r. Bu durum,tarikatlar›n zaman zaman küçüm-senmesine, onlar›n toplumsal yaflamüzerindeki etkilerinin yok say›lma-s›na neden olabildi¤i gibi, bazen detarikatlar›n gücünün, yayg›nl›¤›n›nalabildi¤ine abart›lmas›na da yola-çabilmektedir.

Bizim aç›m›zdan tarikatlar mese-lesi, bir yan›yla inanç özgürlü¤ükapsam›nda, di¤er yan›yla ise do¤-rudan sistem içindeki siyasi ifllevleriaç›s›ndan önem tafl›r. Tarikatlar›nesas olarak “siyasallaflm›fl” yap›larolmas› yan›yla da, ikinci yan öneç›km›flt›r. Ama önce tarikat dedi¤i-miz olgu nedir, nas›l ortaya ç›km›fl-t›r, k›saca de¤inelim.

Mazlum: Evet, tarikatlar üze-rine baz› k›sa bilgiler verelim, fakatbu k›sa bilgilerden önce flunu da be-lirtelim. As›l konumuz tarikatlar›nmevcut toplumsal yap› içindeki yeri,rolü, siyasal etkisidir. ‹flin di¤er ya-n›, daha farkl› bir yo¤unlaflmay› ge-rektirir. Çünkü tarikatlar konusu, ge-

rek tasavvufi aç›dan, gerekse de ta-rikatlar›n tarihsel geliflimi, ayr›l›kla-r› aç›s›ndan islami çevrelerde bile,oldukça tart›flmal›, deyim yerindey-se spekülatif bir konudur.

Tarikat, Arapça “yol” anlam›nagelen “tarik” kavram›ndan türemifl-tir. “Tutulan yol” demektir. Tarikat,islam inan›fl›nda “Allah’a ulaflma-n›n yolu”dur. Tasavvuf inanc›na gö-re, dinin kurallar›na tam olarak ri-ayet eden (ki böylelerine takva sahi-bi denir) bir insan olabilmek içindünyan›n tüm zevklerinden ar›nmakgereklidir ve Allah’tan baflka kimse-nin üzerinde etkili olmamas› için,arif ve alim olan bir fleyh arac›l›¤›y-la Allah’a ulafl›l›r.

Bu durum ise flöyle gerekçelen-dirilir: Kur’an’›n bir aç›k, herkesingörebilece¤i anlam›, bir de derin,gizli anlam› vard›r. Tarikat bir yerde,“hakikate”, yani görünen anlamlar›nve dünyan›n ötesine ulaflt›ran yol-dur. Tarikat kurucular› marifet (bil-gi) gösteren, bu derinliklere, gizlianlama vak›f olan insanlard›r. ‹fltetarikatlar, fleyh, pir, kutub ad› veri-len bu dini liderlerin etraf›nda kuru-lan örgütlenmelerdir.

Kemal: San›r›m bu k›sa tan›myeterli. ‹slam tarihinde tarikatlar ad-lar› burada say›lamayacak kadarçoktur; bu tarih Mazlum’un da be-lirtti¤i gibi ayn› zamanda oldukça daspekülatiftir, hangi düflüncenin tari-kat say›l›p say›lmad›¤›ndan, hangigruplar›n hangi mezhep ve tarikat-lardan ç›kt›¤›na dair yayg›n belirsiz-likler vard›r. Tarikatlar, usül, inançve ibadet bak›m›ndan birbirlerindenayr›ld›klar› gibi, ayn› hususlar, tari-katlar›n kendi içlerinde de birçokayr› kollar›n oluflmas›na neden ol-mufltur. Sadece bu ayr›mlar›n nas›lnüanslar üzerine geliflti¤ini göster-mesi bak›m›ndan bir örnek verece-¤im. ‹slamda tarikatlar gösterdikleriözelliklere göre, üç ayr› gruba ayr›-l›yor.

1- Tar›k-i Ahyar (Hay›rl›lar yo-lu); çile doldurup sürekli ibadetleAllah’a ulaflan insanlar›n yolu... 2-Tar›k-i Ebrar (Özü-sözü do¤ruolanlar›n yolu); dünya zevklerindenkaç›n›p, zikirle Allah’a ulaflmayaçal›flanlar›n yolu... 3- Tar›k-› fiattar(Sevgi yolu); Vecd ve sevgi ile Al-lah’a varma yolu.

Görüldü¤ü gibi, bu ayr›mlar, ta-rikatlar›n bugün üstlendikleri rolütoplumsal yaflam içindeki yerleriniifade eden ayr›mlar de¤ildir. Bunlardaha çok kendi iç geleneklerini, diniyorumlar›n›, ritüellerini etkilemek-tedir.

Tarikatlar da, mezhepler gibi,peygamberin ölümünden sonra orta-ya ç›km›flt›r. ‹lk tekke ve zaviyeler,8. yüzy›lda kurulmufl, Abbasiler dö-neminde kurumlaflm›fllard›r. Tekke-ler, tarihi geliflimleri içinde ekono-mik, sosyal, e¤itsel çeflitli roller üst-lenmifllerdir. Bir dönem, felsefe,edebiyat, matematik gibi bilimle-rin ö¤retildi¤i bir okul görevi degörmüfllerdir. Bunun yan›s›ra, tek-kelerde hastalar tedavi edilir, fakir-lere yard›mda bulunulurdu. Tekkele-rin kurumsallaflmas›nda tarih içindeve ülkelere göre çok çeflitli de¤iflik-likler olsa da tarikatlar bu gelene¤ibugüne kadar sürdürmeye çal›flm›fl-lard›r. Çünkü bu ekonomik, sosyalmisyon, onlar için ayn› zamanda birörgütlenme, kitleler içinde etkileriniyayma arac›d›r.

Tarikatlar›n özellikle günümüz-deki varl›¤›nda da bu olgu özellikleönemlidir. Tarikatlar, çeflitli dönem-lerde insanlar için bir s›¤›nak olmufl-tur. Bu dönemler, açl›¤›n, sefaletinen yo¤un oldu¤u dönemlerdir genel-likle. Dolay›s›yla 1980’lerden itiba-ren yoksullaflman›n, ekonomik çare-sizli¤in artmas›yla tarikatlar›n yay-g›nlaflmas› aras›nda da böyle bir ba¤vard›r. Her toplumsal örgütlenme,kitlelerin maddi veya manevi baz›ihtiyaçlar›na karfl›l›k verdi¤i ölçüde

hayat›niçindeki teori

Düzen ve Tarikatlar

Tarikatlar düzeni, düzentarikatlar› kullan›yor!

Page 32: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

32

17 Eylül 2006 / 70

varolabilir. Tarikatlar da iflte bu ihti-yaçlara cevap verme temelinde var-lar.

Özlem: fiimdi bu konuda be-nim en fazla dikkatimi çeken olguflu oldu. Sizin de aktard›¤›n›z gibi,tarikatlar “Allah’a ulaflma yolu”olarak tan›mlan›yor. Yani bu tan›magöre, tamam›yla dini inançlarla, iba-detlerle ilgili bir konu gibi. Amaprati¤e bakt›¤›m›zda hiç de bununlas›n›rl› olmad›¤› görülüyor.

Tarikatlar, tarih boyunca içindebulunduklar› toplumlarda sosyal,kültürel, ekonomik, siyasal pek çokroller üstlenmifllerdir. ‹lerici bir rolüstlendikleri de olmufl, gerici rolleride. Belli bir dönemden sonra, tari-katlar›n birço¤unun tarihi, o ülkede-ki iktidar savafllar›yla, s›n›f savaflla-r›yla bir flekilde içiçe geçmifltir.

Mesela Gazeteci Ahmet Hakan,‹smaila¤a Cemaati’ni tan›tt›¤› yaz›-larda “politik bir tarikat de¤il” di-yordu. Bu tabii ki yanl›fl bir tan›m-d›r. Yanl›fll›¤› politikay› burjuva pro-fesyonel siyasetçilikle s›n›rl› ele al-mas›ndan kaynaklanmaktad›r. Kald›ki bu anlamda bile sözkonusu tarikat“politikadan uzak” de¤ildir. Tersine,kendi ç›karlar› için düpedüz burjuvapolitikas› içinde yeralmaktad›r. Amabundan önce, varolufl biçimi ve ze-mini zaten politiktir.

Kemal: Özlem iyi bir noktayade¤indi. Tarikatlar konusu, dini lite-ratür aç›s›ndan farkl› olabilir, amasosyal pratik aç›s›ndan ülkemizdeiki nokta çok dikkat çekicidir; birin-cisi; tarikatlar “siyasetin d›fl›nda”olduklar› iddias›nda olmalar›na ra¤-men hep siyasetin göbe¤inde olmufl-lard›r. ‹kincisi, düzenin yasall›¤›içinde yok say›lmalar›na ra¤men,varl›klar› da hep kabul edilmifltir.Bu iki nokta, tarikatlar›n özellikleülkemizdeki varl›¤› ve flekillenifliaç›s›ndan önemlidir; birçok islamülkesinde böyle de¤ildir mesela. Ül-kemizdeki bu özgünlü¤ü nas›l aç›k-lamak gerekir sence Mazlum?

Mazlum: Belirtti¤in bu olgula-r›n kökleri, Kurtulufl Savafl›’nda ve

yeni-sömürgecilikte karfl›m›za ç›kar.Nas›l diyeceksiniz? fiöyle.

Önce Kurtulufl Savafl› dönemiaç›s›ndan bakal›m. Anadolu flehirle-ri bir bir iflgal edilirken, PadiflahVahdettin, Damat Ferit ve ‹ngilizler,Mustafa Kemal'i safd›fl› b›rakmakiçin anlaflm›fllard›. Mustafa Kemalönderli¤indeki hareketin Anadolu'dahalk› yan›na çekti¤ini gördüklerin-de, iflgalcilerin ve iflbirlikçilerininbaflvurdu¤u ilk araçlardan biri yinedin'dir. ‹ngiliz emperyalistlerinin is-te¤i üzerine 10 Nisan 1920'de fiey-hülislam Dürrizade Abdullah Efendibir fetva yay›nlar. Bu fetvayla Ku-vay-› milliyeciler ‘eflkiya’ ilan edil-mekte, öldürülmeleri dinen ‘meflruve farz’ olarak gösterilmektedir. Bü-tün müslümanlar "adil halife veimam Sultan Vahdettin” etraf›ndatoplanmaya ça¤r›larak, eflkiyalarlasavafl ça¤r›s›na uymakla yükümlük›l›n›r. Padiflah u¤runa savafl›p ölen-lerin flehit, yaralananlar›n gazi ola-ca¤› duyurulur.

Fetvalar ‹ngiliz uçaklar› taraf›n-dan Anadolu'ya da¤›t›l›r. Ankara'daulusal bir meclisin toplanmas› gün-deme geldi¤inde, fieyhülislam ç›karyine ortaya. Bir fetva daha yay›nlar.Yunanl›lar’a -yani iflgalcilere- karfl›savaflanlar›n "dinsiz" oldu¤u dahisöylenir ve halk›n çeflitli kesimleribuna inand›r›lm›flt›r.

Kurtulufl Savafl›’nda KuvayiMilliye’den çok sözedilir, ama peksöz edilmeyen bir de "Kuvay-› Mu-hammediye, Kuvay-› ‹nzibatiye gi-bi "hilafete ba¤l›" güçler vard›r.Kurtulufl Savafl›’nda yeralan dinadamlar›n›n hikayeleri anlat›l›r amaiflin bu yan› genellikle es geçilir. Ba-¤›ms›zl›k savafl›, halk›n dini inanc›kullan›larak bo¤ulmak istenmifl vebunda da dini önderler ve tarikatlarkullan›lm›flt›r. Hilafet Ordusu'nunkomutanlar›ndan Anzavur "elimdeferman, gö¤sümde kuran, kalbimdeiman" diye padiflah için savaflmakta-d›r. Din ad›na, iflgalciler savunul-mufltur. Kemalistler, “bolflevik” ola-rak gösterilmifl ve ‹zmit, Adapaza-r›, Bolu, Düzce, Hendek, Biga,Konya gibi yerlerde "din, ›rz ve

mülkiyet düflman› bolflevikler" pro-pagandas›yla Kuvayi Milliyeciler’ekarfl› gerici ayaklanmalar gerçeklefl-tirilmifltir. Say›lan yerlerin tarikatla-r›n hemen her dönem güçlü oldu¤uyerler olmas› tesadüf de¤ildir tabii.

Ama tabii bu iflin bir yan›. Di¤eryandan, Kemalistler, Kurtulufl Sava-fl›’n› örgütlerken, Bektafli fleyhlerin-den iflbirlikçileflmeyen sunni tarikatfleyhlerine, hocalara, müftülere, fley-hülislamlara kadar dindar kesimindeste¤ini almay› da baflar›r. Nitekimoluflturulan ilk mecliste bu kesimle-rin temsilcileri, önderleri de bulu-nur. Fakat bu durum “mutlak bir itti-fak” de¤ildir, çeliflki ve çat›flmalardevam eder. 1 Kas›m 1922'de Salta-nat, 3 Mart 1924'te de Halifelik kal-d›r›l›r. Ayn› gün Diyanet ‹flleri Bafl-kanl›¤› kurulur. Tevhid'i TedrisatKanunu’yla tüm okullar Milli E¤i-tim Bakanl›¤›'na ba¤lan›r. 30 Kas›m1925'te tekke ve zaviyeler kapat›l›rve bunlara ait giysiler, tören ve gele-nekler yasaklan›r.

Böylelikle dini örgütlenmelerbüyük ölçüde denetim alt›na al›n›r.fiapka Kanunu’na, halifeli¤in kald›-r›lmas›na tepki duyan islamc›laryeryer isyan edip, ayaklanmalar ç›-kar›rlar. Kemalist iktidar bunlar›bast›r›r. Tarikat fleyhlerinden baz›la-r› gözda¤› için dara¤açlar›na ç›kar›-l›r. 1937'de laiklik ilkesi, Cumhuri-yetin temel ilkelerinden biri olarakkal›c›laflt›r›l›r.

‹flte bu tarihi geliflme, sisteminen önemli iç çeliflmelerinden birininde kayna¤›d›r. Bir yazar bu geliflme-yi flöyle tan›mlar:

“Toplumsal yap› gere¤i, savaflboyunca, a¤a, derebeyi, tefeci, dinadam› gibi güçlere dayanan ayd›nkadro, ayn› zamanda bu güçlerekarfl› da savaflmak zorunda kalm›fl-

arikatlar konusu, dini literatür aç›-s›ndan farkl› olabilir, ama sosyal pratik aç›s›n-dan ülkemizde iki nokta çok dikkat çekicidir;Birincisi; tarikatlar “siyasetin d›fl›nda” olduk-lar› iddias›nda olmalar›na ra¤men hep siyase-tin göbe¤inde olmufllard›r. ‹kincisi, düzeninyasall›¤› içinde yok say›lmalar›na ra¤men, var-l›klar› da hep kabul edilmifltir.

T

Page 33: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

33

17 Eylül 2006 / 70

t›r... ‹flte, Cumhuriyet tarihimizin te-mel kavgas› budur, bu çat›flmad›r.”(Hikmet Bila, CHP, syf. 14)

Bunu daha düz olarak flöyle ifadeedebiliriz: Düzen “a¤alar ve hoca-lar” konusunda hep bir açmaz içindeolmufltur; ne onlarla yapabiliyor, neonlars›z!

Kemal: Yeni-sömürgeciliktede bir biçimiyle bu durum devamediyor. Kapitalizmin gelifltirilmesidemek olan yeni-sömürgecilik, do-¤al olarak feodalizmin de tasfiyesidemekti. Nitekim altyap›da feoda-lizm büyük ölçüde tasfiye edildi;ancak üst yap›da ayn› tasfiye ger-çekleflmedi.

Oligarfli, dönem dönem feodaliz-min alt ve üst yap›daki kal›nt›lar›na-toprak a¤alar›na, tefecilere, afliretve tarikat türü oluflumlara karfl›- tas-fiye operasyonlar›na giriflse de, hiç-bir dönem “sonuna kadar” gide-memifl, bu iç çat›flmalar genellikleyeni bir uzlaflmayla sonuçlanm›flt›r.Feodalizmin kal›nt›lar›n›n tam tasfi-yesine ne güçler dengesi izin ver-mifltir; ne de mevcut sistemin dina-mikleri.

‹flte bu toplumsal siyasal zemin-de, tarikatlar, hem Kemalist iktidardöneminde, hem de oligarflik iktidaralt›nda varl›klar›n› sürdürmüfllerdir.Düzen bu olguyla hem bir çat›flmaiçindedir, ayn› zamanda bu olguyaihtiyaç duyan bir konumdad›r. Fa-flizmle birlikte bu ihtiyaç daha daartm›fl ve düzen bu ihtiyaca ba¤l›olarak tarikatlar›n önünü daha fazlaaçm›flt›r. Tarikatlar›n aç›k biçimdeyeniden siyasi ve toplumsal yaflamagirmesi, Demokrat Parti iktidar›ylabafllar ve günümüze kadar gelir.

Özlem: Sonraki geliflmeyi,Hakl›y›z Kazanaca¤›z flöyle özetli-yor: “Oligarfli, bugün fiili olarak ta-mamen ortadan kald›rd›¤› laik ku-rumlar› ve Iaik e¤itim politikas›n›,DP’nin bafllatt›¤› gerici sald›r›larlatahrip etme yöntemlerini de devra-larak gelifltirmifl, ülkenin birçokbölgesinde, umutsuzluk k›skac›ndak›vranan emekçi halk, fleriatç› yo-bazlara, Kuran kurslar›na yöneltil-mifl...tir. ‹ktidar, Kemalistlerin, tekkeve zaviyeleri kapatma ve di¤er laikgeleneklerini Süleymanc›l›k, Nurcu-luk, Nakflibendicilik tarikatlar›n›nsobalar›nda atefle vermifltir.”

Ve bunun sonucudur ki, bugünle-re gelindi. Bugün Kadiri, Rufai,Mevlevi, Bektafli, Nakflibendi, Hal-veti, Nurculuk, Süleymanc›l›k gibibirçok tarikat, ülkemizde etkinli¤inisürdürüyor. Daha do¤rusu, deyimuygun düflerse, diledi¤i gibi at oyna-t›yor.

Bugünlere gelinmesinde enönemli noktalardan biri de, bu gelifl-menin önünün “laikli¤in” en keskinsavunucular› taraf›ndan aç›lm›fl ol-mas›d›r. Tarikatlar›n geliflimindeDemokrat Parti iktidar› bir dönümnoktas›ysa, bir di¤er dönüm noktas›da 12 Eylül olmufltur. O güne kadartarikatlar, çeflitli düzen partileri tara-f›ndan muhatap al›n›yorlard›. 12 Ey-lül’le birlikte do¤rudan “devlet” ta-raf›ndan muhatap al›nm›fl oldular.Devletle pazarl›k yapt›lar. fiu veyabu partinin de¤il, “devletin himaye-sinde” geliflme imkan› buldular.

Kemal: Tarikatlarla pazarl›¤›noda¤›nda ise elbette faflizme destekverilmesi ve devrimci geliflmeninönlenmesi vard›. 12 Eylül politikala-r›ndan sözedilirken “din halk› örgüt-süzlefltirmenin bir arac› olarak” ta-n›mlanm›flt›r, bu pek yerinde de¤il-dir; tersine, tarikatlar somutunda gö-rüyoruz ki, din halk› gerici temeldeörgütlemenin bir arac›d›r. Ki 12 Ey-lül ve izleyen dönemde de, Kur’ankurslar›n›n, ‹mam Hatiplerin ço¤al-t›lmas›, din dersinin zorunlu hale ge-tirilmesiyle paralel geliflen bu süreç,ayn› zamanda tarikatlar›n “alenilefl-mesi”, aç›k kitle çal›flmas›na geçifl

dönemidir. Hemen her cami, kurankursu, tarikatlar aras›nda parsellen-mifltir. Çünkü cunta için esas olan,halk›n mücadelesinin gelifliminin,devrimcileflmenin önlenmesidir.

Tarikatlar aç›s›ndan bu pazarl›kesas olarak “kirli” bir pazarl›kt›r.Cuntayla yapt›klar› aç›k veya z›mnianlaflma “Halk düflman›” bir anlafl-mad›r. Tarikat ç›karlar› ad›na halkazulmedilmesine onay verilmifltir.

Tarikatlar, 12 Eylül sonras› gir-dikleri iliflkilerle hem siyasi, hemekonomik rant zemini haline geldi-ler. Bu ayn› zamanda tarikatlar›n ön-ceki dönemlerle k›yaslanamayacakdüzeyde ticarileflmesi, yozlaflmas›ve çürümeye bafllamas› demekti.

Mazlum: Düzen partilerininhepsi, “laikli¤in” keskin savunucu-sudur. MGK’n›n 28 fiubat müdaha-lesini hat›rlay›n mesela; Orduya hakvermeyen yoktu. Oysa düzen parti-lerinin hepsi y›llard›r tarikatlarla fluveya bu biçimde içli-d›fll›d›r. Her se-çim döneminde tarikat fleyhlerininkap›s› çal›n›r, onlarla milletvekilipazarl›klar› yap›l›r.

Her tarikat›n her seçimde kimidestekledi¤i, hangi tarikatlar›n han-gi partilerin listesinden meclise ada-m›n› soktu¤u aç›kça bilinir.

Mesela, Kadiriler, bir dönemMSP ile yak›nd›. Cemaatin lideriHaydar Bafl, 12 Eylül sonras› DYPile dirsek temas›na girdi. l995'teDYP'yi destekledi. 28 fiubat süre-cinde askerlerin gündeme getirme-di¤i cemaatlerden biriydi. Sonra dakendi partilerini kurdular. Mesela,1980 sonras› hem ticari, hem siyasiolarak palazlanan Fethullahç›lar,RP’den ANAP’tan DYP’ye,DSP’den AKP’ye kadar birçok dü-zen partisini desteklemifltir. Siyasitercihleri ç›karlar›na göre s›k s›k de-¤iflebilir. Cemaat, 28 fiubat sürecin-de Erbakan'a cephe alarak bu özelli-¤ini bir kez daha gösterdi. Süley-manc›lar, 1970'den itibaren AP'yidesteklediler. MSP ile de dirsek te-mas› içinde oldular. Daha sonralar›seçimlerde DYP ve ANAP'› destek-lediler. Destekleri karfl›l›¤›nda o

arikatlar aç›s›ndan 12 Eylül yöneti-miyle pazarl›k ‘kirli’ bir pazarl›kt›r. Cuntaylayapt›klar› anlaflma ‘halk düflman›’ bir anlafl-mad›r. Tarikat ç›karlar› ad›na halka zulmedil-mesine onay verilmifltir. Tarikatlar, 12 Eylülsonras› girdikleri iliflkilerle hem siyasi, hemekonomik rant zemini haline geldiler. Bu ayn›zamanda tarikatlar›n önceki dönemlerle k›-yaslanamayacak düzeyde ticarileflmesi, yoz-laflmas› ve çürümeye bafllamas› demekti.

T

Page 34: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

partilerden “milletvekilli¤i konten-jan›” ald›lar.

Mesela, Menzilciler, MHP, FP veBBP'ye yak›n duran, ama ç›karlar›gerektirdi¤inde DYP'yi de destekle-yen bir tarikat olarak an›ld›. Songünlerde ad›ndan sürekli sözedilen‹smail A¤a Cemaati, Fatih'te Saadet-tin Tantan’› destekledi, ANAP’tanmilletvekili ç›kard›. Bu liste böyleuzar gider.

Fethullah Gülen ve "laik", "de-mokrat", “halkç›” olarak tan›nanEcevit yak›nlaflmas› bu aç›dan ol-dukça ilginç ve çarp›c›d›r. Bu iliflki-yi laiklik ad›na destekleyenler devard›, din ad›na da... Her ankette oyoran› biraz daha düflen ve “sol” söy-lemlerle art›k kitle deste¤i bulmas›imkans›zlaflan Ecevit, oylar›n› birazdaha artt›rmak için Gülen Cema-ati’ne yanaflmaya çal›fl›rken, düzene“tehlikesiz” oldu¤unu kan›tlamayaçal›flan Gülen Cemaati de Ecevit’ibir paratoner olarak görüyordu. 28fiubat’›n ard›ndan tarikatlar da düze-ne sadakatlar›n› ispatlama yar›fl›nagirmifllerdi.

fiimdi her tarikat bir baflka parti-ye yedekleniyor; bu ittifaklar›n bafl-ta sözü edilen Tar›k-i Ahyar, Tar›k-i Ebrar gibi “yol”larla bir iliflkisiyok tabii. Burada sadece “dünyevi”ç›karlar sözkonusudur.

Kemal: Dünyevi ç›karlar,“dünyevi” kurumlar› beraberindegetirdi. Pekçok tarikat›n art›k ya ga-zetesi, ya televizyonu veya ikisi bir-den var. Neredeyse her tarikat birholding kurdu. Market zincirleri sa-hibi oldular. Vak›flar büyük bütçelivak›flara dönüfltü... Tarikat serma-yesiyle kurulan iflyerlerinde tarikatüyeleri ucuz emek gücü olarak dahayo¤un bir sömürüye tabii tutulu-yor... Tarikatlar o kadar alenileflti vekan›ksand› ki, vurgun, doland›r›c›-l›k, sap›kl›k için ortaya at›lan “sah-te” tarikatlar bile türedi...

Mazlum: Asl›nda tablo dahada vahim. Tarikatlar ad›na yap›landoland›r›c›l›k, sapk›nl›k bir yana;“Allah’a, hakikate ulaflma” ad›na,baltalarla, sat›rlarla Aleviler, dev-

rimciler do¤ran›yor. Tarikatlar ad›-na, cuntalar destekleniyor. Tarikatlarad›na, tekellerin hizmetindeki hükü-metler destekleniyor. Tarikatlar ad›-na emperyalizm ad›na savaflanlardestekleniyor. Bütün bunlar islamc›camiada nas›l kabul görüyor diyesorulabilir? Bunun cevab›n› tam ola-rak görebilmek için islam›n ortayaç›k›fl›n› hat›rlamak gerekir. Ben bu-rada biraz yine tarihe dönmek gerekdiyorum.

‹slamiyet, 600'lü y›llar›n baflla-r›nda Arap yar›madas›nda, kabileleraras›ndaki kavgalar›n ortas›nda do¤-du. Toplumsal kargaflan›n (kan da-valar›, fuhufl, h›rs›zl›k, kervanlarayönelik sald›r›lar) alabildi¤ine artt›-¤› Arap yar›madas›nda, yaflam›n,toplumsal iliflkilerin düzenlenmesiihtiyac›na cevapt› islamiyet. Kölele-rin azad edilifli, yard›mlaflma ve da-yan›flmay› ö¤ütleyifli, h›rs›zl›¤›, sar-hofllu¤u, yalanc›l›¤› yasaklay›fl› gibiözellikleriyle, hak-hukuk-adalet an-lay›fl›yla insanlar aras›nda çok ça-buk benimsendi. ‹slamiyet do¤du-¤unda “tüccar s›n›f›n ideolojisi” ola-rak toplumsal geliflmenin önünüaçan itici bir güç rolü oynar.

‹slamiyet toplumsal yaflam› kendianlay›fl› içinde bir düzene koysa da,geliflim tarihi s›n›f savafllar› ve ikti-dar kavgalar› içinde flekillenir. Çün-kü do¤al olarak islamiyet s›n›f fark-l›l›klar›n› ortadan kald›rmaz, tersinebunlar› "Allah’›n takdiri" diyerekkal›c›laflt›r›r, kutsar. Kölelere bir ta-k›m kolayl›klar sa¤lar ama köleli¤iortadan kald›rmaz. Din ad›na yap›-lan ve ya¤ma talan sonucu oluflanMekke aristokrasisi halk› sömürme-ye devam eder. ‹slamiyeti yayma dü-flüncesiyle kabileler, tüccarlar k›l›ç-tan geçirilirken de temelde hep eko-nomik ç›karlar vard›r. ‹slamiyet sü-reç itibar›yla bir “devlet dini” olarakdo¤ar ve dönemin egemenlerince deiktidar ideolojisi olarak benimsenir.Ya¤ma-talan-iflgal din ad›na, "Allahyolunda savafl›rken kafirlerin mal›helaldir" denilerek meflrulaflt›r›lm›fl-t›r. Sözkonusu ekonomik ç›karlarolunca islamdaki "hoflgörü" yerinidaima k›l›ca b›rak›r. Muhammed'lebafllayan bu politika, kurulan tüm is-

lam devletlerinin politikas› olaraksürmüfl, Sünni mezhep ideolojisi vekültürü islam›n -iktidar ideolojisi-yan›n› pekifltirmifltir. Bu da özelliklesünni inan›fl içinde sömürünün, ada-letsizliklerin, zalimden yana olma-n›n kan›ksanmas›n› beraberinde ge-tirmifltir.

Kemal: Sohbetimizin sonunado¤ru geliyoruz. Baz› noktalar›n al-t›n› çizmekte yarar var. Tarikatlar›ngünümüzdeki rolünü anlat›rken ül-kemizdekileri esas ald›k. Fakat dö-nemsel olarak zalime karfl› direniflsaflar›nda yeralan tarikatlar da ç›ka-bilir. Bunu da gözden ›rak tutmamakgerek. Ülkemizdeki durum ise k›sa-cas› fludur: Düzen tarikatlar›, tari-katlar düzeni kullan›yor.

Tarikatlar, islamc›lar›n iktidarla-ra karfl› kullanabildikleri bir güçtür;‹ran’da oldu¤u gibi, bu güç pekalabir “islam devrimi”nin de arac› ola-bilir. Öte yandan düzeniçileflmifl is-lam için tarikatlar iktidardan paykapmak için kulland›klar› örgütlen-meler durumundad›rlar. Baflka birdeyiflle, “Hakikate ulaflman›n” yo-lu olarak tan›mlanan tarikatlar, ayn›zamanda “iktidara, ç›karlara ulafl-ma yolu” haline gelmifltir. Emperya-lizm ve oligarfli de, tarikatlara bu pa-y› vererek, karfl›l›¤›nda tarikatlar›halk›n mücadelesinin engellenme-sinde kullan›yor. S›n›flar mücadele-sinin geriletilmesiyle aç›lan boflluk-lara tarikatlar yerlefltiriliyor. Bu du-rum, bizim tarikatlara karfl› mücade-lemizin nas›l bir zeminde sürdürül-mesi gerekti¤ini de gösterir; ideolo-jik mücadelenin d›fl›nda esas olan,hayat›n her alan›n›, s›n›f mücadele-sinin çeflitli biçim ve araçlar›yla dol-durmak, boflluk b›rakmamakt›r...Haftaya yeni sohbetimizde bulufl-mak üzere hoflçakal›n.

34

17 Eylül 2006 / 70

üzeniçileflmifl islam için tarikatlariktidardan pay kapmak için kulland›klar› ör-gütlenmeler durumundad›rlar. Emperyalizmve oligarfli de, tarikatlara bu pay› vererek,karfl›l›¤›nda tarikatlar› halk›n mücadelesininengellenmesinde kullan›yor. S›n›flar mücade-lesinin geriletilmesiyle aç›lan boflluklara tari-katlar yerlefltiriliyor.

D

Page 35: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Linç se-n a r y o s u ,“tam tek-mil” bir bi-çimde bu

kez Sakarya'n›n Akyaz› ilçesindesergilendi. Diyarbak›r’dan f›nd›kbahçelerinde çal›flmak için gelendört Kürt iflçi, 'Bunlar PKK'l›' söy-lentisi üzerine soka¤a dökülen biniaflk›n kifli taraf›ndan linç edilmekistendi.

Olay flöyle geliflti. Çal›flmak içinAkyaz›’ya gelen 10 iflçi, 7 Eylül ak-flam saatlerinde bir çay bahçesindeotururken Akyaz›l› bir gençle arala-r›nda kavga ç›kt›. Polis, dört Kürtiflçiyle Akyaz›l› genci gözalt›na ala-rak Akyaz› Emniyet Müdürlü¤ü'negötürdü. Bu esnada ilçede 'PKK'l›-lar bir gencimizi dövdü' söylentisiyay›larak, lincin fitili atefllendi.

Bir süre sonra emniyet müdürlü-¤ü önünde toplanan bini aflk›n kifli,kurt iflaretleri yap›p, PKK aleyhi-ne sloganlar atarak, Kürt iflçilerilinç etmek için Emniyet binas›nagirmeye kalk›flt›. Güruh, 'Pis Kürt-ler, hepiniz teröristsiniz!', 'Hainleribize verin. Cezas›n› biz verelim' di-ye ba¤›r›p içeri girmek istedi. Bulinç giriflimi 4 saati aflk›n bir süredevam etti.

Kurtar›c› polis, “aslan vali”Linç güruhu karakolu kuflat›p

“onlar› bize verin!” diye ba¤›rma-ya bafllad›ktan sonra, polis, havayauyar› atefli açt›. Polisin kendilerinedokunmayaca¤›ndan emin olan gü-ruh üzerinde bu “uyar› atefli”ninhiçbir etkisi olmad› elbette. Bununüzerine Adapazar›'ndan ilçeye tak-viye kuvvet getirildi. Olay yerinegelen Sakarya Valisi Nuri Okutan,bir polis arac›na ç›k›p megafonlakalabal›¤a seslendi.

Vali Okutan, kalabal›¤a flöyle di-yordu: ''Tepkinizi buraya toplana-rak gösterdiniz. Bunun daha da ile-

ri gitmesi, devlete tepki anlam›nagelir. Ben sizden sakin bir flekildeda¤›lman›z› rica ediyorum. Öfke-lendi¤iniz çocuklar devletin elinde.Hukuken ne gerekiyorsa büyük dev-let onu yerine getirecektir.”

K›sacas›, vali, daha önceki linç-lerde “yetkililerin” söyledi¤ini söy-lüyordu. “Hassas vatandafl göreviniyapm›flt›”, art›k gerisini devlete b›-rakmal›yd›!

Ama Sakarya Valisi, linç olayla-r›n›n yafland›¤› öteki flehirlerin yet-kililerinden “daha etkili” bir bölümdaha eklemiflti konuflmas›na; söylediyordu kalabal›¤a:

“Sevgili vatandafllar bu gecemübarek Berat Kandili. MübarekBerat Kandilinizi kutluyorum. Bukandilin ülkemize huzur ve mutlulukgetirmesini temenni ediyorum. Bugecede bu tür olaylar çıkartmakdo¤ru de¤il. Evlerimize gidip bu ge-ceyi idrak edelim...”

Laik, demokratik, hukuk devle-tinin valisi, linççi güruhu böyle tes-kin ediyordu. Güruh “yanl›fl gün”seçmiflti. Berat Kandili’nde linç ol-mazd›, öteki günler olsayd› neysey-di...

Devam edelim Akyaz›’daki linçgirifliminin geliflimine:

Vali’nin “etkili” konuflmas›n›nard›ndan kalabal›k emniyet binas›önünden 100 metre kadar uza¤a çe-kildi. Dört Kürt iflçi ise saat02.00'de polis yele¤i giydirilerekbinadan ç›kar›ld›. Polis arac›na bin-dirilen iflçiler, Sakarya EmniyetMüdürlü¤ü'ne götürüldü. ‹flçilerinilçeden ç›kar›ld›¤›n›n aç›klanmas›üzerine de kalabal›k da¤›ld›.

Bir tek provokatör yine gözalt›na al›nmad›?Bu defa da “polisin kurtar›c›” ol-

du¤u yaz›ld› burjuva medyada. Sa-karya Valisi Nuri Okutan’a övgülerdüzüldü. Trabzon Valisi’ne de öv-güler düzülmüfl, sonra vali bir de-

mecinde as›l yüzünü ortaya koyun-ca “flafl›rm›fl”lard›.

Ak›llanm›yorlar m›, yoksa“ak›l”lar› bu senaryoyu sürdürmele-ri gerekti¤ini mi söylüyor onlara?

Vize ilçesinde yak›n zamandaTemel Haklar üyelerine karfl› ger-çeklefltirilen sald›r›n›n ayn›s› yaflan-m›flt›r Akyaz›’da da. Ortada “yanl›flanlafl›lacak” bir fley yoktur asl›nda.‹nsanlar zaten polis gözetimindedir.Ama Trabzon’da meydanda eylemyapan insanlara sald›ran linççiler,art›k bir ad›m daha atm›flt›r; “verinasal›m” diye devletin elinden adamistemektedir.

Burjuva bas›n ve bu giriflimlerielefltiren burjuva politikac›lar, flusoruyu sormuyorlar yine: Bu kala-bal›¤› k›flk›rtanlar, provoke edenleryok muydu? Onlardan bir teki bileniye gözalt›na al›nmad›?

Bu zeminin nas›l olufltu¤unu,herhangi bir kalabal›¤›n bu cüretinereden buldu¤unu, bu “eylemleri-ni” nas›l gerçeklefltirdi¤ini sorgula-m›yorlar.

Daha k›sa bir süre önce, ‹stan-bul'un fiile ve Konya'n›n Bozk›r il-çesinde de benzer iki sald›r› yaflan-m›flt›. Konya'n›n Bozk›r ilçesindeyine Kürt yoksullar›na karfl› gerçek-lefltirilen ve Kürt ailelerin evleriniterk etmesiyle sonuçlanan linç giri-

35

17 Eylül 2006 / 70

L‹NÇ

Yürüyüfl’ün önceki say›s›nda “linç” ko-nusuna oldukça genifl bir yer ay›rm›flt›k.

“Linç ülkesindenmanzaralar”› gös-termifltik. ‹stanbul

Emniyet MüdürüCelalettin Cerrah’›n linç güruhunun sal-

d›r›s›yla ilgili “vatandafl›n yerinde, güzelbir tepkisi” deyiflinin istisnai bir durumolmad›¤›n› belirtip, “hepsi birer Cerrah”

diye linççileri sergilemifl ve “Bu ülkeyiCerrahlar yönetiyor” demifltik. Yine der-

gimizin “Hayat›n ‹çindeki Teori” bölü-münde, linç sald›r›lar›n›n oligarflinin bir

politikas› olarak uyguland›¤›n› sürecinortaya koydu¤u kan›tlarla birlikte anlat-

m›flt›k. Yazd›klar›m›z›n mürekkebi kurumadan,yazd›klar›m›z›n her sat›r›n› kan›tlayan

bir linç sald›r›s› daha yafland›.

Güruh Akyaz›’da

Page 36: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

flimini kimse tart›flmad›. Nas›l olu-yor da insanlar flehirlerden kovulu-yor ve “devlet!” bu insanlar›n gü-venli¤ini sa¤layam›yor diye sorul-mad›.

Baflka -yani daha aç›kças› hakk›-n› arayan- kalabal›klar karfl›s›nda,kalabal›¤›n üzerine panzerleri sür-mekte, gaz bombalar› ya¤d›rmakta,cop ve biber gazlar›yla sald›r›yageçmekte bir an bile tereddüt etme-yen polis, vali ve emniyet müdürle-ri, linç güruhlar› karfl›s›nda sadece“rica ediyorlar”, üstüne üstlük birde hassasiyetleri için “teflekkür edi-yorlar”...

AKP’li Baflkan:“Büyütülecek bir fley yok!”Akyaz› Belediye Baflkan› AKP'li

Yaflar Yaz›c›, olay›n ard›ndan fluaç›klamay› yapt›: "Büyütülecek birfley yok asl›nda. F›nd›k iflçileri birkavgaya kar›flm›fl. Ancak kulaktankula¤a 'Bunlar PKK'l› diye' söylen-ti yay›lm›fl. Taflk›nl›k yapanlar Ak-yaz›'n›n gençleri. Bu gençlerin fevrihareketleri nedeniyle ifl buraya ka-dar geldi..."

AKP’li Belediye Baflkan›’n›nsözlerinde flafl›lacak bir fley yok.“TAYAD’l›lar oldu¤unu bilseydim,iner ben de vururdum” diyenAKP’li Rize Belediye Baflkan›’ylaayn› partiden ne de olsa. Rize Bele-diye Baflkan›’yla ilgili AKP yöneti-minin herhangi bir elefltiri yapt›¤›n›duyan oldu mu?

Kald› ki, Baflbakan’›n Çarflam-ba’daki linç olay›na iliflkin “heplinçi konufluyorsunuz...” diye bas›n›elefltirdi¤i yerde, AKP’li herhangibir yetkilinin daha farkl› konuflma-s›, düflünmesi beklenebilir mi?AKP, yönetiminden il-ilçe yönetim-lerine kadar linç politikas›n›n bafl›n-dan itibaren savunucusudur. Her ye-ni olayda, linç giriflimlerinin iktidaronayl› oldu¤unun yeni bir kan›t› gö-rülmektedir. Linççilerin bafl›n› çe-kenler “kurt iflaretleri” yaparken,“ampül” iflaretiyle siyaset yapanlarda linççilerin hamili¤ini üstlenmifl-tir. Her linç sald›r›s›nda bu iflbirli¤i-ni görmek mümkündür.

Linçlerin “kitle kuvveti” velinççilerin siyasi hamisi, bu kez “Milliyetçilik yar›fl›nda” birbirine girdi.

10 Eylül’de Sö¤üt'te Ertu¤rul Gazi'yi anma törenleri s›ras›nda Baflba-kan Erdo¤an'›n oldu¤u protokol k›sm›nda MHP'lilerle Tayyip Erdo¤an’›nkorumalar› aras›nda arbede ç›kt›; Baflbakan›n korumas› eli mufltal›MHP’lilerce dövüldü. AKP otobüsü taflland›.

Tayyip Erdo¤an, AKP'nin Merkez Yürütme Kurulu'nda Sö¤üt'tekiolaylar› de¤erlendirirken flunlar› söylüyordu:

“Bunlar›n hepsi ortada bir organize harekete iflaret ediyor. Bu tür sal-d›r›lar Türkiye'ye de zarar ve rahats›zl›k veriyor. Bahçeli, 'ellerinde lap-top olan bir gençlik istiyorum' diyordu. Ancak muflta, b›cak ve suç aletle-ri var. Demek ki de¤iflmemifller.”

Evet, bunlar›n hepsini, linç sald›r›lar›ndan sonra biz söyledik. Ama ozaman elinde muflta, b›çak olan linç güruhlar›n›n savunucusu bizzat Bafl-

bakan Erdo¤an’d›.

Güruh sonunda kendisine yöneldi. De-mek ki, Erdo¤an’›n as›l flikayeti, onlar›nelinde muflta, b›çak tafl›mas› de¤il, onlar›AKP’lilere yöneltmesidir. Devrimcilere,halka sald›rd›klar› sürece bir sorun yok!

36

17 Eylül 2006 / 70

‹slamc› Yeni fiafak, Akyaz›’daki linç giriflimi olay›n›n haberini aynenflöyle verdi:

“‹ki kez daha denenmifltiSakarya'da 2005 Nisan ay›nda Trabzon'da TAYAD'l›lar›n linç edilme-

si giriflimini bahane eden bir grubun provokasyonu sonucu olaylar ç›k-m›flt›. Halk› tahrik eden grup, linç edilmek istenmiflti. Türk Telekom bina-s›na s›¤›narak kurtulan eylemciler bina içinde de provokasyonlar›n› sür-dürmüfl, emniyet güçlerinin sa¤duyulu tavr› olaylar›n büyümesini engel-lemiflti. 30 May›s 2006'da Çark Caddesi'nde de 2 kiflinin, öldürülen Dev-Sol lideri Mahir Çayan'› anma program› ile ilgili ast›klar› afifllerinPKK'n›n sözde bayra¤› san›lmas› üzerine gergin bir gece yaflanm›flt›.” (10Eylül 2006)

Bilal Çetin imzal› bu haberi lütfen tekrar okuyun.

Yeni fiafak’a göre, linççilerin bu olaylar›n hiçbirinde bir suçu yok. On-lar sadece “tahrik olmufl”!

Tahrik edenler ise, tabii ki TAYAD’l›lar, devrimciler.

Trabzon’daki linçi de¤il ama linçi protesto etmeyi bir “provokasyon”olarak görüyor Yeni fiafak islamc›l›¤›.

‹nsanlar›n afifl asarken sald›r›ya u¤ramas›nda suçu yine afifl asanlardagörüyor.

Bu kafan›n hakim oldu¤u bir bas›n, aleni L‹NÇ TEfiV‹KÇ‹S‹’dir. Bukafa, e¤er mesle¤i gazetecilik olmasa do¤rudan linci örgütleyecek bir ka-fad›r. Ki zaten ayn› kafada olanlar yeral›yor sözkonusu giriflimlerde. ‹sma-ila¤a Camii’nde ayn› zihniyete, kültüre sahip olanlar, en kutsal sayd›klar›yerde bir linç gerçeklefltirmekte mahzur görmüyorlar. Böyle bir ülkedelinçler biter mi?..

Cami’deki lincin medyadaki temsilcisi:

Linççiler Birbirine Girdi

Page 37: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

37

17 Eylül 2006 / 70

‹stanbul Emniyet Müdürlü-¤ü’nün koordinasyonu ile birçokkentte düzenlenen operasyonlar so-nucunda gözalt›na al›nan 23 kifliden20’si, 12 Eylül günü ç›kar›ld›klar›mahkemede tutukland›lar. ‹stanbulValisi Muammer Güler ve ‹stanbulEmniyet Müdürü düzenledikleri ba-s›n toplant›s›nda, gözalt›na al›nan-lar›n, MLKP örgütü üyesi olduklar›-n›, kongre haz›rl›klar› yap›ld›¤›n›iddia ederken, “büyük eylem haz›r-l›klar›n›” önlediklerini söylediler.

Manisa, Ayd›n, Kayseri, Antal-ya, Mersin ve Malatya’da düzenle-nen operasyonlar sonucunda gözal-t›na al›nanlar›n ç›kar›ld›¤›, Beflik-tafl’taki ‹stanbul A¤›r Ceza Mahke-mesi önünde aç›klama yapan ESPüyeleri, operasyonlar› protesto etti-

ler. ESP üyeleri ad›na aç›klama ya-pan Figen Yüksekda¤, gözalt›na al›-nan ‹brahim Çiçek, Sedat fieno¤lu,Bayram Namaz, Füsun Erdo¤an,Arif Çelebi, Ziya Ulusoy, Seyfi Po-lat, Ali H›d›r Polat, Ayhan Güzel,Gülden Güzel, Özgür Gedik, Meh-met fiekerci, Güldane Çakmakk›-ran, Mehmet Çakmakk›ran, ÖzhanUluda¤, Rukiye Erbafl, Hanefi K›-nac›, Arzu Torun, Hüseyin Ar›, Fat-ma Sinek, Naci Güner, Volkan Oku-mufl, Hatice Bolat’›n “terör örgütüüyesi” ilan edilmelerini k›nayarak,“12 Eylül darbesinin y›ldönümündeyaflanan geliflme, darbenin de¤iflikbiçimlerde sürdü¤ünü gösteriyor”diye konufltu.

Tutuklananlardan ‹brahim Çi-çek’in At›l›m Gazetesi Genel Yay›n

Yönetmeni oldu¤u bilgisi verilir-ken, Sedat fieno¤lu’nun Genel Ya-y›n Koordinatörü ve Ziya Ulusoyile Bayram Namaz’›n da gazeteninyazarlar› oldu¤u kaydedildi.

Operasyonlarda gözalt›na al›-nanlar›n serbest b›rak›lmas› talebiy-le, ayr›ca 10 Eylül günü GalatasarayLisesi önünde yap›lan aç›klamada,At›l›m yönetici ve yazarlar› hat›rla-t›larak, bu sald›r›lar›n ilk olmad›¤›belirtildi ve "Bu sald›r›lar bizi sos-yalist ideallerimizden, devrimciamaçlar›m›zdan vazgeçirememiflti.Bugün de vazgeçirtemeyecek” de-nildi.

‹zmir Kemeralt› giriflinde düzen-lenen ve HÖC’lülerin de destek ver-di¤i protesto eyleminde ise, “Bizlerbu ülkenin devrimcileri, sosyalistle-ri ve yurtseverleri olarak söz, eylemve örgütlenme talebini ve hakk›m›z›her alanda, her zaman yükselterek,ezilenlere umut tafl›maya devamedece¤iz” denildi.

Ayr›ca Avrupa ülkelerinde veTürkiye’nin çeflitli kentlerinde dü-zenlenen bas›n aç›klamalar› ve gös-terilerle, faflizmin devrimcileri esiralmas› protesto edildi.

Faflizme karfl› mücadele meflrudur, yarg›lanamazMLKP yyönetici vve üüyesi oolduklar› iiddias›yla

gözalt›na aal›nanlardan 220 ddevrimci ttutukland›

Batman'da 5 Eylül’de özel timlerce gerçeklefltirileninfaza iliflkin ayr›nt›lar ortaya ç›k›yor. ‹ki HPG’li ile 11yafl›ndaki Mizgin Özbek'in katledildi¤i olaya iliflkinaç›klama yapan, Mizgin Özbek'in a¤abeyi, Özel Hare-kât Timleri’nin kardeflinin cesedini yerlerde sürükle-diklerini ve tekmelediklerini, öldürülen di¤er iki kifli-nin de kurflun ya¤muruna tutuldu¤unu anlatt›.

Ayn› zamanda taranan arac› kullanan ve olay sonra-s› gözalt›na al›nan, a¤abey Hadi Özbek, serbest b›rak›l-mas›n›n ard›ndan, o gün yaflananlar› anlatt›. 2 HPG’li-yi araçlara almas›n›n ard›ndan, yolda askerlerin barika-t›yla karfl›laflt›klar›n› belirten Özbek, panzerin üzerleri-ne do¤ru gelmesiyle, arkada bulunanlardan birinin elbombas› att›¤›n› kaydederek flunlar› söyledi:

“Bunun üzerine akrep tipi araç ve panzerlerden ateflaç›lmaya baflland› ve araba otomatik ve uçak savar tipisilahlarla tarand›. Silah sesi üzerine ben kendimi direk-siyonun alt›na att›m. Annem de benim üzerime att› ken-dini. Ne oldu¤unu anlamam›flt›k bile. 4 dakika araç ta-

rand›ktan sonra, bizden d›flar› ç›kmam›z› istediler. Ara-c›n sol taraf› panzerle ezilmiflti. Annem yaralanm›flt›.Ben de annemin oldu¤u taraftan d›flar› ç›kt›m. Yere yat-mam› istediler. Ondan sonra s›rt›ma silah dipçikleri ilevurmaya bafllad›lar. Hakaret ve küfürler tabii. Karde-flim Mizgin ve 2 kifli ölmüfllerdi. Bana annemin dearaçtan ç›kmas›n› ve gelmesini söylediler. Annem yara-l› halde yerde sürüklene sürüklene yan›ma do¤ru gel-meye çal›flt›. Bu s›rada askerlere 'O¤lumu öldürmeyin'diye yalvar›yordu. Bu s›rada bizi uzaklaflt›rd›lar.

Cans›z bedenlere gözlerimin önünde 50'den fazlakurflun s›kt›lar. Sonra ayaklar›yla hem Mizgin'i hem dedi¤erlerini tekmelemeye bafllad›lar. Gördü¤üm manza-ra karfl›s›nda flok geçiriyordum. Çaresizdim. Ve ondansonra kendimi kaybettim. Böyle bir fley olamazd›. ‹n-sanl›k ay›b› yaflan›yordu."

Bu arada olaya iliflkin henüz bir soruflturma bafllat›l-mazken, Temel Haklar Federasyonu taraf›ndan yap›-lan aç›klamada, “‹yi çocuklar›n elleri so¤umuyor” de-nildi. ‹nfazlar›n devlet politikas› oldu¤u belirtilen aç›k-lamada, “kolluk kuvvetleri kendisine verilen s›n›rs›z öl-dürme yetkisini kullan›yor. ‹nfazlara, katliamlara karfl›mücadele edelim, katillerden hesap soral›m” denildi.

Batman infaz›n›n tan›¤› anlat›yor:

cesetleri kurflunlad›lar

Page 38: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

38

17 Eylül 2006 / 70

Tar›m politikalar›n›n emperya-list tekellerin ve iflbirlikçilerinin ç›-karlar›na göre belirlenmesine Fis-kobirlik’te yaflanan ç›kar çat›flma-lar›n›n da eklenmesiyle, Karadenizbölgesinin en önemli geçim kay-naklar›ndan biri olan f›nd›k üretici-si büyük darbe ald›. Aylard›r sürenöfke sokaklara taflt›, yollara barikatoldu. Son olarak, iktidar›n TMOarac›l›¤›yla f›nd›¤a 4 YTL fiyatbiçmesi öfkeyi daha da art›rd›.Aç›k ki, AKP iktidar› bir avuç Av-rupal› tekelin ve onlar›n ülkemiz-deki iflbirlikçileri olan, CüneytZapsular’›n, tüccarlar›n ç›karlar›için milyonlarca köylüyü sefalatesürüklemeye, daha da yoksullaflt›r-maya kararl›d›r.

“Yoksulluk Kaderimiz De¤il"diyen Ordu Temel Haklar ve Öz-gürlükler Derne¤i de f›nd›kta sö-mürüye dikkat çekmek ve üreticile-ri mücadeleye ça¤›rmak için bu ko-nuya iliflkin bir kampanya bafllatt›.

9 Eylül günü dernek merkezininbulundu¤u Ünye'de bildiri da¤›tandernek üyeleri, halk› kampanyayadestek vermeye ça¤›rd›. "ZapsularDe¤il F›nd›k Üreticisi Kazanacak”yaz›l› önlükler giyen dernek üyele-ri, bildiri da¤›t›m› esnas›nda halkakonuflmalar yaparak, f›nd›kta sö-mürünün içyüzünü anlatt›lar.

Bildiri da¤›t›m›n›n ard›ndan ise,

sömürü politikalar›n› uygulayanAKP’nin Ünye ilçe binas› önündebir aç›klama yap›ld›. Ö¤le saatle-rinde parti binas› önünde toplanandernek üyeleri, "Zapsular De¤ilF›nd›k Üreticisi Kazanacak / OrduTemel Haklar" yaz›l› pankart aça-rak, kampanya bildirisi okudular.‹lçe esnaf›n›n bir ço¤unun da aç›k-lamaya destek vermek için AKPönünde topland›¤› görülürken, po-lisin gözda¤› amaçl› y›¤›nak yap-mas› nedeniyle, esnaflar eylemi iz-lemekle yetindiler.

Ordu Temel Haklar Baflkan›Bülent Yaz›c›’n›n konuflmas›n›n ar-d›ndan, eylem "Yoksulluk Kaderi-miz De¤il, Zapsular De¤il F›nd›kÜreticisi Kazanacak, F›nd›kta Sö-mürüye Son" sloganlar›yla bitirilir-ken, çevrede toplanan esnaf ve ilçehalk› da alk›fllar›yla destek verdi.Zapsular’›n ç›kar›n› korumay› gö-rev bilen polis, aç›klama sonras› üçkifliye kimlik sorma bahanesi ileeylemi terörize etmek istedi. Birkifliyi gözalt›na alma giriflimi so-nuçsuz kal›rken, Temel Haklarüyeleri, polisin f›nd›k tüccar› Zap-sular’›n ç›karlar›n› korudu¤unu an-latarak, teflhir ettiler.

Ordu Temel Haklar’›n kampan-yas› kapsam›nda imza toplama vedaha bir dizi protesto eylemleriolaca¤› bilgisi verildi.

����������� ������ ZAPSULAR DE⁄‹L, FINDIK ÜRET‹C‹S‹ KAZANACAK

“Bizim paralar ne olacak diye soru-

yoruz, "Gidin onu Fiskobirlik'e so-

run" diyorlar. Halimiz içler ac›s›, Ana-

m›z a¤l›yor... diyoruz, "Anan› da al

git buradan" diye azarl›yor, hakaret

ediyorlar.

Geçen y›l teslim etti¤imiz f›nd›¤›n pa-

ras›n› alamam›fl›z. Darda kald›¤›m›z

için fiyat› bile aç›klanmadan bu y›l›n

f›nd›¤›n› satmak zorunda b›rak›lm›-

fl›z. Eme¤ini, cefas›n› biz çekelim,

sefas›n› Zapsular sürsün diye mi üre-

tiyoruz biz bu f›nd›¤›? AKP ve Fisko-

birlik'in ç›kar kavgas›na malzeme

olup, ser-sefil kalmak için mi çekiyo-

ruz bunca çileyi? Aç›klanan fiyat or-

tada. Bizimle dalga geçiyorlar. Bize

reva m› böyle yaflamak? Bu bizim

kaderimiz mi?

Biz çal›flal›m didinelim, f›nd›k ocakla-

r›n› temizlerken belimiz iki büklüm ol-

sun, elimizi aya¤›m›z› dikenler parça-

las›n, ›s›rganlar dalas›n, otlar aras›n-

dan boncuk toplar gibi f›nd›k toplar-

ken dudaklar›m›z çatlas›n susuzluk-

tan... Att›¤›m›z gübrenin, nakliye üc-

retinin, patoza ödenecek paray›

borç-harç halletmeye çal›fl›rken k›-

zarmad›k yer kalmas›n yüzümüzde...

Tüccar Zapsu baflta olmak üzere bil-

cümle tüccarlar, Fiskobirlik yetkilileri,

AKP'liler de eme¤imiz, al›n terimiz,

çel-çocu¤umuzun, uflaklar›m›z›n r›z-

k› üzerinde tepine dursun... Sonra da

densin ki; "bu sizin kaderiniz, çekin

çilenizi, biz süreriz sefas›n›..."

Amerikal›, Avrupal› emperyalistler is-

tiyor diye elimizdeki tütünü, çay›, f›n-

d›¤› al›p; bizi iflsiz, yoksul b›rakmaya

çal›fl›yorlar. Ve bu yaflananlar› "ka-

derimiz ne yapal›m" deyip kabullen-

memizi bekliyorlar.

‹flsizlik, yoksulluk kaderimiz de¤ildir!

Emperyalistlerin ç›kar› için aç kalma-

yaca¤›z, yoksullu¤u kabul etmeye-

ce¤iz! Al›nterimizin karfl›l›¤›n› istiyo-

ruz! Gerekirse on binlerce olup 30

Temmuzdaki gibi sokaklara dökülür,

hakk›m›z› söke söke al›r›z. Eme¤imi-

zi, al›nterimizi Zapsulara yedirmeyiz!

FINDIKTA SSÖMÜRÜYE SSON! 44 YYTL

DE⁄‹L FFINDI⁄IN HHAKETT‹⁄‹ FF‹YAT

AÇIKLANSIN!”

Ordu TTemel HHaklar

IMF’ye de¤il, bilime sorun!TTB ‹laç Dan›flma Kurulu, baz› ilaçlar›n geri ödeme kapsam› d›fl›nda

tutulmas›na iliflkin haz›rlad›¤› raporu 8 Eylül günü düzenledi¤i bas›ntoplant›s›nda aç›klad›.

Türk Tabipler Birli¤i Genel Sekreteri Altan Ayaz, baz› ilaçlar›n geriödeme kapsam›ndan ç›kar›ld›¤›n› hat›rlatarak, bunun bir ilk oldu¤unu di-le getirdi. “‹laç gibi tedavinin önemli bileflenlerinden olan bir konudaSa¤l›k Bakanl›¤›’n›n de¤il de Maliye Bakanl›¤›’n›n bir düzenlemede bu-lunmufl olmas› konuyu ayr›ca ilginç k›l›yor.” diyen Ayaz, geri ödemekapsam› d›fl›na ç›kar›lan ilaçlar›n listesinin oluflturulmas›ndaki tutars›z-l›klara da örnekler verdi.

Ayaz, “bu tür uygulamalarda IMF gibi finans kurumlar›n›n istemleride¤il, Türk Tabipleri Birli¤i, Türk Eczac›lar› Birli¤i, üniversitelerin veuzmanl›k derneklerinin görüflleri dikkate al›nmal›d›r” diye konufltu.

Page 39: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

39

17 Eylül 2006 / 70

KESK’e ba¤l› sendikalar kenditalep ve sloganlar›yla eylem prog-ramlar›n› aç›klamaya devam edi-yorlar. BES’in ard›ndan SES GenelMerkezi de, 'Her fieyin Bafl› Sa¤l›k,Sa¤l›kta Y›k›m› Durdural›m' sloga-n›yla yeni bir mücadele program›aç›klad›. SES Genel Baflkan› Kök-sal Ayd›n taraf›ndan kamuoyunaaç›klanan mücadele program›, AKPiktidar›n›n sa¤l›¤› tümden ticarilefl-tirme hedefinin ad› olan, Sa¤l›ktaDönüflüm Program›'n› hedefliyor.

Sa¤l›kta Dönüflüm Program›'n›ntam anlam›yla bir y›k›m program›nadönüfltü¤ünü aç›klayan SES GenelMerkezi, çeflitli eylem ve etkinlik-lerle mücadelelerini sürdürecekleri-ni dile getirerek, iktidar›n bu eylem-leri dikkate almamas› durumunda,ifl b›rakma eylemi yapacaklar›n› du-yurdu. Sa¤l›k alan›n›n çok kritik birevreye girdi¤ini ifade eden KöksalAyd›n, y›llard›r a¤›r ad›mlarla yürü-tülen ve AKP hükümetiyle h›zlananSa¤l›kta Dönüflüm Program›'n›ntam anlam›yla 'Sa¤l›kta Y›k›mProgram›'na dönüfltü¤ünü belirtti.Bu durumun en baflta sa¤l›k örgüt-leri olmak üzere, sa¤l›kta y›k›m› gö-ren ve yaflayan örgütlü, örgütsüztüm toplum kesimlerinin geç kal-maks›z›n harekete geçmesini zorun-lu k›ld›¤›n› vurgulayan Ayd›n, yü-rüttükleri mücadeleyi önümüzdeki4 ayl›k dönemde yo¤unlaflt›rarakprograml› bir tarzda devam ettire-ceklerini söyledi.

Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n kamu has-tanelerine ve sa¤l›k ocaklar›na “3y›l önce böyle de¤ildi, 3 y›l sonradaha da iyi olacak” sloganlar›n›nyerald›¤› afifller ast›¤›n› hat›rlatanAyd›n, bakanl›¤›n gerçekleri çarp›t-t›¤›n› ifade etti. Hükümetin sa¤l›kpolitikalar› nedeniyle yaratt›¤› so-nuçlar› s›ralayan Ayd›n, “3 y›l önce;ithal edilemeyen ilaçlar yüzündenKaan bebekler ölmemiflti, Edir-ne’de, Manisa’da toplu halde be-beklerimiz ölmüyordu, Belçikal› tu-ristleri memleketlerine koleral›

g ö n d e r m i -yorduk, K›-r › m - K o n g ogibi hastal›k-

lardan korunmak için ‘çorap giyin’denmiyordu, sa¤l›k emekçileri, yo-¤un çal›flmaktan, meslek hastal›¤›n-dan, fliddetten bu kadar çok ölmü-yordu, ishal, kuduz, tüberküloz bukadar yay›lmam›flt› ve hastal›klarbu kadar yay›l›rken senatoryumhastaneleri kapat›lm›yordu, para-s›zl›k yüzünden hastanelere kabuledilmeyen vatandafllar›n say›s› bukadar çok de¤ildi” diye konufltu.Ayd›n, Sa¤l›k Bakan›’na da seslene-rek, “Evet, 3 y›l önce sa¤l›kta y›k›-m›n boyutlar› insan hayat›na malolmuyordu. 3 y›l› y›k›mla geçirdik,durdurmazsak felaket kap›da” dedi.

4 ayl›k mücadele prog-ram› “Baflta sa¤l›k örgütleri ol-mak üzere, sendikalar, demokratikkitle örgütleri ve siyasi partilerle busüreci paylaflarak, ortak eylem veetkinlikler yapaca¤›z” diyen KöksalAyd›n taraf›ndan aç›klanan müca-dele program›na göre; 16 Eylül’deEdirne’de, 23 Eylül’de Samsun’dabölge mitingleri düzenlenecek. Ka-s›m ay›nda mitingler, çeflitli kollar-dan Ankara’ya yürüyüfller düzenle-necek ve y›k›m program› durdurul-mad›¤› takdirde de 1 günlük uyar›ve ifl b›rakma eylemleri yap›lacak.‹ktidar›n yine dikkate almamas› du-rumunda, birkaç günlük ifl b›rakmaeylemi gündeme gelecek.

E¤itim Sen yeni dönemde mücadeleye haz›rlan›yor

KESK’e ba¤l› bir baflka sendika,E¤itim-Sen ise, yeni e¤itim ve ö¤re-tim dönemine mücadele program›y-la haz›rlan›yor. 11 Eylül günü birbas›n toplant›s› düzenleyerek kam-panyalar› hakk›nda bilgi veren E¤i-tim-Sen Baflkan› Alaattin Dinçer,kaybedilen yetkiyi geri almak içinörgütlenme ça¤r›s› yapt›.

‘E¤itime yeterli bütçe, okulu-ma ödenek istiyorum’ konulukampanyan›n yan› s›ra e¤itim vesa¤l›k hakk› için SES ve TTB ile or-tak eylemler düzenlenece¤ini söyle-yen Dinçer, e¤itimin herkes içineflit, paras›z hale getirilmesinin bü-tün emekçi halk kesimlerinin ortakmücadelesiyle mümkün oldu¤unusöyledi. Sorunlar›n çözümü için,e¤itim sisteminin iki temelde yeni-den infla edilmesinin gereklili¤inikaydeden Dinçer, birincisinin e¤iti-min herkes için nitelikli ve paras›zhale getirilmesi, ikincisinin ise e¤i-tim sisteminin bilimsel, demokratik,özgürlükçü tarzda yeniden yap›lan-d›r›lmas› oldu¤unu belirtti.

15-30 Eylül aras›nda yürütüle-cek kampanya sonucunda, her ku-rum taraf›ndan toplanan imzalar›Meclis Baflkanl›¤›’na vereceklerinikaydeden Dinçer, Kas›m ay›nda ya-p›lacak program kurultay›n›n da so-runlar›n tespit edildi¤i ve çözümyollar›n›n üretildi¤i bir etkinli¤e dö-nüflece¤ini ifade etti.

SES’ten kampanya:Sa¤l›kta y›k›m› durdural›m

Hak arayan iflçilere coplu gazl› sald›r› Sendikalaflma haklar›, Koç Holding taraf›ndan iflten atmalarla, bask›larla cevaplanan Nakli-

yat-‹fl’e üye Tansafl iflçileri, bu kez de polisin sald›r›s›na u¤rad›lar. Seslerini duyurmak için 7 Eylülgünü ‹zmir Uluslararas› Fuar’a girmek isteyen iflçiler, coplarladövüldü ve yüzlerine biber gaz› s›k›ld›. Polis, fuara girmekte›srar eden iflçilere karfl› bu kez silah çekti ve havaya atefl açt›.

Ertesi günü sendika binas›nda bas›n toplant›s› düzenleye-rek sald›r›y› protesto eden ve mücadele kararl›l›klar›n› dile ge-tiren iflçiler, 11 Eylül günü de fuar›n Özel Güvenlik Birimi vepolis hakk›nda suç duyurusunda bulundular. ‹zmir Adliyesiönünde toplanarak, "Yaflas›n Koç/Migros, Tansafl Direniflimiz"yaz›l› pankart açan iflçiler, "‹flçilerin Birli¤i Sermayeyi Yene-cek", "Sendika Düflman› Koç Holding" sloganlar› att›lar.

Page 40: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

40

17 Eylül 2006 / 70

E¤itimin al›n›r sat›l›r bir mal ha-line dönüfltürülmesi sürecini yafl›-yoruz ülkemizde. Yavafl ve kararl›ad›mlarla tüm e¤itim kurumlar›n-da e¤itim hizmetleri ücretlendirili-yor. Özellikle bu politikalar›n yan-s›malar›n› üniversiteler baz›ndabütün ç›plakl›¤›yla görebiliyoruz.Özel üniversitelerin kurulmas›, ö¤-rencilerden istenen harç paralar›,devlet üniversitelerine aç›lan pa-ral› bölümler vb. gibi iktidar›nbirçok uygulamas› tart›flma götür-mez bir flekilde paral› e¤itim yo-lunda h›zla ilerledi¤imizi kan›tl›-yor.

Anayasada tan›mlanan “sosyaldevlet” anlay›fl›n›n tamamen tersibir yaklafl›m olan, e¤itimin ticari-lefltirilmesi ve ücretlendirilmesibugünkü iktidar›n da en büyükhayallerinden biri. Daha AKP ikti-dara gelmeden önce seçim prog-ramlar›na ald›klar›, “e¤itime nite-lik kazand›r›lmas›”ndan kastettik-leri, hükümet olmalar›yla birlikteiyice netlik kazand›. E¤itim alan›n-da da bildi¤imiz o meflhur mant›¤›iflletmeye bafllad›lar: Paray› verendüdü¤ü çalar.

E¤itimin ticarileflme sürecini,ülkemizde nas›l geliflti¤ini ve AKPhükümetinin bu sürece katk›lar›n›özetle bir gözden geçirelim.

12 Eylül Cuntas› ve YÖK

12 Eylül 1980’de gerçekleflenkanl› askeri cuntan›n üniversitele-re de yans›mas› olacakt›, oldu da.Üniversiteler YÖK (Yüksek Ö¤re-tim Kurumu) ile tan›flt›. YÖK'ün ikitemel kurulufl amac› vard›; birinci-si üniversitelerin devrimci dinami-¤ini sindirmek ve bir k›flla disipli-nini sa¤lay›p, ilerici, devrimci, de-mokrat unsurlar› tasfiye etmek.‹kincisi ise; üniversitelerin kapita-list ekonominin gerekleri çerçeve-sinde yeniden flekillendirilmesinisa¤lamakt›. Daha do¤rusu üniver-

siteleri özellefltirip paral› e¤itimegeçebilmekti.

YÖK'ün ilk baflkan› veteorisyeni olan ihsan Do¤-ramac›'n›n ilk özel üniversi-te olan Bilkent Üniversite-si’nin de sahibi ve kurucusuolmas›, bu YÖK'ün bu mis-

yonunu düflündü¤ümüz zaman bi-zim aç›m›zdan çok flafl›rt›c› olmu-yor. Ayr›ca “üniversite harc›”,“katk› pay›”, “özel üniversite” kav-ramlar›n›n lügat›m›za YÖK'ün ku-ruluflundan sonra girmifl olmas› bukurumun üniversite e¤itiminin ti-carilefltirilmesinde merkez üs ol-du¤unu bize aç›ktan gösteriyor.

YÖK ve AKP iktidar› aras›ndason iki üç y›ld›r yo¤un olarak ya-flanan, “üniversiteleri kim yönete-cek” kavgas›nda da asl›nda iki ta-raf›n da özellikle mali hükümlerk›sm›nda uzlaflt›¤›n›, sorununAKP'nin üniversitelerde kadrolafl-ma iste¤i oldu¤unu görmekteyiz.Mesela AKP haz›rlad›¤› yasada,e¤itim maliyetinin en az %50'siniö¤renciden almay› öngörürken,YÖK de %80'ini almay› hedefliyor-du.

Bugün YÖK program›nda ken-disine ba¤l› tüm üniversitelerinyönetim kurulu baflkan› rektörolacak flekilde flirketleflmesini vebir flirket gibi düflünüp kâr et-mek için stratejiler gelifltirmesinihedefliyor. Baz› üniversitelerde debu uygulamaya geçildi. Mesela ‹s-tanbul Teknik Üniversitesi'nde pa-ral› bölümler aç›ld› ve geçen e¤i-tim ö¤retim dönemi ilk ‘müflteri-lerini’ ald›lar. fiu an iTÜ'de paral›ve ‘az paral› e¤itim’ (harçlardankaynakl›) birlikte devam ediyor.

Uluslararas› Anlaflmalar ve Paral› E¤itim

Dünya Ticaret Örgütü üyesiolarak emperyalizmin tamamenve tart›flmas›z aç›k pazar› halinegelen Türkiye, bu örgütü kurananlaflman›n ekinde yeralan 15 Ni-san 1994 tarihinde Marakefl'te im-zalanan Uruguay Raund Belgesikapsam›nda kabul edilen GATS(Hizmet Ticareti Genel Anlaflmas›)sözleflmesini de kabul etmifltir. Buanlaflman›n geri dönüflü de yok-

tur. Ülkemizde bundan sonra han-gi iktidar gelirse gelsin, hizmetsektörlerini, yani sa¤l›k, belediyehizmetleri, mühendislik ve mi-marl›k hizmetleri, hapishaneler veözellikle e¤itimin emperyalizminve iflbirlikçilerinin ç›karlar›na göreyeniden yap›land›rma anlaflmas›olan GATS'a göre yeniden düzen-leyecek.

GATS anlaflmas›na göre, hizmetsektörü olarak adland›r›lan heralan özellefltirilecek ve ticareteaç›lacak. Ülkemizde bunun ilkad›mlar›n› sa¤l›k alan›ndaki uygu-lamalarla görme f›rsat› bulduk.SSK hastanelerinin bu kurumunelinden al›nmas›yla geçen senebafl›nda bafllayan süreç, bu hasta-nelerin özellefltirilmesiyle devamedecektir.

Hapishanelere bakt›¤›m›z za-man ise kanl› bir katliamla aç›lan FTipi hapishanelerin sadece tecritlesonsuz bir iflkence yuvas› olaraktasarlanmad›¤›n› görürüz. Bu ifl-kencenin yan› s›ra iktidar bu ha-pishaneleri birer fabrika gibi ta-sarlam›fl, korkunç bir sömürü eflli-¤inde büyük kârlar hesap etmek-tedir.

As›l konumuz olan e¤itim ala-n›nda bu anlaflman›n getirileri isedudak uçuklatacak cinsten. Önce-lik s›ras›na göre tüm üniversite veliselerin paral› hale getirilmesiamaçlan›yor. Toplumsal muhale-fetin bask›s›ndan çekindikleri içinbu politikay› bir anda hayata geçi-remiyorlar ancak yine de e¤itiminticarileflmesinde geldi¤imiz noktakorkunç. E¤itim-Sen'in yapt›¤› biraraflt›rmaya göre; bir velinin2006-2007 ö¤retim y›l› boyuncayapmas› gereken harcama ilkö¤-retim ö¤rencileri için 2258 YTL,ortaö¤retim ö¤rencileri için ise2800 YTL olarak gerçekleflecek.Ülke geneline vurdu¤umuz zaman27.5 milyar YTL tutar›ndaki bu pa-ra velilerin cebinden ak›p e¤itimsektörüne yat›r›m yapan flirketle-rin, emperyalistlerin cebine gide-cek.

Dikkat ettiyseniz bu rakamlarayüksek ö¤retim ile ilgili veriler da-hil de¤il. Bu rakamlar› da eklersekemperyalistlerin ve iflbirlikçisi te-kellerin gözünü kamaflt›ran flu an

Paral› E¤itim Temel Haklar›n Gasp›d›r

gS ençlikte:öz

Page 41: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

41

17 Eylül 2006 / 70

için 30 milyar dolarl›k bir pazar-dan söz ediyor oluruz. Bir de GATSanlaflmas›n›n öngördü¤ü üzeretüm ilkö¤retim, lise ve yüksekö¤-retim kurumlar›n›n özellefltirildi¤i-ni düflünün. Paral› e¤itime tam ge-çifl ile birlikte s›rf e¤itim ve onun-la ilgili sektörlerin senelik 100 mil-yar dolar› aflmas› bekleniyor. ‹fltebu devasa pazar için bütün kavga.

AKP’nin Uygulamalar› Paral› E¤itime Geçifl

AKP iktidara geldikten sonraözellikle özel okullar›n yayg›nlafl-t›r›lmas›na yönelik birçok uygula-maya imza att›. Bu konuda MilliE¤itim Bakanl›¤› bürokratlar›ncahaz›rlanan özel e¤itim kurumlar›-n›n gelifltirilmesi hakk›ndaki tasa-r›y› örnek olarak gösterebiliriz. Butasar› yasalafl›rsa, ki önünde hiçbirengel yok, özel okullara kay›t yap-t›ran ö¤rencilerin ödeyecekleri pa-ran›n 1000 YTL'lik k›sm›n› bakan-l›k karfl›layacak. Ayr›ca özel okulaçocu¤unu kaydettirmek için e¤i-tim kredisi alan velilerin ald›¤›kredinin faizinin %50'sini yine ba-kanl›k karfl›layacak.

Ayr›ca her kay›t dönemi velile-rin korkulu rüyas› haline gelen'kay›t paras›' veya 'zorunlu ba¤›fluygulamas›' ad› alt›nda zorla top-lanan paralar konusunda AKP hü-kümeti de bir fley yapmam›flt›r.Milli E¤itim Bakan› Hüseyin Çelikde kendinden önceki bakanlar gi-bi, önce 'kay›t paras› al›nmayacak'diyerek esip kükremifl daha sonravelilerin tüm flikayetlerine ra¤-men uygulama fiili olarak sürmüfl-tür ve halen de sürmektedir.

Üniversite e¤itiminin de tama-men paral› hale dönüfltürülmesikonusunda çal›flmalar›n› sürdürenAKP, haz›rlad›¤› yüksekö¤retimyasas›yla üniversiteleri bilgi al›pbilgi satan, araflt›rma görevlisi veprofesör kiralayan flirketlere dö-nüfltürmeyi hedeflemektedir.

E¤itim Hakt›r, Sat›lamaz!

Nas›l meflrulaflt›r›lmaya çal›fl›-l›rsa çal›fl›ls›n, her seviyede ücret-siz e¤itim alabilmek herkesin en

temel hak ve özgürlüklerinden bi-ridir. Bu konuda ne emperyalistle-rin ve iflbirlikçilerinin ne de onla-rin emir eri AKP iktidar›n›n 'mali-yet hesaplar›’ bizim için kabuledilebilir de¤ildir. Silahlanmayaveya hapishane yapmaya ay›rd›k-lar› milyar dolarlar, IMF’ye yapt›k-lar› bir türlü bitmeyen faiz ödeme-leri ortadayken, 'bütçe soru-nu'ndan söz edemezler.

Ama biliyoruz ki, böyle bir“bütçe sorunu” olmasa dahi, para-l› e¤itim programlar›ndan vazgeç-meyeceklerdir. Çünkü, egemenlerdaha fazla kâr elde etmekten bafl-ka bir fley düflünmezler. Halk›n entemel haklar›, onlar için bir lüks veyük olarak görülür. E¤itim-Senaraflt›rmas›na göre, ülkemizde 173000 derslikli 5800 okula ihtiyaçvarken, 70 000'e yak›n ö¤retmena盤› dururken, özel okullara kiflibafl› 1000'er YTL bütçe ay›rmalar›bundand›r.

Gençlik bir “ülkenin gelece¤i”ise, e¤itim bu gençli¤in yetiflmesi-nin vazgeçilmez unsuru ise, e¤itimpara babalar›n›n kâr h›rs›na terkedilecek basit bir ticari sektör ola-maz. Ülkemiz gençli¤inin gelece¤iAKP iktidar›n›n gözü kara uygula-maya koydu¤u emperyalist politi-kalarla ipotek alt›na al›nmak iste-niyor. Bu ö¤retim y›l› boyunca dabu politikalar›n yans›malar›n› lise-lerimizde ve üniversitelerimizdedaha çok hissetmeye bafllayaca-¤›z. Harçlardan kay›t paralar›na,transkript ve ö¤renci belgesi para-s›ndan diploma paras›na uzananbir çizgide her fleyin daha fazla ti-carileflmesine tan›k olaca¤›z.

Paral› e¤itim, bundan 25 y›l ön-ce emperyalizmin ve Türkiye'dekiiflbirlikçilerinin bir hayaliydi. Onlarbu hayallerini gençli¤in gelecekhayallerinin üstüne basa basa ger-çeklefltiriyorlar. Bizim önümüzdetek bir çözüm yolu kal›yor: Paral›e¤itime karfl› örgütlü mücadele et-mek. Çünkü karfl›m›zdakiler ör-gütlü. Biz de paras›z e¤itim hakk›-m›z› savunmak için daha örgütlüve kararl› olmal›y›z.

Gençlik Federasyonu

Yemekhane eylemine okuldan atma cezas›

Her gün yararland›klar› yemek-hanelerinin özellefltirilmesine, yanidaha pahal› yemek yemek zorundab›rak›lmalar›na karfl› ç›kmak kadardo¤al bir fley olabilir mi?

Olamaz! Ancak, YÖK’çü rek-törlerin ne buna tahammülü var, nede ö¤rencisini dinlemeye.

‹stanbul Üniversitesi yemekha-nesinin özellefltirmesine karfl› ç›k-t›klar› için haklar›nda soruflturmaaç›lan ö¤renciler, ifadeleri dahial›nmadan okuldan at›ld›lar. Geçenhafta, soruflturmada ifade vermekiçin okula geldiklerinde, üniversite-den at›ld›klar›n› ö¤renen ö¤renciler,kampüse al›nmad›lar.

Merkez Kampüs önünde bas›naç›klamas› yaparak soruflturmalar›ngeri çekilmesini isteyen 85 ö¤renci,daha sonra okula girerek ifade ver-mek istediler. Ancak kap›lar önleri-ne barikat oldu ve üniversiteye al›n-mad›lar. Nedenini sorduklar›ndaise, hukuksuz bir düzenin hukuksuzüniversitesinin bir uygulamas› ilekarfl›laflt›lar. Yemekhanenin özel-lefltirilmesini protesto ederken, rek-tör Mesut Parlak’a hakaret içerenslogan att›klar› iddias›yla okuldanat›lm›fllard›, üstelik ifadelerininal›nmas›na dahi gerek görülmeden.

Özel Güvenlik Birimleri ellerin-deki listede yeralan ö¤rencilerin,kendilerine gönderilen tebligatlar›göstererek, ifade vermekte ›srar et-melerine karfl›n, okula almad›. ‹fa-de vermek için giren ö¤rencileri ise,son derece demokratik bir eylem-den de¤il de, adeta silahl› bir ey-lemden söz ediliyormuflças›na, “ey-leme kat›l›p kat›lmad›¤›” ve “slo-gan at›p atmad›¤›” soruldu.

Geçti¤imiz dönemde 50’denfazla devrimci demokrat ö¤renciye,800’den fazla soruflturma açan vebirçok ö¤renciyi okuldan atan ‹.Ü.Rektörlü¤ü yaz döneminde de bofldurmazken, halen ö¤rencilere so-ruflturma tebligatlar› gönderilmeyedevam ediliyor.

Page 42: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

1995’in 21 Eylül’ündeki BucaHapishanesi Katliam›, anl›k bir ge-liflmenin sonucu de¤ildi. Planl›,programl› bir sald›r›yd›. Katletmekiçin gelmifllerdi. Gazi Ayaklanmas›,1 May›s, Sibel Yalç›n’›n cenazesi,devrimin halk kitleleri içinde gelifl-mesinin, büyümesinin ifadesiydi vebu geliflim oran›nda devletin sald›r›-lar› da boyutlan›yordu.

Tutuklamalar ola¤anüstü ölçüdeartm›flt›. Neredeyse gözalt›na al›nanherkes tutuklan›yor, hapishanelerdetutsak kitlesi sürekli art›yordu.Amaç belliydi tabii; bu gelifliminönünü kesmek, devrimci demokratkesimlere gözda¤› vermekti.

Bu geliflmeler yaflan›rken 17Temmuz 1995’te Buca Hapishane-si’nde bir özgürlük eylemi gerçek-leflti. 21 Eylül günü Buca’da ger-çekleflen katliam› anlatabilmek içinözel olarak 17 Temmuz’u anmakgerekiyor. 17 Temmuz’dan 21 Ey-lül’e kadar geçen 2,5 ayl›k süredesald›r›lar giderek t›rmanm›fl, dev-rimci tutsaklar› katletmek için ha-z›rl›k yap›lm›flt›r.

*

17 Temmuz’da dört yoldafl›m›z›özgürlü¤e u¤urlam›flt›k. Ali R›zaKurt, Celalettin Ali Güler, TevfikDurdemir, Bülent Pak yoldafllar›m›zmapushane parmakl›klar›n› afl›p öz-gürlü¤e merhaba demifllerdi.

Görüflten sonra görüfl yerinin ru-tin kontrollerini yapan idare, duru-mu farkedince panikle ko¤ufllarayöneldi. Gardiyan ordusuyla ko¤ufl-lara say›ma girdiler. fiaflk›nd›lar. AliR›za’n›n, Tevfik’in, Bülent’in, Ce-lo’nun ad›n› bofl yere seslendilergizli, sakl› denilebilecek her köfle-ye... Kad›nlar ko¤uflunda da firareden vard›r diye say›m ald›lar.

O akflam kap›lar kapanmadanç›kt›k havaland›rmaya. En coflkulu

türkülerimizi söyledik.

Buradan kaç›lmaz dediler / Pehpeh peh / Gidiyoruz dörder befler /hey hey hey

Zincir v›z, demir v›z, duvar v›z /V›z gelir bize v›z

17 Temmuz’a kadar Buca’dabirçok özgürlük eylemi yar›m kal-m›fl, a盤a ç›kard›klar› her giriflimle“Buras› Buca, buradan kaç›lmaz!”düflüncesini güçlendirmifllerdi. Buyüzdendir ki 17 Temmuz eylemininflaflk›nl›¤› büyük oldu.

Birgün sonra flaflk›nl›klar›n›üzerlerinden atm›fl, sald›r› niyetle-riyle karfl›m›zdayd›lar. Aramayagirdiler.. Ko¤uflta önceki aramalar-da dokunmad›klar›-dokunamad›kla-r› ne varsa al›p maltaya ç›kard›lar.Bofl kasalara kadar “fazla” gördük-leri ne varsa al›yorlard›. Haz›ms›z-l›klar› her davran›fllar›na yans›yor,sorun ç›kartmaya çal›fl›yorlard›. Da-ha önce ko¤ufla almad›¤›m›z gardi-yanlar› getirmifl, yeni dayatmalardabulunuyorlard›. Ama yap›lan hiçbirfley bizim moralimizi bozacak du-rumda de¤ildi.

Talan aramas›ndan sonra ko¤ufl-lararas› gazete al›flverifli de dahilher tür al›flveriflin yasak oldu¤unubildirdiler. Alk›fllarla karfl›lad›k.Hiçbir hak gasb› özgürlük eylemi-nin coflkusunu gölgeleyemezdi. Birtarafta coflku, bir tarafta haz›ms›z-l›k... Çat›flma bu anlamda da yaflan›-yordu. Haz›ms›zl›k cephesindensald›r›lar peflpefle gelmeye bafllad›.

Avukat görüfllerinde ayakkab› ara-mas›, hastane, mahkeme gidifllerin-de çift kelepçe, ayakkab› aramas›dayatmas› bafllad›. F›rsat yaratt›kçafiili sald›r›lara yöneliyorlard›.

*

“15 gün savafllar›”

27 Temmuz’da televizyondanAli R›za’n›n ‹zmir Hatay’daki birevde katledildi¤inin haberini izle-dik. Ali R›za Kurt SDB komutan›ve savaflç›s› olarak birçok halk düfl-man›na halk›n adaletini uygulam›fl-t›. 10 günlük özgürlü¤ünün ard›n-dan katledilmesi, zulüm cephesindesevinç yaratt›. Zulüm bu f›rsat› ka-ç›rmad›. Psikolojik üstünlü¤ü elegeçiririm düflüncesiyle aramaya gir-diler. Erkek arkadafllar›n kald›¤› 6.ve 7. ko¤ufllarda panolar›m›zda as›-l› duran de¤erlerimize sald›rmak is-tediler. Arkadafllar keyfiyete izinvermeyince fiili bir durum yafland›.askerler, ölüm orucunda flehit düfle-cek olan Serdar Karabulut yolda-fl›m›z›n da bulundu¤u dört kifliyimaltaya çektiler. Bunun üzerine ko-¤ufltaki arkadafllar da müdür, asker,gardiyan kim varsa alabildikleri ka-dar rehin ald›lar.

Serdarlar’› h›nçlar›n› alana ka-dar dövdüler. Ancak ko¤uflta rehi-nelerin olmas›, sürgün sald›r›s›n›nönüne geçti. Arkadafllar›m›z›n tek-rar ko¤ufla getirilmelerini istedik.Onlar›n hastaneye kald›r›ld›¤›n›, te-davileri yap›ld›ktan sonra geriye ge-tirileceklerini aç›klad›lar. Sonundada arkadafllar› getirdiler. Fiili durumortadan kalkt›. Serdar yaflad›klar›n›gülerek anlat›yordu. Direniflin oldu-¤u yerde, yüzlerden gülüfller eksikolmaz. Yaflanan fiziki ac›lar gülüfl-leri gölgeleyemez... Serdar’› zincir-lemifller yata¤a. Sarg›lar içindeykeniflkence yapm›fllar. Ac›s›ndan ziya-de, eli kolu ba¤l› cevap verememekrahats›z etmiflti Serdar’›.

Bunu baflka sald›r›lar izledi.

Özgürlük eyleminin ard›ndanmahkemeye ç›kanlar nas›l karfl›la-nacak tahmin edebiliyorduk. Sald›-racaklar› kesindi. Eylemin ard›ndanilk mahkeme R›zgari davas›ndan ar-kadafllar›nd›. Önce mahkemeye gi-

42

17 Eylül 2006 / 70

Büyük direniflinilk çarp›flmala-r›ndan biriydi.

Büyük sald›r›n›nkendini göster-di¤i ilk yerdi...

Büyük direniflin kahraman-lar› oradayd›lar; orada piflti-ler, çeliklefltiler...

Bugün, dünün içindeydi. Dünbugünü do¤uracakt›...

Buca

Page 43: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

decek erkek tutsaklar› ald›lar. Mah-kemeye ç›kar›lanlar›n iflkence karfl›-s›nda att›klar› sloganlar› duyunca,bütün ko¤ufllar kap›lar› dövmeyebafllad›k. Bir yandan da slogan at›-yorduk. Kap› aral›¤›ndan erkek gar-diyanlar›n ellerinde sopalarla kofla-rak bizim ko¤ufla yöneldiklerinigördük. Kap›n›n kilidini aç›p sald›r-maya bafllad›lar. Biz de birkaç cam›indirdik elimize ne geliyorsa, karfl›-m›zdakilere atmaya bafllad›k. Gar-diyanlar›n esas olarak geriye çekil-mesi atefl yakmam›z üzerine oldu.Ama bu arada baz› arkadafllar›m›z›maltaya çekmifllerdi. Büyük direni-flimizde kendini yakarak feda edenGünay Ö¤rener de maltaya ç›kar›-lanlar aras›ndayd›.

Bizi maltaya ç›kard›klar›nda ne-reye koyacaklar›n› flafl›rd›lar. Orta-da kalakald›k. O s›rada müdür gel-di. “Mahkemeciler bunlar de¤ildi”dedi. Sanki R›zgari davas›ndan tu-tuklular›n nerede kald›¤›n› bilmi-yorlarm›fl da bize yanl›fll›kla sald›r-m›fllar gibi... Kap›y› açt›lar, ko¤uflageri girdik. Sald›r›da en fazla darbe-yi Günay alm›flt›. Çenesi ç›km›flt›.Yemek yiyemiyor, konuflam›yordu.Yüzü fliflmiflti. Birkaç gün öyle kal-d›. Sonra bir arkadafl›m›z Günay’›kucaklayay›m derken, yüzünü ken-dine do¤ru çekti ve bir küt sesi du-yuldu o anda. Bu sesin ard›ndanGünay’›n ç›kan çenesinin yerineoturdu¤unu anlad›k. Günay konufla-bilmeye bafllad›. H›zl› ve çok konu-flurdu. Fiziki aç›dan çok, konuflama-mak rahats›z etmiflti onu...

Özgürlük eyleminin ard›ndan d›-flar›da da ailelerimize yönelik yo-¤un gözalt› operasyonlar› yap›l›yor-du. Bu gözalt›lar›n ard›ndan tutuk-lananlardan baz›lar›n› ko¤ufllaravermediler. Yeni tutuklananlar› ya-n›m›za alabilmek için direndik. Sal-d›r›rlarsa sald›r›yla karfl›l›k verme-nin haz›rl›¤›n› yapt›k. Direniflin ar-d›ndan yeni tutuklananlar› yan›m›zaalabildik. Aileleri tutuklam›fllard›genel olarak. Yeni gelen arkadafllar-la DHKP-C Davas› tutsaklar› olaraksay›m›z 100’ün üzerindeydi. Heryafltan her kesimden tutuklananlarvard›.

Buca Katliam›’n› yaz›ya dökenarkadafllar, özgürlük eyleminin ar-d›ndan yo¤un olarak yaflad›¤›m›zbu fiziki sald›r›lar dönemini “15gün savafllar›” olarak tarihe kaydet-tiler. Bu kitap çal›flmas›na 19 Ara-l›k’ta zulmü durdurmak için bedeni-ni tutuflturan Murat Özdemir veölüm orucunda flehit düflen GökhanÖzocak’›n çok emekleri geçmiflti.

15 gün savafllar›n›n baflar›yla üs-tesinden gelsek de, hapishanede hakgasplar› ve fiili sald›r›lar devamediyordu. 12 Eylül günü mahkeme-ye ç›kan arkadafl›m›za iflkence yap-

m›fllard›. Sald›r›ya u¤ram›fl halinigörünce “Biz size arkadafl›m›z›böyle mi verdik” diye tepkimizi di-le getirdik. Bu olay gazetelerde, tu-tuklular 12 Eylül’ü protesto etmekiçin maltay› iflgal ettiler fleklindeyer ald›. Buca’ya dair çarp›t›lm›flhaberler s›kl›kla medyada yeral›-yordu zaten.. Medya, sald›r›lardaki‘malum’ rolünü oynuyordu.

*

Özgürlük eyleminin üzerinden 2ay geçmiflti. Gasbedilen haklar›m›z›geri almak için yapt›¤›m›z eylemle-re idarenin cevab›, varolan sorunla-r› çözmek yerine katliam haz›rl›¤›oldu. Bir yerden sonra art›k say›mada gelmez olmufllard›. Ama çat›lar-da, koridorda asker dolafl›yordu.

Sald›r›ya haz›rland›klar›, bizi tedir-gin etmeye çal›flt›klar› belliydi. As-kerler hapishanenin etraf›nda e¤itimkoflusu yaparken sloganlar› bize yö-nelik oluyordu: “Vur vur inlesin /Dev-Sol dinlesin”, “Bir operasyonvar bu gece”...

*

21 Eylül günü; say›m al›nmama-s›n›n üzerine birkaç haftad›r varolanola¤anüstü koflullarda yaflamaya de-vam ediyorduk. Ö¤len vakti saat bircivar›yd›. Nöbetçi arkadafl “Malta-ya albay girdi” diye haber verdi.Askerin maltaya girdi¤i haberini

al›nca toparlanmaya bafllad›k. Say›-lar› artmaya bafllam›flt›. Ayr›ca kasakasa birfleyler tafl›yorlarm›fl. Bunla-r›n bombalar oldu¤unu çat›flma bafl-lad›¤›nda anlad›k. Son haz›rl›klar›-m›z› da tamamlay›p hepimiz iç k›s-ma geçtik, sessiz ama seri olmayaçal›flarak barikat›m›z› kurduk. Ka-d›nlar ko¤uflu olarak biz bu haz›r-l›klar› yaparken, savc› Yaflar Aslan,yan›ndaki rütbeliyle 6. ko¤uflun ka-p›s›na gidiyor. Kap›y› aç›yorlar.Temsilcimize “say›m almaya gel-dik” diyorlar. Temsilcimiz de “böy-le say›m m› olur, askeri çeker, gelirsay›m›n›z› al›rs›n›z” içeri¤inde söz-ler söylüyor.

Tek tek resimler üzerinden sa-y›m alacaklarm›fl. Asker y›¤›na¤›-

43

17 Eylül 2006 / 70

Üç yyürekle ddo¤rulduk öözgürlüklereY›ld›z yy›ld›z uumudu yyazd›k ggöklere

Page 44: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

44

17 Eylül 2006 / 70

n›n, bomba sto¤unun yard›m›yla sa-y›ma gelmifller!!!

Serdar temsilcimize sesleniyor;“gel yoldafl, bunlar›n niyeti belli”diyerek konuflmaya son noktay› ko-yuyor. Bizimkiler iç kap›n›n ard›naçekilip barikat kurmaya bafll›yorlar,o anda sald›r› da bafll›yor.

Kad›nlar ko¤uflu olarak barikatbafl›nda beklerken, bomba seslerini,küfürleri, sloganlar›, çat›flma gürül-tülerini duymaya bafllad›k. Süreklikap›m›z›n kilidiyle oynuyor, küfür-ler ederek “s›ra size de gelecek” di-yorlard›. 6. ve 7. ko¤ufllardaki yol-dafllar›m›z› düflünüyor, durumlar›n›merak ediyorduk...

*

Yusuf Ba¤, barikat›n en önündeçat›fl›yor, bir yandan tazyikli sularas›rt›n› vermifl, elindeki son sigara-dan bir nefes çekmeye çal›fl›yor-mufl. U¤ur Sar›aslan, aç›lan tavan-dan at›lan bombalar› yakalay›p ha-valand›rmaya at›yormufl. S›k›lantazyikli sular›n merdivenlerden ha-valand›rmaya akmas›yla oluflan subirikintisi bombalar›n etkisini azal-t›yormufl. Turan abi, cam tafl›yor-mufl barikat bafl›ndakilere. Bizimki-ler eline ne geçerse sald›r›y› püs-kürtmek için atarken, malzemeleride tüketmeye bafllam›fllar.

6. ko¤uflun barikat› iyice zorlan-maya bafllad›¤›nda, 7. ko¤ufltaki ar-kadafllar, sald›r›y› üzerlerine çek-mek için ko¤uflu atefle veriyorlar.Barikat tutufluyor, arkadafllar ko¤u-flun arka k›sm›nda toplan›yorlar,birbirlerini kontrol ederken MuratÇoban’›n yanlar›nda olmad›¤›n›farkediyorlar. Sesleniyorlar. Muratatefle verilen barikat›n üstünde, ora-da bekliyor... Sonra soruyorlar Mu-rat Çoban’a, neden orada kald›n di-ye. Murat da, “barikat› tutuflturaca-¤›z denilince, kendimizi de atefle ve-rece¤imizi zannettim” diyor. Öyletereddütsüz kal›yor ateflin ortas›nda.

7. ko¤uflta Gökhan Özocak,Murat Özdemir de var. 6. ko¤uflta-kilere “Sizi seviyoruz” diyorlar vebunun tart›fl›lmaz, somut ve gör-kemli bir kan›t› olarak da sald›r›y›üzerlerine çekmek için ko¤uflu atefle

veriyorlar.

6. ve 7. ko¤ufltan slogan sesleriyükseliyor. fiehitlerimiz bizimle.Günerler teslim olun diyen katilleri-ne “as›l siz halk›n adaletine teslimolun” diyor Yusuflar’la, Serdarlar’-la. Recai Dinçeller “Devrimci Sol-cular teslim olmaz” diyor, “Bizeölüm yok”, “Bayra¤›m›z ülkenindört bir yan›nda dalgalanacak”sloganlar› yükseliyor ko¤ufllardan...Mahir’in resmi at›lan sis bombalar›-n›n içinden ayd›nl›k saç›yor, dire-nen yoldafllar›yla onur duyuyor Ma-hir. Gazi’nin yoksul kondulular› bi-zimle... O ko¤ufllar vatan topraklar›,savunuluyor ölümüne.

Kad›nlar ko¤uflunda Yasemin“flimdi Day› bizi düflünüyordur” di-yor. Yürekten yüre¤e s›cakl›¤› ula-fl›yor önderimizin. Gö¤sümüz dahabir kabar›yor. Buca direniyor kad›n›erke¤iyle, genci yafll›s›yla. Cepheli-ler’in kan› ak›yor vatan topraklar›-na. Direniflin sesi yükseliyor, yan-g›nlar›n, bombalar›n ortas›nda.

Barikat zorlan›yor iflte. ‹tfaiyeci-lerin demir çengeli, zehrini ak›tanbir y›lan gibi barikat› yarmaya çal›-fl›yor. Kaynak makinalar›yla kesme-ye çal›fl›yorlar demir kap›y›. Ve iflteyüzyüze geliniyor. Art›k ç›plak ellekarfl›lanacak demir sopalar, sald›r›-lar. Tek tek koparmaya çal›fl›yorlaryoldafllar›m›z›. ‹tfaiye çengeli art›kbarikattaki malzemelere de¤il, yol-dafllar›m›z›n kafalar›na geçiriliyor.Saçl› deri parçalar› kopar›yor kafa-lardan. Yoldafllar›m›z›n kanlar›, ko-¤ufla s›k›lan, maltay› göle çevirensuya kar›fl›yor. Su, kana dönüflüyor.Vuruyorlar durmadan: “Söyle en

büyük kim?”... Islak, iflkencelerdengeçirilmifl, yerlerde sürüklenen yol-dafl›m›zdan inanc›n gücüyle yükse-len bir ses yank›lan›yor maltada:“En büyük Cephe” diyor teslim al›-namayan!

Turan abiyi öldüresiye dövüyor-lar. Kafatas›n›n bir yan› içe göçü-yor, sanki yüzünün bir yan› yokmuflgibi. Firara nas›l yard›m edersin di-ye öç al›yorlar.

Çerkez kartal› Yusuf Ba¤’›n ba-fl›na üflüflmüfl katiller, barikattaki di-

reniflin h›nc›n› almaya çal›fl›yorlar.Bir gardiyan dayanam›yor, “yeteröldüreceksiniz” diyor, gardiyan› dadövmeye bafll›yorlar. ‹nsanl›¤› öl-dürmeye yeminliler sanki. Kan ko-kusundan midesi bulan›yor sald›r›-ya kat›lanlardan baz›lar›n›n. Kusu-yorlar. H›zlar›n› alamam›fl gardi-yanlar, hapishanenin diflçisi, asker-lerle birlikte iflkence yap›yorlar.Kan bulaflmas›n diye paçalar›n› s›-vayanlar, ellerini yoldafllar›m›z›nkanlar›na buluyorlar. U¤ur’u, Yu-suf’u, Turan abiyi döverek katledi-yorlar. 40 yoldafl›m›z›n da durumua¤›r oldu¤undan hastaneye kald›r›-yorlar.

*

Ölüm haberleri geliyordu peflpe-fle. Kimlerin flehit düfltü¤ü net de¤il-di. Barikatlar› kald›rd›k; “haydi ge-lin, bizi de katledin” diyorduk.

Öfkemizin fark›ndayd›lar. Ko-¤uflun kap›s›n› açmaya bile gardi-yanlar topluca geliyordu. Kimileri,arkadafllar›n›n arkas›na gizlenmeyeçal›fl›yordu. Kap›m›z aç›ld›¤›ndakatliama kat›lm›fl bir gardiyan› far-ketti Yasemin. Farketti¤iyle elinde-ki odunu f›rlatmas› bir oldu. Katli-amc›lar yüreklere korku tohumlar›-n› yaymak istemifllerdi ama öfke-miz, direncimiz bilenmiflti. Katli-amc›lar, maltada gezemez olmufltu.

Birgün bir katilin maltada camla-r› takmakla meflgul oldu¤unu ö¤ren-dik. Kad›nlardan bir ekip haz›rlan-d›k hemen.. Ekipte 19 Aral›k Ope-rasyonu’nda bedenlerini tutufltura-rak kendilerini feda eden Berrin veYasemin de vard›. Ekibimiz malta-ya ç›kt›, katili döverek cezaland›rd›-lar. Kan gölünün ortas›nda kahra-manl›k yapan katil, maltadan sürünesürüne ç›kmak zorunda kald›.

*

U¤ur, Turan, Yusuf, o gün oradaflehit düfltüler. Gökhan, Murat, Ya-semin, Berrin, Serdar, Günay... Ogün oradayd›lar... Buca’y› özgür va-tan yapan flehitlerimizi sayg›yla an›-yoruz. Kahramanlar›m›z›n öfkesi,direnci, yoldafl sevgisi, bize hep güçveriyor. Biz flimdi buraday›z. De-vam ediyoruz direnmeye...

Page 45: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

45

17 Eylül 2006 / 70

Kampanya ilk sonuçlar›n› verdiBursa Temel Haklar Derne¤i Gemlik Temsilcili¤i’nin, ölümlere neden

olan Çevre Yolu’nda önlemler al›nmas› için bafllatt›¤› kampanya sonuçla-r›n› almaya bafllad›. 6 ay önce bafllat›lan çal›flmalar sonucunda, Çevre Yo-lu’nda önlemler al›nmaya baflland›. Ancak Gemlik Temsilcili¤i yapt›¤› ya-

z›l› aç›klama ile al›nan önlemlerin yeterli ol-mad›¤›n› yola h›z kesici bariyerler ve trafiklambalar› konulmas› gerekti¤ini aç›klad›.

12 insan›n can›na malolan sorun için Gem-lik Temsilcili¤i, polisin böyle bir kampanyay›dahi engelleme giriflimlerine ra¤men, binlerceel ilan› da¤›tm›fl, afifller asm›fl, halk› bilgilen-dirmifl, anketler düzenlemifl, protesto eylemle-ri gerçeklefltirmiflti.

‘Seyhan ‹flçileri Açl›¤a Mahkum Edilemez’

Her hafta çarflamba günleri Ada-na'n›n ‹nönü Park›’ndan bu ses yük-seliyor. Seyhan Belediyesi’nden at›-lan temizlik iflçileri, eflleri ve çocuk-lar› ile birlikte, hak arama mücade-lesini ›srarl› flekilde sürdürüyorlar.Bu hafta da "Seyhan Temizlik ‹flçi-leri Açl›¤a Mahkum Edilemez" ya-z›l› önlükleri üzerlerinde, çocuklar›yanlar›nda ‹nönü Park›’ndayd› iflçi-ler, "‹flçiyiz Hakl›y›z Kazanaca¤›z"pankart›n› açan ve sloganlar atan 20iflçi, Seyhan Belediyesi önüne ka-dar yürüdü. ‹flçiler ad›na aç›klamayapan Ramazan ‹flçio¤lu, bugün di-renifllerinin 131. günü oldu¤unu ha-t›rlatarak, “Bizler kazanana, onlarpes edinceye kadar devam edece¤iz.Çünkü Hakl›y›z Kazanaca¤›z" dedi.

Cepheliler Filistin ve Lübnan için yol kestiCepheli militanlar, 13 Eylül sabah›, ‹stanbul Anadolu Yakas›’nda bulu-

nan, Yeni Sahra Mahallesi’nde Göztepe Köprüsü E-5 Karayolu’nu trafi¤ekapatarak, "Filistin ve Lübnan Halklar› Yaln›z De¤ildir" yaz›l› bombal› pan-kart ast›lar. Yolu lastik yakarak trafi¤e kapatan Cepheliler, eylemi sona er-dirmelerinin ard›ndan, polis müdahalesiyle karfl›laflt›lar.

Emperyalist, siyonist zulme direnen halklarla dayan›flma eylemine ta-hammül edemeyen polisin müdahalesine karfl›l›k veren Cepheliler, müdaha-le eden polis ekip otosunu tarayarak eylem yerinden uzaklaflt›lar.

Tutuklamalara Hatay’dan ProtestoBu arada, Ankara’da Lübnan tezkeresini protesto eden devrimcilerin tu-

tuklanmas›, Hatay’da, HÖC ve ESP taraf›ndan düzenlenen bir eylemle pro-testo edildi. 11 Eylül günü düzenlenen eylemde, "Kahrolsun ‹srail ABD ‹fl-birlikçi AKP, Tutuklananlar Serbest B›rak›ls›n” sloganlar›n›n yerald›¤› dö-vizler tafl›nd›, sloganlar at›ld›.

KESK’e ba¤l› Yap›-Yol Sen üye-si emekçiler, “insanca yaflanacakücret” ve “toplusözleflme” talebiyle14 Eylül günü ifl yavafllatma eylemiyapt›.

Fatih Köprüsü’nde, Bo¤aziçiKöprüsü ve otoyollarda trafi¤in yo-¤un oldu¤u saatlerde gerçeklefltiri-len eyleme floförlerin de ço¤unlu¤u-nun destek verdikleri görülürken,KESK Genel Baflkan› ‹smail Hakk›Tombul ile Yap›-Yol Sen GenelBaflkan› Bedri Tekin, Çaml›ca gifle-lerinde ve Fatih Köprüsü’nde eyle-min sürdü¤ü saatlerde emekçileriziyaret ederek aç›klamalarda bulun-

dular. Yap›-Yol Sen üyeleri, eylemesnas›nda sürücülere eylemin ama-c›n› anlatan bildiriler da¤›tt›lar. Bil-diride, “Biz otoyol ve köprülerinücretsiz olmas›n› savunuyoruz” de-nildi.

Tüketici Bilincini GelifltirmeDerne¤i de köprü ve otoyol zamla-r›n› protesto ederek, köprü-otoyolçal›flanlar›n›n hakl› ifl yavafllatmaeylemini desteklediklerini bildirdi-ler. Eylem esnas›nda da köprü gifle-lerini ziyaret eden dernek üyeleri,zamlar›n geri çekilmesini istediler.

Yap›-Yol Sen taraf›ndan eylemeiliflkin aç›klanan taleplerde, gifle

memurlar›-n›n zorlu ça-l›flma koflul-lar›n›n dü-zeltilmesi is-tendi. Bedri Tekin, gifle memurlar›-n›n 650-700 YTL maaflla çal›flt›kla-r›n› ve 10-12 saatlik vardiyal› çal›fl-ma nedeniyle ailelerini göremedik-lerini dile getirdi. Can güvenli¤i veinsan sa¤l›¤›n› tehdit eden koflullar-da çal›flmak durumunda kald›klar›n›dile getiren Tekin taleplerini, hiz-met kollar›nda çal›flanlarla ayn› ifliyapan baflka kurumlardaki kiflileraras›ndaki maafl fark›n›n giderilme-si, maafllar›n ‘insanca yaflanacak birseviyeye’ ç›kar›lmas› ve sendikala-r›yla derhal toplusözleflme masas›naoturulmas› olarak s›ralad›.

Yap›-Yol Sen ifl yavafllatt›

Page 46: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

Belçika’da Türkiyeli dev-rimcilerin yarg›land›¤› DHKCDavas›'n›n Temyiz Mahkemesi11 Eylül günü Gent Mahkeme-si’nde bafllad›. Dokuz devrim-cinin yarg›land›¤› davan›n du-ruflmalar›, dergimiz yay›na ha-z›rland›¤›nda halen devam edi-yordu.

Belçika'n›n Bruges CezaMahkemesi'nde görülen“DHKC Davas›”nda 28 fiubat2006 günü al›nan karar ile,devrimcilere çeflitli hapis cezalar›verilmifl ve faflizme karfl› savaflanDHKC, “terörist örgüt” kapsam›ndatan›mlanm›flt›. Bu dava sadece Tür-kiyeli devrimcilerin faflizmin istek-leri do¤rultusunda mahkum edilme-ye çal›fl›ld›¤› bir dava de¤il, ayn› za-manda, Belçika’da hak ve özgür-lüklere önemli darbe indiren, yeni“Anti-Terör yasas›”n›n da ilk uygu-lamas› olarak önem tafl›yordu.

Musa Aso¤lu, Kaya Saz, BaharKimyongür, Hasan Ekici ve AkarÖzordulu’nun avukatlar›yla birliktehaz›r bulundu¤u duruflmalarda, fe-deral savc› “terörizm” demagojisinitemeline oturdu¤u suçlamalarda bu-lunurken, avukatlar bu davan›n si-yasi bir dava oldu¤unu dile getirdi-ler ve Gent Temyiz Mahkemesi’ninyetkisizlik karar› almas›n› istediler.

Bruges Ceza Mahkemesi'nin ka-rar›n›n temyiz duruflmas›na, ilgi yo-¤undu. ‹fade ve Örgütlenme Özgür-lük Komitesi (CLEA)’n›n da kat›l-d›¤› davay› izlemek üzere, Belçika-l›, fiilili demokrat ve devrimciler,‹talya Avusturya ve Almanya’danolmak üzere uluslararas› heyetler veTürkiyeli devrimciler haz›r bulun-dular.

Yaklafl›k yüz kifli, mahkemeönünde toplanarak sloganlarla gös-teri düzenledi. “Terörist Ar›yorsan›zWashington’a, Tel Aviv’e, Anka-ra’ya Bak›n” yaz›l› dövizler tafl›naneylemde ayr›ca F Tipi hapishaneler-de uygulanan tecrit sistemine iliflkin

ve ölüm orucu direnifline iliflkinpankartlar da yerald›.

‹zleyicilerin duruflma salonunagirifllerinde Belçika polisinin kim-liklerin fotokopilerini alarak fiili“fiflleme” ifllemi yapmas› dikkat çe-kerken, salonda da 15 kadar kiflininüzerinde “Terörist Ar›yorsan›z,Bush ve Olmert’te Bak›n” yaz›l› ti-flörtler giydi¤i görüldü. Ancak hâki-min müdahalesi ile bu kiflilerin sa-londan ç›kar›larak tiflörtlere el ko-nuldu¤u bildirildi.

Mahkeme ç›k›fl›nda davaya ilifl-kin bilgi veren Avukat Jan Fermon,“Dava siyasidir. Siyasi bir davaolunca halka aç›k bir jüri ile ger-çekleflmesi gerekiyor. Ayr›ca mah-keme heyetinin Türkiye devletininterörü ve katliamlar› konusundabilgilerinin eksik oldu¤unu savun-duk. Davan›n ve savunmalar›n da-ha iyi geçmesi aç›s›ndan öncelikleTürkiye Devleti’nin yapt›¤› katliam-larla ilgili dosyalara bilgilerin ek-lenmesini istedik.” bilgilerini verdi.

Davan›n ikinci günü, federalsavc›n›n iddianamesini okumas› ile,bir kez daha devrimcilere, Mark-sizm Leninizme düflmanl›¤›na tan›kolundu. Savc› Johan Delmulle, Tür-kiye devletinin yalanlar› ile doldur-du¤u iddianamesinde, devrimcileritahrik etmeye çal›flt›¤› da görüldü.

CLEA’dan Etkinlikler

Gent Mahkemesi’nde devam

eden duruflmalar öncesi,Belçikal› demokrat, ile-rici ö¤retim üyelerincekurulan CLEA, yürüttü-¤ü bir dizi faaliyet ile,

Belçika kamuoyunu duyarl›k›lmaya çal›flt›. Brüksel HürÜniversitesi’nde ‘Düflünce Öz-gürlü¤ü ‹çin 6 Saat’ slogan›ylagerçeklefltirilen etkinlik ve bu-nun öncesinde Brüksel’de afifl-ler yap›lmas›, bildiriler da¤›t›l-mas› CLEA’n›n hak ve özgür-lükler mücadelesindeki duyar-l›l›¤›n›n örnekleri oldu.

Kimyongür, Belçika Devletine Dava Açt›

DHKC Davas› ve Bahar Kim-yongür’ün Hollanda-Belçika-Türki-ye komplosu ile tutuklanmas› olay›nezdinde, Belçika’da yeni terör ya-sas›n›n demokratik haklara yönelikoluflturdu¤u tehlike üzerine kamu-oyunda ve bas›nda tart›flmalar yafla-n›rken, CLEA ve Bahar Kimyongür6 Eylül günü bir bas›n toplant›s› dü-zediler.

Kimyongür’ün Belçika-Hollan-da-Türkiye komplosuna iliflkin,Belçika’ya yönelik, Adalet Bakan›Laurette Onkelinx’in flahs›nda taz-minat davas› açmas›n›n ele al›nd›¤›toplant›da sözalan Kimyongür,“Hollanda’daki kaç›r›l›fl›m ve Tür-kiye devletine teslim edilmem giri-flimi as›l olarak on y›ldan beri, Tür-kiye’de, en yo¤un bask›lara maruzkalan kesim olan siyasi tutsaklaradestek çal›flmalar›m› engellemekiçindi” diye konufltu.

Adalet Bakan› Onkelinx’in,Ekim ay›nda yap›lacak olan Beledi-ye seçimlerinde Türkler’in yo¤un

46

17 Eylül 2006 / 70

Belçika’da DHKC davas› sürüyor

yurtd›fl›

Page 47: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

olarak yaflad›¤› Schaerbeek Sem-ti’nde adayl›¤›n› koyarak, Türkiyeligerici faflist seçmenlerin oyunu al-ma hesab›n›n da sözkonusu oldu¤u-nu ifade eden Kimyongür, Belçikal›sözde sosyalistlerin faflist dernekle-ri ve MHP temsilciliklerini ziyareti-ni örnek gösterdi.

Kimyongür’ün ard›ndan sözalan Avukat› Carl Alexander ise,Kimyongür’e Belçika marifeti ilekurulan “tuza¤›n” ayr›nt›lar›n› an-latt› ve “Komplo apaç›k ortada. 68gün boyunca, Türkiye’ye iade edil-mesi durumunda 15 y›l boyuncaSincan F Tipi’nde çürütme tehditedilmesi, flahs›na ve ailesine yöne-lik manevi bir zarar vermifltir.” de-di. CLEA ad›na konuflan SosyologCedric Tolley de, özellikle Türkiyebas›n›n›n karalama haberlerini elefl-tirerek, Belçikal› demokratlar› des-tek vermeye ça¤›rd›.

Adalet Bakan› Yarg›ya Kar›flm›yormufl

Bahar Kimyongür’ün kan›tlar›y-la ortaya koydu¤u elefltirisini, Bel-çika Ulusal Kanal› RTBF’de yay›n-lanan akflam haberlerinde cevaplan-d›ran Adalet Bakan› Laurette Onke-linx, iddialar›n “gerçeküstü” oldu-¤unu belirterek, yarg› organlar›nakar›flmad›¤›n› iddia etti.

Belçika Parlamentosu’nda Sena-tor Dubie’nin gerçekleri iffla edenelefltirileri ve yalan söyledi¤ini ifa-de etmesi karfl›s›nda da yine “huku-ki süreç devam etti¤i için konuflma-yaca¤›m” diyerek kurtulmaya çal›-flan Onkelinx’in, yarg› kararlar›na,hukuka söyledi¤i gibi hiç de sayg›l›olmad›¤›n›n örnekleri de bilinmek-tedir. DHKC Davas› daha temyizegitmeden, yani kesinleflmeden bur-juvu hukuku kurallar›n› hiçe saya-rak “Erdal art›k terörist. DHKP-Cterör örgütü. Türkiye’de idam ceza-s› yok. Belçika adaleti bunlar› de-¤erlendirecektir” sözleriyle yarg›üzerinde aç›kça bask› kurmaya ça-l›flm›fl, faflizmle iflbirli¤ini kendi ya-salar›n› çi¤neme pahas›na gözlerönüne sermiflti.

47

17 Eylül 2006 / 70

Tecrite Karfl› TAYAD Komite Kampanyas› Hollanda’da

TAYAD Komite taraf›ndan Avrupa ülkelerinde birer hafta sürdürülenaçl›k grevleri kapsam›nda, 4-10 Eylül aras›nda Fransa’daki etkinlikler, 10Eylül günü düzenlenen bas›n toplant›s› ile son buldu.

26 kiflinin açl›k grevlerine kat›ld›¤› bilgisi verilirken, Frans›z bas›n›na,parlamentoda grubu bulunan sol partilere konuya iliflkin dosyalar verildi-¤i, Avrupa Birli¤i'nin deste¤i ve ölümlerdeki sorumlulu¤unun anlat›ld›¤›kaydedildi. Paris'in Strasburg St. Denis Semt Meydan›’nda yap›lan aç›kla-mada, "Tecriti kald›r›n Ölümleri Durdurun" ve "Türkiye HapishanelerindeTecrit Nedeni ile 122 ‹nsan Öldü. Sorumlusu Türkiye Devleti ve AvrupaBirli¤idir" pankartlar› aç›l›rken, emperyalistlerin ve iflbirlikçi iktidarlar›nplanlar›n›n direnifllerle bozuldu¤u ve direnifllerin gelecek umudunu büyüt-tü¤ü anlat›ld›.

TAYAD Komite Kampanyas› 11 Eylül’den itibaren ise, Hollanda'da de-vam ediyor. Bir hafta boyunca açl›k grevi, stand ve çeflitli etkinliklerle tec-rit ve direnifl Hollanda kamuoyuna anlat›lacak ve protesto eylemleri dü-zenlenecek.

Kampanyan›n Hollanda’n›n ard›ndan s›ras›yla Belçika, ‹sviçre, Avus-turya ve ‹ngiltere’de sürmesi bekleniyor.

Basel’de ‘Yabanc›lar Yasas›’na ProtestoBasel Kültür Merkezi, 24 Eylül'de referanduma sunulacak olan ›rkç›,

ayr›mc› yeni yabanc›lar ve iltica yasalar›na protesto eylemlerini sürdürü-yor. 3 Eylül’de Basel Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplant›n›n ard›ndan9 Eylül’de de Basel'de stand aç›p bildiri da¤›t›ld›.

Türkiyeliler’in yo¤un olarak bulundu¤u Claraplatz Meydan›'nda aç›lanstand›n yan›na "Yabanc›lar ve ‹ltica Yasalar›na Hay›r" yaz›l› büyük birpankart as›l›rken, stand önünde ve meydan›n de¤iflik noktalar›nda bildirida¤›t›ld›.

Standda ayr›ca TAYAD Komiteliler taraf›ndan geçti¤imiz ay Türki-ye'ye iadesine karar verilen Erdo¤an Elmas için imza topland›.

Avusturya’da Yürüyüfl Tan›t›m›6-9 Eylül günlerinde Avusturya’n›n iki flehrinde dergimizin tan›t›m› ya-

p›ld›. Linz ve Viyana’n›n 10. bölgesinde yap›lan tan›t›mlarda, dergi sat›fl›-n›n yan›s›ra, Türkiyeliler’le Yürüyüfl’ün kapa¤›nda yeralan yozlaflma, Or-tado¤u’daki geliflmeler üzerine de yayg›n sohbetler gerçeklefltirildi.

Fransa’da Özellefltirmeye Karfl› GösteriFransa'n›n önde gelen sendikalar›, Ulusal Gaz ‹daresi'nin (GDF) özel-

lefltirilmesine zemin haz›rlayan yasa tasar›s›na karfl› 12 Eylül günü ülkegenelinde protesto gösterileri düzenledi. Binlerce iflçinin kat›ld›¤› eylem-lerde, karardan vazgeçilmedi¤i taktirde greve gidelece¤i uyar›s›nda bulu-nuldu.

yurtd›fl›

Page 48: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

48

17 Eylül 2006 / 70

Pir Sultan AbdalKültür Derne¤i Sar›yerfiubesi Gençlik Komis-yonu'nun düzenledi¤iArmutlu Geleneksel 3.Güz fienli¤i 9-10 Eylül günlerindegerçeklefltirildi.

fienli¤in ilk günü, 'Halklar›n Bir-lik ve Kardeflli¤i' konulu panelde, ül-kemiz ve dünya halklar›n›n birlikte

mücadelesi tart›fl›ld›. PSAKD GenelBaflkan› Kaz›m Genç, Sar›yer fiube-si Baflkan› Muammer fiimflek, Gaze-teci Ayfle Düzkan ve Temel HaklarFederasyonu’ndan fiadi Özbolat'›nkonuflmac› olarak yerald›¤› paneldeilk sözü alan Genç, "Halklar›n kar-deflli¤ine sahip ç›kmak Filistin'dekatledilen çocuklara, kad›nlara halkasahip ç›kmakt›r, U¤ur Kaymazlar'asahip ç›kmakt›r" diye konufltu. Yoz-laflmayla dikkat çeken Genç’ten son-ra sözalan Muammer fiimflek ise,“Anadolu'da bütün halklar biraradayaflad›k. Ama bizim aram›za nifaktohumlar› ekmek isteyenler var. T›p-k› Marafl'ta yapt›klar› gibi. Anadolu-’nun kültür ve tarihini bilmeliyiz vebundan güç almal›y›z. Tarihimizi,gücümüzü çocuklar›m›za ö¤retmeli-yiz” dedi. Mahallede son y›llarda ar-tan uyuflturucu gibi sorunlara dikkatçeken fiimflek, “3-4 ayd›r yapt›¤›m›zçal›flmalarla ciddi bir ad›m at›ld›, he-nüz tümden yokedemezsek de önükesildi" fleklinde konufltu.

fiadi Özbolat, Armutlu gibi birmahallede böyle bir panele daha faz-la insan›n kat›lmas› gerekti¤i fleklin-deki elefltirisini dile getirerek baflla-d›¤› konuflmas›n›, "Sömürü ve zulümpolitikalar› halklar›n birbirlerinedüflmanlaflt›r›ld›¤› oranda baflar›l›ve kal›c› olur. Bugün halklar birbiri-

ne düflmanlaflt›r›lmaya, savaflt›r›l-maya çal›fl›l›yor. ‹ki halk birbirinekarfl› savafl›rken bile di¤er halklarseyirci kals›n isteniyor” diye sürdür-dü.

Öncelikli olarak herkesin kendiniseyirci konumdan ç›karmas› gerekti-¤ini hat›rlatan Özbolat, bunun sade-ce Ortado¤u halklar›na karfl› duyarl›-l›kta de¤il, komflumuz için de geçer-li oldu¤unu dile getirdi.

Kaz›m Genç’in “bar›fl›n yan›ndaolma” sözlerine at›fta bulunarak, ön-ce bar›fl›n yarat›lmas› gerekti¤ini ifa-de eden Özbolat, “Bunun için bar›fl›nönünde engel olan tüm güçleri yo-ketmek gerekiyor. Emperyalizme veona destek olan her fleye karfl› olmakgerekiyor. Bu bedellerle olacakt›r.”diyerek tüm Armutlu halk›n› örgüt-lenmeye ça¤›rd›.

Paneli 80 kifli izlerken, AyfleDüzkan da Irak'taki direnifle de-¤indikten sonra, Vietnam halk›n›nnas›l direndi¤ini anlatt›.

Y›k›mlara Hay›r!

fienli¤in ikinci günü, çeflitli sa-natç›lar›n kat›ld›¤› konserler vard›.Armutlu tarihinin anlat›ld›¤› resimsergisi, ölüm orucu flehitlerinin re-simlerinin yerald›¤› panolar›n as›ld›-¤› mahallede, "Devrim fiehitleriÖlümsüzdür, Sar›yer Bizimdir Bi-zim Kalacak, Y›k›mlara SürgünlereHay›r" yaz›l› pankartlar alandayerald›.

Hava muhalefeti nedeniylegeç bafllayan konserde sunucu-lu¤u tiyatro sanatç›s› Yi¤itTuncay yapt›.

Muammer fiimflek taraf›n-dan yap›lan aç›l›fl konuflma-s›nda, y›k›mlara, halk›n kültü-rel de¤erlerinin yozlaflt›r›lma-s›na yer verildi. Örgütlenme vemücadele ça¤r›s›nda bulunanfiimflek’in ard›ndan sahneye ç›-kan Duygu Koçak türküleriniseslendirdi. Daha sonra tüm fle-

hitler için sayg› duru-flunda bulunuldu. Afl›kAlican deyifllerini To-kat Semah Ekibi'ninsemah gösterisi eflli-

¤inde söylerken, s›ras›yla KardeflTürküler, Grup ‹syan, Erdal Bayra-ko¤lu, Bar›fl Akarsu, Sevcan Orhon,K›v›rc›k Ali, Y›rt›k Uçurtma, AylinAsl›m ve Grup Yorum sahneye ç›kt›-lar.

Mehmet Ali Alabora da etkinli¤ekat›larak, emperyalist iflgallere, y›-k›mlara, 12 Eylül Darbesi’ne de¤i-nen bir konuflma yapt›. “Burda kül-tür festivalin yap›lmas› çok önemli”diyen Alabora, “çünkü baz›lar› Ar-mutlu'yu görmek istemiyor. Çünküburay› görmemek kolay. T›pk› Irak-taki geliflmeleri görmemek gibi.fiimdi onlara burada oldu¤umuzuses ç›kararak gösterelim” dedi.

2000 bin kiflinin izledi¤i flenlikte,Grup Yorum kitleyi cofltururken, Ar-mutlu gecekondu direnifllerinin sim-gelerinden olan küçük Sevcan içinyap›lan parça, mahallenin gençleritaraf›ndan birlikte söylendi. Armut-lu’daki ölüm orucunda flehit düflenGülsümanlar'a fienaylar'a hitabenyaz›lan 'Önce Analar Düfler' türküsü-nü de seslendiren Yorum ad›na k›sabir konuflma yapan Cihan Keflkek,"burda sizinle olmak, Armutlu hal-k›yla olmak bizim için çok önemli.Bugün türkülerimizi sizlerle Armut-lu'daki ölüm orucu flehitlerine tümdevrim flehitlerine, Irak'ta, Filis-tin'de, Lübnan'da tüm direnenlere,Behiç Aflc›’ya, Gülcan'a, Seygi'yegönderece¤iz" diye konufltu.

Coflku içinde geçen flenlik, birlikberaberlik ça¤r›lar› ile son buldu.

�������������� �����

Gücümüz bbirli¤imizdir

Page 49: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

49

17 Eylül 2006 / 70

‹dil Kültür Merkezi'nin her senedüzenledi¤i Geleneksel Halk Sofra-s› Pikni¤i’nin dördüncüsü, 10 Eylülgünü Sar›yer'de bulunan MehmetAkif Ersoy Piknik Alan›'nda yap›l-d›. Alan›n girifline 'Geleneksel 4.Halk Sofras› Pikni¤imize Hoflgeldi-niz' yaz›l› bir pankart as›l›rken, sah-nenin önünde ise, pikni¤in slogan›haline gelen 'biz bir harman dal›ndabir de dost sofras›nda diz k›rd›k'sözlerinin yerald›¤› pankart as›l›yd›.Yine alanda çok say›da 'Tecrite Son,Tecrit Zulümdür, Tecrit Ölümdür,Katil ABD, Hepimiz Filistinliyiz,Hepimiz Lübnanl›y›z' sloganlar›n›nyaz›l› oldu¤u dövizler vard›.

Saat 10.00'da davul zurnayla ha-laylar çekilmesinin ard›ndan sahnealan Erdal Bayrako¤lu'yla piknik

program› bafllad›.Binlere kifli, Kara-deniz müzi¤inincoflkusuyla horontepti. Karadeniz ez-gilerinin ard›ndan,Kürtçe türküleri ilefiahe Bedo sahneye ç›karken, ard›n-dan yemek aras› verildi.

Halk oyunlar› gösterisi, Sar›gaziTemel Haklar'a ba¤l› olarak çal›flmayürüten 'Umut Ya¤muru' grubununkendi bestelerinden oluflan müzikdinletisi ile devam eden programda,Arzu'nun söyledi¤i türkülere kitlehep bir a¤›zdan efllik etti.

‹ki k›z› ölüm orucu direniflindeflehit düflen TAYAD'l› Ahmet Ku-laks›z, Büyük Direnifl'i anlatan k›sabir konuflma yaparak sahneyi Yo-

rum'a terk ederken, pikni¤e kat›lan2 bin kifli coflkulu sloganlarla karfl›-lad› Grup Yorum'u. Kimi türkülerhep birlikte söylendi, marfllarda 2bin yumruk birden s›k›ld›, halaylarhalka halka oldu alanda ve GrupYorum türkülerinin coflkusuyla sonaerdi piknik. Konser s›ras›nda s›k s›k'Behiç Aflc› Onurumuzdur, GülcanGörüro¤lu Onurumuzdur, Yaflas›nÖlüm Orucu Direniflimiz, KurtuluflKavgada Zafer Cephede' sloganlar›at›ld›.

��������������������

Kurtulufl KKavgada

Kocaeli HÖC, 10 Eylül günü Sapan-ca- Uzuntarla Seka Kamp›’nda bir halkpikni¤i gerçeklefltirdi. Kocaeli'ndekiö¤renci gençli¤inin yan› s›ra mahalle-lerden gelen ailelerin yerald›¤› piknik-teki programda, ilk olarak yerel müzikgruplar›ndan Grup Katre sahne ald›.

fiiir dinletisi ile devam eden prog-ramda, HÖC ad›na Ekin Günefl Sayg›l›bir konuflma yapt›. Sayg›l›, insanlar›ndaha iyi yaflama haklar› oldu¤unu vebunun mücadelesini de Kocaeli gene-linde HÖC bünyesindeki kurumlarlaverdiklerini belirtti. Temel Haklar veÖzgürlükler Derne¤i'nin, KocaeliGençlik Derne¤i'nin ve TAYAD'›n faali-yetlerine iliflkin konuflan Sayg›l›, ölümorucuna dikkat çekerek, tecritin kald›-r›lmas› ve halklar›n birlikte mücadele-siyle sorunlar›n çözülece¤ini söyledi.

120 kifli kat›ld›¤› piknikte son olarakHasan Sa¤lam sahneye ç›karak Kürtçe,Arapça türküler söyledi. Dayan›flman›n,birlikteli¤in gelifltirildi¤i piknikte ha-laylar çekildi, türküler hep birlikte söy-lendi.

Kocaeli’nde Piknik Yozlaflmaya izin yok

Cepheliler’in, halk›n yozlaflt›-r›lmas›na hizmet eden, bütünuyar›lara karfl›n, oligarflinin yoz-laflt›rma politikalar›n›n yay›c›l›-¤›n› yapmaktan vazgeçmeyenyerlere ve kiflilere yönelik eylem-

leri sürüyor.

Dergimize telefonla yap›lanbir üstlenmeye göre, 8 Eylül ge-cesi, ‹stanbul Sar›gazi’de bulu-nan 'Koçlar Pide-börek salonu'molotoflanarak tahrip edildi. Üst-lenmede, 'Koçlar Pide-börek sa-lonu'nun fuhufl yapt›¤› ve bunazemin haz›rlad›¤› ifade edildi.

Y›lmaz Güney an›ld› Devrimci sanatç› Y›lmaz Güney

ölümünün 22. y›l›nda Paris'te mezar› bafl›nda an›ld›. 8 Eylül günü Pere La Chaise Mezar-l›¤›’nda düzenlenen anmada yap›lan konuflmada, Y›lmaz Güney’in yaflam›, devrimci vesanatç› kiflili¤ini birlefltiren düflünce yap›s›, prati¤i ve mücadele içindeki yeri anlat›ld›. Y›l-lar geçmesine ra¤men ortaya koydu¤u eserlerle halk›n gönlünde unutulmaz bir yer edin-di¤i ifade edilen konuflman›n ard›ndan, yerel sanatç›lar marfl ve halk türküleri söylediler,fliirler okundu. 100’den fazla kiflinin kat›ld›¤› anma, HÖC, FDHF, ACTIT, FTIF, Yeni Dünya,ODAK ve Bir-Kar taraf›ndan düzenlendi.

Sine-Sen’den örgütlenme ad›m› Sine-

Sen, sinema emekçilerine öncülük yaparak yeniden yap›land›¤›n› deklere etti. 7 Eylül gü-nü ÇSOD’da bir bas›n toplant›s› gerçeklefltiren Sine-Sen Baflkan› Yusuf Çetin, sanat emek-çilerinin sosyal, ekonomik, demokratik haklar› için Sine-Sen ile iflveren kurumlar›n sözlefl-me yapmas› gerekti¤ini ifade ederken, Rutkay Aziz ve D‹SK Baflkan› Süleyman Çelebi de,Sine-Sen’in bu konuda yeniden yap›land›rma sürecine girmelerinden duyduklar› memnu-niyeti dile getirdiler ve desteklerini ifade ettiler.

Page 50: “Tecrite SSon!” Kürt-Türk, fifiii-Sunni, Müslüman-H›ristiyan; …yuruyus.biz/pdf/pdf/070.pdf · 2006-09-16 · ‹pekçi Park›’nda olabilirler. Sadece kendileri gelmeyip

50

17 Eylül 2006 / 70

2-3 Eylül günlerinde ‹stanbul’ungecekondu mahallelerinden biriolan Sar›gazi’de bir festival gerçek-lefltirildi. Çeflitli sol gruplar›n ayr›ca“kendi” festivallerini ertesi günler-de örgütledi¤i Sar›gazi’de düzenle-nen festivalde, iki gün boyunca 30bin insan biraraya gelerek etkinlik-lere kat›ld›.

Festivallerin, külterel yan›n›nyokedildi¤i, flenlik ve e¤lence anla-y›fl›yla örgütlendi¤i bir süreçte,emekçi semtlerde örgütlenen bu türfestivaller daha da önem kazanmak-tad›r. Sar›gazi Festivali bilindi¤iüzere, belediye AKP’ye geçene ka-dar “sosyal demokrat” belediye ta-raf›ndan düzenleniyor, devrimci de-mokrat kurumlar daha çok destek,

kat›l›m sa¤l›yor-du. Ki, ülke gene-lindeki birçok fes-tivalde de ilerici,demokrat beledi-yeler organizas-yonlar›n merke-zinde yeralmakta-

d›r. Sar›gazi’deise, belediyebirçok yan›ylakarfl› cephede,festivalin ger-çekleflmemesi

için çal›flt›. Festival alan›n›n kald›-r›m tafllar›yla doldurulmas› ve bü-tün ›srarlara ra¤men kald›r›lmamas›bu engellerden biriydi. Festivalinbirçok aflamas›nda oldu¤u gibi, buaflamada da örgütlü halk, s›n›r tan›-mad›, 30 bin insan› biraraya getire-cek bir organizasyonu yapabilece¤i-ni, önüne ç›kar›lan engelleri birerbirer aflabilece¤ini gösterdi.

Örgütlemenin, fiili çal›flmalar›niçinde yeralmas›, halk›n kendi kül-türünü sahiplenmesinin de do¤ru-dan ifadesiydi ayn› zamanda. Geçeny›l, belediyenin dayatt›¤› ve kendikültürüyle alakas› bulunmayan sa-natç›lar› reddetmesi, festivalin Sar›-gazi’ye yak›fl›r bir havadan ç›kar›l-mas›na tav›r almas› da yine ayn› sa-

hiplenmenin ürünü olmufltu. O y›ldevrimcilerle birlikte protesto eden,göstermelik festivali boykot edenSar›gazi halk›, bu y›l tam tersine on-binler olup sahiplenmesini festivalcoflkusuna dönüfltürdü.

kültür

tutsak çizgiler

Yak›flt›ramad›k!Zülfü Livaneli, 9 Ey-

lül’de Kuruçeflme Are-na’da gerçeklefltirilen ge-nifl kat›l›ml› bir konserle35. sanat y›l›n› kutlarken,aktif müzi¤e de veda etti-¤ini aç›klad›.

Veda konserinde, Li-vaneli’nin y›llard›r dev-rimcilerin, halk›n a¤z›ndan düflme-yen türküleri söylendi. Ne var ki,Livaneli’nin 35. y›l konserine ça-¤›rd›¤› “sanatç›lar”›n bir k›sm›, Li-vaneli türkülerinin ne muhtevas›n›nne tarihinin uza¤›ndan yak›n›ndangeçmeyenlerdi. Livaneli, türküleri-ni Ajda Pekkan, Nilüfer, NükhetDuru, Özcan Deniz gibi halktan,halk›n türkülerinden uzak isimlerleortak söylemeyi tercih etti.

Zülfü Livaneli, geçmifl türküle-rinin ne kadar›n› savunuyor, ne ka-dar›n› reddediyor, ço¤u kez bu so-runun cevab›n› belirsiz b›rak›r; amabiz o türkülere sahip ç›k›yoruz. Li-vaneli’nin 35 y›ll›k eme¤ine de de-¤er veriyoruz. O türküler burjuvazi-nin sanat›na ve “sanatç›lar›na” me-ze yap›lmamal›. Livaneli de e¤erkendi türkülerine de¤er veriyorsa,ondan da beklenen buna izin ver-memesidir.

Livaneli’nin veda gecesindekendisinin de belirtti¤i gibi, o tür-küler bugünlere kolay gelmedi. En-geller, yasaklar aflt›. Türküler, kendibafllar›na de¤il, bir halk›n dilindegüçtürler. Bir halk›n diline yerlefl-tiklerinde yasalardan ve yasaklar-dan daha güçlüdürler. Livaneli, oengelleri yasaklar› aflarak türküleriyaflatanlarla, bugünlere getirenlerlebirlikte kutlamal›yd› 35. sanat y›l›-n›. Do¤rusu ve yak›flan› buydu.

Halk›n kkültürünü hhalk›ndayan›flmas›yla yyaflatmak