Upload
nurmuhammedsite
View
247
Download
6
Tags:
Embed Size (px)
Citation preview
Sabir
ve
Namaz1
Bakara-45
"Sabrederek ve namaz kılarak
Allah'dan yardım dileyin.
Hiç şüphesiz,bu,
Allah'a saygı gösterenlerden
başkasına ağır gelir. Bakara-45
2
3
Onlar ki,
Rabbleri ile buluşacaklarını,
mutlaka O'nun huzuruna
döneceklerini bilirler
ve inanırlar “Bakara-46
4
Sabirla Allah’tan yardım diliyoruz
Allah’ın yardımıyla da
sabredebiliyoruz
Sabret! Senin sabrın
ancak Allah’ın yardımı iledir.Nahl-127
5
Sabir ve namaz ise
imana dayanıyorEy iman edenler!
Sabrederek ve namaz kılarak
Allah’tan yardım dileyin.
Şüphe yok ki,
Allah sabredenlerle beraberdir.
Bakara-153
"Namaz kılma yolu ile
Allah'tan yardım istemek" ne demektir?
Namaz,
kul ile Allah arasında bir buluşma vesilesi,
bir ilişki bağıdır. 6
Kalbe güç kazandıran,
ruha Allah ile ilişki
halinde olduğu duygusunu aşılayan,
nefse dünya hayatının tüm sevgili
varlıklarından daha kazançlı değerler
sağlayan bir ilişki.
7
namaz; aç kalan yolcu için bir azık,
çöllerde susuzluktan kıvranan
biri için canlandıran su,
kendisine yardım gelebilecek tüm yolların,
bütün ümitleri kaybolan yolda kalmış biri
için imdadına yetişen bir ümit kaynağıdır.
8
Allah’ın yardım kapılarının anahtarı
sabır ve namazdır
Sabır; direnç demektir,
dayanmak demektir,
süreklilik veya devamlılık demektir9
Sabırlı olmak demek
bıkmamak,usanmamak demektir,
On yıldır namaz kılıyorum!
Yeter artık dememek sabırdır.
On yıldır içki içmiyorum!
Yeter artık bu kadar dememek sabırdır
10
İbâdetten bıkmamaya,
günahtan kaçınmaya devam etmek sabırdır
Allah’ın nasıl isterse bizi
öylece imtihan ettiğine, edeceğine,
Allah’a kulluk etme şuurunun
devamına da sabırdir.
11
Sabır, insanın vücudundaki baş yerindedir.
Başı olmayan bir bedenden
nasıl ki hayır beklenmezse,
sabrın kontrolünde olmayan
bir imanda da hayır yoktur.
Sabır çok önemlidir İslâm’da:
12
“İnnallahe mea’ssabirin” denirken
“İnnallahe meal-musallin”
Denmediğini görüyoruz
Yâni Allah namaz kılanlarla beraberdir
denmezken,
Allah sabredenlerle beraberdir
dendiğini görüyoruz 13
Çünkü sabır,
namazdan da daha kapsamlıdır
Zira namaz kılabilmenin yolu da
sabırdan geçer
Namaza sabredecek ki kişi,
namazı kılabilsin14
Zekâta sabredecek ki, verebilsin
Kulluğa sabır,
kulluğu sürdürmeye sabır,
şeytana ve şeytan taraftarlarına
uymamaya sabır
Günahlara düşmemeye,
nefsin arzularına kanmamaya
Sabirdir. 15
16
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:
Temizlik imanın yarısıdır.
Elhamdülillah duası mizânı,
sübhânellah ve elhamdülillah sözleri ise
yer ile gökler arasını sevap ile doldurur.
Namaz nurdur;
sadaka burhandır;
sabır aydınlıktır.
17
Kur’an senin ya lehinde ya da
aleyhinde delildir.
Herkes sabahtan (pazara çıkar)
nefsini satar;
kimi onu âzâd kimi de helâk eder.”
18
îman iki sınıfdır,
bir sınıfı, sabır,
diğer sınıfı şükürdür.
Selefi salihinden birçokları,
«sabır imanın yarısıdır»
demişlerdir.
Evet namazla ve sabırla
Allah’tan sürekli yardım isteyeceğiz
Çünkü her ân şeytanla karşı karşıya
bir hayat yaşıyoruz
Üstelik şeytanın tüm yardımcıları da
bizi çepeçevre kuşatmışlardır. 19
Ama bu sizin Allah’tan
yardım isteyeceğiniz namaz,
gerçekten çok ağır ve zor bir konudur.
Allah’a bağlanmanın özünü kavrayamamış,
Allah’ın ulûhiyeti ve rubûbiyeti karşısında
tam teslimiyet gösterememiş insanlara
namaz ağır gelir,çok zor gelir.
20
Fakat huşû erbabı için zor değildir namaz.
Yâni kalpleri Allah’ı ve Allah’ın âyetlerini
anmakla yumuşamış,
Allah’ı ve Allah’ın âyetlerini hatırlamaktan
zevk alan huşû sahipleri için hiç zor gelmez
21
RUBÛBİYET Cenab-ı Hakkın
bütün zaman
ve mekanlarda her türlü
varlığa muhtaç olduğu şeyleri
vermesi, tedbir, terbiye, malikiyet
ve besleyicilik keyfiyeti olarak
tanımlayabiliriz.
22
ULÛHİYET : İlâhlık, Allah`ın
hâkimiyeti ile kâinattaki herşeyi
Kendisine ibâdet ve itaat ettirmesi.
23
“Cenab-ı Hak tarafından insanlara
verilen benlik ve hürriyet,
uluhiyet sıfatlarını kavramak
üzere bir vâhid-i kıyasî
vazifesini görüyor”
Vahidi Kıyasi Nedir?:
insanın farazi benlik hissi ile
sahiplendiği cüzi ilim,
irade ve kudret gibi vasıtalarla
Allah’ın külli sıfatlarını bilmesi
ve kıyaslamasıdır
24
Rubûbiyet, mahlukatı bir
nevi fiili olarak idare altında
bulundurmak iken,
Ulûhiyet mahlukatı hükmen
idare altında bulundurmak
olarak düşünülebilir.
25
Namaz demek ki, Allah’tan
yardım isteme konusudur.
Ebu Dâvûd’un rivâyetinde
şöyle buyurulur:
26
Allah’ın Resûlü ne zaman
bir şeye üzülürse hemen
namaza dururdu.
Bir başka rivâyette de
hadîseler onu üzüp,
bitkin hale getirince:
27
Bizi namazla rahatlat
ey Bilal!
Cerir rivâyet eder:
Allah’ın Resûlü
karnı ağrıyan bir adam gördü de
ona şöyle buyurdu:
28
"Kalk namaz kıl!
Çünkü onun şifası namazdır“Buyurdu
Yine rivâyet edilir ki İbni Abbas’a
kardeşinin vefat haberi verilince
önce istirca etti,
Yani İnna Lillah
ve İnna İleyhi
Raciun dedi
29
sonra da hemen
bir kenara çekilip
iki rekat namaz kıldı
Böyle bir durumda
Allah’tan yadım
dilemeyi ihmâl etmedi
Bir de peygamberimiz diyor ki:;
namazla Allah’tan şifa isteyin! Demek ki şifa konusunda da
yardım namazla olabilecek,
namazla istenebilecektir.
30
namaz demek kişinin Allah’la
beraberliği demek olunca,
elbette Allah’tan yardım
dilemesi de,
şifa dilemesi de mümkün olacaktır
31
Fâtiha süresi Allah’tan
yardım dileme makamıdır
Hani günde kırk defa:
"Ya Rabbi sadece sana kulluk eder
ve sadece senden yardım dileriz!" (Fâtiha: 5)32
Ya Rabbi tüm hayatımda
sadece senin
kulun olacağım!
Sadece seni dinleyecek
ve sadece senin
git dediğin
yere gideceğim!
33
Boynumdaki ipin ucunu
sadece senin eline vereceğim!
Beni senden koparıp kendilerine kulluğa çağıran
binlerce sahte Rabler var
Bu konuda da yardımı
senden bekliyorum!
Bana yardım et Allah’ım!
diye Allah’tan yardım
isteme makamıdır namaz.
34
Namaz kılmayan bir adam,
yâni bu duayla günde
en az kırk defa Allah’a sığınmayan bir adamın
tüm hayatı bozuk demektir.
Neden?
35
Çünkü Allah ona yardım etmeyecek demektir.
Allah’tan yardım istemediği için
Allah’ın kendisine yardım etmediği kişi
zekâtı da veremeyecektir,
orucu da tutamayacaktır,
müslümanca bir hayata da
muvaffak olamayacaktır.
36
Sabırla ve namazla Allah’tan yardım isteyin!
Ama bilesiniz ki bu namaz,
gerçekten zordur,
haşyet duyanlar müstesna
Peki kimmiş bu haşiûn?
İşte Cenab-ı Hak
haşiûnun kim olduğunu açıklıyor:
37
Bakara-46
Onlar ki,
Rabbleri ile buluşacaklarını,
mutlaka O'nun huzuruna
döneceklerini bilirler ve inanırlar“Bakara-46
38
Bunlar her ân Allah’la karşı karşıya
gelivereceklerine inanan kişilerdir
Her ân Rablerinin huzuruna çıkacaklarının
bilincinde olan insanlardır
haşiûn
39
Yâni yaşadıkları hayatın
her bir saniyesinde
Allah kontrolü altında olduklarının,
yaptıklarının tümünü
40
Allah’ın gördüğünün şuurunda olan insanlar,
Her ân ölüvereceği
ve Rabbinin huzuruna
çıkıvereceğinin bilincinde bir hayat yaşayanlar
Ha şimdi öldüm,
ha biraz sonra!
Ha şu köşeyi dönerken,
ha bu lokmayı yutarken,
ha bu sözü bitirmeden
Ne şekilde olursa olsun
öleceğim!
düşüncesiyle yaşamaktadırlar.
İşte böyle yaşayan insanlara
41
Yâni bu insanlar
şöyle yaşarlar:
namaz kolay gelir.
Kıyamet günü, hesap kitap dönemi,
kitabını eline alan mü'min
şöyle diyecektir:
“Çünkü ben, hesabımla
karşılaşacağımı zaten biliyordum.
Ve inanıyordum”Hâkka: 20)
42
Diyecek
Yâni kesinlikle böyle bir günle
karşı karşıya geleceğimi biliyordum!
Ben bugünün bilinci içinde yaşıyordum
bunun bekleyişi
ve şuuru içindeydim,
43
Kâfirler için de,
Müslümanlar için da sabır söz konusudur
Meselâ kâfirler peygamberimiz karşısında
dayanabilmek için birbirlerine yürüyün! dediler
Aman bu peygamber karşısında pes etmeyin!
dayanın, dişinizi sıkın ve sabredin! dediler
44
Sâd sûresinde bu husus
şöyle anlatılır:
"İlâhlarınıza sarılarak yürüyün!
Dayanın! Sabredin!
Zaten sizden istenen de budur"
(Sâd: 6) Diyorlardı 45
Kafirlerin İlâhlarına sarılıp sabrettikleri kadar
keşke bugün müslüman da kendi İlâhına,
İlâhının kitabına sarılmayı bir becerebilseydi,
tüm dünya düşman olsa bile
kimsenin yapabileceği bir şey kalmayacaktı ona
Bütün dünya ona karşı gelse de
imanında hiç bir sarsılma
asla söz konusu olmaz
46
47
Rabbimiz!
Bizi namaza devam
Eden kimselerden eyle.
Rabbimiz!
Duamızı kabul eyle.
Soyumuzdan da böyle
kimseler yarat.
Ey Rabbimiz!
Bizi sabirli ve sabri
tavsiye edenlerden
eyle.
48