296

sineklerin tanrısı

Embed Size (px)

DESCRIPTION

sineklerin tanrısı

Citation preview

  • www.princexml.comPrince - Personal EditionThis document was created with Prince, a great way of getting web content onto paper.

  • Modern Klasikler Dizisi - 1

    William GoldingSineklerin Tanrs

    eviren: Mna Urgan

  • MODERN KLASKLER DZSWILLIAM GOLDINGSNEKLERN TANRISIZGN ADILORD OF THE FLIESCOPYRIGHT WILLIAM GOLDING, 1954EVRENMNA URGAN TRKYE BANKASI KLTR YAYINLARI, 2008EDTRRUKEN KIZILERgrsel ynetmenBROL BAYRAMgrafik tasarm ve uygulamaTRKYE BANKASI KLTR YAYINLARITRKYE BANKASI KLTR YAYINLARIstiklal Caddesi, No: 144/4 Beyolu 34430 stanbulTel. (0212) 252 39 91Fax. (0212) 252 39 95www.iskultur.com.tr

  • 1Denizkabuundan kan Ses

    Sar sal ocuk, kayadan indi, lagne doru yneldi. Okul ni-formasnn ceketini karmt. Elinde tuttuu ceketin ucu yerlerdesrnyordu. Ter iindeydi; kuruni gmlei gvdesine, salar alnnayapmt. Vahi ormanda alan uzun yarann izi scakta buulany-ordu sanki. Srngen bitkilerle krlm aa gvdeleri arasnda arar trmanrken, bir ku krmzl sarl hayalimsi bir ku cadlar gibibir lk atp, gkyzne doru l l szld. Baka bir sesyanklad bu l.

    Hey! dedi ses, bekle bir dakika.Vahi ormanda alan yarann kenarndaki bitkiler sarsld, bir yn

    yamur damlas ptr ptr yere dkld.Sarn ocuk durdu, farkna varmadan oraplarn dizlerine doru

    ekti. Bu hareketle birlikte, bir an iin, bir ngiliz kasabasna dndvahi orman.

    Ses gene konutu:Bu srngen bitkiler yznden kprdayamyorum neredeyse.Konuan, geri geri yryerek bitkilerin arasndan syrld. Kk dal-

    lar, kirli rzgr ceketini trmklyordu. allara taklan plak tombuldizlerine dikenler batmt. Eilip, dikenleri dikkatle kardktan sonradnd. Sarn ocuktan daha ksa boylu ve ok imand. Ayaklarngvenilir yerlere basa basa ilerledi. Ban kaldrd, kaln camlgzlyle sarn ocua bakt:

    Megafonlu adam nerede?Sarn ocuk ban sallad:

  • Buras bir ada. Yani bir ada olduunu sanyorum. Denizdeki u kay-alklar bir resiftir. Belki hi byk yoktur buralarda.

    iman ocuk aar gibi oldu:Pilot vard. Ama yolcularn blmnde oturmuyordu. ndeki kk

    blmedeydi.Sarn ocuk, gzlerini ksm, denizdeki kayala bakyordu.iman ocuk, Bir yn baka ocuk vard dedi. Bazlar kab-

    ilmitir uaktan. kabilmitir, deil mi?Sarn ocuk, elinden geldii kadar kaytsz bir halle denize doru

    yrmeye balad. Hem aldrmyormu gibiydi, hem de umursa-madn aa vurmak istemiyordu. iman ocuk, onun peinden gittiabuk abuk:

    Burada hi byk yok mu?Yok, bana kalrsa.Sarn ocuk, bunu arbal bir halle sylemiti. Ama bylesine is-

    tedii bir durumun gereklemesinden duyduu sevinci tutamad.Uan brakt izin ortasnda, bann stnde amuda kalkt. Tepetak-lak srtt iman ocua:

    Bykler yok!iman ocuk, bir saniye dnd:Ya pilot?Sarn ocuk, ayaklarn yere indirdi, buulanan topraa oturdu:Biz dtkten sonra uup gitmitir. Buralara inemez. Tekerlekli bir

    uakla inemez.Bize saldrdlar!

    5/296

  • Pilot dner mutlaka.iman ocuk ban sallad:Uak derken, pencerelerin birinden baktm. Uan teki blmes-

    ini grdm. Alevler kyordu oradan.Uan brakt ize bakt:Bizim oturduumuz blme yapt bunu.Sarn ocuk elini uzatt, bir aa gvdesinin entik entik olan

    ucuna dokundu. Bir an iin, ilgileniyormu grnd.Uan den blmesi ne oldu? diye sordu. Nerede imdi?Frtna kmt ya, denize srkledi onu. Aalar sapr sapr devri-

    lirken ok tehlikeli bir eydi bu. inde kalan ocuklar vardr herhalde.iman ocuk bir an duraklad, sonra gene konutu:Senin adn ne?Ralph.Kendi adnn da sorulmasn bekledi iman ocuk. Ama byle bir

    neride bulunan olmad. Ralph denilen sarn ocuk, belli belirsizglmsedi, ayaa kalkt, gene lagne doru yneldi. iman ocuk,Ralphn yanndan ayrlmyordu.

    Herhalde bir yn ocuk vardr, uraya buraya dalm. Bakalarngrmedin, deil mi?

    Ralph, hayr dercesine ban sallayp, daha hzl yrmeye balad.Derken, aya bir dala takld, paldr kldr yere kapakland.

    iman ocuk, soluk solua durdu yan banda:Teyzem koma dedi bana. Astmdan tr.

    6/296

  • Astm m?iman ocuk biraz iindi:Evet, yle. Nefes alamyorum. Bizim okulda astm olan tek renci

    bendim. yandan beri de gzlk takarm.Gzln kard, gzlerini krptra krptra glmseyerek Ral-

    pha uzatt. Sonra gzln camlarn, pis rzgr ceketine srmeyebalad. Bir acya, ie dnk youn bir dnceye kaplmasna, sol-gun yz deiti. Yanaklarnn terini eliyle sildi; sonra hzla gzlburnunun stne oturttu.

    O meyveler dedi.Uan gvdesinin brakt ize bir gz att.O meyveler dedi. Galiba...Gzlnn saplarn kulaklarnn arkasna yerletirdi, Ralphn

    yanndan uzaklat ve karmakark bitkilerin arasnda meldi:Bir dakika sonra gelirim...Ralph, dikkatle kendisine bir yol at, dallarn arasndan szld gitti.

    Bir iki saniye iinde iman ocuun knp sknmalarn geride brak-t. Kendisini lagnden ayran bitkilerin yeil perdesine doru aceleacele yrd. Devrilmi bir aacn gvdesini at, vahi ormandankt.

    Kyda hindistancevizi aalar vard. Aalar, kta dikiliyor, aeiliyor, a yaslanyordu. Yeil tyler, ta havalara ykseliyordu.Aalarn dibi kaba otlarla kaplyd. Devrilen aalar, her eyin altnstne getirmi, otlar parampara etmiti. ryen hindistancevizleri,aalarn dallar her bir yana dalmt. Arkada ormann karanl veuan brakt iz vard. Ralph, bir elini klrengi bir aa gvdesinedayad; gzlerini ksp, ldayan suya bakt. Orada, belki bir mil

    7/296

  • uzakta, beyaz kpkl kocaman dalgalar, s mercan kayala arpy-ordu. Daha telerde, ak deniz koyu maviydi. Tam nnde, girintilikntl mercan kayalarla snrlanan lagn, bir da gl kadar dur-gundu. Mavinin her eidi, glgeli yeiller, morlar vard bu sularda.Suyla hindistancevizi aalarnn ykseldii set arasndaki kumsal,grnte sonu gelmeyen ince bir yayd. Ralphn solundaki aalar,kumsal ve sular, sonsuza dek uzanyordu. Ve neredeyse gzle grlenscaklk, her bir yan kaplamt.

    Ralph, aalarn bulunduu setten aa atlad. Siyah ayakkablarnkum rtt. Bir yumruk gibi tepesine indi scak. Giysilerinin yknhissetti srtnda. Ayakkablarn tekmelercesine frlatt. Diz ksmlastikli oraplarnn her birini bir tek hareketle syrp att. Derken seteatlad gene, gmleini kard. Hindistancevizi aalaryla ormannyeil glgeleri teninin stnde kayarken, orada, kafatasn andranhindistancevizleri arasnda durdu. Sonra, kuann bir ylan biimindeolan tokasn zd; ksa pantolonuyla donunu ekip kard, gzkamatran kumsalla suya bakakald rlplak.

    On ikisini birka ay nce bitiren Ralph, hem kk ocuklarntombul gbeinden kurtulmu, hem de on drtle on sekiz yalararasnda olanlarn biimsiz haline henz girmemiti. Omuzlarnn gen-ilii, gl kaslar, ileride bir boksr olabileceini gsteriyordu. Amahalim selim bir ocuk olduu, azndaki ve gzlerindeki yumuaklk-tan anlalyordu. Ralph, hindistancevizi aacnn gvdesini hafif hafifokad. Bu adann gerekliine artk inanmak zorunda olduunu kav-raynca, sevinten gld, gene amuda kalkt. Ayaklarn derli topluyere indirdi, kumsala atlad. Diz kp, iki koluyla birden toplad ku-mu gsne bastrd. Sonra oturdu, l l, cokulu gzlerle suya bakt.

    Ralph...iman ocuk, bacaklarn setten aa sarktt, dikkatle oturdu setin

    kenarna:

    8/296

  • Kusura bakma. Uzun srd... O meyveler yok mu...Camlarn silip gzln kk yuvarlak burnunun stne oturttu.

    Gzln erevesi, pembe ve derince tersine bir V izi brakmt bur-un kemiinin stnde. Eletirici bir gzle nce Ralphn altngvdesine, sonra da kendi giysilerine bakt. Gsnde boylu boyuncauzanan fermuarn ucuna el att:

    Teyzem...Sonra kararl bir hareketle fermuar ekip at, rzgr ceketini

    srtndan syrd:te...Ralph, iman ocua yan yan bakt; bir ey sylemedi.iman ocuk, Hepsinin adn bilmemiz gerek herhalde dedi.

    Elimizde bir liste olmal, bir toplant yapmalyz.Ralph karlk vermeyince, iman ocuk konumasn srdrmek

    zorunda kald.ini dkercesine, Bana ne derlerse desinler, aldrmam dedi. Yeter

    ki, okulda taktklar adla armasnlar beni.Ralph, birazck ilgi gsterdi:Neydi o ad?iman ocuk, arkasna bir gz att, sonra Ralpha doru eildi,

    fsldad:Domuzcuk derlerdi bana.Ralph kahkahalar att, ayaa frlad:Domuzcuk! Domuzcuk!

    9/296

  • Ralph, ne olur...Domuzcuk, korku iinde ellerini kavuturdu:Sana syledim, istemiyorum...Domuzcuk! Domuzcuk!Ralph, dans ede ede, scak kumsalda ilerledi. Sonra, kollarn ap,

    bir sava ua biiminde geri dnd; makineli tfekle ate atDomuzcuka:

    Taka-taka-taka-tak!Domuzcukun ayaklarnn dibinde kuma att kendini, katla katla

    gld:Domuzcuk!Domuzcuk, istemeye istemeye glmsedi. Byle bir adla da olsa,

    benimsendiine seviniyordu gene de:tekilere sylemedike...Ralph, yz kumda, kkr kkr gld. Gene bir acya, youn bir

    dnceye kaplm gibi oldu Domuzcukun yz:Bir dakika...Acele ormana dald. Ralph ayaa kalkt; trs giden bir at gibi

    koarak, saa doru yneldi.Burada kumsal anszn bitiyordu. Pembe granitten yaplm kocaman

    bir drtgen, ormana, hurma aalarna, kuma, suya hi aldrmadandikiliveriyor; drt ayak yksekliinde bir eit iskele meydana getiriy-ordu. stnde ince bir toprak tabakas, yaban otlar ve kk hurmaaalarnn glgesi vard. Burada boy atmalarna yetecek toprak bulun-mad iin, aalar aa yukar yirmi ayak ykselince, devrilip

    10/296

  • kuruyorlard. Yerde aprazlama duran bu ktklerin stne oturmakok rahatt. Devrilmeyen hurma aalar yeil bir dam gibiydi. Budamn altna, suyun kark titreimleri yansyordu. Ralph kayaya tr-mand; burasn glgeli ve serin buldu. Gzlerinden birini kapad;bedenine den glgelerin gerekten yeil olduklar kansna vard.skele biimindeki kayaln denize bakan kenarna gitti, gzlerini suyadikti. Suyun dibi grlyordu. Tropikal yosunlarn ve mercanlarnltsyla prl prld su. Parlayan kk balklar, hzla oradan orayayzyordu. Ralph, sevincinin karabilecei en kaln sesle, kendikendine bard:

    Yaaaa!skele biimindeki kayann tesinde, byleyici daha baka eyler de

    vard: Belki bir tayfunda, belki de geldikleri srada kan frtnada,kumlar lagne ymak aklna esmiti Tanrnn. Kumsalda uzun ve der-in bir havuz meydana gelmiti bylece. Bu havuzun ucunda da pembegranitten yksek ve dz bir knt vard. Kumsallardaki havuzlarn de-rinlii konusunda ka kez aldanmt Ralph. Onun iin, hayalkrklna uramaya hazrd bu havuza yaklarken. Ne var ki, her eygerektii gibiydi bu adada. Deniz ok ykselince dolup taan havuzunbir ucundaki su, koyu yeil grnecek kadar derindi. Ralph, aayukar otuz yarda olan havuzu dikkatle inceledikten sonra suya dald.Kannn ssndan daha scakt su. Sanki kocaman bir banyodayzyordu.

    Domuzcuk gene grnd. Kaya kntsna oturup, Ralphn yeil vebeyaz bedenini kskana kskana seyretti:

    Fiyakal yzyorsun.Domuzcuk...Domuzcuk, kard ayakkablaryla oraplarn kntnn stne

    zenle yerletirdi. Ayak parmayla suyu denedi:

    11/296

  • Scakm!Ne sandn yani?Bir ey sanmadm Teyzem...Yuha teyzene...Ralph dald, gzleri ak, suyun altnda yzd. Havuzun kumlu ucu,

    bir tepenin yamac gibi dikildi karsna. Burnunu tutarak, srt st yat-t. Altn bir k, tam yznn stnde oynad, sonra parampara oldu.Domuzcuk kararl bir hal ald, ksa pantolonunu karmaya balad.imdi solgun ve iman bedeni plakt. Ayak parmaklarnn ucunabasa basa, havuzun kumlu ksmna gitti, Ralpha gururla glm-seyerek, boynuna gelen suyun iine oturdu.

    Yzmeyecek misin?Domuzcuk, hayr dercesine ban sallad:Yzme bilmiyorum. zin vermediler. Astmm...Yuha astmna!Domuzcuk, bir eit alakgnll sabrla katland buna:Sen ok gzel yzyorsun.Ralph srtst yzp, kum tepesinin yanndan uzaklat. Azn suya

    soktu, havaya su pskrd bir fskiye gibi. Sonra enesini kaldrpkonutu:

    Be yanda yzmesini bilirdim. Babam retti bana. Babam denizkuvvetlerinde binbadr. zin alnca, gelip bizi kurtaracak. Senin babanneci?

    Domuzcuk, anszn kzard:Babam ld dedi abucak, Anneme gelince...

    12/296

  • Gzln kard, camlar temizlemek iin bouna bir eyler arad.Teyzemle otururdum. Teyzemin ekerci dkkn vard. yle ok

    eker yerdim ki! Canmn istedii kadar yerdim. Baban ne zaman kur-taracak bizi?

    Elinden geldii kadar abuk kurtaracak.Domuzcuk sudan kt, srlsklam ve plakt; gzln orabyla

    sildi. Kulaklarna gelen tek ses, mercan kayalklarnda paralananbyk dalgalarn uzun gcrtsyd imdi.

    Baban nereden biliyor bizim burada olduumuzu?Ralph, tembel tembel yuvarlanp durdu sularn stnde. Suyun

    ltsyla arparak her yeri kaplayan hayal grntleri gibi, uykusard onu.

    Baban nereden biliyor bizim burada olduumuzu?Ralph Biliyor diye dnd, nk, nk, nk...Ralphn kulaklarndan ok uzaklamt dalgalarn kayalardaki

    gmbrts:Havaalannda ona sylerler.Sylemezler, Pilotun dediini duymadn m? Atom bombas ded-

    iini? Hepsi ld.Ralph sudan kt, Domuzcukun karsna dikildi, bu allagelmemi

    sorunu dnd.Domuzcuk direniyordu:Buras bir ada deil mi?Ralph ar ar konutu:

    13/296

  • Bir kayann stne trmandm. Buras bir ada bence.Hepsi ld dedi Domuzcuk. Buras da bir ada. Hi kimse bilmiyor

    bizim burada olduumuzu. Baban bilmiyor, hi kimse bilmiyor...Domuzcukun dudaklar titredi, gzlnn camlar buuland:lnceye dek kalabiliriz burada.Domuzcuk bunu syler sylemez, scaklk sanki artt, tehlikeli bir

    yke dnt. Ve lagnn sular, gzlerini kr eden bir mayla, st-lerine saldrr gibi oldu.

    stm bam alaym diye mrldand Ralph, urada.Gnein dmanlna boyun eip, kk admlarla kumda kotu.

    skele biimindeki kayaln stnde, uraya buraya atlm giysilerinibuldu. Kuruni gmlei srtna geirmekten garip bir haz ald. Sonrakayann kenarnda yeil glgelikte, rahat bir kte oturdu. Giysilerin-in ounu kolunun altna sktran Domuzcuk da oraya trmand. Dur-gun lagne bakan kk yalyarn yannda devrilmi bir aa ktneyerleti dikkatle. Sularla aalarn karmakark yansmalar, tenininstnde titreiyordu.

    Domuzcuk, ok gemeden konutu:tekileri bulmalyz. Bir eyler yapmalyz.Ralph bir ey sylemedi. te bir mercan adasyd buras. Kendini

    gneten koruyor, Domuzcukun uursuz szlerine kulak asmyor, tatldlere dalyordu.

    Domuzcuk ise direniyordu:Ka kiiyiz burada?Ralph ayaa kalkt, Domuzcukun yanna dikildi:

    14/296

  • Bilmiyorum.Kk esintiler, scan buusu altnda, cilal sularn stnde urada

    burada srnyordu. Esintiler, iskele biimindeki kayaya varnca,hurma aalarnn yapraklar fsldayor, gne nn silik beneklerigvdelerinin stnden kayp gidiyor ya da kanatl parlak nesneler gibioynuyordu glgelikte.

    Domuzcuk, ban kaldrp Ralpha bakt. Tm glgeler tersineyansyordu Ralphn yzne: stte yeiller, altta durgun sularn prltsvard. Bulank bir gne benei, salarnn stnde srnyordu.

    Bir ey yapmalyz.Ralph, ban Domuzcuka doru evirdi; ama onu deil, teleri

    gryordu ona bakarken. Dlerinde kurup da hibir zaman tam kav-rayamad yer, gerek yaamna girivermiti anszn. Ralphn dudak-lar, sevinli bir glmsemeyle araland. Bu glmsemenin onayneldiini, Ralphn onu benimsediini sanan Domuzcuk da kvanlagld:

    Eer gerekten bir adaysa...Bu ne?Ralph glmsemiyordu artk. Parmayla bir ey gsteriyordu suda.

    Fildiimsi bir ey vard ereltiotlarn andran yosunlar arasnda.Bir ta.Hayr. Bir denizkabuu.Domuzcuk, ll bir heyecanla cotu anszn:Doru. Bir denizkabuu! Byle bir ey grmtm eskiden. Bir

    tandmn arka bahesinin duvarnda aslyd. Sarmal biiminde

    15/296

  • denizkabuu derdi buna. ttrp annesini arrd; annesi de gelirdi.yle kymetli bir ey ki...

    Ralphn dirseine bitiik bir hurma fidan, sulara doru eiliyordu.Arl yznden, verimsiz topraktan bir topak kopmutu bile. Dtdecekti fidan. Ralph onu skt, suyu kartrmaya balad. Prl prlbalklar uraya buraya kayordu. Domuzcuk, tehlikeli bir biimdesuya doru eildi:

    Dikkat! Kracaksn...Kapat eneni.Ralph, dalgn dalgn konumutu. Denizkabuu ilginti, gzeldi, elde

    edilmeye deer bir oyuncakt. Ne var ki, Ralphn kurduu dlerincanl hayalleri, Ralph ile Domuzcukun arasna giriyordu. Bu dlerinarasnda yeri yoktu Domuzcukun. Fidann eilen sap, denizkabuunuyosunlara doru itti. Ralph, bir elini dayanak gibi kullanp, teki eliyleaa doru bast. Denizkabuu, sular damlaya damlaya, yukaryadoru kt. Domuzcuk yakalayabildi onu.

    Denizkabuu salt grlen bir ey olmaktan kp, dokunulabilen birey olunca, Ralph da heyecanland. Domuzcuk ise konuup duruyordu:

    Sarmal biiminde bir denizkabuu... yle pahal ki... Bahse girerim,satn almaya kalksan, ne paralar verirsin, ne paralar... Onun arkabahesinin duvarna aslyd ve teyzem...

    Ralph, denizkabuunu Domuzcukun elinden ald. Kabuun iindenbiraz su akt, kolu sland. Denizkabuu koyu krema rengindeydi; ur-asnda burasnda solgun pembeler vard. On sekiz in boyunda, koca-man bir eytanminaresine benzeyen denizkabuunun anan ucundakk bir delik almt. Az ksmnn dudaklar pembeydi. Hafifsarmal kvrmlarn stnde, gzel ve ince bir kabartma gibi biimlervard. Ralph, denizkabuunu sallayp, borunun derinliklerindeki kum-lar silkti.

    16/296

  • Bir inek gibi bryordu diyordu Domuzcuk. Beyaz talar davard o tandmn. Bir de ku kafesi vard, iinde yeil bir papaanla.Beyaz talar ttrmezdi elbette. Derdi ki...

    Domuzcuk, soluk almak iin durdu; Ralphn elindeki ldayan eyiokad:

    Ralph!Ralph ban kaldrd.tekileri armak iin bunu kullanabiliriz. Bir toplant yaparz.

    Bizi duyunca gelirler.Sevinle glmsedi Ralpha bakarak:Senin istediin buydu deil mi? Onun iin denizkabuunu sudan

    kardn, deil mi?Ralph, sar salarn itti eliyle:Senin tandn nasl ttrrd bu eytanminaresini?Tkryormu gibi bir ey yapard. Astmm yznden, teyzem izin

    vermezdi benim flememe. uradan nefes alp flediini sylerdi.Domuzcuk, elini tombul gbeinin stne koyup, nereden nefes

    alndn gsterdi:Hele bir dene, Ralph. tekileri arrsn.Ralph, denizkabuunun ucunu azna dayayp, kukulu kukulu

    fledi. Kendi soluundan baka bir ey duymad. Ralph, dudak-larndaki tuzlu suyu silip gene denedi ama ses kmyordudenizkabuundan.

    Tkryormu gibi bir ey yapard.

    17/296

  • Ralph, dudaklarn bzd, hava fkrtt denizkabuunun iine. Osur-uu andran hafif bir ses kt. Bu ses, iki ocuun da yle bir hounagitti ki, birka dakika, kahkaha nbetleri arasnda, osuruk sesi karpdurdu Ralph.

    uradan nefes alarak flerdi.Ralph, Domuzcukun ne demek istediini anlad; diyaframdan gelen

    bir solukla fledi. Denizkabuu hemen dile geldi: Kaln, hain bir ses,hurma aalarnn arasnda gmledi; ormann aprakl iine yayld;dan pembe granitine arpp yankland. Aalarn tepesinden kmekme kular havaland. Ve bir hayvan, domuzlar gibi ciyak ciyakbararak allarn iine dald.

    Ralph, dudaklarn ayrd denizkabuundan:Vay canna!Denizkabuunun hain gmbrtsnn yannda, kendi sesi bir

    fslty andryordu. Denizkabuuna dudaklarn dayad, derin bir solukalp bir kez daha fledi. Gmbrt gene duyuldu. Ralph, kendini zor-layp, daha derinden fleyince, bir oktav ykselen ses, daha da uzak-lara yaylan, kulak delici bir brtye dnt. Domuzcuk, barabara bir eyler sylyordu; yz sevinliydi; gzlnn camlarldyordu. Kular tt, kk hayvanlar kat. Ralphn soluutkendi, denizkabuunun sesi bir oktav dt, gittike alald, bir havahrts oldu.

    Bir filin parlayan az diini andran byk eytanminaresi sustu. Ral-ph, ylesine soluksuz kalmt ki, yz morarmt. Ku lklaryla venlayan yanklarla doluydu adann havas.

    Yemin ederim ki, millerce uzaklara yaylr bu ses.Ralph, soluunu buldu, art arda ksa sesler kard denizkabuundan.te, bir tane geliyor! diye bard Domuzcuk.

    18/296

  • Kumsalda, aa yukar yz yarda uzakta, hindistancevizi aalarnnarasnda bir ocuk grnd. Belki alt yalarnda, grbz, sarn biroland. st ba yrtlm, yedii eitli meyveler yzne gzne bu-lamt. Belirli bir amala pantolonunu indirmi, beline tam eke-memiti henz. Aalarn bulunduu setten kuma atlaynca, pantolonuayak bileklerine dt. Ayaklarn pantolondan syrp, kk admlarlakayala doru kotu. Domuzcuk, oraya trmanmasna yardm etti. Buarada Ralph, ormandan sesler gelinceye dek ttrd denizkabuunu.Kk olan, Ralphn nnde meldi, parlak gzlerle aadanyukarya doru Ralpha bakt. e yarayan bir ey yapldn kav-raynca, rahatlamaya balad; bedeninde temiz olan tek eyi, pembe baparman, azna koydu.

    Domuzcuk, ke doru eildi:Adn ne senin?Johnny.Domuzcuk bu ad mrldand kendi kendine. Sonra bararak, Ral-

    pha bildirdi. Ama hl denizkabuunu ttren Ralph ilgilenmedi. Buakllara smaz grlty karmann youn hazzyla yz morarmt;yreinin arp, gmleini kmldatyordu.

    Artk kumsalda hayat belirtileri balamt. Scakln buusundatitreen kumsal boyunca, bir yn biimler grnd. Erkek ocuklar,sessiz scak kumda yryerek, iskele biimindeki byk kayaladoru geliyorlard. nsan artacak kadar yaknda bulunan, Johnnyyanda kk olan, meyve tkndklar ormandan kverdiler an-szn. Domuzcuktan belki biraz daha kk esmer bir ocuk, allaritip ortaya kt; kayala gelince, neeyle glmsedi herkese. Art ardageliyordu ocuklar. Saf Johnny ne yaptysa, onlar da ayn eyi yapyor,devrilen hurma aac gvdelerine oturup bekliyorlard. Ralph, denizka-buundan, ta uzaklara yaylan kesik sesler karyordu hi durmadan.Domuzcuk, ocuk kalabal arasnda yryor, adlarn soruyor, bu

    19/296

  • adlar aklnda tutabilmek iin kalarn atyordu. ocuklar, yaln biruysallkla boyun eiyorlar; megafonlu adamn szn dinledikleri gibi,Domuzcukun da szn dinliyorlard. Kimi plakt; giysilerini elindetayordu. Kimi yar plak, yar giyinmiti. Okul niformalarnn gri,lacivert, bej, ynl ceketleri vard srtlarnda. Rozetleri, iaretleri, hattaoraplarnda ve kazaklarnda renkli eritler vard. Yeil glgelikte,oturduklar aa ktklerinden ykselen balar, kumrald, sarnd,siyaht, kestane rengiydi, kum rengiydi, donuk kahverengiydi. Bubalardan mrltlar, fsltlar kyordu. Ralpha bakan, hesaplaypdnen gzler vard bu balarda. ocuklar olumlu bir i yapldnbiliyordu.

    Kumsaldan tek bana ya da ikier ikier gelen ocuklar, scaklnbuu perdesinin meydana getirdii snr anca, birdenbire grlyor-lard. Onlar yaklarken gze ilk ilien ey, kumun stnde oynayan,yarasay andran, kara bir yaratkt. Bunun stndeki gvde, biraz sonragrlebiliyordu ancak. Bu yarasams ey, ocuun glgesiydi; tam te-pesinde olan gne, telal ayaklarnn arasnda kk bir lekeyedntrmt glgesini. Ralph, denizkabuuyla urat halde,oynayan bir kara lekenin stne basa basa kayala son gelen iki kiiyedikkat etti gene de. Yusyuvarlak kafal, ok ak saman sars sal buiki ocuk, kpekler gibi soluyup Ralpha glerek, yere attlar kendiler-ini. kizdiler. Ve bylesine gleryzl iki ocuun birbirine tpatpbenzemesi karsnda afallyor, gzlerine inanamyordu insan. Berabernefes alyorlar, beraber glyorlard. Tombalak ve canlydlar. Islakdudaklarn Ralpha doru kaldrmlard. Sanki yzlerini gereincertecek derileri yokmu gibi, profilleri belli belirsiz, azlar akkalmt. Domuzcuk, gzlnn ldayan camlarn onlara doruedi; denizkabuunun gmbrts arasnda, st ste syledi adlarn:

    Sam, Eric, Sam, Eric.Derken akl kart. kizler, hayr dercesine balarn sallayp

    birbirlerini gsterdiler iaret parmaklaryla; ocuk kalabal glt.

    20/296

  • Sonunda Ralph, denizkabuunu ttrmekten vazgeti, oraya kt.Denizkabuu elinden sarkyor, ba dizlerine doru eiliyordu.Yanklanan sesler dinince, glmeler de bitti, bir sessizlik oldu.

    Kumsaln bir prlanta gibi ldayan pusu iinde, kara bir ey ilerliy-ordu bocalaya bocalaya. lk Ralph grd bunu ve yle youn birdikkatle bakmaya balad ki, tm gzler o yana evrildi. Bu kara ey,buulu scakln yaratt hayalimsi grntlerden kp ak seikgrlen kuma basnca, karaltnn glgelerden fazla giysilerden ilerigeldii anlald. Bir alay ocuktu bu acayip ey. Birbirine az ok ayakuydurarak, ikier ikier, kout iki izgi halinde yryorlard. Giysileriakln alamayaca kadar acayipti: Pantolonlarn, gmleklerini, teler-ini berilerini ellerinde tayorlard, ama her ocuun bana, gmrozetli, drt ke kara bir apka geirilmiti. Bedenleri, boyunlarndanayak bileklerine kadar kara pelerinlerle rtlyd. Bu pelerinlerin solgs hizasnda, gm rengi uzun bir ha vard. Tropiklerin sca, yi-yecek aramak ve yanan kumsalda imdi terler dkerek yrmek, yeniykanm krmz eriklere dndrmt ocuklarn tenini. Onlarkomuta eden de ayn biimde giyinmiti ama apkasndaki rozet altnrengiydi. Alay, byk kayala aa yukar on yarda yaklanca, buocuk bararak bir emir verdi. tekiler, yabans n altnda soluksolua, terleye terleye, sallana sallana durdular. Emir veren ocuk, pel-erini uuarak kayala atlayverdi; kapkaranlk grnen bu yere baktgzlerini ksp:

    Boru alan adam nerede?Gneten gzleri kamat iin evresini gremediini anlayan Ral-

    ph, konutu:Borulu adam yok, yalnz ben varm.ocuk biraz daha yaklat, yzn buruturup Ralph szd tepeden.

    Grd ey, yani kucanda fildii renkli byk eytanminaresiyle

    21/296

  • oturan sar sal olan, onu pek memnun etmemiti. Pelerinini savur-arak, hzla dnd:

    Peki, bir gemi yok mu?Bol pelerinin rtt bedeni uzun, zayf, kemikliydi. Kara apkann

    altnda kzl salar vard. illi yz kmt. Aptal grnmeden ir-kindi. Dik dik bakan ak mavi gzlerinden hayal krklna urad,fkelendii ya da fkelenmeye hazr olduu anlalyordu:

    Bir byk yok mu burada?Ralph, srt dnk olan ocua Hayr, yok dedi. Bir toplant

    yapyoruz; gel sen de bize katl.Pelerinli ocuklar sray bozmaya baladlar. Uzun boylu ocuk

    bard onlara:Koro, dur!Canndan bezmi koro yeleri, sz dinleyip sraya girdiler, sallana

    sallana durdular gnein altnda. Ancak birka, hafif bir sesle karkmaya yeltendi:

    Ama Merridew... Ne olur Merridew... Biz...Derken, ocuklardan biri yzkoyun kuma kapakland ve sra

    bozuldu. Yere ylan ocuu kayala kardlar, oraya yatrdlar.Merridew, evresine dik dik bakp durumu idare etmek zorunda kald:

    Peki yleyse, oturun. Brakn onu.Ama Merridew...kide bir dp baylr o. Gibde de bayld. Addisde de bayld, sa-

    bah duasnda koroyu ynetenin stne dp gene bayld.

    22/296

  • Merridew, ancak kendilerinin yakndan bildii bu konuya deinince,devrilmi aa gvdelerine kara kular gibi tneyip Ralph ilgiyleszen kilise korosu yeleri, sinsi sinsi gltler. Domuzcuk, kimseninadn sormuyordu. Bu olanlarn niformal stnlnden, Mer-ridewin sesindeki kaygsz otoriteden ekiniyordu. Ralphn arkasnasnd, gzln evirip evirmeye balad.

    Merridew, Ralpha dnd:Bykler yok mu burada?Yok.Merridew, bir aa ktne oturdu, evresine gz gezdirdi:Kendi bamzn aresine bakmak zorundayz yleyse.Ralphn arkasnda kendini gvende bilen Domuzcuk, ekine ekine

    konutu:te bu yzden bir toplant yaptk. Ne yapacamz kararlatralm

    diye. Adlarn aldk. Bu Johnny. Bunlar ikiz, Sam ile Eric. HanginizEricsiniz? Sen mi? Hayr... Sen Samsn...

    Ben Samm.Ben de Eric.Ralph, Hepimizin ad bilinmeli dedi. Ben Ralphm.Domuzcuk, ou adlar aldk dedi. Demin aldk.ocuk adlar bunlar dedi Merridew. Bana ne diye Jack diyecek-

    misiniz. Merridewim ben.Ralph, hemen Merridewe bakt. Ne istediini bilen bir kiinin ses-

    iydi bu.Sonra bir ocuk var dedi Domuzcuk, unuttum onun...

    23/296

  • Jack Merridew, Fazla konuuyorsun sen dedi. Kapat eneni,iko.

    Glmeler oldu.O iko deil, dedi Ralph, gerek ad Domuzcuktur onun.Domuzcuk!Domuzcuk!Hey, Domuzcuk!Herkes katla katla glyordu. En kkler bile katlmt bu

    glmeye. imdilik ocuklar bir ember kurup aralarnda an-lamlard; bu emberin dnda kalmt Domuzcuk. Domuzcukunyz pembe pembe oldu; ban edi, bir kez daha sildi gzlnncamlarn.

    Glme fasl bitti sonunda. Gene adlar alnd. Kilise korosunun ocuk-lar arasnda, boy asndan Jacktan sonra gelen Mauriceydi. Maurice,boyuna srtan iri bir oland. Herkesten kaan, herkesten gizlenen,kendi iine kapanm, hi kimsenin tanmad ince bir ocuk vardorada. Adnn Roger olduunu mrldand, sonra gene sustu. Bill vard,Robert vard, Harold vard, Henry vard. Baylan koro yesi, bir aacnktne yasland, solgun dudaklarla Ralpha glmsedi, adnn Simonolduunu syledi.

    Jack, Nasl kurtarlacamz konusunu bir karara balamalyzdedi.

    Fsltlar duyuldu. Ad Henry olan kk ocuklardan biri, evine git-mek istediini syledi.

    Kes sesini dedi Ralph dalgn dalgn. Denizkabuunu havayakaldrd: Karar vermek iin bir efimiz olmal, bana kalrsa.

    24/296

  • Bir ef! Bir ef!Jack, dolambal yollara sapmay hor gren bir kstahlkla, ef ben

    olmalym dedi. nk benim, katedralin korosunda da yerim var.Hem de bu koronun bandaym. Do diyezi bile syleyebilirim ben.

    ocuklar gene fsldatlar.Jack, yleyse dedi, ben...Jack duraksad. Roger adl esmer ocuk kprdand ve konutu:Oya koyalm.Tamam!efi oyla seelim!Oylama yapalm...Denizkabuu oyunu kadar ho bir oyundu bu oylama ii. Jack kar

    koymaya balad. Birinin ef seilmesi konusunda genel istek, Ralphnef seilmesi isteine dnt oybirliiyle. Aslnda ocuklardanhibiri, bu istein yerinde olduunu kantlayacak bir nedengsteremezdi; nk akl belirtileri gsteren tek kii Domuzcuktu; efolarak ilk dnlmesi gereken de Jackt. Ne var ki, tm gzler, hikprdamadan oturan Ralpha evrilmiti: Ralph iriydi, Ralph gzeldi.Ama farkna varmadklar halde, onu semek istemelerinin gereknedeni denizkabuuydu. Bu byk eytanminaresini seslendiren, abu-cak krlabilecek bu gzel eyi kucanda tutup onlar kayalkta bekley-en ocuun bir ayrcal vard.

    Denizkabuunu tutan!Ralph! Ralph!O boru gibi eyi ttren, ef olsun!

    25/296

  • Ralph, susmalar iin elini kaldrd:Peki, Jackn ef olmasn kim istiyor?Kilise korosundakiler, canlarndan bkm bir uysallk iinde, ellerini

    kaldrdlar.Beni kim istiyor?Domuzcuk bir yana, kilise korosunun dnda kalanlarn tm, eller-

    ini kaldrdlar hemen. Sonra Domuzcuk da, istemeye istemeye elinikaldrd.

    Ralph, kalkan elleri sayd:yleyse ben efim.ocuklar alkladlar. Koronun yeleri bile alklad. erleyen

    Jackn kpkrmz kesilen yzndeki iller yok oldu. nce ayaa fr-lad, sonra cayd, gene oturdu. Her bir yan alkla nlarken Ralph,Jacka bakt. Ona bir eyler vermek istiyordu:

    Koro senindir elbette.Koro ordu olabilir.Ya da avc olabilir.Koro... ey olabilir...Jackn yznn krmzl gemiti. Susmalar iin gene elini

    kaldrd Ralph:Korodan Jack sorumludur. Koro yeleri... ey olabilir... Ne olmasn

    istiyorsunuz onlarn?Avc olsunlar.

    26/296

  • Jack ile Ralph, ekingen bir dostluk duygusuyla birbirlerineglmsediler. teki ocuklar, heyecanl heyecanl konuuyorlardaralarnda.

    Jack, ayaa kalkt:Koro, karn pelerinlerinizi!Koro yeleri, ders bitmi de snftan kmlar gibi, ayaa kalktlar;

    ene ala ala, kara pelerinlerini otlarn stne ydlar. Jack, kendipelerinini Ralphn oturduu ktn yanna koydu. Kuruni rengiortu terden yapmt bedenine. Ralph, hayran hayran bakt ortunhaline. Jack, bu bak grnce aklad:

    Her bir yanmzn su olup olmadn anlamak iin, u tepeye tr-manmaya altm. Ama denizkabuunun sesi bizi buraya ard.

    Ralph glmsedi, herkes sussun diye denizkabuunu havaya kaldrd:Dinleyin hepiniz. Durumu dnp tanmam iin zaman gerek

    bana. Ne yapacamz hemen kararlatramam. Eer buras bir adadeilse, bizi hemen kurtarrlar. Anlamamz gerek burann bir ada olupolmadn. Hepiniz burada kalp bekleyeceksiniz. Uzaklamayacak-snz buradan. kii ten fazla olursak durum karr, birbirimizikaybederiz kefe kacaz, burann ne olduunu anlayacaz. Ben gi-deceim, Jack gidecek, bir de...

    Ralph evresindeki istekli yzlere bakt. Bir yn ocuk vardseebilecei.

    Bir de Simon.Simonun yanndakiler gltler. Simon da hafif glerek ayaa

    kalkt. Bayld srada yzn saran solgunluk gemiti artk. Sska,canl bir kk ocuktu. Dmdz sarkan kaln telli kara salarnaltndan bakyordu gzleri.

    27/296

  • Simon, evet dercesine ban sallad Ralpha:Gelirim.Ben de...Jack, arka cebinden kard byke ba knndan ektii gibi bir

    aa gvdesine saplad.ocuklarn grlts artt, sonra bir sessizlik oldu.Domuzcuk kprdad:Ben de geleceim.Ralph dnp Domuzcuka bakt:Byle bir durumda ie yaramazsn sen.Ama gene de...Jack kesip att: Seni istemiyoruz. kii yeter.Domuzcukun gzlnn camlar ldad:Denizkabuunu bulduu srada onun yanndaydm ben. Herkesten

    nce onun yanndaydm ben.Jack ile tekilerin aldrd yoktu Domuzcuka. ocuklar dald.

    Ralph, Jack ve Simon, kayalktan atladlar; kumda yryerek doalyzme havuzunun yanndan getiler. Domuzcuk pelerinden gitti be-ceriksiz admlarla.

    Simon ortamzda yrrse, bann tepesinden konuabiliriz dediRalph. ocuk, birbirlerine ayak uydurarak yrmeye baladlar. Si-mon, arada srada sekip ayak deitirmek zorunda kalyordu, onlarayetiebilmek iin. Derken Ralph durdu, dnp Domuzcuka bakt:

    Bana bak...

    28/296

  • Jack ile Simon, hibir eyin farknda deilmi gibi yryp gittiler.Gelemezsin.Domuzcukun gzlk camlar gene buuland. Kk drld

    iin buuland bu kez.Onlara yetitiriverdin. Oysa sana sylemitim...Domuzcukun yz kzard, dudaklar titredi:Sana sylemitim istemediimi...Kuzum, neler anlatyorsun sen?Bana Domuzcuk demelerini istemediimi sylemitim. Bana

    Domuzcuk demesinler de, ne derlerse desinler demitim. Sana tembihetmitim, onlara syleme diye. Ama sen hemen yetitirdin...

    Bir sessizlik oldu. imdi Domuzcuka daha anlayla bakan Ralph,iman ocuun krldn, ezildiini grd. zr dilemekle, daha daileri gidip onu iyice gcendirmek arasnda bocalad bir an. Sonunda,gerek nderlerin tokszllyle konutu:

    iko diyeceklerine Domuzcuk desinler daha iyi. zldm bylekrlmana. imdi geri dn, onlarn adlarn al. Senin iin de bu. Hoakal.

    Ralph dnd, Jack ile Simonun peinden kotu hzla. Domuzcukdurduu yerde kald. Hakl bir fkeyle kzaran yanaklar, normal ren-gini ald yava yava. Byk kayala geri dnd.

    Ralph, Jack ve Simon, evik admlarla kumda yrdler. Sularekilmiti; kumsaln yosunla kapl ince bir eridi, toprak bir yol kadarrahatt. Bir eit byleyici gzellik vard evrelerinde. Bununbilincinde, bunun mutluluu iindeydi ocuklar. Birbirlerine bakyor-lar, cokuyla glyorlar, kimin ne dediini dinlemeden konuuyorlard.

    29/296

  • Hava prl prld. Tm bunlar aklayp yorumlamak iiyle baakamayan Ralph, amuda kalkt, tepe taklak yuvarland. Glmeleribitince, Simon, ekine ekine Ralphn kolunu okad. Gene glmektenkendilerini alamadlar.

    Haydi gelin dedi Jack, biz kifiz.Ralph, Adann ucuna gideceiz, keden bakacaz dedi.Eer bu bir adaysa...imdi, lest bitmekteyken, hayalimsi grntler silinmeye

    balamt. Adann ucu, byyle biim deitirip akllara smaz biryer olmaktan kmt artk. Ak seik grebiliyorlard orasn. Adannbildikleri ksmnda olduu gibi, oraya da drt ke kayalar ylyd.Lagnn durgun sularnda, koskocaman bir kaya ykseliyordu. Denizkular oraya yuvalanmlard.

    Ralph, Bu yuvalar, pembe bir pastann stndeki beyaz ekerlergibi dedi.

    Jack, Bu kenin arkasnda ne olduunu gremeyeceiz dedi;nk bir ke yok; geni bir kvrm var yalnz... Gryorsunuz, kay-alar gittike daha berbat oluyor.

    Ralph, eliyle gzlerini siper edip, daa doru ykselen kayalarnizdii girintili kntl izgiye bakt. Kumsaln daa en yakn olanyerindeydiler imdi.

    Ralph, Daa buradan trmanmaya alrz dedi. Bana kalrsa, enkolay yol buradan. Hem ormann bitkileri filan daha az burada; oupembe kaya. Haydi, gelin.

    ocuk trmanmaya baladlar. Bilinmeyen bir g, kayalar yer-inden koparp parampara etmi; kklerini stte brakarak, arpukurpuk ymt onlar. Tepesinde eri bir ta duran pembe dik kayalar,balca zelliiydi burann. Her dik kayann stnde bir dik kaya daha

    30/296

  • vard. Bylece ormann karmakark srngen bitkileri arasndadengelenen pembe kayalar, gkyzne doru ykseliyordu. Bu dikkayalardan ounun dibinde, yukarya doru dolanan darack bir yolvard. ocuklar, yzlerini kayalara evirip, bitkilerin iine bata kayan yan ilerleyebiliyorlard bu yolda.

    Bu yol nasl olmu?Jack durdu, terli yzn sildi. Ralph yannda, soluk soluayd.nsanlar m at bu yolu?Jack, hayr dercesine ban sallad:Hayvanlar.Ralph, gzlerini kst, aalarn altndaki karanla bakt. Kck

    titreimler iindeydi orman.Haydi, gelin.Girintili kntl kayalar arasnda dik yokuu trmanmak deil, bir

    sonraki yolu bulmak iin bitkilerin iine dalmak zorunluluuydu aslg olan. Srngen bitkilerin kkleriyle saplar birbirine yle birkarmt ki, ocuklarn bklebilen esnek ineler gibi, onlarnarasndan syrlmalar gerekiyordu. ocuklara yol gsteren tek ey,kahverengi toprakla tepelerindeki yapraklar arasndan zaman zamanszan kt. Bir de yolun yukar doru ykselmesine dikkat ediyorlard.Srngen bitkilerin urganlaryla kapl deliklerden hangisi biraz dahayksekse, ona basyorlard hep.

    Nasl yaptlarsa yaptlar, yukarya doru ilerleyebildiler.Birbirine giren bitkiler arasnda taklp kaldklar bir anda, belki

    geirdikleri en g anda, Ralph ldayan gzlerle dnp bakt ikiarkadana.

    31/296

  • Yaasn!Mthi!ahane!Neden keyiflendikleri belli deildi. de kan ter iinde, pislie bu-

    lanm, bitkindi. Ralphn her bir yan fena halde izilmiti. Srngenbitkiler, bacaklarnn st ksmlar kadar kalnd. Aralarndan geebil-mek iin darack tneller bulmalar gerekiyordu. Ralph, bir deney yap-mak iin bard. Bouk yanklar dinlediler.

    Gerekten kiflik yapyoruz dedi Jack. Bizden nce kimseciklerburaya ayak basmad bana kalrsa.

    Bir harita izmeliyiz dedi Ralph. Ne are ki, kdmz yok.Simon, Aa kabuklarna izeriz dedi. Sonra da stne kara bir

    eyler sreriz, izgiler belirsin diye.Ormann kasvetli karanlnda, sessiz ve arbal bir anlama iinde,

    l l gzlerle gene baktlar birbirlerine.Yaasn!Mthi!Amuda kalkacak yer yoktu burada. Ralph, heyecannn younluunu,

    Simonu yumruklayp yere ykyor gibi yaparak aa vurdu. ocuk,st ste ylp alacakaranlkta sevinle itiip kaktlar.

    Birbirlerinden ayrlnca ilk konuan Ralph oldu:Haydi, dn yola.Bundan sonra vardklar dik kayann pembe graniti, srngen

    bitkilerden ve aalardan biraz uzak kald iin yukar doru koab-ildiler kk admlarla. Burada, orman aalar yle seyrekleti ki,

    32/296

  • uzaklara yaylan denizi grdler bir ara. Aalarn glgesinden knca,gne, ormann karanlk rutubetli scanda tere batan giysilerini kur-uttu. Artk karanlklara dalmaktan kurtulmulard. Dan tepesine var-mak iin, pembe kayalara trmanmalar gerekiyordu sadece. ocuklar,darack geitlerde, sivri kayalarn dibindeki kk talarn stnde iler-leyip yollarna devam ettiler.

    Bakn! Bakn!Adann bu ucunda, parampara kayalarn st ste ylan bacalar

    gkyzne doru ykseliyordu. Jackn yasland kayay ittikleri za-man, gcrdayarak kmldad kaya.

    Haydi, gelin...Ne var ki, Haydi, tepeye gelin demek istemiyordu. ocuk, an-

    cak bu kayayla baa ktktan sonra tepeye kar saldrya geeceklerdi.Kk bir otomobil boyundayd kaya.

    tin!leri geri sallann, gereken uyumu bulun...tin!Daha hzl sallansn sarka, daha hzl, daha hzl... Kayann dengede

    durduu noktaya yklenin... Daha ok dayann, daha ok...tin!Kocaman kaya, tembel tembel salland, ayak parmann ucunda bir

    saniye durdu, eski yerine dnmemeye karar verdi, dt, bir yerearpt, tersyz oldu, kaln bir vzlty andran bir sesle aa atlad veormann tavannda derin bir ukur kazd. Yanklar ve kular uutu, akve pembe bir toz ykseldi. Uzaklarda orman, aalarn arasndan ku-durmu bir canavar gemiesine titredi. Sonra, gene sessizlik sardaday.

    33/296

  • Yaasn!Tpk bir bomba!Hurrraaa!Be dakika boyunca, bu grkemli baary elde ettikleri yerden

    ayrlamadlar. Ama sonunda yrmeye baladlar gene.Dan tepesine trmanmak kolaylamt artk. Oraya varacaklar

    srada, Ralph durdu:Vay canna!Dan yamacnda oyulmu, ember ya da yarm ember biiminde

    bir yere gelmilerdi. Bir eit kaya bitkileriyle, mavi ieklerle doluptayordu buras. Mavi iekler, kayalardan sarkyor, aada ormannstne dklyordu bereketle. Ykselen, uuan, konan kelebeklerledoluydu hava.

    Dan drt ke doruu, bu emberin tesindeydi. ok gemedenvardlar oraya.

    Burann bir ada olduunu nceden sezmilerdi. Salarnda sollarndadeniz, tepelerinde billur gibi ykselen gkyz, pembe kayalara tr-manrken, sularn her bir yanlarn sardn igdleriyle sezmilerdi.Ne var ki, ancak dorua ktktan sonra, sularn ufku epeevresardn ancak kendi gzleriyle grdkten sonra son sz sylemek,her nedense daha uygun grnmt onlara.

    Ralph dnd, teki iki ocua bakt:Buras bizim.Ada, az ok bir tekne biimindeydi. Bu ucunda bir tmsek ykseliy-

    ordu. ocuklarn arkasnda, darmadank kayalar deniz kysna iniy-ordu. Her bir yanda talar, yarlar, aa tepeleri ve dik bir yama vard.

    34/296

  • nlerinde, yani teknenin ortasn oluturan blmde, yoku pek dikdeildi; uraya buraya aalar ve granitin pembelii serpilmiti. Sonra,engelin kaplad, koyu yeil, yass ksm geliyordu adann. Bununucunda pembe bir kuyruk vard. Kynn ufalp sularda eridii yerde,bir ada daha grlyordu. ocuklarn bulunduu adadan neredeysekopmu bir kaya parasyd bu. Pembe ve belal bir tek tabyas olan birkale gibi, yeil ormann tesinde karlarna dikiliyordu bu kaya.

    ocuklar, tm bunlara, sonra denize baktlar. lest bitmekzereydi. In yaratt hayaller yok olmutu; her ey olduu gibigrnyordu.

    Denizin yzeyine ykselen s bir kayalktr bu. Bir mercan kay-al. Buna benzer resimler grmtm.

    Denizdeki mercan kayalklar, adann yalnz bir tek yann kapatmy-ordu; aa yukar bir mil uzaklara yaylyor, artk kendi kumsallarsaydklar kyya kout olarak uzanp gidiyordu. Sanki bir dev, eilipsularda adann resmini kabataslak izmek istemi de, iini bitiremedenbezmi gibi, mercan kayalar denize izitirilmiti. Kayalarnevreledii su, bir tavuskuunun tyleri kadar alacalyd; bu suyuniindeki talarla yosunlar, sanki bir akvaryumdaym gibi ak seikgrlyordu. Kayalarn dndaki deniz koyu maviydi. Sular yk-seldii, kayalardan uzun uzun kpk eritleri akt iin, adann birgemi gibi yol aldn sandlar bir an.

    Jack, aalar gsterdi:te oraya indik.Dik yamalarla yarlarn tesinde, ormann paraland bir yer vard.

    Aa gvdelerini devirdikten sonra srklenen uak, bu yara iziyledeniz kys arasnda, bir sra hindistancevizi aacndan baka bir eybrakmamt. Lagne uzanan byk bir iskeleye benzeyen kayalk da

    35/296

  • grlyordu oralarda. evresinde bcek gibi kck, kmldayanbiimler vard.

    Ralph, durduklar aasz yerden balayp, aa doru dolanan; birderin hendei, bir iek ynn ve yarn balad kayay izleyen birizgi izdi parmayla:

    En abuk bu yoldan geri dnebiliriz.Gzleri l l, azlar ak, bir zafer kazanmann, egemen olmann

    mutluluunu tattlar. Comulard; dosttular.Ralph, akll uslu konutu:Tten bir baca olmadna gre, ky yok; bir sandal da yok. Son-

    radan iyice aratrrz bunu. Ama ssz bir adadayz bana kalrsa.Yiyecek buluruz dedi Jack, Ava karz, bir eyler yakalarz...

    Sonra onlar gelir, bizi kurtarrlar.Simon ikisine de bakt. Bir ey sylemedi ama ban yle bir sallad

    ki, kara salar bir ne dkld, bir arkaya. Yz k sayordu.Ralph, denizde kayalklarn bulunmad yana bakt.Oras daha dik dedi Jack.Ralph, iki avucunu birletirip, bir ana tutar gibi yapt:Aadaki u orman paras... Da onu tutup kaldryor sanki.Dan her bir yanna aalar taklp kalmt: iekler ve aalar.

    Derken orman kmldad, grledi, savruldu. Onlara yakn olan kayaiekleri uutular. Ve yarm dakika serin bir yel esti yzlerine.

    Ralph, kollarn at.Hepsi bizim.

    36/296

  • Gldler, takla attlar, barp ardlar dan doruunda.Karnm ackt.Simon alndan sz edince, teki ikisi de farkna vardlar a

    olduklarnn.Haydi gidelim dedi Ralph. rendik renmek istediimizi.Kayalk bir yamatan aa kayp getiler, ieklerin arasna dtler,

    aalarn altnda yrdler. Durup merakla incelediler evrelerindekibitkileri.

    lk konuan Simon oldu:Mumlar gibi. Mum allar. Mum tomurcuklar.Koyu yeil ve gzel kokuluydu hi solmayan bu bitkiler. Ia kapan-

    m, yeil balmumu renginde bir yn tomurcuk vard stlerinde. Jack,tomurcuklardan birini bayla kesince, gzel kokular sard drt biryanlarn.

    Mum tomurcuklar.Ralph, Bunlar tututuramazsnz dedi. Ama tpk muma

    benziyorlar.Jack, Yeil mumlar dedi hor grrcesine. Bunlar yiyemeyiz.

    Haydi, yryn.Aalarn ok sk olduu bir yere varp, yorgun argn yrrken,

    grltleri duydular: Ciyak ciyak baran hayvan sesleri ve toynaklarnyere sert sert vuruu. ocuklar ilerledike, sesler ykseldi, bir lgn-la dnt. Srngen bitkilerin rtsne taklp kalan, akllara smazbir korkunun kudurganl iinde, lastii andran bitkilere saldran birdomuz yavrusu grdler. Boyuna baran hayvann kard ses ipin-ceydi, bir ine kadar sivriydi. ocuk atldlar. Jack, gsterili bir

    37/296

  • davranla ban ekti; kolunu havaya kaldrd. Bir duraklama, biranlk bir duraksama oldu. Domuz yavrusu hl baryor, srngenbitkileri hl ekitiriyor, kemikli bir kolun ucundaki bak hl parly-ordu. O ban domuz yavrusunun stne inmesinin, ne denli akl al-maz, ne denli korkun bir ey olacan anlamalarna yetti bu durak-lama an. Derken hayvan, bitkileri paralayp kurtuldu, allarn arasnakat. ocuk birbirlerine ve bu korkun eyin olduu yerebakakaldlar. Jackn yz bembeyazd illerinin altnda. Ba hlkaldrdnn farkna vard, kolunu indirdi, ba knna soktu. Sonra de utana utana gldler, gene yrmeye baladlar.

    Jack, Bir yer aryordum dedi. Bir an bekliyordum ba neresinesaplayacam kestirmek iin.

    Ralph, yabanc bir hrsla konutu:Domuzun belirli bir yerini delmek gerek dedi. Domuzu delmekten

    sz ederler hep.Jack, Domuzun grtla kesilir, kan aksn diye dedi, yoksa etini

    yiyemezsin.Neden onu...Nedenini ok iyi biliyorlard. Ban canl bir gvdeye inmesi,

    yaayan gvdeyi paralamas korkuntu da, ondan; kann akmasnadayanlamazd da, ondan.

    Onu ldrecektim, dedi Jack. nden yrd iin yzngremiyorlard. Ba saplayacak bir yer aryordum. Bir dahakisefere...

    Jack, knndan ekip kard ban bir aacn gvdesine mhlad.Bir dahaki sefere acma nedir bilmeyecekti. Yabans gzlerle evresinebaknd. Sanki ona kar kan varm gibi, meydan okuduarkadalarna. Sonra, ormandan kp, gn na vardlar. Uan

    38/296

  • brakt ize, iskele biimindeki byk kayala ve toplant yerinedoru giderken, yiyecek bir eyler arayp tka basa yediler bir sre.

    39/296

  • 2Dadaki Ate

    Ralph, artk denizkabuunu ttrmyordu ve byk kayann stocuklarla dolmutu. Sabahki toplantdan farklyd bu toplant. lesonras gne gkyznde alalm, kayann teki yanndan parlyorduimdi. Gnete yanmann acsn eken ou ocuklar, i itengetikten sonra, giysilerini srtlarna geirmilerdi. Eskisi gibi ayr birgrup olmaktan az ok kurtulan koro yeleri, pelerinlerini bir kenaraatmlard.

    Ralph, devrilen aa gvdelerinden birine oturdu. Gne solyanndan geliyordu. Koro yelerinin ou sa yanndayd. Solunda,yaadklar lkeyi savatan tr terk ettikleri srada birbirlerinitanmayan daha byke ocuklar vard. Kkler, Ralphn karsndaotlarn stne melmilerdi.

    Bir sessizlik oldu. Ralph, yer yer pembe benekli, fildii renkli bykeytanminaresini kucana ald ve anszn esen bir rzgr, k serptikayann stne. Ralph, ayaa kalkmas m, yoksa oturmas m gerek-tiini bilemiyordu. Yan yan soluna, yzme havuzuna doru bakt.Domuzcuk oralarda, yakndayd ama yardm etmiyordu Ralpha.

    Ralph boazn temizledi:te.Rahat rahat konuabileceini, sylemek istediklerini syleyebile-

    ceini anlad birdenbire. Elini sar salarnn arasndan geirdi,konumaya balad:

    Biz, bir adadayz. Dan tepesine ktk, her bir yanda su grdk. Evgrmedik, baca duman grmedik, ayak izi grmedik, tekne grmedik,insan grmedik. Issz bir adadayz; bizden baka kimsecikler yokburada.

  • Jack, Ralphn szn kesti:Ama gene de bir ordu gerek. Avlanmak iin bir ordu. Domuzlar

    avlamak iin.Evet, domuzlar var bu adada.ocuklarn de, srngen bitkiler arasnda rpnan o pembe canl

    yaratn varln anlatmak istediler.Grdk...Ciyak ciyak baryordu...Kurtulup kat...Ben onu ldremeden... Ama bir dahaki sefere...Jack, ban bir aa gvdesine saplad, meydan okurcasna bakt

    evresine.Toplant gene dzene kavutu.Ralph, Gryorsunuz ki, bize et bulacak avclar gerek dedi. Bir

    ey daha var.Denizkabuunu kucandan ald, gnein yaralad yzlere bakt.Burada bykler yok. Kendi kendimize bakmak zorundayz.Toplantdakilerden bir uultu ykseldi, sonra herkes gene sustu.Bir ey daha var. Herkes bir azdan konumamal. Okulda olduu

    gibi el kaldrmalyz.Denizkabuunu yznn hizasna kaldrd; kvrml ksmn stnden

    bakt:Konumak isteyene vereceim bu byk eytanminaresini.

    41/296

  • eytanminaresi derler bu tr denizkabuuna. Benden sonra konu-mak isteyene vereceim bunu. Konuurken elinde tutabilir.

    Ama...Bak dinle...Ve hi kimse konuann szn kesemeyecek benden baka.Jack ayaa frlad:Kurallarmz olacak diye bard heyecanla. Bir yn kural! Eer

    kurallara bo veren karsa...Yaaaa!Hurraaa!Hey be!I huuu!Ralph, denizkabuunun kucandan alndnn farkna vard.

    Domuzcuk, fildiimsi kocaman eytanminaresini barna basarak ay-aa kalkmt. Barp armalar kesildi. Ayakta kalan Jack, kararsz,Ralpha bakt. Ralph glmsedi; eliyle aa ktn gstererek,Jack yanna ard. Jack oturdu. Domuzcuk gzln kard; cam-lar gmleiyle silerken, gzlerini krptra krptra bakttoplantdakilere:

    Ralphn konumasn engelliyorsunuz. Brakmyorsunuz sylesinen nemli eyi.

    Herkesi etkilercesine duraklad.Kim biliyor burada olduumuzu, ha?Havaalannda biliyorlard.

    42/296

  • O boru gibi eyle seslenen adam...Benim babam...Domuzcuk gzln takt.Hi kimsecikler bilmiyor burada olduumuzu dedi. Domuzcukun

    yz daha da solgundu imdi; soluk soluayd. Nereye gideceimizibelki biliyorlar, belki de bilmiyorlard. Ama nerede olduumuzubilmiyorlar; nk biz gideceimiz yere varamadk.

    Domuzcuk, az ak, bir an bakakald toplantdakilere. Sonrasendeledi, yere kt. Ralph, denizkabuunu Domuzcukun elindenald.

    Ben de bunu syleyecektim dedi. Ama hepiniz... ocuklarnyoun bir dikkatle gerilen yzlerine bakt: Uak, alev alev yanarakdrld. Hi kimse bilmiyor nerede olduumuzu. Uzun sre kalabil-iriz burada.

    yle bir sessizlik oldu ki, Domuzcukun tkana tkana nefes aldnduyabildiler. Alalan gne, altn gibi yayld byk kayann yarsna.Durgun sularn stnde, kendi kuyruklarn kovalayan kedi yavrulargibi fr fr dnen esintiler, artk kayaya ve ormana doru esmeyebalamt. Ralph, alnna den karmakark sar salarn eliyle itti:

    Yani uzun sre burada kalabiliriz.Hi kimse bir ey demedi. Ralph gld anszn:Ama buras gzel bir ada. Biz, Jack, Simon ve ben daa trmandk.

    Yaman bir yer. Yiyecek var, iecek var...Ve kayalar var...Mavi iekler var...

    43/296

  • Biraz toparlanan Domuzcuk, Ralphn elindeki denizkabuunu gs-terdi. Jack ile Simon sustular. Ralph, konumasn srdrd:

    Beklerken, ho vakit geirebiliriz bu adada.Ralph, her bir yan gsterircesine kollarn at:Kitaplarda anlatlanlar gibi tpk.ocuklar, hep bir azdan bardlar:Hazine Adas gibi...Krlanglar ve Amazonlar gibi...Mercan Adas gibi...Ralph, elindeki denizkabuunu havada sallad:Bu, bizim adamz. Gzel bir ada. ok eleneceiz, bykler gelip

    bizi alncaya kadar.Jack, elini uzatp denizkabuunu ald:Domuzlar var dedi; yiyecek var. Ykanacak su var uradaki kk

    kaynakta... Her bir ey var. Baka eyler de bulanlar yok muaranzda?

    Jack, denizkabuunu Ralpha geri verdi; yerine oturdu. Baka eylerbulan yoktu anlalan.

    Kk bir olan, byke ocuklarn dikkatini ekti o srada. tekikklerden birka, onu ileri doru itiyor, olan kar koyuyor, ortayakmak istemiyordu. Alt yalarnda, ufack tefecik bir eydi. Yznnbir yann olduu gibi kaplayan, karadut renginde bir lekeyledomutu. Tm gzler ona evrildii iin dik duramyor; bir ayannbaparmayla yerdeki yaban otlarn kartryor; alamaya hazr, bireyler mrldanyordu.

    44/296

  • teki kk olanlar, arbal hallerle, fsldaa fsldaa Ralphadoru ittiler onu.

    Peki dedi Ralph. Gel bakalm.Kk olan mthi bir korkuya kaplp evresine baknd.Konu.Karadut lekeli olan, denizkabuunu almak iin uzannca, to-

    plantdakiler kahkahay bastlar. ocuk, hemen geri ekti ellerini,alamaya balad.

    Brakn alsn denizkabuunu! diye bard Domuzcuk. Braknalsn!

    Ralph, ocuu sonunda kandrd, denizkabuunu eline tututurduama kahkahalar, kk olann stne bir yumruk gibi inmi, sesinisoluunu kesmiti. Domuzcuk, onun yannda diz kt, bir elini bykeytanminaresinin stne koydu; ocuu dinleyip, sylediklerini to-plantdakilere aktard:

    Ylan-gibi-ey konusunda ne yapacanz bilmek istiyor.Ralph gld. tekiler de gldler Ralph ile beraber. Kk olan

    bsbtn kendi iine kapand.Anlat bize ylan-gibi-eyi.Bir canavar diyor imdi de.Canavar m?Ylan-gibi-eymi. Koskocamanm. Onu grm.Nerede?Ormanda.

    45/296

  • Ya urada burada esen meltemler, ya da gnein ufukta alalmasyznden, biraz serinlemiti aalarn alt. Bunu hisseden ocuklar,kprdadlar tedirginlik iinde.

    Ralph, sevecenlikle aklad:Bu kadar kk bir adada canavar da olmaz, ylan-gibi-ey de ol-

    maz. yle eyler, ancak byk lkelerde olur, Afrika ya da Hindistangibi yerlerde.

    ocuklar mrldandlar; arbal hallerle balarn salladlar.Canavarn karanlkta geldiini sylyor.Karanlktaysa, gremez ki!Hepsi glt, alklad.Duydunuz mu bunu? Karanlkta grm o eyi...Ama grdm diye direniyor. Canavar gelmi, gitmi; sonra gene

    gelmi, onu yemek istemi...Dnde grmtr bunlar.Herkes gene glt. Ralph, szlerinin onaylanmasn istercesine

    evresindekilere bakt. Byke ocuklar, Ralph gibi dnyorlard.Ama mantksal gvencelerle yetinemeyen bir kuku vard kimi kk-lerin arasnda.

    Bir karabasan grmtr. Srngen bitkilerin arasnda dpkalkarken.

    Ba sallayanlar daha da ciddiletiler: Karabasan denilen eyin neolduunu biliyorlard.

    Canavar, ylan-gibi-eyi grdn sylyor. Bu gece gene gelecekmi diye soruyor?

    46/296

  • Ama yok ki yle bir canavar!Ylan-gibi-ey, aalara ip gibi sarlan eylere dnm sabahley-

    in. Dallarda asl kalm. Bu gece gene gelecek mi diye soruyor.Ama yok ki yle bir canavar!Hi kimse glmyordu artk. ocuklar, arbal hallerle gzetliyor-

    lard birbirlerini. Ralph, iki elini birden salarnn arasndan geirdi.Yar glerek yar fkelenerek, kk olana bakt.

    Jack, denizkabuunu yakalad:Ralphn hakk var elbette. Ylan-gibi-ey yok. Ama bir ylan varsa,

    biz onu avlarz, ldrrz. Domuzlar avlayacaz, herkes et yiyebilsindiye. Ylan da ararz...

    Ama ylan yok ki!Ava knca, bundan emin oluruz.Ralph, hem ierlemi hem de yenilmiti o anda. Elle tutulamayacak

    bir eye gs germek zorunda kaldn sezdi. akalamann neolduunu bilmiyordu ona youn bir dikkatle dikilen gzler.

    Ama canavar yok ki!Varlndan hi haberi olmad bir ey, iinde kabaryor, yksek

    sesle bunu gene sylemeye zorluyordu onu:Ama sylyorum size, yle bir canavar yok ki!Toplantdakiler susuyorlard.Ralph, denizkabuunu havaya kaldrd; bundan sonra ne syleyecei

    aklna gelince, keyfi de yerine geldi:imdi en nemli konuya geldik. Uzun uzun dndm. Daa

    karken de dnyordum.

    47/296

  • Jack ile Simona anlarsnz ya dercesine glmsedi:Demin kumsalda da dndm. Dndm de u: Biz ho vakit

    geirmek istiyoruz. Bir de bizi kurtarmalarn istiyoruz.Toplantdakilerin, grltl bir heyecanla bu sz onaylamalar, bir

    dalga gibi arpt Ralpha. Ne syleyeceini unuttu. Bir sre genednd:

    Bizi kurtarmalarn istiyoruz ve kurtarlacaz elbette.Toplantya katlanlarn hepsi, sevin iinde konumaya baladlar.

    Hibir kant olmayan, ancak Ralphn yepyeni yetkileriyle desteklenenbu basit sz, herkesin iini aydnlatm, herkesi mutlu klmt. Ralph,dinlemeleri iin denizkabuunu havada sallamak zorunda kald:

    Benim babam deniz kuvvetlerindedir. Artk bilinmeyen ada kalmaddedi bana. Kralienin byk bir odas varm, haritalarla dolu.Dnyann tm adalar iziliymi orada. Demek ki, bu adann da bir re-smi var Kraliede.

    ocuklarn sevindiini, yreklendiini gsteren sesler ykseldi.Er ge bir gemi gelecek buraya. Hatta belki de benim babamn gem-

    isi gelir. Demek ki, er ge kurtaracaklar bizi.Asl sylemek istedii buydu. Bunu syledikten sonra, bir an durdu.

    Bu sz sayesinde toplantdakiler gven iindeydiler imdi. Onu seviy-orlar, ona sayg duyuyorlard. ten gelerek el rpmaya baladlar.skele biimindeki byk kaya nlyordu alk sesiyle. Ralphn yzkzard. Onu gizlemedii bir hayranlkla dinleyen Domuzcuka baktyan yan. Sonra ban evirip Jacka bakt. Jack, kendini beenmies-ine glmsyor, Alklamay ben de bilirim dercesine el rpyordu.

    Ralph, denizkabuunu havada sallad:Susun! Bekleyin! Dinleyin!

    48/296

  • Herkes sustuktan sonra, zaferinin kanatlaryla ycelerek konumasnsrdrd:

    Bir ey daha var. Onlarn bizi bulmalarna yardmc olabiliriz. Birgemi adann yanndan geerken farkna varmaz bizim burada olduu-muzun. Onun iin duman kmal dan tepesinden. Bir ateyakmalyz.

    Bir ate! Bir ate yakmalyz.ocuklarn yars ayaa frlamt hemen. Denizkabuu unutulmutu.

    Jack avaz avaz baryordu:Hadi, peimden gelin!Hurma aalarnn alt grlt ve hareketle doldu. Ralph, susmalar

    iin baryor, ama kimse duymuyordu ne dediini. ocuk kalabal,bir dakikada adann i ksmna doru yneldi; ortadan yok oldu.Jackn peinden gitmilerdi hepsi. Kck olanlar bile, yapraklar vekrk dallarla baa kmak iin ellerinden geleni yaparak, Jacknpeinden gittiler. Ralph, elinde denizkabuu, ba baa kald Domuzcukile.

    Domuzcukun nefes alp verii dzenliydi artk. Hor grrcesinekonutu:

    Bebekler gibi! dedi. Bir sr bebek gibi davranyorlar!Ralph kararsz, Domuzcuka bakt; denizkabuunu bir aa

    ktnn stne koydu.Domuzcuk, Evde herhalde ay vaktidir imdi dedi. Acaba ne halt

    etmeyi tasarlyorlar dan tepesinde?Domuzcuk, denizkabuunu saygyla okad. Sonra durdu, ban

    kaldrd:

    49/296

  • Ralph! Hey! Nereye gidiyorsun?Ralph, uan ormanda at yarann ilk izlerine varmt bile.

    atrdayan dallar, kahkahalar duyuyordu ok nlerinde.Domuzcuk, tiksinircesine seyretti Ralphn gidiini.Tpk bir sr bebek gibi...ini ekti, eildi, ayakkablarnn balarn balad. Yollara den

    toplantnn grlts uzaklat dada. Domuzcuk, ocuklarn samasapan taknlklarna ayak uydurmak zorunda kalp, kurban durumunaden bir babann acl yzyle denizkabuunu ald, ormana doruyneldi. Uan ormanda at yarann kargaas iinde kendine yolarad.

    Dan doruunun te yannda, aalarda, aal bir dzlk vard.Ralph, iki avucunu birletirerek, bir anak tutuyormu gibi yapt gene:

    stediimiz kadar odun bulabiliriz aada.Jack, evet dercesine ban sallad; alt dudan parmaklaryla tutup

    ekitirdi. Aa yukar yz ayak kadar altlarnda, dan en dikyamalarndan birindeki orman, yakt olarak zellikle hazrlanmtsanki. Rutubetli scan ypratt aalar, gereince toprak bulamadk-lar iin tam byyememiler, vaktinden nce devrilip rmlerdi.Srngen bitkiler onlarn beii olmu; yeni fidanlar, dorulup byye-bilmek iin bir yol aramlard kendilerine.

    Jack, niformalarnn kara apkalar bere gibi yana kaym, hazr dur-umda bekleyen koro ocuklarna dnd:

    Bir odun yn yapacaz. Haydi, gelin.Aa inmeye en uygun olan patikay buldular. Ktkleri ekmeye

    koyuldular. Dorua varan kk olanlar da, bayr aa kayp geldiler.Domuzcuktan baka herkes urap duruyordu. Odunlarn ou

    50/296

  • ylesine rmt ki, ekince bcekli, kk paralara ufalanyor,darmadan oluyordu. Ama kimi ktkler tek para halinde kalmt.e yarayacak ilk kt, Sam ile Eric adl ikizler buldu. Ne var ki Ral-ph, Jack, Simon, Roger ve Maurice gelip kt kaldrncaya kadar birey yapmadlar. ocuklar, bu irkin, gln, l eyi, ar ar kayannstne ekip tepeye devirdiler. Her ocuk grubu, az ok bir katkda bu-lundu ve odun yn ykselmeye balad. Bir ara Ralph ile Jack, babaa uratlar bir odun parasyla ve birbirlerine gldler bu ykpaylarken. Esen meltemlerin, barp armalarn, yksek daayandan vuran gne nlarnn arasnda dostluun, birlikte bir serveniyaamann, honut olmann, o gzle grlmeyen garip aydnl, obyleyici havas, bir kez daha sard iki ocuu da.

    yle ar ki, kaldramayacaz neredeyse.Jack gld Ralpha:kimiz birleince, ar olmaz.Ayn yk tamann abasnda birleerek, dan son dik yamacna

    birlikte trmandlar sendeleye sendeleye. Birlikte Bir! ki! ! diyebararak, kt paldr kldr odun ynna devirdiler. Sonra, biradm geri ekilip, zaferin sevinciyle gldler. Ralph, gene amuda kalk-mak zorunluluunu duydu. Aada ocuklar hl didinip duruyorlard.Ancak, odun toplama iine ilgisini kaybeden baz kkler, bu yeni or-manda meyve aramaya balamlard. O srada ikizler, onlardanbeklenilmeyen akll bir davranla, dan doruuna kucak dolusu kuruyaprak getirip, odun ynnn stne boalttlar. Ynn tamam-landn birer birer kavrayan ocuklar, gidip aadan odun getirmek-ten vazgetiler, dan parampara pembe doruunda kaldlar. Soluksolua deildiler artk; terleri kurumutu.

    ocuk topluluu evrelerinde beklerken, Ralph ile Jack birbirlerinebakakaldlar. Cahilliklerini bilmenin utanc iindeydiler ve bilgisizlik-lerini nasl aklayacaklarn da bilemiyorlard.

    51/296

  • lk konuan Ralph oldu; yz kpkrmzyd:Ltfen sen...Boazn temizledi:Sen yakabilir misin atei?Durumun samal uluorta belirince, Jackn da yz kzard. Belli

    belirsiz bir eyler homurdanmaya balad:ki denei birbirine srtersin. ki denei...Jack, Ralpha bakt. Ralph ise, beceriksizliin en son kertesine

    varmasna konutu:Aranzda kibriti olan var m?Roger, Bir yay yaparsn, okun ucunu da yere dayayp frl frl

    evirirsin dedi. Pantomim yaparcasna ellerini birbirine srtt: Psss!Psss!

    Dan stnden hafif bir meltem esti. Bu esintiyle birlikte, srtndaksa pantolonu ve gmlei, Domuzcuk grnd. Zahmetle, dikkatlidikkatli yryerek, ormandan kt. Akam gnei, gzlnn cam-larnda ldyordu. Denizkabuu koltuunun altndayd.

    Ralph, ona seslendi:Domuzcuk! Kibritin var m?Da yanklarla nlayncaya dek, teki ocuklar da ayn soruyu

    yinelediler bara ara.Domuzcuk, hayr dercesine ban sallayp, odun ynna yaklat:Vay! Amma da ok odun ymsnz!Jack, anszn bir ey gsterdi parmayla:

    52/296

  • Gzl... Atei yakmak iin mercek olarak kullann gzln!Domuzcuk kaamadan, evresi sarld.Brakn beni!Jack, gzln yznden kapnca, Domuzcukun sesi ykseldi,

    mthi bir korku lna dnt:Dikkat edin! Verin bana gzlm! Kr gibiyim neredeyse! Den-

    izkabuunu kracaksnz!Ralph, Domuzcuku dirseiyle itti; odun ynnn yanbanda diz

    kt:Geri ekil ki, grebileyim.Bir itiip kakma, gereksiz barmalar oldu. Ralph, batmak zere

    olan gnein beyaz ve parlak bir grnts, rk bir odun parasnayansyncaya kadar, gzln camlarn bir ileri bir geri, uraya burayatuttu. Hemen ykselen ince bir duman, Ralph ksrtt. Jack damelip hafif hafif fledi. Duman yayld, artt ve kck bir alev be-lirdi. Prl prl gne nda ilkin neredeyse grlmeyen bu alev,kk bir dal sard, byd, renk renk oldu, irice bir dala eriti. Dal,keskin bir atrdamayla tutuuverdi. Alev, uua uua ykseldi,ocuklar Yaaaa! diye bartlar.

    Domuzcuk, Gzlm! diye uluyordu. Gzlm verin bana!Ralph, odun ynndan uzaklat. Domuzcukun uzanp arayan eline

    verdi gzl. Domuzcukun sesi alald, bir homurdanmaya dnd:Ancak bulank lekeler, ite o kadar. Kendi elimi bile zor

    gryorum...ocuklar dans ediyorlard. Odun yn, ylesine rk, u srada

    ylesine kupkuruydu ki, koskocaman dallar yukarya doru yirmi ayak

    53/296

  • ykseklie salkm saak fkran alevlere tutkuyla teslim oluyordu.Atein evresindeki scaklk, ocuklarn stne bir yumruk gibi iniy-ordu. Havadaki esinti, bir kvlcm nehri olmutu. Ktkler ufalanyor,beyaz bir toza dnveriyordu.

    Ralph bard:Daha ok odun! Daha ok odun getirin hepiniz!ocuklarn yaam, atele yaplan bir yar halini ald. st yamataki

    ormana daldlar hepsi. Dan tepesindeki tertemiz bir alev bayranndalgalanmas biricik amalaryd; bundan baka bir dndkleri yoktuimdilik. En kk olanlar bile, meyvelerin ekiciliine kaplmadk-lar sralarda, ufak odun paralar getiriyorlar, atee atyorlard. Esin-tiler biraz daha hzland, hafif bir rzgr kt. O zaman atein rzgralt yanyla rzgrl yan, kesinlikle ayrld birbirinden. Rzgrl yandahava serindi; ama rzgr alt yanda, ate yabans bir kol gibi uzanyor,ocuklarn salarnn ularn kavuruveriyordu dakikasnda. Terli yz-lerinde akam rzgrn hissedenler, bu serinliin keyfini srmek iinbir an duraklyorlar, bitik olduklarnn farkna varyorlard o zaman. Veparampara kayalklarn arasndaki glgeli yerlere atyorlard kendiler-ini. Salkm saak alev hzla kld; sonra odun yn, kl gibi hafifbir ses kararak kt. Kvlcmlar kocaman bir aa gibi ykseldi,yan yatt, rzgra kaplp dald. Kpekler gibi yerde soluk soluaydocuklar.

    Ralph, ban kollarnn stnden kaldrd:e yaramad bu.Roger, becerikli haller taknarak scak tozlara tkrd:Ne demek istiyorsun yani?Hi duman yoktu. Ancak alev vard.

    54/296

  • Domuzcuk, iki kaya arasnda bir keye yerlemi, kucanda den-izkabuu, oturuyordu.

    e yarayacak bir ate yakamadk dedi. Byle bir atein snmesiniengelleyemeyiz, ne kadar urarsak uraalm.

    Jack, Domuzcuku kmsercesine konutu:Sanki sen ok uratn da! Oturup durdun sadece.Simon, kolunu yzne srp yanana kara bir leke yayarak,

    Gzln kullandk dedi. O da byle yardm etti bize.Hakl bir fkeye kaplan Domuzcuk, Denizkabuu bende dedi.

    Brakn da ben konuaym.Jack, Denizkabuu dan tepesinde geerli deil dedi. Onun iin

    kapat eneni.Denizkabuu benim elimde.Maurice, Atee yeil dallar atmal, dedi. Duman yapmann en iyi

    yolu budur.Denizkabuu bende...Jack, hmla dnd:Sen eneni kapatacak msn!Domuzcuk sindi. Ralph, denizkabuunu Domuzcukun elinden ald;

    etrafnda halkalanan ocuklara bakt:Atele uraacak belirli kiiler olmal. Oralara bir gemi gelebilir

    herhangi bir gn. Elini kaldrp, gergin bir tel gibi evrelerini saranufku gsterdi. Eer hep iaret verebilirsek, o zaman gelirler, bizi alpgtrrler. Bir ey daha var: Daha ok kurallarmz olmal.

    55/296

  • Denizkabuu neredeyse, orada toplant var demektir. ster aadaolsun, ister burada.

    ocuklar bunu doru buldular. Konumak iin azn aanDomuzcuk, Jackn ona baktn grnce, gene azn kapad. Jack,denizkabuunu almak iin elini uzatt. Ayaa kalkt; bu gzel ve abu-cak krlabilecek eyi, isten kararm ellerinde dikkatle tuttu:

    Ben de Ralphtan yanaym. Kurallarmz olmal ve bu kurallarauymalyz. Ne de olsa, vahiler deiliz biz. Biz ngiliziz ve ngilizlerher eyi en iyi biimde yaparlar. Demek ki, doru olan yapmalyz biz-ler de.

    Ralpha doru yrd:Ralph... Koromu... yani avclarm gruplara bleceim. Atein hep

    yanmasndan biz sorumlu olacaz.ocuklar, yer yer alkladlar bu ulu gnll davran. Jack, onlara

    glmsedi; sonra, sessizce dinlesinler diye, denizkabuunu havadasallad:

    imdi atei brakacaz, snsn. Zaten geceleyin kim grecek du-man? Canmz isteyince, gene yakarz. Alto sesliler, bu hafta sizlerbakacaksnz atee; gelecek hafta da soprano sesliler...

    Toplantdakiler, arbal hallerle onayladlar bu szleri.Denizi gzetlemek iinden de biz sorumlu olacaz. Oralarda bir

    gemi grrsek...Herkesin gz, Jackn kemikli kolunun iaret ettii yne evrildi.Yeil dallar atacaz atee. O zaman daha ok duman kar.ocuklar, bir geminin kck biimi sanki her an beliriverecekmi

    gibi, ufkun koyu maviliklerine baktlar youn bir dikkatle.

    56/296

  • Batda gne, tutumu bir altn damlasyd; gittike dnyann ken-arna kayyordu. Akamn bitmesiyle birlikte, aydnlktan yoksun kala-caklarn, snamayacaklarn anlayverdiler anszn.

    Roger, denizkabuunu ald; kasvetli gzlerle bakt ocuklara:Ben denizi gzetledim hep. Gemi filan yok. Belki hibir zaman kur-

    taramayacaklar bizi.Hafif bir mrlt ykseldi; sonra dalp yok oldu. Ralph, denizka-

    buunu gene ald:Daha nce de syledim bunu; gnn birinde kurtarlacaz. Ancak,

    beklememiz gerek; ite bu kadar.Domuzcuk fke iinde, meydan okurcasna kapt denizkabuunu:Bunu syleyen bendim. Toplantlar yapalm diyen de bendim; baka

    eyler syleyen de. Ama sonra sizler, bana kapat eneni dediniz.Domuzcukun sesi ykseldi, kendini erdemli bilip bakalarndan

    yaknanlarn szlanmasna dnd. ocuklar kprdandlar, Domuzcukususturmak iin barp armaya baladlar.

    Kk bir ate istediinizi sylediniz, sonra gittiniz bir ot yn gibikoskocaman bir odun yn yaptnz. Ben bir ey sylersem...

    Domuzcuk, ac gerekleri dile getiriyordu imdi:Kes sesini diyorsunuz. Ama Jack, Maurice ya da Simon bir ey

    syleyince...Domuzcuk, kyametleri koparan ocuklarn arasnda szn kesti.

    Ayakta, daha telere, dan dman yamacna, odun topladklar yerinbulunduu kocaman lekeye gzlerini dikti. Sonra yle garip garipgld ki, herkes sustu; Domuzcukun gzlnn ldayan camlarna

    57/296

  • hayretler iinde bakakald. ocuklar, bu tatsz akann ne olduunu an-lamak iin, Domuzcukun bakt yere evirdiler gzlerini.

    Pek gzel yanyor sizin o kk ateiniz.Kurumu ya da kurumak zere olan aalar saran srngen bitkilerin

    arasndan, oradan buradan duman ykseliyordu. ocuklar bakarken, in-cecik bir fidann kknde ate parlad. Sonra duman oald. Kkalevler bir aacn ktn sard, yapraklarla ince dallarn arasnaszd, blnd, byd. Alev, baka bir aacn gvdesine yanat, ksaan bir sincap gibi tepesine trmand. Duman artt, dald, yuvarlanayuvarlana yayld. Ateten sincap, rzgrn kanatlaryla yukarya dorusrad; bir aaca yapt, aaya doru inerek aac yuttu. Yangn,yapraklarn ve dumann kara rts altnda, ormana el koydu, onukemirmeye balad. Kara ve sar kocaman duman bulutlar, srekliolarak denize doru yuvarlanyordu. Alevleri ve yangnn kar koyul-maz gcn gren ocuklar, heyecanl tiz seslerle sevin lklar at-tlar. Sanki yabanc bir canll vard alevlerin. Bir jaguar, karnnnstnde srne srne usulcack nasl ilerlerse, alevler de tpk aynbiimde, pembe kayann kenarnda ykselen ve hu aacn andran birsra fidana doru ilerlediler. Kanatlaryla arptlar ilk aaca. Dallarda,ksa mrl ateten topaklar belirdi. Alevin z, aalar arasndakiboluktan evik bir hareketle srad, parlaya parlaya bir fidandan tek-ine atlad, btn sray sard. Zp zp srayan olanlarn altnda, bireyrek millik orman, duman ve alev saarak kudurdu. Yangnn eitligrltleri birleti, tm da sanki temelinden sarsan bir davul sesinednd.

    Pek gzel yanyor sizin o kk ateiniz.Ralph irkildi; aada zgr braklan gcn karsnda dehete

    dmeye balayan ocuklarn, artk kmldamadklarn, sustuklarngrd. Bunu sezen, ayn deheti duyan Ralph, fkeye kapld.

    Of! Kapat eneni!

    58/296

  • Domuzcuk, gcenmi bir sesle, Denizkabuu bende dedi.Konumaya hakkm var.

    ocuklar, bo gzlerle Domuzcuka baktlar; davul seslerine kulakkabarttlar. Domuzcuk sinirli sinirli, aadaki cehenneme bir gz att;denizkabuunu barna bast:

    imdi kendi kendine snmesini beklemek zorundayz. Oysa bizimyaktmzd oras.

    Domuzcuk diliyle dudaklarn slatt:Yapabileceimiz hibir ey yok. Daha dikkatli olmalyz. Ben

    korkuyorum...Jack, gzlerini yangndan ayrd zorla:Sen hep korkarsn. Yuh sana iko!Domuzcuk, Denizkabuu bende, dedi donuk bir sesle.Dnp Ralpha bakt:Denizkabuu bende deil mi, Ralph?Ralph kendini zorlad; bu grkemli, bu korkun grntden gzlerini

    ayrd:Ne oluyor?Denizkabuu. Benim konumaya hakkm var.kizler, ayn anda fkr fkr gldler.Duman istiyorduk...Buna bak...

    59/296

  • Adann millerce aklarna uzanan bir tabut rtsyd duman.Domuzcukdan baka, ocuklarn hepsi glmeye baladlar. lkla kahkahalar atyorlard ok gemeden.

    Domuzcuk, fena halde kzd:Denizkabuu bende! Beni dinleyin! Aada, kumsalda barnaklar

    yapmamz gerekirdi ilk i olarak. Geceleyin oralar olduka souk.Ama Ralph ate lafn eder etmez, bu daa kotunuz bara ara. Tp-k bir sr bebek gibi!

    ocuklar, bu sylevi dinlemeye balamlard artk.lk yaplmas gereken eyleri hemen yapmazsanz, gerektii gibi

    davranmazsanz, gelip sizi kurtaracaklarn ummaya ne hakknz var.Domuzcuk gzln kard, denizkabuunu brakacak gibi oldu.

    Ama byke olanlarn ou denizkabuunu kapmak iin hemen dav-rannca, onu kolunun altna sktrd, melip bir kayaya yasland:

    Buraya varnca da, keyfiniz iin hi ie yaramayan bir ate yaktnz.Aday olduu gibi tututurdunuz. Adann her bir yan yanarsa, halimizpek ho olmaz m? Pimi meyve yeriz o zaman; bir de domuz rostosu!Hi de glnecek eyler deil sylediklerim! Ralph efimizdir dediniz,ama Ralphn dnmesine vakit brakmyorsunuz. O bir ey sylersylemez, frlayp kouyorsunuz dakikasnda, tpk, tpk...

    Domuzcuk, soluk almak iin durdu. Yangn, yabans bir hayvan gibihomurdand ocuklara.

    bu kadarla da bitmiyor. O kkler. O kck olanlar. Onlarahi aldran var m? Kim biliyor onlarn ka tane olduunu?

    Ralph, anszn bir adm att ileri:Ben sana sylemitim. Adlarn al, bir liste yap, demitim.

    60/296

  • Domuzcuk, hakl bir fkeyle bard:Nasl alabilirdim ki! Tek bama nasl alabilirdim? O kkler, iki

    dakika bekliyorlard. Sonra denize dyorlard; ormana gidiyorlard,drt bir yana dalyorlard. Hangisinin hangisi olduunu ben neredenbileceim?

    Ralph, solgunlaan dudaklarn diliyle slatt:Demek bilmiyorsun ka kii olmamz gerektiini?Nereden bileceim, o kkler bcekler gibi uraya buraya

    kouurken? Sonra siz nz geri dnp de ate laf eder etmez, hepsikat; bir frsat gemedi elime...

    Ralph, denizkabuunu kapt gibi, Yeter! dedi sert bir sesle. Fr-sat gemediyse gemedi!

    stelik de buraya gelip gzlm aryorsunuz...Jack, fkeyle bakt Domuzcuka:Kes sesini sen!O kkler, aalarda, yangnn olduu yerde dolap duruyorlard.

    Hl orada olmadklarn nereden biliyorsun?Domuzcuk ayaa kalkt, dumanlarla alevleri gsterdi parmayla.

    Olanlar bir eyler mrldanp, sustular. Garip bir ey oluyorduDomuzcuka. Nefes alamyordu.

    O kk dedi tkanarak, yznde leke olan kk. Onugremiyorum. O nerede imdi?

    Bir lm sessizlii kt ocuklarn stne.Ylanlardan sz eden kk. Aadayd...

    61/296

  • Yangnda bir aa bomba gibi patlad: Upuzun srngen bitkilerhavaya frladlar bir an iin; can ekitiler, sonra dtler gene. Bunugren kk olanlar bartlar:

    Ylanlar! Ylanlar! Ylanlara bakn!Hi kimse farkna varmadan gne batda iyice alalm, denizin

    birka parmak stnde kalmt. Alttan gelen kzl bir k, ocuklarnyzne vuruyordu. Domuzcuk, bir kayann stne yld; iki eliylesk sk sarld kayaya:

    Yznde bir leke olan... o kck... nerede... nerede imdi. Onugremiyorum diyorum size.

    ocuklar, korkuyla birbirlerine baktlar. nanmak istemiyorlard.O nerede imdi?..Ralph utanm gibi mrldand:Belki geri dnmtr oraya, eye...Aalarda, dan ocuklara dman olan yamacnda, yangnn davul-

    lar gmleyip duruyordu.

    62/296

  • 3Kumsalda Kulbeler

    Jack iki bklmd. Yara balamak zere olan bir koucu gibiydi.Burnu, nemli topraa dedi deecek. Tepesindeki aa gvdeleri vebunlara sarlan srngen bitkiler, otuz ayak yukarlarda, yeil bir ala-cakaranlk iinde yok oluyorlard. Fundalk, epeevre sarmt Jack.Domuzlarn buradan getiini gsteren bir iz yoktu neredeyse. Krlanbir dal, belki de toprakta bir toynan yarsnn biimi vard ancak. Jackenesini gsne dayad, onlar konumaya zorlamak istercesine, dikdik bakt bu izlere. Sonra ellerini topraa dayad; byle drt ayakstnde yrmenin rahatszlna aldrmadan, bir kpek gibi be yardailerleyip durdu. Orada halka biimini alan bir srngen bitki gzneilimiti. Bu halkann iinden atlayp geen domuzlar, sert kllarnsrte srte, bitkinin bir boumundan sarkan filizin altn cilalamlardsanki.

    melen Jack, bir ipucu sayd bu filize iyice yaklatrd yzn;sonra ileriye, bitkiler arasndaki alacakaranla bakt. Kzlmtrak sarsalar, adaya ilk dtkleri srada olduundan, hem bir hayli dahauzun, hem de daha ak renkti imdi. plak srtnda bir yn koyuiller ve derisi soyulan gne yanklar vard. Sa elinde tuttuu, aayukar be ayak uzunluunda ucu sivrilmi sopay yerde srklyordu.Bann asl olduu kemerle beline tutturulan parampara bir orttanbaka bir ey yoktu stnde. Gzlerini kapad, ban kaldrd; burundeliklerini yana doru aarak, lk hava akmndan bilgi edinmekistercesine, hafif hafif iine ekti havay. Jack da, orman da hikprdamyordu.

    Sonunda Jack, uzun uzun i eker gibi, nefesini koyuverdi, gzleriniat. stediini yapamamann hrs iinde, prl prl mavi gzleriimekler akyor, bir delinin gzlerini andryordu neredeyse. Diliylekupkuru dudaklarn slatt, uzun uzun inceledi sr vermeyen orman.

  • Sonra usulcack gene ilerledi, gzlerini yere dikti, bir o yana bir buyana bakt.

    Scaktan da daha bunaltcyd ormann sessizlii. Gnn bu saatinde,bceklerin vzlts bile duyulmuyordu. Ancak Jack, alacal bulacal birkuu, kk deneklerle yaplm ilkel bir yuvadan karnca, sessizlikparampara oldu ve ok eski alarn uurumundan ykselmie ben-zeyen hain bir lk, ormanda yankland. Bu l duyunca, Jack dairkildi, nefesi daralyormu gibi bir ses kt grtlandan. Bir avcdanok, aalarn kargaas arasnda rkp kalan maymunumsu bir yar-ata benzedi bir an iin. Sonra, domuzlar izlemek kaygs, istediinigerekletirememenin tedirginlii ar bast; a gzlerle ipucu arad to-prakta. Kuruni gvdesinden soluk renkli iekler kan bir aacnyannda durdu, gzlerini kapad, yeniden iine ekti lk havay. Ve birara tkanr gibi oldu, hatta yz sarard. Sonra kan gene dzenli ak-maya balad. Aacn karanl altnda, bir glge gibi szld, meldi,ayaklarnn dibindeki inenmi topraa bakt.

    Domuzlarn tersi henz soumamt. Zeytin yeili ve przsz olanbu domuz pislii, altst edilen topraa ylm, hafif hafif ttyordu.Jack ban kaldrd, domuzlarn getii yeri kaplayan srngenbitkilerin gizemli ynna dikti gzlerini. Sonra mzrak olarak kul-land sopay havaya kaldrd, usulcack ilerledi. Srngen bitkilerintesinde, domuzlarn geidi balyordu. yice ezilen toprak bir hayligeni olduu iin, buras bir patika saylabilirdi. Domuzlar koa koahep buradan getiklerinden, toprak sertlemiti. Jack dorulunca, bireyin kmldadn grd. Sa kolunu geriye sallad, mzra olancagcyle frlatt. Domuzlarn geidinden, toynaklarn hzl hzl, sert serttopraa vuruu duyuldu. nsan batan karan, deliye dndren birkastanyet sesini andryordu bu; yaknda et yiyeceksin, sz veriyorumsana diyordu bu ses. Jack, bitkilerin arasndan frlad, mzran kapt.Domuzun ayak sesleri, uzaklap duyulmaz oldu.

    64/296

  • Jack orada kalakald, kan ter iinde; kahverengi topraa bulanmt.Sabahtan akama kadar av peinden komann, kimi zaman umut ver-en, kimi zaman hayal krklna uratan deiik olaylarn, sanki dam-gasn tayordu stnde. Domuzu izlemekten vazgeti kfrede ede.Ormann aalar biraz seyrekleinceye kadar; karanlk bir damdestekleyen plak aa gvdelerinin yerini, ak kuruni renktegvdeler ve tyl hindistancevizi aalarnn kmeleri alncaya kadarilerledi. Denizin madensi ltsn grd, ocuklarn seslerini duydubunlarn tesinde. Ralph, hurma aalarnn gvdelerinden ve yaprak-larndan yaplm, lagne bakan, kaba saba, neredeyse ykld yklacakbir barnan yannda duruyordu. Jackn ona bir ey sylediininfarkna varmad.

    Suyun var m?Kalarn atm, aprak yapraklar inceleyen Ralph, Jacka

    bakarken bile onu grmyordu sanki.Suyun var m dedim. Susadm.Ralph, gzlerini barnaktan ayrd. Jackn geldiinin farkna vard:A! Merhaba. Su mu? Orada aacn yannda. Herhalde kalmtr

    biraz.Jack, glgeye serilmi ii su dolu hindistancevizi kabuklarndan

    birini ald, iti. Su, enesine, boynuna, gsne dkld. tiktensonra, grltl bir nefes ald:

    ok susamtm.Barnan iinden Simonun sesi duyuldu:Biraz kaldr.Ralph, tula yerine her bir yan yapraklarla rtl bir dal, barnan

    stnden kaldrd.

    65/296

  • Yapraklar dt, uuarak yere dkld. Alan delikten, Simonunzgn ve piman yz grld:

    Kusuruma bakma.Ralph, honut olmayan gzlerle seyretti yknty:Hi yapamayacaz bu barna.Jackn ayaklarnn dibinde kendini yere att. Simon, barnan tepes-

    indeki delikten ban karm, bakakalmt. Ralph, yatt yerdenaklad:

    Gnlerdir alyoruz ama bak unun haline!Pek salam grnmemekle beraber, iki barnak dikilmiti.

    ncsyse, bir ykntyd.kide bir de kap gidiyorlar. Toplanty hatrladn m? Barnaklar

    bitinceye kadar, szde sk alacakt herkes.Ben ve benim avclarm dnda, herkes.Avclar dnda herkes. Ama kkler...Ralph, elini kolunu sallad, gerekli szc arad:Bir ey beklenmez onlardan. Daha byk olanlarda da i yok. An-

    ladn m? Sabahtan akama kadar, Simon ile ben didindik durduk.Hibiri yoktu ortada. Denize girmek iin, yemek iin, oynamak iinbasp gidiyorlar.

    Simon, dikkatle ban kard delikten:ef sensin. Azarla onlar.Ralph srtst yatt, hindistancevizi aalarna ve gkyzne bakt:

    66/296

  • Toplantlar! Amma da baylrz toplantlara! Tanrnn gn toplantolsun. Gnde iki kez toplant olsun. Konuup duralm... Dnpdirseine yasland: Bahse girerim ki, imdi denizkabuunu ttrsem,koa koa gelirler hemen. Hepimiz arbal haller taknrz. Biri kalkpder ki, bir jet ua yapalm, ya da bir denizalt, ya da bir TV alcs.Toplant bittikten sonra, be dakika alrlar; sonra gene basp giderlerya da ava karlar.

    Jackn yz kzard:Et istiyoruz.yle ama henz et yok ortada. Barnak da istiyoruz. stelik senin

    avclarnn hepsi saatlerce nce dndler. Yzyorlard.Jack, Ben yolumda gittim dedi. Onlar braktm, dnsnler. Ama

    ben, yolumda gitmek zorundaydm. Ben...zleyip yakalamak ve ldrmek tutkusunu, onu kemiren bu tutkuyu

    dile getirmek istedi:Ben yolumdan gittim. Sandm ki, tek bama olursam...Gene ldrr gibi oldu gzleri:ldrebilirim sandm.Ama ldremedim.yle sandm.Ralphn sesinde de gizli bir tutku titredi:Ama henz ldremedin.inde sakl bir anlam tamasayd, geliigzel bir sz saylabilirdi

    Ralphn imdi yapt ar:Barnaklarn yaplmasnda yardmc olmak istemezsin herhalde?

    67/296

  • Bize et gerek.Ama et yok ortada.ki ocuk arasndaki atma, seslerine yansmt artk.Ama ldreceim. Bu mzran ucuna sivri bir kanca takmalym.

    Bir domuzu yaraladk ama mzrak srtna sapl kalmad. Kancalaryapabilsek...

    Bize barnaklar gerek.Jack, kudurmuasna bard anszn:Beni suluyor musun?..Sadece ok altmz sylyorum, ite o kadar.kisinin de yz kzarmt; gz gze gelmekte glk ekiyorlard.

    Ralph yuvarlanp yzkoyun yatt, otlarla oynamaya balad:Buraya ilk dtmz srada olduu gibi yamur yaarsa, barna-

    cak yerler gerekecek bize. Sonra unu da unutmamal. ey... eydentr de barnak gerek bize...

    Ralph, duraklad. kisi de fkelerini bir yana ittiler. Artk konudeimi, tehlikesiz olmutu. Ralph konumasn srdrd:

    Farkndasn, deil mi?Neyin?Korktuklarnn.Ralph, yatt yerde dnd, Jackn yabans kirli yzne bakt:Yani durumdan tr demek istiyorum. Dler gryorlar.

    Syledikleri duyuluyor. Sen geceleyin uyanyor musun hi?Jack, hayr dercesine ban sallad:

    68/296

  • Sayklayp baryorlar kkler. Hatta bykler bile. Sanki...Sanki buras iyi bir ada deilmi gibi.Szleri kesildii iin aakalp, Simonun arbal yzne baktlar.Sanki dedi Simon, sanki canavar... canavar ya da ylan-gibi-ey

    gerekten varm gibi. Hatrladnz m?Simondan daha byk olan Ralph ile Jack, ayp saylan ylan szn

    duyunca, irkildiler. Ylan sz edilmiyordu artk; edilemezdi de.Sanki buras iyi bir ada deilmi gibi dedi Ralph ar ar. Evet,

    doru sylyor.Jack oturup, bacaklarn uzatt:Kafadan kontak onlar.Keileri karmlar. Kefe gittiimiz zaman hatrlyor musunuz?lk gnn byleyici gzelliini anmsayp, gz gze gldler.Bize barnak gerek dedi Ralph, bir eit... bir eit ey olarak...Yuva olarak.Evet, tamam.Jack, bacaklarn karnna doru ekti, kollarn dizlerine dolad; daha

    ak seik dnebilmek abasyla, kalarn att:Gene de... ormanda. nsan ava kmken... Meyve toplarken ayn

    ey deil elbette; ama tek banayken...Jack sustu bir an; Ralphn onu ciddiye alp almayacan

    bilemiyordu.Devam et.

    69/296

  • Ama kmken, kimi zaman farkna varmadan, sanki...Jack birden kzard:Bunun asl yok elbette. Bir duygu ancak. Ama sanki sen avlamyor-

    sun da... seni avlyorlar. Sanki biri var, senin hep peinden gelen.Gene sustular. Simon, youn bir dikkat iindeydi. Ralph inanmyor,

    biraz fkeleniyordu. Oturdu, kirli eliyle omuzunu ovdu:Bilmem ki...Jack ayaa frlad, abuk abuk konutu:Eh ite, ormanda bunlar duyabiliyor insan. Asl yok bunlarn el-

    bette. Ama... ama...Jack, kumsala doru hzla bir iki adm att; sonra geri dnd:Ama ben biliyorum onlarn neler duyduunu. Anladn m? te bu

    kadar?Yapabileceimiz en doru ey, bizi kurtarmalarn salamak.Kurtarlmann ne olduunu anmsayabilmek iin, Jackn bir saniye

    dnmesi gerekti:Bizi kurtarmalar m? Evet, elbette. Ama bir domuz yakalamak is-

    terdim kurtarlmadan nce...Jack, mzran kapt gibi frlatp yere saplad. Gene donuk donuk,

    deli deli olmutu gzleri. Ralph, karmakark sar salarnn arasndan,onu eletirircesine szd:

    Yeter ki, senin avclarn atei unutmasnlar...imdi balarm sana da atelerine de...

    70/296

  • ki ocuk, kumsala doru kotular; suyun kenarnda durup, pembedaa baktlar. nce bir duman, gkyznn youn maviliini bir tebeirizi gibi iziyor, dalgalanarak yukarlara doru ykseliyor ve yok oluy-ordu. Ralph kalarn att:

    Acaba ne kadar uzaklardan grlebilir bu?Millerce uzaklardan.Yeterince duman kartamyoruz.ocuklarn baktnn farkndaym gibi, dumann alt ksm hafif

    kalnlat, krem rengi bulank bir lekeye dnd, gsz duman s-tununa sarld, yukarlara doru trmand.

    Jack, Atee yeil dallar attlar diye homurdand. Acaba...Gzlerini kst, tm ufku tarayabilmek iin hzla dnd:Tamam!Jack, yle bir bar barmt ki, Ralph srad:Ne? Nerede? Bir gemi mi?Ama Jack, adann yass ksmna inen dik yamalar gsteriyordu

    parmayla:Elbette! Orada yatp duruyorlardr. Yatmalar gerek, gne fazla

    kzgn olunca...akna dnen Ralph, Jackn heyecanl yzne bakakald.Yukarlara kyorlar. Ta yukarlara. Sonra, hava ok scak olunca,

    bizim memleketteki inekler gibi, serinliyorlar glgeli yerlerde...Bir gemi grdn sanmtm!

    71/296

  • Usulcack gidip onlar yakalayabiliriz. Yzlerimizi boyayabilirizgrmesinler diye... Onlar kuatabiliriz belki o zaman...

    Ralph, fkeden kendini kaybetti:Ben dumandan sz ediyordum! Yoksa kurtulmak istemiyor musun

    sen? Domuzlar, domuzlar, domuzlar! Baka laf edemiyorsun!Ama bize et gerek!Ben btn gn alp duruyorum. Simondan baka yardm eden

    yok. Kulbelerin farknda bile deilsin sen!Ben de alyorum.Ama sen o iten holanyorsun! diye bard Ralph. steye isteye

    ava gidiyorsun. Oysa ben...Apaydnlk kumsalda gz gze geldiler. kisi de ayordu bylesine

    atmalarna. Ban ilk eviren Ralph oldu. Kumda oynayan kk-lerle ilgilenir gibi yapt. skele biimindeki byk kayann tesinden,yzme havuzundaki avclarn barp armalar geliyordu. Kayannucunda, yerde yzkoyun yatan Domuzcuk, suya bakmaktayd.

    Pek yardm etmiyorlar insana.Ralph aklamak istiyordu; hi kimsenin tam sanld gibi ol-

    madn anlatmak istiyordu.Simon... O yardm eder.Parmayla barnaklar gsterdi.tekilerin hepsi frlayp gittiler. O benim kadar ok alt. Ama...Her zaman el altndadr Simon.Ralph, yannda Jack, barnaklara geri dnd.

    72/296

  • Biraz sana yardm edeyim diye homurdand Jack. Sonra suyagirerim.

    Zahmet etme.Ama barnaklara varnca, Simonun ortada olmadn grdler. Ral-

    ph, barnan tepesindeki delie ban sokup bakt; sonra Jackadnd:

    Basp gitmi.Bkmtr dedi Jack. Ykanmaya gitmitir.Ralph kalarn att:Simon gariptir. Acayiptir o.Jack, bir konuda Ralph ile ayn grte olabileceini gstermek

    amacyla, evet dercesine ban sallad. Birbirlerine bir eysylemeden, barna braktlar, yzme havuzuna doru yneldiler.

    Sonra dedi Jack, ykandktan ve bir ey yedikten sonra, danteki yanna gideceim, bir ipucu var m diye bakacam. Sen de gelirmisin?

    Ama gne batt batacak!Vaktim olur belki...Yan yana yrdler. Ayr ayr yaantlar, ayr ayr duygular olan iki

    kta gibiydiler; bir iliki kurulamyordu aralarnda.Bir domuz yakalayabilsem!Geri dnp barnakla uraacam gene.ki ocuk, sevgiyle kin arasnda bocalayarak, akn akn birbirler-

    ine baktlar. Yzme havuzunun lk tuzlu sular, barp armalar, susratmalar, glmeler, zor bela yetti onlar yeniden birletirmeye.

    73/296

  • Yzme havuzunda bulacaklarn sandklar Simon, orada deildi.Ralph ile Jack, da grmek iin deniz kysna kounca, Simon

    birka adm onlarn peinden gitti, sonra durdu. Kalarn atarak, birocuun kk bir ev ya da bir kulbe haline sokmak istedii kumynna bakakald. Sonra dnd, nereye gittiini bilircesine ormanadald. Simon ufak tefek, sska, sivri eneli bir oland. Gzleri yle lld ki, Ralph aldanm, onu neeli ve sevimli bir yaramaz sanmt.Kaln telli bir yn kara sa ne doru dklyor, alak ve enli alnnneredeyse rtyordu. ortundan arta kalan paavralar vard stnde.Jack gibi o da yalnayakt. Zaten esmerce olan terle cilalanm tenini,gne iyice koyulatrmt.

    Simon, uan brakt yara izinden yrd; ilk sabah Ralphn tr-mand byk kayann yanndan geti, sonra aalarn arasnda saadnd. Buralarda yrmeye alk admlaryla, en kk bir aba har-camaya yanamayanlarn bile, kolayca ama doymadan yiyebileceimeyveler veren aalarn altnda ilerledi. Dnmlerce yer kaplayan buaalarn dallarnda, hem iek hem de meyve vard ve olgun meyvel-eri gzel kokusu, ieklere dadanan milyonlarca arnn vzlts, her biryana yaylmt. Simonun peinden koan kkler, burada yetitilerona. Konutular, bara ara anlalmayan szler sylediler. Simonuaalara doru srklediler. Simon, akam gnei aydnlnda, arlarngrlts iinde, eriemeyecekleri meyveleri bulup onlara verdi.Yapraklarn rtt en gzel meyveleri kopard, uzanan saysz elleredatt onlar. Kkleri doyurduktan sonra, durup evresine gzgezdirdi. Kkler, iki ellerinde avu dolusu meyve, sr vermeyen gz-lerle ona bakyorlard.

    Simon kklerden uzaklat, ancak iyice dikkat edilince grlebilenbir patikada yrd. ok gemeden cengel aalarnn sklat biryerdeydi. Upuzun aa gvdelerinde, ta tepelere kadar, hi beklen-medik solgun renkli iekler bitiyor; yukarlarda, yapraklarn koyurts altnda, lk la bir yaam srp gidiyordu. Orada hava da

    74/296

  • koyu renkti; ve srngen bitkiler, batm gemilerin ipleri gibi aayadoru sarkyordu. Simonun ayaklar yumuak toprakta iz brakyor veonlara arptka, boylu boyunca titriyordu ipe benzeyen srngenbitkiler.

    Biraz daha fazla gne alan bir yere vard sonunda. Srngenbitkiler, a erimek iin uzaa gitmeleri gerekmediinden, kocamanbir hasr rmlerdi burada. Bu hasr yksek olmad iin stnde an-cak kk bitkiler ve erelti otlar kan bir kaya parasndan cengelealan bir dzln kenarna aslyd. Gzel kokulu, koyu renkliallarn evreledii bu yer, scaklk ve aydnlk dolu bir ksenin iinebenziyordu. Bir kede devrilen kocaman bir aa, ayakta kalan tekiaalara yaslanmt. Aacn her bir yan, hzla trmanan birsarman, krmz ve sar iekleriyle rtlyd.

    Simon durdu. Tpk Jack gibi o da arkasna, arkasnda kapanan yol-lara bakt; tamamyla yalnz olduuna iyice gvenebilmek iin, hzlagz gezdirdi evresine. Bir saniye iin neredeyse gizlice kayormugibi bir hal ald. Sonra eildi, sarmaklarla rtl hasrn ortasndankendine bir yol at. Simon geer gemez hemen eski yerlerine dnensrngen bitkilerle allar ylesine skt ki, srtndke teri bulay-ordu onlara. Bitkilerin ortasna varnca, kendini gvende hissetti.Kck bir oda gibiydi buras. Bitiikteki aasz dzlkten biryaprak perdesiyle ayrlyordu. Simon meldi; yapraklar aralaypdzle bakt. Scak havada birbirinin etrafnda uuan bir ift kele-bekten baka, hibir ey kprdamyordu. Simon soluunu tuttu; dikkatkesilerek, adann grltlerine kulak verdi. Akam yavaa yanamak-tayd adaya. Prl prl acayip kularn sesi, ar vzltlar, hatta drt kekayalardaki yuvalarna dnen martlarn lklar bile daha az duyulurolmutu. Millerce uzaklarda, s kayalklara arpan derin deniz, damar-larda akan kandan daha hafif bir sesle hrdyordu.

    Simon, yapraktan rl perdeyi yerli yerine koydu. Yandan gelen balrenkli gne nlar solgunlat; allarn stnden kayd, yeil mumu

    75/296

  • andran tomurcuklar at, aalarn tepesindeki yaprak rtsne yk-seldi. Karanlk younlat aalarn altnda. In solmasyla birlikte,renk kargaas snd; scakln ve tedirginliin yerini serinlik ald.Muma benzeyen tomurcuklar kprdadlar. Yeil yapraklar hafif hafifaraland ve ieklerin beyaz ular, ak havaya kavumak iin, nazlnazl doruldular.

    imdi gn aasz dzlkten uzaklam, gkyzndenekilmiti. Sular gibi akan bir karart, aalarn arasna doldu; denizindibine benzeyen, alacakaranlk, garip bir yere dnd oralar. lkyldzlarn aaya doru szan nda, mumu andran tomurcuklarngeni beyaz iekleri l l ald. Gzel kokular her bir yan sard veadaya egemen oldu.

    76/296

  • 4Boyal Yzlerle Uzun Salar

    Altklar ilk uyumlu dzen, afan skmesiyle hzla basan ala-cakaranlk arasnda ar ar geen zaman sresiydi. Sabahn elencel-erini, parlayan gnei, drt bir yanlarn saran denizi ve tatl havaybenimsemilerdi. Oynamak hotu ve yaamlar ylesine dopdoluydu ki,umuda gerek duymuyorlar, umudun ne olduunu unutuyorlard osrada. leye doru, k selleri gkyznden neredeyse dikineboalrken, sabahn yaln renkleri yumuuyor, inci ya da opali andranbir aydnla brnyordu. Ve scaklk, sanki gne ykseldike hznalp saldryormu gibi, yumruklarcasna tepelerine iniyordu. O zamanbu yumruun altndan kayorlar, glgeliklere koup orada yatyorlar,hatta uyuyorlard belki.

    leyin garip eyler oluyordu. Ildayan deniz ykseliyor; sular, aklalmaz, olanakszl kuku gtrmez bir biimde blnyor; denizdekis mercan kayalklar ve bunlarn biraz ykseke olan ksmlarna tu-tunabilen bodur