Upload
meslek-kurslari
View
217
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
1/132
I
NDEKLER
NDEKLER.........................................................................................................I
KISALTMALAR ................................................................................................... IINSZ.................................................................................................................. III
GR: ANALTK FELSEFE VE L. WITTGENSTEININ TRACTATUSU ....1
1. Analitik Felsefe ...................................................................................................1
1.1. Dil Felsefesi ve Analitik Felsefe ....................................................................13
2. Wittgensteinn Felsefi Geliimi Ve Tractatusun Oluumu.............................16
2.1. Tractatus-Logico Philosophicus .....................................................................24
2.2. Tractatustaki Cmlelerin Mantksal Sra Dzeni..........................................32
BRNC BLM.................................................................................................33
MSTKLK VE L.WITTGENSTEININ TRACTATUSU ................................33
1. Genel Olarak Mistisizm.....................................................................................34
2. Bat Felsefesi ve Teolojisinin Mistisizm Anlay.............................................37
2.1. Mistik Bir Kitap OlarakTractatus .................................................................43
2.2 Tractatustaki Temel Mistik Alanlar...............................................................55
2.2.1. Ahlaki Alan& Estetik Alan .........................................................................56
2.2.2. Akn Alan...................................................................................................59
KNC BLM ...................................................................................................68
L.WITTGENSTEININ TRACTATUSUNDAK MSTKERMLER..........68
1. Tractatusta Mistiklie Yol Aan Baz Kavramlar ...........................................68
1.1. Dil ...................................................................................................................68
1.2. Dnya .............................................................................................................78
1.3. Mantk.............................................................................................................88
1.4. Ben..................................................................................................................97
1.5. rade..............................................................................................................103
1.6. Merdiven.......................................................................................................107
SONU................................................................................................................114
KAYNAKA ......................................................................................................117
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
2/132
II
KISALTMALAR
age. Ad geen eser
agy. Ad geen yer
bd. Band
bk. Baknz
ev. eviren
Hrsg. Herausgegeben
Kr. Karlatrnz
Meb Mill eitim bakanl
s. Sayfa
ss. Sayfa says
TLP Tractatus logico-philosophicus
vb. Ve benzeri
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
3/132
III
NSZ
Felsefe yaparken insana ait bir etkinlik olan dile muhta oluumuz, en batan bir s
n
rl
l
dakabul ediyor olduumuz anlamna gelir. Vaka, insan snrlar hakknda dnr ve snrlarn kefeder.
Bir snrn var olduu gerei ile snr dncesini birbirinden ayrmak gerekir. Byle bir ayrm da
ancak, dncenin en yksekekli olan felsefe araclyla ortaya konulabilir.
Felsefe tarihi belki, snrlara ramen, snrlarn zerine gitmenin tarihi olarak da nitelendirilebilir.
Dnce tarihi bize gstermitir ki, snr olarak nitelendirilen birok durum, gerekte daha te bir
durumu iaret eder. Dnce her durumda bir engeli aar ve onun hedefi anlamn nerede olduunu,
ne olduunu ortaya
karmakt
r.
Yirminci Yzyl, anlamlar dnyas asndan ok hareketli bir zaman dilimi olmutur. nk
bugn sahip olduumuz teorik ve teknik bir ok bilgi bu yzylda ortaya km, daha nceki
yzyllarn determine etmi olduu anlaylar anlam asndan yeniden ele alnmtr. Tarihin, insann,
dinin anlam zellikle Avrupa merkezli dnce hareketleri tarafndan tabir caizse bir yeniden-
yaplandrmaya konu olmutur. Pozitivizm, toplumun yeniden inas yolunda ok ciddi bir
hareketlenmeye sebep olurken, sonuta iki sava dourmutur denilebilir.
Yirminci Yzylda Pozitivizmin devam olarak kabul edebileceimiz en ciddi felsefi hareketlerden
biri de analitik felsefedir. Zira analitik felsefe, esas itibaryla anlam ve dil zerine kapsaml bir
dnsel giriimdir. Kantta ilk eklini alan analitik-sentetik nermeler ayrm, G. E. Moore ve B.
Russellin almalaryla anlam sorununu temelden zme gibi bir iddiann merkezinde yer alr.
Russellin takipisi olan L. Wittgenstein, TractatusLogico-Philosophicus adl almasyla bu iddiann
cisimlemi bireklini ortaya koyar.
Wittgensteinin Tractatusundaki Mistik ermeler balkl almamzda, onun olumasn
salayan dnce ve gerekeleri ve ayn zamanda tezimizi snrlandrmaya esas olacak kriterleri de
ortaya koymaya altk. Bu amala yle bir dnme biimini takip etmenin, konunun esasna
degin hususlar yakalamaya yardm edebileceini dndk ve u sorular sorduk: Akn alan
kabul etmek zorunluluu var mdr ve ayet byle bir zorunluluk varsa, bu, ne trden bir zorunluluktur
? Akn alann, snrlandrma veya elimination teknikleri karsndaki konumu nedir? Bir snrlandrma
teknii olarak dil, akn alan ne kadar elimine edebilir? te yandan, zellikle Bat Felsefesi tarafndan
akn alann ifresi olarak tanmlanan Tanrnn, snrlandrma ilemleri karsndaki konumu nedir?
Ve nihayet snrlandrma ilemi insan dncesine ne kazandrr ve kaybettirir ?
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
4/132
IV
Bu sorulara cevap vermek, ncelikle unu tespit etmeyi lzumlu klmaktadr: Bilgi, inter-sbjektif
bir sretir ve bilimsel-felsefi bilginin tarihi bu esas zerine kuruludur. Hi phesiz felsefe tarihi bu
hususta birbirinden farkl, birbirine zt rneklerle doludur. Ancak, hibiri de bu kuraln dnda varlk
bulmu deildir. Mesela tekbencilik, bir aktarm imkan bularak tartmaya konu olmutur ve
bilinemezcilik de bu durumun istisnas deildir. Fakat bu kural, baz durumlarda gerekten skntya
sebep olabilmektedir. Akn alanla irtibat kurmann yollarndan biri olan mistiklik ise, geleneksel-
uzlamsal ifade biimlerine irca edilemez iddialarda bulunarak, kendini bu iddialarn snanmasndan
masun klmak istemitir. Felsefe-bilim gelenei bu iddialar karsnda ald tavr birbirinden farkl
kar-iddialarla ortaya koymaya alt/alyor. Bizim burada ilgilendiimiz tavr, akn alanla
kurulmu ilgileri felsefenin ve dilin dna karmaya alan zmlemeci-snrlandrmac tavrdr ki,
o, dnyay metafizik artklardan temizlemekle ykml olduu iddiasn tamaktadr. Bu iddiann
geerlilik deerini felsefi adan ele almaya alacaz.
Bilginin intersubjektif olmas onun paylalan bir ey olduunu anlamna da gelir. Bilginin
paylalmasndan kast, onun sjeler arasnda informatif bir ilev grmesi ise, insann Tanr ile
paylatklar da bilgi aktarm-paylam cmlesinden saylabilir mi? Saylamaz ise, bu durumda Tanr-
nsan mnasebeti bir hal olarak m kabul edilecektir? Bu sorulara verilecek cevaplar evvel emirde
Tanrdan ne kastedildiine baldr. ayet Tanr, bir insan zihninin ne anlama geldiini biliyor ve
insan zihninin tabi olduu srelere tabi oluyorsa, insanTanr mnasebeti bu manada tam bir
paylamay mmkn klar. Bu takdirde de bilgiyi mmkn klan akt salanm olur. Fakat, byle
olduunda da ok ciddi problemlerle karlayor, hatta paradoksa dyoruz. Halihazrda Tanrnn ne
anlama geldii henz net olmamakla birlikte, ayet bir netlik varsa bile, Onun anlamn boaltyor
olabiliyoruz. Tanr, anlamn nereden almt da, insan bu anlam boaltabiliyor? Savunma anlam
tayan her dnsel giriim bu sorunla ilgilidir. Tanrnn, anlamn olgusal olan dan
almad/almayaca ileri srlebilir. Ve bu, gerekten en ok kabul grm tarihsel bir iddiadr.
Tanr, anlamn olgusal olandan almyorsa, hangi dil oyunu onun anlamn ierebilir? Tanr, te
yandan a priori de olamaz. nk a priori deneysel dnya ile bir ztlk oluturmaz. Onun, anlamn
olgusal olandan alamayacan varsayarsak, zorunlu olarak tamamen baka bir varlkla yz yze
olduumuzu kabul etmek durumunda kalrz. Tanrnn, insan zihninin bir yaratmas olduunu kabul
etsek bile, bu, mevcut insan zihninin fevkinde bir zihnin rn olmaldr. Bu adan mesele traji-
komik bir karakter arz eder: Bylesi byk bir gc oluturabilecei varsaylan insan zihni, ancak
varsaymdan ibaret olabilir. Bu manada insan zihni, birbirinden farkl speklasyonlar retmekten geri
durmamtr. Bu trden varolusal sorunlar zmek amacyla dnya-dndan zm umanlarn
durumu, insan zihninin retkenliine iaret etse bile, ayn zamanda onun acizliinin de en esasl
belgesini sunar. Bizi burada ilgilendiren daha ok Tanr sorunuyla ilgilenirken karlaacamz
sorunlarn, bize ne kadar yol gstereceidir. Bu trden sorunlarn yol gstermekten ok yol
kaybettirdii de iddia edilebilir (mi?). Gerekten byle bir tehlike vardr. Ancak, tehlikenin olmas bir
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
5/132
V
imkann da olmas demektir. Asl tehlike galiba sorunlar tketmekte yatar. Bu noktada en azndan u
sylenebilir: Sorun reten bir varln srekli sorun olacak, sorun retmeye hizmet edecek,
zemeyecei bir nesnesi olmaldr. Sorun retemeyen bir felsefe dnlemeyeceine gre, felsefi
anlamda bir Tanr, felsefenin zorunlu olarak konusu olmaldr. Tanrnn zorunluluu/sorunluluu
ayet O, idealletirmenin rn olsayd, denilebilir ki dnyann sorunlarnn bir bakyesi olurdu. Bu
takdirde de, biz onu zmsz braktmzda sadece ve sadece merakmz giderememi olurduk.
Oysa sorun, varolula ilgilidir. Mesela nsan, kendi trnn kkenini aklama/ak klma hususunda
yetkin bir varlk olup olmadn bu trden sorunlarla yz yze gelerek anlama imkan bulmutur
dense, bu yanl olmaz. Dnce tarihini sadece soru (n)a indirgeyenler de vardr ve sorun bize
nerede olduunun bulunmas ynnde bir komut vermiyor da deildir. uras ak ki, biz bu sorunu
varlk dnda arayamayz. Varolanlarn doasnda bir sorun olmal ki, biz onu bulabilelim.1 Ortada
sorun adna bir bakye varsa, bu, bize braklm olmaldr. Yani, zlemez olarak grdmz
sorunlarn kkenlendii bir alan vardr ve bu alann bize brakm olduu bir bakye vardr. Byle bir
bakye olduu iin de biz, kendimizi srekli zlemez sorunlar iinde buluveririz. Belki bu durum
insann retkenliinin en temel sebebidir. Aksi olsayd, mesela verili dnyann aksini dnemezdik.
u halde, Tanr kavram bize, insann bir snrnn olduunu gsteren en esasl kavramdr. Tanr bize
gstermitir ki, insann tabi olduu dnya ihata edilmitir ve ihata edilen de kendisini kuatan ihata
edemez. Bu ihata edilemezlii, Ataullah skenderinin u szleri araclyla daha iyi anlayabiliriz:
Hak Teala perdelenmi, mahcub deildir. Onu grmekten perdelenmi olan sensin. ayet Onu bir
ey perdelemi olsayd, kendisini perdeleyen eyi rterdi. Onu rten birey olsayd varln evirip
sktrrd. Bir eyi evirip sktran ise ona stn, onun hakimidir. O, kullar zerinde hakimdir,
kahirdir.2 Buna gre, Varl, dnme eylemimizin en temel enstrman olan dil araclyla ele
geirme eylemi, demek ki, en batan varlk engeline taklacaktr. Bu tr engellere taklmay insann
yetersizlii olarak nitelendirmek, varlkta bir eksikliin veya yetersizliin olduu anlamna gelebilir ve
gerekten de byle bir eksiklik, bir varlk olarak insanda vardr.
Bu yaklam asndan Wittgensteinin grlerini ele alacak olursak; onun baz grlerinin byle
bir yaklamla uyumadn syleyebiliriz. Onun ge dneminde giritii anlam kullanmda arama
abas, ilk dnemine oranla, kendini metafizik ve mistik unsurlardan arndrma abas olarak da
grlebilir. Ancak, erken dnem Wittgenstein dncesi bizce snrlarn zerine gitme dncesine
kap aralayacak niteliktedir. kinci dneminde Wittgenstein, varln neliine dair sorular sormay bir
kenara brakr ve dilin kullanmndan yola karak bol rnekli bir dil zmlemesine giriir. yle der
Wittgenstein:
1 Sorundan kastmz udur: Varlkn, Tanrnn yaratmasnn bizce bir krlma olarak grlmesi neticesinde
insan tarafndan sorun olarak alglanmas. Tanr bu balamda varolan olarak alglanmamaldr.2 Ataullah skenderi, Hikem-i Ataiyye, Haz. Mustafa Kara, Dergah Yaynlar, stanbul, 1990, s.22.; KuranKerim, Enam, 6/18.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
6/132
VI
Krmz olmayan bir eye iaret etmekle krmz szc tanmlanabilir mi? Bu, sanki bir kimsenin,
Trkesi zayf olan birine lml szcn aklamas gerekmesi ve onun kibirli bir insan gsterip ve Bu
adam lmldeildir demesi gibidir. Onun belirsiz olmas byle bir tanm yntemine kar bir sav deildir. Her
tanm yanl anlalabilir. Ama pekala yle de sorulabilir: Buna hala tanm diyebilir miyiz?- Zira, phesiz o
renen zerinde ayn pratik sonular ve aynetkiyi doursa bile bizim genellikle krmz szcnn rnekletanm diye sz ettiimiz hesapta farkl bir rol oynar.3
Krmz olmayan bir eye iaret etmekle krmz szc belki tam olarak tanmlanamaz, ama,
belirlenebilir. Soruyu, krmz olan nedir? diye sorsaydk, sanrm alacamz cevap daha farkl
olacakt. Bu krmzdr dediimizde, bu belirlemeye ynelik sorular da belirlemi olmaz myz?
nk, Bu krmzdr demek, belirli bir varlk alann iaret eden bir cmle kurmak demektir. Bir
varlk alanna iaret etmek iin bir cmlenin kurulmasna gerek bile yoktur da denilebilir. Ku
denildiinde, her insan bu nesnenin yer alabilecei btn mmkn mantksal imkanlar/nermeleri
sralayabilir. Buna dayanarak unu syleyebiliriz: Her nerme bir alan oluturur ve kendisine
ynelecek sorular da belirler Buna gre, sormamz gereken sorular unlardr: Varlk (nerme) m
nce gelir, soru mu? yle sormak da mmkndr: nerme mi soruyu ierir, soru mu nermeyi? Biz,
nermenin soruyu ierdii iddiasndan hareket edeceiz. Buna gre; bir soru, varolan zerinedir ve
hatta bir soru dahi varolandr ve mesela yokluk kavram, yokluun kriteri varlk olduundan bir
varlk stats kazanabilmitir denilebilir. Burada yle bir ters anlam da bertaraf etmek gerekir:
Madem sorular da bir varlk oluturur, yleyse nasl olur da mesele soru-varlk ikileminde ele
alnabilir? Byle bir soruya verilebilecek en yakn cevap udur: Sonunda soru imi bulunan her cmle,soru cmlesi deildir. Mesela eride kar yaarken dars smscakt deil mi ? eklindeki bir
dilegetiri, gerekte bize bir varlk-dzeni kaybnn yaandn gsterir. Akl banda hibir insan bile
bile gidip eczahaneden ivi satn almak istemeyeceine gre, unu kabul etmek gerekir: Sorularmz
dzenleyerek var klan, varlktan baka bir ey deildir. Varlk demek ki, bize, alnacak cevaplarn
alann ve ne tr bir ierie sahip olup olmayacaklarn da gsteriyor. Bu bakmdan varolmay, ierikli
sorularla srekli kldmz sylenebilir. yleyse, varolan olarak varolanlarn gstermi olduu
ereve bize anlam kavram zerine dnme imkan verir.
Anlam kavramnn kendisini veya herhangi bireyin anlamn kavramak iin aktr ki, z arayn
zorunlu klacak sorular sormak gerekir. Bu sorularn nelik bildiren sorular olduu herkesin
malumudur. Wittgensteinin, ge dnemiyle bir z sorunundan kamak iin dilin kullanmna vurgu
yapt sylenebilir. Nitekim, Felsefi Soruturmalar adl kitabyla karakterize edilen ge dnemi Dil
Oyunlar (Language Game) Dnemi olarak da adlandrlr. Felsefi gelimesinin bu aamasnda
Wittgenstein, dilin kullanmna vurgu yapar ve bir szcn anlamnn onun kullanmndan
karlabileceini syler. Buna gre, Bu betir dediimizde, bein ne olduunu dilin kullanmndan
3 L.Wittgenstein, Felsefi Soruturmalar, ev. Deniz Kant, Kyerel Yaynlar, stanbul, 1998, s.28.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
7/132
VII
anlarz. Gelgelelim, eker bayram dediimizde, oru tutma eyleminin gerekletirilmedii veya
orucun anlamnn perhize kayd bir durumdan bahsediyor olma ihtimalini de zikretmi oluruz. eker
bayram terkibi bugn iin oru tutulan bir ayn sonunda yaptmz kutlama gnlerini ifade ederken,
ileride orusuz da kutlanabilecek, varln koruyabilecek bir bayram mjdeliyor olabilir. Bu durumda
bu terkip, bir anlam deimesi/kaymasnn da habercisidir. Anlam deimesinin daha pratik rnekleri
de zikredilebilir. Baz isimler baz rnlerin yerine geerek esas adlandrc olmu, baz tarihsel
dnemler -mesela Elizabeth Dnemi- gibi baz isimlerle adlandrlabilmitir. Bir baka rnek de
gerekte 116 yl sren (1337-1453) Yzyl Savalardr.
phesiz dil oyunlar balamnda dnebileceimiz ok ey vardr ve dil oyunu esas itibaryla
dilin doasndan kaynaklanan bireydir. Fakat varolanlarn tmn dil oyunlarna konu edemeyiz.
te yandan, dil oyunu terkibi, tabir caizse, kullanm esaslarnn yokluu durumunda i grr duruma
gelmektedir. ayet kullanm esaslar yoksa, dil, Wittgensteinin iddia ettii gibi bir oyuna dnr.
Bizi burada ilgilendiren daha ok, dilin tad deerlerin anlamca deiime maruz kalabilecei
hususudur. ayet dil, anlamca deiime maruz kalrsa, bu bir deer yitimi anlamna da gelecektir.
Dilin bir iddialar alan olmaktan karlmasnn baka bir yolu da bu anlamda dil oyunudur. Dier
taraftan, dil oyunundan en fazla zarar grecek olan da din dilidir. Dini hayatn nihai gayesi olan Tanr,
olgusal bir anlama sahip deilse, hibir dil oyunu Onun anlamn ieremeyecektir. Ama Wittgenstein,
sosyal durum zemininde ileyen dil oyununa Tanrnn dahil edilmemesi gerektiini sylemez. Aksine,
o, Tanr ve inan hususunda dil oyunlarnn serbest arml yntemi dnda konumann neredeyse
imkansz olduunu syler.
Bu imkanszl o, erken dnem almas olan Tractatusta gstermeye alr. Tractatus, bu
imkanszl son cmlesi ile ilan eder: zerine konuulamayan konusunda susmal4 Bu cmle, akn
olan hakknda konumann mmkn olmadn gstermeye alan bir kitapta, bir ek gibi durur. Bu
akn ek hakknda okey konuulup yazlmtr.5 te yandan Tractatus, ilk cmlesiyle de metafizik
ve mistik karanlk bir nokta brakr: Dnya olduu gibi olan hereydir.6 Dnya, Wittgenstein iin
zmlemeye tabi tutulacak birey deildir. Onun kendiliinden ne olduu zmlemeye gelmez ve
biz Dnyay olduu gibi bulur ve onun zerine konuuruz. Bu trden karanlk noktalar, analitik
filozoflarn da kabul etmek zorunda olduklar noktalardr. Mesela Russell, bu hususlarn, var kabul
4 L. Wittgenstein, Tractatus Logico-Philosophicus, 7., Bundan sonra bu kitabn ismini TLP eklindeksaltarak kullanacaz. TLPnin Trkede bir de mer Naci Soykann bir evirisi bulunmaktadr.almamzda zaman zaman bu eviriyi de kullandk. Bu eviriden faydalandmz yerlerde evireninismini de zikrettik.
5 Baknz: Joachim Schulte, Wittgenstein, Eine Einfhrung, Reclam Verlag, Dietzingen.1989; AlexanderMaslow, A Study in Wittgensteins Tractatus, University of California Press, Berkeley and Los Angeles,
1961, ss.154-159.; Marie McGinn, Between Metaphysics and Nonsense: Elucidation in WittgensteinsTractatus, The Philosophical Quarterly, Vol. 49, No. 19, October 1999
6 TLP, 1.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
8/132
VIII
etmek zorunda olduumuz sezgisel noktalar olduunu kabul eder.7 Wittgensteinin Tractatusu bu
noktalar asndan ele alnabilecei gibi, bizce yle bir okumaya da ak durumdadr: Dile snr
ekerek anlam elde etme giriimleri hem banda hem de sonunda ciddi sorunlarla kuatlm
durumdadr. Bu yzden bu tr giriimler eninde sonunda bir elime cmlesi doururlar. Ancak
Tractatusta Wittgenstein, akn ve mistik olan belirler. Ona gre Tractatusta etik, estetik ve tanrsal
olan akndr.8 Bu ana alanlarn yannda Tractatusta mistiklie yol aan bir ok kavram vardr.
Grld gibi Wittgensteinin felsefi geliiminin tm evrelerini mistiklik nokta-i nazarndan ele
almak mmkn grnmemektedir. Wittgensteinin daha ok Tractatusta nelik bildiren soru ve
sorunlarla urat bilinen bir husustur. Erken dnemi metafizik ve mistiklik asndan aydnlatlmay
bekleyen bir ok karanlk nokta barndrmaktadr. Bize gre Wittgenstein, olumsuz bir sylem
gelitirdii iddia edilmesine ramen Akn Olana ilk dneminde daha yakndr.
Bu alma, konusu itibaryla Yirminci Yzyln en nemli felsefi akmlarndan biri olan dil
eletirisi/felsefesi ana erevesinde yer almaktadr. Dil eletirisinin mantk pozitivizm kanadna
mensup olan filozoflarn dorulamaclk kriterini esas aldklar ve bu tr bir eletirinin daha ok
Viyana evresi filozoflarnca yapld bilinen bir husustur. Wittgensteinin ilk dnem dncelerini
ieren kitabTractatus Logico-Philosophicus da bir ynyle byle bir eletiri dncesinin rndr.
Dier ynyle o, zlemez baz sorunlar tespit etmesi ve bu sorunlara kendince orijinal zmler
nermesi bakmndan metafizik/mistik bir kitaptr. Tractatusun sonlarna doru Wittgenstein mistik
olan gstermeye alr. Philosophische Untersuchungen adl ikinci dnem almasnda
Wittgenstein, ilk dnemde ne srd dncelerinden vazgemi gibi grnr.
Tezimizin gvdesini oluturan ksmlardan bir de mistikliktir. Tractatusvari mistiklik dinsel ve
kimi felsefi mistisizmlerin tanmlarna uymad iin mistiklii biz burada henz bunlarn vaz ettii
ekilde ele almyoruz. Mistiklik, dinsel argmanlar erevesinde ele alnabilecek baz
ontolojik/epistemolojik problemlerin zuhur ettii bir haldir. Mesele bu ynyle ontolojinin aratrma
zemininde de yer alr. yle ki; nelik sorusunun sorulduu yerde, bu soruyu sorann ve sorunun
yneltildii alann varln ne lde ve ne suretle kabul edeceimiz ciddi bir problem olarakkarmza kar. Bu problemin stne gittiimizde atacamz her adm, mistiklikle ilgili problemlere
benzer problemler dourur ve bunlara ynelik benzer cevaplar verir.
7 Baknz: Bertrand Russel, Felsefe Sorunlar, ev. Vehbi Hackadirolu, Kabalc yaynevi, stanbul,1994.
ss.70-80.8 Snflandrma iin baknz: Donald Peterson , Wittgensteins Early philosophy: The Three Sides of theMirror, University of Toronto Pres, 1990, s. 41.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
9/132
IX
Varolann nihai anlamda phe edilemeyen olduu Descartestan beri bilinen bir husustur.9 Fakat,
phenin ortadan kalkmadn sylemek ok zor deildir. Sjenin objeyle ilikisinin bir ynne
bakmak bunun iin yeterlidir. Objenin sjeyi determine ettii iddias bir yana, objenin kendi bana ne
olduu sje tarafndan kesin olarak bilinememektir. Ama, ortada bilinse de bilinmese de kendinde bir
ey olarak bir varlk vardr. Demek ki, sorun henz varolandadr. te yandan, nesneye dair bilgimizi
oluturan srelerin eksiksiz ve tam anlamyla intersbjektif olup olmad da tartmaya aktr.
Sjenin nesneyle ilikisinin nesnenin tam olarak ele geirilememesi gibi bir bakye dourduu iddia
edilebilir. ayet byle bir bakye oluuyorsa, bu, konumuz asndan nem arz eder.
Nesnenin neyse ne (ne ise ne= nesne) olduu bir durumla yz yze gelmek, dnmemizin
nnde bir engelin bulunduu anlamna gelmeyebilir. Aksine, anlam aramay i edinmemiz gerektii
ve bu iin de srekli olduu eklinde bir mana karmamza yardm eder denilebilir. yleyse, sje-obje
ilikisinde tabir yerindeyse- sje aleyhine bir durumun bulunduunu sylemek de eksiklii bulunan
bir varln abalarnn, eksiklii giderme abalar olduu iddiasn anlaml klar. Elbette bu, eksiklii
giderme abasnn bir tarafna iaret eder. Dier taraf akn olan arama gayretinde aranmaldr.
Nesne varolandr dediimizde, nesneye ncelik atfetmi olur muyuz? nsann bir ynyle nesne
olduu bilgisinden hareket ederek, nesnenin nceliinin olduu sylenebilir ve ncelik atfetmek,
ncelik atfedenin nceliine iaret eder denilerek buna itiraz edilebilir. Bu itirazn bir zme ynelik
olmadn, sonsuz geri gitme ksr dngsn dikkate almasak bile, ncelik atfedenin (sje) nesne
olma durumundan, yani ziuur olmama durumundan, insan olduu gereinden yola karak
gsterebiliriz. uur kazanmam bir varln bilici nefse dnmesi yeterince ilgin olmakla kalmaz,
nesneler dnyasndan syrlp kmann, olumann ne demek olduunu da ak bir ekilde gsterir.
nsan elbette ki bir ynyle nesnedir, ancak, o, hkmetme hususunda nesneyle kyaslanamaz. Bununla
beraber, insann nesnesine tam olarak hakim olduu iddia ve ispat edilemez. Mesela bedenimizdeki
fiziki-kimyevi srelerin tam olarak farknda olamyoruz. Bu sreleri renebilir ve buna dayanarak
tp ilmini gelitirebiliriz ama, szgelimi (e zamanl olarak) zihinsel srelerle bedensel sreleri
eletiremeyiz. Belki bu mmkn olsayd bedensel bir arza annda zihinsel bir mdahale ile bilinli
birekilde giderilebilirdi. Beynimizin iinde vuku bulan elektriksel telemelerin, elektrik frtnalarnn
farknda deiliz. Bunun bilgisine vakf olduumuzda artk baka bir yer ve zamana kayyoruz, tpk
modern fizikteki belirsizlik ilkesinde olduu gibi. u halde, sje-obje ilikisi ruh-beden ifti
balamnda da dnlse bir geirgenlik sorunu douruyor. Anlamak isteyen sje olduundan, onun
ne kadar anladn anlamadklaryla beraber dnmek durumunda kalyoruz. Dolaysyla, unu
9 Nitekim Wittgenstein Descartesn brakt yerden balar Tractatustaki soruturmasna: Der Welt istalles, was der Fall ist. eklindeki cmle Tractatusun ilk cmlesidir ve phe barndrmaz.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
10/132
X
sylemekte bir beis kalmyor: nsann anlama eylemi tabir caizse, nesnenin egemenliine kar
gerekletirilen bir hareketin sonucunda anlaml hale geliyor.
Anlamn, anlalamayanlarla birlikte ele alnmas gerektii dncesi, bilindii gibi, metafiziin bir
hususiyetidir. Ancak, zikrettiimiz problemlerin bizatihi varlk ve bilgi ile ilgili olduu gz nndebulundurulursa, dnyay anlamaya alan her giriimin, bu dncenin iaret ettii zorluklarla yz
yze gelecei unutulmamaldr. Mesela, metafizii elimine etmek isteyen giriimlerin akla varmak
iin gsterdii abalar, tm sorunlar zmek iddiasna ramen zlemeyecek sorunlarla yz yze
gelmekten kurtulamam, stelik akla varma iddiasnn kendisi zlmesi gereken bir sorun olarak
ortaya kmtr. Byle bir sorunun zmnde metafizikten faydalanmay yasaklamann felsefi adan
bir anlam olmasa gerektir.
Dnyay anlama abalarnn, eksiksiz tablolar ortaya koyamadklar/ koyamayacaklar iddias, hergiriimin yeni problemler dourduu gereinden hareketle, bilinenlerin bilinemeyenlerle,
anlalanlarn anlalamayanlarla birlikte dnlmesi gerektii fikrine dayanr. almamz bir
bakma, bu fikir Wittgensteinn Tractatus dnemini incelemede nasl ie yarar sorusuna vereceimiz
cevaptan ibaret olacaktr.
Bu almada biz, anlam sorunu aratrlrken ortaya kan glklerin dil yoluyla zm
giriimine iyi bir rnek olan Tractatusu, bu zm giriiminde maruz kald mistik iermeler nokta-i
nazar
ndan ele almaya al
t
k. al
mam
z iki blmden olumaktad
r. al
mam
z
n giriinde,Wittgensteinn da dahil olduu analitik felsefeyi, metafizik, dil ve dorulama asndan ele aldk.
Birinci blmde Wittgensteinin tanmlad mistik durumu, Bat mistisizmiyle kyaslayabilmek iin,
mistisizmin ne olduunu ve Tractatusun mistik grler karsndaki konumunu ortaya koymaya ve
ikinci blmde de Tractatustaki mistik iermeleri baz anahtar kavramlar yardmyla gstermeye
altk.
almamz esnasnda bize yol gsteren bata danman hocam Prof.Dr. Hsamettin Erdem olmak
zere, Prof.Dr. Turan Ko, Prof.Dr. Muammer C. Muta, Do.Dr. Naim ahin, Do.Dr. BayramDalkl, Yrd.Do.Dr. smail Ta ile tm hocalarm ve arkadalarma teekkr ederim.
Hseyin PALA
Konya 2006
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
11/132
1
GR: ANALTK FELSEFE VE L. WITTGENSTEININ TRACTATUSU
1. ANALTK FELSEFE
Yunanca analysis szcnden tretilmi bir terim olan analiz (zmleme), bir btnnkendisini oluturan paralarna ya da elerine ayrtrlmas ilemi anlamna gelir. zmleme,
paralarn birletirilerek btne varlmas anlamna gelen bireim (synthesis)in zdd olarak
kullanlr.10 Terim, sosyal bilimlerde ve felsefede akla kavumak amacyla bir konuyu, sistemi,
teoriyi veya kavram paralarna ayrma ilemi veya yntemini isimlendirir.
Felsefe tarihinde Kta Felsefesinin daha ok senteze, Ada (ngiliz) Felsefesinin ise analize
eilimli olduu sylenegelmitir. Szgelimi Spinoza sentezi esas alarak bir sistem ortaya koymaya
al
rken, ngiliz felsefecilerin deneyci olanlar
dnce ve deneyimi temel elerine ay
rmapeindedir. Ne var ki, deneyci ngiliz filozoflar arasnda zmlemeye tabi tutulacak eylerin neler
olduu hususunda bir gr birliinin olduu sylenemez. G.E. Moore duyu verilerini analize tabi
tutmak gerektiini dnrken, Wittgenstein bambaka bir yoldan ilerlemitir.
Wittgensteinin de aralarnda bulunduu ou zmleyici dnr nermeler ve kavramlarn
zmlenmesi gerektii iddiasndan hareket eder. Bu tr bir zmleme iddiasu be sav ne srer:
1. erik Sav, 2. Dilsel Sav, 3. Kipsel Sav, 4. Bilgi Sav, 5. Meta Felsefe Sav11
Analitik felsefe deyince ilk akla gelen ey, felsefenin analizle kurduu ilikidir. Analizin ispata
dayal bilimlerin de bir terimi olduu dnldnde, terkibin bilimle felsefe arasnda kurulmu bir
ilikiyi yanstt da sylenebilir. Analizin nesnesini bileenlerine ayrarak bir zmlemeye tabi
tuttuu sylendiinde, analiz yntemini anlamada ba gsterecek bir karkl da batan gidermelidir.
Trkede zmleyicilik ve zmlemecilik eklinde konulan ayrm12 bu karkl ylece
giderir: Felsefede bu yntemi kullananlara zmleyiciler, felsefeyi bu ynteme indirgeyenlere ise
zmlemeciler ad verilir. Analitik felsefe daha ok ngiliz deneyciliinin bir uzants olarak
grlr. Bu akmn 20. Yzyldaki temsilcileri olarak idealizme bakaldran Cambridge kkenli iki
filozof gsterilir: Moore ve Russell. Bu iki filozofa gelene kadar, bu akm kendilerine
balayabileceimiz filozoflar unlardr: J. Locke, , G. Berkeley, D. Hume ve J. Stuart Mill. Geri
Locke ve Berkeley bu akm karakterize eden hususiyetleri tam olarak tamaz ama, D. Hume
10 Bkz. Analysis, Digitale Bibliothek, Verlag Droemer Knaurs,1998; Ahmet Cevizci, Felsefe Szl, EkinYaynlar, Ankara, 1996, ss. 44-45; Haz. A. Baki Gl, Erkan Uzun, Serkan Uzun, .Hsrev Yolsal,Felsefe Szl, Bilim Sanat Yaynlar, Ankara, 2003, ss. 322-323.;www.philolex.de/philolex.htm
11
Haz.: Abdulbaki Gl, Erkan Uzun, Serkan Uzun, mit Hsrev Yolsal , Felsefe Szl, Bilim ve SanatYaynlar, Ankara, 2003, s.322.
12 Ahmet nam, zmlemeci Dnmenin Felsefedeki Yeri stne, Felsefe Dnyas, Say : 10, s. 3.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
12/132
2
zmleyici bir yaklamn nemini ortaya koymakla bu akmn geleneinde ciddi bir kiisel yer
edinir. Hume dnceye gre duyular daha gvenilir bulur. Duyularn gvenilir bir kaynak olmas ve
bunun zmlemeyle ilgisi ise yle aklanr: Duyularn en yaln varlk elerini aldklar
dnldnde, onlarn zmlenmeye ihtiya duymayacak bir ekilde duyuya konu olduklar
sylenebilir. Humea gre, renkler, sesler, ac, tatl, sert, yumuak, koku vb. duyumlar en yaln varlk
eleridir.
Analitik felsefe her ne kadar D. Humea kadar geri gtrlebilirse de esas 20. Yzyln banda
ortaya kt sylenebilir. B. Russell, G.E. Moore ve L. Wittgensteinn dil ve dnce arasndaki
ilikiden yola karak felsefi problemlere dilsel zmlemeler neren yaklamlar analitik felsefenin
temellerini atmtr. Russell ve Moore genliklerinde ilgi duyduklar Yeni Hegelci filozoflar olan
Bradley ve Mc Taggartn felsefe meselelerini adal bir dil ve bulank kavramlar kullanarak
zmszletirdiini grnce u dnceye varmlardr: Felsefe meselelerinin zmnde
olabildiince ak kavramlar kullanmak veya bu akla varmak gerekir.13 Russelln iddias bu
balamda analitik felsefeyi daha ok karakterize eder: Dnyann zmlenebilir bir mantksal yaps
vardr ve bu yap matematiktekine benzer bir ekilde aka zmlenebilir. Russell bu gryle
mant matematie indirgemeye alr. te yandan, Russelln rencisi olan Wittgenstein de temel
iddia ve kayglarda hocasyla ayn dnceye sahip olmasna ramen, baz noktalarda ondan ayrlan
grler ortaya koyar. Wittgenstein bu grlerini Tractatus Logico Philosophicus adl eserinde ne
srer.
Analitik felsefenin birok ynden pozitivizmin bir uzants olduu sylenebilir. Pozitivizmin temel
iddialar analitik felsefede de kendini gsterir. Bu bakmdan, pozitivizme ksaca temas etmek ve
oradan da Yeni Pozitivistlerin grlerine gemek gerekir.
Pozitivizmin esas k noktasn dnsel soyutlamalar oluturur. Dnsel soyutlamalar
tamlamas pozitivizmde dolaysz olgular ifade eder. Doal ve toplumsal sreler, pozitivistlere gre,
duyusal olarak alglanabilen yzeysel fenomenler demektir. Dolaysz olgular, bu yaklama gre,
kendi tekillikleri iinde mutlaklatrlr. Bylece tm bilgilerin kayna, gzlem araclyla eldeedilebilen olumlu olgular olmaktadr. Bu olgular biz, duyusal izlenimler yoluyla elde ederiz. Buna
gre, pozitivizmde insan bilinci ve ona konu olan eyler esas alnr ve buna bal olarak da d dnya
nesnel-reel bir varolu sfatn haiz olmaz. Pozitivizmin, bu bakmdan, znel idealist bir yaklam
olduunu sylemek imkan dahilindedir.
Pozitivizmin kurucusu saylan Auguste Comte (1798-1857) bir fenomen sayd varolandan yola
klmasn ister. Ona gre, z sorunu ile ilgilenmek verimsiz bir abad r ve bu aba felsefeden
13 http:// www.diyalektik.org/olguculuk.htm
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
13/132
3
kovulmaldr. Comte, pozitif bilim tarafndan dzenlenmi ilerleme inancna sahiptir ve bu inancnda
o, mutlaka yer vermez. Aksine, olgulardan, verili olandan, pozitif olandan ve relatif olandan
bahseder. Btn metafizik ona gre fiksiyondur.14 Comteun temel iddialar sonralar John Stuart Mill
(1806-1873) ve Herbert Spencer (1820-1903) tarafndan gelitirilir. Pozitivizmle Yeni Pozitivizm
birbirinden ayr olmakla birlikte, Yeni Pozitivizm, Mill ve Spencern grlerine dayanmaktadr.
Yeni Pozitivistlerin ortak noktasudur: Modern matematiksel mantk araclyla felsefede kesin
bilimsel bir bilgi ve tutuma ulamak. Bu gr, btn bilgi srecini salt mantk dzeyinde ele alr. te
yandan, bu gre gre, matematik ve mantk gereklie dair hibir bildirimde bulunmaz. Matematik
ve mantn grevi yalnzca nermeleri dntrmektir. erikten yoksun olan matematik ve mantk, a
priori varlklar olarak, gerekeylerle onlarn snflar arasndaki ilikiyi yanstmaya yarar.15 Burada
sorulmas gereken soru udur: eylerin snflarnn varln kabul edip etmemek bir yana, matematik
ve mantk, bu bak asna gre aklanmaya muhta bir duruma dmez mi ? Mantk pozitivizm,
matematik mant ieriksizletirirken, onlarn gizemle dolmasnn yolunu da amyor mu ? Mantk
pozitivistler bu sorular, bilinten bamsz bir d dnya kabul etmedikleri iin cevaplanabilir bulmaz
ve verilecek cevaplarla da ilgilenir grnmezler. Onlara gre, modern matematiksel mantk
araclyla aklanamayan tm sorunlar szde sorundur.
Bunun yannda, dnya gr (metafizik) nokta-i nazarndan ele alnabilecek bir ok problemi de
dar atarlar. Bylece mantk pozitivistler felsefeyi yeniden tanmlayarak, onu etkinlik olarak
belirleme cihetine giderler. Metafiziin sorun olarak grd bir ok husus, onlara gre temizlenmesi
gereken artklardr. Artk felsefenin grevi, gerekliin ve maddeyle bilin arasndaki ilikinin genel
yasalln ortaya karmak deildir. Onun grevi, bilimlerdeki kavram oluumlarnn mantksal
analizidir. Bu aamadan sonra felsefe dil felsefesine indirgenir. Mantk pozitivistler kendilerince,
felsefe tarihini sorunlardan temizlerken, dili ve dilin mantksal zmleniini ne karrlar. Ancak bu
dil, nesnel koullardan ayrtrlarak mutlaklatrlr.
Mantk pozitivistler, bir dilegetiriin dorulanmas iin iki yntem kullanr. Birincisi mantksal
dorulamadr ki, bir nermenin mantk kurallarna uyup uymadn saptamak demektir. kincisi ise,bir aklamaya ya da dolaysz bir deneyime karlk gelen nermelerin mantk araclyla yaplm
aklamas demek olan ampirik dorulamadr. Bu dorulama yollar dnda herhangi bireyi anlaml
klmaya yarayacak bir dorulama yolu yoktur. Bir nermenin anlam bylece dorulanabilirliinin
koullar tarafndan belirlenir hale gelir. Bu dorulama koullarna uymayan nermeler ise anlamsz
14 Auguste Comte, Pozitif Felsefe Kurslar, ev. Erkan Ataay, Sosyal Yaynlar, stanbul, 2001, s. 63.;Ayrca bk. Hans Kng, Existiert Gott?, Antwort auf die Gottesfrage der Neuzeit, Deutschen Taschenbuch
Verlag, Mnchen, 1981, s. 199.15 Hans Reichenbach, Bilimsel Felsefenin Douu, ev. Cemal Yldrm, Remzi Kitabevi, stanbul, 1993, s.150.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
14/132
4
ilan edilir. Mantk pozitivizmin bu yaklam, bilinemezcilik noktasndan eletiriye konu olmutur.
Humecu bilinemezcilik ilkesel bir bilememe iken, mantk pozitivistlerin gr bilememe yoktur,
anlamszlk vardr eklindedir. Bu bakmdan onlarn, Humecu yaklam am olduklar sylenemez.
nk onlar, bilememe yerine anlamsz ikame ederek yeni bir gr ortaya koymu deillerdir.
Bu sadece bir kelimenin yerine baka bir kelimeyi koymaktr. Dier taraftan mantk pozitivistler,
elime douran nermeleri de anlamsz ilan ederler. Bir metre 100 cmdir ve ayn zamanda 120
cmdir. eklinde bir nerme mantk kurallarna uymad iin anlamsz olarak adlandrlr. u tr bir
nerme de onlara gre ampirik dorulamaya imkan vermedii iin anlamszdr: Kendinde bir dnya
vardr ve kavranlamaz Bu nerme, bilindii gibi, Hume-Kant izgisinin nermesidir. Bir nermenin
anlamn, d dnyada kendisine karlk gelecek nesnel balam deil, kendisinden tretilen, zmsel
olmayan nermeler snf saptar. Mantksal-matematiksel nermeler de zmsel olduklarndan,
kendilerinden ancak zmsel nermeler kar. Buna gre, mantk pozitivistler iin mantk ve
matematik nermelerinin gereklikle ilgili bir ierii yoktur ve onlar ancak totoloji olabilirler.
Mantk pozitivizm ayrca niteliklerin aktarma konu olmadn da iddia eder. Nitelik, zel, znel ve
bireyseldir. nsanlar aras ilikilerde yalnzca yaplar (struktur) rol oynar. Dil, yaplar ve onlarn
iindeki niteliklerin konumunu saptar ve kapsar. Buna gre de insanlar, dil araclyla aktarlan bir
yapya kendi kiisel niteliklerini (yaantlarn) katarlar.16
Bilimlerin felsefeden bamszln kazanmasndan sonra, felsefenin bu bilimlerin konular
stnde bir dzenleyici ve sentezci konumuna ykseltilmesi ideali birok nedenden dolay ilevini
yitirir. Byle bir idealin i grmeyecek olmasnn temel nedeni, gelimekte olan bilimlerin birbirine zt
iddialarda bulunuyor olmalardr.17 Bundan sonra felsefe anlam (meaning) kuramna ynelir.
Linguistik anlam, felsefenin konusu olarakyle bir ilev grecektir: Dile getiriler mecmuas olarak
nsan bilimlerinin temel iddialar, mantksal tutarllk ve analiz araclyla incelemeye tabi
tutulmaldr. Bu yaklam, Birinci Dnya Savandan sonra felsefede hakim bir yaklam haline gelir
ve bylece felsefenin bilgi verici (informatif) olduu iddias ortadan kalkar.
Bu yeni yaklam, geleneksel felsefenin aksine anlamn kelimede deil, cmlede aranmas
gerektiini iddia eder. Anlamn gerek yerinin nerme olduu tespit edildikten sonra, yntem olarak
da dilin anlamn analiz etmek bir ok filozof tarafndan benimsenir. Bu yntemin nasl bir dile
uygulanaca hususu da ok gemeden akla kavumutur. Russell, Moore ve dier analitikilerin
yapt almalar gstermitir ki, gndelik dil yanltcdr ve felsefe geni bir bak as kazanmak
istiyorsa, ncelikle bu hususu tespit etmelidir. Dil filozoflarnn bir ksm felsefenin bu yeni biimi
16 Frederick Ferre, Din Dilinin Anlam, ev: Zeki zcan, Alfa Yaynlar, stanbul, 1999, s. 3.17 Frederick Ferre, age., s. 4.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
15/132
5
hakknda yle bir meta-felsefece sav ortaya koyar: Felsefi buday, yllarn biriktirdii samandan
ayrlmadka, felsefenin baarlar veya baarszlklar hakknda bir yargda bulunulamaz.18
Felsefenin bu yeni biimi kendisini byle alglamakla, aslnda klasik felsefeden tamamen ayr bir
etkinlik olmadn da ortaya koymu oluyordu. Bu yeni yaklamn esas amacnn anlam kavramhakknda doyurucu bir bilgiye ulamak olduu ska zikredilir. Fakat bundan nce dilin dnya ile
ilikisinin nasl saland ak klnmaldr ki, anlam ve analiz kavramlar da aklkla
anlalabilsin.
Dorulamac yaklam iin dil, olgular bildirmeye ve szel uzlamalar dzenlemeye yarayan bir
aratr. Bu yaklam iin dorulama, dil analizinin ve deneysel bilimleri kendisine model alan felsefi
tartmalarn merkezinde yer alr.19 Dilin olgular bildirmeden nce, kurallarnn olup olmad ve bu
kurallarn deikenlik arz edip etmedii tespit edilmelidir. Dilin kurallar aka tanmlanabilirse,analiz yaklamnn en nemli fonksiyonu gereklemi olur. Szlklerimizdeki tanmlarn uzlamsal
olduu aktr ve biz mantksal karm yaparken szlklerde bulunan kimi uzlamsal iaretleri
kullanrz. Buna mukabil karmak mantksal karmlarda ortaya kan sonular bizi yanltabilir. Bu
durumlarda insan, yeni bir ey kefettiini dnebilir ve bu psikolojik bir durumdur. Yanlmamzn
sebebi elbetteki udur: Dilsel kullanm kurallar araclyla ulatmz her yeni ey, balangta, bu
kurallarda gizli olarak vardr.20 Ulatmz sandmz yeni nerme, aslnda anlamn kendisini
oluturan terimlerin anlamndan alr ve bylece doru veya yanl olur. Bu, totoloji denilen durumdur
ve totolojik nermeler de analitik nermelerdir.
Doruluu ve yanll sz konusu olan her nerme mantksal bir imkan gsterir. Oysa u tr
nermeler mantksal imkan iaret etmez: Drt kenarl gen veya gen daire vardr. Bunun yannda
elime demek olan u tr nermeler de imkan ddr: Bir genin kenar vardr ve ayn zamanda
drt kenar vardr. te yandan, yle bir dilegetiri anlamldr ve bir mantksal imkan barndrr:
(Darda) Kar yayor. Bu tr nermeler de sentetik nermelerdir. Analitik felsefe, analitik
nermelerle sentetik nermeleri olgu durumlarn incelemede kullanlacak esas nermeler olarak
belirler. nk bu nermeler, mantksal bir imkan ierir ve bu imkan da, onlarn dorulanabilipyanllanabilen nermeler olmalar sebebiyle ortaya kar. Analitik nermelerin doruluk deerleri
tecrbeden karlamaz ve bu tr nermeler bize mantksal gereklikleri inceleme imkan verir.
Sentetik yarglarn doruluk deeri tecrbe ekseninde ele alnabilir ve onlar da olgu durumlarnn
doruluunu ileri srme imkan verirler. u halde, analize dayal dorulamac yaklam yle bir
ereve izer: Analitik ve sentetik nermeler, dnyay anlamada yaslanacamz temel enstrman olan
18
Frederick Ferre, age., s. 9.19 afak Ural, Pozitivist Felsefe, Remzi Kitabevi, stanbul, 1984, s. 29.20 F. Ferre, Din Dilinin Anlam, s. 12.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
16/132
6
dilin, kurallar anlamnda erevesini izen bir ikilidir ve bunlarn dnda sylenebilecek olan herey,
bu ayrm esas alnarak analize tabi tutulabilen, doru ya da yanl denilebilen eylerdir.
Analitik nermelerin anlam hakknda bir karklk veya problem dourduklar sylenemez. Bu
nermeler bilgi verici olmadklarndan bir olgunun var olduu veya var olmadna dair herhangi birbildirimde bulunamazlar. Onlarn, anlam balamnda dilsel iaretler arasndaki ilikinin simgeleri
olarak ilev grdkleri kabul edilir. Fakat ayn ey, sentetik nermeler iin sylenemez. Analitik ve
sentetik nermelerin analitik felsefe balamnda nasl konumlandrldn Ferrein u benzetmesinde
daha iyi grebiliriz: Eer diyor Ferre, Analitik nermeler dilin iskeletini olutursa, bir olgu
durumunu belirten nermeler de dilin bedeni olur.21 Bu benzetmeye gre analitik felsefenin bu iki tr
nermeyi ara-ama ilikisi balamnda ele ald sylenebilir. Ama, bedenin hareket etmesi; ara ise
iskelet ve kas sistemidir. Analitik felsefenin bedeni hareket ettirmeye ve dolaysyla da bir tr
serbestiye koullanm olduu aktr. Ancak, yukarda zikredilen rnek, analitik felsefe hareketini
veciz bir ekilde hlasa etmesine ramen, ona yneltilecek eletirilerin en die dokunur olann da
aka ortaya koyar: Beden, hareket etmesine eder ama, ne iin eder ? Bundan da nemlisi udur:
Kemik ve kaslardan ibaret her varln hareket etme zorunluluu yoktur. Baz canl varlklar hareket
edemez, bazlar ise zgrlk kategorisi dnda hareket eder. yleyse, et ve kemiin manevi bir
ynlendirici motive ihtiyac vardr.
Analitik felsefenin totolojiden ziyade sentetik nermelere ve dolaysyla da olgulara yneldii ve
neredeyse bunu birinci amac olarak ilan ettii sylenebilir.22 Russell, Tractatusa yazd nszde
bunu yle ifade eder: Dilin ilk grevi, olgular kabul veya inkar etmektir. Sentetik nermeler
analitik nermeler gibi doruluk deerlerini kendi ilerinden almazlar. Onlarn dorulanmas veya
yanllanmas dil-d verilere dayanlarak ortaya konabilir.23ayet, kar bir ya biimidir dersem,
bu nerme iin d verilere ihtiya yoktur. O, doruluk deerini, iindeki semantik ve mantk
araclyla kendi iinde tar. Buna karn, Kar yayor nermesi, dorulanabilmesi iin d
dnyadaki ilgili olayn gerekleiyor olmasn art koar. Bu durum belki analitik felsefenin d
dnyay referans alan bir yaklam olarak alglanmasna sebep olabilir. Hemen belirtmek gerekir ki,
analitik felsefe d dnyay esas konusu olarak belirlemez. Aada gstermeye alacamz gibi, o,
olgulardan sz edebilme imkannn dilde bulunduunu iddia eder. Bu iddia da bilindii gibi anlam
teorisi erevesinde geerlilik kazanabilir. Anlam teorisini dilin fonksiyonlarna indirgemek
mmkndr. Dilin-yukarda ifade edildii gibi-, szel uzlamalar dzenlemek ve olgular ifade etmek
21 Frederick Ferre, age., s. 14.22
Atakan Altnrs, Anlam Dorulama ve Edimsellik, Alfa yaynlar, stanbul, 2001, s.22.23 John Wilson, Dil Anlam ve Doruluk, ev. brahim Emirolu, Abdullatif Tzer, Ankara Okulu Yaynlar,Ankara, 2002, s. 82.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
17/132
7
gibi iki nemli fonksiyonu vardr. Sentetik nermelerin dorulanma biimi hakknda analitik felsefe
unu syler: Bir cmlenin anlam onun dorulanma yntemidir.24
A.J. Ayer, anlamn net olmayan bir sembol olduunu syler.25 Anlamn mulak bir sembol
olmas, kukusuz, anlam hakknda bir yargnn herhangi bir dorulama biiminin bize bir eysyleyememesinden kaynaklanr. Herhangi bir dilegetiriin veya bir kelimenin (eyin) anlamn
cmleler (dil) araclyla biliriz ve bunun dnda baka bir imkanmz da yoktur. Cmleler yoluyla
anlam bildiimizi sylediimizde, gerekte bir mantksal-edeerlikten bahsetmi oluruz.
Mantksal-edeerlik, anlam istenen, sorulan eyin, anlamca yakn veya benzer cmleler yoluyla
sylenmesidir. Hemen belirtelim ki, mantksal-edeerlik her zaman anlam akla kavuturan bir
ey deildir. yle kavramlar ve yle cmleler vardr ki, bunlar hakknda aklayc sz sylemek ok
gtr.26 Analitik olmayan her nermenin yine de baka cmlelere bavurarak veya direkt olarak
olguya mracaat edip dorulanabilecei, analitik filozoflarn vazgemedii bir iddiadr. Dorulama
ilkesinin forml ksaca udur: Mantksal adan mmkn herhangi bir tecrbe, bize, elimizdeki
cmleyi dier cmlelere tercme etmemizi salayacak olan biimi verir. Tercme ilemi sonucunda
elde edilen cmlelere protokol cmleleri denir ve bu cmleler de artk hibir destek veya dorulama
gerektirmezler. Eldeki bu tremi cmleler, balang cmlesinin sembolikekline de edeer olmu
olur.27 Ancak formln verdiimiz dorulama ilkesinin ksa bir aklamasn vermek faydal olabilir.
Kar yayor denildiinde, bir nerme dile getirilmitir ve biz, bu nermenin dorulamasn yapmak
iin, onunla edeer bir baka nerme kurmak zorundayzdr. Bunun iin pencereden darya bakar ve
ilk nermenin doru veya yanl olduunu gsterecek ikinci (tremi) bir nerme olutururuz: Karn
yadn gryorum veya grmyorum. Bu rnek olduka basittir ve byle bir dorulamay herkes
yapabilir. nk, ilk nermeden ne kastedildii aktr. Durumun her zaman byle olmad, karmak
ilk nermelerle karlaldnda hemen anlalr. Bu trden karmak ilk nermelere bilimsel
disiplinlerin syleminde ska rastlarz. Mesela bir gen mhendisi, genetik mutasyonun; bir fiziki de
mutlak ezamanlln savunulabilir olmaktan ktn sylediinde gerekte ne demek istemektedir?
Dorulamaclk, bu durumda bizi fizikilerin kulland daha alt yntemlere doru ynlendirir. Bu
bilgi artrc ilem, mmkn, aklayc tecrbe terimlerine ulatnda dorulama gereklemi olur.
Bu ise, yukarda zikredilen bir cmlenin anlam onun dorulanma yntemidir. cmlesindeki anlamn
dorulanmas manasna gelir.
Dilin en nemli iki fonksiyonu zikredildikten sonra, bu iki fonksiyonun d nda duran dilsel dile
getirilere de deinmek gerekir. Analitik felsefe dorulama trlerinden hibirine uymayan ifadeleri
24 Frederick Ferre, age., s16.25
A.J.Ayer, Dil Doruluk ve Mantk, ev. Vehbi Hackadirolu, Metis Yaynlar, stanbul, 1998, s. 30.26 A.J. Ayer, age., bkz. Giri blm, ss. 130-151.27 Frederick Ferre, age., s. 17
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
18/132
8
anlamsz olarak nitelendirir. Mesela u tr bir elime cmlesi dorulamaya veya yanllamaya28
imkan vermedii iin anlamszdr: Pizza kulesi talyadadr ve ayn zamanda stanbuldadr. Doru
veya yanl olmad iin bu tr bir nerme dorulama trlerinin alanna girmez. te yandan, klasik
felsefenin baka trden herhangi bir ifade biimine irca edilemeyen kimi nermeleri de anlams zdr.
Ruh ve Tanr gibi en fazla duygu ve cokuya isnat edilebilen kavramlarn yer ald nermeler,
mmkn bir tecrbeye veya mantksal bir imkana istinat etmezler. nk, analitik bir nerme, aslnda,
bir olgu durumunun, olayn veya nesnenin ne anlama geldiinin bilinmesiyle ak olduundan,
doruluk kriterini kendi iinde tar. Bu bakmdan analitik filozoflara gre, anlamsz bir nerme ile
analitik bir nerme kartrlmamaldr.
Carnap, Hahn ve Neurath, Wissenschaftliche Weltauffassung-der Wiener Kreis (Bilimsel Dnya
Kavray-Viyana evresi) adl manifestolarnda (1921) iki noktay zellikle vurgularlar:
Bilimsel dnya kavraymz esas itibaryla iki tanm (hkm) karakterize eder. lki empirik-pozitivistik
tanmdr: Yalnzca, dorudan verili olana dayal olan deneyim bilgisi vardr. Buna gre, meru bilimin ierii
snrlanarak belirlenir. kincisi, bilimsel dnya kavray belirli bir yntemin tatbik edilmesi araclyla hususi
vasfn kazanr ki, bu da mantksal analizdir. Bilimsel almann gayesi, mantksal analizi tatbik ederek
empirik materyale ulamak ve bu yolla da bilimin birlii amacn ortaya koymaktr.29
Bu manifestoda ne kan hususlar, metafiziin reddi, felsefe kavrayndaki deiiklik ve dilin
mantksal analizidir. Bilimsel dnya alglaynn zikrettii bu iki nokta birbirine skca baldr. Dilin
mantksal analizi yalnzca bilimin birlii dncesine hizmet etmez, bilakis geleneksel felsefi
teorilerin kritik edilmesine de yarar. Bu, Carnapn nl almasnn balnda da aka grlr:
Dilin Mantksal Analizi Yoluyla Metafiziin Almas (berwindung der Metaphysik durch logische
Analyse der Sprache). Carnapn kendisinin de yazd gibi, bu alma, metafiziin geerlilii ve
yetkisi hakknda yeni ve gl bir cevap vererek, metafiziin szde cmlelerinin tamamen anlamsz
olduunu gstermektedir.30
Anlamszlk, bir cmlede iki sebepten bulunabilir: Ya, anlam olan bir kelime bir cmlede
yanllkla bulunuyordur ya da var olan anlaml kelimeler ters bir dizilimle sralanmtr ve bu
durumda da cmlenin anlam olmaz. Carnap anlamsz bir terime rnek olarak lkeyi gsterir. Bu
kelimenin, ak klnana kadar bir anlam vardr. Hangi artlar altnda,X, Ynin ilkesidircmle formu
28 Yanllama (falsifikation), dorulamacln bir tr olarak ilev grr ve K.R. Popperin almalarylane kmtr. Mesela: Platon bir pilot deildir=Platonun bir pilot olduu doru deildir. Baknz: K.R.Popper, Bilimsel Aratrmann Mant, ev: lknur Aka, brahim Turan, Yap Kredi Yaynlar, stanbul,2003, ss. 101.116.
29 R. Carnap, H. Hahn, O. Neurath, Wissenschaftlice Weltauffassung-der Wiener Kreis, Verffentlichungen
des Vereins Mach, 1929, s. 19.30 R. Carnap, berwindung der Metaphysik durch logische Analyse der Sprache, in: Erkenntnis 2, 1931, s.219.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
19/132
9
doru olacaktr? Doruluk koullarnu cevaplardan elde edebiliriz: X, Ynin ilkesidircmlesi aa
yukar u anlamlara gelir: Y, Xden kar veya Ynin varl, Xin varlna baldr. Veya Y, Xin
araclyla oluur. Carnap, olumak-ortaya kmak (hervorgehen) fiili zerinde de durur. Ona gre,
oluma bir zamansal ardklk ve iliki koullar anlamna gelmemektedir. Bu anlama gelmediini
allm kullanmndan anlyoruz. Ayrca, bu kelimenin bir lt verebilecek baka bir anlam da
yoktur. Bu kelimenin, empirik bir anlama gelebilecek bir farkll kesinlikle iermediini, aksine
metafizik bir szde anlamnn olduunu syleyebiliriz.31 Carnapa gre, Hi hier (Das Nichts
nichtet) gibi cmleler de anlamszdr. Darda nedir? sorusuna darda bir adamdrcevab verilse,
anlaml birekilde sormaya devam ederiz:Bu, bu adamla nedir? Kim bu soru zerine darda hibir
eydirderse, bu hile bu bu nedir? diye kendisine sorulur. Darda bir adamdrve darda hibir
eydir cmlelerinin her ikisi de esasta mantksal yaplar bakmndan birbirinden farkldr. lk
cmlenin mantksal formu, x (x dardadr ve x bir adamdr) eklindedir ve ikinci cmlenin
mantksal formu da x ( x dardadr) biimindedir.Darda nedir? sorusuna bu formda bir cevap
aldmzda ve ayn ekilde bu xle bu nedir? sorusunu sorduumuzda, burada dzeltilebilir bir x
yoktur. Bu her iki argmantasyon figrnn yardmyla Carnap, btn metafizik ispatlarn anlamsz
olduunu gstermek ister. Realizm ve idealizm arasndaki kavga, d dnyann gereklii ve tekinin
psiik varlnn gereklii Carnapa gre, grnte problemler olarak mantksal analizin yardmyla
maskeleri drlebilir problemlerdir.32
Carnap, analitik felsefenin formel dil kolunu temsil eder. Fakat, onun asl metafizik eletirisi
normal dilin felsefesinde bulunur. Carnap, Hahn, Neurath ve Wittgenstein iin metafizik, gayr meru
geleneksel felsefenin ismidir. Wittgenstein Tractatusun 4.003 numaral cmlesinde unlar syler:
Felsefe hakkndaki ou sorular ve cmleler yanl deil, anlamszdr. Felsefe, dilin mantnn eksik
bir kavrayn ortaya kararak grnte problemleri zme denemesinden oluur.
Felsefenin tek meru vazifesi, aklamak ve analiz etmektir. Yeni hakikatlerin kefi onun
hedeflerinden biri deildir ve onun bilimlerin blnm yntemleriyle uramas dnlemez. Bunun
iin felsefi nermeler yoktur. Felsefe bilimden farkldr ve bir retinin nesnesi deildir, aksine
mantksal analiz araclyla felsefe-d nermeleri ak klmann etkinliidir.33 Wittgensteinin bu
kavray, daha sonraki yazlarnda gelitirilmitir, fakat temel izgileri- metafizik idesinin reddi- ayn
kalmtr. Bu dnce, normal dilin felsefesinin baka temsilcilerinde de -farkl formlarda da olsa-
bulunur. Austin ve Ryle buna rnektir. Byk lde kabul grm olan bu kavray, gereklik
hakkndaki malumat bilimlerin verebildii dncesini ierir. Felsefe, kendisi olarak bilimlerin
31 R.Carnap, age., s. 225.32
R. Carnap, Scheinprobleme in der Philosophie. Nachwort von Gnther Patzig, Frankfurt a. Main,Suhrkamp Verlag, 1966, Berlin, 1928.
33 H.J.Glock, A Wittgenstein Dictionary, Oxford, Blackwell, 1996, s. 294.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
20/132
10
yannda, en iyisinden bir bilim teorisi olarak hayatta kalabilir. Onun grevi, dilin yanl
anlalmasndan bizi korumas ve bilimleri en iyi ekilde anlamamz salamas olmaldr.34
Analitik felsefenin gnmzde temelli deiikliklere maruz kalarak tartldn syleyebiliriz. Bu
balamda Quine ve Strawson zikretmek yeterli olacaktr. Quine, Two Dogmas of Empiricism adlalmasnda analitik ve sentetik nermeler arasnda bir ayrm yapar. Bu ayrmla birlikte o, felsefenin
imkanna ynelir. Eer, der Quine, bir cmlenin anlam, kendisinin empirik ieriinden aka
ayrlamyorsa, mantksal analiz mmkn deildir. Quinenin durumu burada udur: Aslnda felsefe var
deildir, olan yalnzca bilimdir. Her ne olursa olsun o, bu durumu bilgi teorisi anlamnda darda
tutarak savunur. Bilgi teorisi ona gre yalnzca anlamdr.35
Strawsonun rol,Bireyler(Individuals) adl kitabnda grlr ve tamamen baka bir balamdadr.
Strawson, Quinee tam zt bir konumda geleneksel felsefeyi rehabilite etmeye ynelir. Strawson,metafizii hurafelerden arndrma (entdaemonisireung) peindedir.36 Strawsonn amac, tanmlayc
bir metafizik (deskriptive metaphysik), yani ak bir ontolojiyi yeniden kurmaktr ki, bu da dilimizin
kavramsal temel kategorilerinde ierilmitir. Gerekten bu denemeyi dil analizi program anlamnda
anlayabilir miyiz? Strawson, dnyann temel yaplarnn teorisini kurmak peinde deildir, aksine o,
dilimizde hangi dnya-gr(Weltsicht)lerin gizli olduunu gstermeye alr. Aristoteles ve Kant
izgilerinin fazlasyla ak olduunu ve bu yzden de bu denemenin geleneksel felsefenin belirli
kavramlarna balanabileceini sylemek imkan dahilindedir.
Bu anlayn bir baka temsilcisi olan K. R. Popper ise, anlam ltn konumaktan ekinmi ve
bunun yerine snrlandrma lt terkibini kullanmtr. Poppere gre, empirik olarak
yanllanabilen cmleler bilimsel cmlelerdir. Bir duruma, olana iaret etmeyen nermeler bilimsel
deildir ve bunlar bu yzden anlamsz deillerdir. Tabii ki, Popperin nerisi daha ok bilgi olarak
bir kazanm anlamna gelir. Elektron veya ktle gibi merkezi bilimsel ifadeler, empirik anlam
ltnn sk bilimsel talepleri iin yeterli deildir. Bu lt, 1940l ve 1950li yllarda adm adm
geri ekilmitir. Bununla birlikte analitik felsefenin felsefeyi yok etmeye ynelik geleneksel oyunca
elinden alnmtr. Elektron ve ktle gibi terimler ak empirik bir ierie sahip deillerse, niinilke veya Tanr gibi kavramlardan bu beklensin? Elektronlar 9, 109.10-28 gram arlndadr
cmlesi bir anlama sahipse, Tanr dnyann yaratcsdr cmlesi neden anlamsz olsun? ayet
oluan bu resim, muhataplarndan zr dilemeye kalkrsa, empirik anlam ltnn bu durumu,
34 Ansgar Beckermann, Grundbegriffe der analytischen Philosophie (In Einleitung), Hrsg. Peter Prechtl ,J.B. Verlag, Stuttgart-Weimar, 2004, s. 3.
35
Bkz: W.V.O.Quine, Two Dogmas of Empiricism, Philosophical Rewiew, 60(1), 1951.36 W.V.O.Quine, Ontological Relativity and Other Essays, New York, Columbia University Press, 1969, s.83.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
21/132
11
geleneksel felsefenin terminolojisinin analitik felsefeye geri dnebilecei bir gediin bulunduu
anlamna gelir.37
Geleneksel analitik felsefe, Quine ve Strawsonn bu iki eseriyle bir geri dn yaar. Felsefe tarihi
boyunca pek ok kez grnte problemler ortaya km ve bunlar zamanla inandrclnkaybetmitir. Bu trden tartmalarn daha Rnesans devrinde var olduklar ve bugne kadar da
varlklarn srdrdkleri sylenebilir. Ama bu tr problemlerin tartlmasnda da felsefe epey mesafe
katetmitir. R. Carnapla birlikte felsefenin dahili ve harici problemleri ele al nmaya balanmtr.
Carnapn kavraynda saylar var mdr? veya maddi eyler var mdr? gibi sorular bir anlam
iermezler. Ona gre, say veya maddi eylerle ilgili eyleri ieren ve dnyay tarif ve aklamaya
yarayacak bir dili belirleyip belirleyemeyeceimiz hususu bu sorularda ortaya kar. Byle bir dili
belirleyebilirsek, o zaman, 8 says 3e blnebilir mi? veya ok sayda sonsuz asal say var mdr?
gibi sorular bu dil ierisinde doru veya yanl olarak bir anlam kazanr. Bu tr sorular dahili
sorulardr ve kendilerine ynelik cevaplar da evet veya hayr eklinde belirlerler. Dnyay tarif ve
aklama iin kullanacamz dili nasl belirleyebileceimizle ilgili sorular da harici sorulardr.
Quinenin yukarda zikrettiimiz Empirizmin ki Dogmas adl kitab, dahili sorularn yalnzca
pragmatik olarak cevaplanp cevaplanamayacan tartr.
Deneyimle ilgili teorilerimizi gzden geirirsek, bunlarn her zaman, cmlelerin bir dizisiyle
birlikte bulunan deneyimler olduunu ve hibir zaman tek bir cmleyle bitiik olmadn grrz.
Ayrca bu deneyimleryle bir soruya da ak durumdadr: Bu cmlelerin hangisi yanltr? Bu soruya
pragmatik bir dn temelinde yant verebiliriz. Eer byleyse, acaba Quineye gre, dahili ve harici
sorular arasnda temel bir farkllk var mdr? Hangi dil sistemini seeceimize dair soru, Quinee
gre, normal bilimsel metodlara gre cevaplayabileceimiz bilimsel bir sorudur. Aklama gcne
sahip bir teorinin bir dilde formle edildii anlalrsa, saylarn var olup olmad, bu talep iin iyi bir
tartma olur ve bu ortaya karsa, saylar gerekten bu dilde ierilmi olur. Quine burada aka bu
durumu savunur. Ona gre, saylarn olup olmad gibi ontolojik sorular, bilimsel olarak
cevaplanabilir. Bu durum analitik felsefenin geliimi asndan, ontolojik sorularn nasl rehabilite
edildiini gstermesi bakmndan nem arz eder.
Dil felsefesinde realistik ve niyetselci semantikler de tartlmtr. Bu balamda Wittgensteinin,
(dili) kullanm teorisi de tek alternatif deildir. En artc olan da normatif etike geri dntr. Yllar
sonra, etike dair dnceler meta-etikle snrlanmtr, ta ki John Rawlsn eseriA Theory of Juctice ye
kadar. Rawlsn bu eseri, hrriyet ve adalet hakknda konumay yeniden mmkn klarak, domam
olanlarla, bunlarn llerle ilikisi hakknda konuma imkann da ortaya koymutur. Btn bu
gelimelere dayanarak artk unu tespit edebiliriz: Metafiziin dilin mantksal analizi araclyla
37 Ansgar Beckermann, Grundbergriffe der analytischen Philosophie, s. 4
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
22/132
12
ortadan kaldrlmas projesi muazzam bir ekilde boa kmtr.38 Hlasa edecek olursak; Analitik
felsefe u temel tezi ne srmtr:
1. Felsefenin amac, felsefenin (metafizik) dil analizi yoluyla almasdr.
2. Felsefenin yegane (meru) vazifesi, dilin analizidir (Gnlk veya bilimsel dil).3. Felsefenin kulland tek metod, dil analizi metodudur.
1975ten beri bu tezleri benimseyen kimse kalmamtr diyebiliriz. Dier bir deyile, analitik
felsefe Yirminci Yzyln ilk yarsnda anlald ekliyle artk gemite kalmtr ve geleneksel
analitik felsefe sessizce batp gitmitir denilebilir. Bugn analitik felsefe, felsefe tarihi iinde gemite
kalm bir ura alan olarak klasik felsefeye eklemlenmi durumdadr. Fakat onun ortaya koyduu
dnme biimi, analitik felsefe tarafndan metafizik olarak adlandrlan felsefeye byk katklar
yapmtr. En az iki bin yldr sorulan sorular bugn de farkl diren noktalarna sahip olmamzaramen- sorulmaktadr. Ansgar Beckermann bu sorular byk ve kk sorular olarak ayrr ve
ylece sralar:
Byk sorular;
1. Tanr var mdr?
2. D dnyann varlnpheye mahal brakmadan ispat edebilir miyiz?
3. Dilsel ifadelerin anlam neyin iinde oluur?
4. Beden ve ruh birbirleriyle hangi ilikiyle bir arada dururlar?
5. Hrriyet belirlenmilikle telif edilebilir mi ?
6. Ahlaki normlar rasyonel olarak kurulabilir mi?
7. Adil bir toplum nedir?
8. Gzel ne ie yarar?
Kk sorular;
1. aretleri (gstergeleri) baka dilsel ifadelerden nasl ayrabiliriz?
2. zel isimler niteleyiciyi devinimsizletirir mi?
3. Duygular bilisel bileiklere sahip midir?
4. Algda hangi anlam verileri rol oynar?
5. Renkler gerek midir?
6. Bilgi teorisinde dsalclk iin ne denebilir?
7. Embriyonlardan, insan haklarnn tam bir korumas hususunda faydalanabilir miyiz?
38 Ansgar Beckermann, age., s. 6.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
23/132
13
8. Duyumlar temsili durumlar olarak anlalabilir mi?39
Analitik filozoflar yukardaki sorular en az analitik olmayan filozoflar kadar zamandan bamsz
hususi sorular olarak anlamlardr. Onlara gre, bu sorulara verilecek cevaplar, belirli bir kltr,
zaman veya herhangi bir felsefi sisteme gre deiir deildir. nk felsefenin metodu rasyonel birsoruturmadr. Analitik felsefenin tarihini ksaca anlattktan sonra, bu akmn dil felsefesi ile olan
ilikisine de ksaca deinmek gerekir.
1.1. DL FELSEFES VE ANALTK FELSEFE
Bu balk altnda, analitik felsefe ile dil felsefesinin birbirleriyle ilikilerini ele alacaz. Dil
felsefesi, felsefenin bir daldr. Bu felsefe disiplininin ele ald sorunlar; anlam (Sinn), gnderge
(Bedeutung),40 belirli betimlemeler, dnme-dil ilikisi v.b.dir.41 Dil felsefesini linguistik ile
kartrmamak gerekir. Linguistik felsefe analitik felsefeyle ksmen kesimesine ramen, esas
itibaryla bunlar birbirinden farkldr. Mantk pozitivizm de analitik felsefenin bir evresini oluturur.
Bu yaklamlarn ortak paydasnn dil olmas, bunlarn dil felsefesinin problem alanlar ierisinde yer
ald anlamna gelmez. Mantk pozitivizm, dil sorunlarna duyarl bir felsefe akm olmakla birlikte,
mantk, matematik ve fiziin felsefi temellerine de ilgi duyar. Bu bakmdan o, sadece bir dil felsefesi
olarak deerlendirilmemelidir.42
Linguistik felsefe, Anglosakson felsefesinin Yirminci Yzyldaki ana akmdr. Bu akmn farkl
kollar vardr. Kavram analizi kolu Moore ile balarken, formalist kol, Frege, Russel, erken dnem
Wittgenstein ve Carnapa balanr. Dil analizi kolu, Ryle ve Austini de iine alr. Bu ana akmn her
dal, kavramlar analiz etmede hangi dilsel operasyonlarn lzumlu olduunu belirlemek amacyla
younlaarak zellemitir. Semantik ve psikolojik kavramlarn yannda, iletiim, anlam, isim,
iddia, referans, kural, konuma edimi, anlamda gibi kavramlarn da analiz edilmesi gerekir.
Bu anlamda en ok tannm teorisyenlerunlardr: Austin, Grice, Strawson ve Searle. Dil felsefesi
disiplini Fregenin sistematik bir anlam teorisi gelitirmek iin yapt almalarla ivme kazanan bir
disiplindir. Fregenin al
mas
esasta, dncenin ve iletiimin bir arac
olarak dilin etkisiniaklamay amalar. Bu hususta r aanlar, Frege, Russel ve erken dnemiyle Wittgensteindir.
Daha sonraki gelimeler, ge dnem Wittgenstein, Quine, Dummet, Davidson, Kripke ve Putnama
balanabilir. Bu teorisyenlere gre, dil felsefesi, felsefenin geri kalan iin metodolojik bir yardmc
disiplin deil, temel bir disiplindir. Yirminci Yzyl Kta Felsefesinde u ana eilimler zikredilebilir:
39 Ansgar Beckermann, age., s. 9.40 Bu kavramlarn Trke karlklar hakknda bir tartma iin bkz. Hilmi Yavuz, Felsefe Yazlar, Boyut
Kitaplar, stanbul,2002, s. 116.41 Atakan Altnrs, Dil Felsefesine Giri, nklap Kitabevi, stanbul, 2003, s. 46.42 Atakan Altnrs, age., s. 47.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
24/132
14
1. Dili deneyime ynelik bir ge olarak dikkate alan klasik fenomenoloji. (Husserl, Ingarden,
Scheler, Hartmann.)
2. Btn anlamalarn ve deneyimlerin dilin tarihselliine bal olduunu vurgulayan felsefi
hermeneutik. ( Heidegger, Gadamer, Lipps, Ricoeur.)
3. 1960l ve 1970li yllarda gelitirilen, akn dil pragmatii (Apel) veya evrensel pragmatik
(Habermas) gibi denemeler. Bu grler, dilin sentaktik ve semantik fonksiyonlarnn temel olduuna
dair pragmatik boyuta vurgu yapar.
4. Yapsalclk (strukturalizm). Yapsalcln ncleri Saussure, Hjelmslev, Jakobson ve Lacan
iken, Postyapsalc tartmalarda ne kan isim ise Derridadr.43
Dil felsefesinin ve onun iinde yer alan semantiin temel bir kavram olan anlam (Sinn)a ,
Wittgenstein da Tractatusta arlkl bir yer vermitir. nk ona gre anlamn, dilsel ilikileri ak
klmada merkezi bir yeri vardr. Wittgenstein anlam hususunda yle bir ayrm yapar: Sinn ve
Bedeutung. Geri bu ayrm, daha nce Frege tarafndan kullanlmtr, ama Wittgenstein balamnda
bu iki kavram farkl anlamlara gelir. Sinn (anlam), Tractatusta cmlenin anlam olarak tespit edilir.
nk cmle, olaylarn resmidir ve bu bakmdan olaylarda bir anlam bulunmaz. Tractatusta o, bu
balamda unlar syler: Tmcenin olgulardan bamsz bir anlam olduuna dikkat edilmezse,
kolaylkla, doru ve yanln im ile imlenen arasnda eit geerlikte ilikiler olduu sanlabilir.44 Bu
cmleden de anlyoruz ki, Sinn kavram olgularn dnda durarak onlara doruluk ya da yanllk
veren bireydir. Buna mukabil Bedeutung cmledeki adn anlamn karlar. Alman dilinde Hayatn
anlam dediimizde Sinn kavramn, kelimenin anlam dediimizde de Bedeutung kavramn
kullanm oluruz. Wittgenstein bu ayrm, dnyann iinde bulunan eylerin rastlantsal olduunu
dnd iin yapar. Tractatusta bu durum yle anlatlr: Dnyann anlam, dnda yatsa gerek.
Dnyann iinde herey naslsa yledir, herey nasl olup-bitiyorsa yle olup-biter; i i n d e hibir
deer yoktur-olsayd bile, hibir deer tamazd. Deer tayan bir deer varsa, btn olup-bitmenin,
yle-olman
n d
nda yatsa gerek. nk btn olup-bitme, yle-olma rastlant
sald
r. Onu rastlant
sal-olmayan klan, dnyann i i n d e yatamaz, nk yle olsayd, bu da yeniden rastlantsal olurdu. Bu,
dnyann dnda yatsa gerek.45 Wittgenstein, Sinn-Bedeutung ayrmn bir bakma dnyann
anlamn, dnya iinde husule gelen olaylardan ve dolaysyla rastlantsallktan kurtarmak iin
yapmtr. Bu ayrm bizi Tractatusun dier temel ayrmlarndan biri olan sylemek-gstermek
ayrmna da gtrr. Dnyann anlam dnyann dnda yatyorsa ve bu da Bedeutung anlamnda
43 Johannes Hirschberger, Lexikon der Symbole, Sprachphilosophie, 1 Digitale Bibliothek, Band:3,
Geschichte der Philosophie, Verlag Droemer Knaurs, 1998, s. 568.44 TLP, 4.061.45 TLP, 6.41.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
25/132
15
deilse, biz bunu ancak gsterebiliriz. Bu noktadan hareket ederek Tractatusun tmn ortaya
karmak imkan dahilindedir. Mesela anlam dnyann iinde yer almyorsa, etik te dnyann iinde yer
almyordur. Nitekim Wittgenstein, bu yzden etikte hibir tmce bulunamaz46 der. nk dnyann
iinde deer yoktur. Sinn-Bedeutung ayrm bunun yannda Tractatustaki aknlk dncesinin ve
mistiklie yol aan kavramlarn da hazrlaycs gibi grnmektedir.
Anlam teorileri, anlam kavramyla dier semantik kavramlar -gereklik, referans, (dilsel) anlama,
iletiim, dil kural v.b.- arasndaki ilikileri aratrr. Analitik felsefede anlam kavram tam bir anlam
teorisinin, doal dil iin grnen ekliyle, yani bir soru-sorun ilikisiyle tartlr. Ana dnce bunun
yannda udur: Byle bir anlam teorisi, dilsel ifadeleri anlamann teorisidir ve bu da dili kullanan
araclyla olmak zorundadr. Fregenin kanaati, bir cmlenin anlamnn kendi doruluk koullar
araclyla belirlendii eklindedir. Bir kii bir cmlenin anlamn anladnda, ayet onun koullarn
tanyorsa, cmle doru olmu olur. Davidson ve ona yakn dnrler (hereyden nce J. Mc Dowell)
doal dillerin tam bir anlam teorisi iin u program ortaya koyarlar:
1. Anlam teorisinin vazifesi, her cmle iin, doal bir dil iinde formunun bir cmlesinin
doru olduunu, ayet yalnzca(ise) doru olduunu zmektir. Byle bir teori Davidsona gre,
bir kii ayet bu teoriyi tanyorsa, ilgili doal dil hakknda bir konumaya sahiptir.
2. Anlam teorisi ilikilerinde, gereklik kavramn yakn anlamlaryla aklamaya gerek yoktur.
Tarskinin gereklik tanm araclyla ( edeerlik-aquivalenzthese) bu, yeterli lde tanmlanrgrnr ve her cmlesine gre geerlidir: cmlesi yalnzca p> olduunda dorudur.
3. kili birleme prensibi (Bivalenzprinzip)nin btn cmleler iin geerli olduunu, yani her
cmlenin doru ya da yanl olduunu gstermek cihetine gidilir.47
M. Dummet, Davidsonun yeterlilik tezinin (hinlaenglichkeitsthese) inasnda bozukluk olduunu
syler. Dummete gre, bir anlam teorisi yalnzca formle edilmemelidir, bir kullanc dili biliyorsa
onu kullanr da. Anlam teorisi ayrca unu da aklamaldr: Byle bir bilmenin, yani dil kavraynn
neyin iinde olutuunu bilmenin anlam nedir ? Anlam teorisi bu durumda, pratik dil becerisine bir
kiinin nasl olup da sahip olabildiine cevap verebilmelidir. Bir cmlenin doruluk koullar, u
cmlede olduu gibi kendisinden bilinir: zmir bir liman ehridir. Bu durumda gereklik kavram
edeerlik tezi araclyla yaratc olarak nitelendirilemez. ayet zmir byle ise, zmirin bir liman
ehri olduu dorudur. Fakat, anlam teorisyenleri iin yaplmas gereken bir vazife hala durmaktadr:,
zmirin gerekten bir liman ehri olduunu hangi koullar altnda biliriz? Dummete gre, edeerlik
46 TLP, 6.42.47 Johannes Hirschberger, age., s. 569.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
26/132
16
tezi, iddia edilebilir bir gereklik teorisine balanmaldr. Dili kullanan bir kii yalnzca anlaml
iddialarda bulunabilir, zmirin bir liman ehri olduunu nk orada Trke rendiini ve baka
ltlere sahip olduunu ve bunlar yardmyla karara varabileceini- iddias yanl veya doru da olsa-
bunu yapabileceini ne srebilir. Fakat, gereklik bu tarzda iddia edilebilirlik olarak anlalrsa, her
cmlenin doru veya yanl olduu kendiliinden anlalabilir deildir. Bu, ikili birleme prensibi ve
anlam teorisi realizminde de byledir. Anlam teorisinin anti-realistik meydan okumas, ikili birleme
prensibinin genel geerliini sorgulamay amalar ve bunun karar verilemez cmleler rts altnda
srdrlmesi olduka gtr. Mesela, Btn kargalar siyahtr, renci G. Princip Avusturya
Aridkn ldrmeseydi, 1914te sava balamazd veya ok sayda sonsuz asal say vardr
gibi.48
Buraya kadar dil felsefesinin problem alanlaryla uraan analitik felsefenin dil sorunlarna
yaklamn ele almaya altk. Analitik felsefenin dil sorunlaryla uramas hi kukusuz anlam
sorununu zmeye yneliktir. Yukarda aklamaya altmz Sinn-Bedeutung ayrm Fregenin
ilk dnem almalarnda en nemli sorun olarak ortaya kar. Ne var ki, Frege daha sonraki
almalarnda anlam sorununu daha ok Bedeutungu esas alarak zmeye al r.49 Bu durum,
Wittgensteinn da belirttii gibi dnyay rastlantsalla terketmek anlamna gelir. Rastlantsalln
dnyann iinde bulunmas gerekten de baz kavramlarn bu yaklamla aklanamamas demektir.
2. WTTGENSTENIN FELSEF GELM VE TRACTATUSUN OLUUMU
Ludwig Josef Johann Wittgenstein, 26 Nisan 1889da Viyanada dnyaya gelir. Babas
Avusturyann en zenginlerinden biri olan elik tccar Karl Wittgensteindir. Ludwig Wittgenstein,
entelektel ilgileri st dzeyde olan bir aile ortamnda yetiir. Wittgensteinin annesi ve kardeleri
sanata ve zellikle de mzie merakldrlar. Wittgensteinin kendisinden byk olan erkek kardeleri
ciddi birekilde mzie ve sanata ilgi duyan hassas yaplarnn yannda izofrenik yaplar sebebiyle
de intihara eilimlidirler. ntihar eilimi geri sadece Wittgensteinlere hasr edilebilecek bir ey
deildir.Fin de Sieclenin (Yzyln Sonu) Viyanas intihar eiliminin baat olduu birehirdir ve bu
eilimin sebebini Otto WeiningerGeschlecht und Character(Cinsiyet ve Karakter) adl eserinde ok
gzel birekilde anlatr. Weiningere gre, devir, gayr adil, acemice ve aptalca grlerin cirit att
bir devirdir. Hayat teknie boulmu, byk sanat ve filozoflar yetimez olmu, orijinallik bu
48 Johannes Hirschberger, age., s. 570. Geni bilgi iin baknz: R. Carnap, Logische Syntax der Sprache.,Band 8: Schriften zur Wissenschaftlichen Weltauffassung.Verlag von Julius Springer, Wien, 1934 ; H.
Putnam, Die Bedeutung von Bedeutung Klostermann Verlag, 2004. W.V.O.Quine, Wort und Gegenstand,Reclam Verlag, Dietzingen, 1980.
49 Atakan Altnrs, Dil Felsefesine Giri, s. 49.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
27/132
17
yzden ahmaka giriimlerde aranr hale gelmitir.50 Bunun yannda, Wittgensteinin yetimi olduu
kltrel ortam, bir ok byk dnce adamnn yetimesine de zemin hazrlamtr. Bu zemin, Kurt
Gdelin ifadesiyle birok farkl dinsel kltrel anlayn barnd olduka hareketli bir kltrel taban
oluturur. Wittgensteinin de yetimi olduu dnsel-kltrel ortam olduka hareketlidir. Bu
corafyadan dnce tarihinin ynne etki edecek byk dnce adamlar kmtr. Kendisi de bu
ortamda yetimi olan Kurt Gdel bu hususta yle der: Blgenin byk tinsel gelenei Jakob
Bhmenin (1575-1624) mistisizminden, bilim felsefesinin analitik dalnn kurucusu Ernst Machn
(1838-1916) keskin fiziksel ve felsefi analizlerine kadar yaylmt. Benzerekilde Kabalac mistisizm
gelenei modern yansmalarn hem Franz Kafkann (1883-1916) gerekstc edebiyatnda hem de
Gustav Meyrinkin (1868-1932) Golem-bir Yahudi efsanesindeki hayat verilen yapma-insan-
tasvirinde buluyordu.51 Wittgensteini neredeyse hayat boyunca megul eden intihar dncesi, bu
ortamdan beslense de onun intihar dncesini dier intiharlardan ve intihar trlerinden ayrt
edebileceimiz bir vasf vardr: Ahlakilik. Wittgenstein, sahip olduu birikimin ve yetenein gereini
yapamad bir durumda intihar etmenin daha uygun olacn dnr. Russellla tanmas ve ona
yeteneini kabul ettirmesi, intihar dncesinin ondan uzaklamasn salamtr. Ray Monk,
Wittgensteinin Russelll yllarn Russelln ifadelerinden yola karak ok ciddi bir kazanm olarak
nitelendirir.52 Bu kazanm, hereyden nce felsefenin bir kazanm olarak anlamak gerekir. Russell,
Principia Mathematicada zmsz brakt tipler teorisi problemini tabir caizse arad nitelikli
adam olan Wittgensteina brakr.53 Tractatus bu bakmdan Russellin dncelerinin bir devam
olarak da anlalabilir.
Tractatusun ilk basks 1921de Oswaldda Annalen der Naturphilosophiede gerekleir. 1922
Ylnda Rowohlt Yaynlar arasndan kan ikinci basknn evirisini F. Ramsey yapar ve Russell da
bu baskya bir nsz yazar. Bir yl sonra Wittgenstein Trattenbach, Hassbach, Puchberg ve
Otterthalde retmendir. M. Schlick 1924de Reidemeister ve Hahn zerinden Wittgensteinin
Tractatusundan haberdar olur ve Wittgensteinle 1926da Otterthalde bulumay dener. Buna ramen
Schlickin Wittgensteinle bulumas, Wittgensteinn, kardei Margarethe Stonborough iin yapmay
dnd Kundmanngasse 19daki ev iin Viyanay ziyaret ettiinde gerekleir. Schlick
Wittgenstein ok heyecanl bulur ve onu Viyana evresinin toplantlarna davet eder. Fakat daha
sonra Schlick, Carnap ve Waismannla birlikte Wittgensteinla daha ok grmeyi ieren bir alma
plan dzenler. Waismann ve Carnap Schlicki Wittgensteinla eletirel bir diyaloga girmemesi
ynnde uyarrlar. Schlick bu bakmdan Wittgenstein talihsiz bir ekilde anar. Wittgenstein ve
50 Otto Weininger, Geschlecht und Character, ss.329-330. Aktaran; Ray Monk, Dahinin Grevi, ev. BernaKler-Tlin Er, Kabalc Yaynevi, stanbul, 2003, ss. 48-49.
51
John L.Casti, Werner de Pauli, Gdel, ev. Ergn Aka, Kabalc Yaynevi, stanbul, 2004, s. 15.52 Bkz. Ray Monk, Dahinin Grevi, Russellin mezi adl nc blm, ss. 70-105.53 Ray Monk, Dahinin Grevi, ss. 116-117.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
28/132
18
evreden kaynaklanan sebeplerle grmeler kesintiye urar ve Wittgenstein da 1929da evreyle
ilikisini tamamen keser.
Wittgensteinn Tractatusu nemli tez ierir:
1. Felsefenin hakiki vazifesi dil analizi ve dil eletirisidir.54 Bu analitik felsefenin dil analizi olarak
dnmdr ve hereyden nce Wittgensteinn ilk byk katksdr. Bu trden katklar biz, daha
nceden yaplm baz almalarda da bulabiliriz. Adolf Sthr, Wittgensteinn haberdar olduu Fritz
Mauthner (1849-1923) ve kavram analiziyle uraan G.E. Moore bu bakmdan ncler olarak
nitelendirilebilir.
2. Felsefe bilim deildir, aksine dili ak klan bir etkinliktir.55 Bu tez, ilk Viyana evresiyle
Wittgenstein arasnda ilk atlan olumasna sebep olur; Schlick ve Waismann bu tezi kabul ederken,
Carnap ve Neurath (Russell gibi) reddederler. Bu tezi, Tractatusun dilseltekbencilik
(sprachsolipsistisch) tezi ile bititirebiliriz.56 Bu tez, dil iinde dile dair konuamayacamz, dilin
dnyann snrlarn izdiini, yani dil aklnn gerekte felsefi cmlelerde olmadn, aksine
yaplagelen bir i zerinde etkin olduunu ortaya koyar.
3. Mantksal olarak doru olan cmlelerle sentetik olarak doru olan cmlelerin fark nedir? Bu
fark biz onlarn mantksal formunun doruluunda buluruz. Bu noktada Tractatusun ikinci byk
katksyla karlarz: Carnap, bu mantksal formu Wittgensteinin Mantksal Yap olarak
kullandn ve kendisinin de ondan rendiini belirtir. Form dncesi, Bolzanonun deiim
lt (variationskriterium) kavramyla daha nceden var olan bir eydir. Bu anlamda Frege ve
Russell bu arka plana bir geri dn yapmlardr.57
Tractatusun her eyden nce estetik bir tasarm olduu sylenebilir. Tractatus metaforlarn
mantksal hatlarn belirler. nk, baz kavramlar pek ak olmayabilir, bir ok tez de ok anlaml,
kapal veya kendi iinde eliik olabilmektedir. Wittgensteinn Tractatusun nsznde aklad
gibi, felsefi problemlerin zlm olmas az ey deildir ve bunlar ona gre tartlamaz kesinliktedir.
Wittgenstein, doru zmlerin basit olmas ve en azndan basit cmlelerden olumas gerektiinden
emindir.
Tractatus yedi ana cmleden oluur. Bunlar;
54 TLP, 4.0031.55 TLP, 4.112.56
Gerhard Schurz, Geschichte des Positivismus und Neopositivismus im sterreich des 19. und 20.Jahrhunderts, s. 36, http://www. thphil.phil-fak.uni-duesseldorf.de / index.php / article / archive / 14
57 Gerhard Schurz, age., s. 37.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
29/132
19
1. Dnya, durum olan hereydir.
2. Durum olan ey, olgu, ey-durumlarnn var olmasdr.
3. Olgular
n mant
ksal resmi dncedir.
4. Dnce anlaml nermedir.
5. Cmle temel-cmlelerin bir doruluk ilevidir. (Temel-cmlecik kendi kendisinin bir doruluk
ilevidir.)
6. Doruluk ilevinin genel biimi udur: [PN ()]. Bu, nermenin genel biimidir.
7. Ne hakknda konuulamyorsa, o hususta susmal.58
Tractatus drdnc cmleye kadar Frege ve Russelln etkilerini tar ve dilsel dnm bu
cmleyle baarlmtr. Beinci cmlede Russelln genileme tezi (extensionalitaetthese) grnr ve
altnc cmlede anlalmas olduka zor olan mantksal form dncesi en st noktasna ular.
Wittgenstein burada 1913den beri bilinen, btn mantksal dilegetirilerin geri dndrlebilirliini ve
bunun yannda ok deerli ne ve ne de N:N (P1, , Pn) temel ayrm fonksiyonunu kullanr.59
Tractatusun birinci blmnde bir realizm erevesi izilir. Bu ereve, dnyann olgu
balamlar
ndan olutuunu ve mant
ksal bir uzayda dzenlenmi olan birbirine tutturulmueylerdenolutuunu ileri srer. Bu da, dil ve dnyann ilikisinin resim teorisini dourur. Cmleler dnyann
mantksal resimleridir ve eyler resimde, resmin elerine karlk gelirler. Doru bir cmlede
cmlenin geleri birbirleriyle, resmin elerinin ilikisine benzer bir ilikide bulunurlar.
Tractatusun nominalistik veya realistik universaller balamnda yorumlanp yorumlanamayaca
ak bir belirsizlik olarak problem oluturur. Tractatusun 2.0271 numaral cmlesinde Wittgenstein
nesnelerin karlkl biimlenmesinin olgu balamn kurduunu syler. a, b ye R iliksiyle baldr
eklindeki belli bir cmleden yola karak, Wittgensteinin eyleri, tekil a ve b ile mi veya R
ilikisiyle ele alarak m hesaplad sorulabilir. Tracatusun 3.14 ve 4.22 numaral cmleleri
niversaller realizmine, 3.1432, 3.202 ve 4.1211 cmleleri de nominalizme yakn durur. Wittgenstein
de universaller realizmine byle bir yaknlnn olduunu ifade eder.60 Fakat, Wittgensteinin
Russellin nominalizminden etkilendii de dnlebilir. Gze arpan bir itiraz, Viyana evresinin
58 Ludwig Wittgenstein,TLP,7., ev. .N. Soykan, Felsefe ve Dil iinde.59 Gerhard Schurz, Geschichte des Positivismus und Neopositivismus im sterreich des 19. und 20.
Jahrhunderts, agy.60 P.M.S. Hacker, Wittgenstein im Kontext der analytischen Philosophie, Suhrkamp Verlag,Frankfurt, 1997,s. 67.
8/2/2019 L Witt Gen Stein in Tractatus Undaki Mistik Icermeler Mystical Implications in Witt Gen Stein s Tractatus(1)
30/132
20
derin bir ekilde zerinde alt ve Wittgensteinn karakterize ettii, mantksal doruluklardan
gelir. Buradaki iddia, mantksal doruluun, formun konusu olduudur ve Wittgensteinn Russelldan
ald genileme tezi (extensionalitaetthese)yle ilikilidir. Bu teze gre, bir cmlenin doruluk deeri,
kendi temel cmlesini determine eder. (Bu husus altnc cmleyle ilikilidir.) Bu yzden cmleler,
mantksal bakmdan doru (yani temel cmlelerinin doruluk deerinden bamsz olarak doru), ve
bu ayn forma sahip olmak bakmndan bir temel cmleden bir bakasnn karsanamayaca61, temel
olgu balamlarnn birbirinden bamsz olduu bir durumda olmak zorundadr. Dier taraftan
Wittgenstein, teorisinde, dahili nitelikler, daha dorusu tam kar ilikiler anlamnda, gr alanndaki
bir lekenin niteliinin mantksal olarak zorunlu birey olduunu ve bunun da bir renk olduunu (renge
sahip olduunu) ileri srer.62 Gr alanndaki krmz bir lekenin ayn zamanda (her yerde) mavi
olamayaca mantksal olarak dorudur.63
Temel cmlelerin birbirinden mantksal olarak bamsz olduu (mesela bu krmzdr ve bu
yeildir gibi) yalnzca mantksal semboller anlamnda deil, aksine mantksal olmayan sembollerin
spesifik ieriiyle ilgili birka temel cmle vardr. (Krmz, Mavi gibi) Bolzano bu ayrm
gerekten grmt ve biz Bolzanoyla byle cmleleri mantk d-analitik cmleler olarak
adlandrma imkanna kavutuk. Wittgenstein, Schlick ve Carnap bu ayrm srekli olarak reddetmitir.
Wittgenstein bu talebi mantksal bir gramere gre dzenler.64 Daha sonra Wittgenstein, Viyana
evresi gibi biimsel-yapay bir dil dnmediini, aksine doal dilde tam olarak hazr bulunan hakiki
mant dndn ileri srmtr.65 Carnap tarz dil formlarnn pluralizmi tartlabilir deildir.
Wittgensteinn kabul ettii evrensel dil mantksal atomculuu ierir. Evrensel dilde en son atomik
cmlenin var olduu gibi, dnyada da en son atomik olgu olmaldr. Bu Russelldan gelen atomizm
Viyana evresinde tartlm ve ksa srede dar atlmtr. Dille, dile dair konuma imkannn
olmad, mantksal formu gstermek iin cmlenin kullanlamayaca66 ve dahili niteliklerin
oluumu cmleler araclyla dile getirilemez eklindeki grlerin67 hlasa ettii zorluk,
Wittgensteinn nl dil solipsizmi tezi ile bir bakma alr. Wittgenstein dilimin snrlar dnyamn
snrlardr der. Bu nokta, onun gsterme (zeigen) ve susma (schweigen) eklinde tebarz eden
mistik tavryla sk birekilde ilikilidir. Wittgensteinn gstermesi hereyden nce etiki amalar
ki, o konuulamazdr. Ve dnyann anlam da byledir. Wittgenstein Beni bamsz bir birlik
olarak kabul ettiinde Mach ve Viyana evresinden uzaklar. Fakat, bununla birlikte geni bir z-
aykrlka dar olur. Eer onun iddia ettii gibiyse, objektif olarak tespit edilmesi gereken dnyann
61 TLP, 5.134.62 TLP, 2.013.63 TLP, 6.3751.64 TLP, 3.323.65 Rudolf Carnap, Mein Weg in die Philosophie, Reclam Verlag, Stuttgart, 1963, s. 45 ve P.M.S. Hacker,
Wittgenste