177
TENSES (Zamanlar) A) Simple: Do + V 1 1.) Past (-di) 2.) Present (-ir) 3.) Future (-ecek) B) Continuous: (-yor) Be + V 1......ing 1.) Past (-yordu) 2.) Present (-yor) 3.) Future (-yor olacak) C) Perfect: (-miş) Have + V 3 1.) Past (-mişti) 2.) Present (-miş) 3.) Future (-miş olacak) D) Perfect Continuous: (-mekte) Have Been + V 1......ing 1.)Past (-mekteydi) 2.)Present (-mekte) 3.)Future (-mekte olacak) To speak: Konuşmak ***Not: Bir fiilin mastarsız haline (to’suz) o fiilin birinci hali denir. D) Perfect Continuous: (-mekte) Have Been + V 1......ing 1.) The Present Perfect Continuous Tense: I have been speaking. (Konuşmaktayım)0, 0,,,” 2.) The Past Perfect Continuous Tense: I had been speaking. (Konuşmaktaydım) 3.) The Future Perfect Continuous Tense: I will have been speaking (Konuşmakta olacağım)

Ing Ders Notlari 1

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Language

Citation preview

  • TENSES (Zamanlar)

    A) Simple: Do + V11.) Past (-di)

    2.) Present (-ir)3.) Future (-ecek)

    B) Continuous: (-yor) Be + V1......ing

    1.) Past (-yordu) 2.) Present (-yor)3.) Future (-yor olacak)

    C) Perfect: (-mi) Have + V31.) Past (-miti) 2.) Present (-mi)3.) Future (-mi olacak)

    D) Perfect Continuous: (-mekte) Have Been + V1......ing1.)Past (-mekteydi) 2.)Present (-mekte)3.)Future (-mekte olacak)

    To speak: Konumak

    ***Not: Bir fiilin mastarsz haline (tosuz) o fiilin birinci hali denir.

    D) Perfect Continuous: (-mekte) Have Been + V1......ing

    1.) The Present Perfect Continuous Tense: I have been speaking. (Konumaktaym)0,

    0,,,

    2.) The Past Perfect Continuous Tense: I had been speaking. (Konumaktaydm)

    3.) The Future Perfect Continuous Tense: I will have been speaking (Konumakta olacam)

  • Not: ngilizcede, zaman ne olursa olsun bir cmlede yaplacak deiikliklerin hepsiyardmc fiil zerinde yaplr.

    Not: Formal yazmalarda kesinlikle ksaltmalar yaplmaz.

    Not: ngilizcede bir olayn basit olmas demek, continuous olmamas demektir.

    Not: Bir olayn perfect olmas demek iki olaydan ncekini vurgulamak demektir. Tek bana bir perfect olaya nadiren rastlanr.

    C) Perfect: (-mi) Have + V3

    1.) The Present Perfect Tense: I have spoken. (Konumuum)

    2.) The Past Perfect Tense: I had spoken. (Konumutum)

    3.) The Future Perfect Tense: I will have spoken. (Konumu olacam)

    B) Continuous: (-yor) Be + V1......ing

    1.) The Present Continuous Tense: I am speaking. (Konuuyorum)

    2.) The Past Continuous Tense: I was speaking. (Konuuyordum)

    3.) The Future Continuous Tense: I will be speaking. (Konuuyor olacam)

    V1 V2 V3Be: am, is, are.......was, were...........been

    Not: Her zamanda yapy bir arada gsterip zerinde farkll grmek daha reticidir.

    Continuous: Devaml, devam eden.Progressive: Kademe kademe gelien. Present: u an, hediye.

    Not: Devaml zamanlar continuous ile ifade etmek daha uygundur. Con tinuouslar anlatrken Be fiilleri ve bunlarn hallerinden bahsetmek verimlilii arttrr.

  • Not: Bir cmlenin zamann renebilmek iin ilk nce yardmc fiillere baklr. Bu bize, bu cmlenin 4l gruptan hangisine gideceimizi gsterir.

    The student has been waiting for us.My father will be repairing his car.He had seen us.We will have completed the study.

    Not: Perfectli cmleler tek balarna bir yarg ile kullanlmaz. Daha iyi anlalsn diyebu cmleler verildi. Normalde bu cmleler ingilizcede yoktur veya eksiktir.

    A) Simple: Do + V1

    1.) The Simple Present Tense: (Geni zaman) Ali speaks.(Ali konuur)

    2.) The Simple Past Tense: (Dili gemi zaman) Ali spoke.(Ali konutu)

    3.) The Future Tense: (Gelecek zaman) Ali will speak. (Ali konuacak)

    ngilizler dilde ksaltmay ok severler. ngilizcede temel zamanlar 4 gruba ayrarak inceledik. Simple dndaki gruplarda yardmc fiillerle zamanlar ekiyor ve yardmc fiillere bakarak cmlenin hangi zamanla kurulduunu reniyoruz. rnein have varsa perfect, be varsa continuoustur diyoruz. Bu yzden ngilizler, simple dndaki grupta ksaltma yapamamlardr.

    I do speak. (Konuurum)You do speakHe does speakWe do speakYou do speakThey do speak

    Simple zamanlarda yardmc fiil olmadan da hangi zaman olduunu anlayabiliriz. Cmleye bakarak have yok, perfect deil; be yok continuous deil, o zaman simpledr diye kolaylkla syleyebiliriz. Bu yzden ngilizler Simple grupta ksaltma yapmlardr.

  • Simple Gruptaki Ksaltmalardan Doan Zorluklar

    Bir fiilin isim hali ile birinci hali ayndr. Simple Tenselerde bu durum karkla yol amaktadr.

    To decrease: Azalmak (verb) To book: Rezerve yapmak (verb)

    The decrease: Azal (noun) The book: Kitap (noun)

    Bu zorluu gidermek iin simple cmlelerde nc tekil ahslarda temel fiile s taks getirilir. Bu durum isimlerin tekil-oulu ile ters ilikilidir. s taks kelimenin isim deil; fiil olduunu gsterir.

    This decrease: This tekildir. Decreasede s taks yok. O zaman bu isimdir diyoruz. (Bu azal)

    This decreases: This tekildir. Decreasede s taks vardr. O zaman bu fiildir diyoruz. (Bu azalma)

    O halde imdi simple zamanlara gidebiliriz.

    1 .) The Simple Present Tense: (Geni zaman): Ali speaks. (Ali konuur)

    Not: Simple presentte do ksaltlr. Eer dz olumlu cmlede do varsa, bu vurgu iin kullanlr.

    I do believe. (Tabi ki inanyorum)

    2.) The Simple Past Tense (Dili gemi zaman)

    I did speak. (konutum)

    Did, donun ikinci halidir. Simple past tenste yardmc fiil ksaltlnca, kendisine uygulanan ikinci hale getirme temel fiile uygulanr. Yani temel fiil ikinci halde yazlr. Ksaltlm ekliyle yazacak olursak;

    I spoke eklinde olur.

    Fiillerin ikinci halinin kullanld tek yer Simple Past Tense dir. V2 kullanldndan isim ile kartrma problemi de kalmyor.

  • Eer bu tense de did kullanlsa simple present tensede olduu gibi anlam pekitirmek iindir. Olumsuz, soru ve olumsuz soru cmlelerinde did yardmc fiili kullanlr. Didin cmlede olmas durumunda temel fiil daima V1 halinde yazlr.

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------011111111111111111

    aramba 08. 12. 1999

    1.) The Future Tense: (Gelecek zaman)

    ngilizcede Future, bir zaman olarak kabul edilmez. nk gelecekte olayn gerekleip gereklemeyecei belli deildir. Bu sebeple Will ve Shall aslnda yardmc fiil deillerdir. Bunlar Modalllar iinde dnlr. Bu sebeple normalde;

    I shall do speak. (Konuacam)You will do speak

    eklinde yazlmaldr. Do ksaltmas yapldnda, fiil de birinci halde olduu iin dier Simple gruplarndaki gibi karklk olmuyor ve Will ve Shall sanki yardmc fiilmi gibi grev gryor. Bu ekilde ecek, acak anlamn temel fiile ykleyerek gelecek zaman anlamn katyor.

    Burada nemli bir nokta da udur: Cmleyi olumsuz veya soru yaparken Simple grubunun yardmc fiili olan Do yu armaya gerek yoktur. nk bu grevi yardmc fiil rol stlenen Will ve Shall grr.

    Modal mat da bu ekildedir. Yani aslnda modallarn kullanmnda da normalde Do yardmc fiili vardr ve ksaltma yapld iin direkt olarak modaldan sonra temel fiil birinci haldedir.

    PRONOUNS

    Pro:...nn yerine, ileriye. Noun: sim (gramatikal olarak)

    Bu yzden Pronoun ifadesi ismin yerine geen yani zamir demektir.imdilik zne olan ve nesne olan zamirleri greceiz.

  • Subject Pronouns Object PronounsI MeYou YouHe HimShe HerIt + VERB + ItWe UsYou You

    They Them

    Subject Pronouns lar mutlaka ekimli bir fiilden nce gelirler. Bu nedenle zaten bu zamirler zne; fiiller de yklem oluyor.

    Object Pronounslar da mutlaka ekilmi fiillerden sonra gelirler.

    Yukardaki tablodan da grdmz gibi baz zne ve nesne zamirleri birbirinin ayndr. Bir cmlede byle zamirlerin zne veya nesne olduklarn anlamak iin bunlarn fiilden nce - sonra geldiine bakmak gerekir.

    Not: zneler daima yaln haldedir. Kitap, okul, Ali gibi. Kitabi, okulda, Aliye gibi hal ekleri alm durumda kesinlikle zne olamazlar.

    Verilen Bir Cmlenin Zamann Bulma

    Bir cmlede zamann bulmak iin nce asl fiile sonra da yardmc fiillere baklr. Bunlarn zelliine gre cmlenin hangi zamanla kurulduuna karar verilir.

    We had been conducting the experiment. (Deneyleri yapmaktaydk)

    Be + V1.....ing olduundan Continuouslu bir zamandr diyoruz. Have var, Perfect ; ve V2 formda olduu iin de Past olduunu sylyoruz. Bylece cmlemizin zaman Past Perfect Continuoustur.

    Conduct: Yapmak, yrtmek, Beraber gtrmekDucere: Conductun latincesidir. Lider, gtrmek gibi anlam vardr. ngilizcesi Ducedir.Duct: Gtrmek. Con: beraber; Conduct: Beraber Gtrmek, yrtmek anlamna gelir.

    Aada yazacamz cmlelerin zamanlar da ayn mantkla bulunur.

  • She will be waiting for us this time next week. (O gelecek hafta bu zamanda bizi bekliyor olacak)

    (Burada for bir edattr. Edatlarn kullanm dilden dile farkllk arz eder. ngilizcede baz fiiller edatla kullanlr. Wait for: ...iin beklemek gibi. Biz yukardaki cmleyi evirirken O, gelecek hafta bu zamanda bizi bekliyor olacak deriz. Ama bir ngiliz bu cmleyi dnrken O, gelecek hafta bu zamanda bizim iin bekliyor olacak der.)

    My father was watching them. (Babam onlar izliyordu.)

    I have seen it before. (Onu daha nce grmm.)

    He often critizes us. (O sk sk eletirir.)

    Thay had been struggling for victory. (Onlar zafer iin mcadele etmekteydiler.)

    Struggle for: ...iin mcadele etmek

    We stadied English at university. (Biz niversitede nglizce altk.)

    At: ...de, ...da. (Sreklilik arzeder. Ev, hastane, niversite gibi sreklilik gerektiren ifadelerle kullanlr.)n: ...de, ...da. (anlk bir sre gerektiren durumlarda kullanlr.)

    Zamanlarn Kullanld Yerler

    Past Perfect Past Present FuturexxxxXxxxx xxxxXxxxx X X

    Past Perfect Continuous Past Continuous

    Olay, bir noktada olup bitmise,Simple Olay, bir devamllk arz ederse Continuous Olay, bir olayn ncesi veya sonras ile ilgili ise Perfecttir.

  • Zaman izelgesinden de gzlenebilecei gibi Simple Past ile Past Continuous akyor. Bu yzden ikisi ayn yerde kullanlabilir ve birbirinin yerini alabilirler.

    Gemite iki olay akmyorsa, biri dierinden nce olumusa Perfect te gideriz. Past Perfect, past ncesi bir noktada; Past Perfect Continuous ise, past ncesi devamllk gsteren bir olayda olumu ve ikisi akyor demektir.

    Past Perfect, gemiin ncesi olduu iin kompleks bir cmledeki iki cmlecik Past Perfect ile kurulamaz.

    imdi bu drt zamann alternatif cmle kurma formlarn inceleyelim:

    1.) Gerek Simple Past, gerekse de Past Continuous tek bana bir cmlede kullanlabilirler.

    I saw them last night. (S. Past)

    I was sleeping last night at ten oclock. (Past Continuous)

    2.) Cmlede iki cmlecik var - iki yklem - ve akmsa ikisi de Simple Past olabilir.

    I saw him when he entered the room.S. Past S. Past

    3.) ki cmlecik var ve akmsa biri S. Past, dieri Past Continuous olabilir. Hangisi nce, hangisi sonra nemli deildir.

    When you phoned, I was sleeping. (I was sleeping when you phoned.)S. Past Past Continuous

    4.) ki cmlecik var ve akyorsa ikisi de Past Continuous olabilir.

    I was reading the newspaper while my wife was watching TV. Past Continuous Past Continuous

    zet olarak;

    a) Bir cmlede iki cmlecik Past Perfect ile kurulamaz.b) Simple Past ve Past Continuous tek balarna bir cmlede olabilirler, ikisi ayn yerde kullanlabilirler.

  • c) Bir cmlede iki cmlecik var ve ikisi akm ise ikisi de Simple Past olabilir.d) Bir cmlede iki cmlecik var ve ikisi akm ise biri Simple Past, biri Past Continuous olabilir. e) Bir cmlede iki cmlecik var ve ikisi akm ise ikisi de Past Continuous olabilir.

    Gemite iki olaydan biri nce, biri de sonra olumusa; yani olaylar akmyorsa;

    nce cmle zmlenecek. Bu iki olaydan nceye giden Past Perfect, sonra olan S. Pasttr.

    The lesson had started when I arrived there.Past Perfect S. Past

    Burada gemite meydana gelen iki olay vardr. Bunlar, akmamakta ve biri dierinden nce meydana gelmitir. nce olan Past Perfect ile sonra olan S. Past ile ifade edilmelidir. Bu durumdaki cmle kuruluunda baka alternatifler de vardr. nceki Past Perfect Continuous, sonraki Past Continuous veya dier formlar da olabilir.

    My mother had been serving the table when I arrived home.(Ben eve vardmda, annem masay hazrlamaktayd.)

    My mother was serving the table when I arrived home.(Ben eve vardmda, annem masay hazrlyordu.)

    Trkede Hazrlamaktayd ve Hazrlyordu ayn anlamda kullanlmaktadr. ngilizcede, bunlar tamamen ayr anlamdadr. Hazrlamaktayd ifadesinde,ben eve gittiimde annemin yapt eylemi grmyorum, nk eylem olmu, bitmitir. Hazrlyordu ifadesinde ise, benim eve gitmemle annemin yapt eylem akm; ben annemin yapt eylemi gryorum. Bu iki ifadenin karkla yol amas ngilizcenin yapsndan deil; Trkenin yapsndan kaynaklanmaktadr.

    My children were sleeping when I arrived home. (Eve vardmda ocuklarm uyuyorlard)

    My children had been sleeping when I arrived home. (................uyumaktaydlar.)

    Thomsonun Grameri adl Kitaptan bir rnek:

  • I saw the man on his knees when I opened the door. I understood that he had been looking at throw the key hole. (Kapy atmda, adam dizlerinin stnde grdm. Anladm ki adam anahtar deliinden bakmaktayd.)

    Past Perfect S. Past Pastn SonrasxxxxXxxxx xxxxXxxxx xxxxXxxxx

    Past Perfect Cont. Past Continuous Trkenin yapsndan kaynaklanan Hazrlamaktayd ve

    Hazrlyordu ifadelerinin anlam karkln gidermek iin yukardaki rnek verilmi ok gzel bir rnektir. Olayn son cmlesinde, Past Perfect Continuous yerine kesinlikle Past Continuous kullanlamaz. nk kap almtr ve adam eylemini srdremeyecektir. Dolaysyla kapy aann da adamn bakma eylemini grmesi mmkn deildir. Eer Past Perfect Continuous yerine Past Continuous kullanlsayd ki bu kullanm yanl olurdu; kapy ama ile adamn anahtar deliinden bakmas ayn anda olmu olacakt. Bu da cmleden de anlald gibi mmkn deildir.

    Yukardaki zaman izelgesinde de gzlendii gibi bir de Pastn sonras gerekleen olaylar vardr. Diyelim ki geen hafta biri ile grtk ve o, iinden istifa edeceini syledi. Bu iki olay nasl aktarlacak?

    Eer biz onunla grtmzde istifa etmi olsayd ve bunu bize syleseydi bu durumda biz cmlemizi S. Past ve Past Perfect ile kurardk. Yani cmlemiz;

    He said that he had resigned. (O istifa ettiini syledi) olurdu.

    Eer biz onunla grtmzde yukarda dediimiz gibi istifa edeceini syleseydi bu durumda cmlemiz;

    He said that he would resign. (O istifa edeceini syledi) olur.

    Gemiin sonras durumunda, sonraki eylem bir devamllk da arz edebilir. Eer eylem srekli bir eylem ise, continous ile verilmelidir. O zaman cmlemiz;

    He said that he would be working as a manager at the bank. (O, bankada mdr olarak alacan syledi)

  • When: .....d zamanWhile: ....iken. (Bu bala genellikle continuuslularla kullanlr.)

  • PARTCPLES

    Trke karl orta, sfat fiil demek olan Participleslar ngilizcede biimsel olarak blme ayrlrlar.

    Present Participle Past Participle Perfect Participle

    Sleeping Slept Having sleptSpeaking Spoken Having spokenComing Come Having come

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Pazar 12.12.1999

    Present Tenselerin Kullanld Yerler

    1.) The Simple Present Tense

    2.) The Present Continuous Tense

    3.) The Present Perfect Tense

    4.) The Present Perfect Continuous Tense

    Present Perfect Present FuturexxxxXxxxx X X

    Present Perfect Cont.

    Present Perfect Tense ile Present Perfect Continuous Tensenin kullanld yer ayndr. Present Perfect Tense, gemite bir noktada olmutur. Present Perfect Continuous Tense ise ayn yerde, fakat srekli bir durumda olmutur. Bu iki zamann kullanmnda nce ile ilikisi dnlmelidir. Ayrca bu iki zamana zg baz zarf ve edatlar vardr. Aada verilecek olan bu zarf ve edatlar grldnde mutlaka Present Perfect Tense ile Present Perfect Continuous Tenselere gidilmelidir.

  • Present Perfect Tense ile Present Perfect Continuous Tense Gerektiren Zarf ve Edatlar:

    For: ...dr ....den beriSince: ...den beriJust: Henz, yeni, az nce, imdi.(ok ksa bir sre nce olan

    eylemleri anlatr.) Yet: Daha, henz.Already: Halihazrda, .......m bileRecently: Son zamanlardaLately: Son zamanlardaOver: Boyunca, .....de, ....daEver: Hayatnda, hi, u ana kadar.Never: Hayatnda, hi, u ana kadar. (Evern olumsuz

    yapsdr.)

    For and Since

    For and Since .....den beri anlamna geldii iin konuma annda geen olayn ncesi ile ilikisi kuruluyor. Ayrca olayn etkisi konuma annda devam etmektedir. Bu aklamalar da zaman olarak Present Perfect Tense ile Present Perfect Continuous Tenseleri gerektirir.

    We have been waiting for you since morning. (Sabahtan beri seni beklemekteyiz.)

    I have been smoking for ten years. (10 yldr sigara imekteyim)

    Birinci cmlede, bekleme eyleminin sadece konuma an ile ilgilenilmez. Bekleme eyleminin ncesi ile ilikisi kurulur ve ncesinin konuma anna etkisi de belirtilir.

    kinci cmlede, sigara ime eyleminin sadece u an ile ilgilenilmez. Konuma annn on yl ncesi ile ilikisi kurulur.

    For and Sincein kullanmnn kartrlmamas gerekir. Bunun iin yle bir ayrm koyabiliriz:

    ****Zaman ismi varsa: Since****Zaman miktar varsa: For kullanlr.

  • I have smoked for 10 years eklinde Present Perfect ile de cmleyi kurabiliriz. nk bu iki zaman birbirine eittir. Bu iki cmlenin anlam bakmndan karklk kmas Trkenin bu iki zaman asndan yetersiz oluundandr.

    Yet

    We have not decided yet. (Hala karar vermedik.)

    Yet, konuma annda geen eylemin ncesi ile ilikisini kuruyor. Bu yzden yet grld yerde Present Perfect Tense dnlr. Burada karar vermeme ncesinden balam, hala karar verilmemi ve her an karar verilip eylem sonulandrlabilir. (Yet olumsuz cmlelerde kullanlr.)

    Just

    He has just gone out. (Henz dar kt.)

    Bu cmleden eylemin ok ksa bir sre nce gerekletiini anlyoruz. Yani dar kann merdivenlerde olabilecei, ok uzakta olmadn anlyoruz. Bu anlam katan justtr ve bu yzden Simple Past deil de Present perfect kullanyoruz. Eer ok yeni olmayan olaylar aktarlrsa o zaman just kullanlmaz.

    Already

    They have already given up the project. (Onlar projeden vazgemiler bile.)

    Gemite olay belirsiz bir zamanda olduu iin Present perfect kullanlr.

    Recently = Lately

    I have not met him recently. (Son zamanlarda onunla karlamadm.)

    Burada bizi perfecte gtren Recentlydir. nk u anda konuulan eylemin ncesi ile ilikisini Recently kuruyor ve olayn etkisinin hala devam ettiini anlyoruz.

  • Ayrca bir zarf olan Recently den ly eki atlrsa, bir sfat olan recent elde edilir. Bu sfatn isimler nnde kullanlmas ile elde edilen szck de Present Perfect gerektirir. rnekleyecek olursak;

    In recent years, enflation has been falling down. (Son yllarda enflasyon dyor.)

    Ever x Never

    Have you ever seen such a novel. No, I have never seen such a novel.(Hayatnda byle bir roman grdn m? Hayr, Hayatmda byle bir roman grmedim.)

    Ever and never Present Perfect gerektirir. nk konuma annda geen eylemin ncesi ile ilikisini kuruyor.

    *****Over*****

    Boyunca, ....de, ....da anlamna gelen Overn iki kullanm vardr.

    1.) oul bir zaman szcnn veya bir etkinliin nnde ise: Eer over bukonumu ile kullanlrsa, zaman olarak Present Perfect gerektirir.

    Over the past few years, Scientist have developed a new cure.(Son birka ylda bilim adamlar yeni bir tedavi gelitirdiler.)

    Burada over oul bir zaman nnde kullanlmtr. Bu yzden zaman olarak Present Perfect kullanlmtr. Mant da udur: Gelitirilen tedavi bir noktada olup bitmi deildir ve etkisi srmektedir.

    2.) Tekil bir zaman szcnn veya bir etkinliin nnde ise: Eer over bukonumu ile kullanlrsa, zaman olarak Simple Past gerektirir.

    Over the past month, the prices increased by 10 %. (Geen ayda fiyatlar %10 artt.)

    Burada over tekil bir zaman nnde kullanlmtr. Bu yzden zaman olarak Simple Past gerektirir. nk olay olup bitmitir.

    Baka rnekler verecek olursak;

  • Over the last meeting, the chairman explained everything(Geen toplantda bakan her eyi aklad)

    Over the last meetings, the chairman has explained everything.

    Overn Dier Kullanm

    Daha nce de deinildii gibi over n ...de, ...da anlamna gelen kullanm da vardr. Peki bunun, ayn anlama gelen in, at gibi szcklerden fark nedir? Overda gizli bir boyunca anlam vardr. Bu yzden kullanlacak cmlede bir sreenlik varsa over; bir noktada olup bitmise dierleri kullanlr.

    rnein;

    Derste sz ald: at kullanlr. (Bir noktada olup bittii iin.)Derste uyudu: over kullanlr. (Bir devamllk gsterdii iin.)

    Simple Present vs Present Continuous

    Simple Present, Trkedeki Geni Zamana karlk gelir. Gemite, u an ve gelecekte olabilecek eylemler, alkanlk haline gelmi olan eylemler ngilizcede bu tense ile ifade edilir.

    Present Continuous ise, iinde bulunan anda yaplan, kontrolmz altndaki eylemleri ifade etmede kullanlr. Her eylemin kontrol elimizde olmayabilir. Duyu eylemleri gibi.

    Believe in: nanmak Dare: cesaret etmekDetest = Loathe: irenmekSee: grmekSee off: uurlamak

    I am believing in God diyemeyiz. Ancak, I believe in God diyebiliriz. nk Allaha inanmak, kontrolmz altnda olan ve istesek hemen inanmayacamz bir durum deildir.

    I am loving my country diyemeyiz. Ancak, I love my country diyebiliriz.

  • Btn Linking Verbslerin Continuous formlar yoktur. Ancak bu fiiller eer duyu eylemi anlamnda bir anlama sahip deiller ise continuous formda kullanlabilirler. rnein; See, grmek anlamnda continuous formda kullanlamaz. Yani, I am seeing diyemeyiz. Ama See off uurlamak demektir ve continuous formda kullanlabilir. nk uurlamak eylemi, kontrol elimizde olan bir eylemdir. I am seeing off my friend gibi.

    Her continuous formu olmayan fiiller iin alternatif simple zaman kullanlr.

    Present Continuous iin Simple Continuous

    Past Continuous iin Simple Past

    Perfect Continuous iin Present Perfect alternatif olarak kullanlr.

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------

    aramba 15.12.1999

    Future Perfect Yaplar

    The Future Perfect Tense ve The Future Perfect Continuous Tenselerin her ikisi de ayn yerde kullanlr.

    Present Future Perfect FutureX xxxXxxx X

    Future Perfect Continuous

    Gelecekte belli bir zamanda olacak eylemleri ifade ettiimizde cmleyi basit Future ile kurarz. Eer gelecekte belli bir zamann ncesine vurgu yaplrsa cmle, The Future Perfect Tense veya The Future Perfect Continuous Tenselerden biri ile kurulur.

    rnein;

    Saat bete ders balayacak, Basit Future ile

    Bee kadar ders balayacak, Future Perfect ile kurulur.

  • The Future Perfect Tense ve The Future Perfect Continuous Tense zamanlarnn kullanmnda dikkati eken By edat vardr. Bu edat, bir cmlede varsa mutlaka Future Perfecti iaret eder.

    By: ...e kadarExceed: amak

    The population of Turkey will exceed 100 millions in 2010. (Trkiyenin nfusu 2010 ylnda 100 milyonu aacak.)

    Bu cmlede, gelecekte belli bir noktada gerekleecek olaydan sz

    edildii iin Basit Future kullanlmtr.

    The population of Turkey will have exceeded 100 millions by 2010. (Trkiyenin nfusu 2010 ylna kadar 100 milyonu am olacak.)

    Grld gibi By edatnn olmas Futre Perfectli yap ister. Yani bir cmlede ...e kadar anlamna gelen by edatnn varl Future Perfectli yap gerektirir. Peki bu cmlede niin Future Perfect Continuous deil de Future Perfect kullanlmtr? Future Perfect kullanlmtr. nk 100 milyona ama eylemi srekli olmayp; bir anda gerekleen bir eylemdir. Bu yzden continuous kullanlmamtr. Zamanlarn kullanmnda bu ekilde spesifik zelliklerine de dikkat etmek gerekir.

    Snavlarda, The Future Perfect Tense ve The Future Perfect Continuous Tenselerle ilgili sorularda bu iki zamann ikisi de klarda verilmez. nk ikisi de ayn yerde kullanlr ve ayn anlama gelir.

    By ve Until / Till Arasndaki Kullanm Fark

    By: ...e kadarUntil / Till: ...e kadar

    kisi de ....e kadar anlamna gelen bu iki edat arasnda ok nemli bir kullanm fark vardr. Eer konuma an ile gelecekte belirtilen zaman arasnda eylem srekli oluyorsa Until / Till kullanlr. Eer konuma anndan sonra ...e kadar ifadesinin getii bir noktada eylem oluyorsa By kullanlr ve bu da Future Perfectli yap gerektirir. Bu aklamay zaman izelgesinde gsterecek olursak;

    Present Until / till Future Present by FutureXxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxX X X X

  • Present Saat 10Present Saat 10

    Olayn gerekletii nokta

    I will study untill 10 oclock. (Saat ona kadar alacam)

    He will have called us by 10 oclock. (Saat ona kadar bize telefon edecek.)

    Birinci cmlede, zaman izelgesinde de grld gibi konuma anndan gelecekte belirtilen zamana kadar alma eylemi srekli yaplacaktr. Burada sreklilik olduu iin by artk kullanlamaz; until kullanlr.

    kinci cmlede ise, telefon ama eylemi konuma anndan gelecekte belirtilen zamana kadar srekli deil de bir noktada gerekleecektir. Bu kullanm da by edatn gerektirir ve by kullanm da Future Perfecti iaret eder.

    Not: Edatlarn kullanm zelliinden dolay By cmlenin bana da gelebilir. Normalde edatlarn asl yerleri cmle sonlardr. Ama kullanm yerleri deiebilir.

    By the end of next month, we will have completed our study.(Bu ayn sonuna kadar almamz tamamlam olacaz.)

    Eer gelecekte yaplacak bir eylemi, ncesi ile iliki kurarak aktaracaksak tense olarak Future Perfect kullanrz.

    By the end of year, I will have been working at D.U. for 15 years.(Yl sonuna kadar, Dicle niversitesinde 15 yldr almakta

    olacam.)

    For edatnn Farkl Perfect ifadelerindeki Kullanm

    Now, I have been studying for three hours. (The Present Perfect Continuous Tense)(u anda saatten beri almaktaym.)

    When you phoned, I had been studying for three hours. (The Past Perfect Continuous Tense)(Sen telefon ettiinde, saatten beri almaktaydm.)

  • By the end of this month, I will have been teaching Engilish for three years. (The Future Perfect Continuous Tense) (Bu ayn sonuna kadar yldr ngilizce renmekte olacam.)Not: Sorulan bir soru zerine forun kullanm yukardaki cmleler zerinde anlatld.

    Zamanlarn Kullanmndaki Karklklar

    1.) Simple Past Present Perfect Kullanm: Bu iki zamann kullanmnda Trkenin yapsndan kaynaklanan baz karklklar vardr. Bu karklklar gidermek iin zamanlarn ngilizcedeki tanmndan balayalm.

    Simple Past: Gemite, belli bir zamanda olmu, bitmi olaylar aktarr. Yani Simple Past kullanabilmek iin kesinlikle zamann belli olmas ve olayn olmu - bitmi olmas gerekmektedir. Eer bu iki art eksik ise, kesinlikle Simple Past kullanlamaz. Bu durumda Simple Pastn alternatifi olan Present Perfecte gidilmelidir.

    I saw him three days ago. (Onu, gn nce grdm.)

    They signed a peace agreement in 1990. (Onlar, 1990 ylnda bir bar antlamas imzaladlar.)

    Grld gibi birinci cmlede grme eylemi olu-bitmi ve belli bir zamanda ( gn nce) olmutur. Bu nedenle Simple Past kullanlmtr. kinci rnek iin de ayn aklama geerlidir.

    Eer olay gemite belirsiz bir zamanda olmusa ve etkisi konuma annda da devam ediyorsa artk Simple Past kullanlamaz. Bu durumda Simple Pastn alternatifi olan Present Perfecte gidilir.

    My family has moved many years before. (Ailem, birka yl nce tanm.)

    Burada tanma eylemi, hem belirsiz bir zamanda olmu hem de etkisi konuma annda devam etmektedir. Bu nedenle Simple Past kullanlmam; alternatifi olan Present Perfecte gidilmitir.

    Olayn etkisi durumunu bir rnekle aacak olursak;

    I lost my key. (Anahtarm kaybettim.)

    I have lost my key. (Anahtarm kaybetmiim.)

  • Birinci cmlede gemite olmu-bitmi olan kaybetme eyleminin etkisi konuma annda yoktur. Bu nedenle kaybedilen anahtarn bulunduu anlalr. kinci cmleden ise anahtarn henz bulunamad ve kaybetme eyleminin etkisinin konuma annda da var olduu anlalr.

    Simple Past Present Perfect kullanmnda yukarda anlatlan detaylara dikkat edilmelidir. Ayrca Present Perfect kullanmnda nemli bir husus daha vardr. Eer verilen bir cmlede bizi Present Perfecte gtren bir iaret yoksa (yet, just, for, since vb. gibi) olayn etkisi ve zaman dnlerek sonuca varlr.

    Present Perfectli bir cmlede eer bir zaman dilimi kullanlmsa (this month, this century, this day vb.) bu zaman diliminin etki alan devam etmelidir. Zaman dilimleri de genellikle this ile balarlar.

    rnein, saat leden nce on birde kahvalt yaplmad sylenmek istense Simple Past kullanlamaz. nk le yemeine kadar yaplacak bir yeme eylemi kahvalt olacaktr. Bu nedenle Present Perfect kullanlmaldr. Eer leden sonra o gn iin kahvalt yaplmad sylense artk yaplacak bir yeme eylemi kahvalt olamayacandan Present Perfect kullanlamaz; kullanlacak zaman Simple Past olmaldr.

    Saat 11.00 Today, I have not had breakfast. (Bu gn kahvalt yapmamm.)

    Saat 14.00 Today, I did not have breakfast. (Bu gn kahvalt yapmadm.)

    2.) Present Continuous Present Perfect Continuous Kullanm

    Present Continuous ksa bir zaman dilimi ile snrldr. Olayn sadece u an ile ilgilenilir, ncesi ile bir ilikisi kurulmaz. Present Perfect Continuousta ise, olayn ncesine gitmek gerekir.

    Im living in D. Bakr now. (imdi D. Bakr da yayorum.)

    Bu cmlede sadece olayn u an ile ilgileniliyor. Ayrca ksa bir zaman dilimi vardr. Bu nedenle Present Continuous kullanm gerektirir.

    I have been living in D. Bakr for five years. (Be yldr D. Bakr da yaamaktaym.)

  • Bu cmlede ise sadece olayn u an deil ncesi de iin iindedir. Byle bir ifadede artk Present Continuous kullanlamaz, alternatifi olan Present Perfect Continuous kullanlmaldr.

    She is working in a bank, now. (at present)

    She has been working in a bank since last year. (ncesi ile ilikili)

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Pazar 19.12.1999

    Zamanlarn Kullanmna Baz rnekler

    I havent received the documents yet. (Hala belgeleri almadm.)Present Perfect

    Bu cmlede, have var ve fiil nc haldedir. Bu nedenle Present Perfect ile kurulmu bir cmledir. Bu cmleyi ..........almamm. diye Trkeye evirmek ngilizce asndan daha uygundur. Ama Trkeye uygunluk asndan .......almadm diye evrilir. Bu yzden ngilizceden Trkeye eviri yaparken genel yapy ve anlam bozmamak artyla kulaa ho geldii ekilde evirmek gerekir. Bu ekilde cmleyi evirirken, sanki cmle Simple Past ile kurulmu gibi alglanr. Gerekte cmle grld gibi Present Perfect ile kurulmutur. Bu nedenle yaplan bu aklama eviri iin geerlidir. Yani ngilizcede yukardaki cmlede Simple Past kullanlamaz. To receive: almak, kabul etmek.To conceive: kavramak, alglamakReception: kabul edilen yer (Receiven isim halidir. Dier fiiller de bu ekilde isimletirilebilirler.)Concept kavramCo, Con, Com (ses uyumuna gre): beraberPer: ...iin, karsnda.To percive: idrak etmek, alglamak.De: olumsuzluk katan bir n ektir.To decieve: kandrmak, aldatmak.Deceptive: aldatc.

    Dikkat edilirse, yukardaki kelimelerin hepsi receive den tretilmitir. Dolaysyla bir kelimenin anlam bilinirse, trevlerinin de anlamlarn bulunabilir. renilen bu kelimeleri, trevleri ile birlikte yazarak almak daha verimli olacaktr.

  • The E.U will be contributing to our economy enormously in the years ahead.Future Perfect Continuous

    (A. B, nmzdeki yllarda ekonomimize byk lde katkda bulunuyor olacak.)

    Yukardaki rnein aklamasna benzer ekilde cmlemizin zamann zmlyoruz. will var, Future; be var Continuos; yani Futre Continuoustur diyoruz.

    Enormously: byk lde, ok.Ahead: dosdoru, ileriTo contribute: katkda bulunmak. To distribute: datmak.To attribute: ...e atfta bulunmak, ...e balamak.To retribute:

    Tribu Latince bir kelime olup; Roma dneminde ortaya kmtr. Airet anlamndadr. Roma dneminde nemli airet varm. Tribun ise, airet liderinin airet bireylerinin etkinliklerini izlerken oturduu yksek yer demektir. Statta oturulan yer anlamndaki tribn kelimesi buradan gelmektedir.

    They had been waiting for three hours when we arrived there. Past Perfect Continuous Simple Past

    (Oraya vardmzda, onlar saatten beri beklemekteydiler.)

    Fiil kelimelerinin anlamlar bilinmezse de zamanlarn kullanmna hakim olmak bizi sonuca gtrebilir. rnein bu cmleyi zaman uyumu asndan irdeleyebiliriz. Burada Past Perfect Continuous yerine Past Continuous kullanlamazd. nk Past Continuous eylemin sonrasna da gider. Halbuki rneimizde, biz oraya vardmzda bekleme eylemi artk bitmitir ve eylemin sonrasna gidilmez. Bu yzden Past Perfect Continuous kullanlmtr. Bu ifadeyi zaman izelgesinde gsterecek olursak;

    Simple Past PresentxxxxXxxxx X

    Past Perfect ContinuousPast Continuous

  • ***** Gramer in Kaynaklar:

    1.) A. J. Thomson, A.V. Martinet: Kullanl ngilizce Dilbilgisi Rehberi.

    2.) Betty Schrampfer Azar: Fundamentals Of Englsh Grammar (I, II, III)

    The workers will have given up going on strike. (iler, greve gitmekten vaz gemi olacaklar.)

    Go on strike: greve gitmek

    When he arrived at the station, the train had leaft. (O istasyona geldiinde tren ayrlmt.)

    S. Past Past Perfect

    Not: Temel cmlecik Past Perfect ise, zanan cmlecii Simple Past olmaldr. Her iki cmlecikte kesinlikle Past Perfect kullanlamaz.

    When I arrived home my father was reparing his car.(eve vardmda babam arabasn tamir ediyordu.) (Bu cmleden, babamn hala arabay tamir ettiini ve benim bu eylemi yaptn grdm anlalr.)

    When I arrived home my father had repared his car. (eve vardmda babam arabasn tamir etmiti.) (Bu cmleden, babamn arabay tamir etmi olduunu ve benim bu eylemi grmediim anlalr.)

    When I arrived home my father had been reparing his car. (eve vardmda babam arabasn tamir etmekteydi.) (Bu cmleden, babamn arabay, ben eve varmadan ksa bir sre nce tamir etmi olduunu ve benim bu eylemi grmediim anlalr.)

    u ana kadar birka test olduk.

    We have had several tests so far.

    imdiye kadar

    So farBy far

  • Up to nowUntil nowUp to the present (time)Till nowSuch farTo dateHitter to

    Hepsi imdiye kadar anlamndadr. Cmlenin akna gre u ana kadar ifadeleri ile hangi zamann kullanlacan kestirebilmek gerekir.

  • MODALS

    Modal, mod dan gelir. Mod, kip anlamna gelir. Dolaysyla Modal, Kiplik demektir. Modallar yardmc fiil sisteminden yararlanan ama farkl fonksiyona sahip nitelerdir.

    I dont speak. (Konumam.)

    I can speak. (Konuabilirim.)

    Grld gibi yardmc fiiller, anlamlarn ykleme katmazlar. Ama Modallar anlamlarn ykleme katarlar.

    Can: ...e bilmek: g, yetenek-bilir May:. ..ebilmek: olas, tahmin

    Be able to: ..e bilmek: Can e eittir.

    Must: ...meli, ...mal: Mustta zorunluluk syleyenden kaynaklanr,-meli, -mal Have to: zorunda olmak. Zorunluluk var: Have toda ise dardan kaynaklanr.

    Should: gerekir. Her ikisi de tavsiye neri anlamnda kullanlr. kisinin arasnda

    Ought to: gerekir. ok az bir nans fark vardr, ayn anlamda kullanlabilirler.

    Modal larn Kullanm

    1.) Modal lar ekimsizdir. Yani ahslara gre deimezler.2.) Modallar daima V1 ile kullanlrlar.3.) ki model kesinlikle yan yana kullanlmaz.

    rnekler;

    They can accomplish the project in time. (Onlar zamannda projeyi tamamlayabilirler.)(G, yetenek)

    He may go abroad next year. (O nmzdeki yl yurt dna gidebilir.) (Tahmin)

    ***Not: Can ile May yaps olumsuz cmlelerde tamamen birbirinden ayrlr.

  • I may go. (Gidebilirim) (tahmin) I may not go. (Gitmeyebilirim) (tahmin)

    I can go. (Gidebilirim) (g, yetenek) I can not go. (Gidemem) (g, yetenek)

    We are able to produce more goods. (Daha fazla mal retebiliriz.) (G, yetenek)

    Accomplish: gerekletirmek, tamamlamak, bitirmek, yapmakProduce: retmekGoods: rn, eya, mal

    You must wait for us untill 5 oclock. (5 e kadar bizi beklemelisin.) (Zorunluluk syleyenden )

    You have to brush your teeth three times a day. (Gnde defa dilerini fralamalsn.) (Zorunluluk dardan)Turkey should put emphasis on the production. (Trkiye retimine nem vermelidir.) (Nasihat var.)

    Put: Vermek, koymak, yerletirmek.

    ***Not: Eer herhangi bir modal, yukarda belirtilen zellie uymazsa veya kullanmnda bu zellikler eksikse o zaman semi modal olur. Be able to ve Have to gibi. rneklerde de grlecei gibi bunlar ekime de girer; baka modallar ile de kullanlabilirler.

    He must be able to resign. (O istifa edebilmelidir.)

    The minister must be able to confess everything. (Bakan her eyi itiraf edebilmelidir.)

    Confess: itiraf etmek.

    ***Not: Grld gibi iki modal bir arada kullanldnda nce tam modal sonra semi modal yazlr. eviri yaparken de nce semi modaln anlam sylenir.

    A child should be able to walk when he is 7 month. (Bir ocuk, 7 aylk olduunda yryebilmesi gerekir.)

    He may have to resign upon corruption. (O istifa etmek zorunda kalabilir.)

  • A teacher must be able to travel. (Bir retmen seyahat edebilmelidir.)

    We may have to give up the project. (Projeden vaz gemek zorunda kalabiliriz.)

    We must be able to see him tomorrow. (Onu yarn grebilmeliyiz.)

    He may have to explain the events. (O olaylar aklamak zorunda kalabilir.)

    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    aramba 22. 12. 1999

    Present Past Future

    Can Could -------May Maight -------Be able to was / were able to Will be able toMust ------- -------Have to Had to Will have toShould ------- -------Ought to -------- ------

    Future formu olmayan modallarn present formu future anlamnda Trke de olduu gibi kullanlrlar.

    Modal larn Past ve Future Kullanmlarnn zel Anlamlar

    Could Was / Were able to Kullanm

    Could, (...e biliyordu.) gemite yaplm srekli olaylar iin kullanlr ve iinde bir yor anlam gizlidir.(Could not ile Couldnt kullanmlarnn anlamlar birbirinden farkldr. Bunlar sonraki derslerimizde reneceiz. Yaz dilinde ksaltma yapmak uygun deildir.)

    Was / Were able to, (...e bildi) gemite yaplm bir tek olay iin kullanlr.

    We could see each other. (Biz birbirimizi grebiliyorduk.)

    Each other: each = her bir, other = dieri. Each other: her bir dieri = birbiri

  • He could put aside some money when he was young. (O genken biraz para bir tarafa koyabiliyordu.)

    We were able to see each other. (Biz birbirimizi grebildik.)

    He was able to recognize the corpse. (Cesedi tehis edebildi.)

    Recognize: tanmak, tehis etmek Corpse: ceset

    I was able to attain my goal. (Ben amacma ulaabildim.)

    Goal: amaTo attain: ...e ulamak

    Attain kelimesinin kk olan tain KPDS iin hayati nem arz eden bir szcktr. Asl Latince olup, tenere dir. Tutmak anlamna gelir. Tainden ngilizcede baz kelimeler tretilmitir. imdi bunlar renelim.Maintain: Main, Latincedeki manodan kken alr. Mano el anlamndadr. Dolaysyla Maintain elde tutmak, muhafaza etmek anlamna gelir. E anlamllar aadadr.SustainContinueKeeppreserveContain: Con = beraber, Tain = tutmak. Contain, beraber tutmak = iermek, ihtiva etmekRetain: Re = tekrar, yeniden. Retain, yeniden tutmak = ....e tutmak (soyut anlamda, hafzada tutmak) Detain: gz altnda tutmak.Pertain: Per = iin, Pertain, ...iin tutmak = ilgili olmak.Obtain: elde etmek, salamak.Attain: ...e ulamak.

    Ama kelimelerini de renecek olursak;

    Goal, Aim, Purpose, End, Objective, ntention, Motive: ama

    Mightn Kullanm

    He might go home. (O eve gidebilirdi.)

  • Gidebilirdi ama gitmemi anlamn verir. Mayn Past ifadesi Might, gemite zayf bir ihtimali belirtmek iin kullanlr. Yani may kullanmna gre ihtimal daha zayftr. Fazla yaygn bir kullanm yoktur. Yan cmlecii olan ifadelerde zaman uyumunu salamak asndan might kullanmna gidilir.

    Must

    Mustn Past formu olmad iin gemite zorunluluktan dolay yaplan bir eylemin zorunluluunun syleyenden veya dardan kaynaklanmas nemli deildir. Yani gemite yaplan bir eylem iin zorunluluk ayrm ve bundan dolay ngilizcede farkl bir kullanm yoktur.

    Had to: ...gerekti

    Gerekti anlamna gelir. lerdeki konularla karmamas iin bunun iyi renilmesi gerekir. Gemite bir zorunluluktan dolay yaplmas gereken ve yaplm eylemleri ifade etmek kullanlr.

    He had to sell his house. (O nun evini satmas gerekti.)

    Borcu vard veya komular iyi deildi vs. Ama bir zorunluluktan dolay evini satmas gerekliymi ve evini satm. Bu cmleyi ....gerekiyordu diye eviremeyiz. nk evi satma eylemi olmu bitmi bir eylemdir.

    The Goverment had to punish the responsibles. (Hkmet, sorumlular cezalandrmak zorunda kald.)

    Punish: cezalandrmakResponsible: sorumluResponsible for: ...den sorumluResponsiblility: sorumluluk

    He had to give up scheme. (Onun projeden vazgemesi gerekti.)

    Scheme: ema, proje

    Had to yapsn olumsuz yapmak iin iki yol vardr. kisi de ayn anlama gelir. Bu yapda olumsuzluk gerektiinde ikisinden biri kullanlabilir.

  • 1.) He had not to give up the scheme. (Projeden vazgemesi gerekmedi.)

    2.) He didnt have to give up the scheme. ( !! !! !!)

    We didnt have accept their sanction. (Onlarn yatrmlarn kabul etmemiz gerekmedi.)

    We had not accept their sanction. (Onlarn yatrmlarn kabul etmemiz gerekmedi.)

    Sanction: yatrmAccept: kabul etmek

    Will Be Able To Kullanm

    ....e bilecek anlamndadr. ngilizcede, normalde be able to present kullanm bir Future anlam da iermektedir. Bu zellik Trkede de byledir. Bu nedenle ...e bilecek anlamna gelen wiil be able to ifadesi gelecekte yaplabilecek her durum iin kullanlmaz ve zel bir kullanm ekli vardr. Yani will be able to gelecekte ilk defa yaplacak eylemleri ifade etmede kullanlr.

    After a few lessons, I will be able to drive a car. (Birka dersten sonra araba kullanabileceim.)

    Bu cmleden, daha nce araba kullanmasn bilmediim, dolaysyla hi kullanmadm, aldm derslerden sonra ilk defa araba kullanabileceim anlalr.

    Will Have To

    Gerekecek anlamndadr. Sade ve zor olmayan bir kullanm vardr.

    Next week, the Cabinet will have to fix salary rise. (Hkmetin, gelecek hafta maa artlarn saptamas gerekecek.)

    He will have to come. (O gelmek zorunda kalacak.)

    Fix: tespit etmek, saptamak.Salary: maa

  • Rise: ykseli, art, zam.

    PERFECT MODALS

    Adndan da anlalaca gibi bu balk altnda modallarn perfect kullanmn greceiz. Bu yap, modallara present perfect yani have + V3 eklenerek kurulur ve daha sonraki derslerimizde de detayl olarak greceimiz gibi bu yaplar Unreal yaplardr.

    Modallar ile ilgili olarak daha nce anlatlanlar KPDS de sorulmayan detaylard. Ama hem Perfect Modals konusuna hazrlk hem de temel modal bilgileri anlamnda iyi renilmelidir. KPDS snavnda modal konusundan asl olarak Perfect Modals yaplarndan soru gelmektedir. Anlama, boluk doldurma ve dierleri gibi konularda da Perfect Modals tan soru gelebilir. Bu konu, hem kark hem de KPDS iin nemli olmas nedeni ile dikkatle allmal ve iyi renilmelidir. Ayrca baka kaynaklarda ok kark bir ekilde anlatld iin kursta konu bittikten sonra baka kaynaklardan baklmaldr.

    MustHave toShould + Have + V3 = Perfect Modals (Unreal Yaplardr.)Ought to

    Perfect Modals kullanmlarnda Must + Have V3 ifadesi dierlerinden ayrlarak farkl anlam yklenmitir.

    Must + Have V3

    Must + Have V3, ....m olmal anlamna gelir. Bu yap gemie ynelik gl bir tahmin iin kullanlr. rnein, biri girdii snavdan sonra neeli grldnde snav iyi gemi olmal deriz. Burada gemie ynelik gl bir tahmin yapyoruz. Bizi bu gl tahmine gtren delil de snavdan kann neeli olmasdr. Dar karsnz yerler nemli, akam yamur yam olmal dersiniz. Yine iyi derecede ngilizce konuan biri iin ngilterede renim grm olmal deriz. rnekler oaltlabilir. nemli olan Must + Have V3 n gemie ynelik gl tahminlerde kullanldn bilmektir.

    The roads are wet, t must have rained last night. (Yollar nemli, dn gece yamur yam olmal.)

  • She speaks German fluently, She must have studied in Germany. (O Almancay akc bir ekilde konuuyor, Almanyada renim grm olmal.)

    Have to + Have V3 = Should + Have V3 = Ought to + Have V3

    ....m olmalyd veya gerekirdi anlamndadr. Her kullanm da ayn anlamdadr. Gemite yaplmas gerekli ama yaplmam olan eylemler iin kullanlr. rnein, biri snava iyi hazrlanm ama snav geememi. Bu durumda gemi olmalyd deriz. ngilizcede bunu sylemek iin yukardaki yapdan birini kullanrz. En sk kullanlan Should + Have V3 yapsdr.

    Yukardaki aklamada da getii gibi, ....m olmalyd veya gerekirdi diye bu yaplar eviriyoruz. Yani gemite olmas gerekli fakat olmam eylemleri bu ekilde ifade ediyoruz. Bu yaplarn gerekirdi anlam ile daha nce rendiimiz Had to = Gerekti anlam karklk yaratyor. Had to = Gerekti ifadesi ise, gemite yaplmas gerekli ve yaplm olan eylemler iin kullanlr. Yani gerekirdi ifadesi ile gerekti ifadesini kartrmamak gerekir. Bu nedenle KPDS iin ok nemli olan bu konuyu dikkatle almak ve iyi renmek gerekir.

    The Goverment should have taken the nessesary steps. (Hkmet gerekli nlemleri alm olmalyd)

    Step: adm, nlem.

    He study hard ; he should have passed exame. (O sk alr; snav gemi olmalyd.)

    It is too late. My father shpuld have called up so far. (ok ge oldu. Babam imdiye kadar aram olmalyd.)

    You shouldnt have shouted at me. (Bana barman gerekmezdi.)

    The Goverment should have punished the responsibles. (Hkmet, sorumlular cezalandrmalyd.)

    We ought to have warned them. (Onlar uyarmamz gerekirdi.)

    We had to warn them. (onlar uyarmamz gerekti.)

  • Could + Have V3...m olabilirdi veya ....e bilirdi anlamndadr. G, yetenek

    anlamnda, gemite yaplabilecek ama yaplmam eylemleri ifadede kullanlr.

    Our Goverment could have improved our standarts. (Hkmetimiz, standartlarmz gelitirebilirdi.)

    mprove: gelitirmek, iyiletirmek

    Bu cmleden, Hkmetin standartlar gelitirme gcne sahip olduunu fakat bu gelitirmeyi yapmadn anlyoruz.

    They could have coused a crisis of confidence. (Bir gven krizine yol aabilirlerdi.)

    Confidence: gvenCouse: ... e sebep olmak

    Might + Have V3...m olabilirdi veya ....e bilirdi anlamndadr. Fakat burada

    ihtimal anlam vardr. Aslnda gemi bir olayn olasl olamaz ama Might + Have V3 kullanm genelde gemite tehlike arz eden durumlarda kullanlr. Bu kullanm daha sonra Unreal yaplarda detayl incelenecektir.

    She might have fallen down. (O debilirdi.)

    She might have killed her husband by mistake. (Yanllkla kocasn ldrebilirdi.)

    Mistake: yanllk, hataKill: ldrmek

    Bylece Modal olarak temel kullanmlar grm olduk. Grdmz bu temel kullanmlarn dnda geni bir ekilde modal kullanm varyasyonlar da vardr. Ana kullanmlar rendikten sonra karlaacamz bu varyasyonlar da zebiliriz.

    rnein:

    He was ill this morning. He may have gone home. (O bu sabah hastayd. Eve gitmi olabilir.)

  • ...m olabilir yaps daima olaslk bildirdiinden bu yapda May + Have V3 yapsnda Can kullanlamaz. Yani Can + Have V3 eklinde bir kullanm ngilizce de yoktur. Ama olumsuz ve soru yaps vardr.

    Such a man cant have done that. (Byle bir adam bunu yapm olamaz.)

    rnek Model Cmleleri

    He may have been waiting for us. (O bizim iin beklemekte olabilir.)

    He may have resigned. (O istifa etmi olabilir.)

    They must be studying now. (Onlar alyor olmal.)

    She must have been developing a new method. (O yeni bir metot gelitirmekte olmal.)

    He was able to see his boss. (O patronunu grebildi.)

    He has been able to see his boss. (O patronunu grebilmi.)

    He had been able to see his boss. (O patronunu grebilmiti.)

    The two sides, could have resolved the dispute. (ki taraf anlamazl zebilirlerdi.)

    Unreal yap olduu iin cmle olumlu grlmesine karn olumsuz anlamdadr.

    Resolve: zmek (bir problemi, bir sorunu...)Solve: zmek (kimyasal anlamda) Settle halletmek

    Bu cmlede, KPDS iin hayati nemde olan putekelimesinin kk ve trevlerini renecek olursak:

    Pute, Latince kkenli bir kelime olup, Putare den gelir. Putare hesaplamak, dnmek anlamndadr. Genelde bu kelime kknn anlamna gre trevleri evrilir.

    Dispute: dis = olumsuzluk, pute = dnmek, Dispute = anlamazlk, tartma

  • Compute: com = beraber, Compute = beraber dnmek, Computer: Bilgisayar.Repute: tekrar dnlen, n, hret.mpute: sulamak, itham etmek

    I should have turned down their proposal. (nerilerini ret etmi olmalydm.)

    She has to have sold her car. (O arabasn satm olmalyd.)

    They ought to have submitted their report. (Onlar raporlarn sunmu olmalydlar.)Submitte: sunmak

    We had to sell all our properties. (Tm mallarmz satmamz gerekti.)

    Property: mal, mlk, eya.

    People shouldnt have exalted the statue of computers. (nsanlarn bilgisayar statsn yceltmeleri gerekmezdi.)

    Exalt: ykseltmek, vmek, yceltmek.

    He shouldnt have revealed my secret.(Srlarm aa karmas gerekmezdi; ....karmamalyd.)

    Reveal: aa karmak, gstermek, aklamak

    You oughtnt to have said all these to him. (Bunlarn tmn ona sylemen gerekmezdi.)

    We had to discharge this patient. (Hastay taburcu etmek zorunda kaldk.)

    Discharge: taburcu etmek.

    We must have seen him. (Onu grm olmalyz.)

    ****Can ile olumlu perfect modal yaplamaz. Can + Have V3 yaps yoktur. Yani;

    He can have said this eklinde bir cmle kuramayz. Ama olumsuz yapda olabilir.

  • Cant + Have V3 eklinde cmle kurulabilir. rnek verecek olursak;

    She cant have killed her friend. (O arkadan ldrm olamaz.) They should have considered hte offer. (neriyi dnm olmalydlar.)

    He must have gone. (O eve gitmi olmal.)

    He may not have brought it. (Onu alm olmayabilir.)

    She may not have passed the exam. (O snav gemi olmayabilir.)

    He is able to realize his goal. (O amacn gerekletirebilir.)

    He was able to realize his goal. (O amacn gerekletirebildi.)

    He had been able to realize his goal. (O amacn gerekletirebilmiti.)

    We could have passed the exam. (Snav gemi olabilirdik.)

    We might have had an accident. (Kaza yapm olabilirdik. Ya kaza yapsaydk olarak da evrilebilir.)

    nilizceyi ngilterede renmi olabilirdik. (We could have learnt English in England.)

    Evimizi satmam olabilirdik. (We could not have sold our house.)

    Sen ayan krm olabilirdin. (You might have broken your leg.)

    He had to reject salary rise. (Maa artn ret etmesi gerekti.)Ject: atmak, frlatmak anlamndadr. Latince kkenli olup, ngilizceye ject, Franszcaya jet olarak gemitir. Trkede, Franszcadan geldii iin jet(uak) olarak kullanlr. KPDS iin nemli bir kelimedir. Trevleri ile birlikte ok iyi bilinmesi gerekir.nject: n = iine, ject = atmak, nject = iine atmak, enjekte etmek, ine yapmakReject: Re = yeniden, Reject = yeniden atmak, ret etmekEject: darya doru atmak. (teyplerde vardr.)Object: ...e atmak, itiraz etmek, kar kmak.Project: Pro = ileriye, ...nn yerine, Project = ...nn yerine atmak, tasarlamak.

  • The committe members could have given more concession. (Komite yeleri daha fazla dn verebilirlerdi.)

    ***Concession: taviz, dn, ayrcalk. KPDS de ok geiyor. yi bilinmeli.

    He ought to have provided us with more accurate data. (Bize daha doru bilgiler salam olmalyd.)

    Provide: temin etmek, salamak. nemli bir kelime ve KPDS de de sorulmu nemli bir zellii var. Eer provide, sonrasnda salanan nesne belli ise, with ile gei yapar. Yukardaki cmlede salanan ey daha doru bilgidir. Yani nesne belli olduu iin with ile gei yapmtr.Provition: teminatAccurate: doru. cure = tedavi den kken alr.Accuracy: dorulukAccuratly: doru bir ekildenaccurate:yanlnaccuracy: yanllknaccuratly: yanl bir ekildeData: veri. Latince asl Datumdur. Latincede sonu m ile biten kelimeler ngilizceye geince a ile sonulanrlar.

    The Gaverment must have overcome the economic recession in Irak. (Hkmet, Irakta ekonomik durgunluun stesinden gelmi olmal.)

    Recession: (ekonomik) durgunluk. Cocession ve Recession kelimeleri her bir KPDS snavnda en az 20-30 defa geer. Bu nedenle ok iyi bilinmesi gerekir.Overcome: stesinden gelmek

    Dier Modallar

    Had better: ...se iyi olur

    We had better get up early. (Erken kalksak daha iyi olur.)

    Would rather / sooner: yelemek, tercih etmek

    I would rather die than do it. (Onu yapmaktansa lmeyi tercih ederim.)

    Die: lmekDead: l

  • Death: lm

    We would sooner sell than rent it. (Kiralamaktansa almay tercih ederim.)

    ****Not: Eer would rather / sooner formundan sonra bir cmlecik gelirse, bu cmleciin zaman mutlaka Simple Past tr. Bu zellik ok nemlidir ve KPDS de sorulmu.I would rather (that) you remained at home. (Evde kalman tercih ederim.)

    S. PastI would sooner (that) you remained at home. (Evde kalman tercih ederim.)

    Simple Pastwould rather / sooner formunun ilk kullanmnda, modal olduu iin

    hemen sonrasnda V1 geliyordu. Burada ise, sonrasnda that ile gei yapm ve znesi olan bir cmlecik gelmektedir. Bu cmleciin zaman mutlaka Simple Past olmak zorundadr. Kark bir konu olduu iin mant daha sonra aklanacaktr.

    Remain: kalmak

    Used to: ...irdi(Gemite alkanlk gerei yaplan olaylar ifade ederken kullanlr.)

    I used to smoke when I was at university. (niversitedeyken sigara ierdim.)

    Bu cmlede, syleyenin u anda sigara imedii anlam gizlidir. Ayrca genelde used to yaps but ile gei yapar.

    I did not use to smoke. (Eskiden sigara imezdim.)

    Did you use to smoke? (Sigara imez miydin?)

    Used to yapsnn olumlu ve sorusunda grld gibi did yardmc fiilinden faydalanlr. Yardmc fiil devreye girdiinden use eklinde birinci hale dner.(Simple Past Tense nin zelliklerinden hatrlaynz.) Geri bu tartma konusudur. used to modal olduu iin direk not alabilir diyenler de vardr ve bu kullanm informal olarak kullanlmaktadr. Ama gramer olarak used not to kullanm yanltr.Used to yapsnn soru ve olumsuzunda doru kullanm yukardaki gibidir.

    She used to gamble, but now she dosent. (O kumar oynard ama imdi oynamaz.)

    Did you use to play football. (Futbol oynar mydn?)

  • My father didnt use to watch T.V, but now he is always before the screen. (Babam T.V izlemezdi ama imdi daima ekrann nndedir.)

    Screen: ekranGamble: oyun, kumar Would: ...irdi (Gemite alkanlk gerei yaplmayan olaylar ifade etmek iin kullanlr.)Dare: Cesaret etmekI Daresay: Sanrm, Galiba

    May / Might as well: Bari..........se

    Bu yap genelde might ile kullanlr.

    You might as well come tomorrow. (Bari yarn gelseydin.)

    I Daresay (Sanrm, galiba)

    I daresay you are right. (Sanrm haklsnz.)

    Be Going To

    Gelecek zaman ifade etmek iin kullanlan bir kalptr. Yakn gelecek diye de tanmlanr. En gzel ifadesi gelecee dair nceden planlanm veya yakn zamanda olmas kesin olan eylemleri ifade etmektir.

    I will write his composition. (Kompozisyonunu yazacam.) (nceden planlanmam.)

    I am going to write his composition. (Kompozisyonunu yazacam.) (nceden planlanm.)

    Was / Were Going To:

    Gemite yaplmas dnlp yaplmam eylemleri ifade etmek iin kullanlr.

    Last night, we were going to visit you, but we had some guests. (Geen akam sizi ziyarete gelecektik ama misafirlerimiz vard.)

  • -----------------------------------------------------------------------------------------------------------

    aramba 29. 12. 1999NEED

    Need, dier modallardan farkl bir zellie sahip olduu iin en sona brakld ve dierlerinden ayr olarak veriliyor.

    Need hem modal hem de esas fiil niteliinde olmak zere iki ayr kullanma sahiptir. Her iki durumda anlam hemen hemen ayndr. ihtiyacnda olmak, gereksinim duymak anlamna gelir.

    Eer modal olarak kullanlrsa daha nce sylenen modal zelliini de tamas gerekir. Esas fiil olarak kullanlrsa dier fiiller gibi ekime girer. Bu zelliklerden yola karak kullanmnn modal m yoksa esas fiil mi olduu anlalr.

    I need learn English. (ng. renmem gerekir veya ng. renmee ihtiyacm var.)

    Grld gibi need den sonra fiil birinci halde, ekilmemi ve baka bir modal yok. Bu zelliklere sahip olduu iin need burada modal olarak kullanlmtr.

    Ama need modal olarak pek olumlu yapda kullanlmaz. Genelde olumsuz yapda modal olarak kullanlr.

    I neednt go there. (Oraya gitmem gerekmez.)

    She neednt study such a lesson. (Byle bir dersi almas gerekmez.)

    Not: Need sadece modal olarak kullanldnda olumsuzluk eki olan not alr. Eer esas fiil olarak kullanlrsa not almaz, bu grevi yardmc fiil stlenir.

    NEED in Esas Fiil Olarak Kullanm

    I need to learn that. (unu renmeye ihtiyacm var veya unu renmem gerekir.)

  • I need some money. (Biraz paraya ihtiyacm var.)

    I dont need anything. (Herhangi bir eye ihtiyacm yok.)

    She dosent need anything. (Herhangi bir eye ihtiyac yok.)

    She dosent need to resign. (stifa etmeye ihtiyac yok veya stifa etmesi gerekmez.)

    Needin yukardaki kullanmnda grld gibi modal zellii yoktur. Need sahsa gre ekilmi, sonrasnda mastar veya nesne alm. Ksacas bir esas fiil ilevine sahiptir.

    She didnt need to resign. (stifa etmesi gerekmedi.)

    Need in Simple Past kullanm, daha nce grdmz have to modalnn Simple Past kullanm ile ayn anlamdadr.

    Yani yukardaki cmleyi;

    She didnt have to resign (She had not to resign.) eklinde de yazabiliriz.

    Bu zelliklerden dolay Didnt need = Didnt have to diyebiliriz.

    Need esas fiil olarak tpk dier fiiler gibi tm zamanlar iin ekilebilir.

    He will need to apply for that. (Onun buna ba vurmas gerekecek.)

    She neednt have studied. (almas gerekmezdi veya almamas gerekirdi.)

    She shouldnt have studied. (!! !! !! !!)

    Yukardaki iki cmle arasnda anlam fark var ama ok nemli olmayan bir ayrntdr. Her iki cmle de almas gerekmezdi diye evrilebilir.

    *** Need modal olarak iki kullanma sahiptir. Present Modal ve Perfect Modal olmak zere. (Neednt ve Neednt Have V3 )

    rnekler

    I needed to call off the match. (Ma iptal etmem gerekti.)

  • 1.) V1 almam, mastar alm2.) S. Pasta gre ekilmi

    3.) Olumlu yapda kullanlm. Bu zelliklerden dolay modal deil; esas fiil olarak kullanlmtr.

    Call: seslenmek, telefon amak.Call off: iptal etmek. Syn Cancel

    Did thay need to warn you. (Sizi uyarmalar gerekti mi?) (Esas fiil)

    They neednt spend so much energy on this project. (Bu projede bu kadar ok enerji harcamalarna gerek yoktur, (gerekmez).) (Present modal)

    Have you needed to confees everything. (Her eyi itiraf etmeniz gerekmi mi?) (esas fiil)

    Confees: itiraf etmek

    You neednt have spoken to me that way. (Benimle bu ekilde konuman gerekmezdi.) (modal)

    Speak to: ...e ile konumakWay: yol, biim, yntem, tarz

    ***Not: Snavlarda, zellikle Needin Perfect Modal; eviri, e anlamn bulma gibi kilit noktalarda ok sorulur.

    She neednt study harder, becouse her marks are high. (Daha sk almasna gerek yoktur. nk notlar yksektir.) ( present modal)

    We dont need your help. (Yardmnza ihtiyacmz yoktur. (esas fiil.)

    You neednt have shouted at us; we are not deaf. (Bize barman gerekmezdi; sar deiliz.) (Perfect modal)

    She neednt have complained us. (Bizi ikayet etmesi gerekmezdi.) (perfect modal.)

    ***Son iki cmle bize byle barmamalydn eklinde de evrilebilir. Dikkat edilirse bu eviri gemite yaplmas gerekli ama yaplmam eylemleri ifade etmek iin kullanlan should + have V3 ve ought to + have V3 modallarnn olumsuz kullanm ile ayn anlamdadr.

  • Bunu dile getirmesi gerekmezdi. (She neednt have expressed this.) (perfect modal.)

    Yabanc dilimi deitirmem gerekmedi (I didnt need to change my foraign language) (esas fiil)

    Yarn gelmem gerekir mi? (Do I need to come tomorrow.) (esas fiil.)

    Yarn gelmem gerekmez mi? (Neednt I come tomorrow.) (present modal.)

    Bir cmlede soru szc olduu zaman (where, what, who gibi) need kullanmyoruz. Gereklilik anlam veren should veya ought to kullanlr. bu zellik sadece need iin geerlidir.

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------

    PAZAR 02. 01. 2000

    GERUNDS AND NFNTVES

    Bu konuda hem gramer hem de kelime reneceiz. KPDS iin ok nemli birka gramer bilgisi ve nemli kelimeler var ki bunlar ok iyi renilmeli; dierleri snav iin ok nem arzetmese de renilse iyi olur.

    Gerunds ve nfinitives konularnn her ikisi de tek bana ele alndnda nemli ve geni konulardr. lk nce KPDS iin nemli olan ksmlar reneceiz. Yani Gerunds ve nfinitives lerin cmlede ekimsiz boyutu ile ilgileneceiz.

    Gerunds ve nfinitives ler, cmlede bir harekete verilen ismdirler. Trkedeki ismin halleri durumunda kullanlrlar. ngilizcede ise bir yklemden sonra ekilmemi fiiller mastar yapsnda gramatikal olarak pozisyonda olabilirler.

    1.) Gerund (speaking, going gibi)2.) nfinitive (to speak, to go gibi)3.) Bare infinitive (Yaln mastar) (speak, go gibi)

    renmeyi istiyorum cmlesinde istemek cmlenin yklemidir. renmeyi ise ekilmemi konumda olup, ngilizcede gramatikal olarak yukarda da sylendii gibi ekilden biri ile ifade edilebilir. Bu bir

  • sistemdir, kurallar vardr. Bu kurallar erevesinde uygun olan ekliyle cmle yazlr.

    Yaln mastarlar genellikle Causative (ettirgenlik) yapsnda kullanlr ki bu konuyu daha sonra greceiz. Yaln mastar kullanm spesifik zellie sahip olup, kullanm alan snrldr. Bu ekilde kullanlan fiil says da azdr. Bu nedenle cmlede ekimsiz bir fiil denince Gerunds ve nfinitives olmak zere iki kullanm akla gelir. Bu durumda biri dieri iin altarnatif konumundadr. Yani eer cmlede gerund kullanlmyorsa, onun alternatifi olan infinitivee gidilir. Bu zellik olduu iin bir konunun iyi bilinmesi, alternatifinin de zlebilmesi anlamna gelir. Gerundslar ile balayalm.

    GERUNDS

    Gerund isim fiil (verbal noun) demektir. Bir fiilin ing alm biimidir. Gerund lar, bir fiil ve bir isim zellii tarlar. Cmlede isim veya zamir olarak kullanlrlar. Yap bakmndan ortalara (present participle) benzerlerse de kullan ve anlam bakmndan ok farkldrlar.

    Gerunds yaps geni bir konudur. Drt madde halinde anlatlacaktr. zellikle ilk maddesi KPDS iin ok nemlidir ve konunun % 90 n kapsar. Bunun da yzde 70-80i birinci maddeye dahildir. Bu maddenin ok iyi bilinmesi gerekir. Dier ksm ileri dzey iin nemlidir. renilmesi iyi olur.

    1.) Bir Edattan Sonra (After a prepisition)

    Edat: Tek balarna bir anlam olmayan, bir isim veya isim trevi (zamir, isim fiil gibi) ile birlikte kullanlarak anlamlarn btnletiren szcklerdir. n, on, under, of, off, with, for, over ..... gibi.

    He come in the room. (buradaki in edattr nk isimden nce gelir.)

    He come in. (in zarftr nk fiili etkilemitir.)

    Eer bir cmlede yklemden sonra bir edat varsa ve sonrasnda ekilmemi bir fiil kullanlmsa bu mutlaka gerundtr. lla da gerund olacak diye bir kural yoktur. Yklemden sonra hibir ey olmayabilir veya bir isim gelebilir. Ama eer yklemden sonra edat var ve sonrasnda da ekilmemi bir fiil varsa bu mutlaka gerund olmaldr.

    Bundan sonra cmleler kurulurken KPDS iin nemli olan kelimeler kullanlacak. Geen bu kelimeleri mutlaka iyi renmemiz gerekir.

  • The members are thinking of appointing him as their president. (yeler, onu bakanlar olarak atamay dnyorlar.)

    a) to appointb) appoint c) appointing

    Bolua appointing gelmelidir. nk yklemden sonra edat vardr ve edattan sonra eer ekilmemi bir fiil varsa bu gerund olmak zorundadr. Byle fiiller bir edat ile nesneye indirekt olarak geerler. Byle sorularda cmlenin anlam bilinmezse de soru zlebilir.

    Appoint: atamak, kararlatrmakDisappoint:hayal krklna uratmak, bozmak, engel olmak. (Banda bulunan disten dolay appintin olumsuzu eklinde anlalabilir diye KPDSde sk sk geen nemli bir kelime. Mutlaka bilinmeli.)Think of: dnmek (tasarlamak anlamnda)Think over: dnmek (bir ey zerinde)Think about: dnmek (bir ey zerinde)

    He is thinking of emigrating to USA. (O Amerikaya g etmeyi dnyor.)

    He gave up smoking. (O sigara imeyi brakt.)

    The scientists shouldnt have approved of using hazardous material. (Bilim adamlarnn tehlikeli materyalleri kullanmay onaylamamalar gerekirdi.)

    Hazardous: tehlikeli (syn: dangerous)Approve of:onaylamakDisapprove of: onaylamamak (ikisi de of ile nesneye gei yapar.)

    Approve

    KPDSde olduka sk geen bir kelimedir. E anlamllar ile birlikte ok iyi bilinmeli.Reaffirm, certifiy, attest: onaylamakRatify: onaylamak. Ratification: onaylamaSpecify: onaylamak, aka belirtmek. Specification: belirtme, tarifnameNotify: onaylamak, bildirmek. Notification: haber, bildirme, ihbarname.Affirm: onaylamakReaffirm: onaylamakConfirm: onaylamakBear out: onaylamak

  • As a researcher, he was always interested in developing something beneficial. (O bir aratrmac olarak daima faydal eyleri gelitirmekle ilgilenirdi.)nterested in: ...ile ilgilenmek (daima nesneye in ile gei yapar.)

    Develop: gelitirmek (daha nce gemiti)mprove:Progress:Advance:Enhance:Extend:Boost:Grow up:Flourish:Thrive:

    Beneficial: faydal. (syn: useful)

    ***Not: Any, some, every, no kelimeleri; think, body, one, where kelimeleri ile birletiklerinde sonralarnda mutlaka bir sfat isterler. Trkedeki manta ters bir yapdadr.

    Any thinkSome bodyEvery + one + AdjectiveNo where

    Yukardaki rnekte de grld gibi Something gemi ve sonrasnda da beneficial sfat gelmitir.

    You must give up smoking. (Sigaray brakmalsnz.)

    He disapprove of joining the army. (O orduya katlmay onaylamyar.)

    Join: katlmakDisapprove of: Onaylamamak

    They sucseeded in persuading us. (Onlar bizi ikna etmeyi baardlar.)

    Sucseed in: baarmakPersuade: ikna etmek

    2.) Baz Fiillerden Sonra Gerund Kullanlr

  • Bu fiillerin says 30 40 civarndadr. Bunlar yklem olacaklar zaman sonralarnda eer ekilmemi bir fiil gelirse, gerund olmak zorundadr. Bu zellik tamamen ezbere dayal bir durumdur. En nemli 10 - 15 tane fiil greceiz. Dierleri liste halinde bize verilecek. Bu fiilleri yazarsak;

    Avoid: kanmak, saknmakUnderstant: anlamakConsider: dnmekAdmit: kabul etmek, itiraf etmekAnticipate: sezinlemekAppreciate:taktir etmekEnjoy: holanmakMind: aldrmak, umursamak, umurunda olmakPostpone: Delay: ertelemekDefer:Put off:

    Forgive:Pardon: balamak, affetmekExcuse:Hate: Detest: nefret etmekAbhor:Like / dislike: sevmek / sevmemekComplain: ikayet etmekUnderstand: anlamak

    Bu fiiller, yklem olarak kullanldnda ve sonrasnda ekilmemi bir fiil geldiinde bu mutlaka gerund olmaldr.

    You could have avoided hurting him. (Onu incitmekten kanm olabilirdin veya kanabilirdin.)

    She considers moving away. (O tanmay dnyor.)

    Move: tanmak, hareket etmek (yannda away, in gibi deiik edatlar alabilir.)

    He hates getting up early. (O erken kalkmaktan nefret eder.)

    The thief admitted stealing the money. (Hrsz paray aldn itiraf etti.)

  • Thief: hrszTheft: hrszlk

    I dont anticipate meeting any problem. (Herhangi bir problemle karlamay sezinlemiyorum.)

    I dont understand your complaining. (ikayetinizi anlamyorum.)

    3.) Baz Deyimlerden Sonra Gerund Kullanlr

    ngilizcede, aada yazlan deyimlerden sonra eer bir ekilmemi fiil gelirse, kesinlikle gerund olmaldr.

    It is no use: Anlam yok, yarar yok, manas yokIt is no good: anlam yok, yarar yokThat is no point in: anlam yok, yarar yokCant help: elinde olmamak, bir ey yapmaktan kendini alamamakFeel like: can istemekIt is worth: ...meye deerLook forward to: drt gzle beklemekObject to: itiraz etmek, bir eye kar kmakOppose to: itiraz etmek, bir eye kar kmakConfess to: itiraf etmekBe used to: ....e alkn olmakBe accustomed to: ...e almakGet used to: ...e almakGet accustomed to: ...e almakGet around to: dolamak, yaylmak, kandrmakHave trouble: zorluk ekmekCant bear: dayanamamakCant stand:Have fun:

    Bu kalplardan sonra, (zaman ne olursa olsun, olumlu veya olumsuz olsun) eer bir ekilmemi fiil varsa, bu fiil gerund yapsnda olmaldr. Her zaman bunlardan sonra gerund olacak diye bir kural yoktur. Bazen ekilmemi bir fiil dnda da bir szck gelebilir.

    rnekler

    I am looking forward to seeing you amoung us. (seni aramzda grmeyi drt gzle bekliyorum.)

  • French is no worth learning. (Franszca renilmeye demez.)

    I dont feel like going out to night. (Bu gece canm dar kmak istemiyor.)

    He must have confeessed to committing the crime. (O suu ilediini itiraf etmi olmal.)

    Confees to: itiraf etmek (zihinsel anlamda) Commit: ilemek (su, gnah, hata, cinayet anlamnda)

    The hijackers objected to releasing the hostages. (Uak karanlar (hava korsanlar) rehineleri serbest brakmaya kar ktlar.)

    Hijacker: uak karan, hava korsanRelease: serbest brakmak, salvermekHostage: rehine

    I am used to studying late at night. (Ge saatlere kadar almaya alknm.)

    He cant help loughing when he sees me. (Beni grdnde kendini glmekten alamaz.)

    She had trouble solving her problem. (O problemini zmede zorluk ekti.) English is worth learning. (ngilizce renmeye deer.)

    The minister confees to getting involved. (Bakan sua bulatn itiraf etti.)

    Confees to: itiraf etmek Get involve: biri ile bir sua bulamak

    4.) Hem Mastar Hem de Gerund Alan Fiiller

    ngilizcede, baz fiiller hem mastar hem de infinitive alabilirler.

    Balamak fiilleri start / BeginKesmek, ara vermek Cease Bu fiiller ikisini de alabilirler (Bu snavda sorulmaz)Devam etmek Continue I start working on Monday. (P. Tesi almaya balarm.)

    I start to work on Monday. (P. Tesi almaya balarm.)

  • Eer bu fiiller Continuous formda ekilirlerse sonrasnda da ekilmemi bir fiil var ise tercihinizi gerundtan yana kullanmayn deniliyor. Gramatikal olarak yasak deil ama iki gerund yan yana gelmesin diye infinitive kullanlr. Bu konu ile ilgili nemli ve temel bilgileri renmi olduk. Bundan sonra reneceimiz detaylar ileri dzey iindir.

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------

    aramba 05. 01. 2000

    Bir nceki derste, eer yklemden sonra ekilmemi bir fiil gelirse yapdan biri ile kullanlabilecei sylenmiti. Aslnda her dilde olduu gibi nglizcede de bu ekilmemi fiil ekilmi olan fiilin bir ksaltmas gibidir. Yklemden dolay ekilmemi olan fiilin zaman ve kimin tarafndan yapld bellidir. rnein; Ben renmek istiyorum derken, ekili olan fiil yani yklem istiyorumdur. nfinitive veya Gerund olacak ekilmemi fiil de renmektir. Burada yklemden dolay renmenin ne zaman istendii ve kimin tarafndan istendii bellidir. kisinin de znesi bendir.

    Gerund Kullanm ile ilgili rnekler

    I appreciate helping (Yardm takdir ediyorum.)

    Bu cmlede appreciateden dolay help fiili Gerund olarak kullanlmtr. helpingin de znesi I dr. Baka bir cmlede yklem ile Gerundn znesi farkl olabilir. rnein ayn cmleyi bu ekilde de yazabiliriz.

    I appreciate you helping (Yardmnz takdir ediyorum.)

    Bu cmlede ise yklem ile Gerundn zneleri farkldr. Yklemin znesi I, Gerundn znesi youdur. Gerund isim fiil olduu iin ve sfatlar isim ile kullanld iin aslnda you yerine yourun kullanlmas daha uygundur. Yklemin nesnesi olan your helping in de nesnesi olabilir. The poor gibi. Bu aklamalardan sonra cmlemizi yazarsak yle olur.

    I appreciate your helping the poor. (Fakirlere yardmnz takdir ediyorum.)

    This project is not worth maintaining . (Bu proje devam etmeye demez.)

  • He accused everybody of being reluctant. (O herkesi isteksiz olmakla suclad.)

    Accuse of: suclamakReluctant: isteksizWill: istekUnwilling: isteksizWilling: isteklirreluctant:istekli

    I do not undersant your complaining about your jop. (iniz hakknda yaknmanz anlamyorum.)

    We can not got anywhere without discussing the issues properly. (Biz meseleleri uygun bir ekilde tartmakszn bir yere varamayz.)

    ssue: mesele, sorun, problemProperly: uygun bir ekildeDiscuss: tartmak

    We get used to living under miserable condition. (Biz sefil koullar altnda yaamaya altk.)

    Miserable: perian, sefil

    5.) Allow = Permit, Advise = Recommend Fiilleri

    Drdnc madde gibidir. Yani yukardaki iki fiil (e anlamlar ile birlikte drt fiil) hem Gerund hem de nfinitive alabilirler. Yalnz drdnc madde gibi istenilen zaman Gerund istenilen zaman nfinitive almyor. Bu gramatikal bir zelliktir. Bu fiiller bazen Gerund bazen de nfinitive alrlar. Allow = izin vermek, Advise: tavsiye etmek, nermek.

    ***Kural: 1. Eer bu fiillerden sonra bir nesne varsa nfinitive kullanlr.

    ***Kural: 2. Eer bu fiillerden sonra bir nesne yoksa Gerund kullanlr.

    He recommended me to rest. (Bana dinlenmemi tavsiye etti)

    Recommendden sonra nesne olduu iin (me) nfinitive kullanlmtr.

    He recommended resting. (Bana dinlenmeyi tavsiye etti)

  • Recommendden sonra nesne olmad iin Gerund kullanlmtr.

    My wife doesnt allow me to go out. (Karm dar kmama izin vermez.)

    My wife doesnt allow going out. (Karm dar kmaya izin vermez.)

    The expert advised us to sell sharing. (Uzman bize hisse senetlerini satmay nerdi.)

    Expert: uzmanSharing: hisse senetleri

    6.) Regret, Forget, Remember (zgn - piman olmak. Unutmak. Hatrlamak)

    Yukardaki fiil de bazen Gerund bazen de nfinitive alrlar. Buradaki espri biraz da anlama yneliktir. Eer bu fiillerden sonra kullanlacak olan fiil daha nce gereklemi bir olaydan bahsediyorsa Gerund, daha sonra gerekleecek bir olaydan bahsediyorsa nfinitive kullanlr.

    I regret spending so much money. (Bu kadar ok para harcadma zgnm.)

    I regret to spend so much money. (Bu kadar ok para harcamaya (harcayacama) zgnm.)

    *** Regret te genellikle gerund kullanm tercih edilir.

    I forgot taking my purse. (czdanm aldm unuttum.) (czdan zerinde demektir.)

    I forgot to take my purse. (czdanm almay unuttum.) (czdan zerinde deil demektir.)

    *** Beinci madde kullanmna uyuluyor. Ama altnc madde kullanmda en ok ihlal edilen bir kuraldr.

    7.)Need, Requirei, Want (htiyacnda olmak, Gerktirmek, stemek.)

  • Bu fiil de ayn anlamda kullanlmaktadr. de hem Gerund hem Mastar alabilirler. Yalnz burada ki mastar Pasif Mastar dr. Bu kullanmdaki cmlelerde zne genellikle canszdr.

    Passive nfinitive: to be + V3

    This room needs cleaning. (Bu odann temizlemeye ihtiyac var.)

    Ayn cmleyi u ekilde de yazabiliriz anlam olarak ayndr.

    This room needs to be cleaned. (Bu odann temizlenmeye ihtiyac var.)

    The grass requires cutting. (Otlar kesmeye ihtiyac var.)

    My car wants watching. (Arabamn ykamaya ihtiyac var.)

    My car wants to be watched. (Arabamn ykamaya ihtiyac var.)

    Bu kullanmdaki zne canl olamaz m sorusu zerine (olabilir diye) u rnek verildi.

    I need to be accepted in the club. (Klube kabul edilmeye ihtiyacm var.)

    Bu kullanmda yaygn olarak gerund kullanlr.

    8.) See, Hear, Feel, Watch: (Grmek, duymak, hissetmek izlemek)

    Her drd de Gerund veya Mastar alabilirler. Yalnz buradaki mastar Bare nfinitivedir. yaln mastar = fiilin birinci hali = tosuz mastar.

    Burada Gerund ve nfinitive kullanmnn nemli bir fark da vardr. Eer yklemden sonra (ki bu yklem yukardaki drt fiilden biridir) kullanlacak fiilin yaratt olayn bir kesiti alnmsa bu fiiller Gerund olarak kullanlmak zorundadr; olayn tm alnmsa Bare infinitive olarak kullanlmak zorundadr.

    I saw him waiting at the bus stop. (Onu otobs duranda beklerken grdm.)

    I saw him wait at the bus stop. (Onu otobs duranda beklerken grdm.)

    Gerund kullanmndan dolay Birinci cmlede eer o yarm saat durakta beklemise benim be on dakkasn grdm, tm olaya vakf olmadm

  • anlalr. kinci cmlede ise Bare nfinitive kullanmndan dolay Benim bu beklemenin tmne vakf olduum anlalr.

    We felt the house shaking. (evin sarsldn hissettim.) (sarsntnn bir ksmn)We felt the house shake. (evin sarsldn hissettim.) (sarsntnn tmn)

    Shake: sallanmak, sarslmak

    Kullanm biraz kark olan bir konudur. Bu madde de Trke eviriden ok Inglzce mantn kavramak nemlidir.

    I watched them enter the bar. (Onlar bara girerken grdm.) (Bara girme eylemi anlk bir eylem olduu iin tm grlebileceinden bare infinitive kullanlmtr.

    watch genelde bare infinitive ile kullanlr, ama gerund la da kullanlabilir.I heard her singing. (Onu ark sylerken duydum.)

    ***Not: Genelde ksa sren olaylar, hepsi gzlenebileceinden bare infinitive ile aktarlr. Uzun sren olaylar ise, bir ksm gzlenirse bare infinitive ile; tm gzlenmise gerund ile aktarlr.

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------

    aramba 12. 01. 2000

    INFINITIVES

    Daha nce de sylendii gibi ekimsiz fiilin kullanld yapdan biri de Infinitiveslerdir. Mastar hareketlerinde Infinitiveslerden faydalanlr. Infinitivesleri kullanm yerlerine gre maddeler halinde greceiz.

    I want to learn English. (Ben renmek istiyorum.) Burada yklemin ve mastarn znesi ayndr.

    I want you to learn English. (Ben sizin Inglizce renmenizi istiyorum.) Bu cmlede ise yklemin znesi I, mastarn znesi Youdur.

    Madde ayrm bu ekilde fiillerin nesne alma veya zne durumuna gre yaplacaktr. Bu fiillerden sonra mastar gelir diye ezberlemektense yap

  • olarak bunlar renmek daha iyi olacaktr. Ayrca eviri biimini de kavramak nemlidir.

    imdi maddeler halinde Infinitiveslerin kullanld yaplar renelim.

    1.) Verb + Infinitive

    Yani hemen sonrasnda Infinitive alan fiiller demektir. Bunlarn saylar1015 tanedir. Burada en nemlilerinden birka rnek verilecektir. Bu gruba giren fiiller liste halinde ada sunulmutur. Bu yapda, yklemden hemen sonra Infinitive geldii iin hem yklemin hem de Infinitive'in znesi ayndr.

    Appear- Seem- Look: GrnmekCan afford: Gc yetmekClaim: dda etmekConsent: ...e raz olmakDecide: karar vermekDemand: stemek, talep etmekDeserve: Hak etmek, layk olmakHappen: Tesadfen ...mekHasitate: Tereddt etmekHope: Ummak, mit etmekLearn (How): renmekKnow (how): Bilmek, tanmakOffer: Teklif etmekPlan: PlanlamakPrepare: HazrlamakPromise: Vaat etmek Pretend: Gibi davranmakRefuse: Red etmekResolve: Karar vermekSeek- Try- Strive: ...meye almakTend: Eiliminde olmakThreaten: Tehdit etmekUndertake: stlenmekWould love: Seve seve...mekCondescend: Tenezzl etmek

    I cant afford to buy such a car in these economic condition. (Ben bu ekonomik artlarda byle bir araba alacak gte deilim.)

    We decided to give up the project. (Biz projeden vaz gemeye karar verdik.)They had to promise to fulfil their commitment. (Onlar vaatlerini yerine gitirmeye sz vermek zorunda kaldlar.)

    Commitment: sz, vaat, taahht.To promise: sz vermekCompromise: (komprumayz) uzlamak, dn. KPDSde en kritik yerlerde 4-5 defa geer. yi bilinmeli.

    Fulfil: yerine getirmek,yapmak

  • mplement:Achive(eyhiv)Accomplish:Execute: (eksikut) icra etmekCarry out:Built:Construct:Manifacture:Produce:Perform:Conduct:

    Fulfilden sonra yazlan fiillerin hepsi onun eanlamlsdrlar. KPDS iin ok nemli kelimelerdir. Iyi bilinmeli.

    He should have tried to resolve the dispute. (Onun tartmay zmeye almas gerekirdi.)

    Try: ...meye almak, denemek Dispute: tartma, anlamazlkConflient:Deliberate:Discuss:Debate:Argue:

    The two goverments refused to resume the talks. (Her iki hkmet grmelereyeniden balamay red etti)

    Refuse: red etmekReject:Turn down:

    Talks: grmeResume: ...e yeniden balamak, srdrmekHe must have threatened to kill us. (Bizi ldrmek iin tehdit etmi olmal.)

    Threaten: tehdit etmek

    Not: Bu yaplar Trkeye evirmek nemli bir husustur. Moda mod bildikten sonra Trkeye uygun bir ekilde evirmek gerekir.

    I happened to see him. (Onu tesadfen grdm.)Happen: olmakHappen + ful Infinitive: tesadfen ....mek.He always tends to hurt people. (O genellikle insanlar incitmeye eilimlidir.)

    Tend: eiliminde olmak. (Trkeye meyil, eilim anlamnda tandans olarak isim hali gemitir.)

  • She consented to step down. (O ekilmeye raz oldu.)Consent: ...e raz olmakStep down: geri adm aymak, ekilmekI would love to come along with you. (Sizinle seve seve gelirim.)Would love: seve seve ...mekAlong with: ...ileShe should not have condescent to take his book. (Onun kitabn almaya tenezzl etmemeliydi.)

    Condescend: tenezzl etmek

    You could have come to see me. (Beni grmeye gelebilirdin)

    2.) Verb + Object + Infinitive

    Bu kullanmda, yklemden sonra bir nesne gelir ve ardndan mastar kullanlr. Burada yklem olarak kullanlan fiiller bir nesneden sonra mastar gerektirirler. Bu gruba giren fiiller aada sunulmutur.

    Allow- Permit: zin vermekAsk: stemek, Rica etmekRecommend- Advise: nermek, Tavsiye etmekCause: Sebep olmakChallenge: Meydan okumak, Delloya davet etmekCommand: EmretmekCompel- Force- Ceorce: Zorlamak, Zorunda brakmakEncourage: Cesaretlendirmek, Tevik etmekEnable: Muktedir olmak, Mmkn klmakFind: BulmakForbid: yasaklamaknvite: Davet etmekNotify: Haber vermek, BilgilendirmekOblige: Mecbur etmek, zorunda brakmakOrder: Emretmek, Siperi vermekRemind: HatrlatmakRequire: GerktirmekTeach: retmekTell: SylemekTempt: AyartmakUrge: istemek, ...e sevk etmekWarn: kaz etmek, uyarmakWant: stemek

    The U.N has urged the Iraqi Goverment to comply with the resulotions of the security council. (B. M..................)

    To Comply:Resulotion:Security:

  • Council:The teacher could have allowed us to play.(Hoca oynamamza izin verebilirdi.)

    No one can force me to give up smoking. (Hi kimse beni sigara imeyi brakmaya zorlayamaz.)

    Forse: zorlamak

    The doctor encouraged the patient to go home. (Doctor hastay eve gitmeye cesaretlendirdi.)

    Cour: kalp, yrekCourage: yrekliEncourage:yreklendirmek, cesaretlendirmek, motive etmekPromote: motive etmek tevik etmek (promosion)

    Not: Bir kalbn iyice renilebilmesi iin szcklerin deitirilerek tekrar tekrar yazlp, Trkeye evrilmesi egzersizleri yaplmaldr.

    The U N urged the U S A to lift the embargo. (B M Amerikann ambargoyu kaldrmasn istedi.)

    Urge: istemek (iddetle bir eyi ...)

    Not: alrken arada Trke cmleler yazp Inglizceye evirmekverimmlilii arttrr. Inglizceden Trkeye de eviri yaparken cesaretli bir ekilde verilmek istenen mesaj Trkeye uygun bir ekilde ifade edilebilmelidir.

    You ought to have warned us not to go there. (Bizi oraya gitmemek iin uyarm olmalydnz.)

    Negative Infinitive: Infinitivein nne not getirilerek oluturulur. not to go gibi.

    The inspector obliged the minister to reign. (mfetti bakan istifa etmeye mecbur etti.)

    Inspector: mfettiSpect: bakmakInspect: n:iine, spect: bakmak, Inspect: ine bakmak = incelemekInspectator: iine bakan, inceleyen, = mfettiSpectator: seyirciExpect: ex: dar, pect: bakmak, Expect: dar bakmak = beklemek, ummakRespect: tekrar tekrar bakmak, sayg gstermekAttend: bir yerde hazr bulunmak, devam etmekAttendance: hazr bulunanlar, izleyiciler

  • Oblige: mecbur etmek, zorunda brakmakHe order us to be ready at 11 oclock. (Saat 11de hazr olmamz emrediyor.)

    Order: emretmek, sipari etmek, dzen, sra

    They advised us to learn English. (Inglizce renmemizi tavsiye ettiler.)

    You should ask him to help us. (Bize yardm etmesini istemen gerekir.)

    The doctor wasnt able to compel to me to give up smoking. (Doktor beni sigaray brakmaya zorlayamad.)

    Compel = Force: zorlamakCompulsive: zorlaycCompulsory: zorunluWe had to forbid them to eat pork. (Onlara domuz eti yemelerini yasaklamamz gerekti.)

    To forbid: yasaklamakTo barTo banTo prohibit

    Pork: domuz etiKalmamz rica ediyor. (She ask us to stay.)

    Silahlar teslim etmelerini istedik. (We wanted them to lay down their arms.)

    Lay down: teslim etmek

    Gitmesine izin vermemeliydin. (You should not have permitted him to go.)

    ***Not: Dikkat edilirse bu fiillerde mastar hep bakasna yaptrlyor.

    2.) Hem Nesne ile Nem de Nesnesiz Kullanlabilenler

    Bu gruba giren fiiller hem nesnesiz, hem de nesne ile mastara gei yapabilirler. Yani bu grup fiilleri birinci ve ikinci madde zelliklerini birlikte tarlar. Birka tanesini rnek verecek olursak;

    Ask: stemekBeg: Rica etmek, stemekClime: ddia etmek, savnda bulunmakDeserve- Merit: Haketmek, layk olmakDesire: Arzu etmekExpect: Beklemek, mit etmekHelp: Yardm etmekntend: Niyetinde olmaknvite: Davet etmekRequest: stemekWant: stemek

  • Wish: DilemekHe asked to take part in the meeting. (Mitinge katlmay istedi.)

    He asked me to take part in the meeting. (Mitinge katlmam istedi.)

    Grld gibi birinci cmlede yklemin ve mastarn znesi ayndr. kinci cmlede ise yklemin znesi He, mastarn znesi ise me dir.To take part in: katlmakParticipate: katlmakHe can expect to win the prize. (O dl kazanmay umabilir.)

    He can expect his son to win the prize. (Olunun dl kazanmasn umabilir.)

    I wished to be amoung you. (Aranzda olmay diliyordum.)

    I wished you to be amoung us. (Aramzda olmanz diliyordum.)Amoung: arasnda (ikiden fazla nesne iin)Between: arasnda (iki nesne iin)

    rnekler

    She deserves to be our chairwoman. (O bakanmz olmay hakeder.)Deserve: layk olmak, haketmekMerit: layk olmak haketmek, deer, meziyetMeritorious: vlmeye deer, deerliDeservedly: hakkyle, hakl olarakDeserving of: mstahakThe man claimed not to see the event. (Adam olay grmediini iddia etti.)Claim: iddia etmekEvent: olayEventful: olaylFul: ...l

    Eventless: olayszLess: ...szYou could have invited us to participate in the congress.(Bizi kongreye katlmaya davet edebilirdiniz.)

    Gress: ileri gitmek, yrmekRegress: geri gitmekProgress: ileriye gitmek

    Bu konudaki kelimeler ve yaplar iyice kavranmaldr. Trkeden Inglizceye; Inglizceden Trkeye eviri egzersizlerinin yaplmas konuyu daha iyi kavratr.

  • -----------------------------------------------------------------------------------------------------------

    aramba 16. 01. 2000

    4.) Mastar ve Sfatlarn Birlikte Kullanm

    Bu balk madde olarak anlatlacaktr. Madde ayrm sfatlarn deiik kullanm ile ilgilidir. Her bir maddede kullanlan sfatlar ayr ayr verilecektir. Daha sonra rnekleri ve Trke anlamlar verilecektir.

    1.

    Careless: Dikkatsiz, ihmalciConsiderate: Dnceli, SayglInconsiderate: Dncesiz, SaygszFoolish: Aklsz, ahmak, sama, Aptal, BudalacaGenerous: Cmert,Kind: NazikUnkind: Nazik deil, KabaPolite: NazikUnpolite: Nazik deil, KabaRight: Doru, HaklWrong: Yanl, HakszRude: Kaba

    Normalde birine naziksiniz dendiinde You are kind sylenecek diye dnlr. Ama Inglizcede bu yap kullnlmaz. Bunun yerine t is kind of you denir. Ders alrken bu kalplar yazmak ve dier sfatlarla yeri deitirilerek tekrar tekrar yazmak daha verimli olacaktr. Eer bu sfatlardan sonra ekilmemi bir fiil gelirse bu mastar olmak zorundadr. Bu konudan alnmas gereken mesaj sfatlardan sonra mastar kullanld ve bu kalplarn eveiri mantnn iyi kavranmas gerektiidir.

    It is kind of you. (Naziksiniz.)

    It is impolite of him. (O nazik deildir.)

    It is very kind of you to help me. (Bana yardm ettiiniz iin ok naziksiniz.)

    It was very considerate of him to carry our luggages. (Valizlerimizi tad iin ok dnceliydi.)

    Grld gibi bu kullanmda belirtilen sfatlardan sonra mastar kulanlmaktadr. rnek olarak cmlelerin zaman deiik olabilir.

  • 2.

    Bu maddede kullanlan sfatlar unlardr:

    Afraid: KorkmuAnxious: stekli (can atacak ekilde)Ashamed: utanmCareful: DikkatliCurious: MeraklDetermined: KararlEager: stekliGlad: MemnunQuick: HzlReluctant: steksiz (rreluctant: istekli)Willing: stekli (Unwilling: isteksiz.)Ept: ...e eilimliLikely: MuhtamelUnlikely: Muhtemel olmayanBound- Sure- Certain: KesinLiable: ...e eilimliHe is bound to succeed in the exam this time. (Onun snav zamannda baaraca kesindir. Veya O kesinlikle zamannda snav baaracak.)

    Terkey is bound to sign the agreement. (Trkiyenin antlamay imzalamas kesindir.)

    He is reluctant to lend us money (O bize dn para vermeye isteksizdir.)

    We are all quite willing to make sacrificies our family. (Hepimi