Embed Size (px)
Citation preview
1
2
3
4
DOSAB Bölge MüdürlüğüDOSAB Gül Sokak No: 11
Osmangazi / BursaTel: 0224 261 00 40 (3 Hat)
Faks: 0224 261 00 43
DOSABSİADMustafa Karaer Cad. No: 18
Osmangazi / BursaTel: 0224 261 20 10
Faks: 0224 261 20 09
Atık Su Arıtma TesisiYeni Yalova Yolu
Terminal arkası BursaTel: 0224 261 28 94 (3 Hat)
Faks: 0224 261 28 97
Bursa Tasarım TeknolojiGeliştirme Merkezi - BUTGEM
Mustafa Karaer Cad.Çiğdem 2 Sk. BursaTel: 0224 261 12 11
DOSAB Sosyal TesisleriÇiğdem SokakNo: 5 DOSAB
Osmangazi / BursaTel: 0224 261 29 57
DEMİRTAŞ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ İLETİŞİM BİLGİLERİ
2015’in ilk günlerinde havalar soğuk ama ekonomi gündemi çok sıcaktı! AB’deki resesyon, ABD ekonomisindeki beklentiler üstü büyüme, Rusya’da Ruble’nin çöküşü, petrol fiyatlarındaki tarihi düşüş… Elbette hepsi, iş dünyasının yakından takip ettiği, hepimizi etkileyen gelişmeler.
Ama bir başlık var ki, özellikle ihra-catçıları panik içine sokuyor; Avro/Dolar paritesindeki düşüş…
Avro’nun 2,69 seviyesini görmesi ve Avro/Dolar paritesinin 1,15 seviyelerine gerilemesi, 2015 yılında dolar ve TL karşı-sında Avro’nun güç kaybedeceğine ilişkin öngörüler tedirginliğe yol açıyor. Çünkü, ihracatın yüzde 45’i Avro bölgesine yapılı-yor. İhracatın yüzde 80’ini Avro bölgesine yapan hazır giyim ve konfeksiyoncularda tedirginlik elbette daha fazla…
TİM, 2015 için 2,90 TL Avro kuru, 2,35 TL
Dolar ve 1,23 Avro/Dolar paritesi öngörüsü-nü ihracatçılara iletmişti. Şu andaki seviye oldukça aşağılarda…
2015 ihracat sözleşmelerinin mümkünse dolar ile yapılması (tabii bu kolay değil), Merkez Bankası’nın faiz oranlarında indiri-me gitmesi kısa vadede birkaç öneri olabilir.
Dergimizin bu sayısına gelince... DOSAB özelinde yine zengin bir içerik var.
Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi ÇED süre-ci, bilimsel çalışmaların sonucu ve görüşler geniş şekilde sunuluyor. Bu sayıda dosya konumuz tekstil kimyasalları… Duayen bö-lümümüzde Şahap Aktaş, iş adamı ve hobi bölümümüzde Serkan Eski var. İpek Tohum-cu ve Ekrem Hayri Peker’in tekstil sektörüne dönük görüş ve analizleri ilgi çekici…
Sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yıl dileğiy-le, keyifli okumalar...
EDİTÖRDEN
İÇİNDEKİLER
DOSABSİAD adına sahibiİbrahim ÖztürkSorumlu Genel Yayın Yönetmeniİbrahim ErdemirDOSAB Yönetim KuruluBaşkan Ferudun KahramanBaşkan Yardımcısı İlhan SarıÜyeler Burhan Çakır, Ersan Özsoy, Haluk Sami TopbaşDOSAB Bölge Müdürü Serhat ŞengülDOSABSİAD Yönetim KuruluBaşkan Orhan TezyaparlarBaşkan Vekili Vedat KantarBaşkan Yrd. İbrahim Öztürk, Özer Boyalıklı, Orhan BiliciGenel Sekreter Ayhan YılmazGenel Sayman Recep SolakoğullarıÜyeler Hasan Moral, Adnan Şarmen, Emre Engin, Adnan Kar, İbrahim Erdemir, Hakan Kale,Cengiz Yedikardeş, Aykut Bursalı
Yıl: 9 Sayı: 54 Kasım - Aralık 2014
Dergi iletişimMustafa Karaer Cd. No: 18 Demirtaş / BursaTel. : 0.224 261 00 40 Faks : 0.224 261 00 43www.dosab.org.tr - www.dosabsiad.org.tr
Yayına Hazırlayan
Divit Basın Yayıncılık Danışmanlık Ltd. Şti.
Tel. : 0.224 247 1990 Faks : 0.224 247 1330
FSM Bulvarı Tuna Cad. Esra Sitesi No: 89 K: 1 D: 3
Nilüfer / BURSA [email protected]
Genel Müdür Celil İnce
Kurumsal İletişim ve Pazarlama Ersoy Tuna
Görsel Yönetmen Ümit İnce
Muhabir Sevcan Özgür
Dergide yayınlanan yazı ve makaleler kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Makalelerin sorum-luluğu yazarına, reklamların sorumluluğu reklam veren firmalara aittir.Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi ve Sanayici İşadamları Derneği yayın organıdır.İki ayda bir yayımlanır.
Baskı İmak Ofset / İstanbul (Ocak 2015) Yayın Türü Yerel Süreli ISSN 1307-2005
MAKALEEkrem Hayri Peker, Tekstil Araştırmaları Derneği ve sektörü yazdı.
DOSYA KONUSUTekstil kimyasalları, yorumlar, görüşler, firma haberleri…
FİRMA HABERLERİSafran Yemek, İpekiş, Gül Tekstil, Teknik Oto, Evke Yapı, Tofaş, Çedfem, Sütiş, Marina Evleri, Vadi Mudanya...
DUAYENAktaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Aktaş…
İŞ ADAMI VE HOBİF.S.S. Genel Müdürü Serkan Eski…
DOSAB SAĞLIK KULÜBÜRana Sarıer, kilo vermenin püf noktalarını yazdı.
EKONOMİDE NE OLDU?Türkiye ve dünyada, önemli ekonomik gelişmeler.
08MAKALEÜnlü isim İpek Tohumcu, tekstilde moda ve tasarımı yazdı.
54DOSAB’IN EN BÜYÜKLERİBursa En Büyük 250 Firması arasındaki DOSAB katılımcıları.
16 58
62
76
DOSAB’DAN EMNİYETE DESTEKBursa Emniyet Müdürlüğü hizmetine alınan yeni araçlar.
KAPAK KONUSUDOSAB Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi bilimsel raporlar, ÇED süreci.
24
34
72
88
92
DOSAB KREŞİBursa’da ilk olan DOSAB Kreşi’nin temeli törenle atıldı.
KAPAK KONUSU DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül: Yola devam ediyoruz.
YERLİ KAYNAKLI ENERJİBaşbakan Davutoğlu veEnerji Bakanı Yıldız ne dedi?
30
42
45
5
*
6
DOSAB’DAN
FERUDUN KAHRAMAN / DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı / Chairman Of The Board / [email protected]
Değerli Sanayici Dostlarım;Bir yılı daha geride bıraktık... Geçmişi değiştirmek elimizde
değil, yapabilecek bir şeyimiz yok ama geleceği şekillendirmek bizim elimizde…
Geleceğe az da olsa, bize göre bir biçim vermek istiyorsak -ki bunu istemeliyiz- başlangıçlardan hep umutlu olmalıyız. Umut bitmedikçe hiçbir şey bitmez. Bitiş, umudun bittiği gündür. 2015 yılına da yeni umutlarla girdik.
Ekonomik anlamda, daha yüksek bir büyüme oranını yakalamak istiyoruz. Ülke ekonomisi olarak geçen yılı yüzde 3 civarında bir büyüme ile kapatacağız. 2015 yılında, iç tüketim ve dış talep artışı ile daha büyük bir oranın yakalanacağını düşünüyorum. Daha da toparlanan bir dünya ekonomisi, petrol fiyatlarının düşmesi pozitif katkı koyacaktır.
Bu yıl genel seçimler yapılacak. Her seçim dönemi elbette dikkatle takip edilmeli ancak biliyoruz ki, ülkemizde istikrar yakalanmıştır. Üstelik, seçimler sonrası, önümüzde reformların yapılabileceği 4 yıllık seçimsiz bir süreç var.
Önümüzde risk olarak, kur kaynaklı aşırı dalgalanmaları görüyoruz. 2014’e 1,3665’ten başlayan Euro/dolar paritesi, yılın son çeyreğinde geriledi ve yılı 1,22’den kapadı. Bu yılın ilk günlerinde de 1,1750’lere doğru geriledi. Bu durum, ihracatımız açısından aleyhte bir gelişme. Zira, bizim ihracatımızın önemli bir bölümü Euro bölgesinedir.
DOSAB açısından baktığımızda; 2014’te katılımcı firmala-rımızın elektrik tüketimi tarihi rekor kırarak, 1 milyar kWh seviyesinin üzerine çıktı. Bir önceki yıla göre toplam elektrik tüketimimiz yüzde 3,55 oranında arttı. Atık su deşarjlarımızda da yüzde 3,40’lık bir artış söz konusu. Doğalgaz tüketimi ise benzer seyretti. Bu verilerden görüyoruz ki, daha çok çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz.
Bizler, küçük avantajların peşinden koşarken, büyük başarı-lardan olanlardan olmadık, olmayacağız.
DOSAB ve bölge sanayicileri olarak, birlikte ürettiğimiz pro-jelerle, yaptığımız yatırımlarla; daha çok katma değer, daha çok ihracat, daha çok istihdam yaratmak için, daha çok çalışmaya ve üretmeye, büyük başarılara koşmaya devam edeceğiz.
Herkese, sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yıl 2015 diliyorum.
We will continue to work andproduce more...
We have left behind a year ... We can’t change the past, but may shape the future. If we want to make a slight change in future and shape it accordingly ,so we must be always hopeful for new starts.Nothing ends unless hope ends. The end is when the hope ends.
We started a new year 2015 with new hopes.In economic terms, we want to reach a higher growth rate.
The growth rate of last year will be around % 3 per. In 2015, I think that the domestic consumption and external demand growth will be a far reached with a greater proportion. A recovering world economy, will positively contribute the falling oil prices.
This year the general elections will be held. We know, of course that this period should be monitored closely, however a stability has been gained in our country. Moreover, after the elections, we have a 4-year period without any elections when reforms can be made.
We foresee an extreme fluctuation in currency as a risk. 2014 started with a 1,3665’t the euro / dolar parity,fell in the fourth quarter of the year and closed the year with 1.22.The parity declined to 1.1750 in the beginning of this year. This is an unfavorable condition for our exports.Because a significant portion of our exports is in euro zone.
In terms of DOSAB; participating companies broke an his-torical record of electricity consumption reaching more than 1 billion kWh. Our total electricity consumption increased by 3.55 percent compared to the previous year. Our waste water discharges have increased by % 3,4. The natural gas consump-tion remained similar. We can see from this figures that, we continue to produce and work more.
We, by pursuing any small advantages , also followed grea-ter successes at the same time and will always keep following.
We ,as DOSAB and regional industrialists,will work harder for success ,in order to continue ,to export more ,to create more added value ,to produce more and to create jobs through our collectively realised projects and investments.
I wish everyone a healthy,a happy and a successful year.
Daha Çok Çalışmaya ve Üretmeye Devam…
7
8
DOSABSİAD’DAN
DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı / Chairman Of The Board / [email protected]
2014 acısıyla tatlısıyla geride kalırken yaşananlar tarihin tozlu sayfalarında yerini alacak ve yıllar içerisinde değer-lendirilecek.
Bu değerlendirme yapılırken, 2014 yılında yerel seçimler ile cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gerçekleştirildiği ve hem siyasi istikrarımızı, daha da önemlisi hiçbir dalgalanma olmadan ekonomik istikrarımızı koruduğumuz göz önünde bulundurulacaktır. Yine bu değerlendirme sırasında ülkemizin çevresinde yaşanmakta olan bütün olumsuzluk-lara rağmen 2014’de ekonomik büyümemizi sürdürürken ihracatımızı da arttırıp cari açığımızı azalttığımız dikkate alınacaktır.
Genel piyasa koşulları ve global ekonomik sıkıntıların etkisiyle yaşanan günlük dalgalanmalar bir tarafa, 2014’ü başarılı bir yıl olarak geride bıraktık diyebiliriz. Biz 2015’e ve devam eden yıllara odaklanmalıyız.
Özellikle 2023 hedefleri doğrultusunda gerek üretimin arttırılması ve beraberinde istihdam ile birlikte büyümenin sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır. Kişi başı milli gelirin yükseltilmesi ile birlikte 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşılması amacıyla yeni pazarlardaki çalışmalara da hız vermemiz gerekiyor.
2015’de gerçekleştireceğimiz milletvekilliği seçimleri-nin ardından önümüzdeki 5 yılın seçimsiz geçecek olması bütün önceliklerin ekonomiye yönelmesini, ekonomideki bütün yapısal reformların tamamlanmasına imkan sağla-yacaktır.
Ülke genelinde bunlar olurken biz de DOSABSİAD olarak DOSAB Yönetimimiz ile çok uyumlu bir şekilde gerçekleş-tirdiğimiz faaliyetlerimiz kapsamında düzenlediğimiz se-minerler ve toplantılarla, sosyal faaliyetlerle üyelerimiz ile bölgemizdeki firmalarımızın yöneticileriyle bilgi paylaşım-larında ve değişik aktivitelerde bulunduk. Bu çalışmamız 2015 yılında da devam edecektir.
Yönetim Kurulu olarak göreve gelirken vermiş olduğu-muz sözlerin tamamını yerine getirmenin huzuru ve mutlu-luğu ile işlerinizde başarı ve bol kazançlar diler, saygılarımı sunarım.
2015 will be a better yearIn particular, the need to increase production in 2023 in line
with objectives and to sustain growth along with employment is of utmost importance.
The year 2014 is left behind with its sweets and sours. All the experiences will take its place in the history page and will be evaluated over the years.
By re-evaluating, the subjects like local elections in 2014 and presidential elections by keeping and maintaining our political stability and more importantly, protecting our economic stability without any fluctuations will be considered. Moreover, despite all the negativity that is being experienced around the country, the increase in our exports in 2014 while maintaining our econo-mic growth ,which is reducing our current account deficit, will also be taken into account for this evaluation.
We can say that we have left behind a successful year, despite general market conditions and daily global economic fluctuati-ons.
As we stated we are behind the year 2014 and we need to focus on 2015 and on the following years.
In particular, the need to increase production in 2023 in line with objectives and to sustain growth along with employment is very important.
In order to achieve the export target amounting to $ 500 billion along with per person national income , we need to speed up work targeting new markets.
After the parliamentary elections which will be held in 2015 and due to non-election period that will last for the next 5 years , a completion possibility for all structural reforms in the economy will be enabled.
We as DOSABSİAD work with DOSAB management in coordi-nation by organising seminars and meetings as part of our activi-ties and perform in our region with our members through social activities We also share informations of company managers in various activities. This activity will also continue in 2015.
As a Board of Directors we are proud to fulfill all the commit-ments we comitted when we overtook the direction. We wish you success and profitable business.
With my Best Regards.
2015 Daha İyi Bir Yıl Olacak…
9
10
BİLGİ
DEMİRTAŞ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ TÜKETİMLER VE FİYATLAR
ELEKTRİKMilyon kWh95
90
85
80
75
70
65
60
DOĞALGAZMilyon sm3
23.8
17.7 19.2
17.4 15.9
19.421.4
20.216.4
23.6
29.9
45
40
35
30
25
20
15
10
PROSES SUBin m3
750
700
650
600
550
500
450
400
ATIK SUBin m3
TEM.
TEM.
TEM.
TEM.
AĞUS.
AĞUS.
AĞUS.
AĞUS.
HAZ.
HAZ.
HAZ.
HAZ.
OCAK
OCAK
OCAK
OCAK
ŞUBAT
ŞUBAT
ŞUBAT
ŞUBAT
MART
MART
MART
MART
NİSAN
NİSAN
NİSAN
NİSAN
EYLÜL
EYLÜL
EYLÜL
EYLÜL
EKİM
EKİM
EKİM
EKİM
ARALIK
ARALIK
ARALIK
ARALIK
KASIM
KASIM
KASIM
KASIM
MAYIS
MAYIS
MAYIS
MAYIS
1.600
1.500
1.400
1.300
1.200
1.100
1.000
900
kWh
929.946.936
972.377.630 989.075.965
1024.195.4992011
2012 2013
2014
SON 4 YIL ELEKTRİK TÜKETİMLERİ
sm3
299.496.604
272.026.223 253.793.417
250.777.6922011
20122013
2014
SON 4 YIL DOĞALGAZ TÜKETİMLERİ
m3
13.158.985
14.898.76016.062.667
16.609.3622011
2012
2013
2014
SON 4 YIL ATIK SU TÜKETİMLERİ
m3
7.516.9494.514.897
5.578.1066.515.688
2011
2012
2013
2014
SON 4 YIL PROSES SU TÜKETİMLERİ
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi güncel tüketim bilgileri ve hizmet fiyatlarınıwww.dosab.org.tr resmi internet sitemizden takip edebilirsiniz.
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki firmaların, 2014 yılı tamamındaki elektrik, doğalgaz ve su tüketimlerine bakıldığında;
- Elektrik tüketimi 2013 yılına göre 2014 yılında yüzde 3,55 ora-nında artış gösterdi. 2013 yılında 989 milyon kWh’lık tüketime karşın 2014’te rakam 1 milyar 24 milyon kWh oldu.
- Doğalgaz tüketimi enerji sant-rali verisi de katıldığında 2014 yılı tamamında 250,7 milyon standart
metreküp oldu. 2013 yılında tüke-tim 253,7 milyon olmuştu. Düşüş oranı yüzde 1,19 olarak gerçekleşti.
- Firmaların Atık Su Arıtma Tesisi’ne deşarjları, 2014 yılında 16 milyon 609 bin metreküple bir ön-ceki yıla göre yüzde 3,40 oranında artış gösterdi.
- Proses su kullanımları ise söz konusu dönemde yüzde 15,37 arttı. 2013 yılındaki 6,5 milyon metrekü-pe karşılık, 2014 yılında 4,5 milyon metreküp olarak gerçekleşti.
- Doğalgaz fiyatlarına ÖTV ve Taşıma Bedeli dahildir.- Elektrik birim fiyatına TRT Payı %2, Enerji Fonu %1, Elektrik
Tüketim Vergisi %1 ve İletim Dağıtım bedeli dahil olup, tek zamanlı tarife uygulanmaktadır.
- Organize Sanayi Bölgelerinin Elektrik Piyasası Faaliyetlerine ilişkin Yönetmeliğin 16ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 2015 yılı için uygulanmak üzere EPDK tarafından onaylanan elektrik dağıtım bedelimiz;
OG:0,60 Kr./kWh, AG:0,80 Kr./kWh‘dır.- Tüm fiyatlar KDV hariçtir.
HİZMET TÜRÜ BİRİM FİYAT
Doğalgaz 0,814973 TL/Sm³Elektrik (O.G.) 0,198160 TL/kWhElektrik (A.G.) 0,200160 TL/kWhProses Suyu 0,3750 TL/m³Proses Suyu Sistem Bedeli 0,1750 TL/m³İçme Suyu 1. Kademe (0-1000m3) 1,40 TL/m³İçme Suyu 2. Kademe (1001m3 - 3000m3) 1,15 TL/m³İçme Suyu 3. Kademe (3001m3 ve üstü) 0,90 TL/m³Arıtma Tesisi İşletme Masrafı
606.8693.2
739.8 740.8
583.5635.0
678.1
482,2
568,1 561,0651.3
1.3841.519
1.590
1.391
1.540
1.4041.214 1.288
1.451
1.140
1.3071.377
88.1 88.7
80.276.4
92.7
79.3
86,089,7
85.181.2
89.6
86.7
25.4
576.9
OCAK 2015 HİZMET FİYATLARI 2014 Yılında Elektrik Tüketimi1 Milyar kWh’ı İlk Kez Geçti...
11
12
EKONOMİDE NE OLDU / TÜRKİYE MAKRO ALANLARDAKİ İKİNCİ PAKET
Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) Öncelikli Dönüşüm Prog-
ramlarının 2. Paketi, makro alanları ilgilendiren 8 başlıktan oluşuyor. 7 programla ilgili ayrıntılı bilgi veren Davutoğlu, ‘Kayıt dışı ekonominin azaltılması programı’nın ayrıntılarını ayrıca paylaşacaklarını söyledi.
1- Üretimde Verimliliğin Artırılma-sı Programı: Ekonomideki verimlilik sorununun odağında olmaları ve tüm işletmelerin yüzde 90’ından fazlasını teşkil etmeleri nedeniyle, bu program KOBİ’lere odaklı tasarlandı.
2- Yurtiçi Tasarrufların Artırılması ve İsrafın Önlenmesi Programı: Yur-tiçi tasarruf oranının 2018 sonunda yüzde 19’a yükseltilmesi.
3- İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Programı: İstanbul’un dün-yada ilk 25 küresel finans merkezi içerisinde yer alması, Türkiye’nin finansal gelişmişlik açısından ilk 30 ülke içerisinde olması, finansal hizmetler sektörünün GSYH içinde-ki payının yüzde 6’ya yükselmesi hedefler.
4- Kamu Harcamalarının Ras-yonelleştirilmesi Programı: Kamu kesimi borçlanma gereğinin GSYH’ya oranının plan dönemi sonunda en fazla yüzde 0,5 olması.
5- Kamu Gelirlerinin Kalitesinin Artırılması Programı: Belediye ve il özel idarelerinin sermaye gelirleri hariç öz gelirlerinin Plan dönemi sonunda GSYH’ya oran olarak yüzde 1,7’ye çıkarılması hedefler arasında.
6- İş ve Yatırım Ortamının Geliştirilmesi Programı: Özel sektör yatırımlarının GSYH’ya oranının 2018 yılı sonunda yüzde 19,3’e çıkarılması, gayrimenkul hariç kümülatif ulus-lararası doğrudan yatırım tutarının 92,8 milyar dolara ulaşması, İş Yapma Kolaylığı Endeksi sıralamasında ilk 40 ülke arasına girilmesi, süreçlerin iyileştirilmesi suretiyle yatırım yeri tahsis miktarının artırılması hedefler.
7- İstatistiki Bilgi Altyapısının Geliştirilmesi Programı: Bilgi/veri ihtiyacını karşılayan istatistik portalı, uluslararası standartlarda üretilmiş istatistik sayısının artırılması, bölge bazında istatistik üretilmesi, enteg-rasyonu sağlanmış sürdürülebilir sistemin kurulması hedefler.
MAKRO
EKONOMİDE DÖNÜŞÜM PROGRAMI AÇIKLANDI
YERLİ KAYNAKLARA DAYALI ENERJİ ÜRETİMİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 25 maddelik Ekonomide Dönüşüm
Programı’nın reel ekonomiyle ilgili olan 9’unu Kasım ayı başında, diğer 8 maddeyi de 17 Aralık’ta açıkladı. İlan edilen ilk pakette, 9 sektörel
dönüşüm programı ve 417 eylem planının ağırlıklı olarak reel sektör alanında olduğunu ifade eden Davutoğlu, “417 eylem planının temel hedefi hesap verilebilirliği güçlendirmektir” dedi.
Reel ekonomiyle ilgili ilk 9 madde içinde yerli kaynaklara dayalı enerji üretimi de yer alıyor.
1- İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması Programı: Hedef; ihracatın ithalatı karşılama oranını 2018’de yüzde 70’in üzerine çıkarmak. Sanayi stratejisi belirli aralıklarla revize edilecek, daha detaylı sektörel bazda alt stratejik planlamalar yapılacak.
2- Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Programı: Orta ve yüksek teknolojili ürünlere yönelik teşvik paketleri hazırlanacak. Yerli makine üreticilerinin rekabet gücü artırılacak.
3- Kamu Alımları Yoluyla Teknoloji Geliştirme ve Yerli Üretim: 2018’e kadar öncelikli sektörlerde Türk ürün ve marka sayısını artırma hedefleniyor.
4- Yerli Kaynaklara Dayalı Enerji Üretim Programı: 2018 yılında enerji üretiminde yerli kaynak payının yüzde 35’e çıkarılması planlanıyor. Kamu alımlarında yerli firmaların payı artacak.
5- Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı: Linyit kaynakları azami şekilde ekonomiye kazandırılacak. Enerji verimliliği yatırımları desteklenecek.
6- Tarımda Su Kullanımının Etkinleştirilmesi Programı: Su kaynaklarının daha verimli kullanılmasına destek sağlanacak. Tohumculuk yetiştirme kapasitesi arttırılacak.
7- Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı: Yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretimine teşvik sağlanacak.
8- Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programı : Yerli Ar-Ge ve üretimi destekleyecek şekilde Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kurulacak. İlaç ve tıbbi cihaz alımlarında yerli üretimi özendirici ve geliştirici tedbirler alınacak. 2018 sonunda tıbbi cihaz ihtiyacımızın yüzde 20’si, ilaç ihtiyacımızın ise yüzde 60’ı yerli üretimle karşılanacak.
9- Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı: Lojistik veri tabanı oluşacak. Liman yönetim modeli hayata geçecek.
13
14
MAKRO
BÜYÜMEBEKLENTİLERİN ALTINDA KALDI
Türkiye ekonomisi 2014 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki
yılın aynı dönemine göre %1,7 ile beklentilerin altında bir büyüme kaydetti. Böylece, Türkiye ekonomisi 2012 yılının son çeyreğinden bu yana çeyreklik bazda en zayıf büyüme performansını gösterdi. Anketlere göre piyasaların büyüme beklentisi %3 düzeyindeydi. 4.çeyrek rakamla-rının açıklanmasıyla ekonomitsler Türkiye’nin 2014’ü yüzde 3 büyüme ile tamamlamasını bekliyor.
DÜNYANIN GÖZÜ,PETROL FİYATLARINDA...
Brent tipi ham petrolün varil fiyatı, Mayıs 2009’dan bu yana ilk kez 50
doların altına düştü. Ocak ayının ilk haftasında Londra’da Brent petrolün varil fiyatı bir ara 49,92 dolardan işlem gördü. Petrol fiyatlarında son dönem-de görülen hızlı düşüşte ise dünya eko-nomisinde büyümenin yavaşlaması ile petrol ve gaz arzının artması etkili oldu. Uzmanlar, piyasalarda arzın talepten fazla olduğuna dikkat çekerek petrol fiyatlarının daha da düşeceğini söylüyor. Geçtiğimiz yıl 110 dolardan fazla olan ham petrolün varil fiyatının 20 dolara kadar düşebileceğini söyle-yenler de var. OPEC petrol üretimini azaltmayı reddetmiş, fiyatlardaki düşüşten, OPEC dışındaki üreticileri ve spekülatörleri sorumlu tutmuştu.
OSB’LERDE YAPILAŞMA ORANLARI DEĞİŞTİ
OSB’lerde yapılaşma oranlarını yeniden düzenleyen yönetmelik
değişikliği yapıldı. Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’nin 27 Aralık 2014 tarih ve 29218 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu değişiklikle bu güne kadar kendilerine tahsis edilen sanayi parsellerinin azami yüzde 55’ine tesis kurabilen yatırımcılar, yeni düzen-leme ile taban alanı olarak yüzde 70’ini kullanabilecekler. OSBÜK Başkanı Cahit Nakıboğlu, “OSB’ler rahat nefes aldı” değerlendirmesini yaptı.
TÜRKİYE EKONOMİK GÖSTERGELERİBÜYÜME 2010 2011 2012 2013 2014Büyüme Oranı % 9,2 8,8 2,1 4,1 1,7/3.ÇeyrekGSYH (milyar $) 731,6 774 786,2 820,1 600/9 AylıkREEL EKONOMİ 2010 2011 2012 2013 2014Sanayi Üretimi Endeksi yıl ort.% 100 110,1 112,9 116,3 120,4/Kasımİml. San. Kapasite Kullanımı % 75,6/Aralık 76,6/Aralık 73,6/Aralık 76,0/Aralık 74,6/Aralıkİşsizlik Oranı % 11,9 9,8 9,5 10,0 10,4/Ekimİstihdam (bin kişi) 22.594 24.110 24.821 25.262 26.138/EkimENFLASYON 2010 2011 2012 2013 2014ÜFE (Yıllık) 8,9 13,3 2,5 6,97 6,36TÜFE (Yıllık) 6,4 10,5 6,2 7,40 8,17DÖVİZ KURLARI 2010 2011 2012 2013 2014$/TL 1,546 1,9065 1,7826 2,1343 2,3189/AralıkEuro/TL 2,0491 2,4592 2,3517 2,9365 2,8207/AralıkDöviz Sepeti (1/2 Euro+1/2 Dolar) 1,7976 2,1829 2,0672 2,5354 2,5698/AralıkÖDEMELER DENGESİ (KÜM.) 2010 2011 2012 2013 2014Toplam Mal İhracatı (milyar $) 113,9 134,9 152,5 151,8 157,7/KasımToplam Mal İthalatı (milyar $) 185,5 240,8 236,5 251,7 243,6/KasımDış Ticaret Dengesi (milyar $) -71,7 -105,9 -84,1 -99,8 -85,9/KasımCari İşlemler Dengesi (milyar $) -45,4 -75,1 -46,9 -65,1 -45,7/Ekimİhracat (TİM verileri-milyar $) 113,9 134,9 151,8 151,8 157,6/Oc.-Arl.BÜTÇE (KÜM. MERKEZİ YÖN.) 2010 2011 2012 2013 2014Harcamalar (milyar TL) 294,4 314,6 360,5 407,9 398,2/KasımFaiz Harcamaları (milyar TL) 48,3 42,2 48,4 50,0 48,5/KasımFaiz Dışı Harcamalar (milyar TL) 246,1 272,4 312,1 357,9 349,8/KasımGelirler (milyar TL) 254,3 296,8 331,7 389,4 386,9/KasımVergi Gelirleri (milyar TL) 210,6 253,8 278,8 326,1 321,7/KasımBütçe Dengesi (milyar TL) -40,1 -17,8 -28,8 -18,4 -11,3/KasımMERKEZİ YÖN.BORÇ STOKU 2010 2011 2012 2013 2014İç Borç (milyar TL) 352,8 368,8 386,5 403,0 413,6/KasımDış Borç (milyar TL) 120,7 149,6 145,7 182,8 188,6/KasımBANKACILIK SEKTÖRÜ 2010 2011 2012 2013 2014Mevduat (milyar TL) 617 695,5 777,2 945,8 1.019,9/KasımKrediler (milyar TL) 525,9 682,9 794,8 1.047,4 1.200,1/KasımYABANCI SERMAYE 2010 2011 2012 2013 2014Doğrudan Yatırım (milyar $-net) 7,6 13,7 9,0 9,8 7,3/EkimTÜRKİYE KREDİ NOTU Moody’s Baa3/Negatif-Yatırım yapılabilir Fitch BBB-/Durağan-Yatırım yapılabilir S&P BB+/Negatif
SON 9 YILINEN DİP NOKTASI!
Euro Amerikan Doları karşısında son dokuz yılın en düşük
seviyesini Ocak başında gördü. 1,20 seviyesinin altına inen paritede Societe Generale gibi kurumlar 1,10’lu seviyelerin çok da uzak olmadığını düşünüyor. Deutsche Bank ise Euro’nun 2017’ye kadar parite seviyesinin altına inebileceğini ve Dolar’dan daha değersiz bir para birimi haline gelebileceğini söylüyor. Euro, Mart 2006’dan bu yana Amerikan Doları karşısında bu kadar gerilememişti.
EURO BÖLGESİDEFLASYONA GİRDİ!
19 ülkeli Euro Bölgesi’nde tüketici fiyatları Aralık ayında yıllık bazda
yüzde 0,2 ucuzladı. Bu Euro Bölge-si’nde deflasyon başladı anlamına geliyor. İstatistik kurumu Eurostat’ın açıkladığı verilere göre Euro Bölgesi 2010 Avrupa borç krizinden bu yana ilk kez deflasyona girdi. 2010 yılında Yunanistan krizinin yayılmasıyla İspanya, Portekiz ve İtalya gibi Euro Bölgesi ülkeleri de krize girmiş ve Euro Bölgesi 5 ay boyunca eksi enflasyonda (deflasyonda) kalmıştı. Enflasyonun tersi olan deflasyon, büyümeye darbe vuruyor.
15
16
İNCELEME
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Bursa’nın 250 Büyük Firması Araştırması 2013 yılı
sonuçları 27 Ekim 2014 tarihinde açıklandı. Bursa’nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla 17. kez gerçekleştirilen çalışma, ilçeler de dahil edilerek Bursa il genelinde yapıldı. Ankete katılarak cevap veren firmalar arasında, ilk 250’ye girenlerle ilgili veriler değerlendirmeye alındı ve ilgili analizlerde kullanıldı. 250 Büyük Firma sıralaması, 2013 yılı içinde yap-tıkları net iç ve dış satış (ciro) tutarları esas alınarak oluşturuldu. 250 firma arasında 16 firma ise isminin açıklan-masını istemedi.
İLK 250’DEKİ DOSAB FİRMASI SAYISI BU YIL 42’YE YÜKSELDİ
BTSO’nun açıkladığı 2013 sonuçları-na göre, Bursa En Büyük 250 arasında Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DO-SAB) katılımcısı olan 42 firma yer aldı. Bir önceki yıl DOSAB firma sayısı 40 olmuştu. Söz konusu 42 DOSAB firması, 250 firma toplam cirosunun yüzde 21’ini, dönem karının yüzde 20,5’ini,
ihracatın yüzde 27’sini, üretimden satışların yüzde 22,8’ini ve istihdamın yüzde 18’ini karşıladı. DOSAB firmaları-nın KDV hariç iç ve dış satış ciro gelirleri 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8,7 oranında artarak, 12 milyar 266 milyon TL olarak gerçekleşti.
BÜYÜKLERİN CİRO VE İHRACATI ARTTIİlk 250’deki DOSAB katılımcılarının
üretimden satışları bir önceki yıla göre yüzde 8,1 oranda artışla 9 milyar 573 milyon lira oldu. İhracatta kategori-sinde de 2013 yılında DOSAB firma-ları artış sağladı. Buna göre 2012’de 2 milyar 799 milyon dolar olan firmaların ihracatı, 2013 yılında yüzde 3,36 oranın-da artarak 2 milyar 893 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ancak bu firmalar dönem karı konu-sunda bir önceki yıla göre daha düşük bir performans gösterdiler. 2012’de 702 milyon lira olan İlk 250’deki DOSAB katılımcılarının vergi öncesi dönem karı yüzde 27,73 oranında azalarak, 507 milyon 463 bin TL’ye geriledi. Aynı şekilde ücretle çalışanlar ortalaması da bir önceki yıla göre yüzde 6,21 oranında
düştü. 2012’de 23 bin 502 kişi olan is-tihdam, 2013 yılında 22.063 kişi olarak gerçekleşti.
FERUDUN KAHRAMAN: MEMNUN EDİCİ SONUÇLAR İÇİN SANAYİCİ VE ÇALIŞANLARIMIZI KUTLUYORUM
DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Fe-rudun Kahraman, sonuçlarla ilgili ola-rak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye’nin sanayi ve ihracat merkezi halindeki Bursa, 2013 yılında yüzde 4,4 oranında büyüyerek, Türkiye’nin yüzde 4,1 ortalama büyümesinin üzerinde yer almıştır. DOSAB firmaları olarak bakıldığında da Bursa ortalamasının üzerinde bir büyüme sağladığımızı görüyoruz. Bu sonuçta payı olan tüm sanayicilerimizi ve çalışanlarımızı kutluyorum. DOSAB Yönetimi olarak bizler, katılımcı firmalarımızın küresel pazarlara yönelik üretim kapasitesine, rekabet gücüne katkı koymak; ciro, satış ve ihracat rakamları anlamında daha iyi noktalara gelmeleri sağla-mak için uygun fiyatlı girdiler temin etmek adına yatırımlarımızı yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. BTSO’nun
Bursa’nınEn Büyük 250 Firması ArasındaDOSAB’dan 42 Katılımcı Yer Aldı
CİRO VE İHRACAT ARTTI,İSTİHDAM VE KARLILIK
GERİLEDİ
17
İNCELEME
araştırmasında; firmalarımızın küresel ekonominin seyri, döviz kurları ve faiz artışı gibi sebeplerle karlarının olumsuz etkilendiğini görüyoruz. Bu etkileri minimize etmek için de firmalarımızın rekabetini arttıracak yeni yatırımlara ihtiyacımız var.
DOSAB, ÖRNEK YATIRIMLAR YAPIYOR, YENİ PROJELER ÜRETİYOR
DOSAB, organize sanayi bölgeleri arasında sanayisine uygun fiyatla elekt-rik, doğalgaz, su, atık su arıtma maliyeti hizmetlerini sunmaktadır. DOSAB’ın bu yapısını daha ileri noktaya taşımak için bu yıl, yerli kaynak kullanan Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi Projemizi ortaya koyduk. Bu proje hem çevreci yönü hem de uygun fiyatlı enerji temini konusunda örnek bir projedir. Bilindiği gibi Hükümetimizin Programındaki yeni büyüme modeli; sanayiye dönük olarak, ihracat, yüksek katma değer ve yurt içi girdi yani yerli kaynak kullanı-mı üzerinedir. Dolayısıyla, firmalarımı-zı ve ekonomimizi daha iyi noktalara taşımak, 2023 Hedeflerimize ulaşmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
İSTİHDAMIN YARISI 42 FİRMADABursa İlk 250’deki DOSAB firmala-
rının yıllar itibariyle ciro, dönem karı, ihracat, istihdam gibi temel göstergeleri incelendiğinde, bölge içinde önemli bir yer tuttukları görülüyor. Firmaların ciro, ihracat ve üretim satışlarında artış eğilimi her yıl görülmesine karşın, istihdam ve dönem karlılığı dalgalı bir seyir izliyor. İstihdamda, DOSAB’daki 42 bin çalışanın 2013 yılında 22 bini en büyük 42 firmada yer aldı. Ancak en büyüklerin, 2012 yılına göre 2013 yılındaki istihdamları yüzde 7 oranında azaldı. 2012’de 23.502 kişi olan çalışan ortalaması, 2013 yılında 22.063’e düştü. Sektörel bazda bakıldığında en yüksek istihdam 12.781 kişiyle otomotiv sektöründe gözüküyor. Ancak otomotiv firmaları, 2013 yılında bir önceki yıla göre istihdamda yüzde 16 gerileme gösterdi.DOSAB’da faal firmalar içinde sayısal olarak tekstil sektörü firmaları-nın yüzde 68, otomotiv sektörü firma-larının yüzde 22 payı var. 2012 yılında tekstil sektöründeki en büyükler 5.402 kişiye istihdam sağlıyordu. 2013’te ise istihdam yüzde 14,40 artışla, 6.180 kişi olarak gerçekleşti.
BURSA İLK 250’DEKİDOSAB FİRMA SAYILARI
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
Otomotiv Tekstil ToplamMakine MetalGıda ve Diğer
2009
40
19
9
5
7
2008
33
16
9
4
4
2010
37
18
11
4
4
2011
3924
12
21
2012
40
21
13
42
2013
42
21
13
4
4
Otomotiv Tekstil ToplamMakine MetalGıda ve Diğer
01.0002.000
8.000
3.000
9.000
4.000
10.000
5.000
11.000
6.000
12.000
7.000
13.00014.00015.00016.00017.00018.00019.00020.00021.00022.00023.00024.00025.000
2008
17.639
2009
20.453
2010
19.731
2011
22.199
2012
23.502
2013
22.063
BURSA İLK 250’DEKİDOSAB FİRMA İSTİHDAMLARI (kişi)
DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman
18
İNCELEME
2008-2013 DOSAB Firmaları Sektörlere GöreCiro Değerleri Milyar TL
Bursa’nın ilk 250 firması arasında yer alan DOSAB firmalarının sektörlere göre ciro değerleri incelendiğinde, otomotiv sektörünün 2009 yılından itibaren aradaki makası belirgin bir şekilde açtığı görülüyor. Tekstilde ise istikrarlı bir şekil-de grafik yukarı doğru tırmanıyor.
2008 2009 2010 2011 2012 2013
1110
9876543210
Otomotiv Ana - Yan Sanayi
Tekstil, Hazır Giyim - Konfeksiyon
Makine Metal Sektörü
Gıda ve Diğer Sektörler
OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE 9,5 MİLYAR TLTEKSTİL SEKTÖRÜNDE 2 MİLYAR TL CİRO
Bursa’nın En Büyük 250 Firma Araş-tırmasına, DOSAB’dan giren firmaların 2008 yılından bu yana olan ciro gelişim-leri incelendiğinde, genel olarak tüm sek-törlerde ciro artışları yaşandığı görülü-yor. 2013 yılında otomotiv sektörünün en büyükleri arasında yer alan 13 firmanın cirosu 9 milyar 536 milyon lira olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl da yine 13 firma
yer almış ve ciro toplamları 9 milyar 1 milyon lira olmuştu. Sektör firmaları ciro anlamında 2013 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,95’lik bir artış gösterdiler.
Aynı dönemde tekstil sektöründeki firmaların ciro artışı ise daha yüksek oldu. Tekstildeki firma sayısı 2012 ve 2013 yıllarında 21 olarak gerçekleşti. Bu 21 firma, 2013’te bir önceki yıla göre yüzde 11,63 oranında bir ciro artışı sağla-yarak toplamda 2 milyar 70 milyon lira
değerine ulaştı. Makine metal sektörü firmalarında da İlk 250 içine giren DOSAB katılımcısı sayısı 2012 ve 2013’te 4 oldu. Bu 4 firmanın ciro değerlerine bakıldığın-da, 2012’ye göre geçen yıl yüzde 8,31 ora-nında bir artışı yakaladıkları görülüyor. Sektör firmaları geçen yılı 304 milyon lira ciro ile kapattı. Gıda ve diğer sektörler başlığı altında firma sayısı 2’den 4’e çıktı ve toplam ciro da 354 milyon lira olarak gerçekleşti.
OTOMOTİVDE KARLILIK GERİLEDİ TEKSTİLDE ARTIŞ TRENDİ SÜRÜYOR
Bütün temel göstergeler içinde en dalgalı gösterge olan toplam kâr rakamı çeşitli etkenlerden dolayı yıllar bazında farklılaşabiliyor. En yüksek kâr rakam-
larına sahip olan otomotiv sektörü bir-iki yıllık aralıklarla dalgalanmalar göstermesine rağmen yıllar içinde artış trendini korudu.
Ciro, ihracat ve istihdam gibi kate-gorilerde en yüksek değerlere sahip
olan otomotiv sektörü, dönem karında da aynı konumda… Ancak, 2013 yılı otomotiv sektörü firmalarının karı bir önceki yıla göre azaldı. 2012 yılını 587 milyon lira karla kapatan 14 DOSAB katılımcı firması, 2013 yılında 397 mil-
2008-2013 DOSAB Firmaları Sektörlere GöreDönem Karı Milyon TL
Karlılık, bütün temel göstergeler içerisinde en dalgalı seyir gösteren gösterge... Özellikle otomotiv sektöründeki dalga-lanma iki yıllık aralıklarla iniş-çıkışlar sergiliyor. Tekstilde 2012 yılında bir azalma görül-mesine rağmen, son 6 yıl grafiği genel olarak yükseliş eğiliminin sürdüğüne işaret ediyor.
2008 2009 2010 2011 2012 2013
600550500450400350300250200150100
500
-50
Otomotiv Ana - Yan Sanayi
Tekstil, Hazır Giyim - Konfeksiyon
Makine Metal Sektörü
Gıda ve Diğer Sektörler
19
20
İNCELEME
2008-2013 DOSAB Firmaları Sektörlere Göreİhracatı Milyon Dolar
DOSAB’da yer alan ve 2013 yılında Bursa’nın İlk 250 büyüğü arasına giren 42 firma, toplam 2,9 milyar dolar ihracat ger-çekleştirdi. Bu rakamın 2,1 milyar dolarına Tofaş imza attı. Bölge firmaları her geçen yıl arttırdıkları ihracatları ile toplamda 4 milyar dolar rakamını buldu.
2008 2009 2010 2011 2012 2013
3.0002.5002.0001.5001.000
500250200150100
500
Otomotiv Ana - Yan Sanayi
Tekstil, Hazır Giyim - Konfeksiyon
Makine Metal Sektörü
Gıda ve Diğer Sektörler
yon lira kar bildirdi. Bu rakamlar, 2013 yılında otomotiv sektörü firmalarında karlılığın bir önceki yıla göre yüzde 32,36 oranında düştüğünü gösteriyor. Makine metal sektörü firmalarında da
dönem karlılığı konusunda söz konusu dönemde gerileme var. Hatta 4 firma 2013 yılında 12 milyon lira zarar bildir-miş. Ancak tekstil sektörü firmaları ve gıda-diğer başlığı altındaki firmaların
karlılıkları artış göstermiş durumda. Tekstilde 21 firmanın toplamı 101 milyon 379 bin lira kar rakamını işaret ediyor. Bu da 2012 yılına göre yüzde 8,72 oranında artışı gösteriyor.
İHRACATTA TÜM SEKTÖRLERDEARTIŞ EĞİLİMİ SÜRÜYOR
İhracat kategorisi verileri ince-lendiğinde, 2012’de 2 milyar 799 milyon dolar olan 542 DOSAB firma-sının ihracatı, 2013 yılında yüzde 3,36 oranında artarak 2 milyar 893 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu 42 DOSAB firması, Bursa En Büyük 250 firma toplam ihracatın yüzde 27’sini karşılamış oldu. İhracat kategorisinde, sektörel anlamda DOSAB firmaların-daki değişimlere bakıldığında ise 2013 yılında bir önceki yıla göre ihracatların
arttığı görülüyor. Otomotiv sektöründe-ki 13 firma, 2012’de 2 milyar 504 milyon dolar olan ihracatını 2013’te yüzde 1,65 oranında artışla 2 milyar 545 milyon dolara yükseltti. Tekstil sektöründeki 21 firmada artış oranı daha yüksek. Sektör firmaları 2012’de 250 milyon dolar ihracat bildirirken, 2013 yılında bu rakam yüzde 7,20 oranında artışla 268 milyon dolar olarak gerçekleşti. Makine metal sektörü firmaları 70 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.
Ancak otomotiv sektörü firmaları-nın ihracat kategorisinde halen 2008
ve 2011 yıllarındaki toplam miktarın gerisinde olduğu gözleniyor. DOSAB’da-ki sektör firmaları 2008 küresel krizi öncesi 2 milyar 712 milyon dolar, 2011 yılında da 2 milyar 790 milyon dolar ihracat performansı göstermişti. Şüphe-siz bu rakamlar içinde 2 milyar doların üzerindeki ihracatıyla Tofaş önemli bir paya sahip. Tekstil sektöründe ise 2008 yılında 149 milyon dolar olan ihracat, 2010 dışında bir önceki yıla göre her yıl düzenli olarak artış eğilimini sürdürdü ve nihayet geçen yıl 268 milyon doların üzerine çıktı.
8 KATEGORİDEBURSA’NIN EN BÜYÜK
5 FİRMASI 2013
Ciro TL1 Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. ..8.648.504.8382 Tofaş - Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. ........... 7.353.114.5613 Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş. ......................... 2.542.447.2274 Borçelik Çelik San. Ticaret A.Ş. ......................1.963.061.8175 Sütaş Süt Ürünleri A.Ş. ..................................... 1.625.880.142
Katma Değer TL1 Tofaş - Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. .............. 802.708.8432 İsminin Açıklanmasını İstemiyor ...............................................-3 İsminin Açıklanmasını İstemiyor ...............................................-4 Sütaş Süt Ürünleri A.Ş. ...........................................279.107.4515 F.B.N. Tekstil İthalat İhracat Ltd. Şti. ...............258.735.904
Öz Sermaye TL1 Tofaş - Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. ...........1.065.997.6992 İsminin Açıklanmasını İstemiyor ...............................................-3 Gemlik Gübre San. A.Ş. ...........................................780.661.3594 Korteks Mensucat San. Ve Tic. A.Ş. ................. 775.813.0985 İsminin Açıklanmasını İstemiyor ...............................................-
Net Aktifler TL1 Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş. ....................4.232.792.1812 Tofaş - Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. ...........3.876.990.7283 Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş. .......................... 2.319.668.4134 İsminin Açıklanmasını İstemiyor ...............................................-5 Gemlik Gübre San. A.Ş. ........................................1.551.022.646
Dönem Karı TL1 İsminin Açıklanmasını İstemiyor2 Tofaş - Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. ................356.491.5713 İsminin Açıklanmasını İstemiyor4 Sütaş Süt Ürünleri A.Ş. ...........................................111.005.1385 Borçelik Çelik San. Ticaret A.Ş. .............................93.430.149
İhracat $1Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş ...... 3.523.396.3922 Tofaş - Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. ...........2.166.628.8163 Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş ............................... 970.584.7714 Componenta Dökümcülük AŞ. ...........................238.601.2095 Yeşim Satış Mağazaları Tekstil AŞ. ...................212.113.408
İstihdam Kişi1 Tofaş - Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. .............................. 6.3572 Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. .......................6.2043 Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş. .............................................5.8584 Özdilek Alışveriş Merkezleri Ve Tekstil San. A.Ş. .... 3.9455 İsminin Açıklanmasını İstemiyor ...............................................-
Üretimden Satışlar TL1 Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. ... 8.646.831.5982 Tofaş - Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. ........... 5.818.911.8783 Borçelik Çelik San. Ticaret A.Ş. ...................... 1.962.733.0834 Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş. ...........................1.927.316.6975 Sütaş Süt Ürünleri A.Ş. ...................................... 1.482.822.194
21
BTSO BURSA İLK 250 BÜYÜK FİRMA ARAŞTIRMASINDA YER ALANDOSAB KATILIMCISI FİRMALAR / 2013SıraNo
FirmaAdı
Ciro TL (KDV Hariç)
Dönem Karı(V.Ö.) TL
İhracatDolar
Çalışan Ortalama
ÜretimdenSatışlar TL
2 TOFAŞ- TÜRK OTOM.FAB.A.Ş. 7.353.114.561 356.491.571 2.166.628.816 6.357 5.818.911.878
21 BEYÇELİK GESTAMP KALIP A.Ş. 493.187.965 - 77.178.577 1.464 472.593.659
32 AUNDE TEKNİK TEKSTİL A.Ş. 312.759.634 - 143.814.302 1.968 310.804.195
33 B-PLAS BURSA PLAS. MET. A.Ş. 303.776.985 - 5.661.762 1.208 275.512.971
37 HARPUT TEKSTİL A.Ş. 281.940.721 14.686.493 23.985.784 667 126.555.556
44 BPO-B.PLAS-PLASTİC OMNİUM A.Ş. 247.281.554 - 16.495.375 235 209.430.354
54 ERMETAL OTOMOTİV A.Ş. 199.494.505 - - - 190.706.681
58 TEKNİK MALZEME A.Ş. 183.388.572 773.993 507.067 542 183.162.484
72 GRAMMER KOLTUK SİS.A.Ş. 148.979.094 11.037.762 63.252.438 552 148.979.094
73 P.M.S.METAL PROFİL ALM.A.Ş. 147.934.936 -10.334.890 41.484.873 330 146.829.529
74 POLYTEKS TEKSTİL A.Ş. 141.993.089 - 10.055.361 454 138.007.621
77 SUNTEKS DOKUMA BOYA APRE A.Ş. 138.534.643 23.962.448 23.129.000 718 134.357.459
78 TAŞDELEN TEKSTİL A.Ş. 137.834.607 11.118.778 145.243 84 18.232.400
80 SOFRA YEMEK ÜRETİM A.Ş. 131.404.916 13.724.287 - 1.636 129.097.002
97 ACARSOY TEKSTİL A.Ş. 111.408.608 4.204.948 3.365.668 449 110.908.928
98 D.E.B.Y TEKSTİL A.Ş. 110.819.091 7.987.982 0 9 0
105 IŞIKSOY TEKSTİL A.Ş. 103.544.447 6.863.334 157.968 450 91.985.681
110 E.N.A. TEKSTİL A.Ş. 100.990.566 8.166.061 0 311 100.464.951
115 ÖZ TEKSTİL LTD. ŞTİ. 98.467.570 307 43.250.000 374 72.178.521
117 YILMAZ SÜNGER LTD. ŞTİ. 98.138.272 3.597.436 0 113 0
121 BURSALI HAVLU A.Ş. 96.967.069 - 36.533.365 376 76.591.401
130 FİSTAŞ FANTAZİ İPLİK A.Ş. 89.714.348 3.388.052 21.681 800 82.806.696
141 F.B.N. TEKSTİL LTD. ŞTİ. 81.994.063 2.549.330 5.562.582 17 0
148 FİSTAŞ DIŞ TİCARET PAZ.A.Ş. 79.638.847 -766.237 39.331.340 10 0
154 LOW PROFILE İST. TEKSTİL A.Ş. 75.415.707 -3.054.395 39.701.297 366 69.440.160
161 BOSCH FREN SİSTEMLERİ A.Ş. 71.697.717 10.906.478 10.320.770 124 71.697.717
163 ÖZ ÜÇ-EL TEKSTİL LTD. ŞTİ. 71.259.720 4.855.824 0 275 66.309.232
164 FİBER İPLİK MENSUCAT A.Ş. 71.217.650 6.961.644 0 9 172.746
172 EPSAN PLASTİK A.Ş. 67.685.818 - 8.916.963 85 52.607.412
176 AKTAŞ HAVA SÜSP.SİS.A.Ş. 63.984.233 9.219.960 11.271.002 133 53.645.111
180 BEZTAŞ TEKSTİL LTD. ŞTİ. 62.866.664 3.007.517 0 290 62.641.267
195 IŞIKSER TEKSTİL LTD. ŞTİ. 58.825.245 - 298.69 43 7.351.462
199 YILMAR ÇELİK TEL YAY LTD. ŞTİ. 57.626.798 -1.663.143 0 263 57.154.758
200 KAPLANLAR SOĞUTMA A.Ş. 57.586.875 3.889.759 9.637 312 48.938.780
202 ŞEM LASTİK A.Ş. 57.524.811 5.071.056 11.186.678 195 43.683.073
209 PE-GA OTOMOTİV SÜS. A.Ş. 55.155.720 - 21.485.701 - 54.824.711
211 YILMAR DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. 54.921.182 -682.919 27.605.755 16 0
214 İPEKİŞ MENSUCAT TÜRK A.Ş. 53.762.562 - 8.391.285 310 53.333.817
217 ACAR İHRACAT İTHALAT TEKS.A.Ş. 52.061.813 581.811 16.300.728 43 0
222 NARA TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. 51.181.380 6.865.759 18.435.950 125 50.275.226
237 ŞEM OTOMOTİV DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 46.569.739 3.786.926 17.999.577 3 0
246 ŞAHİNKUL MAKİNA A.Ş. 43.653.039 265.095 1.682.539 347 43.653.038
TOPLAM 12.266.305.336 507.463.027 2.893.869.084 22.063 9.573.845.571
İLK 250 TOPLAMI 58.576.446.711 2.465.933.963 10.697.147.809 125.434 41.875.379.750
DOSAB FİRMALARI PAYI % 20,94 20,58 27,05 17,59 22,86
İNCELEME
22
DOSAB
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB), Bursaspor’un ilk ve ortaokul çocuklarına, 23 Ocak’ta
başlayacak yarıyıl tatili hediyesi olarak başlattığı “O’nun Formasını da Sen Al” Kampanyasına 19 Ocak tarihine kadarki en büyük katılımı 700 forma ile sağladı. Kampanyaya katılım nedeniy-le, Bursaspor Kulübü Başkanı Recep Bölükbaşı, DOSAB Yönetimini ziyaret etti. DOSAB Yönetim Merkezi’nde Recep Bölükbaşı’nı, DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman ve DOSABSİAD Başkanı Orhan Tezyapar-lar ile yönetim kurulu üyeleri karşıladı.
KAHRAMAN: ANLAMLI BİR KAMPANYADOSAB Yönetim Kurulu Başkanı
Ferudun Kahraman da DOSAB ve bölge sanayicilerinin sosyal sorumluluk konusunda her zaman önde ve öncü olduklarını belirterek, “Bu kampanyayı son derece olumlu bulduk. Bursaspor, bu şehrin takımı ve markası. O’nun başarısı hepimizin başarısıdır. Bur-saspor’u gençlerimize sevdirmek,
onların kalbine Bursaspor sevgisini aşılamak gelecek için önemli. Kampan-yanın daha çok çocuğumuza ulaşması için üzerimize düşeni yerine getirdiği-mize inanıyoruz. Şahsınızda yönetim kuruluna ve Bursaspor’umuza başarılar diliyor, yeni şampiyonluklar bekliyo-ruz” dedi. DOSAB’ın kampanya katılımı kapsamındaki formalar, bölgeye yakın İstemiye, Panayır ve Demirtaş gibi ma-hallelerdeki çocuklara ulaştırılacak.
BÖLÜKBAŞI’NDANTEŞEKKÜR ZİYARETİ
Anlamlı kampanyaya anlamlı katkı
nedeniyle DOSAB’a teşekkür eden Bur-saspor Başkanı Recep Bölükbaşı yaptığı açıklamada DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman’a ve yönetim kurulu üye-lerine kampanyaya yapmış oldukları katkıdan dolayı teşekkür etti. Bölükbaşı “İlk defa organize edilen ve çok anlamlı olan bu kampanyamıza 700 forma ile destek verdiğiniz için Bursaspor camiası adına sizlere çok teşekkür edi-yorum. Hem Bursa hem de Bursaspor bilinçliliği ve sevgisini arttırmak adına gerçekleşen bu projeyi çok önemsiyo-ruz. Şampiyon olduğumuz 2010 yılında DOSAB olarak A Takımımızın şuanda kullanmış olduğu otobüsü hediye etmiştiniz. DOSAB benim de uzun süre içinde bulunduğum bir organize sanayi bölgesi. Bu bölgenin yapısını, büyüklü-ğünü, sosyal sorumluluk çalışmalarını iyi biliyorum” dedi.
Bölükbaşı ve DOSAB yöneticileri daha sonra, Bursaspor’un içinde bulun-duğu mali durum, transfer çalışmaları ve projelerle ilgili bilgi alışverişinde bulundu.
Bursaspor Başkanı Recep Bölükbaşı’nın Mali Asbaşkan Kemal Kirevetözen ve Bursaspor Genel Müdürü İsmail Özdemir ile DOSAB Yönetimini ziyaretinde, DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman, Başkan Yardımcısı İlhan Sarı, Yönetim Kurulu Üyeleri Burhan Çakır ve Haluk Sami Topbaş’ın yanı sıra Fahrettin Gülener, Türk Ceyhan, Abdullah Bilaçlı, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Atilla Parlamış, DOSABSİAD Başkanı Orhan Tezyaparlar ve Baanvekili Vedat Kantar karşıladı.
DOSAB’dan, Bursaspor’un Forma Kampanyasına Destek
Yarı yıl tatilinde çocuklara karne hediyesi olarak verilen O’nun Formasını da Sen Al Kampanyasına, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi 700 adetle katıldı.
23
24
ETKİNLİK
DOSAB’da ev tekstili kümelenmesi kurulması konusunda çalışmalar tamamlandı. Sayısal olarak, faaliyetteki firmalarının yüzde 68’ini tekstil sektörü firmalarının oluşturduğu bölgede, 2014 yılında başlatılan çalışmalar sonucu, ilk olarak ev tekstili kümelenmesi üzerine yoğunlaşma kararı alınmıştı. Bu çerçeve, bölgedeki sektör firmaları ziyaret edildi. Son olarak DOSAB Konferans Salonu’nda firma temsilcilerinin katılımıyla bir top-
lantı düzenlendi. Toplantıda, konunun uzmanları kümelenme politikaları, işleyiş ve olası sonuçlar hakkında bilgi verdi, firma temsilcilerinin soruları yanıtlandı. Ev Tekstili Kümesi kurul-ması kararı sonrası, 2015 yılı başında Ekonomi Bakanlığı’na başvuru yapılma kararı alındı. Kümede, işbirliği kuruluşu DOSAB ve paydaş olarak DOSABSİAD yer alıyor. Ekonomi Bakanlığı, işbirliği yapmak ve rekabet gücünü artırmak için
Ür-Ge adlı bir program oluşturdu. Burada hedef ihracat artışı, daha büyüyen bir ekonomi. Kümede yer alan aynı sektör firmaları, rekabet güçlerini geliştirmek ve ihracat için bir araya gelip, ihtiyaç analizi yapıyor, eksikleri gideriyor, ortak pazarlar belirleyip harekete geçiyor. Ekonomi Bakanlığı, işbirliği kuruluşu aracılığıyla bu faaliyetleri yüzde 75 oranında destekliyor.
DOSAB’da Ev Tekstili Kümesi Kurma Çalışmaları Tamamlandı
DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman, DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Tezyaparlar, DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül ve DOSAB Basın İletişim Danışmanı Celil İnce, 11 Aralık 2014 Perşembe günü, Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Ak Parti Bursa Milletvekillerini ziyaret etti. Bakanlıktaki ziyarette DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e, yaptıkları çalışmalar ve Buhar ile Elektrik Üretim Tesisi ile ilgili bilgi verdi. DOSAB Heyeti daha sonra Başkent’teki Bursa Evi’nde AK parti Bursa Milletvekilleri Hüseyin Şahin, İsmet Su, Hakan Çavuşoğlu, Önder Matlı ve Bedrettin Yıldırım ile bir araya geldi. DOSAB’ın çalışmaları ve projeleri ile ilgili ayrıntılı biçimde masaya yatırıldı.
Bakan Faruk Çelik ve Bursa MilletvekillerineDOSAB’ın Çalışmaları Anlatıldı
25
ETKİNLİK
‘Ulu Şehir’ Bursa’nın logo flaması, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman ve Fistaş A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı-DOSAB Başkan Yardımcısı İlhan Sarı’nın katılımıyla, DOSAB Yönetim Binası ve Fistaş A.Ş. Yöne-tim Binasının girişinde bu-lunan bayrak direklerine asıldı. Vali Karaloğlu, “Her alanda ilklerin şehri olma yolunda emin adımlarla ilerleyen marka şehrimiz Bursa, yeni şehir logosuyla, tırmandığı başarı merdi-venlerinde artık çok daha hızlı ilerliyor. Sporundan, sa-nayisine Bursa’da her yerde logonun dalgalanması, yolu bu ’Ulu Şehir’ de kesişen her-
kes gibi bizleri de gururlandırıyor. Ben bu olumlu sinerjinin artarak devam etmesini ve Bursa’nın her alanda hepimizi gurur-landıran bu ivmesinin sürmesini temenni ediyorum” dedi.
DOSAB ve DOSABSİAD işbirliğiyle 10 yıldan bu yana verilen Başarılı Üniversite Öğrenci Bursu’nda, bursiyer sayısı bu yıl 275’ten 300 kişiye çıkartıldı. DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman, “2004 yılından bu yana başarılı üniversite öğrencilerimizi eğitim hayatlarında 10 ay boyunca destekliyoruz. 10 yıldır aralıksız olarak sürdürdüğümüz burslarımızda bugüne kadar 2.000’in üzerinde öğrencimize destek olmaktan dolayı memnunuz” dedi. Kahraman, eğitime yatırımın geleceğe yatırım olduğunu belirterek, “Bu kapsamda hem DOSAB olarak hem de bölge sanayicilerimiz, el birliği içerisinde eğitime en üst düzeyde katkı koyup, önem veriyoruz. Ülkemizin kalkınması ve gelişmesi için nitelikli insan gücü çağımızdaki önceliklerden birisidir” şeklinde konuştu.
Güneş enerjisine dayalı lisanssız elektrik üretim başvuruları devam ediyor. DOSAB’da bulunan katılımcılar, bölge müdürlüğüne ada, parsel ve adres bilgileri yanında ne kadar güçte elektrik üretim tesisi kuracaklarına dair bir yazıyla başvurduktan sonra değerlendirme yapılıyor ve sonuçlar kendilerine bildiriliyor. Başvurularla ilgili olarak gerekli dokümanlar, www.dosab.org.tr internetsitesinde, duyurular bölümündeyer alıyor.
DOSAB’dan300 ÜniversiteÖğrencisineEğitim Bursu
LisanssızElektrik Üretim Başvuruları
Yapımına DOSAB tarafından başlanılan ve Tofaş’ın katkılarıyla tamamlanıp 2014-2015 öğretim yılında Tofaş Fen Lisesi adıyla açılan okulun Müdür Baş Yardımcısı Recep Yıldırım, öğrencilerle birlikte DOSAB Yönetim Kurulu’nu ziyaret etti. Öğrenci ve velilerin yeni okul binasından memnuniyet duyduk-larını belirten Yıldırım, katkılarından dolayı DOSAB’a müteşekkir olduklarını söyledi. Eğitimin kendileri için öncelikli konulardan biri olduğunu belirten DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman da “Fen
lisesi gibi, bölgemiz sınırları içerisindeki mesleki-teknik eğitim merkezi BUTGEM’de de DOSAB’ın ve bölge sanayicilerimizin imzası var” dedi. Sosyal sorumluluk anlayışlarının bir sonucu olarak DOSAB ve Tofaş’ın el ele verip Bursa’ya bu yeni eğitim yuvasının ka-zandırıldığını belirten Kahraman, “Başta Bur-sa Valimiz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ziyaretiniz bizim için çok anlamlı. Sizlerden beklentimiz bu lisenin, şehrimizin ve ülkemizin aydınlık geleceği için çok çalışın” şeklinde konuştu.
Fen Lisesi ÖğrencilerindenDOSAB’a Teşekkür Ziyareti
Bursa Ulu Şehir Flaması DOSAB’da
26
DOSAB
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) ve Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İşa-
damları Derneği (DOSABSİAD) orga-nizasyonuyla İl Emniyet Müdürlüğü hizmetine alınan araçların teslim töreni 3 Kasım’da DOSAB’da yapıldı. Törene Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Büyük-şehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İl Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar ile çok sayıda sanayici ve emniyet mensu-bu katıldı.
SON 10 YILDA 53 ARAÇTörende konuşan DOSAB Başkanı
Ferudun Kahraman, son 10 yıl içinde Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne toplam 53 araç bağışında bulunduklarını söyledi. Kahraman, “Emniyet Müdürlüğümüzün daha iyi hizmet üretmek için başlattığı yeni araç kampanyasına bu yıl da 32 araçla destek verdik. Katkıda bulunan tüm sanayicilerimize teşekkür ediyo-rum. Geçtiğimiz yıl da bölgemizdeki
Demirtaş Polis Merkezi’ni Emniyetimiz ile işbirliği yaparak hizmete almıştık” dedi. Kahraman, bölge sanayicileri ola-rak sosyal sorumluluk, tarihi ve kültürel değerlere dönük projelere her zaman destek olduklarını belirterek şunları söyledi:
SOSYAL SORUMLULUKTA ÖNCÜ“Bu kapsamda Bursa Valiliğimiz,
Büyükşehir ve Osmangazi Belediyemiz, diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisindeyiz. Bölgemizde Bursa Tasarım Teknoloji Merkezi BUTGEM’i Bursa’mıza kazandırmaktan büyük onur duyu-
DOSAB’danBursa Emniyetine
Dev DestekEmniyetin başlattığı Yeni Araç Kampanyası kapsamında alınan araçlar
Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edildi.
27
DOSAB
yoruz. Tofaş’la birlikte bitirdiğimiz ve bu yıl hizmete alınan Fen Lisesinden, 275 üniversite öğrencisi bursuna, bölgemizdeki İSGÜM Bölge Laboratu-arından, Bursaspor’a otobüs alımına, Sahipsiz Hayvanlar Barınağına 5 yıldır verdiğimiz destekten, Demirtaş İtfaiye Merkezine ve Semt Polikliniğine, cami ve yurt yapımlarına kadar birçok sosyal sorumluluk projesi içerisinde yer aldık.”
DOSAB DOĞRU PROJELER ÜRETİYORDOSAB’ın, sanayi ve üretim merkezi
Bursa’nın en gelişmiş bölgelerinden biri olduğunu hatırlatan Kahraman, “BTSO’nun yeni açıkladığı Bursa’nın En Büyük 250 Firması arasında bölgemiz-den 42 firma bulunuyor. Bu başarılar elbette birlik içerisinde çok çalışmakla mümkün oluyor. DOSAB, sanayici-lerinin örnek birlikteliği ile, ülkemiz kalkınması için sanayiye daha uygun şartlar yaratmak, rekabetçi girdiler temin etmek için büyük projeler üze-rinde çalışıyor. Biliyorsunuz, hüküme-timizin programındaki yeni büyüme modeli, sanayiye dönük olarak, daha fazla ihracat, daha yüksek katma değer üretmek için yurt içi kaynak kullanı-mına yöneliktir. İşte DOSAB, tam da bu noktada, yerli kaynak kullanan, çevreci ve rekabet avantajı getirecek buhar ve elektrik üretim tesisi projesini ortaya koymuştur. Burada bir kez daha belirtmek isterim ki, DOSAB, çevreye zararı olacak, mevcut durumu kötüleş-tirecek hiç bir yatırım ve projenin içinde olamaz. Bursa kamuoyunun bu açıdan son derece rahat olmasını istiyorum. Buhar ve elektrik üretim tesisi projemiz, çevre açısından Avrupa standartlarının üstünde değerlere sahip, son teknoloji ürünü önlemlerin alındığı, mevcut çevre şartlarını iyileştirecek, verimli bir projedir” dedi.
KAHRAMAN: VALİMİZBURSA İÇİN ŞANS
Kahraman konuşmasında, Bursa Valisi Münir Karaloğlu’na ve Büyükşe-hir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye de ayrıca teşekkür etti. Kahraman, “Bursa Valimiz Bursa için bir şanstır. Çünkü, birçok alanda olduğu gibi sanayi konu-sunda da kapısı bize daima açık. Birçok projede bilgi birikimi ve teknik konular-daki deneyimiyle, bir teknik insan gibi bize yol gösteriyor, yönlendiriyor. Sayın Altepe ile de birçok çalışmada birlikte
olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Kamu yöneticilerimiz ve sanayicileri-mizin bu birlikteliği ile Bursa kazan-maktadır” dedi. Kahraman, emniyet mensuplarına da seslenerek “Yeni araçlarla daha başarılı çalışmalara imza atacağınıza eminiz” dedi.
DOSABSİAD Başkanı Orhan Tez-yaparlar da sanayiciler olarak bu tür sorumluluklarını bugüne kadar olduğu gibi yerine getirmenin gururunu yaşa-dıklarını söyledi.
DURMUŞLAR: 159 ARACA ULAŞTIKİl Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar
konuşmasında, suçu önleme nokta-sında önleyici tedbirlerin çok önemli yer tuttuğunu belirterek, ‘Bu noktada personel ve kullanılan araçlar büyük önem taşıyor. Emniyet Müdürlüğümü-zün kullandığı araçların yüzde 60’ı beş yaşın üzerinde. Verimli hizmet sağla-mak amacıyla yeni araç kampanyası düzenledik. Kampanya kapsamında 159 araca ulaştık. DOSAB ve DOSABSİAD’ın destekleriyle araç filomuz güçlendi. Desteklerinden ötürü sanayicilerimize teşekkür ediyorum” dedi.
ALTEPE: DOSAB’LI SANAYİCİLERHER ZAMAN YANIMIZDA
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de bir çok sosyal projede DOSAB ve bölge sanayicilerinin her zaman yan-larında olduğunu belirterek, teşekkür etti. Altepe “Bugün gerçekten güzel bir proje gerçekleştiriyoruz. Bursa’mıza yakışan örnek bir sosyal sorumluluk
projesi. Bizim en önemli kurumlarımız-dan olan ve şehrin huzurunu sağlaya-cak olan emniyet teşkilatımıza verilen destek. Ve burada görüyoruz ki, en büyük desteği 32 araç ile birlikte DOSAB vermiş. Ben bir kez daha Bursa halkı adına sizlere şükranlarımı sunuyorum. DOSAB’lı sanayicilerle gerçekten de bugüne kadar birçok projede birlikte olduk. Balkanlarda, başka yerlerdeki her çağrımıza en önce geldiler” dedi.
KARALOĞLU: HER GÜZELİŞTE DOSAB BİZİMLE
Bursa Valisi Münir Karaloğlu da yap-tığı konuşmada, “Bursa’da hangi güzel işe el atsak, hangi hayırlı işe el atsak DOSAB’ı yanımızda görüyoruz. Bu bizim için büyük şans” dedi. Bursa’nın bir metropol şehri olduğunu ve Bursa’da bulunan kolluk kuvvetlerinin görevini en iyi şekilde yaptığını ifade eden Vali Karaloğlu, “Şehirlerde vatandaşın en önemli ihtiyacı güvenlik. Emniyet teşkilatımız şehir merkezlerinde, jan-darmamız köylerde vatandaşın esenliği ve güvenliği için gece gündüz çalışıyor. Araç konusunda devletin yaptıklarının yanında siz değerli vatandaşlarımızın katkılarına ihtiyaç duyuyoruz. Suç işleyenin altında son model bir araç, benim polisimin altında da 10 yaşında bir araç var. Bu araçlarla suçluyu takip etmek, onu etkisiz hale getirmek çok kolay değil. Onun için en az suçlunun altındaki araç kadar polisimin altındaki aracın da yeni, modern ve hızlı olması lazım” şeklinde konuştu.
BUTGEM’de yapılan törende kampanyaya katılan firma temsilcileri ile DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman ve DOSABSİAD Başkanı Orhan Tezyaparlar’a, Vali Münir Karaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve İl Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar teşekkür plaketi verdi.
28
DOSAB
BPO B-PLAS PLASTİK OMNİUM OTO.YAN.SAN.A.Ş. / CAN ÖZPEHLİVAN
B-PLAS BURSA PLASTİK İNŞ.VE TURİZM SAN.TİC.AŞ. / ERCAN GÜLER ERMETAL OTOMOTİV VE EŞYA SAN.TİC. AŞ. / ALPER GÜLENER
SÖNMEZ PAMUKLU A.Ş. - SÖNMEZ TURİZM A.Ş. / OSMAN SÖNMEZ
KAMPANYAYA KATILANLAR (Alfabetik)ACARSOY TEKSTİL EMİN ACAR
BARUTÇU TEKSTİL LÜTFÜ BARUTÇU
B-PLAS BURSA PLASTİK ERCAN GÜLER
BPO B-PLAS PLASTİK CAN ÖZPEHLİVAN
E.N.A. TEKSTİL İRFAN ACAR
ERMETAL OTOMOTİV ALPER GÜLENER
EVİMTEKS TEKSTİL TÜRK CEYHAN
FİSTAŞ FANTEZİ İPLİK İLHAN SARI
GÜRTEKİN TEKSTİL KUMAŞ MUHAMMET GÜRTEKİN
HARPUT TEKSTİL -
IŞIKSER TEKSTİL KEMAL IŞIK
IŞIKSOY TEKSTİL ERTUĞRUL IŞIK
MAYFİL TEKSTİL ONUR PARO
ÖZ ÜÇEL TEKSTİL MAHMUT KESİCİ
POLYTEKS TESTİL MUSTAFA TAŞDELEN
PRESTİGE MENSUCAT BÜLENT YAŞAR
S.Y.K. TEKSTİL SABAHATTİN YEDİKARDEŞ
SERAY TEKSTİL FARİZ ERDEMİR
SÖNMEZ PAMUKLU OSMAN SÖNMEZ
SÖNMEZ TURİZM EMLAK OSMAN SÖNMEZ
SUNTEKS DOKUMA RAFET KAHRAMAN
YEDİKARDEŞ TEKSTİL ALİ YEDİKARDEŞ
YILMAZ SÜNGER AYDIN YILMAZ
159 Aracın 32’si, DOSAB’lı Sanayicilerin Katkısı ile Alındı
3 Kasım tarihi itibariyle Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün Yeni Araç Kampanyası’na Bursa’da 159 araçlık katılım oldu. Bu araçların 32’si DOSAB’lı sanayicilerin katkısı sonucu alınırken, 26 araç Kasım başında Emniyet Müdürlüğü hizmetine sunuldu. 6 araç ise Tofaş tarafından teslim edilecek.
29
DOSAB
E.N.A. TEKSTİL TİC.VE SAN. A.Ş. / İRFAN ACAR
MAYFİL TEKSTİL SAN VE TİC.PAZ. A.Ş. / ONUR PARO
EVİMTEKS TEKSTİL İNŞ.TURİZM SAN.TİC. A.Ş. / TÜRK CEYHAN
SUNTEKS DOKUMA BOYA APRE SAN.TİC.A.Ş. / RAFET KAHRAMAN
ACARSOY TEKSTİL SAN.VE SAN. A.Ş. / EMİN ACAR
FİSTAŞ FANTEZİ İPLİK SAN VE TİC. A.Ş. / İLHAN SARI
30
YILMAZ SÜNGER KUMAŞ DÖŞEME VE MLZ.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. / AYDIN YILMAZ
PRESTİGE MENSUCAT SAN.TİC. A.Ş. / BÜLENT YAŞAR
BARUTÇU TEKSTİL SANAYİ VE TİC.LTD.ŞTİ. / LÜTFİ BARUTÇU
POLYTEKS TEKSTİLSAN. ARAŞTIRMA VE EĞİTİM A.Ş. / MUSTAFA TAŞDELEN
ÖZ ÜÇEL TEKSTİL SAN.TİC.LTD.ŞTİ. / MAHMUT KESİCİ
S.Y.K. TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. / SABAHATTİN YEDİKARDEŞ
DOSAB
31
SERAY TEKSTİL SAN VE TİC. A.Ş. / FARİZ ERDEMİR
GÜRTEKİN TEKSTİL KUMAŞ İNŞ.TAAH.SAN VETİC. LTD. ŞTİ. / MUHAMMET GÜRTEKİN
IŞIKSOY TEKSTİL A.Ş. / ERTUĞRUL IŞIK
YEDİKARDEŞ TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. / ALİ YEDİKARDEŞ
IŞIKSER TEKSTİL SANAYİ VE TİC.LTD.ŞTİ. / KEMAL IŞIK
Araçların sembolik anahtarları DOSAB yöneticileri ve katkıda bulunan sanayiciler tarafından Vali Münir Karaoğlu ve İl Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar’a teslim edildikten sonra araçlar DOSAB turu attı.
DOSAB
32
DOSAB
DOSAB Çocuk Bakım Evi Proje-si’nin basın toplantısı ve temel atma töreni 24 Kasım Öğretmen-
ler Günü’nde yapıldı. BUTGEM’deki basın toplantısı ve protokol imzasının ardından, inşaat alanında temel atıldı. Törene Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Ak Parti Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdülkadir Karlık, Bilim Sanayi Teknoloji İl Müdürü M.Latif Deniz, BEBKA Genel Sekreteri Tamer Değirmenci, DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman, Başkan Yardımcısı İlhan Sarı, DOSABSİAD Başkanı Orhan Tezya-parlar, Başkan Vekilleri Vedat Kantar ve İbrahim Öztürk, ve yönetim kurulu
üyeleri Ayhan Yılmaz, İbrahim Erde-mir’in yanı sıra sanayici ve işadamları katıldı.
DOSAB ve DOSABSİAD ortaklığında geliştirilen proje, BEBKA’nın 2014 Yılı Sosyal Kalkınmaya Yönelik Alt Yapı Mali Destek Programı kapsamında yer alıyor. Basın toplantısında ilk sözü alan DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Tezyaparlar, “İlk göreve geldiği-mizde yönetim kurulunda bu projeyi gündeme getirdik. DOSAB Başkanımız Ferudun Kahraman ve yönetim de çok olumlu baktı. Bugün bu projenin temelini atıyor olmaktan çok mem-nunuz, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
KAHRAMAN: ANLAMLI BİRGÜNDE TEMEL ATIYORUZ
DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman da 24 Kasım Öğretmenler Günü gibi anlamlı bir günde, bir eğitim yuvasının daha temelini atmaktan duydukları gururu dile getirerek, “Onurlu meslekleriyle her zaman sevgiyle andığımız, saygın kişilikleriyle yüreklerimizde yaşattı-ğımız ve en kutsal mesleklerden biri olan öğretmenlik mesleğini yerine getiren değerli insanların, Öğretmenler Günü’nü içten duygularla kutluyorum. Anaokulundan başlayıp büyük bir titiz-likle insan yetiştiren öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum” dedi.
DOSAB Çocuk Bakım Evi’ninTemeli Atıldı
0-5 yaş arası 150 minik öğrenci kapasitesinde, 4.550 metre kare kullanım alanına sahip DOSAB Çocuk Bakım Evi Projesi’nin temeli Öğretmenler Günü’nde atıldı.
3,5 milyon lira yatırım bedeli olan projenin açılışı, Vali Münir Karaloğlu’nun talebiyle erkene alındı ve 1 Eylül 2015 olarak belirlendi.
33
DOSAB
DOSAB SOSYALSORUMLULUKTA DA ÖNCÜ
Kahraman, DOSAB’ın Bursa ve ülkemizin en önemli sanayi merkez-lerinden birisi olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “DOSAB Ailesi olarak, sanayicilerimizle, çalışanlarımızla, ülkemizin gelişmesi adına, daha fazla ihracat yapmak, daha çok istihdam yaratmak için canla başla çalışıyoruz. Çok şükür ki, bölge olarak, birlik ve be-raberlik içinde çalışıyor, her geçen gün daha da büyüyor ve gelişiyoruz… Bü-tün bunların yanında, kazancımızı da paylaşıyoruz. Toplumumuzun gelişimi için, sosyal sorumluluk bilinci ile yeni yeni alanlarda projeler geliştiriyor, yatırımlar yapıyoruz. Bugün DOSAB’ın ve DOSAB’lı sanayicilerimizin imzasını,
Balkanlardaki Ata Yadigarı yapıların ayağa kaldırılmasından Bursa’da-ki Sahipsiz Havyanlar Barınağına, Bursaspor’a otobüs alımından sağlık alanındaki katkılara kadar bir çok toplumsal yatırımda görüyoruz.
Eğitim konusu ise, bizler için apayrı bir önemdedir… İçinde bulunduğu-muz BUTGEM’in temellerini atan da, Bursa’ya ikinci fen lisesini kazan-dırmak için kollarını sıvayan da bu bölge sanayicisidir. Aynı zamanda 10 yıldan bu yana düzenli olarak başarılı üniversite öğrencilerine verdiğimiz eğitim bursunu, bu yıl 300 öğrenciye çıkarttığımızı burada belirtmek isterim. Eğitim anlamında bugün burada çok önemli bir temel daha atacağız…Bu temelin ardından da inşallah bir yıl
sonra kreşimizin açılışını yine hep birlikte yapacağız.
3,5 MİLYON LİRALIKYATIRIM YAPILACAK
Bu projemiz, OSB mevzuatına uygun olarak geliştirdiğimiz, daha sonra BEBKA’nın 2014 Yılı Sosyal Kal-kınmaya Yönelik Alt Yapı Mali Destek Programı kapsamında hibe almaya hak kazanmış bir projedir. İhalesini 23 Ekim tarihinde yaptığımız projemizin yaklaşık 3,5 milyon lira yatırım bedeli söz konusudur. Bunun 900 bin lirası BEBKA desteğinden oluşmaktadır. En geç bir yıl içinde açmak istediğimiz kre-şimizin işletmesi DOSAB Bölge Müdür-lüğü tarafından yapılacaktır. 150 minik yavrumuz burada eğitim öğretime ilk
BEBKA Genel Sekreteri Tamer Değirmenci, Ak Parti Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman ve DOSABSİAD Başkanı Orhan Tezyaparlar (soldan sağa) proje paydaşları olarak BEBKA, DOSAB ve DOSABSİAD arasındaki protokole imza attılar.
34
adımlarını atacaktır. DOSAB Kreşi, 2 bin 300 metrekare kapalı alan ve 2 bin 250 metrekare bahçesi ile, toplam 4 bin 550 metrekarelik bir kullanım alanına sahip olacaktır.
DOSAB’DA 9 BİN BAYANİSTİHDAM EDİLİYOR
DOSAB’da, 42 bin dolayında insan çalışmaktadır. Bu çalışanlarımızın yüzde 20’sini, yani 9 bin kişiyi kadın çalışanlarımız oluşturmaktadır. Bu 9 bin kişinin de yaklaşık yüzde 90’ı mavi yakalı çalışanlardan oluşmaktadır. Bölgemizde çalışan kadınlarımız ara-sında yaptığımız araştırma sonucunda, çocuklarını güvenle bırakabilecekleri bir bakım evi olması durumunda, iş veriminin artacağı ve çalışma huzuru-nun sağlanacağı görülmüştür. Buradan hareketle, kadınların sosyal hayata dahil olabilmesi, çalışma hayatına rahatça katılabilmesi ve kendisi çalışırken çocuğuna güvenli bir bakım ortamı sağlanmasının önemi ortada-dır. İşte DOSAB, bu konuda da farkını ortaya koymuş ve Bursa’da, organize sanayi bölgeleri arasında ilk olarak kreş yatırımını gündeme almıştır. Bu projede emeği geçen çalışma arkadaş-
larıma burada bir kez daha teşekkür ediyorum.” Ferudun Kahraman ayrıca, “Hemen her projemizde bize verdikleri destek ve cesaretten, bugün olduğu gibi her adımımızda bizleri yalnız bırakmadığınız Bursa Valimiz Sayın Münir Karaloğlu’na şükranlarımı sunu-yorum” şeklinde konuştu.
YILDIRIM: DOSAB’I TEBRİK EDİYORUMAk Parti Bursa Milletvekili Bedrettin
Yıldırım da konuşmasında, çalışma yaşamında kadın işgücünün önemine değindi.Yıldırım, “Bu proje, her açıdan çok güzel bir proje… Çalışma hayatında yer alan kadınlarımız ve geleceğimiz olan çocuklarımız için çok önemli. Ülkemizin kalkınması ve gelişmesi için kadınlarımızın da ekonomik hayatın içinde daha verimli olmasını hepimiz istiyoruz. Bu açıdan, güzide bir sanayi merkezi olarak her projede öncü ve örnek olan DOSAB’ı, bu çalışması için de tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.
VALİ KARALOĞLU İSTEDİAÇILIŞ ÖNE ALINDI
Bursa Valisi Münir Karaloğlu da yaptığı konuşmada, Öğretmenler Günü gibi anlamlı bir günde, bir
eğitim yuvasının temelini atmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Karaloğlu, “Ferudun Başkanın söylediği gibi DOSAB, gerçekten Bursa ve ülkemizin güzide bir bölgesi. Ekonomik potansiyeli, firma sayısı, ihracatı, çalışanı ile ön sıralarda. Ama ben şunu söylüyorum ki, DOSAB ve bu bölgenin sanayicileri sosyal sorumlulukta Türkiye’de ilk sırada. Daha iki hafta önce Emniyet Müdürlüğümüze araç teslim töreni için yine buradaydık. Diğer çalışmalarını da yakından biliyor ve takip ediyorum. İnşallah, Bursa ve ülkemizdeki sanayi bölgeleri bu tür projeleri kısa sürede hayata geçirirler” dedi. Vali Karaloğlu, projenin bir yıl içinde değil daha erken bitirilmesini isteyerek, “31 Ekim’de değil, 1 Eylül 2015’te burayı hep birlikte açalım” dedi. Karaloğlu, projenin yüklenicisinden bu yönde söz aldı.
Konuşmaların ardından, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman, DOSABSİAD Başkanı Orhan Tezyaparlar, BEBKA Genel Sekreteri Tamer Değirmenci, protokole imza attılar. Daha sonra, proje alanında temel atma töreni gerçekleştirildi.
DOSAB Çocuk Bakım Evi Projesi’nin bölge firmalarına tanıtımı, kasım ayında DO-SAB Konferans Salonu’nda yapıldı. Toplantıda bir sunum yapan DOSABSİAD Proje Danışmanı Arzu Kırayoğlu, ilk etapta DOSAB’daki firmalarda mavi yakalı çalışanların çocuklarının bakımının üstlenileceğini söyledi ve “Projemizin genel amacı, kadınların çalışma hayatına katılımını kolaylaştırmaktır” dedi. Toplantıda, firma temsilcilerinin soruları yanıtlandı, talepleri dinlendi.
DOSAB KreşiBölge FirmalarınaAnlatıldı
DOSAB
35
2013En Çevreci Tesis Ödülü
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği
En Çevreci Tesis ÖdülüTürkiye Sağlıklı Kentler Birliği
2012
2009En Çevreci OSB Ödülü
Çevre ve Orman Bakanlığı
Çevreye değergeleceğe değer...
facebook/dosab16 twitter/dosabbursa youtube/dosab www.dosab.org.trwww.dosabenerjisantrali.com
36
KAPAK KONUSU
DOSAB PROJESİDEVREYE GİRDİĞİNDE
DAHA İYİ HAVA KALİTESİSAĞLANACAK
Bölgedeki buhar üretimi, mevcut 101 tesis yerine sadece DOSAB Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi ile gerçekleştirilirse,
çevresel etkiler anlamında daha iyi sonuçlar ortaya çıkacak.
BİLİMSEL RAPOR SONUCU
DOSAB YÖNETİMKURULU BAŞKANIFERUDUN KAHRAMAN
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİÇEVRE MÜH.BÖLÜM BŞK.PROF.DR.GÜLEN GÜLLÜ
ÇINAR MÜH.GENEL MD.ÇEVRE MÜHENDİSİ MUSTAFA ŞAHİN
DOSAB BÖLGE MÜDÜRÜİNŞAAT MÜHENDİSİSERHAT ŞENGÜL
SÖYLEDİĞİMİZ HER ŞEYİN ARDINDA BİLİMSEL GERÇEKLER VAR. BURSA HALKI RAHAT OLSUN, MEVCUT DURUMU KÖTÜLEŞTİREN DEĞİL, İYİLEŞTİREN BİR PROJE YAPIYORUZ.
BİLİMSEL ÇALIŞMAMIZIN SONUCUNA GÖRE DOSAB PROJESİ, HAVA KALİTESİNİ İYİLEŞTİRECEK. AKSİNİ SÖYLEYEN KARŞIMA BİLİMSEL ÇALIŞMASI İLE GELSİN.
ÇED, BİR ÇEVRE KORUMA ARACIDIR.BİZLER KARAR MERCİLERİNE BİLİMSEL RAPORLARIMIZI SUNUYORUZ. DOSAB PROJESİ ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE YÜRÜYOR.
MEVCUT DURUM ÜZERİNE İLAVE GETİRECEK BİR TESİS PROJELENDİRMEDİK. 100 DOLAYINDA TEKİL BUHAR ÜRETİMİ YAPAN TESİSLERİN YERİNİ ALACAK ÇEVRECİ TEK BİR TESİS PLANLADIK.
37
KAPAK KONUSU
Demirtaş Organize Sanayi Böl-gesi (DOSAB) Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi’nin Çevresel
Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci ile ilgili bilgilendirme yapılan ve bilimsel raporların açıklandığı basın toplantısı, 4 Aralık Perşembe günü DOSAB Kon-ferans Salonu’nda yapıldı. Toplantıya, DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman, Başkan Yardımcısı İlhan Sarı, Yönetim Kurulu Üyeleri Bur-han Çakır, Ersan Özsoy ve Haluk Top-baş, Fahrettin Gülener, Türk Ceyhan, Vedat Kantar, DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül, projenin ÇED sürecini yöneten Çınar Mühendislik Müşavirlik AŞ Genel Müdürü, Çevre Mühendisi Mustafa Şahin, Hava Kalitesi Modelle-mesini yapan Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr.Gülen Güllü katıldı.
ŞENGÜL: ÇED KARARI VERİLMİŞ DEĞİLToplantısının açılışını yapan DOSAB
Bölge Müdürü Serhat Şengül, ÇED süreci ve son gelişmeler ile ilgili bilgi verdi. Şengül, şunları söyledi: “ÇED sürecimiz devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvuru dosya-mızı oluşturup teslim ettik. 23 Aralık tarihinde de İnceleme Değerlendirme Toplantısı (İDK) yapılacak. Dolayısıyla, kamuoyuna yansıtıldığı gibi henüz ÇED olumlu kararı alınmış değil. DO-SAB, bu süreci şeffaf ve titiz bir şekilde yürütüyor. Daha önce de açıkladığımız ve kamuoyuna söz verdiğimiz gibi süreçle ilgili gelişmeleri ve bilimsel çalışmaların sonuçlarını bugün olduğu gibi paylaşıyoruz.”
ÇEVRECİ VE MERKEZİ TEK BİR TESİSDOSAB’ın projesinin, en son tek-
noloji donanımlı, çevresel önlemlerin maksimum düzeyde alındığı yeni nesil bir proje olduğunu vurgulayan Şengül, “DOSAB, mevcut durumun üzerine yeni bir tesis inşaa etmiyor. Ana amaç bölgedeki buharın tamamının temini olduğu için, mevcut 100 dolayındaki tekil buhar üretim tesislerinin yerini alacak, kontrollü tek tesis yapmak amacındayız. Bu çerçeveden bakıldı-ğında, bizim başından bu yana iddia-mız olan ‘çevreyi kirleten değil mevcut duruma göre daha iyi sonuçlar ortaya koyan proje’ sözümüz daha rahat anla-şılabilir. Ayrıca, mevzuat gereği 7 gün 24 saat online izlenecek bu tesisimizin ikincil bir denetimi konusunda da ka-muoyuna çağrımızı yineliyoruz; Bursa adına oluşturulacak bir komisyonun öncülüğünde uluslar arası bağımsız denetim kuruluşlarının denetimine açığız. Çünkü DOSAB, çevre ve insan sağlığına önem veren bir kurumdur” şeklinde konuştu.
ŞAHİN: ÇED, YATIRIMCININÇEVRESEL EL KİTABIDIR
Çınar Mühendislik Genel Müdürü Çevre Mühendisi Mustafa Şahin de ÇED ve DOSAB projesi ile ilgili bilgi paylaşımında bulundu. Şahin, 72 kişi-lik bir ekiple firmalarının ÇED sürecini yürüttüğünü belirterek şöyle konuştu: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yeterlilik alarak, sürecin içinde sivil toplum örgütleri, bakanlık, DOSAB ve vatandaşlar arasında köprü vazifesi görüyoruz. ÇED sürecinde sivil toplum örgütlerinin, vatandaşların ve tüm paydaşların görüşleri aktarılmaktadır. ÇED, planlanan bir projenin olumlu ya da olumsuz yönlerinin giderilmesi için
bir araştırma sürecidir, çevre koruma aracıdır. Bunu artık kabul etmemiz lazım, ÇED olmadan yatırımlara yön vermek mümkün değil. Dolaysıyla ÇED’i biz yatırımcının çevresel el kitabı olarak görüyoruz. ÇED raporu hazır-landıktan sonra eğer olumlu karar çıkarsa bu ÇED raporu 49 yıl için geçerli olacaktır. ÇED sürecinde çevre sorunla-rı ortaya çıkmadan önlenmektedir. Bu çalışmalar ÇED süreci içerisinde bilim-sel metot ve tekniklere dayalı olarak yapılmaktadır. Bir mevzuat çerçevesin-de yönlendirilmektedir.”
BİZ KARAR MERCİNE BİLİMSELRAPORLAR SUNUYORUZ
ÇED sürecinin kendi başına karar süreci olmadığını belirten Şahin, “Biz ne Çınar olarak, ne de DOSAB olarak bu sürecin karar mercii değiliz. Biz, karar-ları verebilmeleri için karar mercilerine oluşturduğumuz raporları sunuyoruz. Karar vermeye sürecini destekleyen sürecin çalışmalarını yürütüyoruz. Dolayısı ile teknoloji, yer alternatif-leri dışında çevresel argümanlar ile çevreye olabilecek etkilerini irdelemek-teyiz. ÇED’in bir amacı da ekonomik ve sosyal gelişmeye engel olmaksızın çevre değerlerini ekonomik politikalar karşısında korumak, planlanan faali-yetin yol açabileceği olumsuz etkileri önceden tespit edip gerekli önlemlerin alınmasını sağlamaktır.
ÇED RAPORU HERKESE AÇIKBiz süreçte alınması gereken tüm
çevresel önlemleri rapor içerinde inceliyoruz. Şeffaf süreç nedeni ile tüm paydaşların görüşlerini topluyoruz. Bu süreç defalarca halka görülmektedir. Örneğin ÇED başvuru dosyasını oluş-
38
KAPAK KONUSU
turduk. e-ÇED ile internet üzerinden de halka ulaştırılıyor. Rapor, vatandaşlar ve tüm paydaşlara açıktır. Bu sürecin tümünde Bursa’dan gelen görüş ve önerileri rapora yansıttık. Yansıma-yan görüşler varsa da bunlar da süreç içinde katılır” dedi.
DOSAB, TÜRKİYE’DE GÖRMEDİĞİMİZ KADAR BİLGİLENDİRME YAPTI
Bursa’da, bazı kesimlerin halkın katılımı toplantısı konusunda bu proje özelinde eleştiri yaptığını belirten Mus-tafa Şahin, “Yönetmelik gereği, proje alanı organize sanayi bölgesi olduğu için Çevre Bakanlığı bu toplantıyı iste-medi. Bu bizim ya da DOSAB’ın kararı değildir. Buna rağmen DOSAB, Bursa Kent Konseyi dahil 40 dolayında bilgi-lendirme toplantısı yapmıştır. Birçok projede bizler çalışıyoruz, Türkiye’de benim görmediğim derecede yoğun faaliyet ve çabadır. Bu açıdan DOSAB’a teşekkür etmemiz lazım. Ayrıca, Çınar Mühendislik ekibi bölgede konu ile ilgili anketler yapmış, derinlemesine mülakatlar gerçekleştirmiştir. Çok şef-faf ve başarılı bir süreç gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.
PROF.DR. GÜLEN GÜLLÜ:BU BİR İYİLEŞTİRME PORJESİDİR
Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gülen Güllü de, projenin hava kalitesi modellemesi çalışmasının nihai so-nuçlarını açıkladı. Güllü, daha önce 12 Eylül tarihinde Bursa Kent Konseyi’nde çalışmanın ön sonuçlarını paylaştık-larını ve Bursa’da çok tartışıldığını hatırlatarak, “DOSAB Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi Projesi’nin başlıca amacı buhar temini. Şu anda DOSAB bünye-
sinde mevcut buhar kazanlarındaki buhar ihtiyacını tek merkezden karşı-lamak istiyorlar. Dolayısıyla, aslında yeni bir proje değil bir çeşit rehabilitas-yon çalışmasından bahsediyoruz. Biz, bu çalışmayı yeni bir santral değil bir iyileştirme projesi olarak görüyoruz. O nedenle yaptığımız bilimsel çalışma, mevcut tesislerin bütün hava etkilerini değerlendirmek ve bu tesisler kapatılıp da bir merkezden buhar üretimi yapı-lırsa o zaman bu bölgenin hava kalitesi nasıl değerlendirilecek çerçevesinde-dir” dedi.
DOSAB, EN İYİTEKNOLOJİYİ SEÇMİŞTİR
Güllü, bu tür büyük yakma tesisle-rinde seçilen teknolojinin çok önemli olduğunu belirterek, “Bu yapılar bütün dünyada yüksek kirliliğin potansiyeli tesisler olarak adlandırıldıkları için, özellikle Avrupa’da entegre kirlilik önleme kontrolü ile ilgili yapılan çalış-malar var. İspanya’nın Sevilla kentinde bir büro mevcut. Burada kirlilik riski yüksek sanayi çalışmalarının mevcut tekniklerinin en iyisinin neler olabi-leceği ile ilgili kılavuz dokümanlar
çıkarılıyor. Bu dokümanlar sanayiciye yatırım yaparken seçtiği teknolojide yol gösterici olması açısından çok büyük önem taşır. Birçok farklı sanayi yatırımı için farklı dokümanlar bulu-nuyor. Bunlardan bir tanesi de büyük yakma tesisleri için olandır. Mevcut olan ve şuan taslak olarak hazırlanan doküman da büyük yakma tesislerinin Avrupa’da hangi teknoloji ile daha iyi nasıl çalışacağını anlatıyor. Burada akışkan yataklı bir yakma teknolojisi seçilmiş. Azot gazının, kükürt oksitlerin
FERUDUN KAHRAMAN:
SÖYLEDİĞİMİZHER ŞEYİN ARDINDA BİLİMSEL GERÇEK VARToplantıda son olarak söz alan DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman ise şunları söyledi: “DOSAB’ın bu projesi ile ilgili bugüne kadar çok şey yazıldı, söylendi… Biz başından itibaren proje üzerinde büyük bir titizlikle ve bilimsel çerçevede çalışmalarımızı sürdürdük. O çerçevede de ilerlemeye devam ediyoruz. Ülkemizin, temiz kömür teknolojilerini kullanarak enerji ihtiyacımızın önemli bir kısmını yerli kaynağımız kömür ile karşılama noktasında ilerliyor. DOSAB, bu doğrultuda yeni nesil bir proje ortaya koymuştur. Bu proje, hem yüksek verimli hem de çevresel etkiler anlamında örnek olacak bir projedir. Bugün de bir kez daha görüldü ki, çevresel etkiler anlamında mevcut durumu kötüleştiren değil aksine iyileştiren bir yapıdır. Bu açıdan, ben Bursa halkının rahat olmasını, yanlı ve yanıltıcı söylem ve yayınlara itibar etmemesini istiyorum. Çünkü DOSAB’ın, söylediği her sözün, yaptığı her eylemin ardında bilimsel veriler vardır. Bizler, çevre ve insan sağlığını olumsuz etkileyecek hiçbir yatırım ve projenin içinde olmayız.”
DOSAB Konferans Salonu’nda yapılan basın bilgilendirme toplantısına DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman, Başkan Yardımcısı İlhan Sarı ile yöneticiler Burhan Çakır, Ersan Özsoy, Haluk Sami Topbaş, Türk Ceyhan, DOSABSİAD Başkan Vekili Vedat Kantar da katıldı.
39
DOSAB içerisinde kurulmuş olan Burtez Bursa Tez Medikal OSGB, yine farklı bir bakış açısı ile yüksekte Ça-lışma Eğitimleri ve Sertifikalandırma çalışmalarına başlamıştır. Yüksekte çalışma esnasında meydana gelen iş kazalarının sonuçlarının büyük bir kıs-mının ya ölüm ya da sakat kalmakla sonuçlandığı gerçeğinden hareketle, bu konudaki eksikliği gidermek amacıyla yüksekte çalışmada iş güvenliği eğitim-leri verilmeye başlanmıştır.
Eğitimler teorik ve uygulamalı ola-rak İşgüvenliği Uzmanı ve Yüksekte Eğitici eğitmeni olan Hekimimiz tara-fından verilmektedir. Ayrıca yüksekte çalışmada kullanılacak kişisel koruyu-cu donanımların tamamı eğitime katı-lanlara tanıtılmakta ve tüm katılımcı-ların bizzat kullanımı sağlanmaktadır.
Eğitimde, yüksekte çalışma bölgesi-nin güvenliği için gerekli şartların neler olması gerektiği, toplu koruma ve kişi-sel koruma tedbirlerinin nasıl olması gerektiği de anlatılmaktadır.
Düşme tutucular, güvenlik ağları, korkuluklar gibi birçok konular hakkın-da detaylı bilgiler verilmektedir.
Yüksekte çalışmalarda kullanılacak iskelelerin ve merdivenlerin yönetme-lik gereğince hangi şartlara uygun ol-ması gerektiği anlatılmaktadır.
İnşaatlarda ve fabrikalarda yapı-lan yüksekte çalışmalarda ölümlü ve sakat kalmalı iş kazalarını sayısının hayli yüksek olduğunun SGK istatistik-lerinde de belli olduğu ve bu olumsuz durumun önlenmesinde işletme olarak üzerimize düşen doğru bilgi ve doğru eğitim hedeflediğimizden DOSAB içeri-sinde bulunan BURTEZ İSGB bahçesin-de özel olarak kurulan nizami iskelede yatay ve dikey yaşam hatları ile uygula-malar yapılmakta, eğitim verimliliğini ölçmek üzere sınav yapılmaktadır.
Sınavda başarılı olanlara İş güvenli-ği Uzmanı ve Yüksekte Eğitici eğitmeni olan Hekimimiz tarafından katılım ve Yüksekte çalışabilir sertifikası veril-mektedir.
Burtez OSGB yetkilileri, tüm işlet-me ve şantiye yetkililerinin, yüksekte çalışacak personellerini, bu eğitimlere göndererek, yüksekte çalışmalarda gü-venliği tercih edeceklerini inandıklarını söylediler.
BURTEZ OSGB YÜKSEKTE ÇALIŞMADA İŞ GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNE BAŞLADI
40
tutulması burada mümkün… Uluslar arası en iyi teknikler dokümanı, mev-cut en iyi teknikleri belirtir, böylece emisyon limitleri sağlanır. O yüzden ilk olarak kontrol edilmesi gereken, yapıl-ması planlanan tesis Avrupa’nın kabul ettiği en iyi teknoloji midir? DOSAB, bu en iyi teknolojiyi almıştır. Önerilen tesisin içinde akışkan yataklı yanma sistemi var. Özellikle kükürt oksit emisyonlarını tutma oranı çok yüksek, azot için katalitik reaktörü olan sistem var, toz püskürümü için de yeni nesil torba fitre kullanılıyor. Bunlar dediğim gibi en iyi teknoloji olarak kullanılıyor” şeklinde konuştu.
ARKASINDA DURAMAYACAĞIMHİÇ BİR RAPORUN ALTINAİMZA ATMAM
Prof. Dr.Gülen Güllü, DOSAB’ın zorunlu olmamasına rağmen, hava kalitesi modelleme çalışmasını kamuoyunu rahatlatmak, bölgenin hassasiyeti ve mevcut durum ile yeni oluşacak durumu net olarak görmek adına yaptırdığını vurgulayarak, şöyle konuştu; “DOSAB’dan üniversitemize
böyle bir başvuru oldu. Ben 25 yıldır hava kalitesi konunda uzmanım. Sa-dece Türkiye’de değil, dünyanın farklı yerlerindeki çalışmalarda yer aldım. Sadece Ankara’da değil Türkiye’nin birçok ilinde çalışmalar gerçekleştiri-yorum. Uluslararası bir insanım, ancak yerelim, ithal değilim. Ankara’da çalı-şıyor olabilirim ama bütün dünyada bu çalışmayı yürütebilecek bir profile sahibim. Arkasında durmayacağım hiçbir raporun altına imza atmam.
BU RAPORUN AKSİNİİDDİA EDEN KARŞIMA BİLİMSELÇALIŞMASI İLE GELSİN
Bursa basınında yer alan bazı söy-lemler beni son derce rahatsız etmiştir. Ancak şanslıyım bir politikacı olsay-dım veya sözünün arkasında durama-yacak bir kişi olsaydım üzülebilirdim. Ben, ancak kanıtlayabildiğim her şeyi ortaya koyarım. Yapılan bu çalışma ve kullandığım metot tüm dünyada en iyi yöntemle hazırlanmış, en doru şekilde ortaya konulmuş çalışmadır. Eğer çalışma ile ilgili eleştiriler var ise, çalışmanın doğru olmadığı konusunda;
aynı şekilde bilimsel raporla karşıma gelinmesini istiyorum. Çünkü ancak bilimsel raporlarla tartışabiliriz. Aka-demik camiayı zedeleyen bir ithamda bulunulmasın.
Ben bir devlet personeliyim. Üniversitemden izin almadan dışarıda iş yapamam. Üniversitemin de beni böyle bir çalışmada danışman yapabilmesi için bir takım kuralları var. Döner sermayeye bir ücret yatırılır, bunun yüzde 70’i üniversiteye kalır. Daha sonra üniversitem, çalışmada danışmalık yapmam için beni görevlendirir. Bu yüzden ben bu çalışmada para almadan çalışma lüksüm yok, üniversitem izin vermez çünkü. Profesyonelce bir iş yapıyorsanız bedeli vardır. Kendimizi çevre doktoru olarak düşünüyoruz. Doktora gittiğinizde tanı koymak için hastadan nasıl ücret alınıyorsa bizler de tanı koymak için parasız bu işi yapmamız söz konusu değil. Bu yüzden üsluplarda tüm akademik camiayı zedeleyecek şekilde ithamda bulunulmamasını önemle rica ediyorum.”
(1) Santralda bir baca bulunmaktadır. “Değer” kolonunda sunulmuş olan değerler tasarım verileridir.(2) SKHKKY Ek-5.A.1.’de yer alan sınır değerler(3) Büyük Yakma Tesisleri Yönetmeliği EK-1 >100 MW sınır değerler(4) Hava kalitesi modelleme çalışmasının gerekip gerekmediğini belirleyen sınır değerlerdir (SKHKKY, Ek-2)Mg: Mili gram, Nm3: Normal metreküp, SKHHKY: Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği, BYTY: Büyük Yakma Tesisleri Yönetmeliği
Parametre Değer 1
Sınır Değer
SKHHKYKonsantrasyon2
(mg/Nm³)
BYTYKonsantrasyon3
(mg/Nm³)
SKHHKYDebi4
(kg/saat)
SO2 150 mg/Nm³ (kuru, %6 O2) 31.76 kg/saat 1.000 200 60
NOx 150 mg/Nm³ (kuru, %6 O2) 31.76 kg/saat NOx (NO2 cinsinden) 800 200 40
Toz 10 mg/Nm³ (kuru, %6 O2) 2.11 kg/saat 150 30 10
CO 150 mg/Nm³ (kuru, %6 O2) 31.76 kg/saat 200 200 500
Hidrojen Klorür (HCl) 30 mg/Nm³ (kuru, %6 O2) 6.35 kg/saat 100 100 20
Hidrojen Florür (HF) 3mg/Nm³ (kuru, %6 O2) 0.635 kg/saat 15 15 2
Baca Gazı Miktarı 211 755 Nm³/saat (kuru) - - -
Baca Gazı Sıcaklığı 150 ºC - - -
Baca Gazı Hızı 7.25 m/s -
Baca Çıkışı İç Çapı 4 m - - -
Baca Yüksekliği 65 m
KİRLETİCİ KÜTLESEL DEBİLERİ VE KONSANTRASYONLARI (1-3)
Tabloya göre, DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi taahhüt edilen emisyon değerleri ile hem SKHHKY hem de BYTY’de verilen sınır değerlerin altında kalına-rak sağlandığı anlaşılmaktadır. Saatlik kütlesel emisyon değerleri de modelleme yapılması için gerekli olan sınır değerin altındadır. Buna karşın, proje alanının büyük bir sanayi bölgesi içinde yer alması, çevresinde yerleşim yerleri, tarım alanları ve ormanlık alanlar bulunması göz önünde bulundurularak zorunlu olmamasına rağmen modelleme çalışması yapılarak etkinin boyutu ortaya konulmuştur.
KAPAK KONUSU
41
KAPAK KONUSU
BURSA’DA MEVCUTHAVA KALİTESİ KÖTÜ
Prof. Dr. Gülen Güllü, modelleme-nin sonuçları konusunda ise şunları söyledi: “Mevcut durumla, kurulacak tesisin etkilerini kıyaslamak açısından çok faydalı oldu. Maalesef Bursa Böl-gesinde aktif çalışan ölçüm istasyonu yok. Ben bir uzman olarak Bursa’nın hava kalitesi problemi olduğunu görsel olarak görüyorum. Ama bunu ölçerek tespit etmek gerek. O yüzden bu çalış-ma kapsamında DOSAB’ın santralinin etki alanında bulunan 10 noktada 2 ay süreyle bir hava kalitesi ölçüm çalış-ması gerçekleştirdik. Önerim, bu proje gerçekleştirildikten sonra DOSAB’ın bu bölgede hava kalitesi ölçmek için sabit istasyon kurup, bölge halkının da hangi havayı soluduğu ile ilgili katkı sağlaması. Bunu yapacaklarına da ina-nıyorum. Proje sayesinde, bu bölgede yaşayan insanlar da hangi kalitede havayı soluduklarını öğrenmiş olacak.
Biz bilimsel çalışmamızda, DO-SAB’ın yakınında bulunan yerleşim yerlerini içeren noktaları seçtik. Ölçüm sonuçları İngiltere’deki laboratuardan alındı. Bizim modelimiz de ABD onaylı, bütün dünyada kullanılan model. Biz Eylül ayındaki toplantıda, bölgede hava kirliliğinden bahsetmiştik. Bu suç duyurusu konusu olarak algılanmış. Burada, bir megavatın altında olan
buhar üretim tesisleri var. Bunlar gelip denetlenebilir ama ceza alma-dan çalışmalarına devam edebilirler. Bizim söylediğimiz herhangi gibi suç duyurusunda bulunabilecek bir durum değil. Tekil olarak çok yüksek olma-yan, ancak yere çok yakın bacalardan atmosfere salınımları bir noktaya toplarsanız, bunların her biri koca bir fabrikadan daha çok zarar verir.”
BİLİMSEL ÇALIŞMA NASIL YAPILDI? Hacettepe Üniversitesi Çevre
Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gülen Güllü, bilimsel çalışma sonu-cunun özetle, bölge hava kalitesinde önemli oranda iyileşmeyi gösterdiğini belirterek şu bilgileri verdi; “Yani mev-cut tesisler yerine, DOSAB Projesi’nin devreye girmesi hava kalitesini iyileş-tirecektir. Bunu çeşitli parametrelerde görebiliyoruz. Rapor, planlanan DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi emisyon-larının etki alanında bulunan mevcut tesislerle birlikte bölge hava kirlen-mesine katkı değerlerinin AERMOD dağılım modeli aracılığı ile kümülatif olarak hesaplanarak, tesis etki alanın-daki dağılımlarını incelemek amacıyla hazırlanmıştır. DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi etki alanında bulunan mevcut tesislerin emisyon verilerine, planlama aşamasındaki tesisin tasa-rım emisyonlarına, gözlenen saatlik
meteorolojik verilere ve topografyaya göre elde edilen modelleme sonuçları alınmıştır. Modelleme çalışmaları SO2, NO2, PM10, CO, HCl ve HF parametre-leri için yürütülmüştür. Her bir kirletici için üç ayrı senaryo (mevcut durum, DOSAB projesi ve kümülatif etki) altın-da modelleme çalışmaları yürütülmüş ve her bir senaryo uyarınca kirletici kaynakların yerel hava kalitesi üze-rinde yaratacağı olası etkiler incelen-miştir.
SO2 DÜZEYİ YÜZDE 80ORANINDA AZALACAK
SO2 (kükürt dioksit) emisyonları için HKDYY’de, tanımlanan saatlik, günlük ve yıllık YSK sınır değerleri sırasıyla 350, 125 ve 20 μg/m3’tür. Mo-delleme çalışmaları sonuçlarına göre, DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisin-den kaynaklanacak SO2 emisyonları-nın yer seviyesinde oluşturabileceği saatlik, günlük ve yıllık YSK değerleri sırasıyla 79 μg/m3, 7 μg/m3 ve 1 μg/m3 olarak tespit edilmiştir. Buhar enerji ihtiyacını doğal gaz ve/veya kömür ile kendileri karşılamakta olan Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi içinde yer alan mevcut tesislerin oluşturabileceği saatlik, günlük ve yıllık YSK değerleri ise sırasıyla 417, 80 ve 9.6 μg/m3’’tür. Görülebileceği hali hazırda, mevcut tesislerin emisyonları saatlik YSK sınır değerinin üstünde emisyonlara sahiptir. Bu tesislerin buhar ihtiyaçla-rının DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisince karşılanması durumunda SO2 açısından bölge hava kalitesi önemli ölçüde iyileşecektir. DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisinin tek başına çalışması durumunda mevcut tesislerin neden olduğu SO2 kirletici düzeyinin %80 oranında azaltılacağı, bölge hava kalitesinde önemli ölçüde iyileşme olacağı tahmin edilmektedir.
AZOTLU GAZLAR EMİSYONU DÜŞECEKNO2 emisyonları için HKDYY’de,
tanımlanan saatlik ve yıllık YSK sınır değerleri sırasıyla 200 μg/m3 ve 40 μg/m3’tür. DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisinin emisyonlarından kaynak-lanan NO2 için hesaplanan saatlik ve yıllık NO2 YSK değerleri sırasıyla 81 μg/m3 ve 1 μg/m3 olup, yönetmelikte belirtilen sınır değerlerden oldukça düşüktür. Mevcut tesislerin emisyonla-rı için hesaplanan yıllık ve saatlik NO2 YSK değerleri ise sırasıyla 638 μg/m3
Birim: μg/m3 MevcutTesisler
DOSABTesisi
HKDYY, 2019 Sınır Değer
AB CAFEDirektifi
SO2
Saatlik (24.) 416.96 79.13 350 350
Günlük (3.) 80.22 6.86 125 125
Yıllık 9.62 0.87 20 20
NO2
Saatlik (18.) 638.18 81.46 200 200
Yıllık 16.50 0.87 40 40
PM10
Günlük (35.) 0.28 0.14 50 50
Yıllık 0.058 0.0035 40 40
CO
Maks.Günlük8 saat Ort. 191 27 10.000 10.000
AERMOD MODEL SONUÇLARI
μg: mikro gramHKDYY: Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi YönetmeliğiAB CAFE: Avrupa Birliği Hava Kalitesi Yasal Çerçevesi ve Avrupa İçin Daha TemizHava Direktifi
42
ve 17 μg/m3 olup saatlik sınır değerin yönetmelikte tanımlanan sınır değerin oldukça üstüne çıktığı tespit edilmiştir. Bölgede yürütülen 2 aylık örnekleme çalışması sırasında bölgenin ortalama NO2 konsantrasyonunun 28 µg/m3 ol-duğu tespit edilmiştir. Ölçülen değerin yaklaşık %40’ı DOSAB içinde yer alan mevcut tesislerden kaynaklanmak-tadır. DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisinin devreye alınması ile buhar ihtiyaçlarını tesisten temin edecek firmaların emisyonlarının kesilmesi, bölge hava kalitesinde önemli ölçüde iyileşmeye neden olacaktır.
PARTİKÜL MADDEAÇISINDAN FARK OLUŞMAZ
HKDYY’de PM10 emisyonları için 2019 yılı günlük ve yıllık sınır değerler sırasıyla 50 μg/m3 ve 40 μg/m3’tür. DO-SAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi emis-yonları için tahmin edilen günlük ve yıllık PM10 YSK değerleri, 0.058 μg/m3 ve 0.0035 μg/m3 olarak hesaplanmış olup, değerler yönetmelikte belirtilen sınır değerlerden oldukça düşüktür. Benzer şekilde, mevcut tesislerin yer seviyesinde oluşturacağı yıllık PM10 konsantrasyonu değeri 0.138 μg/m3 olup, ilgili yönetmelik sınır değerinin oldukça altındadır. Mevcut hava kalitesi düzeyinin tespit edildiği ölçüm çalışma sonuçları ile model sonuçları kıyaslandığında model tahminlerinin
ihmal edilebilir düzeyde olduğu görül-mektedir. Bu duruma, bölgede model çalışmalarında hesaba katılmayan doğal toz katkısı, trafik, inşaat faaliyet-leri ile bölgedeki diğer sanayi tesisleri-nin emisyonları neden olmaktadır. Göz önüne alınan mevcut tesislerin buhar üretimlerini DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisinden karşılamaları du-rumda bölgedeki yıllık hava kalitesinin PM10 açısından bir fark yaratmayacağı tahmin edilmektedir.
ÇÖKELEN TOZ MİKTARI AZALIYORSKHKKY’de günlük ve yıllık çökelen
toz sınır değeri, sırasıyla, 390 ve 210 mg/m2 gün olarak tanımlanmıştır. DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisin-den kaynaklanan günlük çökelen toz miktarı 9.4 mg/m2, mevcut tesislerin çalışması durumunda hesaplanan değer ise 11.4 mg/m2 olup, yönetme-likte tanımlanan sınır değerin oldukça altındadır.
KARBON MONOKSİT EMİSYONU ETKİ YARATMAYACAK
HKDYY’de CO için tanımlanan maksimum 8 saatlik ortalama sınır değer, 10 mg/m3’dür. DOSAB Santral emisyonları için modelleme çalışma-sıyla hesaplanan maksimum 8 saatlik ortalama CO YSK değeri 27 μg/m3 olup, HKDYY’de belirtilen sınır değerden oldukça düşüktür. Benzer şekilde,
mevcut tesislerden kaynaklanacak YSK değeri ise 191 μg/m3 olup, yine yönetmelikte belirtilen ilgili sınır değe-rin oldukça altındadır. DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi çevresinde modelin tahmin ettiği CO YSK değer-leri HKDYY’de belirtilen değerlerden oldukça düşük olup, önerilen tesisten kaynaklanacak CO emisyonları mevcut kaynaklarla beraber tesis çevresinde ve yerleşim alanlarında önemli boyut-larda etki yaratmayacaktır.
DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi emisyonlarından kaynaklana-cak HCl ve HF halojen bileşiklerinin maksimum YSK değerleri 0.164 ve 1.64 μg/m3 olup, SKHKKY’de tanımlanan KVS değerleri 150 ve 5 μg/m3’den kü-çüktür. DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisinin halojen bileşik emisyonları-nın etki alanında etkisinin olmayacağı düşünülmektedir.”
SORU-CEVAP BÖLÜMÜBasın toplantısında, basın men-
suplarının soruları da yanıtlandı. Bu sorular arasında, Danıştay’ın Yırca kararı yanı sıra, Kozağacı ile ilgili sürecin durdurulması kararlarının DOSAB’ı bağlayıp bağlamadığı da yer aldı. Bu soruya yanıt veren Mustafa Şahin, “Her proje ayrı ayrı değerlendi-rilir. Bunların DOSAB projesi ile ilgisi yoktur” dedi.
Prof. Dr. Gülen Güllü, son olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Sonuç olarak, tüm alıcı ortam bütünü düşünüldüğünde, yapı-lan ölçüm ve modelleme çalışma sonuçlarına göre DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisinin tek başına çalışması durumunda mevcut duruma göre özellikle SO2 ve NO2 kirletici düzeyinin azalacağı, bölge hava kalitesinin önemli oranda iyileşeceği görül-mektedir. Yani mevcut tesisler
yerine, DOSAB Projesi’nin devre-ye girmesi ortalama olarak yüz-de 30 hava kalitesinde iyileşme sonucu doğuracaktır. Buna karşı çıkarken, bu bilimsel sonuçla-rın mutlaka dikkate alınması gerekir. Dikkate almayanlar, Bursalılar mevcut kötü havayı solumaya devam etsin, iyileşme olmasın, diyenlerdir.”
SONUÇ: BÖLGEDEHAVA KALİTESİ İYİLEŞECEK
KAPAK KONUSU
43
KAPAK KONUSU
Santral Adı CO2 sönümlenme Yarıçap (km)
Atık ısının santral merkezli sönümlenme yarıçapı (km)*
CO2 cinsindenküresel etki (oC/yıl)
Atık ısı cinsindenküresel etki (oC/yıl)
DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi
8,7 j0,57 1,5x10-5 0,024x10-5
Ovaakça Doğalgaz Çevrim Santrali
17,4 1,4 63,1x10-5 0,14x10-5
Entek DoğalgazÇevrim Santrali
4,2 0,54 5,8x10-5 0,01x10-5
TOPLAM -- -- 70,4x10-5 0,174x10-5
Atık Isı ve Karbondioksit Yayılım Raporu:
DOSAB Projesi ile ilgili Atık Isı ve Karbondioksit (CO2) Yayılım Çalışmasını, Gazi Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet Çakmak tarafından yapıldı. DOSAB Buhar ve Enerji Üretim Tesisi ile aynı bölgede ve yakın konumdaki Entek Doğlagaz Çev-rim Santrali ve Ovaakça Termik Santrali için kümülatif olarak da yapılan etki çalışması raporu da ÇED dosyasında yer alıyor.
Raporda şu ifadelere yer verildi: “Santrallerin, oluşturacağı toplam yü-zey ısıtma gücü bölgede görülebilecek en düşük rüzgar hızına göre (1 m/s) 2,13 MW’dan büyük olamayacaktır. Güneşin dünya genelinde ortalama ışınımsal gücü (128 W/m2) ile santral kaynaklı
ışınımsal gücü (0,004 W/m2) arasındaki anlamlı fark olması nedeni ile bölgesel iklim üzerine olumsuz baskı beklenme-mektedir.
Dünya’nın küresel atık ısı değeri 2960 GW (2010 EIA verisi) ile Sant-
rallerin toplam atık ısı değeri (2487,1 MW) kıyaslandığında küresel atık ısıya katkısı %0,084’i geçmeyecektir. Atık ısı santral merkezli olacak şekilde T4 fonksiyonu ile hızla azalacak ve bölge üzerinde çok anlamlı olmayan bir baskı oluşturacaktır. Küresel ısınmaya ise, diğer insani ve endüstriyel faaliyetler gibi katkı sağlayacaktır. Santrallerin toplam atık ısısı küresel etki anlamında termodinamiksel küresel ısınmaya yıllık 0,174x10-5 oC katkı sağlayacaktır.
Santrallerin CO2 sonucu termodinamik-sel küresel ısınmaya ise yıllık 70,4x10-5 oC katkı sağlayacaktır.
Yukarıdaki hesaplamalardan anlık ışınımsal kuvvet ve güç etkisinin böl-gesel sıcaklığa olan katkısının düşük olması elektrik santralinin yakınla-rında nem veya serin günlerde ek sis oluşumu gibi etkilerin ortaya çıkması beklenmemektedir. Burada dikkat edilmesi gereken unsur, küresel bir sorun olan ısınma ancak ve ancak tüm insani ve endüstriyel diğer faaliyetlerin bir sonucunudur. Elde edilen sayısal değerlerden bahsi geçen projelerin yerel veya bölgesel iklim üzerinde tek başına önemli ve anlamlı etkisinin olması beklenmemektedir.”
DOSAB PROJESİ ve DİĞER BÖLGE SANTRALLERİ KÜMÜLATİF ETKİLERİ
*Yarıçap cinsinden atık ısının sönümlenme yarıçapıdır. Sıcaklığın 4. dereceden fonksiyonu hızlı azalacaktır
44
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Buhar ve Elektrik Üretim Sant-rali Projesi ile ilgili ÇED süreci
devam ederken, bölge müdürlüğü bil-gilendirme çalışmalarını yoğun şekilde sürdürüyor. Şengül, bilgilendirme çalışmalarında, kamuoyunu yanıltıcı bilgileri düzeltme çabalarının önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
41 SORU 41 CEVAP VEİNTERNET SİTESİ
DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül, kasım ve aralık aylarındaki faaliyetleri ile ilgili bilgiler verdi. Şengül, “16 Kasım tarihinde 41 Soru 41 Cevap’ta Yeni Nesil DOSAB Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi adlı broşür çalışma-mızı kamuoyu ile paylaştık. Halkın me-rak ettiği soruları içeren 50 bin adet broşür Bursa’da gazetelerle birlikte dağıtıldı. Kasım ayındawww.dosabenerjisantrali.com internet sitemizi hayata geçirdik. Bilgilendirme merkezimizle insanların merak ettiği tüm konulara açıklık getiriyoruz. Aynı zamanda herkes, bu site üzerinden projeyle ilgili her şeyi bilgilendirme merkezimize sorabiliyor” dedi.
DOĞRULARI ANLATMAYADEVAM EDİYORUZ
Bugüne kadar Bursa Kent Konseyi dahil 40’ın üzerinde bilgilendirme top-lantısı düzenlediklerini veya katıldıkla-
rını anlatan Şengül, “Projenin kamuo-yuna doğru bir şekilde anlatılması için elimizden geleni yapıyoruz. Bugüne kadar böyle bir proje ile ilgili olmadığı kadar şeffaf ve katılımcı davranıyo-ruz. Önce ‘Halka anlatmıyorsunuz’ diyen bazı insanlar, bu bilgilendirme çalışmalarımızı eleştirip kendileriyle çelişiyorlar. Halkı yanıltıcı bilgilendir-
meler yaptığımızı, broşürler dağıttığı-
mızı söylüyorlar. Biz bilimsel gerçekleri paylaşıyoruz. Oysa
halkı yanıltanlar, yan-lış bilgilerle açıklama
yapanlar kendileri. Gördük ki, halkın doğ-ru bilgilenmesinden
rahatsızlar. Açıkça bu çalışmalarımızı haz-medemiyorlar ve panik
hallerini anlayabilmiş değiliz. Bütün bunlar asıl
niyetleri ve ne kadar de-mokratik olduklarını da
ortaya koyuyor. Biz doğruları anlatma-ya devam ediyoruz” dedi.
TÜM GELİŞMELERİ HALKLAPAYLAŞIYORUZ
Kasım ayında kendisinin AS TV’de Kent ve Vizyon Programı’na katıldığını ve canlı yayında soruları yanıtladığını belirten Şengül, “4 Aralık’ta ÇED süreci ve ÇED dosyasıyla, bilimsel raporların sonuçlarını basın toplantısı yaparak herkesle paylaştık. Konularında uzman danışmanlarımız televizyon programlarına çıktılar. Ardından ben
TMMOB İKK Sekreteri Remzi Çınar ile AS TV’nin daveti üzerine Platform Özel Programı canlı yayınına katıldım. Ora-da da Sayın Çınar ile birlikte konuyu tartıştık, projenin doğrularını anlattık. 11 Aralık’ta Ankara’da Çalışma ve Sos-yal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk Çelik ve Bursa Milletvekillerimizle bir araya geldik. 23 Aralık’ta İDK toplantısı oldu. Burada sayamayacağımız birçok bilgilendirme çalışması yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz” dedi.
AKADEMİK İNSANLARIÖNEMSİYORUZ
DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül, 41 soru 41 cevap broşüründe yurt dışında faaliyet gösteren benzer projeleri gidip-inceleyip örnekledikleri-ni ifade ederek, masa başında yapılan eleştirilerin yanlış olduğunu söyledi. Akademik odaları ve akademik insan-ları çok önemsediklerini ifade eden Şengül, çevreye duyarlılık ve teknik konularda örnek gösterdikleri Alman-ya ve Danimarka gibi ülkelerde şehir merkezlerinde yer alan santrallerin, bir oda başkanı tarafından eleştirilmesini de şöyle yorumladı: “Onun söylediği gibi bunlar sadece elektrik üreten sant-raller değil. Biz günlerce o santrallerde incelemeler yaptık. Elektrik üretmekle birlikte, buhar üreten; hem fabrikalara hem konutlara ısı sağlayan ve çevre konusunda son teknolojiyi kullanan yapılar. Biz ise onlardan daha teknolo-jik ve daha az baca emisyon değerleri-ne sahip bir proje ortaya koyduk. Açık davetimizdir, kendileri ile gidip o pro-jeleri yerinde inceleyebiliriz. Böylece,
DOSAB,Doğru AdımlarlaYoluna Devam EdiyorDOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül, Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi Projesi ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdi. Şengül, “DOSAB, doğru bir proje ortaya koydu ve bu proje ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
KAPAK KONUSU
DOSAB,Doğru AdımlarlaYoluna Devam Ediyor
45
temiz kömür teknolojileriyle yeni nesil projeler nasıl yapılıyor ve çalıştırılıyor herkes görmüş ve öğrenmiş olur.”
MEVCUT DURUMUİYİLEŞTİRECEK BİR PROJE
DOSAB Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi Projesi’nin son teknolojiyi kulla-nan, bölgedeki buhar üretimini çevreci tek merkezde toplayan bir yatırım ola-cağını söyleyen Şengül, “Biz bu haliyle projemizin bir iyileştirme projesini ol-duğunu, mevcut duruma göre daha iyi hava kalitesi sağlayacağını söylüyoruz. Bu bilimsel raporlarla da ortaya konul-muş bir gerçek. Yani DOSAB, bölgedeki buhar üretimin üzerine ek bir tesis yapmayacak. Mevcut 101 kazandaki üretimi kapatıp, tek merkeze alacak. Bu hem çevresel etkiler anlamında çok daha iyi sonuçlar verecek hem de verimli bir proje olacak. Ama bunun böyle olmayacağını söylüyorlar. Biz de, ‘bunu bilimsel olarak ispatlayın, biz böyle olacağını ispatladık’ diyoruz. Bizler ve 40 binin üzerinde çalışan, et-rafımızda on binlerce vatandaş burada yaşıyoruz, durumu daha kötüleştirecek bir proje yapar mıyız? Ama görüyoruz ki, bizim çalışanlarımızla, mahalleleri-mizdeki vatandaşlarla araya aramıza
girmeye çalışıyorlar. Kimse aramıza girmesin, kimse gereksiz çığırtkanlık yapmasın. İsteyen istediği anda proje hakkında bilgi alabilir. Komşularımızla aramızı bozmasınlar” dedi.
DOSAB, EN ÇAĞDAŞYATIRIMLARI YAPAN BÖLGE
DOSAB’ın, santral projesi ile çok gündeme geldiğini ancak Bursa ve ülkemizin en çağdaş organize sanayi bölgelerinin başında geldiğini belirten Şengül, “Bu bölge, sanayicisinin birlik-teliği, çalışanlarının gayreti ile örnek yatırımlar yapan ülkenin en büyük bölgelerinden birisidir. Sanayi için en elverişli şartları tesis etmesi yanında sosyal sorumluluk ve kente katkı anla-mında, gerek bölge müdürlüğü gerekse bölge sanayicilerinin birçok çalışması var. Bunları biz anlatmıyoruz, doğru da bulmuyoruz. Ancak, bölgemizdeki mes-leki teknik eğitim merkezi BUTGEM, Tofaş’la birlikte Bursa’ya kazandırılan fen lisesi, 300 öğrenciye üniversite başarı bursu, emniyet müdürlüğümüze alınan 53 araç, polis merkezi yapımı, itfaiye merkezi yerinin verilip araçların temini, Osmangazi Sahipsiz Hayvan-lar Barınağı’na 7 yıldır aylık düzenli katkı, Bursaspor’a A Takım otobüsü
alımı, İSGÜM Bursa Bölge Laboratuarı, DOSAB Polikliniği, 2015’de bitecek 150 öğrenci kapasiteli kreş yatırımı, sağlık alanında, tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkma konusunda DOSAB ve sanayicilerimizin on milyonlarla ifade edilen katkıları var. 3,5 milyon liralık DOSAB Çocuk Bakımevi’nin 900 bin lirasını BEBKA karşılayacak, bunu dahi santral projesi ile ilişkilendirip suisti-mal etmeye çalışanlar çıktı. Anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz” şeklinde konuştu.
KAMUOYU YANLIŞYÖNLENDİRİLMEK İSTENİYOR
Şengül, geride kalan süreçte kamuo-yunu proje konusunda yanlış yönlen-dirmeye dönük birçok şey yapıldığını vurgulayarak, “Biz diyoruz ki, en iyi teknikleri, en son teknolojiyi kullana-cağız. Çevresel etkiler denetim altında olacak. Baca emisyonları 7/24 bakan-lıkça izlenecek. Bursa’da kurulacak ba-ğımsız bir komisyon aracılığıyla, ikinci bir denetime açığız. Bu komisyon ulus-lar arası bağımsız denetim kuruluşuna tesisimizi denetlettirsin. Ama bizim projemiz özelinde değil, genel olarak kömürlü santrallerin kötü örneklerinin etkileri insanlara anlatılıyor. Biz sadece
KAPAK KONUSU
9 Aralık’taki Platform Programı canlı yayını anında www.bursahakimiyet.com.tr internet sitesinde Serhat Şengül ve Remzi Çınar’ın söylediklerine halkın katılımı soruldu. AS TV’den aynı anda yayınlanan sonuçlara göre, 9473 kişi oy kullandı, bunların yüzde 57’si Şengül’e, yüzde 43’i Çınar’a katıldığını belirtti.
Okan Tuna’nın hazırlayıp sunduğu ve AS TV’de 9 Aralık’ta canlı olarak yayınlanan Platform Programı’na DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül ve TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri, aynı zamanda Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Remzi Çınar konuk oldu. Programda, DOSAB projesi ile ilgili konular tartışıldı.
46
baca emisyonlarında değil, kömürün nakliyesi, depolanması, küllerin taşın-masında tamamen kapalı bir sistem kuruyoruz. Etrafa toz salmayacağız. Yer altı suyu kullanmayacak, arıtma tesisinden geri kazanımla tesis suyunu karşılayacağız.
DOSAB, 2007 yılından bu yana atık su arıtma tesisini aralıksız ve en doğru şekilde çalıştırıyor. Bu tesis ülke çapın-da üç çevre ödülü aldı. İyi çalışması nedeniyle Çevre Bakanlığının elektrik teşvikini alan az sayıdaki OSB’den birisiyiz. Yine de bazıları çıkıp, ‘madem DOSAB çok çevreci proje yapıyor, o zaman Nilüfer Çayı neden zehir akıyor’ diyor. Biz de, bu iki konunun ayrı şeyler olduğunu, Bursa derelerinde DO-SAB kaynaklı bir su kirliliği olmadığını, bizim tesisimizin çalıştığını söylüyo-ruz. Nilüfer’in temizlenmesini en çok biz istiyoruz. Çünkü biz arıtıp su deşarjı yapsak da arıtılmadan yapılan deşarj-lar nedeniyle kirlilik önlenemiyor.”
ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUZKamuoyuna yanlış yansıtılan
konulardan birisinin de Danıştay’ın Soma Yırca ile ilgili verdiği iptal kararı olduğunu söyleyen Şengül, “DOSAB’ın
projesi ile ilişkilendirilmeyecek bir konu ama bu yapılıyor. Soma’da planlar yapılmamış. Tamamen zeytin arazisi içinde olan ve Zeytin Kanunu-na dayalı, acil kamulaştırma ile ilgili iptal kararı söz konusu oldu. Bizim projemiz ise organize sanayi bölgesi içinde. 1/25.000, 1/5.000 ve 1/1.000’lik tüm planları yapılmış ve onaylanmış. Kısaca, tamamen birbirinden ayrı bir durum var. Bunu dahi kamuoyuna
aynı göstermeye çalışıyorlar. Asıl halkı yanıltmaya dönük girişim bu. Bizim projemizin tarım arazisi üzerinde olduğunu söyleyenler, önce kendi otur-dukları yerlere, yanı başlarında çalışan kömür santraline bir baksınlar? Tüm bunları yokmuş gibi görüp, DOSAB’a dönük bu kampanyayı yürütenlerin hesaplarını kamuoyu gibi biz de anlamakta zorluk çekiyoruz” şeklinde konuştu.
DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şengül, AS TV’de yayınlanan Alican Tarakçıoğlu’nun hazırlayıp sunduğu Kent ve Vizyon programına konuk oldu. 18 Kasım’daki canlı yayında Şengül, yapılması planlanan Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi hakkındaki soruları yanıtladı.
KAPAK KONUSU
DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman, Başkan Yardımcısı İlhan Sarı ve Bölge Müdürü Serhat
Şengül, Bursa Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği görevine 1 Ocak 2015 itibariyle başlayan Prof. Dr. Rüstem Aşkın’ı ziyaret etti. 9 Ocak’taki ziyarette Prof. Aşkın’a başarı dilekleri iletildi. DOSAB Başkanı Ferudun Kahraman, Prof. Dr. Rüstem Aşkın’ın, Bursa Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi yöneticiliğinin ardından devraldığı yeni görevinde de, tüm Bursa’nın ve sanayicilerin birlikteliği ile iyi çalışmalar yapacağına inandıklarını söyledi. Ziyarette, DOSAB’da bulunan semt polikliniğinin daha verimli çalışması için Demirtaş’a yakın bir bölgede DOSAB tarafından yeni bir tesis yaptırılıp devredilmesi konusu da görüşüldü. Başkan Kahraman, “Biz iki yıl önce bu projemizi gündeme getirdik. Osmangazi Belediyemizin kamulaştırdığı alanda DOSAB olarak 7 yıldızlı bir sağlık tesisi inşa etmek istiyoruz. Bu tesi-sin, 7 gün 24 saat; DOSAB’da çalışanlara, Demirtaş, Panayır, Alaşar, Ovaakça, İsmetiye gibi bölgede yaşayan 150 bin kişiye hizmet vermesini arzu ediyoruz” dedi. BKHB Genel Sekreteri Prof. Aşkın da bu projenin bu dönemde hayata geçirilmesi için gerekli çalışmaları yapacaklarını söyledi.
BKHB Genel Sekreteri Prof. Dr. Aşkın:Sanayicilerle İyi İşler Yapacağız...DOSAB Yönetimi, Bursa Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği görevine başlayan Prof. Dr. Rüstem Aşkın’ı ziyaret etti. Ziyarette, bölgeye kazandırılması planlanan yeni sağlık tesisi konuşuldu.
47
Enerji Yatırımları Şube Müdürü Ke-nan Ocak’ın başkanlığındaki top-lantıda 12 kurumun proje ile ilgili
görüşleri ortaya konuldu. Komisyonda, Çevre ve Şehircilik Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Daire Başkanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Hava Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ Genel Müdürlüğü, Or-man ve Su İşleri Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, İl Halk Sağlığı Müdürlüğü, DOSAB ve ÇED raporunu hazırlayan danışmanlık firması Çınar Mühendislik, Mimarlık yer alıyor.
KURUMLAR GÖRÜŞLERİNİ SUNDUİDK Toplantısına DOSAB, Bölge
Müdürü Serhat Şengül ve birim sorumluları Elektrik Mühendisi Mustafa Ateş, Makine Mühendisi Murat İspa, İnşaat Mühendisi Burak Kargı, Çevre Yüksek Mühendisi
Ebru Yavuz, Yüksek Kimyager Selen Tunçman, Elektrik Mühendisi Nezih Ertunga ile katıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Ahmet Malkoç, Elif Kılıç, Ziya Durucan ile MİGEM, Bursa İl Çevre Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi kurum temsilcileri toplantıda yer alırken, diğer kurumlar görüşlerini yazılı olarak bildirdi. Toplantı başında Bursa Tabip Odası adına Alpaslan Türkkan proje ile ilgili görüşlerini dile getirdi.
DOSAB Bölge Müdürü Serhat Şen-gül, toplantıyla ilgili yaptığı değerlen-dirmede, “Bu toplantı, projemize ilişkin ÇED raporuna olumlu veya olumsuz kararın çıkacağı bir toplantı zaten değildi. Biz projemizle ilgili bilimsel ve teknik çalışmaları tamamlayıp dosyamızı yüklemiştik. Komisyondaki kurumlar da incelemelerini yaptı, var-sa talepleri ile görüşlerini dile getirdi. Projemiz ile ilgili ÇED karar süreci devam ediyor” dedi.
KAPAK KONUSU
ÇED Karar Süreci Devam Ediyor
DOSAB Buhar ve Elektrik Üretim Tesisi ile ilgili ÇED süreci kapsamında İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) Toplantısı, 23 Aralık 2014 Salı günü Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda yapıldı.
48
KAPAK KONUSU
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Global Enerji Derneğince Congresium Ankara Uluslararası
Kongre ve Fuar Merkezi’nde düzenle-nen 7. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı (EIF) açılışında yaptığı konuşma-da, dünyada enerji sektörüyle alakalı adaletli bir dağılım olmadığını söyledi. Yıldız, her ülkenin coğrafyasından kaynaklanan avantajları üretime dönüştürdüğüne işaret etti.
ENERJİ POLİTİKALARI VEÇEVRESEL SORUNLAR
Enerji politikalarının çevresel sonuç-larına dikkati çeken Yıldız, şöyle konuş-tu: “Bir kısım ülkelerin hak etmediği refah seviyesinin peşin alınması ve günümüz insanı tarafından tüketilmesi çok dramatik bir sonucu doğuruyor. Bunu peşin olarak satın alıyoruz, ken-dimizden daha fazla sevdiğimizi iddia ettiğimiz çocuklarımıza ise bu sıkıntıyı vadeli olarak satıyoruz. Bunun için samimi, dürüst, açık, şeffaf politikaları paylaşmalıyız. Yalnız bizim paylaşma-mız yetmiyor, dünyada bunun doğru şekilde paylaşılması lazım.”
HER ÜLKE ÖNCE KENDİNİDÜŞÜNEREK POLİTİKALARI DELİYOR
Dünyada liberalleşmenin, serbest-leşmenin, özelleştirmenin bir kısım avantajları yanında bir kısım kompli-kasyonları olduğunu dile getiren Yıldız, şunları kaydetti: “Bireyselleşmeyi getirdi. Her birimizin araçlarını keyifle
kullandığı bir zamanda çoğunluğumuz petrol şirketlerinden dünyayı kirleti-yorlar diye şikayet ediyoruz. Çevreyle, dünyayla, küresel iklim değişikliğiyle alakalı kaygılarımız, bunlarla alakalı çözüm önerilerimiz var ama her ülke kendi kalkınmasını öncelikli bulun-durarak ulusal politikalarıyla bunları deliyor. Her birimizin ortak değeri ik-lim değişikliğiyle alakalı konular iken bireysel bütün değerlerimiz bunun tersine işliyor. Benim yaptığımdan bir şey olmazla bu iş olmuyor.”
MAHALLENİN DELİSİ BİZ MİYİZ?Almanya’nın kömürden elektrik
üretim oranının yüzde 43’lerde oldu-ğunu, bunu yüzde 51’e çıkartma kararı aldığını ifade eden Yıldız, ABD’nin kömürden elektrik elde etme oranının da nükleerle birlikte yüzde 50’nin üzerinde olduğunu belirtti. Kömür, petrol ve doğalgazın şu anda dünya enerjisinin yüzde 85’ni karşıladığına dikkati çeken Yıldız, amacın 2035’e ka-dar bunun yüzde 75’lere indirilmesini sağlamak olduğunu vurguladı. Yıldız,
Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanıTANER YILDIZ:
Zeytinliklerden deEnerji Santrallerinden de
VazgeçmeyeceğizKömür, petrol ve doğalgazın şu anda dünya enerjisinin yüzde 85’ni karşıladığına dikkati çeken Taner Yıldız, “Dünyada hal böyleyken biz kömür santralinin yapılıp
yapılmamasını tartışıyoruz. O zaman şöyle derler: Mahallenin delisi biz miyiz arkadaşlar? Ne zeytinliklerden ne de enerji santrallerinden vazgeçeceğiz” dedi.
49
KAPAK KONUSU
Türkiye hızla geliştiğini ve Bursa’nın da bu gelişimde öne çıktığını anlatan Altepe şunları
söyledi: “Ülke olarak hedeflerimiz büyük. Bu hedeflere ulaşmak enerji ile sağlanacak. Görüyoruz ki, her tarafta enerji ile ilgili yatırımlar yapılıyor. Her enerji yatırımında hemen çatırtılar, patırtılar, itirazlar çıkıyor. Başta biz bunları masum ve samimi hareketler sanıyorduk. Bur-sa’ya da santral kuruldu. 1996-97’de iyi niyetlerle başlamıştı. Refahyol döneminde Recai Kutan Enerji Baka-nı iken temel atmıştı. Bütün Bursa ayağa kalktı. Bursa yıkılacak, Bursa yerle bir olacak, iklim şöyle olacak, böyle olacak, böyle değişecek, şöyle değişecek diye… Derken santral dev-reye girdi bir şey değişmedi. Hayat aynen devam ediyor.
AVRUPA’DA BİR ÇOK ÖRNEĞİ VARBakıyoruz Avrupa’da şehrin
göbeğinde her türlü santral var. Katı yakıtlısı, sıvı yakıtlısı, nükleeri var.
Her yerde var. Eskiden kurulmuş, şehirler büyümüş ve şehirlerin merkezlerinde kalmışlar. Hepsi çalışıyor. ‘Kaldırıyoruz’ diyorlar, demode olanları kaldırıyorlar. Onu da gördük. Soğuk savaş devam edi-
yor. En büyük savaş enerji savaşı. İnşallah biz de bundan galip çıkaca-ğız. Biz de yerle yönetimler olarak bunun bir parçası haline geldik. Yet-kiler, günden güne her alanda yerel yönetimlere devrediliyor. Bizler de enerji üretimi konusunda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Akan suyumuza türbin koyuyoruz, esen rüzgarımıza rüzgar santrali kuru-yoruz. Tarlarımıza, tesislerimize güneş paneli koyuyoruz. Niye, 210 tane spor tesisi benim başkanlığım-da yapıldı. Burada onlarca havuz var. Bunları ısıtmak için hep enerji lazım. Tramvay, metro hatlarımız 50 kilometreyi buldu, bunların hepsine enerji lazım. Bol bol enerji tüketi-yoruz. İnşallah bunu da her geçen gün düzene sokuyoruz. Artık herkes kullandığı enerjinin bedelini ödeye-cek. Bursa bunu yapıyor. Kullandığı enerjinin bedelini en güzel şekilde ödüyor. Diğer bölgelerde öderse her-kes buna katkı koyarsa Türkiye’de hızlı şekilde gelişme sağlanır.”
Bursa Büyükşehir Belediye BaşkanıRECEP ALTEPE:
En Büyük Savaş Enerji SavaşıBiz Buradan Galip Çıkmalıyız
Elektrik Dağıtıcıları İletişim Zirvesi’nin ilki yıl sonunda Bursa’da yapıldı. Türkiye’deki 21 elektrik dağıtım şirketinin yöneticilerinin katıldığı zirvede konuşan
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, önemli mesajlar verdi.
“Hepsi o. Dünyada hal böyleyken biz kömür santralinin yapılıp yapılmama-sını tartışıyoruz. O zaman şöyle derler: Mahallenin delisi biz miyiz arkadaşlar? Dünyanın toplam 7 milyar tonluk yıllık tüketimi var. 3,5 milyar tonunu yalnızca Çin harcıyor. Bizim toplamı 106 milyon ton. Çin’in 35’te biri, dünyanın da 70’te biri” dedi.
NE ZEYTİNLİKTEN, NE ENERJİSANTRALLERİNDEN VAZGEÇECEĞİZ
Bakan Yıldız, ne zeytinlikten ne de enerji santrallerinden vazgeçeceklerini
ifade ederek, bir doğruyu tercih etme-nin bir diğerinden vazgeçmek anlamına gelmediğini vurguladı. Çözümü basit ve kolay olduğuna işaret eden Yıldız, eksiltilen her zeytin ağacının yerine 10 katının dikilmesi gerektiğini söyledi.
DAHA AZ DOĞALGAZ İTHAL EDECEĞİZYıldız, “Kefenin diğer tarafında 153
milyon ton görünür kömür rezervi var. Bugünkü piyasa değeri 7,5 milyar dolar. Yaptığımız anlaşma gereği 1,6 milyar dolarlık yatırım yapılacak, en az 3 bin kişi istihdam edilecek, 4 yılda yatırım
bitirilecek ve işletmeye geçtikten sonra her yıl için ürettiği elektriğin kilovat saatinden ödeyeceği kira bedeli 150-152 milyon lira. 30 yıl boyunca da eskalas-yonla bunu ödeyecek. Elde edeceğimiz yıllık kiradan dikebileceğimiz zeytin ağacı 9 milyon. Her yıl 230 milyon dolarlık daha az doğalgaz ithal edeceğiz. Bu rakamlar Ak Parti ve AK Partililerin değil, 77 milyonun, hepimizin.”
50
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından bu yıl 41'incisi düzen-
lenen ‘Ekonomiye Değer Katanlar-2014' ödül töreni için Kasım ayında geldiği Bursa’da yapısal dönüşüm programına değindi ve ekonomiye dair mesajlar verdi.
Bursa'nın ekonominin aynası ve en fazla ihracat yapan ikinci il olduğunu ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasının enerji başlığı bölümün-de şunları söyledi: “Eğer enerji verim-liyse enerji maliyetleri düşer ve rekabet gücünüz artar. Türkiye'nin de en büyük zaafı veya zayıf tarafı, enerji üreten ülke olmaması. Doğal enerjide zaaf. Dış ticaret açığımızın büyük ölçüde enerjiden neşet ediyor olması. Onun için enerjiyi öylesine verimli kullan-malı ve yerli kaynaklara dayalı enerji üretimi öylesine artırmalıyız, Bursalı sanayicinin ihtiyaç hissettiği enerji en ucuza Bursa'ya gelebilsin veya Bursa'da üretilebilsin. Dolayısıyla bu yapısal dönüşüm programlarında da doğrudan Bursa'ya hitap eden bir yön var. Bütün sanayicilerimizi enerjide verimliliğin artırılması yönündeki çabalarımıza kat-
kıda bulunmaya davet ediyorum. Enerji tasarrufu yanında Türkiye'de enerji üretimi alanında faaliyet göstermek ve transit ülke olarak Türkiye'nin ve coğrafyasından geçen enerjiyi müm-kün olduğu kadar Türkiye'nin çıkarları yönünde değerlendirmek bizim için en temel hedeflerden birdir.”
8 KATEGORİDE 74 ÖDÜL VERİLDİBaşbakan Yardımcıları Ali Babacan
ve Bülent Arınç ve bakanlar ile 18 bü-yükşehir belediye başkanı, sivil toplum kuruluşları ve Bursa iş dünyası tem-silcilerinin yoğun katılımıyla yapılan BTSO Ekonomiye Değer Katanlar-2014 Ödül töreninde 8 farklı kategoride 74 ödül verildi. Gelir ve kurumlar vergisi sıralamasında ilk 10 sırada yer alan kişi ve kurumlarla en fazla ihracat yapan 10 firma ve en başarılı KOBİ'ler kürsüye çıktı. Bu yılki törende "Sektör Birincile-ri", "Dönüşümün Liderleri" ve "Bursa'nın Mucidi" kategorilerinde de ilk kez ödül dağıtıldı. BTSO'nun Bursa'da ilk kez gerçekleştirdiği ‘İnovasyon Ligi Araş-tırması" sonuçlarına göre "İnovasyon" kategorisindeki ödüller de sahiplerini buldu.
Gelir Vergisi dalında Muharrem Yılmaz, Kurumlar Vergisi ile İnovasyon kategorilerinde Tofaş, İhracat’ta ise Oyak Renault zirvede yer aldı. Dönüşümün Liderleri Durmazlar AŞ ile Coşkunöz Holding olurken, Bursa’nın Mucidi ise Evren Yurttaş seçildi. Ödül töreninde En Başarılı KOBİ’ler kategorisinde 12 firma ile Sektör Birincileri dalında 20 firma kürsüye çıktı.
Başbakan Davutoğlu’ndanYerli Kaynaklı Enerji Mesajı
‘Enerjiyi öylesine verimli kullanmalı ve yerli kaynaklara dayalı enerji üretimi öylesine artırmalıyız ki, Bursalı sanayicinin ihtiyaç hissettiği enerji en ucuza Bursa'ya
gelebilsin veya Bursa'da üretilebilsin.’
BTSO’nun2015 Bütçesi, 33,2 Milyon TLBursa Ticaret ve Sanayi Oda-sı’nın (BTSO) 2015 yılı bütçesi 33 milyon 225 bin lira olarak kabul edildi. BTSO Merkez Binası’nda gerçekleştirilen, aralık ayı meclis toplantısında bütçe kabul edildi. BTSO Başkanı İbrahim Burkay, BTSO’nun 2014 yılında ortaya koyduğu vizyon ve projeleriyle sadece Bursa’nın değil, Türki-ye’nin de gündemine oturduğunu ifade etti. Burkay, “2014 yılında 32 projeyi hayata geçirdik. Buna rağmen faiz dışı bütçemiz fazla verdi. Görevi devraldığımızda 153 milyon 800 bin lira olan nakit varlığımız, 31 Aralık itibarıyla 193 milyon lira oldu” dedi. Burkay, 2014 yılında Bursa iş dünyası adına 40 milyon lira hibe desteği aldıklarını açıkladı.
51
52
İsmetiye ve Demirtaş mahallelerinde dereye akan atık suların Doğu
Atıksu Arıtma Tesisi’ne aktarımını sağlayan bağlantı yatırımı tamamlandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, BUSKİ bürokratları ile birlikte çalışmaları yerinde inceledi, atık suları arıtma tesisine aktaran pompa sistemini
de bizzat çalıştırdı. Kanalizasyon ve evsel atıklar, bölgedeki İsmetiye Deresi’ne, Deliçay’a ve bunların üzerinden de Nilüfer Çayı’na akıyordu. Yaklaşık 15 milyon TL’lik yatırımla ve kollektör hatlarıyla, Demirtaş ve İsmetiye bölgesi ile çevresinin atıklarının tamamen bu kolektöre alınması sağlandı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa’nın değerlerinden Nilüfer Deresi’nin temiz
akması için bir süre önce başlattığı çalışma-larına hız verdi. BUSKİ yatırımları ile 2 yıl içerisinde yeni arıtma tesislerinin devreye girmesi, hem derenin temiz akmasını hem de kokunun giderilmesini hedefleniyor.
BUSKİ Genel Müdürü İsmail Hakkı Çetinavcı, öncelikle Gürsu ve Kestel’deki evsel ile sanayi tesislerinin atıklarının arındırıldığı Yeşil Çevre Arıtma Tesisi’nin kapasitesinin artırılmasının yapıldığını söyledi. Çetinavcı, “BUSKİ olarak 12 milyon TL’lik yatırımla hayata geçirdiği-miz 9 bin 200 metreden oluşan Samanlı Kolektörü inşaatında sona yaklaşıldı. Samanlı Kolektörü Doğu Atık Su Arıtma Tesisi ile Vakıfköy arasında kalan Millet, Samanlı, Kumlukalan, İsabey, Demetevler, Değirmenönü, Karapınar, Yenidoğan, Şirinevler, Arabayatağı, Çınarönü, Demirtaş ve İsmetiye mahallelerinden dereye akan atık suyun arıtma tesisine getirilmesini sağlayacak. Şehrin doğu yakasındaki atık suların Nilüfer Deresi’ne deşarjını önleyen çalışmamızın yanı sıra Bağlarbaşı’nın bir bölümü, Yunuseli, Güneştepe, Yeniceabat, Çeltik, Armutköy, Panayır, Doğanevler, İsmetiye, Yalova Yolu Özdilek arkasındaki Panayır Köprüsü ile Küçükbalıklı Köprüsü arasında kalan bölge, Serme, Barakfakih Sanayi Bölgesi’nin bir kısmı ve Gürsu TOKİ’nin kanalizasyon atıklarını Doğu Atıksu Arıtma Tesisi’ne ulaştıracak altyapı projesinin anlaşmasını imzaladık. Proje 2 yıl içerisinde hizmete girecek” dedi.
BTSO da, şehrin doğusundaki kirlilik yaratan 15 kadar tekstil işletmesinin tem-silcileri ile BUSKİ ve DSİ yetkililerini bir ara-ya getirdi. Tesislerin, kısa sürede Samanlı Kolektörüne bağlanması istendi. Uzun vadede bu tesislerin Tekstil Boyahaneleri ve Batı OSB’ye taşınması istendi.
BURSA
Bursa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tarafından çevre kirliliğinin önüne
geçmek için kurulan komisyon, çalış-malarını sürdürüyor. Kimsenin çevreyi kirletme hakkının olmadığını belirten Bursa Valisi Münir Karaloğlu, “Çevre konusunda ciddi problemlerimiz var. Hedefimiz ceza kesmek değil ama bu ko-nuda taviz vermeyeceğiz. Kimsenin ‘ben üretiyorum, istihdam sağlıyorum’ diye çevreyi kirletme hakkı yok. Bu konuda
toleransımız da yok” dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de, bir yandan üretim devam ederken diğer yandan çevreyle ilgili eksikliklerin gide-rilmesi, negatif unsurların düzeltilmesi konusunda kararlı olduklarını söyledi. BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’da-ki organize sanayi ve sanayi bölgesi dışında kalan sanayi tesislerinin çevreyle ilgili olan problemlerinin giderilmesinde BTSO olarak aktif rol alacaklarını belirtti.
Çevreyi Kirletene Taviz Yok
İsmetiye ve Demirtaş’ınAtık Suları Arıtma Tesisi’ne
NilüferDeresi için Umut
53
BURSA
Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (BALGÖÇ) 16’ıncı Olağan Genel
Kurulu Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Hareketi Milletvekillerinin yanı sıra Bursa protokolünün katıldığı kongrede, tek liste ile seçime giren mevcut başkan Yüksel Özkan güven tazeledi. Özkan, “Her geçen yıl balkanların konjonktürü değişiyor. Geçtiği-miz dönemin neredeyse bir yılı Bulgaristan seçimlerinde koşturmakla geçti. Bu nedenle
gerçekleştiremediğimiz projelerimiz var. Daha önce taahhütlerimiz içindeki konferans salonu, etkinlik salonları kütüphanesi ile Bursa’ya bir Balkan evi kazandırmak istiyoruz” diye konuş-tu. Kongrede 1989 zorunlu Bulgaristan göçünün yıl dönümü dolayısıyla hazırlanan ‘Göçmen’ isimli belgesel de gösterime sunuldu. Kongre-de Divan Başkanlığı yapan DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman, göçmen dernekleri yöneticilerine ‘güçlerinizi birleştirin” çağrısı yaptı.
BALGÖÇ’te Yüksel Özkan Güven Tazeledi
Genç Girişimcilere Yeni BaşkanBursa Ticaret ve Sanayi Odası bünye-
sinde faaliyetlerini yürüten TOBB Bursa Genç Girişimciler Kurulu İcra Komi-tesi görev dağılımı yapıldı. BTSO Başkan Vekili İsmail Kuş’un başkanlığında yapı-lan TOBB Bursa Genç Girişimciler Kurulu İcra Komitesi toplantısında kurulun oyla-rıyla Başkan Kağan Yeşil olurken, Başkan Yardımcılıklarına Sinan Topuk, Abidin Şakir Özen ve Taylan Devrim Ercan seçil-
di. Kurul üyeleri Şükrü Çekmişoğlu, Asaf Yalçın İstanbullu, Fatih Aslan, Mustafa Altın, Samet Dinçer, Musa Öztürk, Umut Ortakçı, Kemal Öncü, Çetin Şen, İbrahim Özmen Atil ve Gökhan Tüydeş’ten oluştu. Yeşil yaptığı açıklamada, “Sanayici ve girişimci şehri Bursa’da genç girişimci-lerimizin sayısını arttırmak, onları daha donanımlı hale getirerek öncülük etmek başlıca hedeflerimiz olacaktır” dedi.
Bursa’nın simgelerinden Teleferik, 2014 yılı sonundan itibaren yenile-
nen yapısıyla Uludağ Oteller Bölgesine ulaşıyor. İki etaptan oluşan ve toplam 9 kilometrelik hat, dünyanın en uzun teleferik hatları arasında yer alıyor. Yeni Teleferik ile Bursa merkezinden Oteller Bölgesi’ne 22-23 dakikada ulaşılabiliyor.
Teleferik ileKayak Pistine!
54
DOSABSİAD, Bursa Tez Medikal (Burtez OSGB) ile ortaklaşa
‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ konulu panel düzenledi. İş müfettişlerinin fabrika denetimleri sonucu tespit ettikleri genel eksiklikler, eksiklik-lerin tamamlanması için alınacak aksiyonlar ve iş kazaları sonrası izlenecek yol haritalarının masaya yatırıldığı panele, DOSAB’da faaliyet gösteren firma yöneticileri katıldı. Örnek vakalardan hareketle iş kaza-larında izlenmesi gerekenler, torba yasanın iş hukuku açısından getirdiği yenilikler, müfettiş denetimlerinde uygulanacak yol haritaları, denetim sonrası eksiklikleri giderilmesinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında sunumlar yapıldı. Panelde, Burtez Genel Müdürü Dr.Sadi Sesli, Sorumlu Müdür Didem Demir ile Avukat Tarık Gürcan konuşma yaptılar.
DOSABSİAD ve Tekstil Araştırmaları Derneği, ‘Moda Tasarım Günleri’
semineri düzenledi. İstanbul Moda Aka-demisi eğitmenlerinden İpek Tohumcu tarafından verilen seminerde, Markalaş-mak, Yurt Dışında Tasarım, Koleksiyon ve Tasarım Hazırlanmasının Aşamaları, ABD Pazarına İlişkin Satın Alma ve Satış Teknikleri gibi konular ele alındı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan DOSABSİAD Başkan Yardımcısı İbrahim Öztürk, “Sözlükler moda kavramını, ‘de-ğişiklik gereksinimiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik’ veya ‘belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye kar-şı gösterilen düşkünlük’ olarak tanımlı-yor. Bu durumun sonucunda elbette tüke-tim ortaya çıkıyor. Tüketim söz konusu olduğunda ise üretimle başlayan, marka-laşmayla devam eden süreç; pazarlama faaliyetlerinden istihdama, ihracattan, kâr ve kazanca kadar ekonomik faaliyete dönüşüyor. Bu süreç tabii ki kolay olmu-yor. Önce bir ürün veya hizmet ile ilgili tanımda olduğu gibi yenilik tasarlayıp arz etmek, sonra beğeni oluşturup talep yaratılması gerekiyor ki, bu da aslında büyük bir öngörü gerektiriyor” dedi. Seminerin ardından, İpek Tohumcu’ya teşekkür plaketi takdim edildi.
DOSABSİAD’ın, her yıl geleneksel olarak düzenlediği firmalar arası
bowling turnuvasının bu yılki şampiyo-nu Tofaş Freemont Takımı oldu. Tofaş Linea ikinci olurken, üçüncülüğü Akarca Tekstil aldı. Anatolium Rainbowl Bowling Salonu’ndaki törende, kupalar DOSABSİ-
AD Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Şarmen ve Adnan Kar tarafından verildi. Ödül töreninde konuşan DOSABSİAD Yöne-tim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Öztürk, turnuvasının firmalar arasındaki dayanışmayı artırdığını ifade ederek, katılan tüm takımlara teşekkür etti. DOSABSİAD, işletmelerde yangın
sebepleri, risk faktörleri, nasıl önlem alınabilir ve olası bir yangın esnasında yapılması gerekenler, konulu eğitim programı düzenledi. Bursa İtfaiye Dairesi Başkanlığı’ndan Kimya Mühendisi Ramiz Topaloğlu ve Eğitim Amiri Haydar Dikme katılımcılara eğitimleri verdi. Yanma nedir, yangın çeşitleri, yangının tipine göre hangi yangın tüpü kullanılmalıdır, yangın yerine müda-halede nelere dikkat edilmelidir gibi konular ele alındı. Ayrıca, binaların yangından korunması hakkında yönetmelik ve tehlikeli kimyasallar konulu bir sunum da yapıldı.
DOSABSİAD
Yangın Eğitimi
İpek Tohumcu, DOSAB’lı Tekstilcilerle Buluştu...
Bowling ŞampiyonluğunuTofaş Freemont kazandı
İş Sağlığı veGüvenliği
55
56
MAKALE
İPEK TOHUMCU / [email protected]
Marka & Moda
Tekstil sektöründe yıllarca marka-laşmayı konuştuk. Birçok firma isimlerini “Marka” olarak kullan-
mayı tercih ettiler ve bunun için binler-ce dolar harcadılar. Marka kavramının iyi anlaşılmadığına inanıyorum.
İşin özeti şudur. SATIŞ amaç MODA ise araçtır. MARKA da bunu sağlayan kuruluştur. Sizin gardrobunuzda çeşitli giysileriniz varken, yeni bir giysi almaya iten güç modadır. Son moda giyinmek, bir ayrıcalık bir statü ifade eder. Moda olmazsa konfeksiyon endüstrisinin dünyada bu denli büyük boyutlara ulaşması olanaksız olurdu. İnsanlar tek bir giysiyi kullanılamaz hale gelinceye kadar giyerlerdi. Modayı trendler halinde belirlemek sanayi açı-sından ortak bir lisan oluşturur ancak burada önemli olan bu genel çerçeve içinde, satış potansiyeli olan farklı tasa-rım hazırlamaktır, rakiplerinin önüne geçmektedir.Markanın üç temel ayağı vardır. 1. Tasarım-Farklı olmak zorundasınız.2. Üretim-Doğru üretimi uygun fiyata yaptırmalısınız.3. Satış-Hedef kitlenize, seçtiğiniz satış noktalarında satış yapabilmelisiniz.
ABD PAZARINA MARKALIÜRÜN NASIL SATARIZ?
Bir marka olarak pazara girmek istiyorsanız Amerika’da, New York’da bir ofis/showroom ve agent gereklidir. Bu ofisler Manhattan’da 5, 6 ve 7’inci caddelerle 34-60’ıncı Streetler (sokak-lar) arasındaki binalarda bulunur. Bu bölge Department storelara yakındır. Kendi markası altında ucuz fason üre-tim yaptırmak isteyen Türkiye’ye gelir. Butikler küçük çapta kalır. En fazla satış department storelarda olur. Marka tasarımına ve fiyatına göre departmet store seçilmelidir. (Macy’s spor, Saks
fifth Avenue yüksek fiyatlı özel tasarım satar). Birkaç department store da markanız bulunacaksa, özellikle 200 m. alan içinde farklı tasarım vermeniz ge-rekir. (Calvin Klein Lord and Taylor’da farklı Bloomingdales’de farklı tasarım satmak zorundadır.) Bu durumda, bir markaysanız, aynı dönem için farklı department storelara farklı tasarım hazırlamanız gerekir.
Giyim piyasasında tecrübeli bir satıcı/agent satış ilişkilerinizi düzenler. Department Storeların satış bölüm-lerinin başında bulunan kişilerin adlarını ve irtibat bilgilerini yayınlayan Salesman’s Guide kitapları yayınlanır. Satış görevlisi bu şahıslarla irtibat kurarak randevu alır. Department Sto-re’un alıcısı markanın showroomuna gelir, kıyafetler götürülmez. Kalıpların kontrolü için bir kalıp mankeni bir de canlı manken bulunur. Kalıp ve kişi üzerindeki duruş kontrol edilir. Ürün beğenilirse, satılabilir bir fiyat düze-yindeyse sipariş/order verilir. Orderda bir gecikme vs. olursa iptal etme riski doğar. İthalatın bütün aşamalarından marka sorumludur. Fuarlara katılır-sanız, yine size Amerika’daki ofisiniz, satıcınız sorulacaktır.
Department Store genelde %100 mark-up koyar. Bütün masrafı ve karı, ucuza satışın zararı içindedir. Department Storelarda alan karlılığı
hesaplanır. Bir department store giysi cinsine göre metrekareye düşen karlılık oranlarını tespit eder. Satışınız bu oranın altına düşmemeli. Oranın ne kadar üstünde bir karlılık gösterirseniz sizin markanızı daha sonraki sezon da o kadar iyi yere konumlandırır. (Merdi-ven civarı gibi).
Markalar ürünlerine talep ya-ratmak ve satışlarını arttırmak için reklam faaliyetlerine önem vermek durumundadır. Bu talep arttıkça department store markaya daha iyi konum verir. Amerika’da bir markanın şansı koleksiyonunda bir bütünlük sağlamasıyla artmaktadır. Seçtiğiniz bir müşteri profilinin ihtiyaçlarını göz önüne alarak, belirli bir fiyat aralığı hedefleyerek düzgün kalıplı, farklı ma-teryal ve tasarım içeren ürünlerin şansı yüksektir. Zara orta fiyat aralığında yarı klasik, trend takip eden, spor ve abiye katagorisinde çok iyi bir dünya pazarı yakaladı. Kullandığı materyal yelpazesi geniş fakat kullanıma önem veriyor. Örneğin likralı pantolonları yıkandıkça giyildikçe formunu bozmuyor. Müşteri memnuniyeti, müşteri bağımlılığını sağlıyor.
HEDEF KİTLE OLARAKABD KADININI SEÇEN FİRMALAR
Yaş Beden Yapısı: Junior, Mıssy, Large size olarak gruplanır.
Demograflık Dağılım: Beyaz, Hispa-nic, Siyah, Asyalı gruplardan meydana geliyor ve giyimde farklı tercihleri olabiliyor.
Gelir, İş Konumu, Ekonomik Statü: Bölge farklılıkları (kuzey, güney, doğu, batı) iklim ve yaşam şekli giyimde etkendir.
Meslek farklılıkları tercihlerde farklılık yaratabiliyor. (Örnek banka çalışanın ipek bluz tercihi gibi)
57
MAKALE
ABD’de kadınlar ortalama aylık kazancılarının %10’nu giyime ayırmak-tadır.
Alım Seçim Şekli: Alımı, seçimi kolaylaştıran Mix and Match sistemini uygular. Ürünün kullanım alanı fazla-laşırsa satış sansı artar.
Department storelar dizayner mar-kalı ürünlere önem verir. Üst seviyede ve daha yüksek fiyatla konumlandırır. (2. kat dizayner katı gibi)
Kumaş Materyal Tercihi Kotalar: Likralı kumaşlar hareket rahatlığı sağlaması nedeniyle tercih edilir. Kolay kullanım/easy care önemlidir. Çalışanlar aynı giysiyi iki gün arka arkaya giymemeye özen gösterirler. Bu nedenle temizlenmesi kolay materyal-leri tercih ederler.
Kota: Californiya pamuğu PIMA COTTON’u korumak nedeniyle pamuk-lu giysilere kota uygulaması vardır.
Ürün Materyal Spesifikasyonla-rı: Tüketicisini koruyan standartları geliştirmiştir. Her giyim katogorisi için USA Standard Performance Require-ments adı altında specifikasyonları belirlemiştir.
Amacı tüketicisini korumak, müş-teri iadelerini minimuma indirmek ve fason üretiminin standartlarını belirlemek içindir. Fason üretim yap-tıran firmalarda bu standartları kendi marka üretim standartlarıyla birleş-tirerek tedarikçilerinden test rapor-ları istemektedirler. Bu nedenle iade konusu olamayacak ürün karakteris-tikleri açıklama kılavuzunda mutlaka yazılmalıdır. (Örnek: Derinin üstündeki damarlar materyalin natural şeklidir yazısı gibi.) İade konusu olabilen defolu ürünler firmaya iade edilir. Renk ve vücutta duruş beğenilmediği için de-partment storea iade edilenler firmaya iade edilmez.
TASARIMABD, giyimde satış ve tasarım
ülkesidir. Hiçbir zaman üretim ülkesi olmamıştır. Amerikan markalarının önceliği kendi pazarlarıdır. Amerikan markaları tasarımlarını, numunelerini kendi bünyelerindeki modelhanele-rinde hazırlamayı tercih ederler. Hong Kong ve Tayvan Amerika’nın üretim üssü olarak seneler içinde tecrübe ve know-how kazanmıştır. Hong Kong’un Çin’e devredilmesinden sonra ucuz işçilikle de birleşince adeta rakipsiz bir konuma yerleşmiştir. Günümüzde Çin
üretimin yanında tasarıma da girdi. On sene önce FİT Bejing’de (Pekin) açıldı. Günümüzde Amerika moda okulların-da Çinli öğrenciler eğitim görmektedir. Markalar beğendikleri tasarımları lıcencing kanalıyla satın alıp aynı yerde üretimini de yaptırmaktadır. Hızlı tasarım ve üretim rakiplerden önce piyasaya ürün verebilmek için önemlidir.
TASARIM NASIL HAZIRLANIR?Trend Analizi, materyal araştırma-
sını performans arttırıcı teknolojik kumaşları yeni desen, renk ve aksesua-rı kullanmayı içerir.
Koleksiyon çizimi ve kalıbı markaya uygun olabilecek yeni kalıp ve kombin-ler araştırılarak, çizim yapılır ve prova mankenleri kullanılarak koleksiyon kalıpları hazırlanır.
KALIP, PROVAMANKENLERİNİN ÖNEMİ
Periyodik vücut taramaları netice-sinde elde edilen ölçülerle yapılır. Fark beyaz ırkla Asyalı arasında olur. (As-yalıda kollar kısa, omuz düşük, gögüs küçük, boyun bel mesafesi azdır.)
Kalıpta önemli olan omuz eğimi, sırt kavisi, boyun bel uzunluğudur. Bu ölçüler ülkelere göre değişmez; göğüs, bel, kalça ölçüsü değişir. Ülkeler kendi insanlarının yapısına göre beden numarası vermişlerdir. Türkiye’de ise firmaların çeşitli ülkelerin ölçü tablo-larını kullanması nedeniyle kalıplar firmadan firmaya değişiklik gösterir.
MANKEN CİNSLERİMissy Size: 25-40 arası doğum yap-
mış kadın ölçülerindedir.Junior Size: 18 yaş civarı kız
ölçüsüdür. Vücut tam gelişmemiş, sırt dar, boyun bel uzunluğu daha kısadır. Sırtta yağlanma yoktur.
Large Size: Büyük beden veya yaşlı bedende sırtta ve bel çevresinde yağ-lanma vardır. Kemik yaşlanmasından dolayı omuz düşüklüğü görülür.
Kalıp provası için canlı manken kullanılmaz. Türkiye’de 38 beden denilince göğüs, bel, kalça ölçüsünü ta-nımlanır. Kalıp hatası ise omuz eğikliği, sırt kavisi ve boyun bel mesafesinde meydana gelir. Canlı manken sadece bitmiş ürünü görmek içindir. Bütün firmalarda bu prova mankenleri seri halinde bulunur. Satın almada giysinin kalıbı bu formlar üstünde test edilir.
58
AMERİKA TASARIM EĞİTİMİAmerikan eğitimi ile Türkiye’deki
tasarım eğitimi arasında çok farklılık var. Tasarımcı, tasarım, kalıp ve üretimi koordine edebilecek şekilde eğitim alır. Tasarımcı üç boyutlu kalıp tekniği, dra-ping tekniği ile bu mankenler üzerinde kumaşla tasarımını üç boyutlu olarak hazırlar. Bu formlar üzerinden kalıp çıkarmak zaman, materyal kaybını önler. Başlangıçta doğru kalıp elde edilir. Dikimden sonra tekrar prova yapılarak, dikimde oluşan esnetmeler v.s ortaya çıkarsa, dikişe yön verilerek çözümlenir. Modelist bu eğitimi almaz. Tasarımcı ayrıca modelistin aldığı kâğıt kalıp eğitimini alarak modelistle ortak lisan sağlar. Modelist tasarımın kâğıda geçirilmesinden, üretime verilen ve serilenen kalıptan sorumludur.
Bu nedenle Amerika’da tasarımcıya Türkiye’de olduğundan farklı bir değer verilir. Satış başarısı yakalamış tasarım-cılarla Joint Venture yapılır, Partnership kurulur. (Örnek: Donna Karan ve Calvin Klein Joint Venture ile dünya markası oldular.)
Amerika’da okuldan yeni mezun tasarımcı nasıl işe alınır?
Portfoyündeki çizimler beğenilirse, firmaya ait bir modelin çizimi verilir ve firmadaki kalıp mankeninin üzerinde yarım beden olarak Amerikan bezinden kalıbını çıkartması istenir. Çıkarttığı kalıp beğenilirse işe alınır.
Kendi tecrübemi aktarayım; Türkiye’de deri firmasının kalıplarını, ABD’den getirdiğim kalıp mankeninde hazırladım. Rusya pazarında, tasarımla-rımızın yanında, kalıplarımızla da meş-hur olduk. Türkiye’de tasarımcı kalıp bilmeden çizim yapıyor ve modelistin bunu yapmasını bekliyor. Bu durum karmaşaya, zaman, emek, materyal kaybına yol açıyor.
Dizayn yapmak için dizayner bulmak lazım anlayışıyla hareket eden sektörümüz maalesef çizimden başka hiçbir eğitimi olmayan, zevk sahibi ola-rak gördükleri kişileri defilelerle lanse
ederek sektöre faydası-zararı tartışılır bir oluşum yaratmıştır. Bu şekilde dizayner yaratma anlayışı yurt dışında, Amerika’da yoktur.
TREND OLUŞUMUTrendler kumaş ve giysi sektörünün
birlikte çalışmasıyla oluşur. Kumaş Ar-Ge’si önemlidir. Trend takipçili-ğinden, trend belirleyici (trend setter) olmaya yönelmek hedefimiz olmalıdır. Tasarımcı trendleri kopyalamak yerine hedef pazarına göre kreatif bir şekilde yorumlamak zorundadır. İki tasarımın birbirinden farklı olduğunu ispat etmek için daha önce 7 yerde farklılık olduğu-nu ispat etmek gerekirdi. Günümüzde bu 12’ye çıkarılmıştır. Deri firmalarına tasarım hazırlarken müşterilerimizin tercihlerini, trendler çerçevesinde yorumlayarak satılabilir koleksiyonlar hazırlıyordum. İtalyan rakiplerimizin bulunduğu piyasada tasarımlarımın satışı 2.5-3 milyon U.S.D civarında gerçekleşiyordu.
İyi bir tasarımcı trendi önceden sezen ve yorumlayabilendir. Sektörde defilelerin trend oluşumunda önemi vardır. Tasarım markaları o sezon sun-dukları tasarımların yanında küçük bir
bölümü satış amaçlı olmayan kreatif tasarıma ayırırlar, bu gruba giriş yapan tasarımlar entrance makers denilir. Bu bir sepete, tasarımcıların farklı tasarım-lar atması gibidir. Beğenilen, ilgi çeken tasarımlar sektör tarafından kabul görerek bir sonraki sezonun trendlerin-den birisi haline gelir.
İpek Tohumcuİpek üreticisi bir ailenin torunudur. Büyükdedesi Osmanzade Akif Bey’e Osmanlı İpekçiliğine katkısından dolayı. Sultan 2. Abdülhamid tarafından nişan verilmiştir. Boğaziçi Üniversitesi İşletme ve New York Üniversitesi (FIT) Moda Tasarım mezunudur. New York, İllıe Wacs Tailored Design ödülünü kazanmıştır. Kadın giyim üzerine Amerika, Rusya ve Türkiye’de çeşitli firmaların koleksiyonlarını hazırlamanın yanında kendi markasını da oluşturmuştur. Son iki senedir, tasarımlarının defilesini Vancouver Moda haftasında gerçekleştirmektedir. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İstanbul Moda Akademisinde (İMA) dersler ve giyim sektörüne seminerler vermektedir. Ayrıca Colorist / Renk uzmanı olarak iç dekorasyon ve mimarlıkta renklendirme alanında danışmanlık yapmaktadır. www.ipektohumcu.com
MAKALE
59
60
MAKALE
EKREM HAYRİ PEKER / KİMYA MÜHENDİSİ / TEKSTİL ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ BAŞKANI / [email protected]
Lokomotif Sektör TekstileAraştırmacı Gözüyle Bakmak...
Küçümsenmesine, modası geçti denmesine rağmen tekstil sektö-rü lokomotif olma özelliğini koru-
yor. Bazı aylar ihracat da birinci sektör oluyor. İhraç ettiğimiz ürünler içerisin-de katma değer açısından sadece tarım sektörü, tekstil sektörüne yaklaşır.
Derneğimiz kuruluş öncesinde altı aylık bir çalışma sürecinden sonra 1 Haziran 2013 tarihinde kuruldu. Kurulduktan kısa bir süre sonra günlük seminer yaparak bilgi aktarmaya başla-dık. Amacımız, işletmeci gözüyle tekstil sektörüne görüş bildirmek. İşveren ku-ruluşlar doğal olarak kendi açılarından bakıyor sektöre. İşletmeciler açısından bakarsak tartışmalar daha da zenginle-şir diye düşündük.
Derneğimiz;-Pamuk İpliği-Dokuma-Örme-Kumaş Boyama-Baskı -Kumaş Terbiyesi-Konfeksiyon-Makine Seçimi-Enerji Tasarrufu
ve Yönetimi-Kimyasal
Üretimi-İşletme prog-
ramları/yazılım-Kimyasal ve
biyolojik arıtma -Çalışacak
elemanların eğitimi ve çalışan elemanlara tamamlayıcı eğitimler verecek ve nano kimya-salların tekstil materyalle-rine uygulamaları konusunda
yaptığımız çalışmaları projelendirip, ilgili kurumlara sunacaktır.
Danışmanlık ve eğitim hizmetlerini sadece yurt içinde değil, isteyen firma-lara yurt dışında da vereceğiz.
Derneğe üye alırken birinci önceliği-miz başvuranların araştırmacı olması. Farklılık yaratan, makale yazabile-cek, seminer verebilecek kişilerden oluşuyor üyelerimiz. 6 aydan beri konfeksiyon, iplik üretimi, ipek dahil bir çok konuda düzenlediğimiz semi-nerlerle, genç arkadaşlarımıza bilgi ve birikimlerimizi aktarıyoruz. İlgiyle takip ediliyor. Çünkü şu anda bunları yapan yok. Aynı zamanda sektörümüz adına acı bir şey bu. Oysa tekstile
araştırmacı gözüyle bakılması gereki-yor. Bu nedenle bir araştırmacılar der-neği olmak, düşünce kurulunu teknik destek verecek şekilde oluşturmak için de çalışıyoruz.
ŞU AN BİR DURGUNLUKAŞAMASINDAYIZ
Sektörümüz için durgunluk aşa-masında diyebiliriz. Karlılık azaldı, sektörde dökülmeler başladı. Ancak teknolojik gelişmelere paralel olarak pazarlama gelişmedi. Ucuz ve fason kumaş üretme anlayışı neticesinde gelişme durdu.
Geo, Jeo, Nano tekstiller konusunda ve üretilen ürünleri pazarlama konu-sunda adım atılamadı. Basit ürünler, ucuz iş gücüyle üretilmeye devam
ediliyor. Dünyadaki tekstil üretimi ucuz iş gücü olan ülkelere
kayıyor. Ama Avrupa Teknik Tekstiller ve Özel
Kumaşlardaki önderli-ğini sürdürüyor. Biz
25-30 milyar dolar ihracat yaparken, Avrupa aynı işçi sayısıyla 150-200 milyar dolar ihracat yapıyor.
Sektörde bizce en büyük problem ürünlerimizin
pazarlanamaması… Pazarlamacılar çok
adet satmak amacıyla ucuz mallara yöneliyor-
lar. Hiç kimse işletmeler-de araştırmacıların yaptığı
ürünler için veya daha pahalı
61
MAKALE
mal üretip bunları satalım diye kapı çalmıyor. Aslında patronlar, tekstil işverenleri pazarlamanın başında olup, bizzat alım ofislerine gidip biz pahalı mallar yapmak istiyoruz, onların da siparişi alınsın, demeliler.
TEKSTİL 75 MİLYAR DOLARİHRACATA ÇIKABİLİR
Şuna canı gönülden inanıyorum ve defalarca dile getirdim; tekstil sektörü mevcut bilgi birikimi, mevcut makine farkı ile inanını 75 milyar dolarlık ihracata çıkabilir. Ben Özbekistan'da bulundum ve orada Türk malları çok pahalıydı. Bugün Rusya ve etrafındaki ülkelerin 80 milyar dolarlık tekstil itha-latı var ve Çin'den bıkmış durumdalar.
Biz bunun yüzde 20'sini çok rahat karşılasak ihracatımız ikiye katlanacak. İşletmeci arkadaşların yaptığı mallar ev tekstili fuarlarında ilgi görmüyor. Bunun sebebi oraya gelen pazarlamacı-ların bakışının da aynı oluşu. Ucuz mal ile bir yere varamayız. Böyle oldukça ne firmalar ne çalışanlar para kazanamaz. Oturup buna kafa yormak lazım.
PAZARLAMA VE TEKNİKTEKSTİLDE GERİYİZ
Pazarlamacıları firmalar kendileri yetiştirmeliler. Onları birer partner olarak görüp, gönülden şirkete bağla-malılar. Ancak böyle beraber yürünür ve tekstil sektörü gelişir.
İkincisi; teknik tekstil anlamında sektörde geri kalıyoruz. Tchibo burada bir elbise asıyor anti-bakteriyel diye, 200 liraya satıyor. Biz aynısını yaptığı-mız halde, dışarıdan sipariş yok diye
bekliyoruz. Oysa bunların biran evvel uygulamasına geçmemiz ve ürünleri-mizle alım ofislerinin kapılarını çalıp, ana merkezlerine kadar ulaşıp ‘bunları biz yapıyoruz’ demeliyiz.
Metrenin milyarda biri anlamını taşıyan nano teknolojinin makine ayağında müthiş gelişmeler var. Tekstil ayağından bakarsak, mikro kapsüller üretmek lazım, o da kullanan çok az olduğu için çok pahalı. Ancak devlet desteği ile mümkün olur.
TEKSTİLDE BİZİ KOŞTURACAK OLAN…Bizi koşturacak olan; nano-teknoloji-
yi kullanarak giyim, ev tekstili, hastane, hizmet sektörü gibi alanlarda ürünler yapıp, bunları doğru pazarlamak. İthal gelen ürünlerin rakamlarını gördü-ğümde içim yanıyor. Çünkü fiyatları, maliyet ve yapılabilirliğini biliyorum.
Aslında sektöre müthiş bir teşvik var ama firmalar kullanmak istemiyor. Çünkü kayıt dışılığı seviyor, emek harcamayı sevmiyorlar. Bugün KOS-GEB’in, BEBKA’nın verdiği teşvikleri alanlara bakıyoruz, proje sunumunda tekstil yüzdeye bile girmiyor. Bireysel araştırmacılara verilen destek ise çok az. Bireysel araştırmacı denildiğinde sadece akademisyenler anlaşılıyor ama oysa bizim gibi fabrikalarda çalışmış çok sayıda deneyimli insan var.
Gelişmiş ülkelerde buluş ve inovas-yonun yüzde 80'ini de işletmede çalı-şanlar yapıyor. Akademik çalışmaların önemini inkâr etmiyoruz ama doğal olan kullanıcıların ürünleri geliştirme-sidir.
Tekstil Araştırmaları Derneği, belirlenen konunun uzmanları ile sektör temsilcilerini bir araya getiriyor ve teknik içerikli toplantılar gerçekleştiriyor. İpek ve ipekçilikle başlayan etkinlikler dizisi, dijital baskı, enzimler, yu-muşatıcılar, silikonlar, kaplama, yuvarlak örgü, naylon boyama, kimyasallar gibi etkinliklerle devam etti. 2015 yılının ilk yarı-sında, nano kimyasalların giysi ve ev tekstilinde uygulaması, dijital baskıda renk ayrımı gibi konularla devam edecek. Dernek etkinlikleri, Konak Mahallesi’nde-ki Nilüfer Dernekler Yerleşkesi’n-de gerçekleştiriliyor.
62
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İşadamları Derneği (DOSABSİAD) tarafından Uludağ
Üniversitesi Kariyer Günleri kapsamın-da “Sanayici-Üniversite Öğrencisi El Ele” temalı seminer DOSAB Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Uludağ Üni-versitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin yoğun katılım sağladığı seminerde, DOSABSİAD Yöne-tim Kurulu Başkanı Orhan Tezyaparlar, Yönetim Kurulu üyeleri ve işadamları da yer aldı.
Seminerin açılışında konuşan DO-SABSİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vedat Kantar, gösterilen yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi; “DOSABSİAD olarak, bölgemizin önde gelen, genç ve dinamik sanayicileri ile siz öğrencilerimizi buluşturup, sohbet etmek amacıyla bu organizasyonları yapıyoruz. Başarı, bilgi ve birikim sahibi bölgemiz sanayicileri ve işadamları ile bir araya gelmenizin gelecekte önünüzü açacağını düşünü-yorum. İş dünyası ile daha yakın bir ilişki içerisinde olursanız, gelecek için şimdiden güzel bir zemin hazırlamış olursunuz. Bizler de gelecekte sizlerle daha önemli çalışma alanları sağlamış oluruz.”
ÖNCE ÇALIŞIP VERECEKSİNİZ,SONRA İSTEYECEKSİNİZ
DOSAB firmalarından Barutçu Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Barutçu öğrencilerle tecrübelerini paylaştı. Barutçu, firmasının doğduğu günden bugüne geldiği süreçte yaşadığı zorlukları ve başarı hikâyesini öğrenci-lere aktardı. Lütfi Barutçu, “Gençliğimde her akşam uyurken hayal ederek gözle-rimi kapatırdım. Sabah kalktığımda ise hayallerimi gerçekleştirmek için uğra-şırdım. İşimi çok severdim. İşe giderken kız arkadaşımla buluşmaya gider gibi mutlu bir şekilde gidiyordum. Patronu-mun yanında hiçbir zaman oturmadım. Bu o zamanlar bir saygı kuralıydı” dedi.
Barutçu, öğrencilere çok çalışmaları ve işlerine erken gitmeleri konusunda tavsiyede bulunarak, bir işi severek ve isteyerek yapmanın insanı başarıya ulaştıran en büyük etkenlerden ikisi ol-duğunu kaydetti. İş dünyasına atılırken maddiyata önem vermeden başlangıç yapılması gerektiğinin altını çizen Barut-çu, “Yaşadığımız bu zamanda vermeden alamazsınız. Önce çalışıp vereceksiniz, sonra isteyeceksiniz” diye konuştu.
Sadece üniversite diploması ile başa-rıya ulaşılamayacağına dikkat çeken Ba-rutçu, eğitimin mutlaka tamamlanması
gerektiğini belirterek, “Eğitiminiz devam ettiği sürece çalışmanız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Barutçu, yabancı dil bilmenin önemine vurgu yaparak, “Yabancı diliniz yoksa siz de yoksunuz demektir. Şirketimdeki iş alımlarında güvenlikte çalışan arkadaşlarımın da İngilizce bilmesini şart koşuyorum” değerlendirmesinde bulundu.
“Fırsatların bittiğini sakın düşün-meyin” şeklinde konuşan Barutçu, Türkiye’nin fırsatlar ülkesi olduğunu belirtti. Farklı bir şeyler üretildiği takdirde bunun alıcısının her zaman var olacağını söyleyen Barutçu, “İşinizin içine farklılık kattığınız zaman kazanırsı-nız. Her zaman birinci kuralınız farklılık olmalı” diyerek sözlerini tamamladı.
LÜTFİ BARUTÇU:
İşinize Farklılık KatınHer Zaman Kazanın!
DOSABSİAD’ın, “Sanayici-Üniversite Öğrencisi El Ele” etkinliklerinin konuğu olan Lütfi Barutçu, tecrübelerini paylaştığı toplantıda “Her zaman ilk kuralınız, farklılık olmalı” dedi.
DOSABSİAD
Lütfi Barutçu
63
64
DOSYA
Tekstil sektöründe dünyada önem-li bir yeri olan Türkiye, moda ve tasarım konusunda da belirleyici
olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu ritim, sektöre hizmet eden tekstil kimyasalları üreticilerinin gelişmesi için önemli bir fırsattır. Sektörde yeni ürün gamları, müşteri işbirlikleri ve lojistik çözümler çok daha önemli hale gelmiştir. Tekstil kimyasallarının, sektörde öneminin yadsınamayacak kadar büyük olduğuna inanıyorum.
ÜRÜN KALİTESİNİDOĞRUDAN ETKİLİYOR
Bildiğiniz gibi tekstil, iplik üretimi ile başlıyor; dokuma, örme, boyama, fi-nish, kaplama vs. prosesler sonucunda nihai halini alıyor. Bu saydığım nihai aşamaya gelinceye kadar her adımda tekstil kimyasalları kullanmak zorun-dayız ve sizin bu adımlarda seçmiş olduğunuz kimyasallar sizin meydana getirdiğiniz ürünün kalitesini doğru-dan etkiliyor.
TASARIM ÖNEMLİ AMA…Bu sektörde rekabet edebilmek
veya ürettiğimiz ürünün talep görmesi için önce tasarım çok önemli. Ancak çok güzel bir tasarımı doğru proseslerle tamamlayamazsanız, ürününüz talep görmeyecektir. Bu çok sıklıkla karşılaş-tığımız bir durum. Örneğin aynı iplik, aynı dokuma ile üretilmiş bir kumaş, farklı boyahanelerde boyandığında çok farklı görüntü ve tutuma sahip olabiliyor. Bunun teknik olarak birçok parametreye bağlı sebebi var ancak bu
parametrelerin en önemli olanlarından biri de yardımcı kimyasal seçimidir.
POZİTİF KATKILAR ARTIYORSon 20 yılda tekstil kimyasallarının
çok geliştiğini düşünüyorum. Doğru seçilmiş yardımcı kimyasalların, işlet-melere pozitif yönde birçok katkı sağ-ladığını söyleyebilirim. Boyahaneler açısından bu katkılara örnek verecek olursak; bunlardan en önemlisi üretim hatalarını azaltabilirsiniz, proses süre-lerini kısaltabilirsiniz, su sarfiyatınızı düşürebilirsiniz.
Bunlar işletmelerin hem üretimle-rini arttıran hem de enerji, işçilik gibi giderlerini azaltan faktörlerdir. Bu açıdan bakacak olursak, sektörde reka-betle iyi bir yer tutabilmek için tekstil yardımcı kimyasallarının işimize kattığı önem ve gerekliliği daha da ön plana çıkarıyor.
KİMYASALLARIN SEÇİMİ KRİTERLERİ Tekstil ürünleri tedarikçileri olarak
bu sektöre hizmet veren üreticilerimi-zin, günümüz dünyasında ürünlerini oluştururken kullandıkları yardımcı kimyasalların seçimi konusunda çok hassas davranmaları ve birçok kriteri çek etmeleri gerekiyor.
Bunlardan en önemlisi kullanılan tekstil kimyasallarının çevre ve insan sağlığı yönünden irdelenmesidir. Ekolojik dengenin bozulması sonu-cunda ortaya çıkan çevre sorunlarının her geçen gün önem kazanması ve güncelliğinin artması, son zamanlarda ekolojinin içeriğini de genişletmiştir.
ÖZER BOYALIKLIKİMYA MÜHENDİSİ
EBUTEKS BOYA APRE YÖNETİM KURULU BAŞKANI
TEKSTİL KİMYASALLARI
65
DOSYA
ÇEVRE HAREKETİ VETEKSTİL EKOLOJİSİ
Son 20 yılda tüm dünyada yaygın-laşan çevre hareketi tekstil sanayini de etkilemiştir. Bunun sonucu olarak “tekstil ekolojisi” ortaya çıkmıştır. Eko Tekstil; insan ve çevre sağlığına zarar vermeden üretilebilen, kullanılabilen ve yok edilebilen; kısacası ekolojik dengeyi bozmayan ürünlerdir.
Zaten artık birçok giyim markası, bir ürünü satın almadan önce o ürünün akredite olmuş bir laboratuar tara-fından yapılmış test sonuçlarına göre satın alma yapıyor. Aynı zamanda bu bir sosyal sorumluluktur. Bu yüzden biz işletmemizde ilk önce kullana-cağımız kimyasalların eko tekstile uygunluğuna bakıyoruz. Daha sonra da bu konuda üretim yapan tekstil kimyasalları üreticilerinin ürünlerini kendi test yöntemlerimizle kıyaslaya-rak fiyat, fayda ve performans olarak değerlendirerek, hangi tekstil yardımcı kimyasalı kullanacağımıza karar veriyoruz.
KİMYASALLARIN SEKTÖREOLUMLU KATKISI
Ön terbiye, boya, baskı ve bitim işlemlerini kapsayan tekstil terbiye-sinde, materyale istenilen özellikler kazandırmak için kimyasal madde kullanımı kaçınılmazdır. Örneğin bir yağmurluk kumaşı üretiyorsanız; bu kumaşa su geçmezlik özelliği kazan-dıran kimyasal kullanmak zorunda-sınız. Veya kumaş üzerinde istenilen özelliklerden bazıları; buruşmazlık, kir tutmazlık, geç tutuşma, anti bakteriyel vs. gibi özelliklerin hepsi bir kimyasal yardımıyla materyallere kazandırılı-yor. Ayrıca daha önce de belirttiğim gibi doğru seçilmiş tekstil kimyasalları üretim maliyetlerini direkt olarak etki-liyor. Bu saydıklarımı tekstil kimyasal-larının sektöre olumlu katkısı olarak görüyorum.
İşletmeler açısından olumsuz katkı-sı ne olabilir diye düşündüğümde ise aklıma ilk gelen; işletmelerin arıtmaya deşarj ettikleri atık sulardaki kirlilik yükünü arttırması… Bu da arıtma maliyetlerini yükseltir.
Bunun dışında kimyasal üretici firmalarının ürettikleri kimyasallar konusunda tam bir standardizasyon sağlayamamaları bizim gibi işletmeler-de üretim hatalarına sebep olabiliyor.
KİMYASAL FİRMALARININ DURUMUBenim bu sektörde bir mühendis ve
sanayici olarak 25 yıllık bir tecrübeyle öngörüm şudur; ne kadar çok kimya-sal, işletmede o kadar çok sorun de-mektir. Bu demek değildir ki, kimyasal yardımcılar sorun çıkarıyor. Sorunun birçok işletmede yeterli birikimde tek-nik personel eksikliği ve malzemelerin doğru kullanılamamasından kaynak-landığı kanısındayım.
Ben tekstil yardımcı kimyasallarını işletmemde kullanan biriyim. Bu kimyasalları üreten bir firma değilim, bu yüzden bu sektörün sorunlarını tam olarak bilme şansım yok. Ancak satın alma yaptığımız sektördeki firma yetkilileri ile görüşmelerimizden edindiğim izlenime göre; sektördeki aşırı rekabet, tekstil sektöründe kullanılan yardımcı kimyasalların çok çeşitli olması, bu yüzden çok sayıda ürün bulundurmak ve üretmek zorunda kalmaları, lojistik destek için sürekli stok bulundurmalarının finansal açıdan kendilerine ekstra yük getirmesinden oldukça şikayetçiler.
TEKSTİL KİMYASALLARI SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ PARLAK
Tekstil kimyasalları sektörü sürekli büyüyen, gelişen, potansiyelleri olan ve gelecekte önü çok açık bir sektör. Çünkü tekstil materyalleri günümüzde estetik ve dekoratif özellikleri yanında teknik ve performans özellikleri ile de değerlendiriliyor. Yani teknik tekstil ürünleri konvansiyonel tekstil ürünlerine göre son 10 yılda pazar paylarını çok daha fazla ve hızla arttırıyor. Bu da tekstil yardımcı kimyasallarının bu sektörde ne kadar önemli olduğunun açık bir kanıtı diye düşünüyorum.
Burada kastettiğim, uygulama alanlarına göre teknik tekstilin çok geniş bir alana sahip olması. Örneğin zirai tekstiller, inşaat tekstilleri, teknik giysiler, jeo tekstiller, teknik ve ev tekstilleri, endüstriyel tekstiller, tıbbi yani medikal tekstiller, taşıt tekstilleri, çevreci tekstiller, koruyucu tekstiller, spor tekstilleri gibi...
Bu saydığım alanlarda materyale istenilen özelliklerin kazandırılmasın-da en büyük rolü tekstil kimyasalları oynuyor. Bu yüzden de tekstil kimya-salları bu sektörde vazgeçilemez bir alandır.
Yerli Üretimin Gelişmesi ŞartTekstil gibi lokomotif bir sektörün alt
dalını oluşturan tekstil kimyasallarının, son yıllarda Türkiye ve özellikle Bursa için önemi arttı. Girdi maliyetleri ile baş etme imkanımızın olmadığı Uzakdoğu ülkeleri ile rekabet etmenin yolu kendi modamızı yaratmaktan ve doğru seçilmiş niş pazarlara etkin ve zaman değeri olan üretim yapabilmekten geçmeye başladı. Bu da aslında farklı kumaş türlerini, farklı boyama şekillerinin, daha doğrusu farklılığı yaratan tüm unsurların en doğru şekilde kullanılması sayesinde gerçekleşebilecek. Dolayısıyla tekstil yardımcı kimyasalları ve teknolojilerinin üretilmesi ve geliştirilmesi, yerli üretimin arttırılması stratejik bir önemde… Çok ciddi şekilde yurtdışına bağımlı olduğumuz bir sektör olan tekstil kimyasalları alanında yerli yatırım ve üretim konusunda işbirlikleri tesis edilmesinin elzem olduğunu düşünmekteyim.
1.Döviz fiyatlarına bağlı fiyat dalgalanmaları,
2.Kökü dışarıda olan üreticilerin, kontrolümüz dışındaki faktörlerden ötürü üretimlerini aksatmaları; mal tedariki sıkıntıları, spekülatif hareketler, ikame malların kalitesi konusunda sorunlara yol açtı, tekstil sektörünün hak ettiği değeri yaratamıyor olmasına sebebiyet verdi. Bu nedenle tekstil kimyasalları alanında yerli sektörün gelişmesi elzemdir.
Kimyanın birçok alt dalını yapısı gereği üye firmaları ile şemsiyesi altında toplayan BTSO 22. Kimya Komitesi olarak, bizim görev ve yetki alanımıza giren her konuda Bursalı üreticilerle birlikte hareket etmek konusunda hazır olduğumuzu şahsım ve komitem adına ifade etmek isterim.
Kerim SabunişBTSO 22.Kimya Komitesi Başkanı
66
DOSYA
Ayşe Çakır: Çevreye Duyarlı Ürünlerin Önemi Artacak
Sektörde 32 yıllık birikime sahip Alfa Kimya, tekstil üretiminin her aşamasında kullanılan kimyasallar ve boyar maddeler sağlıyor. Bursa Alfa Kimya Kurucu Ortağı Kimya Mühendisi Ayşe Çakır, “Çevreye duyarlı ürün gruplarına yönelmeliyiz” diyor.
Alfa Kimya, 1983 yılından bu yana tekstil sektöründe hizmet veriyor. İstanbul ve Denizli’nin
yanı sıra 1994 yılından itibaren de Bur-sa’da tekstil sektörüne hizmet veriyor. DOSAB’da faaliyet gösteren Alfa Kimya, tekstil sektörü üretiminin her aşama-sında kullanılan kimyasallar ve boyar maddeler sağlıyor. Bunlar, antistatik-ler/preparasyon ve harman yağları, ha-şıl maddeleri ve yardımcıları, ön terbiye kimyasalları, tekstil enzimleri, optik ağartıcılar, boyar maddeler, boya ve baskı yardımcıları ile apre maddeleri…
KALİTE VE GÜVENİ SAĞLADIKBursa Alfa Kimya Kurucu Ortağı
Kimya Mühendisi Ayşe Çakır, Avrupa firmaları ile işbirliği çalışmalarına 2015 yılında daha hız vereceklerini söyledi. Pazar dinamizmini her geçen gün güçlendiren bir firma olduklarını söyleyen Çakır, “Sektörün öncelikli de-ğerleri olan kalite ve güveni sağlayarak
ulusal ve uluslararası pazarda önemli krediye sahip bir marka haline geldik. Dolayısıyla, tekstil terbiye ve boyama-cılık sektöründe, dünya markaları ile güven ve keyifle çalışıyoruz. Bursa’da ilk olarak tekstil yardımcı kimyasalları ve boyaları satışı ile başladık. İlerleyen yıllarda Uzakdoğu ve Avrupa ülkele-rinden kendi ithalatımızı yaptık. Halen yardımcı kimyasallarda Avrupa’dan Almanya ve Danimarka ile tekstil bo-yalarında Çin ve Hindistan şirketleriyle ithalat konusunda çalışıyoruz” dedi.
ÇEVREYE DUYARLI ÜRÜN GRUPLARIAyşe Çakır, son dönemde sektörün
öncü hammadde üreticileri ile stratejik
işbirlikleri geliştirdiklerini belirterek, “Bu işbirlikleri Ar-Ge çalışmalarımızın hızlanmasına sebep oldu. Ar-Ge’yi bir yönüyle pazarlamanın bir fonksiyonu gibi düşünüyoruz. Tekstil yardımcı kimyasalları sektörü için yapılan çalışmalarda Ar-Ge ve pazarlama süreç-leri birlikte hareket ediyor. Bu açıdan bakıldığında pazarlama odağının yapı taşlarından birini de Ar-Ge oluşturuyor. Türkiye’deki tekstil kimyacıları zaten oldukça iyi çalışmalar yapıyorlar. Ama önümüzdeki dönemde, çevreye daha duyarlı ürün gruplarına yoğunlaşma-larında, Ar-Ge ve ürün çalışmalarında o tarafı göz önüne almalarında fayda var” şeklinde konuştu.
Alfa Kimya’nınişbirliği yaptığı markalarNovozymes A/S, DanimarkaDünyanın en büyük enzim üreticisi. 50 yıllık tecrübe ile Novozymes, tekstil enzimleri sektöründe en son teknolojiyi yaratan lider ve güçlü bir şirket. Bursa Alfa Kimya, Bursa’da Novozymes ürünlerini orijinal ambalajı ve markasıyla satan tek yetkili firma.
Wacker-Chemie GmbH, AlmanyaDünya çapında birçok ülkede üretim, şube ve ofis ağı ile hizmet veren Avrupa’nın en büyük silikon üretimini yapan ve yenilikleriyle tanınan sektörün en büyük silikon üreticisi.
Zschimmer&Schwarz MohsdorfGmbH & Co. KG, AlmanyaTekstil kimyasalları, fosfonatlar-cublen üretiminde, 100 yılı aşan birikimi ve kıtalar arası pazarlama olanaklarıyla önde gelen kimya kuruluşu.
67
DOSYA
Müge Öztürk: Kemitaş’ın Gelecek Hedefi Üretim
Kimya sektörünün büyük sermaye ve entegre üretim gerektirdiğini söyleyen Kemitaş Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Müge Yılmaz Öztürk, “Uzun yıllar ithalatçı bir firma olarak
sektör sorunlarını ve ihtiyaçlarını yakından takip ediyoruz. Bu doğrultuda gelecek yıllar için en önemli projemiz üretime başlamak” dedi.
Kemitaş Kimyasal Endüstri Malze-meleri AŞ Yöneticisi Ayşe Müge Yılmaz Öztürk, tekstil sektöründe
dünyada önemli bir yeri olan Türki-ye’nin moda konusunda da belirleyici olma yolunda hızla ilerlemesinin, sektöre hizmet eden boya ve kimyasal üreticilerinin gelişmesi için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Öztürk, “Kemitaş olarak yeni ürün gamları, müşteri işbirlikleri ve lojistik çözümleri ile alanında dünya çapında bilinen ve tercih edilen bir marka olmayı hedefli-yoruz” dedi.
40 BİN METREKARE KAPALI ALANFirma olarak kuruldukları 1976’dan
bugüne büyük yol kat ettiklerini söyleyen Öztürk, “1980 yılında Mah-mut Yılmaz ve ailemizin katkıları ile şirketimizin bugünkü temelleri atıldı. İlk kurulduğunda laboratuar kimyasal maddeleri ve laboratuar cihazları satış ve ithalatı ön plandaydı. Ancak şirketin hedefi kimya sektöründe büyük bir pazar elde etmekti. Kemitaş bugün Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde toplam 40 bin metrekare kapalı alana sahip 2 deposu ve 20 tona kadar taşıma kapasiteli birçok servis aracı ile tüm Türkiye çapında tekstil sanayi ağırlıklı olmak üzere otomotiv, gıda ve metal sektörlerine hizmet veriyor. Şirketimiz BASF, Dystar, Polygal, Magenta Master, Jotun gibi Avrupa başta olmak üzere
Uzakdoğu dahil sektörlerinde kendile-rini kanıtlamış, dünyanın önde gelen firmalarının ürünlerinin ithalat satış ve pazarlamasını yapıyor” şeklinde konuştu.
DIŞ TİCARET AÇIĞI ENFAZLA KİMYADA
Gelecek planlamasında hedeflerinin üretime başlamak olduğunu söyleyen Öztürk, “Kimya sektörü büyük sermaye ve entegre üretim gerektiren bir sek-tördür. Türkiye’de temel ürün üreten çok fazla tesis bulunmuyor. Kimya sektörünün gelişmesi ile beraber hare-ket etmek bu gelişme ile birlikte bazı
temel kimyasalları üretmek gerektiğine inanıyoruz. Bunları dövize dayalı ithal edilen ürünlerden seçmeyi planlıyoruz. Türkiye dış ticaret açığını en çok kimya sektöründe veriyor. Hedefimiz pazar payımızı, hizmet kalitemizi ve ürün çeşitlerimizi her geçen gün daha da genişleterek müşterilerimize kusursuz bir hizmet sağlamak” dedi.
REKABET BİZİ GÜÇLENDİRYOR Kimya sektöründe de yoğun rekabet
yaşandığını vurgulayan Öztürk, “Bu rekabet bizi müspet yönde etkiliyor. Bu sayede ürün ve hizmet kalitemizi geliştiriyoruz. Tüketicinin daha iyi fiyat ve kaliteli ürün almasına olanak veri-yoruz. Personel, teknik hizmet, yerinde bölgesel destek, çözüm üreten ürünler ile bu rekabetten yüzümüzün akı ile çıkacağız. Tabi tüm bunların yanında geniş ürün yelpazemiz, depolama ola-naklarımız, güçlü stok seviyelerimiz ve sevkiyat araçlarımız da bizlere anında servis imkanı veriyor. Bu sayede farkı-mızı göstererek firmamızın konumunu güçlendiriyoruz” dedi.
68
DOSYA
Busan Kimya Sanayi AŞ, 2002 yılında tekstil ve deri yardımcı kimyasallarının üretimi ve satışı
için Bursa’da Selçuk İşcan tarafından kuruldu. 2014 yılını 1,5 milyon dolar ih-racat ve 15 milyon Euro ciro ile kapatan firma, 2015’te yeni pazarlarla ihracatını iki katına, cirosunu da 17-18 milyon Euro aralığına çıkarmayı hedefliyor. 55 çalışana sahip Busan, ISO 9001, ISO 14001 ve OHSAS 18001 uluslararası belgelere sahip. Busan, Türkmenistan, Özbekistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye, Cezayir, İran, Mısır, Rusya, Kırgızistan, Yunanistan ve Polonya’ya ihracat yapıyor. Fabrika Müdürü Hakan Değer, ‘Kimya sektörüne kimlik kazandıran kurum’ sloganı ile “Müşteri memnuniyeti, inovasyon ve hızlı servis-le sektörde öncü bir firma olduk” dedi.
KAPSAMLI VE TEKNOLOJİK YATIRIMÜretimin tamamını modern tesis-
lerinde, katı ve titiz kalite kontrolü aşamalarından geçirerek yaptıklarını belirten Hakan Değer, “15.000 metre-kare alana yayılmış tesisimizde, en kapsamlı teknolojik yatırımı Ar-Ge departmanına yaptık. Müşterilerimizin işletme ve son kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik ürünlerini özel olarak tasarlı-yoruz. Bu tasarımdaki güçlü uzmanlı-ğımız, müşterilerimizin piyasada hak ettikleri öncü konuma gelmelerinde belirleyici etken oluyor. KOSGEB ve TÜ-BİTAK projelerimizi 2014 yılında başarı ile sonlandırdık, 2015’te projelerimize devam edeceğiz” dedi.
Güç tutuşurluk ürünlerinde sektö-ründe dünyada saygın çok uluslu bir şirket olan Thor firmasının Türkiye ve Ortadoğu mümessilliğini ve bölge teknik servis hizmetini yürüttüklerini söyleyen Hakan Değer, “Busan olarak, çevremize ve çalışanlarımıza zarar vermeyen bir üretim yapmayı taahhüt ediyoruz. ÇED raporumuz ve diğer
çevre kalite yönetim sistemi şartla-rını sağlamaktaki ısrar ve takibimizi sürdürüyoruz. Ürünlerimizde doğayı korumaya yönelik tasarımları gözetiyo-ruz” şeklinde konuştu.
PİLOT ÜRETİM VE HERTÜRLÜ TEST İMKANI
Müşterilerinin teknik çözüm ve yeni malzeme geliştirme ihtiyaçlarına en kısa sürede cevap verdiklerini belirten Hakan Değer, “Ar-Ge laboratuarımızda, sektörün ihtiyaçlarını maksimum se-viyede karşılamaya yönelik olarak, ko-nusunda uzman çalışanlarımız sürekli gelişimi hedefleyerek hizmet veriyor. Pilot üretim ve her türlü test imkanına laboratuarlarımızda gerek müşteri-ye özel, gerekse yeni malzemelerin geliştirilmesi için projeler yürütmek-teyiz. Ar-Ge laboratuarımız, müşteri talepleri ve nihai ürüne ulaşmamızı sağlayan birincil hammaddelerde dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak nitelikte çalışmalar yapıyor. Çeşitli üniversiteler ve sanayi kuruluşları ile işbirliklerimiz bulunuyor. Laboratuarımızda, tekstile dönük pes, pamuk, yün, akrilik, karışım boyama, ön terbiye, güç tutuşurluk, su ve yağ iticilik testleri gibi bir çok test ve
deri grubuna dönük testler yapmakta-yız” dedi.
Değer, ayrıca Yönetim Kurulu Üye-leri; Selçuk İşcan ve Feride Bitmez’in önderliğinde yakından takip ettikleri OÇEM (Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi) ile ilgili farkındalık yaratmak için sos-yal sorumluluk çalışmaları yaptıklarını da belirtti.
Tekstil ve deri yardımcı kimyasalları üretim ve pazarlamasını yapan Busan Kimya Sanayi AŞ, 2015’te 18 milyon Euro ciro hedefliyor. Fabrika Müdürü Hakan Değer, “Başarımızın anahtarı,
teknik çözüm ve yeni malzeme geliştirme ihtiyaçlarına cevap vermemiz” dedi.
Hakan Değer: Busan’ın Başarısı, Ar-Ge Önceliği...
69
KİMYA SEKTÖRÜ
70
DOSYA
2010 yılında Gürsu Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan MYD Endüst-riyel Kimyevi Maddeler Ltd.Şti’nin
üretim alanı yardımcı kimyasallar. Tekstil ve deri yardımcı kimyasalları, tekstil baskı yardımcıları, lubrikantlar, nonwoven ve geri dönüşüm elyaf yar-dımcı maddeleri başlıca ürün grupları arasında… MYD Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Torun, “Kuruluşumuz-da her biri kendi alanında 15-20 yıl tec-rübesi olan profesyonel bir ekiple yola çıktık. Bu ekip etrafında yetişen gençler ile şu an sayımız 50 kişi oldu. Çorlu’da da bir ofis ve depo grubu tesis ederek bölgesel bazda etkin olmayı başardık. Son 2 yıldır ihracat faaliyetlerine çok önem verdik” dedi.
BAŞARI İÇİN AR-GEBÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
Sektörde başarılı olmak için en büyük yatırımın Ar-Ge çalış-malarına ayrılması gerektiğine inandıklarını ifade eden Torun, “TSE onaylı bir laboratuar ile desteklediğimiz lubrikant sa-tışlarımız, son 3 yıldır artarak devam ediyor. Bu alanda yaptığı-mız cihaz, sertifi-kasyonlar, EPDK
Lisans Belgesi ve personel eğitim yatırımlarımızın karşılığını görmekteyiz. Boya ve özellikle baskıda kullanılan yardımcılar, ekolojik yeni nesil ürün-ler de önemli projelerimiz arasındaydı. Bu ürünler-de 2014 içinde olumlu şekilde dönmeye başladı” dedi.
TASARRUF SAĞLAYAN,PROSES KISALTICI ÜRÜNLER
Enerji ve zamanı daha verimli kullanmayı sağlayacak olan proses kısaltıcı ürün çalışmalarına geçen yıl başladıklarını söyleyen Torun şunları söyledi: “İyi bir Ar-Ge ekibimiz var ve tüm enerjilerini bu yeni projelere veri-
yorlar. Özellikle sektörde zaman, su ve enerji kullanımında tasarruflar
sağlayacak olan proses kısaltıcı ekolojik ürün çalışmalarına önem veriyoruz. Bu çalışmalar sektör için çok önemli. Bu tip
ürünler sayesinde maliyet avantajı sağlayıp sek-törün rekabet gücüne de katkı sağlamak istiyoruz. Yardımcı kimyasallar sektörün-
de geçmişte hep “ürün” ve “fiyat” odak-lı bir çalışma vardı. Fakat günümüzün değişen ihtiyaçları “kalite” ve “çözüm “ odaklı ürün-hizmet konusunda yoğunlaştı. MYD ailesi olarak biz de bu konuya odaklandık. Gelecekte de sektör çalışanlarının en yakın çözüm ortağı olarak konumlanmak istiyoruz. Sektör-de rekabet her zamankinden daha yük-sek bir duruma geldi. Fakat eğitimli per-sonel, teknik hizmet, yerinde bölgesel destek, çözüm üreten standart ürünler ile bu rekabetten de yüzümüzün akı ile çıkacağız. Sektörün bize göre en önemli sorunu, kalifiye personel yetersizliği ve rekabet koşullarının sağlanamaması-dır. Bunun yanında su kaynaklarının yetersizliği, çevresel faktörler de sektör için sorunlar teşkil ediyor.”
MYD Grup AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa TORUN:
MYD, Ekolojik ÜrünÇalışmalarına Önem Veriyor
MYD Endüstriyel Kimyevi Maddeler Ltd.Şti’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Torun, iyi bir Ar-Ge ekipleri olduğunu belirterek, “Özellikle sektörde zaman, su ve enerji kullanımında tasarruflar sağlayacak olan proses kısaltıcı
ekolojik ürün çalışmalarına önem veriyoruz” dedi.
71
Cerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde 36.500 metrekarelik arazi üzerinde 22.000 metrekare-
lik kapalı alanda faaliyetini sürdüren Setaş Color Center tesisinde; tekstil, kağıt, metal ve plastik sanayi için boya, yardımcı kimyasal, optik ağartıcı, elektrostatik toz boya ve masterbatch üretimleri yapılıyor. Tesis, 47 bin ton üretim kapasitesine sahip. Firmanın ayrıca Adana bölgesinde sıvı master-batch üretim tesisi bulunuyor. Yurtiçin-de ve yurtdışında kaliteli ve geniş ürün yelpazesi, hızlı lojistik ağı ve özenli teknik servisi ile tercih edilen bir üretici ve iş ortağı olan Setaş, İstanbul Sanayi Odasının ‘Türkiye’nin 500 büyük Sana-yi Kuruluşu Araştırması’na göre 2013 yılında 336. sırada yer alıyor.
TEKNOLOJİ MERKEZİSetaş, ilerlemesinde öncü olan
teknik altyapısını, tüm sektörler için ya-pılan Ar-Ge çalışmalarını ve deneyimli araştırma ekibini Technology Center çatısı altında birleştirerek, multidisip-linler çalışma sistemi oluşturmuş. Bu sistem ile müşterileriyle ortak proje-ler geliştirip, üniversitelerle işbirliği yapılıyor ve uluslararası araştırma projelerinde yer alıyor. Santez, Avrupa Birliği, Teydeb projeleri için çalışma-lar yürütüyor. Setaş Color Center, AB 6.Çerçeve kapsamında 10 farklı ülkeden 17 KOBİ, 7 üniversite ve 3 araştırma merkezinin katıldığı SOPHIED proje li-deri ve yürütücüsü oldu. Proje sonunda laboratuar ortamında boyalar üretildi ve 2 patent alındı.
LOJİSTİK AVANTAJLARFirma, faaliyet alanlarında Türki-
ye’de lider konumuna gelip, ürünlerini Orta Doğu, Asya, Avrupa, Afrika ve Güney Amerika bölgelerinde de pa-zarlıyor. Yurtdışında yoğun faaliyette olduğu ülkelerde de üretim tesisleri kurarak, bu bölgelerdeki rekabet gücü-
nü arttırmayı hedefliyor. Hız ve maliyet avantajlarının gittikçe önem kazan-dığı piyasa şartlarında Setaş Logistics Center, ürünlerini alternatif koşullarda müşterileri ile buluşturarak önemli lojistik avantajlar sunuyor. Setaş, teks-til sektörü için ekonomik ve ekolojik çözümler ile sistematik yaklaşım ve me-todolojisini insan, çevre, ürün başlıkları altında değerlendiriyor. Firma, aynı zamanda tekstil endüstrisinin sürdü-rülebilirlik hedeflerine doğru hareket etmesine yardımcı olan Bluesign sistem partneri.
DOSYA
Setaş Color CenterRenk Bilgisinde 49 Yıllık Uzmanlık
1966 yılından bu yana renk bilgisi üzerine yoğunlaşmış bir kimya şirketi olanSetaş Color Center, tekstil, kağıt, metal ve plastik sanayi için boya, yardımcı kimyasal,
optik ağartıcı, elektrostatik toz boya ve masterbatch üretimleri yapıyor.
Setaş’ın Yıllar İçerisindeki Gelişimi1966 Setaş, tekstil ve deri sanayi için boya ve kimyasal madde üretimi ve temsilciliğine başladı.1987 İlk dispers boya üretimini gerçekleştirdi.1989 Temsilcilikleri bırakıp, kendi üretimine odaklandı.1997 Selüloz elyaf için baskı, poliamid elyaf için asit ve metal kompleks boyaları üretimine başladı. 2002 İnsan sağlığı ve çevrenin korunmasına çalışan uluslar arası üreticilerin derneği ETAD’ın ilk ve tek Türk üyesi oldu. 2003 İlk organik sentetik pigment üretimini gerçekleştirdi.2003 Tekstil ve kağıt sektörleri için sıvı akrilik boya üretimine başladı.2004 Masterbatch üretimine başladı. 2007 Lif yağlama teknolojilerinde kullanılan yağların üretimine başladı.2007 Elektrostatik toz boya üretim tesisi faaliyete geçti.2010 Denim özel efektlerinde yeni ürünlerin geliştirmesi için kimyasal üretim projesine başladı.2012 Ar-Ge Merkezi onaylandı.2013 SA 8000 Sosyal Sorumluluk Belgesini kimya sektöründe alan ilk firma oldu.2015 Dispers ve reaktif dijital baskı boyaları ve kıvamlaştırıcılarının ar-ge çalışmalarını tamamlayıp piyasaya sürmeyi amaçlıyor.
72
DOSYA
2007 yılında Eren Sözal tarafından kurulan Sözal Kimya Pazarlama
ve Sanayi Ltd. Şti., günümüzde Kestel Organize Sanayi Bölgesi’nde 8.500 metrekarelik yeni tesisinde faaliyet gösteriyor. Trakya, Ege, Güneydoğu Anadolu ve Orta Anadolu ile Marma-ra Bölgesi’nde faaliyetlerini sürdü-ren firma, tekstil kimyasalları ve boyarmaddeleri de dahil olmak üzere birçok ürün çeşidiyle hizmet veriyor. Trakya ve Kahramanmaraş bölge-lerinden sonra farklı lokasyonlarda depolama alanları ve ofisler kurmaya 2015’te de devam edecek.
LABORATUAR ÇALIŞMALARIKimyasal ve boya aplikasyo-
nu laboratuarları bulunduğunu söyleyen Eren Sözal, “Işık haslığı makinası, kumaş pH ölçüm, pilling cihazı, otomatik pipetleme makinası, sektörde en iyisi olan Mathis boyama makinaları vb. ekipmanlar ile müş-teri taleplerini ve teknik ihtiyaçlarını hızlı olarak karşılayabilen, sürekli gelişim ile büyüyen boya laboratu-arımızla hizmet vermekteyiz. Yine kendi bünyemizde bulunan kimyasal laboratuarımızda çalışmaları işletme şartlarına en yakın seviyeye getirmek için, miniram, laboratuar tipi baskı ve kaplama, minijet, mini bobin boya makinalarıyla desteklemekteyiz. Sadece tekstil kimyasal analizi değil, temel kimyasal analizleri yaparak müşterilerimize alternatif hizmet-ler sunmaktayız.Laboratuvar alt yapımızla, teknik destek bilgimizle müşterilerimizin tekstil kimyasalla-rında başvuru merkeziyiz.
HAMMADDE İÇİNDIŞARIYA BAĞIMLIYIZ
Türkiye’de tekstil sektörünün gelişimi paralelinde, kimyasallar da üretildiğini hatırlatan Sözal, “Kısmen teşviklerin artması ve gelişen ürün potansiyeli ile ihracata yönelik ciddi bir kapasite artışı olmuştur. Sektö-rün ana girdisi olan kimyasallarda
önemli bir üretim olmadığı için hammaddelerin büyük bir bölümü ithalatla karşılanmaktadır. Türkiye tekstil kimyasallarında proseste kullanılacak son ürünlerin büyük bölümünü üretmekle birlikte, üretim için hammaddelerin neredeyse tamamının tedariğinde yurtdışına bağımlıdır. Bu da maliyetlerin yüksek olmasına neden olmuştur. Türkiye bu hammaddelerin üretimi için projeler geliştirmelidir. Tekstil kimyasalları ile birlikte tekstil sektörünün en büyük girdisini boyar maddeler oluşturmaktadır. Pigment boyar maddeler hariç, nerdeyse tamamının tedariğinde yurt dışına bağımlıyız” şeklinde konuştu.
Avrupa’da başlayan tekstil boya ve kimyasalları gelişiminin günü-müzde o bölgede üretiminin yok denecek kadar aza indiğini söyle-yen Sözal, “Bugün tekstil alanında inovasyon Hindistan ve Çin’de. Sözal Kimya inovatif tarafını, Hindistan ve Çin’de güçlü partnerleriyle yaptığı anlaşmalarla geliştiriyor. İsveç ve Al-man partnerleriyle teknoloji, İtalyan partnerleriyle de fashion yönümüzü güçlendiriyoruz. Sektörde, rekabet için Ar-Ge önem taşıyor. Ar-Ge çalış-malarının büyük kısmı yurt dışından alınan know-how ile gerçekleşiyor. Bu alanda üniversite- reel sektör işbirliği ile gerçekçi çalışmalar yapıl-malı” dedi.
Eren Sözal:Hammadde Üretimi İçin
Projeler Geliştirilmeli
Yardımcı Kimyasallar,Tekstilin Önemli Girdilerini Temin Ediyor
Tekstil, imalat sanayinde en uzun ve en karmaşık endüstriyel zincirlerden birisi. Tekstil
endüstrisi, hammadde üretimi (suni elyaf), yarı işlenmiş ürün üretimi (iplik, dokuma ve örme kumaşlar ile terbiye işlemleri; ön işlemler, boyama, baskı, apre ve kaplama, yıkama ve kurutma dâhil) ve nihai ürünlerin üretiminde (halı, ev tekstili, giyim ve endüstriyel kullanım için tekstil) tüm üretim döngüsünü kapsayan geniş sayıda alt sektörlerden oluşuyor. Tekstil (yardımcı) kimyasalları sektörü Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden tekstil sanayinin önemli girdilerini temin eden bir sanayi dalı. Bu nedenle, sektör ülkemizdeki tekstil sanayine paralel olarak gelişim göstermiştir. 1950’li yıllarda ithalat yoluyla temin edilen tekstil kimyasalları, 1960’lı yıllarla birlikte ülkemizde kurulan yerli ve yabancı sermayeli şirketler tarafından da üretilmeye başlanmıştır. Kimya sanayi, plastikten kozmetiğe, ilaçlardan boyalara kadar birçok alanda sağladığı nihai ürünlerin yanı sıra, pek çok sektöre de ara mal ve hammadde temin eden bir sanayi dalı olarak, ekonomide önemli bir role sahiptir.
Kimya Sektörü İhracatı18 Milyar Dolar Oldu
Kimya sektörü, 2013 yılında 14,7 milyar dolarlık ihracat, 38,5 milyar dolarlık ithalat yaptı. 2014
yılı ihracatında ise ilk 3'teki yerini koruyarak, hedefi olan 18 milyar doları yakaladı. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği verilerine göre sektör, otomotiv, hazır giyim ve konfeksiyonun ardından üçüncü sırada yer aldı. 2015 yılında ise 19 milyar dolar ihracat hedefliyor. Sektör, geçtiğimiz yıl en fazla ihracatı Mısır, Irak ve Almanya'ya yaptı.
Özellikle Temel ÜrünlerTürkiye’de Üretilmeli
Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği ve TOBB Türkiye Kimya Sektör Meclisi Başkanı Timur
Erk, cari açığın azaltılmasına katkıda bulunmak için özellikle sektörü yönlendiren temel ürünleri ithal etmek yerine, bu kalemlerin Türkiye’de üretilmesini sağlamak gerektiğine söyledi. Kimya sektöründe 2013 itibariyle 2 bin 768 kalem ithal ürünün mevcut olduğunu ve aynı yıl 38,4 milyar dolar ithalat yapıldığını söyleyen Erk, “Sektörümüz için pozitif bir enerji lazım. Olayı bir paket olarak ele almak gerekir. Orta ölçekli teknolojili ürünler yerine ileri teknoloji kullanılması önemli. Katma değeri yüksek ürünlerin üretimi de ancak geliştirilmiş entelektüel sermaye ile mümkün olabilir” dedi.
73
KİMYA SEKTÖRÜ
GÜSAB Kurtuluş OSB Mah. Vezirli Cad. No:4 Gürsu/BURSA T. 0224 371 70 00 (pbx) F. 0224 371 30 10 www.mydtorn.com.tr
“Siz olmadan en iyisi olamayız”
Teknik Bültenlerimizlekimyasal dünyasındaki yenilikleri takip edin.
74
ŞAHAP AKTAŞ
DUAYEN
Aktaş Holding1938’de Bursa Heykel’de ilk plastik lastik ekleme, dış lastik yama ve lastik kaplama atölyesi ile başlayan Aktaş Holding’in yolculuğu günümüzde 6 kıtada faaliyet gösteren, 90’dan fazla ülkede ürünleri satılan bir noktaya ulaştı. Aktaş Holding, dünyada kendi sektöründe yüzde 20’ye ulaşan pazar payı ve Ar-Ge alanındaki başarıları ile de dikkat çekiyor. Aktaş Hol-ding, ulaştırma, yeşil enerji, yapı gibi iş alanlarının yanı sıra savunma sanayine özel üretimler de yapıyor.
75
- Şahap Bey, öncelikle sizi tanıyalım.- Balkan göçmeni bir ailenin çocuğuyum. Annem Üsküp
- Doburcan kasabasında, babam ise Gilan - Bukivik köyünde doğar ve 1924 yılında Türkiye gelerek Bursa’ya yerleşirler. Ben ise 1952 yılında Bursa Tayakadın Mahallesinde doğ-dum. Gençliğimi, dostluk ve dayanışması ile ünlü Bursa’nın merkez mahallelerinden Maksem ve Tayakadın’da geçirdim. Dönemin ilk özel anaokulunda eğitimime başladım. İlköğre-time ise Atatürk İlkokulu’nda devam ettim. İlkokul sonrası Bursa Erkek Lisesi’nin sınavını kazandım ancak orta öğretime devam edecekken babam Sait Aktaş’ın geçirdiği trafik kazası sonucu eğitim hayatım yarım kaldı ve 1963 yılında iş haya-tına atıldım. 1966 yılında, 14 yaşında babamın lastik tamir atölyesinin sorumluluğunu aldım.
- İş yaşamınızda sonraki süreç nasıl gelişti?- 1972 yılında babam ile beraber ticari araçlarda, süspan-
siyon için kullanılan körük imal ettik. Türkiye’de üretilen ilk hava süspansiyon körüğü o zaman Aktaş markası ile üretilmiş oldu. Daha sonra iyi bir satış ağı kurabilmek adına SKS, Akkauçuk, Aklar şirketlerini kurdum. Airtech markası ile 1999 yılında ilk ihracatı gerçekleştirdik.
2000 yılında Almanya’da lojistik bir depo, 2002 yılında Gemlik (Aktech ), 2004 yılında Adıyaman (Bar Teknik), 2007 yılında Bulgaristan (Techno-Aktaş), 2009 yılında Brezilya (Aktas Do Brasil) üretim tesislerini hayata geçirdik. Aynı dönemde Çin’de hava süspansiyon körüğü üretimi başladı. 2010 yılında Kuzey Amerika’daki merkez faaliyete geçti. 2011 yılında Aktaş Grup şirketleri Aktaş Holding adını aldı ve dünya çapında bir dönüşüm sürecini başlattık. Aynı yıl Aktaş Eğitim Vakfı da faaliyetlerine başladı.
-Çalışma hayatınızda, bugün yapmam dediğiniz ne tür hatalar yaptınız? Sizce iyi yaptığınız şeyler nelerdir?
-Ben her zaman süreçlere iyileştirilebilir alanlar olarak baktım. Bir sürece başlayıp tıkanıklık hissettiğimde hemen nasıl iyileştirilebileceğini araştırdım. Babam, iyi bir yol göste-riciydi. Sorumluluklarımızı iyi bilmemiz gerektiği konusunda
Aktaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Aktaş’dan genç yöneticilere:
İnsan İlişkileri İyi Olan Herkes İş Hayatında da Başarılı Olur
Hava süspansiyon körüğü sektöründe Türkiye’de lider, dünyada da ilk üç firma arasında yer alan Aktaş Holding’in Başkanı Şahap Aktaş; “Dünyada ve ülkemizde
başarılı olmuş kişilerin yolculuğunu inceleyin. Bugün değil daima geleceği planlayın. Cesaretli ve kararlı olun. İnsan ilişkileri başarılı olan herkes
iş hayatında başarıyı yakalayacaktır.”
Sevcan Özgür hep uyarırdı. Bu sayede öncelikle işime odaklanmayı ve sorumluluklarıma sahip çıkmayı öğrendim.
-Bir iş adamı olarak iyi(gençlere öğüt, örnek anlamında da olabilir) yönleriniz nelerdi?
-Hayat felsefemde her zaman iyi niyetli olmak var. Bu nedenle bütün çalışmalarıma başlarken iyi niyet çerçevesin-de değerlendirmelerimi yapıyorum. Sonrasında da büyük-lerimden öğrendiğim bazı temel kurallarımı uygulamaya alıyorum. En önemli tavsiyem sabırlı ve istikrarlı olmalarıdır. Buna bir de sistemli çalışmayı katabilirsek gerçekten örnek projeler çıkartılabileceğine inanıyorum. Gençlerimize, kendi gelişimlerini sürekli hale getirmelerini, durmadan yeni bir şeyler öğrenmek adına çaba göstermelerini tavsiye ediyo-rum. Bunlar bir araya geldikçe başarı da geliyor. İşine sahip çıkmak, doğru planlama yapmak ve paydaşlarına her zaman yakın olmak başarıyı getirecektir diye düşünüyorum.
-Bir iş adamı olarak kendinizi eleştirir misiniz? Bu geç-mişle ilgili de olabilir bugünle ilgili de…
-Kendinizi eleştirmeyi öğrenememişseniz kendinizi geliştirmeyi beceremezsiniz. Ben en sert eleştirileri kendime yaparım. Her günün sonunda doğrularımı ve yanlışlarımı değerlendirerek kendi kritiğimi mutlaka yaparım.
-Şirketinizin büyütmedeki temel yapı taşları, önemli olaylar, aldığınız kararlarınız neler oldu? DOSAB’la tanış-manız ve işinizi taşımanız nasıl oldu?
-Hava süspansiyon körüğü üretimi şirketimiz için en te-mel yapıtaşlarından bir tanesidir. Bu sayede ana iş alanımızı ortaya çıkarmış ve çalışmalarımızı bu yönde derinleştirmiş olduk. O dönemdeki ithalat yasakları da sürecimize olumlu etkide bulundu. Tüm bu şartların yanı sıra müşterilerimize yakın olma prensibi ile de hızlı bir büyüme ivmesi yakala-dık. DOSAB’a 2011 yılında Aktaş Group’tan Aktaş Holding’e dönüşmemiz ile birlikte resmi olarak taşındık. Holding mer-kezimiz şu anda DOSAB sınırları içerisinde.
-O dönemlerde iş yapış biçimleri ile bugün arada ne farklar var? Teknoloji, üretilen ürünler, dış satış ve Pazar yapıları, çalışanlar vb.
-İçerisinde bulunduğumuz çağı; bilgi, bilim, teknoloji,
DUAYEN
76
iletişim çağı olarak nitelendirirsek; teknolojinin gelişme-siyle birlikte, ürün çeşitleri, üretilen ürünler, müşterilerin beklentileri ve taleplerin de günden güne değiştiğini görüyo-ruz. Bunun için firmaların sürekli yeniliği düşünerek, buna göre hareket etmeleri gerekiyor. Geçmişte hiçbir alanda bu kadar geniş alternatif söz konusu değildi. Kısıtlı kaynaklarla gerçekleştirilen üretimler, yine kısıtlı imkânlarla sunulu-yordu. Günümüzde artık pazar yapıları küresel bir hal almış durumda. Küresel Pazarlarda faaliyet gösteren firmalar için de olmazsa olmazlardan biridir, müşteri taleplerine en hızlı ve en iyi şekilde cevap verebilmek. Bu taleplere en iyi şekilde cevap verebilen firmalar da Pazarlarda hâkimiyetini sürdü-rüp, kalıcı hale dönüşebiliyor.
-Şu anda şirketiniz yönetiminde ne kadar aktifsiniz? Sizden sonrası ile ilgili olarak, gerek aile bireyleri gerekse profesyoneller anlamında neler yaptınız, neleri yapamadı-nız?
-Şirket yönetim yapısında çok güzel bir sistem kurduk. Şir-ketimizin başında profesyonel bir İcra Kurulu Başkanımız var. Kendisi aynı zamanda yönetim kurulu üyesi. Bütün süreçleri kendisi yönetiyor. Genç kuşak kendisi ile birlikte yönetim süreçlerinde yer alıyor. Aynı zamanda bir de Aktaş Eğitim Vakfı var. Vakfı genç kuşak yönetiyor. Hem şirketlerimiz ile ilgili hem de vakıf ile ilgili belirli dönemlerde değerlendirme toplantıları yaparak analizlerimizi yapıyoruz. Ben de özel projeler ve ürün geliştirme ile daha fazla uğraşıyorum.
-Sizden şirketinizin 10 ve 20 yıl sonrasına bugünden bakmanızı istersek, neler görüyorsunuz? Ya da görmek istersiniz?
-Aktaş Holding olarak kurulduğumuz günden beri, vizyo-numuz ve misyonumuz doğrultusunda, tüm çalışmalarımızı planlı bir şekilde yürütüyoruz. İlk günden beri, dünya marka-sı olma yolunda emin adımlarla ilerlerken, geleceğe yönelik en büyük hedefimiz de, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan 2023 yılına kadar, hizmet verdiğimiz sektörde, dünyanın en büyük bağımsız körük üreticisi haline gelmek.
Tüm çalışmalarımızı ve planlarımızı bu hedef doğrultu-sunda sürdürmekteyiz. Bu hedefimizi başaracağımıza da
yürekten inanıyorum. Aktaş Holding olarak, ülkemizi dünya arenasında zirvede temsil etmenin gururunu yaşamak istiyo-ruz.
-Ülkemizde bir iş adamı olmanın zorlukları ve güzel yan-ları neler desek, ne söylersiniz?
-İş adamı olmak, girişimci olmak çok keyifli olsa da zorluk-ları da fazlasıyla var. İstihdama imkân sağlamak, ülke adına yapılan projelere katkı sağlayarak ülkenin adını dünyaya taşımak gibi çok keyifli tarafları var. Ancak dünyanın büyük krizlerle boğuştuğu dönemlerde geminin kaptanı olmanın zorlukları var. Bunun yanı sıra ülkelerdeki politika farklılık-ları da iş adamı olmayı zorlaştıran faktörler arasında. Ancak tüm zorluklarına rağmen iş adamı olmaktan keyif alıyorum.
-İçinde bulunduğunuz, yıllarca emek verdiğiniz sektörü dünü, bugünü ve yarını ile genel olarak değerlendirebilir misiniz? Nereden gelindi, bugün nerede, yarın nerede olacak, olmalı…
-Ülkemizde otomotiv sektöründe ve yan sanayi-de, son yıllarda ciddi yatırımlar söz konusu. Özellik-le son 10 yıllık dönemde bu yatırımlar daha da güç-lenmiş durumda. Teknolojiye ve yeniliğe yapılan yatırımlar sayesinde, Türkiye bu alanda dünyadaki söz sahibi ülkelerden biri haline geldi. Öncelikli olarak Ar-Ge ve inovasyona yönelik yatırımlar, sanayinin gelişmesi, nitelikli iş gücünün artması, ekonominin güçlenmesi sayesinde, gelecekte bu yatırımların çok daha iyi sonuçlar vereceğine ina-nıyorum. Otomotiv ana sanayinin de etkisi ile yan sanayi Türkiye’de çok hızlı bir büyüme yakaladı. Birçok açıdan daha önce teknoloji transferi yaptığı-mız AB ülkelerine şimdi teknoloji satıyoruz. Ancak markalaşma konusunda hala almamız gereken çok yol var. Buna ek olarak pazarlama konusunda al-ternatif Pazar geliştirmemenin cezasını sektör 2008 krizinde çekti. Çünkü ürün satışı yapılan bölgeler krize girdiği anda siz de krizin etkisinden kurtulamı-yorsunuz. Geleceğin süper güçleri Hindistan ve Çin için önlemlerimizi alıp o bölgeye ürün satışına acil olarak başlamalıyız. Bu konuda Aktaş olarak önemli
adımları şimdiden attık.-Genç kuşak yöneticilere tavsiyeleriniz, yapmaları ve
yapmamaları gerekenler bazlı neler olur?-Genç kuşak yöneticilerin dünyada ve ülkemizde başarılı
olmuş kişilerin bu noktalara nasıl geldiğini, iyi araştırma-sı gerekiyor. Bilgi toplumunun egemen olduğu günümüz dünyasında, kurumsal firmaları yönetecek bireylerin, sorumluluklarının farkında olup, mutlaka kendilerini her konuda geliştirerek, gerekli donanıma ve yetkinliğe sahip olmaları gerekmektedir. Bugünü değil, daima geleceği kafa-larında planlamalı ve vizyonlarını buna göre çizmeliler. Aynı zamanda cesaretli ve kararlı olmaları da kendilerine büyük avantajlar sağlayacaktır. Bir diğer önemli nokta ise insan ilişkilerindeki başarıdır. İnsan ilişkileri başarılı olan herkes iş hayatında başarıyı yakalayacaktır.
-Yaşamınızın bundan sonrasında neler yapmayı planlı-yorsunuz?
-Aktif olarak çalışmaya devam ediyorum. Aynı zamanda birçok sivil toplum kuruluşunda görevlerim de var. Yeni pro-jeler geliştirmek için çabalıyorum. Hedefim sürekli bir şekilde bir şeylere katkı sağlamaya devam etmek.
DUAYEN
77
78
Yüzde 100 Türk sermayesi ile 2014 yılında Bursa’da kurulan Safran Yemek Üretim ve Hizmet AŞ,
catering sektörüne güçlü ve iddialı bir giriş yaptı. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde 7.000 metrekarelik kapalı üretim alanında yapılan toplam 15 milyon dolarlık yatırım, dünyaca kabul görmüş son teknoloji makine parkuru ve uzman bir kadroyu barındırıyor. Safran Yemek AŞ Genel Müdürü Erol Hiçyılmam, ““Safran Yemek’i kurma gerekçemiz; Türkiye’nin önde gelen sa-nayi şehirlerinden Bursa’mızda, üretim yapan firmaların önemli ihtiyaçların-dan biri olan toplu yemek hizmetini çalışanlarına sağlayabileceği örnek bir tesis kazandırmak. Müşterilerimize lezzet ve çeşitliliği sunmakla beraber yemeği görsel şölene dönüştürmek” dedi.
SAFRAN’IN ARDINDAKİ DENEYİMYemek sektöründe yıllara dayanan
bir bilgi birikimine sahip olduğunu belirten Erol Hiçyılmam, “10 yıl önce catering sektöründe eşim Nermin Hiçyılmam ile birlikte Benaş Yemek adıyla günlük 14.000 kişiye aynı yerde hizmet vermekteydik. O dönemde
Erol Hiçyılmam...Safran Yemek ile Sektöre
Güçlü ve İddialı Dönüş YaptıSafran Yemek, 15 milyon dolarlık yatırım sonucu son teknoloji donanımı ve
deneyimli kadrosuyla DOSAB’da faaliyete başladı. 10 yılın ardından sektöre güçlü bir geri dönüş yapan Erol Hiçyılmam, “Bu yıl 6 ilde daha hizmete başlamak ve 5 yıl
içinde Türkiye’de ilk 5 firma içine girmek hedefimiz” dedi.
FİRMALARIMIZ
Erol - Nermin Hiçyılmam
79
firmamızı İngiliz Sofra Grup’a devrederek bu sektörden çıktık. 10 yıllık kontrat dönemi bittikten sonra; 20 yılı aşkındır Sofra Grup’ta Bölge Direktörleri olarak çalışan Recep Adıyaman ve Melih Arpacı’nın firmadan ayrılmasıyla birlikte, daha güçlü bir oluşuma giderek sektöre geri dönmeye karar verdim” şeklinde konuştu.
GÜNLÜK KAPASİTE 40 BİN YEMEKHiçyılmam, toplam yatırım tutarı
15 milyon dolar olan tesisisin günlük 40.000 yemek üretme kapasitesine sahip olduğunu belirterek, “Tam kapasite-ye ulaştığında yaklaşık 400 kişiye iş imkanı sağlayacaktır. Hedefimiz bu tesisi başta İstanbul olmak üzere diğer sanayileşmiş şehirlerimize de taşıyarak ulusal bir zincir oluşturmaktır. 2015’te 6 ilde daha hizmet vermeyi planlıyoruz. Önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye’de lider konumdaki ilk beş firma arasında olmak hedefimiz” dedi.
SEKTÖRE DE ÖRNEK OLACAĞIZSafran Yemek Genel Müdürü Erol
Hiçyılmam şunları söyledi: “Sektördeki bazı firmaların uygun olmayan ortam ve fiziki şartlarda üretim yaptığı gerçeği göz önüne alındığında, tesisimizin bu gibi firmalara da örnek olacağı düşün-cesindeyiz.Safran olarak biz; çevreye duyarlı, çalışan sağlığını ve güvenliğini ön planda tutan, hijyen kurallarına uyan, deneyimli ve sürekli eğitim alan personeli ve üstün teknolojisiyle müş-terilerimizin günün her saatinde gezip görebileceği, denetim yapabileceği bir tesis sunuyoruz.
İŞİNİZE LEZZET KATIYORUZToplu yemek hizmeti alacak olan
firmalara önerimiz, yemek firması seçimlerini yaparken fiyattan öte hizmet alacakları firmayı; üretim şartları, kullanılan ürünler ve üretim kadrosu-nun tecrübesiyle ilgili olarak mutlaka denetlesinler, sonra karar versinler. Biz hizmet sunarken, yaratıcı fikirler ile yeni çalışma alanları yaratıyor, tecrübe ile teknolojiyi birleştiriyor, müşterilerimize ‘İşinize lezzet katıyoruz’ diyoruz.”
Erol Hiçyılmam, aynı zamanda yine DOSAB’da döşemelik kumaş üretimi yapan Benti Tekstil firmasının da genel müdürü…Benti Tekstil, ağırlıklı ihracat olmak üzere iç piyasada kurumsal firma-lara hizmet veriyor.
Recep Adıyaman:Son Teknolojiyi Kullandık
Melih Arpacı:Gıda Güvenliği Çok Önemli
Safran Yemek AŞ Kurucu Ortakların-
dan Recep Adıyaman, merkez mutfakları-nın; hazırlık, üretim, sevkiyat, araç, makine ve ekipmanlarını oluş-tururken son teknoloji ile donatıldığını söyle-di. Catering sektöründe sorumluluklarının farkında olan bir firma oldukları-nı, müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalara önem verdiklerini ifade eden Adıyaman şunları söyledi: “Faaliyet alanımız içerisinde sürekli gelişen know-howları ile yerinde yemek üretimi, taşıma yemek hizmeti ve organizasyon hizmetleri bulunuyor. Ayrıca işinde uzman ve şirket standartlarına uyumlu, güler yüzlü bir kadro oluşturduk. Bu kadro ile birçok başarıya beraber
imza atmanın mutluluğunu yaşadık ve yaşayacağız. Safran Yemek olarak sü-rekli eğitimlerle gelişim ve yenilik peşindeyiz.”
SEKTÖRDE İLK AR-GE MUTFAĞI
Sektörde bir ilk olan Ar-Ge mutfağına sahip ol-
duklarını belirten Recep Adıyaman, “Biz bu mutfağa Safran Akademi diyoruz. Bu akademiyi kurmaktaki amacımız farklı lezzetler yakala-mak. Aşçılarımız ve müşterilerimi-zin de katılımlarıyla keşfedilen yeni lezzetleri deneyerek mönülerimizde uyguluyoruz. Sektöre yenilikler katmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz, hedefimiz sektörün aka-demisi olmak. Müşterilerimiz için harika bir workshop alanı oluştur-duk” şeklinde konuştu.
Safran Yemek AŞ Ku-rucu Ortaklarından
Melih Arpacı, hizmet-lerini; hijyen, malzeme ve mönü kalitelerinden asla ödün vermeden gerçekleştirdiklerini söyledi. Gelecek bir kaç yıl içinde Safran Yemek’in çok önemli başarılara imza ataca-ğını gösterme fırsatı yakaladıkları için mutlu olduklarını ifade eden Arpacı, “Safran ekibi olarak insan sağlığı, gıda kalitesi ve güvenliği, temizlik ve sunumu ön planda tutarak sürekli eğitimler veriyoruz. Sektörümüzde göz önünde bulun-durulması gereken en önemli faktör ‘gıda güvenliği’ olmalıdır” dedi.
HAKSIZ REKABET ORTAMIMelih Arpacı, kaliteye
önem vermeden, bilinçsiz ve sağlıksız, maliyeti düşük üretim yapan firmaların sektöre zarar verdiklerini belirterek, “Bu tür firmalar yarattıkları haksız rekabet ortamı
ile işini hakkı ile yapan tüm şirketleri olumsuz etkiliyor. Biz, güvenli gıda üretiminin ‘güvenilir mutfaklar’da olacağına inanıyoruz. Güvenli gıda üretimi; gerekli olan hijyen şartlarının sağlanması ve bu şartların üretimden tüketime sunulmasına kadar uzanan döngü içerisinde eksiksiz uygulanması ile mümkün olabilir” şeklinde konuştu.
FİRMALARIMIZ
80
81
FİRMALARIMIZ
Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Bü-yükşehir Belediye Başkanı Recep Altepeve ve DOSAB’lı hayırsever
iş adamı Davut Çalışkan, Zafer Mahalle-si’ndeki Zafer İlkokulu ve Ortaokulu’nun yenilenmesi için hazırlanan protokole imzalarını attı. Okul bahçesinde düzenle-nen protokol imza törenine Vali Karaloğ-lu ve Başkan Altepe’nin yanı sıra, Zafer okullarının yenilenmesine katkı koyan hayırsever Davut Çalışkan ve İl Milli Eği-tim Müdürü Veli Sarıkaya ile AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ve Büyükşehir Belediyesi bürokratları da katıldı.
TARİHİ 5 MAHALLEDE YENİLEMEBursa Valisi Münir Karaloğlu Bursa’da
özellikli hizmetlerin gerçekleştirildiğini vurgulayarak, “Zafer Okulları’nın yerinde güzel bir proje, çağdaş, modern ve Zafer Mahallesi’ne yakışır bir okul yeniden inşa ediliyor. Tarihi 5 mahallede okulları yenileme projesi protokolünü geçtiğimiz günlerde imzalamıştık. O protokolde yer alan bölgelerden biri de Zafer Mahalle-si’ydi. Yıkımına başlanan okulu, 2015-2016 eğitim öğretim yılında açmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
2015-2016’YA YETİŞECEKBüyükşehir Belediye Başkanı Recep
Altepe, sağlıklı bir geleceğin yetiştirilmesi için eğitim faaliyetlerini desteklediklerini belirterek, “Proje ve hazırlık çalışmaları Büyükşehir Belediyesi tarafından tamam-lanan Zafer Mahallesi’ndeki ilkokul ve ortaokul binalarını yeniliyor olmaktan dolayı çok mutlu ve heyecanlıyız. Hayır-sever Davut Çalışkan’ın katkılarıyla yeni-lenecek olan okulda yıkım çalışmalarını başlattık. En kısa zamanda çalışmaları tamamlayıp okulu önümüzdeki eğitim öğretim yılında eğitime açmayı hedefliyo-ruz” diye konuştu.
ÇALIŞKAN: ÇOK MUTLUYUMDavut Çalışkan’ın adının Zafer İlko-
kulu’na verileceği, ortaokulun da Bursa Büyükşehir Belediyesi Zafer Ortaokulu olarak isimlendirileceği proje ile yaklaşık 55 yıldır eğitim alınan binalar komple yenilenerek çağdaş bir yapıya kavuştu-rulacak. Zafer Mahallesi’nin yakından tanıdığı bir isim olan hayırsever Davut Çalışkan da duygularını dile getirerek, “Bu mahalle bizim mahallemiz. Buraya bir okul yaptırmak niyetindeydim, baş-vurumu yaptım. Kendi mahallemize bu okulu kazandırmak ve hizmet etmek is-tiyorum. Çok mutluyum” dedi. Çalışkan, DOSAB’da faaliyet gösteren Gül Tekstil’in yönetim kurulu başkanı.
55 Yıllık Bursa Zafer Okulları Yenileniyor
Bursa Büyükşehir Belediyesi ve DOSAB’lı sanayici Davut Çalış-kan tarafından Zafer İlk ve Ortaokulu yeniden yapılıyor. Protokol
imzasının ardından 55 yıllık eski okulların yıkımına başlandı.
İpekiş’tenBaskı Müzesi
İçin ÖzelKumaşlar
Aralarında Türkiye’de modaya yön veren isimlerin de bulunduğu bir
grup sanatçı, Baksı Müzesi’ne katkı sağ-lamak amacıyla nazar temalı tasarım-lar hazırladı ve onları yılbaşı öncesinde Nişantaşı Özlem Süer House’da ‘Nazart’ adı altında düzenlenen etkinlikte satışa çıkardı.
Etkinlikte halen DOSAB’da faaliyet gösteren İpekiş’in kumaşlarıyla hazırlanmış tasarımlar da bulunuyordu. Özlem Süer tasarımı Tılsımlı Gömlekler, Hattie by Zeynep Güçlüten’den saç aksesuarları ile Müjde Kotil Katipzade-ler’in hazırladığı Bayburt’un Gözyaşları Minderleri için İpekiş özel kumaşlar üretti ve boyattı. Kumaşlara, sanatçıla-rın zihinlerindekini tam olarak hayata geçirebilmelerini sağlamak amacıyla özel apre prosesleri uygulandı.
Bayburt doğumlu sanatçı ve akade-misyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın bireysel düşü olarak 2000 yılında hayata geçen Baksı Müzesi, Bayburt’un 45 km dışında yer alıyor. Baksı, o bölgede yaşayan insanlara imkânlar sağlayan, eğitim veren, o topraklarda yaşamayı bir sevinç haline getirmek isteyen bir müze. İpekiş de Nazart gibi yardım etkinliklerine katılan moda tasarımcılarına kumaş vererek hem sosyal sorumluluğunu yerine getiriyor, hem de modanın gelişmesine katkı sağlıyor.
82
HABER
Evke Flex Office
Teknik Oto Genel Müdürü Gürol Mumcu, sistemin, güvenilir yardım sayesinde gitmek istenilen yere güven
içinde ulaşmayı sağladığını söyledi. Mumcu, “Teknolojiyi farklı noktalara taşıyabilen ve diğerlerinden bir adım önde ilerleyen bir an-layış BMW ConnectedDrive. Sürüş asistan-ları ve Hizmetler&App.ler olmak üzere tüm teknolojilerin toplandığı çatı BMW Connec-tedDrive olarak isimlendiriliyor. BMW Con-nectedDrive’ın sürüş asistanları arasında renkli head-up display ekranından, dur-kalk fonksiyonuna sahip aktif cruise control’e ka-dar pek çok destekleyici konfor ve güvenlik donanımı bulunuyor. BMW ConnectedDrive Hizmetleri ve Aplikasyonları içerisinde ise saniyelerin bile fark yaratacağı durumlara en hızlı şekilde müdahale edebilecek, hayat kurtarıcı fonksiyonlar yer alıyor” dedi.
Güvenlik, Konfor, Bilgi ve Eğlence...BMW ConnectedDriveBMW telematik hizmetleri, araç içinde ve dışındaki akıllı bilgi, iletişim ve yardım sistemleri ağı BMW ConnectedDrive özellikleri, Bursa Teknik Oto’da tanıtıldı. Gü
rol M
umcu
Yalova Yolu’nda ofis anlayışına yeni bir soluk;
Mudanya Yolu’nda Evke Plaza Geçit, Evke Onyx Office, Evke
MediLoft 1-2, Ankara Yolu’nda Evke Trade Tower’ı hayata geçiren Evke Yapı, kapalı otoparkı, tapulu depo alanları, yüksek tavanlı ferah ofisleri, sosyal alanları, TSE Güvenli Yeşil Bina belgesi adaylığı ile birlikte Evke Flex Office ile Yalova Yolu’nda da ofis anlayışına yeni bir soluk getiriyor. Son dönemde çevreye duyarlı, geri dönüşümü fazla, tasarruflu, sağlıklı ve güvenlikli ofis projeleri ile dikkati çeken firma, Evke Flex Office’i 2016 Eylül ayında teslim edecek.
15 KATTA, 94 BAĞIMSIZ BÖLÜMYalova Yolu 4.kilometrede Orman
Bölge Müdürlüğü karşısında yer
alan Evke Flex Office, 5.686 metrekare arsa alanında, 23 bin 133 metrekare inşaat alanına sahip. 17 dükkan 77 ofisten oluşan proje, 50 ila 250 metrekare arasında, 800 metrekareye kadar istenilen ölçüde ofis imkanı sunuyor. Proje toplam 15 kattan oluşuyor ve ofisler 370 santimetre yüksekliğin-de tavana sahip. Her katta farklı kat döşemeleri ile oluşturulan cephe estetiği de farkındalık yaratma konusunda mimari anlamda iddialı.
Evke Grup Genel Koordinatörü Murat Evke, “Sektörde 15 yılı geride bırakmanın gururunu taşıyoruz. Bu süre zarfında ciddi projeler hayata
geçirdik ve her zaman sözümüzü tutarak teslimatları zamanından önce yaptık. Evke Yapı; kaliteden ödün vermeyen, sözünün arkasında duran, güven veren bir şirkettir. Özel-likle son beş yılda bilinirliği artmış, Bursa'nın markası olmaya aday bir noktaya gelmiştir” dedi.
83
FİRMALARIMIZ
2008 yılından beri insan yönetimi alanındaki uygulamala-ra yön vermek amacıyla 6 ana kategoride verilen ödüllere Tofaş bu yıl 4 uygulamasıyla katıldı. Ödül sürecinde,
başvuru dokümanlarının doğrulanması amacıyla, geçtiğimiz Temmuz ayında yapılan saha ziyareti ve denetimden sonra, Ekim ayında değerlendirme jürisiyle uygulamaların sunumu paylaşıldı. Tofaş İK, tüm bu süreç sonunda, “Performans Yöne-timi” ile “Fark Yaratan Uygulamalar /Takdir ve Ödüllendirme” kategorilerinde finalistler arasında yer aldı. Finalde ise Perfor-mans Yönetimi kategorisinde başarı ödülüne hak kazandı.
BURHAN ÇAKIR: BAŞARIMIZDAHERKESİN EMEĞİ VAR
Tofaş İnsan Kaynakları Direktörü Burhan Çakır, “Tofaş olarak, Performans Yönetimi Sistemi üzerinde uzun yıllardır çalışıyoruz. 2010 yılından bu yana performans ve gelişim odaklı şirket kültürü oluşturmak amacıyla geliştirip devre-ye aldığımız entegre İK süreçlerimiz ve bunun temeli olan Performans ve Yetkinlik Yönetimi Sistemi’nin, kendi katego-risinde Türkiye’deki en prestijli ödülü alması bizi çok mutlu
etti. Başarımızda Tofaş yöneticilerinin ve çalışanlarının emeği büyük. Bu projede daha bütünsel, daha ayrıştırıcı, açıklık ilkesine dayalı, daha yalın, mavi yakayı da kapsayan, entegre bir İK sistemi oluşturmak için yaptığımız çalışmalar, bizi farklı kılan unsurlar olarak öne çıkıyor.” dedi.
GELİŞİME KATKI SAĞLANIYORTofaş İnsan Kaynakları’nın Performans Yönetimi Sistemi
uygulamasında; şirketin uzun vadeli hedeflerine hizmet edecek yıllık öncelik ve hedeflere çalışanlarla birlikte ulaş-mak için, CEO’dan yaklaşık 6.300 kişiyi kapsayan tüm çalışan kadrosuna kadar bir bütün ve ilişkili biçimde yönetiliyor. Yıl boyunca yapılan gözden geçirmelerle sürekli geribildirim yoluyla gelişime katkı sağlanıyor. Sürecin sonunda tüm çalışanlar hedeflerinin sonuçları ve bu hedeflere ulaşmak için sergiledikleri performans, davranışsal yetkinliklerle birlikte değerlendiriliyor. Değerlendirme sonuçları kişilerin toplam gelir yönetiminde, kariyer ve gelişim planlamalarında kullanı-lıyor. Kullanılan sistem altyapısı ve diğer İK süreçleri entegre bir şekilde çalışıyor.
Tofaş, İK Performans Yönetimi En İyi Uygulama Ödülü Aldı
Tofaş İnsan Kaynakları, Türkiye’de insan yönetimi alanında başarılı uygulamaları ödüllendirmek için gerçekleştirilen Peryön İnsan Yönetimi Ödülleri’nde “Performans
Yönetimi” kategorisinde en iyi uygulama seçilerek başarı ödülü aldı.
Tofaş, 2016 yılında üretimine başlanması planlanan yeni bir model için 520 mil-
yon dolarlık yatırım projesinin onaylandı-ğını açıkladı. CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Başaran ile Mali Direktör Cengiz Eroldu imzasıyla Kamuyu Aydınlatma Plat-formu’na (KAP) yapılan açıklama şu şekilde: “Şirketimiz Yönetim Kurulu, üretimine 2016 yılında Tofaş Bursa fabrikasında başlanması ve 2016-2023 yılları arasında yaklaşık 700.000 adet araç üretilmesini hedefleyen,
sedan modeli ile aynı platformu kullana-rak üretilecek olan Hatchback ve Station Wagon olmak üzere iki yeni model araç için toplam 520 milyon dolar tutarındaki yatırım projesinin onaylanmasına karar vermiştir. Daha önce açıklanmış olan Yeni Sedan araç projesi ile birlikte 2016-2023 döneminde, yeni model projeleri için toplam 1,3 milyon adet üretim hedeflenmiş olup, bu projeler kapsamında 1 milyar dolar yatırım yapılması planlanmaktadır.”
Tofaş’tan 520 Milyon $ YatırımTofaş Üst Yöneticisi (CEO) Kamil Başaran,
görevini Cengiz Eroldu’ya devretti. Tofaş'tan yapılan açıklamaya göre, 20 Ocak 2012 tarihinden bu yana şirketin üst yöneticisi olan Kamil Başaran 3 yıllık görev süresini tamamladı ve görevini Cengiz Eroldu’ya bıraktı. 30 yıla ulaşan çalışma hayatının 25 yılında Tofaş'ta çeşitli görevlerde bulunan Başaran'dan, 14 Ocak itibarıyla görevi devralan Eroldu, 7 yılı üst düzey yöneticilik olmak üzere, 19 yıldır Tofaş'ta görev yapıyor.
Başaran’ın Yerine Eroldu
84
Türkiye’nin ilk çevre danışmanlık şirketlerinden biri olan Çedfem’in Yönetim Kurulu Başkanı Hüsa-
mettin Çoban, iş hijyeni yönetmeliği-nin kuruluşlara getirdikleri ile ilgili şunları söyledi: “20.08.2013 tarih, 28741 sayılı Resmi Gazetede İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuarlar Hakkında Yönetmelik yayınlandı. Bu yönetmeliğe göre işveren, işyerinde bulunan, kullanılan veya herhangi bir şekilde işlem gören maddelerin ve çalış-ma ortam koşullarının tehlikelerinden, zararlı etkilerinden çalışanları korumak zorundadır. Güvenli bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla çalışma ortamın-daki kişisel maruziyetlere veya çalışma ortamına yönelik fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlere yönelik ölçüm, test, analiz ve değerlendirmeleri, ön yeterlik veya yeterlik belgesini haiz laboratuar-lara yaptırmakla yükümlüdür.
DAHA DİKKATLİ OLUNMALIİşveren, yetkili laboratuarların
ölçümleri doğru yapabilmesi için laboratuarlara işyerinde kullanılan tek-noloji ile ilgili yeterli bilgiyi vermek ve kimyasal, fiziksel ve biyolojik etkenler hakkında her türlü bilgi ve MSDS’leri vermek zorundadır. Ayrıca ölçümlerde laboratuar tarafından hazırlanan plana da uymalıdır. Ölçümlerin normal şartlar altında ve üretim kapasitesinde değişik-lik yapmadan gerçek sonuçları verecek şekilde sürdürülmesini sağlamalıdır. Bugüne kadar çalışma ortamlarında yapılan ölçümler ile ilgili bu şekilde detaylı bir yönetmelik bulunmuyordu. Bu yönetmelik ile numune alımından, ölçüm şekillerine ve raporlama düzen-lerine kadar birçok uygulama getirilmiş oldu. Ayrıca yapılan ölçümlere ilişkin ölçüm raporları Bakanlık sistemine elektronik ortamında yüklenecektir. Bu da işverenlerin çalışma ortam şartlarının yönetmeliklere uygun hale getirilmesi konusunda daha dikkatli olmalarını gerektirmektedir.”
2015 İLE BİRLİKTE YENİ UYGULAMABugüne kadar çalışma ortamları
ile ilgili yapılan ölçümlerde herhangi bir yetki aranmadığını vurgulayan Çoban, “İşletmeler bu tür ölçümlerini istedikleri laboratuara ya da kendi bünyelerinde kendi cihazları ile yapabiliyorlardı. Ancak bu yönetmelik ile 2015 yılı itibariyle İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğine ilişkin ölçüm ve analizler ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yetkilendirilen
laboratuar tarafından yapılabilecek. Bu nedenle işletmeler yapılacak denetimlerde sıkıntı yaşamamaları için ölçümlerini yaptırırken bu hususa dikkat etmeliler. Hatta yetkili bir laboratuara ölçüm yaptırmamışlar ise ölçümlerini yenilemeliler. Çünkü bu yönetmelik ölçümlerin hangi metotlara göre ve nasıl olması gerektiğini de belirlemektedir. Buna göre yapılmamış ölçümlerin sonuçları ile sıkıntılar yaşanabilir” dedi.
İş Hijyeni YönetmeliğiYeni Sorumluluklar Getiriyor
İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analiz Laboratuarları Yeterlilik Yönetmeliği,işverene önemli sorumluluk ve zorunluluklar getiriyor.
Hüsamettin Çoban, Çedfem olarak bir firmanın, çevre ve işçi sağlığı-iş güvenliği ile ilgili ihtiyaç duyduğu tüm ölçüm ve analizleri yapabilme kapasiteleri bulunduğunu belirtti. Çedfem, ÇED raporları hazırlanması ve buna yönelik olarak proje sahiplerine danışmanlık hizmeti vermek amacıyla 1994 yılında yetkilendirilen ilk firmalardan birisi konumunda. Çoban, 2003 yılında ise ölçüm ve analizler için Çedfem Analiz Grubunu kurduklarını söyledi.
HABER
85
86
62 yıllık marka, Çekmişoğlu Grup tarafından Bursa’ya getiriliyor. Bursa EmirganSütiş,Nisan ayında Bursa Podyum Park’ta açılacak.
YAŞAM
Geleneksel Türk Sütlü Tatlıları ko-nusundaki uzmanlığını 62 yıldır sürdüren EmirganSütiş markası,
franchising çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Çekmişoğlu Grup, Emir-ganSütiş’i Bursalılarla buluşturuyor. Bursa Şubesi, Podyum Park’ta Nisan ayında açılacak.
ŞÜKRÜ ÇEKMİŞOĞLU: ÖZEL BİR PROJE…1976 yılında kurulan Çekmişoğlu
Grup, Bursa, Karacabey ve Eskişehir’de-ki faaliyet gösteren tesislerinde profes-yonel atık yönetimi hizmetleri veriyor.
Çekmişoğlu Grup Genel Müdürü Şükrü Çekmişoğlu, yaklaşık 700 metrekare alanda 300 kişi kapasiteli restoran projelendir-diklerini belirterek, “Grup yemekleri ve kahvaltıları için ayrı bölümlere sahip olacak çok özel bir proje ile köklü bir
markayı Bursalılarla buluşturacak olmak bizi heyecanlandırıyor. Podyum Park’taki projemizde geleneksel unsur-ları modernize ederek Bursa’nın tarihi dokusu ile EmirganSütiş markasının köklü geçmişini bir arada düşünerek tasarladık” dedi.
Bursa EmirganSütiş Podyum Park Projesi, Berrin Ulutaş Mimarlık tara-fından dizayn edilirken, uygulaması Dekore Mimarlık Erdinç Cancıoğlu tarafından yapılıyor. Y.Mimar Berrin Ulutaş projenin özellikleri ile ilgili şunları söyledi: “Tüm mobilya ve malzemeleri özel imalat olarak yaptırıp seçtik. Ceviz kaplama kolonları, İtalyan Carrara mermer yer zemini, İtalyan aydınlatmaları, tandırı, taş fırını, özel seramik döşemeleri ile Bursa Halkı göz doyurucu bir tasarımla karşılaşacak. Tavanlarda kullanılan pirinç işlemeler Bursa’ya özel tasarlandı. İki girişi olan restoranın ana girişi EmirganSütiş’in
tarihi görselini yansıtıyor ve özel vitraylar ile süsleniyor. EmirganSütiş’e özel eski güğümler, kara kovanlar, damacanalar, yayık ayranlar tasarımın bir parçası olarak sergileniyor.”
1953’TEN GÜNÜMÜZE…1953 yılında Necati Sütiş ile temel-
leri atılan Sütiş Markası, uzun yıllar Nişantaşı’nda hizmet verdi. 1981’de Necati Sütiş’in vefatıyla beraber firma, Mevlüt Kocadağ tarafından devralındı. Muhallebicilik mesleğinin eski ve tanı-nan ailesinden gelen Mevlüt Kocadağ, bugün aşina olunan Sütiş lezzetlerinde-ki standardı oluşturdu. 1982’de Taksim Şubesi açıldı. 2008’den itibaren sütlü
tatlıların yanına zengin yemek mönüsü eklendi. Özellikle kahvaltılıklarıyla öne çıkan yeni bir konsept oluşturuldu. Kurumsallaşma yolunda hızla ilerleyen EmirganSütiş’in, Katar ve Kuveyt’te de şubeleri ve 700 çalışanı bulunuyor.
Çekmişoğlu, EmirganSütiş’i Bursa’ya Getiriyor!..
87
YAŞAM
25 yıllık geçmişe sahip, proje, konut ve iş merkezleri üreten Gizemler İnşaat ile 11 yıllık Nilüfer Yapı De-
netim firmasının güçlerini ve tecrübe-lerini birleştirerek oluşturduğu Nilüfer Proje Tasarım; insana ve doğaya değer veren, bu değerleri modern şehircilik ve modern mimari ile birleştiren projelere imza atıyor. Nilüfer Proje Tasarım’ın bu kapsamdaki projelerinden birisi Mudanya Marina Evleri… Bu projede, ‘Hayatınıza mavi zamanlar; biraz daha deniz, biraz daha tatil ve Mudanya ekleyin’ sloganıyla yola çıkıldı.
FARKLI SEÇENEKLER SUNUYORMudanya’nın en güzel ve merkezi
yeri olan Mudanya Marina’nın yanında hayata geçen proje, farklı konut seçe-nekleriyle her kesime hitap ediyor. 5+1 dubleks, 4+1 dubleks, 4+1 normal ve 3+1 normal tip kat seçenekleri olan Mu-danya Marina Evleri, jakuzi, sauna gibi modern yaşamın imkanlarını sunuyor. Yaz-kış havuz keyfinin olacağı açık ve kapalı yüzme havuzu, havuz başında Marina Cafesi, çocuk oyun odaları ve ço-cuk kulübü, fitness salonu ile yılın 365 günü spor yapabilme imkanı mevcut. Projede, kapalı otoparklar ve 24 saat güvenlik hizmeti de var.
İÇ MEKAN TASARIMIÖrnek daireyi Nilüfer Proje Tasa-
rım’ın mimari bakış açısı ve bu bakış açısının sunduğu çağdaş hayat biçimini firmanın diğer projelerinde de devam ettiren, İç Mimar Hümeyra İlhan gerçek-leştirdi. İç mimaride ahşap, metal gibi doğal malzemeler ile yaratılan tasarım, kalıplaşmış site ve apartman yaşantı-sının ötesinde ferah, dingin adeta bir yazlık ev konseptinde yeni bir hayat stili önerisi sunuyor.
Temiz Hava ve Tatil Tadında Modern Bir Yaşam;Mudanya Marina Evleri
Mudanya’da, Nilüfer Proje Tasarım tarafından hayata geçirilen Mudanya Marina Evleri, konut sahibi olmak isteyenlere bir ömür deniz manzarası sunuyor.
Toplam 70 dairenin bulunduğu proje, 10 bin metrekare kapalı alana ve yaklaşık 2 bin metrekarelik peyzaj alanına sahip.
Mustafa Altın, Hümeyra İlhan, Şevket İlhan
88
Vadi Mudanya;Hayalinizdeki Sahil Hayatı!
Mudanya’nın tam kalbinde ilk ve tek...
Mudanya Yapı İnşaat tarafından inşaatına başlanan proje, Mudanya’ya hakim yemyeşil
vadinin denizle buluştuğu; senenin yirmi günle sınırlanmadığı dört mevsime yayılan Mudanya’da ilk ve tek Ege tarzı yeni nesil villa konseptiyle hayalinizdeki bahçeli evlerde yaşama imkanı sunuyor. Mudanya’nın tam kalbinde, kent merkezine ve BUDO İskelesi’ne 3 dakika yürüme mesafesinde bulununan Vadi Mudanya Evleri, kendsine, ailesine ve sevdiklerine daha çok zaman ayırmak isteyenleri tamamlanmış örnek blok ve dairesinde kahve içmeye bekliyor.
89
YAŞAM
Vadi Mudanya Evleri, Mudanya’nın tam kalbinde, kent merkezine ve BUDO İskelesine yürüme mesafesinde; yemyeşil vadinin denizle
buluştuğu Ege tarzı yeni nesil bahçeli evlerden oluşuyor.
DENİZ VE YEŞİLİN HUZURU… Vadi Mudanya Evleri, iş hayatının yoğun stresi,
büyük şehirlerin koşuşturmaları arasında, denizin ve yeşilin huzurlu ortamını sunuyor. Dünyanın en temiz sayılı havasına sahip Mudanya’nın en güzel yerinde bulunan Vadi Mudanya Evleri, ha-yatınızın yeniden anlamlanacağı, aile yaşamının kıymetinin anlaşılacağı, sağlığın öneminin farkına varılacağı çok özel bir yer… Proje, Mudanya’nın kent merkezi trafiğine girmeden, denize, iskeleye ve şehir merkezine yürüme mesafesinde; ormanla kaplı kuş sesleri arasında yemyeşil bir vadide kur-gulandı. Bu proje, yaşamınızın geri kalan kısmına, her sabah yeşilliklere merhaba diyerek uyanma, balkonunuzda sevdiklerinizle birlikte deniz man-zarası eşliğinde tertemiz havanın tadını çıkarma imkanı sunuyor.
3 ŞEHİRDE YAŞAMA İMKÂNI SUNUYOR10 bin 250 metrekarelik bir araziye yapılan
‘Vadi Mudanya Evleri’ projesinde 24 bahçe dub-leksi, 32 teras dubleksi, 8 bahçe daire ve 8 normal daire olmak üzere toplamda 72 konut bulunuyor. Konutların yanı sıra içinde sosyal tesisler, oyun sa-lonları, spor salonları, havuz & sauna, özel yaşam alanları ve daha birçok hizmeti içinde barındırıyor. Deniz manzarasının yanı sıra doğanın içine özel olarak yapılan bu proje yüzde 70’lik yeşil alanıy-la da dikkat çekiyor. Hem Mudanya’nın sayfiye hayatını, hem evinize yürüme mesafesinde olan iskeleden bineceğiniz deniz otobüsü ile İstanbul’u, hem de 20 dakika uzaklıktaki Bursa’yı yaşayabilir-siniz. Mudanya’da böyle bir manzaraya, yeşilliğe, vadiye ve sosyal tesislere sahip başka bir hayat vaadi yok…
90
İŞ ADAMI ve HOBİ
SERKAN ESKİ
Radyo Kontrollü Modelcilik;Emeğin Gökyüzüne YolculuğuF.S.S. Fren Sistemleri Firmasının Genel Müdürü Serkan Eski, üniversitede çekici kamyon alarak başladığı modelcilik hobisinde, bugün radyo kontrollü 50’ye yakın farklı uçak ve 10 adet profesyonel model helikoptere sahip.
91
Gökyüzüne, uçmaya, helikopterlere, uçaklara büyük ilgi duyduğunuzu düşünün… Sonra, bir helikopterin ya da bir uçağın, maket olarak bire bir aynısını yaptınız.
Gerçeklerinin uçma prensiplerinden yola çıkarak montajladı-nız; kanadı, pervanesi, yakıt deposu, küçük bir motoru olan… Bunu yaparken birçok araştırma içine girdiniz, birçok teknik problemi çözdünüz…
Sonra, geniş bir arazide radyo kontrollü kumandası ile yerden havalandırıp gökyüzünde gezdirdiniz… Bazen küçük kazalar oldu, düşürüp kırdınız ama tamir edip yeniden mo-deli gökyüzü ile buluşturdunuz… Herhalde sizden mutlusu yoktur!
Meraklısı için oldukça eğlenceli olan ve günden güne ilginin arttığı bu hobiye ‘modelcilik hobisi’ deniliyor. Yani ger-çekte var olan, sizin meraklı olduğunuz bir uçak, araba, tank, gemi, tren, helikopter her neyse, belirli bir ölçekte küçültüle-rek yapılmış 3 boyutlu hali olan modeli, siz yapıyorsunuz… Tabii, sergilemek için durağan modeller de yapabilirsiniz; uçan, yüzen dinamik modeller yapıp radyo kontrolü ile uzak-tan kumanda ile yönetebilirsiniz.
DOSAB’da faaliyet gösteren F.S.S. Fren Sistemleri Firma-sı’nın genç Genel Müdürü Serkan Eski, modellere ve model-cilik hobisine sahip bir isim… Atölyesinde ölçekli modeller yapıyor, tamir ediyor, uçuruyor. Eski, hayatında önemli bir yer tutan bu hobisiyle ilgili sorularımızı yanıtladı.
-Kısaca iş hayatında Serkan Eski’yi tanıyabilir miyiz?- Üniversiteyi bitirdikten hemen sonra iş hayatına başla-
dım. Kısa dönem askerlik süresini saymazsak, yaklaşık sekiz yıldır kesintisiz çalışmaktayım.
-Firmanız hangi sektörde ne tür ürünler üretiyor?-F.S.S. Fren Sistemleri Sanayi, 1994 yılından beri faaliyette
olan, ağır araçlar için havalı fren ve debriyaj ekipmanları üretiyor. Konusunda dünyanın sayılı markalarından olup, 80 ülkeye ihracatı mevcut. Diğer bir firmamız olan Teknocast Alüminyum ve Metal Sanayi ise yüksek basınçlı alümin-yum enjeksiyon döküm üretimi gerçekleştiriyor. Otomotiv sektöründe ana sanayi firmalar ile çalışıyoruz. DOSAB’da dört farklı lokasyonda faaliyetlerimize devam etmekteyiz.
-Hobinizle tanışmanız nasıl ve ne zaman oldu?-Genelde her erkeğin çocukluk döneminde uzaktan
kumandalı oyuncaklara merakı vardır. Benim de aynı şekilde merakım bu dönemden geliyor. Gerçi 2000’li yılların öncesinde bu kadar yaygın olmaması nedeniyle profesyonel ölçekteki modellere ülkemizde erişmek pek kolay değildi. Eği-
İŞ ADAMI ve HOBİ
Sevcan Özgür
Genel olarak 2.Dünya Savaşı dönemi uçaklarına merakı olduğunu söyleyen Serkan Eski, 1/3-1/7 arasında değişen ölçeklerdeki modellerini kendisi inşa ediyor.
92
tim amaçlı İstanbul'a yerleşene kadar da sürekli ilgimi çeken bir hobi olarak kalmıştı. Yanlış hatır-lamıyorsam 2006 yılında, üniversitede okurken 1/14 ölçeğinde çekici kamyon alarak başladım. Başlangıç için iyi bir adımdı, kendi açımdan. Babamın da aynı zamanda benim kadar meraklı olmasının, bu kadar ileri seviyede bu hobiye gönül vermeme sebep olduğunu belirtebilirim.
-Siz kamyonlardan sonra gökyüzüne yönel-mişsiniz anlaşılan?..
-Radyo kontrollü modelcilik bir nevi bağımlı-lık gibi. Genelde ilgi duyan insanların zaten her zaman hobiyi bir adım ileriye taşıyıp daha üst seviye modellere sahip olma arzusu bulunuyor. Benim de benzeri biçimde çekici kamyonlardan sonra herkesin genelde ulaşmak istediği son nokta olan ölçekli uçaklar ve model helikopterler ilgimi çekmeye başlamıştı.
Bir iş seyahatinde aldığım basit bir model helikopter bir nevi profesyonel anlamda hobiyi ilerletmeme olanak sağladı.
- Helikopterlerle çok kazalarınız olmuştur herhalde?
- Kullanması oldukça zor bir modeldi, kaç kere düşüp kırıldığını hatırlamıyorum ama gelişim sağlamak açısından çok faydasını görmüştüm. Sonunda o modeli uçurmaya çalışmaktan ve sü-rekli tamir etmekten usanıp, daha ileri seviye sıvı yakıtla çalışan bir model helikopter aldım.
İleri seviye model helikopterlerin mekanizma olarak gerçek helikopter ile neredeyse aynı olma-sı daha stabil bir uçuş sağlıyor. Böylece her defa-sında düşürüp tamir etmekten ziyade modelinizi uçurmaya daha fazla odaklanmış oluyorsunuz.
- Bir sonraki adım model uçak galiba… Model uçağa geçişiniz nasıl oldu?
- Model uçağa geçiş süreci de benzer şekilde ilk yaptığım model uçağın daha deneme uçuşunda düşmesinden sonra farklı bir boyut aldı. Genel olarak ikinci dünya savaşı dönemi uçakları-na zaten merakım bulunmaktaydı. Bugün de benzeri şekilde aynı döneme ait uçakların 1/3-1/7
İŞ ADAMLARI veHOBİLERİ
Serkan Eski, babası Levent Eski’nin de en az kendi kadar modelciliğe meraklı olmasının, bu kadar ileri seviyeye gitmesine sebep olduğunu söylüyor. Baba-oğul zaman zaman uçuşları, birlikte yapıyor!
Serkan Eski’nin kamyonlarla başlayan modelcilik merakı, radyo
kontrollü helikopterler ve ardından uçaklarla devam ediyor.
93
İŞ ADAMLARI veHOBİLERİ
arasında değişen ölçeklerinde uçan modellerini inşa ediyorum.
- Kaç tane modeliniz var?- Yaklaşık 50’ye yakın farklı uçak ve 10 adet profes-
yonel model helikopterim mevcut.- Bu hobinizin size neler kattığını düşünüyorsu-
nuz?- Teknik anlamda birçok detayı içeren bir hobi...
İnsanın el becerisini geliştirmesinin yanı sıra, gerçek hayatta karşılaşılan teknik konulara olan bakış açısını ve hassasiyetini olumlu yönde etkilemekte. Karşılaştığınız teknik problemlerin çözümünde doğru yorumlama ile karar alma noktasında oldukça katkısı olduğunu düşünüyorum. Bunun dışında her hobi gibi farklı şeyler ile meşgul olup biraz da olsa iş hayatının stresinden uzaklaşarak, psikolojik açıdan rahatlama-nızı sağlıyor.
- Model meraklılarına tavsiyeleriniz nelerdir?- Her hobi zaman ayırmayı ve araştırma yapmayı
gerektirir. Radyo kontrollü modellerin de genel olarak gerçek araçlardan bir farkı yoktur. Özellikle model helikopter ve uçakların çalışma prensipleri gerçekleri ile birebir aynı olduğundan, benzer mantıkla hareket etmeyi gerektiriyor. Yeterli araştırma yapmamak, aceleci davranmak genelde modelin kırılması ile so-nuçlanmakta, bu da birçok kişinin hobiden soğuma-sına neden olmaktadır. Başlayacak olanlara tavsiyem sabırlı davranmaları ve yeterli araştırma yapmadan ilerlememeleri yönünde.
- Sizin hobinizle ilgili her hangi bir kulübe üyeli-ğiniz var mı?
- Türk Hava Kurumu ve IRCHA (International Radio Controlled Helicopter Association) ve geçen yıl ku-rulan Bursa Model Uçak Kulübü (BUMUK) üyeliğim bulunuyor.
- Başka hobileriniz var mı?- Radyo kontrollü modeller dışında tam olarak
hobi diyemesem de otomatik kurmalı saatler ve teknolojik cihazlara karşı ilgiliyim.
15 SORU 15 CEVAPDoğum Yeri/Yılı: Bursa/1985Şirket/görevi: F.S.S. Fren Sistemleri Ltd.Şti./Genel MüdürEğitim: İstanbul Bilgi Üniversitesi / İngilizce İşletmeÇocukluktaki meslek hayali: Uçak mühendisi olmakBeğendiği iş kitabı: Yirmi Birinci Yüzyılda KapitalBeğendiği film: Lord Of WarDinlediği müzik: Türkçe Pop, Türk Sanat MüziğiBeğendiği sanatçılar: Sezen Aksu, Nilüfer, Kayahan Yemek tercihleri: Türk ve Ortadoğu Mutfağı yemekleriEn büyük hayali: Jumbo jet kullanmakTaraftarı olduğu takım: BeşiktaşBursa’nın en sevdiği özelliği: Doğal zenginlikleri, Tarihi yapısı, Coğrafi konumuBursa’nın sevmediği özelliği: Göç, çarpık yapılaşmaEn sevdiği seyahati: DubaiGidip görmek istediği yerler: Japonya, Meksika.
94
YAŞAM
RANA SARIER / DOSAB SPOR EĞİTMENİ
Neden Kilo Veremiyoruz?
Bu soruyu birçok kişi soruyor. Onun için bu yazıda ‘kilo verme’ üzerinde duracağım.
Kilo vermek zor gibi görünse de, kilo almanıza neden olan sebebin doğru tespit edilmesi ve birkaç noktaya dikkat etmeniz halinde, basit olduğunu göreceksiniz.
Sıklıkla metabolizmanın hızlı veya yavaş çalışması ile ilgili şeyler duyuyoruz. Bu durum özellikle de kilolu insanları ilgilendirmektedir. Çünkü hızlı metabolizma demek, daha sağlıklı ve yağsız vücut, dolayısıyla zayıf olmak demektir. Şimdi metabolizmayı ve hızını ele alıp nasıl sağlıklı bireyler olabileceğimize bakalım.
Metabolizma için genel bir tanım yapmak gerekirse; insan vücudunda temel ihtiyaçların karşılanabilmesi için yaktığı enerji miktarıdır, diyebiliriz. Metabolizma, gün içerisinde tükettiğimiz gıdaların ve yapmış olduğumuz hareketlerin etkisiyle hızlı veya yavaş çalışmaktadır.
Her kişinin metabolizma hızı farklı olabildiği gibi vücut istirahat halinde yakılan enerji (bazal metabolizma) miktarı da farklıdır. Bu farklılık kişinin genetik yapısına ve hormon-larına bağlıdır.
Yukarıdaki yazıda kısaca 3 nokta koyu renkle belirtildi. Bunlar üzerinde durarak kilo ilişkisine bir bakalım.
BESLENME VE SU TÜKETİMİ (GIDALAR) Kilo vermek isteyen bir kişi glisemik indeksi bilmelidir.
Gıdaların kan şekerini yükseltme hızına glisemik indeks de-nir. Eşit miktarda karbonhidrat içerseler de yiyeceklerin kan şekerini arttırıcı etkileri birbirinden farklıdır. Bunun nedeni yiyeceklerdeki karbonhidratların sindirim sisteminden farklı hızda geçmesi ve emilmesidir.
Kan şekerini çok yükselten karbonhidratlara yüksek glisemik indeksli, az yükseltenlere düşük glisemik indeksli karbonhidratlar denir. Yüksek glisemik indeksli karbonhid-ratlar kan şekerini çok arttırdığı gibi insülin hormonunu da çok yükseltir.
Pratik Nokta: Glisemik indeksi düşük gıdalar tüketmek.Pratik Nokta: Eğer kişi o gün beslenmesine dikkat edeme-
di ve kalorisi yüksek olan yiyecekler tükettiyse mutlaka onu harcamak için tempolu egzersiz yapması gerekmektedir.
Buradaki egzersiz tempolu bir yürüyüş, yüzme, tenis, masa tenisi, futbol, fitness v.b her şey olabilir.
Alınan besinin kalorisi = Harcanan EnerjiSu tüketimi: Kilo verme programlarında da suyun önemi
büyüktür. Su tüketimi ile metabolizmanın çalışması arasında
yakın bir ilişki bulunur. Yeterli su tüketimi ile birlikte, gün-lük harcanan enerji miktarı dengelenir ve metabolizmanızın daha hızlı çalışması söz konusudur.
Vücut yağ miktarının artışıyla birlikte su oranı da önemli ölçüde azalır. Zayıflamak için kalori kontrolü kadar su tüketi-minin arttırılmasının çok önemli etkisi bulunmaktadır.
Pratik Nokta: Çay, kahve kola vs..vücuttan fazla miktarda sıvı atımını sağlar.Oysa biz vücudumuzdan su atımını değil alımını sağlayacak içecekler tüketmeliyiz. (Su, ayran, ıhla-mur vb.). Özetle, masanızda hep su bardağınız olsun.
95
EGZERSİZ (HAREKET)Düzenli egzersiz, sağlıklı yaşamın anahtarıdır. Daya-
nıklılığı arttırır, kaslarının gelişimini sağlar, vücudundaki yağ oranını düşürerek kas oranını artırır ve metabolizmayı hızlandırır.
Kaç kilo olduğunuzla pek fazla ilgilenmemelisiniz. Esas ilgilenmeniz gereken bu kiloların ne kadarının yağ olduğu-dur. Spor yaparak kilo vermek istediğinizde, kilo kaybınız kas ve su kaybederek olmamalıdır.
Vücudunuzun fiziksel olarak yaptığı her hareket egzersiz-dir. Fakat kilo vermek için yapılan egzersizler farklıdır. Eğer kişinin herhangi bir rahatsızlığı yoksa yağ yakabilmek için en iyi sonuç, nabzın (HR) yaşa göre tespit edilen dakikadaki maksimum atım sayısının % 65-70’i arasında aerobik sınırda egzersiz yapılmasıdır.
DOSAB Sosyal Tesislerinde biz eğitmenler, kardio testi ile bu değer aralığını hesaplayarak üyelerimize uygun program sunmaktayız.
Pratik Nokta: Kilo vermek için her gün ve düzenli egzersiz programına katılmalısınız.
HORMANLARIN ETKİSİİnsülin direnci ve kilo: Kanda yüksek olan insülin önceleri
kan şekerini hücrelere sokar, fakat daha sonra bu görevi yapamaz hale gelir. İnsülin hormonunun yeterince etkili olamamasına insülin direnci denir.
İnsülin direncinin etkili olduğu yerler kaslar ve karaciğer-dir. Eğer direnç varsa yemek sonrası kanda artan şeker kas ve karaciğere giremediği için kanda birikir ve kan şekerini yükseltir. Bu da kilo alımına neden olur.
Troid hormonu ve kilo: Triod yetmezliği metabolizmayı yavaşlatan ve bu nedenle kişilerde önceki kilolarına göre %15-30 oranında kilo alınmasına neden olan bir hastalıktır. Bu nedenle tedavi edilmeden kilo vermek zordur.
Gherlin ve Leptin hormonları: Düzensiz uykuda kilo alımını tetikleyen bir başka faktördür. Ne zaman yemek ye-memiz gerektiğine karar veren gherlin hormonu, az uyuduğu-muzda daha fazla salgılanıyor. Ne zaman yemeği kesmemiz gerektiğini belirten leptin hormonu ise uykusuz kalındığında daha az salgılanıyor. Bu nedenle uykusuzluk daha çok gher-lin ve daha az leptin salgılanışına neden olurken, bu durum vücutta kilo artışına yol açıyor.
Pratik Nokta: Hormonlarınızla ilgili kilo veremediğinizi düşünüyorsanız, hormon testi yaptırmak için uzman doktora başvurunuz.
YAŞAM
Afetlere Karşı Güvence!
Ülkemizde son birkaç yılda sel, fırtına, hortum ve özellikle son günlerde ise yoğun kar yağışları sebe-
biyle kar ağırlıklarına bağlı olarak birçok işletmelerde sundurma ve çatı çökmeleri oldu. Yaşanan talihsiz ka-zalar ve bu afetlerden dolayı ülkemizde maddi, manevi mağduriyetler ile karşı karşıya kalındı.
Özellikle Bursa ve ilçelerimizde kar kütlelerinin ağırlığına dayanamayarak çöken mekanlar, akıllara yaşanan mağduriyetlerin nasıl giderileceği sorularını getirmiştir.
Yine aşırı kar yağışları sonrası havaların düzelme aşamasında çatılarda biriken karların hızlı erimesi esnasında, yağmur olukları ve çatılardan binalara su sirayetleri oluşmakta ve bunlarda hatırı sayılır hasar-lar meydana getirebilmektedir.
Bu nedenle mevcut poliçelerin iyi anlaşılabilir halde tetkik edilmesi ve muafiyet kavramlarının dik-kate alınması gerekmektedir. Sigorta poliçeleri satın alınırken tüm işletme sahiplerinin konusunda uzman acentelerle çalışmanın ne denli önemli olduğunu yaşanan olaylar sonunda bir kez daha gerçek kılmak-tadır. Sigorta şirketleri daha önce de yaşanan hasarlar sonucunda bölgelere bağlı olarak farklı muafiyetler uygulayabilmektedir. Örneğin şehrimizin Kestel, Barakfaki, Mudanya gibi ilçeleri fırtınadan daha fazla etkilendiğinden dolayı yangın poliçelerinde muafiyet-ler bulunmaktadır. Eğer poliçeler incelenmeden satın alınırsa üzücü mağduriyetler yaşanabilir.
Sanayi bölgelerimizdeki işletmelerimizin neredeyse tamamı, kullanım alanını genişletebilme adına sac ve profilden oluşan gelişi güzel sundurmalar yaptırmış ve bunların altına emtia ve makineler ilave ederek çalış-malara devam etmektedirler. Maalesef son günlerdeki yoğun kar yağışları sonucunda sundurmalar sadece yıkılmakla kalmayıp, altında bulunan emtia ve ma-kinelere de zararlar vererek işletme sahiplerine hatırı sayılır zararlar açmış, akabinde sigorta poliçelerinde sundurma ve altında bulunan emtianın yer almadığını gören işletme sahiplerinin zararı daha artmıştır.
BAHTİYAR ÖZDEMİR / SİGORTA [email protected]
MAKALE
96
KİTAP / FİLM / MÜZİK
İNOVASYON SEFERİ
İnovasyon her kuruluş için son
derce önemlidir. Ancak inovasyon projelerinin birçoğu kötü çıkış yapar ve yüzde sekseni asla pazara ulaşmaz. İnovasyon Seferi,
15 hafta sürecek olan özel bir yöntem-le başarılı inovasyonlar başlatmanın formülünü veriyor. Avrupa, Kanada, Hindistan, Rusya ve Çin’deki yolcu-luğunu tamamladıktan sonra rotasını şimdi Türkiye’ye çeviren FORTH metodu, Alexander Osterwalder’in iş modeliyle ilgili olarak geliştirdiği tuvalinin görsel ve sistematik yak-laşımını sunuyor.
STREİSANDPARTNERS
11 Ağustos’ta Instagram
sayfasında albümünü mü-jdeleyen Barbra Streisand’ın “Part-ners” albümünde
Andrea Bocelli, Michael Bublé, Kenneth ‘Babyface’ Edmonds, Jason Gould, Josh Groban, Billy Joel, John Legend, John Mayer, Lionel Richie, Blake Shelton, Stevie Wonder gibi birbirinden değerli vokallerin yanı sıra Rock’n Roll Kralı Elvis Presley ile de sanal bir düet yer alıyor. 10 yıllık süreç içerisinde yayınladığı 12 şarkıdan oluşan ilk “Düet” albümü “Partners”da, Streisand’ın klasikleşen şarkıları seslendiriliyor.
SINIRSIZLAR KULÜBÜ
Dallas Buyers Club’ filmi
uyuşturucu bağımlısı ve HIV taşıyıcısı Ron Woodroof’un hayatından esinlenerek beyazperdeye aktarılıyor.
Ron Woodroof’a 1986 yılında AIDS yüzünden 30 günlük ömür biçilir. Teşhiş sonrası FDA kurumundan yasal onaylı olarak kullanabileceği tek ilaç olan AZT’yi almaya başlayan Ron hızla ölümün eşiğine doğru sürüklendiğini fark eder. Çareyi ABD’de yasal olmayan ama dün-yanın dört bir yanında bulunan, doğal ilaçlara başvurmakta bulur.
BIRAKMAKİSTİYORUM
Bu film size sigara sağlığa
zararlıdır, sigara kanser yapar, sigara öldürür demeyecek. Buna rağmen sigarayı bırakmanızı sağlayacak. Bir
film izleyeceksiniz ve hayatınız değişecek. Sigara stresten kurtul-mamı sağlıyor mu? Nasıl başladım? Neden devam ediyorum? Nasıl kurtulacağım? Gibi soruların gerçek yanıtını bulacağınız, kendinize dışarıdan bakacağınız kısa bir yolcu-luğa hazır mısınız? Sigara geçmişte kalıyor.
İLETİŞİM VE MEDYA
Bu kitapta Yeşil-tuna, birçok
toplumsal soruna, iletişim ve medya boyutundan ışık tutmaktadır. Ulusal sınırların aşılarak küresel politikaların, medya ve iletişim
süreçleri üzerinden toplumlarla bu-luşturulduğu günümüzde, sorunların kaynağında medyanın rolü, göz ardı edilemeyecek kadar öne çıkmaktadır. Çünkü çeşitli toplumsallıkların medy-ada temsil edilmesi kadar, çeşitli me-dya ürünleriyle kurgulanan medya gerçekliğinin, bilinçleri yönlendirdiği hatta sürecin bir bilinç endüstrisi şeklidir.
DALGALANKARADENİZ
Müziğe
başlangıcından bu yana dillerden düşmeyen eser-lerin kadife sesi, ilk solo albümü
“Divane” ile satış listelerinde ilk beşte yerini alan Resul Dindar; ikinci solo albümü “Dalgalan Karadeniz” ile dinleyicisinin huzurlarına çıkmaya hazırlanıyor. Kendi söz ve bestelerin-in de yer aldığı birbirinden kıym-etli 14 esere imza attığı ikinci solo albümünde sanatçı; Karadeniz’i bir baştan bir başa, bambaşka tınılar ve bazen tanıdık ezgilerle hissetmemizi sağlayacak.
Ek im - Kas ım Ay ında En Çok Satan la r
1- Gerçek Özgürlük-Doğan Cüceloğlu 2- Abim Deniz-Can Dündar3- Sakız Sardunya- Elif Şafak 4- Kemal-Gül Sunal 5- Pembe ve Yusuf-Canan Tan 6- Böğürtlen Kışı-Sarah Jio7- Bitti Bitti Bitemedi-Vedat Türkali 8- Invisible- Paul Auster9- Occupy-Noam Chomsky10- Breakfast At Tiffany’s-Truman Capote
1- Kış Uykusu2- Nuh: Büyük Tufan3- Herkül : Özgürlük Savaşçısı4- Cehennem Melekleri 35- Kaçış Planı6- İncir Reçeli 27- Zamanda Yolculuk8- Uyumsuz 9- Rango10- Gölge Ajan
1- Maziden Bir Demet- Müslüm Gürses2- Metalica 3- İstanbul Konseri-Şebnem Ferah 4- Seni Beklerken- Halil Sezai 5- Orda Olmak-Kolera 6- Hayal-Nilüfer 7- Yürüyorum Düş Bahçelerinde-Sezen Aksu8- Live At Roseland-Beyonce9- Loud _Rihanna10- Gözümün Bebeği- Aşkın Nur Yengi
Kitap Film Müzik
97
98
NOT DEFTERİ
FUAR TAKVİMİ
EnverAysever’le AykırıKumpanya
21 Ocak 2015’te Fethiye Kültür Merkezi’nde Enver Aysever, daha önce benzeri gerçekleştirilmemiş bir sahne gösterisiyle, seyirci karşısına çıkıyor. Aysever, yakın geçmişimi-zi şekillendiren sosyal ve siyasal olayları şiirle, edebiyatla, müzikle ve kayda geçmiş görüntülerle canlı bir belgesel tadında sahneye taşıyor.
Buzlar Çözülmeden
28- 29 Ocak 2015 Nurhan Teke-rek’in yönetmenliğini üstlendiği oyun Nilüfer Nazım Hikmet Kültür Evi izle-yicilerini bekliyor. 1965 yılında kale-me alınan ve bugüne değin defalarca sahnelenmesine rağmen güncelliğini yitirmeyen “Buzlar Çözülmeden”, bir kez özgün adıyla bir kez de “Deli Deli Küpeli” adı ile sinemaya da uyarlan-dı. Oyun, Kar yüzünden yolları kapalı kasabaya gelen yeni kaymakamın hikâyesini anlatıyor.
1-4 Şubat 2015 yılı ilk yarısında İran, Fas ve Bosna Hersek’te Türk Ürünleri Fu-arları yapılacak. İlk olarak Türk Hazır Giyim ve Konfeksiyon Fuarı, 1-4 Şubat 2015 tarihleri arasında Tahran’da gerçekleştirilecek. Fas’ın önemli ekonomi merkezle-rinden biri olan Kazablanka’da 5-8 Mart 2015 tarihleri arasında düzenlenecek ve A’dan Z’ye tüm sektörlere açık olacak. Saraybosna’da düzenlenecek olan 6. Bosna Hersek Türk Ürünleri Fuarı 14-17 Mayıs 2015 tarihleri arasında yapılacak ve tüm sektörleri kapsayacak.
Tarih Fuarın Adı Yer
16-18 Ocak Evlilik Dünyası : Evlilik Hazırlıkları Fuarı İstanbul
31-34 Ocak Anfaş Hotel Equipment: 26.Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları Fuarı Antalya
05-07 Şubat IFEXPO 2015 : 12.Uluslararası İstanbul İç Giyim, Çorap Fuarı İstanbul
05-08 Şubat Taxiworld Turkiye 2015: Kara, Deniz, Hava Taksi Üreticileri ve Yan Sanayi Fuari İstanbul
05-08 Şubat İplik Fuarı 2015: 12.Uluslararası İstanbul İplik Fuarı İstanbul
19-22 Şubat Medikal Tedarik: Medikal Tedarik Zinciri Kongresi ve Fuarı Antalya
19-22 Şubat PENTEX: 4. Penye, Tekstil ve Teknolojileri Fuarı Antep
25-28 Şubat Anfaş Bevex: Uluslararası İçecek İhtisas Fuarı Antalya
14-17 Ocak HEIMTEXTIL: Uluslararası Ev Tekstil Fuarı Frankfurt /Almanya
19-21 Ocak World Boutique: Hazır Giyim Fuarı Hong Kong/Çin
26-29 Ocak Arab Health: Medikal ve Saglik Fuari Dubai/BAE
28-31 Ocak CHEMTECH & Pharma Worldexpo: Kimya, Petrokimya ve Proses Mühendisliği Uluslararası Sergi ve Konferansı Mumbai/Hindistan
01-04 Şubat Türk Hazır Giyim ve Konfeksiyon Fuarı Tahran/İran
03-05 Şubat COMMUNIQUEZ TEXTILE : Kumaş,Ev Tekstili, Giyim Fuari Lyon/Fransa
04-05 Şubat Aerosol Forum : 8.Paketleme Forumu Paris/Fransa
15-17 Şubat Moda Uk : Hazır giyim, Ayakkabı, Aksesuar ve Moda Fuari Birmingham/İngiltere
18-22 Şubat F.RE.E: Uluslararası Seyahat,Karavan ve Yat Fuarı Münih/Almanya
26-28 Şubat International Armoured Vehicles : Zırhlı Araçlar ve Yan Sanayi Fuari Londora/İngiltere
03-05 Mart Megatech Pakistan: Tekstil, hazır giyim ve deri makineleri ve aksesuarları Fuari Karacaçi/Pakistan
30 Ocak Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Bursa Konuşuyor’ genel konsey toplan-tısında, Bursa’da kurulacak olan yeni sanayi bölgeleri konuşu-lacak. 30 Ocak Cuma günü saat 14.00’da Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan toplantıda, Nilüfer ve Karacabey ilçeleri sınırlarında kalan Badır-ga, Muratlı, Karakoca, Hürriyet, Taşpınar, Orhaniye, Çatalağıl tapulama sahalarında bulunan Batı Organize Sanayi Bölgesi ve kentimizdeki diğer sanayi bölge-leri ele alınacak.
Bursa’da Yeni Sanayi Bölgeleri Konuşulacak
Türk Ürünleri Fuarları
99
Bursa'nın yeni nesil ofisleri ile çalışmanın keyfini çıkarın...
224
satış ofisi
ofisgokcadir.com441 33 92
100
