89
‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI iki ayda bir yay›nlan›r Kas›m/Aral›k 2007 Say›: 117 dergi Kalp Vakf›’ndan diflhekimlerine ücretsiz kalp taramas› Engelli dünyas›nda her fley zor! Nas›l bir Anayasa? iki ayda bir yay›nlan›r KASIM/ARALIK 2007 Say›: 117 dergi ‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI ‹DO Prof. Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi Aç›ld› 100’e 1 kala...

dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

  • Upload
    others

  • View
    8

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

‹ST

AN

BU

L D

‹fiH

EK

‹ML

ER

‹ OD

AS

Iik

i ay

da

bir

ya

y›n

lan

›r K

as

›m/

Ara

l›k2

00

7 S

ay

›: 117dergi

KalpVakf›’ndandiflhekimlerineücretsiz kalptaramas›

Engellidünyas›ndaher fley zor!

Nas›l birAnayasa?

iki ayda bir yay›nlan›rKASIM/ARALIK 2007Say›: 117

dergi‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI

‹DOProf. Dr.Y›lmazManisal›E¤itimMerkezi Aç›ld›

100’e 1 kala...

Page 2: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik
Page 3: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

içindekiler

Oda haberleriY›lmaz Hoca’n›n ad›n› sayg›yla yaflat›yoruz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .622 Kas›m:100’e 1 kala! . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .35Türk Kalp Vakf›: Örnek güç birli¤i . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .46Güncel: Vergi mükelleflerine beyannamelerini elektronik ortamda gönderme zorunlulu¤u getirildi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .50Bilimsel: Osteoporöz ile periodontal hastal›k iliflkisi . . . . . . . . . . .52Bilimsel: Diflhekimli¤inde genel muayene teknikleri . . . . . . . . . . .58Röportaj: Kadir Ö¤üt “100. y›l kaç›r›lmamas› gereken buluflmalar dizisi” . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .64Röportaj: Prof. Dr. Turgut Tarhanl› “Nas›l bir anayasa” . . . . . . . .66Kuflaktan Kufla¤a: Dört kuflakt›r diflhekimi Horasanlar . . . . . . . . .70‹nceleme: Malpraktis Yasas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .76‹çimizden biri: Diflhekimi Hakan K›z›lay . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .82Ürün teknik: LED Ifl›k Cihazlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .90K›sa yolculuk: Kazl›çeflme’den Merkezefendi’ye... . . . . . . . . . . . . .94Sa¤l›k dünyas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .98Sanat gündemi: Küresel Savafl Ça¤›nda ‹yimserlik . . . . . . . . . . .100Duyurular . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .102Kalem Kamil . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .104

Reklam DiziniTürk Oral ‹mplantoloji Derne¤i . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Ön Kapak ‹çiDentanet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .‹nsertAbdi ‹brahim . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1-99Ali Raif . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .2-75-81D-Mar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3Rf Sistem . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .17Teknodent . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .19Semtek Medikal. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 21Avebdental . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .27Medifarm . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .29‹deadent . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .33Güney Dental . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .49ADT Dental . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .56-57Bahar Dental . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .63Güney Difl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .87-93Do¤a Okullar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .97Avita ‹laç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 89-Arka kapak içiSanovel . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .Arka Kapak

Page 4: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

De¤erli Meslektafllar›m,

Son günlerde birbiri ard›na gelen flehit haberlerini ac›yla vekayg›yla izliyoruz. Bu kritik dönemde fliddetin giderek t›r-manmas› karfl›s›nda herkesin so¤ukkanl› ve sa¤duyulu hare-ket etmesi, halk› k›flk›rtacak söz ve davran›fllardan kaç›n›lma-s› gerekmektedir. En büyük korkumuz “terörün do¤uraca¤›kitlesel terör”dür. Bölgesel savafllar›, ayr›mc›l›¤› ve mikro mil-liyetçili¤i k›flk›rtan petrol ve silah tekellerine birlikte karfl›ç›kmal›y›z. Zaman birlik ve kardefllik zaman›d›r. Kutuplaflma-y› k›flk›rtanlara en etkili cevab› yine birlikte verebiliriz. Ya-flam hakk›n›n kutsall›¤›na inanan bir mesle¤in mensuplar›olarak fliddeti k›n›yor, evlatlar›n› yitiren ailelere ve tüm ülke-mize baflsa¤l›¤› diliyoruz.

Ülkemizin sa¤l›k gündeminde devlet hastanelerinde tam günçal›flmay› öngören yasa tasar›s› yer ald›. ‹lkesel olarak do¤rubuldu¤umuz bu uygulaman›n mevcut sorunlar giderilmedi¤isürece karmaflaya neden olaca¤› inanc›nday›z. Hükümetin ko-nunun birinci dereceden muhataplar› olan meslek odalar›nafikir sormam›fl olmas› da bu uygulaman›n hekimler ve diflhe-kimlerine etkisinin nas›l olaca¤› konusunda derin kuflkularyaratmaktad›r. Uygulamalar sonucunda meslektafllar›m›z›ngüvencesiz kalmas›na seyirci olmayaca¤›z. Diflhekimlerininiflçilefltirilmesine karfl› ç›kaca¤›z.

Bugün geldi¤imiz noktada AKP Hükümeti’nin sa¤l›kta dönü-flüm program›n› ad›m ad›m uygulad›¤›, bu dönüflümün hembiz sa¤l›k çal›flanlar› hem de halk aç›s›ndan olumlu olmad›¤› gün geçtikçe daha da anlafl›l›r hale gelmifltir. Sa¤l›k hizmeti-

nin özel kurumlarca veriliyor olsa dahi kamusal niteli¤inin ol-du¤unu düflünüyoruz. Sa¤l›¤›n bir hak oldu¤u bilinciyle, ka-munun muayenehanelerden hizmet al›m›n›n sa¤lanmas› içinmücadelemize devam edece¤imizi belirtiriz.

Yönetim Kurulu olarak öncelikli hedefimiz olan e¤itim merke-zimizi açt›k. De¤erli büyü¤ümüz, hocam›z Prof. Dr. Y›lmazManisal›’n›n ad›n› verdi¤imiz e¤itim merkezimizin aç›l›fl›n›20 Ekim’de gerçeklefltirdik. E¤itim Merkezimizin diflhekimle-rinin mezuniyet sonras› e¤itimine önemli katk› sa¤layaca¤›inanc›nday›z. Aç›l›fl›m›za bizzat gelerek, çiçek, mektup, tel-graf, faks, e-posta göndererek sevincimize ortak olan tümdostlar›m›za bir kez daha teflekkür ederiz.

22 Kas›m çal›flmalar›m›z son h›zla devam etmektedir. Bu y›lTürk Kalp Vakf› ile birlikte meslektafllar›m›z için çok yararl›olaca¤›n› düflündü¤ümüz bir etkinlik gerçeklefltiriyoruz. Oda-m›z üyeleri Kas›m ay› boyunca sadece sa¤l›k karneleriyle ekücret ödemeden kalp kontrolü yapt›rabilecekler. Bunun yan›s›ra Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› Komisyonumuz ise a¤›rl›kl› ola-rak özel e¤itim gerektiren çocuklara ve ilkö¤retim okulu ö¤-rencilerine yönelik Kas›m ve Aral›k ay›nda a¤›z ve difl sa¤l›¤›e¤itim çal›flmalar› yapacakt›r.

Son olarak da tüm meslektafllar›m›z›n mesle¤imizin gelece¤iolan yeni mezun diflhekimlerine destek olmas›n› diler, savafllar-dan uzak, laik ve ba¤›ms›z bir Türkiye’de kardeflçe bir arada ya-flama iste¤imizi yineler, Cumhuriyet Bayram›n›z› kutlar›m.

Mustafa Dü¤encio¤lu

“Zaman birlik ve kardefllik zaman›d›r”

baflkandan

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 03

Page 5: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

Geçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik yönden hep s›cak tutulmufl,tutulan ve tutulacak olan bir co¤rafyada ya-fl›yoruz.

Gerek ulusal gerekse uluslararas› platform-larda karfl›laflt›¤›m›z engeller ve dayatmalar-dan, daha önce de göstermifl oldu¤umuz bir-lik ve beraberlik ruhunun yan› s›ra sa¤duyuile s›yr›laca¤›m›za güveniyor ve inan›yoruz.

Hareketli günler ve gündemlerle yine sizler-leyiz. Daha iyi bir hizmet ve e¤itim anlay›fl›içinde kurdu¤umuz e¤itim merkezimiz res-mi olarak aç›ld›. De¤erli hocalar›m›z arac›l›-¤›yla ö¤renmek istedi¤iniz ya da merak etti-¤iniz mesleki her konu ve alanda bilgilene-bilece¤iniz e¤itim program›m›z sayfalar›-m›z aras›nda.

Bilimsel diflhekimli¤inin kuruluflunun 99.y›l›n› gerçeklefltirece¤imiz 22 Kas›m TürkDiflhekimli¤i Günü ve Toplum A¤›z Difl Sa¤-l›¤› Haftas› etkinlikleriyle ilgili hem ayr›nt›-l› haberleri, sorumlu ‹DO Sayman› Ali Yük-sel Çal›flkan’la ve meslektafllar›m›zla yap›-lan röportajlar›, hem de genifl etkinlik prog-ram›n› sayfalar›m›zda bulabilirsiniz.

2008 y›l›n›n bilimsel diflhekimli¤inin kuru-luflunun 100. y›l› olmas› dolay›s›yla ‹DOBaflkanvekili ve 100. Y›l OrganizasyonKomitesi ‹DO Koordinatörü Kadir Ö¤üt ilebir söylefli yapt›k.

Asl›nda hepsi bu sayfaya s›¤mayacak kadarçeflitli ve birbirinden ilginç birçok konu vehaber dergimizde be¤eninize sunulmufl du-rumda... Oda haberlerimiz, anayasa de¤iflik-li¤iyle ilgili röportaj›m›z, bu say› bafllad›¤›-m›z ve devam edecek olan “Kuflaktan Kufla-¤a Diflhekimleri” söyleflimiz, bilimsel yaz›-lar›m›z, araflt›rmalar›m›z, etkinlik haberleri-miz ve daha onlarcas›....

De¤erli Meslektafllar›mHer seferinde dile getirdi¤im gibi; elefltiri vedeste¤inizle sizlere daha iyi ve güzeli sun-maya çal›fl›yoruz. Odam›z›n, odan›z oldu¤ubilinciyle bizlerle beraber çal›flacak yenimeslektafllar›m›z› aram›zda görmek bizimiçin ek bir güç ve mutluluk kayna¤› olacak.

Sizlerle oldu¤umuzu her zaman duyumsaya-rak, ayn› amaç ve ülkü do¤rultusunda mes-lek, ülke ve demokrasi için hep birlikte sa¤-l›kl›, bar›fl ve huzur dolu günlere...

Cumhuriyet Bayram›n›z kutlu olsun.

dergi‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI

Yönetim Yeri ve Adresi‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI

Cumhuriyet Caddesi Safir Ap. No:361 D:3 34367Harbiye / ‹STANBUL

Tel: 0212 225 03 65 - 0212 296 21 05 Faks: 0212 296 21 04

[email protected]

[email protected]

‹mtiyaz Sahibinin Ad› ve AdresiMustafa Dü¤encio¤lu

Cumhuriyet Caddesi Safir Ap. No: 361 D:3 34367

Harbiye / ‹STANBUL

Sorumlu Müdürün Ad› ve AdresiTuncay Turgay Akgün

Cumhuriyet Caddesi Safir Ap. No: 361 D:3 34367

Harbiye / ‹STANBUL

Dergi Ad›dergi

Yay›n TürüYerel süreli yay›n

(iki ayda bir y›lda alt› say› yay›mlan›r)

Bask›Ömür Matbaac›l›k A.fi.

Beysan Sanayi Sitesi Birlik Caddesi No: 22 Haramidere /‹STANBUL

Tel: 0212 422 76 00

Bas›mYeri ve Tarihi‹stanbul - Kas›m 2007

Yay›n KuruluGülsüm Ak

L. Yakut AlkanerSevil Arslan

P›nar Ezerler ‹zarMüge Özar›

Süha Sertabibo¤luFüsun fieker Karagören

Yazarlar‹lhan ‹fller

Nilgün Onar›c›

‹DO Ad›na Reklam Koordinatörüfiebnem Akç›l

[email protected] ‹letiflim

Tel: 0212 219 96 76

Foto¤rafSinan Kesgin

Redaksiyon Süha Sertabibo¤lu

Yay›n SekreteriÇa¤la Oflas

Teknik KoordinasyonPUNTO Bask› Çözümleri

Halaskargazi Cad. Sait Kuran ‹fl Mrkz. No:301/5 34381 fiiflli-‹stanbul

Tel: 0212 231 30 67www.puntops.com

Editoryal ve Teknik ÜretimTETRA ‹letiflim Hizmetleri

Halaskargazi Cd. Sait Kuran ‹fl Mrkz. No: 301/5 34381 fiiflli - ‹stanbul

Tel: 0212 219 96 [email protected]

117. say› 6750 adet bas›lm›flt›r.Dergi’de yer alan yaz›lar›n hukuki

sorumlulu¤u yazarlar›na aittir.

[email protected]

T. Turgay Akgün

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 05

Birlik ve sa¤duyu...

editörden

Page 6: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

06 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

‹DO Prof. Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi aç›l›fl›nda ‹DOBaflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu, Baflkanvekili Kadir Ö¤üt,‹DO Genel Sekreteri Ahmet Gürbüz, Sayman Ali Yüksel Ça-

l›flkan, ‹DO Denetleme Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Turhan Ata-lay, Yönetim, Denetleme, Disiplin Kurulu üyeleri, ‹DO akti-vistleri ve üyeleriyle konuklar haz›r bulundular. Törene Prof.Dr. Y›lmaz Manisal›’n›n efli Prof. Dr. Selçuk Manisal›, o¤lu AliManisal›, geçmifl dönem ‹DO baflkanlar›, geçmifl dönem yöne-tim kurulu üyeleri, Diflhekimli¤i Fakültesi ö¤retim üyeleri dekat›ld›. Sektörü temsilen Güney Difl Deposu sahibi Ferizan Pe-ker, Tekmil Ltd. fiti.’nin sahibi Arto Babuço¤lu ile ÇanakkaleDiflhekimleri Odas› Baflkan› Bilge fiimflek ve Ayd›n Diflhekim-leri Odas› Baflkan› Hayri Saltan da törene kat›lanlar aras›ndayer ald›lar.

oda haberleri

‹stanbul Diflhekimleri Odas› YönetimKurulu’nun 11. dönem hedefleri

aras›nda ilk s›ray› alan e¤itim merkeziaç›l›fl› 20 Ekim 2007 tarihinde

düzenlenen bir törenle gerçekleflti. E¤itim merkezine, 23 Nisan 2007

tarihinde hayat›n› yitiren, Türk Diflhekimleri Birli¤i’nin kurucular›ndan

ve TDB Onur Üyesi Prof. Dr. Y›lmazManisal›’n›n ad› verildi.

Y›lmaz Hoca’n›nad›n› sayg›ylayaflat›yoruz

Page 7: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 07

En önemli hedef gerçeklefltirildiTören ‹DO Genel Sekreteri Ahmet Gür-büz’ün aç›l›fl konuflmas›yla bafllad›. ‹s-tanbul Diflhekimleri Odas›’n›n 21 yafl›n-da, çok genç bir meslek örgütü olmas›nara¤men kurumsallaflma yolunda çokönemli mesafeler kat etti¤ini vurgulayanAhmet Gürbüz, meslek örgütünün enönemli faaliyetlerinden birinin mezuni-yet sonras› e¤itim oldu¤una dikkat çekti.Geçmifl dönemde de Oda yönetimlerinine¤itime sürekli önem verdiklerini, dü-zenledikleri e¤itim ve seminerlerle bi-limsel geliflmeleri ve yenilikleri diflhe-kimlerine baflar›yla ulaflt›rd›klar›n› kay-deden Gürbüz, “11. Dönem Yönetim Ku-rulu olarak en önemli hedefimizi gerçek-lefltirmifl bulunuyoruz. E¤itim Merkezi-mizin aç›l›fl›yla ç›tay› biraz daha yüksel-tiyoruz ve inan›yoruz ki bizden sonrakiyönetimler de bu ç›tay› daha da yukar›yaç›karacaklard›r” dedi. Daha sonra e¤itimmerkezinin teknik ve fiziksel özellikleri-ni k›saca özetleyerek, e¤itim merkezineProf. Dr. Y›lmaz Manisal›’n›n ad›n›n ve-rildi¤ini aç›klad›. Ahmet Gürbüz e¤itim merkezinin aç›l›fl›-na katk›da bulunan, Denetleme KuruluBaflkan› Prof. Dr. Turhan Atalay, Denet-leme Kurulu Üyesi M. ‹hsan Gürsoy, Yö-netim Kurulu Üyesi Turgay Akgün, fiiflliBelediye Baflkan› Mustafa Sar›gül, Gazi-osmanpafla Belediye Baflkan› Dr. ErhanErol, Güney Difl Deposu Sahibi FerizanPeker, Diflhekimi Murat Tokgöz ve eme-

¤i geçen herkese teflekkür ederek sözle-rini bitirdi. Konuflma s›ras›nda ayr›cae¤itim merkezinin kurulufl safhalar›n›özetleyen bir de dia gösterisi yap›ld›.

E¤itim Merkezine öncülük misyonu‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤luac›l›fltaki konuflmas›nda mezuniyet son-ras› e¤itimlerin Diflhekimleri Odalar› tara-f›ndan verildi¤ini, ‹DO’nun y›llard›r bue¤itimleri düzenledi¤ini, bu y›l da süreklidiflhekimli¤i e¤itimi kapsam›nda 40 civa-r›nda etkinlik düzenlenece¤ini söyledi.‹DO Prof. Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Mer-kezi’nin bu anlamda bir eksikli¤i h›zla ka-pataca¤›n› vurgulayan Mustafa Dü¤enci-o¤lu, Prof. Dr. Y›lmaz Manisal›’n›n diflhe-kimli¤ine ve meslek odas›na eme¤i geçti-¤ini vurgulayarak “O her zaman bizlerede önderlik etmifltir. Bu e¤itim merkezide öncü olmaya devam edecektir” dedi.

“Heykeli dikilse bu kadar sevinmezdim”Daha sonra Prof. Dr. Y›lmaz Manisal›’n›no¤lu Ali Manisal› bir konuflma yapmaküzere kürsüye davet edildi. Ali Manisal›,diflhekimi olmad›¤›n›, ancak diflhekimli-¤i camias›nda büyüyen biri olarak diflhe-kimli¤ini yak›ndan tan›d›¤›n› vurgulaya-rak, “Böyle bir yerin faydalar›n› flimdi-den görüyorum; böyle ifllevsel, faydal›bir yer açt›¤›n›z için sizleri kutluyorum”dedi. Ali Manisal›, Prof. Dr. Y›lmaz Mani-

TEfiEKKÜRLER

‹DO

Prof. Dr. Y›lmazManisal›’n›n di¤er o¤lu

Dr. Mehmet Manisal›’n›n‹DO’ya gönderdi¤i

teflekkür notu

Sevgili Meslektafllar›m veDostlar›m,

Yeni yap›lm›fl olan e¤itimmerkezinize babam Y›lmazManisal›'n›n ad›n› vermifloldu¤unuzu çok büyük bir gurur ve sevgiyle ö¤rendim. Y›lmazManisal›'n›n de¤er yarg›lar›na çokuygun olan bu flereflendirme bizleride çok duyguland›rd›.

Bugün sizlerle birlikte olamamamara¤men sevincimi ve duygular›m›paylaflmak istedim.

Mesle¤ini çok seven ve meslekteörgütlenmeye önem veren bir insan için çok büyük bir onurland›rma yapt›n›z.

Ben bugün Londra'day›m ama gönlüm sizlerle, kalbim de babamla.

SevgilerDr. Mehmet Manisal› ‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu ‹DO Genel Sekreteri Ahmet Gürbüz

Prof. Dr. Selçuk Manisal› ve Ali Manisal›

Page 8: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri

08 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

sal›’n›n mezuniyet sonras› e¤itime verdi-¤i önemi anlat›. “Babam›n heykeli Tak-sim Meydan›’na dikilseydi bu kadar se-vinmezdim” diyen Ali Manisal›, ‹DO Prof.Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi’ndee¤itim görecek olan yüzlerce, binlercediflhekimi sayesinde babas›n›n an›laca¤›-n› ifade ederek teflekkür etti.

“Devam›nda da elimden geleni yapaca¤›m”Son konuflmay› yapmak üzere kürsüye

gelen Güney Difl Deposu sahibi FerizanPeker ise, ‹DO Prof. Dr. Y›lmaz Manisal›E¤itim Merkezi’nin bugüne kadar kuru-lan ilk e¤itim merkezi oldu¤unu vurgu-lad› ve duydu¤u memnuniyeti ifade etti.Ferizan Peker, “Bugün çok büyük mutlu-luk duyuyorum, devam›nda da elimdengeleni yapaca¤›ma söz veriyorum” dedi. Daha sonra Ahmet Gürbüz, ‹DO Prof. Dr.Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi’nin aç›l›-fl›n› gerçeklefltirmek üzere, Manisal› ai-lesiyle birlikte, ‹DO Baflkan› Mustafa

Prof. Dr. Taner Yücel’denanlaml› kutlama

Dünya Diflhekimleri Birli¤iKongresi’ne ülkemizi temsilenkat›laca¤›ndan ‹DO Prof. Dr.

Y›lmaz Manisal› E¤itimMerkezi’nin aç›l›fl törenine gelemeyen 7. ve 8. Dönem

Baflkan› Prof. Dr. Taner Yücel,‹DO Yönetimini baflar›l›çal›flmalar›ndan dolay›

kutlayan bir mesaj gönderdi.

“Say›n Baflkan DiflhekimiMustafa Dü¤encio¤lu ve De¤erliYönetim Kurulu üyeleri,‹stanbul Diflhekimleri Odas›bünyesinde kurdu¤unuz e¤itimmerkezi ile diflhekimli¤imesle¤inin öncü meslek kuruluflu oldu¤unuzu bir keredaha kan›tlad›n›z. Diflhekimlerinin geliflmesine vebilgilerinin yenilenmesine çokönemli katk›da bulunacak bumerkeze, geçmifl Oda baflkanlar›m›zdan ve fakültedekanlar›m›zdan de¤erli biliminsan› Prof. Dr. Y›lmazManisal›'n›n ismini vermenizdendolay› hepinizi yürekten kutluyorum. Diflhekimli¤imesle¤ine ve bizlerin yetiflmesinebüyük eme¤i geçmifl olan Prof.Dr. Y›lmaz Manisal›’n›n ad›n›nverilmesi çok büyük birkadirflinasl›k örne¤idir.Hocam›z›n ad›n› geleceknesillere tafl›yan bu anlaml›davran›fl›n›z için hepinizi eniçten duygular›mla tebrik ediyor,gözlerinizden öpüyor, sayg›lar›m›sunuyorum.”

Güney Difl Deposu sahibi Ferizan Peker Prof. Dr. Y›lmaz Manisal›’n›n o¤lu Ali Manisal›

Page 9: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 09

Dü¤encio¤lu, ‹DO Denetleme Kurulu Baflkan› Prof. Dr. TurhanAtalay, geçmifl dönem Oda baflkanlar›, Prof. Dr. GülümserKoçak, Kazmir Pamir, Ali Uçansu, geçmifl dönem baflkan vek-ili Ertu¤rul O¤uz ile Güney Difl Deposu sahibi Ferizan Peker vemerkezin aç›l›fl›na katk›da bulunanlar› kurdeleyi kesmeye da-vet etti. Aç›l›fla kat›lan Çanakkale Diflhekimleri Odas› Baflkan›Bilge fiimflek, Ayd›n Diflhekimleri Odas› Baflkan› Hayri Saltanda kurdele kesildikten sonra merkezi gezerek meslektafllar›ad›na duyduklar› be¤eniyi dile getirdiler. Tören ‹stanbul Diflhekimleri Odas›’n›n düzenledi¤i kokteyllesona erdi.

Prof. Dr. Turhan Atalay (soldan birinci), Prof. Dr. Y›lmazManisal›’n›n efli Prof. Dr. Selçuk Manisal› (soldan üçüncü) veo¤lu Ali Manisal› (soldan dördüncü)

Aç›l›fl töreninde kurdeleyi kesenler aras›nda Prof. Dr. Gülümser Koçak (soldan ikinci) ve Çanakkale Diflhekimleri Odas› Baflkan› Bilge fiimflek (soldan üçüncü) de vard›.

Page 10: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

Acil T›bbi Yard›m

Tarih Saat Konu Konuflmac›

15 Kas›m 2007 Perflembe 20.00-22.00 Acil T›bbi Yard›m Dr. Ayflen Yavru

7 fiubat 2008 Perflembe 20.00-22.00 Acil T›bbi Yard›m Dr. Ayflen Yavru

“Acil T›bbi Yard›m” konulu uygulamal› e¤itime kat›l›m 10 kifliyle s›n›rl› olup, kay›tlar baflvuru s›ras›na göre yap›lacakt›r. Kat›l›m Ücreti: 60.00 YTL

Bilimsel Seminerler

Tarih Saat Konu Konuflmac›

13 Aral›k 2007 Perflembe 20.00-22.00 Diflhekimli¤inde Meslek Hastal›klar› Prof. Dr. Ayflegül Çakmakve Ergonomi

27 Aral›k 2007 Perflembe 20.00-22.00 Diflhekimli¤inde Dijital Foto¤rafç›l›k Dr. U¤ur Ergin

10 Ocak 2008 Perflembe 20.00-22.00 Diflhekimli¤inde Acil Komplikasyonlar Doç. Dr. Emine Özyuvac›ve Çözümleri

17 Ocak 2008 Perflembe 20.00-22.00 Endodontide Temel Sorunlar ve Çözümleri Prof. Dr. Figen Kaplan

31 Ocak 2008 Perflembe 20.00-22.00 Beyazlatma Tedavisinde Güncel Prof. Dr. Sevil GürganYaklafl›mlar

21 fiubat 2008 Perflembe 20.00-22.00 Endodontide Antibiyotik Kullan›m› Prof. Dr. Raif Eriflen

6 Mart 2008 Perflembe 20.00-22.00 Difleti Büyümeleri ve Tedavi Yaklafl›mlar› Doç. Dr. Leyla Kuru

27 Mart 2008 Perflembe 20.00-22.00 Seramik ve Kompozit Laminate Prof. Dr. Taner YücelVeneerler

10 Nisan 2008 Perflembe 20.00-22.00 Seramik Restorasyonlarda Prof. Dr. Hakan UysalEstetik Fonksiyon

24 Nisan 2008 Perflembe 20.00-22.00 ‹mplantta Güncel Yaklafl›mlar Dr. Diflhekimi Sarkis Sözkes

‹DO Prof. Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi’nde yap›lacak seminerlere kat›l›m ücretsizdir. Kat›l›m 70 kifliyle s›n›rl› oldu¤undan, kay›tlar baflvuru s›ras›na göre yap›lacakt›r.

Merkezi Bilimsel Toplant›larTarih Saat Konu Konuflmac› Yer18 Kas›m 2007 13.00-17.00 Fonksiyonel ve Estetik Prof. Dr. Serdar Yalç›n Ceylan Intercontinental Pazar Bak›fl Aç›s›ndan Modern ‹mplant Otel/Taksim

Tedavi Planlamalar›

23 Mart 2008 13.00-17.00 ‹mplant: Geçmifli, Bugünü, Prof. Dr. Ender Kazazo¤lu Ceylan Intercontinental Pazar Gelece¤i ve Üst Yap›lar› Otel/Taksim

‹DO 2007-2008 YILI SÜREKL‹

‹DO PROF. DR. YILMAZ MAN‹SALI E⁄‹T‹M MERKEZ‹’NDE

2007-2008 Y›l› Merkezi ve Bölgesel Bilimsel Toplant› Program›’na kat›l›m ücretsiz olup, Abdi ‹brahim ‹laç A.fi.’nin katk›lar›yla gerçekleflecektir. Katk›lar› için teflekkür ederiz.

* Bu program Türk Diflhekimleri Birli¤i Sürekli Diflhekimli¤i E¤itimi Yüksek Kurulu taraf›ndan kredilendirilmifltir. Programa yapaca¤›m›z ilave bilimseletkinlikleri www.ido.org.tr adresinden takip edebilirsiniz.

Page 11: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

Klinik UygulamalarTarih Saat Konu Konuflmac›

29 Kas›m 2007 Perflembe 20.00-22.00 Elektrocerrahinin Diflhekimli¤inde Prof. Dr. Selim PamukKullan›l›fl›

7 Aral›k 2007 Cuma 10.00-12.00 ‹mplant Prof. Dr. Hakan Özyuvac›

4 Ocak 2008 Cuma 10.00-12.00 Periodontal Bafllang›ç Tedavisinde Doç. Dr. Leyla KuruAlet Kullan›m› (Ultrasonik ve El Aleti)

29 fiubat 2008 Cuma 10.00-12.00 Sinüs Lifting Prof. Dr. Hakan Özyuvac›

20 Mart 2008 Perflembe 10.00-12.00 Kompozit Restorasyonlarda Doç. Dr. Banu ErmiflTabakalama Tekni¤i Difl Teknisyeni Jurgen Clares

“Klinik Uygulamalar” konulu e¤itime kat›l›m 20 kifliyle s›n›rl› olup, kay›tlar baflvuru s›ras›na göre yap›lacakt›r. Kat›l›m Ücreti : 60.00 YTL

Yard›mc› Personel E¤itimiTarih Saat Konu Konuflmac›

29 Kas›m 2007 Perflembe 09.00-12.00 Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon (2) Prof. Dr. Güven Külekçi

30 Kas›m 2007 Cuma 09.00-12.00 Maddeler Bilgisi, Muayenehane Prof. Dr. Emine Nay›r‹daresi ve Düzenlemesi (2)

27 Aral›k 2007 Perflembe 09.00-12.00 Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon (3) Prof. Dr. Güven Külekçi

28 Aral›k 2007 Cuma 09.00-12.00 Maddeler Bilgisi, Muayenehane Prof. Dr. Emine Nay›r‹daresi ve Düzenlemesi (3)

Yard›mc› Personel E¤itimi Program› kay›tlar› dolmufltur. Yeni E¤itim Program›’n› dergimizden ve www.ido.org.tr adresinden takip edebilirsiniz.

Yard›mc› Personel E¤itimi, “Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon”, “Maddeler Bilgisi, Muayenehane ‹daresi ve Düzenlenmesi” bafll›klar›n› içeren iki bölümdenoluflmaktad›r. Kat›l›m belgesine hak kazanmak için iki bölüme de kat›lmak gereklidir. Kay›tlar baflvuru s›ras›na göre yap›lacakt›r.

Bölgesel Bilimsel Toplant›larTarih Saat Konu Konuflmac› Yer9 Kas›m 2007 Cuma 19.00-22.00 Metal Desteksiz Sabit Prof. Dr. Sabire De¤er Marriott Hotel

Protezlerde Kesim ve Ataflehir, Kad›köyÖlçü Teknikleri

14 Aral›k 2007 Cuma 19.00-22.00 Kompozit Uygulamalar Doç. Dr. Arzu Aykor GOP Kültür MerkeziGaziosmanpafla

18 Ocak 2008 Cuma 19.00-22.00 Beyazlatma Prof. Dr. Haflmet Ulukap› Greenpark Otel, Merter

15 fiubat 2008 Cuma 19.00-22.00 Periodontolojide Geldi¤imiz Prof. Dr. Funda Yalç›n Marriott HotelNokta ve Gelecekteki Hedeflerimiz Ataflehir, Kad›köy

18 Nisan 2008 Cuma 19.00-22.00 Pedodontik Tedavide Prof. Dr. Zeynep Aytepe Radisson SASYeni Yaklafl›mlar Sefaköy, K.Çekmece

“Bölgesel Bilimsel Toplant›lar”a kat›l›m ücretsiz olup kay›t yapt›rmak zorunlu de¤ildir.

D‹fiHEK‹ML‹⁄‹ E⁄‹T‹M‹ PROGRAMI*

DÜZENLENECEK B‹L‹MSEL TOPLANTI PROGRAMI

Kay›t ‹çin: Ça¤la Oflas 0212 296 21 05-06/116 dahili

‹DO Prof. Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi: Halaskargazi Cad. Hidayet Sok. No: 4, Girifl Kat›, Harbiye

Page 12: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri

12 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Oral ‹mplantolojide Planlama‹mplant e¤itiminde, baflar›l› bir implantiçin dikkat edilmesi gerekenler dilegetirildi, ard›ndan da cerrahi bir uygulama yap›ld›

‹ DO’nun “Klinik Uygulamalar” bafll›¤›nda düzenledi¤i“‹mplant” konulu bilimsel toplant› 18 Ekim 2007 tarihin-de, ‹DO Prof. Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi’nde ger-

çeklefltirildi. Prof. Dr. Hakan Özyuvac›’n›n konuflmac› oldu¤ukursu 20 meslektafl›m›z izledi. ‹ki bölümden oluflan kursun birinci bölümünde Prof. Dr. HakanÖzyuvac› “Oral ‹mplantolojide Planlama” bafll›kl› bir sunum ger-çeklefltirdi. ‹mplantolojide planlaman›n önemini vurgulayan Öz-yuvac›, implantolojide planlama yaparken ve malzeme seçerkendikkat edilmesi gereken hususlar› aktard›. Özyuvac› implanttabaflar›l› sonuçlar elde etmek için dikkat edilmesi gereken nokta-lar› flöyle s›ralad›: Hastan›n genel sa¤l›k durumu, radyolojik de-¤erlendirme, protetik planlama, kurallara uygun cerrahi uygula-ma, do¤ru ölçü tekni¤inin kullan›m› ve hasta takibi. ‹mplant yerlefltirirken dikkat edilmesi gerekenleri ise, “Çene-lerin ön arka yön iliflkisi”, “dikey boyut”, “karfl› çenenin duru-mu”, “implant say›s›”, “hasta al›flkanl›klar›”, “hastan›n istekle-ri”, “do¤ru ölçü tekni¤inin kullan›m›” ve “do¤ru planlama”bafll›klar› alt›nda anlatt›. Prof. Dr. Hakan Özyuvac› konuyla ilgili sorular› cevaplad›rd›k-tan sonra kursun cerrahiden oluflan ikinci bölümüne, pratikuygulamaya geçildi. Bu bölümde Prof. Dr. Hakan Özyuvac›hasta a¤z›nda 36 nolu diflin yerine implant uygulamas› yapt›.Yaklafl›k 30 dakika süren cerrahi ifllem, kursiyerlere ekrandan

ayn› anda, ayr›nt›l› bir flekilde gösterildi. Kursa kat›lan diflhe-kimleri klinik uygulamalar›n muayenehane deneyimlerini art-t›rd›¤›n› belirterek, bu faaliyetlerin yeni e¤itim merkezindesürdürülmesinden duyduklar› memnuniyeti ifade ettiler.

Diflhekimli¤inde Radyolojik Tan›‹stanbul Diflhekimleri Odas›(‹DO)’nun sürekli diflhekimi-¤i e¤itimi kapsam›nda dü-zenledi¤i bilimsel bölge top-lant›lar›ndan ilki 19 Ekim2007 tarihinde, Polat Renas-sance Otel’de gerçeklefltiril-di. Prof. Dr. Tamer Lütfi Er-dem’in konuflmac› oldu¤utoplant›ya 200 diflhekimi ka-t›ld›. Konferanstan önce ‹DOYönetim Kurulu üyesi Tar›k

Tuncay Oda çal›flmalar›n› içe-ren bir sunum gerçeklefltirdi.Yaklafl›k üç saat süren konfe-ransta Prof. Dr. Tamer LütfiErdem, yeni radyoloji teknik-leri hakk›nda bilgi verdi vemuayenehane prati¤inde rad-yolojinin önemini vurgulad›.Diflhekimlerinden yo¤un ilgigören Prof. Dr. Erdem konfe-rans sonunda sorular› yan›t-lad›.

B‹L‹MSEL ETK‹NL‹KLER

Page 13: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 13

Yard›mc› Personel E¤itimi

Acil T›bbi Yard›m

‹ DO, Yard›mc› Personel E¤itimi Program› kapsam›nda, ‹DOProf. Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi’nde “Sterilizas-yon ve Dezenfeksiyon”, “Maddeler Bilgisi, Muayenehane

‹daresi ve Düzenlemesi” konulu iki konferans gerçeklefltirdi.Prof. Dr. Güven Külekçi ile Prof. Dr. Emine Nay›r’›n konuflma-c› oldu¤u konferanslara 35 meslektafl›m›z›n yard›mc› persone-li kat›ld›.

Sterilizasyon ve DezenfeksiyonYard›mc› Personel E¤itimi Program› kapsam›nda, 25 Ekim2007 tarihinde düzenlenen “Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon”konulu konferans›n konuflmac›s› Prof. Dr. Güven Külekçi’ ydi.Konferans öncesinde kat›l›mc›lar “Yard›mc› Personel ‹nfeksi-yon Kontrol Anketi’ni cevapland›rd›. Daha sonra Prof. Dr. Gü-ven Külekçi “‹nfeksiyon Kontrolü” kapsam›nda bir sunum ger-çeklefltirdi. ‹nfeksiyon kontorolünün kiflisel sa¤l›ktan bafllayangenifl kapsaml› bir konu oldu¤unu vurgulayan Külekçi, infek-siyonlar› tan›mlamak için önce mikroorganizmalar› anlatt›.“Kirlenme nedir?” sorusunu yan›tlayan Külekçi, infeksiyon so-nucu oluflan hastal›klar› s›ralad›, infeksiyon zincirini aç›kla-d›ktan sonra çapraz infeksiyonun tan›m›n› yapt› ve yollar›n-dan söz etti. Konuflmas›n›n son bölümünü infeksiyon kontrolüne ay›ranProf. Dr. Güven Külekçi, infeksiyon kontrolünün infeksiyonzincirinin k›r›lmas›yla sa¤lanaca¤›n› vurgulad›. ‹nfeksiyonkontrol sisteminin hastaya göre de¤il iflleme göre yap›lmas›gerekti¤inin alt›n› çizerek, uyulmas› gereken temel ilkeleri ve

standart önlemleri anlatt›. Konferans›n uygulama bölümün-deyse; el y›kama teknikleri, ultrasonik temizleyici kontrolü-fol-yo testi, otoklav için dikdörtgen ve bohça yöntemiyle paketle-me yöntemi uyguland›.

Maddeler bilgisi, muayenehane idaresi ve düzenlemesi‹DO’nun 26 Ekim 2007 tarihinde düzenledi¤i “Maddeler Bilgi-si, Muayenehane ‹daresi ve Düzenlemesi” konulu konferans›nkonuflmac›s› Prof. Dr. Emine Nay›r’d›. Prof. Dr. Nay›r konuflmas›n›n birinci bölümünde hasta tedavi-sinde diflhekimi yard›mc›s›n›n önemini anlatt›. Hasta memnu-niyeti için öncelikle güvenilir bir ortam›n sa¤lanmas› gerekti-¤ini vurgulayan Nay›r, muayenehane ortam›n›n düzenlenmesiiçin diflhekimi yard›mc›s›n›n görevlerini anlatt›. Hasta kabu-lünde dikkat edilmesi gereken hususlar› aç›klayarak, konuylailgili bir de film izletti. Daha sonra tedavi tiplerini s›ralayarak,tedavi tiplerinde diflhekimi yard›mc›s›n›n rolünü aç›klad›.Prof. Dr. Nay›r konuflmas›n›n ikinci bölümünde ise muayene-hanede kullan›lan ölçü maddeleri ve materyaller hakk›nda bil-gi verdi. Ölçü tekniklerinde dikkat edilmesi gereken hususlar›aç›klad›. Konuflmas›n›n son bölümünde diflhekimi yard›mc›s›-n›n radyasyon ve muayenehane ortam›ndaki tehlikeli madde-lerden korunma yollar› hakk›nda bilgi verdi. T›bbi at›klar›n muayenehaneden uzaklaflt›r›lmas› yöntemlerini anlatt›. Konfe-rans sonunda kat›l›mc›lar “Diflhekimi Yard›mc›s› Anket For-mu”nu doldurdular.

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Sürekli Diflhekimli¤i E¤itimikapsam›nda düzenledi¤i, “Acil T›bbi Yard›m” konulu,prati¤e yönelik e¤itim seminerlerinin ilki 27 Eylül 2007tarihinde ‹DO Prof. Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi’ndeyap›ld›. Dr. Ayflen Yavru’nun konuflmac› oldu¤u e¤itim 10meslektafl›m›z›n kat›l›m›yla gerçeklefltirildi.

B‹L‹MSEL ETK‹NL‹KLER

“Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon”, “Maddeler Bilgisi, Muayenehane ‹daresive Düzenlemesi” konulu e¤itimlerekat›l›m yüksekti.

Page 14: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

T ürk Endodonti Derne¤i’nin organizasyonunu yapt›¤› Av-rupa Endodonti Derne¤i (ESE) 13. Bilimsel Kongresi 6-8Eylül 2007 tarihlerinde yap›ld›. ‹ki y›lda bir düzenlenen

kongre, dünyan›n en önemli etkinlikleri aras›nda say›l›yor. Buy›l kongreye uluslararas› düzeyde, konusunda önemli bilim in-sanlar› konuflmac› olarak kat›ld›. Ayr›ca kongre alan›nda yur-tiçi ve yurtd›fl›ndan pek çok araflt›rmac›n›n poster sunumlar›ve serbest bildirileri de yer ald›. Kongre Baflkanl›¤›n› Prof. Dr.Gündüz Bay›rl›, Organizasyon Komitesi Baflkanl›¤›n› ise TürkEndodonti Derne¤i Baflkan› Prof. Dr. Sedat Küçükay’›n yürüt-tü¤ü kongreye, bini yurtd›fl›ndan olmak üzere bin 400 meslek-tafl›m›z kat›ld›. Kongrede bilimsel aktivitelerin yan› s›ra yo¤unbir sosyal program ve zengin bir sergi de yer ald›.

En büyük kat›l›ml› kongreKongre 6 Eylül 2007 tarihinde aç›l›fl töreniyle bafllad›. Aç›l›fltailk sözü alan Kongre Sekreteri Dr. Diflhekimi Hakk› Sunay bin400 diflhekiminin kat›l›m›yla gerçekleflen kongrenin bugünekadar gerçekleflen en yüksek kat›l›ml› ESE kongresi oldu¤unuvurgulad›. Daha sonra kürsüye gelen Kongre Baflkan› Prof. Dr.Gündüz Bay›rl› kat›l›mc›lara hitaben bir “hofl geldiniz” konufl-mas› yapt›. Dünyan›n her taraf›ndan gelen kat›l›mc›larla yeni

bilgilerin paylafl›laca¤›n› vurgulayan Bay›rl›, “Özellikle sosyalprogram iyi organize edildi. Bu sayede Türkiye’nin konukse-verli¤ini gösterece¤iz” dedi. Konuflmalardan sonra foto¤raf sanatç›s› ‹zzet Keribar’›n foto¤-raf gösterisi izlendi. Karadeniz, Bat› Anadolu, Güneydo¤u Ana-dolu, Orta Anadolu’ya ait görüntülerin ard›ndan camiler, MaviYolculuk ve ‹stanbul’dan de¤iflik enstantanelerle dia gösterisisona erdi.

Doyurucu bilimsel program“Yeni ufuklar”, “Kök Kanallar›n›n fiekillendirilmesi”, “Baflar›ve Baflar›s›zl›k”, “Beyazlatma”, “Enfeksiyon”, “Kanal Tedavisi-nin Yenilenmesi”, ”Komplikasyonlar”, “Restorasyon”, ”KökKanallar›n›n Doldurulmas›”, “Kök Kanallar›n›n Y›kanmas›”,“Endodonti mi ‹mplant m›?”, “Kök Kanallar›n›n Dezenfeksiyo-nu” bafll›klar›ndan oluflan kongrenin bilimsel program›ndayurtiçinden bir, yurtd›fl›ndan 28 konuflmac› yer ald›. Ayr›cakongrede yaz›l› ve sözlü poster sunumlar› yap›ld›.Sosyal program kapsam›nda da kat›l›mc›lar üç gece boyuncaBo¤az’›n çeflitli yerlerinde gerçeklefltirilen organizasyonlarakat›larak ‹stanbul’un doyumsuz keyfini yaflad›lar. Bunun d›-fl›nda flehir içi ve flehir d›fl›na turlar da düzenlendi.

oda haberleri

14 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Endodonti’ye gönülverenler bulufltuAvrupa Endodonti Derne¤i’nin 13. Bilimsel Kongresi, Türk Endodonti Derne¤i’nin evsahipli¤inde, 6-8 Eylül 2007 tarihlerinde ‹stanbul Hilton Oteli’nde gerçekleflti.

ESE ‹STAN

Page 15: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

H ilton Oteli’nin bahçesin-den içeri girdi¤im andanitibaren tuhaf, anlatama-

d›¤›m bir heyecan yaflad›m. Kay›tmasas›na yaklafl›p, kay›t kontrolüyapt›r›p, kongre çantas›n› almaküzereyken, klasikleflen sohbetleroldu tan›d›klarla. Seminer salonla-r›n›n oldu¤u Convention Centerbölümüne geçince farkl›l›k ortayaç›kt›. Tan›mad›¤›m onca insan, na-diren tan›d›k yüzler, Avrupa’dangelmifl, çeflitli dilleri konuflan in-sanlar enteresand›. Irak’tan, Orta-do¤u’dan önemli say›da endodon-tist vard›. Küçük ama, endodonti-nin her karesiyle ilgili materyalbulabilece¤imiz bir sergi haz›rlan-m›flt›. Firma elemanlar› ve Organi-zasyon Komitesi’nde görev alanlargibi, tan›d›k yüzler de oradayd›.

Mikroskop yoksa, iyi endodonti hayal‹lk girdi¤im toplant› oldukça aka-demik olarak haz›rlanm›fl, kök ka-

nallar›n›n içindeki mikrobiyolojikolaylar› anlatan, do¤rusu hiç anla-mad›¤›m kadar fazla bilimsel birkonferanst›. Kendi kendime “Bennereye geldim?” diye sordum. Buflaflk›nl›kla salondan ç›karken, ta-n›d›¤›m endodontistler bile olduk-ça a¤›r bir konu oldu¤unu söyle-yince, rahatlad›m ve daha sonrakitoplant›larda daha pratik olan ko-nular› dinledim. O zaman keyif al-d›m. Çünkü bildi¤im ya da uygula-maya çal›flt›¤›m fleyleri dinliyor-duk ve eksik uyguluyor olabilirsekde, terminolojik olarak uygun fley-leri yap›yor ve biliyor olmak mut-luluk vericiydi. Ö¤rendi¤im yenifleyler gerçekten enteresand›. Ör-ne¤in: Bizler kanal tedavisini birkere yapt›ktan sonra Retreatmant›çok nadir düflünürdük. Halbukiikinci kere retreatment yap›labili-yor, daha sonra da e¤er gerekirseendodontik cerrahi uygulanabili-yor. MTA’n›n endodontideki sars›l-maz yerini de tekrar tekrar dinle-

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 15

Bir kongrenin ard›ndanKat›l›mc› Görüflleri

“Baflar›l› bir organizasyon”Prof. Dr. Çetin SevükAsl›nda bu kongreyekat›lmad›m. Yaln›zcafuar bölümünü geziyo-rum. Endodonti Kon-gresi’nin bu kadar ka-labal›k olaca¤›n› dü-flünmemifltim. Gerçek-ten baflar›l› bir organi-zasyon yap›lm›fl. Ya-

banc› kat›l›mc›lar›n say›s› fazla görünüyor. Or-ganizasyon Komitesi’ni kutlamak isterim.

“Profesyonelce haz›rlan›lm›fl”

Harika Gökçesu(DENTSPLY)Çok profesyonel birkongre oldu¤unu düflü-nüyorum. Kat›l›m çokyüksek. Yurtd›fl›ndanbin diflhekimi getirmekçok büyük bir baflar›.Yurtiçinden kat›l›m bi-raz daha fazla olabilir-

di. Ama hem bilimsel, hem de kat›l›m anla-m›nda, bildi¤imiz kongrelerin üzerinde.

Terminolojinin olmas› iyiMusat Ionut (Romanya)Çok iyiydi. Terminolojinin olmas› çok iyiydi.Ama bana göre baz› noktalar daha iyi organizeedilebilirdi.

BUL’2007

Diflhekimi Ümit Güneysu:

“Spesifik bir kongre Avrupa Endodonti Kongresi, ‘acaba do¤ruyerde, do¤ru kararla m› buraday›m’ diyedüflündüm yol boyunca. Ama Türkiye’de yap›lan bu kongreyi de kaç›ramazd›m do¤rusu.”

Page 16: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri

16 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

dik. Yan›lm›yorsam Brezilya’dan gelen konuflmac›n›n yaklafl›-m› enteresand›. Özeti: mikroskop yoksa, iyi endodonti hayaldi.

Cep telefonlar› çalmadan kongre keyfiToplant›lar zaman›nda bafll›yor ve bitiyordu. Kat›l›mc›lar büyükbir dikkatle dinliyorlard›. Çok dikkatli takip edince, kurallaratam olarak uyulmas› durumunda elde edilecek sonuçlar kusur-suz olarak ortaya ç›k›yordu. Sab›r, dikkat ve kurallara tam uy-makla baflar›l› endodontinin çok rahat oldu¤unu hissettim. Mü-kemmel olmak için bilgi, beceri ve olmazsa olmaz teknik dona-n›m çok iyi olmal›yd›. Yani konuflmac›n›n dedi¤i gibi: “Mükem-mel endodonti mikroskopla bafll›yor.”En önemli ayr›nt› ve beni flafl›rtan olay ise kat›ld›¤›m onca top-lant›da cep telefonlar›n›n hiç çalmamas›yd›. Sanki kimse ceptelefonu kullanm›yor ya da herkes evde unutmufl. Seminerle-re böyle bir sayg› vard›. Kendi kendime söylendim, “Cep tele-fonu sesi olmadan seminer çok banal!...”

Eme¤i geçenlere teflekkürlerBilimsel yönü gerçekten mükemmel bir organizasyondu. Ken-di ad›ma çok keyif ald›¤›m, etkilendi¤im ve Türkiye’de olma-s›ndan çok mutlu oldu¤um bir kongre yaflad›m. Eme¤i geçenherkese sonsuz teflekkürler. Ellerine, yüreklerine sa¤l›k.Kongre Organizasyon Komitesi Baflkan› Prof. Dr. E. Sedat Kü-çükay baflta olmak üzere bütün organizasyonda çal›flan ekip,ufak bir aksakl›kta bile, bildi¤imiz, al›flt›¤›m›z özverili ve yüz-lerinden eksik olmayan tebessümle problemi çözmeye çal›fl›-yorlard›. Konuflmalardan anlad›¤›m›z kadar›yla bir dahaki ESEkongresinin baflkan› flimdiden ‘‘Biz ne yapaca¤›z” diye hay›f-lan›yordu. Sebebi soruldu¤unda; ‘’Böyle mükemmel bir orga-nizasyondan sonra biz ne yapaca¤›z?” diyor, bu standard› ya-kalaman›n oldukça zor oldu¤unu ifade ediyordu. Bu keyfi ül-kemizde bize yaflatt›klar› için organizasyon komitesine teflek-kürü borç bilirim.

Kongreyi çok be¤endikChristas Sykaros, Anna Tairi, Vasilios Belias(Yunanistan) Çok iyi, organizasyonu çok be¤endim. ‹nsanlar çokiyi ve yemekler çok güzel. Di¤er kongrelerden birazfarkl›l›klar var ama yine de çok be¤endim. Kongrele-re yeni kat›lmaya bafllad›m. Kesinlikle çok iyi bul-dum.

Ülke olarak geride de¤ilizDilek Berberler Y›lmaz (Serbest Diflhekimi)

Serbest diflhekimi olarak en-dodontiyle ilgileniyorum. Ge-nel olarak tedavileri ve yeni-likleri takip etmek ve yurtd›-fl›nda neler oldu¤unu anla-mak ve bilgi sahibi olmakiçin kongreye kat›ld›m. Ka-rars›z kald›¤›m konulardadaha fazla bilgi sahibi ol-dum. Ayr›ca Türk diflhekim-leri olarak da geride olmad›-

¤›m›z› düflünüyorum. Ayn› fikirlere sahip oldu¤umuzve do¤ru yolda oldu¤umuza inan›yorum.

Yüksek seviyeli bir kongreÖnder Çal›flkan (Serbest Diflhekimi)

Genel anlamda standard›yüksek bir kongre oldu¤unudüflünüyorum. Özellikle yurt-d›fl›nda endodonti kongreleri-ne gidenler standartlar›n yük-sek oldu¤unu söylüyorlar.

Page 17: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri

18 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

‹ stanbul Diflhekimleri Odas› topluma a¤›z ve difl sa¤l›¤›n›nönemini anlatmak, çocuk ve yetiflkinlerin ihtiyaçlar› do¤rul-tusunda haz›rlanan a¤›z ve difl sa¤l›¤› e¤itim çal›flmalar›n›n

uygulanmas› için kurumlarla iletiflim kurmak, iflbirli¤ini gelifl-tirmek amac›yla ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü’nü ve ‹stanbul Bü-yükflehir Belediyesi Sa¤l›k Daire Baflkanl›¤›’n› ziyaret etti.

‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü’nü ziyaret‹DO, 14 Eylül 2007 tarihinde ‹stanbul ‹l Milli E¤itim MüdürüM. Ata Özer’i makam›nda ziyaret eden ‹stanbul DiflhekimleriOdas›, yeni e¤itim ö¤renim döneminde okullarda düzenleye-ce¤i a¤›z ve difl sa¤l›¤› e¤itimleri hakk›nda bilgi verdi. ‹DOBaflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu, ‹DO Genel Sekreteri AhmetGürbüz, Yönetim Kurulu üyesi Dr. Diflhekimi Hediye Sözer’inkat›ld›¤› görüflmede bugüne kadar okullarda düzenlenen a¤›zve difl sa¤l›¤› e¤itim çal›flmalar› da özetlendi. Yeni e¤itim ö¤-retim döneminde yap›lacak çal›flmalara iliflkin görüfl al›flveri-flinde bulunan taraflar, bu alandaki iflbirli¤inin devam ettiril-mesi gere¤ini tekrarlad›lar. M. Ata Özer, ‹stanbul Diflhekimle-

ri Odas›’n›n ziyaretinden duydu¤u memnuniyeti ifade ederek,yap›lacak çal›flmalara olumlu bakt›klar›n› söyledi.

‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Sa¤l›k DaireBaflkanl›¤›’na ziyaretBüyükflehir Belediyesi Sa¤l›k Daire Baflkanl›¤›’n› 21 Eylül2007 tarihinde ziyaret eden ‹stanbul Diflhekimleri Odas›, Bafl-kanl›k yetkilileriyle a¤›z ve difl sa¤l›¤›n› gelifltirebilecek yön-temler üzerinde görüfl al›flveriflinde bulundu. Toplant›ya ‹DOGenel Sekreteri Ahmet Gürbüz ve Yönetim Kurulu üyesi Dr.Diflhekimi Hediye Sözer, Sa¤l›k ‹flleri Müdürü Dr. Saime Bat›-rel ve T›bbi ‹fller Müdür Yard›mc›s› Dr. Bilal Tanr›tan›r kat›l-d›. Büyükflehir Belediyesine ait 30 Kad›n ve Aile Sa¤l›¤› Mer-kezi’nde çal›flan hemflirelere a¤›z ve difl sa¤l›¤› e¤itmen e¤i-timleri verilmesi görüflüldü. Ayr›ca Sosyal Hizmetler ve Özür-lüler Müdürlü¤ü bünyesinde hizmet veren ‹stanbul ÖzürlülerMerkezi’nde (‹SÖM) özel ilgi gerektiren gruplara e¤itim plan-lamas› yapma konusunda katk› sa¤lanabilece¤i üzerine konu-fluldu.

‹stanbul Diflhekimleri Odas› (‹DO) topluma a¤›z ve difl sa¤l›¤›n›n önemini anlatmakve kurumlar aras› iflbirli¤ini gelifltirmek amac›yla ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü’nü ve‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Sa¤l›k Daire Baflkanl›¤›’n› ziyaret etti.

Toplum A¤›z ve DiflSa¤l›¤› çal›flmalar›

‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu, Genel Sekreter Ahmet Gürbüzve Yönetim Kurulu üyesi Dr. Diflhekimi Hediye Sözer,‹l Milli E¤itim Müdürü M. Ata Özer’i makam›nda ziyaret etti

‹DO Genel Sekreteri Ahmet Gürbüz ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Diflhekimi Hediye Sözer, ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Sa¤l›kDaire Baflkanl›¤› Sa¤l›k ‹flleri Müdürü Dr. Saime Bat›rel ve T›bbi‹fller Müdür Yard›mc›s› Dr. Bilal Tanr›tan›r’la bir toplant› yapt›.

Page 18: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri 7 8 9 10 11 12 13 14

20 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

‹stanbul Diflhekimleri Odas› olarak songünlerde artan terör olaylar›n› üzüntü vekayg›yla izliyor, birlik ve beraberli¤imizi

bozmaya yönelik bu olaylar› fliddetle k›n›-yor, flehit askerlerin ve sald›r›lar sonucundahayatlar›n› kaybeden vatandalar›m›z›n aile-lerine baflsa¤l›¤›, yaral›lara da acil flifalar di-liyoruz. Terörün so¤uk ve karanl›k yüzü ‹zmir, ‹s-tanbul, fi›rnak ve son olarak da Hakkari,Da¤l›ca’daki vahim olayla kendini yine gös-terdi. Son günlerde artan sald›r›, bombala-

ma ve çat›flma haberleri t›rmanan/t›rmand›-r›lan fliddetin en ac› göstergeleri. Yarat›lanbu fliddet ve korku ortam›yla, birlikte, bar›fliçinde yaflama iste¤imiz sabote edilmeye ça-l›fl›l›yor.Y›llard›r biliyoruz ki, bu tip eylemler ac›dan,korkudan ve nefretten baflka bir fley getir-medi, getirmeyecektir de. Birlikte yaflam is-te¤imizi baltalayacak her türlü kötü çaba yi-ne birlikte yükseltece¤imiz sesle parçalana-bilir. Art›k bu topraklarda fliddetin de¤il ba-r›fl›n, özgür yaflam›n sesi yükselsin.

Bir kez daha, kayna¤› her kim olursa olsun,hangi düflünceyle gerçeklefltirilmifl olursaolsun terör sald›r›lar›n› k›n›yor ve sald›r›la-r›n faillerinin bir an önce bulunmas›n›, yara-t›lmaya çal›fl›lan korku ve öfke ortam›n›nson bulmas›n› diliyoruz. Tüm farkl›l›klar›nzenginlik say›ld›¤›, toplumsal bar›fl›n sa¤-land›¤›, laik ve demokratik bir Türkiye’deyaflama iste¤imizi bu ac› olaylar vesilesiylebir kez daha yineliyoruz.

Terörü fliddetle k›n›yoruz‹stanbul Diflhekimleri Odas›, ‹zmir, ‹stanbul, fi›rnak veHakkari, Da¤l›ca’da meydana gelen terör olaylar› üzerine, iki bas›n aç›klamas› yapt›. Aç›klamalarda olaylar› üzüntü ve kayg›yla izlediklerini belirten ‹DOYönetim Kurulu, terörü fliddetle k›nad›klar›n› ifade etti.

BASIN AÇIKLAMASI

T ürk Tabipler Birli¤i, Türk Diflhe-kimleri Birli¤i, ‹stanbul Tabip Oda-s›, ‹stanbul Diflhekimleri Odas›, ‹s-

tanbul Eczac› Odas›, D‹SK, KESK, 78’lilerTürkiye Giriflimi ve Üniversite Ö¤retimÜyeleri Derne¤i 18 Eylül 2007 tarihindebir bas›n toplant›s› düzenleyerek kararatepkilerini kamuoyuyla paylaflt›.‹stanbul Tabip Odas›’nda düzenlenen ba-s›n toplant›s›nda konuflan ÜniversiteÖ¤retim Üyeleri Derne¤i Baflkan› Prof.Dr. Tahsin Yeflildere, Türkiye’nin de-

mokratikleflmesi çabalar›na yönelik en-gellerin ço¤ald›¤›n› belirterek, bu karar-la demokratik toplumsal düzenin temeli-ni oluflturan düflünce özgürlü¤üne çoka¤›r bir darbe indirildi¤ini vurgulad›. Düflünce özgürlü¤ünün s›n›rlar›n› genifl-letmek üzere gelifltirilen bir ilkenin Yarg›-tay taraf›ndan içeri¤i çarp›t›larak düflün-ce suçu haline getirilmesine dikkat çekenYeflildere, demokratikleflmenin anayasa-n›n veya baz› yasa metinlerinin de¤ifltiril-mesi olgusuna indirgenemeyecek bir sü-

reç oldu¤unu, bu sürecin devam› aç›s›n-dan yarg› erkinin esas ifllevinin ne oldu¤ukonusunda net bir bak›fla sahip olmas›gerekti¤inin alt›n› çizdi. Yeflildere, “Dev-leti bireye karfl› de¤il, bireyi devlete karfl›korumak ülkemiz yarg› alt kültürününana düsturu haline gelmedikçe demokra-tikleflme yolunda hiçbir ilerleme kayde-demeyece¤imiz aç›kt›r” dedi.

Düflünceye özgürlük...Prof. Dr. ‹brahim Kabo¤lu ve Prof. Dr. Bask›n Oran’›n"Az›nl›klar ve Kültürel Haklar Raporu" dolay›s›ylaaç›lan ve beraatle sonuçlanan dava karar›n›n Yarg›tay8. Dairesi’nce bozulmas›na sivil toplum kurulufllar›,meslek örgütleri ve sendikalar tepki gösterdi.

Page 19: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri

22 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

‹stanbul Diflhekimleri Odas› taraf›ndan 19 Eylül 2007tarihinde düzenlenen toplant›ya 40 ilçe temsilcisikat›ld›. Toplant›da ‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤-

lu, ‹DO Genel Sekreteri Ahmet Gürbüz, Sayman Ali Yük-sel Çal›flkan, Yönetim Kurulu üyesi Aret Karabulut, ‹lçeTemsilcileri Komisyonu Baflkan› Atakan Alpman ile ‹lçeTemsilcileri Komisyonu üyeleri haz›r bulundu. Toplant›-n›n aç›l›fl konuflmas›n› yapan Mustafa Dü¤encio¤lu, ilçetemsilcilerinin görev ve sorumluklar›n›n önemini anlat-t›. Ahmet Gürbüz ise önümüzdeki dönemde gerçeklefle-cek Oda faaliyetleri hakk›nda bilgi verdi. Daha sonra ‹l-çe Temsilcileri Komisyonu üyesi Hikmet Bilge ilçe tem-silcili¤i ve yeni geliflmelerle ilgili bilgiler içeren bir su-num yapt›. Sunum sonras›nda toplant› soru-cevap flek-linde devam etti. Toplant›n›n sonunda ilçe temsilcilerine“‹stanbul Diflhekimleri Odas› 2007-2008 Çal›flma Prog-ram›” da¤›t›ld›.

‹DO Prof. Dr. Y›lmaz Manisal›E¤itim Merkezi’nde 2007-2008y›l›nda atanan ilçe temsilcilerineyönelik bir e¤itim toplant›s› düzenledi.

‹lçe temsilcileri e¤itim için topland›

‹stanbul Sa¤l›k Meslek Odalar› Toplum Sa¤l›¤› Kurultay› düzenliyor

‹stanbul Sa¤l›k Meslek Odalar› Koordinasyonu,10 Ekim 2007 tarihinde ‹stanbul DiflhekimleriOdas›’nda topland›. Toplant›ya ‹DO Baflkan Veki-li Kadir Ö¤üt, ‹DO Genel Sekreteri Ahmet Gür-büz, ‹DO Yönetim Kurulu üyesi Aret Karabulut,‹TO Baflkan› Prof. Dr. Özdemir Aktan, ‹TO GenelSekreteri Hüseyin Demirdizen, ‹EO Baflkan› Se-mih Güngör ve ‹VHO Yönetim Kurulu üyeleriKemal Kutlay ile Seyhan Özavc› kat›ld›.Toplant›n›n gündemini 10-11 Kas›m 2007 tarih-lerinde, ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fa-kültesi Cem’i Demiro¤lu Oditoryumu’nda ger-çekleflecek olan Toplum Sa¤l›¤› Kurultay› olufl-turdu. Bu gündemde sa¤l›k meslek odalar› ku-rultayda düzenleyecekleri konferans ve sunumkonular›n› belirledi. Kurultay›n haz›rl›k sürecin-de neler yap›lmas› gerekti¤i üzerinde konuflula-rak, kurultay duyurusunun kimlere, nas›l yap›-laca¤› konusunda karfl›l›kl› görüfl al›flveriflindebulunuldu. Program tasla¤›n›n en k›sa zamandaoluflturulmas›na karar verildi.

‹stanbul Sa¤l›k Meslek Odalar›, ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Cem’i Demiro¤lu Oditoryumu’ndagerçekleflecek Toplum Sa¤l›¤› Kurultay› içinhaz›rl›klar›n› sürdürüyor.

Page 20: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik
Page 21: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri

M armara Üniversitesi Diflhekim-li¤i Fakültesi (MÜDF) 2007-2008 E¤itim-Ö¤retim Y›l›n› 1

Ekim 2007 tarihinde gerçeklefltirdi¤i birtörenle bafllatt›. Törene MÜDF Dekan›Prof. Dr. Selçuk Basa, ö¤retim üyeleri, ö¤-rencilerle ‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤enci-o¤lu, ‹DO Genel Sekreteri Ahmet Gürbüz,Sayman Ali Yüksel Çal›flkan ve YönetimKurulu üyesi Turgay Akgün kat›ld›. Ö¤rencilere hitaben bir konuflma yapanMustafa Dü¤encio¤lu, “Sadece iyi bir difl-hekimi olmak için de¤il, iyi bir yurttafl ol-mak için de çal›fl›n›z. Ak›l ve bilim yolun-dan ayr›lmay›n›z. Laik Türkiye Cumhuri-yeti’ne sahip ç›k›n›z, hukukun üstünlü¤ü-ne inan›n›z. Çevreye duyarl›, eme¤e say-

g›l› olunuz. Savafls›z, bar›fl içinde bir ya-flam› savununuz” dedi. Yeni Anayasa’yla ilgili görüfllerini de be-lirten Dü¤encio¤lu, “‹DO olarak laik, ba-¤›ms›z Türkiye Cumhuriyeti’nin erozyo-na u¤rat›lmas›n› ve toplumsal mutabaka-t› kapsamayan, demokratik olmayan, tümkitle örgütlerinin deste¤ini almayan birAnayasay› istemiyoruz” dedi.

Hastalar diflsiz diflhekimleri iflsizYeni diflhekimli¤i fakültelerinin aç›lmas›-na da karfl› ç›kt›klar›n› belirten Dü¤enci-

o¤lu flöyle devam etti. “Yetkililer s›k s›kdoktor ve diflhekimi azl›¤›ndan bahsedi-yorlar. Do¤rudur, kamuda diflhekimi sa-y›s› yeterli de¤ildir. Co¤rafi da¤›l›m gözönünde bulundurulmayarak da¤›l›m yap›-l›yor. Halen Do¤u’da 50 bin ile 80 bin ki-fliye bir diflhekimi düflen ilçeler var. ‹stan-bul gibi 12 milyonluk bir kentte, kamudaçal›flan 475 diflhekiminin yetmeyece¤iaflikard›r. fiu tekerlemeyi tekrar yapmakistiyoruz: Hastalar diflsiz, diflhekimleri ifl-siz. Adil çözüm yolu, kamudan hizmet al-makt›r” dedi.

Yeni tohumlar ekildi Akademik sezonunaç›lmas›yla beraber diflhekimli¤i fakülteleri deders bafl› yapt›. ‹stanbul ve MarmaraÜniversiteleri Diflhekimli¤iFakültelerinde e¤itim y›l› yeni diflhekimiadaylar›n›n heyecanl›görüntülerine sahne oldu.

24 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

‹DO Baflkan›Mustafa Dü¤encio¤lu

Page 22: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 17

Avrupa standartlar›nda e¤itimDaha sonra kürsüye gelen MÜDFDekan› Prof. Dr. Selçuk Basa konufl-mas›nda yeni bir e¤itim ö¤retim y›-l›na girmekten duydu¤u mutlulu¤ukat›l›mc›larla paylaflt›. ‹leri teknolo-ji ve e¤itim sistemiyle hizmet ver-meye çal›flt›klar›n› ileri süren Basa,her geçen y›l e¤itim flartlar›n›n da-ha mükemmele do¤ru ilerledi¤ini,özellikle bu y›l Oral Diagnoz ve Rad-yoloji klini¤inde son sistem cihaz-larla çekilen röntgenlerin dijital ola-rak çeflitli klinik bilgisayarlar›naulaflmakta oldu¤unu kaydetti. Ayr›-ca üç boyutlu görüntüleme sisteminin de yak›nda hizmete gire-ce¤ini aç›klad›. Atatürk E¤itim Fakültesi ö¤retim üyelerinin sunduklar› müzikdinletisinden sonra fakülte tan›t›m›n› içeren bir film gösterisi iz-lendi. Törende bu y›l fakülteye birinci dereceyle giren Berra Ça-l›k’a ve ikinci dereceyle giren Ece Çavdar’a Mustafa Dü¤encio¤-lu, üçüncü dereceyle giren Naci Kazas’a Prof. Dr. Selçuk Basabeyaz önlük giydirdi.

‹stanbul Üniversitesi’nde coflkulu tören‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi (‹ÜDF)’nin 2007-2008 e¤itim-ö¤retim dönemi aç›l›fl töreni 3 Ekim 2007 tarihin-de ‹ÜDF Prof. Dr. Gazanfer Zembilci Salonu’nda gerçeklefltirildi.‹ÜDF Dekan› Prof. Dr. Hasan Meriç, Dekan Yard›mc›lar› Prof. Dr.Serdar Çintan ve Prof. Dr. Çetin Kasapo¤lu ile ö¤retim üyeleri-nin haz›r bulunduklar› törene ‹stanbul Diflhekimleri Odas› (‹DO)Baflkan Vekili Kadir Ö¤üt, ö¤renciler ve veliler kat›ld›.Prof. Dr. Cüneyt Korhan Oral’›n sunuculu¤unu yapt›¤› törende

ilk konuflmay› ‹DO Baflkan Vekili Kadir Ö¤üt yapt›. Kadir Ö¤üt,bu y›l bilimsel diflhekimli¤inin kuruluflunun 100. y›l› kutlama-lar›n›n yap›laca¤›n›, bunun için diflhekimli¤i odalar› ve diflhe-kimli¤i fakültelerinin ortak toplant›s›nda ald›klar› kararla difl-hekimli¤i fakültesi ve odalar ad›na organizasyonun Türk Difl-hekimleri Birli¤i ve ‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakül-tesi taraf›ndan yürütülece¤ini aç›klad›.

“Yan›n›zda olaca¤›z”Kadir Ö¤üt konuflmas›nda, “‹DO ve TDB, diflhekimi olan mes-lektafllar›m›z kadar, sizlerin de daima yan›n›zda olmaya çal›fl-m›flt›r. Bundan sonra da ‹DO Ö¤renci Kolu’yla birlikte yan›n›zdaolaca¤›z. Oda’m›z sizin de Oda’n›zd›r” dedi. Kadir Ö¤üt Türkiye’nin a¤›z ve difl sa¤l›¤› sorunlar›na da de¤i-nerek hükümeti elefltirdi. Türkiye’de diflhekimlerinin planl› da-¤›l›m› yap›lmadan, kamudaki diflhekimi say›s›n› art›rmadan, ko-ruyucu hekimlik hizmetlerini vermeden, popülist politikalarlaçok say›da diflhekimli¤i fakültesi açarak, ithal hekim getirereka¤›z ve difl sa¤l›¤› sorunlar›n›n üstesinden gelinemeyece¤ini ile-ri sürdü. Konuflmas›n›n son bölümünü Anayasa tart›flmalar›na

ay›ran Ö¤üt, “‹flimiz ülkemizinsa¤l›k sorunlar›yla ilgilenmek.Ama biz sorunlar›n çözülmesi içindemokratik, laik ve sosyal bir Ana-yasan›n kat›l›mc› yolla infla edil-mesi gerekti¤ine inan›yoruz” dedi.

Diflhekimli¤i zor ama e¤lenceli Daha sonra kürsüye gelen ‹ÜDFDekan› Prof. Dr. Hasan Meriç ‹s-tanbul Üniversitesi’nde okuma-n›n bir ayr›cal›k oldu¤unu, 2006-2007 e¤itim-ö¤retim y›l›nda ‹s-tanbul Üniversitesi’nin dünyadailk 500’ün içinde yer ald›¤›n› vur-

gulayarak, bu baflar›da fakültede bulunan pek çok ö¤retimüyesinin katk›s› oldu¤unun alt›n› çizdi.Diflhekimli¤i mesle¤inin zor, keyifli ve e¤lenceli bir meslek ol-du¤unu, bu mesle¤i yapabilmek için sanatç› ruhu tafl›nmas› ge-rekti¤ini vurgulayan Meriç, “Genç kardefllerim, siz art›k birerüniversitelisiniz. Birbirimize sayg›y› yitirmeden her fleyi konufl-mal›y›z. Sizler baz› isteklerde bulunacaks›n›z, bizler de bunlar›imkanlar›m›z ölçüsünde yerine getirice¤iz. Yüre¤inizden sevgive sayg›y› hiç eksik etmeyin” dedi. Meriç konuflmas›n›n bir bö-lümünde de fakülte tarihini ve tan›t›m›n› içeren bir sunum ger-çeklefltirdi.

Beyaz önlükler sahiplerini bulduTören sonunda, bu y›l fakülteye birinci dereceyle giren MelihKaya’ya Prof. Dr. Özen Tuncer, ikinci dereceyle giren YakupSoydemir’e Prof. Dr. Fatma Koray ve üçüncü dereceyle girenZeynep H›zlan’a da Prof. Dr. Hasan Meriç beyaz önlük giydirdi-ler.

‹ÜDF Dekan› Prof. Dr. Hasan Meriç (solda) ve ‹DOBaflkan Vekili Kadir Ö¤üt

Page 23: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri

26 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Meslektafllar›m›z›n ödedikleri üye aidatlar›ndan ayr›-lan payla yapt›r›lan Ferdi Kaza ve Kaza Sonucu ‹flgö-rememezlik Sigortalar› için Türk Diflhekimleri Birli¤i

Marsh Sigorta ve Reasürans Brokerli¤i A.fi.’nin arac› kurumuNew Life Yaflam Sigorta A.fi.’yle anlaflt›. Meslektafllar›m›z›n si-gortal›l›k süreleri 12 Temmuz 2007 tarihinde bafllay›p, 12Temmuz 2008 tarihinde sona erecek. Bu tarihten sonra yeniüye olan meslektafllar›m›z›n isimleri, ayl›k listeler halindeTDB’ye gönderilmektedir. Firmayla yap›lan görüflmeler sonu-cunda bu y›l teminatlar afla¤›daki gibidir. Ayr›nt›l› bilgi içinwww.ido.org.tr adresine bakabilirsiniz.

Ferdi Kaza Sigortas› Teminat›Kaza sonucu vefat 15.000 YTLKaza sonucu maluliyet 15.000 YTLKaza sonucu tedavi masraflar› 1.500 YTL

Kaza Sonucu ‹flgörememezlik Sigortas› Teminat›Kaza sonucu iflgörememezlik sigortas› günlük teminat› 75 YTL‹flgörememezlik y›ll›k azami gün say›s› 200

‹DO üyeleri sigortal›‹DO, bu y›l da üyelerine,aidatlar›ndan ayr›lan paylarla Ferdi Kaza ve Kazaya Ba¤l› ‹flgörememezlik Sigortas›yapt›rd›.

R esmi Gazete’nin 25 May›s2007 tarih, 26532 say›l› nüs-has›nda yay›mlanarak yürür-

lü¤e giren Sosyal Güvenlik KurumuSa¤l›k Uygulama Tebli¤i’nde bütünemekliler, SSK ve Ba¤ Kur’a ba¤l›olanlar ve bunlar›n bakmakla yüküm-lü olduklar›n›n gereksinim duyduklar› sa¤l›k hizmetlerinin ne-relerden al›nabilece¤i, sa¤l›k hizmetlerinin sunulmas›nda uyul-mas› gereken kurallarla, bu hizmetler için yap›lacak ödemelerinmiktarlar› hakk›nda düzenlemeler yap›lm›flt›. Sa¤l›k UygulamaTebli¤i’ne ek olarak yay›mlanan “Sosyal Güvenlik Kurumu ÖzelSa¤l›k Kurumundan/Kuruluflundan Sa¤l›k Hizmeti Sat›n AlmaSözleflmesi”nin 3.1.6 maddesinde, “Sa¤l›k kurumu/kuruluflu,hastalara hizmet verebilmek için ruhsat›nda ve faaliyet izin bel-

gesinde yer alan branfllarda 65 (altm›flbefl) yafl›n› doldurmam›fl, en az bir tamzamanl› uzman hekim bulundurmay›kabul ve taahhüt eder” ibaresine yerverilmekte. 15 Aral›k 2007 tarihinde yürürlü¤e gi-recek bu düzenlemeyle, ruhsat›nda 65yafl›n› doldurmam›fl hekimin bulunma-s› halinde sa¤l›k kurulufluyla sözleflmeyap›laca¤› belirtilerek 65 yafl ve üstühekimlerin çal›flmas›na k›s›tlama geti-riliyor. Türk Tabipler Birli¤i MerkezKonseyi, Sosyal Güvenlik Kurumu’nagönderdi¤i bir mektupla, bu uygulama-n›n yarataca¤› ma¤duriyeti dile getire-

rek düzeltilmesini istedi. TTB’nin yaz›l› baflvurusuna yan›t ve-ren Sosyal Güvenlik Kurumu Baflkanl›¤›, baz› suistimallerinönüne geçebilmek amac›yla böyle bir düzenlemede bulundukla-r›n› ifade etti. ‹stanbul Tabip Odas› Hekimler Komisyonu da Sos-yal Güvenlik Kurumu Baflkanl›¤› Genel Sa¤l›k Sigortas› GenelMüdürü Dr. Sami Türko¤lu’na bu konuyla ilgili bir ziyaret ger-çeklefltirdi. Ziyarette bir aç›klama yapan Dr. Türko¤lu konuyuyeniden de¤erlendireceklerini ifade etti.

Sosyal GüvenlikKurumlar›na tâbi sa¤l›kkurulufllar›nda 65 yaflüstündeki hekimlerinçal›flmas› yasaklan›yor.

65 yafl üstü hekimlere k›s›tlama

Page 24: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

30 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

S a¤l›k Bakanl›¤›’n›n haz›rlad›¤›,TBMM’ye gelecek Tam Gün Yasa-s›’na göre, kamu ve üniversite

hastanelerinde çal›flan hekimler tamgün ya hastanelerde ya da özel muaye-nehanelerinde çal›flabilecekler. Buna gö-re, kamuda çal›fl›p da muayenehanesiolan hekimler de muayenehanelerini ifl-letemeyecek. AK Parti bu uygulamay› ikiy›l önce hastanelerin yönetici kadrolar›için bafllatm›fl, sa¤l›k müdürleri ve bafl-hekimlerine muayenehanelerini kapat-ma zorunlulu¤u getirilmiflti.

Ö¤retim üyeleri de kapsamdahilindeSon günlerde sa¤l›k camias›n›n en fazlagündemini meflgul eden Tam Gün Yasa-s›’yla ilgili aç›klama yapan Sa¤l›k Baka-n› Prof. Dr. Recep Akda¤ bu uygulama-n›n üniversitelerdeki ö¤retim üyelerinide kapsayaca¤›n› ifade etti. Yasa tasar›-s›yla, kamuda ve üniversitelerde çal›flandoktorlar›n yar› zamanl› çal›flmalar›n›n

kald›r›laca¤›n› ifade eden Akda¤ “Doktorarkadafllar›m›za ‘kamuda çal›fl›rsan›zmaafllar›n›zla birlikte ek ödemeler veri-yoruz. Bunlar› daha da iyilefltirerek vere-ce¤iz’ diyece¤iz. ‘D›flar›da çal›flaca¤›m,kamu d›fl›nda çal›flaca¤›m’ diyen arka-dafllar›m›za zaten iyi bir ortam sa¤lam›flolduk. Biliyorsunuz Sosyal Güvenlik Ku-rumu art›k özel sektörden de bir ay›r›myapmadan hizmet al›yor. Onlar da arzuediyorsa gidip orada çal›flacaklar. Ama‘Benim muayenehanem olsun, kamudada çal›flay›m’ anlay›fl›n› art›k bu ülkedenkald›raca¤›z. Say›n Baflbakan›m›z›n dabu konuda talimat› var” dedi.

TDB yasayla ilgili aç›klama yapt›Türk Diflhekimleri Birli¤i konuyla ilgilibir bas›n aç›klamas› yaparak, geçmifltenbugüne sa¤l›k personelinin serbest yada kamu kurumlar›ndan birinde tamgün süreli çal›flmas› gerekti¤ini savun-duklar›n› belirtti. “Tam Gün Yasas›”yla ilgili çekincelerini

de ifade eden TDB, “Yeni düzenlemeninuzun y›llard›r süren uygulama nedeniy-le, sa¤l›k personelinin toplu sözleflmehakk›, var olan muayenehanelerin duru-mu ve gelece¤i, kamu kurumlar›nda ça-l›flanlar›n özlük haklar›, co¤rafi da¤›l›-m›n düzenlenmesi, serbest çal›flan difl-hekimi bulunmayan yerlerde mesai son-ras› ortaya ç›kabilecek müdahale ihti-yaçlar›n›n karfl›lanmas› gibi, özlük hak-lar›yla ilgili pek çok sorunu da berabe-rinde getirecektir” dedi. TDB, henüz du-yumlar d›fl›nda ellerine somut bir bilgibulunmad›¤›ndan TDB ve Diflhekimli¤iOdalar›n›n konuyu de¤erlendirdiklerini,önümüzdeki günlerde Sa¤l›k Bakanl›¤›yetkilileriyle görüfleceklerini ve geliflme-leri üyelerine duyuracaklar›n› bildirdi.

Özlük haklar› olmadan tam günuygulamas› ifle yaramazHekimlerin tam gün çal›flmas›na ilkeselolarak karfl› ç›kmad›¤›n› belirten TürkTabipler Birli¤i, ücret, emekli, maafllar›,sosyal haklar vs. konusunda hiçbir iyi-lefltirme ya da güvence vermeksizin ge-tirilecek tam gün uygulamas›n›n ifle ya-ramayaca¤›n› belirtti ve uygulaman›nbütünlüklü olarak sa¤l›k politikalar›içinde ele al›nmas› gerekti¤ine dikkatçekti.

Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n haz›rlad›¤›, TBMM’ye gelecek Tam Gün Yasas›’na göre, kamu ve üniversite hastanelerinde çal›flan hekimler muayenehanelerini iflletemeyecek.

oda haberleri

Hekimlere zorunlu tercih:

“Ya muayenehane, ya kamu”

Page 25: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri

22 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

‹ stanbul Diflhekimleri Odas› 24 Ekim 2007 tarihinde, ‹DOProf. Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi’nde “Tam gün ça-l›flma” konulu bir de¤erlendirme toplant›s› düzenledi. Top-

lant›ya ‹DO Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤lu, Baflkanvekili KadirÖ¤üt, ‹DO Yönetim Kurulu üyeleri Tar›k Tuncay, Turgay Akgün,‹DO Denetleme Kurulu Baflkan› Prof. Dr. Turhan Atalay ve ka-muda çal›flan meslektafllar›m›z kat›ld›. ‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Dekan Yard›mc›s›Prof. Dr. Serdar Çintan, ‹stanbul E¤itim ve Araflt›rma HastanesiDifl Servisi Sorumlusu ve ‹DO Özlük Haklar› Komisyonu ÜyesiA. Cüneyt Besler’in konuflmac› oldu¤u toplant›n›n moderatörlü-¤ünü ‹DO Genel Sekreteri Ahmet Gürbüz yapt›.Toplant›da “Tam Gün Yasas›”na iliflkin bir taslak ya da Bakan-

l›ktan gelmifl bir yaz› olmad›¤›ndan yasal düzenlemelerle ilgiliyorum yapman›n sak›ncalar›na de¤inildi. Hükümetin yasal de¤i-fliklikler konusundaki genel tavr› da elefltirilerek, bu konularlailgili taraflar›n ve meslek odalar›n›n görüflleri al›nmas› gerekti-¤i vurguland›.

Ö¤retim üyelerine insanca ücretToplant›n›n birinci bölümünde t›p ve diflhekimli¤i fakültelerin-deki mevcut durum de¤erlendirildi. Tam gün süreyle çal›flma-n›n t›p ve diflhekimli¤i fakültelerinde tedavi hizmetlerine, e¤i-time ve bilimsel araflt›rmalara etkisi irdelendi. Tam gün çal›fl-man›n e¤itimde bir tak›m bozukluklar› giderebilece¤i, ö¤renci-lere daha fazla zaman ayr›labilece¤i, kliniklerde üniversite ö¤-retim üyelerinin deneyimlerinden daha fazla faydalan›labilece-¤i söylendi. Ancak üniversitelerdeki kliniklerin, e¤itim verile-cek materyallerin ve araflt›rma laboratuvarlar›n›n alt yap›s›n›nyeniden düzenlenmesi gerekti¤inin de alt› çizildi. Ö¤retimüyelerinin mevcut ücretlerinin de yetersizli¤i vurgulanarak,tam gün çal›fl›ld›¤›nda ö¤retim üyelerinin insana yak›fl›r ya-flam standartlar›n› sa¤layabilecek ücret almas› gerekti¤i belir-tildi.

‹DO “Tam Gün Yasas›”n› de¤erlendirdi‹DO taraf›ndan düzenlenen “Tam günçal›flma” konulu de¤erlendirmetoplant›s›nda konuyla ilgili taraflar›n vemeslek odalar›n›n görüfllerinin al›nmas›gereklili¤i vurguland›.

Page 26: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 23

Hükümet meslek odalar›n›n sesine kulak vermelidir

Belediyelereyetki

s›n›rlamas›

Toplant› sonras›nda ‹stanbul Diflhekim-leri Odas›’n›n “Tam Gün Yasas›”yla ilgiligörüfllerini ‹DO Genel Sekreteri AhmetGürbüz’e sorduk: “Diflhekimli¤i alan›nda tam gün uygula-mas› fiilen bafllam›fl durumda. Sa¤l›k Ba-kanl›¤›’na en son 1316 diflhekimininsözleflmeli statüsünde al›nmas›yla, difl-hekimli¤inde istihdam edilen personeletam gün uygulamas› bafllam›fl oldu. Çün-kü kamuya sözleflmeli statüsünde al›nanbu meslektafllar›m›z zaten tam gün sü-reyle çal›flmak zorunda ve muayeneha-ne açma haklar› yok.fiu anda ayn› yerde ça-l›flan, ayn› ifli yapanmeslektafllar›m›z›n birk›sm› yasal olarak mu-ayenehane açma hak-k›na sahipken, son al›-nanlar bu haktan ya-rarlanamamaktad›r.Bu da bafll› bafl›naadaletsiz bir durum. ‹DO olarak meslektafl-lar›m›z›n kamuda söz-leflmeli de¤il, kadroluçal›flmas›ndan yanaoldu¤umuzun bir kez

daha bilinmesini isteriz. Sa¤l›kta tamgün çal›flmay› ilkesel olarak do¤ru bulu-yoruz. E¤er kamuda çal›flan meslektaflla-r›m›za özlük haklar›yla ilgili do¤ru dü-rüst bir iyileflme, maddi aç›dan da gerek-li koflullar sa¤lanacaksa, hekimlerin ça-l›flma ortamlar› uygun olacaksa, çal›flan-lara toplu sözleflme gibi haklar tan›na-caksa, elbette tam gün süreyle çal›flmauygun olacakt›r. Ancak hükümetin böyle bir giriflim için-de oldu¤u söylenemez. Ayr›ca kamuyaen son al›nan 1316 diflhekiminin sözlefl-

meli statüsünde al›n-d›¤›n›, sözleflmeli ça-l›flman›n yayg›nlaflt›-r›ld›¤›n› ve kamu has-tanelerinin özelleflti-rilmesi/özerklefltiril-mesi ad›mlar›n›n at›l-d›¤› bir dönemde,“Tam Gün Yasas›”n›nhekimlere ve hastala-ra yarar sa¤lamaya-ca¤› bilinmeli ve hü-kümet yasal düzenle-melerde meslek oda-lar›n›n sesine kulakvermelidir.”

Belediyelere iflyeriaçma ve çal›flma ruhsat harc› alma

yetkisi veren yönetmelik maddesinin yürütmesi

durduruldu!

E¤itim ve araflt›rma gözard› edilmemeli“Tam gün çal›fl›larak Sa¤l›k Bakanl›¤›kamu hastane kap›s›nda hasta y›¤›lma-s›n› engellemek mi istiyor?” sorusununda gündeme geldi¤i toplant›da, hastayaverilen hizmet kalitesinin art›p, artma-yaca¤› da sorguland›. T›p ve diflhekimli-¤i fakültelerinin sa¤l›k hizmeti verme-nin yan› s›ra as›l ifllevinin e¤itim veren,bilimsel araflt›rma yap›lan kurumlar ol-du¤u, Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n hizmeti öneç›kararak, e¤itim ve araflt›rmay› gözard›etti¤i belirtildi.

Büyük sermaye muayenehanelerekaçak para gözüyle bak›yorToplant›da yasan›n “Sa¤l›kta dönüflüm”

ad› alt›nda gerçeklefltirilen Genel Sa¤l›kSigortas› Yasas›, Kamu Hastane BirlikleriYasas› kapsam›nda, birbirinden ayr›lma-dan de¤erlendirilmesi gerekti¤i söylendi.“Tam Gün Yasas›”n›n bugüne kadar sa-vunulan anlamda bir yasa olmad›¤› ç›ka-r›lmak istenen Kamu Hastane BirlikleriYasas›’yla da hastanelerin iflletmeye çev-rilmek istendi¤i iddia edildi. Kamu veüniversite hastanelerinde çal›flan sa¤l›kpersonelinin ücretlerinin döner sermaye-den verilmesi de elefltirilerek, döner ser-maye uygulamas› aksad›¤›nda ücretlerinnas›l ödenece¤i sorguland›. Sa¤l›kla ilgi-lenen büyük sermaye kurulufllar›n›n mu-ayenehanelere kaçak para gözüyle bak-t›klar› için bu yasayla muayenehanelerinkapat›lmas›n›n hedeflendi¤i ileri sürüldü.

Dan›fltay 8. Dairesi, iflyeri açma veçal›flma için belediyeler d›fl›nda ku-rum ve kurulufllardan “ruhsat, uy-gunluk belgesi vb.” ad› alt›nda izinalan tabip, diflhekimi, mali müflavir,avukat, mühendis gibi meslek men-suplar›n›n ayr›ca belediye taraf›ndanda ruhsatland›r›lmas›na, iflyeri açmave çal›flma ruhsat harc› almas›na ola-nak tan›yan yönetmeli¤in 6.maddesi-nin 2. cümlesinin yürütmesinin dur-durulmas›na karar verdi.Türk Diflhekimleri Birli¤i’nin Dan›fl-tay 8. Dairesi’nde 2007/2566E say›l›dosya ile açt›¤› iptal ve yürütmenindurdurulmas› talebiyle açt›¤› dava so-nucunda Dan›fltay 8. Dairesi19.09.2007 tarihinde, “...dava konu-su yönetmelik maddesinin iflyerleri-ne bu yönetmelikte belirtilen yetkiliidareler d›fl›nda di¤er kamu kurumve kurulufllar›yla ilgili meslek kuru-lufllar› taraf›ndan özel mevzuat›nagöre verilen izinler bu yönetmelikhükümlerine göre ruhsat alma mü-kellefiyetini ortadan kald›rmaz.” flek-linde düzenlenen 2. cümlesinin yü-rütmesinin durdurulmas›na kararvermifltir. Üyelerimizin, belediyelere söz konu-su harc› ödememeleri ve bu karardanbahisle itiraz etmelerini tavsiye ede-riz.

Page 27: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri

32 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Bilimsel geliflmelere s›cak takip

O ral Diagnoz ve MaksillofasiyalRadyoloji Derne¤i’nin düzenledi-¤i 4. Bilimsel Sempozyum, 25-27

Ekim 2007 tarihleri aras›nda ‹stanbul De-deman Otel’de yap›ld›.“Tan› ve Lazer” ile “Radyoloji ve ‹mplant”bafll›klar› alt›nda toplanan sunumlardanoluflan sempozyum, 25 Ekim’de sempoz-yum baflkan› Prof. Dr. fiükrü fiirin taraf›n-dan aç›ld›. Prof. Dr. fiirin aç›l›fl konuflma-s›na geçmeden önce derne¤in OnursalBaflkan› ‹stanbul Üniversitesi RektörüProf. Dr. Mesut Parlak’›n kutlama telgraf›-n› okudu. Konuflmac›lara ve organizasyonkomitesi üyelerine teflekkür eden Prof.Dr. fiirin, iyi bir sempozyum dile¤iyle ko-nuflmas›n› tamamlad›. ‹lk bölümde lazerle ilgili olarak Prof. Dr.Selçuk Y›lmaz ve Prof. Dr. Semih Özbay-rak birer konuflma yapt›. Lazerin tarihçe-si ile diflhekimli¤i alan›ndaki geliflimi vekullan›m alanlar› üzerine bilgiler verenkonuflmalar›n ard›ndan Prof. Dr. Tamer L.Erdem, Prof. Dr. Hakan Özyuvac›, Prof.Dr. Ender Kazazo¤lu ve Doç. Dr. Mehmet‹lgüy radyolojinin önemi, implant cerrahi-sinde ve protetik tedavide radyoloji, ileri

görüntüleme teknikleri üzerine sunumla-r›n› yapt›lar. Günün son konuflmac›s›Doç. Dr. Kaan Orhan da dental implantgörüntülemede güncel konsept ve gelifl-meleri anlatt›. ‹kinci günün ilk konuflmac›s› Prof. Dr. Ta-ner Okflan’d›. Prof. Okflan, dental volu-metrik tomografi ve implant hakk›nda gö-rüfllerini ifade etti. Ard›ndan Dr. PantelisBochlogyros’un lazerle vaka sunumu yap-t›. Dr. Konrad Jacops, düflük doz radyas-yon uygulanan bir dental volumetrik to-mografik görüntüleme cihaz›n› tan›tt›.Prof. Dr. Edgar Hirsch Konik de ›fl›nl› bil-gisayar tomografinin diflhekimli¤indekiyararlar›n› ifade eden bir konuflma yapt›.Sponsor firmalar›n sunumlar›yla sonaeren oturumun akflam›nda tüm kat›l›mc›-lar gala yeme¤inde bir araya geldi.Üçüncü gün lazer kurs program› ve pos-ter sunumlar› yap›ld›. De¤iflik kat›l›mc›la-r›n haz›rlad›¤› 70 farkl› vaka ve olgu su-numu ile çeflitli araflt›rmalar içeren pos-terler, tüm sempozyum boyunca kat›l›m-c›lar taraf›ndan izlenme olana¤›na sahipoldu. Ayr›ca konferans salonunun yan›n-da bulunan sergi alan›nda da çeflitli fir-

malar›n de¤iflik görüntüleme ürün ve tek-nikleri tan›t›ld›, sektördeki son geliflmelerdiflhekimlerinin dikkatine sunuldu. Sempozyum baflkan› Prof. Dr. fiükrü fii-rin, sempozyuma kat›l›m›n bekleneninüstünde oldu¤unu vurgulayarak, üniver-sitelerin ve serbest diflhekimlerinin kat›-l›mc›lar aras›nda ciddi oranlara ulaflt›¤›n›belirtti. Prof. Dr. fiirin bu ilginin sonrakiorganizasyonlar için büyük bir itici güçoluflturaca¤›n› söyleyerek kat›l›mc›laragösterdikleri ilgiden dolay› teflekkür etti.

Oral Diagnoz ve Maksillofasiyal Radyoloji Derne¤i’nindüzenledi¤i 4. Bilimsel Sempozyum’da “Tan› ve Lazer”ile “Radyoloji ve ‹mplant” bafll›klar›ndaki son bilimselgeliflmeler, vaka çözümlemeleriyle birlikte ele al›nd›.

Sempozyum Baflkan› Prof. Dr. fiükrü fiirin

Page 28: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

oda haberleri

34 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

De¤erli Meslektafllar›m›z,

Herhangi bir nedenle aidat ödemelerini yapmayanmeslektafllar›m›z 0212 296 21 06 no.lu telefonumuzdan aidatborçlar›n› ö¤renip, ayn› gün içinde afla¤›da belirtilen banka hesapnumaralar›na yat›rabilir ya da afla¤›daki kredi kart› formunudoldurup 0212 296 21 04 no.lu faks›m›za göndererek ödeyebilirler.

Bir hat›rlatma...

KRED‹ KARTI B‹LG‹LER‹ (KRED‹ KARTIYLA YAPILACAK ÖDEMELERDE)VISA KART SAH‹B‹N‹N

MASTER ADI SOYADI :

EUROCARD ADRES‹ :

POSTA KODU :

fiEH‹R :

KART NUMARASI :

SON KULLANMA

TAR‹H‹ :

Yukar›da belirtti¤im tutar›n VISA, MASTER CARD hesab›ma borç kaydedilerek, Akbank Befliktafl fiubesi nezdindeki ilgili

hesab›n›za Akbank’la ‹STANBUL D‹fiHEK‹MELER‹ ODASI aras›nda yap›lan anlaflma koflullar› çerçevesinde alacak

kaydedilmesini kabul ediyorum.

LÜTFEN HESABIMDAN ..................................TL

TAHS‹L ED‹N

TAR‹H :

‹MZA :

Ödemeler: Banka Havalesiyle yap›lacak ödemelerdeAkbank Befliktafl fiubesifiube Kodu: 13 Hesap No: 95442

Havale masraf› al›nmayacakt›r.Ali Yüksel Çal›flkan‹stanbul Diflhekimleri Odas› Sayman›

Aidat›n›z› ve birikmifl aidat borçlar›n›z› 0212 296 21 05/06 no.lu telefondan ö¤renip afla¤›daki flekillerde ödeyebilirsiniz.

Page 29: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 35

100’e 1 kala!100’e 1 kala!Ü

lkemizde diflhekimli¤inin bilimselanlamda bir zemin kazand›¤›1908 y›l›, 2. Meflrutiyet ve Ka-

nun-i Esasi gibi siyasal aç›l›mlarla gelenözgürlüklerin yafland›¤›, yak›n tarihimi-zin önemli durak bafllar›ndan. Bask› re-jiminin ard›ndan siyasi özgürlüklerinrüzgar›n› arkas›na alan bilim ve akade-mi dünyas›n›n vakit geçirmeden tümenerjisini geliflmeye, modernleflmeye vekefliflere yöneltmesi o güne kadar yasal,hukuksal ve bilimsel bazdan yoksunpek çok alan›n da hüviyetine kavuflma-s›na vesile oldu. Darülfünunu OsmaniT›p Fakültesi Muallimler Meclisi’nin 22

Kas›m 1908’de ald›¤› kararla “Darülfü-nunu Osmani T›p Fakültesi Eczac› veDiflçi ve Kabile Hastabak›c› Mekteple-ri”nin yani bugünkü ‹stanbul Üniversi-tesi Diflhekimli¤i Fakültesi (‹ÜDF)’ninkurulmas› da bu do¤rultudaki çabalar›nbir yans›mas›, ayn› zamanda bilimseldiflhekimli¤inin de ilk tu¤las›yd›.O günden bugüne bilimsel diflhekimli¤ikulvar›nda binlerce diflhekimi, t›pk›uzun mesafe koflucusu gibi hiç yorulma-dan, keyifle ve ayn› tempoyla bu bayra¤›elden ele tafl›d›lar, tafl›yorlar da. Kofltuk-ça tafl›d›klar› bayra¤a duyduklar› sevgidaha da katlan›yor.

22 Kas›m dosyas›n› ele al›rken iflte busevgiyi 50, 40 ve 25 y›ld›r sürdürenlerisayfalar›m›za misafir edelim istedik. Ya-r›m as›rd›r bilfiil mesle¤i icra eden BehiçBerge ve Mehmet Yavuz Elitez’in ard›n-dan 40. y›l›nda Prof. Dr. Özen Tuncer ilekeyifli bir nostalji turu yapt›k. Evin fiay,Serdar Ba¤bek, Türkan Kaçar 25 y›ll›kmeslektafllar›n›z olarak duygular›n› kale-me ald›lar. Dosyada ‹stanbul Diflhekimle-ri Odas› Sayman› Ali Yüksel Çal›flkan 22Kas›m Türk Diflhekimli¤i Günü, A¤›z veDifl Sa¤l›¤› Haftas› kutlamalar› çerçeve-sinde gerçeklefltirilecek programdan öneç›kan bafll›klar› bizlerle paylaflt›.

2008, ülkemizde bilimsel diflhekimli¤inin bafllang›c›n›n 100.y›l› olacak. Cumhuriyet’in kurul-mas›ndan bile eski bir maziye sahipdiflhekimli¤inde bugün binlercemeslektafl›m›z hizmet veriyor,yüzlercesi de bu büyük camiayakat›lmak üzere haz›rlan›yor.

22 kas›m

Page 30: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

Bu y›l bilimsel diflhekimli¤inin 99. y›l›n›, 22 Kas›m ve haf-tas›nda da Toplum A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Haftas›’n› kutlayaca-¤›z. Kutlamayla ilgili haftada neler yapacaks›n›z? Haftam›za yine mezuniyet sonras› e¤itime yönelik bir konfe-ransla bafllayaca¤›z. Hafta bafl›nda Atatürk An›t›’na çelenk ko-yaca¤›z. Geleneksel plaket ve sertifika töreni yine haftan›n enönemli etkinlikleri içinde birinci s›ray› al›yor. Bu y›l yine mu-ayenehane ziyaretleri yapaca¤›z. Ayr›ca kamuda çal›flan mes-lektafllar›m›za yönelik yemekli bir toplant›, hafta etkinliklerikapsam›nda yer alacak.

Hafta boyunca iflleyece¤iniz ana konu hakk›nda bilgi alabi-lir miyiz?Bu hafta boyunca ana gündemimiz, engelliler baflta olmak üze-re, belirli risk gruplar›na ve ö¤rencilere a¤›z ve difl sa¤l›¤›ylailgili temel do¤rular› ö¤retmek. Bunun d›fl›nda serbest çal›flanmeslektafllar›m›z›n ve kamuda çal›flan meslektafllar›m›z›n öz-lük haklar›yla ilgili yaflad›¤› sorunlar› dile getirerek, mesle¤i-mizin gelece¤iyle ilgili öngörülerimizi halk›m›zla paylaflaca-¤›z. Bunun için, bas›n aç›klamalar› ve düzenleyece¤imiz çeflit-li etkinliklerle de kamuoyu oluflturmay› hedefliyoruz.

Meslektafllar›m›za yönelik etkinlikleriniz neler?Türk Kalp Vakf›’yla yapt›¤›m›z anlaflma sonucunda hafta bo-yunca Ba¤-Kur, Emekli Sand›¤› ve SSK’l› meslektafllar›m›z›fark ödemeden kalp sa¤l›¤› taramas›ndan geçirece¤iz. Ayr›caher ilçede ilk defa muayenehane açan ve en eski meslektaflla-r›m›z› hediye paketlerimizle ziyaret edece¤iz. Özlük Haklar›

Komisyonumuz kamuda çal›flan meslektafllar›m›za yönelik, so-run ve isteklerinin konuflulup, çözümlerinin üretilmeye çal›fl›-laca¤› bir toplant›, ard›ndan da bir yemek planl›yor. ToplumA¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Komisyonumuz da e¤itmen diflhekimlerineyönelik, E¤itmen Diflhekimi Toplant›s› düzenliyor.

Bu sene diflhekimli¤i ö¤rencilerine yönelik bir etkinli¤inizolacak m›?Bu sene üç diflhekimli¤i fakültesi ö¤rencilerini ve diflhekimle-rini Profilo Al›flverifl Merkezi’nde düzenleyece¤imiz bowlingturnuvas›nda bir araya getirece¤iz.

Fakültelerle ortak neler yapacaks›n›z?‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi’nin geleneksel ola-

22 kas›m Diflhekimi Sevil Arslan [email protected]

36 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

‹stanbul Diflhekimleri Odas› Türk KalpVakf›’yla gerçeklefltirdi¤i iflbirli¤i sonucunda A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Haftas›boyunca Ba¤-Kur, Emekli Sand›¤› veSSK’l› diflhekimlerine fark ödemedenkalp sa¤l›¤› taramas›ndan geçmef›rsat›n› sunuyor. ‹DO Sayman› AliYüksel Çal›flkan’la, kutlamaprogram›nda öne ç›kan bafll›klar›konufltuk.

Bilimin ›fl›¤›nda bir asra do¤ru...

Page 31: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

rak düzenledi¤i 22 Kas›m Diflhekimli¤iGünü organizasyonlar›n› destekliyor veetkinliklerine kat›l›yoruz. Ayr›ca Marma-ra ve Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤iFakülteleri’nin de gerçeklefltirdi¤i organi-zasyonlara kat›laca¤›z.

22 Kas›m Komisyonu hakk›nda da k›-sa bir bilgi alabilir miyiz?22 Kas›m Komisyonu, Oda’m›z›n geçicikomisyonlar›ndan olup, Oda’m›z›n dai-mi komisyonlar›ndan birer üyenin kat›l›-m›yla oluflmaktad›r. Haftan›n progra-m›ndaki etkinlikleri her komisyon ken-disi planlar, 22 Kas›m Komisyonu ise or-ganizasyonunu sa¤lar. Komisyon her se-ne a¤ustos ay› bafl›nda toplan›r ve çal›fl-malar›na bafllar, 22 Kas›m haftas› erte-sinde ifllevi sona erer.

Topluma yönelik çal›flmalar›n›zdanda bahseder misiniz?Milli E¤itim ‹l Müdürlü¤ü’yle birlikte“22 Kas›m’da 22 Okul” projesini uygula-maya bu y›l da devam edece¤iz. Okullar-da a¤›z ve difl sa¤l›¤› e¤itimleri gerçek-lefltirece¤iz. Ayr›ca okullarda a¤›z ve diflsa¤l›¤› dersleri için e¤itim CD’leri haz›r-layaca¤›z. Yine engellilere yönelik, okul-

larda bir y›l sürecek e¤itim çal›flmalar›yapmay› planl›yoruz.Bu y›lki etkinlikleri düzenlemek içinnas›l bir organizasyon oluflturdunuz?Bu y›l, di¤er y›llardan farkl› olarak difl-hekimli¤i ö¤rencilerini, kamuda çal›flanve serbest çal›flan meslektafllar›m›z› dahaftan›n içine katmay› hedefledik. Çal›fl-malar›m›z›n temelinde, Oda’m›zda faali-yet gösteren komisyonlar›m›z›n etkinlik-lerini bir araya getirmek yat›yor. Örne-¤in, 18 Kas›m Pazar günü düzenleyece-¤imiz “Fonksiyonel ve Estetik Bak›fl Aç›-s›ndan Modern ‹mplant Tedavi Planla-malar›” konulu konferans› E¤itim Ko-misyonu, 19 Kas›m Pazartesi akflam›gerçeklefltirece¤imiz plaket ve sertifikatörenini ise Sosyal Komisyon haz›rl›yor.20 Kas›m Sal› günü muayenehaneleredüzenleyece¤imiz ziyaretleri ‹lçe Tem-silcileri Komisyonu, ayn› gün ‹DO Prof.Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi’nde

yap›lacak e¤itmen diflhekimlerine yöne-lik E¤itmen Diflhekimi Toplant›s›n› ve“22 Kas›m’da 22 Okul Projesi”ni ToplumA¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Komisyonu organizeediyor. 21 Kas›m Çarflamba günü kamu-da çal›flan meslektafllar›m›za yönelikplanlanan toplant›y› Özlük Haklar› Ko-misyonu, Bowling Turnuvas›n› da ‹DOYerel Ö¤renci Kolu düzenliyor.

Haftay› destekleyen kurum ve kurulufl-lar var m›?Türk Kalp Vakf› ve Milli E¤itim ‹l Müdürlü-¤ü’yle iki projeyi birlikte hayata geçirece¤iz.Bunun d›fl›nda haftan›n ana sponsorlu¤unuüstlenen Sanovel ‹laç A.fi. maddi olarak haf-tam›z› destekliyor. Haftan›n program›n› içe-ren kitap盤›m›z›n bas›m›n› DENTSPLY,meslektafllar›m›za yapt›¤›m›z muayenehaneziyaretlerinde götürece¤imiz hediyeleri deGüney Difl Deposu A.fi. üstlendi. Bizleri des-tekledikleri için teflekkür ediyoruz.

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 37

Bu y›l, di¤er y›llardan farkl› olarak diflhekimli¤iö¤rencilerini, kamuda çal›flan ve serbest çal›flan

meslektafllar›m›z› da haftan›n içine katmay›hedefledik. Çal›flmalar›m›z›n temelinde, Oda’m›zdafaaliyet gösteren komisyonlar›m›z›n etkinliklerini bir araya getirmek yat›yor.

22 Kas›m Komisyonu üyeleri

Page 32: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

38 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Kaç y›l›nda mezun oldunuz? Mezuni-yetten hemen sonra muayenehane açt›-n›z m›?1957 senesinde mezun oldum. 15 günsonra askere gittim, dönüflte muayene-hane açt›m.

Diflhekimli¤i mesle¤ini isteyerek miseçtiniz? Diflhekimi olmaktan mem-nun musunuz?Diflhekimi olmaktan gurur duyuyorum,çünkü hâlâ mesle¤imi çok seviyorum. Bukonuda geliflmeleri kaydetmek, yenilik-

lerle ilgilenmek hâlâ en fazla üzerindedurdu¤um konulardan biri.

50 y›l öncesiyle bugün aras›nda mes-lekte büyük de¤ifliklikler oldu. Diflhe-kimli¤indeki yenilikleri, geliflmelerimuayenehane prati¤inde uygulayabili-yor musunuz?Mezun oldu¤um zamanla bugün aras›n-da dev geliflmeler var. Bugüne kadar bugeliflmeleri kongreleri ve konferanslar›takip ederek uygulama imkân›m oldu.

Diflhekimli¤i yorucu, stresli ve bir sürümeslek hastal›¤› riskini de tafl›yan birmeslek. Sa¤l›¤›n›z› korumak için neleryap›yorsunuz? Bu zindeli¤inizi neyeborçlusunuz? Yarad›l›fl olarak titiz bir insan›m. Muaye-nehanede sterilizasyon ve dezenfeksiyo-na çok önem veririm. Hepatit afl›s› al›n-mas› gerekli tedbirler aras›nda. Spor ya-par›m. Zaman›nda okulda da futbol oy-nam›flt›m. Hâlâ tenis oynuyorum, sporyapmay› çok seviyorum, beni zinde tut-tu¤una inan›yorum. Beslenmeme dikkatederim.

Mesleki prensiplerinizden söz eder mi-siniz? Hastaya bak›fl, yaklafl›m hak-k›nda neler önerirsiniz?Uzun meslek hayat›mda her zaman enönde tuttu¤um ilkeler, iyi meslek iliflki-leri, dayan›flma, yard›mlaflma, meslekonurunu yükseltme üzerine u¤rafl ver-mek olmufltur. Örne¤in, biz Fatih’te 47senedir bu beraberli¤imizi sürdürüyo-ruz, hâlâ haftada bir gün toplanarak fikirve bilgi al›flverifli yapar›z. Hastaya yakla-fl›m konusuna gelirsek, 45 senedir ran-devuyla çal›fl›r›m. Hastalar randevu ko-

nusunda titiz oldu¤umu bilirler ve bir-kaç dakika önce burada olmaya gayretgösterirler. E¤er hasta zaman›nda gel-mezse ondan sonraki hastalar ma¤durolmas›nlar diye o hastay› o gün kabul et-meyip baflka bir güne randevu veriyo-rum. Bu giriflimim pek ciddi karfl›lan-m›flt›r, ama ben böyle davranmaktan çokmemnunum. Sonunda hastalar da çokmemnun kald›lar.

Diflhekimli¤i sizi maddi ve manevi ola-rak tatmin etti mi?Bugünle k›yaslad›¤›mda, biz hiç ara ver-meden devaml› hasta bakacak flansa sa-hiptik. Büyük bir hasta potansiyeli vard›.Bugün diflhekimleri geçinebilmek içinçok çaba harcamak zorunda kal›yorlar.Hasta say›s› epey azald›. Sahte diflhekim-leri ve asgari ücretin d›fl›nda, hatta yar›s›-na çal›flan baz› kurumlar var. Bu büyükbir haks›zl›k. Bu arada asgari ücretle ça-l›flmak kayd›yla kamunun özel muayene-hanelerden hizmet almas› gerekir.

Çocuklar›n›z var m›? Onlar›n diflheki-mi olmas›n› ister miydiniz?Bir tek o¤lum var. O da diflhekimi, geli-nim de diflhekimi. 15 yafl›nda bir toru-num var. Diflhekimi oluncaya kadar onubekleyece¤imi ümit ediyorum. Onunlaberaber çal›flmak istiyorum.

Genç meslektafllar›m›za neler önerirsi-niz? Diflhekimli¤i, içerisinde t›p, estetik,halkla iliflkiler, psikoloji, kuyumculukvs. olan çok yönlü bir meslek. Dolay›s›y-la zor bir meslek. Her meslekte oldu¤ugibi, sevmek flartt›r. Hastalar›n›za bak›-fl›n›zda, size teslim olan hastalar›n›z›navukatl›¤›n› üstlenmek, acaba koltuktaoturan ben olsayd›m bana nas›l davran›l-mas›n› isterdim diye düflünerek hasta-n›n haklar›n› korumak, verdi¤iniz hiz-metlerle onlar› mutlu edebilmek hazz›n›ve gururunu yaflamak neyle sat›n al›na-bilir? Bunun karfl›l›¤› yoktur.

Eklemek istedi¤iniz baflka bir fley varm›?Biz diflhekimleri olarak bir lokalimizinolmas›n› istiyoruz ve bunun için de gere-keni yapmaya haz›r›z.

22 kas›m Röportaj: Diflhekimi Sevil Arslan [email protected]

Meslekte yar›m yüzy›l›n› dolduran bir ç›nar DiflhekimiBehiç Berge. T›p, estetik, halkla iliflkiler, psikoloji, kuyumculuk gibi alanlarla ilintili diflhekimli¤inin buçok yönlülü¤ünün zorluklar›na da iflaret eden BehiçBerge, “Bu yüzden mesle¤i sevmek ilk flart” diyor.

“Sevmeden asla!”

Page 33: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

‹STANBUL D‹fiHEK‹MLER‹ ODASI

18–23 KASIM 2007

TOPLUM A⁄IZ ve D‹fi SA⁄LI⁄I HAFTASI ETK‹NL‹K PROGRAMI*

18 KASIM 2007 PAZAR

13:00-17:00 Bilimsel Toplant›Konu : Fonksiyonel ve Estetik Bak›fl Aç›s›ndan Modern ‹mplant Tedavi Planlamalar›Konuflmac› : Prof. Dr. Serdar Yalç›n Ceylan Intercontinental Hotel / Taksim

19 KASIM 2007 PAZARTES‹

09:30 Atatürk An›t›’na Çelenk Konulmas› ve Sayg› Duruflu10:30 Türk Diflhekimleri Birli¤i 100. Y›l Bas›n Toplant›s›

Taksim Hill Hotel / Taksim19:00 Geleneksel Plaket ve Sertifika Töreni

AKM Konser Salonu / Taksim

20 KASIM 2007 SALI

11:00 Toplum A¤›z Difl Sa¤l›¤› Komisyonu E¤itmen Diflhekimleri Toplant›s›‹stanbul Diflhekimleri Odas› Prof. Dr. Y›lmaz Manisal› E¤itim Merkezi / Harbiye

11:00-17:00 ‹lçe Temsilcilerinin Genç Diflhekimlerini Ziyareti

21 KASIM 2007 ÇARfiAMBA

19:00–24:00 Kamuda Çal›flan Diflhekimleri Yeme¤iMarmara Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Teras Restaurant / Niflantafl›

20:00 ‹DO Ö¤renci Kolu ve Diflhekimleri Bowling Turnuvas›‹stanbul Diflhekimleri Odas›’ndan bilgi al›n›z

22 KASIM 2007 PERfiEMBE

‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤ Fakültesinin 99. Kurulufl Y›ldönümü Etkinlikleri10:30–11:00 Aç›l›fl ve Diflhekimli¤i Günü Konuflmalar›

11:10–11:30 Ömer Madra ile Sohbet. Küresel Is›nma! Niçin Daha Fazla Bekleyemeyiz?11:30–12:00 Müzik Dinletisi (‹.Ü. Devlet Konservatuvar› Araflt›rma Görevlileri Yayl› Sazlar Kenteti)

13:30–16:00 Bilimsel Program (Prof. Dr. Bülent Katipo¤lu - Prof. Dr. Bilgin Öner)‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤ Fakültesi Çapa / Fatih

23 KASIM 2007 CUMA

14:00-16:00 Futbol Turnuvas› (‹stanbul Üni. - Marmara Üni. ve ‹stanbul Diflhekimleri Odas›)BJK Akatlar Spor Kompleksi Etiler / Akatlar

19:00–24:00 BALO‹stek Vakf› Balmumcu Sosyal Tesisleri / Befliktafl

** Bilgi için: Sibel Mirlay 0.212 296 21 06/119

Page 34: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

40 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

22 kas›m Röportaj: Diflhekimi Füsun fieker Karagören [email protected]

Difl hekimli¤ine nas›l bafllad›n›z?Benim baba mesle¤im. Babam 1924 mezunuydu. Cumhuriyettarihinin ilk mezunlar›ndan olmakla övünürdü. Ben de babamesle¤i olarak seçtim. Okulu ilk bafllarda sevip sevemeyece¤i-mi anlayamad›m. Çünkü çok köhne bir okuldu. Halbuki benokula çok büyük ümitlerle girmifltim. ‹lk girdi¤imiz yer bir al-ç› odas›yd›. Feci bir fleydi. Toz toprak içinde herkes gürültüy-le konufluyordu. Bir iki sene adaptasyon problemi yaflad›m.Sonra al›flt›m ve çok sevdim mesle¤imi. Bitirdikten sonra biry›l üniversitede asistan olarak kald›m. Daha sonra d›flar› git-tim. 1963’de döndü¤ümde muayenehane açt›m ve hep serbestçal›flt›m. Babam›n muayenehanesi Eminönü’ndeydi. O zaman-lar t›p camias› Ca¤alo¤lu’ndayd›. Sonra Eminönü’ne inmifl, za-manla da köprünün di¤er taraf›na yani Taksim’e kaym›fl. Be-nim de ilk muayenehanem fiiflli’deydi. 1985’den sonra Tak-sim’e geçtim.

Y›llarca Türk Difl Tabipleri Cemiyeti’nde çal›flt›n›z. Diflhe-kimleri Odas›’n›n kurucu üyelerindensiniz. Bunlardan bi-raz bahsedebilir misiniz?O zamanlar Difl Tabipleri Cemiyeti vard›. Fakat iki profesörbirbiriyle mahkemelik oldu¤u için cemiyet kapat›lm›flt›. Ara-dan bir müddet geçtikten sonra bafl›m›za eski CHP milletveki-li rahmetli Nüzhet Çubukçu geçti. Onun gayretiyle 1964’de ce-miyeti yeni bafltan kurduk, faaliyete bafllad›k. En son Y›lmazManisal› Bey ile cemiyeti yürütmeye çal›fl›yorduk 1985’deTürk Diflhekimleri Birli¤i kanunu ç›k›nca, valilik benim de ara-lar›nda oldu¤um befl kifliyi kurucu heyet olarak tayin etti.1986’n›n fiubat ay›nda ilk kongremiz yap›ld›. Babam o zamanhayattayd›, bizim de bir meslek odam›z olmas›na çok sevindi.Çünkü biz Türk Tabipler Birli¤i’ne ba¤l›yd›k. Orada da dört se-ne hizmetim oldu. ‹ki diflhekimi, yedi doktor vard›. Fakat hiç-bir zaman bizim davalar›m›za e¤ilmiyorlard›. O zamanlarda daGSS ile yat›p GSS ile kalk›yorduk. Hep bunun üzerinde durul-du. Belki bu kanun bugünlerde ç›kacak, ben ç›kmas› taraftar›-y›m. O zaman diflhekimleri de harekete geçecek. fiimdi at›l va-ziyette. Çünkü, doktorlar›n yüzde 80’i hastanede çal›fl›rken,yüzde 20’si serbest çal›fl›yor. Diflhekimlerinde ise tam tersi.

Büyük masraflarla yap›lan bir iflimiz var. En iyi t›p doktoruhastas›na tahlillerle, en pahal› ilaçlarla en fazla masraf› yapt›-ran oluyor. Bizde ise en iyisini yapmak istedi¤inizde hep sizincebinizden ç›k›yor. ‹flte bu fark› hastalar›m›z›n anlay›p bizehak vermesi laz›m.Oda’n›n kurulmas› diflhekimleri için çok olumlu bir hadisedir.Çünkü ondan önce sadece Türk Difl Tabipler Cemiyeti vard› ve‹stanbul’a hitap ediyordu. Bir yapt›r›m gücü yoktu. Meslektafl-lar isterlerse cemiyete aza oluyordu. Onun için, Oda’n›n kurul-mas› meslek disiplini bak›m›ndan harika bir olayd›r. Oda’n›nkurulmas›nda yasa teklifini veren, flimdi Oda’yla ve mesleklebir alakas› olmayan Ercüment Konukman’d›r. Her kötü fleydeniyi bir fley ç›kar. ‹htilal hükümeti TTB’ni zay›flatmak içindiflhekimlerini onun içinden ay›rmak istedi. Bu da bizim lehi-mize oldu. O zaman pek anlafl›lmad›. Aleyhinde bulunanlar daoldu. “Bizi ufalt›p kopart›rlarsa yok olup gideriz, parçalan›r›z”dediler. Nerede parçalanma? Bugün tabip odalar›ndan dahaaktif, mesle¤in eti¤i aç›s›ndan daha dikkatli çal›fl›yorlar.

Türkiye’deki de¤iflimleri hastalar›n›zda nas›l gözlemlediniz?Hasta yap›s› aç›s›ndan bir uyanma var. En basiti, çocuklar›n›nsüt difli al›naca¤› zaman morfin yapmay›n diye getiriyorlard›.O zaman, “Sizin diflinizi morfinsiz çekeyim, aradaki fark› anla-y›n” diyordum. Böyle zamanlardan geçtik. Bu uyanmada, difl-hekimlerinin say›s›n›n ço¤almas›, halk› bilinçlendirme çaba-m›z, her sene yap›lan difl taramalar›n›n büyük rolü oluyor.

Genç meslektafllar›m›za neler söyleyebilirsiniz? Önce, büyük sab›r isteyen bu mesle¤i seçtikleri için tebrik et-mek laz›m. Aceleyle yap›lacak bir meslek de¤il. Büyük sab›rlaz›m. Sevmeden de yap›lamaz. Meflhur romanc›m›z Esat Mah-mut Karakurt diflhekimidir. Babamla birlikte mezun olmuflama bu mesle¤i sevemeyece¤ini ve yapamayaca¤›n› anlay›ncahukuk okuyup avukatl›k yapm›fl. Diflhekimli¤inden hiçbir za-man büyük paralar kazan›lmaz. Ama dikkatli ve insafl› çal›fl›-l›rsa rahatl›kla bir insan› idare edebilecek, çolu¤una çocu¤unayetebilecek bir meslek. Hastalar›n›z› da memnun edebilirsenizen büyük manevi hazz› yaflars›n›z.

Meslekte 50 y›l›n› dolduran bir baflkaisim Mehmet Yavuz Elitez, s›rr›n› iflte bu iki kelimede özetliyor. Ona göre,hastalar›n memnuniyeti yaflanacak enbüyük manevi hazlar›n bafl›nda geliyor.Elitez’in meslek aflk›n›n kayna¤› da bu olsa gerek.

“Sab›r laz›m”

Page 35: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 41

Kaç y›l›nda, nereden mezun oldu-nuz?1967 y›l›nda ‹.Ü. Diflhekimli¤i Fa-kültesi’ni bitirdim. O zaman fakülteBeyaz›t’tayd›.

Diflhekimli¤ini isteyerek mi seçti-niz? Neden akademik kariyer veneden periodontoloji?Bafllang›çta mimarl›k okumak isti-yordum ve Avusturya’da bir süremimarl›k okudum. Daha sonra difl-hekimli¤i daha cazip geldi ve Al-manya’da diflhekimli¤i okumayabafllad›m. Bunda, ablam›n ve enifl-temin etkisi olabilir. Onlar da diflhe-kimi. Eflim de diflhekimidir. Dahasonra yatay geçiflle Türkiye’ye gel-dim. Fakülteyi bitirdikten sonra birsüre tedavi kürsüsünde asistan ola-rak çal›flt›m. O zaman periodontolo-ji kürsüsü yoktu. Askerli¤imi yapt›ktansonra tekrar fakülteye döndüm. Periodon-toloji kürsüsü kuruldu. Ben doktoram› te-davide yapm›fl olmama ra¤men periodon-toloji daha çok hofluma gitti ve periodon-toloji kürsüsüne geçtim. Periodontolo-jinin bütün branfllarla yak›n iliflkisi banahep cazip gelmifltir.

Teknolojik ve bilimsel geliflmeler aç›s›ndan sizin zaman›n›zdaki e¤itim-le bugünü k›yaslad›¤›n›zda neler söylersiniz?Bizim zaman›m›zdaki kliniklerin fizikselolanaklar›yla flimdiki olanaklar aras›ndaçok büyük de¤ifliklikler var. Ama tedavikonsepsiyonu yönünden çok büyük de¤i-

fliklikler olmad›. Biz daima difli çekmeme-yi, tedavi etmeyi ö¤rencili¤imizde de hepön planda tuttuk. Periodontolojide de pro-filaksiyi daima ön planda tutuyoruz. Sony›llarda da implantoloji periodontaltedavi içine entegre oldu; çok baflar›l›sonuçlar al›yoruz. Teknolojik olarak difl-hekimli¤inde çok büyük de¤ifliklik var.

Türkiye’deki diflhekimli¤i e¤itiminiuluslararas› düzeyle k›yaslad›¤›n›zdayeterli görüyor musunuz?Ben rahatl›kla yeterli görüyorum diyebili-rim. Yaln›z benim bilgi sahibi oldu¤umkendi fakültem, ‹stanbul’daki di¤er fakül-teler ve yak›n temasta oldu¤umuz büyükflehirlerdeki periodontoloji anabilim dal-

lar›ndaki arkadafllar. Onlar›n d›fl›ndaAnadolu’daki üniversitelerde ö¤retimüyesi say›s› yönünden, dersler nas›l veri-liyor, tam bilemiyorum ama geliflmifl fa-kültelerde Avrupa standartlar›nda e¤itimverildi¤ini söyleyebilirim.

Üniversitenizde bilimsel araflt›rmalaryapabiliyor musunuz? Bunun içinkaynak bulabiliyor musunuz?

Evet. 8–10 y›ld›r eskiye oranla kaynakkonusunda çok daha iyiyiz. ‹. Ü. Araflt›r-ma Fonu çok iyi çal›fl›yor. Döner serma-yeden belirli bir miktar buraya ay›rma zo-runlulu¤u var, dolay›s›yla araflt›rma fonu-nun parasal altyap›s› iyi. fiimdiye kadarda kiflisel olarak söylersem doktora ya-pan asistanlar›m ve di¤er bilimsel çal›fl-malar için üniversite araflt›rma fonunundeste¤ini ald›k. Zaten en son verilere gö-re ‹stanbul Üniversitesi bilimsel araflt›r-ma aç›s›ndan Türkiye’de birinci üniversi-te oldu.

Genç meslektafllar›m›za ve ö¤rencilerinize neler önerirsiniz?Diflhekimli¤i iyi yap›lmas› kolay olmayanbir meslek. Ama ça¤›m›zda bilimsel yön-den kendini yetifltirmifl, pratik yöndenbelli bir seviyeye gelmifl diflhekimininher zaman ra¤bet görece¤ine ve iyi du-rumda olaca¤›na inan›yorum. Bu aradamuayenehane hekimli¤inde iflin bir de ti-caret yönü var. Ben bu konuda ö¤rencile-rime hep flu öneride bulunuyorum: He-kimlik yönünüz ticari yönünüzden daimafazla olsun. Hekimlik daima fazla olsunfakat ayaklar›n›z, ekonomik flartlara uy-gun olarak daima yere bass›n. Yeni kurul-makta olan Sosyal Güvenlik Kurumu’nunözel muayenehanelerden hizmet sat›nalmas› muhakkak sa¤lanmal›d›r. Bu konumeslektafllar›m›z için yaflamsal önemesahiptir. Eklemek istedi¤im bir konu da,yapt›¤›n›z her ifllemin, tedavinin hesab›n›verebilecek durumda olun. Yani, vicda-nen rahat olun. O zaman bu meslek zevk-li bir meslek olur.

“Vicdanen rahat olun”Mesle¤inde 40 y›l›n› dolduran ‹stanbul ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dal›

Baflkan› Prof. Dr. Özen Tuncer, genç meslektafllar›na“Yapt›¤›n›z her tedavinin hesab›n› verebilecek

durumda olun. O zaman bu meslek zevkli bir halegelir” tavsiyesinde bulunuyor.

Röportaj: Diflhekimi Sevil Arslan [email protected]

Page 36: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

22 kas›m

42 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Her iflin bafl› sa¤l›k, sa¤l›¤›n bafl› da a¤›z ve difl sa¤l›¤› deyipdiflhekimli¤i ö¤rencili¤ine 1977 y›l›nda bafllad›k. Niflantafl›Diflhekimli¤i Yüksek Okulu ismiyle girdi¤imiz okulumuzdan1982 y›l›nda Marmara Diflhekimli¤i Fakültesi mezunu olarakayr›ld›k. Öyle bir teknolojiyle e¤itim gördük ki, tur motorlarlahasta a¤z›nda çal›flt›k. Alt›n dökümler, stellon köprüler, silikatdolgular yapt›¤›m›z ifller aras›ndayd›. O y›llarda çektiklerimizihastalar da biz de unutam›yoruz.Bugün çeyrek as›rl›k hekim olarak teknolojik yeniliklerle mes-le¤imizi daha rahat sürdürüyoruz. ‹flimiz oldukça zor ve özve-ri isteyen bir meslek. Ama kendileri çocukken gelen hastalar›-

m›z flimdi çocuklar›n› elindentutup getiriyorlar ve bize ifli-mizin bütün zorluklar›n›unutturuyorlar.Yenilikleri, yay›n organlar›-m›zla, Oda’m›z›n düzenledi¤ikongre-seminerler ve kurslar-la takip edebiliyoruz. Düzen-lenen sosyal etkinliklerle, diflhekimi arkadafllarla bir arayagelip sorun ve sevinçlerimizipaylaflabiliyoruz.Hepimizin bildi¤i gibi, mesle-¤imizde baz› sorunlar var. Enbaflta halk›m›z›n a¤›z ve diflsa¤l›¤›n›n çözümünde bir

ad›m daha ileriye gitmek için kamu, muayenehanelerden hiz-met alabilmelidir. Yeni mezun hekimlerin ifl bulma konusun-da sorunlar› bitmiyor. Hekimlikte insan sa¤l›¤› her fleyden ön-ce gelir.Bilimsel difl hekimli¤inin 99. y›l›nda el ele, hep ileriye… Ül-kemizde sa¤l›k ve bar›fl, evrende sa¤l›k ve bar›fl istemleriyle.

Kendimle ilgili saptad›¤›m ilk nokta, 25y›l sonra bile ilk günlerdeki heyecan›m›kaybetmemifl olmamd›. Mezun oldu¤u-muz senelerde kendi muayenehaneniaçma imkan›n yoksa ifl bulmak oldukçazordu. Fakültede kalmak istemifltim amalisan sorunu nedeniyle vazgeçmek zo-runda kald›m.‹lk muayenehanemi açarken maddi ola-rak oldukça zorland›¤›m›z› hat›rl›yorum.Eflimin meslek d›fl›ndan olup, beni finan-se etmesi en büyük flans›md›. 25 y›ll›kmeslek hayat›m süresince iflimi hiçbirzaman ticari bir faaliyet olarak göreme-dim, bu nedenle maddi kazanc›m üst dü-zeylerde olamad› ama bafl›m› yast›¤›mahep rahat koymam› sa¤lad›. Sadece has-talar›m aç›s›ndan de¤il, meslektafllar›mada etik davranmak ad›na, asgari ücret-ten hiç taviz vermedim. S›n›rlar›m› hepbildim.

Çal›flma hayat›nda kad›n olman›n deza-vantajlar›n› yaflad›m, çocu¤umuz oluncamesle¤ime ara vermek zorunda kald›m,sonra tekrar bafllamak ürküttü. Dahasonralar› Oda’m›zda gönüllü çal›flmayabafllad›m ve mesle¤imi ilgilendiren ge-liflmeleri daha yak›ndan izleme olana-¤›m oldu. • Sürekli e¤itimin bafllamas›,• Afet sonras› odada bu yönde çal›flma-

lara a¤›rl›k verilmesi,• Donan›ml› gençleri tan›mak,• Yeni mezunlara bizim çekti¤imiz s›-

k›nt›lar› çekmesinler diye gerekli bil-gilerin verilmesi,

• Diflhekimli¤inin en çok istenen mes-lekler aras›nda ilk s›ralarda olmas›,

• ‹DO’da sürekli e¤itimin daha nitelik-li ve devaml› olmas›n› sa¤layacake¤itim merkezinin aç›lmas›, mutlueden geliflmeler; ancak politik karar-

larla muayenehanecili¤in yok olmanoktas›na gelmesini anlamam müm-kün de¤il.

Diflhekimli¤inin 100. y›l›n› kutlama ça-l›flmalar› içinde yer alan, diflhekimleri veberaber çal›flt›klar› meslek gruplar›n›nayn› dili kullanmas›n› sa¤layacak “Yar-d›mc› Personel ve Teknisyenlerin E¤iti-mi Komisyonu”nda görev almak benimiçin ayr› bir gurur kayna¤›.K›sacas› mesle¤imi çok seviyor ve gu-rurla yap›yorum, ama ülkemin gerçekle-ri paralelinde mesle¤imizin aflmas› gere-ken daha çok engel var.

Dergiden arkadafllar 25. y›l›n› dolduran bir diflhekimi olarak neler düflündü¤ümü yazmam›

önerdiklerinde önce flafl›rd›m; bana sadece 5-10 y›l olmufl gibi geliyordu. Sonra kabul ettim;

benim için de güzel bir deneyim olacakt›.

Evin fiay: “‹lk günlerdeki heyecan›m› kaybetmedim”

Öyle bir teknolojiyle e¤itim gördük ki,tur motorlarla hasta a¤z›nda çal›flt›k. Alt›n dökümler, stellon köprüler, silikatdolgular yapt›¤›m›z ifller aras›ndayd›. O y›llarda çektiklerimizi hastalar da bizde unutam›yoruz.

Türkan Kaçar (Uz) “El ele, hep ileriye”

Page 37: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

Sevgili Meslektafllar›m,‹DO, mesle¤imin 25. y›l›nda benden dü-flüncelerimi ve görüfllerimi tüm meslek-tafllar›mla paylaflmam› istedi. Hoflgörüle-rinize s›¤›narak, sizlerle duygular›m› pay-laflmak istiyorum.Mesle¤imde 25 y›l›m› doldurdum amadiflhekimli¤iyle gerçek anlamda ve yak›n-dan tan›flmam 30 y›l önceye gidiyor. Y›l1977 Kad›köy, Moda’daki evimizde s›navsonucunu bekledi¤im günlerden bir gün,semtimizin postac›s› zilimizi çald›, merdi-venlerden ç›karken zarf› apartman merdi-venlerindeki ›fl›¤a tutarak içini okumayaçal›flt› ve, ‘Gözün ayd›n delikanl›, ‹stanbulÜniversitesi yaz›yor’ dedi ve içini aç›p be-raberce okuduk. Çünkü o y›llarda komflu-lar›m›z, postac›m›z, bakkal›m›z, mahalle-mizdeki birçok esnaf›m›z bizlerin sevinci-ne ve üzüntüsüne ortak olurdu.“‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fa-

kültesi” yaz›s›n› görünce kendimi diflhe-kimli¤i mesle¤ine ad›m atm›fl sayd›m. Okul hayat›m›z ve mezuniyetimiz 80 y›l-lara uzan›yordu. Zaten renkli televizyonda yoktu. Tek kanal vard› o da TRT. Siyahbeyaz, akflam belli bir saatte kapan›rd›.Kapanmadan önce ‹stiklal Marfl›m›z eflli-¤inde flanl› bayra¤›m›z›n göndere çekilifli-

ni izler, birkaç dakika boyunca da sinyalsesini dinledikten sonra televizyonumu-zu dü¤mesinden kapat›rd›k. Uzaktankumanda da yoktu. Okulumuza ulaflmakiçin çift katl› otobüsler, metro, h›zl› tram-vay, deniz otobüsleri yoktu. Ama sa¤-solçat›flmalar› ve sonras›nda kesintiye u¤ra-yan demokrasimiz ve askeri yönetim var-d›. Okul y›llar›nda malzememiz yoktu,flimdiki gibi kaliteli ve sürekli bilimsel ya-y›nlar›m›z yoktu. Ders kitaplar›m›z yoktu.Ama dostluklar›m›z, arkadafll›klar›m›zvard›. Birbirimizle paylaflt›¤›m›z malze-melerimiz, el aletlerimiz ve ders notlar›-m›z vard›. San›r›m flimdi de bunlar yok.Ülkemizin kaosa sürüklendi¤i bir ortam-da sa¤-sol çat›flmalar›n›n her gün onlarcacan ald›¤› bir ortamda mesle¤imize, ö¤re-

tim üyelerimize, fakülte personelimize,büyüklerimize, ailelerimize inan›lmazsayg›m›z vard›. Sevgili genç meslektafl adaylar›m, uma-r›m sizlerin sayg›s›, dostlu¤u ve arkadafl-l›¤› da eksik olmaz. Yazacak o kadar çokfley var ki, maalesef sayfadaki yerim k›s›t-l›. Sonuç olarak, meslekteki 25 y›l›m, busat›rlar› okudu¤unuz süre kadar çabukgeçti. Yaz›ma flu dizelerle son vermek is-tiyorum:E¤ri olsan yay gibi , elde tutarlar seni.Do¤ru olsan ok gibi, yabana atarlar seni.Ama e¤ri yay elde kal›r, do¤ru ok yol al›r.Hepiniz bol bol yol al›n.

M. Serdar Ba¤bek: “Dostluklar›n›z daim olsun”Okul y›llar›nda malzememiz, flimdiki gibi kaliteli ve sürekli bilimsel yay›nlar›m›z,ders kitaplar›m›z yoktu.Ama dostluklar›m›z arkadafll›klar›m›z vard›.

22 Kas›m 2007 ‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi’nin 99. Kurulufl Y›ldönümü ve Diflhekimli¤i Günü

10.30 – 11.00 Aç›l›fl ‹stanbul Diflhekimleri Odas› Baflkan› Mustafa Dü¤encio¤luTürk Diflhekimleri Birli¤i Genel Baflkan› Celal K. Y›ld›r›m ‹.Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hasan Meriç

11.00 – 11.30 Sohbet Ömer MadraKüresel ›s›nma! Niçin daha fazla bekleyemeyiz?

11.30 – 12.00 Müzik Dinletisi “Sevilen Klasikler”‹. Ü. Devlet Konservatuvar› Araflt›rma Görevlileri Yayl› Sazlar KentetiSevil Ulucan (keman), Nilgün Yüksel (keman), Elif Kantarc› (viyola), Ayflen Afl›c› (çello),

R›fat Akyel (kontrbas)

12.00 – 13.00 Eczac›bafl› ‹laç Pazarlama’n›n ‹kram› 13.30 – 16.00 Bilimsel Program (‹.Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi Mezunlar› ve Mensuplar› Derne¤i organizasyonuyla)

13.30 – 14.15 Prof. Dr. Bülent Katipo¤luDiflhekimli¤inde genel anestezi ve lokal anestezi komplikasyonlar›

14.15 – 14.30 Ara14.30 – 15.15 Prof. Dr. Bilgin Öner

Difl çekimi komplikasyonlar›

‹.Ü. Diflhekimli¤i Fakültesi, Prof. Dr. Gazanfer Zembilci Salonu

2 0 0 7 k a s › m • a r a l › k d e r g i 43

Page 38: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

22 kas›m Diflhekimi Çi¤dem fiahin [email protected]

44 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Engelli dünyas›nda her fley zor!

‹stanbul Üniversitesi PedodontiAnabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Zeynep

Aytepe, fiziksel ve zihinsel k›s›tlamalardan dolay› türlü zorluklar

yaflayan engellilerin a¤›z ve difl sa¤l›¤›aç›s›ndan da geri planda b›rak›ld›klar›n›

söylüyor. Bu yüzden diflhekimleri buözel hastalara yönelik bilgi ve

becerilerini art›rmal›, onlar›n dahasa¤l›kl› bir a¤›z ve difl yap›s›na

kavuflmalar›na öncülük etmeliler.

Engelli bireyler a¤›z ve difl sa¤l›¤› sorunlar› aç›s›ndan nedendaha fazla risk alt›ndad›r?Engelli bireyler fiziksel veya zihinsel k›s›tlamalardan dolay›, bir-çok insan›n kolayca yapabildi¤i temel günlük aktiviteleri (yürü-mek, duymak, ö¤renmek, okumak, difl f›rçalamak, vb.) yerinegetirememektedir. UNESCO taraf›ndan yap›lan araflt›rmalaragöre Türkiye nüfusunun %12.29’nun engelli oldu¤u düflünül-mektedir. Bu bireylerde a¤›z-difl sa¤l›¤›na iliflkin görülen prob-lemler sa¤l›kl› bireylere nazaran daha fazla olmaktad›r A¤›z vedifl sa¤l›¤›yla ilgili sorunlar aileler taraf›ndan di¤er sa¤l›k prob-lemlerinin gerisinde b›rak›lmaktad›r. Hasta diflhekimine rutinkontrollerde getirilmeyip, akut, a¤r›l› durumlarda ulaflabilmek-tedir. Üstelik bu hastalar, özellikle de zihinsel engelliler dahaçok ilaç kullanmaktad›rlar. ‹laç sonras› a¤›z çalkalama, bir yu-dum su içme gibi ifllemler yerine getirilmemektedir. Çocuklar›nbeslenmesi de çürük oluflumunu art›r›c› yönde olmaktad›r; yut-may› kolaylaflt›rmak, çi¤nemeyi azaltmak ad›na ezilmifl püreyap›lm›fl, hamurlu bol flekerli, unlu g›dalar çürük oluflumunu ar-t›rmaktad›r.

Engelliler diflhekimli¤i hizmetlerinden yeterince yararlanabi-liyor mu? Bu konuda ne gibi zorluklar yafl›yorlar? Mevcutsa¤l›k sistemi içinde devlet ve özel teflebbüslerin yapt›¤› çal›fl-malar yeterli midir?Günümüzde engelli bireylere verilen sa¤l›k hizmetleri geçmifle

nazaran ilerlemifl durumdad›r. Fakat baflta özel muayenelerinve devlet kurumlar›n›n fiziksel flartlar›n›n yetersiz olmas› engel-li bireylerin bu merkezlere ulaflmalar›nda önemli bir sorun olufl-turmaktad›r. Ayr›ca bu merkezlere ulafl›mlar› esnas›nda kulla-n›lan, teknik aç›dan özel dizayn edilmifl araçlar›n say›ca az ol-mas›, yollar›n ve binalar›n fiziksel alt yap› eksiklikleri de hasta-lar ve aileleri aç›s›ndan sorun teflkil etmektedir. Özellikle ailelertedaviye bafllad›ktan sonra bu sorunlar nedeniyle tedavileriniyar›m b›rakabilmektedirler. 2003 y›l›nda yapm›fl oldu¤umuz biranket çal›flmas›na göre diflhekimlerimizin engelli hastalar›n te-davisinde karfl›laflt›klar› sorunlar›n bafl›nda hastayla iletiflimkurmada karfl›lafl›lan sorunlar›n oldu¤u (%65), bunu zaman ye-tersizli¤i (%59), deneyimli yard›mc› personel eksikli¤i (%44),muayenehane koflullar›n›n k›s›tl› olmas› (%43), e¤itim yetersiz-li¤i (%18), duygusal zorluk (%1.2) ve finansal problemlerin(%1.2) takip etti¤ini gördük. Diflhekimlerinin fakülteden mezunolurken engelli bireylere yaklafl›m konusunda ald›klar› e¤itimyetersiz kalmakta dolay›s›yla bu durum hastalara çekinerekyaklaflmalar›na yol açmaktad›r. Engelli bireylerin haklar› 5378no’lu Özürlüler Kanunu ile düzenlenmifl olup, en son 2005 y›-

Page 39: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

2 0 0 7 k a s › m • a r a l › k d e r g i 45

l›nda kanunda de¤ifliklikler yap›lm›flt›r.Bu kanunun amac›; özürlülü¤ün önlen-mesi özürlülerin sa¤l›k, e¤itim, rehabili-tasyon, istihdam, bak›m ve sosyal güven-li¤ine iliflkin sorunlar›n›n çözümü ile herbak›mdan geliflmelerini ve önlerindekiengelleri kald›rmay› sa¤layacak tedbirlerialarak topluma kat›lmalar›n› sa¤lamak vebu hizmetlerin koordinasyonu için gerek-li düzenlemeleri yapmak olarak belirtil-mifltir. Konu ile duyurular›n yetersiz kal-mas›, ailelerin bu konu hakk›nda edinmifloldu¤u bilgilerin yetersizli¤i bir iletiflimkopuklu¤una neden olmakta, bu da diflhe-kimlerinin özürlü hastaya ulaflmalar›n›zorlaflt›rmaktad›r.

Engelli bireye diflhekimi yaklafl›m› na-s›l olmal›d›r? Diflhekimi nas›l bir teda-vi yöntemi benimsemelidir?Engelli kavram› aç›s›ndan hekim için ço-cuk ya da yetiflkin hasta olmas› fazla farkoluflturmamaktad›r. Öncelikle hastan›nengel tipinin ne oldu¤u (sadece fizikselmi, sadece mental mi, hem fiziksel hemmental mi) iyice anlafl›lmal›. T›bbi anam-nez dikkatlice al›nmal›, gerekli konsültas-

yonlar yap›ld›ktan sonra tedavi planlama-s› da yap›lmal›. Bu esnada engelli bireyinailesi de gözard› edilmemeli. Tedavi plan-lamas› yap›l›rken, çok uzun süreli seans-lar olmamas›na dikkat edilmeli. H›zl› veetkin flekilde çal›fl›lmal›. Hastan›n tedavi-ye gidip gelme süresi de uzun tutulmal›.Sadece ihtiyaca yönelik tedaviler de¤il,gelecekte karfl›lafl›labilecek sorunlar›nönüne geçmede yard›mc› koruyucu he-kimlik uygulamalar› da gözard› edilme-melidir.

Sedasyon, genel anestezi ve alternatifyöntemlerin engellilere yönelik diflhe-kimli¤i tedavisindeki yeri nedir? Sedasyon ve genel anestezi uygulamalar›engelli bireylerin tedavilerinde davran›fl

yönetim tekniklerinin yetersiz kald›¤› yada oldukça uzun süreli ve detayl› ifllemleryap›lmas› gereken durumlarda kulland›-¤›m›z yöntemlerdir. Burada önemli olanhasta seçiminin do¤ru flekilde yap›lmas›,endikasyonun do¤ru konulmas›d›r. Se-dasyon ve genel anestezi uygulamas›n›nyap›lmas› söz konusu oldu¤unda tedavi-nin uygun fiziksel flartlara sahip (fakültehastaneleri, tam donan›ml› hastanelervb.) koflullarda, varsa ilgili doktorlarlakonsültasyonlar ve gerekli laboratuvartetkikleri yap›ld›ktan sonra uzman he-kimlerden oluflan ekiplerle yap›lmas›do¤ru olacakt›r. Sadece flikayetlere yöne-lik de¤il, gelecekte de karfl›lafl›labileceksorunlar da göz önünde bulundurularaktedaviler yap›lmal›d›r.

Hastayla iletiflim kurmada karfl›lafl›lan temel sorunlar zaman yetersizli¤i, deneyimli yard›mc› personel eksikli¤i, muayenehane koflullar›n›n k›s›tl› olmas›, e¤itim yetersizli¤i, duygusal zorluk ve finansal problemlerdir.

Page 40: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

22 kas›m Türkflan Zeytino¤lu [email protected]

46 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

K alp ve damar hastal›kla-r›yla, a¤›z ve difl rahat-s›zl›klar› Türkiye’nin ge-

nel sa¤l›k sorunlar› içinde dikkatçeken bafll›klar. Bu yüzden kalpve damar hastal›klar›n›n Türki-ye’deki en önemli çözüm merke-zi olarak kabul edilen Türk KalpVakf› ile a¤›z ve difl sa¤l›¤› konu-sunda toplumu bilinçlendirmemisyonunu üstlenen ‹stanbulDiflhekimleri Odas› aras›ndakiiflbirli¤i çok önemli. 9-13 NisanKalp Haftas› etkinlikleri kapsa-m›nda ‹DO Toplum A¤›z ve DiflSa¤l›¤› Komisyonu’nun 2800 ö¤-renci ve ö¤retmene bu konudaverdi¤i e¤itimle bafllayan iflbirli-¤inde flimdi yeni bir sayfaaç›l›yor. Türk Kalp Vakf› ve ‹DO,22 Kas›m A¤›z ve Difl Sa¤l›¤›Haftas› boyunca diflhekimlerineücretsiz kalp taramas› hizmeti-nin sunulmas›n› koordine edi-yor. Her biri kendi alan›nda güç-lü bu iki sivil toplum kuruluflu-nun yaratt›¤› sinerjinin gelecek günlerde yeni ortak projelerihayata geçirece¤ine hiç flüphe yok. Türk Kalp Vakf› MütevelliHeyeti ve Yönetim Kurulu Baflkan› Çetin Y›ld›r›mak›n’la hemvak›f bünyesindeki yenilikleri hem de bu iflbirli¤inin katk›lar›n›konufltuk. Baflkan Y›ld›r›mak›n, hayata geçirdikleri iki önemlibirimin de duyurusunu ilk kez ‹DO Dergi’ye yapt›.

Kalp ve damar hastal›klar› neden önemlidir? A¤›z ve difl has-tal›klar›yla aras›nda nas›l bir iliflki vard›r?Türk Kalp Vakf› olarak dünyan›n en önemli ifliyle, kalp ve da-mar hastal›klar›yla 33 y›ldan beri u¤rafl›yoruz. Ülkemizde bu türhastal›klardan kaynaklanan ölümler di¤er nedenlerden ölümle-rin toplam›ndan daha çoktur. Dolay›s›yla Türkiye’nin ekonomikkalk›nmas›n› engelliyor. Bütçenin yaklafl›k yüzde 12’si bu has-

tal›klar›n teflhis, tedavi, ameli-yat, rehabilitasyon, ilaç vs yü-zünden heba oluyor. A¤›z vedifl sa¤l›¤›n›n bu ba¤lamdaçok önemli oldu¤unu düflünü-yorum. Çünkü tüm sa¤l›kproblemleri a¤›zdan bafllar.Diflhekimleriyle yak›n bir ileti-flimimiz ve iflbirli¤imiz buyüzden çok anlam kazan›yorve bunu en üst boyutlarda de-vam ettirmek istiyoruz.

Türk Kalp Vakf›’n›n hizmeteaçt›¤› yeni birimler var. Bun-lardan söz eder misiniz? ‹lk kez bu dergi arac›l›¤›yla,açt›¤›m›z iki birimi kamuoyu-na duyurmak istiyorum. ‹lkiKad›n Kalp Merkezi, ikinciside Koruyucu Kalp Merkezi.Kad›n Kalp Merkezimizin ku-rulmas› fikri geçti¤imiz y›luluslararas› nitelikli bir arafl-t›rma sonucuna dayan›yor kibu flimdiye kadar bildi¤imizin

aksini ortaya koymas› aç›s›ndan ilginç. Uzun y›llar erkeklerinkalp ve damar hastal›klar›nda kad›nlara göre daha fazla risk ta-fl›d›¤› söylenir, hatta kad›nlar bu yüzden bir parça teselli bulur-du. Ancak resmi araflt›rmalar, geçen y›l kalp ve damar hastal›k-lar›ndan dolay› 17 milyon kiflinin hayat›n› kaybetti¤ini ve 8.6milyon yani yar›s›ndan fazlas›n›n da kad›n oldu¤unu ortaya ko-yuyor. Biz de bu gerçekten yola ç›karak Türkiye’de bir ilki ger-çeklefltirdik ve Kad›n Kalp Merkezi’ni kurduk. Bu konuda Türki-ye’nin en iyi uzman› olarak bilinen Prof. Dr. Filiz Ersel Tüzü-ner’e de merkezin koordinatörlü¤ünü teslim ettik.

Kad›nlar kalp ve damar hastal›klar› bak›m›ndan neden da-ha fazla risk alt›nda?Araflt›rmalar gösteriyor ki menopoza kadar kad›n› östrejen hor-

A¤›z ve Difl Sa¤l›¤› Haftas›’nda diflhekimlerine ücretsiz kalp taramas›hizmeti sunacak olan Türk Kalp Vakf›’n›n Mütevelli Heyeti veYönetim Kurulu Baflkan› Çetin Y›ld›r›mak›n, ‹stanbul DiflhekimleriOdas› ve Türk Kalp Vakf› gibi her biri kendi alan›nda güçlü bu ikisivil toplum kuruluflunun yaratt›¤› sinerjinin di¤er kurum vekurulufllara da örnek olmas›n› diliyor.

Örnek güç birli¤i...

Page 41: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 47

monu koruyor, menopoz sonras›nda ka-d›nlar kalp ve damar hastal›klar› riskiylekarfl› karfl›ya kal›yor. Ayr›ca kad›n kalbierke¤e oranla daha küçük, damarlar› dadaha ince, bu yüzden risk art›yor, korun-mas› daha çok önem kazan›yor. Ayr›cagünümüz sosyoekonomik flartlar›n›n ge-tirdi¤i birtak›m gerçekler de var. Eskidenkad›n çal›flm›yor, evde oturuyordu, dahahuzurluydu. fiimdi çal›flmak zorunda, biryandan da evini idare ediyor, çocuk bü-yütüyor, iki misli stres alt›nda kal›yor.Stres kalp ve damar hastal›klar›n›n enönemli nedenleri aras›nda. Bu aç›dan ye-ni birimimizle kad›nlar›m›z ad›na çokönemli bir misyonu ve vizyonu yüklendi-¤imizi düflünüyorum.

Koruyucu kalp merkezi fikri nas›lortaya ç›kt›?Maalesef insan›m›z yata¤a düflmeden yada ameliyat riskiyle karfl›laflmadan dok-torlara gitmiyor. Doktorlar bile bundankaç›n›yor. Bu al›flkanl›¤› de¤ifltirmek isti-yoruz. Türkiye kalp ve damar hastal›kla-r›nda hem kad›n hem erkekte dünyaflampiyonu. Geliflmifl ülkelerde insanlarhiçbir flikayetleri olmad›¤› halde üç ve al-t› ayda bir rutin kontrollerine gidiyor. Ko-ruyucu Kalp Merkezinde halk›m›z› hemgenel sa¤l›k hem de kalp ve damar hasta-l›klar› konusunda daha çok bilgilendir-mek, bilinçlendirmek istiyoruz.

Bu merkezlerle ilgili olarak yine ‹DO ifl-birli¤inde diflhekimlerine yönelik özeluygulamalar›n›z olacak m›?Biz her flekilde diflhekimlerimizin yan›n-day›z. Her fleyi onlarla beraber yapmakistiyoruz. Çünkü insan›m›z›n kalp ve da-mar sa¤l›¤›na oldu¤u kadar, a¤›z ve diflsa¤l›¤›na da önem vermedi¤ini çok iyi bi-liyoruz. 33 y›ld›r Türkiye’nin farkl› ke-simlerinden binlerce insana hizmet veri-yoruz. Yapt›¤›m›z taramalarda farkl› sos-yoekonomik gruplardan insanlarla mu-hatap oluyoruz. A¤›z ve difl sa¤l›¤› ad›naortaya ç›kan tablo en az bizimki kadarvahim. Bu yüzden ‹DO ile birlikte çal›fl-mal›, halk›m›z› beraber ayd›nlatmal›, or-tak hizmet anlay›fl›yla halk›m›za faydayaratmal›y›z. ‹flbirli¤imizin süreklili¤ineve kapsam›n› giderek geniflletece¤ineolan inanc›m›z sonsuz. Dolay›s›yla, gele-

cekte de 22 Kas›m’daki gibi, diflhekimle-rine yönelik özel uygulamalar›m›z ola-cakt›r.

‹DO ve Türk Kalp Vakf› aras›ndaki bugüç birli¤i neden önemli?Türkiye’de nedense kurumlar, özelliklede gönüllü kurulufllar beraber çal›flma,güçlerini birlefltirme konusunda çekim-ser. Böyle bir kurumsal al›flkanl›k yok.Türk Kalp Vakf› ve ‹DO’nun iflbirli¤i buyüzden çok önem kazan›yor. Biz ‹DO’ylaher konuyu paylaflmaya haz›r›z ve bun-dan da çok mutluyuz. Karfl›m›zda çokyetkin, etkin ve hizmet üretme azmindeolan bir yönetim ve ekip var. Türk KalpVakf› ve ‹stanbul Diflhekimleri Odas›’n›nbirlikte yaratt›¤› bu sinerjinin baflka siviltoplum kurulufllar›na da örnek olmas›n›diliyoruz.

Kalp ve damar rahats›zl›klar› kimleridaha çok tehdit ediyor? Kalp ve damar hastal›klar›n›n hiçbir is-tisnas› yok. Her meslekten, her yafltankad›n ve erkek risk alt›nda. Eskiden bellibir yafl›n üstündekiler risk tafl›yordu,flimdi ilkö¤retim ö¤rencilerine, hatta sa-hadaki futbolculara kadar bu risk yayg›n-laflt› ve gençleflti. Özellikle stresli meslekgruplar›, ki diflhekimleri bu gruba giri-yor, kalp ve damar hastal›klar› riskiniher zaman ve yo¤un olarak tafl›yor. Üste-lik genlerle geçti¤i için herhangi bir ra-hats›zl›¤› olmayan ama ailesinde vakala-ra rastlanan kifliler de potansiyel konu-munda. Dünya Kalp Federasyonu’ndangelen en son bilgilere göre, 2030’lu y›lla-ra kadar kalp ve damar hastal›klar› arta-rak devam edecek. 2020’de rakam›n 25milyonu bulaca¤› öne sürülüyor. Bilim veteknolojinin geliflmesine ra¤men kalp vedamar hastal›klar›nda azalma olmayaca-¤› beklentisi, sosyo-ekonomik flartlar, ya-flam tarz› ve stresle çok alakal›.

Ücretsiz kalp taramas› neleri kaps›yor? Türkiye’nin en iyi kalp check-up merke-zini kurduk. Modern t›bb›n kulland›¤›tüm cihazlara sahibiz. Geliflen teknoloji-leri de an›nda bünyemize adapte ediyo-ruz. Her türlü tahlili yapan yeni bir labo-ratuvar kurduk. T›bb›n en geliflmifl dal›nükleer t›pt›r. Binam›z› buna göre yeni-

den düzenledik ve nükleer t›p merkezinihizmete açt›k. Yeni projelerimiz de var.Örne¤in bir stres merkezi kurmak istiyo-ruz. Diflhekimlerimizin bundan faydala-naca¤›n› umuyoruz. Konferans salonu-muzu ‹DO’yla ortak çal›flmalar›m›z içinkullanaca¤›z, bilimsel ve halka yönelikher türlü çal›flmada Oda’yla el ele, omuzomuza olaca¤›z. Bilimsel diflhekimli¤ininkuluflunun 100. y›l›na denk gelen 2008,bizim için de önemli bir y›l. Çünkü KalpHaftas› kutlamalar›n›n da 20. y›l›. ‹ki kut-lamayla entegre, ortak çal›flmalara imzaataca¤›m›za hiç kuflkum yok.

Türk Kalp Vakf›

Türk Kalp Vakf›, Avrupa KalpBirli¤i’nin ve Dünya KalpFederasyonu’nun resmen üyesi,ayr›ca Birleflmifl Milletler Sa¤l›kÖrgütü’nün de direkt iliflkidebulundu¤u bir sivil toplum örgütü.Geçen y›l Barselona’dadüzenlenen ve 44 bin kiflininkat›ld›¤› Dünya KardiyolojiKongresi’nde Türk Kalp Vakf›,dünyan›n en baflar›l› sivil toplumörgütü olarak ilan edilmifl.Uluslararas› düzeyde sayg›nl›¤›tescil edilmifl bir kurum olan TürkKalp Vakf›, Türkiye’de 19 y›ld›rdüzenledi¤i Kalp Haftas›etkinlikleriyle dünyada da bualanda kutlama gerçeklefltiren tekkurum. Vak›f bünyesinde kurulanNöro Kardiyoloji Merkezidünyan›n bu alandaki üçüncümerkezi. Yine dünyada ilk defadüzenlenen Nöro KardiyolojiSempozyumu’na ev sahipli¤iyapan Türk Kalp Vakf› geçen y›lyurt genelinde 55 bin ilkö¤retimö¤rencisini ücretsiz taramadangeçirmifl. Yurt içinde de SivilToplum Büyük Ödülünü, MilliOlimpiyat Komitesi’nin “KariyerBüyük Ödülü”nü alan Türk KalpVakf›, sivil toplum ruhunu gerçekanlamda tafl›yan bir kurum olarakTürkiye’nin kalp ve damarhastal›klar› konusundaki entan›nm›fl merkezlerinden biri.

Page 42: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik
Page 43: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

50 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

V ergi beyannamelerini elektronikortamda gönderme zorunda olanmükellefler flunlard›r:

1-Ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerin-den dolay› gerçek usulde vergilendirilengelir vergisi mükelleflerine, hiçbir hadles›n›rl› olmaks›z›n Y›ll›k Gelir Vergisi Be-yannamesini ve Geçici Vergi Beyanna-melerini elektronik ortamda göndermezorunlulu¤u getirilmifltir. Buna göre,

- 2007 y›l›na iliflkin olup, 25 Mart2008 tarihine kadar verilecek olanY›ll›k Gelir Vergisi Beyannamesini, - 2008 y›l›n›n birinci Geçici Vergidönemine iliflkin olup, 14 May›s2008 tarihine kadar verilecek olanGeçici Vergi Beyannamesini elektronik ortamda gönderecekler-dir.

2-Ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerin-den dolay› gerçek usulde vergilendi-rilen gelir vergisi mükellefleri ile Ku-rumlar Vergisi mükelleflerine, hiçbir

hadle s›n›rl› olmaks›z›n, Muhtasar veKatma De¤er Vergisi Beyannameleri-ni elektronik ortamda gönderme zo-runlulu¤u getirilmifltir.- Ekim – Kas›m - Aral›k 2007 döne-mine iliflkin olup, 23 Ocak 2008 tari-hine kadar verilecek olan MuhtasarBeyannamesini,- Ekim 2007 dönemine iliflkin olup,23 Kas›m 2007 tarihine kadar verile-cek olan Muhtasar Beyannamesini,- Ekim 2007 dönemine iliflkin olup,24 Kas›m 2007 tarihine kadar verile-cek olan Katma De¤er Vergisi Beyan-namesini elektronik ortamda göndereceklerdir.

Elektronik ortamda gönderilme zorunlu-lu¤unun bafllad›¤› dönemleri izleyen dö-nemlerde verilecek beyannameler deelektronik ortamda gönderilecektir. Bilindi¤i gibi kurumlar vergisi mükellef-lerinin y›ll›k kurumlar vergisi ve geçicivergi beyannamelerini hiçbir hadle s›-

n›rl› olmaks›z›n elektronik ortamda gön-derme zorunlulu¤u 02.03.2006 tarihin-de getirilmiflti.Baz› vergi dairesi müdürlüklerinin oto-masyona geçme çal›flmalar› devam et-mektedir. Bu vergi dairelerine tabi vergimükelleflerin elektronik ortamda beyan-name gönderme zorunlulu¤u, bu vergidairelerinin otomasyona geçti¤inin Gelir‹daresi Baflkanl›¤›n›n Internet sitesin-den (www.gib.gov.tr) duyurulmas›n› iz-leyen otuzuncu günden itibaren bafllar.Vergi beyannameleri gönderilme flifrele-ri genelde serbest muhasebeci mali mü-flavirlere verilmektedir. Mükellefler ser-best muhasebeci mali müflavirlerle, be-yanname gönderme arac›l›k sözleflmesiyaparak beyannamelerini vermektedir.Ancak afla¤›da belirtilen mükelleflerelektronik beyanname gönderme flifresialarak vergi beyannamelerini kendilerigönderebilecektir. Bu mükellefler flun-lard›r:

güncel Hikmet Kabuk* [email protected]

Bilindi¤i gibi, 30.09.2004tarihli 340 seri nolu Vergi

Usul Kanunu geneltebli¤iyle, vergi

beyannamelerinin elektronik ortamda

verilmesi uygulamas› bafllad›. ‹ste¤e

ba¤l› olarak bafllat›lan uygulama 18.10.2007 tarihli376 nolu Vergi Usul Kanunu

genel tebli¤iyle, tümmükellefleri kapsayacak

flekilde yayg›nlaflt›r›ld›.

Vergi mükelleflerine beyannamelerini elektronik ortamda gönderme

zorunlulu¤u getirildi

Page 44: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 51

Beyannamelerini Elektronik Ortamda Do¤rudan KendileriGönderebilecek Mükellefler: a) 3568 say›l› SM, SMMM ve YMM Kanu-nu uyar›nca ç›kar›lan tebli¤lere göre aktifbüyüklükleri veya net sat›fl has›latlar›belli bir tutar›n üzerinde olmas› nedeniy-le, beyannamelerini meslek mensubunaimzalatmak zorunlulu¤unda bulunmayanmükellefler, b) Katma Bütçeli ‹dareler, ‹l Özel ‹dareleri,Belediyeler ve bunlara ba¤l› iktisadi ifllet-meler, Kamu ‹ktisadi Teflebbüsleri, Devletve Kamu ‹ktisadi Teflebbüsleri ‹fltirakleri,Döner Sermayeli ‹flletmeler, Özerk Kuru-lufllar ile Di¤er Kamu Kurumlar›, c) Noterler, d) Muhasebeye iliflkin ifllemleri, iflletme-de ba¤›ml› olarak çal›flan ve 3568 say›l›Kanuna göre ruhsat alm›fl bulunan mes-lek mensuplar› taraf›ndan yerine getirilenmükellefler, e) Herhangi bir hadde ve s›n›rlamaya tabiolmaks›z›n, yeminli mali müflavirlerletam tasdik sözleflmesi imzalam›fl olanmükellefler. Bu mükelleflerin e-beyanname uygula-mas›ndan yararlanabilmeleri için, "Elek-tronik Beyanname Gönderme Talep For-mu ve Taahhütnamesi"ni doldurarak,ba¤l› bulunduklar› vergi dairelerine mü-racaat etmeleri ve buradan kullan›c› ko-du, parola ve flifre almalar› yeterlidir. Muhasebeye iliflkin ifllemleri iflletmele-rinde ba¤›ml› olarak çal›flan meslek men-suplar› taraf›ndan yerine getirilen mükel-

lefler, meslek mensubunun kimlik bilgile-ri ile ruhsat numaras› ve ba¤l› oldu¤umeslek odas›n›n ad›n›, Yeminli mali müflavirle tam tasdik sözlefl-mesi imzalayan mükellefler ise yeminlimali müflavirin kimlik bilgileri ile ruhsatnumaras›, ba¤l› oldu¤u meslek odas› vetam tasdik sözleflmesinin tarih ve numa-ras›n› belirten bir dilekçeyi ilgili vergi da-iresine "Elektronik Beyanname Gönder-me Talep Formu ve Taahhütnamesi" ilebirlikte vereceklerdir. Ancak 3568 say›l› SM, SMMM ve YMMKanunu uyar›nca ç›kar›lan 29. 06. 1997tarihli 4 seri nolu vergi beyannamelerininserbest muhasebeci ve serbest muhase-beci mali müflavirlerce imzalanmas› hak-k›nda genel tebli¤inde belirtilen vergi be-yannamelerini serbest muhasebeci veserbest muhasebeci mali müflavirlere im-zalatma kapsam› d›fl›nda kalan vergi mü-kelleflerine elektronik ortamda vergi be-yannamelerini gönderme flifrelerinin ve-rilmesi gerekti¤ini düflünüyoruz. Bu konuda ‹DO Yönetim Kurulu MaliyeBakanl›¤› nezdinde gerekli giriflimleribafllatt›. Bu konuda geliflmeler web sayfa-m›z, e-mail ve SMS mesaj›yla tüm üyele-rimize duyurulacakt›r.29.06.1997 tarihli 23034 say›l› resmi ga-zetede yay›mlanan 3568 say›l› SM,SMMM ve YMM Kanunu uyar›nca ç›kar›-lan vergi beyannamelerinin serbest mu-hasebeci ve serbest muhasebeci mali mü-flavirlerce imzalanmas› hakk›nda 4 nolugenel tebli¤in II KAPSAM B-‹mzalatma

kapsam› d›fl›ndaki mükellefler k›sm›nda1998 y›l› vergilendirme dönemiyle ilgiliolarak, beyannamelerini serbest muhase-beci mali müflavirlere imzalatmak zorun-da olmayan mükellefler flunlard›r:1-‹kinci s›n›f tacirlerden,a) Al›m sat›m veya imalat faaliyetinde bu-

lunanlardan, bir önceki y›l sat›fllar›n›ntutar› 7 milyar liray›,

b) Yukar›da yaz›l› olanlar d›fl›ndaki ifller-le u¤raflanlardan, bir önceki y›l gayrisafi ifl has›latlar›n›n tutar› 3,5 milyarliray›,

2-Zirai kazanc› iflletme hesab› esas›na gö-re tespit edilen çiftçilerden, bir önceki y›lhas›latlar› tutar› 7 milyar liray›, 3- Serbest meslek faaliyetinde bulunan-lardan, bir önceki y›l gayri safi has›latlar›tutar› 5 milyar liray›, aflmayanlarla,4- Bu hadlere bak›lmaks›z›n, noterler.Söz konusu hadlerin takip eden y›llardaBakanl›¤›m›zca ayr›ca belirlenmemesihalinde, bu hadler her y›l Vergi Usul Ka-nunu hükümleri uyar›nca tespit edilenyeniden de¤erleme oran›nda art›r›larakuygulanacakt›r.Serbest Meslek erbab› olarak Gelir Vergi-si mükellefi olan difl hekimlerinden yuka-r›da belirtti¤imiz hadleri aflmayanlar›nkendilerine elektronik beyanname gön-derme flifresi verilmesi gerekti¤ini düflü-nüyoruz. Ancak flu anda geçerli uygula-maya göre serbest çal›flan tüm difl hekim-lerinin beyannamelerini serbest muhase-beci mali müflavir arac›l›¤› ile gönderme-si gerekmektedir.

MÜKELLEF ÖLÇÜ 2005 YILI TUTARI 2006 YILI TUTARI 2007 YILI TUTARI

Al›m Sat›m veya Bir önceki y›l 100.000 110.000 118.000imalat faaliyetinde sat›fllar›n›n tutar›bulunan 2. nci S›n›f Tacir

Al›m Sat›m veya Bir önceki y›l Gayri 50.000 55.000 59.000imalat d›fl›ndaki safi ifl has›latlar›n›n ifllerle u¤raflan tutar›2. nci S›n›f Tacir

Kazanc› iflletme Bir önceki y›l 100.000 110.000 118.000hesab› esas›na has›latlar›n›n tutar›göre tespit edilen çiftçiler

Serbest meslek Bir önceki y›l Gayri 70.000 77.000 83.000faaliyetinde safi has›lat tutar›bulunanlar (Diflhekimi, Dr, Av. V.b.)

SM, SMMM, YMM Kanunu gere¤ince 2007 y›l›nda beyanname imzalatma d›fl›nda kalan mükellefler

*Hikmet Kabuk, ‹DO Mali Dan›flman›d›r.

Page 45: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

Osteoporöz nedir?Osteoporöz, yunancada kemik anlam›nagelen “osteon” ile “por” veya “pasaj” an-lam›na gelen “poros” kelimelerinin birle-fliminden meydana gelmifltir. Günümüz-de osteoporöz, düflük kemik kütlesi vekemik dokusunun mikroyap›s›n›n bozul-mas›ndan dolay› klinik olarak minimaltravmayla bile k›r›klar›n oluflabildi¤i me-tabolik bir kemik hastal›¤› olarak tan›m-lanmaktad›r(7) (Tablo 1). Her iki cinsiyette de puberte dönemindeh›zl› art›fl gösteren kemik kütlesi, cinsi-yet hormonlar›n›n etkisiyle 15 yafl›ndansonra vücut mineral içeri¤inin her y›lyüzde 5 art›fl›yla kad›nlarda 20-30 yaflla-r›nda, erkeklerde ise 35-40 yafllar›ndadoruk noktas›na ulafl›r ve takiben düflüflbafllar(1). 1994 y›l›nda Dünya Sa¤l›k Ör-gütü taraf›ndan, genç eriflkinlerin T de-¤erinin 2.5 alt›nda ölçülen kemik mine-ral yo¤unlu¤u olarak tan›mlanan oste-oporöz(24), her iki cinsiyette de görülmek-le birlikte, özellikle östrojen seviyesininazald›¤› menopoz sonras› dönemdeki ka-d›nlar›n yüzde 13-18’inde rastlan›r(2). Er-ken dönemde genellikle herhangi bir be-lirti vermeyen sistemik kemik kayb›, k›-r›lmaya neden oldu¤unda bireyin yaflamkalitesini etkileyen a¤r›, fonksiyon ek-sikli¤i ve deformasyonla sonuçlanabilir.

Osteoporöz s›n›flamas›Hastal›¤›n etiyolojisi temel al›narak yap›-lan s›n›flamaya göre osteoporöz, primerve sekonder olarak ikiye ayr›l›r(10) (Tablo2). Primer osteoporözün ço¤unlu¤unuoluflturan postmenopozal osteoporöz,menopoz sonras› ilk 15-20 y›lda kad›nla-r› etkileyen osteoporözdür. Düflük dorukkemik kütlesi ve yafla ba¤l› kemik kayb›yard›mc› faktörler olmas›na ra¤men, me-nopoz sonras› ilk 5-10 y›l boyunca hor-mona ba¤›ml› kemik y›k›m› ve h›zlanm›flkemik kütle kayb› bu durumun patoge-nezinin temelini oluflturur(15) (fiekil 1-3).Östrojenin azalmas›na, kemik y›k›m›n-dan sorumlu osteoklastlar aktiviteleriniart›rarak, kemik yap›m›ndan sorumluosteoblastlar ise aktivitelerini azaltarak

cevap verirler. Böylece kemik yap›m›naoranla kemik y›k›m›nda art›fl olur. Östro-jenin bafll›ca görevi, kemiklerdeki kalsi-yumu mobilize eden paratiroid hormo-nun (PTH) y›k›c› etkisine karfl› kemi¤ikorumaktad›r(18). Östrojen seviyesi aza-l›nca normal düzeylerdeki PTH bile afl›r›rezorpsiyon meydana getirmektedir.Senil osteoporöz, yaflla iliflkili faktörlereba¤l› olarak oluflan, 70 yafl üstü kad›n veerkeklerde görülen osteoporözdür. ‹diyo-patik osteoporözün juvenil ve eriflkin ol-mak üzere iki formu vard›r. Juvenil idi-yopatik osteoporöz çok nadir olmaklabirlikte genellikle 8-14 yafl aras› çocuk-larda ortaya ç›kan ve sebebi bilinmeyenosteoporöz tipi olarak tan›mlan›rkeneriflkin idiyopatik osteoporöz genç erifl-

bilimsel Doç. Dr. Leyla Kuru* Dr. Rabia Ebru Toprakseven [email protected]

52 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Osteoporöz ile periodontal hastal›kiliflkisi Periodontitis, alveol kemi¤ini de içeren

periodontal dokular›n kayb›yla karakterize, iltihabi bir hastal›kt›r. Osteoporöz periodontalhastal›¤a do¤rudan neden olmayabilir. Ancak kemik mineral kayb›na karfl› koruyucu rol oynayan östrojenin seviyesindeki ani düflüfl, postmenopozalkad›nlarda görülen alveol kemi¤i dahil, vücuttakitüm kemik kütlesindeki azalmay› h›zland›r›r.

Tablo 1. Osteoporöz ile ilgili tan›mlamalar.

Kemik kütlesi ‹skelet sistemindeki kemik dokusunun gram cinsinden toplam miktar›

Kemik mineral yo¤unlu¤u Kemik mineralize doku miktar›n›n ölçülen alana bölümü (gr/cm2)

Osteoporöz Düflük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikroyap›s›n›n bozulmas›ndan dolay› klinik olarak minimal travmayla bile k›r›klar›n oluflabildi¤i metabolik bir kemik hastal›¤›

T de¤eri Bireyin ölçülen kemik mineral yo¤unlu¤u de¤eri ile bireyin ait oldu¤u topluma özgü doruk seviyesindeki kemik mineralyo¤unlu¤u aras›ndaki fark›n standart sapma cinsinden ifadesi

Page 46: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

kinlerin sebebi bilinmeyen osteoporözü-dür(1). Kemik kayb›ndan sorumlu olan sis-temik durumlar›n ve/veya hastal›klar›nvarl›¤›nda sekonder osteoporöz terimikullan›l›r(10) (Tablo 2).

Periodontal hastal›kla osteoporöz iliflkisiPeriodontitis, alveol kemi¤ini de içerenperiodontal dokular›n kayb›yla karakteri-ze, iltihabi bir hastal›kt›r. Hastal›¤›n ilerle-me h›z› ve fliddeti mikrobiyal dental plak-taki patojen mikroorganizmalara, kona¤ave bakterilerin konakla olan iliflkisineba¤l›d›r(13). Patogenezleri farkl› olmaklabirlikte, en önemli ortak özellikleri kemikkayb› olan periodontitis ile osteoporözünetiyolojilerinde hem genetik hem de dav-ran›flsal ortak risk faktörleri rol oynar. Os-teoporöz sistemik bir hastal›k iken peri-odontitis lokaldir(9). Osteoporöz periodon-tal hastal›¤a do¤rudan neden olmayabilir.

Ancak kemik mineral kayb›na karfl› koru-yucu rol oynayan östrojenin seviyesinde-ki ani düflüfl, postmenopozal kad›nlardagörülen alveol kemi¤i dahil, vücuttakitüm kemik kütlesindeki azalmay› h›zlan-d›r›r(9,14).Osteoporöz, kemik yo¤unlu¤unu ve trabe-

küler kemik kütlesini azaltarak, varolanveya geliflen periodontal enflamasyonunetkisiyle görülen alveol kemi¤i rezorpsi-yonuna yatk›nl›¤› artt›rabilir (fiekil 4a,b).Nitekim radyografik olarak alveol kemi¤iyüksekli¤iyle sistemik mineral yo¤unlu-¤u aras›nda pozitif bir iliflki saptanm›fl-t›r(14, 21). Periodontitis geçmifli olan post-menopozal kad›nlarda osteoporözün alve-ol kemi¤i yo¤unlu¤u kayb› için bir riskfaktörü oldu¤u belirtilmifltir(14). Sistemikkemik mineral yo¤unlu¤uyla interproksi-mal alveol kemi¤i kayb› aras›nda klinikataflman kayb›ndan daha güçlü bir iliflkioldu¤u ve bu durumun da periodontalhastal›k üzerine osteoporözün dolayl› sis-temik etkisinin önemini gösterdi¤i vurgu-lanm›flt›r(22).Osteoporöz ile oral kemik kayb› aras›nda-ki iliflki araflt›r›l›rken bu hastal›klar›n tefl-hisinde ve takibinde dental radyografile-rin kullan›m› bir alternatif olabilir düflün-cesi ortaya at›lm›flt›r. Böylece, diflhekimli-¤inde oldukça genifl kullan›m alan›na sa-hip olan panoramik radyografilerde man-dibular alt kortikal kemik morfolojisi vekal›nl›¤› de¤erlendirilerek hastalar›n os-teoporötik durumlar› hakk›nda bilgi edi-nilece¤i düflünülmüfltür(11). Mental fora-men bölgesinden distale do¤ru uzananmandibula alt kortikal s›n›r› flu üç farkl›flekilde yorumlan›r: S›n›f 1: Alt kortikal s›n›r düzgün bir gö-rünüme sahiptir,S›n›f 2: Endosteal s›n›r laküner rezorpsi-yon bölgelerine sahiptir, S›n›f 3: Korteks belirgin flekilde porözite-ye sahiptir(11).Buna ilave olarak panoramik radyografi-

fiekil 1. DEXA yöntemi ile L2, L3 ve L4 vertebra bölgelerinde kemik mineral yo¤unlu¤uölçümü.

fiekil 3. DEXA yöntemi ile mandibulan›n semfiz (L1), korpus (L2) ve ramus (L3) bölgelerinde kemik mineral yo¤unlu¤u ölçümü.

fiekil 2. DEXA yöntemi ile femur boyun, ward ve greater trochanter bölgelerinde kemikmineral yo¤unlu¤u ölçümü.

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 53

Page 47: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

lerde çift tarafl› mental foramen bölgesin-de mandibular kortikal kal›nl›k ölçümüde gerçeklefltirilir. Mandibulan›n alt ke-nar›n›n uzun eksenine te¤et geçecek birçizgi çizilir ve bu çizgi mental forameninalt s›n›r›n› ikiye bölmek suretiyle dik inenikinci bir çizgiyle birlefltirilir ve bu bölge-de mandibular kortikal kal›nl›k ölçülür(19)

(fiekil 5). Postmenopozal dönemde bulu-nan, ancak osteoporözü olmayan kad›n-larda bu kal›nl›¤›n ortalama 4.3 mm oldu-¤u bildirilmifltir(19).Azalm›fl sistemik kemik mineral yo¤unlu-¤uyla difl kayb› aras›nda pozitif iliflki ol-du¤unu bildiren çal›flmalar(9,21) olmas›n›nyan› s›ra, bu iki parametre aras›nda iliflkibulunmad›¤›n› belirten çal›flmalar da

mevcuttur(3,6). Periodontal hastal›k sevi-yesinin göstergesi olarak difl kayb›n›nkullan›lmas›yla ilgili s›n›rlamalar söz ko-nusudur. Difl kayb›, periodontal hastal›kd›fl›nda çürük, baflar›s›z endodontik teda-vi, difl k›r›klar› ve travma gibi de¤iflik fak-törlere ba¤l› olarak da geliflebilir veyasa¤lam difller diflhekimi taraf›ndan prote-tik planlama veya ortodontik tedavi gibinedenlerle çekilebilir. Tüm bu nedenlerle,difl kayb›yla ilgili çal›flmalarda kesin gü-venilirlik söz konusu de¤ildir.

Osteoporöz tedavisi ve oral kemikkayb›na etkisiOsteoporözün önlenmesinde en basit yak-lafl›m mineralize dokular›n en önemli ele-

man› olan kalsiyumun ilavesidir. Kalsi-yum al›m› ve hafif egzersiz, hastal›¤› ön-lemeye yard›mc› olur veya geliflimini ya-vafllat›r. D vitamini, kalsiyumun emili-minde çok önemli bir role sahiptir. Kalsi-yum emilimi vücutta, baflta aktif trans-port olmak üzere farkl› birçok mekaniz-mayla gerçeklefltirilir ve bu aktif trans-port ifllemi için de aktif D vitamini gerek-lidir. Temel görevi ba¤›rsaklardan kalsi-yum emilimini art›rmak olan bu aktif me-tabolit, kemik mineralizasyonu üzerineetkisi olmakla beraber kemik oluflumunudo¤rudan etkilemez(18).Postmenopozal dönemde osteoporöz teda-visinde en s›k tercih edilen yöntem, sevi-yesindeki önemli azalma nedeniyle h›zl›kemik kayb›na neden olan östrojenin sis-temik yolla kullan›lmas›d›r(9). Östrojen te-davisinin, atefl basmas›, mukoza kurulu-¤u gibi menopoza ait semptomlar› azaltt›-¤›, osteoporözü önledi¤i, iskelet sistemin-de belirli bölgelerde kemik mineral içeri-¤inin devaml›l›¤›n› sa¤lad›¤› ve kemikmineral yo¤unlu¤unu plaseboya k›yaslayüzde 5 oran›nda artt›rd›¤› gösterilmifl-tir(8). Ancak postmenopoz dönemdeki os-

54 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

bilimsel

Tablo 2. Osteoporözün s›n›flamas› (10).

Primer osteoporöz Postmenopozal

Senil

‹diyopatik

Sekonder osteoporöz Kemik kayb›ndan sorumlu sistemik durumlar ve/veya hastal›klar›n varl›¤›:

-hiperkortizolizm,hipogonadizm,hiper paratiroidizm,diabetes mellitus gibi endokrin hastal›klar,

-subtotal gastrektomi ve malabzorpsiyon gibi gastrointestinal hastal›klar,

-romatoid artrit, Ehler-Danlos sendromu gibi ba¤ dokusu hastal›klar›,

-multipl myelom, lösemi, lenfoma gibi malign hastal›klar,

-heparin, glikokortikoidler ve antikonvülsanlar gibi ilaçlar,

-uzun süreli hareketsizlik,

-yetersiz kalsiyum al›m›,

-afl›r› protein al›m›,

-afl›r› alkol ve/veya kahve tüketimi

fiekil 4b. Ayn› hastan›n seri periapikal radyografilerinde yayg›n yatay ve dikey kemik kay›plar›.

fiekil 5. Mandibular kortikal kemikkal›nl›¤› ölçümü.

Page 48: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

teoporözün tedavisinde, yan etkileri ne-deniyle hormon replasman tedavisi tercihedilmemekte, günümüzde alendronat gibison jenerasyon bisfosfonatlar›n kullan›l-mas› giderek yayg›nlaflmaktad›r(20). Builaçlar›n, kemik y›k›m›nda rol oynayanosteoklastlar üzerine sitotoksik etkili ol-du¤u, bu hücrelerin farkl›laflmas›n› ve ke-mi¤e ba¤lanmas›n› önledi¤i ve böylecekemik y›k›m›n› azaltt›¤› gösterilmifltir.Osteoporözlü hastalarda alendronat›n sis-temik kemik yo¤unlu¤u kayb›n› önledi¤i,vertebra ve femur kemik mineral yo¤un-lu¤unu art›rd›¤› ve kemik iyileflmesinibozmaks›z›n, k›r›k riskini azaltt›¤› bildi-rilmifltir(5, 9, 18). ‹lac›n etkisi periodontalhastal›kl› bireyler üzerinde k›s›tl› say›da-ki çal›flmalarda incelenmifltir. Sistemikaç›dan sa¤l›kl›, ancak kronik periodonti-tisli hastalarda mekanik tedaviye destekamac›yla verilen alendronat›n bir çal›fl-mada klinik periodontal parametrelerüzerine herhangi bir etkisinin olmad›¤›bildirilirken(4) di¤er çal›flmada anlaml› öl-çüde klinik iyileflme sa¤land›¤›, ancakradyografik aç›dan bir fark elde edilmedi-¤i rapor edilmifltir(12). Postmenopozal dö-nemdeki kronik periodontitisli kad›nlardamekanik periodontal tedavi ile alendrona-t›n birlikte kullan›m›n›n difleti kanamas›-n›n ve cep derinli¤inin azalmas›nda ilaveetkisi oldu¤u, kemik mineral yo¤unlu¤u-nu art›rd›¤› bildirilmifltir(16). Bizim çal›fl-mam›zda da postmenopozal osteoporözlüve kronik periodontitisli kad›nlarda alen-dronat ile birlikte bafllang›ç periodontaltedavi uygulanm›flt›r(23). Vertebra, femurve mandibulan›n kemik mineral yo¤un-luklar›nda anlaml› art›fllar, hem serumda

sistemik seviyede hem de difleti olu¤u s›-v›s›nda lokal seviyede kemik yap›m›ndaart›fllar tespit edilmifltir. Alendronat›n pe-riodontal tedaviyle birlikte kullan›m›n›nperiodontal klinik parametreler üzerineilave etkisi henüz netlik kazanmam›flt›r. Toplumda oldukça s›k görülen iki hasta-l›k olan osteoporöz ve periodontal hasta-l›k aras›ndaki iliflki ve bu iliflkinin meka-nizmas› hakk›ndaki bilgilerimiz artt›kçabu hastal›klar›n önlenmesi, teflhisi ve te-davisiyle ilgili geliflmeler de artacakt›r.

Kaynaklar1. Atik fi, fiatana T, Sarban S, Hersekli MA. Etyopatogenez

ve risk etkenleri. Osteoporoz. 1. Bas›m, s. 10-13,Meteksan Afl, Ankara, 1998.

2. Brown SA, Rosen CJ. Osteoporosis. Med Clin N Am. 87:1039-1063, 2003.

3. Elders PJ, Habets LL, Netelenbos JC, van der Linden LW,van der Stelt PF. The relation between periodontitis andsystemic bone mass in women between 46 and 55years of age. J Clin Periodontol. 19: 492-496, 1992.

4. El-Shinnawi UM, El-Tantawy SI. The effect of alen-dronate sodium on alveolar bone loss in periodontitis(clinical trial). J Int Acad Periodontol. 5: 5-10, 2003.

5. Erkan Ö: Postmenopozal osteoporözlu kad›nlarda egzer-sizin kemik mineral yo¤unlu¤u ve yaflam kalitesiüzerindeki etkileri. M. Ü. Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü,Yüksek Lisans Tezi, ‹stanbul, 2000 (Dan›flman: Prof. Dr.Nurten Eskiyurt).

6. Famili P, Cauley J, Suzuki JB, Weyand R. Longitudinalstudy of periodontal disease and edentulism with ratesof bone loss in older women. J Periodontol. 76: 11-15,2005.

7. Geurs NC, Lewis CE, Jeffcoat MK. Osteoporosis andperiodontal disease progression. Periodontol 2000. 32:105-110, 2003.

8. Gotfredsen A, Nilas L, Riis BJ, Thomsen K, ChristiansenC. Bone changes occurring spontaneously and causedby estrogen in early postmenopausal women: a local orgeneralized phenomenon? Br Med J. 292: 1098-1100,1986.

9. Jeffcoat MK. Osteoporosis: A possible modifying factorin oral bone loss. Ann Periodontol. 3: 312-321, 1998.

10. Kanis JA. Pathogenesis of osteoporosis and fracture:Osteoporosis. Blackwell Healthcare CommunicationsLtd., s. 22-25, Oxford, 1994.

11. Klemetti E, Kolmakov S, Heiskanen P, Vainio P, LassilaV. Panoramic mandibular index and bone mineral densi-ties in postmenopausal women. Oral Surg Oral Med OralPathol Oral Radiol Oral Endod. 75: 774-779, 1993.

12. Lane N, Armitage GC, Loomer P, Hsieh S, Majumdar S,Wang HY, Jeffcoat M, Munoz T: Bisphosphonate therapyimproves the outcome of conventional periodontaltreatment: Results of a 12-month, randomized, placebo-controlled study. J Periodontol. 76: 1113-1122, 2005.

13. Leknes KN. The influence of anatomic and iatrogenicroot surface characteristics on bacterial colonizationand periodontal destruction. J Periodontol. 68: 507-516,1997.

14. Payne JB, Zachs NR, Reinhardt RA, Nummikoski PV,Patil KD. The association between estrogen status andalveolar bone density changes in postmenopausalwomen with a history of periodontitis. J Periodontol. 68:24-31, 1997.

15. Raisz LG. Pathogenesis of osteoporosis: concepts, con-flicts, and prospects. J Clin Invest. 115: 3318-3325,2005.

16. Rocha M., Malacara J.M., Torre C.V., Sanchez-Marin F.,Fajardo M.E.: Effect of alendronate on periodontal dis-ease in postmenopausal women: A randomized, place-bo-controlled trial. J. Periodontol., 75: 1579-1585,2004.

17. Rocha M, Nava LE, Torre CV, Sanchez-Marin F, Garay-Sevilla ME, Malacara JM. Clinical and radiographicalimprovement of periodontal disease in patients withtype 2 Diabetes Mellitus treated with alendronate: Arandomized, placebo-controlled trial. J Periodontol. 72:204-209, 2001.

18. Silverberg SJ, Fitzpatrick LA, Bilezikian JP. The role ofparathyroid hormone and vitamin D in the pathogenesisof osteoporosis. Ed: Marcus R., Feldman D., Kelsey J.,Osteoporosis. 2. Bas›m, s. 715-726, Academic Press,San Diego, 1996.

19. Taguchi A, Sanada M, Krall E, Nakamoto T, Ohtsuka M,Suei Y, Tanimoto K, Kodama I, Tsuda M, Ohama K.Relationship between dental panoramic radiographicfindings and biochemical markers of bone turnover. JBone Miner Res. 18: 1689-1694, 2003.

20. Tenenbaum HC, Shelemay A, Girard B, Zohar R, Fitz PC.Bisphosphonates and periodontics: Potential applica-tions for regulation of bone mass in the periodontiumand other therapeutic/diagnostic uses. J Periodontol.73: 813-822, 2002.

21. Tezal M, Wactawski-Wende J, Grossi SG, Dmochowski J,Genco RJ. Periodontal disease and the incidence oftooth loss in postmenopausal women. J Periodontol.76:1123-1128, 2005.

22. Tezal M, Wactawski-Wende J, Grossi SG, Ho AW,Dunford R. The relationship between bone mineral den-sity and periodontitis in postmenopausal women. JPeriodontol. 71: 1492-1498, 2000.

23. Toprakseven RE. Postmenopozal dönemdeki kronikperiodontitisli kad›nlarda bisfosfonat kullan›m›n›n peri-odontal dokular üzerine etkisi. M.Ü. Sa¤l›k BilimleriEnstitüsü, Doktora Tezi, ‹stanbul, 2007 (Dan›flman: Doç.Dr. Leyla Kuru).

24. World Health Organization. Assessment of fracture riskand its application to screening for postmenopausalosteoporosis. Report of a WHO study group. WorldHealth Organ. Tech Rep Series, No:843, 1994.

*Yaz›flma adresi:Marmara ÜniversitesiDiflhekimli¤i FakültesiPeriodontoloji Anabilim Dal›34365 Niflantafl› ‹stanbulTel: 0212 231 91 20 /503

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 55

fiekil 4a. Postmenopozal osteoporöz ve kronik periodontitisli bir hastan›n a¤›z içigörünümü.

Page 49: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

K linik muayene bafl, deri, gözler,iskeletsel yap›, lenf nodülleri,çi¤neme kaslar›, tükürük bezle-

ri, TME, a¤›z bofllu¤undaki yumuflak vesert dokular› kapsar. Bu muayene anato-mi, fizyoloji, mikrobiyoloji, patoloji ve t›pbilgisi gerektirir. ‹yi bir diflhekimi siste-mik hastal›klar›n oral bulgular›yla anor-mal ve patolojik durumlar›, normal yap›-lardan ay›rt edebilmelidir. Bu ayr›mlar›yapabilmek için çeflitli diagnostik bilgile-rin ve genel muayene tekniklerinin iyibilinmesi gerekmektedir.

‹nspeksiyonUygun ›fl›k ortam› alt›nda, gözle yap›lanmuayene inspeksiyon ad›n› al›r. Do¤ruinspeksiyon için hastan›n pozisyonu-nun düzgün olmas› ve uygun ›fl›kland›r-ma gereklidir. Muayene alan›n› belir-

ginlefltirmek için, retraktör olarak par-maklar ve alet kullan›l›r. ‹rrigasyon, ha-va ve su spreyleri, tükürük emiciler vea¤›z gargaralar›, kal›nt›lar› uzaklaflt›r-mak için gereklidir. Dilin ucu bir sün-ger yard›m›yla silinerek, göze çarpanart›klar uzaklaflt›r›l›r, bakteri plaklar›,nekrotik dokular ve yiyecek art›klar› te-mizlenir. Tahta dil çubuklar›, yanaklar›çekmek veya dili bast›rmak için kulla-n›l›r. Orofarenksi muayene etmek içindili bast›r›rken iki çubuk birlikte kulla-n›l›r, bulant›y› minimale indirmek içinçubuk uçlar› dil s›rt›n›n orta noktas›n›nhafifçe arkas›na yerlefltirilerek, bas›nçafla¤›ya ve öne do¤ru uygulan›r. Direktolarak görmek için veya transillüminas-yon için özel intraoral ›fl›k ekipman›kullan›labilir. Baz› koflullarda büyütmede yararl› olabilir.

Diaskopi Diaskopi, özel bir muayene tekni¤i ola-rak, dokuya cam parças› veya fleffaf birakril parças›yla bast›r›larak lezyonun da-marsal veya baflka nedenli olup olmad›-¤›n›n araflt›r›lmas›d›r. Varis, telenjiekta-zi, hemangioma, eritroplaki gibi lezyon-lar damarsal kaynakl› olup, diaskopidebeyazlafl›rlar. Amalgam, dövme (tatoo)petefli, ekimoz, hematom gibi kan›n da-mar d›fl›na ç›kt›¤› lezyonlar ise diaskopi-de beyazlaflmaz.

Palpasyon ‹nceleme için veya tan›mlamaya yard›m-c› olmak için dokunma duyusunun kulla-n›lmas› palpasyon olarak tan›mlan›r. Do-kunmayla, bir yüzeyin nemli mi kurumu, pürüzlü mü düzgün mü oldu¤u yada normalin d›fl›nda bir ›s›da olup olma-

bilimsel Prof. Dr. ‹lknur Özcan*

58 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Diflhekimli¤inde genelmuayene teknikleri

‹yi bir diflhekimi sistemik hastal›klar›n

oral bulgular›yla anormal ve patolojik

durumlar›, normal yap›lardan

ay›rt edebilmelidir. Buayr›mlar› yapabilmekiçin çeflitli diagnostik

bilgilerin ve genelmuayene tekniklerinin

iyi bilinmesi gerekir.

Page 50: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

d›¤› anlafl›l›r; bu tip özellikler gözle farkedilmeyen önemli bulgulard›r. Hekim de-neyimleri sonucu dil ya da çi¤neme kas-lar› gibi yap›lar›n normal k›vam›n›, sub-maksiller tükürük bezlerinin normal k›-vam›n› ve ayn› flekilde parmaklar ve altçene kenar› aras›nda yuvarlama yapmaksuretiyle submaksiller küçük lenf dü¤üm-lerinin normal k›vam›n› ay›rt etmek ö¤re-nilir. Ya¤ dokusunun k›vam› genellikle,içi s›v› dolu bir kavite ile kontrast halin-dedir. Skuamoz hücreli bir karsinoman›ns›n›rlar›ndaki dokunun sertli¤i sadecepalpasyon yoluyla anlafl›labilir. Palpasyo-nun muayene s›ras›nda düzenli olarakuygulanmas› öncelikle beklenebileceknormalli¤in s›n›rlar› hakk›nda tecrübe ka-zand›r›r. Ayr›ca, e¤er anomali tespit edi-lirse yüzeyi, k›vam›, boyutu, bask›lanabi-lirli¤i, hareket serbestli¤i ve a¤r›n›n ya dabaflka duyumlar›n karfl›laflt›r›lmas› ano-malinin yap›s› hakk›nda daha fazla bilgiverecektir. Hekim, palpasyon s›ras›ndaincelenen dokuyu, alt›ndaki dokulara bas-t›rarak hisseder. Dokular›n bir elin bafl,di¤er elin iflaret parmaklar› aras›na al›na-rak muayenesi anlam›na gelen bidigitalpalpasyon yararl› bir yöntemdir. Bimanu-el palpasyon, a¤›z taban› muayenesi gibiyap›larda uygulan›r; bir elin iflaret parma-¤›yla a¤›z taban› muayene edilirken, di-¤er elle de çenenin alt›ndaki dokularabast›r›l›r. Dikkatle yap›lan her muayene-de hekim incelenen bölgenin rejyonalanatomisiyle ilgili bilgileri de¤erlendir-meye al›r.Muayenenin herhangi bir safhas›nda ol-du¤u gibi, palpasyon için de düzenli birrutin belirlemek önemlidir. Öncelikle d›flkulaklar, lenfadenopatiler ve hemen çev-resindeki dokular hissedilerek bafllan›r.

Daha sonra her elin iki parmaklar›yla pa-rotis bezinin üstünü kaplayan deriye afla-¤› do¤ru bast›r›l›r. Normal parotis genel-likle tespit edilemez, dolay›s›yla e¤er birdüzensizlik fark edilirse bu bölgenin dahaayr›nt›l› incelenmesi gerekir. Daha sonra-ki aflamada parmaklar kondil bafl›n›n üs-tüne, preauriküler bölgeye yerlefltirilerek,hastaya a¤z›n› aç›p kapatmas›, mandibu-lay› iki yana hareket ettirmesi istenir. Buhareketler s›ras›nda kondil bafllar› hisse-

dilir ve herhangi bir düzensizlik oldu¤un-da fark edilir. Her iki elin küçük parma¤›d›fl kulak yoluna yerlefltirilerek de kondilhareketleri hissedilebilir. Bimanuel eksternal ve intraoral palpas-yon uygulanarak çi¤neme kaslar›n›n isti-rahat ve kas›lma halindeki durumlar› dade¤erlendirilmelidir. Parmaklarla frontal ve maksiler sinüslerebast›r›lmas› s›ras›nda hissedilen rahats›z-l›k enfekte bir sinüsün hassasiyeti olabi-lir. Boyun kaslar›n›n, rejyonel lenf dü-¤ümlerinin, trakean›n, tiroid ve krikoidk›k›rdaklar›n›n ve hyoid kemi¤in bidigitalve bimanuel palpasyonu rutin olarak uy-gulanmal›d›r. Karotid arterin at›fl› hisse-dilmelidir. Tiroid k›k›rda¤›n hekim tara-f›ndan hafifçe bast›r›lmas› sonucu, nor-mal tiroid ç›t›rt›s› hissedilir. Daha sonrahasta bafl›n› dik tutarken veya rahat po-zisyondayken boyundaki yap›lar incele-nir. Hekim hastan›n arkas›nda durmak sure-

tiyle boyunun anterior bölgesindeki do-kular› sol elin parmaklar›yla z›t yöne do¤-ru itebilir. Hastan›n bafl› kaslar›n rahat b›-rak›lmas›yla hafifçe öne do¤ru düfltü¤ün-de, z›t yöndeki el medial bölgeyi kavraya-bilir ve bast›rabilir, ard›ndan ayn› parmakuçlar›yla hafifçe kald›rmak ve yana do¤rubast›rmak suretiyle mandibulan›n alt ke-nar›ndaki doku takip edilirken mandibu-lan›n alt çenti¤i aras›nda bir ya da iki sub-mandibular lenf dü¤ümünü tespit edebi-

lir. E¤er lenf dü¤ümünün k›vam›ndaanormallik varsa veya beklenmedik bira¤r› hissedilirse daha ileri bir tetkik öne-rilir. Submental bölge bimanuel olarak incele-nerek dudaklar›n ve yanaklar›n dokusuhissedilir. Difletleri ve sert damak da na-zikçe bast›r›lan bir parmakla palpe edil-melidir. Difl köklerinin etraf›nda palpeedilen doku perküsyona maruz b›rak›ld›-¤›nda a¤r› hissedilirse akut bir enfeksi-yon oldu¤u anlafl›l›r. Bir parmakla dilebast›rarak anormal olup olmad›¤› tespitedilebilir. Minör tükürük bezlerinin miksttümörlerinin s›kl›kla görüldü¤ü yumuflakdamak da incelenmelidir. Fazla uzam›fl stiloid yap› bazen tonsillerfossada hissedilir. Maksillada tuberinüstünde ve arkas›nda hamular yap› his-sedilir. Çenelerdeki ç›k›nt›l› kortikal yü-zeyler intraoral ve ekstraoral olarak pal-pe edilmelidir.Radyografik incelemeden sonra yap›lan

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 59

Uygun ›fl›k ortam›nda, gözle yap›lan muayene inspeksiyonad›n› al›r. Do¤ru inspeksiyon için hastan›n pozisyonunundüzgün olmas› ve uygun ›fl›kland›rma gereklidir.

Bidigital palpasyon Bimanuel palpasyon Palpasyon ile maksiller sinüs muayenesi

Page 51: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

palpasyon, herhangi bir anormal radyopa-site ya da radyolusentli¤i lokalize etmeyeyard›mc› olur. Korteksin ince ve bast›r›la-bilir olmas› ya da yoklu¤u direkt olarakaspirasyonu gerektirir. Buna karfl›l›kmerkezde yerleflmifl gibi görülen bir rad-yoopasite periferal bölgede palpe edilebi-len bir durumdan, örne¤in lingual torusyada labial ekzostozdan kaynaklanabilir. Bir anomali tespit edilirse bulgular kayde-dilmelidir. Kitlenin boyutu ve k›vam› ta-n›nmal›d›r. Ayr›ca a¤r›l› olup olmad›¤›,komflu dokulara s›k›ca tutunup tutunma-d›¤› ya da serbestçe hareket edip etmedi-¤i gibi detaylar kaydedilmelidir.

Palpasyon, lokal bir anomaliyi tespit et-mek için rutin olarak uygulanmas›n›n ya-n› s›ra baz› özel vakalarda da kullan›lma-l›d›r. Örne¤in alt dudakta sert, ülsere lez-yonu olan yafll› hastalarda, olas› bir kan-serin metastaz yapt›¤› rejyonal lenf dü-¤ümlerini tespit etmek için palpasyon uy-gulan›r. Ayn› flekilde tüberküloz geçirmiflolan hastalarda da yak›ndaki lenf dü¤üm-leri etkilenmifl olabilir. Çok say›da ve bila-teral lenf büyümeleri, lenfoma ve infeksi-yoz mononukleozu düflündürmelidir. Mandibula k›r›klar›nda, k›r›¤›n iki ucumanipule edilerek, k›r›k bölgesinde krepi-tasyon tespit edilir. Palpasyon esnas›ndabas›nç uygulamas›yla daha önce fark edil-meyen bir fistül a¤z›ndan yada büyük tü-

kürük bezlerinin kanal› gibi do¤al bir yol-dan cerahat akabilir. Ayn› flekilde, küçüktükürük bezi tafllar› da bast›rma hareketi-nin etkisiyle do¤al bir aç›kl›ktan d›flar› ç›-kabilir.

AspirasyonAspirasyon, vücut bofllu¤undan çekilens›v›lar›n teflhis amac›yla incelenmesi esa-s›na dayan›r. Difl hekimli¤inde, özelliklelokal anestezik verilmeden önce i¤neninucunun damara girilip girilmedi¤ini anla-mak için faydal›d›r. Yumuflak doku içinde s›v›yla dolu, palpeedilebilen bir lezyon oldu¤unda veya ke-

mik içinde radyolusent bir lezyon oldu-¤unda aspirasyon fl›r›ngas›n›n ucu flüphe-li kaviteye bat›r›l›r ve fl›r›nga geri çekildi-¤inde içinde s›v› belirir. Üst dudakta, bu-run kanad›n›n alt›nda bulunan ve nadirrastlanan nazolabial (nazoalveolar) kistpek çok geliflimsel kist gibi aç›k renk birs›v› içerir. S›k rastlanan mukosel ise mu-koid-materyal içerir. Labial veya bukkal kortikal plak yak›nla-r›nda genifl, etraf› s›n›rlanm›fl radyolu-sent alan ile karfl›laflt›¤›m›zda palpasyon-la kortikal pla¤›n kayboldu¤unu ya da in-celdi¤ini anlayabiliriz. Bu durumlarda as-pirasyon i¤nesini lokal anestezi yaparkenkarfl›laflt›¤›m›z zorluktan daha fazla zor-luk çekmeden lezyonun içine bat›rabili-

riz. En s›k rastlanan ve kist s›v›s› içerenkemik içi kavite periapikal kisttir; ikincis›rada dentigeröz kist gelir. fieffaftan zi-yade soluk renkli bir s›v› elde edilir, ba-zen kanla kar›flm›fl olabilir. E¤er cerahat aspire edilirse, kistin primerveya sekonder enfeksiyonundan kaynak-lanan abse oldu¤u aç›kça anlafl›l›r. Daha seyrek olarak rastlanan bir durum,kan aspire edilmesidir; bu durumda lez-yonun travmatik hemorajik kemik kistiya da daha seyrek olarak, kemi¤in santralhemangiomu veya ender rastlanan anev-rizmal kemik kisti oldu¤u düflünülmeli-dir. Baz› santral dev hücreli lezyonlar da-marsal alanlara ulaflabilecek kadar genifl-lerlerse, aspirasyon s›ras›nda kan görü-lür, bu durumda dikkatli davranmak ge-reklidir. E¤er fasiyal veya intraoral bir he-mangiom varsa santral kemik lezyonu-nun da hemangiom olma olas›l›¤› artar. Aspirasyonda herhangi bir s›v› gelmezsehekimin santral kaviteye giremedi¤i veyakavitenin içeri¤inin baz› geliflimsel kist-lerdeki kazöz materyal gibi yar› kat› oldu-¤u ya da radyolusent lezyonun yumuflakdoku preliferasyonundan kaynakland›¤›düflünülür. Bu gibi durumlarda, negatifbulgunun bile tan›da önemi vard›r. Aspi-rasyon biopsisi bir baflka tan› yöntemidir,genellikle cerrahlar taraf›ndan uygulan›r.Özel bir adaptörü olan genifl çapl› i¤nelerkullan›l›r, bu i¤nelerle yumuflak doku ay-r›l›p, ç›kar›l›r. Daha çok derinde yerlefl-mifl odaklar veya karaci¤er biyopsisi içinuygundur.

OskültasyonPalpasyon ve dokular›n manipulasyonus›ras›nda kulakla dinlenerek, anormal

60 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

bilimsel

Aspirasyon, vücut bofllu¤undan çekilen s›v›lar›n teflhis amac›yla incelenmesi esas›na dayan›r. Diflhekimli¤inde,özellikle lokal anestezik verilmeden önce i¤nenin ucunun damara girilip girilmedi¤ini anlamak için faydal›d›r.

Palpasyon ile frontal sinüs muayenesi Karotid arter pulsasyonu Submental bölge palpasyonu

Page 52: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

seslerin ay›rt edilmesi oskultasyon olarakadland›r›l›r. Nefes düzenindeki de¤iflik-likler TME deki anormal t›k›rt›lar, kliksesleri bu yöntemle de¤erlendirilir.

PerküsyonPerküsyon bir alet yard›m›yla veya par-makla vurularak al›nan seslerin yorum-lanmas› esas›na dayanan bir muayeneyöntemidir. Difl a¤r›s›nda ve periodontal membran il-tihab›n›n lokalizasyonunun de¤erlendiril-mesinde de¤erli bir araçt›r.Baz› durumlarda, difllerdeki hassasiyetetek bir diflin neden olabildi¤i bilinmekte-dir. Bu difl, perküsyon ile ay›rt edilebilir.Difli çevreleyen alveolar kemi¤in kal›nl›-¤›, destek dokunun yo¤unlu¤u ve yap›s›n-daki de¤ifliklikler perküsyonla de¤erlen-dirilebilir. Perküsyonla al›nan ses mutla-ka, incelenen bölgenin simetri¤i ile karfl›-laflt›r›lmal›d›r. Difllerin kesici, oklüzal, lin-gual, bukkal ve labial yüzeylerine yatayve dikey yönde direkt olarak uygulanma-l›d›r. Bu teknikle, ayn› zamanda periodon-tal dokulardan kaynaklanan enflamas-yonda ve pulpitiste a¤r›n›n artt›¤› farkedilir. Alveolar deste¤i sa¤l›kl› bir diflinperküsyonda verdi¤i sesle, alveolar des-tekten yoksun bir diflin verdi¤i ses birbi-rinden farkl› olarak alg›lan›r. A¤r›l› pulpitisi olan difllerin ço¤u belli de-recedeki perkusyona hassast›r. Ayr›ca or-todontik tedaviye ya da kuvvet kullan›lanherhangi bir harekete maruz kalm›fl difl-lerde de hassasiyet oluflabilir. Yüksek ya-p›lan restorasyonlar, periodontitis, a¤r›l›periodontal cep veya lateral periodontalabse de perküsyona karfl› hassast›r. Difleperküsyon yap›l›rken, bir taraftan diflinya da kökün etraf›ndaki alveolar difletinin

palpe edilmesiyle de, diflin mobilitesi hak-k›nda yorum yap›labilir. Ankiloz olan difller perküsyonda yank›yapar, buna karfl›l›k normal difller dahadonuk ses verir. Parmak ucuyla kemi¤e vurularak yap›lanperküsyon alt veya üst çenenin hassasalanlar›n›n lokalize edilmesine yard›mc›olur. Perküsyon esnas›nda diflin ç›nlama sesiç›kartmas› ankilozun, künt bir ses ç›kar-mas› ise gevflekli¤in belirtisidir. Mandi-bula gibi uzun bir kemikteki k›r›k çizgisi-ni takip etmek için stetoskop flüpheleni-len çizginin bir yan›ndaki kemik ç›k›nt›s›-na yerlefltirilir, di¤er tarafa da parmaklaperküsyon yap›larak sesler dinlenilir. Ste-toskoptan duyulan perküsyon sesi küntise, fraktür oldu¤u anlafl›l›r. Steteskop,diflhekimi muayenesinde yabanc› bir alet

de¤ildir, kan bas›nc›n› ölçmek için tansi-yon aleti ile birlikte kullan›l›r. Deneyimlibir hekim kalp ve solunum seslerini de-¤erlendirebilir.

ProbingBu tekni¤in en s›k rastlan›ld›¤› örnek, çü-rükleri tespit etmek için sond kullan›lma-s›d›r. Sondun ucu çürükten etkilenen fis-sürdeki yumuflak çürük materyaline tak›-l›r ama normal fissürdeki sert mine doku-suna tak›lmaz. S›kl›kla kullan›lan bir bafl-ka alet, kalibre edilmifl periodontal cepsondas›d›r. Kullan›m› esnas›nda lateralperiodontal abse içerisine birikmifl cera-

hat akabilir; bu durumda hem tan› konul-mufl hem de acil müdahale yap›lm›fl olur.Periodontal sa¤l›¤› de¤erlendirirken ya-p›lmas› gereken ifllemlerden biri de sul-cuslar ve periodontal cep derinliklerininkaydedilmesidir.Lakrimal sonda ya da tükürük bezi kanalsondas› ise stenon ve Wharton kanallar›-n› ya da enfeksiyona ba¤l› fistül veya si-nüs yollar›n› incelemede kullan›l›r.

Fonksiyonlar›n de¤erlendirilmesi Deneyimli bir hekimin rutin olarak ve far-k›nda olmadan fonksiyonlar› de¤erlendir-di¤i gözlenir. Hekim, hastayla karfl›lafl-mas›nda, konuflmalar, çene hareketlerivas›tas›yla, parafonksiyonel al›flkanl›klar›veya ankiloglossi, yar›k damak gibi so-runlardan kaynaklanan konuflma bozuk-luklar› varsa tespit edebilir.Bukkal mukozadaki yap›lar muayene edi-lirken, parmaklar parotis bezinin üstündegezdirilir ve Stenon kanal›ndan berrak tü-kürük ak›fl› gözlenir. Ayn› flekilde sub-mandibular ve sublingual tükürük bezle-rine bast›r›larak Wharton kanal›ndan tü-kürük ak›fl› gözlenir. Mukoza kuruland›k-tan sonra yüzey bir süre kontrol edilirseminör tükürük bezlerinin salg›lad›klar›küçük kuru tanecikler halinde tükürükgörülür. Bu koflullardaki tükürük eksikli-¤i kserostomi belirtisi olabilir. Fonasyon s›ras›nda uvula ve yumuflak da-

ma¤›n hareketleri hemiparaliziyi ortayakoyabilir ya da dilin uygun olmayan titre-meleri bir baflka nörolojik belirti olabilir.Çenelerin çi¤neme s›ras›ndaki hareketle-ri difl ve çenelerin hipo veya hiper mobili-tesini ortaya ç›karabilir. A¤›z içinde fa-renksin arka duvar›ndan kal›n mukus ç›-k›fl› (post nasal ak›nt›) sinüzit veya nazo-farengeal enflamasyonun belirtisi olabilir.

Translüminasyon Yumuflak veya sert bir dokunun içindenkuvvetli bir ›fl›k geçirilerek daha ayr›nt›l›görülebilmesi translüminasyon olarak ad-land›r›l›r. Bu teknik daha çok kulak burun

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 61

Perküsyon bir alet yard›m›yla veya parmakla vurularakal›nan seslerin yorumlanmas› esas›na dayanan birmuayene yöntemidir.

Oskültasyon Perküsyon

Page 53: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

bilimsel

62 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 6

bo¤az uzmanlar› taraf›ndan sinüslerinmuayenesinde kullan›l›r. Difl hekimleribu tekni¤i uygularken karanl›k bir odadakuvvetli bir ›fl›¤› dama¤a do¤ru tutar, da-ha sonra ›fl›¤› maksiller sinüslere do¤rututarken sinüslerin üzerine bafl parmaklabast›r›l›r. Bu teknik bir sinüsten geçen ›fl›-¤›n karfl› taraftakiyle karfl›laflt›r›lmas›naolanak sa¤lar. Mukus, polip, cerahat yadaneoplazma olan bir sinüs, ›fl›¤› normal birsinüs kadar iyi geçirmez. Translimünas-yon tekni¤i daha önceki dönemlerde kul-lan›lan bir tekniktir.

Elektriksel Pulpa Testi Elektriksel pulpa vitalite testi yaln›zca,pulpa odas›nda canl› bir sinir dokusuolup olmad›¤›n› tespit etmek için uygula-n›r. Uyarana karfl› a¤r›l› yan›t vitaliteyigösterir. Termal testlere göre elektriklitestin avantaj›, kontrollü uyaran›n, alette-ki derecelenmifl reosta yard›m›yla veril-mesi ve hastan›n gereksiz yere a¤r› çek-mesinin önlenmesidir. Uygun kullan›mtan› aç›s›ndan de¤erlidir. Bir difl restore edilmeden veya ortodontikamaçl› braket veya bant tak›lmadan öncediflin canl›l›¤› test edilmelidir; aksi halde,nekrotik doku nedeniyle, diflte rahats›zl›kve a¤r› oluflur. Örne¤in difle braket uygu-land›¤›nda non-vital ve asemptomatikolan bir diflte a¤r› ortaya ç›k›yorsa hastave ortodontist etki-tepki iliflkisinin ortayaç›kt›¤›n› düflünür. Ortodontik bantlar ve-ya ark telleri yap›ld›ktan sonra test yap›-l›rsa yan›lt›c› sonuçlar verebilir. Non-vital oldu¤undan flüphenilen her difltest edilmelidir. Renkleflme, k›r›k ve de-rin çürük lezyonlar› ve restorasyonlar›

için endikasyon mutlakt›r. Tedavi edilme-mifl non-vital bir diflle karfl›lafl›ld›¤›ndadiflte ço¤u kez periapikal granulom, apseveya kiste rastlan›r ve bu tür patolojilerinkonservatif, endodonti, apikal küretaj ve-ya çekim yöntemleriyle tedavi edilmesigerekir. Difl hekimi bu tür durumlarda diflsemptomatik olmasa da tedavi uygulama-l›d›r. Çünkü daha sonra semptomatik ha-le gelebilir ya da enfeksiyon oda¤› halinialabilir. Elektriksel pulpa testi s›k rastlanan ben-zer lezyonlar›n ay›r›c› tan›s›nda da kulla-n›lmaktad›r. Yetiflkinlerin ço¤unlukla altkesicilerinde görülen periapikal radyolü-sentlikler ilk bak›flta non-vital pulpadankaynaklanan yayg›n periapikal enflama-tuar reaksiyonu düflündürür. Bununla be-raber, e¤er pulpa vitalse ve baflka birsemptom yoksa, tan› periapikal sementaldisplazi (sementoma) lehine konabilir. E¤er lateral periodontal apse bir fistüloluflturmuflsa periapikal apseye benzerbir görünüm al›r. E¤er elektriksel pulpatesti pulpan›n vital oldu¤unu gösteriyor-sa, tan›ya ve tedaviye periodontal aç›danyaklaflmak gerekir. Geliflimsel anomaliler, neoplazmalar vebaz› sistemik hastal›klar rastlant› sonucugörülen apikal bölge civar›nda radyolu-sent lezyonlara neden olabilirler. E¤er bulezyonun görüldü¤ü difle vitalite testi ya-p›lmam›flsa, yayg›n periapikal patolojiyeyönelik deneysel bir tan› yöntemine gidi-lebilir ve lezyonun geliflimsel globulo-maksiller kist, lateral periodontal kist, er-ken dönemdeki ameloblastoma, santraldev hücreli lezyon veya hemangiom, nö-rolojik neoplazma, eozinofilik granulom,

multiple myelom lezyonu,malign tümör metastaz›veya idiyopatik (travmatik,hemorajik) kemik kisti ol-ma olas›l›¤› gözden kaç›r›-labilir. Elektriksel pulpa vitalitetesti aletinde hekim herkullan›mdan önce çal›fl›pçal›flmad›¤›n› kendi cildin-de test edebilir. Uygulamahastaya k›saca anlat›lmal›ve e¤er hastan›n bu konu-da herhangi bir bilgisi yok-sa difl hekimi hastan›n

baflparma¤›n› kullanarak uygulamay›göstermelidir. Böylece hastan›n endiflesiazal›r ve kooperasyonu kolaylafl›r. fiüphe-li diflin bulundu¤u kadrandan, farkl› birbölgeden sa¤lam bir difl kontrol amaçl›kullan›lmal›d›r. Aletin ucu ›slat›larak sa¤-lam dentini örten sa¤lam mine üzerindeuygulanmal›d›r. Pulpa odas›n›n anatomisigöz önünde bulundurularak elektrot Den-tin tübülleri yönünde pulpaya do¤ru yö-neltilmelidir. Labial ya da bukkal yüzeyinüçte biri tercih edilmelidir, ancak herhan-gi bir sa¤lam yüzey de yeterli olacakt›r.Çok köklü difllerin her tüberkülü kontroledilmelidir, difli pamuk tamponlarla izoleetmek ve kurutmak gerekir. Hekim diflte-ki restorasyonlara, difletine ve yumuflakdokuya temas etmekten kaç›nmal›d›r.E¤er elektrot ç›plak dentine temas ederseçok çabuk yan›t al›n›r; benzer flekilde,metalik bir restorasyon iyi bir iletken gö-revi görür. Hastaya sesli olarak veya elinikald›rarak, uyararak onun rahats›zl›k ve-rip vermedi¤ini belirtmesi istenmelidir. Hastan›n, perioküler bölgedeki kaslar› ra-hats›zl›¤›n belirtisi olarak k›rp›flt›r›p k›r-p›flt›rmad›¤›na bak›lmal›d›r. Test sonucuelde edilen say›sal de¤erler kaydedilir.Kontrol testleri gerçek a¤r› reaksiyonunuendifleye ba¤l› bir yan›ttan ay›rmaya yar-d›mc› olur. Hekim flüpheli difle yöneldi¤inde e¤erpulpa non-vital ise herhangi bir yan›tal›nmaz. Ancak vitalite testi aletleri bazensay›sal olarak yan›lt›c› de¤erler verebilir. Çok köklü difllerin pulpalar› k›smi olaraknekroze olmufl olabilir, bu nedenle aletinucunun farkl› köklerin üzerindeki tüber-küllere temas ettirilmesi baz› vakalardakide¤iflen de¤erleri aç›klayabilir. Al›nan ya-n›t pulpa nekrozunun derecesine göre de-¤iflir. Negatif yan›t, her zaman test tekraredilerek kontrol edilmelidir. Kök kanal›ndaki nekrotik dokular ›slaksaa¤r› hissedilir, çünkü ak›m vital periapi-kal dokulara iletilir. Periapikal apse varsadifl perküsyona hassast›r. E¤er test aletibas›nçla uygulan›rsa hasta uyaran a¤r›-s›ndan çok bas›nc›n rahats›zl›¤›ndan ya-k›nacakt›r, özellikle hasta çok endifleliysebu durum s›kl›kla oluflur. Artan yafla göre (dentin kal›nl›¤›n›n art-mas›) ya da ayn› a¤›zda diflten difle göretestten al›nan yan›tlarda çok fazla farkl›-

Vitalometrenin kullan›lmas›

Page 54: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

l›k olmaz. Yayg›n pulpa kalsifikasyonlar› ve dentikellerin yük-sek elektiriksel yan›tla kuronal sekonder dentin birikiminin ilifl-kisi vard›r. Testten al›nan yan›t periodontal kemik kayb› mikta-r›na göre de¤iflmez, ya da ayn› bireyle günün de¤iflen saatlerin-de farkl›l›k göstermez. Testte al›nan yan›t h›z› flu s›rayla gider: Alt kesiciler, üst kesici-ler, kaninler, küçük az› ve büyük az›lar. Difl kal›nl›¤›n›n pulpatestlerindeki yan›tla iliflkisi oldu¤u düflünülebilir. Alet do¤ru çal›flt›r›l›rsa, hasta koopere ise ve hekim teknik veyorum yönünden baflar›l› ise elektriksel pulpa testi tan› yönün-den faydal› ve etkili bir testtir. E¤er hastan›n yan›tlar› flüpheliise, gerçek teste benzer, hastay› flafl›rtmak için bir test yap›larakyan›tlar›n gerçek olup olmad›¤› anlafl›l›r.

Termal Pulpa Testi Termal testler, a¤r›n›n kayna¤› görünür olmad›¤›nda a¤r›l› vepulpitisli difli lokalize etmek için kullan›l›r. A¤r›l› ve pulpitislidifllerin %80’i perküsyona duyarl›d›r, ancak geri kalan %20’si ta-n›da bazen büyük zorluklar ç›karabilir. So¤uk testi için küçük bir parça buz veya etil klorid spreyi s›k›l-m›fl bir pamuk parças› yeterli olur. Silindirik bir parça gütaper-ka ›s›t›ld›¤› taktirde yararl› ve etkili bir ›s› kayna¤› olur. Test uy-gulan›rken, elektriksel testlerde oldu¤u gibi, sa¤lam dentininüzerindeki sa¤lam minede test yap›lmal›d›r. Hastan›n normal yan›t›n› veya yan›t vermedi¤i durumlar› tespit

etmek ve endifle derecesini belirlemek için so¤uk ve s›cak kay-naklar› ilk olarak bir kontrol difline uygulanmal›d›r. A¤r›l› pulpi-tisli difller termal testlerin birine veya her ikisine daha çabuk vefliddetli yan›t verirler, a¤r› da daha uzun süreli olur. Hastadameydana gelen a¤r›n›n flikayetçi oldu¤u difl a¤r›s›na benzeyipbenzemedi¤i ö¤renilerek ifllem yap›l›r.

KAYNAKLAR1. Anusaviece KJ. Efficacy of nonsurgical management of the initial caries lesion. J Dent

Educ. 1997 Nov;61(11): 895-905.2. Arrow P. Control of occlusal caries in the first permanent molars by oral hygiene commu-

nity Dent Oral Epidemiol. 1997; 25(4):278-83.3. Arrow P. Oral hygiene in the control of occlusal caries. Community Dental Oral Epidemi-

ol. 1998 Oct;26(5): 324-30.4. Bader JD, Shugars DA, Bonito AJ. A systematic review of selected caries prevention and

management methods. Community Dent Oral Epidemiol. 2001 Dec;29(6):399- 411.5. Clark DC, Berkowitz J. The relationship between the number of sound, decayed and filled

permanent tooth surfaces and the number of sealed surfaces in children and adolescents.J Public Health Dent 1997;57(3):171-175.

6. Extrand KR, Ricketts DN, Kidd EA. Detection, diagnosing, monitoring and logical treat-ment of occlusal caries in relation to lesion activity and severity. Caries Res.1998;32(4):257-54.

7. Johnson G, Almquist H. Non-invasive management of superficial root caries lesions in di-sabled and infirm patients. Gerodontology. 2003 Jul;20(1):9-14.

8. Rajtburiraks D, Nakomchai S, Bunditsing P, Surarit R, Lemjarem P. Plaque and salivaflouoride levels after placement of flouoride releasing pit and fissure sealents. PediatrDent. 2004 Jan;26(1):63-6.

9. Waggoner WF. Managing occlusal surfaces of young permanent molars. J Am Dent Assoc.1991 Oct; 122(10): 72-76.

* ‹letiflim Adresi: Prof. Dr. ‹lknur Özcan

‹stanbul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi

Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dal›

Page 55: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

64 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

röportaj Türkflan Zeytino¤lu [email protected]

B ilimsel diflhekimli¤inin 100. y›l›sebebiyle TDB ve ‹stanbul Üni-versitesi iflbirli¤inde yap›lacak

kutlamalar bu y›l önceki y›llardan farkl›olarak, tek elden ve tüm yurdu kapsaya-cak flekilde, 365 gün boyunca sürecek.Bilimsel toplant›lar, yo¤un e¤itimler vekeyifli sosyal programlarla dopdolu 100.y›l program›, kamuoyunun da dikkatinia¤›z ve difl sa¤l›¤›na çekmek üzere fark-l› mecralarda özel birtak›m projelerledestekleniyor. PTT ile özel pul bas›m›,Milli Piyango ile özel bilet bas›m› veDarphane ile özel para bas›m› bunlardanbirkaç›. Ayr›ca diflhekimli¤inde 100. y›l-la ilgili k›sa bir tan›t›m filminin haz›rla-narak sinema ve televizyonlarda göste-rilmesi de söz konusu olacak. 100. y›l kutlamalar›yla ilgili daha ayr›nt›-l› bilgi almak üzere 100. Y›l OrganizasyonKomitesi ‹DO Koordinatörü ve ‹stanbulDiflhekimleri Odas› Baflkan Vekili KadirÖ¤üt’ü ziyaret ettik.

100. y›l kutlamalar›na dair çal›flmalarne zaman bafllad›? Nas›l ilerledi?

100. y›l kutlama çal›flmalar›na 2005 y›-l›nda baflland›. Haziran ay›nda yap›lan14. Uluslararas› Diflhekimli¤i Kongresisonras›nda da komiteler kurularak çal›fl-malar fiilen bafllad›. Organizasyonu fa-külteler ad›na ‹stanbul Üniversitesi Difl-hekimli¤i Fakültesi, Odalar ad›na daTürk Diflhekimleri Birli¤i üstlendi. Prog-ram›n genifl kapsaml› olmas› sebebiylepek çok bafll›kta çal›flmalar planland›.Her birinde befl ila yedi meslektafl›m›z›ngörev ald›¤› 15 komisyon oluflturuldu.

Tamamiyle gönüllülük esas›na dayananbir çal›flma yap›s› içinde, komisyonlardayaklafl›k 90 meslektafl›m›z görev yap›-yor. 100. y›l program›n› gerçeklefltirmeküzere her hafta en az›ndan bir kez biraraya geliniyor. Bu arada 100. y›l ad›nagerçeklefltirdi¤imiz ilk somut çal›flma da100. y›l özel logosu oldu. TDB ve Odalarbas›l› tüm ifllerde bu logoyu kullan›yor.

100. y›l çal›flmalar›n›n amac› nedir?Mesleki anlamda kendimizi topluma çok

100. y›l kaç›r›lmamas›gereken buluflmalar dizisi!Bilimsel diflhekimli¤inin 100. y›l› kapsam›ndaki kutlamalar› toplumdakia¤›z ve difl sa¤l›¤› bilincinin art›r›lmas›yolundaki çabalar› destekleyecek önemli bir f›rsat olarak de¤erlendiren100. Y›l Organizasyon Komitesi ‹DOKordinatörü ve ‹stanbul DiflhekimleriOdas› Baflkan Vekili Kadir Ö¤üt, “Bütünbir y›la da¤›lm›fl, yurt genelinde biretkinlikler zinciri ve farkl› mecralarda100. y›l vurgusunu yapacak özel projeler haz›rl›yoruz” dedi.

Page 56: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

fazla anlatamad›¤›m›z› düflünü-yorum. Çünkü ülkemizde haladört kifliden biri difl f›rças› kullan›-yor, kifli bafl›na y›lda 70-80 gr diflmacunu tüketiliyor. Demek ki in-sanlar›m›z hâlâ a¤›z ve difl sa¤l›¤›-na gereken önemi vermiyor.Önem verilmeyen a¤›z ve difl sa¤-l›¤›n›n, genel vücut sa¤l›¤›n› etki-leyen önemli bir bafll›k oldu¤unubu topluma anlatma gibi bir mis-yonumuz var. Bu misyonu her 22Kas›m etkinlikleri kapsam›ndagerçeklefltirmeye çal›fl›yoruz. An-cak 100. y›l bu anlamda kaç›r›lma-mas› gereken bir f›rsat. Hem çokönemli bir tarihi vurgusu var, hemde içeri¤i gere¤i daha kapsay›c› vesürekli olacak. Amac›m›z, her za-man oldu¤u gibi, a¤›z ve difl sa¤l›-¤› konusunda kamuoyundaki bi-linci art›rmak, bilimsel diflhekimli-¤ini tan›tmak, meslektafllar›m›z›n mesle-ki ve teknik formasyonlar›n› art›rmak,varolan bilgilerini tazelemek, ayr›ca sos-yal programlarla birbirleriyle daha fazlakaynaflmalar›n› ve iletiflim kurmalar›n›sa¤lamak.

100. y›l kutlamalar›n›n di¤er y›llarda-ki 22 Kas›m kutlamalar›ndan fark›nedir?Bunlar birkaç bafll›kta toplanabilir amaen temel farklar› flöyle s›ralamak müm-kün. ‹lk defa tek elden, yurt genelinikapsayan ve bütün bir y›la yay›lan birorganizasyon planlad›k. Üstelik çok zen-gin bilimsel, akademik ve sosyal prog-ramlar, kamuoyuna yans›yacak özelprojeler eflli¤inde...

100. y›la özgü bafll›klar neler?Türk Diflhekimleri Birli¤i ad›na bu çal›fl-malar› yürüten 100. Y›l Komitesi olarakkamuoyunu bilgilendirmeye yönelik afiflve broflürler haz›rlat›yoruz. PTT ile pulbas›m›, Milli Piyango idaresi ile özelbilet bas›m› ve Darphane ile hat›ra parabas›m› gibi projeler üzerine çal›flmalar›-m›z sürüyor. Özellikle televizyon ve si-nemalarda gösterilmesi amac›yla bilim-sel diflhekimli¤ine vurgu yapacak k›sabir film haz›rlanmas› söz konusu. Bas›n-da, gazete ve dergilerde de röportaj ve

yaz›lar›n yer almas› konusunda at›l›mla-r›m›z olacak. Sevilen, popüler sanatç›-larla iletiflime geçtik. 100. y›l mesaj›n›topluma yans›tmada onlar›n da deste¤iistenecek. Meslektafllar›m›z aras›ndaki iletiflimigüçlendirmek için 100. y›l program›kapsam›nda farkl› sosyal ortamlar yarat-may› amaçlad›k. Bu yüzden futbol, tenisve briç turnuvalar› organize ediyoruz.Öte yandan mesle¤imizin kurumsal ha-f›zas›na dair de çal›flmalar yapma gayre-tindeyiz. 2008’in sonuna do¤ru bir difl-hekimli¤i müzesi açmak istiyoruz. Tür-kiye’de hâlâ diflhekimli¤i müzesinin ol-mamas› ciddi bir eksiklik. Ayr›ca 100y›ll›k köklü tarihimizi kapsayan bir ar-fliv çal›flmas› ve Türk Diflhekimli¤i tari-hini anlatan özel bir kitab›n çal›flmalar›-n› da sürdürüyoruz. Bu kitab› tüm mes-lektafllar›m›za da¤›taca¤›z.

Bilimsel anlamdaki çal›flmalardan dasöz eder misiniz?Meslektafllar›m›z›n mesleki bilgileriniart›rabilmek amac›yla, 33 odan›n kendibölgelerinde bilimsel e¤itimler yap›lacak.E¤itimlerle ilgili program da genel hatla-r›yla haz›rland›. Bütün bölgelerde, bölge-nin ihtiyac›na göre diflhekimli¤i alan›ndae¤itimler verilmesi hedefleniyor. Bunun yan› s›ra en büyük sorunlar-

›m›zdan biri de donan›ml›yard›mc› personel s›k›nt›s›.Bunu çözebilmek için dahaönce kongrelerde yapt›¤›-m›z toplant› ve e¤itimlerigeniflleterek bütün bölgele-re yaymak istiyoruz. Buba¤lamda, teknisyen e¤itim-leri de yap›lacak. Mesle¤i-mizin bilimsel yönünün d›-fl›nda iflletme ve hijyen ko-nular›nda da e¤itimler veri-lecek. Muayenehane yöneti-mi ve dezenfeksiyonuyla il-gili yo¤un bilgilendirmeleryap›lacak. Ayr›ca, kay›t anlam›nda buy›la özgü bir yenili¤imizvar. Bu y›lki kongreye kay›t-lar elden ya da faksla de¤il,web sitesi arac›l›¤›yla sanalortamdan yap›lacak.

Hiç kuflkusuz kongrenin önemli konuk-lar› da olacak...Büyük bir kongre organize ediyoruz. 100.y›l kongresinin flimdiye kadar yapt›klar›-m›z›n üstüne ç›kmas›n› istiyoruz. Ulusla-raras› kat›l›m›n da daha fazla olaca¤›n›düflünüyoruz. Avrupa Diflhekimleri Birli-¤i’nin her y›l yapt›¤› ERO toplant›s›na2008’in Nisan’›nda ‹stanbul’da ev sahip-li¤i yapaca¤›z. ERO vas›tas›yla 100. y›l fa-aliyetlerini daha fazla duyurma olana¤›-m›z olacak. 100. y›l kutlama program› 22Kas›m’da bütün bafll›klarda eflzamanl›olarak bafllat›lacak.

100. y›l kutlamalar› bu kadar kapsam-l› olunca, ister istemez, sponsorluk ça-l›flmalar› nas›l gidiyor diye merak edi-yoruz...100. y›l çal›flmalar›na ciddi oranda des-tek veren kurum ve kurulufllar var. ‹laçfirmalar› ve ithalatç› firmalarla yapt›¤›-m›z görüflmeler olumlu geçiyor. D‹fiS‹AD(Diflhekimli¤i Cihazlar› Sanayicileri Der-ne¤i) çok ciddi katk›larda bulunuyor.Böylesine önemli bir iflin parças› oldukla-r› için herkes çok heyecanl›. E¤er dahafazla kayna¤›m›z olsayd› belki e¤itimleriço¤alt›r, toplumla olan iletiflimi de dahamedyatik hale getirmenin yollar›n› arar-d›k.

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 65

A¤›z ve difl sa¤l›¤›na gereken önem verilmiyor. Önem

verilmeyen a¤›z ve difl sa¤l›¤›n›n, genelvücut sa¤l›¤›n› etkileyen önemli birbafll›k oldu¤unu bu topluma anlatmagibi bir misyonumuz var. Bu misyonuher 22 Kas›m etkinlikleri kapsam›nda gerçeklefltirmeye çal›fl›yoruz.

Page 57: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

Say›n Tarhanl›, Anayasa’n›n bir ideolojisi var m›d›r? Varsanedir; bu konuda bir aç›klama yapar m›s›n›z?Tabii ki vard›r. Anayasalar sonuçta birer hukuk belgesidir amakira sözleflmesi gibi bir hukuk belgesi de de¤ildir. Anayasalarhukuk ve siyasetin içinde birleflti¤i, bütünleflti¤i belli bir çer-çeve çizen, toplum ve devlet hayat›n› belirleyen belgelerdir. Obak›mdan da ideolojisi olacakt›r tabii. Ancak burada, Türki-ye’deki “ideolojisiz bir anayasa olsun” tart›flmas›n›n, demokra-si d›fl›nda bir siyasi rejimin, bir ideolojinin anayasan›n üzerin-de gölgesi olmamas› anlam›nda bir tart›flma oldu¤u kan›s›nda-y›m. Bu, koyu bir milliyetçilik de, belli bir sosyalist rejim deveya tamamen a¤›r bir kapitalizmin Anayasa’ya yans›yan vedengesizliklere yol açabilen bir gölgesi de olabilir. San›r›m bu-rada kastedilen fley, yo¤un bir siyasi gölgenin metne yans›ma-m›fl olmas›. Dolay›s›yla demokrasinin kurumlar› içinde denge-li ve kiflinin insan hayat›n›n özerkli¤inin içinde, ona tan›nansayg›n›n kavramlara yans›t›ld›¤› biçimde bir anayasa metnininortaya ç›kart›lmas›.

Anayasa’n›n Kurucu Meclis taraf›ndan yap›lmas› gerekti¤isöyleniyor. Bu ba¤lamda yeni anayasan›n oluflma sürecinas›l olmal›d›r?Kendi tarihimiz aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, gerçekten Türkiye’de

ola¤an koflullarda anayasa yapmad›k. Osmanl› dönemindeki1876 Anayasas›’n› kastetmiyorum. O, dönemine göre nispetendaha ola¤an flartlarda gerçekleflmiflti denilebilir. Ama anayasa-lar› çok büyük siyasi krizlerden ç›k›fllar veya bunal›m dönem-leri, büyük savafllar, çat›flmalar atlat›ld›ktan sonra haz›rlamakgibi bir flart yok.Burada önemli olan bunu kimin haz›rlayaca¤›. Bir siyasi parti,tek bafl›na tabii ki haz›rlayamaz. Parlamenter demokrasi, hal-k›n kendi temsilcilerini seçti¤i, bunun bir heyet halinde parla-mentoyu oluflturdu¤u, millet ad›na faaliyette bulundu¤u bir re-jimdir. Dolay›s›yla o siyasi ortam›n böyle bir sorumlu¤u tafl›ma-s› önemlidir. Bu anlamda, anayasay› oluflturma anlam›nda ku-rucu bir nitelik de tafl›yabilir. Devlet kurma anlam›nda de¤il.Tabii ki bu siyasi heyet böyle bir anayasay› haz›rlama, sonra-dan da usulüne uygun bir flekilde yürürlü¤e koymak gibi bir so-rumluluk alt›ndad›r. Buna iliflkin usuller bellidir, bunlar bilin-mez fleyler de¤ildir. Ancak demokrasilerde bir anayasan›n ha-z›rlanmas›n›n bir baflka unsuru daha var: Meflruiyet unsuru.Bundan kast›m anayasay› yapmaya yetkili olabilecek bir mecli-sin bu ifli yap›p bitirmesi ve defteri kapatmas› de¤il, o sürecinnas›l gerçekleflece¤i meselesidir. Bir demokrasi için önem tafl›-yan unsur, toplumsal örgütlenmelerin, medyan›n, akademikkurumlar›n, mesleki kurulufllar›n, k›sacas› toplumu toplum ya-

röportaj Ça¤la Oflas [email protected]

66 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Bilgi Üniversitesi Hukuk FakültesiÖ¤retim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tarhanl›yeni anayasan›n ortaya ç›k›fl›n›, oluflumsürecini, demokratik, kat›l›mc› veeflitlikçi bir anayasada olmas› gerekentemel nitelikleri “toplumsal sözleflme”,“sivil”, “mutabakat” kavramlar› ekseninde de¤erlendirdi.

Nas›l biranayasa?

Page 58: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 67

pan bütün oluflumlar›n bu sürece aktif veetkin bir flekilde kat›l›m›d›r. Siyasi so-rumlular, öncelikle iktidar partisi, amadi¤er siyasi partiler de, konu kendi önle-rinde bulundu¤u s›rada, toplumsal süre-cin ortaya koydu¤u yaklafl›mlar›, hassa-siyetleri gözden uzak tutamaz. Bunu dadikkate almak durumundad›r. Taraflar›nbirbirini gördü¤ü bir iletiflim ortam› için-de anayasalar, mutlaka Kurucu Meclisilan etmeden de haz›rlanabilir veya de-¤ifltirilebilir. Bu, elbette nas›l bir iradeninortaya ç›kt›¤›na ba¤l› bir husustur.

Hükümet yeni anayasa için “Sivil Ana-yasa” kavram›n› kulland›. Sivil Ana-yasa kavram›ndan ne kastediliyor?Bu kavram flunu ifade etmiyor: Askeriolman›n karfl›t›, sivil, sivil giyinme. Bu,üniforma giyinmenin karfl›t› olarak sivilde¤il, ama Türkiye’de tarihi bak›m›ndanbu anlamda da ça¤r›fl›mlara yol açabili-yor. Sivillikten kas›t flu asl›nda: Sivil La-tince kökenli bir sözcük ve “civitas” diyeyaz›lan sözcükle birlikte düflünülmesigerekir ki, o da kent demek. Kent sözcü-¤ü burada önem tafl›yor. Çünkü kent birarada yaflan›lan, yerleflik bir mekan› be-lirler. Yani flunu ifada eder: Bir arada ya-flayan insanlar›n nas›l yaflayacaklar›,birbirleriyle iliflkileri, birbirlerine mesa-

feleri ya da yak›nl›klar›, bunlar›n bellikurallarla belli bir düzen içinde nas›l be-lirlenece¤i. Bunu tabii ki kendilerininbelirlemifl olmas›, birilerinin bir güçledayatmamas›. Bunu yapabildi¤i ölçüdesivillefliyor zaten. Anayasan›n sivil ol-mas› vurgusu da böyle bir sürecin sonu-cunda bir anlam tafl›yacakt›r.

Anayasa devletle birey iliflkisini düzen-leyen bir metin midir? Yoksa toplumuoluflturan bireylerin ortak yaflama ku-rallar›n›n oluflturuldu¤u toplumsal birsözleflme midir? Yeni Anayasa tasla¤›-n› bu aç›dan de¤erlendirir misiniz?Hepsi asl›nda. Çünkü anayasan›n iki te-mel unsuru var. Bir tanesi o ülkede yafla-yan insanlar›n özerklik alanlar› ve bu-nun ne kadar genifl, ne kadar dar olaca-¤›na iliflkin ölçülerin hukukla belirlen-mifl olmas›. Özgürlüklerden söz ediyo-rum: Özgürlükler yelpazesi ne ölçüdevar? Siz ne ölçüde özerk, ne ölçüde de-¤ilsiniz? Ya da belli nedenlerle bunlarnas›l s›n›rlan›r, daralt›l›r veya kald›r›la-bilir? Anayasalar bunlara bir netlik geti-riyor. Dolay›s›yla bu aç›dan bakt›¤›m›z-da hem bireylerin kendi aralar›ndakiiliflkisi hem de bireylerin devletle olaniliflkilerine çerçeve çiziyor. Bunun koor-dinatlar›n› ortaya koyuyor. Öte yandan

demin sözünü etti¤imiz o “sivil” kavra-m›, kendi içinde bir sözleflme niteli¤inede sahip ayn› zamanda. Yani insanlarbüyük bir ço¤unluk itibar›yla böyle birbelge üzerinde mutab›k kal›yorlarsa. Bu-rada yüzde yüz mutabakat olamaz, amabu, mesela yüzde k›rk mutabakatla veyayüzde elli bir mutabakatla yetinmenizanlam›na da gelmez. Bu süreç içersindeolabildi¤ince kapsay›c›, o mutabakat› ar-t›rmaya yönelik çal›flmalar›n olmas› çokönemli. Bu süreç içinde yer alacak bütünaktörlerin, gerçekten ortak bir fley yap›-l›yor bilinci ve iradesi anlay›fl›yla, y›k-madan, yap›c› davranmalar› önem tafl›-yor. Üzerinde anlaflabildi¤iniz bir nokta-ya geldi¤iniz sonucunu veren, bunun ak-sini düflünmenizi önleyen bir noktadabirleflmek bir toplum sözleflmesi anlam›-na gelir.

1961 Anayasa’s›n›n ç›k›fl felsefesi,“Anayasa ve hukuk d›fl› davran›fllar›y-la meflrulu¤unu kaybetmifl bir iktidarakarfl› direnme hakk›n› kullanan 27May›s devrimini yapan Türk Milleti”deniyordu. Burada anayasa, iktidarakarfl› direnme ve devrim hakk›n› kul-lanan millet söylemine oturtulmufltu.1982 Anayasas› ise “Kutsal Türk Dev-leti”nin sald›r›ya u¤rad›¤›n› söyleye-

Page 59: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

röportaj

rek 12 Eylül 1980 harekat›n›n“milletin ça¤r›s›” üzerine TSK ta-raf›ndan gerçeklefltirilen darbeyedayand›r›yordu. Yeni anayasametni hangi felsefeye oturuyor?Bu güzel bir soru, çünkü esas soru-nun yani anayasa tart›flmalar›n›nözü bu. Ben do¤rusunu istersenizkendi ad›ma flöyle düflünüyorum:12 Eylül flartlar›nda, demokrasininkabullenemeyece¤i flartlarda ha-z›rlanan bir Anayasam›z var. “Da-ha sonra onlarca defa de¤ifltirile-rek hak ve özgürlükler bak›m›n-dan nispeten eli yüzü düzgün birhale sokuldu” denilebilir. Ama yi-ne de birçok sorunu var. TürkiyeCumhuriyeti tarihinde ilk kez hiç-bir kriz sonucuna ba¤l› olmadanve bir tepki niteli¤i tafl›mayan biranayasa metni haz›rlama imkan›do¤du. Bunun iktidar partisinden

kaynaklanm›fl olmas› bu sürece gölgedüflürmemeli. Bu durumda iktidar parti-sinin de bu sorumlulu¤un bilincinde ol-mas› çok büyük önem tafl›yor. ‹ktidarpartisinin tamamen kendi siyasi yakla-fl›mlar› veya öncelikleri ya da k›sa vade-li menfaatleri ›fl›¤›nda bir anayasa haz›r-lamaya yönelmesi söz konusu olursa, obafllang›çta söyledi¤imiz sivil, toplumsalsözleflme, toplumun kat›l›m›, geçmiflteb›rakmaya çal›flt›¤›m›z müdahaleci, ve-sayet alt›nda anayasa anlay›fllar›n›n d›-fl›nda yeni bir anayasa haz›rlanma fikritahrip olur. Bu tabii di¤er ortaklar aç›s›n-dan, di¤er siyasi partiler ve toplumsalörgütler aç›s›ndan da geçerli. Dolay›s›y-la bu dönemin anayasas› bence art›k butoplumun ayakta durup yürüyebildi¤i,yiyip içebildi¤i, yani ergin bir toplum ol-du¤u anlay›fl›yla haz›rlanmal›. Bu an-lamda, anayasan›n sivil olmas›, bir top-lum sözleflmesini dile getirmesi ve güç-

lü ortaklarla herkesin sahiplenece¤i biranlay›fl› sunmas› onun felsefesini olufl-turacakt›r. Anayasan›n haz›rl›k sürecin-de genel hatlar üzerinde bir mutabakatsa¤lay›p bunlar› özele do¤ru götürmekbu felsefede daha somutlaflt›r›c› bir so-nuca ulaflt›rabilir.

Laiklik ilkesi yeni anayasada da temelnitelikler aras›nda yer al›yor. Bu konu-yu da din ve devlet iliflkisi aç›s›ndande¤erlendirebilir misiniz?Mevcut taslak metinde de laiklik ilkesidevletin temel niteliklerinden biri olarakvurgulan›yor. San›yorum tart›flmalar bafl-ka noktalarda ortaya ç›k›yor. Bunlar ade-ta laiklik tart›flmas›n›n bir tür sembollerigibi görülüyor. Örne¤in zorunlu din ders-leri, Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤›’n›n konu-mu, bir ölçüde k›z ö¤rencilerin baflörtüle-riyle üniversitelere girip ç›kmas› gibi ko-nular da tart›flmaya dahil ediliyor.

Laik bir ülkede zorunlu din ö¤retimininolmamas› laz›m. Ama isteyenin böyle birtalepte bulunmas› halinde çocu¤ununokudu¤u okulda bir din e¤itimi almas›gerekti¤ini düflünüyorsa, ki bu ailenintercihidir, devletin de o e¤itimi sunmas›laz›m. ‹steyen, istemeyen herkese zo-runlu olarak bir din e¤itimi verilmesi dü-flünülemez. Bu konuda metinde de¤iflikalternatifler sunuldu¤u fleklinde bir tar-t›flma var. Örne¤in Diyanet ‹flleri Bafl-kanl›¤› bu ö¤retimin zorunlu olmas› ge-rekti¤ini savunuyor. Bunu da flöyle dilegetiriyor: Aksi halde birtak›m dini cema-atler bu e¤itim ifllerini üstleneceklerdir,vs. Bu bir risk olarak görülüyorsa, laikbir devlet bunu da önler. Diyanet ‹flleriBaflkanl›¤›’n›n konumu da laiklik uygu-lamas› bak›m›ndan düflünülebilir. Diya-net ‹flleri Baflkanl›¤›’n›n, toplumun sade-ce Sünni, Hanefi mezhebine mensup ki-flilerin ruhani ihtiyaçlar›n› karfl›lamak-tan sorumlu bir kamu hizmeti yerine ge-tiriyor olmas›, di¤erlerini dikkate alma-mas›, laik olan bir devlette yine tart›flmakonusudur. Baflörtüsü meselesi bununla çok ilgili ol-mayabilir. Orada bir hizmet meselesi sözkonusudur. Demokrasi, farkl› ç›kargruplar› aras›ndaki dengeleri sa¤layanve bunlar›n da denetlenmesini içeren birde¤erler manzumesidir. Laiklik bunlar›ntümüyle birlikte bir de¤er tafl›yacakt›r.Bu, anayasayla s›n›rl› bir tart›flma da de-¤ildir. Anayasa çok uygun flartlarda ka-bul edilmekle birlikte, daha sonra ka-nunlar, tüzükler ve di¤er düzenlemeler-le uygulaman›n da bu anlay›fla paralelyürümesi gerekir.

Yeni anayasan›n Atatürkçü düflünceyitasfiye edece¤i ve Siyasal ‹slam’a yolaçaca¤›na iliflkin iddialar var. Siz bukonuda ne düflünüyorsunuz?Demokrasi bir denge ve denetim rejimiolarak tan›mlanabilir. Bu metinde demesela din ö¤retiminin zorunlu tutulma-mas› önemlidir. Ama halihaz›rda zorun-lu. Bunun d›fl›nda hangi konulara ba¤l›olarak bu tart›flma ileri sürülüyor? Belkiiktidar partisinin kendi siyasi kökeni,belli ilkesel öncelikleri dikkate al›narakda bu gerçeklefltiriliyor olabilir. Amabence böyle bir elefltiri getiriliyorsa, bu

68 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Demokrasi, farkl› ç›kar gruplar› aras›ndaki dengelerisa¤layan ve bunlar›n da denetlenmesini içeren birde¤erler manzumesidir. Laiklik bunlar›n tümüyle birlikte bir de¤er tafl›yacakt›r. Bu anayasayla s›n›rl›bir tart›flma da de¤ildir.

Page 60: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

elefltirilerin somutlaflmas› ve metne ba¤l› baz› referanslarladesteklenmesi gerekir. Yoksa demokrasi adab› bak›m›ndanbaflka bir sorunla karfl›lafl›labilir. O da görünmeyen, aç›k ve so-mut olmayan birtak›m nedenlere ba¤l› bir tart›flmad›r ki çoktehlikelidir. Bu bizi totaliter bir tart›flmaya yöneltebilir. Somutnedenler üzerinden hareketle bu tart›flman›n daha önceki söy-lediklerime ek olarak yürütülmesi hem sivilleflmeyi hem degerçek bir demokrasi ortam›n›n oluflmas›n› kolaylaflt›r›r diyedüflünüyorum.

Bugüne kadar pek çok ayd›n, yazar ve siyasetçi, sendikac›Ceza Kanunu’nda yer alan baz› maddelerden dolay› yarg›-lan›yor. Yeni anayasada bu tür cezalara kaynakl›k edecekhükümler var m›? Anayasada yok. Anayasa bir bafllang›ç noktas›d›r ama bundansonraki çal›flmalar›n nas›l yürüyece¤i önemli. Çok demokratikve liberal düflünceli bir anayasa kabul edilebilir, yürürlü¤e degirer, uygulanmaya da bafllar. Ama Ceza Kanunu’nun 301.maddesi buna ra¤men varl›¤›n› sürdürüyorsa, ona ba¤l› birta-k›m mahkumiyetler, müdahaleler gerçeklefliyorsa o zaman bu-nu dikkate almak gerekecektir. Yani anayasa bu topyekün dö-nüflümün e¤er bir bafllang›ç noktas›ysa, di¤er metinlerin debuna uygunlu¤unun sa¤lanmas› gerekecek. Bu çok kapsaml›,yayg›n, bütün hukukun yeniden dönüfltürülmesi, iliflkilerimi-zin buna uygun olarak yeniden dönüfltürülmesi gereken birsüreçtir.

Sizce Anayasa, ekonomiyi belirleyen ve yönlendiren madde-ler içermeli midir? Bu konuya da devlet-ekonomi iliflkisi vesosyal haklar aç›s›ndan aç›kl›k getirir misiniz?Bugünün dünyas›nda “‹ktidar” kavram› sadece iktidarla s›n›r-l› de¤il. Dolay›s›yla farkl› iktidar yap›lar› içerisinde bireylerinkonumlar›n›n da düflünülmesi ve dikkate al›nmas› gerekiyor.O noktada taslak metinde özellikle sosyo-ekonomik haklar ba-k›m›ndan yeterince güçlendirici mekanizmalar›n olmad›¤› söy-lenebilir. Ama tabii siyasi iktidar›n, elinde bulunan metni na-s›l de¤ifltirece¤ini bilmiyoruz. Türkiye’de toplumun belli kesimleri, belli bölgeler itibariy-le geliflmifl ülkeler düzeyinde hayat standard›na sahiptirdenebilir. Ama baflka bölgeleri itibariyle ise çok az gelifl-mifl ülkeler düzeyinde bir hayat tarz›na sahip. Sosyo-ekonomik aç›dan bölgeler aras›nda hem dikey hem deyatay eflitsizlikler var. Böyle eflitsizliklerin yafland›¤› birtoplumun devleti, bunlar› giderici bir çaba içinde olmakdurumdad›r. Ancak bunlar› giderici bir çaba içinde olmak,sadece piyasa flartlar›na ba¤l› kalarak da belirlenemez.Çünkü toplumsal anlamda herkes bir yar›fla bafllamaküzere eflit bir çizgide bulunmuyor. ‹flte sosyal devlet an-lay›fl› bu dengesizlikleri gidermeye yönelik, dengeleyicibir ifllevi yerine getirmeyi önemser. Bunu yapm›yor, iflintamamen piyasayla belirlenmesini öngörüyorsan›z, o za-man ifl tamamen güce odaklanm›fl olur. Güçlü olan daborusunu öttürür. Anayasan›n nihai halinde bence budurumun da dikkate al›nmas› gerekiyor.

Meslek örgütlerinin, sendikalar›n, sivil toplum kurulufllar›-n›n ve toplumun büyük bir kesiminin ihtiyaçlar›na cevapverebilecek bir anayasa oluflmas› için neler yap›lmal›? Bu-nun için hangi yöntemler kullan›lmal›?Kat›l›mc›l›¤›n farkl› modelleri olabilir. Bu farkl› modeller de flusonucu do¤urmamal›: Her sektörden belli temsilcilerin gönde-rildi¤i bir kurultay›n ya da bir kurucu meclisin böyle bir ana-yasa haz›rlamas› da güdümlülüktür bence. Bu haz›rl›k süreci-nin demokrasinin kendi iflleyifl kanallar›nda, bu iradesini orta-ya koymas› laz›m. Örgütlü yap›lar içinde yafl›yoruz: Kad›n ör-gütleri, esnaf örgütleri, sendikalar, üniversiteler, bas›n, vs. var.Bunlar bu konuyla ilgileniyorlar. Bunlar›n bu konuyla ilgilen-mesi kendi öncelikleri aç›s›ndan da olabilir. Olsun, ama önem-li olan bunun ortaya konulmas›n›n kolaylaflt›r›lmas›n› sa¤la-mak. Bu iflin birinci k›sm›. ‹kincisi, ortaya konulan ve duyulanbu sesin ayn› zamanda, siyasilerce haz›rlanacak o metin üze-rinde etkili olabilmesine imkan vermek.Meclisin anayasa haz›rlama yetkisi var. Ancak bunu yaparkenbunun tamamen siyasi bir görev oldu¤unu düflünmeyip, ayn›zamanda toplumsal örgütlenmelerle iletiflimini kurmas› flart-t›r. Anayasan›n meclisteki görüflülmesi süreci de dahil, top-lumsal örgütlenmelerle, onlar›n temsilcileriyle, onlar ad›na ko-nuflan kiflilerle iletiflimin sa¤lanmas› gerekir. Bu aç›kl›¤›n bençok önemli oldu¤unu düflünüyorum. Bu aç›kl›k sayesinde biz“toplumsal sözleflme”, “sivil”, “mutabakat” gibi kavramlara biranlam kazand›rm›fl olaca¤›z. Demokrasinin iflleyifli içinde gö-rüfllerini ortaya koyan toplumsal örgütlenmelerin, bu görüflle-rini siyasi sahada da etkili k›lmas› da esasen olmas› gereken-dir. Siyasi saha da, gerçek meflruiyete sahip olabilmek için bu-nu görmelidir.

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 69

Page 61: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

T ürkiye’de geçmifli bir as›r önce-ye giden kurum ve kurulufllar›nsay›s› iki elin parmaklar›n› geç-

mezken, bir ailede tam 81 y›ld›r diflhe-kimli¤i mesle¤inin kuflaktan kufla¤a ak-tar›larak sürdürülmesi hayret verici birdurum olsa gerek. Üstelik diflhekimli¤ibedenen ve ruhen zorlu meslekler ara-s›ndayken, üstelik Amerika’da intiharvakalar›n›n en s›k rastland›¤› risk gru-bundaki mesleklerden biriyken, üstelikTürkiye’de beyaz önlüklü bir meslekgrubunun üyesi olarak çal›flmak bu ka-dar zorken... Bütün bunlara ra¤men Ho-rasan ailesinin bireyleri, büyük dedele-ri Mehmet Kamil Horasan’la bafllayandiflhekimli¤i mesle¤ini kuflaktan kufla-¤a, kesintisiz ve firesiz sürdürüyorlar.Mehmet Kamil’den bayra¤› devralan

o¤lu Mustafa Vildan Horasan’› da kendio¤ullar› Naci ve Adnan Horasan takipediyor. Dördüncü kufla¤› temsilen ye-¤en Sinan Horasan ve Adnan Hora-san’›n k›z› Beril Horasan mesle¤in icra-c›lar›. Genç kuflak temsilcileri meslekikariyerlerinin temelini bu çok de¤erliaile miras›n›n oluflturdu¤unda hemfi-kirler. Dolay›s›yla da çok flansl› oldukla-r›n› düflünüyorlar.

Naci Bey, siz baban›zdan diflhekimli¤ibayra¤›n› devralan üçünü kufla¤›n ilktemsilcisisiniz. Öncelikle sizi tan›makve ard›ndan da dedeniz ve baban›z›bize tan›tman›z› istiyoruz. Aileninkökleri nereye kadar uzan›yor?Naci Horasan: 1949 ‹stanbul do¤um-luyum. 1967 y›l›nda ‹stanbul Erkek Li-

sesi’nden mezun oldum. 1977’de ‹stan-bul Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakülte-si’ni bitirdim ve Almanya’ya gittim. Dedem Mehmet Kamil Horasan’›n dip-lomas› 1926 Darülfünun tarihli, babamMustafa Vildan Horasan ise 1946 ‹stan-bul Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu.Dedem, babam do¤duktan sonra diflhe-kimi olmufl. Ailedeki ilk diflhekimi de-demdir. Babam›n bu mesle¤i seçmesinde dede-min hiçbir etkisi olmam›fl; tamamen ba-bam›n kendi tercihi. Ailenin köklerinegelince; Mevlana’yla birlikte gelen Ho-rasan askerleri önce Konya’ya yerlefli-yor, oradan da tüm Anadolu’ya yay›l›-yor. Bizim soyumuzun ilk temsilcileride Çank›r›’ya gidip yerleflenler aras›n-dan ç›k›yor.

kuflaktan kufla¤a Türkflan Zeytino¤lu [email protected]

70 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Bir aile düflünün ki büyükdededen toruna, tam dört

kuflakt›r diflhekimli¤imesle¤ini aral›ks›z

sürdürüyor. Yetmiyor;ye¤enler ve gelinler de

diflhekimi oluyor. Her birkuflak, bir sonrakinin

rehberi oldu¤undan keyifle sürdürülen

mesleki bir bayrak yar›fl›var. Akademik bilgilerini

aileden gelen muayenehane prati¤iyle

birlefltiren Horasanlar,mesleklerini adeta

genetik bir miras gibisahipleniyorlar.

Dört kuflakt›r diflhekimi

HORASANLAR

Page 62: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

Dedeniz nas›l sonradan diflhekimi oluyor?C. Adnan Horasan: Dedem 1916’da Darülfünun’a yani üni-versiteye girmifl, 1923’te mezun olmufl. Ancak arada bir bofl-luk var. 1918’de 1. Dünya Savafl› sebebiyle okullar kapanm›fl.O y›llarda üniversitenin ilk iki senesinde t›bbiye okurlar, son-ras›nda diflhekimi ve doktor olarak ayr›l›rlarm›fl. Dedem savafldöneminde Kars’a tayin olmufl. Hatta babaannemle de Kars’tatan›fl›p, evlenmifl. Babam Mustafa Vildan Horasan Kars’tado¤mufl. Dört sene Kars’ta kald›ktan sonra tekrar ‹stanbul’adönmüfller ve dedem yar›m kalan e¤itimine devam etmifl. Es-kiden Haydarpafla Lisesi, flimdi Marmara T›p Fakültesi’nin ol-du¤u yerde iki y›l daha okuyup diflhekimi olmufl. ‹lk muaye-nehanesini 1924 y›l›nda Sirkeci postanesinin arkas›nda aç-m›fl. Bir y›l sonra Üsküdar’a geçmifl ve 1964’e kadar buradaçal›flmaya devam etmifl. Muayenehaneyi 1940’tan sonra ba-bamla birlikte yürütmüfller. 1964 sonras›nda da Kad›köy Mo-da’ya gelmifller.

Söz size geçmiflken, hem kendinizi hem de mesle¤i seçifl hi-kayenizi dinleyelim.C. Adnan Horasan: 1951 ‹stanbul do¤umluyum. 1975’teMarmara Üniversitesi -ki o zamanlar ‹ktisadi ve Ticari ‹limlerAkademisi’ne ba¤l› idi- Diflhekimli¤i Bölümü’nden mezun ol-dum. Babam›n elindeki iodoform kokusunu çok severdim. Ozamanlar iodoformla kanal dolgusu yap›l›rd›. Y›kad›kça da el-den kolay kolay ç›kmazd›. Babam idolümdü, onun gibi olmakisterdim, diflhekimi olmay› da küçük yafllarda kafama koy-mufltum. Zaten lise y›ll›¤›mda arkadafllar›m bu yüzden“Aman, yanl›fl difl çekmesin” diye yazm›fllard›.

Dedenizle nas›l bir iliflkiniz vard›? Yak›n m›yd›n›z?C. Adnan Horasan: Çocukken dedem beni al›p muayeneha-neye götürürdü. Eskinin alimünyum mum kaplar›n› suyla dol-durup, sandal yapar, içinde yüzdürürdük. Herhalde diflhekim-li¤ine gönül vermemde dedemle aramdaki bu yak›n iliflkininde etkisi olmufltur. Gerçi dedem bizim diflhekimli¤inde okudu-

an›lar, an›lar...Adnan Horasan anlat›yor:Babam her zaman, “E¤er daha önceki diflhekiminden flikayeteden bir hasta gelirse, o hekim hakk›nda bir karara varmadanönce mutlaka hasta üzerinde çal›fl. Sonra karar ver” derdi.Böyle düflündü¤ünüzde meslektafl›n›z hakl› ç›k›yor. Çünkü

insanlar tip tip. Hat›rl›yorum, Türkân ad›nda orta yafll› birbayan hastam vard›. O zamanlar babam-la birlikte ayn› muayenehanedeyiz.Türkân Han›m yüzünden kafamda birbölüm saç tamamen döküldü. Çünkü zorbir hastayd›. O devirlerde porselenolmad›¤› için alt›n döküm yap›yorduk. Yedikez renk de¤ifltirdi ki, o zamanlar ikinci kezdöküm yapan diflhekimi bile çok de¤ildi.“Daha fazla dayanamayaca¤›m” dedim,getirdikleri alt›nlar› iade edecektim. Tam o

anda babam kolumdan tutup “Ne yap›yorsun?” dedi. “Bu hastayüzünden ben hasta oldum, verece¤im alt›nlar›n› baflka yeregitsinler” dedim. Elimdeki alt›nlar› ald›, “Bugüne kadarmuayenehanemden hiç hasta kovmad›m, sen de kovamazs›n.Ben bakar›m” dedi. Dedi ama ikinci haftas›nda TürkânHan›m’la o da tart›flt›. Buna ra¤men sözünden geri dönmedi vene yapt› etti Türkân Han›m’›n difllerini tamamlad›.

Sinan Horasan anlat›yor:Amcam Mustafa Vildan Horasan üniversiteden mezunoldu¤um gün bana üç nasihatte bulunmufltu.1- Hastay› memnun edeceksin. E¤er hasta her gün aynayabakt›¤›nda senin için “Ah keflke flu difli böyle de¤il de flöyleyapsayd›n” dedi¤inde ‘baflar›s›zs›n’ demektir. 2- Beyaz önlü¤ü sadece üzerindeyken de¤il, 24 saattafl›yabileceksen bu mesle¤i yapmal›s›n. 3- Amcam o zamanlar geçirdi¤i kalp spazm›ndan ötürü solkolunu rand›manl› kullanam›yordu. Bir gün y›kama s›ras›ndayapt›¤›m›z total protezlerden biri lavaboya düfltü. “Benç›kar›r›m” diye atlad›m. O zaman bana “Bir hekim muayenehanesinin tozunu da almal›, tuvaletini de temizleye-bilmeli, her türlü iflini kendi yapabilmeli ki diflhekimi olabilsin.Bunlar› yapam›yorsan hiç muayenehanecilik yapma” dedi.Y›llar geçtikçe bu nasihatlar›n do¤rulu¤unu daha iyi anlad›m.

Adnan Horasan anlat›yor: Bir gün bir ilçenin muhtar›n›n kar›s› geldi, elinde BrigitteBardot’nun gülen bir resmi var. ‹lla onun gibi difllerininolmas›n› istiyor. Babam da o zaman “Ya olur mu hiç, art›kBrigitte Bardot devri bitti, flimdilerde Raquel Welch gibiyap›yoruz” deyince kad›nca¤›z bunu ciddiye ald› ve yapt›rmaktan vazgeçti.

Koltukta oturan büyükdede Mehmet KamilHorasan, tedavi eden o¤lu Mustafa VildanHorasan. Foto¤raf 1952-53 y›llar›nda çekilmifl.

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 71

Page 63: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

¤umuzu bildi¤i halde pek bir fley anlat-mazd›. Zaten mezuniyetimizi görmeyede ömrü vefa etmedi.

O zamanki flartlar nas›lm›fl? Dedenizya da baban›z “Bizim zaman›m›zda”diyerek anlatmaya bafllar m›yd› hiç?C. Adnan Horasan: Babam, dedeminharp dönemlerinde eski ampül testerele-riyle difl kesti¤ini anlat›rd›. O zamanlartafl plaktan baz plak, kauçuktan da pro-tez yaparlarm›fl. Naci Horasan: Çocuklu¤umda bizi mu-ayenehaneye götürdüklerinde beklemesalonunda çok s›ra oldu¤unu, hatta has-talar›n numara ald›klar›n› hat›rl›yorum.O kadar kalabal›kt› yani. Orada bofl ilaçfliflelerinden tuzluklar yapard›k. Dedems›k s›k “Ben öldükten sonra bunlar›nhepsi sizin” derdi. Üsküdar’da çok az sa-y›daki özel telefonlardan biri o muaye-nehaneydi.

Baban›zla mesleki anlamda paylafl›m-lar›n›z nas›ld›?

Naci Horasan: Ben akademik e¤itimimitamamlad›ktan sonra Almanya’ya git-tim, dolay›s›yla babamla çok an›m yok.Asl›nda diflhekimli¤ini de tesadüfen seç-tim. Diplomat olmak istiyordum. Puan›mtutuyordu, burslu okuma flans›m da var-d›, ama ‹stanbul’da okuyabilmek içindiflhekimli¤ini tercih ettim. C. Adnan Horasan: Mesleki aç›dan ba-bamla pek paylafl›m›m›z yoktu diyebili-rim. “Okuldakileri ö¤ren sonra ben sanaburadakileri ö¤retirim” derdi. Mezun ol-duktan sonra da “Okul bitti, flimdi art›kmuayenehane nas›l yap›l›rsa biz de öyleyapaca¤›z” dedi. O zaman muayeneha-necili¤in apayr› bir deneyim oldu¤unudaha iyi anlad›m. Babam üniversitedensonra benim için çok iyi bir ö¤retmen ol-du. Bir gün ilk defa total protez diziyo-rum. Saat gece yar›s›n› geçmifl ama benhâlâ u¤rafl›yorum. ‘Beceremiyorum’ diyekendi kendime k›z›yorum, o sinirle kap›-lar› vuruyorum. Gürültüye babam kalkt›ve yan›ma geldi. Protezi al›p “fiuras›n›böyle yapacaks›n, buras›n› da flöyle” de-

di. O zamanlar teknisyen olmad›¤› içinbabam kendi protezlerini kendisi yapar-d›. Bu konuda el becerisi çok geliflmiflti. Naci Horasan: Babam her türlü aleti ta-mir eder, fazla parça da art›rmazd›. Hattaarkadan motorlu küçük Renault’ununmotorunu söker yeniden takard›.

Diflhekimli¤inin en zor taraf› nedir?Bir diflhekiminin sahip olmas› gerekentemel donan›mlar nelerdir desek...Naci Horasan: ‹nsanlarla iliflkiler de-rim. Hastan›n can›n› ac›taca¤›n› bile bilea¤z›n›n içinde birtak›m ifller yap›yoruz.Gerçi anestezi ç›kt›ktan sonra ac› da peksorun olmamaya bafllad›. Bir de mesle¤iicra ederken size miras kalan kol, bo-yun, omurilik kaynakl› meslek hastal›k-lar› var. Ben diflhekimli¤inin bedenen vesürekli stres alt›nda olmaktan dolay› psi-kolojik manada çok ciddi zorluklar› oldu-¤unu düflünüyorum. Bu yüzden akade-mik e¤itimde pedagoji ve psikoloji e¤iti-minin verilmesinde fayda var. C. Adnan Horasan: Ben bir diflhekimi-nin her fleyden önce çok anlay›fll› olmas›gerekti¤ini düflünüyorum. Sempatik deolmal›, çünkü ço¤u hasta için bizim mu-ayenehanelerimiz güle oynaya gelinenyerler de¤il. ‹nsanlar bir diflhekimine,bir de sünnetçiye korkarak gidiyor. Buyüzden meslektafllar›m›z›n esprili ve gü-ler yüzlü olmas›, empati kurabilmesi veiletiflim becerilerinin yüksek olmas› la-z›m. Hiç unutmuyorum, bir hastam›ntavsiyesiyle ilk kez muayene olmaya ge-len genç bir bayan vard›. ‹¤ne yapt›mama reaksiyonu görmek için ilac› çok azenjekte ettim. Belli ki okumufl, bilgili bi-riydi, hemen, “fiimdi benim alerjim var-sa ne olacak?” diye sordu. Ben de muzipbir edayla, “Bugün bir fley olmaz, amayar›n ikindiye yetiflirsin, akflama da hel-van› yeriz” dedim. Hastan›n surat› biranda allak bullak oldu, herhalde o an ar-kadafl›na beni tavsiye etti¤i için k›z›yor-du. Hastalar›n böyle durumlarda yüzle-rindeki flaflk›nl›k görülmeye de¤erdir.Sonra yumuflad› ve karfl›l›kl› gülmeyebafllad›k.

Horasan ailesinde genç kufla¤›n tem-silcileri Sinan Horasan, efli fiebnemHorasan ve Adnan Horasan’›n k›z› Be-

72 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

kuflaktan kufla¤a

“Hastas›n›n stresini al›p, naz›n› çekti¤i içindiflhekimi psikolojik bak›mdan çöküntüye

u¤ruyor. Bu yüzden sa¤lam bir kafa ve ruh yap›s›nasahip olmas› için mutlaka psikoloji e¤itimi almal›.”

C. ADNAN HORASAN

Naci Horasan C. AdnanHorasan

Page 64: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

ril Horasan. Sinan Horasan’la baflla-yal›m. Sizin kan›n›za nas›l girdi diflhe-kimli¤i? Sinan Horasan: Benim tek idealim difl-hekimi olmakt›. Liseyi teknik lise elek-trik bölümünde okudum, hava harp oku-lunu kazand›m ama diflhekimli¤ine gir-mek istiyordum. Bu yüzden oradan ayr›l-d›m. O zamanlar Türkiye’de topu topu do-kuz diflhekimli¤i fakültesi vard›, ilk terci-him Çapa’y› kazand›m. 1990’da ‹stanbulÜniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi’ni bi-tirdim, ayn› fakültede Oral Diagnoz veRadyoloji alan›nda doktoraya bafllad›m. Anabilim dal› baflkan›m›z ve benim deasistanl›¤›n› yapt›¤›m Prof. Dr. fiükrü fii-rin hocam› burada anmadan geçemeye-ce¤im. Üzerimde çok eme¤i vard›r. Fa-külte günleri hem yorucu hem de çok e¤-lenceliydi. fiükrü hocayla çal›flmak s›k›bir disiplin gerektirir. Bu disiplinin bizigerçek hayata haz›rlad›¤›n› sonradan ö¤-rendik. Bu meslekte ne ö¤rendiysemyüzde 50’sini muayenehaneden, AdnanHorasan’dan, geri kalan›n› da fakülte-den, hocalar›mdan ö¤rendim.

Kendinizi bu durumda flansl› hissedi-yor olmal›s›n›z.Sinan Horasan: 1966 do¤umluyum,tam ara jenerasyonum ve dolay›s›ylaflansl› bir nesilim. Önümde referans ala-bilece¤im çok örnek var. Dededen kalmametotlar› da gördüm, yeni teknolojileride. Adnan Horasan’la birlikte çal›flt›m,muayene prati¤i kazand›m, nas›l protezyap›laca¤›n› ö¤rendim. Bütün bu biri-kimler bana mesle¤imin gelece¤ini daharahat öngörebilme becerisini kazand›rd›.Radyolojiye ilgim de böyle bafllad›. Berilbenden de flansl› bir nesil.

Hiç dezavantajlar› olmad› m› diflhe-kimleri aras›nda büyümenizin?Sinan Horasan: Amcam Mustafa Vil-dan Horasan mezun oldu¤unda o¤lu Ad-nan a¤abeyime “Fakültede ö¤rendiklerintamam, flimdi muayenehanede benimgöstereceklerimi ö¤reneceksin” demiflya, bende tam tersi oldu. Yani ben mu-ayenehanede ö¤rendiklerimi fakültedeuygulamaya kalkt›m ve bu yüzden kli-nik derslerinden çok at›ld›m. Fakültedeher fleyi kitab›na göre ö¤reniyorsunuz

ama muayenehanede kendinize göre birstil oluflturuyorsunuz.

Radyoloji üzerinde uzmanlaflma fikrinas›l do¤du?Sinan Horasan: Oral Diagnoz dal›ndauzmanlaflmay› seçerken radyolog olmay›da akl›ma koymufltum. Radyolojiye flöylebak›yorum: Bize hasta gönderen meslek-tafllar›m›z›n gözü oluyoruz. Onlara ne ka-dar iyi görüntü verebilirsek, yapacaklar›tedavide o kadar baflar›l› olurlar. Radyo-loji bu yüzden çok de¤erli. 1995’te bu ifleilk soyundu¤umda herkes bana gülmüfl-tü. Ama 2000’lere geldi¤imizde radyolo-jide uzmanl›k büyük önem kazand›.

fiebnem Han›m, siz de efl durumundanHorasan ailesine kat›ld›n›z, ayn› za-manda diflhekimisiniz. Neden farkl›bir meslek de¤il de diflhekimli¤i? fiebnem Horasan: 1968 Keflan do¤um-luyum, 1991’de ‹stanbul ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nden mezun ol-dum. Ya doktor ya da diflhekimi olmak

istiyordum. Eflimle meslektafl olmak çokavantajl›. Onun muayene prati¤i bendendaha önce bafllad›¤› için mesleki anlam-da beni de gelifltirdi¤ini söyleyebilirim.Bana göre diflhekimli¤inin en zor taraf›dört duvar aras›nda durma zorunlulu¤u.Benim gibi özgürlü¤üne düflkün biri içinbu bazen zor olabiliyor. Eflimin diflheki-mi olmas› bu anlarda benim için büyükbir nimet. Onun hastas› varsa ve ben demüsaitsem d›flar› ç›k›p hava alabiliyo-rum, bazen hastalar› bölüflebiliyoruz bi-le. Eli çok hafiftir, üstelik kolay iletiflimkurar, o yüzden eflimin benim hastala-r›m aras›nda da hat›r› say›l›r bir ünü var.

Beril Han›m, siz Horasan ailesinde difl-hekimli¤i bayra¤›n› devralan en gençüyesiniz. Sizin diflhekimli¤ini seçerkengerekçeleriniz nelerdi?Beril Horasan: 1979 do¤umluyum. Liseça¤lar›nda fen dersine yatk›nl›¤›m oldu-¤unu fark etmeme ra¤men yapabilece¤immeslekler s›n›rl›yd›. Veteriner, diflhekimiya da doktorluk aras›nda seçim yapma

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 73

Radyolojiye flöyle bak›yorum: Bize hasta gönderen meslektafllar›m›z›n gözü oluyoruz.

Onlara ne kadar iyi görüntü verebilirsek, yapacaklar›tedavide o kadar baflar›l› olurlar. Radyoloji bu yüzden çok de¤erli. S‹NAN HORASAN

Sinan Horasan

fiebnemHorasan

Page 65: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

kuflaktan kufla¤a

74 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

aflamas›nda annem çok yard›mc› oldu.2003’te Yeditepe Üniversitesi Diflhekim-li¤i Fakültesi’ne girdikten sonra, gerek elbecerisi gerekse insanlarla olan iliflkilerbu mesle¤i benim için cazip hale getirdi.Hat›rl›yorum da ikinci s›n›fta protez der-sinde çok zorland›¤›m bir anda hocamladertlefliyordum. Bana “Beril, bence s›zlan-ma, biraz daha çabayla sen bu ifli halle-dersin, ne de olsa art›k bu ifl senin genle-rinde var” demiflti. Çok motive ediciydi.

Hasta diflhekimi iliflkisinde neler de-¤iflti bunca y›lda? Naci Horasan: Eskiden alt› ayda birhastalar›ma mektup yollayarak kontrolzamanlar›n›n geldi¤ini hat›rlat›rd›m.fiimdi art›k yapm›yorum çünkü kimseumursam›yor. Çünkü Türkiye’de flikaye-ti olmayan diflhekimine gelmez. Gelifl-mifl ülkelerde durum böyle de¤il. E¤eralt› ay sonras›na muayene için gün veri-liyor ve hasta mazeretsiz kontrolüne git-miyorsa 50 Euro ceza ödüyor. Yetmiyor,bir sonraki randevusunu da iki sene son-raya veriyorlar. Sinan Horasan: Ben de hastalara kon-

trollerini mektup ya da telefonla hat›rla-t›yordum. Fakat arkamdan “Sinan para-s›z kald›, hasta ça¤›r›yor” dediler. Bizher ne kadar iyi niyetle hareket edip,hastan›n a¤›z ve difl sa¤l›¤› için olumluolabilecek bir davran›fl sergilesek de alg›maalesef böyle olmuyor.

Toplumuzda a¤›z ve difl sa¤l›¤› bilinci-nin geliflimi yavafl ama hiç de¤ilse iler-leme kaydediyor. Sizce baflka neler ya-p›lmal›?Naci Horasan: Diflhekimi muayeneha-neleri maalesef süpermarketlerin yan›n-daki mahalle bakkal› durumuna gelme-ye bafllad›. Her isteyenin muayenehaneaçmas›na izin verilmemesi laz›m. Birta-k›m kriterler olmal›. Örne¤in Alman-ya’da bulundu¤um dönemde Ham-burg’ta muayenehane açmak istedim.Bana kentteki diflhekimi muayenehanesay›s›n›n donduruldu¤unu ve s›raya gir-memi söylediler. Birinin kapatma ya dadevretmesi halinde önce Almanlar’a,sonra AB üyesi ülke vatandafllar›na ensonunda da AB üyesi olmayan ülkelerinvatandafllar›na muayenehane açma ola-

na¤› tan›n›yordu. A¤›z ve difl sa¤l›¤› ko-nusundaki bilinç ancak e¤itimle artar.Eskiden çocuklar›n karnelerinde difl ko-ruma hanesi vard›, ö¤retmenler t›rnaklarkadar difllere de tek tek bak›p kontrolederdi. fiimdi bunlar›n hiçbiri yap›lm›yor. Sinan Horasan: ‹stanbul DiflhekimleriOdas›’n›n ve özel firmalar›n yapt›¤› difltarama günleri k›sa dönemli bir aç›l›msa¤lasa da yeterli de¤il. Bu konuda ka-munun, özel sektörün ve sivil toplumkurulufllar›n›n topyekun ve sürekli iflbir-li¤inde olmas› laz›m. C. Adnan Horasan: Eskiye oranla iyilefl-me var. Eskiden on kifliden sekizi f›rçala-mazd› flimdi en az›ndan befli f›rçal›yor.

Odan›n çal›flmalar›n› nas›l buluyorsu-nuz? ‹DO’dan beklentileriniz neler?C. Adnan Horasan: Dernek çal›flanlar›-n›n ellerinden geleni yapt›¤›na hiç kufl-ku yok. Tek bir eksi¤imiz var; o da biraraya gelmemizi sa¤layacak ve keyiflizaman geçirebilece¤imiz sosyal bir tesis.Zaman›nda Üsküdar’da böyle bir at›l›myap›ld› ama daha sonra kapand›. Sinan Horasan: ‹DO’nun son 4-5 y›ld›r‹stanbul’da gerçeklefltirdi¤i çal›flmalar›çok önemsiyorum. Üyelerini kazalarakarfl› sigorta yapt›rd›, h›rs›zl›k gibi olay-larda meslektafllar›na geçmifl olsun ziya-retleri yap›yor. Üyesi oldu¤unuz meslekiörgütün arkan›zda oldu¤unu bilmek vebunu hissetmek çok önemli.

Hobileriniz vard›r muhakkak...C. Adnan Horasan: Bal›klara merak›mvar. Tam bir hayvan dostuyum. ‹ki kö-pek, bir papa¤an, üç akvaryum, bir tanede husky’m var. Beril Horasan: Sualt›na ilgiliyim. E¤it-men dalg›çl›k brövem var. fiebnem Horasan: Ailecek yaz ve k›flsporlar›na ilgi duyuyoruz. Yüzme ve ka-yak favorilerimiz. Sinan Horasan: Yelken hayat›mda ciddibir tutku. Özellikle Marmaris’te düzenle-nen uluslararas› yelken yar›fllar›na k›ya-met kopsa dahi kat›l›r›m. Muhteflem birekibimiz var. ‹ki y›l önce bir birincilik vebir ikincilik ald›k. Geçen sene de üçüncüolduk. Yelken hayat›, kendi içinde farkl›bir yaflam tarz›n› bar›nd›r›yor. Yaflama-dan bilinmez.

Türkiye’de flikayeti olmayan diflhekimine gelmez. Geliflmifl ülkelerde durum böyle de¤il.

E¤er alt› ay sonras›na muayene için gün veriliyorve hasta mazeretsiz kontrolüne gitmiyorsa 50 Euro ceza ödüyor. NAC‹ HORASAN

Page 66: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

Malpraktis (T›pta Hatal› Uygulama) Dünya T›p Birli¤i’nin (WMA) 1992’de yay›nlad›¤›Marbella Bildirgesi’ne göre, hekimin tedavi s›ras›ndastandart uygulamay› yapmamas›, beceri eksikli¤i ve-ya hastay› tedavi etmemesi sonucu hastaya zarar ve-ren davran›fl›/tutumu “t›bbi malpraktis (hatal›/kötüt›p uygulamas›)” olarak tan›mlan›r. Bu bildirgede,ulusal yasalar arac›l›¤›yla, t›bbi hatalardan zarar gör-müfl insanlar›n zarar›n›n karfl›lanmas› için tedbirlerinal›nmas› gereklili¤ine de dikkat çekilir. Ülkemizde de2002 y›l›nda ‘T›bbi Hizmetlerin Kötü Uygulanmas›n-dan Do¤an Sorumluluk Kanunu Tasar›s›’ ya da bilin-di¤i ad›yla ‘Malpraktis Yasas›’ tart›fl›lmaya baflland›.Bu tasar›da hekim ve diflhekiminden bafllayarak,röntgen ve difl teknisyeni, çocuk geliflimcisi ve optis-yene kadar uzanan genifl bir mesleki yelpazede t›bbiamaçl› müdahale ve uygulamada bulunan meslekmensuplar›n›n hukuki ve cezai sorumluluklar› konual›nm›fl ve tümünün sigortalanmas› yoluyla hastala-r›n zararlar›n› tazmin etme uygulamas› bafllat›lmakistenmiflti. Tasar›, hekimlere ve di¤er sa¤l›k çal›flanla-r›na, sigorta flirketlerine sürekli yüksek prim ödemezorunlulu¤u getirmesi, e¤itimden uygulamaya dek

araflt›rma Diflhekimi Füsun fieker Karagören [email protected]

76 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Bu konu dergimizde birçok kez ifllendi.Ancak 2008 y›l›nda Malpraktis yasas›n›n

yürürlü¤e girebilece¤i düflüncesiyle,dergimizde ç›kan yaz›lardan ve bu konuda

düflüncelerini belirtmifl, alanlar›nda uzmankiflilerin görüfllerinden yola ç›karak

meslektafllar›m›za birtak›m hat›rlatmalaryapmak istedik.

T›bbi Hizmetlerin Kötü Uygulanmas›ndanDo¤an Sorumluluk Kanunu Tasar›s›

MALPRAKT‹S YASASI

Page 67: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

sa¤l›k sisteminin yetersizlikleri göz önü-ne al›nmadan, sa¤l›k çal›flan›n›n ceza-land›r›lmas›n› amaçlamas› nedeniyleelefltirilmiflti.

T›bbi hata-komplikasyon ayr›m›Her t›bbi müdahale birtak›m normal sap-malar› ve baz› riskleri içerir. Bu riskleringerçekleflmesi sonucu ortaya ç›kan, is-tenmeyen ama kaç›n›lamayan sonuçlarkomplikasyon (izin verilen risk) olaraktan›mlanm›flt›r. T›bbi müdahale sonucuoluflan zarar komplikasyondan kaynak-lanm›flsa, yani önlenebilir olmayan birzarar niteli¤i tafl›yorsa hekim/diflhekimisorumlu tutulamaz. E¤er komplikasyonzaman›nda fark edilmezse, fark edilme-sine ra¤men gerekli önlemler al›nmazsa,fark edilip önlem al›nmas›na ra¤menyerleflmifl standart t›bbi giriflimde bulu-nulmazsa malpraktis söz konusu olur vesorumluluk do¤urur.

Hekimlik sorumlulu¤u nedir?Malpraktis yasas›na göre hekimin, he-kimlik prati¤i s›ras›nda bilerek veya dik-katsizlik ve ihmal yoluyla verdi¤i zarar-lardan, hekimlik kurallar›na uymamak-tan, tan› ve tedavide son ve bilimselmetotlar› uygulamamaktan ve mesle-¤indeki acemili¤inden dolay› sorumlututulmas› söz konusudur. Hekim so-rumlulu¤unda ise t›bbi eylem yanihekimin hastaya karfl› davran›fl› sözkonusudur.Hekim mesleki uygulamalardan dola-y› yasalar karfl›s›nda sorumludur. Bunedenle, yaln›z mesle¤indeki klasikbilgileri bilmek ve uygulamak zorun-da olmas› yeterli de¤ildir. Ayn› za-manda temel hukuk bilgilerine de sa-hip olmas› gerekir. (TCK. Madde.4:Kanun bilmemek mazeret de¤ildir.)Hekim kayna¤› ne olursa olsun bir ha-ta sonucu hastaya zarar vermiflse ku-surlu say›l›r. Kusur, olmas› gerekendavran›flta gösterilen irade eksikli¤idirve sorumluluk gerektirir. Sorumluluk,uyulmas› gerekli hukuk kurallar›na ay-k›r› düflmenin hesab›n› verme durumu-dur. Ceza Hukuku “kusur olmadan suçolmayaca¤›n›, ba¤›fllanabilir kusurunsöz konusu olmad›¤›n›” belirtir. K›saca,kusur yoksa sorumluluk da yoktur.

Hekimlerin mesleki faaliyetlerinden kaynaklanan sorumluluklar› nelerdir?1. Cezai Sorumluluk2. Hukuki Sorumluluk3. ‹dari Sorumluluk4. Mesleki Sorumluluk

Cezai sorumluluk: Yasalar çerçevesin-de, t›p mesle¤inin gerekleri özenle yeri-ne getirilerek yap›lan bir tedavi veyacerrahi operasyonun sonucu isterolumlu ister olumsuz olsun, heki-min cezaland›r›lmas› söz ko-nusu de¤ildir.

Ancak, hekim taraf›ndan meslek kuralla-r›na ayk›r› yap›lacak tedavi ve ifllemlerhukuka ayk›r› kabul edilir ve kabul edile-bilecek riskler d›fl›nda hekim, mesle¤inigere¤i gibi icra etmekte kusurlu davran-d›ysa bu kusurundan sorumludur. He-kimlikte taksirli suçlar, hatal› hekimlikuygulamalar›n›n (malpraktis) karfl›l›¤›olarak gündemegelir.

Kötü hekimlik uy-gulamas›n›n temelinde,

� dikkatsizlik, � tedbirsizlik,

� meslekte acemilik, � yetersizlik, � özen eksikli¤i, � emir ve yönetmeliklere uymamak

gibi davran›fllar yatar.

Taksirli suçlarda ceza oran›, kas›tl› suç-lara göre daha azd›r. 5237 say›l› yeniTCK’ndaki 21. ve 22. maddelerde bukavramlar tan›mlanm›flt›r.

Kast-Olas› kast MADDE 21. -(1) Suçun oluflmas› kast›nvarl›¤›na ba¤l›d›r. Kast, suçun kanuni ta-n›m›ndaki unsurlar›n bilerek ve istene-rek gerçeklefltirilmesidir.(2) Kiflinin, suçun kanuni tan›m›ndaki

unsurlar›n gerçekleflebilece¤ini ön-görmesine ra¤men, fiili ifllemesi ha-

linde olas› kast vard›r. Bu halde,a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet hapis

cezas›n› gerektiren suçlar-da müebbet hapis ce-

zas›na, müebbethapis cezas›n›

g e r e k t i r e ns u ç l a r d a

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 77

Page 68: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

araflt›rma

78 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

yirmi y›ldan yirmi befl y›la kadar hapiscezas›na hükmolunur; di¤er suçlarda isetemel ceza üçte birden yar›s›na kadar in-dirilir.

Taksir-Bilinçli TaksirMADDE 22. –(1) Taksirle ifllenen fiiller,kanunun aç›kça belirtti¤i hallerde ceza-land›r›l›r.(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülü¤ü-ne ayk›r›l›k dolay›s›yla, bir davran›fl›nsuçun kanuni tan›m›nda belirtilen neti-cesi öngörülmeyerek gerçeklefltirilmesi-dir.(3) Kiflinin öngördü¤ü neticeyi istememe-sine karfl›n, neticenin meydana gelmesihalinde bilinçli taksir vard›r; bu haldetaksirli suça iliflkin ceza üçte birden ya-r›s›na kadar artt›r›l›r.(4) Taksirle ifllenen suçtan dolay› verile-cek olan ceza failin kusuruna göre belir-lenir.(5) Birden fazla kiflinin taksirle iflledi¤isuçlarda, herkes kendi kusurundan do-lay› sorumlu olur. Her failin cezas›, ku-suruna göre ayr› ayr› belirlenir.(6) Taksirli hareket sonucu neden olunannetice, münhas›ran failin kiflisel ve ailevidurumu bak›m›ndan, art›k bir cezan›nhükmedilmesini gereksiz k›lacak derece-de ma¤dur olmas›na yol açm›flsa ceza ve-rilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ce-za yar›dan alt›da bire kadar indirilebilir.

Ceza mahkemelerinde, hekimlerin“hatal› hekimlik uygulamalar›ndan” dolay› yarg›land›klar› baz› maddelerMADDE 89.-(1) Taksirle baflkas›n›n vü-cuduna ac› veren veya sa¤l›¤›n›n ya daalg›lama yetene¤inin bozulmas›na ne-den olan kifli 3 ay-1 y›l hapis cezas› ve-ya adli para cezas›na çarpt›r›l›r.(2) Duyu veya organlar›ndan birinin iflle-vinin sürekli zay›flamas›, kemik k›r›lma-s›, sürekli konuflma zorlu¤u, yüzündesabit iz, prematüre do¤uma neden ol-muflsa, ceza yar›s› oran›nda artt›r›l›r. (3) ‹yileflmesi olanaks›z bir hastal›k veyabitkisel hayata, duyu ve organ fonksiyonkayb›na, konuflma ve çocuk yapma yete-ne¤inin kaybolmas›na, düflü¤e, yüzünsürekli de¤iflimine neden olmuflsa cezabir kat art›r›l›r.

(4) Fiilin birden fazla kiflinin yaralanma-s›na neden olmas› halinde, alt› aydan üçy›la kadar hapis cezas› çarpt›r›l›r.(5) Bilinçli taksir hali hariç olmak üzere,bu maddenin kapsam›na giren suçlar›nsoruflturulmas› ve kovuflturulmas› flika-yete ba¤l›d›r. Diflhekimlerinin meslek uygulamas›ndahastalar›n zarar görmesi durumundakarfl›laflacaklar› ceza kanunu maddesigenellikle yasan›n 89. maddesi olacak-t›r.

MADDE 85.-(1) Taksirle bir insan›n ölü-müne neden olan kifli iki y›ldan alt› y›lakadar hapis cezas›yla cezaland›r›l›r.(2) Fiil birden fazla insan›n ölümüne yada bir veya birden fazla kiflinin ölümüy-le birlikte bir veya birden fazla kiflininyaralanmas›na neden olmuflsa kifli ikiy›ldan on befl y›la kadar hapis cezas›ylacezaland›r›l›r. Burada, diflhekiminin mesleki uygula-mas›nda kusurlu eylemi nedeniyle has-tas›n›n ölmesi durumunda iki y›ldan alt›y›la kadar hapis cezas› almas› söz konu-sudur. Burada kusur olarak belirtilen

husus, eylemin bilgi eksikli¤i veya bece-ri noksanl›¤› nedeniyle, objektif olarakdiflhekimli¤i meslek uygulamas›nda ha-tal›/kusurlu olarak nitelenmesidir.

Hukuki sorumluluk: Hukuk davalar›ceza davalar›n›n sonucuna ba¤l› de¤il-dir. Hekimler hastaya verdikleri zararla-r›, ayn› zamanda Borçlar Kanunu hü-kümlerine göre mal varl›klar›ndan taz-min etmekle de yükümlü tutulabilirler.Diflhekiminin hastas› veya hastas›n›nmirasç›lar›na karfl› tazminat sorumlulu-¤u, kayna¤› ve niteli¤i yönünden ayr›d›r.Kayna¤› yönünden, haks›z fiil veya söz-leflmeden do¤an tazminat sorumlulu¤uolarak, niteli¤i yönünden ise maddi vemanevi tazminatlar olarak karfl›m›za ç›-kar. Maddi tazminat içinde, çal›flma gü-cü kay›plar›, tedavi ve cenaze giderleri,destekten yoksun kalma gibi unsurlaryer al›r. Manevi tazminat ise kiflinin ya-flam ve sa¤l›¤›yla u¤rad›¤› kayb›n yan›s›ra onur, sayg›nl›k, s›r aç›klanmas›, öz-gürlüklerin k›s›tlanmas› gibi manevi de-¤erlerin kayb›nda söz konusu olur.Hekimin kusuru nedeniyle zarardan so-

Page 69: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

rumlu tutulabilmesi için, yapt›¤› giriflim-le, oluflan zarar aras›nda sebep-sonuçiliflkisi bulunmal›d›r. Bu duruma illiyet(nedensellik ) ba¤› denilmektedir. Zarar,illiyet ba¤› ve kusurun kan›tlanmas› za-rar görene (hasta ve yak›nlar›na) aittir.

‹dari sorumluluklar: Hekimin idari so-rumlulu¤u, ba¤l› olarak hizmet verdi¤ikamu veya özel hukuk teflebbüsü içindeilgili disiplin kurallar› uyar›nca yap›lansoruflturmalardan kaynaklan›r. Karfl›l›-¤›nda uyar›, memuriyetten men veya pa-ra cezas› gibi yapt›r›mlar uygulan›r.Mesleki sorumluluklar: Hekiminmeslek örgütü taraf›ndan yap›lan sorufl-turmalar oluflturur. Bu soruflturmalar so-nucunda hekime süreli ve süresiz mes-lekten men cezas› verilebilir.

Ayd›nlat›lm›fl OnamT›bbi müdahaleler öncesinde hastan›nverdi¤i ayd›nlat›lm›fl onam, oluflabilecekkomplikasyonlara karfl› hekimin hukukigüvencesidir. Çünkü, ister tan› ister te-davi amaçl› olsun, hastaya uygulananher türlü t›bbi giriflimin hastaya zararverme potansiyeli vard›r. Onam›n huku-ken geçerli olmas› için öncelikle hasta-n›n ayd›nlat›lm›fl olmas› gerekir. Ayd›n-latma ifllemi, hastaya basitçe “ne yap›l-mas› gerekti¤ini anlatma” ve hastan›n dahekime itaat etmesini beklemekten fark-l› olmal›d›r. Hastan›n ayd›nlat›lm›fl ona-m›n› verme süreci bir iletiflim sürecidir.Ayd›nlatma sadece bilgi aktarma olma-mal›, ayn› zamanda, hasta da kendisi

için en do¤ru karar› verebilecek düzeyetafl›nmal›d›r. Bunun için temel prensip-ler flunlar olmal›d›r:� Aç›k ve kolay anlafl›l›r bilgi� Do¤ru anlaman›n ve kavranman›n

sa¤land›¤›ndan emin olmak� Do¤ru ve dürüst görüflme (konuflma)� Hastalar› soru sormalar› için cesaret-

lendirmek ve bu sorular› yan›tlamak� Bilimsel olmayan terimler ve günlük

(al›fl›lm›fl) kelimeler� Yeterli zaman� Özgül ve detayl› bilgi� Kibirli olmayan davran›fllar� Tedaviye iliflkin hastalar›n s›n›rl›

teknik kavray›fl›n› göz önünde bu-lundurmak

� Arkadaflça ve ilgili davranmak� Olumsuz konuflmalardan kaç›nmak� Sa¤l›k e¤itimi ve koruyucu önlemler

üzerine özel vurgu� Tedavinin uzun dönem baflar›s› için

hastalar›n sorumluluklar›� Hastalar›n kendileri için karar verme

haklar›na sayg› duymak ve bir dan›fl-man s›fat›nda hareket etmek

� Hastalar›n dil engellerini, anlama ye-teneklerini göz önünde bulundur-mak

� Tedavi planlar›yla ilgili olarak afl›r›

pozitif olmamak ve hastalar›n bek-lentilerini gerçekçi olmayan bir fle-kilde artt›rmamak

“Söz konusu ifllem nedir, ne flekilde venas›l yap›lacakt›r, ne kadar sürecektir,maliyeti nedir, neden bu iflleme gerekduyulmaktad›r, bunun hastaya faydas›nedir, iflleme ba¤l› oluflabilecek kompli-kasyonlar nelerdir, bu ifllem yap›lmazsahastan›n zarar› ne olacakt›r, bu ifllemealternatif baflka yaklafl›mlar var m›d›r vesöz konusu ifllemle k›yasland›¤›nda al-ternatiflerin avantaj ve dezavantajlar›nelerdir, ifllem s›ras›nda hasta neler his-sedecek ve hayat› nas›l etkilenecektir?”gibi, hastan›n do¤ru karar verebilmesiiçin ihtiyac› olan bilgiler aktar›lmal›.Hasta bu sürecin sonunda, önerilen mü-dahaleyi “beklenen yarar›n, olas› zararagöre önde geldi¤ini” görerek, kendisineanlat›lan riskleriyle birlikte kabul edebi-lir veya reddedebilir. Bu karar s›ras›nda,hastaya maddi manevi herhangi bir bas-k› uygulanmaz, yönlendirme ve ikna et-meye dönük çaba sarf edilmez. Hastan›n onam vermesi hekimi mal-praktise karfl› korumaz. E¤er yetkisiniaflan bir müdahalede bulunmuflsa, iflle-mi uygun olmayan koflullarda uygula-m›flsa, ortaya ç›kabilecek komplikasyon-

Tasar›, hekimlere ve di¤er sa¤l›k çal›flanlar›na,sigorta flirketlerine sürekli yüksek prim

ödeme zorunlulu¤u getirmesi, e¤itimden uygulamaya dek sa¤l›k sisteminin yetersizlikleri göz önüne al›nmadan, sa¤l›k çal›flan›n›n cezaland›r›lmas›n› amaçlamas› nedeniyle elefltirilmiflti.

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 79

Page 70: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

araflt›rma

80 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

lar› öngörerek gerekli önlemleri alma-m›flsa, güncel bilimsel kurallara ve geçer-li t›bbi yöntemlere uymayacak flekilde uy-gulam›flsa, ortaya ç›kan olumsuz sonucayol açan kiflisel bir ihmal, dikkatsizlik,tedbirsizlik ve kusuru varsa ya da mesle-ki bilgi ve beceri eksikli¤inden kaynakla-nan bir durum söz konusu ise ayd›nlat›l-m›fl onam, hekimi suçsuz k›lmaz.

Hekimin Mesleki Sorumluluk Sigortas›Hekimlerin mesleki uygulamalar s›ra-s›nda oluflacak hatalar nedeniyle, tazmi-nat ödemeleri gerekti¤inde kullan›lmaküzere sigorta flirketleri taraf›ndan sigor-talanmalar›d›r. Hekimin cezai sorumlu-lu¤u, idari ve mesleki sorumluluklar› si-

gortalanamaz. Hekim mesleki sorumlu-luk sigortas›nda, rizikonun gerçekleflmezaman›, tazminat›n sigorta taraf›ndanödenip ödenmeyece¤i konusunda enönemli etkendir. Poliçeler iki ayr› sis-temde haz›rlan›r:1) Zarar›n ortaya ç›k›fl tarihi esasl› poliçe-ler:Bu sistemde, zarar›n meydana gelifl tari-hinin sigorta poliçesinin süresi içinde ol-mas› durumunda teminat geçerli oluyor.2) Zararl› sonuca yol açan davran›fl ve ih-bar tarihi esasl› poliçeler:Zararl› sonucun belli bir zaman dilimiiçinde dereceli olarak ortaya ç›kt›¤› olay-larda, “zarar›n ortaya ç›k›fl tarihi esasl›poliçe”nin yetersiz kalmas› nedeniyleoluflturulmufltur. Bu poliçede bir geçmi-fle etkinlik tarihi öngörülerek, sigortac›-n›n bafllang›ç tarihi kesin çizgilerle tes-pit edilmektedir. Bu sigortalarda, sigortapoliçesi bir kez tanzim edildikten sonra,sonraki yenilemelerle birbirini izleyenpoliçeler sigorta korumas›n›n süreklili¤i-ni sa¤lar.

Mesleki sorumluluk poliçesi seçerken dikkat edilmesi gerekennoktalar:� Yabanc› milliyete sahip hastalar›n

Türkiye’de ald›klar› tedavi dolay›s›y-la hekime yönlendirebilecekleri ta-leplerin teminat dahilinde olup olma-d›¤› araflt›r›lmal›d›r.

� Manevi tazminat talepleri için sigor-ta verilip verilmedi¤i ve veriliyorsalimitleri incelenmelidir.

� Poliçe teminat›n›n, poliçe bafllang›-c›ndan önce icra edilmifl, ancak so-nuçlar› henüz ortaya ç›kmam›fl mes-leki faaliyetler için de geçerli olup ol-mad›¤›, yani bir geçmifle etkililik ta-rihi öngörüp öngörülmedi¤i tespitedilmelidir.

� Poliçede mu-afiyet flart› ko-nulup konulmad›¤›tespit edilmelidir. Muafiyetli poliçe-ler belli bir rakam›n alt›nda olan taz-minat taleplerini sigortal› hekim üze-rinde b›rakmakta, bu sebeple muafi-yetsiz poliçelerden daha uygun fiyat-l› tanzim edilebilmektedirler. Ancakbu durum baz› hallerde dezavantajayol açabilir.

� Poliçenin, savunma masraflar› veavukatl›k ücretlerini karfl›lama flart›-n› içermesi gerekmektedir.

� Poliçe al›nacak sigorta flirketinin re-asürans gücü, ilgili teknik ekibi vebir talep vukuunda devreye girecekuzman kadrosu bulunup bulunmad›-¤› ve poliçe altyap›s›n›n haz›r olup ol-mad›¤› konular› araflt›r›lmal›d›r.

� Poliçe, talep halinde, dava yoluna gi-dilmeksizin uzlaflma imkan› tan›-makta m›d›r? Teknik olarak, uzlaflmayolunun aç›k oldu¤unun kabul edile-bilmesi için, kusur durumunun tespi-

tiyle ilgili bir altyap› kurulmufl olma-s›na ihtiyaç vard›r.

� Poliçe seçilirken dikkat edilecekönemli bir konu da, poliçeyle teminatalt›na al›nan meslek gruplar› konu-sudur. Hekimin tam olarak temsil et-ti¤i riske iliflkin primi ödemesi, dahafazlas›n› veya az›n› ödememesi ge-rekmektedir.

� Sat›n al›nmas› düflünülen poliçede,istisnalar›n birer birer okunmas›, an-lamlar›n›n soruflturulmas›, hekiminteminattan beklentisinin karfl›lan›pkarfl›lanmad›¤›n›n tespiti gereklidir.

SONSÖZHekimi koruyan faktörleri özetlersek:� Düzgün kay›t tutulmas› ve

saklanmas›,� Hastan›n Ayd›nlat›lm›fl Onam

vermesi,� T›pta benimsenmifl klasik bilgilere

sahip olmak ve buna uygun davranmak,

� Di¤er hekimlerle iflbirli¤i içinde çal›flmak,

� Personelin hatalar›ndan dasorumlu oldu¤unu bilmek,

� Bilinmesi gerekeni bilmemek sorumluluk getirdi¤inden, mevzuat›, yasalar› bilmek,

� Olas› komplikasyon veya olumsuzlu¤un üstesinden gelinemiyorsa konsültasyon veya ileri merkezesevk mekanizmas›n› kullanmak,

� “Hekim hekimin dostudur”prensibini hayata geçirmek,

� Hasta haklar›na sayg›l› davranmak.

Kaynaklar:1. Avukat Necla Aksoy (Dergi, say› 106, 107)2. Avukat Mustafa Güler (Dergi, say› 102)3. Avukat Behlül Ablak (Dergi, say› 100)4. Prof. Dr. Nermin Yamal›k (TDBD, say› 91)5. Doç. Dr. Ar›n Namal (Dergi, say› 103)6. Doç. Dr. Faik Çelik (www.istabip.org.tr/genel/)7. Prof. Dr. Tevfik Özlü (Ayd›nlat›lm›fl Onam Formlar›)8. Dr. Kamil Y›lmaz (Malpraktis- T›bbi Giriflimler Nedeniy-

le Hekimin Ceza ve Tazminat Sorumlulu¤u)9. Dr. Füsun Sayek (www.istabip.org.tr/genel/)10. Marmara Üniversitesi Bankac›l›k ve Sigortac›l›k Ensti-

tüsü Araflt›rmas› (www.kurumsalhaberler.com/sigor-tamnet)

Hekim mesleki uygulamalardan dolay› yasalarkarfl›s›nda sorumludur. Bu nedenle, yaln›z

mesle¤indeki klasik bilgileri bilmek ve uygulamak zorunda olmas› yeterli de¤ildir. Ayn› zamanda temel hukuk bilgilerine de sahip olmas› gerekir.

Page 71: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

S adece bize özgü müdür bilinmezama toplumumuzda siyaset denil-di¤inde zihinlerde hemen olum-

suz ça¤r›fl›mlar uyan›yor. Konuflma dili-mize yerleflen, siyaset yapma, siyasetçia¤z›yla konuflma ya da politik davranmagibi tan›mlamalar var. Kuflkusuz, böylebir alg›n›n oluflmas›nda geçmiflte yafla-nan olumsuz deneyimlerin etkisi büyük.Derin izler b›rakan askeri darbeler siya-si hayat›m›z›n kimilerine göre karanl›k,kimilerine göre ayd›nl›k sayfalar›. An-cak, sonuç siyah beyaz z›tl›¤›ndan çoköte bir noktaya, nesillerin siyasete ilgi-sizli¤ine, tepkisizli¤ine ve yaflananlaraduyars›zl›¤›na tafl›nm›fl durumda. Politikan›n yeniden gençler aras›nda ko-nuflulmaya bafllamas› 2000’li y›llar›nolay›. Oysa bu ülkenin en büyük gücügenç nüfusu deriz her zaman. Yaflad›¤›ülkenin siyasal zemininde yer almayanbir gençli¤in, o ülkenin gelece¤inden

kendini ne kadar sorumlu hissetmesibeklenir ki? Hadi gençli¤i bir tarafa b›ra-kal›m, peki günümüz seçmen kitlesininkaçta kaç› siyasi duyarl›l›k, mant›k vesorgulamayla sand›k bafl›na gidiyor?Oran çok azd›r herhalde. Siyasal iletifli-min gücü iflte tam bu noktada ortaya ç›-k›yor. Sürekli kamuoyu araflt›rmalar›, fo-kus grup çal›flmalar› ve güncellemelerlesiyasette özneleflmek isteyenlere sa¤lambir yol haritas› çizmeyi hedefleyen siya-sal iletiflim, oldukça çetrefilli, uzun so-luklu ve uzmanl›k isteyen bir alan. Siya-sal iletiflim dan›flmanl›¤› yapan HakanK›z›lay ile bu kavram› enine boyuna tar-t›flt›k. Uslu uslu diflhekimli¤i yapmakvarken, ondan daha zorlu bir alandaikinci bir kariyer yapma, bir koltukta ikikarpuzu tutma maceras›n› ondan dinle-dik. Söyleflinin özetini buraya hemen ya-zal›m: Siyasal iletiflim dan›flmanl›¤›, t›p-k› siyaset gibi, sevilmeden yap›lamaz ve

içimizden biri Türkflan Zeytino¤lu [email protected]

82 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Diflhekimli¤inin yan› s›rasiyasal iletiflim dan›flmanl›¤›

da yapan Hakan K›z›lay,Türkiye’nin politik

vizyonunda yeni aç›l›mlaragebe, kritik bir döneminefli¤inde, toplum olarak“art›k siyasallaflmal›y›z”mesaj›n› veriyor. Çünkü

siyaset ak›lc› düflünceyi,sorgulay›c› mant›¤›,

geliflmifl bir öngörüyü veanalitik kurguyu

beraberinde getiren birmanzumeler bütünü...

fiimdi tam siyaset yapma zaman›!

Page 72: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

flimdi tam da siyasetin s›cak gündemin-deyken “siyaset yapma zaman›!”.

Siyasete ilginiz ne zaman ve nas›l bafl-lad›?Ben asl›nda uslu uslu diflhekimi olacak-t›m! Beni bu ifle siyasal iletiflim üzerindeuzmanlaflm›fl, Türkiye’deki ilk ve bencetek kurum olan Sita Siyasal ‹letiflim’inkurucusu O. Suat Özçelebi bulaflt›rd›. An-cak siyasete her zaman ilgiliydim.1990’l› y›llarda ‹stanbul ÜniversitesiDiflhekimli¤i Fakültesi’nde okurken baz›arkadafllar›m farkl› siyasal partileringençlik kollar›nda gayr› resmi olarak ça-l›fl›yorlard›. Siyasetle ilgili olmam›z, ac›deneyimler yaflam›fl bir üst kufla¤›n tem-silcilerini rahats›z ediyordu ama öte yan-da da siyasal manada kendini tam olarakifade edemeyen bir gençlik vard›. O y›l-larda üniversite ö¤rencilerinin siyasal fa-aliyette bulunmalar› yasakt›. Siyasal fa-aliyet yapmam›z yasaklan›yorsa, biz desiyasal bir partiye dan›flmanl›k hizmetiveririz diyerek, dolayl› yoldan bu engeliaflmaya karar verdik.

Biz dedi¤iniz kimler?Asl›nda ben bunu düflünenlerin aras›ndabirinci elden yoktum. Ancak bu düflünce-nin prati¤e dökülmesinde do¤rudan gö-rev ald›¤›m için “biz” diyorum. O y›llardaTürkiye’nin önde gelen genç insanlar›n›nbir araya gelerek kurdu¤u Turkuaz Hol-ding ad›yla yeni bir oluflum vard›. Türki-ye’de yap›lmam›fl, denenmemifl, giriflim-cilik ad›na eksik kald›¤› düflünülen alan-larda flirket kurmay›, yat›r›m yapmay›amaçl›yorlard›. Turkuaz Holding, ilk sivilradyo olan Genç Radyo’yu kuran ekiptirayn› zamanda. ‹flte bu oluflum içinde, Po-ta ad›yla, Türkiye’nin ilk politik tan›t›m,dan›flmanl›k ve iletiflim flirketi de kurul-du. Tabii bütün bunlar olurken ben aka-demide dolgu nas›l yap›l›r, kanal tedavi-sinde nas›l en do¤ru endikasyon konulur,bunlar› ö¤reniyordum.

Siyasal iletiflimle ilk s›cak temas ne za-man oldu?1992 Kas›m ara yerel seçimlerine dönükpolitik dan›flmanl›k çal›flmas›nda Pota,Türkiye’deki ilk ciddi siyasal iletiflimihalesini ald›. Buna göre, alt› ilçede siya-

sal iletiflim ve kampanya çal›flmalar› ya-p›lmas› gerekiyordu, ancak, Türkiye’ninbelli sektörlerde kronikleflen yetiflmiflara eleman ihtiyac› onlar›n da karfl›lar›-na sorun olarak ç›kt›. Siyasi konulara va-k›f ve siyasetle ilgili insanlar›n bulun-mas› gerekiyordu. Benim sürece dahilolmam da bu döneme denk geldi. Dan›fl-manl›k anlam›ndaki ilk deneyimim 92Kas›m ara yerel seçimleri oldu. Kendimibirden bire siyasal partilerin ve kampan-yalar›n içinde buldum. Adaylar ve örgüt-lerle birlikte çal›flt›k. Benim için o zama-na kadar edindi¤im bilgi, görgü ve dene-yimlerden çok farkl› bir deneyim oldu.Türkiye’nin dönüflüm geçirdi¤i bir döne-me bizzat siyasetin içinden tan›kl›k edi-yorduk. Siyaset yapma biçimi de de¤ifl-meye bafllam›flt›. Herkes daha profesyo-nelleflmenin gereklili¤ini görüyor, amakimse profesyonel olam›yordu. Çünkübu konuda yetiflmifl insan kayna¤› yokdenecek kadar azd›, dolay›s›yla nas›lprofesyonel olunaca¤› bir muammayd›.

Pota bu anlamda, partilere çok ciddi birseçenek sundu.

O dönemden kalan izler neler? Zorluk-lar, siyasete dair tespitleriniz vard›rmuhakkak. Siyasal iletiflim alan›nda sunulan hizmetve ürünlerin siyaset çevreleri taraf›ndanalg›lanmas›nda çok ciddi problemler ya-fland›. Bunda Türkiye’deki siyasetin ge-leneksel bir seyir izlemifl olmas›n›n, buanlamdaki siyasi miras›n getirdi¤i ön-yarg›lar›n etkisi büyük. Hep el yorda-m›yla yap›lm›fl bir siyaset var Türki-ye’de. Böyle oldu¤u için stratejik birplan do¤rultusunda öneriler getirildi¤in-de siyasetin taraflar› bir anda donakal›-yor. Anlatt›¤›m›z›n iyi, güzel ve herkesiniyili¤ine oldu¤una inan›l›yor da bunun

nas›l olaca¤› konusunda ciddi soru ifla-retleri olufluyordu. O dönem benim ad›-ma da, siyasetle ilgili zihnimde birçoksoru iflaretinin olufltu¤u ve birçok bofllu-¤un da fark›na vard›¤›m bir dönem oldu.Ayn› zamanda siyasal iletiflimin çok ke-yifli bir alan oldu¤unu da keflfettim.

“Siyasete ilgiliydim” dediniz. ‹lgininkayna¤› aileniz mi? Aile içinde siyase-tin dozu ne kadar orandayd›?Ben do¤ma büyüme ‹zmitliyim. 1969 do-¤umluyum. Çocuklu¤um Türkiye’de si-yasetin en çok konufluldu¤u dönemdi.Örne¤in ilkokulda günlük gazeteleri ta-kip eder, belli konular hakk›nda ertesisabah arkadafllar›m›za akl›m›zda kalan-lar› anlat›rd›k. Siyasal birikimimin olufl-mas›nda ve gazete okuma refleksimingeliflmesinde, daha çocuk yaflta edindi-¤im bu al›flkanl›¤›n çok faydas›n› gör-düm. O y›llarda gündemde neler olupbitti¤ini bilmek herkes için önemli vegerekliydi. Fakat 1980’den sonra birden

bire her fley sessizli¤e kavufltu. Ciddi birilgisizlik ve iletiflimsizlik bafllad›. Hattasiyasal olmak patolojik bir durummuflgibi alg›lanmaya bafllad›. Siyasetin ku-rakl›¤a itildi¤i bu dönemde siyasal ileti-flim aç›kças› bir vaha gibi göründü bana.

Diflhekimli¤ine nas›l karar verdiniz?fians m›, bilinçli bir tercih mi oldu? Büyük oranda bilinçli bir tercihti. Mesle-ki tercihlerimi sa¤l›k alan›ndan yapmakistiyordum. Gençlik ateflinin heyecan›daha uzun sürseydi belki siyasal› ya dauluslararas› iliflkileri tercih edebilirdim.

Beyaz önlü¤ün cazibesi neydi?Benim aç›mdan en önemli cazibesi in-sanlarla kurulan iletiflimin rahatl›¤›yd›.Beyaz önlü¤ü giydi¤iniz zaman birçok

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 83

“Siyasal iletiflimde proaktif olan, öngören, oturupbilfiil bu sürece haz›rlanan kazan›r. Türkiye’de genelde varolan reaktif yani tepkisel tutumu benimser, sürekli karfl› ç›kan ama çözüm üretmeyenkonumunda olursan›z bu engelleyici tavr›n›zdan ötürü siyasette de tercih edilmeyen olursunuz.”

Page 73: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

içimizden biri

engel ortadan kalk›yor. Sayg›nl›¤› var,bir de ihtiyac› olan birilerine yard›medebilmenin hazz› bambaflka. O andabeyaz önlüklü kimse onun inisiyatifiönemli, onun tavr› dikkate al›n›yor. Ül-kemizde sa¤l›k alan›nda yaflan›lan tümzorluklara ra¤men beyaz önlü¤ün kut-sall›¤›ndan gelen bir gücü var bence.

Hâlâ diflhekimli¤ine devam ediyor mu-sunuz? Çift flapkam var. Belirgin dönemlerde ta-mamen siyasal iletiflim üzerine yo¤un-laflmakla beraber diflhekimli¤ini de yü-rütüyorum. Siyasal gündemin yo¤unlu-¤una göre kimi zaman biri, kimi zamandi¤eri a¤›rl›k kazan›yor.

Hangisi daha zor? Neden?Bence siyasal iletiflim daha zor. Diflhe-kimli¤i en az›ndan bilinen bir meslek. Birsiyasal iletiflimcinin ne yapt›¤› hakk›ndagenel kamuoyunun çok net bir fikri oldu-¤unu sanm›yorum. Dolay›s›yla, önce kav-ram› anlatmak ve sonra bunun gereklili-¤ine karfl›n›zdakini ikna etmek gereki-yor. Zaten siyasal iletiflimin özünü de ik-na oluflturuyor. Bizde futbolu ve siyasetiherkes bildi¤i için herkesin kendince ah-kam kesti¤i bir alanda “Ben bu iflin uzma-n›y›m” demek, dedi¤inize de inand›rmakbir hayli güç. ‹flin ilginci, siyasal iletiflimkavram› Turkuaz Holding’in kuruldu¤u1991’den beri Türkiye’nin siyasi ajanda-s›nda yer alan bir kavram ama, hâlâ rüfl-tünü ispatlam›fl bir kavram de¤il.

Belki de o yüzden teksiniz, kimse zor-lu¤undan ötürü cesaret edemiyor yada sadece bu alana kanalize olam›yor.Ço¤unluk bunu halkla iliflkilerin veyareklamc›l›¤›n bir dal› ya da hobi olarakgörüyor. Seçim dönemlerine endekslimedyatik olan bir kavram. Bu dönemler-de ciddi maddi karfl›l›¤› da var. Siyasalpartiler ve siyasetçiler de böyle düflünü-yor. Ama ifl bu de¤il, buzda¤›n›n alt›ndakalan k›sm›nda emek, birikim ve sürek-lilik yer al›yor.

‹knan›n siyasal iletiflimdeki rolünü bi-raz daha açar m›s›n›z? ‹kna, siyasal iletiflimin temel altyap›s›n›oluflturur. E¤er insanlar› ikna edemez,

kendi organizasyonunuzu ve iletiflim sü-reçlerinizi buna ba¤l› olarak kurmazsa-n›z siyasal iletiflimi baflaramam›fls›n›zdemektir. Bu da sand›kta bekledi¤inizoyun gelmemesi anlam›na gelir. Her nekadar siyasal iletiflim sadece oya en-deksli bir kavram gibi alg›lansa da, bu,kavram› yaln›z bir boyutuyla de¤erlen-dirmek anlam›na gelir. Siyasal iletifliminsiyasetin kendi dinamikleri içinde birey-sel anlamda kullan›labilirli¤i de söz ko-nusudur. Örne¤in ilçe baflkan› ya daMerkez Yönetim Kurulu üyesi olmakiçin de siyasal iletiflim kullan›labilir.

Peki ya Sivil Toplum Kurulufllar›(STK) içinde siyasal iletiflimden sözedilebilir mi? Yaflad›¤›m›z deneyimlerden ö¤rendikleri-miz gösteriyor ki, siyasal iletiflimde kulla-n›lan teknikler ve araçlar sadece siyasetarenas›nda de¤il, STKlarda da kullan›labi-lir. Sunulan ürün ve hizmetler STK çal›fl-malar›nda ve STK çal›flanlar›na dönükolarak kurgulanabilir. Örne¤in son dö-nemde gelifltirdi¤imiz yeni bir hizmetvar; siyaset koçlu¤u. Bu t›pk› oyuncu koç-lu¤u gibi, kendine siyasi bir rol biçenlereverilen, kifliye özel bir hizmet. Siyasetinkulvarlar›nda daha emin ad›mlarla yürü-menin bir anlamda rehberli¤ini veriyo-ruz. Bu alanda ciddi bir ihtiyaç belirledi-¤imiz için böyle bir seçenek oluflturduk.STK liderleri ve yöneticileri için de aynenuygulanabilecek bir seçenek bu.

Siyasal iletiflimin ikna sürecinde top-lumumuza özgü kulland›¤›n›z para-metreler neler? ‹kna sürecini oluflturmada öncelikle, ko-numland›rma denilen bir çeflit uygulama-lar dizinine ihtiyaç duyar›z. Reklam sek-töründen ald›¤›m›z bu kavram›n içini ta-mamen siyasal iletiflime özgü donelerledoldurduk. Örne¤in konumland›rmay›belirleyen önemli araçlardan biri araflt›r-ma. Bizde maalesef kamuoyu araflt›rma-lar›, e¤ilim çözümleme anketleri, odakgrup çal›flmalar› gibi, genifl perspektiftearaflt›rma kavram›na hâlâ gereken önemverilmiyor. Oysa bu tür araflt›rmalar hemsiyaset hem de STKlar için çok gerekli.Çünkü araflt›rmalarda çok temel bir soru-nun yan›t› aran›yor ve bu soru ço¤unluk-

Siyasal iletiflimde baflar›l› bir örnek

Siyasal iletiflimde dünyadaki en çarp›c›örneklerden biri, ki AKP de bu baflar›l›örnekten yola ç›karak kendi siyasaliletiflimini kurgulad›, ‹ngiliz ‹flçiPartisi’dir. Tony Blair’in baflkanl›¤›nakadar ‹ngiliz ‹flçi Partisi’nin çok uzuny›llara dayanan bir yenilgiler silsilesiolmufltu. Muhafazakar Parti, ‹flçi Partisinihep flu argümanla elefltiriyordu: “Onlarher zaman, yeni üretilen politikalar›nönüne set koyarlar, üstelik de yeni çözümönerisi getirmezler”. Bu bir iletiflim diliydive öyle üç-befl günde oluflmuyordu. TonyBlair önderli¤indeki ‹ngiliz ‹flçi Partisikadrolar› önce siyasal iletiflimin mekaniz-malar›n› kurdu ve parti genel merkezininharicinde bir iletiflim strateji bürosuaçt›lar. Parti içinden de çok ciddi muhalefete ra¤men ve daha seçimlere ikiy›l varken aç›lan bu büro, süreklikamuoyu ve odak grup araflt›rmalar›yaparak belli bir birikim oluflturdu. Nas›lalg›land›klar› ve bu alg›n›n nas›l de¤ifltirilebilece¤i konusunda kafa yordular. Bu çaba onlar› iktidara tafl›d›.

84 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Page 74: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 85

la kimsenin akl›na gelmeyen. “Ben ya dabiz nas›l alg›lan›yoruz?” sorusu oluyor.

Nas›l alg›land›¤›m›z neden bu kadarönemli?Nas›l alg›land›¤›m›za dair herkesin ken-dince bir fikri vard›r ama bunlar tama-men subjektif de¤erlendirmelere daya-n›r. Böylece, sadece kendinden menkulbilgilerle yola ç›k›larak birtak›m argü-manlar gelifltirilir, politikalar uygulan›r.Ancak gerçekte böyle bir alg› olmad›¤›için ne politikalar geçerli olur ne de siya-sal üstünlük sa¤lan›r. Bence ac› olannokta, yaflananlardan ders al›nmamas›ve hâlâ ayn› hatalar›n tekrar edilmesi.Aç›kças› kendimi flansl› görüyorum.Çünkü diflhekimli¤inde okurken bioista-tistik dersi kapsam›nda, araflt›rman›n te-mel felsefesini oluflturan istatistik bilgi-lerini edinmifltim. Siyasal iletiflim dan›fl-manl›¤›m boyunca da bunun çok fayda-s›n› gördüm, görmeye devam ediyorum.Bence bütün akademik dallarda istatis-tik dersinin Türkçe gibi zorunlu ders sta-tüsünde olmas› gerekir. Çünkü bu bilgi-ler sayesinde bilimsel araflt›rma nas›lyap›l›r, araflt›rmada dikkat edilecek un-surlar nelerdir, sa¤l›kl› anket nas›l uygu-lan›r gibi, en az›ndan temel bilgiler hak-k›nda bir fikir sahibi oluyorsunuz. Mo-dern hayat› da bu fikirler infla ediyor.Hiç olmazsa üniversite mezunlar› bunla-r› bilmeli ama onlardan daha çok bilme-si gerekenler, siyasetçiler ve STK yöneti-cileri. Araflt›rmalar, anketler sonuçlar›itibariyle sa¤l›kl› bir iletiflimin kurulma-s›na neden oluyor. ‹kna sürecinin yap›-land›r›lmas›nda bütün bu iletiflim süreci-nin sa¤l›kl›l›¤› çok önemli.

Bu konuda verebilece¤iniz bir örnekvar m›?Örne¤in son seçimlerde Tarhan Er-dem’in yapt›¤› kamuoyu araflt›rmas› butür çal›flmalar›n ne kadar önemli oldu¤u-nu ortaya koymas› aç›s›ndan dikkat çe-kicidir. Pohpolamadan, art›s›, eksisiylesomut durumu ortaya koyabilen kamuo-yu araflt›rmalar› yapt›rmal›y›z. Ya dabunlar› ikna sürecinin bir aya¤› olarakkullanmay› insanlar›n ak›llar›na yerlefl-tirmeliyiz. Bu anlay›fl›n herkes taraf›n-dan sahiplenilmesi gerekiyor.

Araflt›rmalar seçmeleri manipüle deedebilir ama... Bu maalesef uygulanan bir yöntem. Amae¤er kamuoyunu elefltirel olmalar› ge-rekti¤i konusunda bilinçlendirirseniz budaha az mümkün hale gelebiliyor.

Araflt›rma önemli dedik, baflka ne türparametreler var.Konumland›rma, bütün tan›mlamalar›nyap›ld›¤›, yolun çizildi¤i anlam›na gelmi-yor. Yani son nokta de¤il. Konumland›r-mayla siyasal iletiflimde kendinize biryer be¤eniyor, bir durufl çiziyorsunuz fa-kat bu durufl mutlaka sorgulanmal›. Ko-numland›rmayla gelinen nokta kesinlik-le ›srar edilecek bir yer de¤il. Asl›nda ik-na sürecinde en önemli bafll›k, sorgulan-maya aç›k olmakt›r. Alg› pencerenizi nekadar açarsan›z, etki düzeyini ve ikna et-me gücünüzü o kadar çok art›r›rs›n›z.Her sorgulama, belirledi¤iniz noktan›nsa¤lamas›n› yapar. Yapmazsa e¤er yenibir konumland›rmaya ihtiyac›n›z var de-mektir. Sürekli güncellemeyle hedefledi-¤iniz yolun do¤ru bir rota üzerinden git-mesini de sa¤lam›fl olursunuz. Bundansonras› ise teknik süreçlerin a¤›rl›k ka-zand›¤› bir periyot izler.

Peki bu anlatt›klar›n›z› bir de STK üze-rinden örneklendirseniz...E¤er bir STK iseniz flöyle bir flans›n›zvar: Elinizin alt›nda net, tan›mlanm›fl birhedef kitlesinden söz ediyorsunuz de-mektir. Do¤rudan bu kitleyle iletiflimiçinde olan çevre ve tamamlay›c› kitlelerhatta sektörler de var. Örne¤in ‹DO aç›-s›ndan, Sa¤l›k Bakanl›¤›, D‹fiS‹AD, teda-rikçiler, teknisyenler, dental firmalar ta-mamlay›c› kitleler. Bütün bu partnerler-le denge kurabilmek için birtak›m tek-nik çal›flmalar yap›l›yor. Biz buna kendisiyaset jargonumuzda siyasal çevre çö-zümlemesi ya da durum analizi diyoruz.Buradan elde edilen bilgilerle, bizim içinbir yol haritas› anlam›na gelen stratejibelgesine do¤ru gidiyoruz. Yine ‹DO üze-rinden bir örnek verecek olursak, sondönemde Oda’n›n ciddi bir elefltirisi var:“SSK, Ba¤kur ve di¤er güvence alt›ndakikurum ve kurulufllar›n t›p hizmetlerinialmas› destekleniyor da difl hastalar› ni-çin üvey evlat muamelesi görüyor?” Buçok hakl› ve güçlü bir ifade. Bunu etkink›lmak ad›na uygulanabilecek strateji-ler, yani yol haritalar› ç›kart›labilir. ‹flinkarmafl›klaflt›¤› nokta da buras› zaten.Çünkü tam da herkes bu noktada kendi

Sita’n›n geçmiflte siyasal iletiflim ad›nayapt›¤› çal›flmalardan baz›lar›.

Page 75: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

flahsi deneyimlerinden, hayat tecrübe-sinden yola ç›karak birtak›m fikirler or-taya koyuyor. Dolay›s›yla bu süreçte so-¤ukkanl› ve profesyonel davranmak da-ha önem kazan›yor.

Peki son seçimlerde bu söyledi¤iniz sü-reci en baflar›l› infla eden parti hangi-siydi? Siyasal iletiflimi en etkili biçimde AkParti kulland›. Kamuoyu araflt›rma veodak grup yöntemlerini, belirgin e¤ilimçözümleme anketlerini kullanarak çoketkili ve belirgin iletiflim süreçleri yara-t›yorlar. Seçim sonucunda elde edilenyüzde 47’lik oranda, parti organizasyo-nu ve liderin karizmas› gibi unsurlar›nyan› s›ra, siyasal iletiflim metotlar›, tek-nikleri ve uygulamalar›n›n di¤er partile-re göre daha baflar›l› ve etkin biçimdekullan›lmas›n›n katk›s› da çok fazla. Birde AKP 2002 seçimlerinde birlikte çal›fl-t›¤› reklam ajans›yla seçim faaliyetlerinisürdürdü. Kurumsal haf›zaya sahip birpartnerle sürekli bir iflbirli¤inin de bubaflar›da katk›s›n› yads›mamak laz›m.

Genel ve yerel seçimler aç›s›ndan siya-sal iletiflimin yöntem ve tekniklerindeneler de¤ifliyor?Genel seçimlerde, milletvekili seçimlerioldu¤u için genel merkez endeksli çal›fl-malar yap›l›yor. Genel merkezin belirle-di¤i konseptler, tasar›mlar, uygulama-lar, sloganlar temalar çerçevesinde ileti-flim flekilleniyor. Yerel seçimlerde iseaday›n kimli¤i, iletiflim yetene¤i, kariz-mas› çok belirleyici. O yüzden biz aç›k-ças› yerel seçimleri daha çok seviyoruz.Hem daha çok, hem daha iyi malzemeç›k›yor, üstelik çok daha zevkli ve yara-t›c›l›¤a aç›k bir alan. Yerel seçim çal›fl-malar›nda kurulan iliflkiler de dahauzun soluklu oluyor.

Son genel seçimlerde öne ç›kan çal›fl-malar›n›z hangileri?Daha çok siyasal koçluk çal›flmalar› yap-t›k. Kifliye özgü bir hizmet oldu¤u içingizlilik ve güvene önem veriyoruz. Ço-¤ulcu parlamenter demokrasi de¤erleri-ni paylaflan, demokrasi aç›s›ndan duyar-l›l›klar›m›zda paralel olan kurum ve ki-flilerle çal›fl›yoruz. Do¤al olarak, birlikte

çal›flmad›¤›m›z insan ve kurumlar da ol-du, oluyor.

Referandum yap›lacak ama hâlâ seç-men kitlesinin bu konuda net bir alg›-s› yok. Neden ve neye oy kullanaca¤›n-da bihaber. Bu ülkenin gündem belirleyicilerindenbiri siyasal partilerse onlar›n ülkeninkaderini belirleyecek böylesine önemlibir konuda suskun kalmamalar› gereki-yor. Konuflmak demek taraf olmak anla-m›na gelmez. Belki de Türkiye’de rejimde¤iflikli¤ine neden olabilecek bir ana-yasa de¤iflikli¤ini oylamaya gidiyoruz.Fakat kimse bunun ciddiyetinin fark›n-da de¤il. Ciddiyeti sa¤layacak kurum veoluflumlar da sadece muhalefet ya da si-yasi partiler de¤il. Türkiye’de “Ben siya-set yapmak istiyorum” diyen herkesingörevi bu. ‹flte flimdi tam da siyaset yap-ma zaman›. Mesela TDB ve ‹DO’nun dabu konuda bir aç›klama yapmas› ve tav-r›n› göstermesi gerek. Eminim birçokdiflhekimi oy verecek ama neden oy ver-di¤ini bilmeden verecek.

Siyasal iletiflim hangi özelliklere sahipolmay› gerekli k›l›yor? Öncelikle iletiflime aç›k olmak çokönemli. Ayn› zamanda dinleme odakl›bir insan da olmal›s›n›z. Siyaseti sev-mek ve siyasal birikime sahip olmak dagerekli asgari flartlardan. Biz bütün çe-liflkilere, hatalara ve eksikliklerine ra¤-men siyaset Türkiye için çok önemli vede¤erli oldu¤unu, Türkiye’yi benzer ül-kelerden farkl›laflt›ran bir ö¤e oldu¤unudüflünüyoruz. Ne zaman siyasettenuzaklafl›p apolitiklefltiysek Türkiye’ninvizyonunda sapmalar meydana geldi,de¤er yarg›lar›nda de¤ifliklikler oldu. Si-yasetten uzaklaflma, pahal› bir ders ül-kemiz ad›na. Bu yüzden siyasetin önem-senmesi ve parlat›lmas›, siyasal iletiflim-cinin de bunun alt›n› çizmesi gerekiyor.Medyadaki tart›flmalar, siyasetin kötüörneklendirmeleriyle dolu gazete ve te-levizyonculuk anlay›fl›, do¤al olarak, si-yasetin olumsuz alg›s›n› perçinliyorama asl›nda hepimiz için siyaset gerek-li. Asl›nda daha da siyasallaflsak bugün-deb daha mutlu insanlar›n, daha özgürinsanlar›n ülkesi olaca¤›z.

içimizden biri

86 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Karfl› ç›k›yorsanbaflka çözüm getir‹DO’nun siyasal iletiflim ad›na yapabilecekleri neler?‹DO’nun kuruldu¤u günden beri büyükemekler ve fedakarl›klarla bu noktayageldi¤ini biliyorum. Ama ayn› zamandastratejik anlamda yeniden yap›lanmayagitmesi gerekti¤ini de düflünüyorum.Çünkü karfl›s›nda iflletilen çok ciddi birsa¤l›k politikalar› süreci var. Buna karfl›yenilikçi ve yarat›c› çal›flmalar yap›lmas›gerekiyor. Yoksa bir noktadan sonra busürece tabi olmak durumunda kal›n›r.Örne¤in, bafllang›çta a¤›z ve difl sa¤l›¤›konusunda d›flardan hizmet al›m› elefltiriliyordu. fiimdi diflhekimli¤i hizmetinin muayenehanelerden al›nmas›yolunda bir argüman gelifltirildi. ‹flte bu,reaktif bir anlay›fl›n, yani tepkisel bir tutumun yans›mas›d›r. Do¤al olarak, budurumda karfl› tarafa flöyle bir f›rsat veriyorsunuz: “Siz zaman›nda bu politikaya karfl› ç›k›yordunuz ama flimdiistiyorsunuz”. Beklentim, ‹DO ve TDB’ninbu anlamda daha etkin olmas›. Nas›l dahaetkili olunabilece¤ine dair seçeneklerdenbiri de siyasal iletiflimdir.

Page 76: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

B ilindi¤i gibi, 27 Haziran tarihinde çekilen kur'a ile Sa¤l›kBakanl›¤› kadrolar›na yeni sözleflmeli diflhekimi ve ecza-c›lar dahil edildi. Diflhekimi ve eczac› toplam 3720 kifli

sözleflmeli olarak ifle girmek için müracaat etti. Kur'a sonucu,1350 diflhekimi kadrosunun 1316's›, 199 eczac› kadrosunun tü-mü dolduruldu.13.12.1983 tarih ve 181 say›l›, SB'n›n Teflkilat ve Görevleri Hak-k›nda Kararname'nin Ek-3 maddesi gere¤i, 657 say›l› kanunun4/B maddesine tabi, bu say›da yeni Diflhekimi istihdam›, müra-caat edenlerin say›s›, çal›flma statüleri vb. konular göz önüneal›nd›¤›nda, konuyu de¤iflik yönlerden analiz etmek ve de¤er-lendirmek gerekmektedir. ‹lk olarak, çal›flma statülerini ele al›rsak, yukar›da da bahsedil-di¤i gibi, yeni al›nan diflhekimleri 657 say›l› kanunun 4/B mad-desine tabi olarak yani ‘sözleflmeli’ statüde çal›flacaklard›r. Da-ha önce SB'da 23.07.2003 tarihinde kabul edilen 4924 say›l› ka-nuna tabi sözleflmeli personel de çal›flmaktayd›. 4924 say›l› ka-nuna tabi çal›flan diflhekimi say›s› bugün yok denecek kadar azolmakla birlikte, 657-4/B statüsünde çal›flanlarla oldukça farkl›haklara sahiptirler. 4924 ya da 657-4/B statüsünde olsun, söz-leflmeli çal›flanlar›n, devlet memuru kadrosundaki meslektaflla-r›na nazaran çok daha geri sosyal haklara ve ifl güvencesine sa-hip olduklar› bilinmektedir. Önemli bir örnek vermek gerekirse;sözleflmeli personel göreve bafllad›ktan ancak üç ay sonra sa¤-l›k yard›m› alabilmeye bafllamaktad›r. Yine özlük haklar› aç›s›n-dan çok önemli baflka sorunlar da vard›r. ‹l Sa¤l›k Müdürlükle-rine kadrosu ç›kar›lan diflhekimleri sa¤l›k kurumlar›nda çal›flt›-r›lmaktad›r. Oysa bu arkadafllar›m›z›n tabi oldu¤u yasal statübuna izin vermemektedir. Yani kadrolar›n›n bulundu¤u yerdenbaflka bir yerde çal›flt›r›lmalar› yasal olarak mümkün de¤ildir.Bu pozisyonda çal›flt›r›lanlar›n maafllar› merkezi bütçeden, yaniil sa¤l›k müdürlüklerince ödenirken, döner sermayeleri çal›flt›k-lar› yerlere b›rak›lmaktad›r. Oysa ki yine tabi olduklar› 506 sa-y›l› kanuna göre sigorta primleri toptan gelir üzerinden öden-mektedir ve iki ayr› çal›flma yerinden tek bir sigorta sicil numa-ras›na prim ödenmesi de imkans›zd›r. Yani böyle bir uygulama-n›n yasal zemini de yoktur. Geçti¤imiz dönem haz›rlanan yasatasar›lar›yla (devlet memurlar› yasa tasar›s›, kamu yönetimi ya-sa tasar›s› vb.) sa¤l›k hizmetlerinin devletin asli görevleri ara-s›ndan ç›kar›lmas› ve sa¤l›k personelinin de devlet memurlu-¤undan ç›kar›lmas› tasarlanm›flt›r. Bu do¤rultuda Devlet Perso-nel Baflkanl›¤›n›n 2007 y›l› için serbest b›rak›lan kadrolar›ndaSB'n›n kadrosu s›f›r olarak görülmektedir. Oysa 2006 Haziran

ay›nda Resmi Gazete’de de yay›nlanan, Sa¤l›k Bakanl›¤›'na ait926 Diflhekimi kadrosuna atama yap›lmam›flt›r. Bu konuda birtelevizyon söyleflisi de bize bugün ve gelecek için bilgi vermek-tedir. 14 Mart T›p Bayram› (2007) nedeniyle NTV'de Celal Pir'indüzenledi¤i ‘NTV'ye Sorun’ program›na kat›lan SB MüsteflarYard›mc›s› Doktor Say›n Orhan Fevzi Gümrükçüo¤lu flöyle de-mektedir: "...Yani bu konuda tüm ülkenin di¤er kamu kurum vekurulufllar›nda da izledi¤i veya devam ettirmek istedi¤i veya gi-derek zaman içinde dönüflümünü yapmak istedi¤i daha çok,657-4/B'dir. Yani 657 say›l› kanunla yüzde 90 eleman›n›n, yüz-de 80, yüzde 70, yüzde 60 eleman›n›n çal›flmas›n› de¤il de za-man içinde tedrici olarak daha çok 657-4/B'ye göre çal›flmas›n›tüm ülke planlamaktad›r. SB bu tarzda bir planlamay› paralelolarak sürdürmektedir. Yani bu farkl› kategorilerde 657, 4924say›l› kanuna göre sözleflmeli veya 657-4/B'ye göre sözleflmeliolanlar›n zaman içinde daha çok sözleflmeli olmak üzere, 657-4/B olmak üzere olan bölüme yönlendirilmesi söz konusudur”.Yani yeni al›nanlar› geçelim, 657 say›l› kanuna tabi çal›flan dev-let memurlar›n›n da zaman içinde sözleflmeli 4/B statüsüne ge-çirilmesi amac› aç›kça ifade edilmektedir. Devletin asli görevle-ri aras›nda olmas› gereken sa¤l›k hizmetlerinin bu tür yap›lan-malarla nas›l verilebilece¤i/verilemeyece¤i aç›kt›r. Sözleflmeliçal›flanlar›n izin haklar› bir sonraki seneye aktar›lmamaktad›r;askere gidenin sözleflmesi yenilenmemek üzere iptal edilmekte-dir; kadro eflde¤erli¤inde becayifl d›fl›nda, efl durumu tayini bileimkans›zd›r; fazla mesai ücretleri (sözleflmenin 3. maddesi gere-¤i) yoktur; ek iflte çal›flma haklar› yoktur (esas olarak, sa¤l›k per-sonelinin ek iflte çal›flmamas›n› savunmakla birlikte, tümüneuygulanmad›¤›nda bir adaletsizlik oldu¤u kabul edilmelidir); iflverenin bir ay önce haber vererek sözleflmeyi iptal etmesi müm-kündür; döner sermaye gelirinin yetersizli¤i durumunda da söz-leflme iptal edilebilir vb. K›sacas›, 657-4/B statüsü, sosyal hakla-r› ve ifl güvencesi son derece k›s›tl› bir statüdür ve Say›n Güm-rükçüo¤lu'nun dedi¤i gibi, tüm sa¤l›k personelinin zaman için-de bu statüye geçirilmesi hedeflenmektedir.‹kinci olarak ele al›nmas› gerekli konu, al›nan personel say›s›-d›r. Sa¤l›¤›n devletin olmazsa olmaz asli görevlerinden biri oldu-¤unu düflünürsek, bu say›n›n yetersiz oldu¤unu vurgulamam›zgerekmektedir. Ancak burada çok önemli alt bafll›klar söz konu-sudur. Yeni al›nan diflhekimlerinin çal›flabilece¤i altyap› haz›r-lanm›fl m›d›r? Da¤›t›m için ihtiyac› belirleyen bir ön çal›flma ya-p›lm›fl m›d›r? Bu sorular›n cevab›n› vermek oldukça güçtür. Sa¤-l›k alan›nda koruyucu hekimli¤e en iyi cevap veren ‘dal’›n difl-

dosya Diflhekimi A. Cüneyt Besler [email protected]

88 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Sözleflmeli Diflhekimi Al›m›n›nOrtaya Ç›kard›klar›

DÜZELTME VE ÖZÜRDe¤erli Meslektafllar›m›z, Dergi’nin 116. say›s›nda yer alan, A. Cüneyt Besler’e ait, “Tabloyu iyi okumak laz›m”

bafll›kl› yaz›da redaksiyondan kaynaklanan anlam bozukluklar› olmufltur.

Bundan dolay› özür dileriz. Yaz›n›n orijinal hali afla¤›dad›r.

Page 77: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

hekimli¤i oldu¤u ve devletin esas olarakkoruyucu hekimli¤i birinci görevi olarakkabullenmesi gereklili¤ini kabulleniyor-sak, bu say›n›n dört kat›n›n sa¤l›k oca¤›,ana çocuk sa¤l›¤›, sa¤l›k evi vb. birimleriçinde tüm ülkeye orant›l› bir flekilde da-¤›t›lmas› gerekti¤ini de kabullenmemizgerekmektedir. Oysa bu birimlerdeki difl-hekimli¤i ünitelerini kapat›p, altyap›s›yetersiz ADSM, Difl hastanesi vb. yerler-de, bir ünite iki-üç diflhekimi düflecek fle-kilde istihdam yaratmak çok gerçekçi gö-rünmemektedir. Ayr›ca, yeni istihdamedilen diflhekimlerinin ücretlerinin bü-yük k›sm›n›n döner sermayeden, yani ki-flisel olarak yapt›klar› ifllerin fatura karfl›-l›¤› bedelden ödendi¤i düflünüldü¤ünde,hekimler aras›nda ifl bar›fl›n›n bozulabile-ce¤i, ücretlerin ünit/hekim orant›s›zl›¤›vb. düflünüldü¤ünde çok düflece¤i, hattave hatta imzalanan hizmet sözleflmesinin9/f maddesi gere¤i (döner sermaye gelir-lerinin yetersizli¤i) iptallerine varan du-rumlar yaflanabilece¤i unutulmamal›d›r.Koruyucu hekimlik hizmetlerinin gerçek-ten önemine ve gereklili¤ine inan›l›yorsa,acilen tüm sa¤l›k oca¤›, ana çocuk sa¤l›¤›,sa¤l›k evi vb. yap›lanmalar içinde diflhe-kimlerine yer verilmelidir. Son dönemdeaile hekimli¤i vb. nedenlerle tasfiye edi-len bu yap›lanmalar, gerekli alet ve altya-p› haz›rlanarak koruyucu diflhekimli¤in-de çok faydal› birer unsur haline getirile-bilir. Bu sa¤land›¤›nda yaklafl›k alt›-yedibin diflhekiminin istihdam› da mümkünolacakt›r. Koruyucu hekimli¤in, perfor-mans puan› vb. ile yap›lamayaca¤› gerçe-¤i de göz önüne al›narak, bütçe kaynakla-r›n›n kullan›m tercihleri de¤ifltirilip, sos-yal haklar ve ifl güvencesi aç›s›ndan s›-k›nt›s› olmayan ve sa¤l›¤›n bir hak ve ve-rilmesinin görev oldu¤unun bilincindeolan kamu unsurlar›nca verilmesi gerek-lili¤inin bilincine var›lmal›d›r.27 Haziran kur'as› nedeniyle bir kez da-ha kendini gösteren di¤er çok önemli birsorun da kur'aya baflvuran meslektafllar›-m›z›n say›s›n›n çoklu¤udur. Kur'aya kat›-lanlarda yafl k›s›tlamas› ve TC vatandafl›olma flart› aranmamas› da çok dikkat çe-kici baz› hususlar› ortaya ç›karm›flt›r. ‹lkdefa TC vatandafl› olma flart›n›n aranma-mas›, yani yabanc› hekimlere de kur'ayakat›lma hakk› tan›nmas› çok önemli bir

konu olmakla birlikte, ayr›ca ele al›nmas›gerekti¤inden üzerinde durmayaca¤›z.Ancak yafl s›n›r›n›n olmamas› oldukça il-ginç ve üstünde önemle durulmas› gere-ken hususlar› gözler önüne sermifltir. 40yafl üstü ve muayenehane sahibi birçokdiflhekiminin muayenehanelerini kapat-may› kabullenerek bu kadrolar için müra-caat›, iflin vehametini bir kez daha gözlerönüne sermektedir. Öyle ki ‹zmir'de mu-ayenehane sahibi bir diflhekimi, muaye-nehanesini kapatarak, ‹stanbul'da ‘söz-leflmeli’, yani yukar›da anlatt›¤›m›z sos-yal haklardan yoksun, ifl güvencesiz yeniifline bafllayabilmektedir ki, tek örnek bude¤ildir. Yaklafl›k 1060 YTL'si garanti,gerisi gelirse döner sermayeden gelecekücret için muayenehaneler kapat›lmakta-d›r. Yapt›¤›m›z sohbetlerde baz› meslek-tafllar›m›z›n “mülk bana ait, kira vermiyo-rum, flu an bana ald›¤›m yeterli, ancak,önceki dönemlere nazaran her gün dahakötü, gelece¤imi göremedi¤im için bu iflegirifltim” dedi¤ini görüyoruz. Evet, hasta-lar gittikçe daha diflsiz, diflhekimleri deiflsiz bir hale gelmektedir. Ama bu sorunsadece diflhekimli¤i camias›nda m› ya-flanmaktad›r? Baz› rakamlar verelim;Türk ‹fl Kurumu'nun (eski ‹fl ve ‹flçi Bul-ma Kurumu) Özel ‹stihdam Bürolar›'nasadece 2004 y›l›nda 83308 Yüksek Okulve Fakülte mezunu ifl için baflvurmufl kibunun 8848'i master ve doktora prog-ramlar›ndan mezun. Peki bu rakam biry›l sonra 2005'te kaça ulaflm›fl biliyormusunuz? 59748'i master ve doktora dip-lomal› olmak üzere tam 442143'e. Masterveya doktora yapanlardan kaç›n›n guru-runa yedirip iflçi bulma kurumuna müra-caat edebilece¤ini düflündü¤ünüzde, ola-y›n boyutlar› daha da a盤a ç›kmaktad›r.Yani sadece diflhekimli¤inde de¤il, tümmeslek gruplar›nda ayn› sorun yaflan-maktad›r. Ülkenin genel olarak yaflad›¤›bu sorun karfl›s›nda herhangi bir meslekgrubunun di¤erlerinden ba¤›ms›z olarakkendisini kurtarmas› mümkün görünme-mektedir. Özellikle, düflülen s›k›nt›y› top-lumun baflka unsurlar›n›n üzerine y›ka-cak yöntemler önermek çözüm olmayaca-¤› gibi, do¤ru da de¤ildir. Bu konuda özel-likle ayd›nlara ve sa¤l›¤›n bir hak oldu¤u-nu düflünenlere büyük görevler düflmek-tedir. ‹haleyi toplumun di¤er kesimleri-

nin üzerine b›rakacak çözüm önerileri ye-rine, tüm kesimlerin ortak ç›kar›na çö-zümler yaratmak, hele hele bir hak olansa¤l›k hizmetinin bir piyasa unsuru hali-ne gelmesine kesinlikle göz yummamakgereklidir. Bu konuda düflülen en temelhatalardan biri de diflhekimli¤i muayene-hanelerinden kamunun hizmet al›m›n›nmuayenehaneleri güçlendirece¤i düflün-cesidir. Kâr amac›na yönelik özel kurumve kurulufllardan hizmet al›m› savunul-du¤unda, iflin do¤as› gere¤i, bu unsurlararas›nda yaflanacak ac›mas›z, kurals›z,vahfli bir rekabet de göz önünde bulundu-rulmal›d›r. Son yay›nlanan uygulama tü-zükleriyle devletin sa¤l›k için verebilece-¤i azami ücretler belirlenmifltir. Bu ra-kamlarla çal›flmay› sadece büyük kuru-lufllar kald›rabilmektedir. Özellikle mu-ayenehanelerin bu rakamlarla çal›flmaflans› görülmemektedir. Son dönemde ç›-kar›lan çeflitli kanun, yönetmelik vb. ilevak›flara tan›nan vergi muafiyeti ayr›ca,çok say›da hekimin çal›flt›¤› toplu çal›flmayerlerinin avantajlar› nedeniyle, bu ac›-mas›z rekabet ortam›nda muayenehane-lerin güçlenmesi yerine aksine yok olma-s›na neden olacakt›r. Herkesçe bilinenbüyük özel difl hastanelerinin bile dahabüyük ve uluslararas› sermaye güçlerin-ce yutuldu¤u, 800 milyon dolarl›k serma-yelerle bu ifle giriflenlerin yan›nda mu-ayenehanelerin ayakta kalabilece¤ini dü-flünmek ne kadar gerçekçidir, bilmiyo-rum.Çözüm, devletin asli görevlerinden olansa¤l›k hizmetlerinin, devletin kendi un-surlar›nca verilmesinde, acil olarak vergiadaletinin sa¤lanarak, bütçe gelirlerininda¤›t›m tercihlerinin yeniden düzenleme-sinde yatmaktad›r. Bugünkü ortamdaa¤›z-difl sa¤l›¤› hizmetlerinin özelden sa-t›n al›nmas›n› ve muayenehanelerin debuna dahil olmas›n› savunmak ilk önceburalar›n batmas›na neden olacakt›r. EvetSB'n›n çok say›da diflhekimine kadro aç-mas› do¤rudur, ancak, hizmetin yukar›dabahsetti¤imiz sosyal haklar ve ifl güven-cesine sahip hekimlerce verilmesi, koru-yucu sa¤l›k hizmetlerinin ilk hedef olarakal›nmas›, altyap› örgütlenmelerinin vealet vb. nin yeterli hale getirilmesi ve da-¤›t›m›n tüm ülke sath›na gerçekçi bir fle-kilde yap›lmas› flart›yla.

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 89

Page 78: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

ürün teknik Diflhekimi Murat Tokgöz [email protected]

Mavi ›fl›kla kompozit dolgular›sertlefltirme fikri 1970’lerdeortaya ç›km›flt›r. Tipik bir ›fl›k

cihaz›, bir tungsten halojen lamba, ref-lektör ve filtreden olufluyordu ve 410-500 nm aral›¤›nda görülebilir mavi ›fl›kveriyordu. Bu ›fl›k, ›fl›kla sertleflen bir-çok dolguda yer alan bir fotoinisiyatörolan camphorquinone (kamforkinon:CQ) taraf›ndan çok iyi absorbe edilmek-te (en çok absorbsiyon 465 nm.’de ger-çeklefliyor) ve CQ’yu uyararak serbestradikallerin ortaya ç›kmas›na ve rezinmonomerlerin polimerize olmas›na ne-den olmaktad›r. Halojen cihazlar içinsertlefltirme zaman› 2 mm’l›k kompozittabakas› için 20-60 sn. aras›ndad›r. Ha-lojen lambalar›n ömrü yaklafl›k 50 saat-tir. Ifl›¤›n gücünün zamanla azalmas›kompozitin sertlefltirme etkinli¤ini deazalt›r. Birçok muayenehanede periyo-dik kontrol ve bak›m eksikli¤inden dola-

y› cihazlar›n optimum ç›k›fl gücünü sa¤-layamad›¤› tespit edilmifltir. Cihaz›n endüflük gücünün hiçbir zaman300mW/km2’nin alt›na düflmemesi ge-rekmektedir.LED (Light Emitting Diode=Ifl›k YayanDiod) ›fl›k cihazlar›n›n geleneksel halo-jen lambal› cihazlara (QTH: Quartz,Tungsten, Halogen) göre çok say›daavantajlar› vard›r.LED cihazlar› elektronik enerjisini elek-trik enerjisine çok daha verimli bir fle-kilde dönüfltürür. Böylece halojen lam-balara göre daha az ›s› a盤a ç›kar. Buözellik sayesinde birçok cihaz, so¤utucufan kullan›lmad›¤›ndan daha hafif veküçük olabilmektedir. Birço¤unda batar-ya da olmad›¤›ndan, tafl›nabilir olmaözelli¤i kazan›lm›flt›r. Geleneksel LEDcihazlar›, ortalama 30-50 saat ömrüolan, kolay k›r›lan ve de¤ifltirmesi paha-l› geleneksel halojen lambalara göre da-

ha uzun ömürlü ve dayan›kl›d›r. Ancakgünümüzün LED cihazlar›, kullan›lançok güçlü mikroifllemciler nedeniyle,önceki jenerasyon LED cihazlar›ndandaha fazla ›s›nmakta, bu ›s› da cihazazarar verebilmekte ve etkinli¤ini azalta-bilmektedir. Üretici firmalar so¤utucufan koyarak ya da cihaz ›s›s› belli dere-ceye yükselince otomatik olarak cihaz›

90 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

ADA (Amerikan Diflhekimleri Birli¤i) laboratuvarlar›ndayap›lan bu araflt›rmada sekiz farkl› marka LED cihaz›de¤erlendirmeye al›nm›fl olup, laboratuvar testlerineilaveten 2005 y›l› ADA Kongresi Ürün De¤erlendirmeForumu’nda diflhekimlerinden toplanan veriler de kullan›lm›flt›r.

LED Ifl›k Cihazlar›

Bluephase

Page 79: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 91

kapatan termostatik bir parça monteederek cihaz içi ›s›y› kontrol etmeye ça-l›flmaktad›rlar.LED cihazlar›n›n yüzde 95’i 440-500 nm.dalga boyu aral›¤›nda, halojen lambalaragöre ›fl›¤› daha istikrarl› bir flekilde yayar.Dolay›s›yla LED cihazlar›ndan yay›lan›fl›¤›n kamforkinon taraf›ndan halojenlambalara göre daha fazla absorbe edil-mesi söz konusudur. Ancak 450 nm’ninalt›nda ›fl›k absorbsiyonunun söz konusuoldu¤u di¤er fotoinisiyatörlerin (Mano-acylphosphine oxide=MAPO, phenylpro-panedione=PPD vb.) kullan›ld›¤› kompo-zit materyaller için LED cihazlar› uygunbir ›fl›k kayna¤› olmayabilir. Böylece kom-pozit materyalindeki fotoinisiyatör tara-f›ndan en fazla hangi dalga boyundaki ›fl›-¤›n absorbe edildi¤i ve cihaz›n ›fl›k spek-trumunun bunu karfl›lay›p karfl›lamad›¤›araflt›r›lmal›d›r. Kompozit üreticisininprospektüsünde bu bilgiyi vermedi¤i du-rumlarda bir miktar kompozit, hastadakullan›lmadan önce d›flar›da test edilmeli-dir. Daha koyu renk kompozitlerin aç›krenklere oranla daha fazla ›fl›k gerektirdi-¤i ak›ldan ç›kar›lmamal›d›r.Ifl›¤›n ve kompozitin özelliklerinin d›fl›n-da, ›fl›k kayna¤› ucunun kompozite

uzakl›¤› gibi baflka klinik faktörler desertleflme derinli¤inde rol oynamaktad›r.Ifl›k cihaz› ucunun kompozite olan mesa-fesi artt›kça ›fl›k yo¤unlu¤u azal›r.Bu araflt›rmada sekiz farkl› marka LEDcihaz› de¤erlendirmeye al›nm›fl olup, la-boratuvar testlerine ilaveten 2005 y›l›ADA Kongresi’nde, Ürün De¤erlendirmeForumu’nda diflhekimlerinden toplananveriler de kullan›lm›flt›r.Her bir cihaz ADA laboratuvarlar›nda,›fl›k yo¤unlu¤u, sertlefltirme derinli¤i, ›s›art›fl› ve en verimli dalga boyu tespitedilmek üzere bizzat üretici firmalar ta-raf›ndan ödünç verilmifltir.

Ifl›k yo¤unlu¤u: Birim alandaki ›fl›k ç›k›fl gücü ölçülmek-tedir. Ifl›k cihazlar› için ADA’n›n kabul et-ti¤i en düflük ›fl›k yo¤unlu¤u 300 mW/cm2’dir. Çal›flmalar, muayenehaneler-deki halojen lambalar›n yar›s›na yak›n›-n›n kompoziti sertlefltirmek için yeterliseviyede ›fl›k sa¤layamad›¤›n›, sadecekompozitin yüzeyini sertlefltirip derinlereetki edemedi¤ini göstermifltir. Ifl›k cihaz›uçlar›ndaki yap›flm›fl kompozit art›klar›-n›n da etkinli¤i azaltt›¤› tespit edilmifltir.Ifl›k yo¤unlu¤unu azaltan bir di¤er faktör

Bluephase Coltolux LED Elipar FLASH-lite L.E Demetron Radii Plus SmartLite IQ Ultra-Lume FreeLight 2 1401 II LED 5

Ifl›k Gücü 1076 609 673 439 1010 635 544 577mW/cm

2

Ifl›k ç›k›fl Var Yok Var Var Var Var Var Vargöstergesi

Batarya türü De¤ifltirilebilir De¤ifltirilemez De¤ifltirilebilir De¤ifltirilemez De¤ifltirilebilir De¤ifltirilebilir De¤ifltirilebilir Kablolu Li-ion batarya Li-ion batarya Ni-MH batarya Li-ion batarya N‹-MH batarya Li-ion batarya Li-ion bataryaKablolu bitince bitincekullan›m cihaz at›lacak cihaz at›lacakseçene¤i devar.

Sertlefltirme 10, 20, 30, 10 sn.de bir 5, 10, 15, 20 Ayarlama yok 5. 10. 20 Ayarlama yok 10, 15, 20 10, 20, 30zaman 40, 120 uyar› 30, 40, 60 40,seçenekleri Ayarlama yok(sn)

Ifl›k ucu 8 (2, 8, 10, 9 8 (3, 13 de 8 8 (4, 11, 13 de 7.5 8.5 10x13kal›nl›¤›(mm) 13 de var) var) var)

Otoklav, Yüzey Otoklav, Yüzey Otoklav, fieffaf Otoklav, kuru YüzeyEnfeksiyon yüzey dezenfektan› yüzey dezenfektan› koruyucu k›l›f hava dezenfektan›Kontrolü dezenfektan› dezenfektan› sterilizatörü,

yüzeydezenfektan›

Tablo 1: LED Iflik Cihazlar›n›n Özellikleri

Bluphase Ivoclar Vivadentwww.›voclarvivadent.us.comwww.guneydis.com

Elipar FreeLight 2 3M ESPEwww.3MESPE.com

L. E. Demetron II Kerr Corp.www.kerrdental.com

SmartLite ‹Q DENTSPLY Caulkwww.caulk.comwww.liderdis.com

Coltolux LED Coltene Whaledentwww.coltenewhaledent.comwww.sarpdental.com

FLASH-lite 1401 Discus Dentalwww.discusdental.com

Radii Plus SDI Inc.www.sdi.com.au

Ultra-Lume LED 5 UltradentProducts Inc.www.ultradent.com

Bilgi için

Page 80: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

ürün teknik

92 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

de ›fl›k cihaz›ndan ç›kan ›fl›¤›n uçtan iti-baren da¤›lma göstermesi özelli¤idir. Ifl›kda¤›tma özelli¤i en az olan cihazlarda ›fl›kyo¤unlu¤u daha az azalacak ve kompozi-te olan mesafe art›fl›ndan da en az etki-lenme söz konusu olacakt›r. Ölçümlerdeen yüksek ›fl›k yo¤unluklar›, her ikisi de1000 mW/cm2’nin üstünde olan Bluephase ve LE Demetron II cihazlar›ndan,en düflük de¤er ise Flash Lite 1401’denelde edilmifltir.

Sertleflme derinli¤i:Ifl›¤›n yüzeyden itibaren ne kadar derin-li¤e kadar kompoziti sertlefltirebilece¤i-ni gösterir. Ifl›¤›n kompozit materyalinene kadar iyi penetre olabildi¤iyle ilgili-dir. Sertleflme derinli¤i afla¤›daki özel-liklere ba¤l›d›r: -Ifl›k yo¤unlu¤una ve ›fl›¤›n da¤›l›m›na,-Kompozitin tipi, rengi, opakl›¤› ve için-deki fotoinisiyatöre -Ifl›k cihaz› ucunun kompozit yüzeyineolan uzakl›¤›na.Herculite (Kerr Dental) mikrohibrit kom-pozit kullan›ld›¤›nda en fazla sertleflmederinli¤i LE Demetron II cihaz›yla eldeedilmifltir. Helimolar (Ivoclar) mikrofilkompoziti kullan›ld›¤›nda ise en fazla de-rinlik LE Demetron II, Coltolux, Flash-Lite’s 1401, Elipar Freelight 2 veRadii Plus cihazlar›yla elde edilmifltir. 2mm Herculite tabakas›n› sertlefltirmekiçin cihazlar›n ço¤u en az›ndan 40 sn. ge-rektirdi. Ancak SmartLite IQ, 40 sn. ilebile bu sertleflme derinli¤ine ulafl›lamad›.

S›cakl›k art›fl›:Sertleflme sürecinde meydana gelebilens›cakl›k art›fl› ölçülmüfltür. S›cakl›k art›-fl›n›n ço¤u kompozitin kendisinin sert-

leflme reaksiyonu s›ras›nda ç›kard›¤› ek-sotermik ›s›dan kaynaklanmaktad›r. Sa-dece cihaz›n neden oldu¤u ›s› art›fl›n›ölçmek için, tüm cihazlarla ayn› kompo-zit kullan›lm›flt›r. Laboratuvar ortam›ndaelde edilen de¤erler s›cakl›k art›fl›na ge-re¤inden fazla önem vermeye yol açabi-lir. Ancak klinikte bu art›fl önemli sonuç-lar do¤urmayabilir. Örne¤in dentinin,pulpan›n korunmas› amac›yla daha dü-flük bir ›s› iletimi özelli¤i vard›r.40 sn’lik sertleflme süresinde en yükseks›cakl›k art›fl›na (12OC’den fazla) Ultra-lume LED5, Blue phase ve LE Demet-ron II yol açarken, en düflük s›cakl›k ar-t›fl› (7,4oC) Smartlite IQ ile gerçekleflti.

Kablolu mu, kablosuz mu?Kablosuz ›fl›k cihaz›n›n baz› avantajlar›olaca¤› aç›kt›r. Ancak tercih söz konusuoldu¤unda birkaç noktan›n dikkate al›n-mas› gereklidir; ›fl›k cihazlar›n›n ne ka-dar s›k ve ne kadar uzun kullan›ld›¤› gi-bi. S›k ve yo¤un kullan›mlar daha yük-sek enerji kapasitesi olan bataryal› ci-hazlar gerektirecektir. Bu cihazlarda Lit-hium-ion (Li-ion) veya Nickel Metal-Hydride (Ni-MH) bataryalar kullan›lmak-ta olup, de¤iflim maliyetleri ortalama100 USD civar›ndad›r. Öteki cihazlardaise de¤ifltirilemeyen ama flarj edilebilirbatarya kullan›lmakta olup, flarj olmakabiliyeti sona erdi¤inde cihaz›n at›lma-s› gerekecektir. Li-ion bataryalar Ni-MHbataryalardan daha güçlü, uzun ömürlüve daha yeni teknolojiye sahiptir.

Klinisyenlerin görüflü:2005 y›l›nda yap›lan Ürün De¤erlendir-me Forumu’na kat›lan diflhekimlerinebu cihazlar hakk›ndaki görüflleri sorul-

du. De¤erlendirmenin cihazlar›n esteti-¤i, ele uyumu, kullan›m rahatl›¤›, fiberoptik cihaz ucu seçenekleri, a¤›z içi ana-tomisine uygunlu¤u, enfeksiyon kontro-lü ve tezgah üstünde kaplad›¤› alan ba-k›m›ndan yap›lmas› istendi. Laboratuvarde¤erlendirmelerinde sertleflme derinli-¤i ve ›fl›k gücü aç›s›ndan LE DemetronII cihaz› en yüksek sonuçlar› almas›nara¤men, diflhekimleri de¤erlendirmele-rinde bu cihaza büyük olmas›ndan dola-y› en düflük puan› verdi. Foruma kat›landiflhekimleri en yüksek puan› Blue Pha-se ve Flash Lite 1401’e verdi. Her bircihaz için ortalama 70 diflhekiminin gö-rüflleri al›nm›flt›r. Birçok LED cihaz›ndaso¤utucu fan gereksinimi olmamas›nara¤men yo¤un kullan›mlar s›ras›nda afl›-r› ›s›nma söz konusu olabilmektedir. Bunedenle cihazlarda, afl›r› ›s›nmay› önle-mek için otomatik kapanma özelli¤i kul-lan›lm›flt›r. LE Demetron ve Blue Pha-se cihazlar›nda ise so¤utucu fan konul-mak suretiyle bu problemin önüne geçil-mifltir.

Kaynaklar:1- www.ada.org . Professional Product Review, Ekim2006 2- www.bdjeastmancpd.com. British Dental Journal,Say› 193.

Blue phase Coltolux Elipar FLASH-Lite L.E Demetron Radii Plus SmartLite IQ Ultra-Lume FreeLight2 1401 II LED5

Mükemmel % 18 14 7 25 3 11 10 20Çok iyi % 38 43 28 36 22 33 32 35‹yi % 30 25 34 22 32 31 32 27Vasat % 11.5 11 21 10 33 17 22 12Zay›f % 2.5 6 9 6 9 7 4 5Kabul 0 1 1 1 1 1 0 1edilemez %

Tablo 2: Klinisyenlerin görüflü

Coltolux

Page 81: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

‹ lk dura¤›m›z Kazl›çeflme. Kazl›çeflme, asl›nda Zeytinbur-nu’nun ilk kuruldu¤u yer. Fetihten sonra kentte yaflayanRum din adamlar› aras›nda bir anlaflmazl›k ç›k›nca, Ku-

düslü Papazlar olarak bilinen din adamlar› Zeytinburnu-Kazl›-çeflme aras›ndaki bofl araziye yerleflmifller. Sonradan buras›papazlar›n dikti¤i zeytin a¤açlar› nedeniyle Zeytinburnu ola-rak an›lmaya bafllam›fl.Kazl›çeflme, 150 y›l kadar önce de ‹stanbul’un sanayi bölgele-rinden biri olmufl. Deri fabrikalar› (tabakhaneler) buraya yer-leflmeye bafllam›fl, onlar› dokumac›lar izlemifl. Böylece Kazl›-çeflme sanayinin merkezi olurken, Zeytinburnu da yoksul ge-cekondular›n türedi¤i bir iflçi semti olarak geliflmifl. 1990’l› y›llarda Kazl›çeflme’deki deri fabrikalar› y›k›ld›. Fabri-kalar y›k›l›nca geriye yaln›zca tarihi eserler ve bombofl bir ara-zi kald›. Aradan y›llar geçmesine ra¤men bu çevrede hiçbir dü-zenleme yap›lmad›. Halbuki 15 milyonluk kentin nefes ald›¤›

yerlerden biri, büyük bir park olmal›yd› buras›. Oysa her tarafçöplük gibi, molozlar dökülmüfl akla ziyan bir ortam.

Ne kaz ne de çeflme kalm›flDemirhane Caddesi’nin tam ortas›ndaki çeflme ise, semte ad›-n› da veren Kazl›çeflme’dir. Söylenceye göre ‹stanbul’u kufla-tan Osmanl› Ordusu su ararken, uçuflan kazlar izlenir, onlar›nkondu¤u yer kaz›l›nca su bulunur. O olay›n an›s›n› yaflatmakiçinde mermer bir kaz kabartmas› çeflmenin üstüne konulur.fiimdi çeflmenin ne suyu, ne de kaz kabartmas› kalm›fl. Ziraak›ls›z›n biri kaz kabartmas›n› çalm›fl. Kazl›çeflme’nin karfl›s›nda fetihten önce infla edildi¤i söyle-nen, ancak tarihi hiçbir özelli¤i bulunmayan Fatih Camii’nin,biraz ilerisinde de Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Pafla ta-raf›ndan yapt›r›lan bir mescit vard›r. Kazl›çeflme’nin çapraz›nda da küçük bir kilise görülür. Buras›

gezi Ersoy Soydan [email protected]

94 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Kazl›çeflme’den Merkezefendi’ye...

Her köflesi tarih kokan güzel‹stanbul’umuzu keflfetmeyi sürdürüyoruz. Bu kez Kazl›çeflme’den,Merkezefendi’ye kadar yürüyece¤iz.

Page 82: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

asl›nda Hagia Paraskevi Ayazmas›’d›r, cuma günleri aç›ld›¤›için Cuma Kilisesi olarak adland›r›l›r. Ayazman›n göz hastal›k-lar›na ve felçlilere iyi geldi¤ine inan›l›r.

Alevi Tekkesi’nden Cemevi’ne dönüflKazl›çeflme’nin arkas›nda da bir Alevi Tekkesi vard›r. ErikliBaba ya da Periflan Baba olarak adland›r›lan tekkenin avlusun-da birçok mezar görülür. Bunlardan birinin tekkeye de ad›n›veren Erikli Baba’ya ait oldu¤u kabul edilir. Söylenceye göreErikli Baba ‹stanbul’un fethine kat›lan erenlerden biriymifl vedaha sonra bu araziye tekkesini kurmas›na izin verilmifl.19.yy’da Periflan Baba taraf›ndan canland›r›lan tekke 1925 y›-l›nda kapat›lm›fl. Uzun y›llar boyunca konut olarak kullan›lanbina geçti¤imiz y›llarda onar›lm›fl, flimdi cemevi olarak faali-yet gösteriyor.

Ermeni, Rum ve Müslüman iç içeErikli Baba Cemevi’nin önündeki yoldan devam edip, tren istas-yonunun alt›ndan geçince hastaneler bölgesine var›l›yor. As›rl›kErmeni ve Rum hastaneleri, do¤umevi, gö¤üs hastal›klar› hasta-nesi hepsi birbiri ard›na dizilmifl. Daha ilerisi de mezarl›klar böl-gesi. Müslüman ve H›ristiyan mezarl›klar› yan yana. Kazl›çeflme tren istasyonunun bitifli¤inde Surp P›rgiç ErmeniHastanesi var. 1834 y›l›ndan beri hizmet veren hastane, sonderece modern ve din ayr›m› gözetmeksizin faaliyetini sürdü-rüyor. Hastanenin avlusunda Surp P›rgiç ad›nda bir kilise debulunuyor. Kilisenin çevresinde de aralar›nda ünlü bankerGülbenkyan’›n ailesinin de bulundu¤u birçok an›t mezar var.Ermeni Hastanesi’nin karfl›s›nda da 1839 y›l›nda hizmete gi-ren Bal›kl› Rum Hastanesi bulunuyor. Hastanenin içinde birde huzurevi var. Bu hastanenin 650 yata¤›n›n 585’i paras›z te-davi gören hastalara ayr›lm›fl. Hastanenin ruh ve sinir hasta-l›klar› servisi, Bak›rköy’den sonra ‹stanbul’daki en büyük ser-vismifl, özellikle madde ba¤›ml›lar› burada tedavi ediliyor. Bal›kl› Rum Hastanesi’nin karfl›s›nda Semiha fiakir Do¤umevi,biraz daha ileride de Yedikule Gö¤üs Hastal›klar› Hastanesivar. Müslüman mezarl›klar› aras›ndan ilerlendi¤inde Bal›kl›Caddesi’ne var›l›yor. Burada Rum ve Ermeni mezarl›klar›yla,Bal›kl› Manast›r› bulunuyor.

Fethin alameti canlanan bal›klarBal›kl› Manast›r›’n›n ünü mucizeler yaratt›¤› kabul edilenayazmas›ndan gelir. Zoodohos Pigis (Yunanca hayat ba¤›flla-yan kaynak) Ayazmas›, havuzunda yaflayan k›rm›z› bal›klar›nedeniyle Bal›kl› Ayazmas› olarak da adland›r›l›r. Söylenceyegöre, fetih öncesinde manast›rda bal›k k›zartan bir keflifl Türk-lerin ‹stanbul’u alamayaca¤›ndan o kadar eminmifl ki, yan›n-dakilere söyle demifl: “E¤er bu tavada k›zaran bal›klar dirilir-se, iflte o zaman ‹stanbul da düfler.” Derken, k›zarm›fl bal›klardirilmifl, birer ikifler tavadan atlayarak suda yüzmeye baflla-m›fl. Bu olay, Rumlarca fethin alameti olarak görülmüfl.Ayazman›n bulundu¤u yere merdivenle iniliyor. Merdivenle-rin bitti¤i yerde bir dehlizin girifli görülüyor. Eski ‹stanbullu-lar bu dehlizin ucunun Ayasofya’ya uzand›¤›n› söylerdi. Ziya-

retçiler ayazman›n flifal› suyundan medet umar, kimi suyuiçer, kimi de oras›na, buras›na sürer. Ya da çeflmenin yan›ndaduran plastik fliflelere doldurarak evine götürür ki al›nan busuya da ayazmal›k denir.

‹stanbul’daki tek aktif manast›rManast›r›n, 5. Yüzy›lda ayazman›n kerametiyle iktidara geldi-¤ini sanan ‹mparator Leon taraf›ndan infla ettirildi¤i kabul edi-lir. Surlar›n d›fl›nda olmas› nedeniyle birçok kez y›k›l›p, yeni-den infla edilen manast›rdaki binalar ve Meryem Ana Kilisesison olarak 1835 y›l›ndan temelden infla edilmifl. Utanç verici6-7 Eylül olaylar›nda manast›r da büyük hasar görmüfl, hattakeflifllerinden biri öldürülmüfl. Buras› Adalar’daki Rum manas-t›rlar›n› saymazsak, ‹stanbul içindeki tek aktif manast›rd›r.Üstelik Bizans döneminden beri faaliyetini sürdüren manast›r-da rahibeler yafl›yor. Manast›r›n dikkat çekici bir yeri de avlusu. Dikkatli bak›ld›-¤›nda avlusunun mezar tafllar›yla döfleli oldu¤u görülür. ‹flinilginç taraf›, mezar tafllar› Türkçe’dir, ancak Grek alfabesiyleyaz›lm›flt›r. (Karamanl›ca) Grek Alfabesi’ndeki harfleri tan›yanbiri rahatl›kla, o¤luna doyamayan baban›n a¤›d›n› okuyabilir.

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 95

Page 83: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

gezi

96 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Hrant Dink’e hüzünlü bir “merhaba”Bal›kl› Manast›r›’ndan ç›k›p yolun karfl›s›na geçince ErmeniMezarl›¤›’na var›l›r. Mezarl›¤›n kap›s›ndan girildi¤inde ‹stan-bul’un en son infla edilmifl Ermeni Kilisesi görülür. 1985 y›l›n-da infla edilmifl Surp Sarkis fiapeli’nin karfl›s›nda da çiçekler-le bezenmifl taze bir mezar vard›r. ‹flte burada yi¤idim, asla-n›m yat›yor: Hrant Dink.

Mezarl›ktan ç›k›p Merkezefendi'ye do¤ru yol almaya bafllaya-l›m. Az önce Kazl›çeflme'nin metruk durumu için k›zm›flt›m,flimdi ise birkaç tane Avrupa standartlar›nda park yapt›klar›için belediyeyi kutluyorum. Merkezefendi Caddesi üzerinde, semte de ad›n› veren MerkezEfendi külliyesi bulunuyor. Osmanl› döneminde “MevlevihaneYenikap›s›” (Mevlanakap›) olarak adland›r›lan sur kap›s›n›nd›fl›nda kurulan bu külliye, Halveti tarikat›n›n Sümbülî kolu-nun en önemli tekkelerinden biridir. Tekkeyi 1514 y›l›nda“Merkez Efendi” unvanl› fieyh Musa Musliheddin kurmufl.Çok sevilen bir din adam› olan Merkez Efendi ayn› zamandahekimmifl. Hatta Mesir macununun onun buluflu oldu¤u söy-lenir. Merkez Efendi öldükten sonra buraya gömülmüfl, za-manla infla edilen binalarla büyük bir külliye oluflmufl. Türbe-si özellikle ramazan ay›nda ve kandil gecelerinde binlerce in-san taraf›ndan ziyaret ediliyor.

‹tri ve ‹smail Dede’yi yetifltiren MevlevihaneBu semtteki bir di¤er önemli külliye ise Mevlevihane Caddesiüzerindeki Yenikap› Mevlevihanesi’dir. Bir zamanlar Kon-

ya’dan sonra Mevlevili¤in en önemli merkezi say›lan Yenika-p› Mevlevihanesi Yeniçeri Katibi Malkoç Mehmed Efendi tara-f›ndan infla ettirilmifl ve 1597 y›l›nda aç›lm›flt›. Aflevi, çileha-neleri, misafirhanesi, mezarl›klar›, semahanesiyle büyük birkompleks olan tekke bir 'asitane'ydi zaman›nda. Bir tekkeninasitane olabilmesi için t›pk› manast›rlar gibi kentin uza¤›nda,genifl araziler içine kurulmas› gerekiyordu, dünyadaki 300'eyak›n mevlevihaneden yaln›zca 14'ü asitaneydi. Asitanelerde“Aflç› Dede” olarak adland›r›lan dedeler, Mevlevili¤e girmekisteyen kiflileri (derviflleri) kap›da karfl›lay›p ona musiki, din,dil, matematik ve geometri e¤itimi veriyor, nefsinin k›r›lmas›için belirli ifllere gönderiyor, zaman› geldi¤inde de çilehaneyesokuyormufl. Yani Aflç› Dede ham insan› piflirmekle görevliy-mifl. Asitanelerde dervifllere nak›fl, tezhip, hat ve kalem ifli ö¤retili-yormufl, müzik Mevlevili¤in bir parças› oldu¤u için, her derviflen az bir müzik aleti çal›yormufl. Ünlü besteci Itri ve ‹smailDede Efendi de burada yetiflmifl. Yenikap› Mevlevihanesi, Osmanl› döneminde devlet adamla-r›yla yo¤un bir iliflkiye girmifl ve büyük sayg›nl›¤a sahipmifl.20. yüzy›l›n bafllar›nda 1. Dünya Savafl› y›llar›nda hastane ola-rak kullan›lan yap›, tekkelerin kapat›lmas›ndan sonra da ço-cuk yurdu olarak kullan›lm›fl. Geçirdi¤i yang›nlardan sonrabirçok binas› yok olan ve küçülen Mevlevihane, 2007 y›l›ndaVak›flar Genel Müdürlü¤ü taraf›ndan onar›ld› ve tekrar aya¤akald›r›ld›.

Baflka bir ‹stanbul yolculu¤unda buluflmak umuduyla…

Mevlevili¤in en önemli merkezi say›lanYenikap› Mevlevihanesi, aflevi, çilehaneleri, misafirhanesi, mezarl›klar›, semahanesiyle büyük bir kompleks, ayn› zamandadünyadaki 14 asitaneden de biriymifl.

Page 84: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

sa¤l›k dünyas› Diflhekimi P›nar Ezerler ‹zar [email protected]

98 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Özel hastanelerin hastalardan “fark” ad› alt›ndaek ücret almas›ndaki kontrolsüzlük Çal›flma veSosyal Güvenlik Bakanl›¤› taraf›ndan izleniyor. Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› özel hastanelerde vatan-dafl›n tepkisine neden olan fark ücretlerinin bir müddet izlene-ce¤ini aç›klad›. Sa¤l›k Bakanl›¤› Ocak 2008’de fark ücretlerinetavan getirmeye haz›rlan›yor. ‹stanbul Tabip Odas› ise özel has-tanelerde istenen fark ücretleriyle ilgili vatandafl flikayetlerininartt›¤›na iflaret ediyor. 15 Haziran’da yürürlü¤e giren “sa¤l›ktatek çat›” uygulamas›yla, kamu ve özel hastanelere sevk zorun-lulu¤u ortadan kalkt›.

Hasta flikayetleri artt›Sosyal Güvenlik Kurumu’nun verdi¤i paket fiyat d›fl›nda özelhastanelerin hastalardan “fark” ad› alt›nda ek ücret almas›na isegeçifl döneminde izin verildi. Ancak kimi özel hastaneler taraf›n-dan muayene ve tedavide kontrolsüzce talep edilen ve f›rsatç›l›-¤a dönüflen fark ödemesi en önemli vatandafl flikayetlerinden bi-ri olmaya bafllad›. Özel hastanelerde muayene için hastalardanistenen 25 YTL ile 150 YTL aras›nda de¤iflen farklar ve ameliyatöncesi hastalara ne kadar fark ödeyece¤i belirtilmeden imzalat›-lan sözleflmeler Tabip Odalar›na yap›lan hasta flikayetlerinin art-mas›na neden oldu.

Fark›n üst s›n›r› belirlenmeli Konuyu de¤erlendiren Sa¤l›k Bakanl›¤› Müsteflar Yard›mc›s›Prof. Dr. Sabahattin Ayd›n, sistemi kontrol etme amac›yla konu-lan katk› pay› uygulamas›na devam edeceklerini, fakat istenenfark konusunda tavan›n belli olmas›n›n gerekti¤ini belirtti. Ön-

celikle arz talep dengesinin sa¤lanmas› gerekti¤ini, doktor vehemflire say›s›n›n az oldu¤unu, bu nedenle arz-talep dengesinineflit olmad›¤›n› söyleyen Prof. Dr. Ayd›n yine de sosyal bir dev-lette kontrolsüz fark al›nmas›n›n mümkün olmad›¤›n› ifade etti.Sa¤l›k Bakanl›¤› ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ortak bir çal›fl-ma yapt›klar›n› ve bu sorunu en k›sa sürede vatandafl› ma¤duretmeyecek flekilde çözümleyeceklerini söyledi.

Bofl sözleflme imzalat›lmas› suçturÖzel Hastaneler ve Sa¤l›k Kurulufllar› Derne¤i (OHSAD) Baflka-n› Dr. Muharrem Usta ise yo¤un bak›m ve ameliyat öncesi has-talara bofl sözleflme imzalat›lmas›n›n suç oldu¤unu, ellerinde so-mut belge olanlar›n mutlaka Sosyal Güvenlik Kurumu’na ve der-neklerine baflvurmas›n›, özel hastanelerin karalanmamas›n› is-tedi. Böyle bir uygulaman›n Sosyal Güvenlik Kurumu’nun söz-leflmeyi feshi anlam›na geldi¤ine iflaret eden Dr. Muharrem Us-ta, fark konusuna Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›’n›n ka-rar vermesi gerekti¤ini, Sa¤l›k Bakanl›¤›’n›n konusu olmad›¤›n›belirtti.

Art›k hastane hastane dolafl›lmayacakSa¤l›k Bakanl›¤›’n›n

bafllatt›¤› dijital altyap›çal›flmalar›yla

hastanelerdeki kritikyatak, personel ve

ekipman takip edilecek, ambulanslar

olay yerinin neredeoldu¤unu ekrandan

görebilecek, kazalara enk›sa sürede müdahale

edilebilecek.

Sa¤l›k Bakanl›¤›, say›s›n› art›rd›¤›112 acil yard›m ambulanslar›n›ndaha etkin ve süratli hizmet vere-bilmesi için dijital altyap› çal›flma-lar›n› bafllat›yor. fiimdiye dek 41ilde tamamlanan altyap› çal›flma-lar›n›n 2008 y›l› bafl›nda ülke ça-p›nda tamamlanmas› amaçlan›-yor. Kurulan dijital altyap›yla has-tanelerdeki kritik yatak, personelve ekipman takip edilebiliyor. Diji-tal altyap› sayesinde ambulanslar olay yerininnerede oldu¤unu ekrandan görebilecek, böyle-ce kazalara en k›sa sürede müdahale edilebile-

cek. Ayn› sistem, hastanelerdekibofl yatak say›s›n› da gösterecek.Yaral›lar bu sayede hastane hastanedolaflt›r›lmayacak. Sistemle, ara-yanlar›n telefon numaralar›n›n tes-piti yap›l›yor. Dijital harita üzerin-den olay yerinin ve ambulanslar›nkonumlar› görülebiliyor. Tüm telsizve telefon görüflmelerinin ses kay›t-lar› otomatik olarak kaydediliyor.Komuta merkezince al›nan bilgiler

uydu arac›l›¤›yla ambulanstaki ekrana aktar›l›-yor. Araç takip sistemiyle, ambulans›n takibi veyönlendirilmesi yap›labiliyor.

Özel hastanede fark ücretinetavan geliyor

Page 85: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

100 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

sanat gündemi Diflhekimi Nilgün Onar›c› [email protected]

‹stanbul Kültür Sanat Vakfi (IKSV)taraf›ndan düzenlenen ve bu y›l 10. su

gerçeklefltirilen Uluslararas› ‹stanbulBienali’nde, 96 uluslararas› sanatç› vesanatç› grubu 150’yi aflk›n projesiyle

“‹mkans›z De¤il Üstelik Gerekli: Küresel Savafl Ça¤›nda ‹yimserlik”

temas›n› iflledi.

‹stanbul’da, befl ayr› mekanda sanatseverlerle buluflan proje-ler “Küreselleflmenin yaratt›¤› de¤iflimden kaçmak mümkünmü?” sorusuna yan›t arad›. Bienalin küratörü olan Hou Han-

ru taraf›ndan, bienal mekanlar› Atatürk Kültür Merkezi, Antre-po No:3, IMÇ, Santralistanbul ve Kad›köy Halk E¤itim Merkeziolarak belirlendi. Küratör Hou Hanru, bu befl mekan›n her biri-ni ayr› bir temayla ele ald›¤›n› ve temalar› da her mekan›n sim-gesel anlam›na, mimarisine, geçmifline, ifllevine ve hayat›ndakiyerine göre belirledi¤ini ifade etti. AKM’de politika, IMÇ’de eko-nomi, Antrepo No:3’te toplum ve kent hayat›n› konu alan proje-ler sergilendi.Antrepo No:3’te yer alan “Rüya Evi” isimli proje sadece gecele-ri izlenebiliyor. Bu serginin amac›, rüya görmek, hayal kurmak,çal›flmak, uyumak olarak aç›klanan gece aktivitelerinin izleyicitaraf›ndan sergi mekan›nda deneyimlenmesi olarak aç›klan›yor.22 Eylül 2007, Cumartesi günü, saat 21:00’de bafllayan “Diflle-rimiz Bembeyaz Olacak” isimli performans, projeksiyon ve ses-lendirmeden olufluyordu. Performans›n ard›ndan isteyenler sa-bah 04:00’e kadar Rüya Evi’ni gezdi.

Çocuklar için de sanatBu y›l, bienalde “Çocuklar Bienal ile Tan›fl›yor” projesi yer ald›.Antrepo No:3’te yer alan atölyede, çocuklar›n ça¤dafl sanat› ta-n›malar›, baz› temel sanat terimleri ve kavramlar›n› ö¤renmele-ri hedeflendi. Ayr›ca, çocuklar atölyede kendi özgün çal›flmala-r›n› yaratt›lar.Küratörlü¤ünü Hou Hanru’nun yapt›¤› 10. ‹stanbul Bienali, bie-nal tarihindeki en politik bienal olmas›yla haf›zalar›m›zda yeretti. Hanru, 1963 y›l›nda Guangzhou, Çin’de do¤du. Pekin GüzelSanatlar Temel Enstitüsü’nde e¤itimini tamamlad›. 1990 y›l›n-dan bu yana Paris’te yaflayan Hanru, bir elefltirmen ve küratorolarak sayg›n bir isim kabul ediliyor. Her fley, Hanru’nun bienaltan›t›m yaz›s› ve bu yaz›ya tepki gösteren Prof. Dr. Nazan Erk-

Küresel Savafl Ça¤›nda ‹yimserlik

‹mkans›z De¤il Üstelik Gerekli:

Page 86: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 101

men’in yaz›l› aç›klamas›yla bafllad›. Han-ru, yaz›s›nda flunlar› anlat›yordu:

Hou Hanru: “Küresel savafl ça¤›nda yafl›yoruz” “Bu savafl, çat›flma ve çarp›flmalar›n bü-yük bölümü, geliflmekte olan ülkelerdegerçeklefliyor. ‹mparatorluk’un merkezidünyan›n geri kalan›na ac›mas›zca fliddetihraç etti. Öte yandan, sömürgelikten ç›k-ma ve ba¤›ms›zl›k aflamas›ndan modern-leflme ve küreselleflme aflamas›na yap›-lan zorlu geçiflte, geliflmekte olan dünya-n›n karfl› karfl›ya bulundu¤u bir zorluk dasöz konusu. Üçüncü Dünya, bat›l› olmayan dünyan›nuzun sömürgelik y›llar›ndan sonra ba-¤›ms›zlaflma, kendi ulus devletlerini, ken-dini tan›ma, ba¤›ms›zl›k ve eflitlik ilkeleritemelinde icat etme projesiydi. Modern-leflme tam da bu hedefe giden yol halinegeliyor ve çoklu modernlikler bu yolunideolojik ana hatlar›n› sa¤l›yor. Dolay›s›y-la Üçüncü Dünya, tan›m› itibar›yla küre-sel bir proje. Kitleleri, Üçüncü Dünya içinmümkün tek yol olarak modernleflmeninönemine ikna etmek için elit s›n›f›n, ‘da-ha afla¤›’ s›n›flar›n, silahl› kuvvetlerin veuluslararas› yard›m›n kabul, iflbirli¤i vedeste¤ine ba¤l› modernlikleri ve reform-lar› dayatman›n tepeden inme modelleri-ne baflvurmas› gerekmektedir. Bu dayatma genellikle fliddetli ve dikta-törce olmufltur ve halk›n hayat koflullar›n-daki soysuzlaflmaya egemen s›n›flar›n ay-r›cal›klar›n› protesto ederek tepki göster-mesi, IMF ve Dünya Bankas› gibi liberalkapitalist güçlerin d›fl ve uluslararas› ara-c›lar›na karfl› kitlesel hareketlilik ve pro-testolarla direnerek toplumsal haklar›n›geri almas› gerekmektedir. Bu toplumsalhareketlilikler ayn› zamanda uzun süre-dir ‘gömülü’, sa¤ milliyetçilik, etnomer-kezcilik, ›rkç›l›k ve dini tutuculuk gibibirçok muhafazakar ideolojiyi ve de¤erle-ri de uyand›rd› ve bu gruplar›n ‘yenidendo¤mas›’na ve kritik toplumsal boflluklariçerisinde popüler olmas›na izin verdi.

Üçüncü Dünya flimdi bir çeliflkiyle karfl›karfl›ya; ‘yeniden do¤ufl’a varabilmekhem bir kriz hem de bir hedef haline gel-di. Kilit soru, bat›l› olmayan dünyan›n hâ-lâ, liberal kapitalizmin sürükledi¤i ve Ba-t›l› güçlerin tahakkümü alt›ndaki küresel-leflmenin do¤urdu¤u zorluklar karfl›s›ndaetkili modernleflme ve modernlik model-leri icat edip edemeyece¤i. Bat›l› olmayan ilk modern cumhuriyetler-den ve geliflen dünyan›n kilit oyuncula-r›ndan biri olarak Türkiye’nin tarihi veson dönem konumu bu yöndeki en radi-kal, çarp›c› ve etki uyand›ran vakalardanbirini oluflturuyor. Ancak can al›c› bir so-run, Kemalist proje taraf›ndan savunulanmodernleflme modelinin yine de sistemedahil baz› çözülemez çeliflkiler ve ikilem-lerle dolu, tepeden inme bir dayatma ol-mas›: Reformlar›n, devrimci birer araçolarak gerekli olmalar›na ra¤men yar›as-keri bir flekilde dayat›lmas› demokrasi il-kesine ayk›r›yd›”.

Hanru’ya tepkiHanru`nun bienalin ruhunu anlatan yaz›-s› bu. Marmara Üniversitesi Güzel Sanat-lar Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Nazan Erk-men’in 131 ö¤retim üyesinin imzas›ylabirlikte kamuoyuna sundu¤u yaz›ysa flöy-le: “10. Uluslararas› ‹stanbul Bienali Kü-ratörü Hou Hanru’nun Bienal Katalogu veRehberi’nde yer alan ‘‹mkans›z De¤il Üs-telik Gerekli: Küresel Savafl Ça¤›nda‹yimserlik’ adl›, özgür sanat ard›nda giz-lenen yanl› ve kas›tl› ifadelerin geçti¤i bil-dirisi bienale gölge düflürmektedir.Emperyalist güçlere kars› verilen Kurtu-lufl Savafl›’n›n ‘Kemalist proje’, ‘tepedeninme bir dayatma’ ve T.B.M.M.’nin ald›¤›kararla uygulanan devrimlerin ‘yari aske-ri dayatma’ ve ‘demokrasi ilkesine ayk›r›’olarak nitelendirilmesi ve ‘Yurtta SulhCihanda Sulh’ diyen Türkiye Cumhuriye-ti’nin büyük önderi Mustafa Kemal Ata-türk’ün ‘anti hümanist’ olarak suçlanma-s›, bilgisizli¤i aflan, kas›tl› bir ifade olaraköne ç›kmaktad›r.

Son derece hassas zamanlar yaflayan vetoplumsal, etnik k›flk›rtmalarla karfl› kar-fl›ya b›rak›lan Türkiye’de destekledi¤imizbir etkinlik olarak yap›lan 10. Uluslarara-s› ‹stanbul Bienali Küratörü’nün bu konu-da daha duyarl› olmas›n› ve Atatürk’ün‘Sanatkar, cemiyette uzun cehid ve gay-retlerden sonra aln›nda ›fl›¤› ilk hissedeninsand›r’ sözündeki gibi, ancak bu duyar-l›l›¤› tafl›yanlar›n sanatç› olmaya lay›kolabilece¤ini hat›rlat›yoruz. Bizler Marmara Üniversitesi Güzel Sanat-lar Fakültesi Ö¤retim Elemanlar› olarakbu talihsiz ifadeleri fliddetle k›n›yor ve gö-rüfllerimizi kamuoyuyla paylaflmak isti-yoruz.”‹nsan bu sat›rlar› okuyunca flunlar› dü-flünmeden duram›yor: Güzel Sanatlar Fa-kültesi, tepkisini daha yarat›c› bir flekildeortaya koyamaz m›yd›? Kamuoyu olanbizlerle paylaflt›¤› görüfllerini sanatkarbir flekilde ifade ederek aln›nda ›fl›¤› ilkhisseden olmak istemez miydi; böyle yap-t›¤›nda tepkisi daha anlaml› ve kal›c› ol-maz m›yd›? En az›ndan küratörü ve sa-natç›lar› fakülteye davet ederek bir semi-ner düzenleyemez miydi? Hanru’nun d›flar›dan ve ülke tarihimiziçok iyi bilemeden yapt›¤› de¤erlendirme-lere fakülte muht›ras›yla yan›t vermekyerine sanatla derdini anlatamaz m›yd›?Ve o zaman ülkemiz daha özgür, daha ya-rat›c›, daha düflünen bir ülke olmaz m›y-d›? Sahi, bu çok mu zordu?

Küratörlü¤ünü Hou Hanru’nun yapt›¤› 10. ‹stanbul Bienali, bienal tarihindeki en politik bienal olmas›ylahaf›zalar›m›zda yer etti

Page 87: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

duyurular

VEFAT� Yönetim Kurulu Üyemiz Prof. Dr. Gamze Aren’in

annesi Perihan Gürdeniz 30 Eylül 2007 tarihinde, � Diflhekimi Y. Atilla Denizalp’›n babas› M. fiefik

Denizalp 17 Eylül 2007 tarihinde, � Diflhekimi Banu Uras’›n babas› Hakk› ‹lhan Uras

19 Eylül 2007 tarihinde vefat etmifltir.

Meslektafllar›m›z›n ac›lar›n› paylafl›r,baflsa¤l›¤› dileriz.

HOfiGELD‹N BEBEK� Denetleme Kurulu üyemiz Muharrem ‹hsan Gürsoy

ve efli Nevin Gürsoy’un 19 Eylül 2007’de “Deniz”ad›n› koyduklar› bir o¤ullar› oldu.

� Meslektafl›m›z Levent Day›o¤lu ve efli MelahatDay›o¤lu’nun 15 Eylül 2007’de “Mehmet Demir”ad›n› koyduklar› bir o¤ullar› oldu

� Meslektafl›m›z Bar›fl Boz ve efli ‹lknur Boz’un 14Nisan 2007’de “Onur Deniz” ad›n› koyduklar› biro¤ullar› oldu.

Meslektafllar›m›z› ve efllerini kutlar, Deniz’e,Onur Deniz’e ve Mehmet Demir’e sa¤l›kl› veuzun bir ömür dileriz.

Sat›l›k Ünit Fotö[email protected]: 0 533 323 73 10Tel: 0 216 341 24 38

Sat›l›k muayenehane� Komple sat›l›k muayenehane cihaz ve gereçleri

GSM: 0 532 674 42 15� Sat›l›k mülkiyle beraber muayenehane

Tel: 0 212 571 86 78

Devren muayenehaneEtiler’de k›smen veya tamamen devrenmuayenehane GSM: 0 532 254 46 [email protected]

K›rm›z› reçetelerde yaz›labilecek

maksimal dozlar Sa¤l›k Bakanl›¤› hasta tedavisinde ihtiyaç duyu-lan uyuflturucu psikotrop madde ve müstahzarla-r›n›n kontrollü kullan›m›n› sa¤lamak, di¤er birdeyiflle amaç d›fl› kullan›larak suistimalini önle-mek amac›yla, uyuflturucu madde ve müstahzar-lar› için K›rm›z› Reçete uygulamas›na geçmifltir.Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan çeflitli tarihlerde ç›-kar›lan genel gelerle k›rm›z› reçete kapsam›naal›nan uyuflturucu ilaçlar›n reçetelenmesi s›ra-s›nda yaz›labilecek maksimal dozlar›yla bu reçe-teleri yazabilecek uzmanl›k dallar› belirlenmifltir.Di¤er taraftan, ilaç sa¤l›k raporlar›na iliflkin usulve esaslarla, bu raporlar›n geri ödemeye iliflkinifllemleri Maliye Bakanl›¤› taraf›ndan ilgili ku-rum ve kurulufllar›n da görüfllerinin al›nmas› ne-ticesinde haz›rlanan bütçe uygulama talimatla-r›nda belirtilmektedir. Ancak söz konusu ilaçlar›n 25. 05. 2007 tarih ve26532 say›l› 1. mükerrer Resmi Gazete’de ya-y›mlanan 2007 y›l› Tedavi Yard›m›na ‹liflkin Uy-gulama Tebli¤i (S›ra No:8) 12.5 maddesinde Ek-2/C say›l› “Ayakta Tedavide Sa¤l›k Kurulu Rapo-ru ile Verilebilecek ‹laçlar” listesinde yer alanilaçlar aras›nda Fentanyl Transdermal TTS ileMetil Fenidat HCI içeren ilaçlar ve Fentanil Sit-rat’›n oral ve pastil formlar›n›n bulunmas› nede-niyle, bu uygulama sadece geri ödemesi yap›la-cak k›rm›z› reçeteleri kapsamakta olup, eczane-lerden parayla k›rm›z› reçete karfl›l›¤›nda teminedildi¤i durumlarda ise (yani geri ödemesi yap›l-may›p hasta taraf›ndan karfl›lanmas› durumun-da) Sa¤l›k Bakanl›¤› genelgelerinde belirtilen hu-suslar geçerlidir.Bu nedenle, yukar›da belirtilen hususlarla ilgiliolarak 2007 y›l› Tedavi Yard›m›na ‹liflkin Uygu-lama Tebli¤iyle Sa¤l›k Bakanl›¤› genelgelerininuygulanmas›nda karfl›lafl›lan s›k›nt›lar›n kald›r›l-mas›, kamu yarar› ve kamu sa¤l›¤› bak›m›ndanmeydana gelebilecek ma¤duriyetlerin önlenmesiiçin yürütülen çal›flmalara devam edilmektedir.

102 d e r g i • k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7

Page 88: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik

Kontrole tabi ilaçlarSa¤l›k Bakanl›¤› Abbott Laboratuarlar› ‹thalat ve

‹hracat ve Tic. Ltd. ad›na ruhsatl› bulunan,

Fentanyl Citrate 50 mcg/ml 10 ml. Enjektabl Çözelti ‹çeren Flakon Fentanyl Citrate 50 mcg/20 ml Enjektabl Çözelti ‹çeren FlakonFentanyl Citrate 50 mcgl/ml 2 ml ampul

isimli müstahzarlar ayn› isimle ve k›rm›z› reçeteli

sat›lmas› flart›yla Meditera ‹th. ‹hr. Tic. Ltd. fiti.’ne

ruhsat devri yap›lm›flt›r.

Çanakkale Diflhekimleri Odas›

12. Bilimsel Sempozyumu24-25 Kas›m 2007

‹ris Otel Güzelyal›-Çanakkalewww.cdho.org.tr

‹rtibat: Çanakkale Diflhekimleri Odas›Tel: 0 286 214 03 76

Mehmet Selim Ç›dam ‹pek TürközüCan Ahmet ÇekirgeNazmi Tokmak‹mren Hocao¤luEzra BaflkaraÖzlem SucuYusuf Ero¤luEsin ÖzlekNesrin ÖzgürÖzgül YaflarSerpil Karsl›Yazg› AySeda SönmezCengiz SoysalHarika Gökçe Yücel‹lker TopcuIfl›l SerbesMustafa Kemal TopçuAlper Özmen

Emel Ertan›flEmine Y›ld›r›mDemet AymanÖ¤ünç KaraBerna Dinçer K›rb›y›kHacer Y›lmazDönüfl KutunNezif ÇelikAlper Hasan ÜkeHamit BulutEngin TezcanFikriye Yalç›nHüsnü Burak EserAynur DemirYaman YücesoyDamla ZenarSüreyya GürcanOktayo¤luNihan Özlem H›z›rGonca Duygu

Sat›l›k veya devren kiral›kDaire sahibinden 25 y›ll›k, faal muayenehane sat›l›kveya devren kiral›kt›r.GSM: 0 532 511 11 71Tel: 0 212 580 33 23

‹fl ar›yorumMÜDF 2003 y›l› mezunu olup, fiiflli’de ikametetmekteyim. ‹fl ar›yorum. Diflhekimi Olcay KekeçGSM: 0 539 512 53 04

Tel: 0 212 221 72 77

Ortak kullan›mUzman Psikolog Alanur Özalp kendine aitEtiler’deki dairesini diflhekimiyle paylaflmak istiyor.Ayr›nt›l› Bilgi için: Psikolog Alanur ÖzalpGSM: 0 533 544 02 75Tel: 0 212 352 09 43

Devren kiral›kBa¤dat Caddesi, Selamiçeflme, Kad›köy adresinde faaldurumda muayenehane yafll›l›k nedeniyle devrenkiral›kt›r. Santralden, yerinde görüflmek üzere randevual›nmas› rica olunur. Tel: 0 216 363 17 12/337 22 15 GSM: 0 532 241 39 11

Diflhekimi aran›yorFatih, Akdeniz Caddesi’nde bulunan muayenehanedeçal›flacak diflhekimi aran›yor.Diflhekimi Mustafa K›rmac›GSM: 0 542 214 62 96

ARAMIZA HOfi GELD‹N‹Z

‹stanbul Diflhekimleri Odas›’na Eylül-Ekim aylar›nda üye olan

meslektafllar›m›za “Aram›za hofl geldiniz” diyoruz.

k a s › m • a r a l › k 2 0 0 7 • d e r g i 103

Page 89: dergi - İDOGeçen günlerin hüzün ve karmafla rüzgarla-r›yla, gelecek tedirginli¤ini sürekli öne ç›ka-ran bir zaman diliminde ve as›rlard›r sosyo-lojik ve politik