Upload
uentac-guener
View
255
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 1/140
T.C.FIRAT ÜNVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜTARH ANABLM DALI
BZANS MPARATORLUU’NDASARAY TEKLATI
YÜKSEK LSANS TEZ
DANIMAN HAZIRLAYANYrd. Doç. Dr. Sezgin GÜÇLÜAY Zilhace ATA
ELAZI - 2007
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 2/140
II
T.C.FIRAT ÜNVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜTARH ANABLM DALI
BZANS MPARATORLUU’NDASARAY TEKLATI
YÜKSEK LSANS TEZ
Bu tez …/…/…… tarihinde aaıdaki jüri tarafından oy birlii/oy çokluu ile kabuledilmitir.
Danıman Üye Üye
Bu tezin kabulü, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu’nun …/…/….. tarih ve……………………. sayılı kararıyla onaylanmıtır.
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 3/140
III
ÖZET
Yüksek Lisans Tezi
Bizans mparatorluu’nda Saray Tekilatı
Zilhace ATA
Fırat ÜniversitesiSosyal Bilimler Enstitüsü
Tarih Anabilim Dalı
Saray, hükümdarın oturduu büyük bina olmanın yanı sıra yönetimin merkezi
olması açısından önem taır. Bizans mparatorluu’nda saraylar mimari olarak büyük ve
gösterili binalardı. Bu büyüklük ve gösteri Bizans’ın gücünü temsil ediyordu.
Romanın daha çok Sasani – ran saraylarından etkilenerek yaptırdıı büyük ve
gösterili saraylar, Bizans mparatorluu’na miras kalmı ve Bizans da bu mirasın hakkını
vererek çok daha büyük ve gösterili saraylar meydana getirmitir. Konstantinopolis’in
kuruluundan itibaren genel olarak XII. yüzyıla kadar imparatorlar Büyük Saray’da
oturmu ve devleti buradan yönetmilerdi. XII. yüzyıldan sonra yeni saraylar yapılmı ve
bu saraylar imparatorluun merkezi olmutur. Yeni yapılan saraylar da gösteri ve ihtiam
yönünden Büyük Saray’dan geri kalmayacak güzellikte ve büyüklükte ina edilmitir.
Sonuç olarak Bizans sarayları, gerek imparator ve ailesinin oturduu malikane olması
gerekse de yönetimin merkezi olması sebebiyle incelenmeye deerdir.
Anahtar Kelimeler: Saray, Yönetim, htiam
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 4/140
IV
SUMMARY
Masters Thesis
Palace Organization in the Byzantine Empire
Zilhace ATA
The University of FıratThe Institute of Social Science
The Department of History
Palace was not only big structure that emperor were living in, it was also important
because palace was c:[entre of the management. The meaning with the palace was to
attract attention to the power of the Byzantine trough both palaces beautiful appearance
and the architecture. The power of Byzantine was comparing with the palaces size. How
big and imposing palace was, Byzantine was as much as strong and powerful and the
empire would be able to manage to the others.
All those big and imposing palaces who built under Roma period were mostly
inspired by Sassanid – Iran’s palaces and they were handed down from Roma to Byzantine
Empire. Byzantine Empire successfully continued to build bigger and more imposing
palaces. Since foundation of Constantinople which was succession of Roma, until XII
century Great Palace was imperial residence and emperors was administering country from
here. After XII century new palaces were built and they became a centre of management.New palaces were in no way inferior to the Great Palace. As a result Byzantine Palaces are
still fascinating and a theme of many investigation and research by being both imperial
residence and having a wonderful architecture.
Key Words: Palace, Management, Splendour
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 5/140
V
ÇNDEKLER
ONAY SAYFASI…………………………………………………………………………..II
ÖZET…………………………………………………………………………………...….III
SUMMARY……………………………………………………………………………….IV
ÇNDEKLER……………………………………………………………………………..V
ÖNSÖZ…………………………………………………………………………….…….VIII
KISALTMALAR…………………………………………………………………..………X
KONU VE KAYNAKLAR…………………………………………………….………….XI
GR
1. Saraylar…………………………………………………………………………………...1
2. Roma’dan Bizans’a Geçi………………………………………………………………..2
3. stanbul’un Kuruluu ve Corafi Konumu……………………………………………...12
BRNC BÖLÜM
STANBUL SARAYLARININ KURULUU VE GENEL YAPISI
1. Sarayların Corafik Konumu………………………………………………………….. 21
2. Saray Mimarisi………………………………………………………………………... 23
3. Saray Kompleksi………………………………………………………………………. 25
3.1. mparatorun Resmi Dairesi………………………………………………….. 26
3.2. Taht Odası…………………………………………………………………… 26
3.3. Saray Odaları………………………………………………………………… 26
3.4. mparator Malikaneleri………………………………………………………. 27
3.5. Kilise ve apel……………………………………………………………….. 27
3.6 Hipodrom…………………………………………………………………….. 293.7. Resmi Kurum ve Dier Yapılar……………………………………………… 30
4. mparatorluk Sarayı Dıındaki Saraylar…………………………………………...…... 31
5. mparatorluk Sarayları…………………………………………………………………. 32
5.1. Büyük Saray……………………………………………………………...….. 33
5.1.1. Büyük Saraydaki Daireler…………………………………………………. 37
5.2. Dafne Sarayı…………………………………………………………….…… 38
5.2.1. On Dokuz Yatak Mahkemesi……………………………………………… 39
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 6/140
VI
5.3. Kutsal Saray………………………………………………………………..… 39
5.4. Mangana Sarayı……………………………………………………………… 40
5.5. Blakherna Sarayı…………………………………………………………….. 42
5.6. Tekfur Sarayı………………………………………………………………… 44
6. mparatorun Özel Mülkü Olan Saraylar……………………………………………….. 47
6.1. Myrelaion Sarayı……………………………………………………...……... 47
7. Kaynaklarda Adı Geçen Sur çindeki Dier Saraylar………………………………… 48
KNC BÖLÜM
YÖNETMN MERKEZ SARAY
1. mparatorun Seçilmesi ve ktidar Anlayıı…………………………………………… 50
2. Tanrısal ktidar ve Saraya Yansıması………………………………………………… 53
3. Saray ve Yönetim……………………………………………………………………... 54
3.1. Yönetime Dinin Etkisi………………………………………………………. 58
3.2. Din ve Devlet Politikası……………………………………………………… 58
3.3. Bakaldırılar ve mparatorun Deimesi…………………………………….. 58
4. Bizans Diplomasisi…………………………………………………………………….. 59
5. Konstantinopolis’teki mparatorlar…………………………………………...……….. 64
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SARAY YAAMI VE MPARATOR
1. mparator ve Saray Törenleri……………………………………………………..…… 79
2. Dinsel Törenler………………………………………………………………………... 82
3. Saray Elenceleri……………………………………………………………………… 85
4. mparatorun Günlük Yaamı…………………………………………………...……… 85
5. mparator Ailesinin Özel Yaamı……………………………………………………… 865.1. Saray Kadınları………………………………………………………………. 87
5.1.1. Anne……………………………………………………………………….. 89
5.1.2. E, mparatoriçe……………………………………………………………. 91
5.1.3. Kız Karde ve Kız Evlat…………………………………………………… 96
5.2. Evlilik……………………………………………………………………...… 97
5.3. Boanma……………………………………………………………………... 98
6. Saray Entrikaları……………………………………………………………………….. 99
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 7/140
VII
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
TÜRK – BZANS LKLER
1. Türklerle Bizanslıların Karılaması…………………………………………….…… 102
2. Selçuklu – Bizans likileri…………………………………………………………… 104
3. Osmanlı Bizans - likileri……………………………………………………………. 106
4. Bizans’ın Osmanlıya Etkileri………………………………………………………… 109
SONUÇ……………………………………………………………………………….… 112
KAYNAKLAR………………………………………………………………………….. 116
EKLER………………………………………………………………………………..… 124
ÖZGEÇM…………………………………………………………………………...… 126
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 8/140
VIII
ÖNSÖZ
Bizans mparatorluu, Avrupa ve Asya’nın kesitii noktada, stratejik ve corafik
bakımdan hala önemini kaybetmeyen stanbul ehrinde kurulması itibariyle, kısa sürede
büyümesini ve gelimesini salayarak bir cihan imparatorluu oldu. Bu sebeple dünya
tarihinde hem siyasi açıdan hem de kültür ve medeniyet tarihi açısından önemli bir yer
edindi.
Bir devleti siyasi, idari, kültürel, ekonomik ve sosyal olarak yansıtan en önemli
kurumlardan birisi saray tekilatıdır. Çünkü bu tekilata bakarak devletin halkla ilikisini
ve devletin gücünü anlayabiliriz. Tarih sayfalarına bakıldıında, saray ne kadar büyük ve
gösteriliyse devletin o kadar güçlü olduu düünülür.
Bizans mparatorluunu bu açıdan incelemek yerinde olacaktır. Devletin gücünün
ve gelimiliinin simgesi olarak saraylar gösterilebilir. Bizans mparatorluu’nda saraylar
imparator ve ailesinin oturduu malikane olmanın dıında yönetimin merkezi olması
itibariyle çok önemlidir. Mimari açıdan zaten saray kompleksi bir ehir görünümündedir.
Etrafı surlara çevrili devlet idare merkezi olarak ina edilmitir. Sarayların büyüklük ve
gösterii görenleri hayran bırakacak derecede görkemliydi.
Konu olarak Bizans mparatorluu’nda Saray Tekilatı balıı altında Bizans’ın
idare merkezi stanbul’daki (Konstantinopolis) sarayları ve saray tekilatı hakkında genel
bir deerlendirme yapmaya çalıtık.
Tezimizin giri bölümünde; saraylar hakkında genel bir deerlendirme, Roma
mparatorluu’nun ikiye ayrılması ve Dou Roma mparatorluu baehriKonstantinopolis ya da bugünkü deyimiyle stanbul ehrinin kuruluu anlatıldı. Birinci
bölümde; stanbul’daki sarayların kuruluu, corafik konumu, mimarisi, saray kompleksi
ve stanbul’daki mparatorluk Sarayları ve mparatorlara ait dier saraylar konularına yer
verildi. kinci Bölümde; Sarayların yönetimin merkezi olması itibariyle Bizans
mparatorluu’nun yönetimi, imparatorun seçilmesi, imparatorun iktidar anlayıı, dinin
yönetime etkisi, diplomasi, doudaki imparatorlardan belli balı birkaç örnek ve dou
imparatorlarının genel bir deerlendirilmesi yapıldı. Üçüncü bölümde; imparator ve
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 9/140
IX
ailesinin saraydaki günlük yaamları, saray törenleri, imparatorluk kadınları, evlenme-
boanma ve saray entrikaları konuları anlatıldı. Sonuç bölümünde ise; Türklerle
Bizanslıların ilk defa karılamaları, Selçuklu – Bizans, Osmanlı – Bizans ilikileri ve bu
devletlerin birbirlerine olan etkileriyle ilgili bir deerlendirme yapıldıktan sonra genel bir
deerlendirme yapıldı.
Çalımamız sırasında yardımlarını esirgemeyen Tarih Bölümü Öretim
görevlilerine bata Tarih Bölümü Bakanı Sn. M. Beir Aan Hocam’a, Danımanım Sn.
Yrd. Doç Dr. Sezgin Güçlüay Hocam’a, ve kaynaklarda yardımcı olan Sn. Öner Tolan’a,
yazım aamasında bilgi ve tecrübesine bavurduum Sn. Ali Ayyıldız’a, çevirileri yapan
Sn. Fatih Ata’a, çalımalarıma hız vermeme sebep Sn. Fatih Önal’a, manen yalnız
bırakmayan tüm arkadalara ve aileme sonsuz teekkürler.
Zilhace ATA
ELAZI - 2007
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 10/140
X
KISALTMALAR
a.g.e. :adı geçen eser
a.g.m : adı geçen makale
C. : Cilt
S. : Sayı
s. : sayfa
çev. : Çeviren
trz. : tarihsizist. : stanbul
Ank. : Ankara
T.T.K. : Türk Tarih Kurumu
T.K.A.E. : Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü
Yay. : Yayın
Vol. : VolümeKüt. : Kütüphane
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 11/140
XI
KONU VE KAYNAKLAR
1. KONU
Bizans mparatorluu diye bir isim çok sonradan ortaya atılmıtır. Aslında bu isim,daha Romalılar Konstantinopolis’e hakim olmadan önce, bugün Topkapı Sarayı’nın
bulunduu bölge olan Akropolis’te Yunanistan’dan gelen Megaralı Yunanlıların sa’nın
doumundan 667 yıl önce koloni olarak Byzantion adıyla kurdukları ehir isminden
devirmedir. Bizans aslında Dou Roma’dır. Bizanslılar adı verilen Dou Romalılar
stanbul’un fethine kadar Yunanca konumalarına ramen kendilerini Romalı olarak
görmülerdi. Roma, Doulu karakterini mparator Herakleios devrinde (610 – 641) almaya
balamıtır. te bu Doulu karakteri onun daha sonra Bizans olarak isimlendirilmesine yolaçmıtır. Bizans ismi, XVI. yüzyılda Alman hümanist Hieronymus Wolf (1516 – 1580)
tarafından Dou Roma’yı ifade etmek için kullanılmı, sonra bu isim giderek yaygınlık
kazanmıtır.
Avrupa’da XVI. yüzyılda balayan Bizans aratırmaları, XVII. Yüzyıl balarında
Fransız Kralı XVI. Louis desteiyle daha da gelimi, 1892 yılında Almanya’nın Münih
ehrinde bir Bizans Aratırma Enstitüsü kurulmu, Rusya, Balkan ülkeleri ve Avrupa’daki
üniversitelerde Bizans tarihi, sanatı, dili her yönden incelenmeye balanmıtı.
Washington’da bulunan Dumbarton Oaks, 1930’lardan, özellikle 1940 yılından itibaren
dünyada Bizans aratırmalarının en kapsamlı yapıldıı merkez haline gelmiti. Bugün
Fransa’da Bizans’la ilgili yüzü akın dernek, vakıf ve kurum bulunmaktadır. 1924 yılından
itibaren aralıklarla Bizans’la ilgili konferanslar düzenlenmeye balamı, 1955 yılında da
benzer bir konferans stanbul’da yapılmıtır.
Türkiye, Eski Yunan ve Bizans eserlerini en çok barındıran ülke ve Bizans tarihinin
merkezi olmasına ramen Türkiye’de hiçbir üniversitede Bizans Tarihi Kürsüsü
kurulmamıtır. Bizans tarihi çalımaları Türk üniversitelerinde anabilim dalı olarak
baımsız bir akademik disiplin olarak varlık gösterememitir. Günümüzde Bizans tarihi
dersleri ortaça tarihi anabilim dalının bir alt bölümü olarak birkaç üniversitede
verilebilmektedir. 1990 – 1991 yıllarında Prof. Dr. Nevra Necipolu’nun Amerika’dan
dönüp Boaziçi Üniversitesi’nde göreve balamasıyla, bu üniversitedeki tarih derslerine ilk
defa Bizans tarihi alınmı, ancak o da Bizans’ın geç dönem sosyal ve ekonomik tarihiyle
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 12/140
XII
ve “Bizans – Osmanlı talyan likileri”yle sınırlı kalmıtır. stanbul Üniversitesi’nde
Ortaça Tarihi Anabilim Bakanı Prof. Dr. Iın Demirkent, (2006 yılına kadar) Ankara
Üniversitesi Dil, Tarih, Corafya Fakültesi’nde Prof. Dr. erif Batav, Ankara
Üniversitesi’nde Prof. Dr. Melek Delibaı Bizans tarihi konusunda aratırmalarını
sürdürmektedir.
Bizans ve Osmanlı mparatorluklarının baehri stanbul’da özellikle bu iki
imparatorluun kalbi olan Sultanahmet – Hipodrom Meydanı ve çevresindeki Bizans ve
Osmanlı eserlerine fazla özen ve saygı gösterilmemi, bölgenin yapısına uymayan binalar
yapılmı, tarihi kalıntılar korunmamı hatta yok edilmitir. Bizans sarnıçlarının üzerine
binalar yapılmasına göz yumulmu, eski Bizans Sarayı’nın kalıntılarının üzerinde
arkeolojik kazılar yapılması gerekirken bu bölgeye mimari yapıyı bozan binalar
yapılmıtır. Bu durum da Bizans’la ilgili aratırmaların yapılmasını zorlatırmıtır. Bu
yüzden toplum olarak tarihimizle ve kimliimizle alakalı birçok konuda gerçeklerin
anlatılmasında zorluk çekilmitir.
Corafik konum olarak dünyanın önemli bir yerinde stratejik bir öneme sahip olan
ve uzun yüzyıllar dünya siyasetinde yer alan Bizans Devleti, yönetimiyle, kültürüyle,
sosyal hayatı ile her zaman ilgi çekmi ve aratırma konusu olmutur. Özellikle konu
balıı olan Bizans Sarayları, döneminde komu devletleri hayran bırakan ihtiamı,
mimarisi, debdebili yaamı, entrikaları ve yönetimin merkezi olması açısından
incelenmeye deerdir. Ancak kaynakların sınırlı olması bu konuyla ilgili genel bir
deerlendirme yapmaya imkan verecek düzeydedir. Bizde bu çalımada Bizans Saraylarını
(stanbul’daki yönetimin merkezi olan saraylar) genel hatlarıyla ele aldık.
2. KAYNAKLAR
Genel olarak, Bizans tarihi hakkındaki bilgimiz pek muhtelif türde Bizans ve Bizans
dıı kaynaklara dayanır. Bilgiye götüren ipuçlarını, genel tarihi akıı bazen büyük, bazen
daha az kabiliyetlerine uygun olarak tafsilat ve isabet bakımından türlü ölçülerde tasvir
eden Bizans tarihçi ve vekayiname yazarlarının eserleri tekil eder. Böylece teekkül eden
tablo, bir taraftan dou ve batı, daha sonraları da slav kaynakları, dier taraftan da geri
kalan Bizans kaynaklarının saladıı malzeme ile önemli ölçüde tamamlanır. Türlü
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 13/140
XIII
münasebetlerle kaleme alınmı yazılar, sefaretnameler, mektup ve nutuklar, tarih
eserlerinin verdii bilgiyi çou zaman büyük çapta tamamlamakta ve daha parlak bir
aydınlıa kavuturmaktadırlar.
Bununla beraber bütün bu kaynaklar bize devletin iktisadi hayatı, hukuk ve idare
sistemi hakkında pek eksik bilgi vermektedirler. Bu hususta bize saray, idare ve ordunun
mahiyeti ve iktisadi nizam üzerine mevcut resmi veya gayri resmi kayıtlar ile Bizans’ın
özellikle zengin olduu kanun eserleri ve ayrıca papirüsler ve sonraki devir için ise
bilhassa vesikalar yardımcı olur. Fakat Bizans vesikaları ancak XI. yüzyılın ikinci
yarısından itibaren bol miktarda mevcut olup, Makedonya hanedanı zamanına ait sadece
pek az vesika ele geçmitir; ondan evvelki devirler için ise hiçbir Bizans vesikası
zamanımıza intikal etmemitir.
Bütün bunlara özel bir kaynak grubu olarak arkeolojik malzeme katılabilir: Sanat
anıtları, kitabeler, sikkeler, mühürler, v.b. anıtsal malzeme Bizans aratırmalarınca, eskiça
tarihi aratırmalarına oranla çok daha küçük ölçüde deerlendirildii cihetle Bizans tarihi
tetkikleri son zamanlarda bunlara gittikçe artan bir ilgi göstermektedir.
Konumuzla alakalı kaynaklara gelince, tarihi konular incelenirken ilk bavurulan
kaynaklar genelde dönemin tarih kitapları ve kroniklerdir. Bir kısmı dorudan elimizde
olan, bir kısmı hakkında da dolaylı olarak bilgi edindiimiz dönemin tarih kitapları ve
kroniklerden saray tekilatı hakkında dorudan bilgiye ulamak mümkün deil ancak satır
aralarında konuyla ilgili bilgileri bulabilmekteyiz. Bunlar içinde, Bilge Umar tarafından
çevrilen Anna Komnena’nın Aleksiad adlı eseri, Fikret Iıltan tarafından çevrilen Niketas
Khoniates’in Historia’sı bata gelen eserlerdir. Yine Orhan Duru tarafından çevrilen
Prokopius’un Bizans’ın Gizli Tarihi adlı eseri kendi dönemiyle ilgili olarak saraylarhakkında bilgi vermektedir.
Saraylarla ilgili olarak en çok faydalandıımız eserlerden biri Bilgi Altınok
tarafından çevrilen Tamara Talbot Rice’ın Bizans’ta Günlük Ya am kitabıdır. Burada
imparator ve imparatorluk ailesi, saray yaantıları, saray görevlileri, imparatorluk sarayları
konularında bilgi vermektedir. Yine bu konularla ilgili olarak hsan Batur’un çevirdii
Michel Kaplan’ın Bizans’ın Altınları kitabından istifade ettik.
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 14/140
XIV
Konuyla alakalı olarak en çok istifade ettiimiz makalelerden biri; Toplumsal Tarih
Dergisi’nde yayınlanan ve Gülgün Körolu tarafından kaleme alınan “Sur içinde
mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları” adlı makale konumuzla
balantılı olduu için çalımamızda en çok kullandıımız kaynaklardan oldu. Yine bir
dier makalemiz de Hayat Tarih Mecmuasında yayınlanan Midhat Sertolu tarafından
yazılan “Bizans Sarayları ve Saray Maceraları” adlı makaledir. Bu makalede de
imparatorluk sarayları, imparatorların yaamı, saray yaamı ve saray entrikaları
konularından istifade ettik.
Konumuzla alakalı olarak Bizans siyasi tarihiyle ilgili kaynakları da inceledik.
Bunların baında Michael Grant’ın Roma’dan Bizans’a, Georg Ostrogorsky’in Bizans
Devleti Tarihi, M. V. Levtchenko’nun Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi,
Barbara Hill’in Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Edward
Gıbbon’un Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Charles Diehl’in Bizans
mparatorlu u Tarihi, Auguste Bailly’in Bizans mparatorlu u Tarihi, Paul Lemerle’nin
Bizans Tarihi adlı eserlerinden konumuzla alakalı kısımlarından istifade ettik.
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 15/140
1
G R
1. Saraylar
Hükümdarların oturduu büyük bina 1 anlamında kullanılan saray kelimesi: eski
Farsça srada’den gelmekte olup, Farsçada umumiyetle ev, mesken, konak, menzil
manasına gelen, Türkçede de bu manalarla birlikte, daha ziyade büyük konak, hükümdarın
ikametgahı yani saray, kasr, kök manalarında kullanılan bir kelimedir. Bu kelimenin
Arapçalamı ekli suradik olup, hususiyle sera-perde’nin karılııdır ve çadır perdesi,
harem perdesi ve padiah otaı manasına gelmektedir. Sera ve Seray kelimeleri Farsçada
mecazen dünya, cihan, alem manalarında da kullanılmı ve türlü terkiplerde de çeitli
manalar almıtır. Türkçede ise, bilhassa bu kelime ile tekil edilmi iki mürekkep isim,kervansaray (karban-sera) ve sahil-saray (sahil-sera) çok kullanılmıtır. Bunlardan birincisi
kervanların konakladıı büyük han, ikincisi ise deniz sahilindeki konak, yalı manasında
Osmanlı Türkçesinde bugün de bilinmektedir. Saray kelimesi aynı zamanda, dier birçok
Türk lehçelerinde mevcut olduu gibi ark Türk lehçesinde hakiki ve mecazi anlamlarında
yani hem büyük ev, mahfel ve kasr-ı sultani hem de dünya ve ahiret manalarında
kullanılmaktadır. 2 Saray anlamına gelen, Latince “platium”, Grekçe “palation”
kelimesinin, Roma’da imparator sarayının yer aldıı Palatine Tepesi’nden kaynaklandıınainanılmaktadır. Burası 3. yüzyıla kadar Roma imparatorlarının resmi ikametgahı
olduundan, kelime literatüre bu ekilde girmitir. Roma mparatorluu’nun doudaki
Hıristiyan bölümü olan Bizans’ta da saraylar “palation” ya da “hükümdar evi” anlamına
gelen “basileos oika” gibi adlarla anılmıtır. 3
Yönetimin merkezi saraydı. Roma imparatorlarının Roma’da tara kentlerinde ve
yazlık yerlerinde yaptırdıkları saraylar imparatorluk konutlarında yeni bir anlayı ortaya
koydu. Saray yönetimin merkezi olmaktan çıktı; banyoları, tiyatroları, stadyumları ve
bahçeleriyle hükümdarın keyfi için kurulmu küçük bir kent haline geldi. mparatorluun
ikiye bölünmesiyle stanbul ve Ravenna’da da saraylar ina edildi. Vandallar tarafından
yamalanan Roma sarayları birer yıkıntıya dönütü.4
1 Meydan Lorousse Ansiklopedisi, “Saray Maddesi” C. 10, st. 1979, s. 9582 slam Ansiklopedisi, “Saray Maddesi”,C. 10, st. 1966, s. 2053 Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, Toplumsal
Tarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 124 Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, “Sant / Sor Maddesi” C. 20, st. 1986, Milliyet, s. 10190
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 16/140
2
Farklılıkların yanı sıra gerek Roma’da gerekse ortaçaın dier devletlerinde hemen
hemen ortak bir unsur vardı. Bu, ehir yaamı ve bu yaam içerisindeki ehirlerin genel
mimari yapısıdır. Zira, ortaça devletlerinin ehir kompleksine baktıımızda, ehrin
etrafının surlarla çevrili olduu, bu sur içerisinde ise en merkezde idarenin yapıldıı saray
onun yanı baında ibadethane göze çarpmaktadır. ehrin dier yapıları ise bu merkez
etrafında kendilerine yer oluturmutu. ster eskiça toplumlarında olsun ister Hıristiyan,
ister Müslüman devletlerinde olsun bu anlayı ve yapı aaı yukarı aynı olmutur. Çünkü
devletlerin ortak endie ve ortak politikaları olan savunma, idare ve dini en iyi ekilde
yansıtacak bir ehir yapısı oluturmaktı.
Roma mparatorluu’nun dou temsilcisi veya devamı olan Bizans devletinde de
benzer bir mimari yapı vardır. Bakentin merkezinde surlar içinde Bizans’ın siyasi, askeri,
adli, dini kısaca tüm yönetimin merkezi saray kompleksi yer almaktaydı.
2. Roma’dan Bizans’a Geçi
Bir ehir devleti olarak balayan ve dünya imparatorluu haline gelen Roma’nın dünya
tarihinde önemli yeri vardır.
5
Roma tarihi, “ilkça” dediimiz büyük tarihi devirlerdramının son perdesidir: Roma tarihi ile bir devir sona ermekte ve arkadan yeni birisi
balamaktadır. 6
Rum kelimesi, Roma ve Bizans imparatorluklarına delalet eden bir tabir olup, bazen,
Romalılar devleti için, bazen de Bizanslılar için kullanılmıtır. Orta Asya’da da bu tabir
Roma devleti manasına gelmektedir. Sonraları kelimenin manası gittikçe daralmıtır. 7
Roma-Rum kelimeleri, Anadolu yerlisi kelimelerdir. Prof. Dr. Ramsay “Grek
medeniyetinde Asyalı unsurlar-Asian. Elements in Grek Civilization adlı kitabında diyor
ki: “Hesychius 8 dan örendiimize göre Kume-Kome-Rume-Rome kelimeleri Anadolu
köylerinin Anadolu’ya mahsus kurulu tarzlarını gösteren kelimelerdir. Bu köyler bir
sokak (Ruma) veya bir cadde (Rume) üzerinde bir sırada dizilmi evlerle kurulurlar. Köy
büyüdükçe sokak çoalır. Bir köy halkı veya komu kadınlar birbirlerine kometis derler.
5 Hasan Karaköse, Ortaça Tarihi ve Uygarlı ı, Ank. 2002, s. 2616 Halil Demirciolu, Roma Tarihi, C. 1, Ank. 1998, s. 2-37
slam Ansiklopedisi, “Rum Maddesi” , C. 9 , st. 1964, s. 7668 Eski Yunan dilinde bir lügat sahibidir, skenderiyeli’dir.
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 17/140
3
Rume, Rome kelimeleri daha ziyade su kenarında ve su geçitlerinde kurulan köylere
verilen adlardır. Görülüyor ki Avrupa’daki Roma kelimesi Anadolu’da Rum olmutur. 9
Roma tarihinin baka tarihlere benzemeyen bir ciheti vardır: buna da bir ehrin adı bir
devletin tarihine alem olmutur. Bu tarih aslında, Roma dahil bütün talya ve Akdeniz
kavimlerinin müterek tarihidir.
Roma M.Ö. IV. Yüzyıl ortasında, hala küçük ve alelade bir ehir devletiydi. Kati
genileme ihtiyacını M.Ö. IV. yüzyılın ikinci yarısında duydu. Roma devleti M.Ö. I.
yüzyılda yani kuruluundan altı asır sonra Atlantik’ten ta Fırat boylarına kadar uzanan
tekbir “devlet” olarak, Akdeniz havzasında, tarihte ilk defa siyasi bir mekan vahdeti
kurmaya muvaffak oldu. Fakat Roma tarihinin cihan tarihindeki önemi, devletin sürdüü
bu uzun ömürden deil, belki, onun devlet olarak yaptıı tesirlerle medeniyet ve kültür
baarılarından gelmektedir: her eyden evvel batı dünyasına miras kalan “tam devlet”
mefhumu, bir ehir devleti halinden Akdeniz dünyasında bir cihan devleti haline gelen bu
Roma devletinin eseridir.
Roma devleti ve yarattıı medeniyet ve kültür kıymetlerinin büyük çounluu bugünkü
medeni dünya devletleri içinde hala tesirini göstermekte devam etmektedir.10 Dünya
tarihine damgasını vuran böyle bir devletin yönetimi ve gelimesi partici ve pleb diye ikiye
ayrılan Roma halkının içinde yaadıı eski Roma devleti krallık rejimi altında bulunan bir
ehir devleti idi ve bunun bütün hususiyetlerini taıyordu. Fakat bu devlette teokratik bir
nizam yoktu. Çünkü burada kral (rex), Tanrı veya Tanrının vekili deildi. Bir bakıma
Roma cemaatinin vücuda getirdii büyük ailenin babası demek olan kral, devletin siyasi,
askeri, adli ve dini efi, baka bir deyimle en yüksek idare amiri, en yüksek komutanı, en
yüksek hakimi ve en yüksek sahibi idi. Kralın bütün bu salahiyetleri ise onun tam hukukluvatandalardan aldıı bir emretme kudretine dayanıyordu. Kral yaptıı ilerde de ihtiyar
meclisine danıırdı.
Roma, ikiye bölünmesinden çok daha önce, daha talya’ya bile tam hakim olmadan,
Etrüsk Krallar zamanında vaziyet biraz deimi görünüyor. Krallar Etrüsk hükümdar
9
Cemal Mersinli, “Roma-Rum Kelimeleri”, Belleten, C. V, S. 17-18, s. 15910 Halil Demirciolu, Roma Tarihi, C. 1, Ank. 1998, s. 2-3
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 18/140
4
elbiseleri giydiler, taç taktılar, asa taıdılar ve tahta oturmaya baladılar.11 Etrüsk Krallıı
döneminde Eski Akdeniz-Anadolu yüksek ehir kültüründen ve dolaylı olarak Güney
talyan Grek kolonilerinden etkilenmeye balamı, ayrıca ekonomik ve kültürel ilikilerle
ran kültür çemberiyle irtibat kurmutu. III. yüzyıldan itibaren Sasaniler ile yaadıı
etkileim, daha sonra Bizans tarafından Araplar ve Türkler ile de sürdürülmütür. Yüzyıllar
sonra imperiumlatıkça belirli bir ölçüde Doululaırken, yayıldıı yerlere Roma
karakterini de aılayan bu dev boyutlu yapının corafi alanında artık aır basan Helenistik
kültür hamurunun yorulduu bölgeler, ilerdeki bölünmede zaten Dou Roma
mparatorluu’na dönüecekti. Klasik Grek biçimin öncesine ve Dou’ya yönelerek klasik
zihniyetten uzaklaan Helenizm’in Geç Roma ile bulutuu kültür sentezinde Dou
geleneinin öelerini bünyesine katan Bizans, batan beri ayrıca pagan Batı Roma’dan
farklı olarak, daha onunla ortak çatıyı paylaırken bile, Konstantin’in yöneliinde
görüldüü gibi, bir Geç Roma-Helenistik-Hıristiyan-Dou kimliine kavumutu. 12
Gerçekte bir inanç lehine reddedilmesi gibi sarsıcı olayların tek bir bireyin kiisel
deneyiminin sonucu olarak ortaya çıkması enderdir. Çounlukla, sorunlu ve karmaa dolu
dönemlerde duyarlı kiilerin yaama karı deien bakı açıları ve tutumlar
gelitirmelerinden doar. Hıristiyanlık döneminin balamasıyla Roma böyle bir dönemden
geçiyordu. Bir yandan tek tanrılı bir inanç olan Yahudilik, dier yandan dou kökenli
mistik inançların yaygınlıı sonucu, Romalıların birçou akıldıı davranıları olan ve pek
çou insan zaaflarının en zayıflarına sahip çok sayıda tanrıya dayanan eski pagan
inançlarının geçerliliini sorgulamaya balamılardı. Roma’nın giderek artan ekonomik ve
siyaset sorunları da bu kukuların güçlenmesine katkıda bulundu. Bunun yanı sıra
çalımaları yalnızca sahiplerini varsıllatıran ve devlete bir yararı olmayan büyük köle
nüfusuyla, ngiltere’de Northumberland’den Galya ve spanya’ya, oradan Kuzey Afrika’ya
ve oradan da tüm talya, Yunanistan, Türkiye, Suriye ve Mısır’a kadar uzanan geni topraklarıyla ve bundan da anlaılacaı gibi çok çeitli uluslarıyla Roma mparatorluu
yönetilebilmek için artık çok büyüktü. Roma çekimelerle bölünürken egemen sınıflar
etkin olmayacak kadar kendi isteklerini gerçekletirmeye yönelmiti; yöneticiler
tembellemiti ve aydınlar yönetimi giderek daha çok eletiriyorlardı. Caeserlerin yerlerini
11 Halil Demirciolu, Roma Tarihi, C. 1, Ank. 1998, s. 53-5412 Gümeç Karamuk, “Daılmı Roma mparatorluu’nun Alanında Roma Zihniyetinin zleri”, Belleten,
C.LXVIII, S.253, Ank. 2004, 628 - 629
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 19/140
5
baka caeserler aldıysa da bunun bir yararı olmadı. Çökmeyi durdurmak için ortak yönetim
sistemi ortaya atıldı. Diocletionus (284-305) Roma’da da merkezilemi yönetimin yerini
almak üzere bölgesel yönetim merkezleri kurulursa durumun düzeleceine inanmaya
balamıtı. Bunun için sarayını bugünkü Anadolu yakasında olan Nikomedia’ya (zmit)
taıdı ve orada kendisini Roma’nın doudaki topraklarının hükümdarı sayarak çevresini
Doulu ya da daha çok Persli bir hükümdarın debdebesi ve protokolüyle donattı. Aynı
zamanda da üç ortak yönetici atadı. Bunlardan biri yani Maximianus Milano’dan talya ve
Afrika’yı dieri yani Constantıus, Trier’den (bugünkü Almanya) Galya, Britinya ve
spanya’yı ve sonuncusu olan Galerius da Selanik’ten Illyria (bugünkü Dalmaçya ve
Transilvanya), Makedonya ve Yunanistan’ı yönetecekti. Oysa bu önlemler durumun iyiye
gitmesine yardımcı olmadı: Bunun yerine bu ortak yönetim ilkesi, tek bir bütünün parçası
olmakla övünen insanlarda bölünme düüncesini dourdu. Umutsuzluk, çöküntü ve
tembellik Roma’da egemen olmayı sürdürdü ve iç sava çıktıında, Diocletianus
karılatıı güçlüklere sırtını dönerek, Adriyatik kıyılarında imdi Split diye bilinen yerde
kendisi için yaptırdıı görkemli sarayında yaamını sürdürmek üzere inzivaya çekildi. Bin
dört yüz yıl sonra, on sekizinci yüzyılın büyük ngiliz mimarı Robert Adam bu sarayın
kalıntılarını büyük bir hayranlıkla inceledi ve onun birçok niteliini zamanın beenisine
uyarladı. 13
Henüz daılmamı Roma mparatorluu tek baına bir Avrupa, Asya veya Afrika
imparatorluu deil, hepsinin birlikteliini oluturan bir Akdeniz gücüydü ve Akdeniz
birliinin canlı temsilcisiydi. O zamanlar ortak bir uygarlık çemberini oluturan Akdeniz
dünyası kendi içinde oldum olası çok kültürlü bir yapıya sahipti. Nitekim Roma’nın
bölünmesiyle, siyasal corafyaların en kapsamlı biçimde Grek Dou ile Latin Batı ana
kategorilerine ayrıması, esasında öteden beri tabanda var olan karakter farklarının eninde
sonunda tavana yansımasıydı. Roma’nın yani Akdeniz birliinin parçalanması demek,budur, her ne kadar o Akdeniz birlii varlıını bugün bile belirli bir ölçüde tartımasız
sürdürüyorsa da. Elbette ki bu ana kategoriler kendi içlerinde birer homojen yapıya sahip
deildi, ama her imparatorlua özgü olan yerel kültürler çokluunun üstündeki ortak
uygarlık çatı yapısının yerini –bu Osmanlı’da da böyleydi, aynen Roma’da olduu gibi-
Akdeniz birliinin parçalanmasıyla, gitgide daha bariz bir biçimde, daha rahat
algılanabilecek biçimde iki odaklı bir yapı aldı. lerde, bu sürecin balamasından çok
13 Tamara Talbot Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 15- 16
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 20/140
6
sonra, slam’ın ortaya çıkıı ve Greko-Romen uygarlık çemberine fetihleriyle girmesiyle,
eski Akdeniz birliinin bozulmu iki odaklı tablosuna bir yenilik eklenmi, o iki dünya
arasına, yani Grek Dou ile Latin Batı arasına, onların ayrımlamasını olsa olsa daha da
körükleyecek olan bir slam kültür çemberi adeta bir takoz gibi girmi 14 ve bir zaman tesis
edemeyecei bir barı vazeden Hıristiyanlıın aksine hiç çekinmeden kılıç ile silahlanmı
olarak ortaya çıkmıtır. Bu kılıç daha Peygamber hayatta iken, Filistin’e karı birkaç küçük
ve pek baarılı olmayan akınlar eklinde, Roma devletinin eyaletlerini yalamıtı. 15
Akdeniz birliinin parçalanması sonucunda, yüzyılların akıında, artık kendi damgalarını
ortak damganın üstünde vurgulayabilen üç kültür odaı aır basmaktadır. Ancak bunlar da
yine ana kategorilerdir. Din Ortaça’ın çok önemli bir siyasal faktörü olduundan, burada
tablonun tarifi din grupları ile sürdürülebilir: Dou Hıristiyanlıı-Batı Hıristiyanlıı
ayrıması, XI. yüzyılın ortasında artık tam bir büyük kopua, Kilise kopumasına varacak
ölçüde asırlar sürecek olan bir yabancılama ve bu iki Hıristiyan çatısının ya da kültür
çemberinin arasına giren bir slam kültür çemberi.
Roma zihniyetinin izleri üzerinde düünürken, ön planda beliren bir konu, siyasal
kültürdür. Gerek Roma mparatorluu’nun alanında, gerekse Roma yönetiminin Dou
Roma-Batı Roma biçiminde ikiye bölünmesinden sonra burada bir batı corafyasından
elbette söz edilebilirken, henüz siyasal kültürüyle farklılamı bir Batı dünyası yoktur.
Kökenleri Avrupa’nın tarihsel geliiminde yatan ve kendine özgü bir uygarlık çatısını
çarıtıran Batı kavramı, henüz Antikite’de var olmayan bir zihniyettir. Zaman içinde ve
ancak Cermen faktörü iin içine girince Avrupa’nın oluumuyla Erken Ortaça’ın 16 ileri
safhasında dünyaya gelecek olan Batı, Roma mirasını batan beri sahiplenmekle birlikte,
Antikite’den uzaklaan müstakil bir evren olarak, Bizans karısında artık erginlemesi
kanıtlanmı lk Batı mparatorluu olan Karolenj mparatorluu’nda hayat bulacaktı.
Roma’nın ikiye bölünmesinden ve araya giren üçüncü bir gücün Batı’nın Dou’dan
uzaklamasını hızlandırdıından bahsederken, din gruplarına göre bir kültür tasnifi
yapılırken Dou Hıristiyanlıı ile Batı Hıristiyanlıı arasına giren bir slam kültür çemberi
denmiti. te bu tasnife siyasal kültürleri de ekleyecek olursak, tarihsel gelimesinde din
14 Gümeç Karamuk, “Daılmı Roma mparatorluu’nun Alanında Roma Zihniyetinin zleri”, Belleten, C.LXVIII, S.253, Ank. 2004, 621- 62215 Steven Runciman, Haçlı Seferleri Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, C. I, Ank. 1989, s.1216
Gümeç Karamuk, “Daılmı Roma mparatorluu’nun Alanında Roma Zihniyetinin zleri”, Belleten,C.LXVIII, S.253, Ank. 2004, 621- 622
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 21/140
7
ile devleti birkaç yüzyıllık bir süreçte birbirinden uzaklatıran Batı Hıristiyanlıı ile onunla
badaan Batı siyasal kültürü karısında –Hıristiyanlık olsun, slam olsun, ite burada din
farkı herhangi bir ekilde ortak siyasal kültür çemberine mensup olmaya engel deil-
tarihsel gelimelerinde din ile devleti bir bütün olarak kurumsallatıran Dou Hıristiyanlıı
ve slam’ı, yine kaba tasnif içinde, Dou siyasal kültür ana kategorisinde birlikte
görüyoruz. 17
Roma mparatorluu’nun geçirmi olduu kültür ve din krizi cihan tarihinin en
mühim hadiselerinden biridir. Antik putperest medeniyet Konstantin tarafından IV. asrın
balangıcında tanınmı, Büyük Teodos tarafından aynı asrın sonunda esas din ve devlet
dini ilan edilmi olan Hıristiyanlıkla çarpıtı. Birbirinin tamamıyla aksi iki telakkiyi temsil
eden bu iki zıt unsurun yekdieriyle bir kere çarpıtıktan sonra hiçbir zaman anlama için
iltisak noktası bulamayacaı ve birinin dierini tardedecei farz olunabilirdi. Fakat hadisat
bunun tamamıyla aksini gösterdi. Hıristiyan Grek-ark medeniyeti tevlit ettiler. Bu
medeniyetin merkezi Roma mparatorluu’nun yeni payitahtı Konstantiniye (stanbul)
oldu. 18
Umumiyetle bu kabil bir mezhep tebdili bir kavmin, yahut bir devletin tarihinin
balangıcında bunların mazisinin ruhlarda salam temelleri atmadıı veyahut kaba ve
iptidai tasvirlerden baka bir ey yaratmadıı zamanlarda vuku bulur. Bu takdirde kaba
putperestlikten Hıristiyanlıa geçi kavimde yahut devlette derin bir buhran tevlit ederiz.
Fakat IV. asır Roma tarihi için vaziyet bütün bütün baka idi. mparatorluk devlet
ekillerinde zamanı için kemale ermi asır dide bir medeniyete malikti; arkasında, fikirleri
ve görü tarzları halk arasında kök salmı bir mazisi vardı. Bu devlet IV. asırda bir
Hıristiyan devleti eklini almakta, yeni mazisiyle hali ihtilafa dümekte, hatta bazen bu
maziyi inkar etmekte, bizzarure had bir kriz ve derin bir hercümerç geçirecekti. Artık
putperest dünyanın, halkın ihtiyaçlarını hiç olmazsa dini sahada karılamadıı aikardı.Yeni ihtiyaçlar, yeni arzular domutu: Bunları birçok ve muhtelif sebeplerden dolayı,
ancak Hıristiyanlık tatmin edebilirdi. 19
17 Gümeç Karamuk, “Daılmı Roma mparatorluu’nun Alanında Roma Zihniyetinin zleri”, Belleten,C.LXVIII, S.253, Ank. 2004, 62318
A. A.Vasılıev, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Müfid Mansel, C.1, Ank. 1943, s. 5119 A. A.Vasılıev, a.g.e. s. 51- 52
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 22/140
8
Roma mparatorluu’nun hızlı bir ekilde büyümesi ve sınırlarını geniletmesi,
devletin tek merkezli idaresinde bir takım sorunları ortaya çıkardı.20 Büyük Roma
mparatorluu’nun 395 yılında imparator I. Theodosius’un ölümünü müteakip
imparatorluk topraklarının iki olu arasında idari bakımdan ikiye ayrılmasıyla Balkan
yarımadası, Anadolu, Mezopotamya, Suriye, Filistin ve Mısır ülkelerini kapsayan dou
yarısı, imparatorluun batı yarısının daha 476 yılında ortadan kalkmasıyla - bizim dou
Roma mparatorluu veya Bizans mparatorluu adıyla tanımladıımız- Büyük Roma
mparatorluunun tek temsilcisi olarak kaldı. 21 Kavimler göçünün balamasıyla büyük
kitleler halinde Tuna’yı aarak güneye sarkan kavimlerin yama akınları 22 ve dier siyasi,
askeri, ekonomik sorunlardan dolayı Batı Roma siyasi hakimiyetini kaybederken dou
parçası olan Bizans siyasi yaantısını yaklaık olarak bin yıl gibi bir süre daha devam
ettirdi. 23 Roma 410’da yamalandıı zaman Konstantinopolis’te üç günlük yas ilan edildi.
Dou Roma mparatoru II. Theodosius bunun dıında Batı bakentine pek az yardım etti.
Fakat Theodosius’un bakanları bu olaydan sonra Konstantinopolis’i büyük surlarla
kuatmaya baladılar. Hala günümüz stanbul’unu çevreleyen Theodosius’un surları,
ortaça boyunca Roma mparatorluu’nun ayakta kalan bakenti olarak
Konstantinopolis’in zapt olunmaz konumunu özetledi. Herhangi bir düman 1453’e kadar
bu surlarda gedik açmadı. 24 Roma’nın bir parçası olan Bizans, Kavimler göçüne ve dier
siyasi gelimelere muhatap olmasına ramen, Roma’nın aksine yıkılmadan daha az
tahriplerle çıkmıtır. te Kavimler göçünde asıl hedef Bizans olmasına ramen Bizans’ın
parçalanmamasının bir takım sebepleri olmutur. Bu sebeplerin baında sahip olduu
corafi konum, maddi ve kültürel zenginlikleri gelmektedir. Burada, ticari ilikilerin
eskilii, deneyimli zanaat gelenei, daha ılımlı bir kölelik gibi unsurlar, Roma
mparatorluu’nun karılatıı bunalımı yumuatıyordu. Ayrıca Bizans, köle ve kolon
isyanlarını bastırmayı ve en az batıdaki kadar iddetli barbar saldırılarını durdurmayı
baardı. Dou, Helenistik krallıkların eski büyük dou krallıklarından devraldııekonomik, siyasal ve kültürel deerleri henüz korumaktaydı. Yüz binlerce kiinin yaadıı
20 M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 1321 Iın Demirkent, “1082-1302 Yılları Arasında Bizans-Batı likilerine Kısa Bir Bakı”, Tarih Dergisi, S.XXXVI, st. 2000 s. 137-15422 Iın Demirkent, “14. Yüzyıla Kadar Balkan Yarımadası’nda Bizans Hakimiyeti”, I.Kosova Zaferinin 600.
Yıldönümü Sempozyumu (26 Nisan 1989) Bildiriler , T.T.K. Yay. Ank. 1992, s.1- 1123
M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 1324 Peter Brown, Geç Antikça ’da Roma ve Bizans Dünyası, Çev. Turhan Kaçar, st.2000, s. 85
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 23/140
9
stanbul, skenderiye ve Antakya, çok gelimi ticaret ve sanayi merkezleriydi. Batı siteleri
can çekiirken, Bizans mparatorluu’nun belirli kentleri büyüme eilimi gösteriyordu.25
Bugün, ilim aleminde Bizans mparatorluu adı altında tanınan ve bin yıldan fazla
süren uzun ömürlü devlet, aslında bir Dou Roma mparatorluudur. Nitekim, Bizanslılar
kendi devletlerinin adı olarak bunu hiç kullanmamılardır ve imparatorluun adına “Roma
Devleti” ve kendilerine de “Romalılar” demilerdir. Dou Roma Devleti’nin balangıcı
330 yılıdır ve Bizans adı, modern devirde bu devletin tarihi aratırmaya balandıı zaman,
batı ilim aleminde kullanılmaya balanmıtır. 26 Bizans mparatorluu kavramı tarihçilerin
bir icadıdır ve mparatorluun hayatta olduu dönemde hiçbir zaman kullanılmamıtır.
mparatorluun Yunanca adı Basileia tön Romania (Roma mparatorluu) veya sadece
Romania idi. Dou Roma halkı da kendisini Romalı olarak adlandırırdı. Türkler ve Araplar
ise Rum kelimesini kullanırlardı. Batı Avrupa'da imparatorluktan "Bizans" diye
bahsedilmeye balanması Alman tarihçi Hieronymus Wolf'un 1557 yılında Corpus
Historiae Byzantinæ adlı eserinin yayımlanmasının ardındandır. 1648 yılında Byzantine du
Louvre (Corpus Scriptorum Historiæ Byzantinæ) ve 1680 yılında da Du Cange'nin
Historia Byzantina adlı eserlerin yayımlanmasından sonra Montesquieu gibi Fransız
yazarların arasında Bizans kelimesi popüler hale geldi. 27 Zira bu yeni devletin merkezi
olarak seçilen yerde, M.Ö. yüzyıllarda Byzantium adında bir ehrin bulunmasından
kaynaklanır. I. ve II. yüzyıllarda, doudaki fetihlerden sonra çok büyüyen ve hudutların
aırı derecede genileyen Roma mparatorluu’nun dou arazisi, çok uzaklara kadar
eriiyordu. Aynı zamanda Mısır, Suriye ve Anadolu gibi eski medeniyetlerin beii olan
bu sahalar, imparatorlukta her bakımdan aır basmaya balamıtı. Üstelik bu ülkeler,
merkez Roma’dan çok uzakta bulunduklarından idare edilmeleri güçlükle karılanıyordu.
Bu yüzden II. ve III. yüzyıllarda imparatorlar artık, Roma’da oturmuyorlardı ve
mparatorluk için yeni bir merkez aranıyordu. mparator Büyük Konstantin, stanbul’un
bulunduu sahayı imparatorluk merkezi olmak bakımından çok uygun bulunduundanburada ina ettirdii yeni ba ehrinin 330 yılında açılıını yapıyor ve eski merkez Roma
terk edildiinden gittikçe ihmale uruyordu.
25 M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 1326 erif Batav, Bizans mparatorlu u Tarihi Son Devir (1261-1461) T.K.A.E. Yay. Seri: III, S.A.25, Ank.
1989, s. 527 lber Ortaylı, Son mparatorluk Osmanlı, st. 2006, s. 44
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 24/140
10
Merkezi douya nakledilen devletin ordusu ve idare tarzı Romalı, dili ve kültürü
Latindi. Bu yeni muhitte ise, çoktan beri burada yerlemi bulunan Yunan dili ve kültürü
ile Dou’nun saray, devlet görenei ve terifatı bunlara eklenecekti. Ayrıca, IV. yüzyılda
devletin dinleri arasında serbest bırakılan Hıristiyanlık da kuvvetlenince, gelecekteki
Bizans toplumunu oluturan unsurlar tamamlanmı oluyordu. 28 Latince VI. yüzyılın
ortalarına dek sarayın resmi dili olmasına ramen, imparatorluk giderek daha Yunan ve
Hıristiyan bir kimliine bürünmekle, Atina ve Roma gelenekleriyle ilikisini giderek
kesmekteydi. Tarihçiler VI. yüzyılın ilk yarısını imparatorluun tarihinde bir ayrım çizgisi
olarak kabul etmekte ve bundan dolayı da sonraki dönemlerde Roma yerine Bizans
terimlerini kullanmayı tercih etmektedir. 29 Bu suretle eski Roma mparatorluu’ndan çok
farklı ve yeni corafi artların belirtildii temeller üzerinde gelien imparatorlukta, daha
VI. yüzyılın sonunda Latince tamamıyla unutuluyor ve onun yerine Yunan dili ve kültürü
alıyordu.
Bundan sonraki yüzyıllarda bu yeni devletin en mühim problemleri arasında,
devletin resmi dini haline gelen Hıristiyanlık için de ba gösteren itikat münakaaları ile
devleti dı dümanlara karı savunmak en büyük yeri alıyordu. mparatorluk bu tarihten
sonra, hayatının sonuna kadar hudutlarını savunabilmek için bütün kuvvetlerini harcamaya
mecbur olmutur. IV. yüzyılda dou sınırları Sasanilerin tehdidi altındadır ve bu hal
slamiyet’in gelimesiyle Sasani Devleti’nin sona ermesine kadar sürer. IV. ve V.
yüzyıllarda kuzeyde ve batıda Cermen ve Türk kavimleri, bunların arkasından da Islavlar
ortaya çıkarlar. Türk kavimleri ile Islavlar, bundan sonraki yüzyıllarda imparatorluu en
fazla megul eden ve varlıını tehdit eden dümanların baında gelir.
Hıristiyanlıın kuvvetlenerek yayılmaya baladıı IV. yüzyıldan sonra, içine
dütüü büyük mezhep kavgaları ve bunun sonunda Latin kilisesiyle ortaya çıkan ihtilaflarimparatorluu içeriden kemiren balıca meselelerindendir. VI. ve VII. yüzyıllarda
Balkanlarda ve talya’da büyük arazi kaybına urayan ve Anadolu’da slamiyet’in
hücumları neticesinde hudutları çok daralan imparatorluk, sadece Anadolu ile
Yunanistan’daki arazisini koruyabiliyor ve bu suretle gerçek Bizans devleti haline geliyor.
Bundan böyle Ortodoks mezhebi ile Yunan dili ve kültürü imparatorluun iki temel unsuru
28 erif Batav, Bizans mparatorlu u Tarihi Son Devir (1261-1461) T.K.A.E. Yay. Seri: III, S.A.25, Ank.
1989, s. 529 John Freely, Saltanat ehri stanbul, Çev. Lale Eren, st. 1999, s. 98
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 25/140
11
haline gelir ve bu vasfını imparatorluk hayatının sonuna kadar sürdürür. Mısır, Suriye ve
Filistin’i slam’lara kaptıran talya da, Cermenlerin ve Balkanlarda Islavların yerletii
arazisini kaybeden devlet baehrinin önüne kadar gelen Arapları güçlükle geri püskürtür.
VII. ve VIII. yüzyıllarda Arap istilası, Islav akınları ve içeride patlak veren
ikonaklazm mücadeleleri yüzünden çok buhranlı bir dönem yaayan imparatorluk IX.
yüzyılın sonundan balamak üzere toparlanmaya balar ve X. yüzyılda slam aleminin
zaafa uraması ve iç ihtilaflara dümesini de fırsat bilerek karı taarruza geçen Bizans
uzun zamandan beri ilk defa arazisini geniletir, XI. yüzyılda parlak devirlerden birini
yaar. Fakat bu yüzyılın ikinci yarısında douda Türk kavimleri, Batıda Normanlar
imparatorluu tehdide balar. XI. yüzyılın ikinci yarısında idaredeki beceriksizlik ve buna
paralel olarak mahalli ve askeri durumunun sarsılması üzerine XII. yüzyılın sonuna doru
süratle çökme alametleri gösterir ve 1204’te IV. Haçlı seferi düzenleyen Hıristiyan
ordularının hücumları sonuçlarında parçalanır. mparatorluk arazisinin büyük bir kısmı
Latinler arasında bölüülür ve Grek halkının bir kısmı Batı Anadolu’ya sıınır ve merkezi
znik olmak üzere geçirdii 57 yıllık sürgün hayatından sonra baehir stanbul’da kurulan
Latin mparatorluu’nun zayıflaması ve znik mparatorlarının dirayetli idareleri
sayesinde, 1261’de eski baehrini alarak orada yerleir. Lakin bundan sonra yeni bir
hayata balayan imparatorluk, eski devirlerin bir gölgesinden ibarettir. Maliyesi, ordusu
bozulmu, yeni ve kuvvetli dı dümanlara çevrilmi bulunduundan bu yeni artların
mücadele dolu hayatına dayanamayarak sonunda Türkler tarafından ortadan kaldırılır. 30
Pagan devletin Hıristiyan devlet olduu ve Roma’nın sahip olduu üstünlüü
Konstantinopolis’e kaptırdıı, Konstantinos’un saltanatı, pekala, Bizans tarihinin
balangıcıdır. Ama aynı zamanda, Roma tarihi ile Bizans tarihi arasında belirgin bir kesinti
olmadıını da unutmamak gerekir. Bizans tarihi, üç yüzyıla yakın bir süre, Justinianos’unimparatorluun birliini yeniden salamak konusundaki baarısızlıına kadar, Roma
imparatorluunun devamı gibi görünür. Roma’nın ve barbar istilalarıyla karı karıya olan
Yunanistan’ın mirası, ite bu üç yüzyıl boyunca yava yava Bizans’a aktarılmı ve derin
30
erif Batav, Bizans mparatorlu u Tarihi Son Devir (1261-1461) T.K.A.E. Yay. Seri: III, S.A.25, Ank.1989, s. 6 - 7
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 26/140
12
etkilerle ilenen devlet, Bizans imparatorluunun temel özellikleri olacak olan özellikleri
almıtır. 31
IV. yüzyıldan itibaren, Roma mparatorluu’nun görünüteki birliine ramen
birçok defa imparatorluun iki kısmı ayrı imparatorlar tarafından idare edilerek birbirinden
ayrılmaya baladı. Nihayet 395 yılında imparator Büyük Theodosios (379-395) ölürken iki
olu Arkadios ve Honorios’a ikiye bölünmü bir miras bıraktı. Böylelikle çoktan beri
hazırlanmakta olan ayrılık kesinlemi oldu. Bundan sonra da Dou Roma mparatorluu
kurulmu bulunuyordu. 32
3. stanbul’un Kuruluu ve Corafi Konumu
Her insan topluluu bu dünya yüzünde muhakkak bir yer igal eder. Buna biz
corafi mekan diyoruz. Tarih aynı mekan üzerinde çeitli istikametlerde gelimi nice
insan grupları tanımaktadır. Corafi faktörler, tarihe müessir kudretler içinde ancak bir
imkanlar grubunu tekil ederler. u halde bir tarihi oluun iyice anlaılması için, insan
topluluunun üzerinde yaadıı memleketin alelitlak corafyasının bilgisi deil, bu
mekanın içinde o topluluun hayatına corafi faktörler eklinde tesir eden imkanlargrubunun bilgisi lazımdır.33 Bundan dolayı Konstantinopolis’in corafi konumunu genel
hatlarıyla tanıtacaız.
mparator, niçin eski Roma’yı terk ederek hükümdarlıın merkezini arka
naklediyordu? Caeserların mürik ve gayrimemnun ehrinden az zevk duyan Konstantin,
onun yerini haklı olarak, imparatorluun karılatıı yeni zaruretlere kafi gelmeyecek
vaziyette buluyordu. Got tehlikesi, Pers tehlikesi, Tuna boyunda ve Asya’da kendini
hissettiriyordu. Illirya’nın kuvvetli halkı, müdafaa için mükemmel menba arz ediyordu; bu
müdafaayı tanzim için Roma pek uzaktı. Dıocletion bunu vaktiyle anlamı ve O da arkın
cazibesini duymutu. Herhalde Konstantin’in “Yeni Roma”yı kurduu gün Bizans
mparatorluu balamıtı. 34
31 Paul Lemerle, Bizans Tarihi Çev. Galip Üstün, st. 2004, s. 1332 Charles Diehl, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Cevdet R. Yularkıran, st. 1939, s. 12-1333
Halil Demirciolu, Roma Tarihi, C.I, Ank. 1998, s. 1- 234 Charles Diehl, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Cevdet R. Yularkıran, st. 1939, s. 10-11
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 27/140
13
Konstantinos içinde bulunduu sert koullarda, savaın ya da barı halinin deiik
gereklerine göre saygınlıının gösterii içerisinde, geni imparatorluun eyaletlerini birbiri
ardından geziyor, ya da bulunmasında zorunluluk duyulan yerlere uçarcasına yetiiyor,
kiisel ya da imparatorluun dümanlarına karı her zaman için tetikte duruyordu.
Gönencinin doruuna geldii gibi yaamının da sonuna yaklatıı zaman gücü ve tahtın
güvenlii bakımlarından daha az deikenlie elverili olabilecek bir hükümdarlık konak
yerinin saptanması gerektiini tasarladı. Bu elverililie göre yaptıı seçimde Avrupa ile
Asya’nın birletii noktayı yeledi. Amacı, Tuna ile Tanais (Don) arasında yaayan
barbarları yerlerinde tutmak, alçaltıcı bir antlamanın kösteklerine zor dayanan Pers
Kralı’nın tutumunu daha yakından denetleyebilmekti. Konstantinos, adının ününü
sonsuzlatıracak bir kent kurma tutkusundan da kendini kurtaramıyordu.35 Konstantinos
gözünü Byzantion kentine, kendi adını taıyacak olan yeni, yenilenmi kente ve
imparatorluun gelecekteki bakentine dikmiti. Gelecekte bakent olacaından emindi
ama bu konuda verdii karar risk taıyordu.36
sa’dan 330 yıl sonra, imparator Konstantin dört gün süren enlikler arasında
imparatorluun merkezini Roma’dan Boaziçi kıyılarına resmen taıdı ve imparatorlua
yeni bir bakent baıladı. Be yıldan beri buna çalımaktaydı. Hıristiyanlık fikrinin
gücünü anlamı ve zaferini sezmi olan bu usta politikacı, imparatorluun birliini ancak
Hıristiyanlıın salayabileceini de hissediyordu… Eer yeni bir düünce, gençletirilen
bir iktidarın manevi çatısını tekil edecekse, bunun kutsal ve ei görülmedik bir ehirde
ıık saçması gerekiyordu. Öyle bir ehir ki ihtiamda dii kurdun ehrini, Roma’yı geride
bırakabilsin. Efsaneye göre bizzat Tanrı, uyuyan imparatora göründü ve ona bakentinin
yerini gösterdi. Konstantin’in saltanatının bu iki büyük olayı Hıristiyanlıın kabulü ve
Roma’nın Bizans lehine terk edilii mutlak suretle birbiriyle balantılıdır.
Konstantinopolis Konstantin’in ehri bundan böyle Roma’nın ve Romus ve Romulus’unehrinin yerine geçiyordu. 37 Megore göçmenlerinin, içlerinde Bizans adlı birinin
önderliinde gelip Avrupa kıyıları üzerinde Boaziçi’nin güney ucuna yerlemelerinden
beri bir yıldan az bir zaman geçmemiti. Bunlar önderlerinin adından dolayı Bizans ismini
35 Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Çev. Asım Baltacıgil, C.2, st. 1995,s. 6-736
Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 1937 Auguste Bailly, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Haluk aman, C. 1, st. trz. s. 11
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 28/140
14
verdikleri bir koloni kurmulardı. 38 ehir bu adı uzun müddet taımıtır. O, Trakya’nın ve
Greklerin dier ehirleri arasında erefli bir mevkiye sahiptir. Evvela sa domadan önce,
601 yıl Ispartalıların hakimiyeti altında kaldı. Bu ehir adeta Avrupa’nın bir kapısı,
Avrupa’dan Asya’ya geçmek için bir köprü idi. 39 Yunanistan ile Karadeniz kapıları
arasında deiim, aralıksız ve önemliydi. Hakim bulunduu boazın denize açıldıı yerde
ve tam dou ile batıyı ayıran sınırda yer alan yeni koloni, corafi bakımdan ideal transit,
antrepo, yükleme ve boaltma noktası oluyordu. Arabistan’dan, ran’dan, Mısır’dan
kervanlar hep ona, Haliç’in mükemmel barınaına doru yöneliyordu, bütün Akdeniz
ehirlerinden ticaret gemileri gelip yüklerini oraya boaltıyorlar ve oradan ipek, tahıl,
baharat, fildii, sanat eserleri, kıymetli madenleri yüklüyorlardı. ki dünyayı birbirine
ulatıran deniz kanalının bekçisi Bizans onu diledii gibi açıp kapayabiliyordu. Med
savaları süresinde askeri bakımdan oynadıı önemli rol, mevkiinden ileri gelmektedir.
ttifakın kıymetine aklı eren ve karılıını ödetmesini bilen Bizans, sa’dan sonra II.
Yüzyılın sonunda Yakındou’nun en önemli ehirlerinden biri haline gelmiti. 40
mparatorluk kenti adıyla kazandıı yüzeysel konumuna göre incelersek: 41 Bizans
Konstantinopolis’i Avrupa’nın en güney dousundaki uzantıyı oluturan üçgene benzer bir
yarımada üzerinde kurulmutur. 42 Büyük Konstantin, ehri tesisi esnasında, ehri geni bir
surla techiz etmiti. 43 Bizans ehri, kuzeyde Haliç, güneyde Marmara ve batıda .S. 447’de
yani Geç Roma dönemi Konstantinopolis’in son genilemesi sırasında II. Theodosius
tarafından yaptırılan kara surları ve daha sonra denize bakan kısımları da çevrelemek üzere
ina edilen savunma duvarlarıyla sınırlandırılmıtı. Savunma dairesinin dı sınır çizgisi 20
kilometreden fazlaydı ve bunun 5.3 kilometresini Haliç kıyısında uzanan surlar, 7
kilometresini Theodosius surları ve 20 kilometresini de Marmara Deniz surları
oluturmaktaydı. Bizans duvarlarının çevreledii alan da yedi tepe vardır. Bunların altısı
Haliç’e paralel giden yamaçtan dieri ise iki doruktan meydana gelip ehrin güneybatıkısmında Marmara’dan yükselir. 16. yüzyılın ortasında yazan Fransız gezgin Pierre Gilles
(Petrus Gyllius), Bizans ehrinin topografyasıyla ilgili öncülük eden çalımasında bu yedi
38 Auguste Bailly, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Haluk aman, C. 1, st. trz. s. 1239 N. Iorga, “stanbul’un Zabtı Hakkında hmal Edilmi Bir Kaynak”, Çev. Fazıl Iıközlü – Adnan S. Erzi, Belleten, C.XIII, S. 49, Ank. 1949, s. 12040 Auguste Bailly, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Haluk aman, C. 1, st. trz. s. 1241Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Çev. Asım Baltacıgil, C.2, st. 1995,s. 742
John Freely - Ahmet S. Çakmak , stanbul’un Bizans Anıtları, Çev.F.Gülru Tanman, st. 2005, s. 343 Philipp Schweinfurt, “stanbul Suru ve Yaldızlı Kapı”, Belleten, C. XVI, S.62, Ank. 1952, s. 261
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 29/140
15
tepeyi nian olarak kullanmıtır. Birinci tepeyi Konstantinopolis yarımadasının ucundaki
yüksek yer olarak belirlemi, Haliç sırtlarında bulunan be tepeyi de sırasıyla numaralamı
ve güneybatıda Marmara denizindeki ikiz doruklu tepeyi de yedinci tepe olarak
isimlendirmitir. 44 Kırk beinci enlem üzerinde bulunan imparator kenti yedi tepesinin
üzerinden Avrupa ve Asya’nın karılıklı kıyılarına hükmeder. klimi ılıman ve salam,
topraı verimli limanı güvenli ve genitir. Ankara’dan buraya gelen dar yol rahatlıkla
savunulabiliyordu. Boaziçi ve Hellespont (Dardanelles / Çanakkale Boazı)
Konstantinopolis’in iki kapısı sayılabilir. Bu iki önemli geçidi elinde bulunduran hükümdar,
bunların denizden gelecek herhangi bir dümana karı kapayıp ticaret gemilerine açık
tutabilir… Bu nitelikleri Konstantinopolis’i doal olarak büyük bir hükümdarlıın merkezi
ve bakenti yapmaktaydı. 45
Sonunda Konstantinos kendine uygun bir yer buldu… Burası Avrupa’dan Fırat
Irmaı’na giden yolun, Ege ve Karadeniz’i birbirine balayan Boaziçi adlı deniz
geçidiyle çok görkemli biçimde kesitii noktaydı.46
Roma mparatorluu açısından IV. yüzyılın baındaki en önemli olaylar, içten
kölelerle kolonların balattıkları devrimci dalga, dıtan da barbar saldırıları oldu.
mparatorluun eski bakenti (Roma) ekonomik bir bunalımın katkısıyla devletin siyasal
merkezi olarak önemini yitirdi. 330’da stanbul Boazı kıyılarında kurulan yeni bakent,
Yeni Roma ya da Konstantinopolis olarak adlandırıldı. Yeni bakent eski Megara kolonisi
Byzantion’un üstünde kuruldu ve daha sonra bir Ortaça imparatorluu’nun merkezi
oldu.47 Bizans mparatorluu, içinden çıktıı Roma mparatorluu gibi bakentiyle
özdelemitir: Yeni Roma’dan Konstantinopolis’le, imparatorluun bütün kentlerini
geride bırakarak en parlak döneminde 400.000’e yakın bir nüfusa ulamıtır. 48 Dıardan
gelen nüfusun artıı nedeniyle imparator (Konstantin) acil bir konut sorunuyla karılatıysada, sorunu bizi imrendirecek bir yetkinlikle çözdü. Bugün hala kentin kuzeyinde bulunan
Belgrad Ormanlarından kereste, Proconnessus’dan ( Marmara Adası) da mermer
salanabiliyordu. Zamanın inaat birlikleri yeterince mimar ve kalfa salayamadıklarından
imparator yanlarına kendi teknik okullarında yetien çırakları da görevlendirdi. aırtıcı
44 John Freely - Ahmet S. Çakmak , stanbul’un Bizans Anıtları, Çev.F.Gülru Tanman, st. 2005, s. 345 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 2246 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 2047
M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 1148 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur st. 2001, s. 55
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 30/140
16
bir hızla bitirildi. “Roma bir günde kurulmamıtır” derler ya, Yeni Roma neredeyse bir
günde yapılmıtı. 49
Konstantin’in yeni Roması 324-336 yılları arasında kurulmutur. 330’da idareciler
ehre yerlemeye baladılar. Yani ehrin merkezi olan Konstantin Forumunda kırk gün
süren enlikler yapıldı. Devlet adamları Roma’dan stanbul’a çarıldılar. mparatorla
birlikte ehrin imarına katıldılar.50
Kuruluundan itibaren stanbul’da da, Roma’daki gibi saray, forum ve hipodrom
yapıldı. Kent, Roma’dan, Atina’dan ve imparatorluun dier kentlerinden taınan antik
sanat eserleriyle donatıldı. stanbul ve çevresi, tara yönetiminden ayrı tutuldu; Roma gibi,
birçok baııklık ve imtiyazdan yararlandı.51 Trakya’dan çok sayıda halk getirilerek
ehirde iskan edildi. Bu nüfusun çok süratle arttıı ehirde V.yüzyılda, Roma’dan daha
kalabalık olduu anlaılıyor. Bu nüfusun beslenmesi daha Konstantin döneminde büyük
zorluklar çıkarıyordu. Bunun için Mısır, Suriye ve Anadolu’dan buday, arap, ya
getirilerek halka daıtılıyordu.
Konstantin zamanında bu imparatorluk ehri, görüldüü gibi Grek ehri
Byzantion’un doal bir devamı deil, batan sona bir hamlede gerçekletirilmi ve genç
Roma dünyasının mimari esprisiyle donanmı yeni bir kurulu idi.52
Yeni Byzantion’un tarihlendirilmesi tam kesin deilse de törensel açılı gününün
326 yılına rastlamı olduu sanılır. Konstantin’e adanarak Konstantinopolis denmesine ise
330 yılında balandı. mparatorun o sırada Tuna üzerinde olması bütün bu hareketleri daha
da canlandırdı. Yeni kentin bir üstünlüü de Haliç gibi çok iyi bir limana sahip olmasıydı.
Ayrıca hem karadan, hem denizden savunulabiliyordu; Küçük Asya’nın ve Suriye’ninönemli sanayi ve kültür merkezlerine gerek kara, gerekse deniz yoluyla ulaımı kolaydı.
Konstantin burayı tam bir Hıristiyan kenti yapmak için gösterdii kararlılık dikkate
deer. 53 Yeni yönetimin merkezi Hıristiyan bir bakent olmalıydı, eski Roma’nın karı
49 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 2050 www. turkeyistanbul.com/html/modüles.php?name 51
M. V. Levtchenko, a.g.e. s. 1152 www. turkeyistanbul.com/html/modüles.php?name
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 31/140
17
koyan dinsiz kurum ve kurulularından baımsız olmalıydı. Konstantin’in dindar
yeniliklerinin hepsi çok baarılı olmalıydı. Nika Konseyi birlemi Roma Dünyasını yalnız
bir imparatorluk altında tanıtıyor sonradan ortaya çıkan yönetimin ileri kiliseyle birlikte
yönetileceinin açık iaretlerini veriyordu. Dini birlikler bundan böyle imparatorluk
politikasının en temel ekliydi. Konstantinopolis batının yüzü ve Danubian’ın savunması
için bir strateji merkezi ve aynı zamanda Ortodoksluun kalesi, yeni kurulmu kilise ve
devletin bekçisi olmalıydı. 54 Konstantin’in yarattıı kentin tek bakenti olacaını ve
oranın yeni ya da ikinci Roma anlamında altera Roma adıyla anılacaını- halbuki gayri
resmi olarak daha 324 yılında bile böyle dendiini sanıyoruz- balangıçta duyurmamı
olabilir. Bu, nihai amacı olsa da… steinin gerçeklemesi yakındı… Konstantinopolis,
imparatorun oturacaı kent olarak kuruldu ve bir yönetim merkezi olarak geliti…55
Bizans’ın bata, imparatorluk hukuku olmak üzere Geç-Antik/ Roma geleneini
sürdürdüü bilinen bir gerçek. mparatorluk olmanın yani merkezilemenin gerekleri
zamanın ve corafyanın koullarına uyarlamak bugün üzerinde yaadıımız toprakların
Bizanslı / Rum / Yunan yöneticileri tarafından da sürdürülmütür. Merkezilemenin
gereklerini baında politik gücün, paranın, metanın, nüfusun, sanatın toplandıı bir bakent
yaratmak gelir. te, imparator I. Konstantinos IV. yüzyılda Konstantinopolis’in temellerini
attıında, eski Roma kentine rakip ona aynı imparatorluk geleneini devam ettiren, yeni,
Hıristiyan bir bakentin alt yapısını kuruyordu.56
Konstantin’in Bosphorus’taki bakenti bulduunda niyeti, ikinci Roma’yı kurmaktı.
mparatorluk bürokrasisinin bütün sistemi bu yeni karargaha kopyalanmıtı. talya’nın soylu
aileleri de orda yerletirilmeye yüreklendirilmiti. Halkın geçim ve yer ihtiyacı da
salanmıtı. 57 Konstantin’in bu uygulaması: imparatorluun merkezi olarak Nova Roma’yı
kurması gerek iç ve gerekse dı politika bakımından son derece isabetli olmutur. Zirayüzlerce seneden beri Roma mparatorluu için Balkan Yarımadası talya’dan daha mühim
roller oynamak da idi. En iyi asker ve imparatorları Balkan Yarımadası temin etmek de idi.
53 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 2154 N.H. Baynes and H. St. L.B. Moss, Byzantıum An Introductıon To East Roman Cıvılızatıon, London 1962,s. 2 - 355 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 2156 G. Ece Turnatar, “ Bizans Döneminde Konstantinopolis’in aesi” Toplumsal Tarih, S.12, st. 2003, s. 8657
N.H. Baynes and H. St. L.B. Moss, Byzantıum An Introductıon To East Roman Cıvılızatıon, London 1962,s. 2 - 3
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 32/140
18
Trakya Yarımadasının dousunda, stanbul Yarımadasının ucunda kurulan yeni imparatorluk
merkezi devrin geopolitik zaruretlerinin bir icabı olduu gibi 226 senesinden beri daimi
surette iki cephede harp yapmak da olan imparatorluk için de yerinde bir hareketti. Avrupa
ile Asya’nın adeta birbirlerine kavutuu noktada, en mühim boazın müntehasında, kara ve
deniz yollarının telakisinde hakim bir mevkide olan yeni imparatorluk merkezi iki büyük
tehlike bölgesi tekil eden Fırat ile Aaı Tuna arasında tam merkezde olması dolayısıyla her
iki kültür dünyasının aracılıı rolünü de üzerine almı bulunuyordu. 58
Konstantinopolis, incelikler kraliçesi, medeni dünyanın payitahtı idi. Kuvvetli
müdafaa duvarları gerisinde, “Allah’ın muhafaza ettii” bu ehir, sinesinde sayısız
güzellikler saklıyordu. Bütün ziyaret edenleri ahenkli güzellii ve muhteem merasimiyle
hayrete düüren Ayasofya; on neslin, güzelliini artırmak için çalıtıkları mukaddes saray,
hükümetin ahaliyi elendirmek için bütün oyunları içinde topladıı At Meydanı, etrafında
Bizans hayatının toplandıı debdebesi, pazarların zenginlii, meydanları ve sokakları
dolduran ve ehri müzelerin en dikkate deeri haline koyan eski sanatın aheserleri stanbul,
yalnız baına yedi fevkalade güzellik (acaibi seb’ai alem)- vaktiyle bütün eski alemin bildii
kadar- arz etmekle gurur duyardı. Bir muharririn dedii gibi “O, yedi yıldız gibi bunlarla
süslenmiti”. arkta olduu gibi garpta da, yabancılar Bizans’ı altın yıldızlar içinde
parıldayan dünyada esiz bir ehir diye tahayyül ederlerdi. Araplarda olduu gibi Slavlarda,
uzak Fransa’da olduu gibi talya’da Bizans cazibesi ve medeniyetinin yaptıı tesir derin idi;
Makedonyalı imparatorlar zamanında Grek devleti mevcut devletlerin en kuvvetlisi idi; ve
takdirde beraber, Bizans, dünyanın hırsını – ilerisi için aır tehlike- arttırıyordu. 59
Konstantinopolis’i daha önce hiç görmemi olanlar büyülenmilerdi; dünyada böyle
ulu bir kentin var olabileceini akılları almıyordu. Yüksek surlarına, surları çepeçevre
berkiten büyük burçlarına, azametli evlerine, bizzat görmemi olan hiç kimsenininanmayacaı sayıdaki yüksek kiliselerine diktiler gözlerini; dierlerinin hepsinden üstün
olan kenti enine boyuna süzdüler. stedii denli cesur olsun, her erkek bu görüntü karısında
titredi. 60
58 Afif Erzen, “stanbul ehrinin Kuruluu ve simleri” , Belleten, C. XVIII, S. 70, Ank. 1954, s. 14459
Charles Diehl, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Cevdet R. Yularkıran, st. 1939, s. 11260 Andrew Dalby, Bizans’ın Damak Tadı Kokular, araplar, Yemekler , Çev. Ali Özdemir, st.2004, s. 11
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 33/140
19
Hiçbir ad Bizans’ınki kadar itibara ve üne sahip olmamıtır; muazzam ve
karmakarıık faciaların birbiri ardınca daha göz alıcı bir akıını hayallerde canlandıracak bir
baka ad bulunmaz. Onu duyunca hükümdarlar, imparatorluklar, kilise ileri gelenleri:
Erguvani bir süs içinde sıra sıra kafileler halinde gözlerimizin önünden geçer. Dounun
günei altında amfi basamaklarına yıılmı, cokun haykırıları ve hiddetli naraları ile mavi
veya yeil earplı araba koucularını izleyen kalabalıkları hatırlarız. Barbar ve ei
görülmemi batıl inançlı ve zalim bir medeniyet; politika faciaları, ak faciaları, din faciaları,
öç almalar, entrikalar, zorbalıklar sonu gelmez din bilimi tartımaları, hadım suikastları,
kıymetli talarla bezenmi giysiler, mozaiklerle ilenmi mermer saraylar düünürüz.
Efsanevi zenginliklerin, siyasi anlayıın ihtiamıdır. 61 Dounun ve batının bütün sanat
hazineleri stanbul’a gelip üst üste yıılıyor ve birbirine karııyordu. Ticaret ve fikir merkezi
stanbul, kendini estetie olduu kadar metafizie kaptırmı stanbul, hem son derece
insancıl duygularla dolu olan ve hem de insan hayatına kıymet vermeyen stanbul,
mahallelerde kaynaan kalabalıklarla mermerden ve altından saraylarda ihtiam saçan
seçkinler tablosunu aynı zamanda gözlere seren stanbul, fikrin bütün hünerlerini son incelik
derecesine vardıran ve fakat bütün ilkel ihtiraslara karı duramadıı bir atılma arzusunu
muhafaza eden stanbul gerçekten yeni bir dünyanın merkezi, birbirinin içine girip eriyerek
Bizans medeniyetini douracak olan üç medeniyetin Roma, Antik ve Dou medeniyetlerinin
karıması ve birleme noktasıydı. 62
Konstantinopolis’in kurulması, aynı zamanda, yeni bir uygarlıın çıkı noktası
oldu. Bu uygarlık, “Bizans” uygarlıı adını hak ediyordu, çünkü o güne kadar, tarihte
hiçbir kent Konstantinopolis kadar kendine özgü ve sürekli etki yapmamıtı. mparatorluk
her yandan tehdide, saldırıya urayacak, istila edilecek, ama Konstantinopolis, bütün
bunlara, on bir yüzyıl boyunca direnecekti. Ve Bizans uygarlıını oluturan Yunan-Latin,
Dou ve Hıristiyan öelerinin birlemesi, Konstantinopolis’in surlarının koruması altında,bu kentin sarayları, manastırları ve iliklerinde gerçekleecekti.63
mparatorluk artık Roma’nın deil Konstantinopolis’indi…
Konstantinopolis artık imparatorun oturduu ve hükümet ilerinin yürütüldüü bir
yönetim kentiydi.64
61 Auguste Bailly, Bizans mparatorluk Tarihi, Çev. Haluk aman, C. 1, st. trz. s. 962 Auguste Bailly, Bizans mparatorluk Tarihi, Çev. Haluk aman, C. 1, st. trz. s. 2263
Paul Lemerle, Bizans Tarihi Çev. Galip Üstün, st. 2004, s. 3164 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 22-23
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 34/140
20
B R NC BÖLÜM
STANBUL SARAYLARININ KURULU U VE GENEL YAPISI
“Saray anlamına gelen, Latince palatium, Grekçe palation kelimesinin Roma’da
imparator sarayının yer aldıı Palatine Tepesi’nden kaynaklandıına inanılmaktadır. Burası
III. yüzyıla kadar Roma imparatorlarının resmi ikametgahı olduundan kelime literatüre bu
ekilde girmitir. Roma mparatorluu’nun doudaki Hıristiyan bölümü olan Bizans’ta da
saraylar, palation ya da hükümdar evi anlamına gelen basileos oikia gibi adlarla anılmıtır.1
M. Laberte Büyük Saray (Grand Polais) adlı kitabında “imparatorların konutunun farklı
dönemlerde yapılmı, birbirleriyle uyumları tartımalı yapılar yıınından meydana
geldiini” yazmaktadır. Bütünün onuncu yüzyılda savunma amacıyla oluturulduu da
unutulmamalıdır. Tıpkı Moskova Kremlin’inde ve bir zamanlar sultanların sarayında
olduu gibi salamlatırılmı duvarlarla çevrili geni bir yapıydı. “çinde geni bahçeler,
avlular, revaklar, muazzam kabul daireleri, hükümdar, ailesi, sarayın yüksek rütbeli
subayları ve muhafızlar için çok sayıda konutlar, nihayet birbirinin üzerine sıkımı ve
yalnızca papalık Roma’sına benzetilebilecek kiliseler, apeller, ibadethanelerden oluan bir
dini binalar yıınıydı.”2
mparatorluk bir kez bölündükten sonra, çok geçmeden büyük Konstantinos’un
kurduu Konstantinopolis hiç deilse imparatorluun dou yarısında bakent olarak kabul
edildi. Yeni kurulan, daha dorusu yeniden kurulan bu kentin yukarıda gördüümüz gibi
birçok olumlu nitelii vardı. Bu avantajlar bir kent olarak yaamasını ve yüzyıllarca Bizans
mparatorluu’nun bakenti kalmasını saladı. mparatorun oturduu yer niteliiyle
Konstantinopolis yalnızca yöneten ehir deil, aynı zamanda imparatorluun da
merkeziydi.3
Konstantinopolis’in büyük yapılarının kuruluu Konstantin ile Jüstinyen devri
arasında uzanır.4 Justinianus, kamu yararına iler yaparken kendi saygınlıını ve rahatını
da unutuyor deildi. Yangından zarar gören Bizans sarayı yeni bir anlayıa göre görkemli
1 www. Tarihvakfi.org.tr/haberayrinti.asp?ID=5412 Gustave Schlumberger, Prens Adaları, Çev. Haluk Çalayaner, st. 2000, s. 1933
3
Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 244 www. turkeyistanbul.com/html/modüles.php?name
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 35/140
21
biçimde onarıldı. Kapıları ya da çatısı nedeniyle Khalke denilen giri ve büyük salon tüm
yapı üzerine bir düünce verebilir. Geni bir kare kubbeyi tutan çok büyük sütunları ve yer
döemesiyle çeitli renkten mermerle kaplı duvarları vardı. Renkler içinde lakonya zümrüt
yeili, phrygiolnın ate kırmızısı ve deniz mavisi, mavi damarlı beyaz taı seçiliyordu.
Kubbedeki ve duvarlardaki mozaiklerde Afrikalılarla ve talya halklarına karı kazanılan
utkular simgeleniyordu. Yaz aylarında Justinianus, özellikle Teodora, Marmara’nın Asya
yakasında, Kadıköy’e yakın yerde bulunan zengin Heraeum saray ve bahçelerinde
kalıyorlardı. Zamanın ozanları, bu sarayın betimlemesinde doayla sanatın güzellikleri
arasında mutlu ve az rastlanılan güzellik uyumunu, tepelerle aaçlıkların tatlı havasını
övmülerdir. Ne var ki, imparatorla imparatoriçenin peinden gelmek durumunda olan çok
sayıda görevli ve hizmetli, kendilerinin kaldıı yerlerin yetersizliinden yakınıyorlardı. 5
Bizans devrinde stanbul’da mevcut bulunan yapıların en önemlileri arasında, üphesiz ki
sarayları saymak lazımdır. Ancak, bir ikisinin harabesi müstesna olmak üzere, bugün
bunların çoundan geriye bir iz bile kalmadı. Muhteem Bizans sarayları Latin istilası ve
idaresi (1204-1260) devrinde evvela yama edildi, sonra harap olup gitti.6
1. Sarayların Corafik Konumu
Bizans imparatorluk saraylarının yerinin belirlenmesi hususunda, balangıçta Roma
geleneklerine uygun olarak belirli kurallar sürdürülmütür. mparatorluun doudaki ikinci
bakenti olarak kurulan Konstantinopolis’in ilk imparatorluk sarayı olan Büyük Saray da,
Selanik ve Sirmium’daki gibi saray ve hipodrom bir bütünlük oluturacak biçimde
kurulmutu. Romalıların yaamında hipodrom, atlı araba yarılarının yanı sıra resmi ve
dini törenlerde imparator ile tebaasının bir araya geldii önemli bir toplantı alanı olmutur.
Sarayların kurulduu bölgenin deniz manzarasına sahip oluu ve deniz ulaımı için
liman kurulmasına olanak vermesi gibi doal avantajları, imparatorluk sarayının yerinin
belirlenmesinde önemli rol oynamıtır. Daha geç dönemlerde ise Blakherna Sarayı’nın
yerinin seçilmesinde, bakentin önemli kiliselerinden biri olan Tanrı Anası’na adanmı
5 Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Bizans Çev. Asım Baltacıgil, C.4,st. 1994, s. 85 - 866
Midhat Sertolu, “Bizans Sarayları Ve Saray Maceraları” Hayat Tarih Mecmuası,C. 2, S. 12, st. 1976, s.12
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 36/140
22
Blakherna Kilisesi’nin bulunmasının yanı sıra, Haliç’in deniz ve orman manzarası ile
denizden ulaım imkanı da etkili olmalıdır.
Bizans sarayları denize ve manzaraya hakim, teraslandırılmı yamaçlar üzerine
kurulmutur. Çevresi aaçlar, çiçek tarhları ve çemeleri olan, cennetin bir mikrokosmosu
olarak algılanabilecek görkemli, geni bahçe ve parklarla kuatılmıtır. Bu saraylar, tek ve
büyük bir blok yerine birbirlerine merdiven, koridor ve geçi mekanlarıyla balanan,
bahçeler içine daılmı yapılardan oluan komplekslerdir.
Sarayların tümünde görülen bir dier ortak özellik de, saray yapılarının çevresinin
kalın bir duvarla kuatılarak güvenlik altına alınmasıdır. Tasvirlerden anlaıldıı üzere,
Bizans sarayları surlarla çevrili kentlere benzemektedir. 7
Sonraki çaların gelimesini etkileyen yapılardan biri Konstantin’in Ayasofya’nın
yapıldıı tepenin güneye bakan yamaçlarına kurulan saray idi. Bu saray sonradan Bizans
mparatorları tarafından geniletilerek, Hipodromun güneyinden Marmara sahiline kadar
inen büyük bir saraylar kompleksi eklinde ehrin güneydou köesini kaplayacaktır.
Konstantin’in portikleri ikisi, bu saraylarla ilikili olarak, I.Tepenin etrafını dolanarak
kuzeye doru dieri Dafne Sarayı’ndan balayarak sahil boyunca surlara, yeni Etyemez’e
kadar uzanıyordu.8
Deniz kıyısında Hipodromdan Ayasofya’ya uzanan ve daha sonra Osmanlı
Türkiyesi’ndeki sultanların malikanesi olan sarayın kapladıı görkemli alanı kaplıyordu.
Saray kıyıdaydı; kayaların üstünde yüksekte...9 Bu alan kıyıdaki surlara kadar bayır aaı
iniyordu ve buradan görünen manzara Marmara Denizi’nden Haliç’e ve daha douya,
Asya kıyısını ve hinterlandını (ard bölge) kucaklayan boazın Marmara Denizi’ne açılıınakadar uzanıyordu. Bu kapalı alan içinde sayısız yapı vardı ve her iki durumda da
imparatorun malikanesi ve mülkü olmanın yanı sıra, kilisenin en kutsal emanetleri ve
ulusun en deer verdii yapıtlar da buralarda korunuyordu.10
7 Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, Toplumsal
Tarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 13-148 www. turkeyistanbul.com/html/modüles.php?name 9
Samih Rifat, “ Yitik Kente Yedi Kapı” Sanat Dünyamız Dergisi, S. 69-70, st. 1998, s. 4710 Tamara Talbot Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 40
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 37/140
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 38/140
24
Birkaç sene içinde stanbul revaklarla çevrilmi forumlar, sarnıçlar, zafer kemerleri, saraylar
gibi eserlerle süslenmitir. 13
Saraylar dıa kapalı iç bahçelere ya da kemerli kapılarla çevrili, galerilerle balanan
avlulara açılırdı. Katlar sokaa doru teraslarla uzantı yapar, pencereler genellikle cumbalı
olurdu. Saraylardaki büyük salonlar çok sayıda konuu atafatlı biçimde aırlamaya
elverecek biçimde tasarlanır, yaama mekanları ise büyük rahatlık sunacak biçimde
düzenlenirdi. Halkın yaadıı evlerden farklı olarak saraylar, banyolardan balayarak her
türlü konforu sunardı.14
Bizans saraylarını görmü olanlar, tavan ve duvarların rengarenk parlayan
mozaiklerle, zeminin ise imparatorluun çeitli eyaletlerinden getirilmi renkli mermerlerle
kaplı, gösterili yapılar olduklarından söz ederler. Saray yapıları, kullanıldıkları dönemler
içinde deiik konulu resimlerle bezenmitir. Bezemede, Hıristiyan inancı ile ilgili dini kii
ve kompozisyonlar, imparator ve ecdat portreleri, imparatorların kahramanlıklarını gösteren
sava ya da av tasvirleri hemen her dönemde tercih edilmitir, ancak tamamen din dıı
konularla bezenmi bölümlerin olduu da söylenmektedir. Örnein Khrysotriklinos’un
duvarlarının tamamen bitkisel desenlerle bezenmi olduu bilinmektedir. Eustathios
Makrembolites, saray bahçesindeki bir pavyonda saflık, dayanıklılık, ılımlılık ve adalet gibi
erdemlerin genç kız görünümünde kiiletirildii alegorik figürlerden söz etmektedir. Ayrıca
saray bahçeleri ve Boukoleon Limanı, antik kentlerden getirilmi pek çok heykel ve
kabartmalarla süslenmiti.
Saraylarda göz kamatıran kumalar, deerli metal ve talarla süslü avize, kandil ve
kap kacak kullanılıyordu. Görenleri hayrete düüren, özel bir mekanizma sayesinde çalıan
ve “automata” olarak adlandırılan mekanik eyalar, özellikle yabancı elçi ve ziyaretçilerietkilemek için kullanılıyordu. Cremonalı Liutprand, Bizans sarayındaki kükreyen aslan,
üzerinde akıyan kular olan aaçlar, yerden tavana kadar yükselen taht gibi automata’ların
benzerlerini Badat’taki Aaç Sarayı’nda gördüünü belirtmektedir. 15
13 Sanat Ansiklopedisi, “Bizans Sanatı Maddesi” , C.1 st. 1998, s. 258-26014 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st. 2001, s. 6615 Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, Toplumsal
Tarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 14
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 39/140
25
Bizans’ın dinsel olmayan mimarisi hakkında, kilisenin kendisi hakkında
bildiklerimizden daha azını biliyoruz, hemen hemen hiçbir ey hayatta kalmamis.
Mozaiklerin neyi betimlediklerinin veya fildileri üzerindeki bazı iddialarda dinsel
olmayan binaların neye benzedikleri hakkında bilgi sahibi deiliz. 16 Konstantinopolis’te,
Büyük Saray’ın yer mozaiklerinin çou beyaz bir zemin üzerine ‘balık pulu biçiminde’
yapılmı hayvan resimlerinde oluur. Bu dekor, o zamana dek etkisini Antakya’da
gösteren sonra da Konstantinopolis’te sürdüren dou helenizminden etkilenmi görülür.17
Virtüozca teknikleri ve renk etkileri yaratma açısından çou zaman göz kamatırıcı
olan Bizans sanatı, hem imparatorluun saray çevresinde ve kilisede düzenledii karmaık
törenin görkemini ve aaasını yansıtan bir ayna, hem de Bizans’ın büyük ilgi gören,
zaman zaman da yeniden canlandırılmaya çalıılan klasik döneme özgü geçmiinde açılan
bir kapı ilevi görür. Aslında Dumbarton Oaks koleksiyonunda bulunan silenuslu gümü
tabak ve büyük sarayın mozaikleri gibi antik dönemlere özgüymü gibi görünen ustalıkla
ilenmi sanat yapıtları sırası ile VI. ya da VII. yüzyıldan kalan bu yapıtlar ilk bakıta,
Bizanslıların Romalı pagan ataları tarafından yapılmı izlenimini verir.18
stanbul’da Bizans dönemi saray yapılarının çok az bir bölümü kalıntılar halinde
günümüze ulaabilmitir. Büyük Saray’dan günümüze, hangi yapılarla ilikili olduu
henüz kesinlememi olan bir kule ile Sultanahmet Külliyesi’nin arastası altında kalmı
olan apsisli, revaklı zengin döeme mozaiklerine sahip bir yapı kalıntısı ulamıtır. 10-11
yüzyılda geniletilen Boukoleon Sarayı’nın cephesi, arkadaki tonozlu salonun bir bölümü
ile anıtsal merdiven kısmı, Blakherna Sarayı’ndan ise Tekfur Sarayı ve Anemas Zindanı
denilen yapılar ile sarayın hangi bölümüne ait olduu bilinmeyen pencereli cepheler ve
dehlizler kalmıtır. 19
3. Saray Kompleksi
Bizans’ın sembolü olan Büyük Sarayın temelleri stanbul’u kuran I. Konstantinos
devrinden balıyor, yani IV. yüzyılda. Her imparator yeni yapılar ilave ediyor. Evet
16 David Talbot Rice, The Byzantines, London 1962, s. 9417 Sophıe Orcasberro, “Mozaiin Kısa Bir Tarihi” Çev.Elif Göktepe, Sanat Dünyamız Dergisi, S. 69-70, st.1998, s.15318 Gary Vıkon, “Bizans Sanatı” Çev. Deniz Hakyemez - Yurdanur Salman, Sanat Dünyamız Dergisi, S.69-70,
st. 1998, s. 1219 Semavi Eyice, “Anemas Zindanı ve Kulesi”, stanbul Ansiklopedisi, C.II, st.1959, s. 853-859
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 40/140
26
ilavelerle büyüyor. Böyle yeknesak bir bütün deil bu saray. 20 Saray alanında, içlerinde
imparatorların aileleriyle birlikte ikamet ettikleri özel dairelerinin olduu yapıların yanı sıra
senato, taht, tören salonları ve yemek salonları, ayrıca kilise ve apel gibi dini yapılar,
hamam, kıla ve saray çalıanları için barınma mekanları, hazırlık, bakım, depo, sarnıç, ahır
ve avlular, oyun salonları ve darphane, takı, deerli kuma ve giysilerin hazırlandıı
atölyeler de bulunmaktadır. 21
3.1. mparatorun Resmi Dairesi
Konstantinopolis’teki kompleks yedi sarayın dıında Oktagen (sekiz köeli yapı) diye
bilinen imparatorun resmi dairesini de kapsıyordu. Pantheon diye bilinen imparotoriçenin
resmi malikanesi Dafne sarayına bitiik olan Ayestefenos kilisesinin yanındaydı bunların
her ikisi de imparatorlar tarafından kutsal olaylar için kullanılırdı.
3.2. Taht Odası
Devletin taht odası, VII. yüzyılın sonlarında üzeri bir kubbeyle örtülen bitiikteki
Khrysotriklinium’daydı. Taht bir mihrap gibi, büyük salonun en ucunu oluturan apsiste
duruyordu. Burada taban salonun tabanın düzeyine göre daha yükseltilmiti ve altın sırma
bir kumala örtülüydü. Bu platforma çıkan basamaklar porfirdi; tahtsa imparatorlar
tarafından kullanılan tüm dierleri gibi tepesinde bir gölgelik (kanopi) bulunan çift aralıklı
bir klineye benziyordu; önüne bir tabure konurdu. Tepesindeki apsisin kavsi cam
mozaikten yapılmı bir sa betimlemesi ve ‘Kralların Kralı’ yazısıyla bezeliydi. Bu taht
odası X.yüzyıla kadar en önemli ve en kutsal oda olarak kaldı ve içinde imparatorluk tacını
ve süslerini barındırdı. Buna da deerli ta kakmalı iki tane org bulunuyordu.
Theophilos’un gören elçileri akınlıa düüren, mekanik tahtı da buraya kurulmutu.22
3.3. Saray Odaları
20 Ekrem Iın, “Bizans yok demekle Bizans yok olmaz” Prof. Dr. Semavi Eyice ile Bizans sanatı üzerine…
Sanat Dünyamız Dergisi, S.69-70, st. 1998, s. 10321 Semavi Eyice, “stanbul’da Abbasi Saraylarının Benzeri Olarak Yapılan Bir Bizans Sarayı”, Belleten,
C.XXIII, S. 89, Ank. 1959, s. 79-9922 Tamara Talbot Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 40
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 41/140
27
Saray kompleksi içinde her biri belli bir dizi tören için kullanılan çok sayıda salon,
konferans odaları ve resmi odalar vardı. 23 Kabul salonları sarayda verilen davetlere
öykülenerek gösterili yemeklerin düzenlendii yerlerdi.24 Bunlardan en önemlileri
arasında Onopodion (Daphne Sarayı’na giri salonu) diye bilinen yapı, adaylar odası
(imparatorluk muhafızları tarafında kullanılan oda), imparatorluk askerlerinin salonu
(bunlar saray muhafızlarının bir bölümüydü ve imparatorluk askerleri olarak hareket
ederlerdi), Lykhni (Tribunal yakınında, imparatorun Tribunal’e geldiinde önce kabul
edildii daire, planlı kubbeli yapı) ve en önemlisi de kompleks içinde tüm yapılara
ulaabilen saraya ilikin Khalke bulunuyordu. Justinianos’un zamanından beri bu mozaik
kompozisyonlarla bezeli bir oda içeriyordu. Khalke’yle aynı hizada, ama onun kuzeyinde
bulunan pavyon biçimindeki dier geçit saray ile imparatorun hipodromdaki locasını
birbirine balıyordu.
3.4. mparator Malikaneleri
mparatorluk ailesinin yazın kaldıı nci Sarayı ve yalnızca kı aylarında kaldıı dier
malikaneleri de içeren komplekste 20.000 hizmetlinin görev yaptıı düünülür. Erguvan
Saray ya da Marmara’nın kıyılarına yakın olan Magnavra Sarayı’ndaki zifaf odası gibi
belli amaçlar için kullanılan baka malikaneler de vardı. Bunlardan ikincisinde, yalnızca
imparatoriçenin özel olarak belirlenmi kurallara göre yıkanması gereken evlendii günü
izleyen bir hamam vardı.
3.5. Kilise ve apel
Saray kompleksi içinde çok sayıda kilise ve apel bulunuyordu. Bunlardan en çok
saygı gören; Khrysotriklinion’un içinde ya da yanındaki söylev vermek için kullanılan
Aziz Theodoros Kürsüsü, Sigma ve vaftizhaneydi.25
Kiliselerin fikri gelimee olan büyük hizmetleri halkın sempatisini çekmee ve aynı
zamanda siyasi hayat üzerine mühim tesirler icra etmeye velhasıl sanatta ruhi bir teevvü
kendini göstermee baladı. Kilise daha III. yüzyılda ahaliden ayrı bir tekilat vücuda
23 Tamara Talbot Rice, a.g.e. s. 41-4224
Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st. 2001, s. 7925 Tamara Talbot Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 41-42
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 42/140
28
getirmi, tedricen hükümete de nüfuz etmi, sonraları ise kilise ile hükümet arasında bir
fark kalmamıtır.
Bizans’ta bilhassa Jüstinyen döneminde yükselmeye balayan saray, hamam, ve
saire gibi binalar arasında en çok göze çarpan kiliselerdir. Müteakip devirlerde
imparatorların kilise inasında birbirine rekabet ettikleri bir gerçektir. stanbul’da yer yer
yükselen ve adetleri yüzleri aan kiliseler, bunun en beli ifadesidir. Bizans mimarları
stanbul ve çevresinde sayısız kilise ina etmilerdir. Bu yüzden bunlar mütedeyyin halk
tarafından sevildikleri gibi imparatorlar tarafından da daimi surette himayeye mazhar
olmulardır. 26
apel, küçük kilise yani ayazma. Sarayın içindeki bu tapınak aslında deiik
okumaları hak ediyor. badet yerinin sarayın içine alınması ve bu küçük kilisenin ehrin
katedralinde daha görkemli ayrıntılarla bezenmesinin üzerinde düünmeliyiz…
Bir saray apelinde toplu ibadet yapılan bir anda rahiplerin ve papazların arkasında
apsis, orada da sa var. Ona dönük ekilde yerletirilmi sıralarda oturanlar ise muhtemelen
kralın maiyetindekiler, onların arkasında da kral var. Yani göklerin kralı ile yerlerin kralı
karı karıya ikisinin de maiyeti, vekilleri hemen önlerinde. Sanki kralın locasının konumu
bu yüzden en arkada yapılmı. Ancak unu unutmayalım ki apel zaten sarayın içinde.
Yani ruhani dünyevinin içinde ve rahip de kral da böyle. 27 Sarayın kapısındaki Blakerna
Kilisesi imparatorluk apeli haline gelmiti; bu esiz sarayın imparator, imparatoriçe ve
sayısız soyluları dini törenleri burada iliyorlardı. Büyük Pulkeria’dan Konstantinos
Dragazes’e varana dek bütün imparator ve imparatoriçeler bouk sesi bugün hala kriptadan
gelen kutsal kaynakta (hagiasma) yıkanmılardı. V. ve XV. yüzyıllar arasında bakentin
buraya gelmemi hiçbir sakini, Bizans’a gelip de burayı tavaf etmemi, hiçbir yolcu yoktu.Porphyrogennetos’ların muazzam bakentinden daha fazla ziyaret edilen bir tapınak yoktu.
Yok edilemez giysi, Meryem’in Himation ya da Maphorion’u nihai olarak buraya
yerletirilmiti. Bu ünlü kıyafet, Leon’un saltanatı sırasında, 469’da Kudüs’te dindar bir
Musevi hanımın evinde bulunmu, önce Aziz Petrus ve Markos kilisesine emanet
edilmiti. Romanos Lakapenos Sloven ve Bulgarların çarı vahi Simeon ile görümeye
26
Aziz Ogan, “ Fethiye Camii” , Belleten, C. XIII, S. 50 Ank. 1949, s. 27327 www. google.com.tr. / apel
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 43/140
29
giderken “ruh üflemesiyle hamile kalan Meryem’e inanmanın salayacaı korumayı hiçbir
okun delemeyecei” düüncesiyle zırh olarak bu elbiseyi giymiti.28
3.6. Hipodrom
“Hipodrom” at binenlerin, atların meydanı anlamına gelir. 29 Augustaion’un güneyinde
bulunan ve Konstantinos tarafından bakentle aynı gün, 11 Mayıs 330’da kurulan
Hipodrom, ilk günden beri Konstantinopolis’in yaamında birincil rol oynaya gelmitir.
Roma’daki Circus Maximus’a öykünülerek yapılmıtır. X. yüzyıla dek tahtadan olan, daha
sonra mermer döenen tribünler 30.000 ile 50.000 arasında izleyici alabiliyordu.
Konstantinopolisliler at yarıı tutkusunu Roma’dan almılardı. Yarılar ücretsiz azık
daıtımı kaldırıldıında bile ilgi çekmeyi sürdürmütü. XII. yüzyıla dek hiçbir bayram,
yıldönümü ya da zafer olmazdı ki yarısız kutlansın.
Taraftarlar balangıçta renklerle belirlenen dört demos ya da takım halinde
örgütlenmiti; ancak kısa sürede Beyazların Mavilere, Kırmızıların da Yeillere dahil
olmasıyla geriye balıca iki takım kalmıtı. Bunların ilevi yalnızca yarıların
düzenlenmesi ve maliyetin karılanmasıyla sınırlı kalmıyordu: Bu iki takımın yüksek
unvanlı bakanları ( demarkhos) yüzlerce demoi’den oluan milisleri yönetirdi; bu milisler
de kent asayiinden sorumlu oldukları gibi gerektiinde surları korurlardı. 30
Hipodrom, Bizans’ta genel yaantının merkezidir. Kaynaan kıpırdanılar, mülevves
izbelerde mayalaan halk, orada ortak varlıının, kütlesinin, gücünün, bilincine erer. Orada
kaderinin hakimini imparator despot, otokrat, basikus-seyreder; uzaktan ona tanrısal bir
nefesin hareket halindeki tasviri gibi tapınılır; fakat bazen de, boanan bir kızgınlık patlayıı
içinde ona karı ayaklanır ve bu, mesela, bir Andronikos Komnenus’a pist üzerindeuygulanan korkunç ve ayrıntılı ikence halini alır.
Bütün Bizans tarihçileri bir nokta üzerinde birleirler: Agora’dan ziyade, forumdan
ziyade, sirkin duvarlarının içi halk ihtiraslarının kabardıı potadır. ‘Hipodromun durumuna
göredir ki, Konstantin imparatorluk sarayına yön verdi ve Justinionus, Ayasofya’yı bina
28 Gustave Schlumberger, Prens Adaları, Çev. Haluk Çalayaner, st. 2000, s. 18329
www. istanbul.gov.tr/Default.a&px?pid=300 30 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st. 2001, s. 61
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 44/140
30
etti, diye yazıyor. Alfred Rimbaud, dikbalı Ortodoks Kilisesi bile metropolün hafifçe
güneydouya eilmesine rıza gösterdi. Bu itibarla sirk, kutsal saraya, kiliseye ve ehre
kanunu empoze ediyordu. Her ey ona ba emeye mecburdu. ki muazzam dikilita
sayesinde bugün bile belli olabilen hipodrom ekseni, bütün Bizans dünyasının çekimine
tutulduu eksen idi.31
Baka zamanlarda, Hipodrom, Bizans halkına tiksindirici deil erefli enlikler
sunardı; generallerin malup dümanlara karı zaferlerini, bu halk orada kutlardı. Hukuki
tartımaları da orada izlerdi. Zira mahkemeler oradaki kemerler altında vazife görürlerdi.
Nihayet idam cezaları sirkin çerçevesi içinde infaz olunur, zamanın konumun mahkumları
urattıı akla gelmez ikenceler orada uygulanırdı. Hatta bazen seyirciler bir dinsizin veya
rüvet yiyen bir nemrudun diri diri yakılması ziyafetine bile koarlardı. Bütün bu
sebeplerden ötürü, hipodromun önemi Bizans hayatının en önemli safında yer tutardı.
Bütün bir halkın ihtirasları orada karılaır, çoalır ve onun mermer duvarları içine hapis
olunca ortak cezbenin çılgınlıına kadar taardı.32
3.7. Resmi Kurum ve Dier Yapılar
Bu kompleks içinde gemilerin limana güvenle girmelerini salayan ve aynı
zamanda da bir röle sistemi aracılııyla imparatorluun uzak yörelerine de sinyaller
gönderen Pharos Feneri dalık bir burun üzerindeydi. Balıca resmi yapılar ve depoların
yanı sıra imparatorun kiisel kullanımı için üstün kaliteli lüks malzemelerin üretildii ipek
tezgahları, imparatorluk imalathaneleri ve atölyeleri de aynı kompleks içindeydi.
mparatorun sava atlarını, binek atlarını ve pelo taylarını barındıran kiisel ahırları elinin
altındaydı; hipodromdaki yarılarda kullanılmak üzere ayrılan yarı atları da aynı yerdeydi.
mparatorların Anadolu’da geyik ve ayı avlarken kullandıkları köpek ve çitaları barındırankulübeler ve tavan ve av kularını izlerken kullandıkları ahinleri barındıran kafesler,
garip hayvanlardan oluan olaanüstü koleksiyona sahip özel hayvanat bahçesinin
yakınındaydı. Yine imparatorun kuhanesi, silahhanesi, darphanesi, hazinesi ve arivleri de
aynı çevredeydi.33
31 Auguste Bailly, Bizans mparatorluk Tarihi, Çev. Haluk aman, C. 1, trz. s. 4932
Auguste Bailly, a.g.e. s. 5633Tamara Talbot Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 42
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 45/140
31
4. mparatorluk Sarayı Dıındaki Saraylar
“Proasteion” denilen sayfiye sarayları, imparatorluk saraylarına oranla daha az
sayıdaki yapılardan oluan ve geçici sürelerle kullanılmı yapılardır çünkü imparatorlar iyi
vakit geçirmek için birden çok sayfiye sarayını kullanabiliyordu.
Bizans mparatorlarının Büyük Saray ve Blakherna Sarayı dıında kendi mülkleri
olan ya da ailelerinden kiilerin sahip oldukları sarayları ve büyük evleri (domus-oika) de
vardı. Sözgelimi Theodosius ailesinin ehirde birçok sarayı vardı. I. Theodosius’un birinci
karısı Aelia Flavia Flacilla’nın sarayı I. bölgede (Ayasofya ile Manganlar arası), ikinci
karısı olan Galla’nın sarayı ise II. bölgede (hipodromun kuzeyi ile Sarayburnu arası) yer
alıyordu. Ayrıca ehrin X-XI. bölgesi (Fatih-ehzadebaı) içinde, adını Flacilla’dan alan
bir saray daha vardı. Theodosius ailesinden, 6. yüzyılın tanınmı simalarından luliana
Anicia’nın saraylarından biri de ehzadebaı’nda, Polyeuktos Manastır Kilisesi’nin kuzey
ya da kuzeybatısında bulunuyordu. 34
Manuel Komnenos’un Kariye yakınında Theodoros Metakites’in yaptırdıı özel bir
saray (günümüze ulamadı), Ttabzon’daki Komnenoslar Sarayı Bizans saray yapılarının
örnekleridir. Yazlık saraylar da ayrı bir grup oluturur. stanbul’da Bostancı’da Brias
Sarayı, Samandra’da bir saray, Rhegion (Küçük Çekmece ) Sarayı, Aretas (Haramidere)
Yazlık Sarayı, Hepdoman (Bakırköy) Sarayı, Anadolu’da Silifke’de Akkale Sarayı,
Milet’te Baris çiftlii yakınındaki saray, Fırat kıyısında Digenis Akrites bu türün
örnekleridir.
Trabzon’daki Komnenoslar Sarayı’na ilikin bilgiler azdır. Bu saray, konuk odaları,
imparator dairesi, hazine bölümü, ariv ve hükümet yapısından oluuyordu. XI-XII.Yüzyıllara tarihlenen yapı, ulaımı güç bir kayalıa kurulmutu. Batı yönündeki sarayın
dousunda bir yol, güneydeki odalarla surlar arasında da geni bir alan vardı. Günümüze
ulaan odalar deiik zamanlara tarihlenir. Destek duvarlarıyla güçlendirilen teraslar, üç ana
bölümü ayırıyordu. Güneydou köedekiler en güçlü ve yüksek yapılardı. Bunlardan sonra
‘epiphamia’ denen ana salon ve oturma odaları geliyordu. Mahkeme yapısı tek bölümlüydü.
34
Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, ToplumsalTarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 14
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 46/140
32
Sarayın duvar ve pencereleri günümüzde de durmaktadır. Teraslar, toprak ve molozla kaplı
olduundan odalar ve bölümler kesinlikle belirlenememektedir. Ancak üst katların alt
katlardan önemli olduu bilinmektedir. Orta bölüm ilginçtir, yanında güneydoudaki kare
planlı yapının mparatoriçe Theodora’nın yatak odası olduu sanılmaktadır. Türk döneminde
burası terkedilmitir. Ancak bu bölüme bir Türk hamamının yapılmı olması ilginçtir.35
Her uygarlıkta olduu gibi, Bizans’ta da imparatorun sarayı bir çekim merkezi
olmu, dier soylular ve üst düzey yöneticilerin saray ve evleri imparatorun sarayına yakın
yerlere kurulmutu. Theodosius döneminin soylularından Antiokhos ve Lausus’un halen
kalıntıları görülebilen sarayları hipodromun kuzeybatısında, Justinianus’un ünlü
komutanlarından Belisarius’un sarayı, Büyük Saray’ın pek uzaında olmayan Konstantin
Forumu (Çemberlita) civarında bulunuyordu. Palaiologoslar döneminin ünlü isimlerinden
Theodore Metokhites’in sarayı ise Blakherna’nın kuzeyinde, Khora Manastırı (Kariye)
yakınlarında yer alıyordu.
Erken Bizans döneminde özel saraylar için Sarayburnu ile Yenikapı sahili (I-IX.
bölge), Beyazıt-Gedikpaa (VII. bölge) çevresi ile Fatih-ehzadebaı (X-XI. bölge)
arasındaki bölgenin tercih edildii görülmektedir. II. Theodosius dönemi kara surlarına
yapılıncaya kadar, surların dıında olan Samatya’da soylu ve zenginlerin malikanelerinin
bulunduu, temel kazılarında ortaya çıkan mimari kalıntılar ve döeme mozaiklerinden
anlaılmaktadır.
Bizans’ta imparator ve soyluların yanı sıra patriklerin de sarayları vardı.
Konstantinopolis patriinin sarayı, Ayasofya’nın güneyinde bulunuyordu. 36
5. mparatorluk Sarayları
Bakenti, ehirlerin kraliçesi Konstantinopolis’ten dört bir yana ıık saçmı olan
Bizans mparatorluu 1100 yıl süreyle varlık gösterdi. Ortaçaın en uzun ömürlü kurumu
35 Özkan Erturul, Bizans Kültürü (Genel Bakı), st. trz. s. 16-1836
Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, ToplumsalTarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 15
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 47/140
33
oldu.37 Bizans sarayının bütün ortaça tarihinde ünlü debdebesi, ince ve karıık terifat
usulleri komu kavimleri hayran bırakan ihtiamı 38 döneme damgasını vurdu.
Hiç üphesiz ki uzun asırlar dünya siyasetinde var olan bir devletin içinde bulunduu
siyasi, ekonomik ve kültürel hayatını ortaya koyan en önemli unsurlardan birisi saray ve
saray yaamıdır. Bizans sarayının siyasi ve toplumsal yaamdaki yerini ve önemini,
ulaabildiimiz balıca büyük saraylardan bahsederek bunu kısmen de olsa ortaya
koymaya çalıacaız.
5.1. Büyük Saray
üphesiz Bizans sarayları içinde en eskisi ve en önemlisi, Büyük Konstantin tarafından
kurulup yüzyıllar boyunca yeni yapıların eklenmesi ile geniletilen Büyük Saray’dır. Saray
hakkında bilgilerimiz, toprak üstünde bulunan ve sarayın hangi bölümüne ait olduunu
bilemediimiz kalıntılarla, sarayı görmü olanların anlattıklarına dayanmaktadır. Sanat ve
mimarlık tarihçilerinin sarayla ilgili yayınlarında verdikleri bilgiler ve rekonstrüksiyonlar,
gerçeklii arkeolojik kazılar olmadan kanıtlanamayacak yorumlar olarak kalmaktadır.
Bizans’ın en eski sarayı olan bu saray kompleksine Bizanslılar; Palation (Saray),
Hieron Palation (Kutsal Saray), Basileos Oikia (mparator Evi), Hipodromou Palation
(Hipodrom Sarayı), Palaion Palation (Eski Saray), Orta Bizans dönemindeki en yaygın
kullanılan adlandırılııyla Mega Palation (Büyük Saray) demilerdir. 39
Büyük Konstantin, Roma mparatorluu’nun Roma’dan sonra doudaki ikinci bakenti
olarak seçtii ve Konstantinopolis adını verdii kentte, hipodromun dousu ile kentin
katedrali olan Ayasofya’nın güneyinde kalan düzlüe, imparator ve ailesinin resmiikametgahı ve aynı zamanda imparatorluun yönetim merkezi olacak bir saray yaptırmıtı.
IV. yüzyılda ina edilen sarayın planıyla ilgili bilgi bulunmamasına karın,
Diokletianus’un Split’teki sarayı gibi dikdörtgen planlı, etrafı surlarla çevrili bir Roma
askeri kampı (castrum) görünümünde ve muhtemelen aynı ölçülere sahip olduu
37 Donald M.Nıcol, Bizans’ın Soylu Kadınları On Portre, 1250-1500 , Çev. Özden Arıkan, st. 2001, s. 138 M.Fuad Köprülü, Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri, st. 1986, s. 17639
Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, ToplumsalTarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 15
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 48/140
34
düünülebilir. Saray, Konstantin’den sonra tahta geçen hemen tüm imparatorlar tarafından
yeni yapıların eklenmesi, bazılarının yıktırılarak yerine baka yapıların ina edilmesiyle
geniletilmiti. 40
Bizans mparatorluk saraylarının kesin sınırlarla ayrılan iki bölümde incelenebilir;
imparatorluun ilk yüzyıllarında hükümdarlar hemen hemen daima Büyük Saray’da
oturdular. Bu yapı sıklıkla Bukoleon Sarayı ya da Mor Saray adlarıyla anılır. 41
Ayasofya saray gurubu içerisinde ilk sırada yer alan 42 hem Zosimos tarafından hem
de Khronikon’da anlatılan Büyük Saray, Hipodrom’un hemen dousuna doru, Birinci
tepedeki bahçenin ortasında, Marmara’ya kadar inen teraslar üzerine kurulmutu. Bu
büyük kompleks, 43 ilk önce I. Konstantinos (306-337) zamanında yapıldı ve I. Justinyanus
(527-565) tarafından hemen hemen yeniden ina ve birçok imparatorlar tarafından da
muhtelif zamanlarda tamir edilip geniletildi. Ahırkapı sırtlarında bulunuyor ve bugünkü
Sultanahmed Camii ile brahim Paa Hamamını ve kısmen de önündeki parkı kapsayan
sahayı içine alıyordu.
Büyük Saray tekbir binadan ibaret deildi. Birçok zamanlarda yapılmı ilavelerden
meydana geliyordu. Lakin bu ilaveler arasında bir ahenk gözetilmiti. Bununla beraber dı
görünüü bir saraydan çok, ortaça atoları gibi, müstahkem bir mevkie benzerdi. Ancak,
Bizans mparatorları aynı zamanda Ruhani Reis sıfatını da taıdıklarından halkın üzerinde
ihtiam duygusu yaratmak için, iç süslemelere son derece itina etmilerdi.
Bu saray kırk hektarlık bir alanda yapılmıtı. Genel olarak Ayasofya civarındaki bir
bina grubu ile Marmara kıyısındaki bir bina grubundan mürekkepti. 44 Bu binalardan,
sekizgen planlı ve kubbeli, sonradan sarayın taht odası ve merasim merkezi olacak olanKhrysotriklinos (Altın Hol); Magnavra denilen bazilika eklinde bir tören salonu; deniz
kenarındaki Bukoleon Sarayı; Augusteion’a açılan, sarayın anıtsal girii Khalke;
40 Semavi Eyice, “stanbul’da Bizans mparatorlarının Sarayı:Büyük Saray”, Sanat Tarihi Ara tırmaları
Dergisi, S.3, st.1988 Eylül, s. 3-3641 Gustave Schlumberger, Prens Adaları, Çev. Haluk Çalayaner, st. 2000, s. 19242 Midhat Sertolu, “Bizans Sarayları ve Saray Maceraları” Hayat Tarih Mecmuası, C. 2, S. 12, st. 1976, s.1243 John Freely - Ahmet S. Çakmak , stanbul’un Bizans Anıtları, Çev.F.Gülru Tanman, st. 2005, s. 2744
Midhat Sertolu, “Bizans Sarayları ve Saray Maceraları” Hayat Tarih Mecmuası, C. 2, S. 12, st. 1976, s.12
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 49/140
35
Hipodrom’daki imparatorluk locası Kathisma en dikkate deer yapılardı. 45 I.
Konstantinos’un yaptıı kısım 532 yılındaki Nika ihtilali sırasında harap olmutur. Bu
ihtilal, ırken Yunanlılıkla ilgisi olmayıp Yunan kültürü ile yetimi olan Slav asıllı I.
Justinyanus devrine rastlar. 527 yılında 35 yaında bulunduu sırada imparator olan bu zat,
hilekar ve haris kimseydi. Gayesi, eski Büyük Roma mparatorluu’nu ayakta tutmaya
harcamıtır.46
Büyük Saray’ın ana girii bir çift göz alıcı tunç kapıdan oluuyordu. Bu sarayda
dülenemeyecek bir debdebe içinde Bizans’ın kalbi atardı. VI. yüzyılda Justinyanus
Ephesos’tan getirdii tunç atları buraya koyduunda, bu kompleks içinde o kadar çok eski
sanat yapıtı toplanmıtı ki, bu alan gerçek bir müzeye dönmütü. VIII. yüzyıldan sonra bu
koleksiyona düzenli bir biçimde imparatorların ve imparatorluun kahramanlarının
heykelleri eklendi.47
Theophilos döneminde (826-842) Büyük Saray’a yeni bölümler yaptırılmıtır. Bunlar
arasında, Trikonkhos adındaki yonca planlı kabul salonu, giriindeki yarım daire eklindeki
revak (Sigma) ve avlu (Phiale), Tetraseron, Mysterion, Pyksites, Eros, Karianos, Margarites,
Kamilas, Mousikos ve Saksideimo adındaki yapılar vardır. Theophilos’un zevkine uygun
olarak, bu yapıların mimarilerinde ve süslemelerinde slam saraylarından etkilerin
bulunduu kaynaklarda belirtilmitir. Bu dönemde Konstantinopolis ile Badat sarayları
arasında karılıklı armaanlar alınıp verilmitir. Halife Harun Reid’in sarayındaki mekanik
aygıtların (autamata) aynısı Bizans Sarayı için de yapılmıtı. Magnaura’daki altı basamakla
çıkılan ve “Süleyman’ın Tahtı” olarak adlandırılan taht yabancı elçilerin ziyareti sırasında,
gizli mekanizmalar sayesinde tavana kadar yükselirken, tahtın iki yanındaki altın kaplama
bronz aslan heykelleri kükrüyordu. II. Justinus’un ina ettirdii Khrysotriklinos’ta yer alan
ve Theophilos’un bizzat kendisinin yaptıı büyük bir dolap, iki altın org ve bir mekanizmasayesinde üzerinde kular uçuan altın aaç görenleri hayrete düüren eyalardı. Bu yıllarda
sarayın, Konstantin dönemindeki Romalı görünümünden uzaklaarak daha doulu bir
görünüm kazandıı anlaılmaktadır.
45 John Freely - Ahmet S. Çakmak , stanbul’un Bizans Anıtları, Çev.F.Gülru Tanman, st. 2005, s. 2746 Midhat Sertolu, “Bizans Sarayları ve Saray Maceraları” Hayat Tarih Mecmuası, C. 2, S. 12, st. 1976, s.
1247 Tamara Talbot Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 44
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 50/140
36
mparator I. Basileos (867-86) ise Kainourguion, Pentakoubouklion ve Aetos adındaki
yüksek yapı ile polo alanının (Tyzkanisterion) yakınlarına Hagios Elias ve Nea kiliselerini
ina ettirmiti. Bu dönemden itibaren imparatorlar, Sarayburnu yakınlarında kurulmu olan
Mangana Sarayı’nda oturmayı tercih etmilerdir. VII. Konstantin ve taht ortaı I. Romanos
Lekapenos döneminde (913-59) ise Khalke ve birçok saray yapısı onarım görmü ve
Kamilas’ta büyük bir kütüphane ina ettirilmiti. I. Manuel Komnenos (1143-80),
Boukoleon’un yukarısındaki terasa Altın Andron denilen maiyet salonunu ekletmiti.
Komnenos ailesinin Bizans tahtında olduu yıllarda Blakherna Sarayı önem kazanmıtı,
ancak Mangana ve Büyük Saray halen kullanılıyordu. Fakat kısa bir süre sonra mparator II.
Isaakhios Angelos, sarayın terk edilmi yapılarının inaat malzemelerini baka yapılarda
kullanmak üzere söktürmütü.
1204 - 1261 yılları arasında stanbul’u igal eden Latinler Büyük Saray’a yerlemi ve
ilk toplantılarını burada yapmılardı. Latin igalinin bitmesinden sonra, VIII. Mikhail
Blakherna Sarayı’nın onarımı tamamlanıncaya kadar Büyük Saray’da ikamet etmiti.
Sonraki yıllarda Büyük Saray iyice ıssızlamı, buradaki yapıların ta ve mermerleri baka
yapıların inaatında devirme malzeme olarak kullanılmıtır. stanbul’un fethedildii yıllarda
Büyük Saray’ın metruk bir halde olduunu, Batılıların, yaptıı gravürler ve Fatih Sultan
Mehmed’in kaleme aldıı Farsça beyit göstermektedir: “Kayser’in kasrında örümcek
perdadarlık ediyor. Efrasiyab’ın sarayında da bayku nevbet çalıyor.” 48
Büyük Saray terkedilmi imparatorlar ina ettirdikleri yeni saraylara yerlemiler
ancak, mparatorluun yeni mekanları hiçbir ekilde Büyük Saray’dan (great palace)
asaı bir düzeyde olmayıp çaın yazarlar orası için hayranlık uyandıran tanımlamalar
bırakmılardır. Terk edilmi Büyük Saray (Great Palace) yıkılmaya yüz tutmutur. XV.
yüzyılda da artık sadece bir harabe olan saray Türklerin zamanında tamamen yıkılmıtır. 49
48 Semavi Eyice, “stanbul’da Bizans mparatorlarının Sarayı: Büyük Saray”, Sanat Tarihi Ara tırmaları
Dergisi, S.3, st.1988 Eylül, s. 3-3649
A.A.Vasiliev, History Of The Byzantine Empire 324-1453, Vol. II , 1976, s. 503 ve Margaret Mullet andRoger Scott, Byzantium And The Classical Tradition, T.T.K. Küt. 1981, s. 107- 108
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 51/140
37
Büyük Saray’ın büyük bir bölümü görünüe göre XII. yüzyılda yıkılmaya balamıtır,
ayrıca yapılan kazı sonuçları sarayın bir bölümünün çöp toplama merkezi (ana çöplük)
olarak kullanıldıını göstermektedir. mparator daha sonra yeni bir saraya sınır duvarlarının
altın boynuz ( golden horn) olarak bilinen yere yakın bir saraya Blakherna’ya taınmıtır.
Sarayın bir kısmı, baka bir deyile Tekfur Sarayı (tekfurun sarayi) diye Türk ismi ile
bilinen veya The Palace of the Constanine Porphyrogenitus ( Konstantin Porphyrogenitus’un
Sarayı ) olarak bilinen kısmı halen yaamaktadır. 50
Geni bir alana yayılmı, büyük bir kompleks oluturan Büyük Saray’dan günümüze,
sadece hangi yapılara ait olduu henüz anlaılmayan bir rampalı kule, halen Mozaik Müzesi
olarak kullanılan ve zemini döeme mozaikleriyle kaplı, apsisli ve revaklı bir mekan ile,
Pittakia olarak adlandırılan Ayasofya’nın dousundaki bölgede, stanbul Arkeoloji
Müzelerinin sürdürdüü arkeolojik kazılar sonucu gün ııına çıkan mimari kalıntılar ve
duvar resimleri ulaabilmitir. 51
5.1.1. Büyük Saraydaki Daireler
Büyük Saray, gayet geni bir iç avlu, yedi koridor, dört kilise, dokuz vaftiz yeri,
dört kıla, üç büyük daire, be büyük divanhane, üç büyük yemek odası, prenslere mahsus
on daire, yedi özel daire, daireleri birbirine balayan üç yol, bir kütüphane, bir silahhane,
bir manej yeri, iki hamam ve bahçede birbirinden ayrı sekiz kökten meydana gelmiti.
Bütün bu daireler o ekilde düzenlenmiti ki, imparator hiç dıarı çıkmadan sarayda
kabul resimlerinde, Ayasofya’da dini törenlerde veya hipodromda at yarılarında hazır
bulunabilirdi. Odaların duvarları resim ve mozaiklerle süslüydü. Her odanın duvar süsleri,
kullanılıına ve özelliine göreydi.
Ayasofya civarındaki binalar grubu Halki, Dafni ve Kutsal Saray adı altında üç
kısımdan kuruluyordu. Halki veya Halke sarayın giri bölümünü tekil eder ve bu isimli
koridordan dolayı böyle anılırdı. Bu koridor, sarayın Ayasofya= Ogüsteon meydanına
açılan kapısına ulaırdı. Bu kısımda bu koridordan baka, Hz. sa adına bir kilise, Ruhani
50 David Talbot Rice, The Byzantines, London, 1962, s. 9551
Semavi Eyice, “stanbul’da Bizans mparatorlarının Sarayı:Büyük Saray”, Sanat Tarihi Ara tırmaları Dergisi, S.3, st.1988 Eylül, s. 3-36
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 52/140
38
meclisin Konsistiyoryum adlı toplantı salonu, muhafızlara mahsus karakol, mabeyncilere
ait daireler, büyük ziyafet salonu, kabul salonu ve mahkeme salonu bulunmaktaydı.
Konsistiyoryuma fildii ile süslü üç kapıdan girilirdi. Bunun sonunda ve yüksekçe bir
yerde imparatorun muhteem bir tahtı bulunmaktaydı.52
5.2. Dafne Sarayı
Ayasofya grubundaki ikinci saray Dafne’dir. I. Konstantinos tarafından ina
ettirilen bu merkezi bina, öbürlerinden daha yüksek olup mparatorun resmi ikametgahı
idi. Burası ile Hipodrom’da bulunan ve imparatorların oyunlarını seyretmeleri için
yapılmı olan Katizma arasında balantı vardı. Öyle ki, saraydan doruca Katizma’ya
geçmek mümkün bulunuyordu.
Dafne birçok kabul salonlarından, kiliselerden ve dairelerden mürekkepti. Roma’dan
getirilmi olan Dafne heykeli dolayısıyla bu isimde anılırdı. Bu sarayın Ogüsteon denilen
dairenin tavanına kıymetli talarla ve altınla büyük bir taç ilenmi bulunuyordu. Dafne, üstü
örtülü bir koridorla balardı. Bu koridor, sekiz köeli bir binaya varırdı. te, yukarıda
bahsettiimiz bölümler, burada idi.
Halki ile Dafne arasında Triklinyum diye anılan mehur ziyafet salonu bulunmakta
idi. Burası Roma usulündeydi. Yani davetliler yattıkları yerde yemek yerlerdi. Resmi
ziyafetler için kullanılan Triklinyum, bu ekilde üç yüz misafiri alacak büyüklükteydi.
mparatora ve özel misafirlerine ait kısım ise, on dokuz kiilik olduundan, on dokuz
yataklı Triklinyum diye anılırdı. Herkes yemeini uzanmı ve yarı yatmı halde yerdi.
Yemek kapları som altındandı. Yemekten sonra meyve getirilen altın kaseler o kadar aırdı
ki, elde deil, üstü erguvan renkli kumalarla örtülü iki tekerlekli arabalarda taınırdı.Tavandaki halkalardan, yaldızlı meinlerden halkaları bulunan üç ip sarkar, uçları vazo
eklindeki meyve kaselerinin kulplarına balanır ve bu ipler çekilerek kaseler sofranın
üzerine alınırdı. Dairenin her tarafı altın yaldızlıydı. Aynı ekilde olan tavan, zamanla
harap olduundan VII. Konstantinos Porfirogenetos (912-959) tarafından onarılmı ve yer
52
Midhat Sertolu, “Bizans Sarayları ve Saray Maceraları” Hayat Tarih Mecmuası, C. 2, S. 12, st. 1976, s.14
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 53/140
39
yer sekiz köeli hücreler ilave olunmutu. Bu hücreler dal ve yaprak motifleri taıyan
dantel eklinde oyma mermerlerle süslenmiti
Hz. sa’nın doumu yortusu ile haçın suya atılması töreni günlerinde, imparator
devlet ricalinden, kumandanlardan ve ehrin ileri gelenlerinden on iki kiiyi buraya davet
eder kendisi dahil olmak üzere, on üç kii Hz. sa’nın son yemeini temsil ederlerdi.
5.2.1. On Dokuz Yatak Mahkemesi
Bu binanın önünde ise ‘On Dokuz Yatak Mahkemesi’ denilen geni bir avlu ve
bunun önünde bir sed vardı. Yüksek memuriyetlerin verilmesi, asalet ünvanlarının tevcihi
gibi törenler burada yapılırdı. mparator, yanında patrik bulunduu halde bu seddin üzerinde,
törende hazır bulunacak öbür kiiler ise Triklinyum’u sedde balayan revakların altında yer
alırlardı. mparatorla mparatoriçe sedde çıkan merdivenleri tırmanırlarken, en ileri devlet
erkanı da basamaklarda dururlardı.
Yeni imparatorlar, Ogüsteon salonunda taç giydikten sonra buraya gelerek sedde
çıkarlar ve alkılanırlardı. mparatoriçe, seddin önündeki parmaklıa kadar ilerler ve büyük
haçın önündeki mumları yakarlardı.
Öbür binalar ina edildikten sonra Dafne zamanla metruk bir hale gelmitir.
mparatorlar da burada artık oturmaz oldular. Yalnız, adet olan bazı törenler için gelir ve
törenden sonra giderlerdi.
5.3. Kutsal Saray
Bu gruptaki üçüncü kısım, Kutsal Saray’dı. Burası içi saray sayılmaktaydı. Genel
ekli Rumcadaki Sigma harfine benzediinden, bu isimle veya Trikong diye de anılırdı.
Burada, büyük bir meydan vardı. Ortasında, kenarları gümülü bir havuz ve bu
havuzun ortasında kabuk eklinde altın bir tekne bulunurdu. Bunun içine gelip geçenlerin
alıp yemesi için çeitli yemiler konulurdu. Bu meydandan sonra, on be sütuna dayanan
geni bir revak gelir ve bunun altında dört mermer sütunun tuttuu kubbe ile örtülü
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 54/140
40
imparatorluk tahtı bulunurdu. Resmi günlerde ve bayramlarda imparatorlar burada
oturarak saray halkının tebriklerini kabul ederlerdi. Yine burada IX. Yüzyılda mparator
Teofilos (829-842) ina edilmi iki katlı ve Badat kökleri taklit edilerek yapılmı bir
saray bulunduu bilinmektedir.
ç sarayın en önemli bir dairesi de Hiris-Triklinyum denilen yerdi. mparator II.
Jüstınos (565-578) tarafında ina edilip kendisinden sonra mparator Tiberyus (578-582)
tarafından geniletilen ve muhteem hale getirilen bu daire, sekiz kenarlı bir bina idi.
Üzerinde bir kubbe ve kubbenin etrafında on altı pencere vardı. Sekiz kenardan her birinin
üzerinde bir mihrap hücresi bulunur ve bunlardan birbirine geçilirdi. Kapının karısına
rastlayan hücrenin, kanatları gümü kaplı iki kapısı vardı. Kapının birinin üzerinde Hz.
sa’nın, öbüründe Hz. Meryem’in resimleri mevcuttu.
ç sarayda, saraya ait evlenme, kabul resimleri ve bazen taç giyme törenleri
yapılırdı. Bu törenlerin çou, ran hükümdarının seremoni usullerinden alınmıtı. Bu salon,
sarayın avlusuna bitiikti ve avludan dorudan doruya buraya girilirdi. mparator, büyük
bir perdenin arkasında bulunurdu. Kendisini ziyaretçilere gösterecei zaman tahtına oturur
ve ailesine mensup olanları, devlet ve saray erkanını yanına alırdı. Sonra perde açılır ve
imparator görünürdü.
Salonun arkasında imparatorun yazlık ve kılık özel daireleri bulunmaktaydı…
mparatorun yazlık dairesi ise tek kattan ibaret olup, burada bir yatak odasıyla salon
bulunuyordu. Altında zemin katı vardı.
5.4. Mangana Sarayı
Mangana Sarayı’nın yeri, günümüzde Sirkeci-Cankurtaran tren istasyonları
arasında bulunmakta olup, akropolün dousunda, Deirmenkapı ile ncili Kök
arasındadır. Buradaki yapılar askeri bölge içinde kaldıından ziyaret edilememektedir.
Bölgede, 1921-23 yılları arasında, Demangel ve Mamboury arkeolojik kazılar
yapmılardır. Kazılarda ortaya çıkarılan yapılar, Bizans kaynakları ve bölgedeki kalıntıları
görmü seyyahların da verdii bilgilere dayandırılarak Mangana Sarayına ait birimler
olarak tanımlanabilmitir. Ayrıca bu bölgede, Hagios Georgios Mangana, Hodogetria ve
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 55/140
41
Soteros Philantropos manastırlarına balı kurulular olan kilise, apel, mezar binası,
vaftizhane, hastane ve yalılar evi gibi yapılarla kütüphane, hukuk ve felsefe okulu ve amfi
tiyatro olduu da bilinmektedir. 11-15. yüzyıllar arasında ayakta olan bu yapıların büyük
bir kısmı Osmanlı döneminde yıktırılmı olmasına ramen, teras duvarları ve sarnıç olarak
da kullanılmı bazı alt yapı kalıntıları halen mevcuttur. Kentin en güzel manzarasına sahip
bu alanda, mparator Mikhail Rhangabe’nin (811-13) ve mparatoriçe Zoe’nin kuzeni
Sklerina’nın (11.yy) konakları yer alıyordu.
I. Basileos (867-76) tarafından yaptırılmı olan ve adını, bölgede yer alan bir kule
ve sava araç gereci deposundan alan Mangana Sarayı, dier Bizans sarayları gibi bahçeler
içinde kurulmu çeitli bölümlerden oluuyordu. kametgah olarak kullanılan ana bölüm
ise oldukça gösterili, be katlı bir yapıydı. Sevgilisi Sklerina’nın konaı da bu civarda
olduundan, mparator IX. Konstantin Monamakhos bu sarayı yeniden yaptırırcasına
onartmıtı. Bizans tarihinde özellikle X - XII. yüzyıllar arasında bu sarayın kullanıldıını
gösteren olaylar vardır. Mikhail Dukas’ın dul ei Maria ve olu bu sarayda
hapsedilmilerdi. Anna Komnena, babası I. Aleksios Komnenos’un aır hastalıı sırasında
buraya taındıını ve burada babasının yaama veda ettiini belirtmektedir. Sarayın sahil
surlarına yakın olması nedeniyle, denizden gelebilecek düman saldırılarından korkan
imparatorlar daha güvenli bir yer olan Blakherna Sarayı’na yerlemeyi uygun görmütü. 53
mparatorlarla imparatoriçelerin nikah törenlerinin burada yapılması adetti. Sonra,
alkılar arasında Mangana’daki zifaf odasına giderlerdi. Zifaf odasında helezon eklinde
özel bir yer vardı. mparator ve zevcesi, kilisede nikahlarını kıyan rahip tarafından
balarına konulan gelin ve güvey taçlarını burada bırakırlardı.54
Mangana Sarayı’nın terası heykellerle bezeliydi; oraya konduu bilinen en sonheykel mparator Phokos’un (602-610) büstüydü. Saray IX. Yüzyılda terk edilmi 55 bir
süre yönetim hizmetleri için kullanılmı ve daha sonra mparator II. Isaakhios Angelos
tarafından XII. yüzyıl sonlarında yıktırılmıtır. XIII. yüzyıl baında bölgedeki kiliseleri
ziyarete gelen Rus hacılar sarayın kalıntılarını bile görememilerdir.
53 Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, Toplumsal
Tarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 1954
Midhat Sertolu, “Bizans Sarayları ve Saray Maceraları” Hayat Tarih Mecmuası, C. 1, S. 1, st. 1977, s. 3255 Tamara Talbot Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 43
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 56/140
42
Günümüzde, Mangana Sarayı’na ait olması mümkün yapı kalıntılardan ilki, Soteros
Philantropos Ayazması’nın arkasındadır. Kısmen demiryolu tarafından tahrip edilen bu
kalıntı, üç bölümden oluan, üstündeki katlar ile ilgili bilgi vermeyen, dikdörtgen planlı bir
alt yapıdır. Bu kalıntının yakınlarında, saray olma ihtimali fazla, içi toprak ve moloz
dolmu bir alt yapı kalıntısı daha vardır. Denize doru açılan kalıntının sarayı çarıtıran
cephesinde sadece sütun kaideleri ve payelerin alt kısımları mevcuttur. Bu yapı kalıntısının
yakınlarında bir de hamam kalıntısı vardır. 60.37x39.45 m ölçülerindeki alt yapı üç nef ve
buna balı iki yan kanattan olumaktadır. Sarnıç olarak kullanılmı içi toprak dolu kalıntı,
dört nefli bazilikal plandadır. Dikdörtgen planlı yapının iki uzun tarafı desteklerle
güçlendirilmitir. Üç nefli yapının orta bölümü (merkezi sarnıç), 33 kubbeli tonoz ile
örtülüdür. Kubbeler uzunlamasına üç sıra oluturmaktadır. Merkezi sarnıcın ortasındaki
enine aks, üç kubbe ile örtülmütür. Aralarda kubbeleri destekleyen, alternatif olarak
sıralanmı 10 sütun ile 10 haçvari paye bulunmaktadır. Bu taıyıcıların üstlerinde, beyaz
mermerden sütun balıkları ve üzerlerine haç ilenmi impostlar vardır.
5.5. Blakherna Sarayı
II. Theodosius dönemi surları (5. yüzyıl) yapılıncaya kadar, Blakherna adındaki
yerleim Konstantinopolis’e komu bir kasaba veya köy durumundaydı. ehir surlarının
batıya alınmasından sonra, kentin XIV. bölgesi olan bu yerleim bölgesinde, Bizans’ın
önemli kiliselerinden biri olan ve Meryem’in alının (maphorion) muhafaza edildii
Theotokos Kilisesi bulunuyordu. Bizans imparatorlarının ehrin dıındaki bu önemli kiliseyi
ziyaretleri sırasında kullandıkları, kiliseye galeri veya merdivenle balanan ve Triklinos
olarak adlandırılan yapı; kabul salonu, ibadet yeri ve yatak odasından oluan, imparatora ait
küçük bir köktü. mparator burada giysisini deitirip dinleniyor ya da önemli dinsel
törenlerde ziyafetler veriyordu. 56 Ve av kökü olarak da kullanmaktaydılar. 57 Bu yapıyadaha sonraki yıllarda Soros, Danubios, Okeanos ve Anastasios denilen bölümler eklenmiti.
XI. yüzyıla kadar belirli zamanlarda kullanılan Blakherna’daki sayfiye sarayı, özellikle
Komnenos ailesinin Bizans tahtında olduu dönemden itibaren büyütülmü, etrafı güçlü
56 Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, Toplumsal
Tarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 2057 Midhat Sertolu, “Bizans Sarayları ve Saray Maceraları” Hayat Tarih Mecmuası, C. 1, S. 1, st. 1977, s. 28
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 57/140
43
surlarla çevrilerek koruma altına alınmı, 1453 yılına kadar kullanılan büyük ve gösterili bir
imparatorluk sarayı olmutur. 58
Büyük Sarayı gözden çıkaran I. Manuel Blakherna’yı öylesine geniletip
güzelletirdi ki; yeni malikanenin kurucusu olarak benimsendi. 59 Bu saray I. Manuel
Komneneos’un (1143-1180) saltanatı sırasında parlak bir saray yaamının merkezi oldu.
1204’te Haçlılar Konstantinopolis’i igal edip kutsal toprakları Müslümanların elinden
kurtarmak yerine burayı yamalarken; Blakherna’nın da görkemli eyalarını soyup bu sırada
sarayı da tahrip ettiler.60 Nitekim Bizans’ı zapt ettikten sonra Latin imparatorları burada
oturmular, lakin medeniyetçe geri oldukları için çok harap etmilerdir. Domuz kızartmak
için salonların orta yerinde yakılan atelerden duvarları simsiyah oldu. Süslü odalara hayvan
balayıp ahır haline getirildi. Nitekim ehir yine Rumların eline geçince mparator VII.
Mihael Paleologos (1261-1282) ancak esaslı surette onardıktan sonra burada oturabilmitir.61
mparator ve saray halkının deniz yolunu kullanarak buraya geldikleri, bunun için
Haliç kıyısındaki Ksilo Porta (Ahap Kapı) önündeki rıhtımı kullandıkları bilinmektedir.
Blakherna saray kompleksi, Haliç’e kadar inen dik bir yamaç üzerindeki teraslar üzerine
kurulmutur. 62 Sarayın mimarisine bakacak olursak; Grek tarihçilerin en sık kullandıkları
tanımlamayla bu yüksek, çok yüksek konutlar “ ta hypsita, ta hypsitotata” buradaydı, bizim
villehardoun’imiz de yüksek Blakerna Sarayı diye adlandırıyor. Zeminin bu noktadaki
yükseltisi hatırı sayılır derecede olmakla birlikte Blakherna Sarayı’nın mimarlarının
yapılarını olutururken bununla yetindiklerini sanmamak gerekir. Eimi çok sert olan bu
kadar geni bir sarayın kuruluuna hiç de uygun deildi. Kapı önlerinde ve bina içlerinde
çok sayıda taraça ve düz ayak avlular ina etmek gerekiyordu. Bu amaca ulamak için bazı
yerlerde muazzam tonozlar yapıldı, bazı yerlerde de temelleri tepenin eteklerinde bulunan
koskoca istinat duvarları oluturularak yıılan toprak desteklendi. Böylece sarayınçevresinden geni gezinti alanları elde edildi. ehrin içine bakan saray buradan bütün
bakente ve varolarına hakimdi. Taraçalar, varlıını hala sürdüren ve Konstantinopolis’in
58 Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, Toplumsal
Tarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 2059 Gustave Schlumberger, Prens Adaları, Çev. Haluk Çalayaner, st. 2000, s. 19260Tamara Talbot Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev.Bilgi Altınok, st. 2001, s. 4561 Midhat Sertolu, a.g.m. s. 2962
Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, ToplumsalTarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 20
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 58/140
44
altıncı tepesini, Blakherna Sarayı tarafından tamamen kaplanan yedincisinden ayıran
oldukça derin bir vadinin üzerinde yer alıyordu. Batı bölümü belki de en ilginç olanı;
koskoca tonozların üzerinde yükselen imparatorluk konutu burada Konstantinopolis
surlarıyla birleiyor ve bu birliktelik surun uzunca bir bölümünde süregidiyordu; anıtsal sur
ve kuleler sarayın duvarını oluturuyorlardı. mparatorlar, dorudan kırlara bakan pencere ve
balkonlardan bugün Eyüb’ün kutsal kubbesinin ve zarif minarelerinin yükseldii yerdeki
Kosmidion’un geni ve gölgelik derinliklerine göz gezdirirken Trakya ovalarının meltemini
içlerine çekebiliyorlardı. 63
Blakherna saray kompleksinden günümüze en iyi durumda ulaan yapı olan Tekfur
Sarayı’nın Manuel’in yaptırdıı saray olduu görüü yaygındır. Bu yapı dıında, Blakherna
Sarayı’ndan günümüze Anemas Kulesi ya da Zindanı adını taıyan, Isaakhios Komnenos’un
yenilettiini kitabesinden örendiimiz, 14 numaralı burcun altında bulunan, sarayla
balantılı olduu son yıllarda yapılan temizlik ve restorasyon çalımalarında ortaya çıkarılan
tonozlu dehlizler ve hangi yapıya ait olduu bilinmeyen pencereli duvarlardan baka bir
kalıntı ulamamıtır. 64 Anemas, mparator Aleksios’a suikast hazırlıı sırasında yakalanan
Arap kökenli bir Müslüman’dır ve yakalandıktan sonra kendi adıyla anılacak olan Blakherna
Sarayı’nın zindanında pek çok önemli ahıs ile birlikte mahkum olarak tutulmutur. 65
1403’te Konstantinopolis’e gelen spanyol Elçi Ruy Gonzales de Clavijo da eserinde,
Blakherna Sarayı’nı ayrıntılı bir ekilde anlatıp, Anemas Kulesi’nin yabancı elçiler için
geçici ikametgah olarak kullanıldıını belirtmitir. 66
5.6. Tekfur Sarayı
Tekfur Sarayı olarak bilinen binanın yıkıntıları Konstantinopolis’teki Bizans saray
mimarisinin yasayan tek örnei olarak sayılmaktadır. Saray ehrin kuzey kösesindekiBlakherna bölgesinde bulunup sarayın uç katli dikdörtgen ve açık bir pasaj seklinde giri
63 Gustave Schlumberger, Prens Adaları, Çev. Haluk Çalayaner, st. 2000, s. 194 - 19564 Semavi Eyice, “Anemas Zindanı ve Kulesi”, stanbul Ansiklopedisi, C.II, st.1959, s. 853-85965 Anna Komnena, Alexiad , Çev. Bilge Umar, st. 1996, s.5166
Ruy Gonzales de Clavijo, Anadolu, Orta Asya ve Timur, Timur Nezdine Gönderilen spanyol SefiriClavijo’nun Seyahat ve Sefaret zlenimleri, Çev. Ö.R. Dorul, st. 1993, s. 49
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 59/140
45
katli bir yapısı vardır. Binanın tamamı Konstantinopolis’teki dinsel olmayan genel mimari
stili hakkındaki çok deerli bir kanıttır. 67
Roma ve Erken devir Bizans sarayları, ehrin merkezinde Hipodrom civarında
bulunurdu. 7 – 8. yüzyıldan itibaren Haliç kıyılarından tepeye devam eden surlara bitiik
bölümde, geni bir alana yayılmı Blakherna Saray kompleksi, fethe kadar kullanıldı.
Sarayın günümüze gelen tek pavyonu, surlara bitiik ina edilmi Tekfur Sarayı 68 adı ile
tanınan bu yapı Bizans sarayları hakkında fikir veren bir örnektir. 69
Tekfur aslında Ermenice bir sözcük. Taç taıyan anlamına geliyor. 70 Bizans’tan
bugüne kalmı tek saray, Bizans döneminin taç giyme törenlerinin mekanıydı. 71
Bizans’taki adı kesin olarak bilinmemektedir. Seyyah ve tarihçilerin Alman Prensesin
Sarayı, Konstantin Sarayı, Porphyrogennetos Sarayı, Yüksek Ev, Deerli Saray ve
Palatium mperatoris gibi adlarla andıkları yapının Tekfur Sarayı olduu sanılmaktadır. 72
Burası mparator VII. Konstantinos Porfirogennetos (912-959) tarafından yapılmı
olmakla mehurdur. Bu unvan, sarayda ve saltanat odasında domu olan prenslere
verilirdi.73 Bu sarayın II. Teodosyos (408-450) zamanından beri mevcut olduu ve bu sırada
surların dıında o zamanlar Gotların oturduu yedinci mahallede bulunduu iddia edilmitir.
Hatta I. Justinyanos (527-565) tarafından onarıldıı için bir ara Justinyanos Sarayı diye
anıldıı bilinmektedir. Bizans yapıları üzerinde incelemelerde bulunan bazı uzmanlarsa,
bunun Blakherna Sarayı’nın bir parçası olduunu ileri sürmülerdir. Bazıları ise Ayasofya
meydanındaki Bizans’tan itibaren mesafeleri gösteren mil taından, yani Milliyaryum’dan
itibaren yedinci milde bulunduu için Heudoman diye anıldıını söylemilerse de
Heudoman Sarayı Milliyaryum’dan yedi mil mesafede bulunan Makri Hara= Yakınköy yani
Bakırköy’deydi
67 J.M.Hussey, The Cambridge Medieval History, Vol. IV The Byzantine Empire Part II, Goverment, Churchand Civilisation, Cambridge 1967, s. XXX 68 http://www.istanbulyeditepe.com/caglar-boyu-istanbul-eserleri/tekfur-sarayı.asp69 http://www.istanbul.edu.tr/Bolumler/guzelsanat/bizanssanat.htm70 http://www.arkitera.com/v1/haberler/2004/04/14/tekfur.htm71 www.evrensel.net/01/08/24/toplum.html72 Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, Toplumsal
Tarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 2173 Midhat Sertolu, a.g.m. s. 30
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 60/140
46
Dier bir iddiaya göre de, burası I. Konstantinos tarafından yapılmı ve I.
Justinyanos tarafından onarıldıktan sonra Heudoman mahkemesi adı verilmitir. Ancak,
eski planların incelenmesinden, Heudoman mahkemesinin buraya bitiik olan bir burç
olduu anlaılmaktadır ki, bunun yanındaki kapı Kerko Porta diye anılan mehur Kirka
Pili= Cambazhane kapısıdır.
Bütün bu bilgilerin mukayese yoluyla deerlendirilmesinden çıkan netice ise udur:
Türkler tarafından Tekfur Sarayı- ve bir ara da Kibrithane- diye anılan bu yer
I.Konstantinos tarafından yapılmı, I.Justinyanos tarafından onarılmı, nihayet VII.
Konstantinos tarafından yenilenmi ve onun lakabıyla Porfirogennetos diye anılmıtır.
Blakherna, Bizans imparatorlarınca daimi ikamet yeri olarak seçildikten sonra, Tekfur
Sarayı daha da önem kazanmıtır.
Dı cephesi klasik Bizans mimarisinde görünen karıık tarz kırmızı tula-ta-
mermer karıımı bir yapı tarzına sahip olmakla birlikte pencerelerin çevresinde bulunan
kırmızı beyaz mozaikler açısından önemli bir deer taımaktadır. 74 Bugün bu saraydan
yalnız dört duvarla pencereler ve alt katın bir kısım sütunları kalmıtır. Dört köe ve üç
katlı olan binanın cephesi mozaiklerle süslüydü. Zemin katı, iki sıra sütunlara dayanan
kemerlerle örtülü bulunuyordu. Avlu tarafından, yani kuzey yönünden girilen kısımda dört
köe bir ayakla ayrılmı, her biri ikier kemerden mürekkep iki kısım vardı. Bu sütunların
taları yumuak olduu için zamanla levha levha dökülmütür. Sarayın ikinci katında
dikdörtgen eklinde büyük bir sofa vardı. Burası, törenlere mahsustu. Cephe tarafındaki
balkon, dıarıya doru çıkmı kemerler üzerine oturtulmutu. ehre bakan yüzündeyse bir
ehniin vardı ve salona rastlayan kısmı bir mihrap eklindeydi. Bugün yalnız bunun
dayandıı ta çıkıntılar kalmıtır. Sarayın bu katı, surların hemen bir misli
yüksekliindeydi. Genel görünüü ise, muhteem ve zarifti. Bahsettiimiz ehniin birkubbe ile örtülü binanın üstü ise beik örtüsü denilen ekilde bir çatıyla kaplıydı. Binanın
etrafındaki mermer kuak hala duruyorsa da, yapıyı tutan sütunların hepsi zelzeleler
dolayısıyla yıkılmıtı. Mermerlerin cilası kaybolmu, sütun balıklarının oymaları kısmen
harap olmu, kısmen toprakla dolmutur. Dıarıdaki kemerler topraa gömülmü, zemin
katın kemer ve kubbeleri çökmü, saray tam bir harabe haline gelmitir.75
74
www.netyorum.com/sayı/117/20030109-08.htm75 Midhat Sertolu, “Bizans Sarayları ve Saray Maceraları” Hayat Tarih Mecmuası, C. 1, S. 3, st. 1977, s. 54
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 61/140
47
6. mparatorun Özel Mülkü Olan Saraylar
6.1. Myrelaion Sarayı
Günümüze salam durumda ulaan Myrelaion Manastır Kilisesi (Bodrum Camii),Aksaray ile Laleli semtleri arasındaki bölgededir. 11. yüzyıl ortalarında Tarihçi oannes
Skylitzes, IX. bölgede, Myrelaion Kilisesi ile mparator I. Romanos Lekapenos’un özel
mülkü olan bir sarayın varlıından söz eder. Patria’da, Romanos’tan önce de burada bir
manastırın bulunduu, adının ikonoklazma hareketinin en radikal imparatoru V.
Konstantin tarafından, “pis kokulu” anlamına gelen Psarelaion olarak deitirildii
belirtilmitir. Suda’da, burasının önceleri Sofist Kraterios’un konaı olduu, daha sonra bu
özel arazinin Romanos (920) tarafından ele geçirilip, buradaki daha eski bir rotundo’nun
sarnıca dönütürülerek üzerine saray ve bitiiine de alt katı büyük bir kripta (mezar
apeli) olan kilise ina ettirildii yazılmıtır.
mparator burada kendisi ve ailesi için saray, kilise ve mezarlıktan oluan bir
kompleks oluturmutu. Kilisenin kriptasına I. Romanos’un ei ile ailesinden pek çok kii
gömülmütü. Kei Georgios ve Tarihçi Theophanes, mparator Romanos’un sarayı bir
süre kullandıktan sonra kadınlar manastırına dönütürmü olduundan söz etmektedir.
D. Talbot Rice’ın 1930 yılında ve stanbul Arkeoloji Enstitüsü’nün, Rudolf
Naumann’ın bakanlıında 1965-66 yılları arasında yaptıı kazılarla, Bodrum Camii’nin
altındaki kripta ve bitiiindeki merkezi planlı yapı ayrıntılı olarak incelenmitir. Bu
çalımalar sırasında, merkezi planlı yapı ayrıntılı olarak incelenmitir. Bu çalımalar
sırasında, merkezi planlı yapının üzerine ina edilmi olan saraya ait duvar temel
kalıntılarından sarayın planı elde edilebilmitir. Rotundo’nun dou yarısı üzerinde saray
yapısı, batı yarısı üzerinde de sarayın önünde açık bir teras eklinde uzanan avlu yer
alıyordu. Birbirine bitiik olan saray ile kilise arasında, küçük bir köprü vasıtasıyla geçi
salanmıtı. ki ya da üç katlı saray binasına, ortadaki dikdörtgen planlı 8x22 m
ölçülerindeki ana binanın zemininde bulunan ve 5 sütun üzerine oturan 6 kemerli bir
revaktan giriliyordu. Revak bölümünün her iki yanında (kuzey ve güneyinde), kanat
biçiminde kare planlı mekanlar vardı.
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 62/140
48
Geç Antik döneme ait (IV - V. yüzyıl) olan fakat yapılı amacı bilinmeyen
Rotundo’nun, ilk kullanılı evresinde, Roma’daki Pantheon Tapınaı ve Selanik’teki
Hagios Georgios Kilisesi’ndeki gibi üzerinin kapak biçiminde büyük bir kubbe ile
örtülmü olması mümkündür. Kuzey ve güneyde iki anıtsal girii olan yapının iç
duvarlarında, karılıklı gelecek ekilde yarım daire ve dikdörtgen büyük niler vardır. 10.
yüzyılda yeniden kullanılan yapının içine 70 tane sütun yerletirilmi, üzeri çapraz tonoz
ve sarayın altına gelen kısım ise saray yapısının aırlıını karılamak üzere sarnıç haline
dönütürülmütü. Rotundo’nun güneyinde bulunan, 80’li yıllarda otopark yapmak
amacıyla kaldırılan yarım daire eklindeki 8 basamaın da sarayla balantılı olduu
düünülür. Benzer ekildeki basamaklar, hipodrom yakınındaki Antiokhos Sarayı’nda da
vardır. Buradaki kemerli giriin kuzeyinde, duvar mozaikleri ile yeniden kullanılmı
mimari plastik parçalar ele geçmitir.
stanbul’un fethinden sonra, ilk olarak Giovanni Valvassore tarafından tahta baskı
olarak yapılmı (1520) stanbul panoramasında, Coliseo de Spriti olarak adlandırılmı
yarım daire bir yapı ile üzerinde iki katlı bir bina kompleksi dikkati çekmektedir. Burası
Rotundo’nun olduu bölgeye denk dümektedir. Naumann, bu yapının Myrelaion Sarayı
olabileceini belirtmektedir. 76
7. Kaynaklarda Adı Geçen Sur çindeki Dier Saraylar
Bizans kaynaklarında, Bizans imparatorlarına ait kent surlarının içinde, dıında ve
dier ehirlerde olan ve büyük bir kısmı günümüze ulamamı birçok sarayın ya da kökün
ismi geçmektedir. Bu yapıların çou Bizans döneminde kullanılamaz hale gelmi veya
yıktırılarak ortadan kaldırılmıtır.
Hagios Agathonis Sarayı’nın, Forum Tauri’nin güney dousunda olması
mümkündür. Bu civardaki mparatorluk Hamamı’nın yanında ise mparator I. Leo’nun
Forum Tauri Sarayı bulunuyordu. Julianus ve Sophia limanları civarında, adını yakınındaki
Aziz Kosmas ve Damianos’a adanmı kiliseden alan Kosmas ve Damianos Sarayı vardı.
Theophanes, adı geçen bu sarayın, II. Justinianus döneminde (569-70) yaptırılmı
olabileceini belirtmektedir. mparatoriçe Aelia Verina’nın (457-74) Sophia Limanı
76
Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, ToplumsalTarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 22-23
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 63/140
49
civarında Bazilika Sarayı bulunuyordu. 7. yüzyılda Patris Bonos tarafından yaz sıcaından
korunmak amacıyla yamaca dayalı bir saray yaptırılmıtı. mparator Romanos Lekapenos
(920-44) zamanında bu saray yeniden yaptırılırcasına onarılmıtı. Bonos Sarayı’nın Fatih
semtinde, Yavuz Sultan Selim Camii’nin bulunduu tepede, aynı isimle anılan açık su
sarnıcının yakınlarında olduu söylenmektedir. mparator I. Konstantin’in annesi
Helena’nın 4. yüzyılın balarında yaptırılmı olan ve Heleniana adını taıyan sarayı,
Heleniana veya Kserolophos (Esekapı-Cerrahpaa?) adını taıyan semtteydi. Vlanga
(Langa) ya da Eleutherus (Akasaray-Yenikapı) bölgesinde mparatoriçe Eirene’nin (780-
802) bir sarayı olduu bilinmektedir. 77
77 Gülgün Körolu, Sur içinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki Bizans Sarayları, Toplumsal
Tarih Dergisi, S.152, st. Austos 2006, s. 23-24
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 64/140
50
K NC BÖLÜM
YÖNETMN MERKEZ SARAY
On ikinci yüzyıla kadar Konstantinopolis’teki Büyük (ya da Kutsal) Saray yalnızca
iktidardaki ailenin malikanesi deil, aynı zamanda devlet yönetiminin de merkeziydi, çünkü
sivil ya da askeri her devlet görevlisinin yönetimdeki mevkisine göre sarayda bir mevkii vardı.1
Bütün devletlerde saraylar yalnızca ikamet yeri, yenilip içilen, elenilen ve hükümdar
ailesinin oturduu bir mekandan ziyade asıl önemini yönetimin merkezi oluuyla, idarenin,
ekonominin yönlendirildii hükümet merkezi olarak önem taımaktadır. Bütün bunların yanı
sıra saraylar bütün millet ve kültürlerde devletin gücünü, politikasını ve toplumsal yapıyı en iyi
ekilde aksettiren yapılar olmutur. Zira çou zaman devletin büyüklüünü, ina ettirdikleri göz
kamatırıcı yapılarla ortaya koymaya çalıan devletlerin yanı sıra, zaman zaman son derece
sade yapılarla devletin politikasını bu sade mimariyle ifade etmeye çalıan devletler de
olmutur. 2
1. mparatorun Seçilmesi ve ktidar Anlayıı
Bizans medeniyetini oluturan bütün unsurlar, imparatorda birleir ve kaynaır. Bizans
milletlerin üstünde yükselir, fakat Bizans’ın doruundaki tahtında bir kii oturur ki bu,
dier birçok unvanları arasında despot, otokrator, basileus gibi adlar taır. Birbirlerini
izleyileri imparatorluun tarihini yapan olayları incelemeden önce, hükümdarın ne
olduunu gözden geçirmek gerekir; zira mutlak imparatorluk düüncesi, onu kiiletiren
insanlar kim olursa olsun yüzyıldan yüzyıla kalır.
Aır ilemeli dokusu göz kamatırıcı kıvrımlarla yere dökülen elbiselerinin ve
mantosunun ihtiamı ile canlı bir ilah haline gelmi; ayaında erguvan rengi ayakkabıları,
baında kıymetli talarla bezenmi tacı, altın kuaı, altın gerdanlıkları ile bütün o topoz,
safir ve yakutlar ırmaı içinde ıık saçan ve kaskatı duran imparator, dier insanlar içinde
bir insan olmaktan çıkar. O dini ikonların en parlaıdır. Elinde tuttuu egemenliin bizzat
1
Tamara Talbat Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 392 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st.2001, s. 31-32
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 65/140
51
sembolüdür. Bu egemenlik sadece Roma mparatorluu’nun mirası deildir; o buna dou
mutlakiyetlerinin etkisiyle denetimsiz, hudutsuz bir otoritenin inancını da etkilemitir.
Roma’da imparatorun çou zaman, gücü korkunç kaprisler halinde beliren, bir tiran olduu
gerçektir. Fakat bu ya delice davranı ya da kuruluların meru kılmadıı bir aırı giditir.
Bizans’ta hal böyle deildir, imparatorluk gücü orada gerçekten mutlaktır. Ne bir devlet
ileri gelenleri kurulu, ne de bir millet temsilcileri meclisi aldıı kararların doruluunu
denetime tabi tutulamaz. Kilise bile, itirazlara ve bazı isyanlarına ramen, ona ba eer ve
üstünlüünü kabul eder. O savaa ve barıa karar verdii gibi dini inançlarda da son sözü
söyler; kanuna itaat etmez, onu yaratır.
Hükümdar akıllı, kararlı ve devletin çıkarlarına balı olduu zaman,
imparatorluun kendi ululuu ve refahı dorultusunda etki yapan bir gücün iyiliklerini
hemen duyması bununla izah edilir. Fakat tek hakim zayıf, kaygısız ve akılsız ise yayları
kopan devlet, en yüksek zirvelerden ba döndürücü bir hızla uçurumlara doru kayar.
Böyle bir mutlakiyetin ölçüsüz karakteri, bütün Bizans tarihi boyunca saltanat kavgalarının
ve kuvvete bavurmaların bu kadar sık olmasını izahta bize yardım eder. Bunlar zulme
karı elde olan tek silahlardı. 3 Halka bu yüce göreve halkın isteiyle yükselmi sıradan
insanlar olarak görülmek isteyen kimseler oldukları izlenimini vermek için büyük çaba
harcayan Roma caeserlerinin aksine, Constantinus tek hükümdar olur olmaz bir
imparatorun makamını, güçlerini ve unvanlarını aldı. Ayrıca hem Roma mparatorluu’nun
yöneticisi ve hem de tanrının yeryüzündeki vekili olarak tüm dier krallardan önde
geldiinde ısrar etti. Konstantinopolis’in imparatorunun yeryüzündeki yüce hükümdar
olduu kavramı Constantinus’un ardıllarınca da desteklendi ve 395 yılında imparator I.
Theodosius’un ölümü üzerine Roma mparatorluu’nun Dou ve Batı olarak bölünmesine
karar verilene kadar tartımasız sürdü. Dou, Arkadius’un imparator olduu
Konstantinopolis’ten yönetilecekti. Roma’dan yönetilen batıysa ikincil bölge sayılıyordu. 4
mparator sadece ordunun baı kumandanı, en yüksek hakim ve yegane kanun
koyucusu olmakla kalmaz; o aynı zamanda kilisenin ve doru inancın koruyucusudur. O
tanrının seçtii kiidir ve bu sıfatla sadece hakim ve efendi deil, aynı zamanda tanrının
kendisine emanet ettii Hıristiyan devletinin yaayan sembolüdür. O, fani-beeri
3
Auguste Bailly, Bizans mparatorluk Tarihi, Çev. Haluk aman, C. 1, st. trz. s. 9-104 Tamara Talbat Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 20
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 66/140
52
atmosferin dıında tanrı ile dorudan doruya ilikili olup kendine özgü bir siyasi-dini
kültün konusudur. Bu kült günbegün imparatorluk sarayında etkin seremonilerle, kilise ve
bütün maiyet alayının katılması ile icra edilir; sa-sever hükümdarı tasvir eden her resimde,
onun kutsallatırılmı ahsını çevreleyen her eyde, onun herkes önünde sarf ettii veya
kendisine hitap eden her kelimede ifadesini bulur. Teb’ası onun önünde yere kapanmak
suretiyle, proskynese ile selamlarlar. Ancak Bizans saray seremonisinin aırı ihtiamı gibi
bu debdebe içinde tezahür eden imparatorluun her eye kadir azametinin kökü de Roma-
Hellenistik gelimede mündemiçtir. te Bizans imparatorluk sarayının bu kendine mahsus
ihtiamı ve Bizans mparatorluu’nun douyu anımsatan bazı hayat formları doudan
Sasani Devleti’nden ve daha sonra Arap hilafetinden dorudan doruya alınıp
benimsenenlerle birlikte daha da belirli bir hale gelen bu dou unsurlarıyla bir zamandan
beri dolu gelimeden domutur. 5
“Tahta en iyi olan geçer” idealine balı kalmayı kuramsal olarak sürdüren
Bizans’ta tahtın babadan ola geçmesi ilkesi ilemiyordu. 6
Tıpkı eskiden Roma’da olduu gibi, imparatoru (basilevs) ordu ilan eder ve bir kalkan
üstünde kaldırarak iktidara getirir; senatonun ve halkın yaptıı ise sonradan bu “seçimi
onaylamaktır”; Konstantinopolis’te bu törenler Hipodromda yapılır.7 Ancak hükümdarlık
unvanının veriliinin en önemli aaması yine de Ayasofya’da gerçekleir: Patrik yeni
hükümdara tacını giydirir. Böylece artık hükümdar kendisini “Tanrının seçilmi kulu” Tanrının
yeryüzündeki vekili olarak tanıtır. Gökyüzünde Tanrının tuttuu yeri dünyada o
doldurmaktadır. mparatora patriin taç giydirmesi, imparatorun yeryüzünde Tanrının seçilmi
temsilcisi olduu inancının görsel kanıtı olarak yorumlandıından, bütün Bizans’ta olaanüstü
önemli bir eylem sayılıyordu. Böylece imparatorlar kısa bir süre sonra kutsal kiiler kadar saygı
görmeye baladılar.8 Zaten dünya Tanrının krallıının bu suretinden ibarettir. Elbetteki Tanrıkimi isterse onu seçecektir. Kendi seçtii kiinin eksikliklerini de onu tahtından ederek
cezalandırır: mparatorun mutlakiyeti böylece zorbalıkla yumuatılmı olur.9
5 Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, Ank. 1995, s. 28 - 296 Barbara Hill, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Çev. Elif Gökteke Tut st. 2003, s.337 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st.2001, s. 31-328
Tamara Talbat Rice, a.g.e. s. 319 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st.2001, s. 32
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 67/140
53
Bizanslıların insanların yaadıı toprakların hepsine (oikavrene) hükmetmek gibi bir
iddiası vardı. Her ne kadar Arap halifeliinin gücü karısında bu düüncelerini biraz
deitirmek zorunda kalmı olsalar da, Bizanslılar için, en azından ilke olarak, yabancı diye bir
ey yoktu. mparator anlama imzalamazdı. Öteki güçlere yapılan tüm anlamalar imparatorluk
çıkarlarına aykırı düse bile, karılıksız ve tek yanlı ödün verme biçiminde ele alınırdı. Bizans
imparatorluu tüm ülkeleri, baımsız ve kendisinden daha güçlü olsalar bile, belli bir
hiyerariye göre sıralardı. Elbetteki tüm Hıristiyan halklarının babası ve hükümdarlar ailesinin
baı olarak gördüü Romalı Konstantinopolis mparatoru kendisini bu hiyerarinin en üstüne
yerletirirdi.
mparatorlar dier hükümdarları ya arkada yada oul biçiminde nitelerdi, yada batılı
ülkelerinin hükümdarları için geçerli olduu gibi karde kabul edilirdi. Her devletin söz konusu
sıralamadaki yeri gereksinimine göre deitirilebilirdi, saygınlıını arttıran bir hükümdarın
Bizans mparatoruna yakınlık derecesi de artardı.10
2. Tanrısal ktidar ve Saraya Yansıması
Saray yaamı görkemli bir dinsel oyundu. Bu oyunda mparator büyük bayramlarda sarayın
altın yemek salonunda (Khrysotriklinos) masasında on iki konuk aırlar, önemli günlerde ise
özenle seçilip getirilmi yoksulların ayaklarını yıkayarak sa rolü oynar yabancı konukların
karılanması evrensel olma iddiasındaki bu Hıristiyan imparatorluunun iktidar anlayıını bütün
açıklııyla gösterir.11
mparator sadece ordunun ba kumandanı, en yüksek hakim ve yegane kanun koruyucusu
olmakla kalmaz; O aynı zamanda kilisenin ve doru inancın koruyucusudur. O Tanrının seçtii
kiidir ve bu sıfatla sadece hakim ve efendi deil, aynı zamanda Tanrının kendisine emanet
ettii Hıristiyan devletinin yaayan sembolüdür. O, fani-beeri atmosferin dıında Tanrı ile
dorudan doruya ilikili olup kendine özgü bir siyasi-dini kültün konusudur. Bu kült gün-
begün imparatorluk sarayında etkin seremonilerle, kilise ve bütün maiyet alayının katılması ile
icra edilir; sa-sever hükümdarı tasvir eden her resimde, onun kutsallatırılmı ahsını
10
Michel Kaplan, a.g.e. s. 4711 Michel Kaplan, a.g.e. s. 33
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 68/140
54
çevreleyen her eyde, onun herkes önünde sarf ettii veya kendisine hitap eden her kelimede
ifadesini bulur.12
3. Saray ve Yönetim
Bizans, deien koullara yeni biçimler de vermeyi bildii yüksek nitelikli bir yönetim
anlayıını Roma mparatorluu’ndan miras almıtır.13
Yeni bir devlet merkezinin kurulması zorunlu olarak ona uyumlu bir sivil ve askersel
yönetimiyle düzeninde kuruluunu gerektirir.14 stanbul’un bir bölgesini tümüyle kaplayan
gösterili imparatorluk sarayı, yönetimin bütün yollarının ulatıı hükümet merkeziydi.15
mparatorluun genel kuruluu içerisinde önemli yer tutan yüksek dereceli görevler üç
sınıfta toplanmaktaydı: 1.ünlüler 2. spectabilis’ler ya da saygı duyulanlar 3. clarissimiler ki
(saygı deerler anlamındadır) . Romanın sadelik zamanlarında bu addan kapalı biçimde bir
saygı deyimi olarak yararlanılıyordu. Sonraları ise bütün senato üyelerinin, dolayısıyla bütün
eyalet yöneticilerinin özel sıfatı haline geldi.16
Antik geleneklere sıkı sıkıya balı kalmak Bizans mparatorluu’nun özel bir kudret
kaynaı idi. Grek kültürü geleneklerine dayanmak kudretiyle Bizans yüzyıllar boyunca
dünyanın en önemli kültür ve aydınlanma merkezi olarak ayakta durmutur. O, Roma
Devleti’nin geleneklerine dayanarak ortaça dünyasında bir devlet olarak üstün durumunu
muhafaza etmitir. Bizans Devleti emsali bulunmayan, çok geni ve yetitirilmi bir memurlar
cihazına, üstün bir sava tekniine, gelitirilmi bir hukuka ve çok ileri bir iktisadi ve mali
sisteme sahiptir. Emrindeki çok büyük servetler vardır ve devlet bütçesinin parasal iktisadi
temeli gittikçe güçlenir. Bu bakımdan Bizans Devleti, ilkel doal iktisadiyatları ile muahhar
antik devir ve ortaça ülkelerinden esas bakımdan farklıdır. Ödeme gücü en iyi devrelerinde
hemen hemen sonsuz görünümü uyandıran Bizans’ın kudret ve itibarı her eyden önce paraca
zenginliine dayanır. Bu görüntünün arka yüzü ise, bu devletin her eyi ve herkesi bu mali
12 Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, Ank. 1995, s. 2913 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, st.2001, s. 3314 Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Çev. Asım Baltacıgil, C.2, st.1995, s. 1815
M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 2016 Edward Gıbbon, a.g.e. s. 20
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 69/140
55
gereksinmelerine köle yapan hazinecilik zihniyetidir. Onun mükemmel yetitirilmi idare cihazı
aynı zamanda en vicdan tanımaz sömürünün bir aleti idi. Bürokratik devletin belkemiini tekil
eden usta Bizans memurlar müessesesi en kötü bir ahlaksızlık numunesidir. Bizans
memurlarının atasözü halini almı irtikap ve ihtirası halk için en korkunç bir musibet idi.
Devletin serveti ve yüksek kültürü, halk kitlelerinin yoksulluu, hukuk yoksunluu ve
hürriyetsizlii bahasına salanmıtır.17
mparatora en yakın görevliler, gloriosi unvanıyla anılan dou Prafectus pratorio’su stanbul
valisi, guastor, daireler bakanı ile iki maliye memuru idi. En yüksek memur, imparatorluun
büyük bir kısmını yöneten, bölgenin yasama, yürütme ve yargı ilerinden sorumlu dou
Prafectus pratorio’suydu. Onu, bakenti yöneten stanbul valisi izlerdi. Daireler bakanı
(magister officiorum), imparatorluk sarayının bakanı ve babakandı. Saray muhafız birliklerinin
(schola), güvenliin, posta hizmetlerinin baıydı; yabancı elçilerin kabulünü de içermek üzere
uluslar arası ilikileri yürütürdü; son olarak da, imparatorun buyruklarını ileten ve görevlilerin
dilekçelerini yanıtlayan dört mühürdarlıı yönetirdi.
Kutsal Saray guastoru (genellikle deneyimli bir hukukçu) adalet ve günlük hukuk ilerinin
yürütülmesiyle görevliydi. Hazine comes’i hazineyi özel ve devlet arazileri comes’i ise,
imparatorun özel hazinesini, sarayları, arazileri, haraları, v.b. yönetirdi. Emirlerinde çok sayıda
görevli olan bu sivil yüksek memurlara, iki asker stanbul garnizonu birliklerine komuta eden
ve aynı zamanda ordunun baı olan askeri komutanlar (magistri militum) ya da prasentalis de
katılırdı. Bu yüksek memurların çalımaları, Diocletianus döneminden beri consistorium diye
adlandırılan imparatorluk konseyi tarafından düzenlenirdi.
Görevlerini tanımlamak biraz zor olmakla birlikte, imparatorluk seçimlerinden dı siyaset
konusundaki en önemli ilere, adalete ilikin en hassas sorunlara kadar balıca siyasal rolüüstlenen senato ya da synklitos kurumu da korunmutu. Senatonun önemi, devletin o günkü ve
geçmiteki tüm yüksek görevlilerini bir araya toplamasından; üyeler arasındaki en zengin ve en
etkili unsurların çıkarlarını dile getirmesinden kaynaklanıyordu.18
17
Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, Ank. 1995, s. 3018 M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 21
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 70/140
56
stanbul senatosunun üyeleri, irsi hukuka uygun olarak Roma senatör ailelerinin evladı idi
ve stanbul senatosunun hukuki bakımdan Roma senatosu ile eitlii ancak Konstantinos
zamanında saptanmı olmasına ramen daha büyük Konstantinos eski Roma aristokrasisinin
temsilcilerini büyükçe sayıda stanbul’a çekmeye muvaffak olmutu. Ancak stanbul senatosuna
bunlardan baka, her eyden önce üç üst derecedeki imparatorluk memurları, illustres,
spectabiles ve clarissimi girmek imkanı buldu. Esas bakımdan senatörler, ister eski aristokrat
ailelerinden, ister yeni memuriyet asillerinden olsun, büyük arazi sahipleri idi. Bu en yüksek
içtimai tabakanın asıl aırlıı senatoya mensup olmalarında deil, bu zenginliklerinde ve
imparatorluk hizmetindeki mevkilerinde idi. Sayıları IV. yüzyılın ortalarında 2000 kadar olan
senatörlerin çounluu da çiftliklerinde yaamayı tercih etmekteydi. Aktif senato üyesi olarak
fiilen herhalde, imparatorluun en yüksek memurlarının mensup oldukları illustres’lerin tekil
ettii sayıca en küçük grubun temsilcileri faaliyet göstermekteydi.19
Senatodaki toprak sahipleri, imparatorluun gücünü, doal olarak kendi çıkarları
dorultusunda kullanmaya çalııyorlardı. Ama senato ne tek ne de birlemi bir sınıfı temsil
ediyordu. ktidar ve nüfus için çetin bir mücadeleye girimi çeitli gruplardan oluuyordu. Bu
gruplardan birinin yönetimini kabul eden tahtı kaçınılmaz ekilde dierleriyle mücadeleye
sürükleniyordu.20 En yüksek rütbelerde bulunanlar senatoya giri hakkına sahip olur. VII.
yüzyıldan beri senato bir tartıma ve karar alma mercii olarak ilevini yitirip senatörün, einin
hatta dul einin ve çocuklarının dahi olduu bir toplumsal sınıf haline gelmitir. Bununla
birlikte unvanlar miras olarak devredilmez. Bir senatörün olunun da babasından sonra senatör
olabilmesi için unvan alması gereklidir.21
Bizans mparatorluu, sivil yönetim ve adalet bakımından dou ve ıllyricum olmak üzere
iki prafectura’ya ayrılmıtı. Prafectus pratorio’ların maiyetindeki ilk memurlar dou
Prafectura’sında (Mısır, Dou, Pontos, Asya, Trakya) ıllyricum’da (Daçya, Makedonya) ikitane olan yedi diocsis’in baındaki vicarius’lardı. Diocesis’ler provincia’lara bölünürdü.
Bizans’ta 60 provincia vardı. Her provincianın sivil yönetimini, balıca görevleri vergi salmak
ve toplamak, düzeni ve adaleti salamak olan prasidiolis’ler yürütürlerdi.22 Bu yasaların
uygulanması balıca iki ilemden ibaretti: 1. genel olarak saptanmı vergi tutarını, her eyalete,
19 Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, Ank. 1995, s. 3520 M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 2121
Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st.2001, s. 40-4122 M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 21-22
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 71/140
57
her kente ve de Roma mparatorluu’nun her bireyi ile bölütürmek, 2. çeitli vergileri
toplamak ve imparatorun kasalarına atmak…23
Yönetim, en üst düzeyde merkezi bir duruma getirilmiti. Dorudan stanbul tarafından
atanan bir memurlar ordusu, taradaki önemsiz görevleri bile üstleniyor ve halkı vesayet altında
tutuyordu. Sonuçta, yerel özellik tüm ifadesini yava yava yitirdi. Sivil halk, memurlar kastı
tarafından haklardan yoksun, yalnızca vergi ödeyen bir sürü olarak görülüyordu. Kamu
görevleri parayla satın alınıyordu ve bu yolla göreve gelenler, ödedikleri parayı, kukusuz en
kısa sürede vergi yükümlülerinden çıkartmaya bakıyorlardı. Despotik ve bürokratik Bizans
mparatorluu: Halk kitlelerini, kamu ilerine katılımın tamamen dıında tutmaya çalımakla
birlikte, V. ve VII. yüzyıllarda bunu tam anlamıyla baaramadı. Söz konusu iki asırlık dönemde,
demeler ya da Hipodrom hizipleri olan maviler ve yeiller, hem eski demokrasinin bir kalıntısı
hem de önemli bir siyasal etken olarak gözükür.
Çadalarına göre demeler ikili bir görünüm sergiler; bazen Hipodromdaki spor oyunlarının
tarafları, bazen de Bizans mahallelerinin siyasal örgütleridir. Bizans demeleri, Helen ve Roma
dönemindekiler gibi, kentlerin mahalle ya da yönetim birimlerinin temsilcileriydi. Belirli
ekonomik ve güvenlik ilerini yapar; mahalledeki dirlik ve düzenlii salar; aynı meslekten
kiiler aynı mahallelerde oturduklarından, genellikle aynı meslee sahip olurlardı. Çounlukla,
yönetim birimlerinin halk meclisi ilevini görürlerdi. steklerini ortaya koyabilecekleri sirkte,
Hipodromda toplanırlardı. Her deme, yarımalarda rakibini mizansen ve kazandıı baarılarla
geçmeye çalıırdı. Yakınlık balarına göre mahalle halkını çevresinde toplayan bir merkez olur
ve bu ekilde genileyip, özgün bir siyasal parti oluturarak, hem sivil hem de askeri, büyük
özerk örgütlere dönüürdü.
Manojlovic’in ulatıı sonuçlara göre, maviler, stanbul’un en aristokratik mahallelerinde,senatörlerin, erafın ve zenginlerin saraylarının, konaklarının bulunduu yerlerde otururlardı.
Yeiller ise, toplumun daha demokratik kesimini, tüccarları, zanaatçıları, denizcileri temsil
ediyorlardı. Hipodrom, kamuoyunun kendisini, yönetimin bazen dinlemek zorunda kalacaı
kadar yüksek sesle ifade ettii tek mekandı. Hükümet, demeler arasındaki gizli çekimelerden
yararlanarak çounlukla, birine yüklenmek için dierine dayanıyordu. Ama, bu siyaset her
23 Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Çev. Asım Baltacıgil, C.2, st.
1995, s. 44
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 72/140
58
zaman yürümüyordu. Yönetime karı duyulan kızgınlık, bazen öyle bir düzeye çıkıyordu ki,
yeiller ve maviler birlikte isyan ediyorlardı. Sözgelimi, 532’de, 30.000’i akın insanın hayatına
mal olan korkunç bir katliamdan sonra bastırılabilen Nika ayaklanması da böyle olmutur.24
3.1. Yönetime Dinin Etkisi
415’te Theodosios’un ablası Pulkheria, imparatorluun yönetimini ele geçirdi. Anthemios
yerini, 405’ten önce görev yapan Avrelianos’a bıraktı. Yönetim bundan böyle belirgin bir dinsel
çehreye büründü. Pulkheria’nın etkisiyle saray, bir manastıra dönütü. Gün, mezmurlar ve ncil
okumakla balıyor, kilisenin emrettii tüm ayinler tam saatinde yapılıyordu. Hükümet bu
duruma yakıır biçimde hogörüsüzlüün, dinsel eziyetin önem kazandıı bir görünüm aldı.
416’da, papaların kamu görevine getirilme hakkı kaldırıldı; özellikle eyalet valisi
yapılmadılar.25
3.2. Din- Devlet Politikası
Justinion, imparatorluun o eski ihtiamını geri getirmek isteiyle, bir fermanında öyle
diyordu: “ Geçmite var olan her eyi… deeri azalmı olmakla birlikte… yeniden kuruyoruz…
Romalıların adını soynaklı, devletimizden geçmiin daha büyük bir ölçüde canlanmasını
salayacaız.” Yeni imparatorun biricik hedefi bu muazzam topraklar üzerinde “Tek devlet,
Tek kanun ve Tek kilise” prensibini yerletirmekti. Gerekli mali, askeri ve hukuki reformlardansonra , kiliseyi her türlü vasıtayı kullanarak avuçlarının içine almak istiyordu. Kısaca tarihte
‘cesaropapizm’ diye bilinen devlet adamı olmak; yani hem imparator hem de papa olmak,
Justinion’un temel din devlet politikasının vazgeçilmez ilkesi olmutur. Zira o kendisini Tanrı
tarafından seçildiini ve bütün icraatlarında hata yapmaması için melekler tarafından
gözetildiine inanıyordu.26
3.3. Bakaldırılar ve mparatorun Deimesi
Bizans yaamının her yönü en küçük ayrıntılara kadar düzenlenmi olmasın karın,
Konstantinopolis’in yoksulları her zaman günlük gereksinmelerinden o kadar yoksundular ki
bakaldırmakla kaybedecek hiçbir eyleri yoktu. Bunun için honutsuzluklarını ifade etmekten
hiçbir zaman kaçınmadılar.27 Ezilen kitlelerin, bu dönemde sık sık patlak veren bakaldırıları,
24 M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 22-2325 M. V. Levtchenko, a.g.e. s. 3326 Mehmet Çelik, Siyasal Sistem Açısından Bizans mparatorlu u’nda Din-Devlet ili kileri (Kurulu undan X.
Yüzyıla kadar), C. 1, Elazı,1994, s.62-6327 Tamara Talbat Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 47
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 73/140
59
içinde bulundukları umutsuzluun göstergesi idi. yi belirlenmi bir hedefle geliiyor ve
çounlukla imparatorluk yönetiminin en büyük nefreti toplamı temsilcilerine suikastlar
eklinde sergileniyordu.28 Bakentte sık sık bakaldırılar oluyordu. Bu sık sık hükümdarın
deitirilmesiyle son bulurdu. Bunun sonucunda Bizans tahtında dokuz hanedan ve sayısız
gaspçı birbirini izledi. Yine de batan beri tüm imparatorlukla imparatorun kendisine deilse
bile imparatorluk makamına karı derin bir saygı duyulurdu.29
4. Bizans Diplomasisi
Antik geleneklere sıkı sıkıya balı kalmak Bizans mparatorluu’nun özel bir kudret
kaynaı idi. Grek kültürü geleneklerine dayanmak suretiyle Bizans yüzyıllar boyunca dünyanın
en önemli kültür ve aydınlanma merkezi olarak ayakta durmutur. O, Roma Devleti’ningeleneklerine dayanarak ortaça dünyasında bir devlet olarak üstün durumunu muhafaza
etmitir. Bizans devleti emsali bulunmayan çok geni ve yetitirilmi bir memurlar cihazına,
üstün bir sava tekniine, gelitirilmi bir hukuka ve çok ileri bir iktisadi ve mali sisteme
sahiptir. Emrinde büyük servetler vardır ve devlet bütçesinin parasal iktisadi temeli gittikçe
güçlenir. Bu bakımdan Bizans devleti; ilkel doal iktisadiyatları ile muahhar antik devir ve
ortaça ülkelerinden esas bakımından farklıdır. Ödeme gücü en iyi devrelerinde hemen hemen
sonsuz görünümü uyandıran Bizans’ın kudret ve itibarı her eyden önce paraca zenginliine
dayanır. Bu görüntünün arka yüzü ise, bu devletin her eyi ve herkesi bu mali gereksinmelerine
köle yapan hazinecilik zihniyetidir. Onun mükemmel yetitirilmi idare cihazı aynı zamanda en
vicdan tanımaz sömürünün bir aleti idi. Bürokratik devletin belkemiini tekil eden usta Bizans
memurlar müessesesi en kötü bir ahlaksızlık numunesidir. Bizans memurlarının atasözü halini
almı irtikap ve ihtirası halk için en korkunç bir musibet idi. Devletin serveti ve yüksek kültürü,
halk kitlelerinin yoksulluu, hukuk yoksunluu ve hürriyetsizlii bahasına salanmıtı.
Krizler devresi III. yüzyılın yarattıı koullar Diokletionus’un büyük reform eserinde
müessir oldular. Daha önceki gelimenin bir muhasebesini yapmak ve meydana gelen
gelimeleri bir sistem içinde birletirmek suretiyle Diokletionus bütün devlet idaresinin
temelden reorganizasyonunu gerçekletirdi. Diokletionus’un reformu Büyük Konstantinos
tarafından gelitirilip tamamlandı ve böylece Bizans sisteminin çıkı noktası olan yeni bir idare
nizamı meydana geldi. Bütün önemli noktaları ile Diokletionus – Konstantinos nizamı tüm
28
M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 16529 Tamara Talbat Rice, a.g.e. s. 47
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 74/140
60
erken Bizans devri boyunca varlıını korudu. Bu nizamın asıl temelleri olan imparator
kudretinin otokrasisi, devletin merkeziletirilmesi ve bürokratlatırılması ise Bizans yaadıı
sürece devam etti. Diokletionus ve Konstantinos’un bütün tedbirlerine, görmezlikten
gelinemeyecek bir ekilde, karııklıklar devresinde sarsılmı olan imparator otoritesinin
kuvvetlendirilmesi ve imparatorluk kudretini yükseltmek gayesi hakim kalmıtır. Sadece
senatonun ve mazideki cumhuriyet devrinde kurulmu dier faktörlerin nüfuzunu kısıtlamaya
deil, aynı ekilde tek tek idare makamlarının yetkilerini tam olarak saptayarak böylece büyük
kudret birikimlerini, nerede olursa olsun önlemeye çalımak gayreti bundandır. Sivil ve askeri,
merkezi ve eyalet idarelerinin yetkileri büyük bir ihtimamla birbirine karı sınırlandırıldılar.
Tek tek idare dalları, hiyerarik bir sisteme uygun olarak organize edilmi devletin baında
bulunan ve bütün devlet cihazını merkezden idare eden imparatorun ahsında birleir. 30
Dou Roma mparatorluu’nun sivil yönetici sınıfı, hayatta kalma sanatını zor bir okulda
örendiler. mparatorlar, diplomasinin sava kadar önemli olduunu, dolayısıyla bir o kadar
pahalı olması gerektiinde ısrar ediyorlardı. te tam da batılı senatörlere vergi borçlarını
ödemeyebilecekleri söylendii sırada Konstantinopolis’in senatörleri, Atilla’nın
imparatorluunu nihayetinde yıkacak olan ödenei karılamak için karılarının mücevherlerini
satmaya zorlandılar. Zira bürokrasi genellikle sadece imparatorun teveccühünden destek alan
acımasız yabancılar tarafından yönetiliyordu. Anastasius’un praefectus praetorio’su Suriyeli
Marinus Batı Roma çökerken Dou imparatorluunu kurtaran tipik mali uzmanlardandı: “ ve
üstelik gece bile, ( Marinus’un ) yataının baucunda asılı kalem ve mürekkep, yastıının
yanında yanan bir lamba dururdu ki, düüncelerini not alabilsin; gündüz de bu düüncelerini
imparatora anlatabilsin ve ona nasıl davranılması hususunda akıl verebilsin.”
mparatorun saray yetkilileri – hepsinden önemlisi büyük hadım mabeynciler - geleneksel
yönetici sınıfın dıından deviriliyordu. Böylece saraydaki gölge hükümet, imparatorutebaasından koparmı oluyordu. Gerçekten de Bizans idaresinin sırrı, bu herkesten önemli ve
arka plandaki bir avuç insanın taralıların nabzını bürokrasinin cilalı yönetiminden çok daha iyi
tutabilmesiydi. Konstantinopolis, imparatorluun Grek çekirdeinin çok uzaında kalan,
geleneksel bürokrasinin devirildii hırslı taralıların hedefi olmutu. 31
30
Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, Ank. 1995, s. 30 - 3131 Peter Brown, Geç Antikça ’da Roma ve Bizans Dünyası, Çev. Turhan Kaçar, st.2000, s. 87
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 75/140
61
Bizans diplomasisi, askeri tedbirleri ikmal ederek, bütün dünyada, imparatorluun nüfuz ve
itibarını temine çalııyordu. Münasip surette para ve hediyeler daıtarak imparatorluun
dümanlarını birbirinden mahirane ayırmakla imparatorluun hudutları üzerinde dalgalanan
Barbar kavimleri Bizans hakimiyeti altına sokuyor ve zararsız bir hale getiriyordu. Din
propagandası ile de onları Bizans nüfuz dairesi içine alıyordu. Hıristiyanlıı Karadeniz
kıyılarından Habeistan yaylalarına, sahralarına götüren din heyetleri orta zamanda Grek
politikasının en bariz vasıflarından biriydi. Bu suretle imparatorluk, Suriye ve Yemen Arapları,
imali Afrika Berberleri, Ermenistan hudutlarında Lazlar ve Tzanesler; Tuna boylarında
Heru’ler, Gepid’ler, Lombardlar Hunlar ve hatta kiliselerinde Roma mparatoru için dua edilen
uzak Gol kıtasının hükümdarlarına kadar birçok kavimleri kendisine tabi yapmıtır. 32
Eski Yunan kültürü ve Roma devlet geleneini miras almı olan Bizans Devleti, esaslı
diplomatik teamüllere sahipti. Bütün dünyayı bir tek Hıristiyan Roma imparatorunun hakimiyeti
altında birletirmeyi nihai bir hedef olarak benimsemi olan Bizans açısından diplomasi, devlet
menfaatlerini gerçekletirmek ve korumak için, genellikle birçok mal ve can kaybına sebebiyet
veren savalardan daha önce gelmekteydi. En sava tutkunu imparatorun bile amaçlarına
ulamak içini kılıç yerine diplomasi sanatına bavurmayı daha avantajlı gördükleri
anlaılmaktadır. Bizans Devleti dier devletlerle ilikilerin düzene sokulması ve sava
tehlikesinin azaltılması amacıyla bazen uzun süren görümelere sahne olan mahirane ve çok
yönlü diplomatik giriimlerde bulunmutur.
Bizans Devlet bürokrasisinde diplomasi ile ilgilenmek üzere özel bir birim bulunmaktaydı.
En yüksek devlet bakanı denilebilecek Magister Officiorum, maliye ve askeri görevlerinin yanı
sıra resmi törenlerin düzenlenmesi, yurt dıına gönderilecek elçilerin seçilmesi, yabancı
elçilerin karılanıp aırlanması ve imparatorun huzuruna çıkarılması gibi protokol görevleriyle
de yükümlüydü. Bizans’ın dı politikasına ilikin bu tür görevler, muhtemelen M. VII.yüzyıldan itibaren Logothetes tou dromou adı verilen müstakil bir birime balı olarak birçok
tercüman bulundurulmakta ve scrinium barbarorum denilen dier bir alt makam stanbul’a
gelmi olan yabancı heyetlerin bakentte kaldıkları sürece bu amaçla hazırlanmı özel
misafirhanede aırlanmaları, gezilerinde rehberlik edilmesi, hareketlerinin izlenmesi gibi
32
Charles Diehl, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Cevdet R. Yularkıran, st. 1939, s. 37
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 76/140
62
görevler ifa etmekteydi. Elçilik heyetlerinin geli ve gidilerinde bakent dıındaki
seyahatlerinde güvenlik ve asayi yine ilgili devlet makamları tarafından salanmaktaydı.
Bizans’ın dı ilikilerinde diplomasiye aırlık vermi olması, Bizans diplomasinin
karakterini çeitli ekillerde etkilemitir. Diplomatik giriimler arasında nezaket kurallarına
önemle riayet edilmesi, anlamalara genellikle uyulması, karı tarafa deerli hediyeler
verilmesi, mümkün mertebe tenkitten sakınarak olumlu hususların övülmesi, bazen siyasi
amaçlı evlilikler yapılması ve sürekli imparatorluun ihtiamını vurgulamaya yönelik
tedbirlerin alınması gibi uygulamaların yanı sıra, dier devletler arasındaki dümanlıkların
körüklenmesi, iç karııklıklar sırasında asillere destek verilerek kıkırtılması, elçilere veya dier
önemli ahıslara rüvetler verilerek ülkeleri aleyhine faaliyet yapmalarının salanması gibi
entrikalara da bavurulmaktaydı. Her insanın bir bedeli olduu anlayıından hareketle bütün bu
pahalı diplomatik entrikalar, imparatorluun yüce çıkarları adına yapılır ve ülke için asla prestij
kaybı olarak görülmedii gibi baarı olarak algılanırdı. mparator VII. Konstantinos (913 – 959)
De Administranda mperio adlı eserinde olu Romanos’un dikkatlerini “öteki milletlere”
çekmekte ve onların corafi, tarihi, kültürel, ekonomik ve siyasi durumlarının yanı sıra üçüncü
ülkelerle ilikilerinin de izlenip devlet menfaatlerine uygun olarak onların birbirine
düürülmesine yönelik avantajların kaçırılmamasını tavsiye etmekteydi. Dier ülkelerle yapılan
anlamaların Bizans açısından balayıcılıı da yine, umumiyetle imparatorluun menfaatleri
ölçüsünde söz konusu olabilirdi. mparator I. Anastasios’un (491 – 518) “ülke çıkarları için
gerektii takdirde imparatorun yalan söylemesi veya anlamayı bozması kanun gereidir” sözü
burada hatırlanabilir. 33
Komu ülkelere karı isabetli politikalar belirleyebilmek ve uygun artlarda onları birbirine
düürmek için o ülkelerin stratejilerini, iç problemlerini, zayıf noktalarını ve dier devletlerle
ilikilerini bilmek gerekiyordu. Bu konularla ilgili bilgilerin toplanması ve ayrıntılı raporlarınhazırlanması elçilerin temel görevleri arasında yer almaktaydı. Bunun bir neticesi olarak
Bizans’a mahsus bir yenilik olmak üzere, Eski Yunan’da görülen ve balıca nitelii gür bir sese
sahip olma ve iyi konuabilme olan “hatip – diplomat” (Orators, Advocates) tipinin yerini artık,
belli bir eitimden geçen ve balıca görevi gittii ülkelerde gözlemlerde bulunup bilgi toplamak
olan “gözlemci – diplomat” tipi almı bulunmaktaydı. Bu sebepledir ki, devleti temsil etmek
33
Casim Avcı, slam – Bizans li kileri, st. 2003, s. 45 - 46
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 77/140
63
üzere gönderilecek elçilerin seçilmesinde büyük titizlik gösterilirdi. Elçilerin resmi, sivil veya
askeri kesimden olmasından çok, görüülecek konuların özelliine göre birikimli, yetenekli, dil
bilen, ikna kabiliyetine ve gerekli diplomatik kıvraklıa sahip olmasına dikkat edilir, kendilerini
imparatorluk menfaatlerine adayabilecek ideali sergilemeleri beklenirdi.
Bizans’a gelen yabancı elçilere uygulanan protokolle ilgili bilgiler I. Justinianos’un (527 –
565) magister officiorumu Petros Patrikios’a izafe edilen De Cerimoniis adlı eser ile VII.
Konstantinos’un (913 – 959) istei üzerine telif edilen ve aynı adı taıyan eserde yer almaktadır.
Bizans’a gelen yabancı elçiler stanbul’a varmadan önce Kadıköy’e ( Khalkedan) veya ehrin
dier giri noktalarına ulatıklarında ilgili devlet birimince görevlendirilen temsilci tarafından
karılanırdı (apantesis). Burada elçilere yolculuun nasıl geçtii, herhangi bir aksaklık olup
olmadıı sorulur ve her türlü ilgi gösterilirdi. Daha sonra elçilerin aynı zamanda yakın takibe
alınması imkanını da veren özel binada ( metaton, aplekton, palatium) aırlanırdı. Misafirhane
yatma, beslenme ve ısınma için gerekli donanıma sahip olduu gibi içinde veya hemen
yakınında sadece elçilere mahsus bir 34 hamam (balaneion) da yer almaktaydı. Elçiler
üniformalı ve zırhlı korumalar eliinde misafirhaneden saraya veya dier yerlere normalde
özel yetitirilmi ve süslenmi atlar üzerinde gidip gelirlerdi.
Elçiler Logothetes tou dromou tarafından karılandıktan sonra saraydaki özel kabul
salonunda imparatorun huzuruna çıkarılırlardı. Bu merasimin ana gayesi müzakereler olmayıp
sarayın göz kamatırıcı debdebesi içinde elçileri etkilemek ve cihan imparatoru (basileus tes
oikumenes) olarak imparatorun gücünü ve ihtiamını sergilemekti. Kabul salonundaki taht
üzerinde altın taç ve mor (erguvani) merasim elbisesiyle marur bir edayla oturmakta olan
imparatorun huzuruna, tören kıyafetleri giyinmi, senato üyeleri ve dier yüksek devlet erkanı
da protokol sırasına girerek tanzimlerini sunar ve imparatorun çevresindeki yerlerini alırlardı.
Bundan sonra Logothetes tou dromou eliinde salona alınan elçiler, altından yapılmı suniaslanların kükreyileri ve yine altın kaplama aaçların üzerindeki altın kuların ötüleri arasında
bir veya üç defa yere kapanmak suretiyle imparatora doru ilerlerdi. 35 mparatorun önünde
yerlere kapanılır, erguvan kırmızısı harmanisinin etei öpülürdü. 36 Bu tür törenlerde imparator
genellikle sessiz ve sakin kalır, onun adına elçilere Logothetes, yolculuun nasıl geçtii ve
kendi devlet bakanlarının nasıl olduu gibi hususlara dair genel sorular sorardı. Dier taraftan,
34 Casim Avcı, slam – Bizans li kileri, st. 2003, s. 4735
Casim Avcı, slam – Bizans li kileri, st. 2003, s. 4836 Paul Lemerle, Bizans Tarihi Çev. Galip Üstün, st. 2004, s. 11
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 78/140
64
elçiler, imparatora doru yaklaıp beraberindeki mektubu sunmaya hazırlanırken taht, özel
ayarlanmı hidrolik bir sistemle yukarıya doru yükseltilir ve böylece imparatorun
“eriilmezlii” (di endeixin, thaumaste) vurgulanmak istenirdi. Törenin son kısmında bir iyi
niyet, dostluk ve barı simgesi olarak getirilen hediyeler imparatora takdim edilirdi. Suni olarak
yapılmı hayvanların sesleri arasında elçilik heyeti salondan ayrılırdı.
Resmi kabuller dıında elçilerin onurlarına yemek verilir ve bu sırada elçiler imparatorla
görüüp konuma imkanı elde edebilirlerdi. Yemekte kendilerine, altın tepsiler içerisinde belirli
miktarda gümü hediye edilirdi. Elçilerin istek üzerine daha baka gayri resmi sebeplerle
imparatorla kısa veya uzun süreli görümeleri ve konumaları da mümkündü.
Kendi elçilerinden, gönderildikleri ülkeler hakkında mümkün olduu kadar çok yönlü bilgi
ve istihbarat almalarını isteyen Bizans Devleti, ülkeye gelen yabancı elçileri yakından takip
eder ve onların devlet menfaatlerine büyük özen gösterirdi. Elçiler, aynı zamanda casusluk
yapabilecekleri dikkate alınarak yakından takip edilir, hatta bu yüzden genel uygulamanın
aksine bakente yaklatıklarında deil, daha ülke sınırından içeriye girer girmez imparatorluk
yetkilileri tarafından karılandıkları olurdu. Elçilerin uluslar arası hukuka uygun olarak
dokunulmazlıkları kabul edilmi olmakla birlikte, ülke aleyhine çalıtıkları tespit edilen veya
devlet otoritesine karı saygısızlıı görülenler hapisle cezalandırılırlardı. 37
5. Konstantinopolis’teki mparatorlar
Dou mparatorluu’nun bütün olumsuz olayların hatta vergi aırılıından kaynaklanan
tehlikeli durumların üstesinden gelmesine karın, imparatorlar (her ne kadar devletlerini onlar
ya da danımanları ayakta tutabildiyse de) çounlukla öyle heyecan verici ve gösterili kiilie
sahip deillerdi. 38 Roma’nın ilk Hıristiyan imparatoru I. Konstantinos, kentler için yer seçimikonusunda, kendisinden bin yıl önce gelen Yunanlı yerleimciler kadar iyiydi. M.S. 330’da
Byzantion’u kendisinin doudaki yeni bakenti, ikinci Roma olarak seçti. Onun tarafından
“yeniden kurulan” ve Konstantinopolis diye yeniden adlandırılan saygıdeer kentin yazgısında,
bin yüz yıl süreyle, günümüzde genellikle bakentinin özgün adından ötürü “Bizans
37
Casim Avcı, slam – Bizans li kileri, st. 2003, s. 4938 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 61
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 79/140
65
mparatorluu” olarak bilinen geç dönem Roma mparatorluu’nun bakenti olarak dünya
çapında bir üne kavumak vardı. 39
Balangıçta Konstantinopolis, en iddialı deyile, Roma’nın küçük eitiydi. Muazzam Roma
mparatorluu, ilk önce reformcu imparator Diocletionus (284 – 305) tarafından yürürlüe
konulan bir düzenlemeyle 286’da idari olarak ikiye bölünmü ve Konstantinopolis,
Konstantinos tarafından dou yarısının bakenti olmak üzere seçilmiti. mparatorluun iki
yarısının çok farklı yazgıları oldu. ki bakentin de…
Roma kısa süre sonra batı bakenti olarak yerini Milano’ya bıraktı ve Batı mparatorluu
sonunda 476’da yok oldu. Roma’nın kaderinde, talya’nın 19. yüzyıldaki yeniden birlemesine
dek, bakent statüsünü 1400 yıl tekrar ele geçirememek yazılıydı.
Ama papalar bütün dönem boyunca Tiber’in hemen karısındaki Vatikan kentinden
ruhani dünyayı ve geni bir dünyevi nüfuz alanını yönetmeyi sürdürdüler.
Bu arada Dou imparatorları istikrarlı bir monariyi, kimi zaman zorbaca, kimi zaman
barıçıl hanedan deiiklikleriyle kesintiye urasa da, oldukça uzun dönemler boyunca
sürdürdüler. Böyle yeni bir hanedanın ortaya çıkıı, tarihçi Prokopios tarafından öyle aktarılır:
I. Leon imparatorluk tahtına oturduunda, llirya kökenli üç genç çiftçi, Zimorkhos, Dityvistos
ve Justinos orduya katılmaya kararlı olarak Vederiano’dan geldiler. Byzantion’a dek tüm yolu
yayan kat ettiler; vardıklarında kendi sırtlarındaki pelerinlere evdeyken sarıp taımı oldukları
çifte pimi ekmeklerinden baka hiçbir eyleri yoktu. Bu genç çiftçi Justinos, günün birinde,
Prokopios’un sekiz ciltlik savalarının kahramanı ve aynı yazarın Gizli Tarih’inin kötü adamı
olan kanun koyucu ve Fatih I. Justinianos’un babası imparator I. Justinos olacaktı. 40
Bizans mparatorlarının katıldıkları savalara ilikin oldukça çok ey biliyoruz. Az ya daçok cokuyla taraf tuttukları hizip çatımalarına ilikin fazlaca ey biliyoruz. Ne var ki, bu
imparatorların birey olarak, günlük hayatlarında nasıl birileri olduklarına ilikin çok az ey
biliyoruz. Bizans tarihi, çada tarihçilerin yazdıı bir dizi öykü anlatıcı tarihle oldukça
kapsamlı olarak ele alınmıtır; ama bu tarihler kiisel alana nadiren deinir. Bize saray hayatını
gerçekten olduu gibi yansıtır görünen yalnız birkaç metin var. Prokopios’un ki barut gibi
39
Andrew Dalby, Bizans’ın Damak Tadı Kokular, araplar, Yemekler , Çev. Ali Özdemir, st.2004, s. 1340 Andrew Dalby, Bizans’ın Damak Tadı Kokular, araplar, Yemekler , Çev. Ali Özdemir, st.2004, s. 14
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 80/140
66
eletirel, daha dorusu küfürbazdır. Onun Gizli Tarih’i bunlardan biridir. Birkaç yüzyıl sonra
bilgin Mikhail Psellos’un Chronogoraphia balıklı kuru ve gözlemleyici saray anılarında
Psellos, yönetimleri altında yaadıı on üç imparatordan birini öyle tanıtır: VIII. Konstantinos
çok iri yarıydı, boyu iki buçuk metreye yakın olup oldukça salam bir fizie sahipti. Karın
kasları güçlü, bünyesi ne yerse yesin hazmedecek denli iyiydi. Sos hazırlamakta çok
becerikliydi; 41 son ki türlü türlü aız tatları olan insanların itahını uyandırmak istercesine
yemeklerine renk ve lezzetlerle çeni katardı. Boazının ve cinselliin hükmü altındaydı. Zevk
dükünlüü, eklemlerinde bir hastalıa neden olmutu. Özellikle her iki ayaı o denli kötü
durumdaydı ki, yürüyemiyordu ve imparator olduundan bu yana, onun bir yere yaya gitmeyi
yelediini bilen yoktu; eyere salam oturduu için her yere atla giderdi. VIII. Konstantinos, u
anda bildiimiz kadarıyla, bütün Bizans imparatorları listesinde tek amatör açıbaıydı.
Marcionus; Marcionus’un dönemine ilikin kaynaklarımız yeterli deildir. Ancak
dindar ve yürekli olduu açıkça bilinmektedir. Dier taraftan Dou mparatorluu’nun içinde
bulunduu güçlüklerin Batının ki kadar tehlikeli olmadıı onun zamanında anlaılmaya
balanmıtı. 42
I. Leon; Leon adını taıyanların ilki olan bu imparator, kahramanlık yada hiç deilse
krallık ölçüsüne göre Yunanlıların beenmeyecei prensler dizisinden kendisine verdikleri
“Büyük” sanıyla ayrılmıtır. Zaten velinimetinin (Germen generali Aspar) baskısına gösterdii
sert dirençte, Leon’un görevinin ve ayrıcalıklarının bilincinde olduunu ortaya koyar.
mparator I. Leon güçlü bir saduyuya sahipti ve etki altında kalmadan düünebilirdi.
Dou mparatoru I. Leon, “Büyük” sanını hak etmese de dikkate deer yetenekleriyle
sivrilmiti; zihni aydınlık, çalıkan ve akıllı bir kiiydi, amaçlarına nasıl ulaacaını bilirdi.
Okuma yazma bilmemesine karın, edebiyat ve bilimin deerini kavramıtır. Bir filozofa maa balamasını eletiren saray adamına u yanıtı verdii söylenir: “Tanrı izin verse de yalnızca
bilim adamlarına para versem!”
Zenon; mparator I. Leon’un hemen arkasından damadı Zenon tahta çıktı (474 – 491).
Onun konumu çok zayıftı. Ölen imparatorun damadı olarak ailede sevilmemesi bir yana, aile
41
Andrew Dalby, Bizans’ın Damak Tadı Kokular, araplar, Yemekler , Çev. Ali Özdemir, st.2004, s. 1542 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 64
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 81/140
67
içinde de rakipleri vardı. Senato üyelerinin oluturduu aristokrasi ondan nefret ediyor ve
sonradan görme diye horluyorlardı. Isaurialı olduu için gerek halk gerekse ordu tarafından
desteklenmiyordu. Kiisel nitelikleriyle ordunun saygısını kazanabilecek bir adam da deildi.
Fiziksel görünüüyle kimseyi etkileyemezdi. Kahraman deildi. Üstelik hazine neredeyse iflas
etmiti. Zenon’un dönemi, orduda çıkan ayaklanmalarla geçti; on yedi yıl tahtta kalmayı,
becerikli ve kimsenin gözünün yaına bakmayan bir yönetim tarzıyla baarabilmiti. 43
Krallar soyundan yetimi bir kahramanın hiçbir ruhsal ve bedensel nitelii bulunmadan,
hiçbir kral soyundan gelme niteliine ve de yüksek yetilere sahip olmadan Roma Erguvanını
kuanan aaılık Isaurialıdan tiksinmesi doaldı. Teodosius soyunun sönmesinden sonra,
Marcianus ve Leon, yaradılıları gerei, Pulcheria’nın ve senatonun seçimini kabullendiler. Bu
iki hükümdardan sonuncusu, söz dinleme ve minnet borcunu imparatora aır biçimde ödeten
Aspar’ın ve ailesinin katilinin eliyle tahta çıkabildi, bu yüzden de lekelenmi oldu. Kızı
Ariadne’nin olu olan torunu henüz çocuk yatayken Leon’un ve Dou mparatorluu’nun
hiçbir karı çıkmasına uramaksızın onun kalıtçısı oldu; Isaurialı olan babası mutlu
Trascalisscus, bu barbar adını bırakarak Yunan adı olan Zenon’u aldı. Büyük babasının
ölümünde olunun tahtına saygıyla yaklatı ve bir kayra olarak imparatorlukta ikinci adam
olmayı kabul etti. Genç çalıma yoldaının ansızın ve zamansız ölümü, tutkusunu bundan daha
iyi destekleyici durum bulunamayacaından, kendisi üzerinde kukuların domasına neden
oldu. O sıralarda Konstantinopolis sarayını kadınlar ve bunların tutkuları yönetiyordu. Leon’un
dul ei Verina, imparatorluu kendi malı olarak ilan edip, Dou’nun asasını eline vermi olduu
nankör uaı tahttan indirmeye kalkıtı. Bakaldırmadan haber alan Zenon, ivedilikle Isauria
dalarına kaçtı ve aaılık senato oy birliiyle, Afrika seferindeki alçaklıı bilinen Verina’nın
kardei Basiliscus’u ibaına çaırdı. Ne var ki gaspçının saltanatı bunalımlı ve kısa süreli oldu.
Kıvanmayanlar (memnun olmayanlar) Zenon’u kaçtıı yerden geri çaırdılar; ordu
komutanlarını, bakenti ve de ne dümanlarıyla karılamayı ne de onlardan baılanmayıistemeyi göze alamayan ve bütün ailesini, yüreinde insanlık taımayan bir yenen’in açlık ve
souk acılarına çarptırmasına bırakan Basiliscus’u ele geçirdiler. Gözü pek Verina, ne boyun
eiyor ne de erinç içinde yaayabiliyordu. Ordusuna komuta etmekte olan generali yitirdii
halde çabasını sürdürdü. O komutanın saygınlıı yok olduktan sonra isteini elde etti. Suriye’de
ve Mısır’da yeni bir imparator ortaya koydu. Yetmi bin kiilik bir ordu kurdu ve, o çaın
43
Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 65 - 67
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 82/140
68
geleneklerine inanmak gerekirse, Hıristiyan keilerin ve puta tapan büyücülerin önceden
bildikleri gibi, son soluunu verinceye dek verimsiz bakaldırılarla yaadı. Entrikaları Dou’yu
altüst ederken, kızı Ariadne tatlılıının ve balılıının bütün kadınlık nitelik ve erdemleriyle ün
salmaktaydı. Kaçıında kocasını yalnız bırakmadı ve dönüünde annesinden eini baılama
kayrasında bulunmasını yalvararak istedi. 44
I. Anastasius; Zenon’un ölümünde Ariadne, bir imparatorun kızı, anası ve dulu
niteliiyle, evlenmek üzere elini ve imparatorluu sarayın eski hizmetkarlarından Anastasius’a
verdi. Anastasius, yirmi yedi yıl kalacak ve onun deerlilii, halkın beenisini yansıtan u
sözlerle tanıtlanacaktı: “Bildiiniz gibi saltanat sürün!” 45
mparator Anastasius’un dönemi Dou Roma mparatorluu’nun o çadaki niteliini
özetler. Bir zamanlar teoloji dersleri veren Anastasius 46 oldukça katı dini kurallara balıydı
ama din adamı deildi. Fakat onun büyük ünü, imparatorluk maliyesini düzeltmesinden
gelmektedir. Onun, bu sonuca yolsuzlukları önleme ve savurganlıa set çekme yolunda attıı
adımlarla vardıını görürüz. 47 Bir vergiyi – ehirlerin o zamana kadar vermek zorunda olduu
altın vergisini – kaldıran tek geç Roma mparatoruydu. Müthi çalıkanlıı sayesinde, öldüü
zaman hazinede otuz iki bin libre (yaklaık 14.500 kg) altın fazlası vardı. 48 Prokopius,
imparator Justinianus’un hizmet ve erefini, bu hükümdarın seleflerinin, bilhassa Anastasius’un,
hisselerini ona mal etmek suretiyle çok mübalaalandırmıtır. 49 Bir Edessa kroniinde
Anastasiusla ilgili bilgiler gözümüze iliir: Bu uzak sınır ehrinde imparator, halkının “küçük
babası” di. Hatta dini düüncelerinin muhaliflerine göre bile “Anastasius iyi bir imparatordu,
keileri sever, fakir ve dertlileri korurdu”. Din politikasında Dou Roma toplumunun bir ürünü
olduunu söylemek hata olmaz. Samimi bir “monofizit” olduu halde, her eyden önce dini
barı için çalımıtı. Her türlü aırılıı yasakladı. Anastasius 517’de Roma’dan gelen bir
rahipler heyetini kabul etti; bu kabul Hıristiyanlık dünyasının dou ve batı yollarının ne kadarayrı dütüünü gösteriyordu. Batı’daki Katolik kilisesi kapalı bir elit halini almıtı; gelimemi
ülkelerdeki sömürgeci güçler gibi Roma kilisesi, kendisini ve görülerini ıslah olmaz “dünya”ya
44 Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Bizans Çev. Asım Baltacıgil, C.4,st. 1994, s. 7 - 845 Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Bizans Çev. Asım Baltacıgil, C.4,st. 1994, s. 946 Peter Brown, Geç Antikça ’da Roma ve Bizans Dünyası, Çev. Turhan Kaçar, st.2000, s. 9147 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 6948
Peter Brown, Geç Antikça ’da Roma ve Bizans Dünyası, Çev. Turhan Kaçar, st.2000, s. 91- 9249 Ernst Honigmann, Bizans Devleti’nin Do u Sınırı 363’den 1071’e Kadar , Çev. Fikret Iıltan, st. 1970, s. 9
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 83/140
69
gerekirse güç kullanarak kabul etmek zorunda hissediyordu. Aristokrat geçmilerinden güç
bulan Roma kilisesinin senatör piskoposları boynu eik, kültürden yoksun halk karısında
kendilerini çok üstün görüyorlardı. Din adamı olmayan hükümdara ne yapmaları gerektiini
söylemeye alımılardı. Romalı heyet Anastasius’a Katolik inancını halka bir haçlının
kararlılııyla kabul ettirmesini söyledi. Oysa Dou Roma imparatoruna böyle bir tavsiye bir
baka dünyadan, daha barbar bir dünyadan gelmi gibiydi. Anastasius cevabında bir hizbin
görülerini bütün dierlerine kabul ettirmek için sokakları, kan deryasına döndüremeyeceini
yazdı. i, imparatorluunun yarısını yasadıı hale sokmak deildi; tebaasının zengin inanç
yelpazesini bir araya getirebilecek bir formül bulmaktı: “Size barı diliyorum” dedi papaya,
“size barıımı sunuyorum”.
te bu noktada yollar ayrılıyor: Ortaçada Batı Avrupa’ya kilise militanı, fikri hakim
oldu. Bütün görü ayrılıklarının altında istikrarlı, birleik bir imparatorluk olan, konsensus
politikalarında da uzun süredir hüner kazanmı olan Bizans’ta büyük “Kilise Barıı” ideali için
uratı. Son cümlesinde Anastasius papaya Justinianus’un görkemini gösteren kelimelerle
seslenecekti: “Bana engel olabilirsiniz muhterem efendim; bana hakaret edebilirsiniz fakat bana
emredemezsiniz…” 50
I. Justinos; I. Justinos lliryalı bir köylüydü; erlikten subay sınıfına yükselmi ve 65
yaında comes excubitorum (koruma birlii komutanı) olmutu. Bizans tahtına 68 yaında çıktı.
Kendi haline bırakılmı olsaydı, dokuz yıl süren saltanatının her anında, uyruklarınca,
seçimlerinin ne denli kötü olduunu onlara anlatmı olacaktı. Bilgisizlii Teodorik’inkine eitti.
Bilimden yoksun olmayan bir çada, ne gariptir ki, iki hükümdar da okuma bilmiyordu.
Justinos’un ökesi Got Kralı’nınkinin aaısındaydı. Onun sava sanatındaki deneyimi, bir
imparatorluu yönetmesi için ie yarayamazdı. Her ne denli deerliydiyse de zayıflık duygusu
onu belirsizlikle güvensizlie ve korkuya yöneltiyordu. 51 Saygıdeer bir askeri geçmie sahiptiama, sivrilmi biri deildi. Ne kültürü ne de yönetim deneyimi vardı. Dümanları onun cahil
olduunu ve adını yazarken mühür kullandıını iddia ederlerdi.
Bu nedenle geri zekalı ve aptal olduu söylenirdi. I. Leon, Zenon ve Anastasius’un
aksine I. Justinos askerlik mesleinde yükselmiti. Eer I. Büyük Constantine’inden sonra en
50 Peter Brown, Geç Antikça ’da Roma ve Bizans Dünyası, Çev. Turhan Kaçar, st.2000, s. 91- 9251
Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Bizans Çev. Asım Baltacıgil, C.4,st. 1994, s. 39 - 40
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 84/140
70
büyük imparator olacak kiiyi Dou tahtına oturtmasaydı, dokuz yıllık dönemi tarihte pek fark
edilmeyecekti; çünkü ne savamı ne de büyük harcamalar yapmıtı. Çocuu olmamı, ölen
erkek kardeinin olu Justinianus’u kendisine varis göstermi ve hızla yükselmesini salamıtı.52
I. Justinianus; Justinianus’un saltanatı tahta çıkıından balayarak ölümüne dek otuz
sekiz yıl yedi ay ve on üç gün sürmütür. Justinianus, sırasıyla Dardania, Dacia be Bulgaria
adları verilen bakımsız ve yabanıl bir ülkenin barbarlarından, adı sanı bilinmeyen bir ailenin
çocuu olarak, günümüzde Sofya denilen Sardica örenleri yakınında dünyaya geldi. Talihini,
amcası Justinos’un serüvenci ruhuna borçludur. 53
Amcası Justinos ile “Yöneten ehir”e bir Balkan köyünden sürüklenmiti:
Justinianus’un anadili Latinceydi. Justinos muhafız birlii komutanı iken kazara imparator
olduu zaman, varisi Hustinianus’un Latinceye imparatorluk dili olarak deer vermesi köyünde
deil, Konstantinopolis’te olmutu. Justinianus, Konstantinopolis’te Grekçe teoloji literatürüne
derin bir ainalık kazandı ve anti-monofizit hizipten yana tavır aldı. Yine Konstantinopolis’te
demimonde (kibar fahieler çevresi) ile iliki kurdu: Hipodrom hizipleriyle politika oyununa
giriti, yarı atları yetitiren Teodora’yla evlendi. 54 Justinianus, sevilerinin (ak) konusunu
yüceltmekten ve zenginletirmekten kıvandı, sevgilisinin ayaklarına Dou’nun hazinelerini
serdi. Justinos’un yeeni belki de dinsel kuruntulara kapılarak bu nikahsız karısına kutsal yasal
e niteliini vermeyi kararlatırdı. Ne var ki, Roma yasaları, bir senatörün aaılık kökenli yada
tiyatro mesleinden gelen onursuz bir kadınla evlenmesini kesinlikle yasaklıyordu.
mparator Justinos adına, eskiden kalma hukuk kuralını kaldıran bir yasa yayımladı.
Kiiliklerini tiyatroda aaılatmı olan mutsuz kadınlara (fermanın deyiiyle) onurlu pimanlık
olanaı veriliyordu. Onlara en ünlü Romalılara eit bir evlenme yapabilmeleri iznisalanıyordu. Bu hogörü fermanından hemen sonra Justinianus ile aıının saygınlıı
ölçüsünde saygınlıa yükselen Teodora’nın evlenme törenleri yapıldı. Justinos erguvanı
yeenine giydirince, Konstantinopolis Patrii de tacı, Dou imparatorunun ve imparatoriçesinin
balarına koydu. Roma geleneklerinin katı tutumunun hükümdar elerine tanıdıı onurlar ne
52 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 15353 Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Bizans Çev. Asım Baltacıgil, C.4,
st. 1994, s. 38 - 4354 Peter Brown, Geç Antikça ’da Roma ve Bizans Dünyası, Çev. Turhan Kaçar, st.2000, s. 93
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 85/140
71
Teodora’nın tutkuları ne de kocasının büyük tasarıları için yeterliydi. Justinianus, Teodora’yı
kendisine eit düzeyde baımsız saltanat ortaı olarak tahta oturttu. Eyalet yöneticilerinin
istenen balılık (biat) yemininde Teodora’nın adı Justinianus’unkiyle birlikte anıldı. 55
Örnek alınacak bir kendini tutma (nefse hakimiyet) ve kanıklık yeteneine sahipti. Ne
var ki Teodora’ya karı duyduu aktaki balılık, çok sayıda ve deiik gönül serüvenlerine
girimi olsaydı hep etkili olmayacaktı biçiminde zararlı olmu, sert yönetim rejimi de bir
bilginin özeniyle deil bir keiin bo inançlarına göre saptanmıtır. Yemekleri gösterisiz ve
kısa süreliydi. Büyük perhiz gününde içecei yalnız su oluyor ve sebzelerden baka ey
yemiyordu. ki gün iki geceyi hiçbir ey yemeden geçiren Justinianus’un mizacındaki güçlülük
ve dinsel balılıı da böyleydi. Dinlenmesi hiçbir ölçüyle düzenlenmemiti. Bir saatlik uykudan
sonra ruhsal canlılıı vücudunu da kamçılıyor, afak sökünceye dek gezindiini ve okuyup
çalıtıını gören mabeyncileri akına dönüyorlardı. Bu denli düzenlenmi bir yaam onun
zamanını da çoaltıyordu. Bu zamanı bilgiler edinmek ve ileri yönlendirmek yolunda
kullanıyordu. Yerli yersiz ve ince noktalara inen karımalarıyla yönetimin genel akıını
bozduu yolunda ona suçlama da bulunulabilirdi. Müzisyenlerle mimarların, ozanlarla bilim
adamlarının, hukukçuların ve din bilginlerinin mesleksel bilgileri üzerine bile söz sahibi olma
savındaydı. Hıristiyan mezheplerinin badatırılması konusundaki giriimi baarısız kalmısa
da Roma hukuku üzerindeki çalıması, çabasının ve becerisinin soylu bir anıtıdır.
mparatorluun yönetilmesinde daha az ussal ve daha az mutlu oldu. Saltanatı büyük yıkımlara
sahne olmutur. Halk ezilmi ve küskün duruma dümütü.56
Justinianus bu imparatorluun çeitliliinin, büyüklüünün ama aynı zamanda
çelikilerinin de simgesi olmutur. 57 Allah’ın sevgilisi, vekili ve dünya yüzünde mümessili
sıfatıyla gerek giritii ve dini mahiyetleri itiraz götürmeyen harplerde gerek dünyada Ortodoks
dinini yaymak için sarfettii büyük gayretlerde, gerek kiliseyi idare ve din muhalefetinibastırma tarzında Ortodoksluun ampiyonu olmaya çalıtı. Bütün hayatınca, ihtiraslı ve
muhteem bu iki hayalin tahakkuku için çalıtı. Bu Makedonya köylüsü, iki büyük fikrin büyük
55 Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Bizans Çev. Asım Baltacıgil, C.4,st. 1994, s. 47 - 4856 Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Bizans, Çev. Asım Baltacıgil, C.5,
st. 1995, s. 279 - 28057 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st.2001, s. 18
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 86/140
72
mümessili idi: mparatorluk fikri, Hıristiyanlık fikri; bu iki fikre sahip olmasından tarihte ölmez
bir isim bırakmıtır. 58
II. Justinianos; Babası IV. Konstantinos (668-685)’un ölümü üzerine Bizans
mparatoru olan II. Justinianos, ihtiyatsızlık ve tedbirsizlii ile bazen çılgınca olan
hareketlerinin bir neticesi olarak stanbul’da 695’de bir ayaklanmaya sebebiyet vermi ve
tahtından indirilerek burnu kesildikten sonra Kırım’da Kerson’a sürgün olarak gönderilmitir. 59
Bizans tarihçilerinden VIII. asırda yaayan Teofanis’in yazdıına göre, Justinianos menfasına
giderken “Amasra Adası”nda bulunan Kiros adlı bir rahiple konumak imkanını bulmutur. Bu
konuma esnasında Kiros, eski imparatora tahtını tekrar elde edeceini haber vermitir. Gayesi
belki sadece, dümü bir insanın maneviyatını yükseltmek belki de zayıf bir ihtimalle de olsa
ileri de bir menfaat salamak olan Kiros’un “eer kehaneti çıkmazsa bir ey kaybetmi
olmayacaını, fakat aksi vuku bulduu taktirde çok eyler kazanabileceini” de düünmü
olması muhtemeldir. Muahher bazı müellifler tarafından ismi yanlı olarak Kiriakos eklinde
zikredilen, bu rahibin ehemmiyetsiz gibi görünen bu kehanetinin nasıl bir netice verdii bilinir.
Filhakika Justinianos ümitsizlie dümeyerek uzun ve karıık maceralardan sonra 705 yılında
tekrar Bizans tahtını elde etmitir. Kendisinden sonra tahta geçenlerden ve 695 ayaklanmasında
aleyhinde çalıanlardan korkunç bir surette intikam alırken, Justinianos stanbul patrii
Kallinikos’un da dümanca hareketlerini hatırlayarak, bu zatın gözlerini oydurduktan sonra
Roma’ya sürgün etmitir. Bo olan patriklik makamına da 706 yılı baında Amasralı Rahip
Kiros getirildi. Kiros’un patriklii, velinimetinin ikinci defa imparatorluu boyunca yani 711’e
kadar devam etmitir. Yeni bir ayaklanma neticesinde tekrar tahtını kaybeden Justinianos
öldürülünce Kiros da makamını terk etmek mecburiyetinde kalmıtır. 60
III. Leon; III. Leon Isaurialı, Araplara karı zafer kazanan ilk Bizans imparatorudur.
718 yılında Arapların Konstantinopolis kuatmasını kaldırmalarını salamıtır. 61
Mikhail Stratiotikos; Daha çok uzun yıllar hüküm süreceine dair bir kehanete
ölünceye kadar inancını muhafaza etmi olan yetmilik imparatoriçe (Teodora) ruhunu daha
teslim etmeden saray, Mikhail Stratiotikos adında yalıca bir memuru tahta çıkardı. Ordu bu
58 Charles Diehl, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Cevdet R. Yularkıran, st. 1939, s. 2859 Edward Gıbbon, The Decline and Fall of the Roman Empire, New-York, Trsz, C. II, s. 87360 Semavi Eyice, “Amasra Büyükada’sında Bir Bizans Kilisesi”, Belleten, C. XV. S. 60, Ank. 1951, s. 475 -
47761 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st.2001, s. 20
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 87/140
73
imparatoru tanımaktan imtina etti ve kendi bakumandanına taç ve tahtı salamaya azimli
olarak derhal stanbul üzerine yürüdü. Mikhail hiç mücadele etmeden tahttan feragat etti ve
kumandan Isaakios Komnenos imparator oldu.
Isaakios Komnenos; Dier birçok Bizans asilzadesi gibi Isaakios da ancak iki nesilden
beri asalet sınıfına dahil olmu bulunmaktaydı. Babası Trakyalı bir savaçı, muhtemelen ulah
asıllı olup II. Basileios’un taktirini kazanmıtı. mparatordan Paphlagonia’da arazi koparmı ve
orada Castra Comnenon adında büyük bir saray ina ettirmiti; burası hala (bunun deitirilmi
ekli olarak) Kastamonu adını taımaktadır. Isaakios ve kardei Ioannes babalarının arazisini ve
askeri kabiliyetlerini tevarüs etmiler ve her ikisi de Bizans aristokrasisine mensup kızlarla
evlenmilerdi. Isaakios’un karısı, eski Bulgar Krallık ailesinden bir prenses, Ioannes’in zevcesi
ise büyük Dalasseni ailesinin variselerinden birisiydi. Zenginliine, ordunun bakumandanı
bulunmasına ve ordu tarafından desteklenmesine ramen Isaakios, hükümet tedbirlerinin
memurlar tarafından durmadan baltalandıını, sabote edildiini müahede ediyordu. ki yıl
içinde sabrı tükendi, bir manastıra çekildi. Olu yoktu; bundan dolayı Konstantinos Dukas’ı
kendine halef seçti. Baldızı Anna Dalassena onun bu hareketini asla affetmeyecekti.
Konstantinos Dukas (1059 – 1067); Konstantinos Dukas, Bizans asalet sınıfının pek
muhtemel olarak en eski ve en zengin ailesinin reisi bulunmaktaydı. Fakat kariyerini sarayda
yapmıtı. Isaakios bundan dolayı onun her iki parti tarafından da tutulacaını ümit etmiti.
Fakat kısa zamanda Konstantinos’un eilimlerinin mensup olduu sınıfın temayüllerine
uymadıı meydana çıktı. mparatorun hazineleri bombotu; ordu tehlikeli bir ölçüde kudretliydi.
Problemi çözmek için bavurduu çare silahlı kuvvetleri azaltmak oldu. ç siyasete ait bir önlem
olarak Konstantinos’un attıı bu adım pekala savunulabilirdi; fakat buna mukabil Bizans
tarihinin hiçbir devresinde devletin müdafaa güçlerini azaltmak cihetine gidilmemesi gerekirdi.
Özellikle bu sırada atılan böyle bir adım gerçekten birçok felaketi davet edebilirdi. 62 Saltanatısekiz yıl sürdü ve bu, Isaakios Komnenos’un politikasına karı ve onu imparatorlua yükseltmi
olan asker takımına karı kesin bir tepki devri oldu. Siviller, memurlar, burjuva sınıfı yeniden
iktidara sahip olduklarını gördüler; senato tekrar en mütevazi kastlara mensup yüksek dereceli
memurlar kalabalıının istilasına uradı. Bu bir burjuvalama rejiminin bir demokratlaması, bir
çeit radikalizmin askerlere ve kilise mensuplarına karı zaferi idi. Ordu azaltıldı, fakirletirildi,
tehlikeli eflerin yerine kendilerine güvenilen kabiliyetsizler getirildi, komutanları özellikle
62 Steven Runciman, Haçlı Seferleri Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, C. I, Ank. 1989, s. 42-43
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 88/140
74
korku veren sınır garnizonlarının mevcudu hiçe indirildi. Sekiz yıl süresince Konstantinos
Dukas bu tahrip politikasını mutaassıp bir inatla devam ettirdi. Fakat 1067’de öldüünde asker
takımı, bir kere daha, galip gelecekti. Bu, imparatorluun kuvvetlerini tüketen bir denge oyunu
idi. 63
Konstantinos Dukas 1067 yılında ölünce genç olu VII. Mikhail’i ana-imparatoriçe-
naibe Eudokia nezaretinde arkada bırakmıtı. Ertesi yıl Eudokia, bakumandan Romanos
Diogenes ile evlendi ve onu imparatorlua yükseltti. 64
Romanos Diogenes; Konstantinos Dukas’ın dul ei Eudokia, haklı bir üne sahip general
Romanos Diogenes ile evlenmekte acele etti. Böylece askeri aristokrasi, üstünlüünü tekrar
aldı; ordu ve efleri imparatorluun bütün ikramlarına ve ihsanlarına eritiler. Romanos seçkin
bir asker ve samimi bir vatanseverdi; fakat karı karıya kaldıı görevi çözmek için dahi olmak
lazımdı. Devletin emniyetinin Ermeniye’yi geri almayı gerektirdiini anladı. Fakat Bizans
ordusu artık elli yıl önceki gibi mükemmel bir sava aleti olmaktan uzaktı. Eyalet birlikleri,
kendi bölgelerini akınlardan korumaya yetmedikleri gibi, imparatorun seferlerine katılmak
imkanına da sahip deildiler. 65 Selçuklulara karı savaların yeniden balaması ile kendini
gösteren bir prestij politikası, tembellik ve siliklik politikasının yerini aldı kaybedilmi olan bir
gelenek, bir hükümdarın askerlerinin baında sefere çıkıı yeniden görüldü. 66
Aleksios Komnenos (1081-1118); mparator Aleksios Komnenos’un üç olu, dört kızı
olmutu. Ioannes, oullarının en yalısıydı ama bütün çocuklarının yaça en büyüü,
Nikephoros Bryennios ile evli bulunan ve Kaisarissa eref unvanını taıyan Anna idi. Aleksios,
Ioannes’i dier çocuklarına tercih etmekte olup hiç kukusuz onu kendisine halef seçmi ve bu
sebeple de onun kırmızı imparator papuçları giymesine müsaade ederek ona Basileos ünvanını
vermiti. Ana imparatoriçe Irene ise bütün nüfuzunu Anna lehinde kullanmaktaydı ve kocasınaIoannes’i çekitirmekten bıkıp usanmıyordu. Ioannes’in kararlarında aceleci ve mütereddit
olduunu söylüyor, erkee yaramayan, gevek yaayı biçimiyle alay ediyor, onun iler-tutar
yerini bırakmıyordu. Bazen sözü Bryennios’a getiriyor ve onu göklere çıkarıyordu. Aleksios da
“ yataımı ve hakimiyetimi paylaan kadın, aklın baında deilmi gibi beni kızının lehine fikir
63 Auguste Bailly, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Haluk aman, C. 2, st. trz, s. 27364 Steven Runciman, Haçlı Seferleri Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, C. I, Ank. 1989, s. 4865 Steven Runciman, Haçlı Seferleri Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, C. I, Ank. 1989, s. 4866
Auguste Bailly, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Haluk aman, C. 2, st. trz, s. 273
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 89/140
75
deitirmeye ve haklı ve öülmeye deer düzene karı mücadeleye sürmeye çalımaktan
vazgeç. Bizans imparatorlarından, tahtına layık kendi olunu bir tarafa bırakıp tacını damadına
teslim eden var mı? Böyle bir ey olmusa bile biz bunu kaide deil ancak istisna sayabiliriz.
Benim durumuma gelince, benim gibi, hukuki olarak deil de akrabalarının kanı ve
Hıristiyanlıa aykırı bir ayaklanmayla iktidara ulamı bir kimsenin, halefini tayin ederken
kendi et ve kanını bir tarafa bırakıp bu Makedonyalıyı seçmesi karısında bütün Bizans
kahkahayı atıp benim aklımı yitirdiimi zanneder” demiti. Aleksios, Makedonya bölgesinin en
zengin ve kudretli ehirlerinden Orestias meneli olduu için Nikephoros Bryennios’a
“Makedonyalı” derdi. Aleksios, kimsenin olmadıı kadar içine kapanık ve düzenbazdı;
dalavereyi en büyük akıllılık sayar ve planları üzerinde pek az konuurdu.
Hayatının sonu yaklatıında Mangana Sarayı’nın görkemli salonlarında, zor nefes
alarak ölümle sava halindeydi. Olu Ioannes, onun sonunun gelmekte olduunu görüyordu.
Annesinin kendisini sevmediini ve hükümdarlıı ablasına aktarmak istediini de biliyordu. Bu
sebeple, kendisine taraftar olan akrabalarına meseleyi açtı. Bunların hepsinden çok kardei
Isaakios’a güveniyordu. Annesine görünmeden hastanın yattıı odaya girip, üzüntüsündenmi
gibi kendisini babasının üstüne atarak gizlice onun mühür yüzüünü parmaından çıkarıp aldı.
Bazıları onun bunu babasıyla anlaarak yapmı olduunu söylemektedir. Ioannes hemen
güvendii adamlarını etrafına topladı; onlara elde ettii baarıyı haber verdi ve süratli bir at
üstünde, silahlı kiiler refakatinde Büyük Saray’a kotu. Managana Sarayı’nda ve ehrin
sokaklarında, taraftarları ve bu haber üzerine toplanan kalabalık onu sevinçle imparator olarak
selamlamaktaydılar. 67
Aleksios Komnenos’un dı politikasında ızdıraplı durumların artması nihai olarak
kaybedilen talyan hükmü ve Bizans otoritesinin Balkanlarda ciddi olarak zayıflamasıyla,
Bizans gücünün Asya’da tamamen çöktüü göze çarpıyordu. Dahili (iç) hadiseler, dengedurumları çok zayıflamı merkezi bir hükümeti gösteriyordu. Ciddi ekonomik zorluklar,
paradaki develüasyon, eski sosyal ve ekonomik dönemin yapısındaki daılmalar (veya
çatlaklar). Aleksios, “Ben yeni tesisler ve yeni balangıçlar için ehrin büyük yapılarının
sütunlarını (ki kendi tasarladigi) kurmak zorundaydim.”
67
Niketas Khoniates, Hıstorıa (Ioannes ve Manuel Komnenos Devirleri), Çev. Fikret Iıltan, Ank. 1995, s. 3- 4
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 90/140
76
Onun restorasyon ii, her nasılsa, geçici ve yüzeysel olarak basarili oldu. Erken Ortaça
Bizans’ının durumu Heraclius'un ve III. Leo’un zamanındaki ile benzerlik gösteriyor ve
çöküün sınırlarında olduuna benziyordu, ama ayni zamanda imparatorluk çok olaanüstü
olmazsa bile uzun sure kendi politikasını yeniden kurmasını salayacak iç kaynaklara
(zenginliklere) sahipti, ve batan baa her ey Asya’yı kontrol altında tutma denemeleri ve
imparatorluun en büyük arzusu idi.68
Ioannes Komnenos (1118-1143); Aleksios’un 37 yıl ve dört buçuk aylık hükümetinden
sonra Ioannes imparator sıfatıyla devletin yönetimini eline aldı; akraba ve dostlarını
yakınlıklarına uygun oranlarda mükafatlandırdı. Kendisini çok sevdiini hissettii ve tahtını de
herkesten çok borçlu olduu kardei Isaakios ile çok sıkı bir balılık içindeydi. Ona tahtta ve
sofrasında kendisine e yer verdii gibi, babası Aleksios’un daha önce Isaakios’a bahetmi
olduu Sebastokrator unvanını da tasdik ve teyid etti. Kendi danımanlıklarına, akrabalarından
Parakoimomenos unvanını verdii Ioannes Komnenos ile Protovestiarios Gregorios Taronites’i
tayin etti. Bunlardan Ioannes, iler bütünüyle kendi isteine uygun yürümediinde, kızgın
kızgın kalarını çatardı ve kendisini o kadar büyük görmekteydi ki, kısa zamanda makamından
oldu. 69
Ioannes’in birçok olu vardı. Bunlardan en yalısı Aleksios’u, purpur ve kırmızı papuç
(imparatorlara mahsus papuç) giymesine müsaade ederek, ereflendirmiti; ahali kendisini
imparator olarak selamlarken bu olunun adını zikretmek zorundaydı. Daha küçük yata olan
oulları, Andronikos, Isaakios ve en küçük olu Manuel’i Sebastokrator unvanıyla
ereflendirmiti.
mparator Ioannes (1143 yılı nisanında) ava çıktı ve sürüden ayrı yaayan bir yaban
domuzuna rastladı. Mızraını hayvanın gösüne sapladı eli geveyip mızraı kaydırdı. Elindenkurtulan mızrak da bu arada imparatorun yanında bulunan ve uçlarına zehir sürülmü oklarla
dolu kuburlua çarptı. Tersine dönen kuburluktan düen zehirli oklardan birisi de imparatorun
küçük parmaı ile yüzük parmaı arasındaki ete battı. Zehirlenme bir süre sonra yayıldı ve
68
George Ostrogorsky, Hıstory Of The Byzantıne State, Belgrad 1968, 356- 35769 Niketas Khoniates, Hıstorıa (Ioannes ve Manuel Komnenos Devirleri), Çev. Fikret Iıltan, Ank. 1995, s. 5
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 91/140
77
sonunda hayati önemdeki uzuvlara ulatı. Yava yava bu uzuvlar souyarak cansızlatılar ve
imparator da pek az sonra ruhunu teslim etti.70
Manuel Komnenos (1143-1180); Manuel’in imparator seçilmesi ve baehre baarılı
girii dolayısıyla icra edilen Tanrı’ya ükür ayininden sonra Manuel – Patrik Leon Styppes
vefat etmi olduundan – patriklik tahtına ve kilisenin dümenini eline almaya layık ve aynı
zamanda büyük kilise (Ayasafya)’de baına imparatorluk tacını giydirecek bir adam aramaya
baladı. Bunun için akrabalarının en önemlileri, senatörler ve yüksek ruhanilerle isti arede
bulundu. Birçok kii üzerinde duruldu ve nihayet büyük çounluk Okseia manastırına mensup
bir kei, Mikhail, üzerinde birleti. Çünkü bu, namusu ile tanınmı, çok aydın bir kiiydi.
Böylece Mikhail patrik seçildi ve derhal kendisini patrik olarak kutsayan Manuel’i imparator
olarak takdis etti. mparator kiliseye girdiinde aabeyi Isaakios da refakatindeydi ve iki karde
– hiç kimsenin ümit etmeye bile cesaret edemediini gerçekletirerek – birbirlerine barı
öpücüü verdiler. Çok çabuk öfkelendii ve çou zaman anlamsız nedenlerle insanları ölçüsüz
cezalara çarptırdıı için Isaakios’u halk sevmiyordu. Üstelik O, koca cüssesine ramen
korkaın biriydi ve erkee benzer tarafı yoktu. Bütün bunlardan ötürü her iki kardein gerçekten
hükümdar sıfatına layık, hakim babaları Ioannes, Manuel’i taç ve taht için seçtiinden dolayı
herkes tarafından övüldü ve hatırası bir kez daha tebcil olundu.
mparator Manuel, üç ay eksik otuz sekiz yıl hükümdarlıktan sonra öldü. Pantokrator
kilisesi giriinde, yan tarafta gömülüdür. 71
Dou mparatorlarını genel olarak deerlendirecek olursak: mparatorluklarını Bizans
dönemine taıyan Dou imparatorları (tümüyle silik kiiler olmasalar da) kiilikleriyle ve
yaptıklarıyla öne çıkan insanlar deillerdi; yine de uzun süre tahtlarında kaldılar ve Dou
mparatorluu öyle ya da böyle Batıdaki karılıı gibi çökmeyip yaamını daha yüzlerce yılsürdürdü.
Dou da, Batı da barbarların etkisine aynı derecede açıktı. Sonlarının ayrı olması, politik
koullarının farklılıından deil, yöneticilerinin karakterlerinden kaynaklanmıtır. Batıda
Theodosius’un soyu tükendikten sonra ( .S. 455) imparatorlar kısa ömürlü kuklalar oldu.
70 Niketas Khoniates, Hıstorıa (Ioannes ve Manuel Komnenos Devirleri), Çev. Fikret Iıltan, Ank. 1995, s. 2671
Niketas Khoniates, Hıstorıa (Ioannes ve Manuel Komnenos Devirleri), Çev. Fikret Iıltan, Ank. 1995, s. 35- 154
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 92/140
78
Onları imparator yapan da, tahttan indiren de kendi ordularının komutanlarıydı. Komutanların
tamamı istisnasız Germendi.
Öte yandan Dou’da imparatorlar, tahtlarını silah ya da entrikayla tehdit eden hırslı ve
gözü yükseklerde olan komutanları sırayla ortadan kaldırıyorlardı… Ordularında Germenlerin
hiçbir zaman batıdaki güce yükselmemi olması, bu ii kolayca baarmalarını salamıtır. 72
72
Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 72
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 93/140
79
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SARAY YA AMI VE MPARATOR
Yönetimin merkezi imparatorluk binası, dier bir deyile tüm emirlerin çıktıı
Konstantinopolis’teki imparatorluk sarayları,1 sadece mimarisi ve ihtiamıyla deil Bizans
siyasetine yön veren olaylarıyla, entrikalarıyla, elence yaamıyla da oldukça dikkat
çekmitir. Bu anlayı içerisinde bu bölümde, imparatorun ailesinde-protokole, dinsel
törenlerden-ölenlere uzanan bir tabloyu vermeye çalıacaız. Bu tabloyu verirken de
amacımız Bizans siyasetini, toplumsal yapısını kısmen de olsa ortaya çıkarmaktır.
1. mparator ve Saray Törenleri
Saray yaamı büyük bölümü söylevlerden meydana gelen törenlerle
düzenleniyordu. mparatorun huzurunda yalnızca encomia (övücü konumalar) deil ama
aynı zamanda düün söylevleri ve cenaze töreni söylevleri de veriliyor, mezar yazıtları
okunuyordu. Kent çevresinde geçit alaylarının düzenledii dinsel enlikler, bir göreve terfi
edilme törenleri ya da Hipodromda düzenlenen oyunlar saray yaamını renklendiriyordu.
Bütün tören alaylarında, ölenlerde ya da ayinlerde rütbe sırasına sıkı sıkıya balı
kalınıyordu; önde imparator ve imparatoriçe, onların ardında Caesar, nobilissimos ve
kuropalates gidiyordu. Unvan ve resmi görev taıyanlara rütbelerini gösteren nianlar
verilmiti. mparator yalnızca kendine ait parlak erguvani-kızıl giysiler giyiyor ve erguvan
rengi mürekkeple yazıyordu. Erguvan rengine yakın öbür renkler imparatora en yakın
rütbelere ayrılmıtı. Doruk noktası imparatora ulaabilmek olan bu mutlak hükümdarlıın
kiisel niteliini göz önüne alırsak, söz konusu kuraların önemi açıkça anlaılır. 2
Ortodoks kilisesinin ikona-kırıcılık üstündeki zaferi, dinde ekilciliin gelimesine,eski geleneksel seremonilere dönüe, sarayda terifatın, üst mevkilerin, unvanların
artmasına katkıda bulunmutur. Bu ekilcilik, terifat, mevkiler anlamsız deildi; her
birinin, devletin siyasal örgütlenmesinde önemli bir varlık nedeni ve yeri vardı. Kurumsal
bakımdan mutlak irade sahibi ‘basileus’ların davranıları, uygulamada, zincirleme
seremoniler ve karmaık bir terifatla yöneten sınıfın ortak bilgeliini ve deneyimini
1 Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, “Bezs/ Cami Maddesi” C. 4, st. 1986, Milliyet , s. 17182
Barbara Hill, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Çev. Elif Gökteke Tut, st. 2003,s. 32
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 94/140
80
simgeleyen protokol kurallarıyla sınırlanmıtı. O çada hiçbir ey, imparatoru katı
protokol kurallarına uymaktan alıkoyamaz; yaam tarzını geleneksel ekillerine karı
çıkmasına izin veremezdi. Seferde ya da döndüünde; sirkte; nadide mermerler ve
muhteem mozaiklerle bezenmi sarayının geni, atafatlı dairelerindeki kabullerde;
Ayasofya’ya ya da baka bir kiliseye gidiinde, imparator her adımını bir seremoni
kuralına göre atıyordu. Bizans hükümdarını insanlıın geri kalanından ayıran büyük farkı
vurgulamaya yönelik bu karmaık protokol ve abartılı saygı sayesinde, imparator Tanrının
yeryüzündeki temsilcisi gibi görünüyordu.3
Tüm yönetim saray ve kamu görevleriyle ilikili kiilerin, soyluların ve memurların
sırasını kesin ekilde belirleyen bir hiyerariye dayanıyordu.4 Mevkiler sivil olsun, askeri
olsun, hizmet yada komuta kademelerine karılık gelir. Mevkilere gelecekler imparator
emriyle belirlenir, mevkileri her an geri alınabilir. Buna karılık unvanlar ve bu mevkilerin
nianları ilke olarak yaam boyu geri alınmaz. Bunlara artık kaldırılmı eski yüksek
memurların adları verilir. (Sezar, magistros, patrikios, konsül, protospatharios yada “ birinci
kılıççı gibi”)5 Bu makamlara, çou zaman gerçek ve hiyerarisi iyice belirlenmi görevler de
ekleniyordu. En yüksek mevkiler genellikle hadımlar tarafından igal edilen preapositos
yada seremoni bakanlıı, parakimomenos yada bamabeyincilik, protovestiarios yada
gardropçubaılık idi.6
Unvan ve mevki hiyerarisi, geni ölçüde birbirine kouttu. Daha önemli bir mevkie
geçildikçe daha yüksek bir unvan elde edilir. Mevkiinin de kazandırdıı bir iktidar vardır,
ortak toplumsal konumu yükselten unvandır. Bir kiiyi tanımlarken adından önce unvanı
belirtilir, mevki ise belirtilmek zorunda deildir, dolayısıyla ikincildir. XI. yüzyıldan
balayarak alçak mertebedeki unvanlar satın alınabilir oldu, hatta imparator VII.
Konstantinos’un yazdıı törenler kitabının içinde bu unvanlarla ilgili bir tarifebulunmaktadır.7 Saraydaki tören kuralları, en üst düzey görevlilerin imparatorlarla belli bir
“samimiyet” içinde olmalarına olanak tanır, özellikle de imparatorun bu kiilere altın
salonda verdii yemekler sırasında; her birinin saray hiyerarisi içindeki yerine göre
hükümdara ne kadar yakın oturabilecei bellidir. Saray yaamına getirilen bu katı düzene
3 M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 1754 M. V. Levtchenko, a.g.e. s. 1445 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st. 2001, s. 40-416
M. V. Levtchenko, Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi Çev. Maide Selen, st. 1999, s. 1447 Michel Kaplan, a.g.e. s. 35
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 95/140
81
(taksis) Bizanslılar büyük saygı duyar ve üst düzey görevlileri bu kuralları taktika adını
verdikleri kitaplarda toplardı.8
Saray törenleri hem karmaık hem de sıkı kurallara balıydı. X. Yüzyıla gelinene
kadar o denli karmaıklamıtı ki, aydın ve yetenekli imparator VII. Konstantinos
Porphyrogenitos bunu tüm ayrıntılarıyla törenler kitabına kaydetmeyi gerekli görmütü.
Öncelikle Konstantinos töreni “iç uyumun dı biçimi” olarak tanımlamı ve “törenlerin saray
saygınlıını arttırdıına” ilikin inancını ifade etmitir. Onun tanımladıı belli balı törenler
dizisi Justinionos zamanında incelenmi ve imparatorun bakentinden ayrılıında ve oraya
dönüünde, hipodromdaki oyunlar gibi törenler de hazır bulunmasında, elçilerin kabulünde,
dinsel ve resmi bayramlarda olduu gibi taç giyme sırasında imparatorluk ailesindeki
doumlarda, evliliklerde ve cenazelerin gömülmesi sırasında izlenecek kurallar
belirlenmitir. Fakat ince ayrıntılar X. Yüzyıla kadar kesinlememiti.
Bu törenlerin baında gelen mparatorun uurlanma ve karılanma törenidir. Bir
imparator bakentinden ayrıldıı yada oraya geri döndüünde oulları, patrik,senatörler, üst
düzey ordu ve donanma mensuplarına kent sınırlarının uygun bir noktasında uurlanır ya da
karılanırdı. Eer Avrupa’ya yaptıı bir seferden dönüyorsa, o zaman bu karılama töreni
bakentin batısında kara surlarındaki Hebdoman Kalesi’nde yapılırdı. Bazen de aynı çevrede
bulunan bir çadırda yer alırdı. Karılama töreni yapıldıktan sonra, imparatorun bakentine
altın kapıdan girmesi ve muhafızlarının baında atlı olarak Mese ya da Ana caddeyi kat
ederek Theodosios ve Konstantinos forumlarını geçtikten sonra Hipodrom yanından
ilerleyerek geriye Büyük saraya ulaması gelenek olmutu.9
Saray törenlerinden ikincisi elçilik heyetlerinin kabulü törenidir. Bu törenin ilk
sahneleri elçi ve maiyeti Bizans sınırına vardıında balardı. Konstantinopolis’e vardıındadiplomat ve maiyetindekiler kendilerine ayrılan eve götürülürlerdi. Toplantı için
karılatırılan günde, elçinin kendi hükümdarından imparatora getirdii ve imparatordan
alacaı armaanlar herkesin görebilmesi için sarayda sergilenirdi.
8
Michel Kaplan, a.g.e. s. 359 Tamara Talbat Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 48-49
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 96/140
82
mparatoru görür görmez herkesin dizleri üzerine çökmesi beklenirdi. Bu görünüm
görkemi onu görme ayrıcalıına sahip kiiler üzerinde istenen etkiyi yaptıktan sonra elçi
tahta doru götürülürdü; ama ilerlerken basileus’un önünde diz çökmek üzere üç kere
durdurulurdu.
mparatorların giyimi: mparator yakasının çevresi, gösünün ve sırtının ortasına kadar
mücevherler ve ilemelerle bezeli bantlar ile süslenmi gösterili brokardan yapılmı dar ve
uzun bir giysi giyerdi. Taçlar biçim açısından zamana göre biraz deiirdi.10 mparatorlar
mor giysiler, mor ayakkabılar giyerlerdi. Mor odalarda ya da salonlarda dolaırlardı. Mor
Bizans’ın kutsal rengiydi.11 Mor, Bizans imparatorlarının ve imparatoriçelerinin simgesi.
Mor odalarda douyorlar, mor salonlarda tahta çıkıyorlar, öldükten sonra mor lahitlere
konuluyorlar. 12 Koyu erguvan rengi bir deniz kabuklusundan alınmı ve yalnızca
imparatorun kutsal kiiliine özgü kılınarak sarayın kullanımına ayrılmıtı. Tahtın
ayrıcalıından, buna el uzatacak tutkulu kimseler, hükümdarın saygınlıına karı suç ilemi
sayılıyorlardı. 13 Erguvani ipek kuma yalnızca imparatorun kullanımı içindi. mparator, üst
düzey görevlilerine ve anlama yaptıı yabancı hükümdarlara bu kumatan yapılmı
görkemli armaanlar verirdi.14
2. Dinsel TörenlerVaftiz Töreni: Yüzyıllar geçtikçe imparatorun hem kiisel konumunu güçlendirmek
hem de mevkiinin onurunu arttırmak için çevresindeki görkemi arttırmak üzere ayrıntılı bir
saray töreni geliti. mparatorun her kesmi görünüü, tıpkı debdebeli bir dekor önünde
deimez bir biçimde gözler önüne serilen bir bale gösterisi gibi kurallara uygun olarak
düzenlenmi ve tasarımlanmıtı.
Katedrale giderken ve orada dönerken yapılan resmi törende yer alan herkes beyazgiysiler giyiyorlardı. mparatorluun en soyluları alayın en önünde yürürdü. Onları binlerce
yıldız gibi parıldayan yakılmı mumları taıyan imparatorluk alayları izlerdi. Yüksek
10 Tamara Talbat Rice, a.g.e. s. 5011 Orhan Duru, “stanbul Bizans’ı” Sanat Dünyamız Dergisi, S. 69-70, st. 1998, s. 5712 Prokopius, Bizans’ın Gizli Tarihi, Çev. Orhan Duru, st.2001, s. 713 Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi Bizans, Çev. Asım Baltacıgil, C.4,
st. 1994, s. 6314 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st.2001, s. 74
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 97/140
83
mevkideki bir soylu, imparatorun bebeini taırken erguvan giysiler içindeki babası onun
peinden giderdi. Seyirciler bile gösterili giysiler giyerlerdi. 15
mparatorun Defnedilme Töreni: Bir imparator öldüünde gövdesi, baında tacı,
üzerinde divitission’u, khlamys’i ve erguvan rengi papuçlarıyla on dokuz Klineli salona
konurdu. Ayasofya katedraline balı olan ruhban sınıfı ve senatörler aıtlar söyleyerek
çevresinde dururlardı. Üç kere, ‘Git mparator, Efendilerin Efendisi, Lordların Lordu seni
çaırıyor’ diye baırdıktan sonra, imparatorun gövdesi saray muhafızları tarafından
Khalke’ye götürülürdü. Oradan da Mese yoluyla son dinlenme yerine taınırdı. Ölen
hükümdarın son dinlenme yerine varıldıında öne çıkıp, ‘Gir mparator: Kralların Kralı,
Efendilerin Efendisi’diye baırmak terifatçıya düerdi ve sonra da yine o, ‘Tacını çıkar’
diye baırırdı. Bu sözler üzerine devlet tacı ölü adamın baından çıkarılır ve yerine erguvan
renginde bir çember takılırdı. Bundan sonra tabut kapatılır ve gömülürdü. Bir imparatoriçe
söz konusu olduunda da benzer bir tören yapılırdı.16
Dinsel Bayramlar: sa’nın temsilcisi rolündeki imparatorun her biri kendine özgü
bir biçimde kutlanan balıca dinsel bayramlarda yerine getirmesi gereken görevleri vardı.
Pagan geleneklerinden birçou Hıristiyan törenlerine uyarlanmıtı. Böylece bir pagan
gelenei olan 15 Austos’ta babozumunun kutlanması imparator ve patriin pek uzak
olmayan bir bada babozumu bayramını kutlamak üzere bir alayın baında kenti terk
etmeleri için bir nedendi. Bu gibi olaylarda imparatorun atının bacaklarına ve kuyruuna
ipek kurdeleler balanır ve koumlarına mücevherler kakılırdı. Noel gününün saptandıı X.
yüzyılın sonuna kadar Güne Tanrısının onuruna 25 Aralık’ta ulusal bir bayramın
kutlanması gelenek olmutu. Bu kutlamalar sırasında Güne Tanrısını temsil eden imparator
köken olarak Güne Tanrısının simgesi olan bir hale ile ortaya çıkarak bir tür geleneksel bir
pantomim oynardı 17
mparatorla konuklarının, Noel günü On Dokuz Divanlı Ev’de nasıl akam yemei
yedikleri üstüne, kronolojik olarak üç yüzyılı kapsayan en az dört tasvir var. lki, kuramsal
bir tasvir: Seremoniler Kitabı’nın bir parçasını oluturuyor, aaıda tasvir edilecek olayda
kitabın derleyici Liutprand’a ev sahiplii ediyordu. Burada, imparatorun Ayasofya’dan
15 Tamara Talbat Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 47-4816
Tamara Talbat Rice, a.g.e. s. 5517 Tamara Talbat Rice, a.g.e. s. 52
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 98/140
84
saraya götürüldüü olay anlatılır bize. Hükümdarın bu özel günde, akam yemeinde
yanında hazır bulunanlar tarafından nasıl dalkavukça bir alkıla selamlandıı anlatılır;
konuklar arasında, Liutprand gibi Phrangoi ya da Frenkler ile Harun gibi Agarenoi ya da
Araplar gibi, imparatorlua uzak yerlerden gelen insanların da bulunduunun dorulandıını
görürüz. Ancak yemek salonunda neler olup bittii konusunda bilgi verilmez.
kinci tasvir, 949’da ziyaretlerinin ilkinde Konstantinopolis’in onu hala etkileyecek
gücü olduu bir zamanda Liutprand’dan gelir. O dönemde, kendisi böyle anlatır bize, akam
yemeinde uzanma uygulaması sarayda bile istisna haline gelmiti.
Hz. sa Efendimizin bizzat doduu günde, burada sofraya daima on dokuz yemek
takımı konulur. mparator ve konukları bu vesileyle, normal olarak yaptıkları gibi sofraya
oturmayıp divanlarına uzanırlar ve her ey, gümü deil, altın kaplarda sunulur. Ama
yemeklerden sonra adamların kaldıramayacaı kadar aır olan ve mor kumala örtülü
sedyeler üstündeki üç altın çanakla meyve getirilir. Bunlardan ikisi sofraya öyle konulur:
Tavandaki açıklıklardan aaı altın yaldızlı deriyle kaplı ve altın halkalarla donatılmı üç ip
asılıdır. Bu halkalar, çanaklardan çıkan kulplara tutturulur ve alttan yardım eden üç ya da
dört adamla çanaklar, tavandaki hareket edebilen bir aygıt yoluyla sofranın üstüne indirilir
ve aynı yolla tekrar kaldırılır.
Noel’de unlar olur. O (imparator) Müslüman tutsakları getirir ve bu masalara
oturtur. mparator altın masasında yerini aldıında, her biri iki tekerlekli küçük arabaların
üstünde dört altın kap getirilir. Bu kaplardan inci ve yakutlarla kaplı olan birinin, Davut’un
olu Süleyman’a; benzer biçimde kaplanmı olan ikincisinin, Davut’a; üçüncüsünün
skender’e ve dördüncüsünün Konstantinos’a ait olduu söylenir. Bunlar imparatorun önüne
konur ve baka hiç kimse o kaplardan yiyemez. mparator sofradayken onlar orada durur; okalktıında onlar da kaldırılır. Ondan sonra Müslümanlar için, baka masaların üstüne birçok
sıcak ve souk yemek konur ve imparatorluk terifatçısı duyuruda bulunur: “mparatorun
baı üstüne yemin ederim ki, bu yemeklerde hiç domuz yoktur!” bunun ardından irili ufaklı
gümü ve altın tabaklardaki yemekler imparatorun konuklarına sunulur.
Sonra organon (org) denilen bir ey getirilir. Bir zeytinyaı presine benzer, dikkat
çekici ahap bir nesne olup salam deriyle kaplıdır. Derinin üstüne çıkacak, biçimde içine
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 99/140
85
altmı tane bakır boru yerletirilmitir ve onların derinin üstünde görünen bölümü altın
yaldızlıdır. Farklı uzunlukta olduklarından onların ancak küçük bir bölümünü görebilirsin.
Bu yapının bir yanında, bir demircininki gibi bir körük yerletirdikleri bir delik var.
Organon’un iki ucuna ve ortasına üç haç yerletirilmitir. Körüü çalıtırmak için iki adam
gelir ve usta ayakta durup boruların üstüne basmaya balar ve her boru, akorduna ve ustanın
çalıına göre, imparatora övgü ezgisini seslendirir. Bu arada konuklar masalarına oturtulur
ve ellerinde zillerle yirmi adam içeri girer. Konuklar yemeyi sürdürürlerken müzik de sürer
gider. 18
3. Saray Elenceleri
Bizans enliklerinin sayısı yüksekti.19
Konstantinopolis’te ya da dier büyük kentlerdeoturduundan Hipodromdaki sirk gösterilerine ve araba yarılarına bakanlık etmek
imparatorun görevi idi. Kökeni pagan olmasına karın bu tür elenceler Bizans tarihinin
büyük bir bölümünde, yalnızca kentin kurulmasının onuruna 11 Mayıs’ta özel kutlamaların
yer aldıı Konstantinopolis’te deil, fakat belli aralarla çevredeki dier Hipodromlarda da
düzenleniyordu. Bu olayların balıca öesi her arabaya yan yana dört atın koulduu araba
yarılarıydı. Konstantinopolis’te oyunların balaması için iaret vermek imparatora
düüyordu. Her günün sonunda yarılar bitiinde kazananlara ödüllerini daıtırdı; bunlar bir
aurigarion (altın bir arma) gümü bir mifer bir kemerden oluurdu.20 Ayrıca elçilerin
görevlerini bitirmesinden sonra, çounlukla imparator onun onuruna bir ölen verirdi.
Konuklar kesin bir öncelik sırasına göre oturtulurdu.21
4. mparatorun Günlük Yaamı
Yasa ve düzenin tek kaynaı olarak imparator zorunlu olarak çok megul bir insandı.
Onun için gün uzundu. Her sabah kapısının üç kere vurulmasıyla uyandırılırdı. Dua etmeküzere Altın salona giderdi sonra kahvaltısını etmek üzere Altın tahtına otururdu. Kahvaltısını
ettikten sonra mabeyincisini kabul eder ve o günün ilerini onunla görüürdü sonra
kendisiyle görüülecek önemli ileri olan bakanları ve görevlileri kabul ederdi. O günün
18 Andrew Dalby, Bizans’ın Damak Tadı Kokular, araplar, Yemekler , Çev. Ali Özdemir, st.2004, s. 103-10519 Andrew Dalby, Bizans’ın Damak Tadı Kokular, araplar, Yemekler , Çev. Ali Özdemir, st.2004, s. 10320
Tamara Talbat Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 5221 Tamara Talbat Rice, a.g.e. s. 49-51
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 100/140
86
ileri sonuçlandırıldıında bakanlar çekilirdi, ama patrik çounlukla imparatorla ölen
yemei yemek üzere kalırdı.
mparator hemen hemen düzenlenen her resmi belgeyi imzalamak
zorunluluundaydı. Her belgenin tepesine özel bir yazı türüyle ve çok büyük harflerle
imparatorun adı ve unvanı yazılır, imparator imzasını erguvan rengi mürekkeple belgenin
altına atardı. mparatorun imzaladıı her belge ariv dosyalarına kaydedilirdi
mparatorlar çok megul kimseler olmalarına ve Bizans yaamının (ve özellikle de
saray yaamını) dikkatle tanımlanmı kurallarla sıkıca denetlenmesine karın, Bizans
hükümdarlarının yalnızca birer kukla olduklarını düünmek yanlı olur. Hepsi de dengeli ve
salam kiilikli insanlardı; birçounun ilgilendii pek çok konu vardı ve bo saatlerini kendi
kiisel zevkleriyle ilgilenerek geçirirlerdi. Bazıları çok arkada canlısıydı ve kendileriyle ve
aile bireyleriyle resmi olmayan yemeklere katılmaları için konuk davet etme
alıkanlıındaydılar ve buna karılık uyruklarının evlerindeki yemek davetlerini de kabul
ederlerdi. Hepsi de gizlilik içinde tam bir aile yaamı sürerdi.
VI. Leon polisin, serserilerin tutuklanması için verdii emri uygulayıp uygulamadıını
bizzat görmek üzere geceleyin yalnız baına ve kılık deitirerek Konstantinopolis
sokaklarında gezmeyi alıkanlık edinmiti. Leon haber vermeden manastırları gezmeyi ve
son dakikada yemek yemek üzere orada kalmayı çok severdi. IV. Mikhael (1034-1041)
devrim korkusu içinde yaıyordu ve insanların belki de ona karı fesat tertip etmek için
gruplar halinde toplanıp toplanmadıklarını görmek üzere Konstantinopolis sokaklarında
atıyla dolaırdı.22
5.mparator Ailesinin Özel Ya
amı
Bütün imparatorluk saraylarının kapıları düzenli bir biçimde her ölenden sonra saat
üçte kilitlenir ve ertesi gün afakla birlikte açılırdı. Kapıları kapama ve açma görevi aynı
zamanda papazlık rütbesine erimi bir rahip olan kapıcı baına verilmiti. mparatorluk
ailesinin özel yaamı kapıların kapanmasıyla balardı. lle yaz akamlarında erkekler ok ve
cirit atmak yada güre karılamalarını izlemek gibi sporlarla uraırlardı. VIII.
22
Tamara Talbat Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 53-55
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 101/140
87
Konstantinos gladyatör dövülerini çarıtıran bir dövü olan gymnopodia’yı yeniden
gündeme getirmiti. VI. yüzyılda satranç ve tavla gibi oyunlar doudan Konstantinopolis’e
gelmiti ve sıksık sarayda oynanıyordu. VIII. Konstantinos dama ve zar oyunlarının
tutkunuydu. IX. Yüzyılda Theophilos ran’dan poloyu getirdi. Polo kısa bir sürede Bizans’ta
yaygınlatı; Konstantinopolis’teki ve dier kentlerdeki hipodromlarda sıksık halka açık
maçlar düzenleniyordu. XIII. Yüzyılda o kadar yaygındı ki, Trapezos (Trabzon)
imparatorluu kurulduunda oranın imparatorları için özel bir polo sahası yapıldı.
Konstantinopolis’teki imparatorlar bu oyundan o kadar holanıyorlardı ki birçou bu oyunu
kendi özel polo sahalarında oynuyorlardı, ama hava kötü olduunda da soytarılar, cüceler,
taklitçi komedyenler ve akrobatlar soylu efendilerini elendirmek üzere her zaman el
altındaydılar. Komnenosların saltanatı sırasında yaam özellikle en ve tasasız, biraz batılı
ve temelde çadatı. Bu hanedanın imparatoriçeleri soyfiyedeki villalarında balolar,
konserler ve mim gösterileri düzenlemekten çok holanırlardı. Bu villalar batan beri
imparatorların köklerini atı kulübelerini ve atolarını yaptırdıkları bakentin dıındaki
çekici çevrelerde olurdu.23
5.1. Saray Kadınları
Eski Ça Hıristiyanlıında ve özelikle manastır çevrelerinde, kadın iki zıt kutup
içerisinde deerlendirilmektedir; bir yanda kadın içinde Havva’nın izini taıyan, kendini
beenmi, itaatsizliin sembolüdür ve ahlaki olarak yükselmek isteyenler için büyük bir
engeldir. Öbür tarafta ise, kadın aynı zamanda Meryem idi. Kontrollü, mütevazi ve kendisini
dine hizmete adamı kadınlar övülüyor, özellikle din için ehit veya gazi olmu ve manastır
ehli kadınlar erkeklerle eit olarak görülüyordu. 24
Her ne kadar bilgimiz yeterli olmasa da, görebildiimiz kadarıyla yönetimdekierkeklerin çounluu ikinci sınıf kiiler dince sözü geçenlerse kadınlardı. Bu kadınlar
gerçekten etkileyici kiiliklere sahiplerdi. Yalnızca kilise ve manastır konularında çok
önemli bir ilevi yerine getirmekle kalmıyorlar, aynı zamanda dier meselelerde de aktif bir
ekilde yer alıyorlardı ve onlar Bizans tarihindeki güçlü rollerini sürdürdüler. 25
23 Tamara Talbat Rice, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, st. 2001, s. 4624 Turhan Kaçar, “Ioannes Chrysostomus’un Düüü: Dou Roma Bakenti’nde Din ve Politika” , Belleten,
C. LXVII, S. 250, Ank. 2004, s. 75725 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 80
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 102/140
88
Bizans kadın dümanlıı konusunda ünlüdür ve çounlukla ataerkil bir devlet olarak
gösterilmitir. Kukusuz Bizans’ta kadın dümanları vardı; yaadıkları dönemde seslerinin
duyulabilecei ve geride görülerine ilikin kanıtlar bırakabilecekleri bir konumdaydılar.
Eitimli din adamları sınıfının üyeleri ya da okuryazar çileciler olarak kutsallıkları
dolayısıyla çadalarından saygı görüyorlardı; yazdıkları toplanıyor sonraki kuaın
yararlanması için kopya ediliyordu. Tarihçilerin çalımaları için bu yazılar yok olmadan
korunabildi çünkü kendi dönemlerinde önem taımaktaydı. Ne var ki kadınlar üstüne pek
gönül okayıcı olmayan görülerin ya da buyurgan eletirilerin çokluu bazı eyleri haber
vermektedir. Yasa, vaaz ya da benzeri eylerin seslendirilme sıklıı, çounlukla söz konusu
malzemede ifade edilen gereklerin yerine getirilmediini gösterir. Ataerkil bir toplumda
bitmeyen sorun u ekilde ifade edilebilir: Kadınlar söz konusu toplumun süreklilii için son
derece önem taıdıkları halde ne sahip oldukları önemin farkına varmalarına, ne de o önem
dorultusunda hareket etmelerine asla izin verilmez. Bizans gerek ekonomik gerekse çocuk
dourma açısından kadınların önemini özellikle hukuk alanında kabul etmitir. 26
Bizanslı kadınlar manastıra kapatılmıyordu ve kısıtlayıcı giyim yasalarına tabi
deillerdi. Ama sokaklarda çok fazla kadın görmek alıılagelmi bir ey deildi ve kadınlar
genellikle peçe takıyorlardı. Dönemin tarihçileri bir olayın ne kadar sarsıcı olduunu
vurgulamak için çounlukla sokaklara çıkan ya da peçelerini yırtan kadınları betimler.
Kadınların evde yabancı erkeklerle karılamasını önlemek ve bu karılamadan doabilecek
tehlikeler konularında yalı General Kekaumenos’un saduyusuna ilikin 11. yüzyıl
söylentileri kadınların kendi evlerinde serbest olduklarını göstermektedir. mparatoriçenin
sarayda “harem dairesi” olsa da, bu bölüm ana kabul salonlarından yalnızca perdeyle ayrılan
ve erkeklerin girmesine izin verilen bir bölümdü. mparatoriçenin hamileliinin son
günlerini geçirdii ve doum yaptıı ayrı bir oda vardı. Bu oda erguvan rengi döenmiti.
mparatorun meru çocuklarını belirten “erguvan-odada-doan” ya da porfirogennitosunvanının ortaya çıkmasına yol açmıtır. mparatoriçe bu bölümde hamileliinin son
günlerini doacak çocuu için giysiler dikerek geçiriyordu. Giysi dikmek her toplumsal
düzeyden kadın için kukusuz tek ticari etkinlik olmasa da, en önemli etkinliklerden biriydi.27
26 Barbara Hill, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Çev. Elif Gökteke Tut, st. 2003,s. 1527
Barbara Hill, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Çev. Elif Gökteke Tut, st. 2003,s. 17
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 103/140
89
Saraylarda kadınlar gündelik ilerin uzaında, harem dairelerinde yaardı.28 Bizans
imparatorluu, IV.yüzyıldan 1453’te düüüne dein, bin yıl egemenlik kurmutur. Bu bin
yıl boyunca kadınlara yaamın hemen her alanında sınırlamalar getirilmiti. Bunlardan
bazıları yasal tebli dierleri de ima eklindeydi. IX. Yüzyıldan Bizans’ın düüüne dek,
Bizanslılar, kadınlar konusunda ender rastlanır bir tutuculuk sergilemilerdir. Kadınları
toplumdan tamamen soyutlamak adına adımlar atmılardır. Örnein, imparatorluk ailesinin
kadınları sarayın içinde erkeklerden uzak özel bir bölgeye yerletirilmiti; kentli kadınlar da
Konstantinopolis’in büyük katedrallerine gittiklerinde tapınaın sol tarafına, sada oturan
erkeklerden uzaa otururlardı.29
XIII. ve XIV. Yüzyıllarda Bizanslı kadınlar, önceki kuaklara göre daha özgür
hissediyorlardı kendilerini ve yaptıklarında olsun, söylediklerinde olsun daha fazla özgüven
sergilemekteydiler. Bizans toplumu, bütün dönemlerde de olduu gibi kelimenin tam
anlamında yine ataerkildi. Ancak sıksık da imparatoriçe, prenses, ana rahibe gibi kimliklerle
de güçlü mütehakkim kadınlar çıkarıyordu. Bunun en ünlü örnekleri Justinionos’un karısı
mparatoriçe Theodora, entelektüel prenses Anna Komnena ve VIII. Yüzyıl sonunda yaayıp
tam bir imparator olarak hüküm süren, hatta az kalsın Charlenogne ile evlenecek olan
imparatoriçe Eirenejdi.30
5.1.1. Anne
Bizanslı ideal imparatorluk annesinin nasıl olduu konusunda bir fikir edinmek için bir
takım söylevlerden, arkı sözlerinden ve tesellilerden yararlanılabilir; ohrili Teofilaktos’un
Konstantinos Dukas ve annesi Alanialı Maria’ya, Aleksios Komnenos ve annesi Anna
Dolassene’ye hitaben verdii söylevler teselli ve Prodromos’un sebastokratorissa Eirene’nin
olu için söyledii doum günü arkısı bunlardan birkaçıdır.
XI. yüzyıl ortalarından imparatorluun bitimine kadar Bizans’taki kadınlar için en
güçlü ideolojik rol anne rolüydü. Orta dönem Bizans’ında ömür boyu bakire kalarak
cinselliin yadsınması ve rahibelerin (gerekirse) kılık deitirmesi iktidara giden birer yoldu.
Komnenosların aile imparatorluunda hanedanı devam ettirmek amacıyla çocuk yapılması
28 Michel Kaplan, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, st.2001, s. 8029 Diane Toullatos-Mıles, “Bizans’ta Kadın Besteciler” Çev. Asuman Kafaolu-Büke, Sanat Dünyamız
Dergisi, S. 69-70 , st. 1998, s. 14430 Donald M. Nicol, Bizans’ın Soylu Kadınları On Portre,1250-1500, Çev. Özden Arıkan, st. 2001, s. 3
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 104/140
90
kadınların en önemli görevleriydi ve dolayısıyla da kadınların potansiyel olarak en çok güç
saladıkları alan buydu. deolojiyi hem yansıtan hem de yasalara döken hukuk, babanın
ölümünden sonra reit olmayan bir çocua vesayet edecek en uygun kiinin anne olduunu
kabul ediyordu. Dul kadın ailesinin reisi olarak kabul ediliyor, cinsiyetleri vesilesiyle
kadınlara verilmeyen kimi sorumlulukları üstleniyordu. Bütün mallar çocukları için korunup31 saklanmak üzere dul annenin yönetimi altındaydı; eitim, evlilik ve drahoma konularını
halletmek onun göreviydi. Yasa gerei çocuklar annelerinin haklarını elinden alamıyordu ve
ona saygı gösteriyordu.
Annelikle ilikilendirilen ilk erdem dourganlıktır. Teofilaktos Maria’ya hitaben
yazdıı söylevde, Tanrının annelii sevdiini dile getirerek annelerin kurtuluunu ilan
etmitir; Anna Dolassene’ye övgüüsnü onun dourgan anneliiyle dorua çıkarmıtır. Anna
elbette Maria’dan daha baarılıydı; Maria’nın bir çocuuna karılıko, sekiz çocuk
dourmutu. Teofilaktos gerçekten de çocuların mutluluk verdiini anneye deinirken 112.
Mezmur’u alıntı yaparak Anna’ya “kutsanmı” diyebilirdi. Anna Komnene için bir cenaze
töreni konuması yazan 12. yüzyıl retorikçisi Tornikes, çocukların bir kadın için kocadan
daha önemli olduunu çünkü erkekle kadın arasındaki çözülmez baı güçlendirdiklerini ve
balılıı ilk bataki duruma getirdiklerini vurgulamıtır. Ailenin torunlara ve torunların
torunlarına uzanan genilemesi Anna’nın nasıl öbür kadınları geçtiini ve onların baarılarını
gölgede bıraktıını ortaya koymaktadır.
Ailenin yalnızca geniletilmesi deil, iyi ve saduyulu bir biçimde yönetilmesi de
annenin göreviydi. Maria’ya bir annenin çocuklarının ölçülüünü gözetmesi gerektii
hatırlatılıyordu; Anna ise ailesinin bütün farklı dallarını birletiren ve onlara yardım eden
kök olduu için övülüyordu. Çocukların dünyayla yüzlemeye hazırlanmak için zihinlerinin
gelimesi gerekiyordu; bunun için uygun öretmenler tutmak ve çocukları ölçülü, ılımlıolmaya alıtırmak yine annenin göreviydi. Anna Dolassene imparatorluk saraylarında ölçülü
ve sagörülü bir atmosfer yaratmıtı ve ailesi nasıl yaanması gerektii konusunda canlı bir
örnek olutururken, çevrelerindeki insanları erdemli olmaya tevik etme rolünü üstleniyordu.
Eirene’nin olu için yazılan doum günü söylevi bile, kısa olmakla birlikte Eirene’nin
olunu asker olmaya hazırlayacaı beklentisi taıyan bir ifade içeriyordu. Briennios’un
31
Barbara Hill, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Çev. Elif Gökteke Tut, st. 2003,s. 81
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 105/140
91
verdii bilgiye göre Anna Dolassene küçük oullarının ilerideki eitimi için çaba
göstermitir. Söylevde deinilmeyen bir baka benzer görevse dinsel anlamda rehberlik
salanmasıydı. Anna Dolassene bu alanda da görevini yerine getirdi: Aleksios için Roussel’e
karı düzenledii seferde ona elik edecek manevi bir baba tayin etti. Hoca tutmak annenin
ie uygun kiilerle, yani imparatorluun aydın sınıfıyla ilgili bilgi sahibi olmasını, onlarla
temas kurabilmesini gerektiriyordu. Çocuk bakmak kadınların kendi insiyatifleriyle hareket
edebilecei ve bundan dolayı övgü kazanabilecei bir edimdi. Yenilenme ancak
kabullenilmi bir rol içinde, yenilikçi davranı o rol için uygunsuz olarak algılanmadıı
sürece gerçekleebilir. Bu olgu, VI. Konstantinos’un annesi ve naibi, 8. yüzyılda yaamı
imparatoriçe Atinalı Eirene tarafından ortaya konulmutur. Henüz tahta çıkamayacak kadar
genç bir imparatorun annesi olarak kazandıı güçlü konumdan yararlanan ve egemen
ideolojinin kadınlar için meru gördüü bir rolü oynayan, Atinalı Eirene, olu reit olduktan
sonra iktidarı tam anlamıyla elinde tutmayı baarmıtır. Ama kilisenin nezdinde bir anne
olarak öhreti, daha sonraki kuakların nezdinde çocuunu kör eden anne rolünü
gölgelemesine karın, yaptıkları rahatsızlık yaratmıtır. Tek baına hüküm sürdüü dönem
görece kısadır.
Bizans’ta olması beklendii üzere iyi bir anne yaamını Tanrı’ya yöneltmeliydi, bu
da zamanının çounu çocukları için dua etmeye ayırmak demekti. Teofilaktos Alanialı Maria
için dua etmekle soluk alıp vermenin aynı ey olduunu söylemitir. Anna Dolassene ise
bütün gecelerini dualar ve gözyaları içinde geçiriyordu ve böylece çocukları için zaferi
garantiliyordu. Aleksios’a skitlere karı kazandıı zaferlerden dolayı defne dallarından taç
giydiren, Anna Dolassene oldu. Cennetle insanlar arasında dindarca aracılık etmek yalnızca
aileyle sınırlı deildi, ama annenin özel rolü öteki inanlara da ayrıntılı bir ilgi ve özen
göstermesini gerektirmiyordu. 32
5.1.2. E, mparatoriçe
Herhangi bir mutlakıyet rejiminde erkekler ve kadınlar mutlak hükümdarla
ilikilerine göre tanımlanırlar; Bizans’ta da durum böyleydi. mparatorun çevresindeki bütün
erkekler imparatorla olan ilikilerine göre tanımlandıı için, Komnenoslar dönemin tarihsel
32
Barbara Hill, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Çev. Elif Gökteke Tut, st. 2003,s. 84 -85
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 106/140
92
balamında kadınlara da aynısını uygulamak kabul edilebilir bir yöntemdir. Bu bir toplumsal
cinsiyet (gender) farkı deil, siyasal bir sistemdir. Kadınların imparatorla ilikisi, gerek
kendileri gerekse toplum hakkında o dönemde en önemli eylerden biriydi. Kimisi
imparatorun karısıydı, kimisi ise duldu. Bizans toplumu ve ideolojisinde farklı medeni
durumların yarattıı etki açık ve anlaılır bir hale gelecektir. 33
Bizans’ta imparatoriçenin ayrıcalıklı bir konumu vardı. mparatorla evlenince taç
giyiyor ve o andan itibaren imparatorluk meruiyetinin aktarımcısı olarak görülüyordu.
Gösterili giysilerini giyerek kendi kadınlarının eliinde tören ve ayinlerde yer alıyordu.
ölenlerde yöneticisiyle birlikte bir masası vardı. mparator öldüünde imparatoriçeye tahtın
varisini seçme ya da onunla evlenme çarısında bulunulması, imparatorluun ilk
yüzyıllarından itibaren bir gelenek haline gelmiti. Bizans, tahtın babadan ola geçtii bir
toplum olmamasına karın, saltanattaki aileler arasında bir ba bulunmasına deer
veriliyordu. Eski imparatoriçenin yeni imparatorla evlenmesi bu baı en ekonomik biçimde
salıyordu. Yeni imparatorun seçilmesi de imparatoriçenin kiiliine ve imparatorluun o
zamanki özel durumuna balı olarak imparatoriçenin insiyatifine bırakılabilirdi. Birçok
imparatoriçe özellikle 8. yüzyılda Atinalı Eirene ve 9. yüzyılda Teodora, henüz tahta çıkacak
yaa gelmemi oullarına naiblik etmilerdir. Ne var ki, 11. yüzyıl kadınlarının siyasal gücü
ve 12. yüzyılda uradıkları nüfuz kaybı, bireysel beceriye ve dolayısıyla beceriksizlie balı
deildir. Ayrıca bu açıklama gerektiren bir olgudur. 34
Bizans imparatoriçelerini, daima münzeviler olarak düünmeye çok hazırız, fakat çok
az yönetimde kadınların, Bizans mparatorluu’nda olduundan daha iyi bir konumu ya da
daha önemli bir rolü veya politika ve yönetim üzerinde daha büyük etkisi olmu tur. Bu,
haklı olarak iaret edildii gibi, “ortaçadaki Yunan tarihinin en dikkate deer noktalarından
biridir”… Bizans tarihinin hemen her yüzyılında ya kendisi saltanat süren ya da daha çokegemen güçle tahta ortak olup, imparatorları iktidara getiren kadınlara rastlanır. Bu kadınlar
da ne otoritenin öne çıkan belirticileri, ne de esası eksikti. 35
33 Donald M.Nicol, Bizans’ın Soylu Kadınları On Portre, 1250-1500 , Çev. Özden Arıkan, st. 2001, s. 334 Barbara Hill, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Çev. Elif Gökteke Tut, st. 2003,s. 1835
Charles Diehl, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Cevdet R. Yularkıran, st. 1939, s. 80
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 107/140
93
mparatorlua mensup Bizanslı ideal e aynı zamanda ideal hükümdar eiydi. Art
arda imparatoriçe olan iki imparatoriçe –Eirene Piroska (Macaristanlı Eirene) ve Bertha-
Eirene-çin sırasıyla Prodromos ve Ohrili Basileios’un yazdıı iki mezar yazıtı, imparator
karısının hangi erdemlerle hatırlanmasını diliyorsa, onları öne çıkarmıtır. Prodromos’un
Eirene Piroska için yazdıı mezar yazıtı kısaydı ve soylu bir kan, soylu bir aile ve
dourganlık niteliklerini içeriyor, kibir ve kendini beenmilikten kaçınma, alçakgönüllülük
gibi yan anlamlarıyla manastır yaamını kapsıyordu. Prodromos’un Eirene’nin kocası II.
Ioannes için yazdıı mezar yazıtında Eirene’ye bir kez daha deinilmitir. Bir kez daha
imparatorun karısı, taıdıı soylu kan ve güçlü ailesinden ötürü övülmü, bütün batının
efendisi olarak betimlenmitir. Yine dourgan bir anne olarak baarıları yüceltilmi,
oullarının ve kızlarının sayısı da belirtilmitir.
Barı zamanlarında kocasına elik etmek bir imparator einde övgüye deer bir
davranı olmakla beraber, kocasıyla birlikte sefere gitmek ayrı bir konuydu. Basileios,
Bertha’nın batıda savaa giderken Manuel’e elik ettiine deinmez, ama saray yazarı
Ioannes Tzetzes, Bertha’nın öyle yaptıını belirtmitir: Dristna’daki (Silistre) bir dostuna
yazdıı bir mektupta Tzetzes, Bertha’nın sefere gitmesiyle, imparatoriçenin ııından
yoksun kaldıını belirtmekle, Bertha’nın, büyük olasılıkla bir eytanın dürtmesi sonucu
“yumuak ve hassas imparatoriçelerin” doasına aykırı davrandıından yakınmaktadır.
Tzetzes’in seferde kocalarına elik eden imparatoriçelere yönelik dümanca tutumu, 11.
yüzyılda Eirene Dukaina, Aleksios’la birlikte yolculua çıktıında da gözler önüne
serilmitir. Anna Komnene, Eirene’yi eve dönmesi konusunda uyaran kaba küfürlü yazıların,
imparator ve imparatoriçe çiftinin çadırının kapısından atıldıını anlatmaktadır.
deal eten bir erdem daha bekleniyordu: En azından 12. yüzyılda, ideal ein
kocasına umutsuzca, umarsızca aık olması gerekiyordu. Bu, yalnızca karıkoca ilikisi içindeyaanmasına izin verilen bir duyguydu. mparatorluun sonuna kadar, kadınların yıkıcı ve
dizginlenmez ehveti, meru bir koca dıında herhangi bir erkee yöneldiinde
eletiriliyordu. Akominatos’un 12. yüzyıl tarihi, tutkularını dizginleyemeyen ve zina ileyen
kadınların sayılıp dökülmesiyle doludur. Ama yasal gereklere uyulduunda Bizanslılar
duyguların dıa vurulmasından yanaydılar. Basileios, Bertha ile Manuel arasında var olan
görü birlii ve uyumdan sık sık söz etmektedir. Prodromos’un, Anna Komnene’nin Kafkas
gelini Teodora için yazdıı mezar yazıtı, bir erkekle karısı arasındaki akın dokunaklı bir
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 108/140
94
tablosunu çizmektedir: “Teodora hastaydı, ölmek üzereydi, ama hiç ikayet etmiyordu. Tek
dilei sefere gitmi olan, canı kadar sevdii kocasını görebilecek kadar yaamaktı. Kocasının
yokluu canını yakıyor, aklını baından alıyordu. Sonra Ioannes ortaya çıktı: Teodora onu
sevgiyle kucakladı, aladı; kocası da inleyip aladı. Teodora’nın gerdanındaki çukurları
gözyalarıyla doldurdu; yüzünü ve altın rengi saçlarını okadı; kederinden bayılacak
gibiydi.” Bu yazıt, Bizanslıların “karıkoca sevgisinde vefa” anlayıına dair ayrıntılı bir
örnektir. Söz konusu anlayı 11. ve 12. yüzyıllarda halkın gitgide daha çok sevip
benimsedii bir anlayıtır. 36
deal e ve hükümdar karısı iyi bir aileden gelme, dourgan, kocasına aık,
muhtaçlara karı merhametli, hayır ileriyle kendini gösteren bir filantropia ile dolu kadındı.
Bu açıdan imparatoriçenin dıa dönük bir rolü vardı; insanlarla konuması, onların
gereksinimleriyle ilgilenmesi bekleniyordu. Bir dereceye kadar, adaletin çarklarına da
müdahalede bulunabilirdi. mparatoriçenin merhameti, suçluları, ölüm cezasından
kurtarabilirdi. Ohrili Basileios, Bertha-Eirene’nin baarıya ulaan müdahaleleriyle ilgili
belirli örnekler vermemektedir, ama Anna Komnene Aleksiad’da öyle bir olaya ilikin kayıt
dümütür: Annesi Eirene, Aleksios’a yalvararak Mihael Anemas’ı son dakikada
kurtarmıtır. Kukusuz böyle baılama taleplerine yalnızca imparator uygun bulursa
karılık veriliyordu, ama ideal rolün içinde adalete aldırı etmemeye varan bir merhamet, bir
e ve hükümdar karısı için erdem sayılıyordu. 37 mparatoriçe olmayan kutsal kadınlar da
önemli bir ilev yürütmülerdi. 38
mparatoriçeler içinde biri vardı ki Teodora… Kıbrıslı bir Yunanlıydı. Babası
Konstantinopolis hayvanat bahçesinde bakıcıydı. Zaten yozlamı toplumun deerlerini daha
gençken umursamama cüretkarlıı, ona Yarım Dünyanın Kraliçesi unvanını kazandırdı.
Daha da artan cüretkarlııyla Dou Yarım Kürenin imparatoriçelii konumuna yükseldi.
Fakat Teodora düüncesiz ve uçarı bir kadın deildi. Ayrıca ister arkıcılıı
benimsesin, isterse azizelii, seçtii yolda çekinmeden yürürdü… Teodora’nın ününü
36 Barbara Hill, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Çev. Elif Gökteke Tut, st. 2003,s. 8837 Barbara Hill, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Çev. Elif Gökteke Tut, st. 2003,
s. 89 - 9038 A.A.Vasılıev, Hıstory of the Byzantine Empire 324-1453, Vol. II , Wısconsin 1976, s. 441
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 109/140
95
gölgeleyecek, onu unutturacak giriimler olmusa da, güçlü kiilii Bizans’ın mozaikleri
gibi parıldamaktadır.
Kukusuz, tövbekar olması ve dıarıdaki yaamdan elini çekmesi Justinianus’a
kurduu bir tuzaktı. Justinianus onu sabahtan akama kadar tavan arasındaki gösterisiz
odada iplik eirirken bulurdu. 39 Justinianus’un kalbini kazandıktan sonra kendisiyle
evlenmeye ve beraberce tahta çıkmaya muvaffak olunca herkesin nefret ve hayretine mucip
olmutu. Yaadıı müddetçe -548’de ölmütür- imparatorun üzerinde mutlak bir nüfuz
sahibi olduu ve devleti onun kadar belki ondan daha fazla idare ettii muhakkaktır.
Kusurlarına ramen –parayı, nüfuzu severdi ve tahtı muhafaza için ekseriye hain, gaddar,
kinlerini unutmazdı- bu büyük haris ahsiyetin yüksek kabiliyetleri, iddeti, metaneti, kararlı
ve kuvvetli bir iradesi, doru ve berrak bir siyasi duygusu vardı ve belki ahane kocasından
daha doru görüyordu. 40
Teodora, gözüpekliini halkın arasındaki kargaalar ve saraydaki terör olaylarına dek
uzattı. Evlendikten sonra namuslu, hiçbir tartımaya meydan vermeyecek denli temiz
kalmıtır ve amansız dümanları bile bu konuda ona karı hiçbir söz söylememilerdir. Her
ne denli, Akakios’un kızı aka doymusa da, görevi ve durumu karısında keyifleri ve
alıkanlıklarında gösterdii özveriler dolayısıyla karakterinin salamlıı övülmeye deerdir.
stekleri ve dualarına karın, hiç yasal olu olmadı; Justinianus’la evliliinin tek meyvesi
olan kızı da küçük yatayken yaamını yitirdi. Bununla birlikte, imparator üzerindeki
etkinliini, her zaman için sürdürdü. Beceriklilii ya da deerlilii ile kocasının sevgisini
kazanmasını bildi.
Evliliinin yirmi dördüncü, saltanatının yirmi ikinci yılında kanserden öldü.
Dou’nun en temiz ve en soylu kadınlarıyla evlenebilecek olan Justinianus, bu fahiekomedyenin arkasından, onulmaz acılarla gözyaı döktü. 41
Teodora döneminde, bütün kadınların ahlakı bozulmutu. Kadınlar kocalarını
aldatınca bir ceza görmüyorlardı ve böyle bir davranı onlar için ne bir tehlike yaratıyor ne
39 Michael Grant, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, st. 2000, s. 15540 Charles Diehl, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Cevdet R. Yularkıran, st. 1939, s. 2941
Edward Gıbbon, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Bizans Çev. Asım Baltacıgil, C.4,st. 1994, s. 51
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 110/140
96
de bir zarar veriyordu. Zira yaptıkları kanıtlanan kadınlar bile ceza dıı kalıyorlardı. Çünkü,
hemen imparatoriçeye gidiyorlar ve kocalarına karı dava açarak bir suçları olmayan
kocalarını da mahkemeye sürüklüyorlardı. Haklarında bir ey kanıtlanamayan kocalar,
aldıkları çeyizin bir katı para ödemek zorunda kalıyorlar ve sadık olmayan elerinin
gösteriye giriip utanmadan aıklarına çarıda bulunduklarını yeniden görmek azabına
katlanıyorlardı. Aıkların çouysa, gerçekte aıklık görevleri nedeniyle kazanç salayıp
geçinmekteydiler. Bu durumda artık kocarlın aızlarını kapatıp kırbaçtan kurtulmaktan
memnun görünmelerine amamak gerekir. Kocalar, karılarının yaptıkları her eyi ho görüp
farkında deilmi gibi davranmaya, karılarının ileri ne kadar edep dıı olsa ses
çıkarmamaya balamılardı. 42
5.1.3. Kız Karde ve Kız Evlat
deal kız karde ideal kız evlatla aynı nitelikleri sergiliyordu. kisi de ailelerini
sevmek ve onlara hizmet etmek durumundaydı. Manuel Straboromanos’un Eirene
Dukaina’ya erkek kardei Mihael Dukas’ın ölümü üzerine yazdıı tesellide bir kız kardeten
beklenen ideal davranı örnei sergilenmektedir. Eirene Mihael’in hastalıı boyunca yiyip
içmeden ve uyumadan kendi salıını yitirmek pahasına kardeine bakmıtı. Özverisinin
nedenlerine yapıtta deinilmemekle birlikte izlerini sıradan bir gözlemcinin görebilecei
biçimde hala yüzünde taıdıı belirtilmitir. Eirene erkek kardei için yas tutuyordu, ama
üzüntüsünü yiitçe ve sessizce yüklenmiti. mparatoriçe yorgunluktan ve üzüntüden
çökmü görünüyordu. Bunun sebebini Manuel’e bir dostu söyledi; aksi taktirde Manuel,
Eirene’nin hasta olduunu sanacaktı. Burada Aleksios Komnenos’un son hastalıında derin
bir balılıkla babalarına bakan üç kız gibi ideal kız evlat figürleriyle bir paralellik vardır.
Aleksios Komnenos’un kızları hep hazırdılar; annelerine destek oluyor, babalarını
doyuruyor, alnını siliyor, annelerini olabilecek daha kötü eylerden koruyarak aileninmoralini yüksek tutmaya çalııyorlardı. Kız karde ve kız evlat rolleri ne kadar dokunaklı ve
pratik açıdan önemli olursa olsun kadına pek iktidar bahetmez. Komnenos aile
imparatorluu’nun bir parçası olarak kız karde ve kız evlatlar e niteliiyle önemliydiler,
ama e seçimine bizzat katıldıklarına ya da bunu herhangi bir ekilde etkilediklerine ilikin
42 Prokopius, Bizans’ın Gizli Tarihi, Çev. Orhan Duru, st. 2001, s. 110
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 111/140
97
elimizde hiç kanıt yoktur. Yazgılarının potansiyel anlamı ve önemi aracılar için iktidara
dönümedi. Anne olma sırasının kendilerine gelmesini beklediler. 43
5.2. Evlilik
Aile kurmak için Bizanslıların kullandıkları bir takım yöntemler vardı. Gerçek
fiziksel evlilik çok önemli olmakla birlikte bu, yöntemlerden sadece biriydi. Yaygın olarak
kullanılan bir baka yöntem manevi akrabalıktı. Bu, fiziksel akrabalıkla aynı yükümlülükleri
taıyan bir badı. Daha da yaygın bir yöntem evlat edinmeydi. Evlat edinme bir yenilik
deildi, yüzyıllardır süren yaygın bir uygulamaydı. Ama 11. ve 12. yüzyıllar boyunca daha
çok aile evlat edinmeye balamıtır. Bu durum karılıklı yükümlülük ve sadakat gerektiren
bir ba yaratılmasına giderek daha fazla önem verildiini gösteriyordu. 44
O dönem boyunca evlilik baları zorunlu olarak hem önem hem de saygı açısından
arttı; bu durumun haber verdii kültürel deiim baarılı Komnenoslar tarafından
imparatorluun dönüüme uratılmasıyla tamamlandı. Deiimin kökenlerinin Makedonya
Hanedanı’na dayanmasına ramen 15. yüzyılda ayakta kalan imparatorluk, o hanedanın
yönettii imparatorluk deildi. Aile adlarının kullanılması yalnızca, esas olarak aileye daha
geni anlamda da evlilik birliine verilen önemi vurguluyordu. Aileler arasındaki ittifaklar
önem taırken kadınların da e olarak bir rolü vardı. Bununla birlikte e seçme gücü ve
evlenince taıdıkları önem toplumdan topluma deiiklik göstermitir. mparatorluk ailesine
üye 11. yüzyıl kadınlarının çou evlilik konusunda konuma özgürlüüne sahipti ve aile
çıkarlarında rol oynadıkları düünüldüünden, çounlukla bu evlilikleri bizzat ve serbestçe
ayarlayabiliyorlardı. Bu ideoloji kadınlara gerçek bir güç veriyor, tarihsel kaynaklarda
kadınların görünürlüünü arttırıyordu. Zira 11. yüzyıl siyaseti destek grupları oluturarak
imparatorluk iktidarının ele geçirilmesi çevresinde dönüyordu. 45
Bizans imparatorluunun altın çaında gerçek bir ‘Romalı’nın yani Bizanslının bir
yabancı ile evlenmesi hiç de ho karılanmazdı. X. Yüzyılda Konstantinos Porfirogennetos,
imparatorluk ailesinin üyeleri ile baka ülkelerden kiiler arasında ayarlanan evliliklere karı
ısrarla uyarmıtı olunu. Birtek ‘Franklar’ istisnaydı, sebebi de mesnetsiz bir iddiaydı: Güya
43 Barbara Hill, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji,Çev. Elif Gökteke Tut, st. 2003,s. 9144
Barbara Hill, a.g.e., s. 6245 Barbara Hill, a.g.e., s. 63
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 112/140
98
Büyük Konstantinos Frank dünyasından gelmiti. Aradan 200 yıl geçtiinde ise imparatorlar
artık etnik saflıklarını korumakta ısrarlı davranmayı göze alacak durumda deillerdi.
Bizans’ı meydana getiren hakiki Romalıların, Hıristiyan aleminin dier bölümünden ayrı bir
ırk olduu hikayesi savunulamazdı. XII. Yüzyılda Komnenos hanedanından dört ya da be
imparator, batı Hıristiyan, yani Latin kadınlarla evlendi. Son hanedan Palaiolagosların
damarında saf ‘ Romalı’ kanının dolatıı pek söylenemezdi. Bizans’ın son yüzyıllarında
diplomatik evlilikler ve onlara elik eden drahonalar, yönetici sınıfların varlıklarını
sürdürmek için bavurdukları bir çare haline gelmiti.46
Bakirelik Bizans toplumunda saygı gören bir durumdu. Fakat kilise hukukuna göre
tek eli evliliin geçerli olduu, zinanın suç sayıldıı bir toplumda imparatorların çounun
metresi vardı ve elerini aldatmaktan çekinmiyorlardı. XII. yüzyılda e aldatma serbest ve
neredeyse resmi kabul gördüü bile söylenebilir. 47
5.3. Boanma:
VI. yüzyıla kadar rızalı boanmaya izin veriliyordu. Daha sonrasında ise boanma
nedeni olan olayların, durumların bir listesine rastlanmaktadır: Zira iktidarsızlık, delilik ve
ihanet. Kilise iki insanın evliliini Tanrı’nın taraflardan birinin ölümüne kadar sürmesini
istedii bir birleme olarak görüyordu. Kadınlar için bu gelimenin sonuçları iki türlü
tartıılabilir. Birincisine göre, kolay boanma kadınların zararına oldu, çünkü kocaları daha
genç ya da daha güzel bir kadın uruna onlardan yasal olarak kurtulabiliyordu. Bununla
beraber kadınlar da mutsuz evlilikten daha kolay kaçabiliyordu. Ayrıca kilise birlemenin
bozulamayacaında ısrar ederken, evlenirken seçim yapılmasını da savunup desteklemitir.
Daha önce bir kadının tercihlerine hiç bavurmamı bir kültür için bu yeni bir eydi. Yine de
boanmaya ilikin olası nedenlerin listesi erkekler için daha kabarıktı; çok uzun süre evdıında kalarak kocasını honutsuz eden bir e de bazı dönemlerde bu listede bulunmutu.
Bir baka yeni gelime, taraflardan biri manastır yaamına girmeyi dilerse kilisenin
boanmaya izin vermesiydi. Erkek de kadın da kutsal yemini etmek amacıyla einden
boanabiliyordu. Kimi zaman erdemli bir çift çocukları büyüdükten sonra farklı
manastırlarda yaamak üzere birbirlerinden ayrılıyordu.
46 Donald M. Nicol, a.g.e. s. 11-1247
Angeliki E. Laiou, “Arzu, Ak ve Delilik: Bizanslıların Gözüyle Cinsel likiler” , Cogito Bizans, S.17, st.1999, s. 187
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 113/140
99
Bir kadının drahoması yani evlenirken ailesinden alıp getirdii mallar üstündeki
hakları olabildiince savunulmutur. Evlilikle çok fazla mal koullara balandıı için,
hukukun kadınlarla ilgili olarak gündeme geldiini görebileceimiz alanlardan biri mal
anlamazlıklarıydı. Kocası yönetebilse de drahoma kadınındı. Kocanın drahomanın
azalmasına göz yumması durumunda kadın bu malı yönetme hakkına sahipti. Kadın ayrıca
kocasının evlenirken verdii ve drahomanın belirli bir oranına göre saptanan düün
armaanlarına da tümüyle sahip oluyordu ve bunları kullanabiliyordu. Elbette gerek
drahomadan gerekse düün armaanlarından evlilikten doacak çocukların yararlanması
amaçlanıyordu; eer kadın kocasından önce ölürse bu malların mirasçısı olarak çocuklar
babalarından önce geliyordu. Ailenin babası öldüünde dul karısı çocukların ve mal mülkün
doal muhafızı oluyordu. Ailenin reisi olarak bir erkein bütün yasal yükümlülüklerine ve
bunları yürütecek yasal yetkiye sahipti. Malların yönetimi, çocukların eitimi,
drahomalarının salanması ve çocukların evlendirilmesi kocasının ölümüyle beraber kadının
omuzlarına yükleniyordu.
Dul kadın bir imparatoriçeyse, bunlara imparatorluun yönetimi de ekleniyordu. Yasal
haklar açısından dul olmak bir kadının elinde tutabilecei en güçlü konumdu. Yeniden
evlenmesi durumunda dul kadın, ilk ailesi ve mallar üstünde –düün armaanları dıındaki-
sahip olduu bütün denetimini çounlukla yitiriyordu. Dolayısıyla yeniden evlenme kadınlar
için güç kaybına neden olan bir seçenekti. 48
6. Saray Entrikaları
mparatorluk sarayı kiisel çıkarlar, düzenci ihtiraslar, kanlı hınçlar kargaalıını
barındırmaktan baka bir eye yaramıyordu.
Bütün Bizans tarihi boyunca, imparatorluun azametli iktidarı, onu
kavrayamayacak kadar zayıf ellere dütüü zaman bu hal kendini gösterecektir. ktidarın
efsanevi cazibesi derhal azgın ihtiraslar yaratacak, efendisinin yanında yaayanların her
biri tahtın basamakları üzerinde yalnız kalmayı ve nihayet fırsat düünce onu igal edeni de
kovmayı kurarak, birbirini boazlamaktan baka bir ey düünmeyeceklerdir. 49
48
Barbara Hill , Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, st. 2003, s. 15 - 1649 Auguste Bailly, Bizans mparatorluk Tarihi, Çev. Haluk aman, C. 1,st. trz. s. 18
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 114/140
100
Konuya ilikin bir örnek olması açısından;
II. Romanos (959-963) zamanında ordu kumandanlarından Mikeforos Fokas, Girit
adasını Araplardan alarak büyük bir öhret kazanmıtı. Bu sırada Bizans sarayında sefahat,
Theodora devrindeki dereceye ulamı bulunuyordu. Romanos gençliinde, lakonya’lı
Teofano adlı son derece güzel ve uh bir kızla evlenmiti. Kendisi de iri yarı, mavi gözlü,
son derece yakııklı bir delikanlıydı. Teofano, bir süre sonra, 975-1025 yılları arasında
imparatorluk edecek olan II. Vasilyus’u dourunca saraydaki mevkii büsbütün salamlatı.
Nihayet, kocasıyla birlikte imparatorluk tahtına çıktı. Romanos o sırada yirmibir, Teofano
ise on sekiz yaında idiler. Genç kadın, güzellii ve cazibesiyle kocasının üzerinde büyük bir
nüfuz sahibi olmutu. Hatta kayınvalidesiyle görümcelerini o sayede saraydan uzaklatırdı.
Romanos, imparator olduktan dört yıl sonra ölünce Teofano dört çocuuyla dul kaldı.
Bunlardan ikisi erkek, ikisi kızdı. Genç kadın be yaındaki olu Vasilyus ile iki yaındaki
olu Konstantinos adına devleti idareye baladı. Bu sırada devletin en nüfuzlu adamı,
Anadolu ordusu kumandanı ve Girit fatihi Nikeforos Fokas’dı. Kendisi sert, sessiz ve kederli
görünülü idi. II. Romanos vefat ettii zaman her eyi yapabilirdi;lakin hiçbir ey
yapmayarak güzel Teofano ile iliki kurmayı tercih etti. mparatoriçe onu stanbul’a
getirmiti. Kendisine olan hayranlıını biliyordu. Bu adamı hiç sevmemekle beraber,
mevkiini korumak için evlenme teklifini kabul etti. Böylece Nikeforos Fokas 963 yılında
imparator oldu. Teofano’ya olan akı ise, her gün biraz daha artmaktaydı. te bu zat,
dümanlarına karı kendisini korumak için denize yakın ve emniyetli bir yerde oturmayı
doru bularak Teodosyus ve Urmizdas saraylarının etrafını tahkim etti. Teodosyus sarayının
dou ve batı tarafına bazı bölümler ilave ederek, burasını yollar ve teraslar vasıtasıyla
birletirdi.
Nikeforos Fokas, bir süre sonra savalara gitmek için Teofano’yu yalnız bırakmayabaladı. Genç kadın bu sırada kocasının yakııklı yeeni Joannis Çimiskis ile iliki kurdu ve
ona aık oldu. Nihayet bu yüzden 969 yılında kocasını sarayda uyurken öldürtmütür.
mparator yeeninden üphelenmi ve onu bir müddet evvel ehirden sürmütü. Lakin
Çimiskis, Teofano ile daima gizlice haberlemekte idi. Bu sayede bütün tertibat alındı. 969
yılı Aralık ayının onuncu gecesi, saat bete, dondurucu bir poyraz eser ve buram buram kar
yaarken Çimiskis yanında arkadaları bulunduu halde deniz tarafından sandalla geldi ve
gizlice sarayın rıhtımına çıktı. Evvelce kararlatırıldıı gibi, ıslıkla iaret verince, sarayın
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 115/140
101
yukarı seddinde bulunan ve bir gün önce Teofano tarafından içeriye alınmı olan arkadaları
ipe balı bir sepeti aaıya salıverdiler. Bu vasıta ile, Çimiskis en sonra olmak artıyla, hepsi
birer birer yukarıya çıktılar ve ellerinde yalın kılıçları bulunduu halde imparatorun odasına
hücum ettiler.
Lakin, onu yataında bulamadılar. Bu yüzden de çok aırdılar hatta panie kapılır
gibi olup kaçmak istediler. Bu sırada o civarda rastladıkları bir saray hademesini yakalayıp
kendisini imparatorun bulunduu yeri söylemeye mecbur ettiler. Nikeforos Fokas, ayak
sesleriyle uyanarak sıçrayıp kalktı. Lakin, bir kılıç kafasını yardı. Kanlar içinde yere
yuvarlandı. Sürükleyerek Çimiskis’in yanına getirdiler. O da sakalından yakalayıp:
-Nankör!.. Hizmetlerimi unuttun deil mi? Halbuki ben olmasam tahta çıkamazdın. Üstelik
utanmadan beni sürgüne gönderdin. Bakalım seni imdi kim kurtaracak? Diye haykırdı ve
kılıcının kabzasıyla vurup çenesini daıttı. Sonra eliyle kafasını kesti. O sırada olayı duyan
muhafızlar, sarayı kuatmı bulunuyorlardı. Bunun üzerine Çimiskis imparatorun kesik
baını pencereden onlara gösterdi. Nikeforos Fokas’ın öldüüne kanaat getiren muhafızlar,
yeni imparatoru alkıladılar.
Çimiskis, bu olay üzerine hemen Ayasofya’ya kotu ve patrikten kendisini imparator
olarak takdis etmesini istedi. Lakin patrik, kocasının katili Teofano ile ilikilerini
kesmedikçe bunu yapamayacaını söyledi. Çimiskis, cinayete itirakini kesin ekilde
reddederek onu feda edip imparator oldu. Çimiskis ile evlenmeyi uman Teofano ise Kınalı
Ada’daki manastıra kapatıldı. Henüz yirmi dokuz yaında bulunan ve bütün güzelliini
muhafaza eden genç kadın, bu düüe katlanamadı. Bir ay sonra Kınalı Ada’dan kaçıp
Ayasofya’ya sıındı. mparator bunu haber alınca hemen yakalanarak Anadolu’ya
sürülmesini emretti. Teofano bunun üzerine son bir görümede bulunmak için yalvardı.
Karılatıkları zaman ise, vefasız aıını hakaretlere bodu. Yanından zorla çıkarıldı.Çimiskis, elli bir yaında bulunduu halde ölünceye kadar, yani yedi yıl süreyle genç kadın
felaket içinde yaadı. Ondan sonra stanbul’a, çocuklarının yanına döndü. Lakin gururu gibi,
hırsı da sönmütü. Kutsal sarayın bir köesinde itibarını kaybetmi olarak yaadı ve öyle
öldü. 50
50 Midhat Sertolu, “Bizans Sarayları Ve Saray Maceraları” Hayat Tarih Mecmuası, C. 1, S. 1, st. 1977, s.
33,35
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 116/140
102
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
TÜRK – BZANS L KLER
Türkler, Bizans mparatorluu’nun bin yılı akın süresi içinde temas etmi olduu
pek çok millet arasında zaman açısı ve iliki younluu bakımından ilk sırayı
almaktadırlar. Çünkü Bizans mparatorluu kuruluundan yıkılıına kadar devamlı ekilde,
deiik isimler altında da olsa, Türklerle siyasi, askeri, ticari, kültürel balarını
sürdürmütür ve bu temas sadece sınır ötesinde kalmayıp, V. yüzyılın ilk yarısından
itibaren önce Hunların daha sonra Avarlar, Ouzlar, Peçenekler, Kumanlar gibi Balkanlar
yoluyla gelen Türklerin Bizans topraklarında yerlemesiyle de çok daha yakın ilikilerinkurulmasına neden olmutur. Böylece geni kitleler halinden gerçekleen bu yerlemeler
sonucunda, Türklerin, imparatorluun çeitli etnik kökene mensup halkı arasında, belki de
en büyük grubu oluturduunu söylemek, hiç de yanlı bir yorum olmaz. 1
1. Türklerle Bizanslıların Karılaması
Türklerle Bizanslıların ilikisi 1071’de Türklerin Bizans ordusuna karı Malazgirt
Savaı’nı kazanmasından, 1300 yılı balarında Osmanlıların tarih sahnesine çıkması ve
1453 yılında Konstantinopolis’in istila edilmesi sürecinde geçen ortalama 350 yıllık bir
süre ile sınırlı deildir. Aslında Bizanslılarla Türklerin ilikisi 1071 yılından çok daha
gerilere gider. Bizanslıların Türklerle ilikileri Orta Asya’daki bazı Türk boylarının
slamiyet’le tanımasından çok daha önce balamıtı. “Anadolu’ya ilk gelen Türkler
Bulgar Türkleridir. 530 yılında Bizans orduları tarafından bozguna uratılan Türklerin bir
kısmı Bizans tarafından Anadolu’ya geçirilerek Trabzon havalisi ile Çoruh, yukarı Fırat
bölgelerine yerletirildiler.2
Bizanslılarla Türklerin ilk diplomatik ilikileri VI. yüzyılın ortalarında balamıtı.
mparator Justinianos dönemi tarihçisi Prokopios 552 – 558 yılları arasını ele alan Hyper
ton Polemon (Savalar) adlı sekiz kitaptan oluan eserinde Vandal, Got ve ran savalarını
anlatırken kendilerini yakından etkileyen Hunlar ve Avarlar gibi kavimlerin özelliklerinden
1 Iın Demirkent, “Türk Yaamının Bizans’a Etkilerinden Birkaç Örnek”, Tarih Boyunca Türklerde Ev ve
Aile Semineri (25-26 Mayıs 1998) Bildiriler , st. 2000, s. 1452 Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları, Ank. 1998, s. 76
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 117/140
103
bahsetmektedir. Türklerin VI. yüzyıldan çok önce Orta Asya’da yaadıkları bilinmektedir.
Ancak 552 yılında ilk kez Göktürk Kaanlıı’nın ortaya çıkıına kadar Bizans
kaynaklarında “Türk” adı geçmemitir. Türklerin bu sahada önceleri belki bir boy veya bir
kabile halinde yaamalarına karılık daha sonra büyük bir devlet haline gelmelerinin ve
ticaret (ipek) yolunun güvenliini salama görevini üstlenmi olmalarının adlarının
duyulmasında önemli bir etken olduu söylenebilir. VI. yüzyılın ikinci yarısında Bizans
mparatorluu’nun da önemli bir meselesi olan Türkler böylece tarihi kaynaklarda yer
almılardır. 3
Bizans mparatorluu özellikle 540’lardan sonra doudan Sasaniler, batıdan
Franklar, Gotlar gibi barbar kavimlerin tehdidi altındaydı. Bizans, usta olduu diplomasi
sanatını kullanarak dıardan gelen saldırıları durdurmaya çalııyordu. Bu dönemde Bizans
mparatoru olan II. Justinos’un Türklerle ibirlii yapması için bir fırsat dodu. Bu
ibirliinin salanması her iki tarafın da yararınaydı, 568-569 yılı bu ibirliinin dönüm
noktası oldu. 4
X. yüzyıl ortalarından itibaren Orta Asya’dan ran yoluyla Dou Anadolu
Bölgesi’ne göç edip imparatorluk topraklarında yerlemi Türk toplulukları da vardı ve
bunlar daha o sıralarda Bizans ordularında görev almaya balamılardı. Nitekim bu
dönemde kaleme aldıı De Cerimoniis adlı eserinde mparator VII. Konstantinos
Porphyrogennetos, saray muhafızları arasında Ferganalı Türklerin bulunduunu yazmıtır.
Ayrıca XI. yüzyıl balarında mparator II. Basileios devrinde yurtları Orta Asya steplerini
terk ederek batıya göç etmi ve Anadolu’da Bizans topraklarına yerleerek imparatorluk
hizmetine girmi Türk kabilelerinin varlıından da haberdarız hatta bu Türkler arasından
mparator III. Romanos Argyros’un saltanat döneminde 1029 yılında protospatharios
unvanıyla taltif edilen ve sahip olduu üstün meziyetlerle orduda en yüksek mevkilerdenbirine kadar ulaan kumandan Georgios Maniakes’i belirtmek gerekir. XII. ve XII.
yüzyıllarda ise, Bizans ordularında çok sayıda Peçenek Türkü görev yapmaktaydı. Her ne
kadar bunların sayısını tam olarak bilmek mümkün deilse de, bu döneme ait eserlerde,
Bizans’ın giritii bütün savalarda ve Haçlılara karı halkın güvenliinin salanması
3
Hatice Palaz Erdemir, 6. Yüzyıl Bizans Kaynaklarına Göre Göktürk-Bizans li kileri, st. 2003, s.6-74 Orhan Duru, “Bizans aırtıyor”, Cogito Bizans, S. 17, s.369
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 118/140
104
amacıyla tekil olunan bütün birliklerde, hatta Anadolu’nun birçok kalesindeki
garnizonlarda Peçenek subay ve askerlerinin bulunduuna dair kayıtlar görmekteyiz. 5
2. Selçuklu – Bizans likileri
Bizans mparatorluu, XI. yüzyılda Selçuklu Türklerinin Anadolu’ya girileri ve
kısa sürede Ege ve Marmara Denizi kıyılarına kadar ulaan akınları sonucunda Türkler ile
youn bir iliki içine girdi. mparatorluun yabancıları bünyesinde toplama politikasına
uygun olarak Türkler de, çeitli milletlerden gelenler gibi, ya göç etmek ya da esir alınıp
getirilmek suretiyle Bizans dünyasına katıldı. Bunlar arasında birçok kiinin, saray
unvanları bahedilerek aristokrat sınıf içinde yer aldıını ve özellikle askeri alanda yüksek
mevkilere çıktıını görüyoruz. 6
Anadolu’da devlet kurmu, belli bir uygarlık seviyesine ulamı Anadolu
Selçukluları (1040 – 1246) XI. yüzyılın ortalarından XIII. yüzyılın ortalarına kadar
Bizanslılarla sınır komusu olarak iç içe yaamıtı. Bizans kurumlarına ve Bizans halkına
hiç de yabancı deildi. Anadolu Selçukluları bile Anadolu’da Türkler arasında bir birlik
salayamamıtı. XII. yüzyılın sonlarında Konya ehri etrafında görünen merkezi idare
henüz yoktu. Sadece Bizans’la deil Anadolu’daki çeitli güçler kendi aralarında mücadele
etmekteydiler. Bu arada Anadolu’daki asıl büyük güç Danimendliler olup, bu iki Türk
gücü zaman zaman çatııyordu. 7 Selçuklu Türkleri Anadolu’ya geldiklerinde
Anadolu’daki Türklerden örenecekleri bir ey yoktu. Saygı duyup örnek alacakları sadece
Bizans uygarlıı vardı. Selçuklular Anadolu’ya geldiklerinde salamca oturmu toplumsal
ve siyasal düzenlemeler buldular. Bizans’ın topraklarını ele geçiren Selçuklular onların
devlet düzenini de almılardı. 8 Anadolu Selçukluları Bizanslılarla savamasına ramen
ilikilerini, savatan çok kültür ve ticaret alı-verii üzerine gelitirdiler. ki devlet arasındadikkate deer bir politik ve kültürel alıveri vardı. Ayrıca Bizans mparatorluu’nda
Müslüman tüccarların ticaret yapmalarına izin veriliyordu. Bizans devlet kademelerinin
önemli mevkilerinde özellikle Aksoukh ailesinden Türkler, Selçuklu devlet kademelerinde
de Bizanslılar yer alıyordu. Manuel, Selçuklu kültürüne hayranlıını en somut ekilde
5 Iın Demirkent, “Türk Yaamının Bizans’a Etkilerinden Birkaç Örnek”, Tarih Boyunca Türklerde Ev ve
Aile Semineri (25-26 Mayıs 1998) Bildiriler , st. 2000, s. 145-1466 Iın Demirkent, “Tatikios (Türk Asıllı Bir Bizans Kumandanı)” , Belleten, C. LXVII, S. 248, s. 937
Tuncer Baykara, Türkiye Selçukluları’nın Sosyal ve Ekonomik Tarihi, st. 2004, s. 728 V. Gordlevski, Anadolu Selçuklu Devleti, Çev. Azer Yaran, st. 1988, s. 340
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 119/140
105
Büyük Saray’ın içinde oymalı tavanlı, Selçuklu tarzında bir salon ina ettirerek
göstermitir. 9
Gerçekten de, Bizans mparatorluu bütün ortaça boyunca geri kalmı Batı
toplumuna ilgi duymamı, buna mukabil Dou’nun kültürüne her zaman açık olmu ve
etkisinde kalmıtır. Selçukluların Anadolu’ya yerlemesinden önceki yüzyıllarda,
Balkanlar yoluyla alınan Türk kültürünün yanı sıra, Bizans dünyasında slam sanatının
etkileri de bilinen bir husustur. Bu devir için bir iki örnek vermek istersek, IX. yüzyılda
Tasvir Kırıcı dönemin son imparatoru olan Theophilos (829-842)’un ehrin dıında
(Küçükyalı semtinde) ina ettirdii Bryas Sarayı’nı gösterebiliriz. Bir Bizans tarihçisi
eserinde, Bryas Sarayı’nı “esiz güzellikteki bu saray, Badat Abbasi saray mimari tarzı ve
desenlerinin taklit edilerek ina olunmu bir kopyası idi” sözleriyle tarif etmitir. X. ve XI.
yüzyılın ilk yarısında hüküm süren Makedonya hanedanı devrinde, slam maden ileme
sanatının Bizans’ta moda olduunu, imparator IX. Konstantinos Monomakhos devrine ait
bir tacın etrafındaki motiflerde Samarra’daki sarayın sanat temasının taklit edildiini, hatta
bazı deerli eyaların üzerinde slam süslemeleriyle yarı kufi yazıların bulunduunu
belirten günümüz sanat tarihçileri, ayrıca bu zaman bölümü içinde gerek stanbul’da
gerekse stanbul dıında yapılmı binaların yüzlerinde görülen ta oymacılıının da slam
sanatını yansıttıını söylerler. 10
X. yüzyılda Türk boylarının Anadolu’ya gelmesiyle balayan karma evliliklerde
daha çok Türkler Bizanslı kadınlarla evleniyordu. Bugün kısırlatırılmı anlamında
kullanılan “idi” ortaçada Selçuklulardaki, yabancılarla evlenen Türklerden türeyen
melez kuaı ifade ediyordu. 11
Temel olarak kozmopolit yapıdaki Osmanlı Devleti’nin oluumuna doru giden yolkozmopolit bir ortamda oluacaktı. Osmanlıyı oluturan temel ilke bugüne kadar hep ön
plana çıkartılan din uruna savama kısaca gaza düüncesinden çok, o dönemde
Anadolu’da var olan sosyal yapının gerei olan uzlamacı felsefe ve bu arada Bizans
mirasından mümkün olduu kadar faydalanmak olacaktı. Osmanlı ite bu uzlamacı felsefe
9 John Ash, Bizans’a Yolculuk , Çev. Özge Özgür, st. 2005, s. 15110 Iın Demirkent, “Türk Yaamının Bizans’a Etkilerinden Birkaç Örnek”, Tarih Boyunca Türklerde Ev ve
Aile Semineri (25-26 Mayıs 1998) Bildiriler , st. 2000, s. 147-14811 Bilge Umar, Türkiye Halkının Ortaça Tarihi, st. 1998, s.254
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 120/140
106
ve Bizans kurumları üzerinde Osmanlı Devleti’nin temellerini atacaktı. Bunun da
birletirici gücü bata slam dini ve Anadolu’daki deiik kültürlerin ve ırkların sentezi
oldu. Bu kompleks sentez Osmanlıyı yarattı. Bu sentez oluumu içinde yalnız savaları ve
slam dinini öne çıkartarak, Bizans’ın etnik, kültürel, kurumsal katkısını inkar edersek
Osmanlının oluumunu Türk kültürünün ve kimliinin kökenlerini tam olarak anlamamız
mümkün olmaz. Anadolu’daki Müslüman ve Hıristiyan gruplar birkaç yüzyıl içinde yan
yana yaamayı örenmiler, karılıklı evliliklerle ve Anadolu Hıristiyanlarının
Müslümanlıı seçip Türklerin arasına katılmalarıyla birkaç yüzyıl içinde Anadolu Türk
kimliine yeni bir etnik boyu yeni bir fiziksel görünüm yeni bir kültürel sentez
katmılardır. Yalnız Osmanlı deil biz de bugün bu sentezin uzantısıyız. 12
3. Osmanlı – Bizans likileri
1300’lü yıllarda yeni yeni ortaya çıkan, henüz devlet olma aamasından uzak olan
Osmanlıların Selçuklulardan alacaı bir model kalmamıtı. 1243 yılından sonra,
Selçuklular Anadolu’da aırlıını hissettirmekten uzaktı. Selçuklu sultanları Moolların bir
kuklası haline gelmiti. “Anadolu’nun büyük bir bölümü Moolların ran’da kurdukları
lhanlılar Devleti tarafından yönetiliyordu. Osmanlılar dahil Anadolu Türkmen beylikleri
ran’dan atanan lhanlı valilere vergi vermeye baladılar. Ancak lhanlılar kendilerine biraz
daha uzak olan Orta ve Batı Anadolu’da uzun vadeli siyasi yapılar oluturamadılar. 13
Osmanlıların Bizans’tan etkilendii gibi Selçuklulardan, ran- Sasani mparatorluu’ndan
da etkilendii bir gerçektir. Ancak bu etkileim hiçbir zaman Bizans kadar etkili
olmamıtır. Türkler önlerinde duran büyük bir uygarlıın kültür mirasına sırt çevirmeyecek
kadar pratik zekaya sahip insanlardı. Nitekim onlar da bu mirası reddetmeyerek, bir sentez
yaparak aldıkları mirası gelitirdiler. Osmanlı Devleti bu sentez üzerinde olutu. Bu
sentezin oluumunda Türklerin uyum salama yetenekleriyle Bizans’ın katkısı büyük roloynadı. Osmanlı mparatorluu Bizans mparatorluu ile birleerek domutur. Asya’da
büyük bir güç olmadan evvel Avrupa’da önemli bir güç olmutur. Osmanlılar
Müslümanlardan olduu kadar Selçuklu Mool rejiminden de örnek almılardır. Fakat
Selçuklu Devleti daha küçük alanları kapsamıtır. Genelde yöresel geleneklerin ve komu
Bizans’ın etkisi altında kalmıtır. Tarihi süreç içinde aırlıklı olarak Selçuklulardan çok
12
smail Tokalak, Bizans – Osmanlı Sentezi, st. 2006, s. 19213 evket Pamuk, Osmanlı mparatorlu u’nda Paranın Tarihi, st. 1999, s. 21
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 121/140
107
Bizans ile olan ilikileri Osmanlı Devleti’nin kurumları için bir model oluturdu. Osmanlı
Bizans modelini, kültürünü, devlet kurumlarının ileyi eklini, Müslüman olmu
Bizanslılardan örendiler. 14
Osmanlılar, devamlı güçlenmesini çounlukla sava kazanmakla deil, hakim
olduu yerlerdeki insanlara iyi davranmasıyla, onları kendi sistemiyle adil bir ekilde
uzlatırmasıyla salamıtı. Osmanlıların bu politikası istimalet politikası olarak
adlandırılır. Bu toleranslı yaklaım Roma mparatorluu’nun da balıca politikasıydı. stila
ettikleri bölgelerde bir düzen ve uzlama salamak için oldukça politik ve toleranslı
yaklaırlardı. Genelde Roma’nın salamaya çalıtıı düzene Roma barıı anlamında Pax-
Romana deniliyordu. Osmanlı, Roma/Bizans düzenin birçok uygulamasını kolayca
kendine adapte etti. Osmanlılardan çok daha önce hem Roma hem de Bizans’ta kullanılan,
Osmanlıların sadece ismini deitirerek uyguladıı toprak rejimi ve çeitli yasaları temel
alarak devlet olma aamasına doru ilerlemilerdi. Dolayısıyla, Osmanlılar zaten var olan
ekonomik sistemi fazla deitirmeyerek, bu sistem içinde köylünün eskiye oranla
durumunu daha da iyiletirdi.
Osmanlıların nüfusu tıpkı Bizans’ta olduu gibi kırsal aırlıklıydı, ekonomisiyse
tarıma dayalıydı. Bizans, kırsal bölgedeki köylü üretimini ünitelere ayırmı, buna göre
üretimi takip ederek vergilendirme yapıyordu. Bu ünite bir ailenin i gücü üzerine
ekillenmiti. Bu da bir karı kocanın bir çift öküzle bir günde sürebilecei toprak
miktarıydı. Bizans’ta buna oike/zeugarion deniyordu. Osmanlılardaki adıysa çift hane
sistemi oldu. Çift hane sistemi, Osmanlı sosyal ekonomik yapısını, onu belirleyen belli
balı kurum ve kanunları, tahrir sistemini, miri arazi rejimini, köylü ekonomisini, sosyal
ekonomik sorunları kucaklayan ve açıklayan bir teoridir. Roma mparatorluu dönemine
kadar inen bu sosyal, ekonomik, mali sistem Bizans ve Osmanlı mparatorluklarının
kuruluunu ve uzun ömrünü açıklayan temel rejimi ifade eder. 15
Bizans’ın en yakın sınır komusu olan Osmanlılar ileride kalıcı bir devlet sistemi
kurmayı, Bizans kurumları ve Bizanslılardan örendiklerini kendilerine uyarlayıp, bir
sentez yaparak baarmılardı. Osmanlı adı verilen Türk boyu doru zamanda doru yerde
bulunuyordu. Karılarında gittikçe gücünü kaybeden büyük bir imparatorluk ve onun bin
14
smail Tokalak, Bizans – Osmanlı Sentezi, st. 2006, s. 19615 Halil nalcık, “Osmanlı Devleti’nin Kurulu Problemi”, Do u Batı Makaleler I , st. 2005, s.120
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 122/140
108
yıldan fazla bir zamanda oluturduu devlet modeli vardı. Bizans devlet modelini tanımak
için Osmanlı’nın önünde yüz elli yıllık süresi olacaktı. Aslında Osmanlının devlet olma
aamasındaki engel Bizans deil, daha çok Türk beylikleriydi.
Bütün bu bilgilerin ııı altında Osmanlı Devleti’nin oluumu incelendiinde,
Osmanlı Devleti’nin oluumuna Anadolu Selçuklu Devleti’nin deil, Bizans
mparatorluu’nun model olduu görülür. Zaten Anadolu Selçukluları da, ondan önce
kurulan Müslüman devletler de Bizans ve ran-Sasani modellerini örnek almılardır.
Osmanlılar ile Bizans uzun süre iç içe yaamı, Bizans’tan Osmanlılara kültür ve
bilgi aktarımı çok çeitli yollardan olmutu. Kültür ve bilgi aktarımında etkili olan yollar
öyle sıralanabilir:
1. Karılıklı evlilikler yoluyla (özellikle Müslüman erkeklerle Bizanslı kadınların
evlenmesi),
2. Yerli Hıristiyan halkın din deitirmesi, ele geçen Bizanslı esirler yoluyla ve
uzun yıllar iki toplumun yan yana yaaması sonucu,
3. Ticaret yapma ve karılıklı politik çıkarlar nedeniyle ilk yıllardan balayarak
aralıklarla 1450 yılına kadar süren politik askeri ibirliiyle,
4. Çounlukla Türklerin Ordudan ve yönetimden tasviye edilerek kozmopolit
kurumlamanın oluturulması,
5. Konstantinopolis’in 1453 yılında ele geçirilmesiyle Bizans idari kurumları ve elegeçen Bizans bürokratları sayesinde Bizans mirasının özümsenmesi. 16
29 Mayıs 1453 Salı günü Türk fethiyle Osmanlı mparatorluu’nun payitahtı olarak
slam dünyasına kazandırılan stanbul, 1123 yıl önce yine bir Mayıs günü Roma
16
smail Tokalak, Bizans – Osmanlı Sentezi, st. 2006, s. 201
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 123/140
109
mparatorluu’nun yeni bakenti ilan olunmu ve bütün ortaça boyunca dünya tarihindeki
üstün mevkinini korumutu. Corafi konumunun özellii yüzyıllarca siyasi, askeri ve ticari
açıdan hep önem taımıtı. Mevkinin önemi yanında sahip olduu tabi güzellikler
cazibesini daha da arttırmı, ona “ehirlerin Kraliçesi” unvanını kazandırmıtı. Dou ve
Batı milletlerinin hayranlıını çeken, zenginlii ve zerafetiyle adeta yabancıları büyüleyen
bu muhteem ehir, slam dünyasını da cezp etmiti. Bunu, henüz Arabistan sınırlarının
dıına çıkmamı Müslüman ordularına, stanbul’a sahip olmanın salayacaı üstünlüü
anlatmak gayesiyle Peygamberimizin söyledii “stanbul mutlaka fethedilecektir. Onu
fetheden kumandan ne güzel kumandan ve o ordu ne güzel ordudur” eklindeki hedef
gösteren sözlerinden biliyoruz. 17 Fatih’in stanbul’u fethiyle Osmanlının Bizans mirasını
özümsemesine son nokta konuldu. Klasik Osmanlı düzeni bu miras üzerine ina edildi.
Lüks saray yaamı, lüks giyim kuam, hadımlar, törenler, sultanların çounun arap içmesi,
kendilerinin yeryüzünde Allah’ın gölgesi olduklarını ifade etmeleri gibi uygulama ve
anlayıın hiçbiri slam’ın temel ilkeleriyle örtümüyordu. Bütün bunlar Osmanlıya
özellikle Bizans’tan geçmiti.
4. Bizans’ın Osmanlıya Etkileri
Bizans sınırları içinde kozmopolit etnik yapıyı 1200 yıl baarıyla yönetebilecek
devlet düzeni geleneini Roma’dan alarak gelitirmiti. Aynı kozmopolit yapı üzerinde
hakimiyet kuran Osmanlı’nın kendine miras kalan bu devlet mekanizmasına sırt çevirip
yeni bir sitem gelitirmesi akılcı deildi. Osmanlılar, 1300 yılından 1453 yılına kadar
geçen yüz elli yıllık devlet olma aamasına geçi sürecinde, devletin etkin bir ekilde
ilemesinde eksik kalan yapı talarını tamamlama ansını Bizans’ın komuta merkezi olan
stanbul’u ele geçirdiinde (1453) elde etti. Kurumların isimleri korunarak ya da ufak tefek
deiikliklerle Bizans’ın büyük mirası, bin küsur yıllık devlet idaresi deneyimiylekurumları Osmanlıya uygun hale getirildi. Kısaca özetlersek, Bizans’ın Osmanlıya en son
etkisi 1453 yılında Konstantinopolis’in Türkler tarafından fethedilmesiyle oldu. Bizans
mirası stanbul’un fethiyle Osmanlının klasik devlet düzenine geçmesine son olarak
yardımcı oldu. Osmanlı bu klasik devlet oluumunu Türklerden deil, devlet kurumlarının
17
Iın Demirkent, “Fetih Öncesinde Bizans’ın Siyasi Durumu” , 1. Uluslar arası stanbul’un FethiKonferansı (24-25 Mayıs 1996) Bildiriler , st. 1997, s. 32
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 124/140
110
yardımıyla ve halkın Bizans-Osmanlı sentezi içinde oluan siteme adapte edilmesiyle
oluturdu. 18
Fuad Köprülü’nün Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri adlı
kitabında da durum u ekilde yorumlanmıtır: lkçada Yakın Dou tarihinin en mühim
meselelerinden biri, ran ile Yunan-Roma medeniyetlerinin birbirleriyle mücadeleleridir.
Bu mücadelelerin Sasaniler devrinde yeniden kuvvetlendiini görüyoruz. Bu iki büyük
medeniyetin bin yıldan fazla süren temasları esnasında birbirinden iktibaslarda
bulunacakları pek tabiiydi. Keyaniyan devrinin bir takım anane ve müesseseleri, skender
istilasından sonra kurulan muhtelif Asya monarileri vasıtasıyla, Roma mparatorluu’na
intikal etmiti. Roma, Küçük Asya ve Elcezire fütuhatından sonra, daha çok ran tesiri
altında kaldı. Miladın birinci yüzyılından balayan bu devamlı tesir, Sasani
mparatorluu’nun kurulmasından sonra (M.S. 228) büsbütün kuvvetlendi. Milli ananelerin
kuvvet ve kıymetini idrak ederek hakimiyetlerini o salam esaslar üzerine kuran bu sülale
zamanında, ran mparatorluu, o aralık iç karııklıklar arasında bocalayan, iktisadi ve
manevi bakımlardan bitkin bir halde bulunan Roma’ya karı üstünlüünü pekala
hissediyordu. Kendi zaafı ve gerilemesi karısında Sasani Devleti’nin yükseldiini gören
Roma artık ran’ı bir örnek telakkiye balamıtı. Diocletien’in sarayı, mabut mertebesine
çıkarılan hükümdarın önünde secde etmek adeti gibi adetleriyle, karıık terifat kaidelerine
balı memurları ve hadımlarıyla bizzat o devir adamlarının da iddia ettikleri gibi, Sasani
sarayının bir taklidi idi.
Sasani tesiri Dou Roma’da dahi uzun müddet kuvvetle devam etti. A. Christensen,
Sasani ve Romen adetleri arasında benzeyiler bulunduunu yazdıı gibi, F. Cumont, N.P.
Kondakov, J. Ebersolt gibi alimler de Bizans sarayında sasani adet ve kıyafetlerinin, bir
takım rütbe ve memuriyetlerin taklit edildiinden bahsediyorlar. E. Quatremere, dahabundan bir asır evvel, Bizans saraylarındaki top ve çevkan oyunlarının ran’dan iktibas
edildiini haklı olarak söylemitir. Diehl, daha sonraları devamlı temasta ve ticari ve siyasi
çok sıkı münasebetlerde bulunan bu imparatorluun birçok noktalardan onlara benzediini
söylüyor mesela sarayların ve saray hayatının ihtiam ve debdebesi, terifat usulleri, saray
ve saray entrikalarının devletin siyasi hayatındaki mühim mevkii, askeri ihtilallerin
18
smail Tokalak, Bizans – Osmanlı Sentezi, st. 2006, s. 226-227
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 125/140
111
çokluu, harem hayatı, debdebe ve gösteri merakı, kan dökmek zevki Bizans’ta olduu
kadar Badat’ta da mevcuttu.
Bir taraftan Yunan-Roma medeniyetinin, dier taraftan eski Dou medeniyetlerinin
mirasçısı olan Bizans, yeni doan slam medeniyeti üzerinde elbette mühim bir tesir
edecekti. Kesin bir surette ortaya çıkıyor ki, Bizans medeniyeti, dier bütün medeniyetler
gibi kendisine kısmen varis olan slam-Türk medeniyeti üzerinde müessir olmutur. Maddi
ve manevi hayatın bütün tecellilerinde bu tesiri bulmak kabildir. 19
19 Fuad Köprülü, Bizans Müesseselerinin Türk Müesseselerine Tesiri, st. 1986, s. 207-223
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 126/140
112
SONUÇ
Roma mparatorluu’nun 395 yılında imparator I. Theodosius’un ölümünü
müteakip imparatorluk topraklarının iki olu arasında idari bakımdan ikiye ayrılmasıyla
Balkan yarımadası, Anadolu, Mezopotamya, Suriye, Filistin ve Mısır ülkelerini kapsayan
dou yarısı, imparatorluun batı yarısının daha 476 yılında ortadan kalkmasıyla – bizim
Dou Roma mparatorluu veya Bizans mparatorluu adıyla tanımladıımız – Roma
mparatorluu’nun tek temsilcisi olarak kaldı ve yaamını 1453 yılına kadar sürdürdü.
Bizans ya da Dou Roma mparatorluu M.S. 330’dan 1453’e kadar olmak üzere
bin yıldan daha uzun yaadı. Bu dönemde gününün en önemli gücü sayıldı ve Avrupakültürünün biçimlenmesinde en önemli rolü oynadı. Bizans, Hıristiyanlıı resmi dini olarak
kabul eden, Hıristiyan öretisine göre yaamaya ve bakalarını yönetmeye balayan ilk
büyük devletti. Böylece Bizanslılar hem özel yaamlarında hem de toplumsal ilerinde
çou zaman zalimce, iddetle ve haince davransalar da, onlar için Hıristiyanlık ilkeleri her
zaman çok önemli oldu ve Hıristiyanlıın dayandıı erdemlere karı duydukları saygı
Avrupa’nın temelde Hıristiyan olan uygarlıının çerçevesini oluturmak üzere kuaktan
kuaa aktarıldı.
Roma devlet tarzı, Grek kültürü ve Hıristiyan inancı Bizans gelimesinin ana
kaynaklarıdır. Bu unsurlardan biri çıkarılırsa Bizans’ın varlıı düünülemez. Ancak
Helenist kültür ve Hıristiyan dininin Roma devlet ekli ile bir sentez haline bizim Bizans
imparatorluu olarak adlandırmaya alıtıımız tarihi teekkülü meydana getirmitir. Bu
sentez Roma Devleti’nin aırlık noktasının, krizler devri olan III. yüzyılın gerektirdii gibi
douya kayması ile mümkün kılındı. Aırlık noktasının bu yer deitirii Roma
mparatorluu’nun Hıristiyanlatırılması ve yeni baehrin Boaziçi kenarında kurulması
ile ifadesini buluyordu. Bu iki olay Hıristiyanlıın zaferi ve devlet merkezinin kesin olarak
hellenize edilmi douya nakli Bizans devresinin balangıcını ifade eder.
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 127/140
113
Bizans sarayları denize ve manzaraya hakim, teraslandırılmı yamaçlar üzerine
kurulmutur. Çevresi aaçlar, çiçek tarhları ve çemeleri olan, cennetin bir mikrokosmosu
olarak algılanabilecek görkemli, geni bahçe ve parklarla kuatılmıtır. Bu saraylar, tek ve
büyük bir blok yerine birbirlerine merdiven, koridor ve geçi mekanlarıyla balanan,
bahçeler içine daılmı yapılardan oluan komplekslerdir.
Sarayların tümünde görülen bir dier ortak özellik de, saray yapılarının çevresinin
kalın bir duvarla kuatılarak güvenlik altına alınmasıdır. Tasvirlerden anlaıldıı üzere,
Bizans sarayları surlarla çevrili kentlere benzemektedir.
Bizans sarayları mimari açıdan bakıldıında Roma saray mimarisi tarzında
yapılmı, ihtiam, büyüklük ve gösteri bakımından Roma mparatorluunu aratmamıtır.
Sadece sarayın mimarisi deil içinde kullanılan eyaları da göz kamatırıcı güzellikte ve
zenginlikteydi. Ne kadar büyük ve gösterili olursa saray, Bizans mparatorluu’nun
gücünün göstergesi olarak yorumlanırdı.
Saraylar yönetimin merkeziydi. Bizans mparatorluu buradan idare edilir,
imparator, devlet yöneticileri ve saray görevlileri saray kompleksi içinde kendileri için
yapılan yapılarda kalırdı. mparator sadece ordunun bakumandanı, en yüksek hakim ve
yegane kanun koyucusu olmakla kalmaz; O aynı zamanda kilisenin ve doru inancın
koruyucusudur. O tanrının seçtii kiidir ve bu sıfatla sadece hakim ve efendi deil, aynı
zamanda tanrının kendisine emanet ettii Hıristiyan devletinin yaayan sembolüdür. O
fani-beeri atmosferin dıında tanrı ile dorudan doruya ilikili olup kendine özgü bir
siyasi-dini kültün konusudur. Bu kült günbegün imparatorluk sarayında etkin
seremonilerle, kilise ve bütün maiyet alayının katılması ile icra edilir. Ancak Bizans saray
seremonisinin aırı ihtiamı gibi bu debdebe içinde tezahür eden imparatorluun her eyekadir azametinin kökü de Roma – Helenistik gelimede mündemiçtir. te Bizans
imparatorluk sarayının bu kudrete mahsus ihtiamı ve Bizans mparatorluu’nun douyu
anımsatan bazı hayat formları doudan Sasani Devleti’nden ve daha sonra Arap
hilafetinden dorudan doruya alınıp benimsenenlerle birlikte daha da belirli bir hale gelen
bu dou unsurlarıyla bir zamandan beri dolu gelimeden domutur.
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 128/140
114
Her ne kadar bilgimiz yeterli olmasa da, görebildiimiz kadarıyla yönetimdeki
erkeklerin çou ikinci sınıf kiilerdi ve sözü geçenlerse kadınlardı. Bu kadınlar gerçekten
etkileyici kiiliklere sahiplerdi. Yalnızca kilise ve manastır konularında çok önemli bir
ilevi yerine getirmekle kalmıyorlar, aynı zamanda dier meselelerde de aktif bir ekilde
yer alıyorlardı ve onlar Bizans tarihindeki güçlü rollerini sürdürdüler. Bizans tarihinin
hemen her yüzyılında ya kendisi saltanat süren ya da daha çok egemen güçle tahta ortak
olup, imparatorları iktidara getiren kadınlara rastlanır. Bu kadınlarda ne otoritenin öne
çıkan belirtileri ne de esası eksikti. mparatoriçe olmayan kutsal kadınlar da önemli bir
ilev yürütmülerdi.
Bizans sarayları kendi baına bir ehir gibi tesis edildiinden halktan bir kopukluk
söz konusuydu. Saray kompleksinde saray yaayanları saltanat sürerken halk sefalet ve
zorluklarla hayatını idame ettiriyordu. Bu durum da halkın sık sık isyan etmesine sebebiyet
veriyordu ki bu da çou zaman imparatorun tahtından indirilmesiyle sonuçlanıyordu. Bu
durum, Tanrı’nın yeryüzündeki vekili olan imparatorun kötü idaresinden dolayı Tanrı
tarafından cezalandırılmasıyla yorumlanırdı.
Bizans mparatorluu’nda görülen bu saltanatı Selçuklu ve Osmanlı Devletleriyle
karılatırdıımızda farklılıklar göze çarpar. Selçuklu ve Osmanlı Devletleri’nde de büyük
ve gösterili saraylar yapılmı ama Bizans mparatorluu’ndaki gibi bir ehir görünümünde
saray kompleksi ina edilmemitir. Çünkü Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nde yöneticiler
halktan kopuk yaamamı ve halkıyla bütünlemitir. Bizans mparatorluu’nda sık
görülen bu isyan ve bakaldırılar Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinde sık görülen bir olay
olmamıtır.
29 Mayıs 1453 Salı günü Türk fethiyle Osmanlı mparatorluu’nun payitahtı olarakslam dünyasına kazandırılan stanbul, 1123 yıl önce yine bir Mayıs günü Roma
mparatorluu’nun yeni bakenti ilan olunmu ve bütün ortaça boyunca dünya tarihindeki
üstün mevkiini korumutu. Corafi konumunun özellii yüzyıllarca siyasi, askeri ve ticari
açıdan hep önem taımıtı. Mevkiinin önemi yanında sahip olduu tabii güzellikler
cazibesini daha da arttırmı ona “ehirlerin kraliçesi” unvanını kazandırmıtı. Dou ve Batı
milletlerinin hayranlıını çeken zenginlii ve zarafetiyle adeta yabancıları büyüleyen bu
ehir slam dünyasını da cezp etmiti. Nihayet 1453 yılında stanbul ehrinin fethiyle
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 129/140
115
Bizans mparatorluu sona erdi. Devletler yıkılsa da farklı milletler tarafından kurulan
devletlerde müesseseler yine devam eder. Siyasi olarak devlet son bulsa da müesseseler
yenilenerek ve gelitirilerek ileriye taınır, yeni kurulan devletlerde hayatını devam ettirir.
Zira Pers medeniyeti Helen medeniyetinde, Helen medeniyeti Roma medeniyetinde, Roma
medeniyeti de Bizans medeniyetinde hayatını devam ettirmitir. Bu durum slam
medeniyetinde de aynıdır. Bir devletin yok olması, o devletin yarattıı medeniyetin yok
olması anlamına gelmez. Karılıklı kültürel alıveri, kendine ait olmayan kültürü kendine
adapte eden toplumun gelimesine hizmet ediyorsa, bu kültür alıverii her zaman mümkün
olur. Kültür ve medeniyetleri siyasi çekimelere alet etmemek gerekir. Netice de bu
deerler insan ve insanlık tarihi için önemlidir. Kültür ve medeniyet alanında bazı
devletler çok ilerleme kaydetmiler bu alandaki rollerini çok iyi üstlenmilerdir. Bu
gelimeler dier devletler tarafından da benimsenmi ve gelitirilmitir. Türk
devletlerinden Selçuklu ve Osmanlıda bunu görmek mümkündür. Kompleksli olmadıı ve
ufkunun geni olması sebebiyle mevcut olan bu deerleri almılar ve kendilerine göre
düzenleyerek daha da gelitirmilerdir.
stanbul’un fethiyle Osmanlı devlet ve saray düzeni protokolleriyle, kurulu
döneminden çok deiik bir karakter gösterir. Osmanlılar, stanbul’un fethinin hemen
ertesinde çok daha karmaık bir devlet ve saray yönetim sistemi gelitirdi. stanbul’un
fethiyle Bizans’ın idari mekanizmasının merkezini, bu mekanizmanın ileyi eklini çok
yakından görerek örenme fırsatı buldu. Osmanlı Devleti’nin yeniden yapılanmasında,
Bizanslı bürokratların bilgi birikiminden, devlet yönetim tecrübelerinden oldukça
faydalanıldı. Onlardan Bizans bürokratik idare ekli ve saray protokolleriyle ilgili çok ey
örenildi. Osmanlıdaki karmaık, gösterili saray törenleriyle giyim kuam birdenbire
olumadı.
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 130/140
116
KAYNAKLAR
1. Tetkik Eserler
ANNA, Komnena, Alexiad , Çev. Bilge Umar, stanbul 1996
ASH, John, Bizans’a Yolculuk , Çev. Özge Özgür, stanbul 2005
AVCI, Casim, slam – Bizans li kileri, stanbul 2003
BAILLY, Auguste, Bizans Tarihi, Çev. Haluk aman, Tercüman 1001 Temel Eser,
C. 1, stanbul trz
BAILLY, Auguste, Bizans Tarihi, Çev. Haluk aman, Tercüman 1001 Temel Eser,
C. 2, stanbul trz
BATAV, erif, Bizans mparatorlu u Tarihi Son Devir (1261 – 1461) Seri: III,
S.A. 25, Ankara 1989
BAYKARA, Tuncer, Türkiye Selçukluları’nın Sosyal ve Ekonomik Tarihi, stanbul
2004
BAYNES, N. H. and H. St. L. B. Moss, Byzantium An Introduction To East Roman
Civilization, London 1962
BROWN, Peter, Geç Antikça ’da Roma ve Bizans Dünyası, Çev. Turhan Kaçar,
stanbul 2000
CLAVJO, Ruy Gonzales de, Anadolu, Orta Asya ve Timur, Timur Nezdine
Gönderilen spanyol Sefiri Clavijo’nun Seyahat ve Sefaret zlenimleri, Çev. Ö. R. Dorul,
stanbul 1993
ÇELK, Mehmet, Siyasal Sistem Açısından Bizans mparatorlu u’nda Din – Devlet
li kileri (Kurulu undan X. Yüzyıla Kadar) , C. 1. Elazı 1994
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 131/140
117
DALBY, Andrew, Bizans’ın Damak Tadı Kokular, araplar, Yemekler , Çev. Ali
Özdemir, stanbul 2004
DEMRCOLU, Halil, Roma Tarihi, C. 1, Ankara 1998
DIEHL, Charles, Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Cevdet R. Yularkıran,
stanbul, 1939
EKNCKL, Mustafa, Türk Ortodoksları, Ankara 1998
ERDEMR, Hatice Palaz, 6. Yüzyıl Bizans Kaynaklarına Göre Göktürk – Bizans
li kileri, stanbul 2003
ERTURUL, Özkan, Bizans Kültürü (Genel Bakı ), stanbul trz
FREELY, John – Ahmet S. Çakmak, stanbul’un Bizans Anıtları, Çev. F. Gülru
Tanman, stanbul 2005
FREELY, John, Saltanat ehri stanbul, Çev. Lale Eren, stanbul 1999
GIBBON, Edward, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi, Çev. Asım
Baltacıgil, C. 2, stanbul 1995
GIBBON, Edward, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi Bizans,
Çev. Asım Baltacıgil, C. 4, stanbul 1994
GIBBON, Edward, Roma mparatorlu u’nun Gerileyi ve Çökü Tarihi Bizans,Çev. Asım Baltacıgil, C. 5, stanbul 1995
GIBBON, Edward, The Decline and Fall Of The Roman Empire, C. II, New-York
trz
GORDLEVSK, V. , Anadolu Selçuklu Tarihi, Çev. Azer Yaran, stanbul 1988
GRANT, Michael, Roma’dan Bizans’a, Çev. Z. Zühre lkgelen, stanbul, 2000
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 132/140
118
HILL, Barbara, Bizans mparatorluk Kadınları ktidar, Himaye ve deoloji, Çev.
Elif Gökteke Tut, stanbul 2003
HONIGMANN, Ernst, Bizans Devleti’nin Do u Sınırı 363’den 1071’e Kadar , Çev.
Fikret Iıltan, stanbul 1970
HUSSEY, J. M. , The Cambridge Medieval History, Volüme IV, The Byzantine
Empire Part II, Goverment, Church and Civilisation, Cambridge 1967, s. XXX
KAPLAN, Michel, Bizans’ın Altınları, Çev. hsan Batur, stanbul 2001
KARAKÖSE, Hasan, Ortaça Tarihi ve Uygarlı ı, Ankara 2002
KOMSYON, “Bezs / Cami Maddesi” , Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, C.
4, stanbul 1986, Milliyet
KOMSYON, “Bizans Sanatı Maddesi” , Sanat Ansiklopedisi, C. 1, stanbul 1998
KOMSYON, “Rum Maddesi” , slam Ansiklopedisi, C. 9, stanbul 1964
KOMSYON, “Saray Maddesi” , Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, C. 20,
stanbul 1986, Milliyet
KOMSYON, “Saray Maddesi” , slam Ansiklopedisi, C. 10, stanbul 1966
KOMSYON, “Saray Maddesi” , Meydan Lorousse Ansiklopedisi, C. 10, stanbul
1979
KÖPRÜLÜ, M. Fuad, Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri,
stanbul 1986
LEMERLE, Paul, Bizans Tarihi, Çev. Galip Üstün, stanbul 2004
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 133/140
119
LEVTCHENKO, M. V. , Kurulu undan Yıkılı ına Kadar Bizans Tarihi, Çev.
Maide Selen, stanbul 1999
MULLET Margaret and Roger Scott, Byzantium And The Classical Tradition,
T.T.K. Kütüphanesi 1981
NICOL, Donald M. , Bizans’ın Soylu Kadınları On Portre 1250 – 1500, Çev.
Özden Arıkan, stanbul 2001
NKETAS, Khoniates, Historia (Ioannes ve Manuel Komnenos Devirleri) , Çev.
Fikret Iıltan, Ankara 1995
OSTROGORSKY, Georg, Bizans Devleti Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, Ankara 1995
OSTROGORSKY, Georg, History Of The Byzantine State, Belgrad 1968
ORTAYLI, lber, Son mparatorluk Osmanlı, stanbul 2006
PAMUK, evket, Osmanlı mparatorlu u’nda Paranın Tarihi, stanbul 1999
PROKOPUS, Bizans’ın Gizli Tarihi, Çev. Orhan Duru, stanbul 2001
RICE, David Talbot, The Byzantines, London 1962
RICE, Tamara Talbot, Bizans’ta Günlük Ya am, Çev. Bilgi Altınok, stanbul 2001
RUNCIMAN, Steven, Haçlı Seferleri Tarihi, Çev. Fikret Iıltan, C. I, Ankara 1989
SCHLUMBERGER, Gustave, Prens Adaları, Çev. Haluk Çalayaner, stanbul,
2000
TOKALAK, smail, Bizans – Osmanlı Sentezi, stanbul 2006
UMAR, Bilge, Türkiye Halkının Ortaça Tarihi, stanbul 1998
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 134/140
120
VASILIEV, A. A. , Bizans mparatorlu u Tarihi, Çev. Müfid Mansel, C. 1, Ankara
1943
VASILIEV, A. A. , History Of The Byzantine Empire 324 – 1453 , Volüme II,
Wisconsin 1976
2. Makaleler
DEMRKENT, Iın, “1082 – 1302 Yılları Arasında Bizans – Batı likilerine Kısa
Bir Bakı” , Tarih Dergisi, S. XXXVI, stanbul 2000, s. 137 – 154
DEMRKENT, Iın, “14. Yüzyıla Kadar Balkan Yarımadası’nda Bizans
Hakimiyeti” , I. Kosova Zaferinin 600. Yıldönümü Sempozyumu (26 Nisan 1989) Bildiriler ,
Ankara 1992, s. 1 – 11
DEMRKENT, Iın, “Türk Yaamının Bizans’a Etkilerinden Birkaç Örnek” , Tarih
Boyunca Türklerde Ev ve Aile Semineri (25 – 26 Mayıs 1998) Bildiriler , stanbul 2000, s.
145 – 154
DEMRKENT, Iın, “Tatikios (Türk Asıllı Bir Bizans Kumandanı)” , Belleten, C.
LXVII, S. 248, Ankara 2003, s. 93 – 110
DEMRKENT, Iın, “Fetih Öncesinde Bizans’ın Siyasi Durumu” , 1. Uluslar arası
stanbul’un Fethi Konferansı (24 – 25 Mayıs 1996) Bildiriler , stanbul 1997, s. 32 - 40
DURU, Orhan, “stanbul Bizans’ı” , Sanat Dünyamız Dergisi, S. 69 – 70, stanbul1998, s. 57
DURU, Orhan, “Bizans aırtıyor” , Cogito Bizans, S. 17, stanbul 1999, s. 369
ERZEN, Afif, “stanbul ehrinin Kuruluu ve simleri” , Belleten, C. XVIII, S. 70,
Ankara 1954, s. 131 – 154
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 135/140
121
EYCE, Semavi, “Anemas Zindanı ve Kulesi” , stanbul Ansiklopedisi, C. II,
stanbul 1959, s. 853 – 859
EYCE, Semavi, “stanbul’da Abbasi Saraylarının Benzeri Olarak Yapılan Bir
Bizans Sarayı” , Belleten, C. XXIII, S. 89, Ankara 1959, s. 79 – 99
EYCE, Semavi, “stanbul’da Bizans mparatorları’nın Sarayı: Büyük Saray” ,
Sanat Tarihi Ara tırmaları Dergisi, S. 3, stanbul 1998, s. 3 – 36
EYCE, Semavi, “znik’te Bir Bizans Kilisesi” , Belleten, C. XIII, S. 49, Ankara
1949, s. 37 - 51
EYCE, Semavi, “Amasra Büyükada’sında Bir Bizans Kilisesi” , Belleten, C. XV,
S. 60, Ankara 1951, s. 469 - 491
IORGA, N. , “stanbul’un Zabtı Hakkında hmal Edilmi Bir Kaynak” , Çev. Fazıl
Iıközlü – Adnan S. Erzi, Belleten, C. XIII, S. 49, s. 107 – 147
IIN, Ekrem, “Bizans Yok Demekle Bizans Yok Olmaz” Prof. Dr. Semavi Eyice
le Bizans Sanatı Üzerine…, Sanat Dünyamız Dergisi, S. 69 – 70, stanbul 1998, s. 103
NALCIK, Halil, “Osmanlı Devleti’nin Kurulu Problemi” , Do u Batı Makaleler I ,
stanbul 2005, s. 120
KAÇAR, Turhan, “Ioannes Chrysostomus’un Düüü: Dou Roma Bakenti’nde
Din ve Politika” , Belleten, C. LXVII, S. 250, Ankara 2004, s. 745 – 767
KARAMUK, Gümeç, “Daılmı Roma mparatorluu’nun Alanında Roma
Zihniyetinin zleri” , Belleten, C. LXVIII, S. 253, Ankara 2004, s. 621 – 632
KÖROLU, Gülgün, “Sur çinde mparatorluk Mekanları Konstantinopolis’teki
Bizans Sarayları” , Toplumsal Tarih Dergisi, S. 152, stanbul 2006, s. 12 – 24
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 136/140
122
LAOU, Angeliki E., “Arzu, Ak ve Delilik: Bizanslıların Gözüyle Cinsel likiler”,
Cogito Bizans, S. 17, stanbul 1999, s. 187
MERSNL, Cemal, “Roma – Rum Kelimeleri” , Belleten, C. V, S. 17 – 18, Ankara
1941, s. 159 – 161
OGAN, Aziz, “Fethiye Camii” , Belleten, C. XIII, S. 50, Ankara 1949, 271 – 303
ORCASBERRO, Sophie, “Mozaiin Kısa Bir Tarihi” , Çev. Elif Göktepe, Sanat
Dünyamız Dergisi, S. 69 – 70, stanbul 1998, s. 153
RFAT, Samih, “Yitik Kente Yedi Kapı” , Sanat Dünyamız Dergisi, S. 69 – 70,
stanbul 1998
SCHWENFURT, Philipp, “stanbul’un Suru ve Yaldızlı Kapı”, Belleten, C. XVI,
S. 62, Ankara 1952, s. 261 – 267
SERTOLU, Midhat, “Bizans Sarayları ve Saray Maceraları” , Hayat Tarih
Mecmuası, C. 1 / 2, S. 12 / 1 / 2 / 3, stanbul 1976 – 1977
TOULLATOS – MILES, Dıane, “Bizans’ta Kadın Besteciler” , Çev. Asuman
Kafaolu – Büke, Sanat Dünyamız Dergisi, S. 69 – 70, stanbul 1998, 144
TURNATAR, G. Ece, “Bizans Döneminde Konstantinopolis’in aesi” , Toplumsal
Tarih, S. 12, stanbul 2003, s. 86
VIKON, Gary, “Bizans Sanatı” , Çev. Deniz Hakyemez – Yurdanur Salman, Sanat
Dünyamız Dergisi, S. 69 – 70, stanbul 1998, s. 12
3. Dier Kaynaklar
www.google.com.tr./ apel
www.turkeyistanbul.com/html/modüles.php?name
www.Tarihvakfi.org.tr/haberayrinti.asp?ID=541
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 137/140
123
www.istanbul.gov.tr/Default.a&px?pid-300
http://www.istanbulyeditepe.com/caglar-boyu-istanbul-eserleri/tekfur-sarayı.asp
http://www.istanbul.edu.tr/Bolumler/guzelsanat/bizanssanat.htm
http://www.arkitera.com/v1/haberler/2004/04/14/tekfur.htm
www.evrensel.net/01/08/24/toplum.html
www.netyorum.com/sayı/117/20030109-08.htm
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 138/140
124
EK I
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 139/140
125
EK II
8/12/2019 BİZANS İMPARATORLUĞU'NDA SARAY TE
http://slidepdf.com/reader/full/bizans-imparatorlugunda-saray-te 140/140
ÖZGEÇM
1979 yılında Elazı’da dodum. lk, orta ve lise tahsilimi tamamladıktan sonra
1996 yılında Fırat Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü kazandım. 2000
yılında lisans eitimi tamamladım. 2005 – 2006 Eitim yılında Fırat Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Genel Türk Tarihi Anabilim Dalında yüksek lisans eitimine baladım.