37

4x4 SuperSport E-Magazine 2011

Embed Size (px)

DESCRIPTION

4x4 SuperSport E-Magazine Subat 2011

Citation preview

Page 1: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

1

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

3008 DoublePage 400x260 2/16/11 2:27 PM Page 1

Composite

C M Y CM MY CY CMY K

Page 2: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

2

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

3

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

İmtiyaz Sahibi - MediaSun Org. Reklam, Yayıncılık, İletişim, Turizm San ve Tic. Ltd. Şti. adına,

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü - Umut Özgür SUNAY [email protected]

Genel Müdür Yrd. ve Digital Medya Yöneticisi - Ayşe Özden SUNAY [email protected]

Koordinatör - Bülent DEMİR [email protected]

Test Sürüş İzlenim Editörleri - Bülent DEMİR Kutsal Zafer ŞAHİN [email protected] Mehmet TIKNAZ [email protected] Uğur AYDENİZ [email protected] Çiftçiler Tic.ve San. Türk A.Ş. adına, Yazar Kurulu - Celal BULGULU - Haluk YÜCE

Muscle Car (HotRod) Editörü & Bursa Bölge Temsilcisi Serhat DURA [email protected] Motor Sporları Editörü - Mine TOKER (Rally-Sport) [email protected]

Grafik & Tasarım ve Reklam - MediaSun Tic. ve San. Ltd. Şti. Art Director - Umut Özgür SUNAY [email protected]

Genel Dağıtım - Dünya Süper Dağıtım A.Ş.

Baskı ve Cilt - Euromat Entegre Matbaacılık A.Ş.

Abone Sorumlusu - Tolga AYDENİZ [email protected]

Yönetim Adresi - Serasker Cad. Pavlonya Sok. No:29/5 Bahariye-Kadıköy, İstanbul/Türkiye Tel : 0216 347 64 63 [email protected] http://4x4supersport.com

http://mediasun.com.tr

Türkiye’de büyük illerdeki merkezi gazete-dergi satış bayileri, zincir kitap evle-rine dağıtılmakta ve satılmaktadır. Basın kanunu gereğince ulusal aylık ve süreli yayındır. Tüm yayın hakları MediaSun Org. Reklam, Yayıncılık, İletişim ve Turizm Tic. ve San. Ltd. Şti.’ne ait olup, Tüm ilanların sorumluluğu ilanı gönderen fir-malara ve ajansına, yazılardaki görüşler yazarlara aittir. İzin almaksızın yada izin alınsada tümüyle yada kısmen kopyalanamaz kullanılamaz. Firmalar araçların görünüm, donanım, fiyat ve teknik özelliklerini değiştirme haklarını saklı tutarlar.

4X4 SUPERSPORT SPONSORU - SPONSOR OF 2011

4X4 & SUPER SPORT VE MOTOR SPORLARI MAGAZINE WWW.4X4SUPERSPORT.COM YIL:4 SAYI: MART 2011/3 FİYATI:5 TL

4x4SuperSport4x4SuperSportGELECEĞİN KONSEPT SUPER SPOR OTOMOBİLLERİ BU SAHNEDE !

2011 CENEVRE MOTOR SHOW !

MediaSun|Mart 2011| Fiyatı: 5 TL

2011-MART-KAPAK.indd 1 01.01.2002 00:14:28

4x4 SUPERSPORT MAGAZINE

4X4 SUPERSPORT

DERGİMİZ

DEĞİŞMEYE VE

YENİLENMEYE

DEVAM

ETMEKTEDİR..!

GELECEĞİN SÜPER SPOR ARABALARI GELDİ..!

Saygılarımla,Umut Özgür Sunay

Bu yıl 3 - 13 Mart tarihleri arasında düzenlenen 81’nci Ulus-lararası Cenevre Motor Show fuarında tüm firmalar elekti-rik enerjisi ve tamamen geri dönüşebilir materyallerden üretilen araçlarını göz önüne seriyorlar. Bizde üzerimize düşen görevi-mizi yaparak dergimizin mart sayısında 2011 Cenevre fuarına özel olarak kapak konusu işlediğimiz geleceğin yeni super spor otomobillerine bu sebeple geniş yer ver ayırdık. Gelecekte, gelmesini beklediğimiz ve hep hayal kurularak film-lere sahne olan otomobiller Cenevre fuarında üretilebilecek ni-telikte konsept araçlar olarak sunulmakta. Bu otomobillerin bir çoğu ekolojik (çevreci araç) olarak çok yakın bir zamanda üreti-lecek olup 2011 yılında Türkiye’de de yollarda olacak. Özellikle elektrikli otomobillere sağlanan vergi avantajları sebebi ile ülke-mizde bu araçlara taleplerin artması bekleniyor.

Bu anlamda 2011 Cenevre Motor Show fuarına ülkemizde özellikle otomobil pazarına yatırım yapan holdinglerin de ilgisi oldukça yoğun durumda. Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Bilgi İletişim Grubu Başkanı Ali Koç açılış günü cenevre fuarına ziyaret ede-rek Fiat ve Ford standlarını dolaştı. Ayrıca Fiat’ın veliahtı John Elkann ve Fiat CEO’su Sergio Marchionne ile görüştüler. Bu görüşmeye, Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Otomo-tiv Grup Başkanı Cenk Çimen, Tofaş CEO’su Ali Pandır’da katıldı. Bir çok konsept aracın yer aldığı fuarda dünyadaki tüm oto-mobil firmaları çevreci ve elektirikli otomobillerini bir an önce üretebilmek için çaba sarf ediyorlar. Elektirikli ve çevreci oto-mobiller diğer otomobillere göre ilk başta muhtemelen daha pahalı olacaktır. Üretimlerinin zorluğu ve pahalı olması araçlara da ekstra bir maaliyet getirecektir. Fakat dünyadaki otomobil piyasası üretimin giderek daha çev-reci araçlara doğru kaymasıda artık kaçınılmazdır. Çünkü her geçen gün teknoloji daha çok ilerlemekte, Cenevre’de bu oto-mobillerin sergilenmesi ve yakın bir zamanda üretilecek olma-sı uzun bir zamandır dünya genelinde yaşanan petrol krizine-

de belki zamanla bir çözüm olabilir. Özellikle son zamanlarda ortadoğu ülkelerinin derinden etkilendiği ham madde ve pet-rol sıkıntısı bu araçların üretilmesi ve taleplerin artması ile za-manla biraz daha rahatlayacaktır. Bunun kısa bir zamanda ger-çekleşmesini tabiki kimse bekleyemez. Cenevre fuarında ser-gilenen araçlar bu yönde atılan adımlardan sadece bir kaçıdır. Dünyada geçmişten bu yöne petrole dayalı araçlar üretildi. Tüm dünyada milyonlarca insan bu araçları kullanmakta. Ve aynı za-manda insan sayısına göre araç sayısıda her geçen gün artmakta. Yani dünyayı kirlettik ve daha çok kirletmeye de devam ediyo-ruz. Aynı zamanda çok fazla bir ham madde tüketimi yapıyo-ruz. Çıkan petrol araçlarımızda yakılmakta ve harcanıp gitmek-te. Bence bu dünya’nın başa çıkması gereken ortak bir sorun-dur. Evet işte bu sebeple’de Cenevre’de sergilenen araçların bir an önce üretilerek tüm dünyada bu araçların kullanımları satın alınma gereksinimleri ve neden kullanılması gerektiği konusun-da çeşitli bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Elektirikli ve çevreci araçların kullanımları ile dünya iklimimiz de belki iyi-leşme gösterebilir.Halen daha 4 tekeri ve 4 lastiği olan araçlara benzin koyup kul-lanmaya devam ediyoruz. Tüm dünya bu araçlar ile zaten demir yığını haline dönmüş vaziyette. Sokak ve caddelerde egzos dumanı yüzünden nefes alamıyor kafamızı camdan çıkartamıyoruz. Hafta sonu ise bol oksijeni olan şehirden kaçmak için özel yerler aramaktayız. Bu sebeple-her şeyi ticari anlamda düşünmemek gerekiyor. Dünya’daki tüm savaşlar ve krizler ham madde eksikliği ve pet-rol yüzünden yaşanmakta işte ortadoğu’nun durumu gözler önünde bugün Libya, Fas, Tunus peki ya yarın sıra kimde..?

Ortadoğu ülkesiyiz fakat dünyadaki en pahalı yakıtı kullanıyo-ruz. Ülkemizde araç satışları rekor kırmakta. Halk bu araçlara nasıl yakıt koyup bu trafikte nereye gidecek. Ham madde sıkın-tısı varken tüm dünya petrol peşinde koşarken sizce petrol’ün ucuzlaması mucize olmaz mı?..

Page 3: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

4

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

5

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

İçİndekİler

S.34 - AUDI A3 SEDAN CENEVRE KONSEPT !

S.56 - FORD ECO BOOST ENGINER !

S.32 - BMW VISION CENEVRE KONSEPT !

S.28 - INFINITI ETHEREA CENEVRE KONSEPT !

S.27 - Lamborghini-gaLLardo-LP56 !

S.32-33 - MERCEDES HAMANN HAWK SLS AMG !

S.26 - RENAULT CAPTUR KONSEPT !

S.31 - MITSUBISHI GLOBAL SMALL KONSEPT !

S.30- NISSAN ESFLOW KONSEPT !

S.11 - YEni nESiL Kia PiCanTo !

S.35- HONDA MOTOR !

S.15 - PEUGEOT 5008 !

S.24 YEni oPEL CorSa !

S.70 - FORMULA SUPERLEAGUE !

Page 4: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

6

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

7

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

>> AUDI_A8_INTERNET ! >> 2011 CENEVRE PORSCHE ! >>2011 CENEVRE SUBARU ! >> 2011 CENEVRE VW BULLİ

HABER BAŞLIKLARIMIZDAN BAZILARI..>>

Mitsubishi Motors, Avrupa’nın en büyük otomobil çarpışma testi olan Euro NCAP’de ASX ve i-MiEV ile parlıyor. Mitsubishi Motors’un kompakt crossover segmentindeki temsilcisi ASX, tasarımındaki detaylar,

yolculukları keyifli kılan donanım özellikleri ve yakıt ekonomisine, Euro NCAP’ten aldığı 5 yıldızı da ekledi. Ayrıca Mitsubishi’nin önce Japonya’da ardından Avrupa’da satışa sunulan ilk yüzde yüz elektrikli modeli i-MiEV, Euro NCAP testinden 4 yıldız alarak güvenlik özellikleri ile de elektrikli otomobillerin öncüsü olma iddiasını kanıtladı. ASX ile siz ve sevdikleriniz yol boyunca güvendesiniz. Darbeye karşı güçlendirilmiş patentli RISE gövde yapısı ve sahip olduğu 7 adet hava yastığı ile yolculara üst düzey güvenlik sunan Mitsubishi

ASX, ön bölümünde yer alan darbe emici tasarım özelliği ile çarpışma esnasında yayalara uygulanan kuvveti de minimize ediyor. Mitsubishi ASX, Euro NCAP’ten aldığı 5 yıldızı hak etmesinde büyük rol oynayan ve kullanıcısının olası bir kaza yapmasını engelleyen aktif güvenlik özellikleriyle farkını ortaya koyuyor. HSA (Yokuş Kalkış Destek Sistemi), eşsiz yol tutuşu sağlayan ASTC (Aktif denge ve çekiş sistemi), EBD destekli ABS, fren destek sistemi ve ESS (Acil Stop Sinyal Sistemi) ASX’in güvenli bir şekilde yol almasını sağlıyor. Olası bir çarpışma anında kullanıcı ve yolcuları koruyan üstün pasif güvenlik özellikleriyle de göz dolduran ASX, sürücü diz hava yastığı dahil 7 hava yastığının yanında, darbe azaltıcı koltuk ve kafa dayama, yükseklik ayarlı ön emniyet kemerleri ve kaza anında katlanabilen direksiyon kolonu ve pedalları ile de kullanıcısına maksimum güvenlik sağlıyor.

MITSUBISHI ASX

MITSUBISHI ASX VE i-MiEV, EURO nCaP gÜVEnLiK TESTindE ParLadI

Mitsubishi ASX, Avrupa’nın en önemli güvenlik testi Euro NCAP çarpışma testinden 5 yıldız aldı. Böylece ASX’in göz alıcı tasarımı ve her ayrıntısı düşünülmüş donanım özelliklerinin yanısıra

maksimum güvenliği de tescil edilmiş oldu.

!

i-MiEV’dEn dört dörtlük güVEnlik özElliklEri..Mitsubishi Motors tarafından geliştirilerek

dünyada ilk seri üretime geçen, önce Japonya’da, şimdi ise Avrupa’da satışa sunulan ilk yüzde yüz elektrikli otomobil i-MiEV, Euro NCAP’in pasif ve aktif güvenlik gözlemlendiği testinden 4 yıldız aldı. Euro NCAP yetkililerinin açıkladığı test sonuçlarında “Gerçekleştirilen testte Mitsubishi i-MiEV’e güç sağlayan yüksek voltajlı elektrik sistemi ile ilgili hiçbir problem yaşanmadığı ve gövdede yaşanan sarsıntılardan tamamıyla izole edilmiş bataryalarda hiçbir hasar algılanmadığı” belirtildi.

i-MiEV

Olası bir çarpışma anında darbeyi algılayarak, yüksek voltaj ünitelerini otomatik olarak devre dışı bırakan i-MiEV, araç içerisinde yolculuk yapanlara maksimum güvenlik sunuyor. Ayrıca i-MiEV tüm bu işlemleri yolcuların güvenlik alanlarına ve sahip olduğu 88 adet lityum-iyon bataryaya zarar vermeden yapıyor.i-MiEV “güven”de de öncü %100 elektrikle çalışması sayesinde, sıfır karbondioksit salınım oranı ile çevreciliğini kanıtlayan i-MiEV, şehir içi kullanım için kusursuz bir teknoloji ile donatıldı. Mitsubishi Motors’un patentli RISE gövde yapısına sahip i-MiEV, 6 hava yastığı, EBD destekli ABS, fren destek sistemi ve ASTC (Aktif denge ve çekiş sistemi) ile kullanıcısına maksimum güvenlik sağlıyor.

Haberler

BENTLEY CONTİNENTAL SuPERSPORTS İLE 330,695 KM/S

hIZA uLAŞARAK BuZ ÜZERİNDE YENİ BİR DÜNYA REKORuNA İMZA ATTI.

2011 cenevre

FUArI

Page 5: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

8

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

9

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

KANKKUNEN, PIRELLI İLE BUZ ÜZERİNDE REKOR KIRDI

Bentley, Kankkunen’in başarısının şerefine 100 adet özel Bentley Continental Supersports üreterek Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergileyecek. Bu araçlar şu ana kadarki en güçlü Bentley süper spor otomobilleri olarak

yollardaki yerini alacak.

Dört kez Dünya Ralli Şampiyonu olan Finli pilot Juha Kankkunen 275/40 R20 ölçüsündeki Pirelli Sottozero Serie II kış lastikleri ile

donatılmış olan Bentley Continental Supersports ile 330,695 km/s hıza ulaşarak buz üzerinde yeni bir Dünya Rekoruna imza attı.

Pirelli lastikleri dünyanın önde gelen lüks ve süper spor otomobil markalarının öncelikli tercihi olmaya devam ediyor. Bunlardan biri de İngilizlerin asil markası Bentley. Tüm zamanların en iyi ralli pilotlarından biri olarak kabul edilen

Finli pilot Juha Kankkunen Bentley Continental Supersports ile yeni bir Dünya Rekoru kırdı.

Finlandiya’nın Baltık Denizi kıyısındaki 16 km uzunluğundaki 70 cm kalınlığındaki buzlu zeminde gerçekleştirilen hız denemesinde Juha Kankkunen’in kullanmış olduğu Bentley Continental Supersports, 275/40 R20 ölçüsünde Pirelli Sottozero Serie II lastiklerle her iki yönde 330,695 km/s maksimum hıza ulaştı. Böylece Guiness Rekorlar Kitabı’ndaki hızı 9

km/s aşan Juha Kankkunen ve Pirelli Sottozero Serie II lastiklere sahip Bentley Continental Supersports yeni bir Dünya Rekoruna imza atmış oldu.

dört kez Dünya Ralli şampiyonu olan 51 yaşındaki Finli pilot “Lastiklerin yapımındaki teknik gerçekten de çok iyi ve bize en zorlu koşullara dayanıklı lastiklerin nasıl geliştirildiğine dair çok iyi bir örnek teşkil

ediyor. Hız denemesini gerçekleştirmiş olduğumuz şartlar gerçekten de ağırdı ve lastikler bir hiçbir zorluk çıkartmadı. Çok soğuk hava koşulları, kaygan buzlu ve engebeli bir zemine rağmen lastikler ortama mükemmel bir şekilde uyum sağladı. Benim için çok ilginç ve farklı bir deneyim oldu” diyerek böyle bir başarıya imza atmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Haberler

Page 6: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

10

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

11

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Kia, 81. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda üç yeni modelinin prömiyerini yapıyor. B segmentinin önemli oyuncusu Kia Rio, dünya prömiyerini Cenevre’de gerçekleştiriyor. Yeni Kia Picanto, ilk kez Kore sınırlarının dışına çıkıyor. Yeni Kia Optima Hibrid modeli ise ilk kez Avrupalı otomobilseverlerle buluşuyor.

Haberler

Kablosuz internetten sonra, şimdi sıra ‘Yürüyen İnternet’te…

Audi, dünyanın yeni iletişim standardı LTE ile broadband internet bağlantısı sağlayan A8 modelini tanıttı. Hali hazırdaki 3G ve DSL’den 7 kat daha hızlı internet erişimi ve bilgi transferi sağlayan LTE’li Audi A8, seyahat sırasında online olarak HD video izleme olanağı da sunuyor.

AUDI A8

EURO NCAP’TAN INFINITI’YE GÜVENLİK ÖDÜLÜ

Infiniti “Şeritten Çıkmayı Engelleme Sistemi’’ LDP ile Cenevre’de Euro NCAP Advanced Ödülü’nü Almaya Hak

Kazandı.Infiniti’nin güvenlik konusundaki ileri teknolojik yaklaşımıyla geliştirdiği ve pek çok modelinde standart olarak kullandığı “Şeritten Çıkmayı Engelleme Sistemi/(LDP)” Euro NCAP tarafından 81. Uluslararası Cenevre Fuarı’nda Euro NCAP Advanced Ödülü’ne layık görüldü. Ödül Cenevre Fuarı’nda verilecek. Bağımsız çarpışma testi uygulayıcıları tarafından verilen 11 ödülden biri olan bu önemli ödülle ilgili açıklamada bulunan Infiniti Başkan Yardımcısı ve Infiniti Küresel Ticaret Birimi yöneticisi Toru Saito; LDP gibi yenilikçi sistemler sayesinde insanların hayatlarını olumlu yönde etkileyebileceklerine inandıklarını belirterek şunları söyledi: “Bu ödül bizi sadece daha gelişmiş güvenlik teknolojileri sunma konusunda teşvik etmekle kalmıyor aynı zamanda bizi bu teknolojileri mümkün olduğunca fazla müşteriye ulaştırma konusunda motive ediyor.

Kia’dan Cenevre Otomobil Fuarı’nda 3 Farklı Prömiyer...

Yeni Aveo Sedan 3-11 Mart tarihleri arasında ilk kez Avrupalı müşterilerin beğenisine Cenevre Otomobil Fuarı’nda sunuluyor….

• Yeni Aveo Sedan, 2011 yaz döneminde Avrupa ile eşzamanlı olarak Türkiye pazarına girecek.

2011 AVEO SEDAN !

2011 KIA PICANTO !

2011 KIA RIO !

2011 cenevre

KIA

Kia Motors Corporation Genel Başkan Yardımcısı Hyoung-Keun Lee, şunları dile getiriyor: “Kia, Cenevre’deki benzersiz ve güçlü duruşuyla üç prömiyer gerçekleştirerek markamızın tasarım alanında gerçekleştirdiği devrimi, dünya standartlarındaki mühendisliğini ve gelişmiş hibrid teknolojilerini ön plana çıkaracak. Avrupa’da ve Dünya genelinde küçük ve kompakt otomobil segmentleri, toplam otomobil satışlarında büyük bir yer tutuyor. Bu nedenle yeni Picanto ve yeni Rio modellerinin piyasaya sürülmesi Kia açısından büyük önem taşıyor. İnanıyorum ki bu yıl markamız için dönüm noktası niteliğinde unutulmaz bir yıl olacak.”Kia’nın dördüncü nesil Rio modeli, evrimi değil; devrimi sembolize eden bir araç. Tüm dünyada beğeni toplamak üzere Avrupa inceliğini Kore zevkiyle birleştirip Latin

yeteneğine de yer vererek tasarlanan Rio, belirgin ve ayırt edici bir karaktere sahip.Yeni Rio, 85 g/km’den başlayan emisyon değerleri ve 100 km’de sadece 3.2 litrelik yakıt tüketimi ile düşük kullanım giderleri ve sınıfının lideri bir CO2 emisyon seviyesi sunuyor. Ayrıca Rio, Avrupa’da elektriksiz çalışan en temiz aracı olma iddiası taşıyor. Yeni Kia Picanto büyüyen bir küçük otomobil. Bu araç görenlerde sağlamlık ve olgunluk hissi uyandıracak şekilde yeniden tasarlandı ve geliştirildi. Önceki modele kıyasla daha uzun gövdesi ve genişletilmiş dingil mesafesi ile yeni Picanto, ilk kez 5 ve 3 kapılı gövde seçenekleriyle sunuluyor. Model, şehir içi araçlarının oluşturduğu A segmentinin en iddialı araçlarından biri olmayı hedefliyor.

Yeni Aveo Sedan, 3-11 Mart 2011 tarihleri arasında Avrupalı müşteriler ile ilk kez Cenevre Otomobil Fuarında buluşacak.. Avrupa Prömiyerini Cenevre Otomobil Fuarında kutlayacak olan Yeni Aveo Sedan , dış ve iç tasarımında tamamen yenilerek kendi segmentine çok daha iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor.Yeni Aveo Sedan, 5 kişilik oturma alanı, geniş bagaj hacmi, şık ve kullanışlı iç mekanı ile geniş ailelerin büyük beğenisini kazanacak yönde tasarlanmış bir otomobil. Tamamıyla yenilenen Yeni Aveo Sedan, bir önceki versiyonuna göre boyutlarında önemli ölçüde büyüme elde etmiştir. Bagaj taşıma kapasitesi, bir önceki modele göre 102 litre artarak, Yeni Aveo Sedan’da 502 litreye gelmiştir. Yeni Aveo Sedan yenilenen bu bagaj taşıma kapasitesi ile kendi segmentinin en iddialı bagaj hacmine sahip modeli konumuna gelmiştir.

Audi teknoloji ile bir adım daha ilerledi, dünyanın LTE standartlarında internet erişimi sağlayan ilk otomobili olan A8’i geliştirdi. Bilişim dünyasında kısa bir süre sonra 3G’nin

yerini alacak LTE (Long Term Evolution) standardı, şu an kullanılan 3G ve DSL teknolojisinden daha hızlı internet bağlantısı ve bilgi transferi getiriyor. Örneğin 3G, saniyede 14.4 Mbit’lik veri transferi sağlarken, LTE saniyede 100 Mbit’lik bir erişim hızı sağlıyor. Audi mühendisleri, LTE teknolojili A8 prototipinin gösteriminde araçta online olarak HD video izledi. Alcatel-Lucent işbirliğiyle gerçekleştirilen bu prototip, birkaç yıl içinde Audi modellerinde kullanılmaya başlanacak. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Audi Teknik Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Michael Dick, “LTE teknolojisini seri üretimde

kullanmak için çalışmalarımız hızla devam ediyor” dedi. Teknoloji ile bir adım önde mottosuna bağlı olarak tasarlanan Audi A8 modeli, mevcut 3G alt yapısı ile uyumlu olarak çalışan bir bütünleşik WLAN hotspot (kablosuz erişim alanı) özelliğine sahip dünyadaki ilk otomobildir. MMI Navigasyon Plus’a entegre olarak gelen UMTS modülü, 3G erişimli bir SIM kart aracılığı ile, kablosuz modem işlevi görerek araç içerisinden ipad, diz üstü bilgisayar gibi taşınabilir elektronik cihazların internete bağlanmasını mümkün kılıyor. Bu sayede Audi A8 müşterileri trafikte de internet keyfini yaşayabiliyorlar. Bu teknoloji aynı zamanda Audi model ailesinin en yeni üyeleri olan Audi A7 Sportback modelinde sunulmakta olup , yeni Audi A6 modelinde ise tercihe bağlı olarak sunulacaktır.

Page 7: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

12

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

13

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Hyundai 2011 Cenevre Otomobil Fuarı’ndan hemen önce tamamen yeni modeli i40’ın fotoğraflarını dünya basını ile paylaşmıştı. i40, markanın yeni sloganı “New Thinking. New Possibilities” ile eş zamanlı olarak Cenevre’de ilk kez görücüye çıkacak. Hyundai’deki değişim rüzgarının ilk ipuçlarını veren i40, markanın ulaşılabilir lüks otomobil anlayışı çerçevesinde, “Modern Premium” konseptinin yüzü olacak.

hYuNDAI YENİ YILDIZIYLA CENEVRE’DE; hYuNDAI i40

Hyundai i40, markanın Avrupa Pazarı için özel olarak hazırlamış olduğu ilk D Segmenti otomobili. Otomobilin motor

seçenekleri, teknolojisi ve donanım seviyesi tamamen Avrupa Pazarı’na uygun olarak geliştirildi. Cenevre’de ilk olarak station versiyonu sergilenecek otomobilin sedan versiyonu ise yılın son çeyreğine doğru satışa çıkacak. Hyundai’nin en güncel modeli olan i40, Almanya Rüsselsheim’daki Ar-Ge merkezinde geliştirildi. Akıcı Hyundai tasarımına sahip i40, markanın karakteristik altıgen ön dizaynını taşıyor ve bu tasarımı mücevher görünümündeki farlar tamamlıyor. Ön kısımdaki karakteristik çizgiler, akıcı tasarım ile arka kısma kadar uzanarak i40’a göz alıcı bir görünüm kazandırıyor. Hyundai’nin “Herkes İçin Ulaşılabilir Premium Otomobiller” söylemini doğrular

şekilde i40’ın sınıfının çok üzerindeki donanım seviyesi, D Segmentine yeni bir boyut kazandırıyor. Elektrik kontrollü ve ısıtmalı koltuklar, Hyundai i40’da hem ön hem de arka koltuklarda bulunuyor. Isıtmalı direksiyon ve otomatik ön cam buğu çözücüsü ise i40’ın D segmentine kazandırdığı yeni donanımlar. Modern Premium konsepti, i40’ın motor seçeneklerinde de göze çarpıyor. 1.7 litrelik dizel motor, kilometre başına 113 gramlık karbondioksit gazı salınımı ile sınıfının en çevreci motoru ünvanını hak ediyor. i40’da aynı zamanda 1.6 litrelik benzinli motor seçeneğide sunuluyor. GDI teknolojisine sahip benzinli motor da düşük tüketim değerleri ile dikkat çekiyor. Hyundai Motor Europe Kıdemli Başkan Yardımcısı ve COO’su Allan Rushforth, i40 ile ilgili yaptığı açıklamada; “Ulaşılabilir fiyata daha fazlasını

sunmak Hyundai için her zaman geçerli bir anlayış olmuştur. Şimdi bunu “New Thinking. New Possibilities” sloganımız ile pekiştiriyoruz. i40, segmentinde ulaşılabilir fiyata, daha üstün donanımlarla satışa sunulan premium bir otomobil olarak, bizim bu söylemimizi en iyi şekilde doğruluyor. Etkileyici tasarımı, yüksek donanım seviyesi ve segmentine çağ atlatan teknolojisi ile i40, rakiplerinden kolayca ayrılıyor” dedi. Hyundai i40, Cenevre Otomobil Fuarı’nda sahneyi markanın 1+2 kapı konseptinde tasarladığı ve yılın ikinci çeyreğinde Avrupa’da satışa sunulacak olan Veloster ile paylaşacak. Aynı zamanda Hyundai, fuarda Curb Konsepti’ni de sergileyecek. Daha önce Dünya Prömiyeri’ni Detroit’te gerçekleştiren her iki model de Avrupa’da ilk kez Cenevre’de sergilenecek.

Haberler

“YENİ IMPREZA” “SPORTS COuPE” VE “TREZİA” MODELLERİ İLE

CENEVRE FuARI’NDA!

Subaru 81’inci Uluslararası  Cenevre Motor Show’ da  tanıtacağı yeni araçları ile adından söz ettirmeye hazırlanıyor.

Japon endüstri devi Fuji Heavy Industries tarafından üretilen ve Bayraktar Grubu tarafından Türkiye’ye getirilen Subaru’nun çevre dostu yenilikçi modelleri ile 81’inci Uluslararası Cenevre Motor Show’a damgasını vuracak. Tamamen değişen tasarımı ile

“Subaru Impreza Konsept” modeli ve bu yıl Avrupa’da satışa sunulacak yeni mini MPV modeli “Subaru Trezia” otomobil meraklılarıyla buluşacak. Fuarda aynı zamanda Toyota Motor Corporation ile yapılan ticari ortaklık çalışması dahilinde geliştirilen “Yeni Subaru Arka Tekerlekten İtişli Spor Otomobil Teknolojisi Konsepti”de tanıtılacak. Cenevre’de sergilenecek diğer modeller arasında Subaru ürün gamında yer alan Legacy, Yeni Forester ve Outback’de yer alıyor. “Confidence in Motion’’ sloganıyla üretim felsefesini değiştiren Subaru’nun, “çevreci” ve “sıra dışı sürüş performansı”nı bir arada sunan yeni modelleri 81’inci Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılıyor. Fuarda Subaru’nun Avrupa pazarı için geliştirilen ve “Kompakt Şık Wagon” olarak tanımlanan yeni modeli “Subaru Trezia”nın Avrupa prömiyeri yapılıyor. Subaru’nun yeni marka stratejisi kapsamında “Güvenli ve keyifli sürüş” sloganıyla tasarladığı konsept otomobili “Subaru Impreza Konsept” görücüye çıkıyor. Fuarda aynı zamanda Toyota Motor Corporation ile yapılan ticari ortaklık çalışması dahilinde Subaru’nun benzersiz boxer motor teknolojisi ile geliştirilen “Subaru Arka Tekerlekten İtişli Spor Otomobil Teknolojisi Konsepti” de tanıtılıyor.Subaru Impreza Konsept otomobili farklı tasarımıyla dinamizm ve zarafeti bir arada sunuyor. Geniş bir kabine sahip olan Impreza birden çok kameradan oluşan yeni bir teknoloji kullanılarak oluşturulan sürüş emniyet sistemine sahip olacak.

2011 cenevre HYUnDAI

2011 cenevre SUBArU

Page 8: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

14

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

15

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

2011 cenevre Fuarı’nda Peugeot!

Haberler

Peugeot’nun rekorlar yılı olan 2010’da başlayan atağı Cenevre Otomobil Fuarı’nda yeni 308’in dünya prömiyeri, yeni 508 modeli ve yeni çevre teknolojilerinin lansmanı ile birlikte devam ediyor. Yeni 508 ve 308 modelleriyle sunulan mikro-hibrid e-HDi, 3008 HYbrid4 ile dünyanın ilk dizel hibridi ve i0n% 100 elektrikli araç ile Peugeot’nun yeni çevre teknolojileri Cenevre Otomobil Fuarı’nın parlayan yıldızları olacaklar.

REKORLAR YILI 2010

200. yaşını kutladığı 2010 yılında Peugeot % 16,3 artarak 2 milyon 142 bin adede ulaşan dünya satışlarıyla tarihi bir rekora imza attı. 2010 yılında tüm dünyadaki en büyük Fransız otomobil markası unvanını korurken gerek dünya (9.) gerekse avrupa (4.) satışları sıralamasında bir üst sıraya yükselme başarısını gösterdi.Peugeot 2010 yılında herkes tarafından büyük ilgi ve beğeni gören RCZ lansmanını yaptı. Ayrıca çevreci teknolojilerdeki liderliğini vurgulayan % 100 elektrikli Peugeot i0n’ların ise ilk teslimatlarını gerçekleştirdi. Çin’de 408 ve Brezilya’da pick-up Hoggar örneğindeki gibi gelişmekte olan büyük pazarlarda özel modellerini satışa sunarak Avrupa dışında da etkinliğini gösterdi. Asya’da %38,9, Rusya’da %34 ve Latin Amerika’da %24 artan satışları

ile globalleşme sürecini sürdürdü.Peugeot 2011 yılında da bu dinamiği hızlandırmak için Cenevre’de yeni ürünlerini gün ışığına çıkarırken, hem çevre konusundaki liderliğini sürdürüyor hem de otomobilde yeni dönemle ilgili vizyonunu ortaya koyuyor.

ÜRÜN ATAĞI ; Üç buçuk yıllık satış dönemi ve 100’ün üzerinde ülkede 900 bin adet satıştan sonra yenilenen 308, yeni yüzüyle Cenevre Fuarı’nda dünya prömiyerinde vitrine çıkıyor. Yeni 308, Peugeot’nun yeni tasarım kodlarını ince bir şekilde bir araya getiriyor. Sedan, SW ve CC’den oluşan üç gövde tipi, siyah titanyum maskeli yeni xenon farları ve özel GTI versiyonunda olduğu gibi, her zaman dışa vurduğu dinamizmi ile daha teknolojik bir şıklığa doğru değişim gösteriyor.

Yeni 308 lansmanından beri genel kabul gören dinamik mükemmelliğini sürdürüyor olsa da, çevreye saygı konusunda şimdiden referans olmayı da amaçlıyor. 25 kg. azaltılmış ağırlığı, yuvarlanmaya karşı ultra düşük dirençli lastikleri, geliştirilmiş aerodinamiği (0,28’den başlayan Cx: sınıfında bir rekor), optimize motor seçenekleri (98-200 hp arasında 4 benzinli, 92-163 hp arasında 4 HDi motor) bu hevese katkıda bulunuyor.

Peugeot 508: İlk olarak Avrupa pazarlarında Şubat ayı başında satışa sunulan yeni 508 ile Peugeot, tarihsel segmentlerinden biri olan üst sınıf modeller segmentindeki iddiasını yeniden ortaya koyuyor. 508, Sedan (4,79 m) ve SW (4,81 m) gövde tipleri, güçleri 112 ile 204 hp arasında değişen tutumlu benzinli ve dizel motor seçenekleri ve yepyeni donanımlarıyla, dinamik, zor beğenen ve sorumluluk sahibi bir müşteri kesiminin beklentilerini karşılayan modern bir ürün gamı sunuyor. Peugeot 508 bünyesinde e-HDi (yeni nesil STOP & START) ve 2012’den itibaren dizel hibrid HYbrid4 gibi öncü teknolojileri barındırırken motor şanzıman

gruplarının, kütlesinin ve aerodinamiğinin en üst seviyeye getirilmesi ile önemli bir çevre etkinliği sağlıyor. Peugeot markasının tasarım kodlarının ilk değişimlerini taşıyan şık ve zaman ötesi tarzı, prestijli ve dinamik duruşu 508’i göz alıcı kılıyor. Geniş iç mekanı, yüksek kalitesi, donanımları, kabin konforu ve elbette ki Peugeot’nun en üstün bilgi birikiminden gelen eşsiz sürüş deneyimi 508’in üstünlüğünü gözler önüne seriyor.508’in ilk tam ticarileştirilme yılı için (2012), Peugeot üçte biri Çin’de olmak üzere tüm dünyada toplam 200 bin satış ve Avrupa pazarının M2/D segmentinde ilk üç arasına girmeyi hedefliyor.

Peugeot markasının orta üst segmentindeki yeni imajının ifadesi olan Yeni Peugeot 508, tasarımının her aşamasında ve her alanda kaliteli, yalın ve çarpıcı bir araç olarak tasarlandı. Bu imaj, yeni Nesil e-HDi teknolojisi, prestijli ve aerodinamik bir tasarım, üst düzey kalite, konfor ve eşsiz sürüş keyfi unsurlarıyla anlam kazanıyor. Yeni 508, müşterilerin bütün duyularına hitap eden modern ve geleceğe yönelik bir tasarım olarak sunuluyor. Bu göz alıcı tasarım sedan (uzunluk 4.79 m) ve SW (uzunluk 4,81 m) olmak üzere iki farklı gövde tipi ile karşımıza çıkıyor. Prestijin yeni simgesi Yeni Peugeot 508, sürücü ve yolculara sunduğu konfora katkıda bulunan yüksek teknolojik donanımlarla da asaletini sergiliyor. Versiyona göre opsiyon ya da standart olarak sunulan Türkiye

haritalı Navigasyon, Renkli Head-up Display ekranı, Dört bölgeli otomatik klima, Akıllı ışık sistemli aktif Xenon farlar, Sürüşe duyarlı yönlendirmeli farlar, Akıllı anahtar, Elektrikli park freni, Sürücü için elektrikli bel masajı, Yol bilgisayarı, JBL hi-fi ses sistemi vb. sistemler, 508’in özel karakterini daha da güçlendiriyor. Ayrıca Yeni Peugeot 508, Marka için e-HDi teknolojisi ile yeni nesil STOP & START sisteminin ilk kez kullanıldığı model oldu. Aynı zamanda hızlı, işlevsel ve sessiz çalışan e-HDi ile şehir içinde %15’e varan yakıt tüketimi ve CO2 salım kontrolü sağlanıyor.

Peugeot 508, 15 Mart 2011 tarihi itibariyle 53.000 TL’den başlayan anahtar teslim fiyatlar, Sedan ve SW olmak üzere 2 farklı gövde tipi ile Türkiye pazarına sunulacak.

Yeni Peugeot 508 modern, stil sahibi, zor beğenen, çevre koruma (düşük CO2 salımı) bilincine sahip bir müşteri kitlesi ile birlikte profesyonel müşterilerin de beklentilerini karşılamayı hedefliyor.Aktif, girişken, deneyimli, modern, statü sahibi, sorumluluklarının bilincinde olan bu tüketiciler tercihlerini; dinamik, yakıt tüketimi az, performansı yüksek, kusursuz bir güvenilirlik anlayışıyla, uzun yolculukları konforlu bir şekilde yapmalarını sağlayacak bir otomobilden yana kullanıyorlar.En üst seviyede bir mimari etkinlik elde etmek amacı ile yapılandırılan teknik tercihler, PSA Grubu’nun 3. platformu bazında yönlendirildi. 407’ye göre 9,2 cm daha uzun olan dingil mesafesi ile arkadaki yolcular için son derece cömert oturma alanı sunuldu. Şık tasarım ve daha büyük bir bagaj hacmi için 407’ye kıyasla 4,3 cm kısaltılmış olan ön dingil çıkıntısı, daha uzun arka dingil çıkıntısı ile günlük kullanımda pratiklik sağlandı. Genişlik ve yükseklik başta olmak üzere, aerodinamiğin iyileştirilmesini sağlayan boyutlar benimsenmiş durumda.

2011 cenevre PEUGEOT

Page 9: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

16

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

17

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Audi 81’nci Cenevre Uluslar arası Otomobil Fuarı’nda 3 modelinin dünya tanıtımını yaparken, yeni ürün gamının tamamını da

sergiliyor. Sportif Sedan: A3 Sedan Konsept Audi, Audi A3’ün gelecekteki modelleri baz alınarak tasarlanmış, gelişmiş teknoloji ürünü konsept aracını 81’nci Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıttı. 4 koltuklu sedan, A3 ailesinin geleceği ilgili de ipuçları veriyor. Audi A3’ün sportif ama elegan tasarımı, yekpare motor ızgarası ve son teknolojisi ürünü LED farlarıyla tamamlanıyor. Coupe görünüşlü kısa C sütunları da Audi A3’ün yan görünümüne sportiflik katıyor. Audi A3 konsept 4.44 metre uzunluğunda,1.84 metre genişliğinde ve sadece 1.39 metre yüksekliğinde. Bu boyutlar da otomobilin dinamik görünümünün de bir göstergesi. 5 silindirli turbo şarjlı motoru 408 beygir gücü üretmesini sağlıyor. 7 ileri S tronic vites de bu gücün dört tekerleğe dağıtıyor.

Üst düzey güvenlik: A8L Security Audi’nin amiral gemisi A8L’nin üst düzeyde güvenlik önlemleriyle geliştirilen modeli A8L, Cenevre’de dünyaya tanıtılacak. 5.27 metre uzunluğundaki aracın ilk bakışda standart A8L’dan bir farkı bulunmuyor. Ancak özel üretim A8 L Security’nin üretimi güvenlik nedeniyle standart A8 L’lerden farklı bir yerde yapıldı. Üretimin yapıldığı bölüme, sadece yetkili kişiler, özel kartlarını okutarak girebildi. Bu bölümde, cep telefonlarının kullanımına izin verilmedi. A8 L’nin zırhı, çelik, alüminyum, seramik ve güçlendirilmiş camdan oluşuyor. 720 kilogramlık bu zırh, aracı el bombasına bile karşı korunaklı hale getiriyor. A8L Security’nin 300 kilo gelen özel üretim camları, herhangi bir saldırı karşısında parçalanmıyor. Araçta, herhangi bir acil durumda, dışarıdan hava girişini engelleyerek aracın içine oksijen sağlayan bir sistem de bulunuyor. İçeriden bir tuşla, gerektiğinde arka kapının birkaç saniyede sökülebildiği bir acil çıkış sisteminin de

bulunduğu araçta, standart A8 L’nin tüm özellikleri de bulunuyor. Dinamizm ve Güç bir arada: RS3 Sportsback Audi’nin geleneği içinde motoru, beş silindiri ve turboşarj teknolojisi ile öne çıkan RS 3 Sportback, 2.5 litre kapasiteye sahip motoruyla, 340 hp güç, 450 Nm tork üretirken, 100 km’de sadece 9,1 litre ortalama yakıt tüketiyor. Gücün, yola yedi ileri S tronic ve quattro sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi aracılığıyla aktarıldığı RS 3 Sportback’te 19 inç jantlar ve karbon fiber takviyeli plastikten (CFRP) yapılan çamurluklar, dikkat çeken unsurlar. RS 3 Sportback, spor düğme, arka park sensörü, Delüks otomatik klima, LED gündüz farları ve xenon plus farları içeren bir dizi standart donanımla sunuluyor. Audi, müşterilere zengin çeşitli opsiyonel aksesuarlar da temin ediyor: Önde kova biçimli koltuklar, mat alüminyum görünümlü tavan rayları ve siyah ya da mat alüminyum stil paketleri.

AUDI A8L

AuDI’DEN DİNAMİZM, GÜVENLİK VE ÖNGÖRÜ BİR ARADA!

Audi Cenevre’de 3 modelin dünya prömiyerini yapıyor. Uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı, Audi’nin 3 yeni modelinin dünya prömiyerine sahne oluyor. Dinamizmin doruğu RS3 Sportsback, lüksün üst düzey güvenlikle buluştuğu A8L Security ve markanın geleceğe dair

öngörüsü A3 sedan konsepti Cenevre’de ilk kez dünyaya tanıtılacak.

AUDI RS3_SPORTBACK2011

cenevre AUDI

2011 cenevre PORSCHE

PORSChE, LANSMANLAR,

KONSEPT ARAÇLAR VE SINIRLI SAYIDA ÖZEL ÜRETİMLERLE

CENEVRE’DE!Dünyanın en önemli otomobil fuarlarından Cenevre Otomobil Fuarı, Porsche’nin geçit törenine sahne oluyor. 3-13 Mart tarihleri arasında bu yıl 81’ncisi düzenlenen fuarda Porsche, Panamera S Hybrid, sınırlı sayıda özel üretilen 911 Black Edition ile Boxster S Black Editon’ın dünya lansmanını yapıyor. Hybrid yarış otomobili konsepti 918 RSR ve Cayman R modeli de Avrupa’da ilk kez sergileniyor. Fuarda Cayenne’den, 911 Carrera’ya kadar 11 farklı Porsche daha otomobilseverlerle buluşuyor.

2011 cenevre PORSCHE

911 BLACK EDITION

911 TURBO S CABRIOLET

911 CARRERA GTS COUPE

PANAMERA_S HYBRID

BOXSTER_S BLACK EDITION

918 RSR GT3_R HYBRID

Porsche’nin ortada motorlu, hibrid teknolojili, iki kişilik coupe modeli 918 RSR, Detroit’te düzenlenen NAIAS 2011’de (Kuzey Amerika Uluslararası Otomobil Fuarı) sergilenmişti. Bu aracın Avrupalı otomobil severlerin karşısına ilk çıkışı olacak. Porsche 918 RSR, 911 GT3 R Hybrid yarış otomobili ile 918 Spyder adlı konsept aracın bir bileşimi niteliğinde.

Haberler

İsviçre’nin Cenevre kentinde 81’ncisi gerçekleşen Cenevre Uluslar arası Otomobil Fuarı, bu yıl tam anlamıyla Porsche’nin gövde gösterisine dönüşüyor. Efsanevi Alman markası, fuarda 3 dünya lansmanı ve 2 de Avrupa lansmanı gerçekleştiriyor. “Porsche Akıllı Performansı (Porsche Intelligent Performance” felsefesiyle üretilen Cayenne S Hybrid’ten sonra geliştirilen bir başka hibrid model, 1 Mart’ta muhteşem bir törenle dünyaya tanıtıldı. Porsche’nin 4 kapılı binek modeli Panamera’nın elektrikli ve benzinli versiyonu olan Panamera S Hybrid, ziyaretçilerden ve dünya basından büyük ilgi görüyor. Porsche’nin Cenevre’deki lansmanları bununla kalmıyor. 918 Spyder’ın tasarımı ve 911 GT 3 R Hybrid yarış otomobilinin teknolojisiyle üretilen konsept 918 RSR Hyrid de Avrupa’da ilk kez görücüye çıkıyor. Alman üretici, fuarda sadece konseptleri değil, özel üretim modelleri de tanıtıyor. 1911 adet üretilen ve 911 Carrera baz alınarak tasarlanan 911 Black Edition ve Boxster S baz alınarak sadece 987 adet üretilen 320 HP’lik Boxster S Black Edition da ziyaretçileri bekliyor. 330 HP’lik Cayman R’ın da fuarda Avrupa lansmanı yapılıyor.

PORSCHE’NİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN TUTUMLUSU: PANAMERA S HYBRİD; Porsche’nin hibrit teknolojisinde yeni bir sayfa açan Panamera S Hybrid, 330 HP gücünde 3 litre hacimli benzinli motor ile 50 beygir güç üreten elektrik motorunu birleştiriyor. Toplam 380 beygirlik motoru, Michelin’in bu model için özel olarak ürettiği ve opsiyonel olarak sunulan lastiklerle 100 kilometrede ortalama 6.8 litre yakıt tüketiyor ki, bu da Panamera S Hybrid’i Porsche’nin gelmiş geçmiş en tutumlu modeli yapıyor. Sınıfındaki tüm araçları da tutumlulukta geride bırakan Panamera S Hybrid, bu özel lastikle sadece 159 g/km karbon emisyonu sağlıyor. Michelin üretimi lastik tercih edilmediğinde ise, yakıt tüketimi 7,1 lt/100 km ve karbon emisyonu da 167 g/km oluyor. 0’dan 100 kilometreye 6 saniyede çıkan ve saatte maksimum 270 kilometreye çıkabilen Panamera S Hybrid sadece elektrikli motoru veya benzinli motoru ile yol alabiliyor. Aynen Cayenne Hybrid’de olduğu gibi düşük hızlarda Panamera S de tamamen elektrik motoruyla hareket edebilecek. Ayrıca bu model, dünyada ilk kez bir araç da kullanılan “Yelken(Sailing)” sistemini kullanıyor. Panamera S Hybrid,

otoyol ya da uygun yollar gibi motorun itiş gücünün kullanılmadığı durumlarda, saatte 165 kilometreye kadar olan hızlarda, motoru kapatabiliyor. Böylece araç, asfaltta “yelken” moduna geçebiliyor. Aracın elektrik motoru, gücünü metal hidrid pillerden (NiMH) alıyor. Aracın hızlanması veya frenin kullanıldığı zamanlarda üretilen elektrik enerjisi, bu pillerde saklanıyor. Panamera S Hybrid, Haziran 2011’de satışa sunulacak.

SINIRLI SİYAH: 911 CARRERA BLACK EDİTİON; Cenevre Fuarı’nda dünya lansmanı yapılacak modellerden biri de, 345 HP güçlü ve 3.6 litre motora sahip 911 Carrera’nın baz alındığı 911 Black Edition. Cabrio ya da Coupe seçeneklerinin bulunduğu araç, tabiî ki sadece siyah renk seçeneğiyle beğeniye sunuluyor. Sadece 1991 adet üretilen ve 0’dan 100’e 4.9 saniyede çıkabilen 911 Black Edition, maksimum 289 kilometre hız yapabiliyor. 911 Carrera’nın tüm özelliklerine sahip olan bu sınırlı üretim, bu özelliğini vurgulamak için özel seri numaralara sahip. 19 inç alüminyum jantlar ve fren balatalarının da siyah olduğu modelin i döşemesi de siyah renkte sunuluyor. Modelin özel seri numarası, torpido gözünün üzerinde bir plaka üzerine yazılı… Coupe seçeneği 100 kilometrede ortalama 10.3 litre yakıt tüketiyor.

Başta gövdesi, çift egzosu, yan hava kanalları, kapı kolları olmak üzere hemen hemen her yanı siyah olan Boxster Black Edition, Almanya’da 2011 Haziran’da piyasaya çıkacak. Torpido gözündeki özel plaketiyle dikkat çeken Black Edition, Boxster S baz alınarak üretildi. 0’dan 100 kilometreye 5.2 saniyede çıkan araç, saatte 276 kilometre yapabiliyor.

SADECE 987 ADET ÜRETİLDİ: BOXSTER S BLACK EDİTİON; Özel olarak sadece 987 adet üretilen Boxster S Black Edition, 320 HP’lik motoru ve özel seçenekleriyle öne çıkıyor.

Page 10: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

18

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

19

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

2011 cenevre VW BULLİ

Haberler

ÖZGÜR OTOMOTİV Ruhu CENEVRE’DE BuLLİ’YLE

GERİ DÖNÜYOR…Orijinal modeli, Dünya’nın ilk vanı olma özelliğine sahip olan ve ruhunu bugünün Transporter modeline başarıyla aktaran Volkswagen Bulli’nin fuarda sergilenen kompakt van konsepti, tamamen elektrikli sürüş özelliğine sahip…Volkswagen’in, hiçbir otomobile benzemeyen ve özgürlüğün ruhunu temsil eden vanı Bulli, Cenevre Fuarı’nda geri dönüyor. İlk olarak 1950 yılında, yalın bir tasarımla sunulan ve ruhunu bugünün Transporter modeline kadar başarıyla devam ettiren model, ilk zamanlar T1 olarak anılıyordu. Almanların Bulli, Amerikalıların ise Mikrobüs olarak adlandırdıkları dünyanın ilk van’ı, tüm kıtalarda kullanıldı ve bu model, tüm dünyaya yayılan bir hayran kitlesi tarafından hâlâ beğeniliyor. Volkswagen şimdi, otomotiv efsanesinin orijinal kompakt formunu yeniden yorumluyor ve yeni nesil Bulli’nin formunda geleceğe gönderiyor! Araç, 1950 yılında olduğu gibi ferah, her zamanki gibi ilham verici ve hiç olmadığı kadar net bir tasarıma sahip.

2011 cenevre

SEAT

SEAT CENEVRE FuARINDA İKİ MODELİNİN

PERDELERİNİ KALDIRIYOR!

SEAT, Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda ödüllü MPV’si Alhambra’nın dört tekerlekten çekişli versiyonu Alhambra 4x4’ü ve ‘Elektrik Çağı’nın Coupe ve SUV bileşimi olan IBX konsept aracını tanıtıyor. Cazibe merkezi Ibiza ailesi ve diğer modeller de SEAT standında ziyaretçileri bekliyor

Tofaş’ın Bursa’daki fabrikasında üretilen ve “2011 Yılın Ticari Aracı” ödülü dahil olmak üzere uluslararası birçok ödüle layık görülen Yeni Fiat Doblo’nun ve yine hafif ticari araç segmentinde yeni bir sayfa açan Fiat Fiorino’nun “MyLife” adı verilen yeni özel serileri, 81. Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkacak. Türk mühendis ve işçisinin imzasını taşıyan Fiat Doblo ve Fiat Fiorino’nun “MyLife” özel serileri, Fiat Freemont başta olmak üzere tüm diğer Fiat model yelpazesiyle birlikte Fiat markasının standını taçlandıracak. Fiat Doblo’nun 90 HP’lik 1.6 Multijet motoruyla; Fiat Fiorino ise 75 HP’lik 1.3 litrelik turbo dizel motoruyla boy gösterecek.

BuRSALI FİAT DOBLO VE FİAT FİORİNO CENEVRE FuARI’NDA!

2011 cenevre F.DOBLO

TOFAŞ’IN ÜRETTİĞİ FİAT DOBLO VE FİAT

FİORİNO’NuN “MYLİFE” VERSİYONLARI CENEVRE’DE!

Fiat’ın “family space (Aile için alan sunan)” aracı Fiat Doblo’nun MyLife versiyonunda ise ESP ve yan hava yastıklarının yanı sıra, sınıfının en iyisi yakıt ekonomisi ve çevreyle dost Start&Stop Sistemi standart olarak sunulacak. Sınıfının en iyisi olarak ön plana çıkan 790 litrelik bagaj kapasitesi (Koltuklar katlandığında 3200 litre), yenilikçi çift bağlantılı süspansiyonlar ve hem dizel hem de benzinli versiyonlarda yedi koltuğa kadar oturma imkânı sunan yüksek düzeyde esnek bir iç mekân ise ön plana çıkan özellikler arasında yer alıyor.

Daha fazla konfor ve kullanışlılık odaklı donanımlara sahip olmasıyla dikkat çeken MyLife serisi, mantıklı bir iç mekân biçimiyle farklı koltuk kombinasyonlarını (Toplam on altıya varan) birleştiren özgün konsepti nedeniyle segmentinde tek olduğunu kanıtlamış bulunan Fiat’ın “free space (serbest mekânlı)” aracı Fiorino’dan başlayarak, her modelin en cazip özelliklerini desteklemek amacıyla ürün yelpazesine katılacak.

2011 cenevre F.FIORINO

2011 cenevre SKODA

SKODA’NIN YENİ KuRuMSAL YÜZÜ CENEVRE’DE SAhNE ALIYOR..

Skoda, Cenevre Motor Show’da başarılarını taçlandırırken, yeni kurumsal tasarımının tanıtımını da yapacak. Geçtiğimiz 20 yıldaki olağanüstü dinamik büyümenin ve 2010 yılında bugüne kadarki en iyi satış başarısının ardından Çek otomotiv üreticisi Skoda, satışlarını 2018 yılına kadar ikiye katlama arzusunu da içeren yeni hedefler koyuyor. Yakın geçmişteki başarılarını daha ileri büyümenin temeli olarak gören Skoda, Cenevre Motor Show’da 2. holde bulunan bin 918 metrekarelik standında, ürün gamının yanısıra markanın yeni imajını yansıtan konsept aracını da sergileyecek. Konsept araç, 2012 yılından itibaren yeni Skoda modellerinde kullanılacak olan yeni logoyu barındıracak.

SEAT, bu yıl 81’ncisi düzenlenen Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda satışa çıktığı ilk günden beri büyük ilgi gören ve ülkemize de bu yılın ilk yarısı gelmesi beklenen Alhambra modelinin dört tekerden çekişli versiyonu Alhambra 4x4 ve IBX konsept aracını ilk kez beğeniye sunuyor. Bunların dışında Ibiza ailesi, Alhambra, Altea, Leon ve Exeo modelleri de SEAT standında ziyaretçileri bekliyor. Alhambra bu kez 4 çekiyor! Yeni SEAT Alhambra 4x4, boş zaman etkinlikleri ve hobileri için geniş bir mekân sunarak aile yaşamının beklentilerini karşılamanın yanında, çok yol kat eden iş amaçlı kullanıcıların taleplerini de yerine getiriyor. Bunu dört çekişli motoruyla sportif bir sürüşle yaparken, 2,0 TDI motoruyla da daha az yakıt harcıyor. 140 HP’lik motor ve 6 ileri manuel şanzıman seçeneğiyle Avrupa’da yaz aylarında satış sunulacak Alhambra 4X4, saatte 190 km. hıza çıkabiliyor. 4.85 metre uzunluğu ve 1.9 metre genişliği sayesinde geniş bir mekân sağlayan 5 ya da 6

koltuklu Yeni Alhambra 4X4, üçüncü sırada iki yetişkin için dahi rahat bir alan sunuyor.Elektrik Çağı’nın mükemmel Cross-over’ı: IBX Concept; 4.26 metre uzunluğu, 1.8 metre genişliği ve 1.65 metre yüksekliği IBX’i hiç kuşkusuz SUV segmentine sokarken, iki kapısı, uzun tavanı ve sportif C sütunu IBX’e klasik bir Sports Coupe havası katıyor. LEAD farları, hava kanalları ve entegre sis lambaları da IBX’e spor görünüm kazandırıyor. Geniş iç hacmi tüm gereksinimleri karşılarken, aracın kompakt tasarımı da şehir içinde park alanlarına ve otoparklara kolayca sığmasını sağlıyor. IBX’in 1.62 metrelik yüksekliği de sıkışık şehir trafiğinde, daha iyi bir görüş açısı ve güvenliği sağlıyor. Sadece elektrik motoruyla, şehir içinde günlük yolculukları karşılayabilecek bir menzil olan 45 kilometre yol alabiliyor. IBX, elektrikli motoruyla atmosfere hiç karbon salmıyor. Şehir dışında da özgürlüğü, içten yanmalı motoru sağlıyor. Henüz kesinleşmese de IBX’in, SEAT’ın hali hazırda modellerinde kullandığı TSI ya da TDI motorları kullanması planlanıyor.

Page 11: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

20

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

21

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Haberler

en Hızlı ve Güçlü Maseratİ

GranCabrİo Cenevre’de boy

GöstereCek!

MASERATİ GRAN CABRIO SPORTMaserati’nin dört koltuklu ve katlanabilir tavanlı yeni

modeli Maserati GranCabrio’nun Sport versiyonu, 2011 Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez boy gösterecek. 450

HP güç üreten 4.7 litrelik V8 motor, MC Auto Shift yazılımlı 6 ileri otomatik şanzıman, daha sportif ayarlı Skyhook aktif süspansiyon sistemi ve İtalya’nın ulusal

kırmızı renklerinden esinlenerek gövde rengi seçeneklerine eklenen yeni yarış tipi kırmızısı (Rosso Trionfale) gibi yenilikler, Maserati GranCabrio Sport’un ilk bakışta dikkati çeken özellikleri arasında yer alıyor. Maserati GranCabrio Sport, yaz aylarından itibaren aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 62 ülkede satışa sunulacak.

İtalyan lüks spor otomobil üreticisi Maserati’nin GranCabrio adını verdiği ve göz alıcı tasarımıyla dikkat çeken yeni modelinin en sportif versiyonu, 81. Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez tanıtılmayı bekliyor. Maserati’nin en sportif modelleri olan GranTurismo S ve Quattroporte Sport GT’nin oluşturduğu performans ittifakının yeni üyesi olacak gösterişli model, daha fazla performans ve elbette daha sportif bir yol tutuşa sahip olarak yollara çıkacak. Maserati Quattroporte ve GranTurismo modelleri gibi Pininfarina imzası taşıyan Maserati GranCabrio Sport, 4.7 litrelik V8 motorun daha güçlü ve yakıt tüketimi yönünden daha verimli bir versiyonu ile hayat buluyor. 450 HP güç ve 510 Nm tork üreten bu motor, Maserati’nin “Sürtünme Azaltım Programı” sayesinde % 6 oranında daha fazla yakıt ekonomisi sağlayabiliyor. 285 km/s’lik maksimum hıza erişen Maserati GranCabrio Sport, MC Auto Shift yazılımıyla donatılmış 6 ileri otomatik şanzımanıyla da dikkat çekiyor. Daha sportif bir ayar sunan Skyhook aktif süspansiyon sistemine sahip Maserati GranCabrio Sport, aynı zamanda oluklu-delikli ve iki kat döküme sahip fren diskleriyle ilk müşterilerine teslim edilecek. Maserati GranCabrio Sport, görsel açıdan diğer Maserati GranCabrio versiyonlarından siyah renkli ızgara ve beyaz yan çizgilerle sarılmış siyah renkli dış kaplamaya sahip farlarıylla ilk bakışta ayrılıyor. 1950’li yılların Maserati yarış otomobillerinde kullanılan ve aynı zamanda İtalya’nın ulusal renklerinden esinlenerek gövde rengi seçeneklerine eklenen yeni yarış tipi kırmızısı (Rosso Trionfale) seçeneği de yine araçta sunulan görsel yeniliklerin arasında yer alıyor. 28 saniyede açılabilen veya tamamen kapatılabilen kumaş tavana sahip Maserati GranCabrio Sport, 2940 mm’lik aks mesafesiyle aynı zamanda sınıfının arka koltukta yolcularına en uzun diz mesafesi sağlayan modeli olarak farkını ortaya koyuyor.

450 hP’LİK MASERATİ GRANCABRİO SPORT

GELİYOR!

2011 cenevre MASERATİ

Page 12: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

22

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

23

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Haberler

2011 cenevre TOYOTA

Lider hibrid üreticisi Toyota, bu sene Cenevre Motor Show’da çevreci teknolojilerine olan güvenini bir kez daha gözler önüne serecek ve tam hibrid teknolojisinin ürün gamına yayılımına hız verecek modellerini sergileyecek. Cenevre, Toyota’nın Avrupa’daki geleceğine işaret eden Yaris HSD konsept ve dünyanın favori hibrid otomobilinin yeni versiyonu Prius+ modellerinin dünya prömiyerlerine sahne olacak.

Çevreci teknolojilerin lideri Toyota’nın 2011 Cenevre Motor Show standı kanıtlanmış tam hibrid teknolojisine ayrılacak.Tam hibrid teknolojisinin sürdürülebilir ulaşım için temel çözüm olduğuna inanan Toyota, tam Hibrid Araçlar (HV), Plug-in Hibrid Araçlar (PHV), Elektrikli Araçlar (EV) ve yakıt hücreli Hibrid Araçlar (FCHV) ile gövde gösterisi yapacak.

Avrupa’nın ilk 7 koltuklu tam hibridi Toyota Prius+

Cenevre’de ilk kez boy gösterecek bir yeni model ise Prius+ olacak. Dünyada 2 milyon adedin üzerinde satışı ile kendi başına bir marka olan tam hibrid Prius’un Avrupalı müşterilerin çok yönlü ihtiyaçlarına cevap verecek 7 koltuklu versiyonu olan Prius+, iç hacim ve yolcu kapasitesinde önemli bir artış sunuyor. Prius DNA’sının tüm özelliklerini taşıyan Prius+, aynı zamanda MPV pazarındaki 7 koltuklu araçlar içerisinde yakıt tüketimi en düşük otomobil olarak dikkat çekiyor.

TOYOTA’DAN CENEVRE’DE TAM

hİBRİD ATAĞI: PRİuS+

TOYOTA’N IN AVRuPA’DAKİ G E L E C E Ğ İ : Y A R İ S hSD KONSEPT

Avrupa’nın en büyük pazarı olan B segmentine yönelik tasarlanan Toyota Yaris HSD konsept de ilk kez Cenevre Motor Show’da sahne alacak. Toyota’nın hibrid teknolojisinin Avrupa’da daha geniş kitlelere ulaşması hedefinin önemli bir adımı olan Yaris HSD Konsept, aynı zamanda Toyota’nın geleceğe yönelik dizayn yaklaşımına da ışık tutacak.

Hibrid teknolojisinin lideri Toyota, çevreci teknolojiler konusundaki uzun yıllara dayanan deneyimini elektrikli araçlara taşıyor. Kalitesi kanıtlanmış

Hybrid Synergy Drive altyapısı üzerine inşa edilen yeni elektrikli araç prototipi Toyota iQ EV, Avrupa prömiyerini Cenevre Motor Show’da

gerçekleştirmeye hazırlanıyor. 2011 yılında Avrupa’da kiralama yöntemi ile test edilecek olan Elektrikli iQ, 2012 yılında pazara sunulacak.

Dünyanın lider hibrid üreticisi Toyota, Hybrid Synergy Drive teknolojisinden aldığı güç ile tam elektrikli araçlara giden yolda iQ modelinin elektrikli prototipini Avrupa’da ilk kez Cenevre’de görücüye çıkarıyor. Alternatif enerjilerin bir arada kullanımına imkan sunan Hybrid Synergy Drive teknolojisine sahip Elektrikli iQ, Toyota’nın kısa mesafelerde sürdürülebilir ulaşımı sağlamaya yönelik uzun dönemli vizyonunu temsil ediyor.

İnovatif teknolojileri ve akıllı tasarım detayları ile dikkat çeken iQ’nun Avrupa Prömiyeri Cenevre’de yapılacak olan ve yeni kompakt lityum iyon pil ile donatılan elektrikli prototipi de 3 metrenin altındaki uzunluğuna rağmen 4 kişilik oturma kapasitesi sunuyor. Elektrikli iQ, sıfır emisyon ile 105 kilometreye varan elektrikli sürüş menzili sunarak elektrikli araçlarda ideal çözümü sunuyor.

Tam hibrid (HV), Şarj edilebilir hibrid (PHV) ve yakıt hücreli hibrid araçlar (FCHV) paralelinde geliştirilen Elektrikli Toyota iQ, 2011 yılı boyunca Avrupa’da kiralama yöntemiyle test edilecek ve tüm mühendislik hizmetlerinin tamamlanmasının ardından 2012 yılında pazara sunulacak.

Yaris HSD ve Prius+ Dünya Prömiyerleri de Cenevre’de

Toyota, bu sene Cenevre Motor Show’da çevreci teknolojilerine olan güvenini bir kez daha gözler önüne sermeye hazırlanıyor. Toyota, Hybrid Synergy Drive teknolojisi ile donatılan yeni modelleri Yaris HSD konsept ve dünyanın favori hibrid otomobilinin 7 koltuklu yeni versiyonu Prius+ modellerinin dünya prömiyerlerini de Cenevre’de gerçekleştirecek.

TOYOTA’NIN ÜSTÜN ÇEVRECİ TEKNOLOjİSİ

ELEKTRİKLİ İQ’DA hAYAT BuLuYOR

iQ EV

YARİS HSD

PRIUS +

1979 yılından bu yana gerçekleştirilen dünyanın en zorlu rallisi ünvanına sahip Dakar Rallisi bu yıl Ocak ayında Arjantin ve Şili’de gerçekleşti. Bu maceranın Rally Raid aracı Kerax ve Sherpa oldu…Araçların ve pilotların sınırlarını zorlayan 13 etaplık Dakar Rallisi bu yıl Arjantin ve Şili’de koşuldu. 9500 km uzunluğundaki rotada 146 otomobil, 183 motosiklet, 68 kamyon ve 33 ATV 5000 km boyunca yarıştı. 1979-2007 yılları arasında Afrika’da koşulan Paris-Dakar rallisi güvenlik nedeniyle 2008 yılından bu yana kıta değiştirdi. Motosiklet kategorisinde Türkiye’yi Kemal Merkit temsil etti. Bu zorlu yarışta yarışmacılar en büyük desteği, Rally Raid aracı olarak yarışta sürekli yanlarında olan Renault Kerax ve Sherpa’dan aldılar. Doğası gereği bir arazi aracı, çekiş gücüyle benzersiz, güvenilirliğiyle eşsiz ve olağan üstü engel aşma kapasitesine sahip Renault Kerax bu yılda Dakar 2011’in vazgeçilmezi oldu. Destek için görevlendirilen araç “kurtarıcı” olarak ekiplerin rahatça yarışmaları için önemli bir hizmet sağladı ve geleneksel hale geldiği üzere Kerax’a, haşin görünümü ve olağanüstü yerden yükseklik oranıyla her yıl ralli kervanının en çok ilgi toplayan araçlarından biri olan askeri kökenli Sherpa da “eskortluk” etti.

EFSANEVİ DAKAR RALLİSİNİN KuRTARICI

DESTEK EKİBİNİN YILDIZI RENAuLT TRuCKS’IN ARAZİ

ARAÇLARI “ShERPA” VE “KERAx” OLDu….

Page 13: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

24

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

25

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Volvo Cars, 2011 Cenevre Otomobil Fuarı’nda V60 Plug-in Hybrid’i sergileyecek. V60 Plug-in, 50 g/km’nin altında karbondioksit emisyonu ve 1.9 lt/100 km yakıt tüketimi ile üretim aşamasına çok yakın bir otomobil. Volvo Cars, İsveçli enerji tedarikçisi Vattenfall ile yakın işbirliğinin sonucu olarak, 2012

yılında yeni nesil hibrid modellerin pazardaki ilk üreticisi olacak. V60 Plug-in Hybrid, üç farklı otomobil türünün en iyi özelliklerini, tek bir göz alıcı sports wagon otomobilde bir araya getiriyor. Bu özellikler arasında, sürücünün sadece elektrikle 50 kilometreye varan menzile ulaşabilmesi de bulunuyor. Volvo Cars Başkanı ve CEO’su Stefan Jacoby; “Bu ikinci nesil hibrid, düşük karbondioksit emisyonu ile sürüş keyfini birlikte isteyen, kararlı ve seçici müşteriler için mükemmel bir seçim,” diyor. D5 motor ve elektrikli arka aks V60 Plug-in Hybrid’in ön tekerlekleri; elden geçirilmiş 215 beygir güce ve 440 Nm maksimum torka sahip, beş silindirli, 2.4 litrelik D5 turbo dizel motor tarafından harekete geçiriliyor. Arka aksta bulunan ERAD (Elektrikli Arka Aks Tahriki) sistemi, 12 kWh lityum-iyon akü takımından elektrik alan ve 70 beygir güce sahip bir elektrik motorundan oluşuyor. Otomobil altı ileri otomatik şanzımana sahip. Stefan Jacoby, “Otomobil tutkunlarının yeşil düşünebilmesi için gerçek bir sürüş keyfi veren, adrenalin hücumunu ellerinden almadan karbondioksit emisyonunu düşüren bir model sunmalısınız. V60 Plug-in Hybrid gerçek bir sports wagon otomobilin tüm geleneksel özelliklerine sahip. Bizim yaptığımız sadece bunlara en ileri teknolojileri eklemek oldu,” diye görüşlerini dile getiriyor.

2011 cenevre

VOLVO

V60 PLUG-IN HYRID

HaberlerVOLVO CAR CORPORATİON’DAN DÜNYA ÇAPINDA YENİ BİR İLK..

YENİ OPEL CORSA

Opel Corsa modeli kademeli bir şekilde yenilendi. İlk ye-nilik 2010 senesi başında gerçekleşen motor ve sürüş dinamikleri ile ilgili yeniliklerdi. Bu değişimle Corsa’nın

tüm benzinli motorları 2010 yılında yenilenerek tamamı Euro 5 uyumlu oldu. Performansları artarken yakıt ekonomisinde daha iddialı olan yeni benzinli motor serisini yıl sonunda dizel ecoF-LEX modeli takıp etti. Bu dizel motor 95 hp güce sahip ve Start Stop sistemi sayesinde, egzoz emisyonları ciddi oranda düşürül-müş. Şubat ayı sonu itibariyle sıra ikinci dalga yeniliklerde. Yani stil ve görünüm yeniliklerinde. Yeni Corsa’nın tasarımı mev-cut tasarım temellerine üzerine entegre edilmiş. Ön görünümü-ne daha ididalı ve daha dinamik bir ifade eklenmiş. Bu sportif dokunuş oluşturulurken, farklı pek çok tasarım yeniliğinden ve Opel tasarım dilinden faydalanılmış.

2011 cenevre

OPEL

MITSUBISHI GLOBAL SMALL

LAMBORGHINI-GALLARDO-LP560

INfINITY_ETHEREANISSAN-ESfLOw

RENAULT CAPTUR

KONSEPT

Page 14: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

26

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

27

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Konsept RENAULT CAPTUR

2011

cenevre

KONSEPT

Renault Captur’da hardtop tavan çıkarılınca ortaya karbon yapı çıkıyor.Coupe’den cabriolet’ye, kent aracından arazi aracına dönüşebilen Captur’un sportif yönünü de kelebek şeklindeki kapıları, siyah beyaz jantlara giydirilmiş 22 inçlik kalın lastikleri öne çıkarıyor. Aracın karoserinde sıcak portakal rengi kullanılırken, aynı renge aracın hem içinde, hem dışında farklı tonlarda ve farklı malzemelerde yer veriliyor. Düşük hızda yüksek çekiş sağlıyor; Renault, araçta performansı artırmak için düşük hızda yüksek çekiş sunan yenilikçi RX2 sistemini kullanırken, bu yeni kendinden kilitlemeli difransiyel sistemi, iki çekici

tekerlekten birinde yol tutuşu azaldığında, motor torkunun tamamını veya bir kısmını, tutuşu en yüksek olan tekerleğe aktarıyor. Kaygan yollarda bile sürüş emniyeti korunuyor. Renault Captur ayrıca, ön camın tepesine yerleştirilen ve sürüş yardım işlevleri ile irtibatlandırılan bir kameradan oluşan visio-system’i de sunan ilk araç. Bu yeni teknoloji sayesinde merkezi ekrana aktarılan yol görüntülerinin üzerine sentez görüntüler döşenebiliyor. Gerçek dünya algılamasını sanal unsurlarla destekleyerek güçlendirmek olan bu artırılmış gerçeklik ilkesi, güvenlik ve konforla birlikte daha huzurlu bir sürüş sunuyor.

RenAULT CAPTUR’Un ORAnLARI ve AKICI hATLARI hAReKeT ve hAFiFLiği çAğRIŞTIRIRKen, KASLI YAPISIYLA güçLü BiR ARAzi ARACInIn özeLLiKLeRini YAnSITIYOR.

Renault Captur LAMBORGHINI-GALLARDO-LP560

Gallardo LP560-4 Bicolore adıyla sunulan bu model, çift renkli gövdesiyle dikkat çekiyor. Otomobilin tavanındaki, motor bölümünün üstündeki, sütunlarındaki ve arka spoylerindeki Noctis siyahı rengi, gövde rengiyle kontrast oluşturuyor. Titanyum grisi renginde 15 kollu jantlara sahip olan Bicolore’nin kabini de bolca kullanılan deri ile daha özel hale getirilmiş. ‘Nero Persus’ deriyle kaplanan kabinde, aracın gövde rengiyle (yeşil, turuncu, mavi, gri ya da beyaz) aynı renkte olan dikişlere yer verilmiş. Otomatikleştirilmiş e-gear şanzımanla, karbon-seramik fren diskleri ve rampalarda aracın önünü kaldıran lift sistemiyle sunulan LP560-4 Bicolore’nin motoru, tek renkli LP560-4’tekiyle aynı: 560 bg gücünde 5.2 litrelik V10.

LAmBORghini, FeRRARi’nin 458 ITALiA mODeLi YOLLARA çIKTIğInDAn BeRi eTKiLeYiCiLiğini KAYBeTmeYe BAŞLAYAn gALLARDO’nUn YeniDen IŞILDAYABiLmeSi için özeL BiR veRSiYOn geLiŞTiRDi.

560 BG GÜCÜNDE 5.2 LİTRELİK V10.

Lamborghini

Gallardo LP 560

2011 cenevre KONSEPT

Page 15: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

28

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

29

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Konsept

INFINITI’DEN GENÇLER İÇİN YENİ

LÜKS OTOMOBİL YORuMu: EThEREACENEVRE OTOMOBİL FuARINDA GÜN

IŞIĞINA ÇIKIYOR..!2011 cenevre KONSEPT

Infiniti’nin mart ayında düzenlenecek Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergileyeceği konsept otomobilinin ilk resimlerini yayınlandı. eTheReA adını taşıyan otomobil, Infiniti’nin

gelecekte sunacağı kompakt lüks otomobillerin nasıl bir görünüme sahip olabileceği konusunda önemli ipuçları veren bir model.

ETHEREA; uzun dingil mesafesi ve minimum seviyede tutulan çıkıntılı gövdesi ile Infiniti’nin karakteristik kimliğini ve sportif duruşunu sergiliyor. Aracın kaputu arkadan çekişli Infiniti’ler kadar uzun olmamakla birlikte, hassas şekilde ayarlanan oranları sayesinde dengeli bir duruş sunuyor. Infiniti’nin imzası niteliğinde olan benzersiz hilal şeklindeki C sütunu ise araca dinamik ve sıra dışı bir görünüm kazandırıyor.

!INfINITY_ETHEREA

Etherea’da daha önce premium kompakt sınıfta bulunan hiç bir otomobilde kullanılmayan bir profil ile geliştirilmiş Infiniti kimliği ön plana çıkıyor.

Infiniti Başkan Yardımcısı Toru Saito: “ETHEREA, genç müşteriler için yeni bir lüks otomobil anlayışı getirecek” diyor ve ekliyor: “Bu otomobil klasik ve geleneksek lüks otomobillerin sadece daha küçük bir versiyonu olarak görülmemeli”. Ünlü tasarımcı Shiro Nakamura’nın yönetiminde tasarlanan ETHEREA: Coupé, sedan, hatchback ve hatta crossover gibi araç tiplerini son derece etkileyici bir tasarıma sahip

tek bir araçta biraraya getiriyor. 4.4 m uzunluğundaki otomobil aynı zamanda yeni yerleşim düzeni tasarımı ve kullanılan yenilikçi erişim yöntemleri sayesinde son derece kompakt bir yapıya sahip. Geleneksel Japon kültürüne özgü malzeme ve döşemelerin yüksek teknoloji ile yeniden yorumlanmış versiyonları ve ileride üretilecek modellere örnek teşkil edecek çok sayıda tasarım öğesi ETHEREA’da yer alıyor. İlk kez ‘’Essence’’ konsept otomobilinde kullanılan oldukça ayırd edici hilal şeklindeki C sütununu ETHEREA’nın en belirgin tasarım özelliği olarak karşımıza çıkıyor.

Sportif sürüş peformansının son noktası;Sementinde fark yaratan ETHEREA zarif Coupé, geniş sedan, kullanışlı hatchback ve hatta cüsseli crossover modellerinin izlerini taşıyor. Oldukça sportif bir sürüş perfomansı sunan konsept model, markanın şu anda Avrupa’da satışa sunulan tek hybrid modeli olan Infiniti M35h’de kullanılan yenilikçi elektrikli motor/çift debriyaj sisteminin Temel alındığı Güçlü ve oldukça verimli bir hybrid aktarma organına sahip olacak şekilde tasarlandı.

245 Bg üreten 2.5 litrelik 4 silindirli benzinli süperşarj motor, tüm vites aralıklarında çevik ve güçlü bir hızlanma performansı sergiliyor. Bu elektrikli motor, gerektiğinde takviye güç sağlamanın yanı sıra sessiz ve düşük hızlarda emisyonsuz bir sürüş sunuyor. Sürekli değişken

(CVT) tipteki şanzıman ise Infiniti’nin ilk önden tahrikli şanzımanı olma özelliği taşıyor.

ETHEREA hem otobanda hem de şehir içi trafiğinde hibrid avantajından en üst seviyede faydalanıyor. M35h modelinde olduğu gibi hibrid aktarma organı, diğer hibridlere kıyasla elektrik gücünden daha sık, daha uzun süre ve daha yüksek hızlarda faydalanmak üzere geliştirildi. Bunun sonucunda sürüş performansından ödün vermeden yakıt verimliliğini maksimum seviyeye çıkartılarak CO2 emisyonu azaltıldı. ETHEREA’nın bağımsız süspansiyon, rejeneratif frenleme ve gelişmiş elektrik tahrikli/hidrolik direksiyonu aracın performansı ve çevre dostu karakteri arasında sağlam bir denge kuruyor.

ETHEREA’nın gövde proje lideri ve gövde tasarımcısı Giichi Endo, ETHEREA’nın, “Beş kapılı araçlara özgü kullanışlılığa sahip olduğu halde hatchback gibi görünmeyen dört kapılı bir Coupé” olarak tanımlanabileceğini ifade ediyor. Tasarım esnasında ön planda tutulan temel hedef ise; 4.4 m sınıfındaki bir araç için gerekli olan kabin genişliğinden taviz vermeden geleneksel “çarpıcı” Infiniti görünümünü elde etmek üzere FM platformundan tamamen farklı olan yeni önden tahrikli bir yapı geliştirmekti. ETHEREA’nın geniş dört koltuklu kabini, Infiniti sahiplerinin beklentilerini karşılayacak kadar lüks bir ortam sağlıyor. Ortalama kompakt lüks otomobillerdekine

kıyasla daha yüksek konumda olan H noktası, araca giriş çıkışı daha da kolaylaştırıyor ve bu konuda rakiplerini geride bırakıyor. Dört geniş kapısı, arkadan menteşeli bagaj kapağı ve B sütununun olmaması, kabinde benzersiz bir ferahlık yaratıyor. Konsept otomobil ETHEREA’nın tasarımında Infiniti’nin öne çıkan zarif detaylarına yer verildi. Örneğin aracın farları, Infiniti’nin “yüz”ünü daha önce hiç olmadığı kadar belirgin bir şekilde gözler önüne seriyor. Zarif kıvrımlı yapıya sahip lambalar, gündüz seyir lambaları ile bir araya gelerek LED’lerden oluşan bir hilal görünümü ortaya çıkarıyor. Öne çıkan yeni farlar, Infiniti karakterinin belirgin bir unsuru olmayı hedefliyor.

Page 16: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

30

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

31

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Konsept NISSAN-ESfLOw

İki adet elektrik motoruna sahip olan konsept otomobil, arkadan itişli aktarmaya sahip. 0’dan 100 km/s hıza 5 saniyeden düşük bir sürede çıkabildiği açıklanan Esflow, pilleri tam doluyken bir seferde 240 km yol yapabiliyor. Alüminyum gövdesi, aktarma organları etrafında şekillenen otomobil, buzullardan esinlenerek renklendirilmiş. Şişkin çamurlukları ve ince farlarıyla markanın küçük SUV modeli Juke’u andıran Esflow, LED’lerden oluşan far ve stoplarla donatılmış.

Konseptin iç mekanındaysa genelde deri ve süet malzemeler kullanılmış. İdeal sürüş pozisyonu fly-by-wire direksiyon ve pedallarla sağlanıyor. Sürücü koltuğu, sürücünün otomobilin merkezinde olmasını sağlayacak şekilde konumlandırılmış.Nissan’ın elektrikli otomobili Esflow geleceği günümüze getirecek.

niSSAn, eLeKTRiKLi mODeLi LeAF’in 2011 YILInIn OTOmOBiLi (CAR OF The YeAR) öDüLünü ALmASIYLA Tüm DiKKATLeRi üzeRine çeKTi. BUnUn YAnInDA mARKA Yeni eLeKTRiKLi KOnSePTLeR geLiŞTiRmeYe De DevAm eDiYOR. BUnLARIn en YeniSi OLAn eSFLOw, SADeCe BiR AiLe OTOmOBiLinin DeğiL, SAFKAn BiR COUPenin De çevReYe

SAYgI DUYABiLeCeğinin göSTeRgeSi.

İçinde bulunduğumuz Mart ayında tanıtımı yapılacak Nissan Esflow gövde gösterisi yapıyor. 0-60 mil hızlanmasını 5 saniyeden az bir sürede gerçekleştiren Esflow, Motorshow Geneva’da otomobil severlere sunulacak. Fiyatı belirtilmeyen Nissan Esflow, bir şarj ile 150 mil yol katedebilecek. Alüminyum kompozit gövde ve lithium-ion bataryaya sahip Nissan Esflow’un üretime hazır olduğu Nissan tarafından belirtildi.

2011 cenevre KONSEPT

MITSUBISHI GLOBAL SMALL

İşte Japon üretici Mitsubishi’nin 2011 Cenevre otomobil fuarı sırasında tanıtacağı şehir otomobili konsepti. Detaylı teknik verileri henüz açıklanmayan aracın benzinli bir motorla donatılacağıysa kesinlik kazandı. İşte Japon üretici Mitsubishi’nin 2011 Cenevre otomobil fuarı sırasında tanıtacağı şehir otomobili konsepti. Detaylı teknik verileri henüz açıklanmayan aracın benzinli bir motorla donatılacağıysa kesinlik kazandı. Yuvarlak hatlarıyla oldukça aerodinamik bir yapıya sahip olan otomobilin ince yapılı

aynaları ve çıkıntı oluşturmayan kapı kolları da bu yapıyı destekler nitelikte. Son zamanların modası olan LED aydınlatma grubuna sahip aracın özellikle ön tasarımında diğer Mitsubishi modellerinin sunduğu agresiflik görülebiliyor. 1 veya 1.2 litre hacimli bir motorla donatılacağı açıklanan araçta sürekli değişken oranlı otomatik şanzıman (CVT) ve fren enerji geri kazanım sistemi bulunacak. Ortalama CO2 salınım değeri 90 gram/km’nin altında kalması beklenen aracın üretimi sırasında hafif malzemeler kullanılmış.

MITSuBIShI KONSEPT GLOBAL SMALL

PEuGEOT Ex1 ELEKTRIKLI ARAÇ ILE SÜRÜŞ KEYFI

PEUGEOUT EX1

NISSAN - ESFLOw

Peugeot’nun %100 elektrikli yeni konsept otomobili, geleceğe dönük stili ve özgün mimarisi ile yoğun sürüş hisleri sunmak

ve Markanın 200. yılını kutlamak üzere iki kişilik bir roadster olarak tasarlandı. Hızlanma konusunda FIA onaylı 6 dünya rekoru kıran EX1, %100 gerçek. Yüksek performansı, ileri aerodinamiğinden, hafifliğinden, kendisine 250 kW’lık (340 hp) maksimum kümülatif güç sağlayan iki elektrikli motorundan ve 4 tekerlekten çekiş sisteminden kaynaklanıyor. Ayrıca kısa bir süre sonra satışa sunulacak iOn ile Peugeot, elektrikli aracın gerçek yaşam ile uyumlu olduğunu da kanıtlıyor. 200 YILLIK MACERA Peugeot Markası’nın yaratıcılığının gücü, ardı arkası kesilmeyen bir fikir zenginliğine yol açıyor. En cesur, en ilginç veya en coşkulu ekipler sıra dışı bir rüya otomobili (dream-car) somutlaştırmak üzere bir araya geldiler.

2011 cenevre KONSEPT

2011 cenevre KONSEPT

Page 17: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

32

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

33

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Konsept BMw-VISION-CONNECTED-DRIVE

2011 cenevre KONSEPT

Bmw Yine çARPICI BiR KOnSePTe imzA ATTI. iKi KiŞiLiK BU FüTüRiSTiK ROADSTeR, KüçüK KAPILARI, DevASA ön hAvA giRiŞLeRi ve KOLTUKLARIn geRiSinDeKi BOmBeLeRiYLe ADeTA BiR SAnAT eSeRi giBi göRünüYOR.

BMw VISION CONNECTED DRIVE

Birbirinden tamamen ayrılmış iki adet koltuğu bulunan araç bir konseptten beklendiği gibi fütüristik bir kabine de sahip. Teknik detaylar hakkında henüz net bir bilgi verilmeyen otomobilin en büyük özelliğiyse adından da anlaşılacağı gibi hareket halindeyken

çevreyle sürekli iletişim halinde olması. Otomobilin far ve stoplarına entegra edilen kameralar, çevreyi sürekli olarak gözlemleyerek sürüş konforu, güvenlik, performans ve yakıt ekonomisi üzerinde etkili olan tüm sistemlerle iletişime geçiyor. Bu da sürüş güvenliğini artırıyor.

Connected Drive’ın bir diğer özelliği de bir asistan görevi görmesi. Nasıl mı? Emotional Browser adı verilen bir özellik sayesinde, sürücünün telefonuna kayıtlı bir randevu araç tarafından farkediliyor ve ardından da navigasyon sistemi otomatik olarak devreye giriyor. Sisteme ayrıca araç içindekilerin hobileri ve ilgi alanları da kaydedilebiliyor.

PAGANI HUAYRA fRONT RYDER

Sıradışı tasarımlarıyla dünyada ün yapan Pagani, yeni süper otomobili Huayra’yı ilk kez fuarda sergileyecek. Yukarı doğru açılan martı kanatlara sahip Huayra’da 609 beygir gücünde 6.0 litrelik motor yer alıyor. Otomobil bu sayede maksimum 360 km/s hıza ulaşabiliyor. Aracın ABD fiyatı 1.1 milyon dolar. Zonda’nın yaratıcısı İtalyan süperspor otomobil üreticisi Pagani, yeni modeli Huayra ile Amerika pazarına gireceğini müjdeledi. Firma, bayilik verilecek bölgeleri belirledikten sonra, Pagani Huayra bu yılın ortalarına doğru Amerika sokaklarında boy gösterecek.

Lüks otomobil tutkunlarının rüyalarını süsleyen, tasarımıyla segmentinde yeni bir trendin öncüsü olacak olan yeni Pagani Huayra, 700 HP güç ve 1000 Nm tork üreten, çift turbo beslemeli bir AMG şaheseri ile güçlendiriliyor.

Önden bakıldığında Zonda ile benzerliği açıkça farkedilen yeni Huayra, martı kanadı kapıları, yeniden şekillendirilen stopları ve arka görünümü ile Zonda’dan daha modern bir kimliğe kavuşmuş. Formula 1’den tanıdığımız, sürtünme katsayısını düşürüp, aracı yere daha çok bastırmaya yarayan kanatlar da, otomobilin yüksek hızlarda kontrolden çıkmasını engelliyor. Yeni Pagani Huayra’nın Amerika pazarındaki satış fiyatı ise henüz belli değil.

PAGANI huAYRA

1.1 MİLYON DOLAR !

Mercedes SLS AMG 2011 Cenevre fuarında tanıtıldı. Alman firma HAMANN, Mercedes’in süper spor otomobilini hem görünüm hem de mekanik olarak modifiye etti.Kaput, bagaj kapağı, ek hava girişleri, ön splitter, yan aynalar ve tavanda bulunan ek hava girişi karbon fiberden üretilen otomobilde 21 inç çaplı jantlar kullanılmakta. Yeniden şekillendirilmiş tampon ve çamurluklar sayesinde daha geniş bir gövdeye sahip olan otomobilin arka kısmına karbon fiberden üretilen dev spoiler ile birlikte bir difüzör eklenmiş. Egzoz sisteminin çıkışları genişletilen aracın far ve stopları da koyulaştırılmış.

MERCEDES SLS AMG hAMANN hAwK

MERCEDES SLS AMG HAMANN HAwK

İç mekanında yenilenen direksiyon simidi ve koyu renkli alüminyumdan üretilen pedal seti dikkat çeken aracın kapı eşiklerinden orta konsoluna kadar birçok yeri karbon fiberle kaplanırken koltuklar ve tavanda süet döşemeler göze çarpıyor.

Süspansiyon sistemi de alçaltılan aracın 6.2 litre hacimli v8 motoru modifiye edilerek 636 beygir güç, 680 Nm tork üretebilecek hale getirilmiş. Maksimum sürati 320 km/s olarak açıklanan Hawk 0’dan 100 km/s sürate 3.6 saniyede ulaşabiliyor.

2011 cenevre KONSEPT

2011 cenevre KONSEPT

Page 18: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

34

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

35

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Dinamizmin doruğu RS3 Sportsback, lüksün üst düzey güvenlikle

buluştuğu A8L Security ve markanın geleceğe dair öngörüsü A3 sedan

konsepti Cenevre’de ilk kez dünyaya tanıtıyor. Audi 81’nci Cenevre

Uluslar arası Otomobil Fuarı’nda 3 modelinin dünya tanıtımını

yaparken, yeni ürün gamının tamamını da sergiliyor. 4 koltuklu sedan,

A3 ailesinin geleceği ilgili de ipuçları veriyor. Audi A3’ün sportif ama

elegan tasarımı, yekpare motor ızgarası ve son teknolojisi ürünü LED

farlarıyla tamamlanıyor. Coupe görünüşlü kısa C sütunları da Audi

A3’ün yan görünümüne sportiflik katıyor. Audi A3 konsept 4.44

metre uzunluğunda,1.84 metre genişliğinde ve sadece 1.39 metre

yüksekliğinde. Bu boyutlar da otomobilin dinamik görünümünün de bir

göstergesi. 5 silindirli turbo şarjlı motoru 408 beygir gücü üretmesini

sağlıyor. 7 ileri S tronic vites de bu gücün dört tekerleğe dağıtıyor.

SPORTİF SEDAN: A3 KONSEPT

MINI Rocketman Concept’in yenilikçi karakteri, sürüş keyfi ve hafif tasarım il-kelerinin eşsiz uygulaması ve özgün iç mekân tasarımı ile tanımlanabilir. Oto-mobilin önünde, kapıların çevresinde ve iç mekânda görülebilen karbon yürü-

yen aksam yapısı, ağırlığı minimuma indiren yapının temeli oluşturuyor. MINI Rocket-man Concept, gelişmiş hızlanma kabiliyetini, 100 kilometrede sadece 3 litre ortalama yakıt tüketimi ile birleştirilmesiyle sıradışı verimliliğe ulaşmak için ideal platformu sunu-yor. Özel menteşe sistemi sayesinde, MINI Rocketman Concept'in kapıları oldukça ge-niş bir açı ile açılıyor. MINI’ye özgün tarzı yansıtan ve hafifliğiyle öne çıkan koltuklar, birçok farklı konumda düzenlenebilir. Bu da, otomobil sahiplerine iki koltuk ile maksi-mum sürüş keyfi, üç kişi için rahat bir alan veya dört koltuğun bile sığabildiği verimli bir bölüm arasında seçim yapmalarına olanak tanır. Bagaj bölmesinin hacmi, yolcu gereksi-nimlerine göre esnek bir şekilde ayarlanabilir. İki parçalı bagaj kapağı, tavana bağlı ve ol-dukça yükseğe açılan bir bölüm ve gövdeye bir çekmece şeklinde uzanan alt bölümden oluşur.

MINI ROCKETMAN

MINI ROCKETMAN

AUDI A3 SEDAN

Konsept MOTOPLuS 2011’DE hONDA RÜZGARI ESTİ..

HONDA’DAN YEPYENİ ALTI MODEL... FONKSİYONELLİĞİN SPORTİF RUHLA BİRLEŞİMİ:

CBR250R Motosiklet tutkunlarının vazgeçilmezleri arasın-da yer alan CBR250R’nin yenilenen versiyonu ilk kez Mo-toPlus 2011’de görücüye çıkıyor. 2011 model CBR250R,

CBR’nin yüksek performans, sezgisel yol tutuş dinamikleri ve ra-kipsiz kullanım kolaylığını 250cc makinesinin doğasında var olan özellikleriyle birleştiriyor. Hafif ve çok verimli motoruyla, geliş-miş şasisi ve çarpıcı tasarımıyla, çok geniş bir yelpazedeki sürücü-lere hitap eden CBR250R, yol tutuşu, kararlı ama güçlü motoru ile de motorseverleri etkiliyor. Güçlü sıvı soğutmalı 249.4cm³, üstten eksantrik milli tek silindirli motor ve güçlü torklu dört valf ile çar-pıcı hızlanma aracın en önemli özelliklerinden biri... Gençliğin ve şehrin motosikleti: PCX Ekonomik avantajları olan ve daha çok bü-yük silindirli makinelerle anılan modern görünümlü bir 125cc sco-oter isteyen sürücüler için tasarlanan PCX, fuarın en dikkat çeki-

ci modellerinden biri olmaya aday... Tam kontrol, rakipsiz konfor: CBR600F 1987’den beri motosiklet tutkunlarının en çok sevdiği modellerden biri olan CBR600F, 2011 modeliyle tam kontrol kav-ramını geri döndürüyor. Yeni CBR600F, sportif sürüş becerilerini geliştirmek isteyen yeni ehliyet sahiplerinden çok daha konforlu ve yola odaklı bir sürüş isteyen çok tecrübeli sürücülere kadar pekçok motosiklet sürücüsünü memnun etmek için geliştirildi. Kompakt, hafif, sınıfının önde giden gücü için 599cc likit soğutmalı 4 silindir-li sıralı enjeksiyon motor, motosikletinen güçlü yönlerinden biri-ni oluşturuyor. Prestijli alüminyum Mono-Backbone iskelet zarif, kullanımı kolay ve sportif şasiye katkıda bulunuyor. Ters çevrilmiş ön çatal ve yol tutuş ve rakipsiz çeviklik için alüminyum salıncak ile güçlü, güvenli frenleme için çift pistonlu kaliperi ön disk frenleri de CBR600F’nin ayrıcalıklı yapan unsurlar arasında yer alıyor.

En Son SH: SH300i Profesyonellere özel tasarlanan ve 2007’de piyasaya sürülmesinden bu yana Avrupa’da cadde-lerin tamamını kendine bağlayan SH300i’nin 2011 mode-

li, daha yüksek kalite, çok yönlü yeni tasarım ve ilk defa kullanı-lan kaliteli deri koltuğuyla fark yaratıyor. Küçük hacimli bu Scoo-ter, 279.1 ccmotoru, uzun yollarda ve otobanlarda kıvrak yol tutu-şu ile rahat ve keyifli bir sürüş deneyimi sunarak şehir içi ve şehir dışı ulaşım arayan profesyonellerin ideal motosikletiolmaya aday... Sportif ruh: CBR125R Motosiklet tutkunlarının başlangıç sınıfı olan 125cc’deki güçlü motosikleti CBR125R, yeni modeliyle fuar-da görücüye çıkıyor. Sürücülerden gelen daha sportif bir 125cc’lik motosiklet talebiyle ortaya çıkan CBR125R, 2011 modelinde tü-müyle yenilenerek yeni nesil sürücüler için ideal ilk spor motosik-let olarak kendini kanıtladı.

HONDA_ MOTOPLUS

2011 cenevre KONSEPT

2011 cenevre KONSEPT

Page 19: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

36

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

37

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Konsept LANCIA YPSILON

İŞTE YENİ LANCİA YPSİLON!Lancia markasının Chrysler ile birlikte kurmaya devam ettiği yeni otomotiv hanedanının en büyük ve önemli yeniliği, mart

ayında düzenlenecek olan 2011 Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkaıyor. ilk olarak 25 yıl önce yollarda yerini almaya başlayan Lancia Ypsilon efsanesinin 4. kuşağını temsil eden yeni model,

markanın mini amiral gemisi unvanını taşıyor.

Lancia’dan 5 Kapılı Yeni Ypsilon Sürprizi!

Bugüne kadar 1.5 milyon adetten fazla üretilen Lancia Ypsilon ailesinin son üyesi, gerek Lancia Delta’yı andıran tasarımı gerekse teknolojik özellikleri ve daha fazla konfora imkan veren sürüş yapısıyla dikkat

çekiyor. Avrupa ülkelerinde Haziran ayından itibaren satışa sunulması planlanan Yeni Lancia Ypsilon, tarihinde ilk defa 5 kapılı olarak yollara

çıkacak olmasıyla da farkını ortaya koyuyor.

İtalya’nın aristokrat otomobil üreticisi Lancia’nın lüks küçük sınıfta yer alan modeli Ypsilon’un yeni nesli, Cenevre Fuarı’nda resmen tanıtılmayı bekliyor. 2011 yılında 25. yaşını kutlayan ve günümüze kadar olan süreçte 1.5 milyon adetten fazla satılan

Lancia Ypsilon’un tamamen yenilenen versiyonu, 4. nesil model serisi olarak üretim bantlarından inecek. Lancia’nın “mini amiral gemisi” unvanını taşıyan yeni Ypsilon, ilk defa 5 kapılı üretilecek olmasıyla çok açık biçimde farkını ortaya koyacak. Kalabalıktan ayrışmak isteyen, aynı zamanda da keyifli ve konforlu gündelik

kullanım sunan bir otomobile sahip olmak isteyen titiz müşteriler için tasarlanan yeni Lancia Ypsilon, Avrupa’nın her yerinde gözünü

alternatif “bonus” şehir otomobili olabilme hedefine dikiyor. Ancak potansiyel bir müşteriyi cezbetmek için günümüzde ürünün bizzat kendisinin tek “bonus” öge olmadığı da unutulmamalıdır. Bu nedenle Lancia, pek çok farklı müşterinin isteklerini, ihtiyaçlarını ve beğenilerini karşılayacak önemli özelliklerle Yeni Lancia Ypsilon’u şekillendiriyor.Nihayet 5 kapılı olmasına karşın sadece 3.84 metre

uzunluğundaki Yeni Lancia Ypsilon, otomobil pazarının en son trendlerine uygun olarak tasarlanmış olmasıyla dikkat çekiyor.

Yerini alacağı model ile aks mesafesi aynı olsa da ön camın daha fazla burun kısmına doğru taşınması, burun kısmının daha kısa olması, bagaj bölümünün daha geniş şekillendirilmesi gibi aksiyonlar aracın genel görünümüne katkı sağlayan belli başlı unsurların arasında yer alıyor. Yerini alacağı modele göre 6 santimetre daha uzun ve 2 santimetre daha alçak yapılı Yeni Lancia Ypsilon, yeni arka kapılarının etkisiyle Lancia Delta’yı andıran daha zarif bir siluete kavuşuyor. Keskin uçlu yeni tip

ızgara ve ön far grubu, gövdeyi şekillendiren kavisli çizgiler, LED aydınlatmalı arka far grubuyla Alfa Romeo modellerini andıran

biçimde C sütununa gizlenmiş arka kapı kolları gibi detaylar ilk bakışta Yeni Lancia Ypsilon’un tasarımında dikkat çeken

unsurları oluşturuyor. 3 kapılı görünümlü şık bir 5 kapılı küçük hatchback olarak yollara çıkacak olan Yeni Lancia Ypsilon, aynı

anda iki gövde rengi seçeneğine sahip olabilecek şekilde üretilecek olmasıyla da trendlere hitap edebilecek.

2011 cenevre KONSEPT

KIA RIO

YENİ KIA RİO CENEVRE’DE !

Satışa sunulduğu tüm ülkelerde son derece yüksek satış adetlerine ulaşan bir önceki nesil Rio’dan çok daha büyük hedeflerle yola çıkmaya hazırlanan yeni Rio, 3 kapı, 5 kapı ve sedan olmak üzere 3 farklı gövde tipiyle satışa sunulacak. Yeni Kia Rio’nun uluslararası lansmanı 01 Mart tarihinde Cenevre Otomobil Furarı’nda gerçekleştirilecek. Eski modele kıyasla 55 mm daha uzun ve 15 mm daha alçak olan yeni Rio’nun dingil mesafesi 70 mm artırılarak 2,570 mm’ye çıkarılmış. Yolcular için çok daha geniş bir yaşam alanı sunan yeni Rio’da ayrıca bagaj hacmi de artırılarak hatchback versiyonda 292 lt, sedan versiyonda ise 390 lt.’ye çıkarılmış. Yeni Rio, farklı pazarlardaki ihtiyaçları karşılamak amacıyla 1,1 lt. dizelden 1,6 lt. benzinliye kadar farklı motor

seçenekleri ile pazardaki yerini alacak. Yeni Rio ayrıca, 2012 yılından itibaren sadece Avrupa’da 1,2 lt. turbo benzinli direk enjeksiyonlu yeni bir motor ile de pazara sunulacak. Kia Motors Denizaşırı Ülkeler Pazarlama Direktörü Soon-Nam Lee yaptığı açıklamada, “ Bu yeni model, Kia’nın geleceğe doğru attığı önemli bir adım. Rio modelimiz her zaman son derece başarılı bir modeldi. Şimdi tamamen yenilenen Rio ile çıtayı daha da yükseltiyoruz. İnsanlar bu araca sahip olmayı arzulayacaklar.” diye konuştu. 2005 yılındaki lansmanından bugüne kadar tüm dünyada 860,000 adetten fazla satılan Rio, Kia markasının 219,00 adetlik satışla 2010 yılından beri denizaşırı pazarlardaki en fazla satılan 3. modeli olma özelliğini de taşıyor.

Kia’nın merakla beklenen B segmentindeki modeli Rio’nun ilk resmi fotoğrafları yayımlandı. çarpıcı ve güçlü tasarımıyla yeni Rio, Kia’nın yeni tasarım anlayışının en son temsilcisi oldu.

2011 cenevre KONSEPT

2011 cenevre KONSEPT

VOLKSwAGEN-XL1

Konsept olarak tanıtılan Volkswagen XL1, 3.970 mm boya, 1.682 mm ene ve 1.184 mm yüksekliğe sahip, aks mesafesi 2.224 mm. Arabanın kasasında kullanılan karbon fiber ile güçlendirilmiş polimer parçalar sayesinde ağarlığı sadece 795 kg. Elektirikli ve dizel motorun entegre çalıştığı motor sayesinde 100km’de 0.9 litre yakıt tüketiyor. Sadece elektirik ile 35 km yol yapabiliyor. 1.6 litrelik 48 beygir gücünde 120 Nm tork üretebilen motora sahip, buna elektirikli motor entegresi 27 beygir güç ve 100 Nm tork katkıda bulunuyor. 7 ileri vitesli yarı otomatik şanzumana sahip. Maksimumda 160 km/s hıza erişebilen yeni XL1 Concept, 0-100 km/s hızlanmasını 11.9 saniyede tamamlıyor.

Bu verileri kazanabilmesi için arabanın ağarlığının az olmasının yanı sıra aerodinamikleri iyileştirilerek maksimum performans sağlamak hedeflenmiş. Bunun için, arabanın genel yapısı köşeli hatlar yerine rüzgar sürtünmesi gerçekleştirmeyecek olan yuvarlak hatlar seçilmiş, geniş ve kesintisiz cam yüzeyler bunu desteklerken, arka tekerlekler kapalı tutulmuş. Dış dikiz aynaları yerinede kamera sistemi tercih edilmiş.

Vw xL1

Page 20: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

38

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

39

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

ADVERTORIAL

ÇİFTÇİLER TİCARET VE SANAYİ TÜRK A.Ş.

ÇİFTÇİLER SİGORTA ARACILIK HİZMETLERİ A.Ş.

SİGORTA VE KASKO HİZMETLERİ MÜDÜRÜ HALUK YÜCE,

ÇİFTÇİLER TİC. VE SAN. T.A.Ş. SATIŞ SONRASI HİZMETLER MÜDÜRÜ CELAL BULGULU

Page 21: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

40

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

41

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

>>CELAL BULGULU SATIŞ SONRASI HİZMETLER MÜDÜRÜ

Merhaba,Sizlere bu sayımızda kullanmış olduğunuz 4x4 araçların üzerindeki komponentlerin neler oldukları ve ne işe yaradıkları hakkında ki bilgilere devam ederek aracınızı daha doğru ve bilinçli olarak kullanmanıza katkıda bulunmaya çalışacağım. Bu hafta orta diferansiyel kilidi ve diferansiyel kilitlerini tanıtacağım.

Orta diferansiyel kilidiOff-road şartlarında orta diferansiyel görev yapmaya devam ederek hareketi kolay dönen, yani sürtünmenin daha az olduğu tekerleğe iletmeye devam edeceğinden, 4 tekerden herhangi biri boşta (havada)kaldığında tüm gücü buraya ileterek diğer tekerlerin durmasına dolayısıyla takılmasına sebep olacaktır.İşte bunu önlemek için off-road şartlarında orta diferansiyeli kilitlemek mümkündür. Orta diferansiyel bazı araçlarda araç içinde bir kolla kilitlenir, bazı araçlarda da örneğin (Grand Cherokee) bu işlem otomatik olarak gerçekleşmektedir.Orta diferansiyelin kilitlenmesiyle ön ve arka şafta güç ve hareket %50-50 olarak dağıtılır.Böylece sadece arka veya ön tekerlerin yola temas etmesi aracın ilerlemesine yeterli olur.Orta diferansiyelin kilitli olduğu bu durumda genellikle asfalta çıkılmaması gerektiği ,sürücülere bir uyarı ışığıyla hatırlatılır.Aksi taktirde aracın aktarma organlarında bir kasılma oluşacaktır.Diferansiyel kilitleri Orta diferansiyel kilitlenebiliyorsa tabiî ki ön ve arka diferansiyellerde kilitlenebilir. Bazı araç üreticileri ve kullanıcıları diferansiyel kilitleri konusunu desteklerken bazıları da karşı çıkmaktadır.İşin aslı, doğru dozun doğru zamanda kullanılması gerektiğidir.Saplandıktan sonra diferansiyeli kilitlemek yeri daha fazla kazıp,daha kötü saplanmamıza sebep olabilir.Ama off –road kullanımı normal kullanımdan daha fazla dikkat ve planlama isteyen bir teknik olduğundan,olumsuz noktalarına dikkat edildiği taktirde diferansiyel kilitleri faydalı bir bir şekilde kullanılması doğrudur.

SaygılarımlaCelal BulguluÇiftçiler T.A.ŞS.S.H Müdürü

>>ASLAN ARSLAN

Advertorial

>>HALUK YÜCE SİGORTA VE KASKO HİZMETLERİ

Merhaba, Geçen sayımızdan kaldığımız konuya devam edersek,aracınızın bir hasarı olduğunda sigorta şirketimizi aramış ve aracınızı Yetkili servise çektirmek için Sigorta şirketinin 444 ‘lü telefonunu arayarak, çekici istemiştik. Sigorta şirketine yapılacak Hasar ihbarı için yine aynı telefondan yararlanabilirsiniz. İhbar anında sizden istenecek bilgiler: Poliçe numarası, Hasar Tahmini hasar miktarı , Sigortalı telefon veya irtibat kurulacak kişi telefonu, Oto hasarlarında servis adresi ve telefonu Bu işlemi sigorta şirketlerinin anlaşmalı yetkili servislerine gittiğinizde servis hasar sorumluları sizin için yapacaktır.Aracınızın tamirinin anlaşmalı servis ve tamirhanelerinde yapılmasını tercih ettiğiniz takdirde bu servislere hiçbir ödeme yapmadan zararınızı giderebileceksiniz. Servisin sizden isteyeceği belgeler şunlardır; Çarpma -Çarpılma Hasarları, Trafik kazası tespit tutanağı, zabıt tutturulmadıysa sürücünün detaylı beyanı , Alkol raporu, Ruhsat fotokopisi ,Ehliyet fotokopisi , D/M (dain-i mürtehin)varsa ilgili kurumdan alınacak muvafakatname , Aracın hasarlı haliyle çekilmiş fotoğrafları , Vergi kimlik numarası . Aracın çalınması ve çalındığı günden itibaren 30 gün içinde bulunamaması durumunda; Karakol müracaat tutanağı (tasdikli örneği), Karakol bulunamadı yazısı (tasdikli örneği), Oto hırsızlık masasından bulunamadı yazısı(tasdikli örneği), Çalınmıştır kaşeli ruhsat aslı, Maliyeden borcu yoktur yazısı(tasdikli örneği) , Maliyeden silindi belgesi(tasdikli örneği), Poliçe ve makbuz asılları, Aracın tüm anahtarları (asıl ve yedek), D/M (dain-i mürtehin ) varsa ilgili kurumdan alınacak muvafakatname, Vergi kimlik numarası , Vekaletname (örneği şirketimizden alınacaktır) Radyo Teyp çalınması halinde, poliçenizdeki radyo teyp için verilmiş sigorta teminatı sona ereceği için yeniden radyo teyp monte etmeniz halinde poliçenize ek teminat eklenmesi için acenteniz ile irtibat kurunuz. Karakol müracaat ve görgü tespit tutanağı, Ruhsat fotokopisi, D/M (dain-i mürtehin) varsa ilgili kurumdan alınacak muvaffakatname, Vergi kimlik numarası. Kazasız günler dilerim, Haluk Yüce Çiftçiler Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş

Çiftçiler 2. elde konsinye olarak alınan araçlar, sözleşme tarihinden itibaren şirke-timizin anlaşmalı olduğu sigorta şirketleri tarafından oluşabilecek kazalar ve ha-sarlar için güvence altına alınmaktadır. Kötü hava koşullarında araçlarınızı kapalı hangara alma olanağımız mevcuttur.

2011 GRAND CHEROKEE_

2011 GRAND CHEROKEE_MOTOR

ORTA DİFERANSİYEL KİLİDİ_

Orta diferansiyelin kilitlenmesiyle ön ve arka şafta güç ve hareket %50-50 olarak dağıtılır.

SİGORTAMIZ KAPSAMINDA BULUNAN MİSAFİR ARAÇLAR_

Page 22: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

42

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

43

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

HER TÜRLÜ OLAYA KARŞI ARACINIZ SİGORTAMIZ KAPSAMINDADIR.

Çiftçiler Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş, ; grup şirketlerine yönelik sigortalama faaliyetlerinin yanı sıra, müşterilerine de çağdaş ve güvenilir sigortacılık hizmetleri vermekte, değerlerini güvence altına almak isteyenlere geniş ürün yelpazesi ile profesyonel sigortacılık ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.

Kasko ve trafik sigortalarında uzmanlaşan Çiftçiler Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş, bireysel ve kurumsal müşterilerinin karşılaşabileceği tüm riskleri güvence altına almakta ve müşterilerine başta Oto kaza olmak üzere Oto kaza dışı, Yangın, Nakliyat, Mühendislik, Sağlık olmak üzere sek-törün tüm branşlarında ve hasar işlemlerinde tam ve eksiksiz hizmet vererek , Konut Sigortası, İşyeri Sigortası, Nakliye sigortası gibi, sigorta şirketlerinin sunduğu her alanda çalışmaktadır.

Kazasız ve sorunsuz bir yaşam dileklerimizle,

Ç İ F T Ç İ L E R S İ G O R T A Aracılık Hizmetleri A.Ş

RİSK ALMAYIN.. Tel: (212) 275 0754 , (212) 275 0755 - 131 Fax: (212) 275 07 36

“ Çiftçiler Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş bir Çiftçiler Holding kuruluşudur. “

3. NESİL BOXER MOTORLU YENİ SUBARU FORESTER İDDİALI..!

Sürüş İzlenimleri

2011 SUBARU FORESTER - 2011 FREELANDER2 -2011 KIA SPORTAGE ; U. ÖZGÜR SUNAY

2011 DACIA DUSTER 4X4 (BOZCAADA) - 2011 FORD-ECOBOOST-ENGiNE ; BÜLENT DEMiR

2011 MERCEDES ML 300 CDI 4 MATIC - 2011 PEUGEOT PARTNER ; MEHMET TIKNAZ

<< YENİ FREELANDER2 << 4X4 KIA SPORTAGE << PEUGEOT PARTNER

<< ML 300 cDI 4 MATIc

Page 23: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

44

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

45

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Sürüş İzlenimi

2011 SUBARU FORESTER YENİLENEN MOTORU İLE SUBARU FORESTER ŞİMDİ DAHA DA İDDİALI

“YÜZDE 11 DAhA AZ YAKIT TÜKETEN YENİ NESİL BENZİNLİ BOxER MOTOR SEÇENEĞİ”

Performans, güvenli sürüş ve çevreci yaklaşımı birleştirmesiyle dünyanın ve Türkiye’nin en beğenilen otomobil markaları arasında yer alan SUBARU, FORESTER modeliyle 2011 yılında sınıfında fark yaratacak yeniliğe imza atıyor.

“ŞEhİRDEN uZAKLAŞ AMA TERK ETME”

Zarif ve kompakt tasarımı, güçlü 4X4 özellikleri ve sadece Subaru’ya özgü Boxer motoru sayesinde rakiplerinden farklı bir konumda yer alan Subaru, “Binek tipi SUV” araç sınıfında bir çığır açıyor. Diğerleri ardı ardına SUV’a benzeyen araçlar piyasaya sürerken Forester alçak ağırlık merkezine sahip simetrik AWD (Dört Tekerlekten Çekiş) sistemi sayesinde rakiplerini kıskandıracak bir üstün sürüş performansı sunuyor...

1997 yılında piyasaya çıktığı ilk günden beri güçlü, kompakt ve aynı zamanda zarif tasarımı ile farklı hisler uyandıran Subaru Forester, güçlü 4X4 özellikleri ve sadece Subaru’ya özgü Boxer motoru sayesinde benim gözümde her zaman diğerlerinden farklı bir konumda yeteneklerini gizleyen ve gerektiğinde kullanan, kibar ve güçlü yapısı ile asil bir beyefendi olmayı başardı.

2008 yılında piyasaya sürülen üçüncü nesil model, Forester’ın güçlü yönüne yeni bir soluk katarken sürücü ve ailelerinin günümüzün aktif yaşam tarzına en iyi şekilde ayak uydurmalarını sağlamak amacıyla “Şehirden uzaklaş ama terk etme” konsepti altında modellerinde pek çok yenilik gerçekleştirdi. “Güven, konfor ve eğlence” öğelerini üretim konseptinin temeline yerleştiren Subaru, bu üç öğeyi dengeli bir şekilde bir araya getirmeyi başarıyor. Forester simetrik AWD sistemi ile sağlanan güvenlik hissine eşlik eden sürüş keyfine, topluma verdiği önemi yansıtan çevre dostu nitelikleri ekleyerek yeni bir döneme giriyor. Ve Subaru’nun bu yıl geliştirdiği yeni nesil bir Boxer motor son 21 yılda gerçekleştirilen en köklü değişiklik olarak kabul ediliyor. Üçüncü nesil karşılıklı yatay 4 silindirli benzinli motor Subaru’nun Boxer motor teknolojisindeki benzersiz uzmanlığının yeni bir yansıması olarak tanımlanıyor.

Page 24: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

46

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

47

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

TÜmÜYLE YEni bEnzinLi boxEr MOTOR(2.0X. 2.0XS) !

Sürüş İzlenimi2011 SUBARU FORESTER

Yenilenen Boxer motor, eski motora oranla yüzde 11 daha az yakıt tüketiyor ve tüm vites aralıklarında sağlanan yumuşak hızlanma ile üst düzey bir sürüş performansı sergiliyor. Sağlanan CO2 emisyon oranı ise Forester 2.0X (5MT) için 173g/km.

Çevre Duyarlılığını üst noktaya taşıyan motor sayesinde yakıt verimliliğinin geliştirilmesi ve gaz emisyonlarının azaltılması ile Subaru çevreye verdiği önemi açıkça gözler önüne seriyor. Yakıt tüketiminin ve gaz emisyon değerlerinin düşürülmesi için aracın gövde ağırlığı azaltılmış ve motor yapısı tekrar gözden geçirilmiş. Forester’ın “Şehirden uzaklaş ama terk etme” temel konseptini 2011 modelinde gerçekleştirmek için yeni nesil Subaru Boxer motorunun kullanılması, yenilenen süspansiyon sistemi ile üstün sürüş kontrolünün sağlanması ve kabinde gövdede bazı küçük değişikliklerin yapılması gibi üç temel alanda çok önemli yenilikler yapılmış durumda.

Model serisine göre belirleyici özellikler ise şunlar; Forester’ın 2.0X serisi mükemmel seviyede güvenlik, fonksiyonellik ve ekonomik açıdan verimlilik sunan temel bir model. 2.0XS ise Forester’ın üst düzey temel fonksiyonlarının dengeli bir şekilde sunulduğu ileri sevide bir model. Dizel serisindeki 2.0DX modeli iyi derecede yakıt verimliliğinin yanı sıra Forester’ın en iyi bilinen, üst düzey sürüş dengesi ve konfor gibi özellikleri ile ön plana çıkan temel modeli olarak tanımlanıyor. 2.0DXS ise Forester’ın dizel modeline ait tüm mükemmel özelliklerini dengeli bir şekilde bir araya getiren gelişmiş bir model.

Kompakt gövde boyutlarının korunduğu yeni Forester; konforlu kabini, minimum dönüş yarıçapı, geniş görüş açısı, araca kolayca giriş çıkışı sağlayan kullanışlılık odaklı özellikleri ile “En iyi tasarıma sahip araç” olarak tanımlanıyor.

Yaklaşma ve ayrılma açılarının geliştirilmesi ile sürüş performansı da artırılan aracın 215 mm*’lik yoldan yüksekliği ile engebeli veya karlı yol koşullarında SUV araçlarına özgü performans sunularak tüm yol koşullarında daha güvenilir bir sürüş performansı elde edildi.

Kapıların çerçevelere bağlanmasıyla elde edilen geniş kapı mesafesi, artırılan kapı açılma açıları ve koltuk minderlerinin ideal tasarımı ile araca rahatça giriş-çıkış yapılabiliyor. Yeni tasarımla, arka koltuklara daha rahat erişim sağlanabilmesi için arka kapılar 75 derecelik açılarla açılabiliyor ve kapının kısmen açık tutulmasını sağlayan tutucu 3 konumda ayarlanabiliyor. Konforu ve güvenliği artıran tüm bu yenilikler özellikle dar park alanlarında önemli ölçüde kullanım kolaylığı da sağlıyor.

Gösterge panelinin ve yeni döşemelerin üst kısımlarında yer alan ve kabindeki sağlamlık hissini pekiştiren zarif kaplamalar. Metalik kaplama halkalarla tasarlanan ve kaliteyi ve işlevselliği artıran yeni elektrolumine göstergeler. Yolcunun tercihlerine uygun şekilde cevap vermek üzere sol/sağ tarafta ayrı ayrı faaliyet gösteren klima sistemi

Ön cam alanının genişletilmesi ve ön cam sileceğinin performansının artırılması gibi ön kaputun daha net bir şekilde görülmesi için uygulanan yöntemler ile 640 mm’lik kalça noktası sayesinde daha yüksek bir görüş noktası sağlanarak diğer araçların kolaylıkla görülebilmesi ve sürüş koşullarının rahatça fark edilmesi sağlanmış.

Subaru’nun bu yıl geliştirdiği yeni nesil bir Boxer motor son 21 yılda gerçekleştirilen en köklü değişiklik olarak kabul ediliyor. Üçüncü nesil karşılıklı yatay 4 silindirli benzinli motor Subaru’nun Boxer motor teknolojisindeki benzersiz uzmanlığının yeni bir

yansıması olarak tanımlanıyor. Yeni nesil Boxer motordaki yenilikler motorun hem daha çevreci hem de sürüş performansı açısından daha güçlü bir karakter kazanmasını sağlamış. Yenilenen Boxer motor, eski motora oranla yüzde 11 daha az yakıt tüketiyor ve tüm vites aralıklarında sağlanan yumuşak hızlanma ile üst düzey bir sürüş performansı sergiliyor. Sağlanan CO2 emisyon oranı ise Forester 2.0X (5MT) için 173g/km. “Şehirden uzaklaş ama terk etme” konseptiyle tasarlanan yeni Forester Üçüncü nesil Forester’ın konsepti, “Şehirden uzaklaş ama terk etme”. Bu konsept kapsamında her türlü koşulda kolay kullanım, konfor, güvenlik ve sürüş keyfi gibi unsurlar ön planda ön planda tutularak “tasarım”, “sürüş” ve “çevre duyarlılığı” öğelerinin dengeli bir şekilde bir araya getirilmesine

özellikle önem verilmiş. Kompakt gövde tasarımı kibar sade ama fonksiyonel kullanıma çok uygun..

Subaru, tasarım esnasında kompakt gövde boyutlarının korunmasına özen göstermiş. Forester, minimum dönüş yarıçapı, ideal görüş açısı, kolay bagaj yükleme imkanı ve tüm yolcuların rahat bir şekilde seyahat edebileceği geniş kabin gibi

kullanışlılığı ön planda tutan çok sayıda özelliğe sahip. Ayrıca, bir SUV aracından beklenen güç, dayanıklılık ve kalitenin yanı sıra kullanıcılarına modern bir şehir içi araç tasarımını da sunmakta. Konfor ve güvenliği bir araya getiren sürüş; Subaru, uygun yerden yükseklik seviyesi ile konfor ve güvenliği bir araya getiren yeni bir Subaru sürüş anlayışı elde etmeyi başarıyor. Bu doğrultuda şasi tasarımında Subaru DC3’e (Subaru Dinamik Şasi Kontrol Konsepti) yer verilmiş. Bu konsept çevik ve yüksek kalitede sürüş konforunun yanı sıra doğal bir sürüş performansı sağlayan üst düzey bir sürüş dengesi sunuyor.

Page 25: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

48

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

49

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

2011 FREELANDER2

aSFaLTTa VE arazidE bEnzErSiz bir SÜrÜŞ zEVKi SUnUYor… !

Yeni ön tampon ve ızgara, yeni alaşım jantlar ve yeni renk seçeneklerini kapsayan dış tasarım değişiklikleri Yeni 2011 Freelander 2’ye daha dinamik ve kendine has bir duruş sağlıyor.

Sürüş İzlenimi

Borusan Otomotiv’in distribütörlüğünü yaptığı Land Rover Freelander 2, 2011 model yılında yeni 2.2 litre turbo dizel motoru, daha keskin dış görünüşü ve premium iç mekanı ile yenilenrek karşımıza çıkıyor. Daha sportif ve çok yönlü hatlara sahip olan Yeni 2011

Freelander 2, farklılık yaratan detaylarıyla Freelander tutkunlarının yeni gözdesi olmaya aday. 6 ileri otomatik şanzımanlı olarak Türkiye’de satışa sunulan Yeni 2011 Freelander 2’de 150 PS TD4 motor seçeneğiyle Premium GS ve Premium XS donanımlar satın alınabilirken, 190 PS SD4 seçeneği yalnızca HSE donanımıyla sunulmakta. 150 PS TD4 ve 190 PS SD4 gücündeki 2.2 litre turbo dizel motor hem daha sessiz hem de daha rafine olarak çalışıyor. Her iki motor da etkileyici bir şekilde 420 Nm tork (bir önceki motora göre 20 Nm daha fazla tork) üretmekle birlikte, yakıt tüketiminde veya CO2 emisyonunda herhangi bir artışa sebep olmuyor. Araç iç ve dış tasarımındaki yenilikler: Yeni ön tampon ve ızgara, yeni alaşım jantlar ve yeni renk seçeneklerini kapsayan dış tasarım değişiklikleri Yeni 2011 Freelander 2’ye daha dinamik ve kendine has bir duruş sağlamış. İç mekanda ise yeni döşeme renkleri ve kombinasyon seçenekleri sunuluyor. Diğer belirgin bir değişiklik ise

Land Rover logosunda yapıldı. Logosunda yeşil üzerine altın renginde olan Land Rover yazısı, 2011 model yılında yerini yeşil üzerine parlak gümüş rengine bırakıyor. Yeni 2011 Freelander 2’nin dış tasarımında yeni ön tampona monte edilen yeni sis farları ve ön ızgaralarda gerçekleştirilen değişiklikler göze çarparken, renk seçeneklerindeki artış da dikkat çekiyor. Kosrae Green, Baltic Blue ve Fuji White gibi gövde renklerinin eklenmesi ile 2011 model yılında daha fazla renk seçeneği sunuluyor. Yeni 2011 Freelander 2, kullanıcılara olabilecek en güvenli ve konforlu ortamı sağlamış. Hakim sürüş pozisyonu, aracın dört bir köşesinden üstün görüş mesafesi sağlarken, inceltilmiş A sütunu sayesinde geniş görüş mesafesinden taviz vermiyor. Araçta 7 airbag; sürücü ve yolcu hava yastığı, iki yan hava yastıkları, iki perde hava yastıkları ve bunlara ilave olarak sürücü diz hava yastığı standart olarak sunuluyor. Freelander 2’ye Euro NCAP’den 5 yıldız kazandıran, etkileyici çarpışma performansını sağlayan çapraz motor aynı zamanda iç mekana da ilave yer kazandırmış. Tüm Land Rover’larda olduğu gibi Yeni 2011 Freelander 2 de dünya çapında, İngiltere, Amerika, Orta Doğu, Avustralya ve Rusya’da -40°C den +50C° ye ve %95 nemli ortamlarda ve ayrıca 4,000 m yükseklikte test edildi.

Yeni Freelander 2 modelini arazi parkurumuzda bizde test ettik. Özellikle otomatik 4 tekerden çekiş sistemini deneme fırsatımız oldu. Ayrıca üzerindeki fabrika çıkışlı lastiklerinde bu tarz yollar için pek uygun olmadığınıda gördük. Aracın kullanım sürecimiz boyunca asfaltta gayet

başarılı olduğunu ve iyi tutunduğunu izledik. Freelander 2 genel olarak iyi bir araç ve konfora sahip. Standart donanımda aracın üzerinde elektirikli koltuk ısıtıcıları bulunmuyor. Aynı zamanda navigasyon sistemide yine standart paketin içinde yer almıyor. Aracın arazi vitesini daha doğrusu yolun durumuna göre sürüş karakterini ayarladığımız elektronik kumanda sayesinde aracın durumunu toprak ve kaygan yol için ayarlayıp otomatik çekiş kontrol sistemi esp yi devre dışına getirip arazi de kullanma moduna geçiyoruz. Freelander2’yi çok fazla çamurlu ve kaygan zeminde kontrol etmek zor, araç kayabiliyor. Üzerindeki lastikler tutunmamızı engellesede bir şekilde sürebiliyoruz. Aracın yüksekliği, alt açıları bazı yerlerde sürtünme ve takılmalara yol açıyor. Daha önce bir çok 4 çeker modelle aynı yerde kullandığımız parkurda freelander2 ile ilerliyoruz. Testimiz esnasında Yeni Subaru Forester ile bir çok defa kolayca geçmiş olduğumuz, su birinkitisi ve çamurlu bir alanda aracın alt orta kısmı oturup takılıyor. Ve sağ ön lastik boşa dönüyor. ESP devre dışı fakat diferansiyel kilidimiz yok. 4 çekerden çekişli olduğu için tek tekerimiz boşa dönmüş olsada diğer 3 tekerimiz tutunmakta. Fakat boştaki tekere daha çok güç binerek

döndüğünü ve diğer tekerlerin yerinden neden oynamadığını anlamaya çalışıyoruz. Neden 4 çeker bir araç ile diğer araçlar ile geçtiğimiz basit bir yerde kalabiliyoruz. Belkide çamura çok yavaş girdim. Ve araç takıldı battı.. Buda bir ihtimal tabii gaz kesmemem gerekirdi. Çünkü araç takılıp durduğunda bir daha yerinden kaldırmanız oldukça zor. Ancak başka bir aracın yardımınıza gelerek sizi çekmesi gerekmekte... bizde sonunda mecburen yardım istedik. Kalmamızın tamamı lastiklerden mi kaynaklı veya freelander2 nin yeni vites kavramı ile motor gücünden mi kaynaklı bunu tam bilmiyorum. Ama daha önce çok daha ucuz ve alt donanıma sahip bir kaç araç ile aynı yerden aynı seviyeden geçmeyi başarmıştık.

Page 26: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

50

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

51

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

2011 KIA SPORTAGE

arazi PErFormanSI KaÇInILmaz bir gErÇEK… !Avrupa Otomotiv Endüstrisi’nin nabzını tutan değerlendirme kuruluşu Euro NCAP ,  2010 yılı testlerinin sonuçlarını açıkladı.

Buna göre Kia Sportage,  Euro NCAP tarafından 2010 yılının en güvenli küçük off road 4 x 4 aracı seçildi.

Sürüş İzlenimi

Oldukça çamurlu ve batak sayılacak alanlardan kia sportage ile başarılı bir şekilde takılmadan geçebiliyoruz. Daha doğrusu bu kadar rahat geçmesi bizi şaşırtıyor. Dışarıdan bakıldığında off-road hatlarına kesinlikle sahip değil. Tam bir şehirli ve asfalt kullanımına uygun hatta bayanlara yönelik bir araç olarak duruyor. Söyledim ya sadece deneyip görmeniz lazım. Sonuç ciddi anlamda şaşırtıcı. Sert ve kaygan zeminlerde çamurlar katman yapmış. Hafta sonu olan off-road yarışının halen izleri durmakta. Hatta tam tepede bir araç kalmış lastiği dahi yok, terk edilmiş. İnanması zor da olsa İstanbul’un en yüksek tepelerinden bir tanesine Kia Sportage ile hız kesmeden çok rahat bir şekilde çok dik ve engebeli hatta kesin kalırız gözünle baktığım, kullanırken nefesimi tuttuğum yerlerden geçerek tırmanmayı başarıyoruz. Sonuç mu dışarıdaki bol oksijen ve muhteşem manzara tabiki.. Eğer bu aralar kia’nın yeni sportage’ını almayı düşünüyorsanız mutlaka hemen bir test edin derim..

haYaTInIzI KoLaYLaŞTIraCaK… !

ESC (Elektronik Stabilite Kontrolü)

EBD destekli ABS fren sistemi

DBC (Yokuşta Fren Kontrolü)

Yeni Sportage modeli ile birlikte standart olarak sunulan aktif güvenlik teknolojileri arasında EBD destekli ABS fren sistemi, ESC (Elektronik Stabilite Kontrolü) ve HAC (Yokuşta Kalkış Desteği Kontrolü), DBC (Yokuşta Fren Kontrolü), TCS ( Çekiş Kontrol Sistemi ) gibi farklı güvenlik donanımları bulunuyor.

2010 yılında toplam 29 araç , Euro NCAP’in güvenlik testlerinden geçti. Bu araçlardan sadece % 65’i en yüksek puan olan 5 yıldız almaya hak kazandı. Yönetici , küçük aile, süpermini, küçük off-road 4x4 ve küçük MPV olmak üzere 5 farklı katagoride değerlendiren araçların içinden en yüksek

puan alanlar, kendi katagorilerinin en güvenilir araçları oldular. Kia Sportage, yetişkin yolcu güvenliğinden % 93, çocuk yolcu güvenliğinden % 86, yaya güvenliğinden % 49 ve sürüş güvenliği sisteminden % 86 alarak son derece yüksek skorlarla 5 yıldızın sahibi oldu. Bu yüksek skorlar da Kia Sportage’ın 2010 yılının en güvenilir 4x4 aracı seçilmesini sağladı. Kia’nın lider SUV modeli Sportage ülkemizde, 2010 yılının Mayıs ayında satışa sunuldu. Yeni Sportage modeli ile birlikte standart olarak sunulan aktif güvenlik teknolojileri arasında EBD destekli ABS fren sistemi, ESC (Elektronik Stabilite Kontrolü) ve HAC (Yokuşta Kalkış Desteği Kontrolü), DBC (Yokuşta Fren Kontrolü), TCS ( Çekiş Kontrol Sistemi ) gibi farklı güvenlik donanımları bulunuyor. Yeni Sportage, ülkemizde standart olarak altı hava yastığı ile satışa sunuluyor.   Çift ön,  yan ve perde hava yastıkları, tüm yolcular için maksimum koruma sağlıyor.  Ayrıca, ön koltuklarda standart olarak bulunan aktif baş destekleri, yolcuları boyun zedelenmelerine karşı koruyor.

EVET GELELİM, sürüş izlenimlerimize Kia yeni 4x4 sportage modeli ile kısa fakat dolu dolu ve zevkli bir sürüş deneyimi yaşadık. Düz yolda asfalt kullanımında ve arazide aracı kullanma imkanım oldu. Doğrusu kia markasının sorento modelini önceki ve yeni modeli olarak ikisinide daha önce kullanmıştım. Fakat sportage modelini ilk defa kullanıyorum. Önceki modelini kullanma fırsatım daha önce olmamasına rağmen bu küçük Suv resmen tüm rakiplerine meydan okuyor.. Ayrıca Avrupada 2010 yılının en güvenli küçük off-road aracı seçilmiş olmasını da şimdi çok daha iyi anlıyorum. Çıkmaz dediğimiz yerden çıktı. Zor geçer dediğimiz yerden rahatlıkla geçti ve indi.. Konfor bakımından ise aradığınız herşey tümüyle hatta fazlası ile yeni kia sportage’da mevcut. Aynı zamanda fiyat avantajı bakımından da tercih sebebi yüksek bir araç. Yeni kia sportage ile diğer 4x4 modellerinin arazi test sürüşlerini gerçeleştirdiğimiz parkurumuza giriyoruz. Altı alçak kalır mı? Motor gücü yeterli olur mu? Acaba yolda kalır mıyız? Lastikler nasıl ? Çekici çağırmamıza gerek kalacak mı? gibi soruların cevaplarını hepsini test parkurumuzda yeni kia sportage bize bir bir veriyor. Esp’yi devreden çıkartıp çıkarmadığımı inanın şu an hatırlamıyorum. Devrede olabilir. Sadece bazı gerekli yerlerde devreden çıkarmış olabilirim.

Page 27: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

52

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

53

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Sürüş İzlenimi

2011 MERCEDES ML300 CDI 4 MATIC

AMERİKA’ DAN GELEN ALMAN RÜZGARI !

2987 cc, V6 olan motor 190 beygir güç üretiyor. 440Nm torku ise 1400-2800 devir arası verebiliyor. 7G-TRONIC otomatik şanzıman (7 ileri)

“2987 CC, V6 OLAN MOTOR 190 BEYGİR GÜÇ ÜRETİYOR”

Yazı: Mehmet Tıknaz - Fotograf: Tolga Aydeniz

Y üksek kaliteli üretimi olan Mercedes’in sağlamlığı ve asaleti geçmişten günümüze olduğu gibi korunuyor. Geniş dış dikiz aynaları, zırhlı ön tampon ve çift çıkışlı egzoz sistemi otomobilin sportif doğasını belirginleştiriyor. Köşeli ön hatları az da olsa agrasif bir

hava katmış. Dışarıdan çok heybetli olan görüntüsüne rağmen içine oturduğunuz zaman o kadar da büyük olamdığını fark ediyoruz. Bunula birlikte görüş mesafeleri oldukça rahat. Aracımız koldan vitesli olduğu için kokpitte alışık olduğumuzun dışında ferah mekan mevcut. Kontrol dügmeleri ve kollara ulaşmak oldukça rahat. Şık ve sade tasarımıyla oldukça iddalı. Fakat içeride en çok şaşırdığım navigasyon sisteminin opsiyonel olması. Üzerinde bulunan ‘Radio Audio 20’ müzik sistemi alışık olduğumuzun dışında kullanıma sahip alışması biraz zaman alabiliyor. Çok fonksiyonlu deri direksiyon sayesinde elleriniz kaldırmadan ses sistemini, telematik ve eğlence kontrolleri ayrıca gösterge panelindeki bilgileri ayarlayabilmektedir. Direksiyon arkasındaki vites kollarından ise f-1 otomobillerindeki gibi vites değiştirmek mümkün. Ön koltukların elektrikli olan kontrolüne ulaşmak rahat ve kolay. Aracı sürerken istediğimiz her şartta ne kadar güçlü olduğunu bize sık sık hatırlatıyor. Donanımları sayesinde yoldan çıkartmak oldukça zor. Sport ve Comfort

modları sayesinde sürüşte istediğimiz dengeyi sağlayabiliyoruz. Airmatik sistemi ile tek tuşla aracı yükseltip alçaltabiliyoruz. Araziden çıktığınız zaman belli bir hız sonrasında otomatik olarak alçaltma mevcut. Yokuş iniş sistemini ise istediğimiz hızda ayarlayabiliyoruz. Emniyet kemerini taktığımızda sürücüye göre kendini otomatik olarak ayarlıyor. Bu özellik sayesinde kemer sürekli olarak sıkmıyor.Tabi bunu istersek devre dışı bırakabiliyoruz. Kemerin tam sıkı olmaması hiç endişelendirmiyor çünki araç bir tehlike hissettiği anda kemeri derhal geriyor ve tehlike geçince yeniden eski konumuna geliyor.

Bu araç ilk olarak 1998 yılında karşımıza çıkmıştı. 2002 de makyajlandı ve 2005 de tasarımı yenilendi. Mercedes M serisinin üretimini Amerikada yapmaktadır. Konforlu bir SUV otomobil olduğu için rakipleri ile olduğu gibi arazi şartlarında yüksek beklenti içinde olmamak lazım. Otoyolda ise tam tersine her açıdan iyi bir performans sağlıyor. 1400 ila 2800 devir arası olan maksimum tork gücü istenildiğinde bu 2 tonluk aracın ne kadar güçlü olduğunu kanıtlıyor. 7 ileri otomatik vitesi sarsıntısız ve sorunsuz güç sağlıyor. Sürekli dört çeker olan teknolojisi bu aracın kullanımına ekstra bir lezzet katıyor. Aracın opsiyonel olarak Off-Road paketi mevcut.

Page 28: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

54

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

55

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Bu paketle ilave olarak %100 diferansiyel kilitleri tarafından desteklenen iki vitesli transfer kutusu Low Range modundaki tahrik torku üzerinde daha kesin ve hassas bir kontrolü mümkün kılınmaktadır. Ayrıca 90 mm ekstra yerden yükseklik ile birlikte toplam azami 600 mm sudan geçiş yüksekliğine erişilebilmektedir. Sürücünün olduğu kadar yolcularında konforu fazlasıyla düşünülmüş. Arka koltukda yolculuk edenler için opsiyonel olarak sunulan ön koltuk başlaıklarında bulunan ekranlarda kablosuz kulaklıklarla genel müzik sistemi harici olarak müzik/film izleme ve dinleme olanağını sunuyor. Yine arkada bulunan ön koltukların arasında yer alan gizli CD kontrol ünitesi ve klima kontrol ünitesi yolculara verilen önemin altını çiziyor. Geniş bagaj hacmi 550 litre arka koltukların yatmasıyla bu hacim 2050 litreye kadar çıkıyor.

7G-TRONIC otomatik şanzımanlı

4ETS (Elektronik çekiş sistemi)

BAS (Fren yardımcısı)

AIRMATIC hava süspansiyon

SPEEDTRONIC değişken hız sınırlayıcı

CRUISE CONTROL (Hız sabitleme)

ISOFIX çocuk koltuğu bağlantı sistemi

ELCODE kilitleme sistemine sahip kumanda

THERMOTRONIK klima sistemi

PTS Parktronik sistemi

AMG TASARIM

Sürüş İzlenimi

2011 PEUGEOT PARTNER TEPE OUTDOOR GRİP CONTROL?

grip Control sistemi sayesinde, hafif arazide daha rahat yol almanızı sağlayan Outdoor seçeneği Partner’i diğer rakiplerinden ön plana çıkartıyor.

Günümüzde kombivan olarak birçok marka üretim yapmakta. Bunların içinde rakiplerinden ayrılan bir otomobil Peugeot Partner Tepee Outdoor. Dıştan bakıldığında ilk dikkati çeken gri renkli farklı ön

tampon tasarımı oluyor. Bu araç standart olan versiyondan farklı olarak daha yüksek. İçeride ise sağlam yapılı ve dayanıklı plastik kullanılmış. Direksyonun önünde konsolun üst tarafında bulunan kapaklı göz ekstra yer sağlıyor. Grip Control sistemi sayesinde, hafif arazide daha rahat yol almanızı sağlayan Outdoor seçeneği Partner’i diğer rakiplerinden öne plana alıyor. Görüş açısı B sütununun kalınlığı haricinde gayet iyi. Hem sürücü hemde yolcu için ayrı kol dayaması mevcut. Bu özelliğin bence birkaç farklı avantajı olabilir. Biri araya yerleştrilebilicek olan buzdoloabı veya dolap olabilir. Diğeri ise arka koltukları yatırıp eşya taşınması gerektiğinde ince ve uzun olan yüklerin ön tarafa doğru daha fazla uzatılmasına olanak sağlar. Adının Outdoor olması sakın akıl karıştırmasın bu araç 4 çeker değildir. Ama Grip Control adındaki sistem sayesinde hafif arazi şartlarında kar, kum, çamur gibi başarılı sürüş sağlamaktadır. Direksyona yakın yerde bulunan Grip Control düğmesi istenildiği anda kontrol için ideal konumda. Ön konsola bağlı bulunan vites kolu da ulaşımı rahat konumda. Mevcut bulunan diğer bütün kontrol düğmeleri de ergonomik şekilde yerleştirilmiş. Yanlız ilk sürüşümde vitesin önünde bulunan cam açma düğmelerine hemen alışamadım. Konsolda dört halka halinde dikkati çeken tasarımın üst iki tanesi

havalandırma, sol alttaki Grip Control, sağ alttaki ise eşya gözü olarak kullanılmakta. Alüminyum görünümlü bu çerçeveleri dış tarafta bulunana yine yuvarlak olan havalandırmalar tamamlıyor. Bunlar partner’a ticari bir araçtan beklenmeyen sportif bir hava katıyor. Diğer Peugeot modellerinden alışık olduğumuz ortada bulunan ekran bu araçta da mevcut. Direksiyon altından kontrol edilen müzik sistemi de alışık olduğumuz şekilde. Araç ile yolculuk ederken beklediğimden daha fazla kabin gürültüsü olduğunu söylemeliyim. Yüksek olmasından dolayı bozuk yollarda sarsıntı biraz fazla. Bağımsız süspansiyon kullanılarak binek araçlar örnek alınmıştır. 675 litrelik bagaj hacmi arka koltukların katlanmasıyla 2400 litreye, çıkartılmasıyla ise 3000 litreye kadar ulaşabiliyor. Ortalama yakıt tüketimi 5.9 litre olan bu araçtan beklenenin altında bir tüketim. 1.5 ton ağırlığında olan bu araç için gayet makul bir rakam. 1.6 dizel motorlu ticari bir kombivan dan binek araç performansı beklentisi olmaması lazım diye düşünüyorum. Hem işinizi yapabileceğiniz, hem ailenizle kullanabileceğiniz, hemde hafif arazi koşullarında kullanılabilmesi özelliğiyle farklı hedef kitlelerini bir araya toplayabilecek iyi ve makul bir araç olarak karşımıza çıkmakta.

Page 29: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

56

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

57

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Sürüş İzlenimi

2011 FORD MONDEO ECO BOOST

FORD ECO BOOST ENGINERFord EcoBoost Lansmanı 09-10 Şubat 2011tarihihleri arasında Antalya-Kemer de - Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, Ford Otosan Genel Müdür Baş Yardımcısı Ted Cannis, Ford Otosan Pazarlama, Satış ve Satış Sonrasından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aykut Özüner, Ford Otosan Pazarlama Müdürü Tibet Soysal başta olmak üzere Ford Otosan dan birçok yetkilinin hazır bulunduğu organizasyon ile otomobil dünyasının seçkin basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi.

gErÇEK gÜzELLiK iÇTEn gELir!

İşte en yetkili kişilerden alınan bilgiler ve basın mensubu arkadaşların sorularıyla derinleşen Verimlilik, performans ve doğa dostu teknolojinin muhteşem birleşimi Ecoboost motorlarının ayrıntıları; Direkt enjeksiyon teknolojisi ile turbo beslemeyi bir araya getiren küçük hacimli motorlardan yüksek güç elde etme

isteğinin otomobil dünyasındaki başlıca bilinen ilk adlarıydı TSİ TFSİ FSİ motorlar. Şimdi Ecoboost ile otomobil severlerin beğenisine sunulan teknolojinin temeli Yüksek basınçla direkt enjeksiyon, çift değişken bağımsız kam zamanlaması ve turbo şarj teknolojilerinin kullanılmasıyla düşük silindir hacminden yüksek performans elde edilmesi prensib yatıyor. Emsali motorlara göre yüzde 20 ye varan oranlarda yakıt tasarrufu sağlanmasıyla tüketici adına avantaja dönüşüyor ve daha düşük emisyon oranları ile daha çevreci olması değişimin en önemli sonucu. Dört silindirli Ford EcoBoost motor bütünüyle yeni, düşük hacimden yüksek güç üretirken 1500 gibi oldukça düşük devirlerden 5000 li devirlere kadar korunan maksimum tork değeri sayesinde geleneksel benzinli motorların aksine performans ve ataklığıyla yüksek sürüş keyfi sunuyor. Gelişmiş yanma sistemi, bu güç çıkışındaki benzinli motorlara yeni performans seviyeleri ve yakıt ekonomisi getiriyor. 1.6L Ford EcoBoost’un çok daha küçük bir birimin boyutu, ağırlığı ve yakıt ekonomisiyle birlikte geniş kapasiteli bir motorun güçlü yalın tork ve tepkisel performans sağlamasına olanak veriyor. Mondeo’da sunulan 240 PS’lik PowerShift otomatik şanzımanlı 2.0L EcoBoost motor, sınıfının en güçlüsü olma özelliğine sahip. Ford, 2013 yılına kadar global olarak senede 3 milyon adet EcoBoost motoru üretmeyi planlarken dünya üzerindeki tüm Ford modellerinin yüzde 90’ında EcoBoost motoru seçenek olarak sunacak. Motor yapısını başlıklara ayırmak gerekir ise ; Motor yapısının temelinde dayandığı üç temel unsur var bunlar sırasıyla Yüksek basınçla direkt enjeksiyon, çift değişken bağımsız kam zamanlaması ve turbo şarj teknolojilerinin

kullanılması. Ecoboost motorun çalışma prensibini anlamak için Şimdi bu başlıkları sırası ile inceleyelim. Yüksek Basınçlı Direk enjeksiyon sistemi; Yeni 1.6 litre Ford EcoBoost motorun kalbinde, yakıtı her bir silindire hassas miktarlarda 200 bar’a kadar basınçlarda püskürtebilen yüksek basınçlı bir direkt enjeksiyon sistemi bulunuyor. Püskürtülen yakıt damlacıklarının boyutları 0.02 mm’den daha küçük, yani bir insan saçının genişliğinin beşte biri kadar. 1.6 litre motor yeni nesil doğrudan yakıt püskürtme sistemine sahip ve merkezi olarak yerleştirilmiş enjektörler yakıtı doğrudan yanma odasının ortasına püskürtüyor. Gelişmiş tasarıma sahip altı delikli enjektörler verimli yanma için yakıtı gereken yere hassas bir şekilde yönlendiriyor. Direkt enjeksiyon, normal yakıt enjeksiyonuyla karşılaştırıldığında daha soğuk, yoğun bir karışım oluşturuyor ve 1.6 litre Ford EcoBoost motorun daha yüksek bir sıkıştırma oranı ve turbodan gelen daha yüksek basınçla çalışmasına olanak tanıyor. Böylece daha yüksek yakıt verimliliği ve düşük devirlerde daha yüksek performans sağlanıyor. Çift Bağımsız Değişken Kam Mili Zamanlaması; 1.6 litre Ford EcoBoost motor hem emme hem de egzoz eksantrik millerinde bağımsız değişken supap zamanlamasına sahip. Böylece motorun her devrinde yanma odasındaki gaz akışı en iyi duruma getiriliyor. Ti-VCT sistemi özellikle kısmi yük altında motor verimliliğini ve performansını iyileştirmekte önemli bir rol oynuyor.Ti-VCT’nin kullanımı ayrıca Ford EcoBoost mühendislerinin bir “egzozdan yararlanma” etkisini kullanarak düşük devirdeki torku daha da artırılmasına olanak tanıdı. Egzoz gazından yararlanma işleminde emme ve egzoz manifoldları arasındaki basınç farklılıklarından yararlanılarak düşük devirlerde daha soğuk, temiz havanın motora girişi artırılıyor ve hem daha yüksek tork sağlanıyor hem de turbonun daha çabuk hızlanmasına yardım ediliyor.

Ti-VCT sistemi yağ basıncıyla hareket ettirilen kanatçık tipi iticiler kullanıyor ve eksantrik mili açısını hem emme hem de egzoz supaplarında 50 dereceye kadar değiştirebiliyor.Son derece sert ve hafif, hassas bir şekilde yüksek basınçlı olarak dökülmüş silindir bloğuna sahip ve alüminyum yapıdaki motor çok hafif. Silindir kapağı 16 supaplı, üstten çift eksantrikli (DOHC) tasarıma sahip. Kayışla hareket ettirilen eksantrik milleri, doğrudan etkili, şimsiz mekanik iticileri hareket ettiriyor. Yeni özellikler arasında segmanlarda özel düşük sürtünmeli kaplamaların ve iticilerde son derece kaygan yüzeylerin kullanımı, değişken hacimli bir yağ pompası, akıllı şarj sistemi ve soğuk çalışmadan sonra daha çabuk ısınmayı sağlayacak şekilde soğutma suyu akışını düzenleyen, motor işletim sistemi tarafından kontrol edilen valflere sahip yenilikçi, patentli “akışsız” soğutma sistemi yer alıyor. 1.6 litre Ford EcoBoost motoru geleneksel 2.0 litre Duratec motoruna göre daha küçük bir hacme sahip olduğu için azaltılan iç sürtünme, daha düşük pompalama kayıpları ve daha az ağırlıktan kaynaklanan verimlilik

avantajları sağlıyor ve aynı zamanda motor daha çabuk ısınıyor. Bu da motorun gerçek hayattaki yakıt ekonomisi avantajlarının hem şehir içi hem de şehir dışı kullanımı dahil her türlü sürüş koşulunda sunulmasını sağlamaya yardım ediyor. Motor performansının her zaman optimum düzeyde tutulmasını sağlamak için, en son teknolojiyi içeren elektronik motor işletim sistemi bütün önemli değişkenleri, yani Ti-VCT sistemini, turbo basıncını, elektronik gaz kelebeği konumunu, ateşleme zamanlamasını, yakıt enjeksiyonu basıncını ve aktarımını ve vuruntu algılayıcısını izliyor. Kontrol sistemi gerçek zamanlı olarak çalışıyor ve motordan saniyede bir milyon kez veri örneği alıyor. Düşük atalete sahip turbo, yüksek performans sunuyor 1.6 litre Ford EcoBoost motor dizel motorların popülaritesini arttıran düşük devir yüksek torku sunmakla kalmıyor ve bunu motorun bütün devir aralığında yumuşak ve atak bir performansla birleştiriyor. Bu ise gelişmiş turbo teknolojisi kullanılarak mümkün oluyor.

Page 30: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

58

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

59

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Boyut olarak daha küçük; dolayısıyla daha düşük atalete sahip turboşarj türbini, 200.000 d/d’yi aşan hızlarda dönüyor. 1.6 litre motorda en yüksek tork olan 240 Nm düşük motor devirlerinde (1.600 ila 4.000 d/d) elde edilmesini sağlayan ve özellikle ani hızlanmalarda gerekli anlık tepkiyi, yüksek torku sağlamak ve turbo gecikmesini minimum kılmak üzere üzere turboşarj türbinleri daha küçük ve düşük atalete sahip olacak şekilde tasarlandı. 1.6 litre EcoBoost motorda Borg Warner KP39 tipi turboşarj kullanılıyor. Ani hızlanma durumunda sınırlı bir süre için maksimum 270 Nm’lik tork elde edilebiliyor. Motor için en uygun turboşarjın seçilmiş olması sayesinde geniş, esnek bir güç aralığı ve üstün yüksek devir performansından taviz vermeden 1.6 litre Ford EcoBoost motorun düşük devirlerde üstün bir tepkiye sahip elde edilmesi sağlandı: Örneğin, Yeni Mondeo ve Yeni S-MAX’te görev yapan 160 PS’lik motor, en yüksek torkunun yüzde 95’ini 1500 ile 5500 d/d arasında sağlıyor. Gücün bu geniş aralıkta sunulması ayrıca vites oranlarının daha yüksek tutulmasına olanak tanıyor ve bu da yakıt tüketimini ve motorun sessiz çalışmasını daha da iyileştiriyor. Antalya Tekirova da şehir içi trafiğine açık bir parkurda 60 km lik sürüş izlenimimizde önce Mondeo yu sonra dönüşte C-Max ı denedik. Araçların çok ince ayrıntılarına girmeden; her ikisinin de pilot köşkü çok daha göze gelen, alımlı hale getirildiğini Mondeo’ nun dış görünüşünde ön tampon değişikliği hariç fazla bir rötuş yapılmadığını, C-Max ın ise sürme arka kapılar ve geliştirilmiş yol tutuş sistemi en dikkat çeken noktalar dı Gayet sessiz keyifli bir yolculuk yaptık demeden geçemeyeceğim. Hem Mondeo hem de C-MAX modelleri, pazardaki diğer düşük hacimli ve yüksek güç üreten rakiplerin fiyat seviyeleri değerlendirilerek belirlendi ve Mondeo 1.6L EcoBoost, 55 bin 610 TL’den başlayan fiyatla satışa sunuluyor. 5 koltuklu C-MAX 1.6L EcoBoost için 52 bin 275 TL’den başlayan fiyat belirlenirken 7 koltuklu Grand C-MAX 1.6L Ecoboost, 56 bin 375 TL’den başlayan satış fiyatına sahip. 2011 yılında Mondeo’nun 1.6L EcoBoost motoruyla 2500-3000 adet satılması hedeflenirken bu rakamın C-MAX ailesinde yaklaşık 1500 seviyelerinde olması bekleniyor. Ecoboost’ un Focusta kullanılması İçinse daha zaman var.

[email protected] Şubat Antalya – Tekirova

Sürüş İzlenimi

DACIA DUSTER 4X4

dUSTEr 4x4 iLE 1000Km’ bozCaada Duster; Renault motor ve nissan Qashqai Şanzıman sistemi ile harmanlanan yeteneklerini gerektiğinde en iyi şekilde kullanmak için bu bedene sığdırmayı bilmiş.

Dergimizin yakın takipçileri bilirler Duster ile keyifli bir yolculuğa dönüşen Bozcaada yolunu Sürüş izlenimi ve test amaçlı Land Rover Defender Ford Connect ten sonra üçüncü kez arşınlıyoruz. Uzun yol sürüş izlenimi için

olduğu kadar araç kullanmaktan hoşlananlar içinde aradaki kısa feribot yolculukları ile sıkılmadan ilerleyebileceğiniz orta zorlukta olan bu yol ortalama Anadolu yakası başlangıç kabul edilirse 6-7 saat kadar sürüyor. Bu sürenin sonunda mükâfatınız 35 dakika süren Geyikliden Bozcaada’ya uzanan feribot yolculuğundaki kaşarlı tost ve çayınız. Ada hakkında Ocak sayımızda geniş bir bilgiye yer vermiştik. Kısaca hatırlatma yapmak gerekirse; Antik çağda Leukophrys, Yunan Mitolojisinde Tenedos adıyla anılan Bozcaada, stratejik konumundan dolayı çağlar boyunca birçok kez istilaya uğramış ve el değiştirmiş. adanın tarihi M.Ö. 3000 yıllarına dayanıyor. Adanın bilinen ilk sakinleri Pelasg’lar. Daha sonra sırasıyla Fenikeliler, Atinalılar, Yunanlılar, Persler, Büyük İskender, Bizanslar, Cenevizler, Venedikler ve Osmanlılar adaya hâkim olmuş. Balkan Savaşları sırasında 1912’de Yunanistan tarafından işgal edilen ada, 1923 Lozan Anlaşmasıyla Gökçeada ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmış. Adanın kuzeydoğu ucundaki kale sizi kucaklayan ilk yapı. Ada sokaklarını kısa zamanda dolaşmak mümkün olsa da adanın geneline yayılmış bağ evlerini görmenizi de tavsiye ederim. Özellikle fotoğraf severler için ara sokaklar kadar mimariden hoşlananlar için taş evlerin olduğu bağlar, Batı ucundaki Rüzgârgülleri, Kuzeydeki Boztepe, Güneyindeki Akvaryum Koyu,

Doğusunda kale ve dört yönün içerisinde dikkatinizi çekecek onlarca güzellik var. Araçla 38 km lik kıyıyı dolaşmak çok zevkli Adanın en Yüksek yeri Göztepe’ye çıkıp bir etrafınıza bakınız. Bozcaada’nın şarap fabrikaları, şarapçılık geleneğinin çok eski yıllara dayandığı adanın vazgeçilmez yapıları, Aynı zamanda en büyük gelir kapısı ve Turizm kadar önemli. Dacia ; adını Karpat dağları çevresinde bugünkü Romanya, Moldova, Doğu Ukrayna ve Bulgaristan, yerleşmiş bir halk olan Dacialıların yaşadığı bölgenin eski coğrafi adından alır. 1944 te Uçak parcası üretimi amacı ile Romanyada kurulan fabrika 1966 dan itibaren otomobil üretimine el atmış en önemli başarısı kendi çapında 1999 da Solenza modeliyle gelmiştir. 1999 yılından itibaren 2003 kadar kademeli 2007 de tamamen MAİS A.Ş. tarafından devralınmıştır. Renault güvencesinde hızla büyüyen Dacia SUV Segmentine Duster modeliyle hızlı bir giriş yaptı. Son zamanlarda hızla yayılan fakat fiyat aralığı sebebiyle birçok insanda hayal aşamasında kalan 4x4 araca sahip olma fikrini Düşük fiyat aralıkları ile gerçeğe yakınlaştıran Duster 1000 km lik yolculuğumuzda bize eşlik eden test aracımız oldu.

Page 31: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

60

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

61

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Sürüş İzlenimi

Dışarıdan gözlemlendiğinde kaslı vücut hatlarıyla her koşula hazır imajı çizen Duster; Renault Motor ve Nissan Qashqai Şanzıman sistemi ile harmanlanan yeteneklerini gerektiğinde en iyi şekilde kullanmak için bu bedene sığdırmayı bilmiş. Ön kromajlı radyatör ızgarası, Çift optikli siyah karartmalı farları, ön tampon altından başlayarak çamurluk kenarları yan marşpiyel üstlerine paralel ve arka tampon altından geçerek aracın tüm çevresini dolanan siyah plastik kaplama, yanlardaki krom kaplamalı marşpiyeller, üstteki port bagaj atkıları ,16 inc Jantlar ile renkli camlar dikkat çekiyor. İç mekanda karşılaşılan Ön konsol üzerini kaplayan siyah plastik malzeme dışarıdaki kadar heyecan verici değil. Tüm Dacialar da aşina olduğumuz bir kokpite girmek ilk etapta yadırganabilir. Neredeyse tüm kumandaların ortaya toplanması demode bir hava vermiş. Özellikle otomatik cam kumanda anahtarları zaman zaman diğer alışkanlıklar hatırlanarak araç içinde aranıyor. Arka cam kumandaları orta konsolun gerisinde yan ayna kumandaları El freni altında bırakılmış. Yan ayna kumandası el freni bırakıldığında tamamen kapanıyor. sürüş öncesi güvenlik hazırlıklarına bir hatırlatma olması maksadıyla yapıldığını düşünüyorum. Vites ile ön konsol arasında kalan çevirmeli tuşa sahip Çekiş sistemi iki çeker otomatik ve dört çeker olmak üzere 3 kademede sistemi kumanda edilebiliyor. İki çekerde normal otomobilden farklı olmayan araç arazi şartlarında otomatik seçim modunda beklentilerin üzerinde bir tepki hızına sahip. Ayarlanabilir direksiyon deri Kaplı, Emniyet kemeri ikazı, merkezi kilit donanımlar arasında. Geniş iç hacmi ile aile aracı olduğunu gösteriyor. Bagaj hacmi yeterli. Yukarı doğru açılan bagaj kapağı ve eşiksiz geçiş kolaylık sağlıyor. Arka koltuk mesafesi yeterli ölçülerde. Maalesef dile getirmeliyim ki kabin içi gürültüsü bu araçtan beklenenin çok üzerinde rahatsız edici olabiliyor. Duster Dört tekerden çekiş sisteminde Nissan, Motor sistemi içinse Renault deneyimlerinden faydalanıyor. Ön kaput altında 4x2 olarak 1600 cc 16V 105 Bg K4M 690 benzinli 1500 cc DCİ 85 Bg K9K 796 dizel, 4x4 olarak 1600 cc 16V 105 Bg K4M 606 benzinli 1500 cc DCİ 110 Bg K9K 898 dizel motor görev yapıyor. Benzinli Araçlarda JR5 tipi vites görev alırken çok noktalı enjeksiyon, Dizel araçlarda vites tipi olarak TL8 common rail turbo direkt enjeksiyon sisteminden yararlanılmış. Uzun yolculuklarınızda 4 ten önceki tüm viteslerin yerlerini unutmanız mümkün. Kalkışlar haricinde 1. Vitesi çok kısa bir zaman için kullanıyorsunuz 1 den 2 ye 2 den 3 geçişlerdeki aralıklar çok kısa, test aracımız 109 Bg 240 Tork üretime 6 ileri şanzımana sahip. 4x4 olduğunu düşündüğümüzde bu seri kısa geçişlerin arazi kabiliyetini arttırmak için yapıldığı kanısına varıyoruz. ESP sistemi sadece 4x4 seçeneğinde var bu seçeneği alanlar Deri döşeme paketi yanında Güvenlik paketini de almak durumundalar. Yerden yüksekliği ve Yaklaşma açıları ile 4x4 segmentinde iddialı bir yere sahip olmasa da vergi avantajı 1000 km yol testimizdeki 6 lt lik yakıt tüketim değeri cazip fiyatı asfalt üzerinden çok arazideki istikrarlı hareket yapısı ile aracın sınırlarını iyi tahlil edenler için Duster SUV Segmentinde düşünülmesi gereken araçlar listesinde ilk sıralara yerleştirilmeli. Keyifli bir yolculuktu. Yazı: Bülent Demir - [email protected] MUSCLE CAR

Page 32: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

62

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

63

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Tüm 4x4 SuperSport okuyucularına merhaba,

Bu ayki sayımızda sizlerle tüm dünyanın hayranlığını kazanmış ve haklı bir üne sahip olan Ford Mustang’in doğuşunu ve modellerini inceleyeceğiz... 1964 model Ford Mustang’in o yıllardaki çok özel nostaljik fotoğraflarıda yine dergimizin farkı ile sizlerle paylaşıyoruz.

Evet bende farkındayım bu tablo ve nostalji fotoğrafların yanında benim renkli fotoğrafım biraz fark yaratıp konsepti her nekadar bozsa da Özgür arkadaşımın katkıları ile fotoğrafın renklerini gizleyerek bu sayımızda biraz yumuşatıyoruz.

Mustang, ilk olarak New York’ta 1964 yılında bir efsane doğdu.O güne kadar yapılan ve otomobil endüstrisi için büyük önemi olan New York otomobil fuarında sergilenen yeni modeller hep ilgi çekmişti fakat tarihler 1964’ü gösterdiğinde tüm dünya bir yıldızın doğuşuna tanık oldu.Ford’un II. Dünya savaşı sonrasında başarılı bir satış grafiğini yakalayacak spor bir otomobil üretme isteğinden yola çıkılarak tasarlanan ve MUSCLE CAR olarak nitelenen bu yıldız, artık efsaneleşmiş bir otomobil olan Ford Mustang’di.

1964 MustangEFSANEYE SAYGI

Page 33: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

64

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

65

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Kaslı görünümü ve sert çizgileri ile bir anda herkesin ilgisini çeken bu spor otomobil basit teknolojisi ve keskin tasarımına rağmen anlaşılamaz bir çekiciliği ve başarılı bir reklam kampanyası sayesinde bir anda parladı ve dünyanın her yerinde adından bahsettirir hale geldi.Gördüğü bu yoğun ilgi sonucunda otomobilin tanıtıldığı ilk gün almış olduğu 20.000 adetlik siparişin en büyük nedeni

olarak Ford’un o dönemdeki reklam müdürü J.Walter Thompson gösteriliyordu.Ford Mustang 11 Mayıs 1964’te üretim bandından çıkmaya başladı.İki gün sonra ise otomobilin tüm fotoğrafları basına dağıtıldı.Aynı zamanda ford çok akıllıca bir hareketle 100’den fazla Mustang’i gazetecilere emanet etti.Böylece Mustang satışa çıkmadan büyük gazete ve dergilere kapak oldu.Otomobilin tanıtımı için büyük gazetelere tam sayfa ilanlar verildi.Televizyon reklamları hazırlandı.Bu yoğun reklam çalışmasının sonucunda hedeflendiği gibi iyi bir satış başarısı yakalayan Ford Mustang efsanesi doğdu ve bu efsane günümüze kadar 8 milyondan fazla satış rakamını yakaldı.Beş farklı jenerasyonu üretilen Ford Mustang’in en çok ilgi göreni ve otomobili efsane statüsüne eriştiren model hiç şüphe yokki, >>

1964 ile 1973 yılları arasında üretilen ilk jenerasyon Ford Mustang olmuştur.Bu otomobili takip eden diğer jenerasyonlar o kadar başarılı olamadı.Tasarlanan yeni jenerasyonlar birinci jenerasyondaki Mustang ruhunu yansıtamıyordu.Bu sebeple retro tasarım anlayışı ile yola çıkılarak beşinci jenerasyon hazırlandı.Otomobilin fotoğraflarının basına verilmesi ile Mustang kullanıcılarını şaşkına çeviren olay gerçekleşmiş oldu.

Dünya otomotiv endüstrisinde önemli bir yer edinen birinci jenerasyon Mustang’ler günümüzde müzelerde sergilendiği gibi bu efsaneye sahip olan bazı şanslı insanlar ise otomobillerine gözleri gibi bakıyorlar.Bu otomobili birçok Aerikan filmlerinde başrol oynarken görebilirsiniz.Günümüzde ise “EFSANELER ÖLMEZ, SADECE ŞEKİL DEĞİŞTİRİR.” sloganı ile satılmaktadır.Ford Mustang’in en önemli modellerinden biriside shelby’dir.Shelby’in doğuşu ise şöyledir...

“EFSANELER ÖLMEZ, SADECE ŞEKİL DEĞİŞTİRİR.”

MUSCLE CAR

Carrol Shelby, 1967’li yılların efsanevi ismiydi. Onun yüksek performanslı GT 350 Mustang’i ulusal yollarda ve yarışmalarda bir kaç yıl üst üste birinci

gelmeyi başarmıştı.Ancak 427 Cobra’sı ise satın alınabilecek en vahşi arabaydı.Ford 1967 Mustang’i yeniden tasarladığında, otomobil bir basamak daha yükseldi ve otomobil özellikleri listesine FE büyük-blok motor ailesini kattı. Shelby Ford’u izledi ve 289 güçlü GT kaldı. Ancak bugün, ciddi güç düşkünleri 335 hp olan 428 büyük blok güç kaynaklı GT satın alabiliyorlar. Dave Zimmerman adında bir kişi, kendi Shelby’sini 1988 yılında otomobilin gerçek sahibinden satın almış. İlk sahibi bu mükemmel otomobili 1973’ten beri kapalı bir garajda tuttuğu için bugün, sadece 43.720 mil göstergesi var. Bu Shelby, kendi orijinal yerine geri götürüldü.1967’de 2050 tane çıkartılan Shelby Mustang’ten sadece bir tanesi üretildiği fabrikada duruyor. O masmavi rengi ile, Goodyear marka lastikleri ve Shelby Teakwood direksiyonu ile, sıfır alınmış gibi orjinal hali ile duruyor.Bu otomobilin tamanlamıyla mükemmel donanım ve sürüş özelliklerine sahip. Fiberglass kaportası, fabrikanın orjinal çıkardığı kliması, power direksiyonu ve güçlü frenleri ile tam anlamıyla bir radikal. Shelby Mustang, tamamen deri tarafından sarmalanan iç yapısı ve o değişmeyen direksiyon simidi ile her zaman akıllarda kalmayı başarıyor. 5500

d/d’ki 358 beygirlik gücü ve 3000 d/d’ki 421 Nm torku ile 0-100 km/s hızlanması 6 saniye sürüyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çoğu otomobil severin rüyalarını süsleyen bu otomobil 1968’li yıllardan beri hala unutulmadı. Umarım bu ayki otomobil konuğumuz Ford Mustang’ler hakkında biraz bilgi sahibi olmuşsunuzdur.Önümüzdeki aydan itibaren ülkemizdeki muscle car ve klasik amerkan arabaları sahipleri ile röportaj ve araçlarının tanıtımını yapacağım.Sizde tanıtıma değer bulduğunuz araçlarınızın bilgilerini bana aktararak diğer sayılarımızda dergimizde yer alabilirsiniz..

Herkese kazasız sürüşler diliyorum...

Serhat [email protected]

1964 Mustang Coupe

2011 Mustang GT

1965 Mustang

Shelby_Mustang_GT500_Eleanor_1967

1967_black_Ford_Mustang_Fastback_GT

Page 34: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

66

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

67

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Aslında bu anlamda ülkemizdeki 4x4 araç üretimine dikkat çekmek ve öncü olan bu modeli daha iyi tanıtmaktı amacımız. Fakat şunu dile getirmekte yarar görmekteyim, üretimin yapılmasından çok gerekliliği sirkülâsyonu üretim sonrasındaki piyasa koşulları pazarlama ve satış tarafı da aracın ömrü konusunda çok önemli bir etken. Bu noktaya değinmemdeki sebep ya da sebepler konusunda yazının ilerleyen bölümlerinde bazı ipuçları bulacak cevabı kendiniz vereceksiniz. Tuzla yada T model üretimine geçilmeden evvel fabrikanın kuruluşundan askeriyeye devrine kadar geçen 15 yıllık dönemde CJ 3B lerin montajları gerçekleştirilmiş elde olan bu tip araçlara ise periyodik bakımlar onarımlar yapılmıştır. Her bir parçası gemi ile Amerika’dan getirilen araç bir araya getiriliyor oyuncak bir Lego yu andırıyordu. Montaj döneminin sonlarına doğru kaporta şase gibi ağır kargoda yer tutan ve pahalı materyallerin eldeki imkânlar ile tedarikine gidilmesi sonrasında üretim hedefi olmaksızın yapılmış her şeyiyle CJ3B ile aynı bir model üretildi. Yük ve personel taşımak amaçlı On yapraklı süspansiyonuyla hayli sert yorucu bir seyri vardı. Üzerinde 4 silindirli göbekten siboplu taş kapaklı Üstten bujili Hurricane ve Ford tanus motoru da kullanılmıştır. 1968 ve 1969 arasında süren bu kısa üretim sonrasında askeri yönetim kontrolüne geçmesi ile ordunun elinde bulunan 3b ve 3a ların tamir bakım yenileme çalışmalarına geri dönülmüştür. 1990 lı yıllarda modernize çalışmaları içinde 2.0 benzinli ve 2.5 dizel ford motorları kullanılmıştır. Daha çok askeri silah taşımak maksadıyla planlanmış olsalarda çok maksatlı araçlar olması CJ 7 lere benzerliğiyle ayırt edilsin diye Tayfun Tufan Pick-up olanına poyraz tümü Tuzla fabrikasında yapıldığından halk dilinde ( T model ) olarak adlandırılmışlardır. Fabrika üretimlerinde işin maliyetinin düşürülmesi haricinde yeni bir model oluşturmak düşüncesiyle bir değişime gidilmemiştir. Bir önceki montaj hattındaki araçların aynısı ufak görsel değişiklikler ile elde olan imkânlar çerçevesinde üretilmiştir.

History1013-TuZLABölüm 2

1982 CJ7 ALIM BELGESİ

1964 Tuzla Fabrika İlk Üretim

Tuzla 3B FRONTTuzla3BLineup

Turkish 2A Manual Inside

jeep reklamı

Page 35: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

68

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

69

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Halen ordunun ihtiyaçları doğrultusunda hizmet veren fabrika 1013. Ordu donatım ana tamir fabrika müdürlüğü ne bağlı. Biz buraya kadar duyduklarımızı anlattık. Hazırladığım en zor bir o kadar da derin heyecan verici bir makale idi. Yaklaşık son iki haftası yoğun geçen bir aylık çalışmamda birçok kaynaktan yararlanmaya çalıştım. Kaportacılar tamirciler parçacılar meraklılar müzeler internet dilerdim ki daha çok zaman daha çok sayfa daha çok imkân olsa idi. Jeep öyle bir kaç bölüm ve sayfalara sığdırılabilecek 4x4 markası değil ve Tuzla hakkında gün yüzünde bir bilgiye ulaşmak çok zor. Bu makalenin son demlerinde kalan boşlukları dolduran Namık amcadan da bahsetmek isterim Askeri eğitim kökenli bir teknik adam 1952 de ordu donatım da (ilk açıldığı yıldır) görev alıyor. Ders verdiği sınıfta siyaset tarihinin ünlü simaları Sn. Demirel ve Rahmetli Özal da oturmakta 12 yıl sonra 1964 yılında Verdi Ltd. ye giriyor ve willy’s montaj hattına katılıyor. Taki 1971 yılına kadar 7 yıl devam ediyor. Fabrikanın devriyle kendisi yoluna Gen Oto ve 15 yıllık Otokar tecrübesi ile devam ediyor. Yerli üretimin aslını kendisine soruyorum. Saçlardan kaporta çelikten pres ve kalıplar ile Şase yapıyorduk Montajın en pahalı ve en ağır kısmı burası idi yerliye çevirdik diyor. Çok uzun ve koyu bir Amerikan Jeep sohbetimiz oluyor ve tabiî ki bizzat Amerikalılar tarafından verilen Lakabı Mr. Jeep olan birini bulmuşken bu sohbeti tuzla ile sınırlamak mümkün olmuyor. Sohbet Namık amcanın oğulları Sinan ve Cihan Erkay ın da katılımıyla DUYDUKLARINI DEĞİL, GÖRDÜKLERİNİ ANLATANLAR ile canlı jeep tarihi yolculuğuna dönüşüyor. Jeep Willys, LR, Toyota epey bir konuya değinerek sohbetimizi sonlandırıyoruz. Bu vesile ile verdiği değerli bilgiler için Namık Erkay’ a Sinan ve Cihan Erkay’ a, kendileri ile tanışmama vesile olan Cengiz Özel’ e, Cengiz ağabey ile tanışmama vesile olan Muhammed Odabaşı ‘ na teşekkür ediyorum.

Gelecek Bölümde 4x4 araçların ilk otomobil versiyonlarından bahis edeceğiz ve yine jeep firmasının üretimlerini ele alacağız.

Yazı: Bülent Demir - [email protected]

MR.jEEP RAHMİ KOÇ MÜZESİ jEEP WİLLYS 63

BODRUM’DA WİLLYS 63

Tuzla3BIndoors

TurkeyLWB3BTurkeyFirstWillys

jeep reklam ve brosürler

Page 36: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

70

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t

71

MA

RT

201

1 4

x4

Su

pe

rS

po

rt

4x4 & super sport araçlar ve motor sporları magazıne

Motor Sports

Superleague Formula dördüncü sezonuna hazırlanırken Şampiyona Direktörü Robin Webb ile yaklaşan sezon hakkında görüştük.

1. Superleague Formula yarış serinin bugünkü durumu nedir? “Superleague Formula şu anda oldukça ilginç bir dönemde. 2010’da başarılı bir üçüncü sezon geçirdik ve bu kimilerine göre Superleague Forumla’nın gerçek anlamda şampiyona niteliğindeki ilk sezonuydu. 12 haftasonunda toplam 36 yarış yapıldı. (Aslında 35 çünkü Beijing’de kötü hava koşulları sebebiyle bir yarış iptal olmuştu). Ve Avrupa’da verilen en yüksek para ödülünü dağıttık. 1 milyon Avro ödülü kazanan şampiyonumuzda son yarışa kadar belli olmadı bildiğiniz gibi. Şampiyonanın finali için çok büyük bir heyecandı. Ayrıca Avrupa dışında yapılan ilk yarışımız Çin’de büyük ilgi gördü ve başarılı bir organizasyon oldu. Şu an için Superleague Formula bünyesine katılmak isteyen birçok futbol kulübü, pilot ve takım var. Yani bugün için Superleague Formula’nın çok iyi durumda olduğunu söyleyebilirim.” 2. A1gP’nin üzücü sonu, Superleague Formula’yı güçlendirdi mi, yoksa zayıflattı mı?  “İlk A1GP’nın sıkıntılar yaşadığını duyduğumda serinin devam etmemesinin kötü olacağını söylemiştim. Çünkü herkes Superleague Formula’nın da sonunun aynı olacağını düşünecekti bu örneğe bakarak. Ancak bize orta vadede kazanç olarak döndü bu durum. Yer edinmek istediğimiz bir pazar var ve bir rakibimiz elenmiş oldu. Artık Superleague Formula bence hiçbir şüpheye yer bırakmayacak durumda başarısını kanıtladı. Sponsorumuz Sonangol’de bu durumdan oldukça mutlu. Artık gerçek anlamda F1’e alternative tek seriyiz.” 3. 5 Milyon Avro takımların ve pilotların ilgisini arttırıyor mu?  “Para ödülü kritik öneme sahip. Bu ödül, takımlara, menejerlere ve pilotlara yarış bütçelerinin tamamını yada bir kısmını karşılama şansı veriyor. Örnek verecek olursak 2010 şampiyonu pilot, kendi ve takımı adına 1.8 Milyon Avro kazandı. John Martin ve Craig Dolby ile konuştum. >>

Aslında bu pilotların takımları ciddi riskler aldılar ama kazançlı çıktılar. Ayrıca motorsporlarında bir futbol kulübünün PR gücünü arkanıza almanızın avantajını başka nerede yaşayabilirsiniz. John Martin ailesinin desteği ile yarışma kararı aldı ama sezon sonunda bakıldığında John Martin’in babası kasasına para koyduğunu görünce çok şaşırdı. 36 yarış yapılıyor ve bu rakam şansınızı arttırıyor. Yarışma bütçesi GP2’nin iki buçuk katı az ama 36 yarış, heyecanlı bir sıralama turları ve para ödülü var. Bence bu şampiyonamızın en çarpıcı tarafı. 4. Superleague Formula’da ilk günden bugüne neler değişti? “Seriye getirdiğimiz marka değeri değişti öncelikle. Hem firmalar anlamında hem de kendi birer marka olan pilotlar anlamında. Geçen hafta bir kulübümüzün marka müdürü ile beraberdim. Futbol kulüpleri de başarılı ve marka olan pilotlarını, kulübün yüzü olarak kullanabilmekten çok mutlu. Tiger Woods’un Tag Heuer takması ile aynı mantık. Pilotları kullandıkları her aktivitede bundan bahsedildiği için kendilerine medyada daha çok yer buldular.

Bir başka konu da ikinci yarışta ilk yarış sonucu gridi %100 tersine çevirmemiz…İlk başta kimse bunu yapamayacağımızı düşündü. Ama yaptık ve inanılmaz başarılı oldu. Takımlar ve kulüpler için bu daha fazla stres demek olsa da izleyiciler için ve TV için daha fazla heyecan demek. 2011’de de buna devam edeceğiz. Eğlenceyi herşeyden üstte tutuyoruz.” 5. 2011’de bizi ne gibi yenilikler bekliyor?  “2011 senesinde seriye olan global ilgiyi arttırmak hedefimiz. Bu hem futbol külüplerinin isteği, hem de bizim olmak istediğimiz nokta. Avrupa dışında çok çeşitli fırsatlar var değerlendirmek istediğimiz. Birçok yeni, modern pist inşa edildi ve bunlara gitmek istiyoruz. Uzun dönemli kontratlarla pistlerle anlaşmak ve bu süre içinde iyi noktalara gelmek istiyoruz o bölgelerde. Yani 2011 için planımız Avrupa’da 7, Avrupa dışında 5 yarış yapmak. Tüm anlaşmalar %100 yapılmadı ancak başarabileceğimizi biliyoruz. Ayrıca gridde 2011’de 20 araç olması hedefimiz. Yeni ülkelerden yeni futbol külüpleri serimizle ilgileniyor. Önümüzdeki haftalarda gelişmeleri sizlerle paylaşacağız. 6. Superleague Formula’nın şimdiye kadarki başarıları sizce neler?  “Bu şampiyonanın oluşumunda bazı kritik virajlar vardı. İlki bir sabah uyanıp bu şampiyonayı yapmaya karar verdiğim gündü. Herkes bunun imkansız ve benim bir çılgın olduğumu söyledi. Onlara

yanıldıklarını kanıtladığım için mutluyum ama itiraf etmeliyim ki beklediğimden uzun sürdü. İkinci önemli an İspanyol yatırımcıların bu projeye girmeye karar vermeleri oldu. Aynı zamanda otomobili tasarladılar,motoru dizayn ettiler ve ilk prototip ortaya çıktı. Çok müthiş bir andı. O andan sonra seriye katılan ve desteklerini kesmeden devam ettiren sponsor markalarla bu güne gelmek, kendimizi ispatlamak…Elbette bu fikrime katılmayan kişiler olacaktır ama sezon sonunda ne takımlardan ne pilotlardan ne de futbol külüplerinden seriden ayrılmak isteyenlerden oluşan bir kuyruk görmedim. Ayrıca eski ve gelecekteki F1 pilotlarının seri ile ilgili fikirleri genel olarak olumlu çünkü şahsi fikrim onlara yarışması harika hissettiren bir yarış aracı vermeyi başardık. 7. Superleague Formula’yı 5 sene sonra nerede görüyorsunuz?  “5 sene içerisinde Superleague Formula “biliniyor” olacak. Bu önemli. Her yarış, seri yada ürün diyelim kendini tanıtmak için zamana ihtiyaç duyar. İletişim anlamında buna bir değere sahip olmak diyebiliriz ve bu satın alınacak birşey değildir. Eğer akıllıysak ve çok fazla hata yapmazsak (aynı zamanda da risk almaya hazırlıklıysak) SF’nın bu süre sonunda kendi kimliğini bulmuş, bilinirliği bahsettiğim değerlere ulaşmış bir seri olacaktır. Ondan sonra belki emekli olabilirim!Yazı: Mine Toker [email protected]

Page 37: 4x4 SuperSport E-Magazine 2011

www.4x4supersport.com

72

MA

RT

201

1

4x

4 S

up

er

Sp

or

t 2007 - 2008 - 2009-00 [email protected]

4x4 SuperSport Magazine