173-V E S Î L E

Embed Size (px)

Citation preview

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    1/26

    V E S L E

    Mide, 35; Kavram, 173

    V E S L E

    Vesle; Anlam ve Mhiyeti

    Vesile Slih Ameldir

    llerden Yardm Dileme Sapklk ve Zavalll

    Kabirlerle Tevessl

    Gnmzde Kabirlerle Tevessl ve Rhniyetten stimdat

    Duda Tevessl

    Dunn stismar Edilmesi

    Kurn- Kerimde Vesle Kavram

    Hadis-i eriflerde Vesle Kavram

    Vesile Konusunda Zayf ve Uydurma Hadis Rivyetleri

    Tasavvufta Vesile Anlay

    stise

    stimdd

    Tevessl Tartmalar

    Tefsirlerden ktibaslar

    "Ey iman edenler, Allahtan korkun ve O'na vesile (yaklama yolu) arayn ve Onun yolunda cihd edin, umulur ki bylece kurtulua erersiniz., " (5/Mide, 35)

    Vesle; Anlam ve Mhiyeti

    el-Vesile kelimesinden tremitir. el-Vesile: Bir eye "istek" ile ulamadr. stek-arzu anlamn ierdiinden "el-Vasile" ifadesinden daha zeldir (dar anlamdadr).

    Allah (c.c.) yle buyurur: "O'na vesile (yaklama yol) arayn" (5/Mide, 35).

    Allah (c.c.)'a (yaklatran) gerek vesile; ilim ve ibdetle onun yolundan gitmek ve eriatn gzelliklerini benimsemektir. Kurbet (Allah'a yaknlk) gibi. el-Vasil,

    Allah' arzulayandr (Mfredt'tr Rab el-sfahan, s. 560-561). bn'l-Esr yle der: el-Vsil; arzulayan-isteyen demektir. el-Vesle; Kurbet, vasta ve kendisiyle

    bireye ulalabilen ve yaknlama salanabilen ey anlamndadr. oulu, "vesil'dir (en-Nihye, 5/185).

    Fkh Uslnde yerleik bir prensip vardr: badetlerde asl olan men' (ciz olmamas)'dir, ta ki bir delil bulununcaya kadar; adetlerde de aslolan ibahadr ta ki bir

    delil bulununcaya kadar. Allah (c.c.)'n bize emrettii ibdetler ise mutluluk ve sknt halinde ona yalvarmamz, ondan yardm istememiz ve ona snmamzdr.

    Cenab- Allah buyuruyor ki: "Rabbiniz (yle) buyurdu; Bana du edin, size icabet edeyim. nk bana ibdeti brakp byklk taslayanlar aalanarak

    cehenneme gireceklerdir" (M'min, 40/60). Allah (c.c.) bizlere, tevessln faydal birok eidini mer k lmtr ve ona yalvarann dusn -dier artlarn da

    yerine getirdiinde- icabet edeceini taahht etmitir.

    Mteahhirnin birou, tevessl kelimesiyle dudaki tevessl kasdetmilerdir. Oysa durum -daha nce getii gibi- byle deildir. Mteahhirinin rfnde yaygn

    olan tevessl eittir:

    1- Mer Tevessl: Hakknda Kitab'dan ve sahih hadislerden bir delil bulunan. Mer Tevessl kendi iinde e ayrlr.

    a) Allah (c.c.)'n gzel isimlerinden veya yce sfatlarndan biriyle ona tevessl. rnein yle du etmesi gibi: "Allah'm sen Rahmn ve Rahim'sin, Senden

    merhamet diliyorum..."

    Cts, May 26th arama... ARAMA

    ANA SAYFA SIYER HAKKINDA KAVRA M TEFSIRI ONLINE KITAP SAT I VIDEO

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    2/26

    Bu konudaki delil udur: "En gzel isimler Allah'ndr, o halde O'na o gzel isimlerle du edin" (7/A'rf, 180). Yani Allah'a, en gzel isimlerini vesile edinerek du

    edin. Allah (c.c.)'n yce sfatlar da buna dahildir. Zira A llah (c.c.)'n isimleri, onun sfatlardr. Cenab- Allah Sleyman (a.s)'n tevesslnden yle sz ede r;

    "Rahmetinle, beni iyi kullarnn arasna kat" (27/Neml, 19). Rasulullah (s.a.s)'n bu konudaki dularndan u hadis-i erif de bu konuya deinir. "Allah'm! Gayb ilmin

    ve mahlkat zerindeki kudretinle, eer hayat benim iin hayrlysa beni yaat, eer lm benim iin daha hayrl ise beni ldr" (Nes, Sehv 62). Bu anlamda

    daha birok hadis vardr.

    b) Du eden k iinin iledii amel-i slihle tevessl; "Allah'm sana olan inancmla ve senin iin olan sevgimle ve rasulne tabi olmamla beni bala." Veya duc,

    Allah (c.c.)'a olan sevgisi, ondan korkusu ve dilekleri iin yapt iyi ileri zikreden ve dusnda bunlarla tevessur eder. Konuyla ilgili delil udur: "yle kullar ki, Ey

    Rabbimiz! man ettik, yleyse bizim gnahlarmz bala, bizi a te azabndan koru! derler" (3/l-i mrn, 16). Grld gibi Allah (c.c.)'n blamasna vesile

    klarak amel-i slih (iman)'leri anarak du edilebilir. u hadis de bunu ifade eder: " kii maaraya girmiler ve (byk bir kaya ile) maara zerlerine kopanm.

    Her biri yapm olduu iyi ilerle tevessl ederek Rabbine yalvarm ve kaya kapnn (k blmnn) nndeki kaya yarlm ve bylece kmlar..." (Buhr,

    cre12; Mslim, Zikr 100).

    c) Yaamakta olan slih bir insann dusyla yaplan tevessl: Sahbe-i Kiram (r.a.) zor duruma dtklerinde Rasulllah (s.a.s)'a gider ve ondan kendileri iin du

    etmelerini dilerlerdi (bkz. Buhr, C um'a 34). Enes (r.a)'den nakledildiine gre, Hz. mer b. Hattab -onlara kuraklk bastnda- Abbas b. Abdulmuttalib (r.a) ile

    istiska eder ve yle derdi: "Allah'm biz (zamannda) nebimizle sana tevessl ediyorduk ve sen bize su gnderiyordun. (imdi ise) Nebimizin amcas ile sana

    tevessl ediyoruz, bize su gnder." (Enes) diyor k i: "Ve sulanyorlard" (yamur yayordu)." (Buhar, stiska, 3; Fedail eshabinneb, 11). Bu hadiste kastedilen

    mana udur: "Yamursuz kaldmzda, Nebimize (s.a.s.) gider. O'ndan bizim iin du etmesini talep eder ve onun dusyla sana yaklatrdk. imdi ise o vefat e tti.

    Artk bizim iin du etmesi imkansz. Bu yzden amcas Abbas'a yneliyor ve ondan bizim iin du etmesini diliyor ve onun dusyla Allah (c.c.)'a yaklayoruz."

    A'm hadisi de bu kabildendir. O Rasulllah (s.a.s)'a gelmi ve ondan du etmesini istemitir. O da a 'maya, dusyla A llah (c.c.)'a tevessl etmeyi retmitir

    (Tirmizi Da'avt, 118; bn Mace, kame, 189).

    2- Bid'at Olan Tevessl: Bu ztlarla, makamla, hrmet, byklk ve benzeri ey lerle tevessl etmektir. yle demek gibi; "Allah'm, Muhammed (s.a.s)'in

    hrmetine veya Ka'be'nin hrmetine -veya benzeri eylerle senden diliyorum..." Bu tr "tevessller, hakknda bid'at olduuna dair ak delil bulunan tevessllerdir.

    Bu sebeple hibir imamdan, cevazlarna dair bir nakil yoktur.

    Hanefi kitaplarndan (ed-Durr'l Muhtr)'da yle denmektedir: "et-Tatarhaniyye'de, el-Mnteka'ya atfen, Eb Yusuf dan o da Ebti Hanife'den naklen yle geer:

    "Kii Allah (c.c.)'a ancak onunla du edilebilir. Bu konuda cevaz verilen duda u yetten anlalandr: "En gzel isimler Allah'ndr, o halde O'na o gzel isimlerle

    du edin." Rasllerinin, nebilerinin, dostlarmn hakk iin "veya Beytin hakk iin" trnden ifadeleri kullanmak mekruh saylmtr (Hiyet bn bidn, VI/396-

    397). Benzeri (bilgiler) btn Hanefi metin ve erh kitaplarnn el-Mekruhat veya el-Hazr vel-ibha blmlerinde mevcuttur. Onlara gre mekruh harama en yakn

    olandr. mam Muhammed'e gre ise cehennem azab asndan "haram" gibidir. Nitekim Allme bn Abidin bunu el-Hazr ve'libaha blmnn balarnda aka

    belirtmitir. Bu yzden selef-i slihinden bu tr bir tevessl naklolunmamtr. Bu tr tevessle cevaz verenlerin ileri srdkleri deliller ya sahih olmayan hadislerdir

    veya kendisinden cevaz kmayan nasslardr. (el-Vesile) lafznn getii yetlerle delil getirmeye altklar gibi. Daha nce de belirttiimiz gibi, ittifakla sabittir ki

    (burda vesileden) kast kurbe ve ta't'tr. Ayrca az nce geen Abbas (r.a) ile tevessl hadisi gibi. Halbuki bundan ancak du ile tevessl olduu anlalyor. Zira,

    eer zt'larla ve makamlarla tevessl etmek (ciz) olsayd, veft etmi olan Raslullah (s.a.s)'dan vazgeip ondan daha az fazilete sahip olan Abbas (r.a) ile

    tevessl etmezlerdi. Zira Raslullah (s.a.s) hrmet ve makam asndan -l veya diri olarak- Abbas (r.a)'dan daha ycedir. Bunu ifade eden daha birok deliller

    vardr.

    3- irk olan Tevessl: Bu A llah (c.c.)'dan baka llerle, dirilerle ve hali hazrda bulunmayanlarla du etmek ve menfaat salamak, skntlar gidermek iin

    onlardan yardm istemektir. Veya ondan efaa t ve du dilemektir. (efaat ta du eitlerindendir). Bu doru anlamda tevessl olmamasna ramen, halkn cahilkesimi ve baz ilim mensuplar bu tevessl'n (en azndan) ihtilafl tevessl olduu imajn vermek amacyla halkn kafasn bulandryorlar. Halbuki iin gerei, bu

    haram klnan ve haramlnda icma edilen tevessldr. Allah (c.c.) yle buyurur: "Mescidler phesiz Allah'ndr. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayn"

    (72/Cinn, 18). "Kimseye" ifadesi belirsiz isimdir ve olumsuzluk ifadesinden sonra geliyor, dolaysyla Allah (c.c.) dostu her kiiyi ve gnderilmi her nebiyi kapsyor.

    Allah (c.c) yle buyuruyor: "De ki: yleyse bana bildirin, Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah' brakp da taptklarnz, onun verdii zarar giderebilir mi?

    Yahut Allah, bana bir rahmet dilerse, onlar onun bu rahmetini nleyebilir mi? De ki: Bana Allah yeter. Gvenip dayanacaklar, ancak O'na gvenip dayanrlar"

    (39/Zmer, 38).

    bn Teymiye bu konuda yle der; "Her kim A llah ile mahlukat arasnda -hkmdar ve teba'as arasndaki araclar gibi- araclar oluturursa, kii kafir ve mriktir.

    yle ki; kullarn sorunlarn onlar Allah (c.c.)'a iletiyorlar, Allah (c.c.)'da kullarn onlarn araclyla hidyete erdiriyor ve rzklandryor. Halk nce onlardan dilekte

    bulunuyor, onlar da Allah (c.c.)'dan diliyorlar. Krallarn yanndaki araclar gibi. Onlar halka (da) yak n olduklar iin ihtiyalar krallara onlar dile getirirler. Halk da

    edep gstererek k raldan dileklerini onlarn yapmalarn isterler. Veya halkn onlardan (nce) dilekte bulunmas, belki direkt kra ldan dilekte bulunmalarndan daha

    faydal olabilir. nk o a raclar ihtiyal (sradan halk)'dan daha krala yakndr (dosttur). Her kim bu tarzda araclar oluturursa o kii kfirdir, mrikdir. Ondan

    tevbe etmesi istenir eer tevbe etmezse ldrlr" (Mecmu'ul-Fetv, I/126). te bu nceki mriklerin irkinin aynsdr. Nitekim Allah (c.c.) yle buyurur:

    "Onlar Allah' brakp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek eylere tapyorlar ve Bunlar, Allah katnda bizim efaatilerimizdir diyorlar" (10/Yunus, 18).

    Bunun Allah (c.c.)'a irk komak olduunu syleyenler ounluktadr. (Allme es-Sveyd el-kd's-Semn adl kitabnda, eyh Nu'man el-ls de ondan

    nakletmitir. C ill Ayneyn, s. 442). eyh Abd'l-Kadir e l-Geyln de, el-unye adl kitabnda (ondan Nu'man el-ls) nakletmitir. (Cil'l-Ayneyn, s. 487). eyh

    Sanullah el-Haleb el-Hanefi de kitabnda, velilerin keramet yoluyla yaam ve lm sonrasna etki edebileceklerini ileri srenlere kar byle birey olmayacan

    sylemitir (Abdurrahman b. Hasen, Minhc't-Te'sis ve't-Takdis, s. 48; eyt Eb't-Tayyib Muhammed ems'l-hak el-Azm-bd el-Hanefi, et-Ta'liku'l-Muni al

    snen'id-Darukutn, el-Akziye ve'l-Ahkm blm, IV/225). (1)

    Vesile , szlkte, bir eye arzu ile ulamak demektir. Bir baka deyile vesile , kendisiy le bir maksada ulalan, yaklama sebebi, bir eye yaklamak iin ona

    yaknlndan faydalanlan ey demektir. Kavram olarak vesile, Allaha yak lamada kendisinden yararlanlan eydir. Tevessl ise, vesileye ba vurmak, Allaha

    yaklamak iin bir sebep veya bir imkan a ramak demek tir. Vesilenin oulu vesil dir.

    Putperestlerin taptklar putlar veya putlarn arkasnda var zannedilen ruhlar, cinler ve melekler, baz insanlarn medet umduu lmler ve azizler bile; birakn

    bakalarna yardm etmeyi, kendileri Allahn rahmetini umarak Ona yaklamak, Onun sevgisini kazanmak iin bir vesile aryorlar. ylese mminler de, Allahn

    sevgisine gtrecek sebepleri, imkanlar arayp bulmallar. Bu vesilenin anlam, Allaha boyun eerek, Ondan korkarak ve Onu raz edecek ameller ileyerek

    Onun yaknln kazanmaya almak demektir.

    Kavram Olarak Vesile-Tevessl: Vesile, maksadn meydana gelmesine sebep olan ey olduuna gre kiiyi Allah rzasna gtrecek btn slih ameller, btn

    hayrl iler bir vesiledir. Bu slih amellerin adnn deil lsnn ve ilkeler inin Hz. Peygamber tarafndan konulmas nemlidir. Bu yola ba vurmak da

    tevessldr . Mmin, Allah bizi imanmz i le sever deyip, bir keye ek ilmez. O, Rabbinden ittika eder (korkup ekinir). Bununla da kalmaz, haram ile rden ve

    yasaklardan kanr, kt ahlk terkeder, iradesini kullanarak Allah raz edecek dier slih amellere devam eder. Mmin, farzlar vacipler dnda, nafile

    ibdetlerle bu vesile yollarn arar . Peygamberimiz, mminin nafile ibdetlerle Allaha yaklamaya devam edeceini haber vermektedir (Buhr, Rikak 38, 8/131).

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    3/26

    Mmini vesileye ulatracak yol iman ve takvadr. Asl vesile de, Allaha yaklama niyeti ve Onu sevme arzusudur. Bu kast ve niyet ile gzel ahlk sahibi olmaya

    alr, slih amellere devam eder, Allahn rzasna uygun ilerle megul olur. yetin devamnda Allah yolunda cihad etmek emredilmektedir. Allaha yaknlk

    kazandracak vesilenin cihad ibdetiyle yakndan ilgisi bulunmaktadr. Bu noktann altn izmek gerekiyor. Kimileri vesileyi Allaha yaklatracak yol gsterici bir

    mrid diye anlarlar. Halbuki yetin ifadesi gyet aktr ve onlarn dedii gibi anlamann imkan yoktur. Ilim ehli kimseler insana yol gsterebilirler, gzel ahlk

    rnei olabilirler; ama kul ile Allah arasnda kimse arac olamaz. Buradaki vesile, ibdet cinsinden bir eyle Allaha yaknlk arama arzusudur.

    Mmini Allaha yaklatracak vesile; ilim, ibdet ve eriatn gzelliklerini arama ve yaamadr. Bu, kiiyi manevi olarak Rabbine balar. Kul ile Allah a rasndaki

    ba, kulluk zilleti, Allaha ihtiya duyma, Onun nnde boyun bkme, Onun Rububiyyetinin (Rabliinin) karsnda ubudiyet (kulluk) yapmadr. Kald ki, Allah

    bilme ve Ona ibdet etme, Allaha olan yaknlamann olmazsa olmaz artdr.

    Allaha tevessl etmeyi salayan eylerden biri de cihadtr. yet, nce takvay, arkasndan Allaha yaklamak iin vesile aramay , arkasndan da cihad emrediyorve bunlarn kurtulu sebebi olacan aklyor. Bu bir anlamda iman edenlerin takva sahibi olup, slih amel ileyerek, Allah yolunda cihad etmelerini, kulluk grevi

    olarak sralamaktr.

    Iman takva ile, takva vesileyi aramak ile, vesileyi aramak ta cihad ile tamam olmaktadr. yleyse, Allaha vesile aramay, Allah yolunda cihadtan ayr dnmek,

    yeti eksik anlama olur. Bu cihad ister Islmn dmanlaryla olsun, isterse azgn nefse kar, isterse aldatc eytana kar olsun; farketmez. Kuran yle

    buyuruyor: Artk her kim Rabbine kavumak istiyorsa, slih amel ilesin ve Rabbine olan ibdetinde hi bir eyi ortak komasn. (18/Kehf, 110). Bu yet de

    vesile konusunda nemli ip ula r veriyor. A llaha manevi ola rak kavumann yolu, slih amel ilemek ve ibde tte hi kimsey i ortak komamaktr. Bu demektir k i

    ilhlara tapnmak sapklk olduu gibi, ibdette arac bulmak da sapklktr. Tevessl, ibdette bir arac, bir torpilci bulmak deil; ibdet cinsinden bir slih ameli

    ihlasla yaparak, takvaya sarlarak ve Allah yolunda cehd ederek (alarak) Onun rzasn kazanmaya aba harcamaktr.

    bdette, zikirde, duda bakalarn arac yapmak doru deildir. lmleri, aziz zannedilenleri, yaayan kimseleri falancann yz suyu hrmetine diyerek iin

    iine katmak vesile deildir. Dularn ve zikirlerin kabul iin uzaklarda yasayanlar veya mezarlarda un ufak olmu lmleri araya koymak tevhide aykrdr.

    Kimileri dularn ve zikirlerini nce hocalarna (eyhlerine) sunuyorlar, onlarn da bu du ve zikirlerini Allaha arzetmesini istiyorlar.Bu yolla du ve zikirlerinin

    kabul greceini hayal ediyorlar. Halbuki Allah (cc) kuluna, onun ahdamarndan daha yakndr, du edenin dusn iitir ve karln verir (Kaf, 16; 2/Bakara,186). Rabbimiz (c.c.) kulun ibdetinde bakalarn ortak etmesini kesinlikle yasaklyor (bkz. 18/Kehf, 110).

    Peygamberin Makam Olarak Vesile: Vesile ayn zamanda Cennette bir makamn addr. Peygamberimiz yle buyurdu: Bana salavat getirdiiniz zaman,

    Vesileyi de teyiniz. Denildi ki, Vesile nedir ya Raslellah? Buyurdu ki; O Cennette yce bir makamdr ki o yalnzca bir kula verilecektir. O kulun ben olmasn

    umit ederim. (Ah. b.Hanbel, Tirmiz, nak. Ibni Kesir, 1 /514) Bir baka hadiste yle buyuruluyor: Mezzini iittiiniz zaman siz de onun sylediklerini syleyiniz,

    sonra da bana salat okuyunuz. Kim bana bir salat okursa, Allah ona on salat verir (rahmet eder ). Sonra benim iin vesile isteyiniz ki o, C ennette, yalnzca Allahn

    bir kuluna verilecek bir makamdr. O kulun ben olmasn dilerim. Kim bana vesile isterse ona efaat edilir. (Mslim, Salt 7, Hadis no: 384; Eb Dvud, Salt,

    Hadis no: 523)

    Ezandan sonra okunulan salevat, Peygamberimize vesile isteme dusdr. Bir hadiste yle buyuruluyor: Kim mezzini iittii zaman; Allahmme rabbe hazihid

    davetit tmmeti ves saltil kimeti, ti Muhammeden el-vesilete vel fazlete ved deraceter rafate veb'ashu makamen mahmden ellezi veadteh. (Ey Allahm,

    ey bu tam davetin sahibi, ikame edilen namazn sahibi, Muhammede vesile ve fazilet ver; onu, kendisine sz verdiin yce makama ulatr derse, Kymet

    gnnde ona efaat edilir. (Ibn Mce, Ezan 4, Hadis no: 722)

    Tevessln eitleri: Tevessl konusunda yle bir soru ile kar karyay z: Peygamberimizin, sahbelerinin veya dier slih mminlerin adyla tevessl

    yaplabilir mi? Falancanin yz suyu hurmetine, falancann hatr iin, falancann yce makam iin eklinde du ede lebilir mi? Tevessl deyince bir oklar na gre

    bu anlam anlalmaktadr. Yani du ve ibdette birinin adyla hareke t etmek eklinde. Kimileri de tevessl, kiiyi doru yola gtrecek bir mrid bulma diye

    anlamaktadr. Bu konuyu ksa da olsa aklamakta fayda var:

    Hatrlayalm ki, yukarda getii gibi, tevessl yapmak, yani Allaha yaklamak iin sebep aramak Kurann emridir. Bu sebepler de ibdet cinsinden bir ey olmal,

    takva ve cihad ile oaltlmaldr. Dine sonradan sokulmu ve bidat halini alm eylerle tevessl yaplamaz. nk Peygamberimiz (sav), din adna sonradan

    uydurulmu btn detlere bidat diyor ve hepsini de reddediyor (Mslim, Cum'a 13, Hadis no: 867). limler tevessl e ayrmlardr:

    a) Mer Olan Tevessl:

    1- Allahn yce isimleriyle veya Ona ait sfatlarla vesile aramak . Rabbimiz Araf sresinin 140. yetinde, kendi isimleriyle du etmemizi sylyor. yleyse,

    Allahm, senin rahmetinle, ltfunla, ilminle, vb. Muhammede olan sevginle, ba lanma is tiyorum gibi dular merdur . Islmn temeller inden biri, Raslllaha

    iman ve Ona itaat etmektir. Ona itaat etmek Allaha itaat etmektir. (Nisa, 80) Peygambere itaat ederek Allaha tevessl etmek farzdr ve iman bu itaatle

    tamamlanr.

    2- Du edenin iledii slih bir amelle tevesslde bulunmas. l-i Imran Sresi 16. ve 53. yetlerinde buna iaret vardr. Bir hadiste getii gibi, bir maarada,

    maarann azn kapatan bir kaya sebebiyle mahsur kalan kii iledikleri s lih amelleri anlatarak Allahtan yardm istediler ve maaradan kurtuldular. (Mslim,

    Zikir ve Du 27, Hadis no: 2743; Buhr, Nes, nak. N. el-Bni, Tevessl-eitleri Hkmleri, s 53. . Isl. Ans. 6/346)

    3- Slih bir insann dusyla tevesslde bulunmak. Raslllahn dus ve efaatyla tevesslde bulunmak ta cizdir. Mslmanlar Onun salnda dusyla,

    Kymet gnnde de Onun efaatyla tevessl ederler. Baz kimseler Peygamberimize gelerek kendileri iin yamur dus yapmasn itemilerdi. O da onlar iin

    du etmiti. (Buhar, nak. El-Bni, Tevessl, s: 58, . Isl. Ans. 6/346) Peygamberimizin vefatndan sonra bata Hz. mer olmak zere baz sahbeler Hz. Abbasa

    giderek onun kendileri iin du etmesini istemilerdir. Burada kastedilen Peygamberimizin dus ve efaatdr. (nak. Ibni Teymiyye, Tevessl, s: 252)

    Peygamberimiz kr bir adama du reterek bu du ile tevessl yapmasn sylemitir. (. Isl. Ans. 6/346)

    b) Bidat Olan Tevessl:

    Peygamberimizin kendi zatyla, Kbe'nin veya bir makamn, kiilerin adyla, yzlerinin suyu hrmetine, ya da Peygamber imiz'in zatna yemin ede rek tevessl

    yapmak bir ok lime gre ciz deildir. Sahbeler ne yamur dusnda, ne salnda veya vefatndan sonra baka ilerinde, ne mezar banda bu ekilde

    tevessl yapmadlar. Bununla ilgili gelen rivyetler zayftr. Ancak, bu ekilde tevessl yaplabileceini syleyen limler de vardr. Kesin bir haram sz konusuolmad iin, bu ekilde tevessl yapanlara kfir, mrik, sapk gibi ar ithamlar yneltmekten kanmak gerekir.

    c) irk Olan Tevessl:

    Allahn dnda baka kiilerden, llerden, mezarlardan, yatrlardan, eyhlerden ve somut veya soyut putlardan, Allahtan istenebilecek eyleri onlardan istemek,

    bu anlamdaki skntlarn onlar tarafndan giderilmesini beklemek Tevhid inancna aykrdr. Allahtan istenebilecek bir ey kesinlikle ne sa ne de lm kullardan

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    4/26

    istenir. lm kiilerin kendisi iin Allaha du etmelerini istemek te ayndr. Bilindii gibi lenlerin byle eylere gleri yetmez. nk dnyada iken fani ve gc

    ok snrl olan insan, ldktan sonra ryp toprak olur. Kendisine bile bir hayr olmayan kemiklerin, dirilere ne faydas dokunabilir? lmlerden medet

    umanlarn bu anlaylarn anlamak mmkn deildir. Byle bir tavr Allaha ortak komaktr ve Islmla badamaz.

    bdette ve duda zaten arac olmaz. Islm inanc buna izin vermemektedir. bdetlerinde herhangi bir eyi, lmleri veya putlarn arac klanlar, onlarla Allaha

    yaklamak isteyenler mriklerdir. Onlar, Allahn dndaki bir takm varlklardan, ya da tanr edindikleri eylerden istekte bulunurlar, onlara du ederler. Bir kulun

    Allahtan istemesi gereken eyleri onlardan isterler. phesiz btn bunlar irk olan tevessl yollardr. Kuran yle diyor: De k i: Allah brakp da Onun yerine

    kendinize ilh edindiklerinizi arn yardmnza. Onlar sizin herhangi bir skntnz gideremeyecekleri gibi, size gelecek herhangi bir belay da savamazlar. (17/

    sr, 56)

    Du ve ibdette bir baka varl arac koyma sapklk olduu gibi buna ihtiya ta yoktur. Tekrar edelim ki Allah (cc) kullarna, kendilerinden daha yakndr. Du

    veya ibdet edenin dusn iitir, ibdetini bilir ve karln verir. Ihlasla ibdet edenlerden haberi vardr ve onlarn yaptklar slih amellerin mkfatn fazlasylaonlara geri der. (Bakara, 186) Eb Hureyre (ra) Peygamberimiz (sav) yle dediini rivyet ediyor: Allah (cc) buyuruyor ki: Ben kulumun Beni zann ile

    beraberim. Bana du ettii (zaman da) onun yanndaym. (Mslim, Zikir 19, Hadis no: 2675) (2)

    Vesile Slih Ameldir

    nsan, ftratnn gerei Allah'a inanmaya mey illi yaratlmtr. Zihinsel olarak O'nu inkra yeltenenler iin sebepler zinciri bir noktada mutlaka sona ermektedir. Her

    insann mhede alan ierisinde yer alan kevn/fk ve enfs yetler ftr yeteneklerle btnletiinde Allah'a teslimiyet (mslman olu) gereklemektedir.

    Fakat yaratc olarak Allah' inkr etmeye ftrat elvermeyen nankr insan, ortaklar koarak kendi zne ve Allah'a ihnet etmekte, rtl irkle O'nu hayatndan

    uzaklatrmaya yeltenmektedir.

    Rabbimiz Kur'an'da insann irk/ortak komadan inanmama inadn yle haber vermektedir: "Onlarn ou Allah'a irk/ortak komadan inanmazlar." (12/Ysuf,106). Ortak komann eitli biimleri vardr: Du yapmada, ibdette, itaatte, sevgide, gayb biliciliinde, hkm koymada, ayrca Allah ile kendisi arasna arac

    koymada gerekleen or tak komalar en yaygn irklerdir. Allah ile kendisi arasnda arac koymak eklinde gerekleen irk, msum gzken, ama tevhid'in

    yeryzndeki temel amacn, Allah'tan bakasna kulluu engelleme amacn iten ie yok etmeye ynelik sinsi bir karak ter arzetmektedir.

    nsann ortak komadan inanmama karakterinden dolay tevhid zerinde yaplan kltrel tahrifler insann hem dnya ve hem de esas olarak hiretini

    etkilemektedir. Konu ile ilgili olarak vesile, efaat ve vel kavramlar , Kur'n dzlemde, Allah'n irdesine uygun bir ekilde anlalmaynca, inan ve ona dayal

    hayat da salam olmayacak, ebed sadet de salanamayacaktr. Bu terim, baz kltrel ve itikad tahriflere uratlarak araclk dncesini savunanlarca yanl

    balamlar iinde kullanlm ve tevhid'e zarar verici sonulara yol aan bir akdev sapma meydana ge lmitir. Sahih slm itikadnn temel kayna olan korunmu,

    yakn, kesin lh bildirimi ieren Kur'an, her tr ifsda, bozulmaya, zihinsel ve pra tik bulankla kar gnlmz tan bir rehber olarak bu konuda da bize yol

    gsterecektir.

    Vesile, Slih Ameldir: Vesile, kendisiyle bir amaca ulamak iin yaplan yaknlatrc ameldir. Birok mfessir vesileyi yak nlk diye yorumlamtr. Dier bir

    ifdeyle vesile, yak lama vstas Allah katnda yaknlk kazandrc, sevba nil klc hususlardr. O halde Allah katnda yaknlk kazandrc her gzel i, O'na

    ball pekitiren her amel vesilenin konusuna dhildir.

    Vesile, Kur'n- Kerim'de iki yette gemektedir: "Ey iman edenler, Allah'tan ittika edin/saknn. O'na vesile arayn ve O'nun yolunda cihad edin ki, kurtulua

    eresiniz." (5/Mide, 35) "O yalvardklar da, onlarn (Allah'a) en yakn olan(lar) da Rablerine yaklamak iin vesile ararlar. O'nun merhametini umarlar, azbndan

    korkarlar. nk Rabbinin azb, cidden korkuntur." (17/sr, 57). Bu yet-i kerimelere gre insanlarn Allah'a yakn diye yarar umduklar, efaat bekledikler i,

    hatta du ile ynelip yalvardklar varlklar bile O'na yaklamak iin vesile aramaktadrlar. O halde vesile, slih amel yapmaktr. Yoksa yaknlk kursun diye Allah

    ile kendimiz arasnda araclar bulmak deildir.

    Mide Sresi 35. yette vesile aramaya yaplan arnn hemen ardndan gelen "Allah yolunda cihad" bu kavramn en iyi tefsiridir. Yani Allah yolunda her tr

    gayret, vesilenin kapsamna girmektedir. M'minleri kendisinden saknmaya dvet eden Allah Tel, takvnn vesilelerini/yollarn da bu ve benzeri birok yette

    gstermitir. M'minleri m'min yapan, Allah'a dost ve yakn yapan mcerred/soyut iman deildir. Bizi mslman yapan, Allah'tan lykyla korkmak, Kur'an

    ahlkna gre eylemler imizi biimlendirmek, kt ilere, mnkere bulamamak, iyilii yaygnlatrmaktr. Allah'tan saknmak (takv) da soyut bir vicdan ii

    deildir. Muttak olmak, eldeki tm olanaklarla O'na yaklama vesileleri (yollar) aramaktan geer. Her frsatta yaplacak slih ameller Allah ile olan yak nlmzn

    teminatdr.

    Allah'a yaklamak, yakn olmak fiziksel deildir. Zten Allah insana ahdamarndan daha yakndr. O halde szkonusu yaknlk mnev ve deer asndanyaknlktr. Allah du ve isteklere cevap verme bakmndan da insana yakndr. Nerede olursak olalm bizi iitir. O halde du ve istekte bulunurken de arac koymak

    anlamszdr: "Kullarm, sana Benden sorar(lar)sa (syle): Ben (onlara) yaknm. Bana du e ttii zaman onun dusna karlk ver irim. O halde onlar da Bana

    ynelsinler, Bana inansnlar ki, doru yolu bulalar." (2/Bakara, 186). Ayrca bak. 7/A'rf, 56; 11/Hd, 61; 34/Sebe', 50.

    Allah ile insanlar arasnda zaman asndan da uzaklk yoktur: "Allah'a gre, u kimselerin tevbesi makbuldr ki, chillikle bir ktlk yapp hemen ardndan

    dnerler. te Allah onlarn tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hkm ve hikmet sahibidir." (4/Nis, 17). Ayrca bak. 2/Bakara, 214; 4/Nis, 77; 11/Hd, 64-81;

    14/brhim, 44; 21/Enbiy, 109; 42/r, 17; 61/Saff, 3; 63/Mnfkun, 10; 72/Cinn, 25.

    nsanlara Allah katnda ne zenginlik, ne evlt okluu bir yaknlk salar. Allah katnda yaknlk salayc vesile, iman edip slih amel ilemektir. Kur'an'da yle

    buyrulmaktadr: "Mallarnz da evltlarnz da size katmzda bir yaknlk salamaz. Ancak iman edip slih ameller yapanlar baka. Onlara yaptklarnn kat kat

    fazlas mkfat vardr ve onlar saraylarda gven iindedirler." (34/Sebe', 37) Ayrca bak. 3/l-i mrn, 45; 5/Mide, 27; 9/Tevbe, 99; 11/Hd, 6; 46/Ahkaf, 28;

    56/Vka, 11; 83/Mutaffifn, 21-28; 96/Alak, 19.

    Burada tasavvuf erbbnn vesile ve kurbet kavramlar zerinde yaptklar tahriften sz etmeden gemek doru olmaz. Tasavvuf felsefesine gre, Allah'a

    yaklamak iin vesile olarak eyhin eteine yapmak gerekir. Bu aamadan sonra, fen fi'r-Rasl (Peygamberde yok olmak) ve fen fi'llh (Allah'da yok olmak,

    O'na ulamak) aamalar gelmekte ve artk yeni bir aamadan sz edilmemektedir.

    Peki, Allah bir mekna m sahiptir ki, O'na ulama abas ierisine girilmekte, bu bo ama iin de eyh, vesile ittihaz edilmektedir? phesiz Allah meknsal ve

    zamansal olarak insana uzak deildir. O halde O'na takv ile yaklamak yer ine, O'nda yok olmak idealini kendisine yol olarak seenler ciddi bir deer bulanklna

    neden olmaktadrlar. O'na yaklamak iin slih amelden baka bir vesile ittihaz etmek yanltr (39/Zmer, 3).

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    5/26

    Allah'tan Baka Vel Yoktur: "Gklerin ve yerin mlk Allah'ndr, diriltir ve ldrr. Sizin Allah'tan baka velniz ve yardmcnz yoktur." (9/Tevbe, 116) "Onlarn

    Allah'n dnda kendilerine yardm edecek velleri yoktur." (42/r, 46) "Yoksa O'nun dnda birtakm veller mi edindiler? te Allah, vel olan O'dur. l olanlar

    da diriltir. Her eye g yetiren O'dur." (42/r, 9) "Haberin olsun, hlis olan din yalnzca Allah'ndr. O'ndan baka veller edinenler (yle derler): 'Biz bunlara

    bizi Allah'a daha yaklatrsnlar diye ibdet ediyoruz.' Hi phesiz Allah kendi ara larnda, hakknda ihtilf ettikleri eylerde hkm verecektir. Gerekten Allah

    yalanc, kfir olan kimseyi hidyete e ritirmez." (39/Zmer, 3)

    Allah katnda aracln, iltimasn mmkn olduuna inananlarn hakiki anlamn tahrif ettii kavramlardan biri de vel'dir. Dost, ahbap, arkada, yardmc gibi

    anlamlara gelen vel, yukarda alntladmz yetlerde de grld gibi, Allah'tan bakasna izfe edilemeyecek bir yapya sahiptir. Allah ile insanlar arasnda

    efaatin, velyetin var olduuna inanlan muharref kltrlerde bu kavramn gerek mnsnn ii boaltlm, ayrcalkl bir snfa nisbet edilir olmutur.

    Kur'n- Kerim'in birok yetinde Allah'n tm m'minlerin velsi olduu vurgulanmaktadr. O halde tasavvuf kltrnde olduu gibi vellik, evliy snfna itdeildir: "Bizim velmiz Sensin, yleyse bizi bala, bize merhamet et. Sen balayanlarn en hayrlssn." (7/A'rf, 155) "Allah iman edenlerin velsidir."

    (2/Bakara, 257)

    M'minlerin tek ve gerek ve lsi Allah'tr. Allah'a dost olmak bak mndan m'minler de birbirinin velsidirler: "man eden erkekler ve iman eden kadnlar,

    birbirlerinin velsidirler. yilii emrederler, ktlkten men ederler , namaz klarlar, zek t verirler. Allah'a ve Raslne itaat ederler. te onlara Allah rahmet

    edecektir. Allah daima stndr, hkm ve hikmet sahibidir." (9/Tevbe, 71). Ayrca bak. 9/Tevbe, 74; 10/Ynus, 62-63; 13/Ra'd, 37; 29/Ankebt, 22; 32/Secde,

    4; 42/r, 31.

    Baz yet-i kerimelerde de m'minlere, kfirlerin, zlimlerin, eytanlarn, yahdi ve hristiyanlarn vel ve yardmc olamayacaklar bildirilmektedir (3/l-i mrn,

    28; 4/Nis, 139-144; 5/Mide, 51-57, 81; 45/Csiye, 19; 60/Mmtehne, 1).

    Btn bu yet-i kerimelerden kardmz sonu, peygamberlerin, m'minlerin hepsi Allah'n velsidirler. Allah'a dost olu, O'nu rz etmekten dolaydr. Yani Allah

    Tel, iman eden ve slih amel ileyen kullarn vel olarak kabul etmektedir. Ayn ilkelere inanan, ayn dv iin kalpleri arpan, gnl birlii yapan m'minler de

    birbirlerinin velsidirler. Birbirlerini zlimlere kar koruyup kollarlar.

    Szn z, Kur'n- Kerim'de muhkem bir ekilde aklanan vel ve evliynn vasflar, beer tabiatnn zerine kmas, fevkaldelikler gstermesi veya gnahlar

    balayan efaati olmas deil; tevhid bir inanca sahip olmas, slih amel yapmas, mnkerden kanp iyilii yaygnlatrmas, her trl irke, zulme ve

    hakszla kar aktan mcdele etmesidir (Hak Sz, say 11, ubat 92).

    Sonu: tikadmzn temel kayna Kur'an, m'minleri tevhid konusunda hassas davranmaya yneltmektedir. Allah'a ortak komaya yol aacak tm giriimler lh

    bildirimin nda nlenmitir.

    Yaadmz toplumda "tevhid"e zarar vermeye msit vesile, vel ve efaat telkkleri vardr. Eer nefsimizi ve evremizi Kur'an'n gzyle grmeye a lrsak,

    yanllklarn nne geebiliriz. Bylece dncelerimizi, zihnimizi ve eylemlerimizi irkin kirlerinden uzak tutmamz mmkn olabilir. slm'n temel esaslarn

    oluturan konularda Rabbimizin yetleri pheye ve bulankla yol amayacak derecede aktr. Yeter ki, sadece O'na teslim olalm. tikadmz una gre, buna

    gre deiir hale ge tirmeyelim. (3)

    llerden Yardm Dileme Sapklk ve Zavalll

    Bid'at Ehli Sapklar lden Yardm Dileme Zavalllna Drlmtr: mam Birgiv yle der: "eriate en uzak olan bid'at, birok insann yapt gibi, lden

    murdnn husl iin yardm istemektir. Bu hal, puta tapmak gibidir. ...lden medet dilemek, ekl bir benzeyi deil; fiil bir putperestlik, mrikliktir. lden

    yardm (dilemek avm) zavallla drmtr. nsann byklne inand lnn kabrine tzim ederek irke dmesi, aaca, taa taparak irke dmesinden

    kolaydr. Bu kolaylktandr ki, ok insanlar mescitlerde duymadklar hu ve hudu kabirlerde hissederler."

    "...Allah ile kendi arasnda bir vsta ve efaatiyi kabule kendisini mecbur bilen adam, ya zenneder ki, Allah, kulunun istediini bilmiyor. Yahut kendi uzaklarda

    olduundan iitmiyor da byle bir vstaya muhta oluyor... Bir hkmdarn, kabul etmek istemedii dilei vezir ve memurlarnn tesiriyle kabul ettii gibi dnya

    byklerinin idarelerinde vstaya mecbur olduklar gibi. Byle fsid ve btl zanlara kaplan adam bilmiyor ki, padiah bu vsta ve mvirlere muhtatr... Baz

    chiller "ziyret" denilen trbelere giderek ktlk, kuraklk, dman istils gibi felketlerden korunmak, murdna kavumak iin lden medet umarlar.

    Aleyhissaltu vesselm Efendimiz, peygamberlerin kabirlerini mescid yaptklarndan dolay yahdilere ve nasrya lnet etmitir. Bu trl hareketler insan

    slm'dan uzaklatrr, putperestlie doru gtrr. Raslullah'n iddetle men e ttii ktlkleri tevik edenler, kendilerine uyan chilleri uurumasrklemektedirler. Trbelere, mezarlara mum yakmak, aput balamak bu gibi ye rlerden... bu trl hareketlerle peygamberlere, vellelere hrmet ve tzimde

    bulunduklarn sananlar... putlara tapanlarn, bu putlara gsterdikleri hrmete benzer. ncekiler de, balangta sevdikleri saydklar llerin kabirlerine tzimde

    bulunmulard. Bu trl btl detleri terketmeyi saygszlk sanma... bid'atlerle megul kalpler snnetlerden nefret ederler... kendi bildiince devam edenlere

    dikkat ederseniz, mslmanlarn ihy etmeye altklar snnetlerden yz evirdiklerini, hep bid'atlerle uratklarn grrz... Peygamberlere tzim, snnetlerine

    uymakla, vellelere muhabbet, nasihatlerini dinlemekle olur... Kabirlerin zerine trbeler bin etmek, bunlara dular edip adak adamak gibi btl inan ve

    geleneklerin hemen hepsi putperest alarn tezhrleridir, mrikleri taklit etmektir. Kabirde yatann vel olmas, eyh olmas, duya ihtiyac olmad mnsna

    gelmez. Birtakm bid'at ve dallet ehli sapklar, lye yardm iin yaplan duy, lden yardm ekline evirdiler. Ondan medet beklemek, if talep etmek

    mnsnda bozdular. Birtakm bid'atiler karak emrolunanlardan sapm, nehyedilenleri irtikba balamlardr. Gfil ve safdil mslmanlar maalesef bu sapkln

    yaylmasna let olmulardr."

    "Bugnk ilim ve irfandan nasipsiz bid'ati grh, mer ibdetten yzevirerek yeni yeni detler icadna deta kendilerini mecbur bilmektedirler. bdet ekilleri

    ve vakitleri eriat tarafndan tyin ve tesbit edilmitir. Bu lnn dnda ortaya atlan det ve hareketler grnte ibdete benzerse de elbette hakikatte hibir

    fazilet ve sevab yoktur. Mezarlara adak adamak, bu taklidin canl misallerinden biridir. Kabir ziyreti iin yolculuk yapp uzun mesafeler amann sevap olduunu

    sanmak da b tl ve fsid bir itikaddr. Yolculua kmalarna "sevap var " zann sebep oldu ise, bu inanla sefere kmak, icm- mslimn ile haramdr."

    "Kabirleri kirelemek men edildii halde, tantanal kubbeler oturtmak. lnn hretini bildiren yazlar yazmak slm'a aykr olduu halde mblaal kitbeler

    yazyorlar. Raslullah'n izni olmad halde, kabrin kendi toprandan fazla olarak ydklar toprak zerine kiremit, ta kirele duvar lar yaparak snnete muhlefet

    ediyorlar. Mezar ziyretini de bir nevi Kbe ziy retine benzetiyorlar. Bu trl hareketler insan slm'dan uzaklatrr, putperestlie doru gtrr. Raslullah'n

    iddetle men ettii ktlkleri tevik edenler, kendilerine uyan chilleri uuruma srklemilerdir."

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    6/26

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    7/26

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    8/26

    phesiz Raslllah bizim iin rnektir. Biz, dinimizi onun rnekliinde renmek zorundayz. Yine Peygamberimiz'in hayatnda ona iman etmi, onunla beraber

    yaam ve Kur'an'da Allah'n vgsne mazhar olmu sahbilerin de du ede rken, lm herhangi bir ahs (buna Raslullah da dahildir) vesile edinerek du

    ettiklerini grememekteyiz. Bu konuda hibir rivyet yoktur. Mesela; Sahabilerin, Raslullah'n vefatndan sonra, "Onun yz hrmetine..." diyerek du ettiklerini

    bilmiyoruz.

    Ksacas, vefat etmi ahslar vesile edinerek du etmek Kur'an ve snnetin ruhuna uymamaktadr. Hayatta olanlarla birlikte du e tmek de nihyet bir ruhsattr.

    Yoksa, dunn gereklerinden biri deildir. Elmall bu konuda yle der: "Du hakkndaki Bakara 186. yetinde cevap, tashih edilmeden dorudan doruya

    buyrulmu, vasta kaldrlm, yaknlk da dunn kabul ile aklanmtr ki, bunda byk bir nkte vardr: Cenab- Allah, duda kulu ile kendisi arasna bir aracnn

    girmesini istemiyor ve sanki yle diyor; 'kulum vastaya du vak tinin dnda muhta olabilirse de, du vaktinde benimle onun arasnda vasta yoktur, Ben ona

    yaknm." (Hak Dini Kur'an Dili, 2/Bakara , 186. yetin tefsiri).

    Slih kimselerin adn anarak, onlar vesile edinerek du yapmann daha doru olduunu iddia edenlerin bu konuda ileri srdkleri gereke udur: "Biz gnahkrinsanlarz. Bizim dmzda Allah'a yaknlk salam, O'nun yannda hatr saylan kimseler vardr. Bizler dnya hayatnda bir byn yanna iimizi yaptrmaya

    giderken nasl ki onu tanyan, onun da sevdii kiilerle gittiimizde iimizin gerekleme ans daha yksekse, ayn ekilde Allah'tan herhangi bir talepte

    bulunurken de tek bana gitmektense O'nun sevdii kullaryla gitmek daha iyi olur. Ayrca, mesela, bir cumhurbakanyla grmek istediimizde nasl onunla

    direkt gremiyor ve nce sekreteri, yardmcs gibi kimseleri geerek ona ulayorsak, kinatn yneticisi olan Allah ile de direkt grmek olmaz. Mutlaka arada

    Ona yakn olan, Onun sevdii birilerinin olmas gerekir. Biz tek bana mracaat edemey iz."

    Bir defa C enab- Allah', herhangi bir varlkla kyaslamak yanltr. O'nun ei ve benzeri yoktur. Dnyadaki devlet bakanlarnn sekreteri ve yardmcs olduu

    halde Allah'n yardmcs ve sekreteri yoktur, O tektir. Yine dnyada halk ile devlet bakan arasndaki ilikilerde resmiyet geer li olduu halde, insanlar ile Allah

    arasnda resmiyet yoktur. Sonra, insanlarn kendilerinin gnahkr olduunu, dolaysyla tek bana Allah'n huzuruna gidemeyeceklerini syleyerek mutlaka

    tevessle gerek duymalar sadece duygusal bir zandr, bir felsefedir. Halbuki Cenab- Allah gnahkrlarn gnahlarn itiraf edip tevbe etmelerinden ok holanyor.

    Rasl-i Ekrem, yle buyuruyor: "Kulun tevbe e tmesi ile Allah'n honutluu ssz bir lde devesini kaybedip sonra onu bulan sizden birinizin sevincinden daha

    fazladr." (Riyzus-Slihn, s. 53).

    Dinde sadece iyi niyet duygular yeterli deildir. yi niyetle birlikte yaplan iin eklinin de dinin llerine uymas gerekir. Yukarda ifade ettiimiz "Ben ok

    gnahkrm. Allah'n yanna bu halimle tek bama gidemem..." gibi duygular grnrde Allah karsnda tevzu ve zilleti ifade ediyor. Evet bu duygular ok gzel.Ama bu doru duygulardan hareketle sanki Allah'n huzuruna ok gnahkr olanlar tek bana gidemezmi gibi bir sonuca varlmaktadr. Halbuki Cenab- Allah,

    Kitabnn hibir yerinde "ok gnahkr iseniz tek banza deil; sevdiim kiilerle beraber tevbe ve du edin" demiyor. Raslullahtan da, bu konuda bize herhangi

    bir ey ulamamtr. Grld gibi, sadece zanlarmzla hareket ediyoruz. Halbuki din, zanlar zerine deil; nasslar zerine kurulur.

    Biz, Allah'a yakn olmay arzu ediyorsak, bu, Allah'a yakn olmu herhangi bir kiiye, bedenen yakn olmakla ge reklemez. Allah'a yakn olmu kimseler nasl

    yayorlarsa biz de ancak onlar gibi yaamak suretiyle Allah'a yak n olabiliriz. Mridler, limler, mttakler, kendilerine tbi olanlara Allah'n rz olaca yolu ve

    yaam gsterirler. Onlar da gsterilen bu hayat amele dntrrse kendileri de Allah'a yakn olurlar. Yoksa mcerred onlarn yannda bulunmakla bu

    gereklemez. phesiz Allah'a yakn bildiimiz ahslar da bu yaknlklarn Allah'n rz olaca amellere borludurlar. Yani Allah'a slih amel ileyerek yaknlk

    kazanmlardr. Peygamberimiz, kzna yle syler: "Ya Ftma! Nefsini ateten kurtar. nk ben, senin iin Allah'tan bir eyi savamam." (Buhri, Mslim,

    Tirmiz) Grld gibi, Allah'a yakn olmak iin, Peygamberimiz'in kz dahi olmak yetmiyor. Mutlaka Allah'n rz olaca ameller iinde olmak gerekiyor.

    Ksacas, Kur'an ve snnetin bizden yapmamz istedii en uygun ve en gzel du, herhangi bir kimseyi vesile edinmeksizin, direkt Allah'a yalvararak yapmamz

    gereken dulardr.

    Dunn stismar Edilmesi

    Daha nce de sylenildii gibi, du kulun kendisini srekli Allah'a muhta hissedip, Allah'n huzurunda zillet ve yoksulluk duygular iinde elini ap O'nunla diyaloga

    gemesi ve O'na ihtiyalarn arz etmesidir. Raslllah'n bir rahatszlk duyduu zaman, hls, Felak ve Ns srelerini yatmadan nce okuduu, ellerine fledikten

    sonra vcudunu batan ayana kadar meshettii ve bunu defa tekrar ettii rivyet edilmektedir. (Hak Dini Kur'an D ili, 9/6351). Yine, Hz. ie (r.a.) "Raslllah,

    ehlinden biri hastaland zaman Muavvizeteyni (Felak ve Ns srelerini) okur, flerdi. Ben de O hastaland zaman Ona aynsn yaptm." diyor. (Buhri, Mslim -

    Tac Terc. 3/742-).

    Hibir rivyette Peygamberimiz'in, du cmlelerinin herhangi bir eye yazlp boyuna veya vcudun herhangi bir yerine aslmasn tavsiye ettiini grmemekteyiz.

    Ancak, ne zaman baladn bilmemekle birlikte Raslullah'tan yllar sonra, dularn herhangi bir cisme yazlarak muska eklinde vcudun herhangi bir yerinde

    (genellikle boyunda) tama uygulamasnn baladn biliyoruz. Bu mesele, limler arasnda tartmal olup, byle bir uygulamaya ciz diyen birtakm limler

    olmakla birlikte, cevaz vermeyen limlerin delilleri daha kuvvetlidir. Kad Ebbekir, Tirmiz erhinde yle diyor: "Kur'an yetlerinin yazlarak insan zerinde

    tanmas Raslullah'tan bize ulam bir snnet deildir. Snnet olan, hasta kimseye okunmasdr, boyuna aslmas deil." (A. Rza Karabulut, Ruhlar lemi, s.

    103).

    Snnet olmayan ve baz limlerin de cevaz ve rmedii yet ve dularn (veya belirsiz iaretlerin) yazlp muska eklinde tama uygulamas, daha sonraki

    dnemlerde birtakm kt niyetli insanlarn istismarna yol am ve bu insanlar tarafndan kazan yolu haline getirilmitir.

    Hayatlarn hevlar istikametinde srdrrken Allah'a pek ihtiya duymayan, Allah'n hayatna mdhale etmesine msaade etmeyip istedii gibi yaayan insanlar

    bile, satlan bu muskalar alp eitli durumlarda bu muskalarn veya Allah'n kendilerini korumasn bekliyorlar. Bilindii gibi, du bir ardr, dvettir. Bir varla

    ne kadar ok ihtiya hissediyorsanz onu o kadar arr (du eder)snz. Du, boyuna aslmakla yaplmaz. Du, hissetmektir; duymaktr. Tamamen ruhun bir

    eylemidir. Du olayn maddletirmek doru deildir. Duy muskaclk eklinde uygulamann bir baka sakncas da udur: Muska tayan kimseler balangta

    ifay Allah'tan beklemi olsalar bile, zamanla bu duygular, taknlan muskaya ynelerek o cisim kutsallatrlyor. Sanki ifann Allah'tan deil de; o cisimden

    kaynaklandna dair duygular oluyor ki, bu ok tehlikeli ve tevhide aykr hususlar iermektedir. Hatta, bazen insanlar arasnda, birbirlerine muska verip de, "al

    bunu tak; bu ok iyi bir muskadr. Ben ok faydasn grdm." gibi ifadelerin sarf edildiini oumuz biliriz. Bylece o cisimler kutsallatrlmaktadr.

    Ksacas; biz du olaynn Kitap ve snnetin ruhuna uygun bir ekilde asr- sadette Peygamberimiz'in uygulad ekilde ve istismar etmeden ve istismarclarafrsat vermeden icr edilmesini tavsiye ediyoruz.

    Yusuf El-Kardavi'nin muska konusunda yazdklarndan ksa bir alnt yapalm: "Tevhid inanc, Allah'n kinatta yaratt sebeplere bavurmay reddetmez. Ancak,

    tevhid inancna ters den; bely defe tmek veya bel gelmeden ondan korunmak maksadyla Allah'n ciz grmedii gizli sebeplere snmaktr. Mesela, mavi

    boncuk takmak veya asmak irktir. Araplar, chiliye dneminde cinlerin errinden korunmak veya gz demesini nlemek amacyla mavi boncuk takarlard.

    slm, bu inanc ortadan kaldrd. Ve Allah'tan baka hibir eyin ve hibir kimsenin zarar ve musibetleri kaldramayacan onlara tebli etti. mam Ahmed bin

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    9/26

    Hanbel, u hadisi nakleder: "Kim temme (nazar iin boncuk) takarsa, Allah, onun iini tamamlamasn. Kim bir bir ved'at (katr boncuu) takarsa, Allah onu

    korumasn." Baka bir rivye tte, "Kim temme (nazar boncuu) takarsa mrik olur."

    Temme takmann anlam: Nazar boncuunun hayr getirip erri defedeceine inanarak ka lbini ona balamaktr. Bunun irk olmasna gelince, zarar defetmek iin

    Allah'tan bakasna yaplan bir istek vardr. Halbuki Allah yle buyurur:: "Eer Allah sana bir zarar dokundurursa, hi kimse onu gideremez. Ve eer sana bir

    hayr ihsan ederse, zaten O her eye kadirdir." (6/En'm, 17). Halkn muska eitlerine isim verdii "camia", "hirz", "hicap" ve bunlara benzer eyler; mavi boncuk

    kabilinden olup irke gtren byk sulardandr. G yetiren her mslmana, bunlar kaldrp a tmak vciptir.

    Muska, sadece Allah'n yetleri veya yce isim ve sfatlar ile yazlmsa, yasaklanan muskalar a rasna girer mi, yoksa onlardan istisna edilip taklmas ciz mi? Bu

    konuda selef ihtilf etmi, kimi ruhsat vermi, k imi de men etmitir. Bizim tercih ettiimiz gr ise, ileri sreceimiz delillerden dolay, Kur'an yetleri yazlm

    olsa da, btn muskalarn ciz olmaddr.

    Hibir muska ciz deildir. nk;

    1- Muskalarn her eidi yasaklanmtr. Bu konudaki hadisler, yetle yazlan muskalar istisna etmemitir.

    2- Sebeplerin nn kapatmak ilkesi (sedd'z-zera): inde Kur'an yazlan muskalarn taklmas ciz grlrse, dier muskalarn taklmasna kap alr. e r kaps

    ald m, bir daha kapanmas zor olur.

    3- nsanlar Kur'an'a nem vermemeye sevk eder. nk bylece insanlar, yazlan yetleri pis yerlerde, tuvalette, cnp, hayz ve benzeri durumlarda zerlerinde

    bulundururlar.

    4- Muskaclkta Kur'an'la istihz etme ve onun amacna ters faliyet gsterme durumu da vardr. nk Allah, insanlar karanlktan karp, nura kavuturmak ve

    en doru yola iletmek iin Kur'an' indirdi. Nazardan korumas, kadnlara ve ocuklara muska veya tlsm olarak aslmas iin indirmedi.

    frklk: Tevhid inancna ters den hususlardan biri de frklktr. Chiliye devrindeki insanlar, cinlerden yardm bekleyerek, baz musibet ve felketlerinlemek amacyla, Arapa olmayan anlamsz baz kelimeleri, azlarnda geveleyip dururlard. slm geldi, bunlar yasaklad. Nitekim, hadis-i erifte: "phesiz

    frklk, mavi boncuk, muska, her trl sihir ve tlsm irktir." buyurulmaktadr. (Eb Dvud, bn Mce).

    Rivyete gre; Bir gn Abdullah bin Mes'ud, hanmnn boynunda bir iplik grd. Bu nedir?" deyince, hanm: "stma iin okunmu bir iptir." dedi. bn Mes'ud, ipi

    ekerek kopard, att. Sonra yle dedi: "Andolsun ki, Abdullah ailesi irkten uzaktr. Raslullah'tan iittim, buyurdu ki; "phesiz frklk, nazar boncuu,

    muska, sihir ve tlsm irktir." Hanm dedi ki: "Gerekten gzm atyordu, filan yahudiye tedavi iin gidip geliyordum. Gzm afsunlad; atmas durdu. Abdullah

    bin Mes'ud dedi ki: "Bu, eytann iidir. eytan e liyle dokunuyor, afsunlad zaman elini ekiyor. Halbuki, Raslullah'n okuduunu okusaydn, sana k fi idi. Allah'n

    rasl u duy okurdu: "Ary kaldr ey nsn rabbi! ifa ver, Sen ifa verensin. ifandan baka ifa yoktur. Hibir ary ihmal edip brakmayacak ekilde ifa

    ver." (Tevhid'in Hakikat, Yusuf El-Kardavi, Saff Y. s. 70-75)

    Kurn- Kerimde Vesile Kavram

    Ey iman edenler! A llahtan ittika edin (korkup saknn) ve Ona (yaklamaya) vesile aray n ve Onun yolunda cihad edin k i kurtulua eresiniz. (5/Mide, 35).

    Tefsirciler buradaki vesileyi, emirlerine itaat, yasaklarndan kanmak, ya da Onun rzasn kazandracak sebeplerle mmini Allaha yaknlatracak ey diye

    aklamlardr (Muh. Ibn Kesir, 1/511). Yalnz buradaki yaknlk mekan ynnden bir yaknlk deil, sevgi ve Onun rzasna bir yaknlktr. Kimleri de buradaki

    vesile yi, sevgi ile kendinizi A llaha sevdirmeye alnz eklinde aklamlardr .

    el-Vesile kelimesi Kur'an- Kerim'de iki yerde kullanlmtr: 1) Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Ey iman edenler! Allah'tan korkun. O'na (yaklamaya yol) vesile

    arayn ve yolunda cihad edin ki kurtulua eresiniz" (5/Mide, 35). bn Cerr, yeti yle tefsir eder; "O'na vesile arayn" yani "onu honud edecek ameller ileyerek

    ona yaklamay dileyin" (Tefsir't-Taber, VI/226).

    Hfz bn Kesir de unu kaydediyor: "O'na vesile aray n" bn Abbas (r.a)'dan "yaklama" diye nakledilmitir. Mcahid, Eb Vail el-Hasen, Katde, Abdullah b. Kesr,

    Sdd", bn Zeyd ve daha bir ok kii ayn gr paylayor. Katde yeti u ekilde tefsir eder: O'na boyun eerek ve onu honud edecek ameller ileyerek ona

    yaklan. Mezkr imamlarn sylemek istedikleri de budur ve bu konuda mfessirler a rasnda herhangi bir gr ayrl yok tur (bn Kesir Tefsr, II, 53).

    2. Allah (c.c.) yle buyuruyor: "Onlarn yalvardklar bu varlklar, Rablerine -hangisi daha yakn olacak diye- vesile ararlar; O'nun rahmetini umarlar ve azabndankorkarlar. nk Rabbinin azab, saknmaa deer" (17/sr, 57).

    bn Mes'ud (r.a) yle aklar; (yet) bir grup Arap hakknda nzil oldu. Bunlar bir ksm cinlere tapyorlard. Cinler mslman oldular. Onlara tapmakta olan

    insanlar ise (bunu) anlamyorlar. Dier bir rivyette ise "insanlar cinlere ibdeti brakmadlar" diye geer (Mslim, Tefsir, 28, 29, 30; Buhr, Tefsir, 7). Hafz bn

    Hacer ise yle aklar: "C inlere ibdet etmekte olan insanlar yine onlara tapmaya devam ettiler. Oysa ki cinler artk mslman olduklarndan ve onlarda rablerine

    vesile aradklarndan dolay bundan raz olmuyorlard." bn Hacer, "Vesile'den kast, kurbet'tir" der (Fethu'l Br, V III, 249). el-Mu'cemu'l Vast'te kurbet yle

    tannrladr: "yi ameller ilenerek kendisi ile Allah'a yaklalabilen"dir.

    bn Kesir'in sz dikkate alndnda grlyor ki u noktada mfessirler arasnda herhangi bir gr ayrl sz konusu deildir: Vesile'den kast; Allah'a boyun

    eerek ve onu raz klacak iler yaparak ona yaklamaktr. Bunun da Kitab ve Snnet dnda bir yerden anlalmas olanakszdr.

    "Kullarm sana Benden sorarlarsa ben (onlara) yaknm. Bana du edenin dusna icabet ederim. O halde arma karlk versinler. Bana iman etsinler. Umulur ki

    doru yola ererler ." (2/Bakara, 186)

    "En gzel isimler Allahndr. Onlarla Allaha du edin, isimlerinde ilhada denleri terk edin. Onlar yaptklarnn karln greceklerdir." (7/Arf, 180)

    "Artk her kim, Rabbine kavumay umuyorsa, iyi i yapsn ve Rabbine ibdette hibir eyi ortak komasn" (18/Kehf, 110)

    "Mescidler phesiz A llah'ndr. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayn" (72/Cinn, 18)

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    10/26

    "De ki: yleyse bana bildirin, Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah' brakp da taptklarnz, onun verdii zarar giderebilir mi? Yahut Allah, bana bir rahmet

    dilerse, onlar onun bu rahmetini nleyebilir mi? De ki: Bana Allah yeter. Gvenip dayanacaklar, ancak O'na gvenip dayanrlar" (39/Zmer, 38).

    Hadis-i eriflerde Vesle Kavram

    "Allah yahudi ve hrstiyanlara lnet e tsin, peygamberlerinin ve slih kiilerinin kabirlerini mescid yaptlar." (Buhr, Salt 48, Ceniz 62, 96, Enbiy 50, Mez 83;

    Mslim, Mescid 19, 23)

    "Her kim bizim bu iimizde (dinde) onda olmayan bir ey ortaya koyarsa o merduttur. (Buhr, Sulh 5; Mslim, Akdye, 17)

    "En doru sz Allah'n kitabdr, en gzel yol Muhammed (s.a.s)'in yoludur, ilerin en kts sonradan icad olunanlardr (muhdest)'dr. Sonradan (dinde) icad edilen

    herey bid'attr. Btn bidatler sapklk (dalalet)'tr. Her sapklkta atetedir" (Mslim, Cum'a 43; Nes, Saltu'l Ideyn 22).

    Hz. Ali: "Raslullah'n beni gnderdii bir i iin seni gnderiyorum. Yerden yksek ne kadar kabir varsa yk ve ne kadar heykel varsa yerle bir et." (Mslim,

    Ceniz 93)

    "Ezan iittiiniz zaman mezzinin sylediini aynen (kelime kelime) tekrar edin. Sonra bana salt u se lm okuyun. Zra kim bana salt u selm okursa Allah da

    ona on misliyle rahmet eder. Sonra benim iin el-Vesle'yi taleb edin. Zra o, cennete bir makamdr k i, mutlaka Allah'n kullarndan birinin olacaktr. Ona sahip

    olacak kimsenin ben olmam mid ediyorum. K im benim iin A llah'tan el-Vesle'yi taleb ederse, efaat kendisine vcib olur." (Mslim, Salt 11, h. no: 384; Eb

    Dvud, Salt 36, h. no: 522; Nes, Ezan 33, h. no: 2, 23; Tirmiz, Salt 154, h. no: 208; bn Mce, Ezn 4, h. no: 720). Hadisin ilk cmlesi Buhr'de de (Ezn 7)

    rivyet edilmitir.

    "Ezan iittii zaman kim: Allhmme Rabbe hzihi'dda'veti'ttmme ve'ssalti'lkimeh ti Muhammedeni'l-Veslete ve'lfadlete veb'ashu makmen mahmdeni'llez

    va'adtehu. (Ey bu eksiksiz dave tin ve klnan namazn sahibi! Muhammed'e Vesle'yi ve fazleti ver. O'nu, va'adettiin -bir rivyette va'ade ttiin zere- makam-

    Mahmd zere ba's et (dirilt) derse, ona Kymet gn mutlaka efaatim hell olur." (Buhr, Ezn 8; Eb Dvud, Salt 28, h. no: 529; Tirmiz, Salt 157, h. no:

    211; Nes, Ezn 38, h. no: 2, 26; bn Mce, Ezn 4, h. no: 722; brahim Canan, Ktb-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar, 8/323)

    Aklama: 1- Son iki hadis, ezan dinleme adabn retmekte ve ezan dinleyince okunmas gereken duy haber vermek tedir. Ayrca, duda vesile ve mkam-

    Mahmd'un zikri gemektedir.

    imdi bunlar ksa ksa aklayalm:

    Ezan Dinleme db: Bu birbirini takiben yaplmas gereken birka dav ran gerektirmektedir: Mezzinin szlerini tekrar etmek, Raslullah'a salt u selm

    okumak, Vesle dusn okumak. Bunlar ksaca aklayalm:

    Ezan Tekrar: Hadiste, "iitme" artyla ezann tekrar emredilmektedir. u halde mezzin grlse ve fakat uzaklk veya sarlk gibi bir sebeple ezan duyulmasa,

    tekrar gerekmez.

    Ezann tekrar demek, baka meguliyetleri terketmek demektir. Hanef limleri bu hadisten hareketle Kur'n okumak, zikretmek, du etmek, konumak, selam

    almak gibi her eit meguliyetin terkini ve okunan ezann tekrarn "vacib" addetmilerdir. Zhirler ve bnu Vehb de bu hkme varrlar. Mteakip rivyet tekrarn

    keyfiyyetini daha sarh olarak aklayacaktr. Burada imdiden dikkat ekmemiz gereken husus udur: Mezzin hayye als-salh, hayye alel-felh (haydi

    namaza, haydi kurtulua) dedii zaman bu ibre aynen tekrar edilmeyip buna bedel "L havle vel kuvvete ill billhil-aliyyil-azm (Gnaha kar korunmak ve

    ibdet yapmak iin gerek li kuvvet ancak A llah'tandr)" denilecektir. Haneflerden bazlarna gre mezzin Hayye al'l-Felh" deyince, iiten: M allahu kne ve

    m lem yee lem yekn "Allah'n diledii olur dilemedii olmaz" demelidir. "es-Saltu hayrun minennevm" yerine de sadak te ve bere rte demelidir. "Bunlarn da

    aynen tekrar mezzini alay yerine geer" denmitir.

    Ezan tekrar etmemeyi mer klan baz sebepler vardr: Namazda veya helada olmak, cins mnasebette bulunmak gibi. Bu durumlarda tekrar gerekmez. Bunun

    dnda gen-ihtiyar, kadn-erkek, temizcnp, nifasl herkese tekrar vcibtir.

    Hulvn: "Namaz farz olmayana tekrar vacib olmaz" demitir. Baz limler, "Ezan namazda iiten kimse, namazdan knca tekrar etmelidir" demitir. unu da

    kaydedelim ki hadisten: "Namazda olan kimse iittii ezan tekrar edecek olsa namaz bozulmaz, yeter ki hayye ala'ssalt, hayye a la'lfelh demesin, bunlar kiiyi

    namaza ardr, namaz bozar, bunlara bedel l havle vel kuvvete ill billh diyecek olursa namaz bozulmaz nk bunlar zikirdir" hkm de karlmtr.

    "nk emir mmdr, musallyi hari tutacak bir karne yoktur, bu eit emirler vcb ifade eder" denmitir. mam fi bu grtedir.

    fi, Mlik, Hanbel mezheplerine gre -ki cumhur-u fukahann hkm de byledir- hadisteki emir vcb deil, istihbab ifade eder. Haneflerden Tahv de bu

    kanaattedir.

    limler mezzini "aynen tekrar" meselesini kaytlarlar. Szgelimi o "duyurmak" maksadyla yksek sesle okuduu halde iiten, "zikir" maksadyla gizlice tekrar

    eder. Ancak telaffuz etmeksizin zihninden mnay geirmesi, emrin yerine getirilmesinde yeterli olmayacaktr.

    Birka ayr ezan okunmas halinde ilk okunann tekrar yeterli midir konusu da medr- bahis olmutur. Nevev: "Mezhebimizde bu meseleyle ilgili rivyete

    rastlamadm" demitir. Ancak baz limler: "Sebep taaddd ettii iin her birine icabet etmesi gerekir" hkmne varmtr.

    Ezan tekrar meselesini bitirirken unu da belirtelim: Ezan tekrar iine mstehap diyen cumhur, Mslim'deki bir baka rivyeti esas almtr. Bu rivye te gre

    Raslullah (s.a.s.) bir mezzinin ezan okuduunu iitir. Mezzin Allahu ekber deyince alel-ftrati (ftrat zere oldu) der. Ehed en l ilhe illallah deyince harace

    minen-nr (ateten kurtuldu) der. Baz limler: "Raslullah , ezan srasnda, mezzinin sylediklerinden bir baka ey sylediine gre, ezan tekrar mstehabtr,

    vacib deildir" diye netice karrlar. Bu istidlale yle cevap verilmitir: "Hadiste, Raslullah 'n tekrar etmedii tasrih edilmemitir, mezzinin sylediklerini aynen

    tekrar etmi olmas da cizdir, ancak rvi, adet olanla yetinip onu rivyet etmemitir, sadece ade t olana ziyade edilen sz rivyet etmitir." Keza u mlahaza da

    ilave edilmitir: "Belki de bu hadis, Raslullah 'n tekrar emrinden nce cereyan eden durumu anlatmaktadr." Yani bidyette tekrar emredilmemitir, ancak

    Efendimiz sonradan ezann tekrarn emretmitir, esas olan da nsih olan son emirdir (brahim C anan, Ktb-i Sitte Tercme ve erhi, Aka Yaynlar, 8/323-

    325).

    Raslullaha Salt u Selm: Ezan okununca, yaplmas emredilen ikinci husus, Raslullah (s.a.s.)'a salt okunmasdr. (Cuma sabahlar, kandil gnleri, yats

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    11/26

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    12/26

    Hadis rivyeti bylece devam ediyor. Bu hadisin senedi kesinlikle zayftr. Senetteki el-Vazi yalancdr. Bu kii, ittifakla zayf ve mnkeru'l-hadistir. bn Ma'n ve

    Nes, onun gvenilir birisi olmadn syler. El-Hakm, "o mevz hadis rivyet eder" demitir. (el-Elbn, a.g.e. s. 140-142). Zayf olduu kesindir (A. Yldrm, s.

    276)

    Eb Umme'nin yle dedii rivyet edilir: "Allah Rasl sabah ve akam yle du ederdi: "Allah'm! Yalnz Sen taplmaya ve anlmaya mstehaksn. Gkleri ve

    yeri aydnlatan yznn nru hakk iin, Sana ait her hak iin ve Senden isteyenlerin hakk iin Senden bu akam ve sabah vaktinde beni kabul buyurman ve

    kudretinle beni cehennemden koruman istiyorum."

    El-Heysem, Mecmeu'z-Zevid'de (c. 10, s. 117) yle diyor: Rvlerin arasnda Fudayl bin Cbeyr vardr. Bu kii zayftr, zayf olduu ittifakla sbittir. Bana gre

    de (el-Elbn) zayf olduu kesindir (el-Elbn, a.g.e., s. 142-143). Rivyetin uydurma olma ihtimli yksektir (A. Yldrm, s. 276)

    Enes bin Mlik'in yle dedii r ivyet edilir: "Ali'nin annesi, Hiam'n olu olan Esed'in kz Ftma lnce, mezar kazmak iin Eb Eyyb el-Ensr, mer ibnu'l-

    Hattb ve zenci bir genci arr. Mezar bittiinde, Allah Rasl gelir ve iinde yan yatarak yle du etmeye balar: "Dirilten ve ldren yalnz A llah'tr. O, lmszbir hayata sahiptir. Annem Ftma binti Esed'in gnahlarn affet, ufkunu a. Nab'nin ve benden nce peygamberlerin hatr iin kabrini genilet. nk ancak Sen

    erhamu'r-rhimnsin!" (Zayftr, bkz. el-Elbn, a.g.e., s. 143-146; A. Yldrm, s. 273-274)

    meyye bin Abdullah bin Hlid bin Esid'in yle dedii r ivyet edilir: "Allah Rasl fakir muhcirlere tevessl ederek, Allah'tan fetih talebinde bulunuyordu." (Bu

    rivyet zayftr, bkz. el-Elbn, a.g.e., s. 146-148) Umeyye bin Hlid anlatyor: Raslullah (s.a.s.) "Fakir olan muhcirler hrmetine mslmanlara zafer ve yardm

    ihsn etmesini Allah'tan dilerdi." Hadisi Tabern r ivyet etmitir. Ancak hadisi rivye t eden Umeyye bin Hlid'in Hz. Peygamber'le grp grmedii

    tartmaldr. Genel olarak kaynaklar onun Hz. Peygamber'le grmedii ve ondan mrsel hadisler r ivyet ettiini kaydederler .

    mer ibnu'l-Hattb (r.a.)'dan merf olarak yle bir hadis rivyet edilmitir: "dem hata iledii zaman dedi ki: 'Ey Rabbim! Muhammed'in hakk iin Senden af

    diliyorum.' Allah dedi ki: 'Ben onu yaratmadan nasl Muhammed'i tandn?' dem dedi ki: 'Ey Rabbim! Sen beni elinle yaratp rhundan bana flediin zaman,

    bam kaldrdmda Ar'n stunlar zerinde 'L ilhe illllah, Muhammedun Raslullah' yazl olduunu grdm. Bylece anladm ki, mahlkattan ancak en

    sevdiini ismine izfe eder, isminle beraber zikredersin.' Allah da dedi ki: 'Seni affettim. Eer Muhammed olmasayd, seni yaratmazdm." Bu hadis rivyeti

    kesinlikle zayf veya uydurmadr. Ayn zamanda Kur'an'a da muhliftir (Bkz. el-Elbn, a.g.e., s. 148-163). Rivyetin uydurma olduu aktr (A. Yldrm, s. 274-

    275).

    "Benim makammla tevesslde bulunun! Zira benim Allah katndaki makamm byktr!" Bu hadis rivyetini, onlardan bir ksm da u ifdelerle rivyet etmitir:

    "Allah'tan bir ey istediiniz zaman, benim makammla isteyin. nk benim makamm, Allah indinde byktr." Hadis kitaplarnda byle bir rivyet yoktur. Bu

    rivyetler aslsz ve btldr. Bunu, ancak hadisten haberdar olmayan baz chil kiiler rivyet etmilerdir. Bu rivyet uydurma olmaldr (bkz. el-Elbn, a.g.e., s.

    163-166).

    "mer'in zamannda bir ara ktlk balad. Bu gnlerde, adamn biri Neb'nin kabrine gelerek yle demeye balad: 'Ey Allah'n Rasl! mmetin iin Allah'tan

    yamur talep et! Zira onlar helk oldular.' Adama, ryasnda 'mer'e git' denilir." Rivyet devam ediyor. Bu ryay gren kimsenin Bilal ibnu'l-Hris el-Muzeni

    adnda bir sahb olduu sylenir. Bu rivyet zayftr (bkz. el-Elbn, a.g.e., s. 166-174).

    Drim, Snen'inde (1/44), Eb Nu'man, Said bin Zeyd, Amr bin Mlik el-Ner kanalyla, Ebu'l-Cevz Evs bin Abdillah'n yle dediini rivyet etmitir:"Medine halk

    iddetli bir ktla dar olmutu. Bu durumu ie'ye ilettiler. 'Neb'nin kabrini koruyun ve stnde ge bakar bir pencere an' dedi. Onlar da dediini yaptlar.

    Ardndan yle bir yamur yad ki, otlar yeerdi ve develer atlarcasna semizleti. Bu nedenle o y la 'atlak (ftk) yl' ad verildi." sebepten bu rivyet zayftr,

    hccet saylmaz (bkz. el-Elbn, a.g.e., s. 178-183).

    Hz. Osman'n hilfeti dneminde, ihtiya sahibi bir kii bu ihtiyacndan dolay, Hz. Osman ile grmek iin uzun sre yanna gidip ge liyor, fakat Hz. Osman, ona

    aldr etmiyor ve ihtiyacn grmyordu. Bir gn Osman bin Huneyf ile karlat ve durumunu ona ikyet etti. O da kendisine: 'Git, gzel bir abdest al. Sonra iki

    rekt namaz kl ve C enb- Hakk'a yle du eyle: 'Allah'm, rahmet peygamberi olan Muhammed (s.a.s.) ime Sana yneliyorum. Onun hatr ile Senden diliyorum.

    Y Muhammed, ben seninle Rabbime ihtiyacm gidermesi iin yneliyorum. htiyacm hallolsun' de, sonra da hcetini Allah'a arzet' dedi. Adam da kendisine

    syleneni yapt. Sonra Hz. Osman'a gitti. Kapc gelip adamn elinden tuttu ve onu huzura kard. Hz. Osman bu zta dedi ki: 'Gel yanma otur, ihtiyacn nedir onu

    syle.' Bu zat diyor: Hz. Osman ihtiyacm yerine getirip bana yle dedi: 'Kusura bakma, imdiye kadar hi ihtiyacn hatrlamadm, onun iin ge kald. Ne zaman

    bir ihtiyacn olursa sen hemen gel, ihtiyacn hallederim."

    Rivyeti Beyhak rivyet etmitir. Kaynaklar olayn rvlerinden ebb bin Said'in sika olduunu kaydetmek ise de, kssay ondan nakledenlerden olu smail

    hakknda bilgi vermemekte, dier rv bn Vehb ise sika kabul edilmemektedir (bn Eb Htim, el-Cerh, IV/359; Zeheb, Mzn II/262; bn Ad, el-Kmil IV/30-31;

    bn Hacer, Tehzb IV/306-307). Elbn ise bu k ssann zayf ve mnker olduunu syler (Tevesssl, s. 126). Grld gibi isndnda problem bulunan ve Hz.

    Osman'n kiiliyle badamayan (Tevessl, 130-131) bu olay, konuyla ilgili kabul edilebilecek bir delil hviyetinde deildir (Ahmet Yldrm, Tasavvufun Temel

    retilerinin Hadislerdeki Dayanaklar, TDV Y. s. 272).

    bn Abbas'tan nakledilen bir habere gre Hayber yahdileri Gatafan kabilesiyle savar, karlatklarnda hep Hayber yahdilerini hezimete uratr, yahdiler de u

    du ile Allah'a snrlard: 'Allah'm! Kitabmzda yazldn grdmz Neb'ni gnder de mrikleri cezlandrp ldrelim.' 'Allah'm! Tevrat'ta vasflarn

    bulduumuz hir zamanda gelecek Peygamberinle Sana tevessl ediyoruz, bize yardm et!' 'Allah'm! mm olan Nebi'nle Sana tevesslde bulunuyoruz, bize fetih

    ve zafer ihsan eyle!"

    Hkim'in garip olarak nitelendirdii rivyetin rvlerinden Abdulmelik bin Hrun bin Antere muhaddislerce zayf ve yalanc kabul edilmitir (Ukayl, ed-Duf,

    III/38-39; Hkim, Mstedrek, II/263). bn Teymiyye bu rivyeti Abdulmelik bin Hrun bin Antere'nin yalanyla bilinen kimse olmasndan dolay kabul

    etmemektedir. Uydurma olduu aktr (A. Yldrm, s. 276-277)

    Eb Hureyre'den, Raslullah (s.a.s.) buyurdu: "Bir kimse bana sa lt u selm getirirse Allah Te l ruhumu ide eder ve ben o kimsenin selmna karlk veririm."

    Hadisi Eb Dvud, Ahmed bin Hanbel ve Beyhak rivyet e tmilerdir. Heysem isndnda bulunan Abdullah Yezid el-skendern'yi tanmadn, Mehd bin Ca'fer'in

    sika olmasna ramen bunda ihtilf olduunu bildirmektedir. sndnda problem bulunan rivyete ihtiyatla yaklamak ge rekir (zayftr) (A. Yldrm, s. 278).

    Eb Hureyre'den, Hz. Peygamber (s.a.s.) yle buyurdu: "Bir adam tand bir kabrin yanndan geip selm verirse, kabir sahibi o kiinin selmn alp onu tanr."

    Suyt rivyeti Hatb Badd'nin ve bn Askir'in Eb Hureyre'den rivyet ettiini sylemekte ve herhangi bir hkm ve rmemektedir. Mteber kabul edilen

    kaynaklarda yer almayan rivyetin uydurma olma ihtimali bulunmaktadr (A. Yldrm, s. 280).

    Utbe bin Gazvan merf olarak yle rivyet etmitir: "Sizden biriniz bir eyini kaybeder ve dostu olmad bir yerde birinden yardm isterse yle desin: 'Ey

    Allah'n kullar, bana yardm edin' desin. nk Allah'n bizim gremediimiz kullar vardr. Bu tecrbe edilmitir."

    Tabern, el-Mu'cemu'l-Kebr, 17/118). Heysem, isndndaki Yezid bin Ali'nin Utbe'ye ulamadn ve birksm rvlerin zayf kabul edildiini belirtmektedir. Elbn

    de rivyetin zayf olduunu belirtir (Dafe, II/109-111, h. no: 655)

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    13/26

    bn Abbas merf olarak yle rivyet etmitir: "Allah'n yeryznde hafaza melekleri dnda melekleri vardr. Bunlar aatan den yapraklar yazarlar. Sizden

    birisi lde yolunu kaybederse, 'Ey Allah'n kullar, bana yardm edin!' diye barsn."

    Elbn bu rivye tin bn Abbas'n mevkufu olduunu syler (Elbn, Dafe, II/111-112)

    bn Mes'ud'dan, Raslullah (s.a.s.) yle buyurdu: "Sidne birinin bir hayvan ssz bir yerde kaybolursa 'Ey Allah'n kullar, bana yardm edin!' diye barsn. Allah'n

    yeryznde hazr kullar vardr, ona yol gsterirler." (Eb Ya'l, Msned, IX/177, h. no: 5269; Tabern, el-Mu'cemu'l-Kebr, X/217).

    Heysem, isndnda zaif rv Ma'rf bin Hassn bulunduunu syler. Elbn de rivyete zayf der (Dafe, I I/108, h. no: 655). Said Havv, bu (son rivye tle) ilgili

    yle deerlendirmelerde bulunur: Mutasavvflarn, eyhleri ve velleri arma ve onlardan bir eyler isteme konusunu genie ele almalarnda dayandklar

    rivyetlerin tm bunlardr. Bunlar aratrdn zaman mutasavvflar iin salam bir delil olmadklarn grrsn. Utbe bin Gazvn'n rivyeti munkat'dr, zellikle

    akaidle ilgili meselelerde kendisiyle ihticac edilemez, salam bir delil deildir. bn Mes'ud'un rivyetine gelince, bu rivyet zayftr. Akaidle ilgili meselelerde delil

    kabul edilmedii gibi, fkh meselelerde de delil kabul edilmez. bn Abbas'n rivye tine gelince, hasen (sahihden bir aa de rece) derecesine ulaan ya lnzca budur.

    O da melek lerden bahsetmektedir. Melekler hakkndaki bir nass baka larna hamletmemiz bir hatdr (Said Havva, Terc. Cengiz Yac, Ruh Terbiyemiz, s. 312).Bu rivyetlerin zayf olduklar ve konuyla (mutasavvflarn yanl tevessl anlaylaryla) ilgilerinin olmadklar gze arpmaktadr (A. Yldrm, s. 281-282).

    Tasavvufta Vesile Anlay

    mam Eb Hanife ve mam Eb Yusuf, Hz. Peygamber de dhil olmak zere, herhangi bir kimsenin Allah katndaki eref ve hrmeti ile tevesslde bulunmay kerih/

    irkin grmlerdir (bn Teymiyye, Mecmatu'r-Resil, I/31; Elbn, Tevessl, s. 68-69; el-Fetv'l-Hindiyye, V/318; Ahmet Yldrm, a.g.e., s. 273).lsi, Hz.

    Peygamber dnda hibir insann mertebesi ile tevessl edilemeyeceini, Allah ka tndaki kymet ve mertebesi olduuna kesin kanaat getirilmeyen bu kiilerle

    tevessln, Allah'a kar byk bir cret anlamna geleceini syler (ls, Rhu'l-Men, VI/128; Ahmet Yldrm, 273).

    Tasavvuf ehlinde, Allah'n sevdii kullarn vesile ederek du etmek oka yaygndr. Hadiste bunun ispat vardr (?) Silsile ehlinde ecere okumak oka yaplan bir

    dettir. Bunun da amac ve hakikati tevessldr (Eref Ali Tanev, Hadislerle Tasavvuf, -Haz. Zaferullah Daud, Ahmet Yldrm-, st. 1995, s. 268).

    Tasavvuf byklerinden Ma'rf Kerh (. 201/816), bir gn Ser Sakat'ye (. 257/870), "Allah'tan bir hcet isteyeceksen, bana yemin ederek, 'Ma'rf'un hrmetine'

    diyerek iste" demitir (Kueyr, Kueyr Rislesi, -Haz. Sleyman Uluda-, st. 1981, s. 116; F. Attr, Tezkiretu'l-Evliy, s. 353). Yine Marf, bir gn yeenine:

    "Allah Tel'dan bir ihtiyacn isteyecein zaman, ona benimle iste, yani 'Y lh! Onun hakk iin murdm ve dileimi ve r' de. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) yle

    du ederdi: "Allah'm! Dilek sahiplerinin senin zerindeki hakk iin, sana rabet edenlerin hakk iin ve sana doru attm admlar hrmetine istekte

    bulunuyorum." (Eb Nuaym, Hilyetu'l-Evliy, VIII/364; Abdurrahman Cm, Nefhatu'l-ns, s. 163-164) (Not: Hadisin kayna bulunamamtr, mteber

    kaynaklarda yoktur.)

    Tasavvufta tevessl, daha ok vefat etmi peygamberler ve evliyy arac klarak Allah'tan bir eyler istemek mnsna kullanlr (Hicr 7. Asrdan itibaren tevessl

    ve vesile ile ilgili mstakil eserler yazlmaya balamtr. O zamana kadar yazlan tasavvuf eserlerde tevessl ve vesileye hi yer verilmemitir. lk dnem

    tasavvufunda "nsann Allah'a daha ok yaklamas iin mutlaka bir aracya ihtiyac vardr" fikri yoktur. Yine ayn dnemde Allah'a du ederken birini araya

    katmaktan veya sa ya da lm birinden istimdt etmeden ve istisede bulunmadan hemen hi bahsedilmemektedir (smail alkan, K.K.'e Gre tevessl ve

    Vesile Kavram, s. VII-VIII ). Bu anlamda tevessl, Allah Tel'ya yaklamak, huzurunda mnev itibar ve derece bulmak yahut bir faydann elde edilip zararn def

    edilmesiyle ihtiyacn gidermek iin slih bir amel veya zatla C enb- Hakk'a yaknlk salamaktr (C urcn, et-Ta'rft, s. 307). (Herhangi bir arzusu veya istei

    olan kiinin "Allah'm! u skntmn giderilmesi veya u isteimin gereklemesi iin falan ztn senin katndaki yeri, mevk ii, hakk, hrmeti adna (hatrna) senden

    istiyorum" diyerek du edip ihtiyacn Cenb- Hakk'a a rzetmesidir.)

    Allah Kur'an'da m'minlerin vesile edinmesini emretmitir. Pek ok rivyette de bu mhiyette emirler mevcuttur. Tevesslle ilgili nasslarn ihtiv ettii mn ye terli

    olmasna ramen, istenilen eye daha hzl ulaabilmek iin Allah'a yaplan dular yannda, O'na yakn olduuna inanlan ve daha nce vefat etmi kimselerin

    ruhlarndan yardm istenmesi yoluna gidilmesiyle, tasavvuf yeni bir tevessl anlayn ortaya karmtr. Tasavvuf ehli arasnda kabul gren tevessl anlay

    budur. Bu anlaya ilk tepkiyi bn Teymiyye gstermitir.

    Tasavvufu yazarlarn kabul e ttii, dier limlerin kabul etmedii tevessl eitleri zt ile tevessl ve ruhlarla tevessl diye ikiye ay rlr:

    1) Ztla tevessl: Zt ile tevessl de iki ksma ayrlr:

    a- yilerin Allah katndaki mertebesi ile tevessl: Bu yle gerek leir: "Y Rabbi! Falan ztn senin katndaki hrmetine veya hatrna skntm gider, isteimi

    yerine getir, dum kabul et!" eklinde yapt dunn kabul grmesi veya bu anlaya gre daha hzl bir sonu alnacan mit ederek du edilir. Bu eit

    tevessl kabul edenlerin dayandklar birtakm hadis rivyetleri va rdr. Bu rivyetlerin tmnn uydurma veya zayf olduunu "Vesile Konusunda Zayf ve

    Uydurma Hadis Rivyetleri" bal altnda verdik.

    b- yilerin Allah Katndaki Hakk ile Tevessl: Bu da yle gerekleir: "Y rabbi! Falan iyi kulunun hakk iin u ihtiyacmn giderilmesini ve u arzumun

    gereklemesini Senden istiyorum..." eklinde duda bulunmak. Bu eit tevessl kabul edenlerin de hemen hepsi uydurma veya zayf olan rivyetlere dayand

    bilinmektedir. Bu eit tevessl kabul edenlerin dayandklar hadislerin ounun, isnad ynyle zayf veya uydurma olduu yaplan incelemelerden

    anlalmaktadr. Dolaysyla bu durum bu eit tevessln meriyetini tartmal bir hale sokmaktadr. "Falan kiinin, Peygamber in veya Kbe'nin hakk iin"

    denilerek yaplan du Eb Hanife'ye gre mekruh (el-Fetva'l-Hindiyye, V/318), mam Muhammed'e gre haramdr (Reid Rz, Tefsiru'l-Menr, XI/372-373).

    Burada Allah'a it olan bir hak anlayn bakasna devretme ve belirli bir ahs zikretme szkonusudur. Byle bir tevessln irkin olduu, insanlar sadece Allah'a

    yneltmeyi ama edinen slm'n tevhid anlayna ters dt, dayanaklar da rk olduu iin reddedilmelidir.

    2) Ruhlarla tevessl: Ruhlarla tevessl kabir ziyretine bal olarak km bir olgudur. Ancak, ruhlarla tevessln merluu tevhid ynyle mslmanlar

    asndan tarttlagelmitir. Bu anlayn k kayna baz mezar lara kudsiyet atfetme ve zellikle baz slih insanlara it kabirlerin evre lerinin madd ve mnev

    musbetlerden kurtulu yeri olarak telkk edilmesi olmutur. Bu da ruhlarla tevessl olarak isimlendirilen bir anlayn domasna sebep tekil etmitir.

    En ok tartlan ve sert eletirilerin konusu olan ruhlarla tevessl, zellikle slih/iyi insan olduu kabul edilen k iilerin ruhlaryla yaplan tevessldr. Denilebilir ki,

    tevessl denilince genelde onun bu tr anlalmaktadr. Ruhlarla tevessl, ya kar karya kalnlan skntlarn giderilmesi ve umut edilen eylerin elde edilmesigyesiyle dorudan doruya llerin ruhlarna seslenme ve onlardan yardm isteme tarznda veya kabirlere gidilerek, burada iyi olduu kabul edilen insanlarn

    ruhlarnn hrmetine Allah'tan yardm talep etme, yahut du etmek iin zellikle mezarlklarn tercihi gibi birka ek ilde icr edilmektedir. Tasavvuf k lasiklerinde

    byle konular mstakil olarak ilenmemekle birlikte, baz tasavvuf eserlerde bu bilgilere rastlamaktayz (Elimizdeki ilk sf hal tercmesi kitab olan Slem'nin (.

    412/1021) Tabakatu's-Sfiyye'sinden itibaren btn kaynaklarn ortaklaa verdikleri bilgi, Ma'rf Kerh'nin (. 201/816) kabrinin gece gndz, srekli olarak

    ziyret edildii, ziyretilerle dolup tat, derdi olan binlerce insann onun vstasyla if arad konusudur. u cmle asrlardan beri bu anlay belgelemektedir:

    "Ma'rf'un kabri tecrbe edilmi, denenmi bir tiryaktr, bir iltr, bir devdr." (Sulem, Tabakatu's-Sfiyye, s. 85; Kueyr, Risle, s. 116; Attr, Tezkiretu'l-Evliy,

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    14/26

    s. 353; vd.)

    hirete intikal etmi peygamberlerin veya evliydan olduu kabul edilen iyi insanlarn ruhlarndan yardm istemek bn Teymiyye ve bn Kayy im gibi birok lime

    gre kesinlikle mer deil; hatta irk veya irkin temelidir (bn Teymiyye, Kaidetun Celletun fi't-Tevessl ve'l-Vesle, s. 16-18; bn Kayym, Medricu's-Slikn,

    I/375). Ruhlarla tevessl benimseyen mutasavvflarn ruhun lmszl ve tecrbeye daya l amel de liler ynyle dayandklar (delil olmas tartlacak) birtakm

    delilleri vardr. Bu tevessln zellikle Hz. Peygamber ve slih insanlarn ruhlaryla yaplmasnn daha makbul olduunu iddi ederler.

    Tasavvuf ehline gre baz rifler, velnin vefatndan sonra, hayatnda olduundan daha kuvvetli bir kermete sahip bulunduunu ifde etmilerdir. Zira onlar

    mahlk ile alkay kesmi, rhu sadece Yaratana ynelmitir. Allah Tel onunla tevesslde bulunanlarn isteklerini verir (Nebhn, evhidu'l-Hak fi'l-stiseti bi

    Seyyidi'l-Halk, s. 120). Bu kanaatin ispat hususunda benimsenen temel prensiplerden birisi de budur. Sf inancna gre grnmeyen lemin temsilcisi olan veller

    (irclu'l-gayb), bu dnyada oradan aldklar bir misyonu (ilh grevi) yerine getirmektedirler. Bu veller yaayan baz insanlar olabilecei gibi, hirete intikal etmi

    vellerin ruhlar da olabilir (Erol Gngr, slm Tasavvufunun Meseleleri, s. 101, 109).

    Birksm limler ruhlardan yardm istenilmesi ve ruhlarn baz tasarrufa sahip bulunabilecei fikrine iddetle kar kmlar ve bu fikri benimseyenlere it delilleri

    tenkide tbi tutarak mukabele etmiler, hatta kiiyi irke gtrdn sylemilerdir (Tenkid edenlerin delilleriyle ilgili olarak bkz. Ali Ata, s. 85-99).

    Ayrca unu belirtmekte fayda vardr: slm limlerinin ounluuna gre yaratlmasna ve gereklemesine sadece C enb- Hakk'n muktedir olduu eylerin l

    veya diri bir kuldan istenmesi ciz deildir. Yardm istenilen rhun veya ahsn yaratc deil, sadece efaati olduklar kabul edilse bile, bu tarz du zhir anlamda

    baka ilhlarn varln ihsas ettirir ve iman tehlikeye drr (Hayreddin Karaman, slm'n I nda Gnn Meseleleri, -c.1- s. 101; Sleyman Toprak, lmden

    Sonraki Hayat, Konya, 1986, s. 49).

    Byk bir problem olarak telkk edilen tevessl meselesinde titizlik gsterilen nokta tevhid inancnn korunmasdr. Bilindii gibi du bir ibdettir ve ibdet ancak

    Allah'a yaplr. Yardm da -vstal vstasz- yalnz Allah'tan gelir.

    Tasavvufularn bu yanl ve mesnetsiz tevessl anlayn savunduklar halde, bazen bu grleriyle eliik tavsiyelere de rastlanr. Hatta bu konuda ciz olmayan

    gr savunup ciz olana kar ktklar olur. Kueyr'nin Rislesinde bulunan u ifde birisinden bir ey istemekle ilgili mesele konusunda elikilerine bir

    rnektir: "Bana du et, diyen birisine sflerden bir zt u cevab vermiti: 'Allah ile arana yabanc bir ahs vsta klman Allah'tan ne kadar uzak kaldn

    gstermeye kfdir." (Kueyr, Risle, s. 438-439). (7)

    stise

    stise: Skntl anlarda skntnn giderilmesini isteme demektir. stise, "avs" kknden tremitir. Lgatta "avs", skntl durumlarda yardm dileme anlamna

    gelir. Kendisinden yardm istenene de "mstas" denir (bn Fris, Mu'cemu Makaysi'l-Lua, Msr 1971, IV. 400).

    Kendisinden yardm istenenin, yardm istenen hususun stesinden gelebilecek durumda olmas tabidir. Deilse, yardm istemenin bir anlam yoktur. Bu sebeple

    beer st bir gc gerektiren bir husus insanlardan istenemez. nsanlardan ancak onlarn gleri dhilinde olan eyler istenir. Nitekim Kur'n- Kerm'de: "yilik ve

    takva zerinde yardmlan" (5/Mide, 2) "Fakat onlar, dinde yardm isterlerse (onlara) yardm etmeniz gerekir" (8/Enfl, 72) buyurulmaktadr.

    "Banz dara dtnde mezardak ilerden yardm dileyin" eklindeki uydurma bir hadise (Als, Rhu'l Men, Beyrut t.y. VI, 125) dayanarak zellikle tasavvufehlinden bazlar, hazr bulunmayan veya lm olan salih kiilerden yardm isteneceini syler ve buna "istiase" adn verirler. Oysa hazr bulunmayan veya

    lm olan bir kimseden yardm istemek, du kapsamna girer. slm inancna gre ise, du sadece Allah'a yaplr. Kendisine du edilenin sadece Allah olmas

    gerektii, Kur'an'n bir ok yetlerinde belirtilmi, bakasna du etmenin sapklk olduu gyet ak bir ekilde ifade edilmitir. Sz konusu yetlerden birka

    yledir:

    "Allah' brakp da kymet gnne kadar kendisine cevap veremeyecek eylere yalvarandan daha sapk k im olabilir? Oysa onlar, bunlarn dularndan

    habersizdirler" (46/Ahkaf, 5); "Gerek du, ancak O'na yaplr. O'ndan baka ardklar ise, kendilerinin hibir isteklerini karlayamazlar." (13/Ra'd, 14); "Yakut

    du ettii zaman darda kalma kim yetiiyor da ktl (onun zerinden kaldrp) ayor ve sizi (eskilerin yerine) ye ryznn hkimleri klyor?" (27/Neml, 62);

    "Rabbiniz Allah'tr, mlk O'nundur. O'ndan baka ardklarnz ise bir ekirdek kabuuna bile sahip deillerdir" (35/Ftr, 13).

    Kendisinden yardm istenen kiinin salih bir kii olmas ile olmamas arasnda bu adan bir fark yoktur. Burada nemli olan, onun yaratlm olmasdr. Nitekim "De

    ki; 'O'ndan baka (kendilerinde bireyler) sandnz kimseleri arn, onlar ne sizden sknty kaldrabilirler, ne de (onu) baka bir yana evirebilirler. O

    yalvardklar da, onlarn (Allah'a) en yakn olanlar da Rablerine yaklamak iin vesile ararlar, azabndan korkarlar" (17/sr, 56-57) yetlerinde kendilerine

    yalvardklarndan maksadn Hz. Uzeyr, s ya da melekler olduu selef limlerinden bir k sm tarafndan belirtilmitir (Kurtub, el-Cami'l Ahkmi'l-Kur'n, Beyrut

    1966, X, 279; Ebu's-Sud Efendi, rd'l-Akli's-Selm, Kahire t.y., V, 179).

    Tabern'nin "el-Mu'cemu'l Kebr"inde naklettii bir hadiste yle denilmektedir: Hz. Peygamber (s.a.s) zamannda mminlere eziyet eden bir mnafk vard. Hz.

    Eb Bekir: "Kalkn bu mnfk hususunda Resulullah (s.a.s)den istiasede bulunalm" dedi. Bunun zerine Resulullah; "Benden istiasede bulunulmaz; ancak

    Allah'tan istisede bulunulur" buyurdu (Tabarn'den naklen, bn Teymiye, bn Teymiye Klliyt, stanbul 1986, I, 183).

    Yardmn sadece Allah'tan isteneceine dair nasslardan biri de, namazmzn her rektnda okuduumuz Ftiha sresindeki: "yyke na'budu ve iyyke nestan:

    Sadece Sana ibdet eder ve sadece Senden yardm dileriz" yetidir. Mfessirler, "iyyke" szcnn, "na'budu ve nestan" szcklerinden nce zikredilmesinin

    hasr ifade ettiini sylerler. Yani bakasna deil, sadece sana ibdet ederiz ve bakasndan deil, sadece senden yardm dileriz (Eb's-Sud, a.g.e, I, 16-17).

    Mfessir Fahruddin er-Rz, "iyyke nestan"in tefsirini yaparken yle demektedir: "Senden bakasndan yardm istemem. nk bakasnn bana yardm, ancak

    bana yardm etmesi iin ona yardm etmenle mmkndr. Bakasnn yardm, ancak senin yardmnla gerekleebileceine gre, bu aracl kaldralm ve yardm

    sadece senden isteyelim." (er-Rz, Mefthu'l-Gayb, Tahran t.y., I, 254).

    Netice olarak istiase sadece Allah'a yaplr. Mezarda yatan ya da yanmzda hazr bulunan veya bulunmayan herhangi bir salih kiiden istisede bulunmak,

    glerinin yetmedii bir eyi onlardan istemek olur ki, bu, slm inancyla badamayan bir husustur. Ancak kiinin salih birine giderek kendisi iin du etmesini

    istemesi cizdir. Buna dair pek ok sahih rivyet vardr (lusi, a.g.e., VI, 125). (8)

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    15/26

    stimdd

    Szlkte "tehlikeli durumlarda yardm isteme, imdada arma" anlamna gelen istimdd, tasavvufta "peygamber ve vellere (evliylara) snp herhangi bir dilein

    gereklemesi iin onlardan yardm dilemek" mnsnda kullanlmtr. Alayarak ve feryat ederek yardm isteme eylemi iin istise, istize ve iltic kelimeleri de

    kullanlmaktadr. Mnev yardmda bulunma gcne sahip olduuna inanlan byk vellere gavs denir. nemli bir tasavvuf kavram olan himmetin de byle bir

    ilevi vardr.

    Kur'an'da ve hadislerde mslmanlarn birbirine yardmc olmalar tevik edilmitir (5/Mide, 2; 8/Enfl, 72, 74; Buhr, Mezlim 3-4; Mslim, Zikir 86-88; Tirmiz,

    Hudd 3). Bu yardm fiil, sz, fikir, bilgi ve du eklinde olabilir. Fakat yetlerde bir peygamberin veya velnin mneviytndan yardm istenebileceinden sz

    edilmedii iin bu hususta eitli grler ileri srlmtr. Sfler, hayatta olsun veya olmasn bir velnin mneviytndan yardm dilemenin ciz, hatta gerekli

    olduunu sylemilerdir. Onlara gre ok uzakta bile olsa bir vel kendisinden istimddda bulunanlarn yardmna yetime gcne sahiptir. Hayatta olan vellerinmneviytndan bu ekilde yardm isteme dncesinin ilk sflerden itibaren mevcut olduu bilinmektedir. Ma'rf-i Kerh (. 200/816) yeenine, "ihtiyacn olan bir

    eyi Allah'tan talep ettiin zaman beni arac klarak iste" demi (Eb Nuaym, Hilye, 8/364), mrdi Ser e s-Sakat'ye benzer bir tavsiyede bulunmutur. Muhammed

    bin Ali el-Kettn, velnin Allah'la kullar arasnda vsta sayldn belirtmi, kendisinin gavs olduunu m etmiti (Hatb, Trhu Badd, III/75; a'rn, et-

    Tabakat, I/110). lmlerinden sonra da vellerin rhniyetinden istimddda bulunma ok eski bir glenektir. Nitekim Ma'rf-i Kerh'nin kabri etkili bir if kayna

    olarak kabul edilmi (Slem, Tabakat, s. 85; Kueyr, er-Risle, s. 61), Hce Abdullah-i Herev vstasyla insanlarn pek ok ihtiyacnn grldne inanldndan

    kendisine "pr-i hct" denilmitir. Tarikat mensuplar, zellikle tarikatlarnn silsilesinde yer alan eyhler araclyla Allah'tan kendilerine feyiz ve yardm geldiine

    inanmlardr. te yandan ilk sfler a rasnda istimddn ciz olmadn syleyenler de vardr. Byezd-i Bistm, insann insandan imdat istemesini hapisteki bir

    kiinin yine hapiste bulunan bir kiiden yardm istemesine benzetmitir (Slem, Tabakat, s. 126; bn Teymiyye, el-stise, I/474). Baz sfler de lm vellerden

    yardm istemenin doru olmayacan ifde etmilerdir. rkiyye ekolne bal filozoflarla onlarn etkisinde kalan Fahreddin er-Rz gibi kelmclar ise yatrlarn

    rhniyetinden faydalanmann mmkn olduunu sylemilerdir (el-Metlibu'l-liyye, V II/275-277; bn Teymiyye, Kaide C elle, s. 24).

    stimdd benimseyenler tarafndan ileri srlen balca de liller unlardr: 1. stimd "Allah nezdinde deerli bir kul olan velnin efaat olmas" anlamna

    gelmektedir. Allah'n kendilerine efaat etme izni verdii kullarnn bulunduu ve bunlarn hirette efaat edecei (2/Bakara, 255; 20/Th, 109), ayrca O'na yakn

    olmak amacyla vesle edinmenin gerektii Kur'an'la sbit olan bir husustur (5/Mide, 35; Mahmud kr el-ls, I/253). Peygamberler gibi lednn ilimleri

    Allah'tan vstasz alabilen veller hayatta olmasalar bile istimddda bulunan insanlara yardm edebilirler (Hlid el-Badd, Risle f hakk'r-Rbta ve'l-stimddmine'l-Evliy, s. 20-25). 2- Kur'n- Kerim'de, Hz. Peygamber'in haklar nda istifarda bulunduu kimselerin affedilecei bildirilmitir (4/Nis, 64); istimdd da buna

    benzemektedir (Ysuf evk e l-f, Hediyyetu'z-Zkirn ve Hccet's-Slikn, s. 8). 3- Dularn her konuda etkili olduu limlerce kabul edilen bir husustur.

    Vellerden yardm istemek onlarn Allah nezdinde makbul olan dularn talep etmek demektir. 4. Gnahkr bir kulun dorudan Allah'a ynelmesi uygun

    olmadndan lh dostluu kazanm bulunan vellerin a rac klnmas gerek ir (Reid Rz, Tefsru'l-Menr, IV/119; VIII/375; XI/391). Bunlarn yannda baz

    hadislerle Hz. mer'in yamur dusna karken Hz. Abbas' yanna alp onun yz suyu hrmetine Allah'tan yamur dilemesi de (Buhr, stiska 3) delil olarak

    gsterilmitir (Zhid Kevser, rgmu'l-Merd, s. 3).

    Kelm limleri genellikle sflerin istimddla ilgili grlerine temas etmemi, fkhlarn ou ise bunun mekruh olduunu sylemekle yetinmitir (Mernn, el-

    Hidye, IV/96). Bu konuda sfleri en ok eletirenler hadisilerle Hanbel fakihleridir. Bunlara gre ileri srlen deliller sflerce benimsenen anlamda bir istimdd

    kantlayc mhiyet tamaz. Zira de lillerin bir ksm zayf, bir ksm da dorudan doruya istimdd konusuyla alkal deildir. nitekim delil olarak zikredilen e faat

    yetleri hiretle ilgili olup bunlarda hibir ek ilde istimdda temas edilmemitir. Bunun yannda Hz. Peygamber'in, haklarnda istifarda bulunduu kimselerin lh

    affa mazhar olaca belirtilmekteyse de bu yet mnfklardan bahseden bir grup yet iinde yer almakta olup konunun istimddla ilgisi yoktur. Du ile istimdd

    farkl eyler olup dunn istimddla zdeletirilmesi sz konusu deildir. Gnahkr bir kulun tevbe iin dorudan Allah'a ynelmeyip bir velyi arac klmasna

    gelince, Kur'n- Kerim'de yer a lan tevbe yetlerinden herhangi bir aracdan bahsedilmemekte, aksine dorudan Allah'tan mafiret talep edilmesi istenmektedir.

    Ayrca Ftiha sresinde de sadece Allah'a ibdet etme ve sadece O'ndan yardm isteme yolu emredilmektedir. Sflerce delil olarak gsterilen baz rivyetler sahiholmad gibi, Hz. Abbas'la ilgili olayda da ashb dorudan A llah'tan yardm dilemitir.

    stimdd benimseyenler, ihtiya veya sknt iinde bulunan kiinin Hz. Peygamber'den sonra velden yardm isteyebileceini ileri srmlerdir. Ancak "Allah'n

    dostu" mnsndaki velnin tip olarak deilse de ahs olarak kim olduunu belirlemek mmkn deildir. Kur'n- Kerim m'minlerin Allah'a, O'nun da m'minlere

    dost olduunu ifde etmi, peygamberlerden baka kimseyi tezkiye etmemi ve kiilerin mnev gce sahip olduklarn zannedip kendilerini temize karmalarn da

    yasaklamtr (53/Necm, 32).

    Kur'an'da ve sahih hadislerde istimdd kelimesi gememekle birlikte "medd" kknden treyen ve "yardm etmek" anlamna gelen "imdd" fiili kalbnda

    kullanlm ve Allah'n melek gndermek sretiyle m'minlere yardm ettii haber ver ilmitir (3/l-i mrn, 123-125). Bu yetler yardmn Allah'tan isteneceini

    aka ifde etmektedir. Ayrca Kur'an'da dunn ancak Allah'a yaplabilecei, Allah'n dular iittii ve onlara icbet ettii, darda kalan kiinin bu srada Allah'tan

    bakasna yalvarmad, insanlar her trl sknt ve felketten Allah'n kurtaraca, Allah'tan baka varlklara du etmenin tevhidi ihll edecei bildirilmitir

    (6/En'm, 63; 7/A'rf, 128; 10/Ynus, 106; 72/Cinn, 20). nsanlarn sadece Allah'a snp dorudan doruya O'na du etmeleri gerek dindarln bir gerei,

    Allah'tan bakasndan medet ummaya kalkmak ise chiliyye deti olarak deerlendirilmitir (Elmall, Hak Dini Kur'an Dili, 8/6399).

    stimdd konusunda sflerin grn ar bir ekilde eletiren Takyyuddin bn Teymiyye pek ok eserinde bu meseleyi ele alm, ayrca Kaide C elle fi't-

    Tevessl ve'l-Vesle ve'l-stise adyla iki risle kaleme a lmtr. Ona gre bir mslmann Hz. Peygmaber'i vesle edinerek Allah'tan kendisini nimet ve rahmete

    ulatrmasn veya zarardan korumasn istemesi cizdir (el-stise, I/474). Bunun yannda bir kiinin takv sahibi bir m'minden kendisi iin duda bulunmasn

    ric etmesi de mmkndr. Ancak, bir mslmann, yannda bulunmayan veya lm olan kiilere snmas, onlardan yardm istemesi haramdr. bn Teymiyye

    peygamberlerden bile istimddda bulunmann tasvip edilemeyeceini ve "baz ilerinizde kararszlk iinde bulunursanz llerden yardm isteyiniz" eklindeki szn

    hadis olmadn belirtir (Kaide C elle, s. 157); Mecmatu'r-Resil, I/15 vd.). bn Kayyim de hocas bn Teymiyye 'nin grlerine katlr (setu'l-Lehfn, I/201-

    228). Muhammed bin Abdlvehhb bu konuda bn Teymiyye'yi tkip ederek darda kalndnda Allah'tan bakasndan yardm istemeyi bir nevi irk saymtr

    (Kitbu't-Tevhd, s. 49-50). Ysuf en-Nebhn ise evhidu'l-Hak adl eserinde bn Teymiyye'nin grlerini eletirmitir.

    te yandan insanlar vsta edinerek (tevessl) Allah'tan yardm istemeyi doru bulmayan hadisilerle Hanbeller ve bunun mekruh olduunu syleyen Hanefler

    kiinin kendi amel ve ibdetlerini vsta klmasn ciz grmlerdir. Buna gre bir m'minin, "Allah'm! Senin rzn kazanmak amacyla u hayrl ii yaptm iin"

    veya, "Elimde imkn bulunduu halde u gnah ilemediim iin beni skntdan kurtar" eklinde du etmesi cizdir. Nitekim bir maarada mahsur kalan kiinin

    kurtulmak amacyla en deerli amellerini A llah katnda vesle k ldklar bildirilmektedir (Buhr, Edeb 5; Mslim, Zikir 100). "Allah katnda vesle arayn" (5/Mide,

    35; 17/sr, 57) melindeki yeti de bu ynde yorumlayanlar olmutur.

    Kiinin dorudan Allah'tan yardm istemesi, tehlikeli ve skntl zamanlarda sadece O'na snmas, slm'n itikad ve ibdet ilkeleri asndan tercih edilecek yegne

    davrantr. Ak ve kesin nasslara dayanmayan istimddn yanl anlama ve istismra msit olduu phesizdir. Ancak baz sflerin ve halktan baz kesimlerin iyi

    niyete dayanan byle bir davrann kfr (irk-i haf) saymak da tevhid inancn benimseyen bir mslman hakknda isbetsiz verilmi bir hkm nitelii tar. (9)

  • 7/31/2019 173-V E S L E

    16/26

    Tevessl Tartmalar

    Ehl-i Snnet vel-Cemaat limlerinin ounluu tevessln merluunda uzlamlar ve bu konuda yetleri ve sahih hadsleri delil getirmilerdir. Ancak

    Mslmanlarn bir ksm, Kitap, Snnet ve bu mmetin selefinin amelinde ifadesini bulan tevessl kavramnn niteliini anlamada sorunlarla karlamlar,

    tevessl, slmn temel d inamikle ri ve A llah Raslnn (s.a.s.) metod izgis iyle e liir tarzda yanl anlamlardr . Bu konuda zayf ve uydurma hadsleri de lil

    edindikleri gibi tevessl hakkndaki yetleri yanl anlaylarna uygun biimde tevil ederek daha da ileri gitmilerdir.

    Bilindii gibi bizler Kitap ve Snneti anlamada ihtilfa dersek Selef-i Slihnin anlayna bavururuz. Zira onlar yetler ve hadsleri anlamada insanlarn en

    bilgilileri ve en doru szlleridir. Onlar Peygamber Efendimizin (s.a